VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT
1. ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT
PROF.DR. COŞKUN CAN AKTAN
Bu Sunum Şu Kaynaktan Alınmıştır: Coşkun Can Aktan, Yeni İktisat Okulları Ve İktisadi Düşünce: Ankara: Seçkin Yayınları, 2018.
Sunumu Hazırlayan: Gülüstan Taşer
2. ANAYASAL İKTİSAT KAVRAMININ ORTAYA ÇIKIŞI
1982 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Richard M. McKenzie’nin
öncülüğünde ve Heritage Foundation ev sahipliğinde Anayasal iktisat
(Constitutional Economics) adını taşıyan bir konferans düzenlendi. Daha önce
bu isimde ne bir makale, kitap vs. yazılmış ne de bu isimde bir konferans, panel
vs. düzenlenmişti. Daha sonra bu konferansta sunulan bildiriler 1984 yılında bir
kitap içerisinde toplandı. 1982 yılı, geçmişi 1960’lı yıllara kadar uzanan, ancak
ismi konulmamış olan bir disiplinin doğduğu yıl oldu.
3. • Buchanan’ın kendi sözleriyle özetlemeye çalışalım:
“Richard M. McKenzie, incelediğimiz disipline
bir isim olarak anayasal iktisat kavramını buldu.
Bildiğimiz araştırma disiplinine anayasal sıfatının
eklenmesi oldukça isabetli oldu. McKenzie’nin
bulduğu bu kavram sayesinde kamu tercihi adı
verilen araştırma alanının bir alt disiplini olarak
ortaya çıkan anayasal iktisat böylece bir kimlik
kazanmış oldu.” (Buchanan, 1990:1)
4. Washington D.C de düzenlenen
konferansa katılanlar arasında James M.
Buchanan yanı sıra Friedrich A. Von Hayek
de bulunuyordu. 20. yüzyılın hiç şüphesiz
en etkili düşünürlerinden birisi olan
Friedrich A. von Hayek, düzenlenen
konferansta sunduğu bildirisinde anayasal
iktisat ile ilgili olarak şu önemli tespitte
bulunuyordu:
“Anayasal iktisat düşüncesi, ekonomi biliminde bugüne
kadar gördüğüm gelişmelerin en önemlilerinden
biridir.”
Friedrich A. Von Hayek
5. 1984 yılında Anayasal iktisat adı verilen bir disiplinin isminin konulmasından üç yıl sonra
1987 yılında James M. Buchanan Nobel Ekonomi ödülüne layık görüldü. Nobel
açıklamasının ardından doğal olarak Buchanan’ın kurucusu ve öncüsü olduğu Kamu
Tercihi (Public Choice) ve Anayasal Politik İktisat (Constitutional Political Economy) tüm
dünyada daha geniş bir akademisyen topluluğunun ilgisini çekmeye başladı ve ileriki yıllarda
bu alanlarda araştırmalar arttı.
Öte yandan Buchanan’ın öncülüğünde 1990 yılında Anayasal Politik İktisat
(Constitutional Political Economy) adı verilen bir de dergi yayınlanmaya
başlandı. Söz konusu derginin ilk sayısında Buchanan, anayasal iktisat ya da
anayasal politik iktisat adı verilen araştırma programını şu şekilde
tanımlamaktadır:
6. “Anayasal politik iktisat, … kurallar ve
kurumları inceleyen bir araştırma
programıdır. Anayasal politik iktisat,
geleneksel iktisat ve geleneksel siyaset
biliminden farklılık gösterir ve tercihler
üzerine sınırlamalar getirilmesi konuları ile
ilgilenir. Metodolojik bireycilik ve rasyonel
tercih söz konusu araştırma programının
çekirdek ilkelerini oluşturur.” (Buchanan,
1990:1)
7. Adından da pekala anlaşılacağı üzere Anayasal
Politik İktisat her birinin ayrı ve özel bir anlamı olan üç
kelimeden oluşmaktadır:
ANAYASA POLİTİK İKTİSAT
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT
8. Politik iktisat ile kast edilen siyasetin iktisadi analizini kendine araştırma konusu edinen Kamu
Tercihi adı verilen disiplindir. Daha da net bir ifadeyle, kamu tercihi;
Kamu Tercihi; iktisat biliminin metodolojisi ve varsayımları ile siyasal karar alma sürecinin
analizini yapan bir disiplindir.
