3. Mide Arterleri
A. gastrica sinistra (truncus coeliacus’un dalıdır)
A. gastrica dextra (A. hepatica communis
bazende a. hepatica propria’dan gelir)
Curvatura ventriculi minör
-------------------------------------------------------
A. gastroepiploica dextra
(A.gastroduodenalis)
A. gastroepiploica sinistra (A. lieanalis)
Curvatura ventriculi major
Aa. gastricae breves (A. lienalis): Fundusu
4.
5.
6. Venleri
Arterleri takip ederek
aynı isimleri alırlar.
V. lienalis
V. mesenterica sup.
V. porta.
7. Lenf Drenajı
Tela submucosa ve tunica seroza altında
plexus oluştururlar.
Nodi lymphatici gastro-omentales ve Nodi
lymphatici gastrici Nodi lymphatici
coeliaci’bağlanırlar
8. Sempatikleri:
İnnervasyonu
Preganglionik sempatik
lifler 6-9. thoracal
segmentlerden n.
splanchnicus’larla gelir.
Ganglion coeliacumda
sinaps yaparak mide
damarları etrafında
mideye ulaşır.
Parasempatikleri: n.
vagus’un aşağıda
devamı olan Truncus
vagalis anterior ve
posterior’lardan gelir.
TVA: sol n. vagus’tan
TVP: sağ n. vagus’tan
oluşur.
12. MİDENİN SEKRESYONLARI:
OKSİNTİK VE PİLORİK BEZLER
☺Oxintik hücreler:korpus
,fundus ,küçük kurvatür dışında
yaygındır.Üç tip hc.den
oluşmaktadır;
Mükoz boyun hc.leri müsin
biraz pepsinojen
Chief (esas)hc.ler pepsinojen
Peptik (ya da paryetal)hc.ler
HCL ve intrensek faktör
13. Mide sekresyonu
Kardiak glandüler bölge: Gastroözefageal bileşkede yerleşmiş
küçük bir bölümdür. Histolojik olarak bazen bir miktar parietal hücre
ihtiva etmekle beraber çoğunlukla mukus salgılayan hücrelerden
meydana gelmiştir.
Parietal hücre bölgesi: Midenin proksimal 3/4 ' ünde yer alır. 4
hücre grubu içerir.
Mukus hücreleri: Mukus salgılayarak gıda geçişini kolaylaştırır ve
koruma sağlar.
Zigomatik (chief) Ana hücreleri: Pepsinojen salgılar
Oksintik (Parietal) hücreler: HCL ve intrensek faktör salgılar.
Argentofin hücreler.
Pyloro- antral mukoza bölgesi: G hücreleri (gastrin salınımından
sorumlu) bulunur. Gastrin, HCl ve pepsinojen salınımı uyarır. Bu
bölgede parietal ve ana hücreler bulunmaz.
14. Salgı fonksiyonu
HCL parietal hücreler tarafından yapılır. Görevi;
protein üzerine etkili pepsin' in etkili hale gelmesi
için uygun pH' ı oluşturmaktır.
Pepsin; zymojen hücreler tarafından pepsinojen
olarak salgılanır. HCl ile aktif hale gelip pepsine
dönüşür. Etkili bir proteolitiktir.
Mukus ; mide mukozasını korur. Mukopolisakkarid
, mukoprotein ve protein içerir.
15. MİDENİN FONKSİYONLARI
Rezervuar fonksiyonu
Motor fonksiyonu (motilite) depo ettiği gıdaları karıştırır,
parçalar ve ince barsağa iletir.
Salgı fonksiyonu
Asepsi fonksiyonu: Yutulan bakteri ve zararlı maddeleri
yıkıma uğratır ve kusma ile dışarı atar.
Hemopoetik fonksiyonu: IF (intrinsik faktör) oluşmasında
veya Fe++ absorbsiyonunda görev alır. IF, B-12
vitaminini barsaktan emilmesini sağlar.
Su ve glikoz gibi maddeler midede absorbe edilir.
Ekskresyon fonksiyonu; kandaki üre ve etilalkol gibi
maddeler mide ile atılır.
