4. Risk faktörleri
İleri yaş
Sigara
Kardiovasküler durum
Altta yatan akciğer hastalığı (KOAH)
Cerrahi ekibin deneyimi
Torakotomi süresi
Cerrahi rezeksiyonun genişliği
Önceki tedaviler (kemoterapi, RT)
DLCO azalması
5. İleri yaş
Kanser hastalarının çoğu ileri yaşta
Yaş> 70
Lobektomi için % 4 – 7
Pnömonektomi için % 14 mortalite
Yaş < 70
Lobektomi için % 1 – 4
Pnömonektomi için % 5 – 9 mortalite
7. Akciğer Hastalığı
KOAH
Bilinen en önemli risk faktörüdür
Astım
Kontrol altında astım risk oluşturmaz
Restriktif hastalık
İnterstisyel hastalık
Diğer restriktif hastalıklar (deformite, sekel lezyonlar
vs)
12. Preoperatif Pulmoner
Değerlendirme
Amaç: Pulmoner fizyolojiyi değerlendirmek ve hastanın
planlanan rezeksiyonu tolere edip edemeyeceğini
belirlemek
Perioperatif morbidite ve mortalite
Aktivite kısıtlanması
Yöntem: 3 aşamalı değerlendirme
Komplikasyonları belirleyebilecek tek bir altın standart tanımlanmamış
16. Spirometri
Özellikle hava akım hızını yansıtan parametreler
FVC, FEV1, FEF25-75
Stabil dönemde ve optimum bronkodilatör tedavi
sonrası
FEV1> 2,1 (%80) L ise pnömonektomi
FEV1 >1,5 L ise lobektomi
MSK
MSK<% 50 postoperatif mortalite yüksek*
*Gaensler EA. et al . The role of pulmonary insufficiency in mortality and İnvalidism following surgery
for pulmonary tuberculosis. Thorac Cardiovasc Surg 1955;29:163-187
17. DLCO
DLCO
DLCO< %60 mortalite riski
yüksek*
DLCO< % 80 komplikasyon 2-3
kat daha fazla*
*Ferguson Mk. et al. Diffusing capacity predicts morbidity and mortality after pulmonary resection.
J Thorac Cardiovasc Surg 1988;96:894-900
18. Carbon monoxide lung diffusion capacity improves risk stratification in
patients without airflow limitation:evidence for systematic
measurement befoe lung resection. Eur J Cardio Thorac Surg 2006;
26:567-570
Rezeksiyon adayı toplam 872 hasta
FEV1>%80 508 hasta
% 43 (219) DLCO<%80
% 24 (124) DLCO<%70
%9 (46) DLCO <%60
%7 (35) DLCO<%40
97 hastada (%19)kardiopulmoner komplikasyon
17 ölüm (%3.3)
ppoDLCO< %40 bağımsız risk faktörü
22. 2. Basamak
Kantitatif sintigrafi
İnhale edilen 133Xe yada enjekte edilen 99Tc un
Gamma kamera ile ölçülmesi esasına dayanır
Her bir akciğerin toplam radyoaktiviteye katkısı (%) o
akciğerin toplam fonksiyonel kapasiteye katkısı (%)
ile koreledir
Postoperatif FEV1= Preoperatif FEV1 x Kalan akciğerin %
Radyoaktivitesi
23. Anatomik tahmin yöntemi
Juhl and Frost (sintigrafi olmaksızın)
ppoFEV1= preop FEV1 x [1-(s x 5,26) / 100]
S= Etkilenen segment sayısı
24. KOAH olgularında rezeksiyona bağlı fonksiyonel kayıp
daha az
Bu durum özellikle rezeksiyona fonksiyonel açıdan
sınırda aday olgularda belirgin
Kanser rezeksiyonu LVRS etkisi gösteriyor
