2. Hukuk kavramını açıklayabilmek için toplum
ve toplum düzeni kavramlarından söz etmek
gerekir.
Eğer bir toplum varsa orada mutlaka toplumu
düzenleyen kurallar da olmalıdır. Çünkü
topluluk halinde yaşamak için bir düzene ve
kurallara ihtiyaç vardır.
Hukuk da toplumu düzenlemek amacıyla
devlet tarafından konulmuş kurallar olarak
ortaya çıkmıştır.
3. Hukuk, her şeyden önce bir toplumda
uyulması gerekli davranış kurallarını
oluşturur. Hukuk kuralları, kişilerin görev ve
sorumluluklarını, yaşayışını belirli esaslara
göre düzenlemek için getirilmiştir. Böylece
hukuk ile toplum düzeni sağlanmış
olmaktadır.
4. İnsanlar yaşamlarını devam ettirebilmek,
ihtiyaçlarını karşılayabilmek için toplu halde
yaşamak zorundadır. İnsanların birlikte
yaşamaları sonucu aileler, kabileler gibi «tabii
topluluklar»; köyler, şehirler gibi «yerleşim
merkezleri»; ve bunları birleştiren, tarihi,
kültürel, sosyal, siyasi, iktisadi, savunma gibi
bağlarla kaynaştıran «devletler» meydana
gelmiştir. Bunların her birine toplum ve
insanların bu şekilde toplu yaşama biçimine
toplum hayatı diyoruz.
5. Kural Kavramı
Kişinin ve toplumun davranışlarını düzenlemek için
getirilmiş olan emir ve yasaklara «Kural» denir.
Toplum düzenini sağlayan kurallar bir yandan kişilerin
haklarını serbestçe kullanmalarına imkan verirken diğer
yandan da bir kısım davranışlarını sınırlamaktadır.
Kişilerin haklarını ve ödevlerini, yetkilerini ve
sorumluluklarını belirlemek, kişilerin birbirleriyle ve
toplumla ilişkilerini düzenlemek , kişiler arasındaki
menfaat çatışmalarını önlemek, kısacası toplum düzenini
sağlamak hukuk kuralları başta olmak üzere çeşitli nitelikte
kurallar ile mümkün olmaktadır.
6. Toplumda huzuru, düzeni ve güvenliği
sağlamak üzere;
HUKUK KURALLARI
DİN KURALLARI
AHLAK KURALLARI
ÖRF VE ADET KURALLARI
GÖRGÜ KURALLARI
7. Toplumda yaşayan insanların uymak
zorunda olduğu kuralların başında HUKUK
Kuralları gelir.
Hukuk kuralları emir ve yasaklar içeren
kurallardır.
Genel, herkes için geçerli kurallardır.
Kanun tüzük yönetmelik gibi çeşitli şekillerde
ortaya konur.
8. Hukuk kurallarının koyucusu ve koruyucusu
devlettir.
Hukuk kuralları insanın ve toplumun yararı ile
ilgili olayları düzenler.
Her hukuk kuralı bir değer yargısına dayanır.
Toplumun ihtiyaçları değerlendirilerek hukuk
kuralı getirilir. Ancak toplumun değer yargıları,
insanın veya toplumun zararına ise mutlaka
toplumun değer yargılarına uyulacaktır diye
buna ait kural getirilemez
9. Hukuk kuralları toplumda meydana gelen aynı
nitelikteki bütün olaylara uygulanır. Hukukun
genellik ve eşitlik ilkeleri gereği herkese her yerde
ve her zaman eşit şartlar altında uygulanır.
Hukuk kuralları emredici ve yasaklayıcı özelliklere
sahiptir. Hukuk kuralları insanın ve toplumun
davranışlarını sınırlandıran kurallardır.
Hukuk kurallarına uymamanın yaptırımı vardır.
İnsanlar ve toplum bu kurallara devlet tarafından
uymaya zorlanır. Yaptırımı uygulama görevi devletin
yetkili organları tarafından yerine getirilir.