16. Mide fazının üç fazı:
SEFALİK FAZ
GASTRİK FAZ
İNTESTİNAL
FAZ
17. Mide salgısını inhibe eden
feedback mekanizmaları
Vagal stimulasyonun azalması
Antral pH' ın 2 nin altına düşmesi
Asit içerik duodenuma ulaşınca sekretin
salgılanması
18. H+
H-K+
ATPaz
Antikolinerjik ilaçlar
Vagus
Gastrinrese Ca+ Ach res.
p
H2 reseptör antagonisti
Mast hücresi
19. PEPTİK ÜLSER
Ösefagus,mide,duedonum,jejenum ve meckel
divertikülünde görülebilen bir hastalıktır.
Duedonal ülser patofizyolojisinde
hiperasidite,gastrik ülser patofizyolojisinde
mukozal savunma faktörleri daha ön planda
görülmektedir.
Duedonal ülserli hastaların çoğunda asit salgısı
normalden fazla iken gastrik ülserlilerde normal
veya normalden azdır.
20. PEPTİK ÜLSER OLUŞUMUNDA
ROL OYNAYAN MEKANİZMALAR
Helicobacter Pylori infeksiyonu,
Artmış HCl sekresyonu,
Aside karşı yetersiz kalan mukozal
defans mekanizmaları,
Zedeleyici etkenlere karşı direnç/
Zedeleyici etkenler arasındaki denge
bozulursa
22. Mukoza direncini oluşturan faktörler
Mukus tabakası
Gastroduodenal h.’lerden HCO3 –Nötralize
edici
PG (Asit salgısını frenleyici, sitoprotektif)
Mukus+PG Elektronegatif permeabilite
bariyeri
Mukoza kan akımının yeterli olması
Rejenerasyon yeteneği
23. MİDE ÜLSERİ
Duodenum ülserinden sonra ikinci sıklıkla görülür.
Tip I: (Primer mide ülseri) vakaların büyük çoğunluğu bu
tiptedir. Ülser: küçük kurvaturda asit salgılayan mukoza ile
antral mukoza arasındaki geçiş bölgesindedir. (parietal- G
hücre geçişi) asit nötralizasyonda bozukluk yaratan fokal
mukozal defekt lümen içi asidin mukoza içine nüfüz
etmesine neden olur.
Tip II: (sekonder ülser): Duodenal ülserlerle birlikte
bulunurlar. Nedeni deformite sonucu oluşan gastrik stazdır.
Tip III: Pylorik ve Prepylorik ülserler olup, daha ziyade
duodenal ülsere ait özellik taşırlar
24. Patogenez: 40 yaş üzeri daha sık,sosyoekonomik
düzeyi düşüklerde kadın/erkek=2/1,
Etiyoloji:Mide mukoza bariyerinin hasarı esas
etyolojik mekanizmadır.
Safranın mideye geri kaçması: Mukozal bariyerin
bozulmasına yol açar
İlaçlar: Mukozal bariyerin geçirgenliğini
etkileyebilirler. (etanol, indometazin, salisilat)
Asit salgılanması
25. Belirtiler:
İstahsızlık, epigastrik huzursuzluk, nadiren
şiddetli ağrı, prepilorik ülserlerde duodenal
ülser gibi, kanama ve obstrüksiyon daha az
görülür
26. Teşhis
ÖMD: Ülser lokalize edilir.
Endoskopi: Ülser görülüp çok sayıda biyopsi
alınır.
Mide suyundan sitolojik tetkik.
İyi huylu mide ülserinin özellikleri
Radyolojik: Düzgün kenarlı ülser krateri, bu
kratere kesintisiz uzanan mukoza kıvrımları, ülser
nişinin midenin beklenen sınırının dışarıda olması.
Endoskopi: İyi sınırlanmış ülser, keskin yassı
kenar ve düzgün taban
27. Tedavi
Diyet; sigara , alkol yasaklanır. Non-steroid antiinflamatuar ilaçlar
kesilir.
Medikal:
Helikobakter pylori eradikasyonu, asit salgısı fazla ise asit tedavisi,
sukralfat sitoprotektif ajanlar
Ameliyat endikasyonları
Kanserin ekarte edilmediği durumlar
Komplikasyon gelişirse
12-15 haftalık tedaviye rağmen iyileşmeyen ülserler
Tip I. Ülseri çıkacak parsiyel gastrektomi + gastroduodenostomi
kardiyada, wedge rezeksiyon
Tip II: neden, duodenal ülser olduğundan duodenal ülser gibi tedavi
edilmeli
Tip III: Duodenal ülser gibi davranılır.