Sonuçta bu tür olgularda sadece PPOFEV1 ile karar
vermek doğru olmayabilir
25. PPP
Predicted postoperative product
Ventilatuar fonksiyon “FEV1”
Gaz transferi “DLCO”
Akciğerin Perfüzyonu “scanning”
Rezeke edilen akciğer
Mortaliteyi belirlemede en güçlü parametre
Ppp = %ppo FEV1 x %ppo DLCO
Ppp < 1650 çok yüksek mortalite
Pierce et al.Preoperatif risk evaluation for lung cancer resection;predicted postoperative product as a
predictor of surgical mortality. Am J Respir Crit Care med 1994;150:947-955
26. Alessandro Brunelli et al. Predicted versus observed FEV1 and DLCO after major lung resection:
A prospective evaluation at different postoperative periods. Ann Thorac Surg 2007;83:1134-9
27. Alessandro Brunelli et al. Predicted versus observed FEV1 and DLCO after major lung resection:
A prospective evaluation at different postoperative periods. Ann Thorac Surg 2007;83:1134-9
30. 3. Basamak
Kardiopulmoner egzersiz testleri
Formal testler
Treadmill ya da bisiklet ile VO2 ve VO2max ölçümü
Merdiven çıkma testi
Shuttle walk
6 dk yürüme testi
Desatürasyon testi (% 4 desatürasyon)
Egzersiz DLCO
31. Önceden belirlenmiş bir egzersizi tamamlamak (Fixed
Challenge Exercise Testing)
Maksimal
Submaksimal
Artan egzersiz testi: İstenilen seviyeye kadar basamak
tarzında artışlarla (Incremental Exercise Testing)
Maksimal (VO2max platosu)
Submaksimal
32. CPET
Akciğer rezeksiyonu adayında preoperatif egzersiz testi
postoperatif komplikasyon ve mortalite riskini
değerlendirmede objektiftir
VO2max> 15 - 20ml/kg/dk kabul edilebilir mortalite /
morbidite
VO2max 10 – 15 ml/kg/dk komplikasyon ve ölüm
riskinde artış
VO2max < 10 ml/kg/dk çok yüksek mortalite ve
morbidite riski
33. Merdiven çıkma testi
Standart değil
Süre ?
Basamak yüksekliği ?
Katlardaki basamak sayısı ?
Comorbidite testi etkiler
Nöromüsküler hastalıklar
Periferik vasküler hastalıklar
ACCP Evidenced-Based clinical Practice Guidelines (2nd
Edition)
34. 3 kat çıkabilen hastada lobektomi
5 kat çıkabilen hastada pnömonektomi
5 kat çıkan hastada VO2max>20 ml/kg/dk
1 kat çıkamayan hastada VO2max<10 ml/kg/dk
Mortalite % 50 bulunmuş
35. Shuttle walk
10 metre mesafede gidiş
dönüşler
Yürüyüş hızı sesli sinyal
ile arttırılır
Hasta yorulunca test
bitirilir
25 tur
tamamlanamıyorsa
VO2max<10 ml/kg/dk
6 dk yürüme testi
Yürünebilen maksimum
mesafe
Standardize edilememiş.
Desatürasyon
Egzersiz sırasında % 4
üzerindeki desatürasyon
perioperatif
komplikasyon riskinin
artışını gösterir
36. Egzersiz DLCO
Egzersiz esnasında ölçülen DLCO da % 10 dan küçük
artış
Artmış komplikasyon oranı ile korele
Sensitivite % 78
Spesifisite % 100
Jeng-Shing Wang. Pulmonary function tests in preoperative pulmonary evaluation.
