SlideShare a Scribd company logo
1 of 16
Download to read offline
VERGİLEMEDE TARAFSIZLIK İLKESİNDEN
UZAKLAŞMANIN MALİYETİ:
REFAH KAYBI
PROF. DR. COŞKUN CANAKTAN
Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Mali Ayrımcılık:Ankara: SeçkinYayınları, 2019.
Sunumu Hazırlayan: Farhad ALIYEV
Ağır ve haksız vergiler
ekonomik birimlerin
tüketim, tasarruf, yatırım,
çalışma gayreti vs. karar ve
tercihleri üzerinde bozucu
etkiler ortaya çıkarır.
Vergiler çalışma ve aylaklık
arasındaki tercihi
belirleyen çok önemli bir
etkendir.
Tarafsız vergileme ilkesinin ihlal edilmesi ve müdahaleci vergilemenin uygulanması
halinde ortaya çıkan bu türde sapmalar vergileme ekonomisinde “bozucu maliyetler”
(distortionary costs) olarak tanımlanmaktadır. Mikro iktisat alanında yapılan
analizlerde bu maliyetler yaygın olarak “etkinlik maliyeti” ve “refah maliyeti” olarak
adlandırılır.
Aşırı vergilendirme sonucunda bireylerin refah kaybı yaşaması söz konusu
olmaktadır ve bu kayıp alıcı ve satıcı olmak üzere her iki tarafı da
etkilemektedir.
Bir sonraki slayttaki şekilde, Vergilerin iktisadi refah üzerindeki etkilerini bazı
şekiller yardımıyla analiz ederek vergilemenin ortaya çıkardığı refah kaybını ya da
etkinlik maliyetini göreceğiz.
ŞEKİL-5:VERGİLEMENİNTÜKETİCİVE ÜRETİCİ FİYATIVE ÜRETİM MİKTARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Kaynak:N. G. Mankiw, The Principles of Economics, 7th ed. Stanford, CT: Cengage
Learning.2015.den uyarlanmıştır.
ŞEKİL-6:VERGİLEMENİN İKTİSADİ REFAH ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: REFAH KAYBI
Kaynak: N. G. Mankiw, The Principles of Economics, 7th ed. Stanford, CT: Cengage
Learning.2015.den uyarlanmıştır.
Şekil 5’e baktığımızda vergiler olmadığı zaman malın daha
düşük bir fiyat düzeyinden (p1) arz edildiğini ve daha fazla
miktarda mal üretildiğini (q1) görmekteyiz. Vergi
uygulandıktan sonra ise, malın fiyatında artış meydana
gelmekte (p2) ve üretilen mal miktarında bir azalma (q2)
ortaya çıkmaktadır.
Şekil 6’da, Bir verginin refahının
nasıl etkilediğini görmek için vergi
ödenmeden önceki refah
seviyesine bakmak gerekmektedir.
Şekilden anlaşılacağı üzere vergi
olmadığı zaman fiyat p1 kadar ve
satılan miktar q1 kadardır. Vergi
uygulandığında ise tüketiciler
tarafından ödenen fiyat p1’den
pB’ye yükselmektedir. Vergiler
satıcılar açısından bir maliyet
unsuru olduğundan onlar açısından
fiyat (vergi-sonrası fiyat) ise
p1'den pS'ye düşmektedir.
Satılan mal miktarında azalma söz konusu
olacağından devlet B + D alanı kadar vergi geliri
elde etmektedir. Uygulanan vergi ise satıcıların
daha az mal satarak daha az gelir elde etmesine
ve tüketicinin de yükselen fiyatlar nedeniyle daha
az tüketmesine neden olarak refah kaybını (C+E
alanı) doğurmaktadır. Burada konuyu sade bir
şekilde açıklamak için mikro-iktisat literatüründe
ayrıntılı olarak ele alınan tüketici fazlası
(consumer surplus) ve üretici fazlası (producer
surplus) gibi kavramlarına girmiyoruz. Şekilde