28. Tanı-tedavide altın standart endoskopi
Erken endoskopi
– Rekurrent kanama ↓
– Cerrahi girişim oranını ↓
– Nonvariseal kanamada mortaliteyi ↓
30. Endoskopik ve radyolojik girişimlerin
yaygınlaşması ve başarısı cerrahi girişim
gerektiren hasta oranını düşürmüştür.
Artık endoskopik ve radyolojik yöntemlerle
durdurulamayan veya bu yöntemler
denenirken hemodinamisi iyice bozulan
hastalar ameliyat edilmektedir.
Dolayısıyla cerrahi mortalite artmıştır.
31. Duodenum Ülseri
Duodenum bulbusunda
Mukozada ülser, çevresinde inflamatuvar
değişiklikler
HP, NSAİİ, Zollinger-Ellison sendromu
Stres ülseri; kronik hastalıklar, akut ağır stres,
glukokortikoid ilaç kullanımı
Sigara, alkol
HP, DÜ’nde en sık görülen etkendir
Kronik gastrit, mide kanserine ve MALT
(mukozayla ilişkili lenfoid tümöre) neden olur
33. Semptom ve bulgular
Epigastriumda ağrı: Sızı ve yanma
şeklinde antiasitler ve yemekle azalır. Ritmik
ve peryodik . DU pankreasa penetre olursa
sırta yayılır.
Retrosternal ağrı: Özefagusa asit salgı
irritasyonu ile
Bulantı ve kusma: Ödem ve fibrozis nedeni
ile pylor tıkanıklığına bağlı
34. TEŞHİS:
Gastrik analizler: DÜ teşhisi koydurmaz.
ZE sendromu ayrımında yardımcı olur. BAO/
MAO > 0,4 ise patolojiktir. ZE sendromunda
BAO, 15 mEq/sa büyüktür. Gastrin değeri
200 Mq/ml üzerindedir.
ÖMD: %70-80 arasında teşhis
koydurucudur. Bulbus da, niş ve kronik
ülserde psöudodivertikül görünümü vardır.
Endoskopi
35. P.Ülser Tedavisinde Amaç
Asit salgılanmasını bloke etmek
Ortamdaki asidi nötralize etmek
Koruyucu tabaka oluşturmak
H.Pylori’yi ortadan kaldırmak
41. HİSTAMİN H2 RESEPTÖR
ANTAGONİSTLERİ
H2 reseptörler üzerinde histaminin kompetitif antagonistleridir.
Histaminin midedeki asid salgılatıcı
etkisini bloke ederler.
Yapıca histamine benzerler.
Bu grupta yer alan ilaçlar:
Simetidin
Ranitidin
Famotidin
Nizatidin
42.
43. H+
H-K+
ATPaz
Antikolinerjik ilaçlar
Vagus
Gastrinrese Ca+ Ach res.
p
H2 reseptör antagonisti
Mast hücresi
44. ANTİMUSKARİNİK İLAÇLAR
Parietal hücreler üzerindeki muskarinik M3 ve
histaminositler ve G hücreleri üzerindeki muskarinik
M1 reseptörlerini bloke eden ilaçlardır.
Asid ve pepsin salgısını azaltırlar.
Midenin boşalma süresini uzatırlar ve
antispazmolitik etkileri (ağrıyı azaltır) bulunur.
Pirenzepin ve telenzepin gibi M1 reseptörlerini spesifik
olarak bloke eden “gastroselektif” ilaçlar klinik
üstünlükleri bulunmadığı için günümüzde çok fazla
kullanılmazlar.
46. ANTASİD İLAÇLAR
Mide asidini nötralize eden, lokal etkili ilaçlardır.
Astrenjan (protein çöktürücü etki) ve Demulsent (ülser yüzeyine
yapışma) etkileri vardır.
Ülser nedbeleşmesini hızlandırmak, ağrısını gidermek ve nüksü
önlemek amacıyla kullanılırlar
Aluminyum Bileşikleri
Magnezyum Bileşikleri
Lokal Etkili Antasidler
Kalsiyum Bileşikleri
Aluminyum Bileşikleri
Magnezyum Bileşikleri
Sitemik Etkili Antasidler
Sodyum Bikarbonat
47.