10. DİN KURALLARI
İnsanların inançları ile ilgili kurallardır
Kul ile Allah arasındadır.
Dünyevi ve uhrevi kurallar içerir.
Din kurallarına aykırılık halinde uygulanacak
yaptırım devlet gücü ile desteklenmez.
Cezalandıracak ya da affedecek olan
Allah’tır.
11. AHLAK KURALLARI
Ahlak kuralları evrenseldir
İnsan olan herkes tarafından ve her insan topluluğunda az
veya çok kabul edilebilen kurallardır.
Ahlak kuralları insanın ve toplumun vicdanında yer alan
birbirlerine yardım etme ve iyilik etme duygusuna dayanan
kurallardır.
İnsanın kendi vicdanında yer alan yardım etme ve iyilik
yapma duygularına dayanan davranışlar kişisel
(sübjektij) ahlak kuralı; toplumun ortak vicdanında oluşan
yardımlaşma ve dayanışma duygularına dayanan
davranışları ise toplumsal (objektif) ahlak kuralı olarak
ortaya çıkar.
12. Yalan söylememe, kendisine saygı
göstermesi sübjektif ahlak kuralı
Hırsızlık yapmaması, başkasına zarar
vermemesi objektif ahlak kuralına örnektir.
Ahlak kurallarına aykırı davranmanın
yaptırımı vicdani rahatsızlık, ayıplanma
şeklindedir.
13. Örf ve Adet(Gelenek-Görenek) Kuralları
Belli bir bölgede veya toplulukta bir arada
yaşayan kişilerin ortak alışkanlık ve değer
yargılarından oluşan kurallardır.
Gelenek ve görenek kurallarına aykırı
hareket edilmesi halinde toplumun o kişiyi
benimsememesi, kendisine değer
verilmemesi kendinden uzaklaştırması gibi
tepkilerle karşılaşılır.
14. Hukuk kuralları insanın davranışlarıyla ve insanın
açığa çıkan fiilleriyle ilgilenir. Din ve ahlak kuralları
ise insanın niyet ve maksadına önem verirler.
Hukuk kuralları ile toplumu düzenleyen diğer
kuralların kaynakları farklıdır. Hukukun kaynağının
insan iradesi olmasına karşın, din kurallarının
kaynağı ilahidir. Ahlak ve görgü kurallarının kaynağı
ise toplumdur.
En önemli fark yaptırım bakımındandır. Hukuk
Kurallarının yaptırımı maddidir ve Devlet Gücü ile
desteklenir. Diğerlerinin yaptırımı manevidir.
15. Uygulama alanı bakımından farklılıklar
mevcuttur. Hukuk kurallarının tümü maddidir
din kurallarının ise uhrevidir.
Hukuk kuralları genel ve nesneldir. Diğer
kurallarda bu özellik her zaman mevcut
olmayabilir.
Hukukun etkinliği devlet aracılığı ile
sağlanmaktadır. Diğer sosyal düzen
kurallarında toplum etkilidir.
16. Hukukun genel olarak amacı toplum düzenini
sağlamaktır. Aynı zamanda hukuk toplumda
adaleti sağlamak kişilerin mutluluğunu ve
toplumun huzurunu sağlamaktadır.
17. Hukuk toplumda barışı sağlar. Toplum içinde
yaşayan kişiler arasındaki menfaat
çatışmalarına mani olur.
Hukuk toplumda güveni sağlar, güçsüzü
güçlü karşısında korur.
Hukuk toplumda eşitliği sağlar. Hukuk
kuralları kişilere eşit olarak uygulanır.
Hukuk toplumda hürriyeti sağlar. Kişilere
kurallarla sınırlı hürriyet sağlar.
18. En eski hukuk düzenlemesi olan CORPUS
JURIS CIVILIS’e göre hukuk , adil ve iyi
olanı gerçekleştirme sanatıdır.
