Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
1. İNCE BAĞIRSAKLARDA SİNDİRİM
İnce bağırsaklarda sindirim için eş zamanlı
olarak ve uygun hızda hareketlilik ve
salgılama gerekir.
İnce bağırsak hareketleri:
İçeriğin karıştırılması ve ilerletilmesini sağlar.
1- Segmenter kasılmalar,
2- Peristaltik hareketler,
3- Müsküler mukoza ve villus kas liflerinin
oluşturduğu hareketler.
2. * İntestinal
dönemde gelişen uyarılar bu
hareketlerin oluşumunda görev alırlar.
Ancak ince bağırsak hareketliliği, sefalik ve
gastrik dönemdeki uyarılardan da etkilenir.
Uyarıları tartışınız.
Uyarılar sinirsel ve hormonal işlergeler
üzerinden etkili olur.
Bu hareketlerin oluşumu için miyenterik
pleksusa gereksinim vardır.
4. İntestinal dönemde gelişen hormonal işlergeler
İçeriğin kimyasal özelliğine göre salgılanan
hormonlar, segmenter hareketlerden çok
peristaltizmin düzenlenmesinde baskın role
sahiptir. Ancak etki hareketlerin frekansını
değiştirmez, kontraksiyon gücünü değiştirir.
- Gastrin, CCK, serotonin, insulin hareketliliği
arttırır.
- Sekretin, glukagon hareketliliği hafif azaltır
5. Segmenter hareketler
= Karıştırıcı hareketler
Aralıklı kasılma ve gevşemeler şeklinde
olup, kimusu ileri geri hareket ettirerek
karıştırır, aynı zamanda 8 – 12 kat daha
küçük parçacıkların oluşmasını sağlar.
Hareketlerin frekansı:
duodenumda 12/dak,ileumda8-9/dak.
kadardır.
7. Peristaltizm = ilerletici hareketler
Peristaltizm, yemek sonrası bağırsağın hemen
her bölümünde çok artar.Peristaltizm için temel
uyaran gerimdir.
Hız: Proksimalde 0,5-2 cm/sn
(= 30-120 cm/dk)dir, ancak
distale doğru yavaşlar, 10 cm’de bir sönümlenip
aralıklı olarak tekrar gelişir. Bu nedenle
içeriğin ilerletilme hızı ortalama 1cm/dak’dır.
Kimusun bu hareketlerle pilordan ileoçekal
valvule gelmesi 3-5 saat sürer.
8. Peristaltik hareketlerin yönü her zaman
için oral yönden anal yöne doğrudur.Bu
kural peristaltik yasa olarak bilinir.
Peristaltik hareketler gelişirken içeriğin
oral tarafında oluşan kasılma retrograd
kolinerjık nöronların asetilkolin ve P
maddesi salgılayan nöronları uyarması
ile anal tarafındaki gevşeme anterograd
kolinerjik nöronların VİP,NO,ATP
salgılayan nöronları uyarması ile
sağlanır.
9. Müskülar mukoza ve villus kas liflerinin
hareketi
Submukoza pleksusundaki yerel reflekslerle
başlatılır.
Bu hareketler müsküler mukozanın kıvrımlar
oluşturmasını ve villusların içine uzanan kas
lifleri aracılığıyla villusların aralıklı olarak
kasılıp gevşemelerini ve uzayıp kısalmalarını
sağlar.
11. * Kıvrımlar, temas yüzeyini artırarak
emilimi hızlandırırlar.
* Villus kasılmaları, fonksiyonel bir
sağma ile lenfanın merkezi lakteal
kanaldan Lenfatiklere geçişini
kolaylaştırır, aynı zamanda villus
çevresindeki kimusu karıştırıp emilim
için kimusun farklı kısımlarının yüzeyle
temasını sağlar.
12. İnce bağırsaklarda salgılama
1 = Müsin salgılanması
2 = Intestinal sıvı salgılanması
Müsin salgılanması
a = Brunner bezlerinden
b = Lieberkühn kriptaları ve yüzeyde bulunan
goblet hücrelerinden gerçekleştirilir.
Brunner bezleri sekretin ile uyarıldıklarında
müsine ilave olarak HCO-3 iyonlarını da
salgılarlar.
13. Müsin Salgılanmasının Düzenlenmesi
Duodenuma geçen kimusun yüzeye teması
ve bu dönemde gelişen diğer uyaranların
başlattığı refleks ya da hormonal işlergeler
ile sağlanır.
Ancak otonom refleksler sadece brunner
bezleri üzerinde etkili olup diğer intestinal
bezlerden gerçekleştirilen salgılamada ve
müsin salgılanması üzerinde muhtemelen
etkisizdir.