48. MUKOZADA KORUYUCU TABAKA
OLUŞTURAN İLAÇLAR
Sukralfat
Nekrotik ülser tabakasına bağlanarak asid, pepsin ve safraya
karşı koruyucu bir tabaka oluşturur.
Safra asitlerini absorbe eder
Endojen prostaglandin sentezini stimüle eder
Kolloidal Bizmut BileşikleriPeptik ülser yüzeyindeki proteinli
eksuda ile birleşerek koruyucu tabaka oluşturur.
Karbenoksolon Sodyum İntestinal mukusun sekresyon ve
viskositesini artırır
49. PROSTAGLANDİN ANALOGLARI:
MİSOPROSTOL
c-AMP nın yapımını azaltırlar
“Sitoprotektif” etkisi mevcuttur
Bazal, nokturnal ve uyarılmış asid
salgılanmasını inhibe ederler.
NSAI ilaçların neden olduğu gastrik-mukozal
hasarı önlemek için kullanılırlar.
51. Helicobacter Pylorii
ENFEKSİYONUNUN TEDAVİSİ
Çabuk rezistans kazandığı için tek
antibiyotikle tedavi önerilmez.
Genel olarak uygulanan 14 günlük üçlü
tedavidir.
H. Pylorii enfeksiyonunun tedavisinden
sonra ülser nüksleri çok azalmıştır
52. H. Pylorii eradikasyonu için tedavi
alternatifleri
Üçlü tedavi alternatifleri:
Aşağıda verilen antibiyotiklerden ikisi
Amoksisilin günde 2 kez 1 g
Klaritromisin günde 2 kez 500 mg
Metronidazol günde 2 kez 400 mg
PPI : Omeprazol 2 x 20 mg/gün veya
Lansoprazol 2 x 30 mg/gün veya
Pantoprazol 2 x 40 mg/gün
53. HPnin saptanmasından sonra 2 hafta süre ile
1- Proton pompa inhibitörü (Lansoprazol, Omeprazol) (Sabah, akşam)
2- Amoksisilin 1 gr tablet (Sabah-Akşam)
3- Klaritromisin 500mg Tablet (Sabah-Akşam)
Daha sonra genellikle tekdoz (günde 1 defa) sadece Lansoprozol (
yada Omeprazol ) ile 1 yada 2 ay tedaviye devam edilir.
Bu tedaviden sonra çoğunlukla 6 ay kadar H2 reseptör Blokerleri (
Famotidin,Ranitidin v.s.) ile idame tedavisi verilebilir.
54. Cerrahi tedavi endikasyonları
Tıbbı tedaviye cevap alınmaması ve ülserin nüks
etmesi:
Medikal tedavi etkin ve düzenlimi ?
H.pylori eradikasyonu yapılmış mı?
Sigara bırakılmış mı?
Z.E. sendromu araştırılmış mı?
Komplikasyonlar , perforasyon, kanama,
obstrüksiyon
D. Ulcerle beraber gastrik ülser
57. Cerrahi karar
Etkili resustasyona cevap vermeyen kanama
%50 den fazla kan kaybına sebep olmuş kanama
– 24 saatte 4-6 ünite kan replasmanı
– 48-72 saat içinde 6-8üniteden daha fazla transfüzyon gerektiren
hastalar
Şok bulguları
Kardiyovasküler bulguların değişmesi
2 saat içinde NDS’nın 10/dk artması,
CVP’nin 2 cm.den fazla düşmesi,
TA’in 15-20 mmHg düşmesi
Duran bir kanamanın 250 ml.den daha fazla olarak yeniden
başlaması
58. Cerrahi karar
Hastaya-etyolojiye ait faktörler
– Yaş > 60
– Komorbitide varlığı
– Ülserin yeri
Küçük kurvaturada proksimal yerleşim
Duodenal posterior ülser
– Başvuru anında anemi varlığı
Hb≤8 mg/dl
59. Girişim tipi
Duodenal ülser
– Direk kanamaya müdahale
Transfiksiyon dikişi (Oversewing)
Gastroduodenal arter bağlanması
– Ülser zemininde üç noktadan bağlama
– Ekstraduodenal bağlama tek bağlama
– Sup. Pankreatikoduodenal arterle
birlikte bağlanması
68. Girişim tipi
Mide ülseri
– Wedge rezeksiyon
– Subtotal gastrektomi
– Total gastrektomi
– + Vagotomi
– Prepilorik ülser
– Duodenal ülser eşlik ediyorsa
– Histopatolojik inceleme!