Hukuk, toplumda düzeni sağlamak amacıyla
devlet tarafından konulmuş maddi
müeyyideli ve uyulması zorunlu kuralların
bütünüdür.
19. Toplumsal ilişkileri düzenleme
Devletin yetkili organları tarafından
konulması
Zorunlu olarak uyulması
Maddi müeyyide uygulanması
20. Topluluk halinde yaşamakta olan kişiler arası
ilişkileri veya kişiyle toplum arasındaki
ilişkileri ya da toplumla toplumlararası
ilişkileri düzenlemek hukuka düşen bir
görevdir.
21. Hukuki ilişkilerin düzenlenmesi toplum adına
hareket eden ve egemenlik hakkını kullanan
devletin yetkili organlarınca yapılır.
22. Hukuk kuralları benzer nitelikteki her olay
için hiçbir ayrım yapılmaksızın uygulanmak
zorundadır. Hukuk kuralları onları koyan
organlar da dahil herkesin uymak zorunda
olduğu kurallardır.
23. En etkili unsur yaptırımdır. Yaptırımları
uygulama yetkisi toplum adına devlete
verilmiştir.
Devleti temsil eden yetkili kişi ve organlar
kişilere maddi müeyyide ile kuralı zorla
uygulatırlar.
24. Hukukun Etimolojik anlamı
Hak kelimesinin çoğulu şeklinde Arapçadan
Türkçeye yerleşmiştir.
Ancak Türkçe ’de hak ve hukuk farklı kavramları
ifade etmek üzere kullanılmaktadır.
Hukuk, toplum hayatında uyulması gereken
kurallar bütününü ifade eder.
Hak ise hukuk kurallarının kişi lehine sağladığı
menfaati ve bu menfaatten yararlanabilme
yetkisini ifade eder.
25. Bir ülkede belli bir dönemde uygulanmakta
olan hukuk kurallarına Pozitif Hukuk denir.
Buna yürülükteki hukuk veya mevcut olan
hukuk (lege lata) da denir.
Kanun, tüzük, yönetmelik gibi yetkili bir
organ tarafından konulan bütün kurallara
«mevzuat» denir.
26. Adalet eşitlik hürriyet gibi evrensel insani ve
hukuki değerlere dayanan yükümlülüklerin
tümüdür.
Toplumun o günkü düşünce ve ihtiyacına en
uygun görünen olması gereken (lege
ferenda) hukuktur.
Pozitif hukuk kuralları konulurken ideal
hukuk kurallarından yararlanılır.
27. Yaptırım devletin hukuk kurallarına aykırı
davranışta bulunan kimselere karşı
uyguladığı maddi bir tepkidir.
28. Ceza
Ceza Hukuku ile tespit edilmiş olan ve suç
teşkil eden fiilleri işleyen kimselere karşı
devletçe uygulanır.
Türk Ceza Kanununa göre suça karşılık
yaptırım olarak uygulanan cezalar; hapis
cezası, adli para cezası ve güvenlik tedbirleri
şeklindedir.
29. Özel hukuk ilişkilerinden özellikle Borçlar
Hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine
getirmeyen kimselere karşı devlet veya yetkili
kıldığı makamlar tarafından uygulanan tedbirlerdir.
Kişilerin özel hukuktan doğan yükümlülüğünü zorla
yerine getirmesini sağlar.
Örneğin borcun ödenmemesi halinde alacaklının
talebi üzerine icra dairelerinin , borçlunun
haczedilebilir mallarına el koyarak onları satması ve
satılan malın parasından alacaklıya alacağını
ödemesi gibi.
30. Hukuka aykırı bir davranış sonucunda başkasına
verilen zararın tazminat olarak ödetilmesi şeklinde
uygulanır.
Borçlar Kanununa göre borcunu yerine getirmediği
için karşı taraf zarar görmüşse bu zararın parasal
değeri kendisine tazminat olarak ödettirilir.
Zararı tespit etme yetkisi yargı organlarına aittir.
Tazminata hükmedilebilmesi için mutlaka bir zararın
meydana gelmiş olması gerekmektedir.
