VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
İNSAN,AKIL VE RASYONALİTE
1. İNSAN,AKIL VE RASYONALİTE
PROF.DR.COŞKUN CAN AKTAN
Bu Sunum Şu Kaynaktan Yararlanılarak Hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, «İnsan, Akıl Ve Rasyonalite» , Hayat ve Hakikat, http://www.canaktan.org
Sunumu Hazırlayan: Ceren Sezgin
2. “İnsan ne yaman bir yapı! Akıl gücüyle ne soylu bir varlık!
Düşünme yetenekleri ne sonsuz! Duruşu, kımıldanışı ne anlamlı, ne
güzel! Ne melekçe davranışları, ne tanrıca kavrayışları var! Evrenin
gözbebeği insan, canlıların baş tacı!”
William Shakespeare
3. “İnsan, rasyonel bir hayvandır”
(Man is a rational animal)
Aristo
Aristo’nun bu sözü insan aklının
önemine işaret eder.
Bilimsel araştırmaların sonuçları
insanların zihinsel kapasitelerinin
ve düşünme yeteneklerinin genel
olarak diğer insan-dışı
organizmalardan çok daha yüksek
olduğunu ortaya koymaktadır.
4. İnsan aklı, insan tasarımı ve insan emeği ile ortaya
çıkarılmış olan tüm fiziki sermayeler (barajlar,
köprüler, gökdeleneler vs.), fen bilimleri, tıp bilimleri
ve diğer alanlardaki buluşlar, keşifler, teknolojik
yenilikler, inovasyonlar vs. oldukça şaşırtıcı ve
hayranlık uyandıracak özellikler taşır.
5. İnsanoğlunun enerji, ulaştırma, iletişim ve haberleşme alanlarında bugüne
değin yapmış olduğu buluşlar ve yenilikler onun ne denli büyük bir zekaya
ve akla sahip olduğunu yadsınamaz ve küçümsenemez bir gerçek olarak
ortaya koymaktadır.
Sadece bilim ve teknoloji alanlarında değil edebiyat, şiir, resim,
müzik ve diğer pek çok sanat ve kültür alanlarında insanların
muhteşem aklının ortaya çıkardığı ürünleri hayranlık duyarak
görmek, izlemek, seyretmek vs. pekala mümkündür. Özetle,
insan aklı asla küçümsenemez.
6. Peki, insan aklı,
zekası ve iradesi
sonsuz, sınırsız
mıdır?
İnsan mükemmel
bir zihinsel
kapasiteye ve işlem
yeteneğine sahip
midir?
8. “İnsan kendine özgü şekilde olağandışı bir yaratıktır. Ateşi keşfetti, şehirler inşa etti,
muhteşem şiirler yazdı, dünyaya çeşitli yorumlar getirdi, mitolojik imgeler yarattı. Ama
aynı zamanda hemcinslerine savaş açmaktan, çevresini yok etmek gibi yanılgılara
düşmekten bir türlü vazgeçmedi. Terazinin bir kefesine yüksek zihinsel meziyeti, öbür
kefesine aptallığı koyduğunuzda neredeyse dengede kalır. Dolayısıyla, aptallıktan
bahsetmeye karar vermekle, bu yarı-dahi, yarı-ahmak yaratığa saygılarımızı sunuyoruz
bir anlamda”
Umberto Eco
9. “Niye sadece zekanın, şaheserlerin, zihnin büyük anıtlarının tarihine
kapılıp kalalım? … Aptallık elbette ki ki alabildiğine daha yaygın, ama aynı
zamanda daha bereketli, daha ifşa edici ve bir anlamda daha doğru…”
Jean Claude Carrière
10. İnsanın günlük yaşamında her an gözlemleyebileceğimiz
düşünce hataları, yanlış davranışlar, yanlış kararlar ve yanlış
seçimler söz konusudur.