69. KANAMA:
KANAMA: Duodenal ülser kanaması ülserli hastaların
%15-20 gözlenir. Kanama genellikle ülserin
duodenumarka duvarında gastroduodenal artar ve
dallarından birinin erozyone uğraması sonucu mg.
KLİNİK:
Hematemz
Melena
Hipovolemi bulguları
Epigastrik ağrı
TEŞHİS
Teşhis , ayırıcı teşhis ve müdahale günümüzde
endoskopi ile yapılır.
70. TEDAVİ
Ülserlerin yaklaşık 3/4' alınan medikal önlemlerle durur ancak, %25' i
cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyar.
Hastaya damar yolu açılır. ( R.L verilir.)
Uygun kan tranfüzyonu başlanır sıvı ve elektrolit tedavisi
H2 resep blokeri verilir.
N.G. uygulanır.
Endoskopik olarak : Laser, Bipolar elektrokuagülasyon, skleroterapi
uygulanır.
CERRAHİ ENDİKASYONLAR
Resistasyona cevap vermeyen kanama (4000 ml kana rağmen). 500
mL/fazla kan ihtiyaclar
Tekrarlayan kanamalar: (II. Başvuru veya yatış esnasında)
Hipovolemi tolere edemiyen CVI' li hastalar ve nadir kan gruplu
hastalar
71. CERRAHİ TEDAVİ
Dudodenal ülser kanamalarında en sık uygulanan
girişimler
– Trunkal vagotomi + pyloroplasti +transfiksiyon süturu
– Trunkal vagotomi + antrektomi ve/veya transfiksiyon
süturu
– PGV + duodenotomi + transfiksiyon suturu
(Stabile, 2000) Gastroenterol Clin North Am 2000 Mar; 29(1): 189-222
72. PERFORASYON:
Duodenum ön yüz ülseri duvarı erozyone uğratarak
perforasyona neden olur. Bu hastaların %5-10 gelişir.
KLİNİK:
Ani gelişen epigastrik ağrı.
Akut karın: Önce kimyasal peritonit sonra bakterityel
peritonite çevrilim
Mide içeriğinin sağ kolik oluktan aşağı inmesi Akut
apandisite karışır.
TEŞHİS
Lökosit çoğunda 15000/mm3 ve üzerinde
Ayakta direk batın grafisinde vakaların 2/3 de serbest hava.
73. MEDİKAL TEDAVİ
Damar yolu açılır.
Sıvı -elektrolit tedavisine başlanır
Geniş spektrumlu antibiyotikler verilir.
NGS takılır. Mide içeriği aspire edilir.
CERRAHİ TEDAVİ
Primer sütür
Primer sütür + PGV. (pylorda darlık yoksa)
Primer sütür + T.V + Drenaj
74. PİLOR STENOZU
Kronik ülserler pylorda darlığa sebep olarak mide çıkışını engellerler.
Hasta başlangıçta mide tonusu ile bunu yenmeye çalışırsa da sonra
dilate olarak pelvis içini dolduran çanak mide gelişir.
KLİNİK
Provake kusmalar (Hipokloremik, Hipokalemik Alkaloz) ...........
Epigastrik dolgunluk ve ağrı
Ülser şikayeti
FİZİK MUAYENE
Klepotaj; yemekten 3 saat sonra bile çalkantı sezi
TEŞHİS
Baryumlu grafi ve Endoskopi (Kar yada manzarası )
76. PENETRASYON
Ağrı devamlıdır ve sırta vurur. Medikal
tedaviye cevap vermez.
Pankreasa penetre olurlar. Akut
pankreatit ,
Duodenal arter penetre olup kanama yapar
77. GASTRİT
Bu terim stres ülserleri , hemorajik gastrit , alkalen
gastrit ve nüks gastrit gibi terimleri içine alan
jenerik bir isimdir.
Etyoloji
şok, sepsis ,yanık : Stres ülserleri (Curling
ülserleri)
İlaçlar: Alkol, aspirin NSAE
Kardiak cerrahi
Genel debilite ve malnutrisyon
KLİNİK: Kanama hafif- şok kadar gidebilir.
