3. 3.3 Etkili İletişim Becerileri 3
İletişim
•«iki birim arasında
bilgi, duygu, düşünce
alışverişi»
Kişiler
arası
iletişim
• «bir kişinin bir başkası ya da
başkalarına niyetli ya da
niyetsiz olarak sözel ya da
sözel olmayan mesajlarını
iletmesi ve onun ya da
onların mesajlarını alması
süreci»
4. İletişim, düşüncenin sözel olarak (konuşma ile) karşılıklı değiş
tokuşudur.
İletişim, sayesinde dünyayı anlamlı kıldığımız ve bu anlamı
başkaları ile paylaştığımız insani bir süreçtir.
İletişim, katılanların bilgi üreterek birbirlerine ilettikleri, bu
iletileri anlamaya, yorumlamaya çalıştıkları süreçtir.
İletişim, insanların toplu halde yaşamaya başlamalarından
itibaren, toplumsal etkileşimlerde rol oynayan, sembolik
mesajların karşılıklı ulaştırılmasıyla bazı anlamların aralarında
paylaşılması sürecidir.
3.3 Etkili İletişim Becerileri 4
5. İletişim, iki birim arasında birbiriyle ilişkili mesaj alışverişidir.
İletişim, iki kişiyi ilişki içine sokan psiko-sosyal bir süreçtir.
Kişilerarası iletişim, bilgi, duygu, düşünce, tutum ve kanılarla davranış
biçimlerinin kaynak ile alıcı arasındaki bir ilişkileşme yoluyla bir insandan
diğerine bazı oluklar kullanılarak ve değişim amacıyla aktarılması sürecidir.
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla
başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon.
Bir düşüncenin, bir duygunun yüz anlatımı, el, kol ve baş hareketleri, konuşma
yoluyla ya da yazı telefon, radyo, televizyon gibi bildirişim araç ve
gereçlerinden yararlanarak bir kimseden başka bir kimseye iletimi.
3.3 Etkili İletişim Becerileri 5
6. Kişiler arası
iletişimde en az
iki insan vardır.
Tek yönlü
değil
karşılıklıdır.
Kişilerarası
iletişim bir
süreçtir.
Bilginin,
duygunun,
düşüncenin ve
yaşantının
paylaşılmasıdır.
Kişiler arasındaki
iletişim sağlıklı-
sağlıksız, etkili-
etkisiz, doyurucu-
mutsuz edici gibi
nitelendirilebilir ama
iletişim var-yok
biçiminde nitelemek
yanlış olur.
3.3 Etkili İletişim Becerileri 6
8. İletişimin öğeleri genel olarak; kaynak, mesaj, kanal, alıcı ve dönüt olarak
sıralanabilir.
Kaynak; iletişim sürecini başlatan kişi
Mesaj; kaynaktan alıcıya gönderilen uyarıcılar
Kanal; mesajın alıcıya iletilmesini sağlayan araç, yöntem ve
teknikler
Alıcı; gönderilen mesaja hedef olan kişi
Dönüt; ise alıcının kaynak tarafından gönderilen uyarıcılara verdiği
tepki
3.3.1 İletişimin Öğeleri 8
9. 3.3.1 İletişimin Öğeleri 9
Hedef/alıcı
kaynaktan gelen
bu mesajı
aldıktan sonra bu
mesajı açar
yorumlar ve
kendisi de mesaj
üretir.
Gönderilen bu
mesaj karşıdaki
kişiye yönelir ve
karşıdaki kişi bu
mesajı aldığı
zaman hedef
durumundadır.
Kişilerarası
iletişimde
kaynak mesajı
gönderendir.
13. Dil, temel bir kodlama biçimidir.
Konuştuğumuz dildeki sözcükler birer simge ya da sembol
olarak bir anlam taşırlar yani bir anlamı kodlarlar.
El-kol hareketleri, jestler, mimikler, toplumsal tanıtıcı
levhalar (trafik işaretleri vb.) da birer sembol ya da simge
olarak mesajın oluşturulmasında işlev görürler.
3.3.2 İletişim Süreci 13
14. Kod açma ve
yorumlama
•Gönderilen mesajın
ne anlama geldiğini
anlamak ve buna
ilişkin bir yorumda
bulunmaktır.
Kod açma
•Size söylenmiş olan
bir sözün ne
anlama geldiğini
anlamanızdır.
Yorumlama
•Bu sözün neden
söylendiğine dair
düşüncelerinizdir.