yer alan A + B + C alanı “tüketici fazlası”; D + E
+ F alanı ise “üretici fazlası” alanı olarak
isimlendirilmektedir.
ŞEKİL-7:VERGİLEMENİN İKTİSADİ REFAH ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: REFAH KAYBI
Kaynak: N. G. Mankiw, The Principles of Economics, 7th ed. Stanford, CT: Cengage
Learning.2015.den uyarlanmıştır.
• Vergilerin neden olduğu
refah kaybının büyüklüğü
doğrudan aşırı vergileme
ile alakalı bir konudur.
• Bu durum Şekil-7 üzerinde geometrik
olarak yorumlanmıştır. Refah kaybı, arz ve
talep eğrileri arasındaki üçgenin alanına
eşittir. Düşük vergi yükü durumundaki refah
kaybı şeklin sol tarafında; ağır vergi yükü
durumundaki refah kaybı ise şeklin sağ
tarafında gösterilmiştir. Refah kaybı alanı
(ABC) ağır vergi yüküne paralel olarak
genişlemektedir.
“Eğer politik kararlar parlamentoda çoğunluk
kuralı dahilinde alınıyorsa o zaman vergiler
üzerine anayasal sınırlamalar getirmek iktisadi
etkinlik açısından doğru olacaktır.Anayasal
sınırlamanın olmaması halinde çoğunluğu
temsil eden iktidar azınlıkları temsil eden
gruplara farklı ve yüksek vergiler
yükleyeceklerdir ve vergi ayrımcılığı
kaynakların israf edilmesine yol açacaktır.”
-JAMES M. BUCHANAN
V. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Tarafsız maliye” ile “esnek maliye” yaklaşımları arasında
belirgin farklılık söz konusudur. Klasik tarafsız maliye
öğretisi temelde piyasa ekonomisi kurallarının ekonomide
hakim olmasını savunan klasik iktisadi düşünceye bağlıdır.
Esnek vergileme yaklaşımı ise Keynezyen iktisadi
düşünce ve fonksiyonel maliye teorisine bağlıdır ve
müdahaleciliği savunur.
Özetle, klasik maliye öğretisinde “tarafsız vergileme”;
buna karşın Keynezyen maliye öğretisinde “esnek-
müdahaleci vergileme” yaklaşımı savunulur.
“modern maliye öğretisi” denilen yaklaşım
bugün maliyeciler arasında önemini ve
değerini yitirmiştir.
1940’lı ve 1950’li yıllarda
“mali gelenekçilik” ya da
“mali muhafazakarlık”
olarak ifade edilen yaklaşım
bugünün modern
maliyesinde hakim
olmuştur.
Mali gelenekçilik “mali
esneklik” ilkesini reddeder
ve maliye politikası
yönetiminde “mali
kurallar”ın geçerli olmasını
savunur.
➢ Kurala dayalı tarafsız vergileme yaklaşımının temel gayesi siyasal
iktidarların mali sistemi ve mali yapıyı istismar ve suiistimal etmelerini
engellemektir.
➢Amaç “mali disiplinsizlik”, “mali istismar”, “mali sömürü”, “mali
manipülasyonlar”, “mali ayrımcılık” vs. uygulamalara izin ve imkan
vermemektir.
Vergilemede “keyfî-davranılmaması ilkesi”
(non-arbitrariness) ancak “bağlayıcılık
ilkesi”nin öneminin anlaşılması ile
mümkündür.
Nobel ekonomi ödülü sahibi
James M. Buchanan’ın bu
“bağlayıcılık” ilkesinin ancak
anayasal kurallar ve kurumlar
yoluyla tesis edilebileceğini
önermektedir.
Çoğunlukçu demokrasilerde
iktidarların sıklıkla istismar ve
suiistimal ettikleri vergileme
yetkilerinin anayasal zincirlere
bağlanmasına razı olmayacakları
pekala anlaşılabilirdir.
Bu normatif reform
önerisinin pratikte
gerçekleşebilmesi zamanını
ve şartlarını beklemektedir.