TEŞHİS: Anamnez ve endoskopi
78. TEDAVİ:
Profilaksi ; risk altında bulunan hastaların mide PH' 4 nü üstünde
tutacak tedbir
ANTİASİTLER: Simetidine göre daha başarılıdır. Özellikle sepsis
vakalarında Cimetidin etkili olmuştur. Somatidin ve PG deneme
aşamasındadır.
İntragasrik adrenalin lavajı
Sol gastrik arterde vazopressin verilmesi
Kanayan yere elektrokoagülasyon
Laser uygulaması
CERRAHİ TEDAVİ
T Vagotomi + Pyloroplasti,
TV+ Antrektomi,
Total gastrektomi
79. Girişim tipi
Akut eroziv gastrit
– Primer sorun (sepsis, NSAİD vs.) ortadan
kaldırılmalı
– Cerrahi son çare olmalı
– Vagotomi + piloroplasti ve midedeki kanama
odaklarının transfiksiyonu?
– Total – totale yakın gastrektomi
– Mortalite % 50 - 75
80. ZOLİNGER - ELLİSON
SENDROMU
Pankreas içinde ve çevresinde bulunan bir gastrinomanın aşırı gastrin
salgılaması sonucu oluşan gastrik hipersekresyon ve ve şiddetli peptik
ülser diyatezi ile uyumlu sendromdur.
KLİNİK: Peptik ülser : Midede birden fazla yerde atipik bölgelerde.
Tedaviye direçli komplikasyonu fazla (kanama ve delinme)
TEŞHİS: Hem hiperasidite hem de gastrin düzeyinde artış vardır.
Gastrin düzeyi 500 qq/ml fazladır.
TEDAVİ:
H2 reseptör Blokeri + Antikalinejikler , Omeprazol
Cerrahi ; mümkünse tümör bulunur ve çıkarılır, dirençli vakalarda total
gastrektomi
81. ERKEN KOMPLİKASYONLAR
Kanama
Duodenal güdük sızması: Billroth II operasyondan sonra mg. postop
4-5 gün . Duodenal güdükte iskemi , aşırı fibroz, afferent lob
obstrüksiyonu ile mg gelişir. Güdükten sızma sonucu akut batın ve
sarılık mg
Pankreatit; Pankreasa penetre ülserlerin disseksiyonu bağlı olarak
pankreas duktal sistemi ve parankim zedelenmesi ile mg 24-48 sa mg
Gastrik boşalmada güçlük: Nedeni mekanik bir tıkanıklık olmadan
gıdaların barsağa geçişi azalmış veya durmuştur. Vagotomi ve kalan
mide parçasının otonisine bağlı olabilir.
Karın ağrısı, bulantı ve kusma vardır. Mide grafisinde verilen kontrast
madde anastomozdan geçmez.
Tedavi : gastrokinetik ilaçlar
82. GEÇ KOMPLİKASYONLAR
DUMPİNG SENDROMU
Erken Dumping:Yemeklerden 10-30 dk sonra olur
Terleme , Çarpıntı, Halsizlik, Kızarma gibi
Vazomotor belirtiler
Abdominal ağrı,diyare,bulantı Kusma gibi abdominal
belirtiler
Geç Dumping:Yemeklerden 2-4 saat sonra olur.
Terleme Çarpıntı Halsizlik Kızarma gibi vazomotor
belirtiler vardır
83. Dumping Fizyopatoloji:
Midenin rezervuar özelliği ortadan kalktığında hiperosmolar
karbonhidratlar ince barsağa ani geçişleri bu tabloyu oluşturmaktadır.
Karbonhidrat mideden barsağa ani geçişi intravasküler alandan barsak
lümenine sıvı geçişine sebep olur. Bu olayda; Serotonin, GİP, VİP.
Vazotensin, gibi intestinal hormonlar salınır.
Geç dumpingde ince barsağa geçen yüksek konsantrasyonlu
karbonhidratlar enteroglukogon salınımına sebep olur. Bu hormon Beta
hücrelerini uyararak aşırı insülin salınımına bu da hipoglisemiye yol
açar.
Erken dumpingde karbonhidratlar kötüleştirirken geç dumpingde
yaralıdır
84. Dumpingde Teşhis ve Tedavi
TEŞHİS: Genellikle klinik olarak konur.
