VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
HUKUKUN İKTİSADİ ANALİZİ’NE GİRİŞ -Temel Kavramlar ve Temel İlkeler-
1. HUKUKUN İKTİSADİ ANALİZİ’NE GİRİŞ
-Temel Kavramlar ve Temel İlkeler-
Kaynak:
Coşkun Can Aktan (Ed.)Hukuk ve İktisat ( Hukuk ve İktisat Yaklaşımı, Hukukun İktisadi Analizi ve Ekonomi Hukuku
Üzerine İncelemeler), İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Yayınları, ekitap Serisi, 2020.
Sunumu Hazırlayan: Abdülhamid Özgün BİRKALAN
PROF.DR. COŞKUN CAN AKTAN
2. “Hukukun iktisadi analizi” 1960’lı yıllarda ABD’nde ortaya çıkmış olan
bir hukuk öğretisi ve teorisidir.
George
Stigler
Gary Becker
Ronald Coase
Friedrich
A. von
Hayek
farklı açılardan katkılar sunan ilk
öncüler olarak kabul edilebilirler. Guido
Calabresi
hukuk ve iktisat arasındaki evliliğin kurumsallaşmasına
farklı bir yaklaşımla katkılar sunmuşlardır.
3. TEMEL KAVRAMLAR ve TEMEL İLKELER
“Pratik aklın objesi olan pratik meselelerdeki
ilk ilke en son amaçtır ve insan hayatındaki en
son amaç saadet yada mutluluktur. Sonuç
olarak hukuk mutluluk ilişkisini göz önüne
almak zorundadır. Ayrıca her parça,
mükemmel olmayandan mükemmele doğru,
bütüne göre tertip edildiğinden ve herhangi
bir kişi toplumun bir parçası olduğundan
kanunlar evrensel mutlulukla alakalı ilişkileri
uygun bir şekilde dikkate almak zorundadır.”
Thomas Aquinas
4. Hukukun iktisadi analizi, hukuk kurallarının ekonomik birimlerin
karar, davranış ve tercihleri üzerindeki etkilerini ve toplumsal refah
üzerindeki sonuçlarını incelemektedir.
Hukukun iktisadi analizi ” (economic analysis of law) adından da
anlaşılacağı üzere hukuk kurallarının ekonominin (özellikle mikro-
iktisat ve refah iktisadı) genel ilke ve varsayımları çerçevesinde
incelenmesi anlamına gelir.
5. Hukuk kurallarının oluşturulması ve
tatbikinde muhtelif ilkeler ve kavramlar
(doğal haklar, değerler, ahlak, sosyal yapı,
sosyal kurumlar, sosyal normlar, dinler ve
inançlar, teamüller, gelenekler, yargı
içtihatları vs.) sözkonusudur.
Hukukun iktisadi analizi hukuk kurallarının
oluşturulması ve uygulanmasında iktisadi
ilkelerin benimsenmesi anlamına gelir. Bu
yaklaşımda iktisadi olayların, davranışların ve
eylemlerin açıklanmasında “metodolojik
bireycilik”, “rasyonalite”, “fiyat teorisi”,
“etkinlik”, “fayda maksimizasyonu”, “refah
optimizasyonu”, “tümdengelim araştırma
metodu”, “exante analiz metodu” gibi ilkeler
ve kavramlar geçerlidir.
7. Metodolojik Bireycilik
Metodolojik bireycilik ilkesine göre toplumsal, siyasal ya da
iktisadi olayların analizinde “toplum” tercihleri değil “bireysel
tercihler” esas alınmalıdır.
Metodolojik bireycilik ilkesine göre toplumda bütün ekonomik ve
sosyal kararları birey tercihlerine göre belirlenir.
Metodolojik bireycilik felsefesine göre karar, davranış ve seçimlerde
bulunan organizasyonlar (kurumlar) değil, sadece ve sadece
bireylerdir.
8. Hukukun iktisadi analizi yaklaşımında “rasyonel tercih teorisi”
(rational choice theory) esas kabul edilir.
Bu çerçevede tercihte bulunan bireylerin “rasyonel”
davrandıkları, kendi faydalarını ve menfaatlerini maksimize etme
gayreti (homo economicus) içerisinde olduğu görüşü savunulur.
Rasyonalite
9. Fiyat Teorisi
Hukukun iktisadi analizi yaklaşımında mikro-ekonomide
hakim olan fiyat teorisi geçerlidir.
Nasıl ki bir malın fiyatı arttığında ona yönelik talep ceteris
paribus azalırsa belirli bir suça yönelik cezanın arttırılması
da bir malın fiyatının arttırılmasına benzer bir etki gösterir.
10. Hukukun iktisadi analizinde “tümevarım” değil
“tümdengelim” metodu benimsenmektedir.
Tümdengelim Araştırma Metodu
Tümdengelim; genelden özele bir akıl yürütme anlayışıdır.
