VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
KEYNEZYEN İKTİSAT ELEŞTİRİSİ
1. Bu Sunum Aşağıdaki Kaynaktan Yararlanılarak Hazırlanmıştır.
Coşkun Can Aktan, Yeni İktisat Okulları ve İktisadi Düşünce:
Ankara: Seçkin Yayınları
Sunumu Hazırlayan: Hanife AYDIN
2. KEYNEZYENLER VE FONKSİYONALİSTLERİN
YANLIŞLARI
Alvin H. Hansen Abba Lerner
J. M.
Keynesyen
Keynezyenlerin ve fonksiyonalistlerin yanlışları ve yanılgıları
nelerdi? Bu konudaki görüşlerimizi kısa başlıklar altında
özetleyelim:
3. 1) Keynezyenler ve fonksiyonalistler paranın ekonomideki rolü ve önemini ihmal
etmişlerdir;
• Keynezyenler, klasik iktisatçılar tarafından geliştirilen paranın
miktar teorisini ihmal etmişlerdir.
• Para Miktarı Mal Ve Hizmet Miktarı Fiyat Para Değeri
• Keynezyenlerin ve fonksiyonalistlerin emisyonla finansmana
dayalı maliye politikası önerileri enflasyonist eğilimlere yol
açmıştır.
4. 2) Keynezyenler ve fonksiyonalistler maliye politikasına çok fazla önem
atfetmiş ve mucizevi görevler yüklemişlerdir.;
“tarafsız maliye
politikası” anlayışını
reddetmişler,
“iradi-müdahaleci
maliye politikası”nı
benimsemişlerdir.
Keynezyenler ve fonksiyonalistler:
Müdahaleciliğin ekonomi üzerinde doğuracağı tahripkar sonuçların (enflasyon,
deflasyon, işsizlik, rüşvet ve yolsuzluklar, rant kollama vs.) hiç birisini hesaba
katmamışlardır.
5. 3) Keynezyenler ve fonksiyonalistler stagflasyon
sorununun ortaya çıkmasından sorumludurlar;
Keynesyenizm ile
Bir taraftan genişletici maliye politikası
uygulanırken
Diğer taraftan paranın ekonomideki rolünün
ihmal edilmesi
artan harcamaların emisyonla finanse edilmesi
STAGFLASYON adı verilen bir ekonomik sorunu ortaya
çıkarmıştır.
BÜYÜME İŞSİZLİK
ENFLASYON
TL
STAKFLASYON
6. 4) Keynezyenler ve fonksiyonalistler açık finansman
politikasını kurumsallaştırmıştır;
J. BUCHANAN: Devletler kişiler veya firmalar gibi harcamalarını finanse
etmelidirler. Üç alternatif mevcuttur.
1) Vergileme 2) Para basımı 3) Borçlanma
Keynezyen modelde kamu harcamalarındaki artış para
basma ya da borçlanma ile finanse edilecektir.
Para basmanın doğrudan etkisi enflasyonisttir.
Borçlanmanın doğrudan etkisi ise özel yatırımları
dışlama ve yüksek faiz politikası olarak ortaya çıkar.
Keynezyenler bu sonuçları tahmin etmemişler ya da
görmezlikten gelmişlerdir.
7. 5) Keynezyen iktisat ve fonksiyonel maliye ile birlikte, “bütçe
dengesi” kavramı önemini yitirmeye başlamış ve bunun yerine
“ekonomik denge” kavramından söz edilmeye başlanmıştır.
BÜTÇE DENGESİ
Bütçe Gelirleri=Bütçe Giderleri
Klasik İktisat Okulu (A. Smith)
EKONOMİK DENGE
Giderler>Gelirler Gelirler>Giderler
Keynezyen Ve Fonksiyonel Maliyeciler (Hansen, Lerner, Keynesyen)
8. Bütçe dengesi” açık ve anlaşılır bir makro-ekonomik hedeftir.
Ekonomik denge ise ölçülebilir bir makro-ekonomik hedef değildir.
Keynezyen iktisat ve fonksiyonel maliye ile birlikte ekonomik dengeden söz edilmeye başlanmıştır.
Konjonktürün depresyon dönemlerinde deflastyonist açığın azaltılması ve
tam istihdamın temin edilmesi için açık finansman politikası
izlenmelidir.(giderler>gelirler)
Konjonktürün enflastyonist dönemlerinde ise kamu harcamalarının kısılması
veya vergilerin arttırılması suretiyle bütçe fazlası meydana
getirilmelidir.(gelirler>giderler)
9. Keynezyenler, ekonomik denge amacından sözedildiğinde bundan şu dengelerin ya da
hedeflerin sağlanmasını kastetmişlerdir:
tam istihdam,
Fiyat istikrarı,
ödemeler bilançosunda denge,
ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanması vs.
10. 6) Keynezyen iktisatçılar ve fonksiyonel maliyeciler açık bütçenin
mahzurlarını öngörememişlerdir;
Açık finansmanın sonuçları:
Ağır vergi yükü Ağır borç yükü Monetizasyon’dur.
(Devletin borçlarının,Merkez
Bankası tarafından para
basılmasıyla ödenmesine denir.)
12. 7) Keynezyen iktisadın ve fonksiyonel maliyenin en büyük yanlışı
ya da yanılgısı “tam istihdam”ı devletin temel görevi olarak ele
almış olmasıdır.