Mide boşalmasının sintigrafik çalışmalarla
gösterilmesi gerekir. Normal boşalan midede
dumpingden uzaklaşır.
TEDAVİ: Az az , sık sık gıda alınır.,
Sıvılar yemekten 30 dk sonra alınır. Konsantre
karbonhidrat alımı engellenir.
Ocreatide.
CERRAHİ TEDAVİ:
Billroth II, Billroth I çevrilir.
Jejenum ans interpozisyonu
85. ALKALEN REFLÜ GASTRİT
Gastrik cerrahi uygulanan hastaların %5-15 oranında görülür.
Hastalarda epigastriumda ağrı, yemekle artar, hasta kusarak
rahatlamaz. Kusmalar safralıdır.
Fizyoloji: Pilorun sfinkter mekanizmasının ortadan kaldırılması ile
intestinal içeriğin mideye reflüsü ile gelişir. Bu konuda safra tuzları
suçlanmaktadır.
TEŞHİS: Endoskopi yapılarak mukozal biyopsi alınmalı, anastomoz
gözden geçirilerek afferent ans. sendromu ekarte edilmeli.
TEDAVİ: H2 reseptör blokerleri , Metoclopramid, kolastiramin gibi
safra tuzu bağlayıcılar kullanılır.
Cerrahi tedavi: Roux Y gastrojejunostomi , Brown anastomoz
86. AFFERENT LOOP
OBSTRÜKSİYONU
Billroth II ameliyatında afferent loop un uzun
bırakılması ile oluşur Obstrüksiyona yol açan
nedenler, bükülme, volvulus, invajinasyon ve
internal herniasyondur. Erken postop dönemde
stumph açılmasına neden olur.
Klinik
Karın ağrısı , bulantı, kusma
Teşhis: Gastrografin ile yapılan çalışma
Tedavi: Distal uç kapatılır. Proksimal uç Roux Y
tarzında afferent loop anastomoz edilir.
87. DİYARE
En sık trunkal vagotomiden sonra ortaya
çıkar. Nedeni tam bilinmemekle beraber
gastrik hipoasidite,
mide poşunda fermentasyon sonucu
bakteri çoğalması
azalmış safra tuzları suçlanmakta
Tedavi
Codein fosfat, Lomotil
88. NUTRİSYONEL BOZUKLUKLAR
Asid sekresyon kapasitesinin azalmasına
bağlı Fe eksikliği anemisi ,
intrensek faktör eksikliğine bağlı
Megaloblastik anemi.
89. MARJİNAL ÜLSER:
(ANASTOMATİK ÜLSER)
Gastrektomi ve billroth II tipi anastomozu takiben jejunal tarafta
görülür.
Nedeni: vagotominin tam yapılmaması, ye yetersiz rezeksiyon sonucu
asit ve pepsin sekresyonu azaltılamamıştır.
Klinik
Ameliyattan 10 ay -3 yıl sonra peptik ülser şikayeti , kanama ve
perforasyon gibi komplikasyonlar sıktır.
Teşhis
Endoskopi
Tedavi
İlk ameliyatın tipine göre değişir. Vagotomi tamamlanır. Rezeksiyon
yapılır
90. TEDAVİ
C. Anastomoz ülseri:
İlk ameliyat İkinci ameliyat
Gastroenterostomi Vagotomi veya rezeksiyon
Yetersiz rezeksiyon Rerezeksiyon
İnkomplet vagotomi + Revagotomi +rezeksiyon
yetersiz rezeksiyon
Komplet vagotomi + Total gastrektomi
yeterli rezeksiyon
Proksimal gastrik Vagotomi + antrektomi
vagotomi
91. GASTROJEJUNOKOLİK FİSTÜL
Marjinal ülserin komplikasyonudur.
Klinik
Şiddetli diyare, kilo kaybı, malnütrisyon.
Tedavi
Fistül ayrılır. Kolon primer kapatılır.
Anastomoz eksize edilip. Uygun peptik ülser
cerrahisi uygulanır
92. Diğer Komplikasyonlar
BEZOAR FORMASYONU
Billroth I ve Billroth II operasyondan sonra görülür. Vagotomi etkisi ,
mide motilite bozukluğu , anastomozun çalışmasıdır.