Anayasal Politik İktisat tanımlamasındaki “anayasa” kelimesi ise;
Etkin bir siyasal karar alma sürecinin işlerliği için “anayasal” kurallar ve kurumların önemine işaret
etmektedir.
Buchanan, anayasa kavramını siyasal aktörlerin kendi özel menfaatlerini maksimize etme
gayreti içinde oldukları eylem ve faaliyetleri “sınırlamaya” yönelik kurallar seti olarak tanımlamaktadır
(Buchanan, 1977:292).
9. Hemen belirtelim ki, anayasal iktisat disiplinin ilk kelimesi yani “anayasa”
kelimesi iki açıdan önem taşır.
İlk olarak, anayasa kavram olarak “kural ve kurumlar” demektir. Yazılı kurallar
ya da yazılı olmamakla birlikte kendiliğinden ortaya çıkan kurallar ve kurumlar
son derece önemlidir. Kuralların ve kurumların mevcut olmadığı toplumlarda
düzenden söz etmek mümkün değildir. Kuralların olmadığı durumlarda keyfiyet
hakimdir. Anayasal politik iktisat, kurallara dayalı bir iktisadi düzeni öngörür.
Anayasal politik iktisat kelimesinin ilk kelimesi olan anayasa şu açıdan da son
derece önemlidir. Eğer iyi bir sosyal düzen içerisinde barış, özgürlük, adalet ve
refah içerisinde yaşamak istiyorsak o zaman iyi bir sosyal düzenin temel
kuralları ve kurumları üzerinde anlaşmamız ve uzlaşmamız lazımdır. Anayasal
politik iktisat bu açıdan felsefi temelleri Hobbes ve Locke’a uzanan
“sözleşmecilik” (contractarianism) felsefesi ile de yakından alakalıdır.
10. Özetle, anayasal politik iktisat; ana ekseni iktisat olan; siyaset bilimi ve hukuk bilimlerinin kesişim alanında çalışmalar
yapan bir araştırma programıdır. (bkz. Şekil-1)
Şekil-1: Kamu Tercihi ve Anayasal Politik İktisat
POLİTİK İKTİSAT
(KAMU TERCİHİ)
POLİTİKA İKTİSAT
Politik iktisat(kamu tercihi);politikanın iktisadi analizini yapan bir inter-disipliner araştırma alanıdır.Politik iktisat içerisinde İktisat biliminin araç ve
varsayımları altında Siyaset Bilimi(Politika)ele alınır.
ANAYASA
POLİTİK
İKTİSAT
ANAYASAL
POLİTİK İKTİSAT
Anayasal Politik İktisat(anayasal iktisat);devletin iktisadi alandaki görev ve fonksiyonlarının,güç ve yetkilerinin <<anyasal>>kurallar ile
sınırlandırılmasının felsefi,ahlaki ve teorik temellerini inceleyen bir multi-disipliner araştırma alanıdır.Anayasal politik iktisat adından da anlaşılacağı
üzerine üç disiplini buluşturmaktadır:İktisat, Siyaset( Poltika)ve hukuk.
11. Şekil-2: Hukuk ve İktisat Yaklaşımları İçerisinde Anayasal Politik İktisat
1 2
3 4
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT
MÜLKİYET HAKLARI VE
İŞLEM MALİYETLERİ İKTİSADI
ORDNUNGSTHEORE: FREIBURG
HUKUK VE İKTİSAT OKULU
INFORMEL KURALLAR:
SOSYAL SERMAYE
Devletin görev ve
fonksiyonlarının, güç ve
yetkilerinin sınırlandırılmasına
yönelik anayasal kurallar
Mülkiyet hakkının korunması
ve güvence altına alınmasına
yönelik Yazılı formel kurallar
Piyasa ekonomisinin etkin ve
fonksiyonel işleyişine yönelik
yazılı formel kurallar
Sosyal yapıda kendiliğinden oluşan
informel kurallar (gelenekler,
töreler, sosyal normlar,
alışkanlıklar, inançlar vs.
