ANAYASAL VERGİ HUKUKU’NUN FELSEFİ TEMELLERİ VE JOHN LOCKE
1. Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Anayasal Vergi Hukuku: Ankara: Seçkin Yayınları, 2019
Hazırlayan: Oğuzhan Ok
PROF. DR. COŞKUN CAN AKTAN
2. JOHN LOCKE (1632-1704)
John Locke insanın doğası, eğitim, hoşgörü, siyasal yönetim üzerine
kitaplar kalem almış bir siyaset felsefecisidir. Locke doğrudan ekonomi
ve maliye konuları üzerine kapsamlı bir eser yazmış değildir.
Locke Hükümet Üzerine İkinci İnceleme adlı eserinin sadece iki
yerinde “vergi” kelimesini kullanmakta ve bazı kısa açıklamalarda
bulunmaktadır.
John Locke’un bize göre anayasal hukuk devleti açısından önemli
olan görüşleri onun anayasal vergi hukukuna bakış açısını ortaya
çıkarmamıza yardımcı olabilir.
3. www.presentationgo.com
John Locke Perspektifinden Anayasal
Vergi Hukuku’nun Altı Temel İlkesi
KEYFI OLMAMA TEMSIL VE RIZA
GENELLIK KANUN
ÖNÜNDE EŞITLIK
BELIRLILIK
KESINLIK
DAIMILIK
SÜREKLILIK
BAĞLAYICILIK
5. www.presentationgo.com
137. Mutlak Keyfî İktidar ya da kurumsallaşmış sürekli Yasalar olmaksızın Yönetimden hiçbiri Toplumun ve Yönetimin amaçlarıyla
uyuşamaz; (…) insanların, herhangi birine ya da daha çok kişiye Kişilikleri ve Servetleri üzerinde mutlak bir Keyfî İktidar vermeyi ve
Yöneticilerinin ellerine, sınırsız İradesini onlar üzerinde keyfî biçimde kullanması için bir güç koymayı, bunu yapmaya yetecek bir
iktidarları olsaydı bile, amaçlayacakları düşünülemez: … insanların kendilerini mutlak Keyfî İktidara ve bir Yasamacının iradesine
bırakmış oldukları varsayıldığında, İnsanlar kendilerini silahsız hale getirmiş ve dilediği zaman onları bir av haline getirmesi için bu
kişiyi silahlandırmış olurlar. Çünkü 100.000 kişinin Yönetimini elinde tutan tek Adamın Keyfî İktidarına maruz kalan biri, 100.000
tekil İnsanın Keyfî İktidarına maruz kalan birinden çok daha kötü koşullardadır: Bu tür bir Yönetime sahip olan kişinin İradesi, diğer
İnsanların İradesinden daha iyi durumdadır; bu kişinin Gücü ıooooo kat daha fazla olmasına rağmen hiç Kimse güvende değildir.
Dolayısıyla, Devlet hangi Yönetim Biçimi altında olursa olsun, Yönetici İktidarın, ilan edilmiş ve kabul edilmiş Yasalarla yönetmesi ve
anlık Kararlar ve belirsiz Kararnamelerle yönetmemesi gerekir. (…) Çünkü Yönetimin sahip olduğu iktidarın tümü sadece toplum
yararına olduğundan, Keyfî ve Arzuya dayalı olmaması gerekir, bundan dolayı da kurumsallaşmış ve yayınlanmış Yasalarla
yürütülmesi gerekir: Böylece hem Halk Görevlerini bilebilir ve Yasanın sınırları içinde emniyette ve güvende olabilir, hem de
Yöneticiler kendi görev sınırları içinde tutulur ve ellerindeki İktidarı, bilemeyecekleri ve kendileri tarafından da istenmeyen amaçlar
için ve bu tür ölçülerle kullanma eğiliminde olmazlar”
-- JOHN LOCKE
6. TEMSİL VE RIZA İLKESİ
Locke keyfilik konusundaki bu duruşuna
vergileme konusunda da sürdürür ve
iktidarların vergi yetkilerini ancak halkın
rıza ve onayı ile alınması gerektiğine
vurgu yapar.
7. “Şu doğrudur ki, Yönetimler büyük gelirler olmadan varlıklarını sürdüremezler ve her bir
kişinin kendi payına düşen Korumadan dolayı, Servetinin sürekliliğini sağlamak için
kendine düşen oranı ödemesi uygundur. Ancak bunun da yine kişinin kendi Onayıyla, yani
Çoğunluğun Onayıyla yapılması zorunludur; Çoğunluğun Onayı kendileri tarafından ya da
kendileri tarafından seçilmiş Temsilcileri aracılığıyla verilebilir. Çünkü herhangi birisi
Halka kendi otoritesiyle, Halkın bu tür bir onayı olmaksızın, Vergiler koyma ve toplamaya
ilişkin bir İktidarı olduğunu iddia ederse, bu kişi bu şekilde Temel Mülkiyet Yasasını ihlal
eder ve Yönetimin amacını alt üst eder. Çünkü bir başkasının dilediği takdirde hak yoluyla
kendisine alabildiği mülkiyette ben hangi mülkiyete sahibim ki?”
JOHN LOCKE
8. GENELLİK-KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK İLKESİ
John Locke’a göre
vergi yasaları herkese
eşit ve adil olmalı ve
vergi ayrımcılığına
gidilmemelidir.