Bir başka ifadeyle, tümdengelim; tümel bir önerme aracılığı
ile somut bir olayın bilgisine ulaşmayı hedefler.
11. Hukukun iktisadi analizinin diger bir özelliği, hukuki
analizden farklı olarak, “ex post” değil; “ex ante” yaklaşımı
benimsemiş olmasıdır.
Önemli olan somut uyuşmazlıkta kuralın nasıl uygulanacağı
ya da hukuki yaptırımın ne olacağı değil, muhtemel
yaptırımın ya da kuralın kişilerin davranışlarını ne yönde
etkilediğidir.
12. Fayda Maksimizasyonu
Hukukun iktisadi analizi yaklaşımına göre genel olarak
“faydacılık” felsefesi temelinde “etkinlik maksimizasyonu” ve
“sosyal refahın optimizasyonu”nun sağlanması temel hedeftir.
yargıçlar karar verirken “toplumsal zarara” neden olmayacak ve
“toplumsal refah kaybını” ortadan kaldıracak şekilde kararlar
almalı ve uygulamalıdırlar.
13. Etkinlik
Hukuk ve iktisat disiplini açısından en önemli kavramlardan
birisi “ekonomik etkinlik” kavramıdır.
Buna göre, yapılan bir hukuki düzenleme toplumun genel
refahında bir artışa neden oluyorsa etkindir, tersi durumda ise
etkin değildir.
Hukuk ve iktisat yaklaşımında kullanılan etkinlik analizi Pareto
etkinliğinden ziyade genellikle Kaldor-Hicks etkinlik analizidir.
14. Hukukun iktisadi analizi yaklaşımının uygulandığı bir diğer
alan rekabet hukukudur. ABD rekabet hukukunda yer alan per
se ihlal uygulamasına karşı çıkmıştır.
Geleneksel rekabet hukuku uygulamalarında bazı davranışlar,
piyasadaki etkileri dikkate alınmaksızın ihlal unsuru sayılır.
Hukukun iktisadi analizi yaklaşımı bazı istisnalar dışında,
rekabet hukukunda tamamen muhakeme kuralı uygulamasına
başvurulması gerektiğini savunur.
15. Hukukun iktisadi analizi yaklaşımının suç ve ceza hukuku alanına olan
yansımalarını da kısaca özetlemekte yarar görüyoruz.
Bireyler suç işlemeden önce suçun fayda-maliyet analizlerini
karşılaştırmaktadırlar.
Bu değerlendirmede suçun faydası suçun getirisi olarak ele alınırken suçun
maliyeti ise en başta suçlunun vazgeçtiği yasal işten elde edeceği gelirin ve
kaybettiği zamanın fırsat maliyeti ile birlikte, yakalanma, gözaltına alınma,
tutuklanma, hapis ve para cezası vb. cezalardır.
Suç işleyenlerin fayda-maliyet analizi sonucunda yaptıkları değerlendirmeye
göre, eğer suçun faydası maliyetinden büyük ise suç işlemeye karar verirler.
Bu yaklaşım bireyi (suçluyu) "rasyonel" kabul etmektedir.
16. Özetle, hukukun iktisadi analizinin diğer hukuk doktrinlerinden
farkı iktisadın temel ilkelerini esas almasıdır.
Hukuk doktrinleri içerisinde doğal haklar, toplumsal idealler,
sosyal kurumlar, etik, dinler ve inançlar, gelenekler, teamüller
ve daha bir çok faktör geçerli olabilir.
Hukukun iktisadi analizinde bu faktörler geçerli değildir; iktisadi
metodoloji ve iktisadi ilkeler esastır.
17. “Hukukun özel işlere asgari ölçüde karıştığı, hükümetin asgari
ölçüde hissedildiği, ferdin en geniş hareket alanına sahip
olduğu, özgür düşüncenin en yüksek etkinliğe ulaştığı, idari
gücün ve etkisinin en düşük düzeye indiği, vergilerin en hafif
ve adil biçimde dağıldığı, toplumsal huzursuzluğun tahrik
edebilme olasılığının en düşük düzeye indiği, fert ve grupların
kendi sorumluluklarına aktif biçimde katıldığı, ahlaki düzeyleri
düşük insanların sürekli düzeldiği, ticaretin ve ticari
ortaklıkları koruma hakkının en az kısıtlandığı, işgücü ve
sermayenin hareket özgürlüğüne müdahalenin en az yapıldığı,
insanların kendi doğal eğilimlerine en uygun hareket edebilme
özgürlüğüne sahip olduğu ülkelerdir. Kısaca en mutlu, ahlaklı
ve barışçı halkların aşağıdaki ilkeye en uygun hareket edenler
olduğu görülmektedir. Mükemmel olmasa bile beşeriyet için
umutlu olmamızı sağlayan şey fertlerin, haklarının sınırları
içinde özgür ve gönüllü eylemlerde bulunabilmeleri; hukukun
ve gücün sadece evrensel adalet için kullanılmasıdır.”
Frederic Bastiat