12. Pekala anlaşıldığı üzere anayasal iktisat, devletin iktisadi alandaki görev ve
fonksiyonlarının, güç ve yetkilerinin çerçevesini ve sınırlarını çizmeye çalışan bir
iktisadi düşünce okuludur. Anayasal politik iktisadın inceleme konusu spesifik olarak
“anayasal kurallar ve kurumlar”dır. Söz konusu hukuk ve iktisat yaklaşımında anayasal
kuralların pozitif ve normatif yönden analizleri yapılmaktadır. Pozitif anayasal politik
iktisat içerisinde mevcut anayasal kural ve kurumlar, normatif anayasal politik iktisat
içerisinde ise bir anayasada “olması gereken”, “ideal”, “optimal” kurallar ve
kurumların incelemesi yapılmaktadır (Şekil-3).
.
13. Şekil-3: Pozitif ve Normatif Anayasal Politik İktisat
<<Pozitif>>
Anayasal Politik İktisat
• Mevcut anayasada devlet tanımı
• Devletin görev ve fonksiyonları;
güç ve yetkileri
• Anayasa ve özgürlükler
• Anayasal demokrasi
• Anayasa düzenleme süreci
• Bağımsız yargı
• Kuvvetler ayrılığı
• Mali anayasa
• Parasal anayasa
• Piyasanın düzenlenmesine yönelik
anayasal kurallar(kamusal
regülasyonlar anayasası)
• Uluslararası ticarete yönelik anayasal
kurallar
• vs
<<Normatif>>
Anayasal Politik İktisat
• Kurallar ve düzen
• Kuralların mantığı
• Formel kurallar ve informel kurallar
• Sosyal sözleşme
• Sözleşmecilik(contractarianism)
• Anayasacılık(constitutionalism)
• Anayasal kuralların rasyoneli
• Anayasal kuralların önemi
• Anayasal kuralların etkileri ve sonuçları
• Optimum oylama kuralları
• Prosedürel anayasal kurallar
• Kantitatif anayasal kurallar
• vs
14. Normatif anayasal politik iktisat içerisinde devletin meşruiyeti konusu felsefi
düzeyde incelenmekte, bu çerçevede devletin bireylerin can ve mal güvenliğinin
korunmasına karşılık, onun hak ve özgürlüklerine ne tür sınırlamalar
getirebileceği konuları irdelenmektedir. Devletin egemenlik hakkının bir sonucu
olarak bireyin "politik hak ve özgürlükleri" yanı sıra "ekonomik hak ve
özgürlükleri" hangi türde sınırlamalar getirebileceği ve bunların neler olması
gerektiği konusu tartışılmaktadır. Örneğin; devletin vergi almak koymak ve
değiştirmek, para basmak vb. yetkileri bu çerçevede inceleme konusu
yapılmaktadır.
15. Pozitif anayasal politik iktisat normatif anayasal politik iktisattan farklı olarak “olması gerekeni” değil
“mevcut” anayasal durumun bir analizini yapar.
Önemle belirtelim ki, geleneksel olarak anayasalar, esasen bir "politik anayasa " hüviyetine sahip
olmuşlardır. Anayasa denildiğinde genel olarak; devletin temel siyasi yapısını, idari şeklini, devleti
oluşturan organların kuruluş ve işleyişlerini, kişilerin temel siyasi hak ve özgürlüklerini içeren hukuk
kuralları anlaşılmıştır.
Gerçekten de günümüzde halen pek çok ülke anayasasında devlet açısından "politik hak, yetki, görev ve
sorumluluklar", birey açısından da "politik hak ve özgürlükler" ele alınmıştır.
Devletin "ekonomik" yetki ve sorumlulukları ile bireylerin "ekonomik "hak ve özgürlükleri bazen üstü
kapalı ve bazen politik anayasa içerisinde kısaca incelenmiştir.
İşte pozitif anayasal politik iktisat sadece bu mevcut durumu ele alarak, anayasal kural ve
kurumların neler olduğunu açıklamakla yetinmektedir.
Normatif anayasal politik iktisat anayasaların "Politik Anayasa" hüviyetinin dışında "Ekonomik Anayasa"
hüviyetine de sahip olması gerektiğini savunmaktadır.