VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİ
1. Bu sunum aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Davranışsal Politik İktisat, Ankara: Seçkin Yayınları.
Sunumu Hazırlayan: Derya Usta
Prof.Dr.Coşkun Can AKTAN
2. Zihinsel Psikoloji; algılama,
düşünme, öğrenme, hafızada tutma,
dikkat toplama, bilinç vs tüm
zihinsel süreçleri inceleyen bir
psikoloji dalıdır.
Zihinsel psikoloji, insan beynini bir
tür bilgisayarlarda olduğu gibi
“enformasyon işlemcisi”
(information processor)
olarak ele alır.
Enformasyon işlemcisi
bilgi, tecrübe ve duyular vasıtasıyla
hareket eder.
4. Zihnsel süreçleri
doğrudan izlemek ve
gözlemlemek mümkün
değildir.
Zihinsel süreçleri, yapılan
deneyler ve istatistiksel
tekniklerle insan davranışlarındaki
dengesizlikler ve tutarsızlıkları
kısmen anlamaya çalışmak mümkün
olabilir.
Bu zihinsel dengesizlikler ve
tutarsızlıklar “zihinsel kısayollar”
ve “zihinsel hata ve yanlışlar”
olarak adlandırılır.
5. Anlaşıldığı üzere insan, muhtelif kanallardan zihnine ulaşan bilgileri (enformasyonu)
zihninde işleme tabi tutar ve sonunda bu bilgiler çerçevesinde akıl (rasyonel) ya da
akıl-dışı (irrasyonel) davranışlar sergiler; karar ve seçimlerde bulunur. (Şekil-1)
Şekil-1 Zihinsel Süreçler, Rasyonalite ve İrrasyonalite
8. Tam enformasyon; insan zihnine ulaşan bilgilerin yanlış,
yanlı, taraflı olmaması gerekir.
Mükemmel zihinsel işlem kapasitesi; insan
zihnne ulaşan bilgileri doğru biçimde anlama,
kavrama, algılama, yorumlama, değerlendirme
yeteneğine sahip olmalıdır.
İrade; İnsanın tam enformasyon ya da mükemmel
zihinsel işlem kapasitesine sahip olması yetmez, aynı
zamanda bir şeyi yapmak konusunda iradeye sahip
olması gerekir.
9. Kanaatimizce, tam
rasyonalite ancak bu üç
şartın bir arada mevcut
olması halinde mümkün
olabilir.
Oysa, insan yaradılışı ve
doğası gereği bu belirtilen
özelliklerin ikisine
(mükemmel zihinsel işlem
kapasitesi ve özgür irade)
sahip değildir.
10. Gerçek hayatta insanlar sahip oldukları sınırlı
idrak ve irade ile ve eksik enformasyon
dahilinde karar ve seçimlerde bulunurlar ve
ancak sınırlı bir rasyonaliteye sahip olabilirler.
Tam enformasyon ise insandan bağımsız
dışsal bir faktördür ve biliyoruz ki bilginin
büyümesi ve sınırsızlığı gerçeği karşısında
insanın tam enformasyon sahibi olabilmesi
de mümkün değildir.
11. Simon, gerçek yaşamda bireylerin “en
iyi” (best) değil yeterince iyi (good
enough) seçimler yapma çabası
içerisinde olduklarını ve
maksimizasyon/optimizasyon yerine
“tatmin” (satisficing) sağlamaya
çalıştıklarını ifade etmektedir.
Sınırlı rasyonalite (bounded
rationality), Nobel Ekonomi
ödülü sahibi Herbert Simon’un
bilim dünyasına armağan ettiği
bir kavramdır.