More Related Content

Similar to Tarafsız Vergileme ( Kurallara Dayalı Vergileme) Refah Kaybı

Similar to Tarafsız Vergileme ( Kurallara Dayalı Vergileme) Refah Kaybı (20)

KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİNDEN VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİR...
KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİNDEN VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİR...KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİNDEN VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİR...
KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİNDEN VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİR...
 
ANAYASAL VERGİ REFORMU
ANAYASAL VERGİ  REFORMUANAYASAL VERGİ  REFORMU
ANAYASAL VERGİ REFORMU
 
ESNEK VERGİLEME Mİ? KURALLARA DAYALI TARAFSIZ VERGİLEME Mİ?
ESNEK VERGİLEME Mİ? KURALLARA DAYALI TARAFSIZ VERGİLEME Mİ?ESNEK VERGİLEME Mİ? KURALLARA DAYALI TARAFSIZ VERGİLEME Mİ?
ESNEK VERGİLEME Mİ? KURALLARA DAYALI TARAFSIZ VERGİLEME Mİ?
 
KAMU MALİYESİNE GÜVEN
KAMU MALİYESİNE GÜVENKAMU MALİYESİNE GÜVEN
KAMU MALİYESİNE GÜVEN
 
VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİ: KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİ
VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİ: KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİVERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİ: KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİ
VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİ: KAMU TERCİHİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERSPEKTİFİ
 
PATERNALİZM, İYİLİKSEVER DEVLET VE VERGİ AYRIMCILIĞI: SAĞLIĞA ZARARLI ALIŞKA...
PATERNALİZM, İYİLİKSEVER DEVLET VE VERGİ AYRIMCILIĞI: SAĞLIĞA ZARARLI ALIŞKA...PATERNALİZM, İYİLİKSEVER DEVLET VE VERGİ AYRIMCILIĞI: SAĞLIĞA ZARARLI ALIŞKA...
PATERNALİZM, İYİLİKSEVER DEVLET VE VERGİ AYRIMCILIĞI: SAĞLIĞA ZARARLI ALIŞKA...
 
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ,ETKİLERİ VE SONUÇLARI
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ,ETKİLERİ VE SONUÇLARIVERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ,ETKİLERİ VE SONUÇLARI
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ,ETKİLERİ VE SONUÇLARI
 
ANAYASA İKTİSAT VE ANAYASAL VERGİ REFORMU: VERGİLEME YETKİSİNİ SINIRLAYACAK ...
ANAYASA İKTİSAT VE  ANAYASAL VERGİ REFORMU: VERGİLEME YETKİSİNİ SINIRLAYACAK ...ANAYASA İKTİSAT VE  ANAYASAL VERGİ REFORMU: VERGİLEME YETKİSİNİ SINIRLAYACAK ...
ANAYASA İKTİSAT VE ANAYASAL VERGİ REFORMU: VERGİLEME YETKİSİNİ SINIRLAYACAK ...
 
VERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİ
VERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİVERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİ
VERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİ
 
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİVERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
 
VERGİ HARCAMALARI: ELEŞTİRİSİ
VERGİ HARCAMALARI: ELEŞTİRİSİVERGİ HARCAMALARI: ELEŞTİRİSİ
VERGİ HARCAMALARI: ELEŞTİRİSİ
 
ANAYASAL VERGİ POLİTİKASI TEMELLERİ
ANAYASAL VERGİ POLİTİKASI TEMELLERİANAYASAL VERGİ POLİTİKASI TEMELLERİ
ANAYASAL VERGİ POLİTİKASI TEMELLERİ
 
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ, ETKİLERİ VE SONUÇLARI
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ, ETKİLERİ VE SONUÇLARIVERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ, ETKİLERİ VE SONUÇLARI
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ, ETKİLERİ VE SONUÇLARI
 
VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİ
VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİVERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİ
VERGİ HARCAMALARININ ELEŞTİRİSİ
 
ANAYASAL VERGİ POLİTİKASI
ANAYASAL VERGİ POLİTİKASIANAYASAL VERGİ POLİTİKASI
ANAYASAL VERGİ POLİTİKASI
 
VERGİLEME PSİKOLOJİSİ: VERGİYE KARŞI TUTUM VE DAVRANIŞLARI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
VERGİLEME PSİKOLOJİSİ: VERGİYE KARŞI TUTUM VE DAVRANIŞLARI BELİRLEYEN FAKTÖRLERVERGİLEME PSİKOLOJİSİ: VERGİYE KARŞI TUTUM VE DAVRANIŞLARI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
VERGİLEME PSİKOLOJİSİ: VERGİYE KARŞI TUTUM VE DAVRANIŞLARI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
 
VERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİ
VERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİ VERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİ
VERGİLEMEDE İŞLEM MALİYETLERİ
 
KEYNEZYENLER VE FONKSİYONALİSTLERİN YANLIŞLARI
KEYNEZYENLER VE FONKSİYONALİSTLERİN YANLIŞLARIKEYNEZYENLER VE FONKSİYONALİSTLERİN YANLIŞLARI
KEYNEZYENLER VE FONKSİYONALİSTLERİN YANLIŞLARI
 
KEYNEZYEN İKTİSAT ve FONKSİYONEL MALİYE ELEŞTİRİSİ
KEYNEZYEN İKTİSAT ve FONKSİYONEL MALİYE ELEŞTİRİSİKEYNEZYEN İKTİSAT ve FONKSİYONEL MALİYE ELEŞTİRİSİ
KEYNEZYEN İKTİSAT ve FONKSİYONEL MALİYE ELEŞTİRİSİ
 
