İKTİSAT BİLİMİNDE DENEYSEL ARAŞTIRMA YAPILMASI: KISITLAR ve ZORLUKLAR
1. İKTİSAT BİLİMİNDE DENEYSEL ARAŞTIRMA YAPILMASI:
KISITLAR ve ZORLUKLAR
Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır.
C.C. Aktan ve S. Yay, Deneysel İktisat, Divan Kitabevi, 2019.
Sunumu Hazırlayan: Hilal Türkan Çetin
Prof. Dr. Coşkun Can Aktan
2. İktisat biliminde deneysel araştırmalar yapmanın önündeki kısıtlar,
engeller ve zorlukları kısa madde başlıkları altında özetlemeye
çalışalım.
İnsan doğası ve insan eylemleri. İktisat biliminin konusu insan davranış
ve eylemleridir. Fevkalade istikrarsız, değişken ve karmaşık olan insan
doğası ve insan eylemleri üzerinde deneysel araştırmalar yapmak
imkansız olmasa da kolay değildir.
3. Gerçekçilikten uzak yapay
deneyler. İktisat biliminde
laboratuvar ortamında yapılacak
olan deneyler doğası gereği
“suni” (yapay) özellik taşır ve
gerçek dünyadaki insan davranış
ve eylemlerini tam olarak
yansıtamaz.
4. Değer yargıları ve ideolojik fikir ayrılıkları. Fizik, kimya,
biyoloji, yerbilim ve gökbilim gibi doğa bilimleri insan
davranış ve eylemlerinden bağımsız olduğundan bu
alanlarda laboratuvar ortamında sayısız deney yapmak
mümkündür. Oysa iktisat biliminde “değer yargıları”,
“ideolojik eğilimler” vs. geçerlidir. Bu eleştiri Britannica
Ansiklopedisi’nin 1991 yılında yayınlanan 15. baskında şu
sözlerle ifade edilmiştir.
5. “İktisatçıların karşı karşıya oldukları bir
husus iktisat disiplininin bir bilim olmadığı
iddiasıdır. İnsan davranışlarının, atomlar ya
da moleküller gibi aynı objektif çerçevede
incelenemeyeceği ifade edilir. Değer
yargıları, felsefi ön kabuller ve ideolojik
eğilimler bir iktisatçının doğru sonuçlara
ulaşmasını engeller. Dahası, iktisatçıların
hipotezlerini test edebilecekleri bir
laboratuvarları da yoktur.”
6. Genellik ve Evrensellik. Doğa bilimlerinde deneyler
zaman ve mekandan bağımsız sonuçlar ortaya
çıkarır. Örneğin, Isaac Newton’un evrensel kütle
çekim kanunu; Newton’un bir cisim üzerine etki
eden kuvvetler ve cismin hareketi arasında ilişkileri
koyan kanunları; termodinamik kanunları; suyun
kaldırma kuvveti kanunu; genel görelilik kuramı vs.
genel ve evrensel yasalardır.
Oysa iktisatta böyle değildir.
İnsanların akıl ve mantıktan uzak
irrasyonel davranış, karar ve
seçimlerde bulunmaları söz
konusudur. İnsan doğası ve insan
eylemleri istikrarlı ve tutarlı değildir.
7. Süreklilik ve istikrar. Doğa bilimlerinde olduğunun aksine, iktisadi olaylar
süreklilik ve istikrar arz etmediğinden ampirik ve deneysel çalışmalar
yaparak bunlardan kesin sonuçlar elde etmek olası değildir. İktisadi
olaylarda “denge”, “istikrar”, “düzenlilik” ve “süreklilik” sözkonusu
olmadığından deneysel araştırmalar yapmak fevkalade güçtür.
Geçerlilik. Deneysel iktisat
araştırmalarında önem
taşıyan bir diğer önemli
kavram “geçerlilik” tir. Bu
kavramın önemini Vernon
Smith şu sözlerle
açıklamaktadır.
8. Vernon Smith
“Teorik ya da deneyde yer alan
deneklerle ilgili hata bulmak
değildir, sınadığımız sistem her ne
olursa olsun onun geçerliliğinin ya
da geçersizliğinin sınırlarını daha
iyi anlamaktır.”
9. İç geçerlilik bir çalışmanın güvenilir nedensel
sonuçlar ortaya çıkarabilme yeterliliğidir. Dış
geçerlilik ise araştırma çevre ve şartlarından
araştırmanın amaçladığı düzene dair genelleme
çıkarılabilmesi yeterliliğidir.
İç geçerlilik verinin doğru nedensel çıkarımlara
yönlendirip yönlendirmediğini sorgularken; dış
geçerlilik yapılan çıkarımların alana
yansıtılabilirliğine vurgu yapmaktadır. İktisat
biliminde yapılacak olan deneysel
araştırmalarda geçerlilik ve güvenilirlik doğa
bilimlerinden oldukça farklıdır.
10. Kontrollü deney yapmanın zorluğu. İktisatta
kontrollü deney yapmak sanıldığı kadar kolay
değildir. Laboratuvar ortamlarında kontrol
grubu, bağımsız ve bağımlı değişkenler
arasındaki ilişki;
bağımlı değişkeni etkileme olasılığı
bulunan kontrol değişkenler, öntest
ve sontest ölçümleri vs. muhtelif
zorluklar ve sorunlarla doludur.
11. Denek gruplarının güvenilirliği ve uygun denek seçimi. İktisat
biliminde deney yapmanın diğer bir güçlüğü uygun denek seçimi
ve denek gruplarının güvenilirliği sorunudur.
Araştırmacılar belki de işin
kolayına kaçarak laboratuvar
deneylerinde sıklıkla
öğrencileri kullanmakta ve
sınıf-içi deneyler
yapmaktadırlar.
12. Araştırma laboratuvarlarının üniversite
kampüsleri içerisinde olması, düşük
maliyetle öğrenci tedarik edilebilmesi vs.
kolaylık olmasına rağmen denek
gruplarının tüm toplumu ne derece temsil
edebildiği başlı başına bir sorundur.
Öğrencilerin sosyo-demografik
karakteristikleri, etnik kökenleri, servet
durumları, ruhsal yapıları vs. faktörlerin
tamamı başlı başına önemlidir.
13. Deneysel araştırmaların yüksek maliyetli
olması. Doğa bilimlerindeki kadar olmasa
bile sosyal bilimler ve iktisat alanlarında
yapılacak olan deneysel araştırmalar
yüksek maliyetlidir. Bu husus da deneysel
araştırmalar yapmanın önündeki bir engel
ve zorluk olarak oluşturmaktadır.
14. Yalan ve Aldatma. Deneysel araştırmalarda diğer önemli bir sorun
yalan ve kandırma meselesidir. Araştırmacıların yaptıkları çalışmanın
amacını gizlemeleri, deneklere eksik bilgi sunmaları, yalan ve yanlış
bilgi aktarmaları vs. söz konusu olabilmektedir. İktisat biliminde yapılan
deneylerde de yalan ve kandırma ciddi bir sorun olarak karşımızda
durmaktadır.
15. Finansal teşvikler ve ödül mekanizmaları.
Deneysel iktisatta finansal teşvikler konusu
ile ilgili tartışmaları üç açıdan ele alabiliriz.
Birincisi deneyde finansal teşviklerin gerekli
olup olmaması, ikincisi hangi finansal
teşvikin kullanılacağı ve üçüncüsü
verilecek teşvikin büyüklüğü konularıdır.
Belirtilen her üç konu da uygulamada
kendine has zorluklar ve problemlerle karşı
karşıyadır.