Bu zarar maddi nitelikte olabileceği gibi kişiliğe
bağlı hakların ihlal edilmesi halinde manevi zarar
şeklinde de ortaya çıkabilir.
31. Bir hukuki işlemin hukuk kuralı tarafından
belirlenen şekle uygun olarak yapılmaması
halinde bu işlem hüküm ifade etmez,
geçersiz sayılır.
Hükümsüzlük şekil eksikliğinin ağırlık
derecesine göre;
Yokluk
Butlan
Tek taraflı Bağlamazlık şeklinde ortaya çıkar
32. Yok sayma, hukuki bir işlemin esas
unsurlarından birinin eksik olması ve işlemin
ilgisiz ve yetkisiz kimseler tarafından
yapılması halinde işlemin yapılmamış
sayılmasıdır.
Yok sayılan bir işlemin geçersiz sayılması
için mahkeme kararına gerek yoktur.
33. Butlan hukuki işlemin yapılmasına rağmen şekil ve
esas bakımından emredici yasal kurallara
uyulmaması halinde yapılan bu işlemin geçersiz
sayılmasıdır.
Yok saymadan farkı, butlanda hukuki işlem ilgili ve
yetkili kimseler tarafından yapılmıştır. Ancak
işlemde bazı noksanlıklar veya işlemin sağlıklı
olarak tamamlanmasını önleyen çeşitli hukuken
uygunsuz ve sakat durumlar vardır.
Ehliyetsizlik, kanunun belirlediği şekle aykırılık ,
işlemin konusunun ahlaka kişilik haklarına aykırılık
oluşturması gibi sebeplerle yapılmış hukuki işlemin
uygulanması söz konusu değildir.
34. Butlan ağırlık dercesine göre
Mutlak butlan
Nisbi butlan şeklinde ikiye ayrılır.
Mutlak butlan: hukuk kuralının aradığı ve
emrettiği şekle uygun olarak yapılmadığı için
hukuki işlem başından itibaren geçersiz
sayılır. Mahkemenin geçersizlik kararı
vermesi gerekir. MENFAATİ OLAN herkes
davayı açabilir. Hakim re’sen gözetir.
35. Nisbi Butlan: hukuki işlemi meydana getiren
unsurlardan birinin eksik veya irade
açıklamalarından birinin sakat olması
sebebiyle işlem geçersiz sayılır.
36. Bir hukuki işlemin geçerliliğinin belirli bir kişi
veya makamın onayına bağlı olduğu halde
bu onay alınmadan yapıldığı için hukuki
muamelenin geçersiz olmasıdır.
37. BAŞLICA HUKUK SİSTEMLERİ
ROMA HUKUK SİSTEMİ
En eski hukuk sistemlerinden biridir.
Corpus Juris Civilis ile Roma Hukuk sistemi
yazılı olarak ortaya çıkmıştır.
Çağdaş dünyamızda özellikle Kara Avrupası ve
ülkemizde uygulanan yaygın hukuk sistemidir.
Kamu hukuku özel hukuk ayrımı vardır.
Tedvin edilmiştir.
İçtihat asli değil yazılı kaynaktır.
38. Bu hukuk sistemi İngiliz gelenek hukukuna
dayanır.
İngiltere ve ABD’de uygulanır.
Jüri sistemi vardır.
İçtihat hukukun asli kaynaklarındandır.
39. İslam dini kurallarına dayanan hukuk
sistemidir.
Kuran İslam hukukunun temel kaynağıdır.
Günümüzde Suudi Arabistan, İran gibi
ülkelerde uygulanır.
40. Bu hukuk sisteminde kişilerin özel hukuk
ilişkileri ve menfaatlerinden çok toplumun
menfaatleri önem kazanmaktadır.
Özellikle üretim araçları üzerindeki mülkiyet
ve miras hakkını kaldırmak ve onları topluma
mal etmek amacı güder.
Eski Sovyetler Birliğinde uygulanmıştır.