VERGİ FELSEFESİ Aydınlanma Çağı Düşünürlerinin Keyfî Vergileme Üzerine Eleşti...
VERGİ AYRICALIKLARI ve VERGİ AYRIMCILIĞI
1. VERGİ
AYRICALIKLARI ve
VERGİ AYRIMCILIĞI
Prof. Dr. COŞKUN CAN AKTAN
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan hazırlanarak hazırlanmıştır.
Coşkun Can Aktan, Mali Ayrımcılık: Ankara: Seçkin Yayınları, 2019.
Sunumu Hazırlayan: Büşra Aktürk
2. “Communis error facit jus.”
“genel hatalar, hukuk yaratır”
”Exceptio probat regulam in casibus non
exceptis.”
“istisnalar, kuralın (kaidenin) varlığını
kanıtlar”
3. “Exceptio probat regulam” sözü her ne kadar bir
kuralın var olduğuna işaret etmekteyse de
aslında “istisnalar”ın sayıca artması ve
genişlemesi “istisnalar kaideyi bozmaz” ilkesini
işlemez hale getirir ve sonuçta “communis error
facit jus” e dönüşür. Daha açık bir ifadeyle,
istisnalar; genel bir kaideyi daima ihlal eden bir
başlangıçtır. Bir defa bir kural ihlal edildi mi,
bunun arkası gelir ve devam eder.
4. VERGİ HARCAMALARI
• Üniversitede öğrencilik yıllarımda hem lisans hem de
yüksek lisans sınavlarında “vergi amortismanı” ve “vergi
kapitalizasyonu” kavramları sınavlarda sıkça karşıma
çıkardı ve doğrusu kitaplarda yazılan ve anlatılan
kadarıyla anlamakta çok zorluk çekerdim. Bugün bu
kavramlar hala temel Kamu Maliyesi ders kitaplarında
varlığını sürdürüyor.
5. Oysa, T.S. Adams, 1916 yılında yazdığı bir makalede vergi
kapitalizasyonu kavramının isim olarak çekici olduğunu, özünde
ise yanlış bir kavram olduğunu şu sözlerle savunmuştur:
“Çekici bazı kavramlar, yanıltıcı olmasına rağmen
ilgili otoriteler tarafından kabul görürse ve
uygulanırsa bu arkasında bir güç oluşturur.”
(Adams, 1916: 271)
6. Vergi harcaması (tax expenditure) kavramı ilk kez
Stanley S. Surrey’in çalışmaları ile literatüre
girmiştir. Surrey, Amerikan Hazine Sekreterliği,
Vergi Politikası Sekreteri (Assistant
Secretary for Tax Policy in the Treasury
Department) görevini yaptığı sırada Amerikan
vergi sisteminde mevcut vergi kolaylıkları ve vergi
teşviklerinin bir bütçe haline dönüştürülmesi ve
“vergi harcaması bütçesi” (tax expenditure budget)
adı altında toplanması görevini üstlenmiştir.
1967 yılında başlatılan bu çalışmalar devam etmiş
ve daha sonra 1974 yılında düzenli olarak
Kongre’ye sunulması kararlaştırılmıştır.
stanley surrey
7. Surrey, vergi harcaması kavramını
şu şekilde tanımlamaktadır:
• “Vergi harcamaları; normal vergi yapısından ayrılan ve belirli kişiler,
gruplar, sektörler ya da faaliyetlere özel yarar sağlamak amacıyla
uygulanan sistemdir. İstisnalar, muafiyetler, indirimler, vergi
ertelemeleri, özel vergi oranları gibi pek çok farklı şekillerde
uygulanabilirler.
• Hangi şekilde olursa olsun, normatif vergi yapısından uzaklaşma
anlamına gelen vergi harcamaları; … belirli grupların ve faaliyetlerin
desteklenmesi anlamına gelir.”