Respiratory Medicine 2004;98:598-605
38. Postoperatif kardiopulmoner riski azaltma
Preoperatif dönemde
Sigarayı bıraktırma
Solunum egzersizleri
Antibiyotik, ekspectoran, bronkodilatör
Kilo verdirme
Intraoperatif dönemde
Anestezi ve torakotomi zamanını azaltma
İntermittant hiperinlation
Postoperatif dönemde
Incentive spirometri
Secrewsyonların mobilizasyonu
Erken ambulasyon
Öksürme egzersizleri
Etkili ağrı kontrolü
Editor's Notes
Cerrahi tedavi uygulanmayan akciğer kanseri olgularında survinin kısa olduğu hatta Evre I NSCLC olgularında bile rezeksiyon yapılmamışsa median survinin 2 yıl civarında bulunduğu bilişnmektedir.. Ne yazıkki bugün için tanı koyduğumuz olguların sadece % 20 si cerrahi rezeksiyon adayı olabilmektedir. Cerrahi girişime uygun bulunan bu olgularda operatif mortalite % 3-4 tür. Ancak akciğer kanseri olgularının birçoğunda kr. Hava akımı kısıtlaması bulunması operatif morbidite ve mortaliteyi arttırmaktadır
Akciğer rezeksiyonu uygulanan olgularda solunum fonksiyonlarındaki kayıp ise, rezeksiyonun genişliği ile ilişkilidir ve en yüksek oranda pnömonektomi uygulanan hastalarda ortaya çıkar. Kr. Havayolu hastalığı bulunan olgularda operasyon esnasında kaybedilen fonksiyonel akciğer dokusu postoperatif dönemde ventilatuar fonksiyonun daha da bozulmasına yol açarak kardiopulmoner komplikasyon ve ölüm oranlaını arttırır.
Akciğer kanseri tanısı ile rezeksiyon planlanan hastalarda operasyon öncesi döenmde yapılan pulmoner değerlendirme perioperatif dönem ve sonrasında morbidite ve mortaliteyi azaltmaya yöneliktir.
Rezeksiyon öncesi dönemde bu değerlendirmeyi yapacak hekim herşeyden önce planlanan cerrahi girişimin hastada kür şansı yaratacağına inanmalıdır.
O halde preoperatif değerlendirmeyi yapacak hekim ya da hekimler ………………gibi faktörler arasındaki dengeyi doğru kurmak zorundadırlar
Akciğer rezeksiyonları sırası ya da sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyonlar ve mortalite açısından bazı risk faktörleri tanımlanmıştır.
Akciğer kanseri hastalarının büyük çoğunluğu sigara içen bireylerdir ve bunlarda KOAH, kardiovasküler hastalıklar sıktır. Bu hastalarda preoperatif değerlendirmede Göğüs Cerrahlarının yanısıra kardiologlar, göğüs hastalıkları uzmanları yer almalıdır.
İleri yaştaki hastalarda artmış mortalite ve komplikasyon riski yaştan çok yaşla birlikte artan komorbiditeye bağlı bulunmuştur.
Major operasyon öncesi özellikle sigaraya bağlı arteriosclerotik kardiovasküler hastalığı olanlarda preoperatif dönemde kardiolojik değerlendirme yapılmalıdır
Amerikan kardioloji derneğinin sınıflamasında major risk faktörü bulunan olgularda preoperatif dönemde kardiak değerlendirme önerilmektedir.
Göğüs cerrahisi konusunda deneyimsiz ekip ve hastanelerde yapılan operasyonlarda mortalite ve komplikasyon riski daha yüksek. Operasyon süresinin uzunluğu ile kardiopulmoner komplikasyon oranı arasında doğru bir ilişki olduğu bilinir
Solunum fonksiyonlarındaki azalma cerrahi rezeksiyonun genişliği oranında artış gösterir
Gibi faktörler operasyona karar verebilmenin arkaplanını oluşturur ve Göğüs HASTALIKLARI UZMANI BURADA ÖNEMLİ BİR ROL OYNAYARAK KİMİN YADA HANGİ HASTANIN AKCİĞER REZEKSİYONUNU RAHATLIKLA TOLERE EDEBİLECEĞİNİ KARARLAŞTIRMADA YARDIMCI OLUR.
Bu oturumda ben sizlere bu kararın alınmasındaki dayanak noktalarını anlatacağım.
Bir başka değişle preoperatif değerlendirme ile planlanan cerrahi girişimlerin riski belirlenmeye çalışılmaktadır. Burada söz edilen risk 2 kategoride ele alınabilir. Kısa dönemdeki riskler perioperatif morbidite ve mortaliteyi ifade ederken uzun dömnemdeki risk hastanın yaşam kalitesini bozacak aktivite kıstlanması ile ilgilidir.