3.3.2 İletişim Süreci 14
16. 3.3.2 İletişim Süreci 16
Geribildirim
Söylenilenin doğru
anlaşılıp anlaşılmadığı ve
nasıl yorumlandığının
mesajı verene (kaynak)
bildirilmesidir.
Geribildirim hem iletişimin
amacına ulaşmakta olup
olmadığını, hem de
iletişimin seyrini
etkilemektedir.
•Mesajı verene
mesajı alanın
verdiği yanıttır.
18. Gürültü
• Kişilerarası iletişimde bireylerin,
birbirinin ne söylemek ya da ifade
etmek istediğini anlamalarına engel
olan her türlü faktöre gürültü
denilebilir.
• Gürültü aynı zamanda iletişimin
sağlıklı bir biçimde devam etmesine
engel olan şeylerdir.
3.3.2 İletişim Süreci 18
19. Gürültü
•Bir tarafın söylediği şeylerin karşı taraf tarafından
doğru bir şekilde anlaşılmasını engelleyen bu
faktörler mesajı gönderenden, mesajı alandan ya
da mesajın iletildiği kanaldan kaynaklanabilir.
•Bu faktörler birbirimizle anlaşmamızı engelleyen
ve birbirimizi doğru bir biçimde anlamamızı
güçleştiren faktörlerdir.
3.3.2 İletişim Süreci 19
20. Psikolojik
süreçler
• Karşımızdaki insanın bize söylediklerini
yorumlama biçimimize etki eden ruhsal
durumumuzdur.
• Karşımızdaki insana ilişkin sahip olduğumuz
duygu, düşünce ve tutumlarımız ya da
iletişimin yapıldığı duruma ilişkin
inançlarımız ve önyargılarımız
yorumlamalarımızı etkilemektedir.
3.3.2 İletişim Süreci 20
21. 3.3.2 İletişim Süreci 21
Olumlu
İletişim
•Karşımızdaki kişiler ya da kurumlar
hakkında olumsuz bir takım düşüncelere
sahip olsak bile, sorunlarımızı çözmek için
iletişime geçtiğimizde, olumlu ve sorunu
çözmeye dönük bir iletişim için çaba sarf
edersek sorunlarımızla daha kolay baş
edebiliriz.
23. Etkili ya da sağlıklı iletişim kişilerin birbirlerini doğru olarak anlayıp bunu
birbirlerine iletmeleri, birbirlerine saygı ile davranmaları, anladıklarını ve
anlaşıldıklarını hissetmeleriyle mümkündür.
Etkili kişilerarası iletişim mesajı alan kişinin mesajın anlamını, veren
kişinin iletmek istediği anlamda alması halinde gerçekleşir.
Sağlıklı bir iletişim için sahip olmamız gereken bir takım beceriler
vardır.
İletişimin yeri, zamanı ve şekli gibi bir takım etkenler iletişimin sağlıklı
olup olmaması üzerinde etki eder.
3.3.3 Etkili İletişim 23
24. İletişim becerilerinin doğuştan ve sezgi yoluyla gerçekleştiğini
düşünenler olsa da pek çok çalışma iletişim tekniklerinin çoğu öğesinin
öğrenilebilir ve öğretilebilir özelliktedir.
İletişimimizi daha sağlıklı hale getirmek için bir takım hususları
öğrenebiliriz ve bu yolla ailemizle, iş arkadaşlarımızla,
çocuklarımızın öğretmenleriyle ve toplumdaki diğer insanlarla
daha iyi ilişkiler kurabiliriz.
Etkili iletişim becerileri edinirken sağlıklı iletişim kurmamızı engelleyen
bir takım özelliklerimizden vazgeçmemiz ve yerine daha çok işimize
yarayacak beceriler öğrenmemiz gerekecektir.
3.3.3 Etkili İletişim 24
25. 3.3.3 Etkili İletişim 25
İletişim becerileri sözel olan
ve olmayan mesajlara
duyarlılık, etkili olarak
dinleme ve etkili olarak tepki
vermedir.
İletişim becerileri sözel, sese
dayalı, bedensel, dokunsal,
hareket içeren mesajları ve
bu mesajların çeşitli
karışımlarını içermektedir.
İletişim her iki tarafta yer
alan insanların sahip olması
gereken bir takım
özelliklerdir.
Etkili bir iletişim kurabilmek
için etkili bir şekilde
dinlemek ve tepki vermek
gerekmektedir.
27. Etkili ve anlamlı bir iletişim kurabilmek için bireyin hem kendisine
hem de karşısındaki kişiye saygı duyması gerekmektedir.