VERGİ DIŞI PİYASA EKONOMİSİ
VERGİ DIŞI PİYASA EKONOMİSİ VERGİ DIŞI PİYASA EKONOMİSİ
VERGİ DIŞI PİYASA EKONOMİSİ
 

More from COSKUN CAN AKTAN

More from COSKUN CAN AKTAN (20)

İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONUİKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
 
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
 
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİPATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
 
PATERNALİZM
PATERNALİZMPATERNALİZM
PATERNALİZM
 
PATERNALİZM FELSEFESİ
PATERNALİZM FELSEFESİ PATERNALİZM FELSEFESİ
PATERNALİZM FELSEFESİ
 
PATERNALİZM TÜRLERİ
PATERNALİZM TÜRLERİPATERNALİZM TÜRLERİ
PATERNALİZM TÜRLERİ
 
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNEPATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
 
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞIPATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEMEİKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME
 
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR? İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
 
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİMATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME... İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
 
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZMEMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
 
EMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSATEMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
 
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZMİKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
 
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUNKEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
 
VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİNİN TESİS EDİLMESİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERS...
VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİNİN TESİS EDİLMESİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERS...VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİNİN TESİS EDİLMESİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERS...
VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİNİN TESİS EDİLMESİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERS...
 
VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİ
VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİVERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİ
VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİ
 