14. İntestinal sıvı salgılanması
Lieberkühn kriptalarındaki epitel hücreleri
günde yaklaşık 1800 ml intestinal sindirim
sıvısı salgılarlar. Bu sıvı; hemen hemen
ekstrasellüler sıvı özelliğinde, pH = 7,5 – 8 olan
bir sıvıdır.
Salgılama sırasında enterositler öncelikli
olarak;
* Cl- ve HCO-3’ı aktif olarak=etkin taşıma ile
salgılarlar.
Oluşan elektriksel fark Na+’un geçişini sağlar,
* Kanala geçen iyonlar, suyun ozmotik geçişini
sağlar.
15. Fırçamsı kenar membranında bulunan
enzimler ve işlevleri:
1. Çeşitli Peptidazlar:
peptidleri → aminoasitlere
2. Sakkaraz, maltaz, izomaltaz= α sınır
dekstrinaz, laktaz.
disakkaritleri → monosakkaritlere
3. Enterokinaz Aynı zamanda salgılanan bir
enzimdir.
Tripsinojeni → tripsin’e dönüştürür.
Oluşan tripsin reaksiyonda otokatalitik etki
yapar.
16. Gastrointestinal hormonlar:
1-) Gastrin grubu olanlar: Gastrin,
CCK.
2-) Sekretin grubu olanlar: Sekretin,
VIP, GIP, GLI, Glukagon.
3-) Diğerleri: Motilin, P maddesi, GRP,
Somatostatin, nörotensin, serotonin,
TRH, ACTH
18. Kolesistokinin= CCK: Yağ ve protein sindirim
ürünlerindeki artışla duodenum ve jejunumdaki I
hücrelerinden CCK8, CCK12 şeklinde salgılanır.
– Safranın ve pankreas enzimlerinin salgılanmasını
artırır,
– Sekretin etkinliğini artırır,
– İncebağırsak salgısını ve enterokinaz salgısını
artırır,
– Pilor kontraksiyonunu artırır.
– Pilor pompasının etkinliğini azaltır.
– Mide boşalmasını geciktirir.
– İnce bağırsak ve kolon hareketliliğini artırır.
19. Sekretin
Asidite ve protein sindirim ürünlerinin artışına
bağlı olarak duodenum ve jejunumdaki –S-
hücrelerinden salgılanır.
- Pankreas kanallarında ve safra ile HCO-3
salgılanmasını arttırır.
- Midede asit salgılanmasını azaltır.
- Pilor kontraksiyonunu arttırır.
- Mide boşalmasını yavaşlatır, intestinal
hareketliliğini hafif azaltır.
20. Gastrik inhibitör polipeptid (GIP):
glükoz bağımlı insulinotrofik p.peptid
Kanal içeriğindeki glükoz ve yağ artışına
bağlı olarak duodenum ve jejunumdaki –
K- hücrelerinden salgılanır.
- Mide salgısını ve hareketliliğini azaltır.
- İnsulin salgılanmasını arttırır.
21. Vazoaktif intestinal polipeptid (VIP):
GI. Sistemde sinir uçlarından salgılanan ve
kanda da bulunan bir maddedir. (Hem
nörotransmitter hem hormondur.)
- Intestinal düz kasları gevşetir.
- Bağırsaklarda elektrolit ve su salgılanmasını
artırır.
- Ach’nin tükrük salgılatıcı etkisini artırır.
- Periferik kan damarlarını genişletir.
22. Motilin:
Duodenum ve jejunum mukozasındaki
endokrin hücrelerden salgılanır, sindirim
aralarındaki hareketliliği düzenler.
Nörotensin:
İleum mukozasındaki endokrin hücrelerden
salgılanır. Salgılanma yağ asitleri ile
uyarılır.
- GI kanalda hareketlilği yavaşlatır.
- İleal kan akımını artırır.
23. P maddesi:
Tüm GI kanal boyunca endokrin
hücrelerden salgılanır.
İnce bağırsak hareketliliğini artırır.
Gastrin salgılatıcı polipeptid (=GRP):
Tüm GI kanal boyunca özellikle de -G-
hücrelerinde sonlanan sinir uçlarından
salgılanır.
Somatostatin:
Tüm GI kanal boyunca mukozadaki –D-
hücrelerinden salgılanır. Genel baskılayıcı
etkisi vardır.
24. İleoçekal valvülün işlevi:
İleoçekal valvül normalde kapalıdır.
Besinin mideye girmesi ile oluşan ve ileumda
peristaltizmi artıran vagovagal özellikteki
gastroileal refleks; ileoçekal sfinkteri ve çekumu
gevşetir. Yemek sonrası salgılanan gastrin de
aynı etkiyi oluşturur.Ancak sfinkterin
hareketliliğinin düzenlenmesi miyenterik
pleksusla sağlanır.