Kendimize saygımız olduğunda kendimizi yanlışlarımız-
doğrularımız, olumlu-olumsuz özelliklerimizle olduğumuz gibi
kabul ederiz.
Saygı insanlara yalnızca insan oldukları için değer vermek,
önemsemek ve ilgi göstermektir.
Karşımızdaki kişinin bizden ayrı bir birey olduğunu, onun da kendisine ait
duygu, düşünce ve eylemleri olacağını ve bunu yapmada özgür olduğunu
kabul etmemiz sağlıklı bir iletişim için önemlidir.
3.3.3.1 Saygı duymak 27
28. Karşımızdaki insanı
yargılamamak,
eleştirmemek, alay
etmemek onu olduğu
gibi kabul etmek
önemlidir.
Din, dil, ırk, statü,
ekonomik gelir,
cinsiyet vb. özellikleri
ne olursa olsun saygı
duyarak iletişime
girmemiz önemlidir.
Saygı konusunda
üzerinde önemle
durulması gereken
noktalardan birisi
boyun eğicilikle
saygıyı birbirini
karıştırmamaktır.
3.3.3.1 Saygı Duymak 28
29. Boyun eğicilik
Bireyin sahip olduğu duygularını
yansıtmada yetersiz kalarak başkaları
hakkını çiğnediğinde buna karşı
koyamamasıdır.
Saygı insan olmaktan kaynaklanır ve bir
tarafın boyun eğmesini gerektirmez.
Bu türden bir karşılıklı saygı ile sağlıklı
bir iletişim kurulabilir.
3.3.3.1 Saygı Duymak 29
31. Empati
Bir insanın, kendisini karşısındaki insanın
yerine koyarak onun duygularını ve
düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır.
Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin
yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla
bakması, o kişinin duygularını ve
düşüncelerini doğru olarak anlaması,
hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi
sürecidir.
3.3.3.2 Empati 31
32. Empati kuracak
kişi, kendisini
karşısındakinin
yerine koymalı,
olaylara onun
bakış açısıyla
bakmalıdır.
Empati kurmuş
sayılmamız için,
karşımızdaki
kişinin duygu ve
düşüncelerini
doğru olarak
anlamamız
gereklidir.
Karşımızdaki
insanın duygu ve
düşüncelerini
anladığımızı ona
iletmeliyiz.
3.3.3.2 Empati 32
34. Etkili iletişim becerilerinin en önemlilerinden birisi
de karşımızdaki kişiyi tam ve verimli bir şekilde yani
etkin dinlemektir.
İletişimin sağlıklı olmasının en temel koşulu
tarafların birbirini anlayabilmesidir.
Birbirimiz anlayabilmemiz için önce ne
söylenildiğini doğru bir biçimde dinlemek
gerekmektedir.
3.3.3.3 Etkin dinlemek 34
35. Etkili dinlemeyi sağlayacak koşullar
Sessizlik
Anlatılmak
istenenin ne
olduğunu
anlamaya çalışmak
Anlatılanın
altında yatan
duyguyu
anlamaya
çalışmak
Koşulsuz kabul
ederek dürüst bir
biçimde dinlemek
3.3.3.3 Etkin dinlemek 35
36. Fiziksel olarak karşımızdaki insana onu
dinlediğimizi hissettirmek için
Konuşanın yüzüne doğrudan bakmamız
Beden olarak ona yönelik olmamız
Gözle iyi bir ilişki kurmamız
Konuşana doğru eğik durmamız
Bu durumda rahat olabilmemiz gerekmektedir.
3.3.3.3 Etkin dinlemek 36
40. 3.3.3.4 Somut konuşmak 40
Karşımızdaki insan bizim söyleyeceklerimizi dinlemeye hazır
olduğunda, açık ve anlaşılır bir biçimde konuşmamız gerekir.
Kendimiz olduğumuzdan farklı, bilgili, karmaşık, ulaşılmaz göstermek
için bir çabaya girmemeliyiz.
Etkili bir iletişim için “kediye kedi demekte” yarar vardır.
Kişilerarası ilişkilerde karşımızdaki insanın anlayabileceği biçimde
duygularımızı, düşüncelerimizi ve isteklerimizi net bir biçimde ifade
etmeliyiz.
42. 3.3.3.5 Uygun bir biçimde kendini açmak 42
Kendini açma
•Bireyin kendi duygu,
düşünce ve eğilimlerini
istekli olarak başka
birisiyle paylaşmasıdır.