GASTRİK REMNANT KARSİNOMU
Ameliyattan 15-20 yıl sonra uygulanır.
Faktörler: Alkalen reflü gastrit, vagotomi, Nitratların Nitrosaminlere
.dönüşmesi, H. Pylori
Teşhis
Gastroskopi+ Biyopsi
Tedavi
Remant çıkarılır. Komşu jejenum ve duodenum rezeke edilir.
SAFRA TAŞI
Vagotomi nedeni ile staz, safra asit emiliminin azalması
93. MİDE TÜMÖRLERİ
BENİGN TÜMÖRLER
Bunlar epitel ve mezenkimal dokudan kaynaklanır.
Epitel kökenli, Adenomatöz polipler; çapı büyüdükçe ve
multıpl oldukça malign transformasyon şansı artar.
Mezenkimal orjinliler; Leiomyoma, nörojenik tümörler,
fibron ve lipomlardır.
Ya tesadüfen yada GİS kanaması ve pilor obstrüksiyonu
ile ortaya çıkar.
biyopsi alınır. Küçük ve tek polipler endoskopik olarak
çıkarılır. Çok sayıda ise malignleşme potansiyeli
olduğundan parsiyel gastrektomi yapılır.
94. MALİGN TÜMÖRLER:
Mide tümörlerinin %95’i karsinom, %4’ü
lenfoma, %1’i leiomyosarkom
Tüm dünyada insidansını giderek
azalmasına rağmen halen özellikle
Japonyada önemli bir sağlık problemidir.
40 yaş altında nadirdir. Ortalama yaş 63
olur.
E/K oranı 2/1 dir.
95. Etyoloji
Çevre faktörü: Amerikaya göç eden I kuşak Japon' larda II. Kuşaktan
sık görülür.
Sosyo ekonomik durum: Kötü olanlarda yüksektir.
Diyet: hayvani gıdadan fakir Nişastadan zengin beslenenlerde ,
tütsülenmiş tuzlanmış balık yiyenlerde fazladır. Nitrat tuzları midede
bakterilerin etkisi ile redüksiyona uğrar sonuçta kanserojen
nitrosamitler oluşur.
Heredite: Ailede ca olanlar ve kan grubu A olanlarda fazladır.
Meslek: Madanci, Asbant ve maden işçilerinde yüksektir.
Pernisiyon anemi: Atrofik gastrik: Risk 3-4 kat yüksek risk faktörü
Hipokloridri ve intestinal metaplazidir.
Adenomaz polip: Büyük ve multipl olması
Geçirilmiş gastrik operasyonlar
H.Pylori
96. PATOLOJİ
Makroskopik olarak
Polipoid tip: Daha çok kardia ve fundusta
Ülseratif tip: Daha çok küçük kurvatur.
Preplorik bölgede
İnfiltratif tip:
100. TEDAVİ
Genel durum kötü ve peritonitis karsinomatoza
olmadıkça Eksplorasyon yapılmalı
Erken Mide ca ve mide distalinde: Radikal distal
subtotal gastrektomi (%80)
Mide proksimalinde ve kardia: Total gastrektomi
Palyatif rezeksiyon tümör çıkarılabiliyorsa.
Gastroentertomi: Tümör çıkarılamıyorsa.
Kemoterapi 5 FU kullanılır.
5 yıllık survi: mide ca : %5-12 . Erken mide ca :
%50-90 dir.
101. GASTRİK LENFOMA
(Non Hodking lenfomanın en sık görülen tipi): %2
mide kanserine çok benzer yalnız semptomlar
daha hafiftir.
Tümör submukozal invaze ederse kesin sınırlarını
saptamak zordur. Ortalama tümör çapı 10 cm dir.
Kesin tanı: Gastroskopi ve biyopsi ile konur.
Lokalize vakalarda radiakal subtotal gastrektomi +
radyoterapi,
diffüz vakalarda kemoterapi + radyoterapi,
102. GASTRİK LEYOMİYOSARKOM:
%1 oranında görülür.
Santral nekroz nedeni ile ülserleşerek GİS
kanamalara yol açar ve karın ağrısı vardır.
Teşhis: Baryumlu mide duodenum grafisi
ve gastroskopi ile konur.
Tedavi: Geniş rezeksiyon: Tümör
kalmayacak şekilde
5 yıl survi %50