8. Önemle belirtelim ki, “vergi harcaması” kavramının ABD’nde
ortaya çıkmasının temel amacı mevcut vergi sisteminde yerleşmiş
olan vergi istisna ve muafiyetlerinin, indirimlerin vs. bir
envanterinin çıkarılması ve bunun bir bütçe içerisinde
görülebilmesidir.
Vergi harcaması deyince bundan devletin vergi
tahsilatı için yapmış olduğu harcamalar
anlaşılmaktadır; oysa Surrey’in kullandığı kavram
“vergi
kolaylıkları”, “vergi teşvikleri” ve “vergi
ayrıcalıkları”nı ifade etmektedir. Bu açıdan
kullanılan
kavram maalesef yersiz ve anlamsızdır ve buna
rağmen vergi sisteminde bugün için yerleşmiş bir
kavramdır.
10. Özet olarak, vergi harcamaları; normal vergi sistemi
içerisindeki genel kurallar ve standartlardan sapma
anlamına gelir ve vergi sisteminde vergi ayrıcalıkları
ortaya çıkarır. 7 Vergi ayrıcalıkları neticesinde ise
“vergi erozyonu” 8 (tax erosion) ve “vergi dışı piyasa
ekonomisi” 9 adı verilen bir durum ortaya çıkar.
11. Vergi harcaması, hükümetlerin muhtelif iktisadi ve
sosyal gayelerle normal şartlarda vergiye tabi olması
gereken belirli konuları ve/veya kişileri kısmen ve/veya
tamamen vergi dışında bırakması; bunun dışında belirli
kişilere, gruplara, sektörlere, coğrafi bölgelere vs.
yönelik “vergi avantajları”, “vergi kolaylıkları”, vergi
teşvikleri”, “vergi indirimleri” vs adlar altında özel
yararlar ve destekler sağlamasını ifade eder.
12. Vergi harcaması, hükümetlerin muhtelif iktisadi ve sosyal
gayelerle normal şartlarda vergiye tabi olması gereken belirli
konuları ve/veya kişileri kısmen ve/veya tamamen vergi
dışında bırakması; bunun dışında belirli kişilere, gruplara,
sektörlere, coğrafi bölgelere vs. yönelik “vergi avantajları”,
“vergi kolaylıkları”, vergi teşvikleri”, “vergi indirimleri” vs
adlar altında özel yararlar ve destekler sağlamasını ifade eder.
13. Vergi kredisi (tax credit), vergi idaresinin belirli kişi ve
gruplara toplam ödeyecekleri vergi tutarından bir
indirim yapmalarına imkan sağlayan bir vergi harcama
türüdür. Vergi kredisi ile vergi indirimi (tax deductions)
aynı şey demek değildir. Vergi indirimi, genel olarak
vergiye tabi gelirden bazı indirimler yapılmasına imkan
sağlar. Halbuki, vergi kredisinde vergiye tabi gelirden
(taxable income) değil doğrudan ödenmesi gereken
vergiden bir maktu indirim yapılmasına imkan sağlanır.
14. Vergi takozu (tax wedge), bir işçinin
işverene toplam maliyeti ile işçinin eline
geçen net ücret arasındaki farkı ifade
eder. Deyim yerindeyse vergi dolayısıyla
işçinin işverene maliyeti ile işçinin eline
geçen ücret arasında bir takoz söz
konusudur. Eğer, hükümet aldığı bir
karar ile işverenin üzerindeki vergi
yükünü kısmen azaltırsa daha küçük bir
takoz devreye girmiş olur. Vergi takozu bu
anlamda bir vergi harcaması türü olarak
kabul edilebilir.
15. Vergi tatili (tax holiday), hükümetlerin belirli
sektörlerde ve/veya coğrafi bölgelerde vergisiz
faaliyette bulunmaya izin vermesi ve/veya geçici
bir süre için vergi oranlarını indirime tabi
tutmasını ifade eder.
16. Ramsey vergisi; talebin fiyat
esnekliğinin düşük olduğu mallardan
daha yüksek, talebin fiyat
esnekliğinin yüksek olduğu mallardan
daha düşük vergi alınması önerisidir.