•Uzun süreli ve sağlıklı
bir iletişimin temelidir.
43. 3.3.3.5 Uygun bir biçimde kendini açmak 43
Kendini açan bir birey
gerçek duygu ve
düşüncelerini ifade
etmiş olur.
Bu yolla karşımızdaki
insanla güven
temelinde bir ilişki
kurmuş oluruz.
Bir ilişkinin başında
insanlar birbirlerine
tam olarak açılmazlar.
Zaman içerisinde
güven oluştukça
açılırlar.
Güvenin oluşabilmesi
için bireylerin
birbirlerine karşı
samimi ve dürüst
olmalarında yarar
vardır.
44. Kendimizi anlatırken bazen duygularımızın yerine düşüncelerimizi
söyleme eğiliminde olabiliriz.
Kendi duygularımızı karşımızdakine açarak hem o anda neler
hissettiğimize dair kendimiz bilgi sahibi oluruz hem de karşımızdaki
bizim duygularımızı daha iyi anlayabilir.
Hem duygularımızın farkında olmalı hem de neden bunları
hissettiğimizi karşı tarafa açmalıyız.
Bunu yaparken karşımızdaki insanı suçlayan, küçülten, ona saldıran bir
dil kullanmamalıyız. Bu duruma “ben dili ile konuşmak” adı
verilmektedir.
3.3.3.5 Uygun bir biçimde kendini açmak 44
45. Ben-diliyle konuşmak
Kişinin o anda, karşılaştığı
durum ya da davranış
karşısında, kişisel tepkisini
duygu ve düşüncelerle
açıklayan bir ifade tarzıdır,
yani duygu ve
düşüncelerimizi içtenlikle
ifade eden sözcüklerdir.
Ben mesajları, kendimizle,
gerçek düşünce ve
duygularımızla, özümüzle
ilgili iletimlerdir.
3.3.3.5 Uygun bir biçimde kendini açmak 45
48. 3.3.3.6 Tam ve tek mesaj yollamak 48
SEN İLETİSİ BEN İLETİSİ
49. Kişilerarası ilişkilerde duygu ve düşüncelerin
ben-diliyle ifade edilmesi kadar, isteklerin de
ifade edilmesi önemlidir.
Önce kendi gördüğümüz duyduğumuz durum
her ne ise onu ifade edip ardından neler
hissettiğimizi söyledikten sonra isteğimizi
belirtmek yerinde olur.
3.3.3.6 Tam ve tek mesaj yollamak 49
51. Karşımızdaki insanlarla konuşurken verdiğimiz mesajların
büyük bölümü söylediğimiz sözcüklerde değil duruşumuz,
bakışımız, sesimizin tonu gibi konuşma dışındaki mesajlarda
yatmaktadır.
İnsanlarla iletişim kurarken sadece dilimizi değil
bedenimizi de kullanırız.
Bir insanı dinlerken ona doğru dönmek, hafifçe ona
doğru eğilmek onu dinlemeye istekli ve açık
olduğumuzu gösterir.
Etkili bir iletişim için söylediklerimizle dile
getirmediklerimizin uyumlu olması önemlidir.
3.3.3.7 Sözel olmayan davranışlarımızla sözel davranışlarımızın uyumlu olması 51
53. Bazen karşımızdaki insanlarla iletişim kurduğumuzda derdimizi tam olarak
anlatamadığımızı, karşımızdakinin bizi yeterince dinlemediğini ya da bu
konuşma sırasında rahatsızlık duyduğumuzu hissedebiliriz.
Söylemek istediğimiz bir şeyin istediğimiz biçimde söylememizi ve
karşımızdaki insanın da tam da bizim anlatmak istediğimiz şekilde bunu
anlamasını engelleyen tüm etkenlere iletişim engelleri diyebiliriz
İletişim engelleri birçok nedenden kaynaklanabilmektedir. Bu
engellerden birisi gürültü, kalabalık gibi fiziksel kökenli engellerdir.
Bazen tarafların sorunu algılama biçimi yani sorunun nasıl bir sorun olduğuna
dair yorum ve düşünceleri de iletişimi engelleyebilmektedir.
3.3.4 İletişim Engelleri 53
54. Uygun olmayan tepkilerimiz
Emir vermek, yönlendirmek
Karşımızdaki insan bir sorunu dile getirdiğinde bu sorunu detayları ile
konuşmak yerine doğru çözümün ne olduğuna kendi zihnimizde karar
verip karşımızdakine emir vermek iletişimimizin sağlıklı olması önünde
bir engel oluşturabilir.