9. “Zengin ile Yoksul için,
Mahkemedeki Hatırı Sayılır
Kişi ile Pulluğundaki Köylü
için sadece tek Kurala sahip
olmak zorundadırlar”
‘’Ayrıcalık, kamusal iyiliği bir
Kural olmaksızın
gerçekleştirme İktidarından
başka bir şey değildir’’
‘’Kamu yararı için Yasanın
buyruğu olmak sızın ve hatta
bazen Yasaya karşı biçimde
takdir yetkisine göre hareket
etme İktidarı, Ayrıcalık olarak
adlandırılan şeydir’’
JOHN LOCKE
10. John Locke’a göre vergi
ile ilgili yasalar çok sık
değiştirilmemelidir.
Önceden halkın bildiği,
ilan edilmiş, yerleşik
sürekli (daimi) yasalar iyi
bir vergi sisteminin
temelini oluşturmaktadır.
11. “Devletin Yasamasına ya da Üstün İktidarına sahip olan her
kimse, Anlık Kararlarla değil yayınlanmış ve Halk tarafından
bilinen kurumsallaşmış sürekli Yasalarla; Uzlaşmazlıkları bu
Yasalara göre karara bağlayacak tarafsız ve dürüst
Yargıçlarla yönetmekle ve Topluluğun gücünü, içerde sadece
söz konusu Yasaların Yürütülmesinde ya da dışarıda
Yabancıların verecekleri Zararların önlenmesinde ya da
onarılmasında ve Topluluğun yabancıların saldırı ve
istilalarına karşı korunmasında kullanmakla yükümlüdür.”
JOHN LOCKE
12. BAĞLAYICILIK İLKESİ
John Locke’a göre iktidarı
fiileri hukuk ile
sınırlandırılmadığı sürece
yönetimde keyfiliğin
artması kaçınılmazdır.
John Locke bunun için
anayasanın önemini
vurgular ve anayasanın
yasama ve yürütme organı
tarafından kolaylıkla
değiştirilemeyeceğini
belirtir.
13. “Anayasa, Toplumun kurucu ve üstün
kararı olduğundan, Toplum içindeki
bütün pozitif Yasaları öncelediğinden
ve bütün olarak Halka bağlı
olduğundan hiçbir ast İktidar
Anayasayı değiştiremez.”
“Üstün İktidarın, yani Yasamanın
yerleştirilmesine bağlı olan Yönetim
Biçiminden dolayı ast bir İktidarın
Üstün bir İktidara emretmesi ya da
Üstün İktidar dışında bir İktidarın
Yasalar yapmasını tasavvur etmek
olanaksız olduğundan, Devlet Biçimi,
Yasalar yapma İktidarının
yerleştirildiği yere bağlıdır.”
JOHN
LOCKE
14. www.presentationgo.com
ADAM SMITH’İN VERGİLEME İLKELERİ
ADALET-EŞİTLİK
Ülkede yaşayan herkes mümkün
olduğu ölçüde ödeme güçleriyle
orantılı olarak devlete
vergi/resim/harç vb. ödemelerde
bulunmalııdır. Bu ilkenin ihlal
edilmesi halinde adaletsizlik oluşur.
UYGUNLUK-KOLAYLIK
Vergile, ödeyecek birey için en
uygun zamanda ve en uygun
şekilde tahsil edilmelidir. Örneğin
ücretli çalışandan alınacak gelir
vergisi, ücretin elde edildiği zaman
tahsil edilmelidir.
BELİRLİLİK-KESİNLİK
Kişilerin ödemek zorunda olduğu
vergi önceden ilan edilmiş ve
herkesçe bilinen yani belirli ve
kesin olmalıdır. Ödeme zamanı,
şekli, miktarı herkes için açık
olmalıdır.
İKTİSADİLİK-ETKİNLİK
Halkın cebinden çıkan para ile
devletin kasasına giren para
birbirinden çok farklı olmamalıdır.
Bu ilkeyle israfın önüne geçilmesi
vurgulanmıştır.
02
0403
01
15. John Locke’un vergileme ilkeleri modern maliye/vergi
teorisinde üzerinde durulmayan ve göz ardı edilmektedir.
Bugün demokrasilerde vergileme yetkilerinin iktidar
tarafından keyfi kullanıldığı ortadadır. Bu durum
John Locke’un vergileme ilkelerinin önemini ortaya
koymaktadır.
Anayasalarda yer alan ‘vergiler
kanunla konulur’ şeklinde ifade
edilen kanunilik ilkesinin
sembolik bir değeri vardır,
iktidarın vergileme yetkilerini
suistimal etmesini engellemez.
16. Anayasacılığın ilk felsefi incelemeleri İngiliz
aydınlanmasının öncüsü ve lideri John Locke
tarafından yapılmıştır. Locke’un siyaset bilimi
ve felsefesine en büyük katkısı iktidarın
sınırlandırılması hakkında fikirleri olmuştur.
Özgürlüklerin korunması ve güvence altına
alınmasını esas alan bir ‘sınırlı devlet’
düşüncesini savunmuştur.
John Locke Hükümet Üzerine
İkinci İnceleme adlı eserinde
vergi meşruiyetinin önemini
vurgulamıştır.
Devletler bugünde vergilemede John
Locke’un 300 yıl önce ifade ettiği keyfi
davranışlarını sürdürmektedirler.
Vergilerin kanuniliği ilkesi ‘meşru vergileme’
olduğu anlamına gelmemektedir.
İktidarlar kanunlara aykırı olmadan günlük,
anlık, sık sık değişen, belirli kişi ve gruplara
ayrıcalıklar sağlayan kararlarla
yönetilmektedir. Bunları ortadan kaldırmanın
tek yolu hukuk devletini tesis etmekten
geçmektedir.
İktidarların keyfi karar ve talimatlarla değil,
kurallar çerçevesinde bir yönetimi üstlenmesi
gereklidir. Bunun içinde vergileme yetki
‘kurallara dayalı vergileme’ temelinde
kullanılmalıdır.