Bir tarafta eşsiz bir zeka, muhteşem bir akıl, maharet, bilgi, yetenek,
kabiliyet; diğer tarafta da irrasyonel davranışlar, hastalık seviyesinde
olmasa bile anormallikler ya da anomaliler. İşte insan bu rasyonalite ve
irrasyonalite hamurundan yoğrulmuş bir varlıktır.
11. Aristo’nun “insan rasyonel bir hayvandır” sözü
ne kadar doğruysa “insan irrasyonel bir
hayvandır” sözü de en az onun kadar doğrudur.
Özetle, insanı tanımlamak gerektiğinde Umberto Eco’nun
“…terazinin bir kefesine yüksek zihinsel meziyeti, öbür kefesine
aptallığı koyduğunuzda neredeyse dengede kalır.” sözü pekala
doğru bir tespittir. (Eco & Carriere, 2013.)
13. ZİHİNSEL FARKINDALIK NEDİR ?
• Zihinsel farkındalık (metacognition), insanın kendi zihinsel kapasitesi
hakkında bilgiye sahip olması ve bu bilgilerden hareketle zihinsel
süreçlerini yönetebilmesi becerisidir.
• Zihinsel farkındalık, insanların öğrenme ve zihinsel kapasitelerini
geliştirebilmeleri için kendi öğrenme ve zihinsel süreçlerinin nasıl
işlediğini anlayabilme ve gözlemleyebilmeleri demektir.
• Zihinsel farkındalık, bir insanın kendi düşüncelerinin ve iradesinin
bilincinde olması; neyi düşündüğünü, nasıl davrandığını, niçin o şekilde
davrandığını düşünebilme ve değerlendirebilme yeteneğidir.
14. Zihinsel farkındalık yeteneğine sahip olan bir insan, neyi
bildiğini ve neleri bilmediğini de idrak edebilecek bir
zihinsel kapasiteye sahiptir.
Kısaca, insanın düşündüklerinin ve yaptıklarının farkında
olması, bir anlamda geriye bakıp zihinsel süreçleri analiz
ederek ne(ler) yaptığını ve niçin yaptığını düşünebilmesidir.
15. İnsanların gündelik yaşamları gözlemlendiğinde bu ahmakça ve budalaca
eğillimlere sıklıkla tanık oluruz. Aptallık her şeye kanan ve inanan saf bir insan
davranışı ise bu “doğal aptallık”tır; rasyonel aptallık ise doğruyu ve gerçeği
bilerek ve görerek hala yalanlara inanmak, bilerek ve isteyerek yanlış davranış ve
seçimlerde bulunmaktır.
İnsanın bir zihinsel farkındalık ile aklını ve iradesini akıl-dışı ve mantık-dışı eğilimlere
yönlendirmesi ve bunu sistematik olarak yapması aptallık olarak adlandırılabilir.
Ben bu şekilde zihinsel farkındalık ile ortaya konulan aptallığı “rasyonel aptallık”
olarak adlandırıyorum ve “doğal aptallık” tan ayırıyorum. Rasyonel aptallık ya da
rasyonel ahmaklık; iradenin var olduğu ama idrakin ve muhakemenin bilinçli olarak
ihmal edildiği ya da dışlandığı davranışları açıklar. Denilebilir ki “rasyonel aptallar”,
pekala bilerek ve isteyerek yanlış davranış, yanlış karar ve seçimlerde bulunan
insanlardır.
16. Her şeye inanan Havas bir anlamda
doğal aptallık pozisyonundadır. Avam
ise sahip olduğu bilginin doğruluğunu
ve/veya güvenilirliğini araştırma ve test
etmeye gerek duymaz; sadece
gördüklerine ve duyduklarına inanır.
Tanım çerçevesinde havas “rasyonel
aptallık” durumunu tercih etmiştir.
“Avam gördüğüne duyduğuna, havas
her şeye inanır. Hassül havas ise
inandıklarını yaşar.”
İbni Sina