Bu durumda sorunumuzu çözmek yerine kendimizi
bir çatışmanın içinde bulabiliriz.
3.3.4 İletişim Engelleri 54
56. Uygun olmayan tepkilerimiz
Uyarma, gözdağı vermek
Karşımızdaki insanın davranmasını istediğimiz şekilde davranmaması
durumunda ona yaptırımlar uygulayacağımızı dile getirmektir.
Eğer karşımızdaki bir çocuksa onun kendine olan güvenini
zedeleyerek korkular yaşamasına ya da boyun eğen davranışlar
geliştirmesine yol açabiliriz.
Çocuk daha sonra başka insanlarla iletişiminde de gözdağı veren
birinden çekinerek onlara da boyun eğebilir.
Uyarı ya da gözdağı verdiğinizde karşınızdaki insan gücenebilir,
kızgınlık ve isyan duyguları yaşayabilir.
3.3.4 İletişim Engelleri 56
57. Uygun olmayan tepkilerimiz
Ahlak dersi vermek
Bazen karşımızdaki insanların yaptıkları bir
davranışın uygun olmadığını fark ederiz.
Yapılan davranışa ilişkin düşüncemizi dile
getirirken ahlak kurallarını hatırlatan türden bir
ifade kullanırız.
Bu durumu karşımızdaki insana ahlak dersi
vermek olarak tanımlayabiliriz.
3.3.4 İletişim Engelleri 57
59. Uygun olmayan tepkilerimiz
Öğüt vermek, çözüm getirmek
Öğüt vermek diğer bir deyişle nasihat etmek belki de
en verimsiz iletişim biçimlerinden birisidir.
Öğüt veren kişi iyi bir iş yaptığını düşünebilir. Ancak
öğütleri dinlemek zorunda kalan kişi aynı duyguları
yaşamaz ve bundan sıkıntı duyar.
Öğütler çoğu zaman işe de yarayabilir ancak bunu öğüt
vereceğiniz kişinin talep etmesi durumunda onun
istediği kadar yapmanız koşuluyla geçerlidir.
3.3.4 İletişim Engelleri 59
60. Uygun olmayan tepkilerimiz
Öğüt vermek, çözüm getirmek
Bazı durumlarda bireylerin bazı kararlarına, davranışlarına ve
tutumlarına katılmayabilirsiniz.
Bu durumlarda da çoğu kez insanlar karşısındaki insanlara
bu basit gerçekleri öğretme yoluna gidebilmektedirler.
Öğretim tekniği olarak çoğu kez süslü bir nutuk çekmeyi
deneyebilmektedirler. Öğreten insan olmak karşımızdakini
öğrenen insan konumuna sokmaktadır.
Öğretmen rolünü oynayan her ne kadar bundan memnun olsa
da payına öğrenci rolü düşen kişi bundan o kadar memnun
olmayabilir.
Çocuğunuzla kurduğunuz ilişkide de nutuk çekmek
yerine müzakere etmek daha faydalı olacaktır.
3.3.4 İletişim Engelleri 60
61. Uygun olmayan tepkilerimiz
Yargılamak, eleştirmek, suçlamak
Karşımızdaki insanlarda hoşumuza gitmeyen bir
takım özelliklerle ilgili olarak kafamızda bir takım
düşünceler oluşur.
Karşımızdaki insanın yeterince olgun davranmadığı, uzak
görüşlü olamadığı, gerçekleri tam olarak kavrayamadığı,
sürekli hata yaptığı gibi düşünceler bunlara örnek
oluşturabilir.
Bu insanla yaşadığımız her hangi bir sorunda da bu
yargılarımızı kullanarak durumu açıklamaya
çalışabiliriz.
İşe yarasa bile karşıdaki insanı rahatsız ettiğinden,
ona eleştiri ve suçlama getirdiğinden, o insan
tarafından kabul edilmeyebilinirler.
İnsanların eleştirilmekten, suçlanmaktan ve
yargılanmaktan çoğu kez memnun olmayacağını
anımsamakta yarar vardır.
3.3.4 İletişim Engelleri 61
63. Uygun olmayan tepkilerimiz
Övmek, aynı düşüncede olmak
Kişilerarası
iletişim sürecinde
sağlıklı ilişkiler
kurmaya
çalışırken bazen
olumlu bir iş
yaptığımızı
düşünüp
olumsuzluklara da
yol açabiliriz.