1950 yılından beri postoperatif komplikasyon risdkini belirlemeye yönelik olarak kullanılan sft leri bugün için de önemini korumaktadır. Solunum fonksiyon testleri spirometry, akciğer volümleri, DLCO, oximetri ve AKG çalışmalarını kapsar
Akciğer rezeksiyonu planlanan tüm hastalarda spirometrik inceleme yapılmalıdır. Bu incelemede hastanın rezeksiyona uygunluğunu değerlendirmek için en fazla ekspiratuar hava akımını yansıtan FEV1 kullanılmaktadır. Spirometrik ölçüm hastanın stabil döneminde ve optimal bronkodilatör tedavi sonrasında yapılmalıdır. FEv1 2,1 L yada beklenenin % 80 ise başka hiçbir incelemeye geRek görülmeksizin pnömonektomi uygulanabilir. Lobektomi için ise FEV1 in 1.5 L olması yeterlidir. Bu değerlerde mortalite &lt;%5 bulunmuştur
Alveoler Membran bütünlüğü ve pulmoner kapiller kan akımını yansıtan DLCO operatif riskin belirlenmesinde bağımsız faktördür ve bu anlamda FEV1 DEN DAHA DEĞERLİDİR. Özellikle parenkimal hastalığı olanlarda DLCO mutlaka yapılmalıdır. DLCO beklenen değerine göre % 80 in altında ise pulmoner komplikasyon riski 2-3 kat artarken bu değer % 60 ın altında olursa mortalitede yükselme beklenmelidir
FEV! Ve diğer spirometrik değerleri normal olan hastalarda bile DLCO preoperatif dönemde yapılmalıdır.
postoperatif pulmoner komplikasyonları belirlemede AKG analizinin kullanılmasına ilişkin elde çok fazla veri yoktur. Ancak kr. Bir solunum yetersizliğine işaret eden PCO2 nin 45 üzerinde olması dikkate alınmalıdır. Ancak PCO2&gt; 45 mmHg üzerinde cerrahi rezeksiyon uygulanan hastaların da bu rezeksiyonu iyi tolere ettiklerine dair çalışmalar mevcuttur.ş
Preoperatif &lt;fev1 veya DLCOnun % 80 in altında olduğu olgularda bir akciğerin ya da rezeksiyon sonrası kalan akciğerin fonksiyonu nu hesaplamak amacı ile radyonüklit scaning teknikleri, kantitatif CT ve rezeke edilecek segment sayısından yola çıkılarak hesaplanan anatomik tahmin gibi yöntemlere başvurulur.
Pnömonektomi planlanan olgularda anatomik yöntemin PPO FEV1 i olduğundan daha az tahmin etmesi nedeniyle sintigrafik yöntem tercih edilmelidir. Ancak lobektomi planlanan olgularda anatomik tahmin yöntemi daha az yanılma ile kullanılabilir.
Bu yöntemde kullanılan preoperatif FEV1 değeri postbronkodilatör sonrası elde edilen en iyi FEV1 değeri olmalıdır
Dezavantajı tüm segmentrlerin ventilasyona eşit katkısı olduğu varsayımı. KOAH ta bunun böyle olmadığını biliyoruz
Pierce ve arkadaşlartı tarafından yapılan çalışmada PPO FEV1 ve DLCO nun çarpımı ile elde edilen PPP cerrahi mortalite için en iyi prediktör olarak saptanmıştır. PPP ventilasyonu yansıtan FEV1, difüzyonu yansıtan DLCO, perfüzyonu yansıtan sintigrafi ve rezeke edilen akciğer dokusunu tek bir indeks içersinde toplayarak sadece ventilasyon temelli ppoFev1 e göre avantaj oluşturmaktadır. Ayrıca bu hesapta yer alan FEV1 ve DLCO beklenen değere göre yüzdeleri üzerinden hesap yapılması bireyin yaş, cinsiyet, kilo boy gibi faktörlerden bağımsız olarak değerlendirmeye olanak sağlamaktadır.
ppoFEV! Ve DLCO ile postoperatif dönemdeki solunum fonksiyonları karşılaştıran ve 200 ün üstünde hastanın dahil edildiği prospektif bir çalışmada. Tabucu esnasında yapılan ölçümlerin tahmin edilenden biraz düşük olmasına rağmen özellikle postop 3. aydadaki solunum fonksiyonlarının pnömonektomi uygulşanan olgularda BEKLENEN fev1 İLE UYUMLU OLDUĞU ANCAK dlco NUN BEKLENEN Ddlco YA GÖRE % 8 YÜKSEK OLDUĞU SAPTANMIŞTIR. Ayrıca lobektomi uygulanan olgularda DLCO nun 3. ayda % 6 FEV1 in ise %3 daha yüksek olduğu görülmüştür.