İleoçekal valvülün hafifçe çekum içine girmiş
olması; kolon basıncı arttığında valvülün
kapanmasına neden olur ve kolon içeriğinin
reflüsünü=geriye kaçışını önler.
26. Haustral hareketlerin oluşumu:
Sirküler kaslar aralıklı olarak 2,5
cm’lik kasılma alanları
oluştururlar.
Aynı anda longitüdinal kas bantları
da kasılırlar.
Aralarda kalan , kasılmaya
katılmayan kısımlar haustrasyon
adı verilen cebimsi çıkıntıları
oluşturur.
27. Haustral hareketler, özellikle çekum
ve çıkan kolonda oluşur, birkaç
dakikalık aralarla ortaya çıkar ve
1500 ml’lik kimustan 80-150 ml’lik
fekal madde kalıncaya kadar sıvı
emiliminin gerçekleşmesini sağlar.
28. İlerletici hareketlerin oluşumu:
Kimusun ileoçekal valvülden transvers
kolona kadar ilerletilmesi haustral
hareketlerle ve 8-15 saatte
gerçekleştirilir. Sonuçta kimus fekal
maddeye dönüştürülmüş olur.
Transvers kolondan sigmoid kolona
kadar ilerletilme ise kitle hareketleri ile
sağlanır.
29. Kitle hareketlerinin oluşması yemeklerden
sonra mide ve duodenumdaki gerime bağlı
olarak hemen hemen tamamen ekstrensek
gastrokolik ve duodenokolik reflekslerin
miyenterik pleksus nöronlarını uyarması ile
oluşur.(Ekstrensek lifler kesildiğinde
refleksler oluşmaz ya da çok zor oluşur.)
Kolondaki iritasyon da şiddetli kitle
hareketlerini başlatabilir.
Oluşan güçlü sistemik parasempatik
uyarılma da kitle hareketlerini başlatabilir.
30. Kitle hareketleri, barsağın 20 cm’lik
parçalarında 2-3 dakikada bir, 30 sn’lik
sürelerle gerçekleşen kontsrüktör halkaların
10-30 dakikalık serileri şeklinde oluşur.
Kitle hareketleri genelde kahvaltıdan
sonraki 15 dakika içinde ortaya çıkar ve gün
içinde birkaç kez tekrarlanabilir.
Konstrüktör halkanın distale doğru
yayılması fekal maddeyi ilerletir.
31. Defekasyon = dışkılama
Rektum genelde boştur; sigmoid kolon ile
rektum arasındaki açı işlevsel bir
sfinkter olarak fekal maddenin rektuma
geçişini engeller.
Kitle hareketleri feçesi rektuma ittiğinde,
rektumdaki gerilme miyenterik
pleksustaki reflekslerle inen kolon,
sigmoid kolon ve rektumda defekasyonla
ilgili peristaltik dalgaları başlatır.
32. Defekasyonla ilgili peristaltik dalgalar anüse
ulaştığında internal anal sfinkteri kısmen
gevşetir.Ancak intrensek defekasyon
refleksleri tek başına oldukça zayıftır,
parasempatik defekasyon refleksi ile
desteklenmelidir.
Rektumdaki gerilmenin sakral
segmentlerdeki defekasyon merkezlerini
uyarması ile pelvik sinir içindeki
parasempatik liflerle sigmoid kolon ve anüse
gelen uyarılar internal anal sfinkterde tam
gevşemeyi sağlar.
Defekasyonun gerçekleşmesi için eksternal
anal sfinkterin gevşetilmesi gerekir.
33. Defekasyonun gerçekleşmesi için
eksternal anal sfinkterin gevşetilmesi
gerekir,
Göğüs içi ve karın içi basıncın
artırılması ve pelvis tabanındaki
kasların gevşemesi de defekayona
yardımcı olur.
34. Eksternal anal sifinkterin
gevşetilmesi somatik sinir sisteminin
bir parçası olan pudendal sinirdeki
sinir liflerinin kontrolünde istemli
olarak gerçekleştirilir.
35. Kalın bağırsakta salgılama:
Müsin ve HCO-3 salgılanması olarak gerçekleşir.
Müsin salgılanması: Üç şekilde olur.
*Temas uyaranına bağlı olarak yüzeydeki müköz
hücrelerden ,
* Yerel sinirsel reflekslerle Lieberkühn
kriptalarındaki müköz hücrelerden,
* Kolonun distal 2/3’ünde parasempatik pelvik
sinirlerin uyarılması ile
36. Kalın bağırsakta HCO3
salgılanması:
Epitel hücrelerden aktiftransportla=etkin
taşıma ile gerçekleştirilir.
Su, Na+, Cl- ise sürekli emilir. Na+
emiliminde aldosteronun düzenleyici etkisi
vardır .