Bir insanla iletişimde
çatışma yaşamamak
için her zaman
karşımızdakinin
huyuna gitmek, onu
övmek ya da hep
onunla aynı fikirde
olmak da sağlıklı bir
iletişimi bozan
faktörler arasında yer
alabilmektedir.
Sürekli övgü ile
yaklaştığınız insanlar
belirli bir durum
karşısında övmeyi
ihmal ederseniz
onları eleştirdiğinizi
düşünebilirler.
Sorunların
çözümünde
karşımızdaki insanla
uygun bir dille
iletişim kurmak
önemlidir ancak bu
her zaman
karşımızdaki insanla
aynı fikirde olmak
zorunda olduğumuz
ya da onları her
durumda övmemiz
gerektiği gibi bir
anlama
gelmemektedir.
3.3.4 İletişim Engelleri 63
65. Uygun olmayan tepkilerimiz
Ad takma, alay etme
İnsanlarla iletişimde
beğenmediğimiz ya da
değişmesini istediğimiz
özelliklerine yönelik
fikirlerimizi uygun bir
şekilde dile getirmek
oldukça önemlidir.
Karşımızdaki insanın
olumsuz duygular
yaşamasına ve bize tepki
duymasına yol açacak
eylemlerden birisi de ad
takmak ya da alay
etmektir.
Bunun yerine saygın ve
karşımızdaki insanın
kendisini değersiz ve
önemsiz hissetmeyeceği
biçimde davranmak
önemlidir.
3.3.4 İletişim Engelleri 65
67. Uygun olmayan tepkilerimiz
Yorumlama, analiz etme
İletişim halinde olduğumuz insanların davranışlarının arkasında bir takım nedenler olabilir.
İnsanlar bir amaç uğruna bu davranışları gerçekleştiriyor olabilirler.
Bunun farkına varmamız nedenlerini ve amaçlarının analiz etmemiz sorunlarla baş ederken işimize
yarayabilir.
Karşımızdaki insanın bu şekilde davranmasının amaç ve nedenlerini ona iletmemiz işimizi kolaylaştıran ya da
ilişkimizi daha olumlu hale getiren bir girişim olmayabilir.
3.3.4 İletişim Engelleri 67
69. Uygun olmayan tepkilerimiz
Güven vermek, duyguları paylaşmak
Bazen karşımızdaki insanlar çeşitli sorunlar yaşadığında bununla baş edebilmeleri için onlara
destek olmaya çalışırız.
Bu yaklaşım her zaman işe yarar ve doğru olmayabilir.
Karşımızdaki insan bizim onu yeterince anlayamadığımızı düşünüp kızgınlık duyguları
yaşayabilir.
Karşımızdaki insanı avutmaya çalışmak yerine onun hissettiklerini dile getirebilmesi için kapı
aralamak daha çok işe yarayabilir.
3.3.4 İletişim Engelleri 69
70. Uygun olmayan tepkilerimiz
Sınama, soru sorma, çapraz sorgulama
Sorunlarla baş ederken sorunun ortaya çıkma sürecinde neler yaşandığını bilmek sorunun
anlaşılması ve doğru bir çözümün üretilebilmesi için oldukça önemlidir.
Bunu yaparken soru sorma biçimimizi dikkatli seçmemiz, sorundan uzaklaşmadan ve
karşımızdaki insanda olumsuz duygular yaşanmadan olan biteni anlamamıza yardımcı
olabilir.
Karşımızdaki insanı çapraz sorguya alıp üst üste sorularla bunalttığımızda aslında bir diğer
iletişim engeli olan suçlamayı da işin içine katarak sorunu ağırlaştırdığımızı da aklımızın bir
köşesinde bulundurmalıyız.
3.3.4 İletişim Engelleri 70
71. Uygun olmayan tepkilerimiz
Konuyu saptırma
Bazı durumlarda sorunlarla baş etmede kendimize güvenmediğimiz anlar olabilir.
Birçok insan bu durumda konuyu saptırarak var olan sorunu konuşmamayı ya da bunu
ertelemeyi tercih edebilir.
Çoğu zaman sorunu önemsiz gördüğümüzde ya da üzerinde konuşmaya değer
bulmadığımızda bu yola başvurabiliyoruz.
Bu durumun çocuk ya da yetişkin olsun karşımızdaki insanda olumsuz duygulara yol
açacağını bilmemiz gerekmektedir.
Bazen de o konuyu konuşacak ve sorunları çözecek kadar yeterli bilgi ve deneyime sahip
olmadığımızdan da konuyu saptırma yolunu seçebiliriz.
3.3.4 İletişim Engelleri 71