Yapılan birçok çalışmada egzersiz testlerinin postoperatif dönemde ortaya çıkması muhtemel komplikasyonların en doğru prediktörü olduğu ortaya konulmuştur. Fizik egzersiz sıreasındsa respiratuar ve kardiovasküler sistem çalışan kasların artmış Oksijen gereksişnimi ve artmış CO2 üretimi nedeniyle stres altındadır. Ağır egzersiz esnasında ölçülen pulmoner fonksiyonlar rezeksiyon sonrası fonksiyonları temsil eder. Bu test ile preoperatif dönemde gözden kaçan kardiopulmoner hastalıklar ortaya konulabilir.Operasyon sonrası mortalite ve komplikasyon riski maksimal oksijen consumption ile ilişkilidir (VO2max) ve bu nedenle solunum fonksiyonlasrı sınırda olan hastalarda egzesiz testlei yapılmalıdı.
Yapılan birçok çalışmada egzersiz testlerinin postoperatif dönemde ortaya çıkması muhtemel komplikasyonların en doğru prediktörü olduğu ortaya konulmuştur. Fizik egzersiz sıreasındsa respiratuar ve kardiovasküler sistem çalışan kasların artmış Oksijen gereksişnimi ve artmış CO’ üretimi nedeniyle stres altındadır. Ağır egzersiz esnasında ölçülen pulmoner fonksiyonlar rezeksiyon sonrası fonksiyonları temsil eder. Bu test ile preoperatif dönemde gözden kaçan kardiopulmoner hastalşıklar ortaya konulabilir.Operasyon sonrası mortalite ve komplikasyon riski maksimal oksijen consumption ile ilişkilidir (VO2max)vbu nedenle solunum fonksiyonlasrı sınırda olan hastalarda egzesiz testlei yapılmalıdı.
Maximal egzersiz testlerinde egzersize VO2 platosu yani VO2 max elde edilinceye kadar devam edilir. Submaksimal testte ise egzersiz daha kısa sürede sonlandırılır. Submaksimal eg. Testleri özellikle koah olgularında değerlendirmeye olanak sağlar
Perioperatif komplikasyon riski genellikle düşük VO’max a sahip hastalarda daha yüksektir. Bu nedenle operatif mortalite ve komplikasyon riski VO2maxa göre snıflandırılır
CPET olanağı yoksa tarihi bir önemide olan merdiven çıkma testi yapılabilir.
160 hastanın dahil edildiği bir çalışmada merdiven testi esnasında kaydedilen yükseklik ile komplikasyon oranı arasında ilişki olduğu saptanmıştır. Ve bu çalışmanın sonunda yazarlar ppo FEV! Ve DLCO&lt; % 40 olsa dahi 12 metre (yaklaşık 3 kat) yüksekliğin komplikasyon riski açısından cutoff değer olarak kullanılabileceğini bildirmişlerdir.
Son yıllarda yapılan çalışmalarda DLCO nin per ve post operatuar komplikasyonları belirlemede en iyi prediktör olduğu ortaya konulmuştur. Egzersiz esnasında artan kardiopulmoner yük, pulmoner vasküler yatağın genişlemesi ve bu yataktaki kan akımının arttırılması ile karşılanır. Bu durum egzersizde DLCO artşı anlamına gelmektedir.
Vo2 max 15-20 ml üzerinde ise hastaya küratif cerrahi rezeksiyon uygulanabilir. Vo2 max 10 ml altında ise peri ve postoperatif dönemde mortalite riski çok yüksektir.