Tarafsız Vergileme ( Kurallara Dayalı Vergileme) Refah Kaybı

  • 1. VERGİLEMEDE TARAFSIZLIK İLKESİNDEN UZAKLAŞMANIN MALİYETİ: REFAH KAYBI PROF. DR. COŞKUN CANAKTAN Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır: Coşkun Can Aktan, Mali Ayrımcılık:Ankara: SeçkinYayınları, 2019. Sunumu Hazırlayan: Farhad ALIYEV
  • 2. Ağır ve haksız vergiler ekonomik birimlerin tüketim, tasarruf, yatırım, çalışma gayreti vs. karar ve tercihleri üzerinde bozucu etkiler ortaya çıkarır. Vergiler çalışma ve aylaklık arasındaki tercihi belirleyen çok önemli bir etkendir.
  • 3. Tarafsız vergileme ilkesinin ihlal edilmesi ve müdahaleci vergilemenin uygulanması halinde ortaya çıkan bu türde sapmalar vergileme ekonomisinde “bozucu maliyetler” (distortionary costs) olarak tanımlanmaktadır. Mikro iktisat alanında yapılan analizlerde bu maliyetler yaygın olarak “etkinlik maliyeti” ve “refah maliyeti” olarak adlandırılır. Aşırı vergilendirme sonucunda bireylerin refah kaybı yaşaması söz konusu olmaktadır ve bu kayıp alıcı ve satıcı olmak üzere her iki tarafı da etkilemektedir. Bir sonraki slayttaki şekilde, Vergilerin iktisadi refah üzerindeki etkilerini bazı şekiller yardımıyla analiz ederek vergilemenin ortaya çıkardığı refah kaybını ya da etkinlik maliyetini göreceğiz.
  • 4. ŞEKİL-5:VERGİLEMENİNTÜKETİCİVE ÜRETİCİ FİYATIVE ÜRETİM MİKTARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Kaynak:N. G. Mankiw, The Principles of Economics, 7th ed. Stanford, CT: Cengage Learning.2015.den uyarlanmıştır.
  • 5. ŞEKİL-6:VERGİLEMENİN İKTİSADİ REFAH ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: REFAH KAYBI Kaynak: N. G. Mankiw, The Principles of Economics, 7th ed. Stanford, CT: Cengage Learning.2015.den uyarlanmıştır.
  • 6. Şekil 5’e baktığımızda vergiler olmadığı zaman malın daha düşük bir fiyat düzeyinden (p1) arz edildiğini ve daha fazla miktarda mal üretildiğini (q1) görmekteyiz. Vergi uygulandıktan sonra ise, malın fiyatında artış meydana gelmekte (p2) ve üretilen mal miktarında bir azalma (q2) ortaya çıkmaktadır.
  • 7. Şekil 6’da, Bir verginin refahının nasıl etkilediğini görmek için vergi ödenmeden önceki refah seviyesine bakmak gerekmektedir. Şekilden anlaşılacağı üzere vergi olmadığı zaman fiyat p1 kadar ve satılan miktar q1 kadardır. Vergi uygulandığında ise tüketiciler tarafından ödenen fiyat p1’den pB’ye yükselmektedir. Vergiler satıcılar açısından bir maliyet unsuru olduğundan onlar açısından fiyat (vergi-sonrası fiyat) ise p1'den pS'ye düşmektedir. Satılan mal miktarında azalma söz konusu olacağından devlet B + D alanı kadar vergi geliri elde etmektedir. Uygulanan vergi ise satıcıların daha az mal satarak daha az gelir elde etmesine ve tüketicinin de yükselen fiyatlar nedeniyle daha az tüketmesine neden olarak refah kaybını (C+E alanı) doğurmaktadır. Burada konuyu sade bir şekilde açıklamak için mikro-iktisat literatüründe ayrıntılı olarak ele alınan tüketici fazlası (consumer surplus) ve üretici fazlası (producer surplus) gibi kavramlarına girmiyoruz. Şekilde yer alan A + B + C alanı “tüketici fazlası”; D + E + F alanı ise “üretici fazlası” alanı olarak isimlendirilmektedir.
  • 8. ŞEKİL-7:VERGİLEMENİN İKTİSADİ REFAH ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: REFAH KAYBI Kaynak: N. G. Mankiw, The Principles of Economics, 7th ed. Stanford, CT: Cengage Learning.2015.den uyarlanmıştır.
  • 9. • Vergilerin neden olduğu refah kaybının büyüklüğü doğrudan aşırı vergileme ile alakalı bir konudur. • Bu durum Şekil-7 üzerinde geometrik olarak yorumlanmıştır. Refah kaybı, arz ve talep eğrileri arasındaki üçgenin alanına eşittir. Düşük vergi yükü durumundaki refah kaybı şeklin sol tarafında; ağır vergi yükü durumundaki refah kaybı ise şeklin sağ tarafında gösterilmiştir. Refah kaybı alanı (ABC) ağır vergi yüküne paralel olarak genişlemektedir.
  • 10. “Eğer politik kararlar parlamentoda çoğunluk kuralı dahilinde alınıyorsa o zaman vergiler üzerine anayasal sınırlamalar getirmek iktisadi etkinlik açısından doğru olacaktır.Anayasal sınırlamanın olmaması halinde çoğunluğu temsil eden iktidar azınlıkları temsil eden gruplara farklı ve yüksek vergiler yükleyeceklerdir ve vergi ayrımcılığı kaynakların israf edilmesine yol açacaktır.” -JAMES M. BUCHANAN
  • 11. V. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
  • 12. Tarafsız maliye” ile “esnek maliye” yaklaşımları arasında belirgin farklılık söz konusudur. Klasik tarafsız maliye öğretisi temelde piyasa ekonomisi kurallarının ekonomide hakim olmasını savunan klasik iktisadi düşünceye bağlıdır. Esnek vergileme yaklaşımı ise Keynezyen iktisadi düşünce ve fonksiyonel maliye teorisine bağlıdır ve müdahaleciliği savunur. Özetle, klasik maliye öğretisinde “tarafsız vergileme”; buna karşın Keynezyen maliye öğretisinde “esnek- müdahaleci vergileme” yaklaşımı savunulur.
  • 13. “modern maliye öğretisi” denilen yaklaşım bugün maliyeciler arasında önemini ve değerini yitirmiştir. 1940’lı ve 1950’li yıllarda “mali gelenekçilik” ya da “mali muhafazakarlık” olarak ifade edilen yaklaşım bugünün modern maliyesinde hakim olmuştur. Mali gelenekçilik “mali esneklik” ilkesini reddeder ve maliye politikası yönetiminde “mali kurallar”ın geçerli olmasını savunur.
  • 14. ➢ Kurala dayalı tarafsız vergileme yaklaşımının temel gayesi siyasal iktidarların mali sistemi ve mali yapıyı istismar ve suiistimal etmelerini engellemektir. ➢Amaç “mali disiplinsizlik”, “mali istismar”, “mali sömürü”, “mali manipülasyonlar”, “mali ayrımcılık” vs. uygulamalara izin ve imkan vermemektir.
  • 15. Vergilemede “keyfî-davranılmaması ilkesi” (non-arbitrariness) ancak “bağlayıcılık ilkesi”nin öneminin anlaşılması ile mümkündür. Nobel ekonomi ödülü sahibi James M. Buchanan’ın bu “bağlayıcılık” ilkesinin ancak anayasal kurallar ve kurumlar yoluyla tesis edilebileceğini önermektedir.
  • 16. Çoğunlukçu demokrasilerde iktidarların sıklıkla istismar ve suiistimal ettikleri vergileme yetkilerinin anayasal zincirlere bağlanmasına razı olmayacakları pekala anlaşılabilirdir. Bu normatif reform önerisinin pratikte gerçekleşebilmesi zamanını ve şartlarını beklemektedir.