Tam İstihdam: Üretim faktörlerinin tamamının kullanıldığı durumdur.
.
Keynezyen iktisata göre tam
istihdamı sağlamak devletin
görevidir. (devlet müdahalesi
zorunlu)
13. 8) Keynezyen iktisatçılar ve fonksiyonel maliyeciler “mali aldanma”
adı verilen psikolojik etkiyi dikkate almamışlardır;
J. Buchanan
Mali aldanma kavramı Keynezyen iktisadı
eleştiren Buchanan tarafından geliştirilmiştir.
MALİ ALDANMA: Açık finansman politikaları
uygulandığında seçmenler kamu harcamalarının
faydalarını fazla algılarlar. Buna karşın vergi
yükünü tam algılayamazlar.
14. 9) Keynezyen iktisatçılar ve fonksiyonel maliyeciler “mali asimetri” adı
verilen olguyu dikkate almamışlardır.
Mali asimetri kavramı Buchanan’ın öncülük ettiği kamu tercihi teorisinin iktisat
bilimine kazandırdığı bir kavramdır.
Durgunluk dönemlerinde ‘‘bütçe açıkları’’ yaratılır. Durgunluk sonrası ‘‘bütçe
fazlası’’ yaratma isteği olmaz!!
Bu Keynezyen mantığa “asimetrik istikrar politikası” adı verilmektedir.
Politikacılar harcamaları arttırmaya eğilimli, vergileri ise aynı ölçüde
arttırmamaya eğilimlidirler. Bu bakımdan açık finansman ve vergilemeden
harcama yapmak son derece yanlıştır.
15. 10) Keynezyenler ve fonksiyonalistler kamu borçlanmasının sınırlarının tespit edilememesi halinde bunun
ekonomi için oldukça tahripkar sonuçlar ortaya çıkaracağını kavrayamamışlardır;
Lerner “biz kendimize
borçlanıyoruz”.
• Lerner’in bu sözü onun kamu borçlanmasının
etkilerini kavrayamadığını ortaya
koymaktadır.
16. Ricardo Denklik Teorisi: Devletin harcamalarının finansmanında
borçlanmaya başvurmasının etkileri ile vergilemeye başvurmasının etkilerinin
birbirinden farklı olmayacaktır.
Keynezyenlerin ve fonksiyonalistlerin bu yanılgıları, aslında bir klasik
iktisatçı olan David Ricardo’nun kamu borçlanması konusundaki
yanılgıları ile paraleldir.
17. 11) Keynezyenler, iktisat literatüründe “Olivera-Tanzi Etkisi” olarak
adlandırılan etkiyi dikkate almamışlardır;
Aşırı bütçe açıklarının sonucu
yüksek enflasyon
hiper-enflasyondur
.
Olivera-Tanzi Etkisi: Bütçe Açıkları
Hiper-enflasyon Ulusal Paradan Kaçış
Senyoraj Gelirlerinin Azalması.
18. 12) Ekonomide “ince ayar” yapılarak ekonominin her zaman
politikacıların iradi politikaları ile düzlüğe çıkarılacağı inancını
yerleştirmişlerdir;
Keynes değil, keynezyenler ve fonksiyonalistler sorumludurlar. Fonksiyonalistler
Neo-Klasik Keynezyen İktisat
J.R.HicksJ. Tobin
Fundamentalist Keynezyen
J.Robinson Roy HARROD
Abba Lerner
Alvin H. Hansen
19. 13) Keynezyenlerin makro-ekonomik denge modeli pek çok tutarsızlıklar ve
gerçek yaşama uygun olmayan varsayımlar içermektedir;
Şekilde EF kadar talep fazlası vardır.Yani enflastyonist açık
söz konusudur. Bu durumda gelir düzeyi de düşerek Y1 'e
gerilemiş durumdadır.
GH kadar arz fazlası vardır. Yani deflastyonist açık söz
konusudur.
Deflasyonist ve Enflasyonist eğilimlerin açık bütçe politikaları
ile tedavi edilebileceği görüşüne inanılması Keynezyenizmin
yanılgısıdır.
20. Harcama modeli gerçek yaşam ile tutarlı olmayan varsayımlara ve analizlere dayalıdır. Örneğin, çarpan analizi bunlardan
birisidir.
KEYNES’E GÖRE;
Devletin Kamu Harcamalarını çarpan ve hızlandıran etkisiyle Milli Gelir
Keynes’in geliştirdiği çarpan kavramı çok gerçekçi bir analiz değildir. Bu
konuda MİLTON FRİEDMAN tarafından eleştirilmiştir.
21. Milton Friedman’ın Eleştirisi: “Bu basit çarpan analizi son derece çekicidir ama bu çekicilik
düzmecedir ve değişmeyle ilgili diğer etkenleri dikkate almamanın sonucudur.
Sadece sahibi değiştiğinde reel gelir artmamış olabilir. Devlet 100 doları nereye
harcamıştır? Bir park bakıcısının ücretini ödemişse, devlet ödemese parktan
yararlananlar öderdi bu durumda sadece harcayan değişirdi.
Devlet 100 Doları nereden almıştır? Borçlanarak elde etmişse para birinin
cebinden alınıp diğerinin cebine konmuştur ki, sağ el ile alınan sol el ile
harcandığı için ekonomideki para miktarı değişmemiştir