1. JOHN LOCKE ve
İKTİDARIN SINIRLANDIRILMASI
Prof. Dr. Coşkun Can Aktan
➢ Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Anayasal Vergi Hukuku: Ankara: Seçkin Yayınları, 2019.
Sunumu Hazırlayan: Şeyma Yılmaz
2. İktidarın meşruiyeti ve sınırları konularını güçlü
argümanlarla oldukça etkileyici biçimde işleyen
ilk düşünür muhtemelen John Locke’tur.
Locke yaşadığı dönemde “mutlak iktidar”
anlayışına daima karşı olmuş ve eserlerinde
“anayasacılık”, “anayasal demokrasi” ve
“anayasal hukuk devleti” gibi kavramlarla ifade
edilen “sınırlı iktidar” fikrini işlemiştir. Locke,
özgürlükler, hoşgörü, temsil sistemi,
parlamento, kuvvetler ayrılığı gibi liberal
değerleri savunmuştur.
GİRİŞ
3. Avrupa’da aydınlanma çağının öncü ismi John
Locke 1690 yılında yayınlanan Hükümet
Üzerine İkinci İnceleme adlı eserinin Yasama
Gücünün Kapsamı Üzerine başlığını taşıyan XI.
bölümünde ‘ ‘‘ Hiçbir devlet yönetimi keyfî
olamaz, keyfî davranamaz, keyfî kararlar alıp
uygulayamaz.’’ diyerek devletin ancak
önceden ilan edilmiş, yazılı, herkesin bildiği,
anladığı yerleşik kurallar ile yönetilmesi
gerektiğini ifade eder.
4. “ İlk olarak, yasama insanların yaşamları ya da kaderleri üzerinde keyfîliğe sahip
değildir … Bir insan, kendisini başkasının keyfî iktidarına tabi kılamaz. Devletin gücü,
en son sınırında, toplumun kamusal yararıyla sınırlıdır… Bu iktidar, insanoğlunun
korunmasından başka bir amacı olmayan bir iktidardır ve dolayısıyla hiçbir zaman
uyruklarını yok etme, köleleştirme ya da planlı olarak yoksullaştırma hakkına sahip
değildir…
5. …İkinci olarak, yasama ya da
egemen otorite, kendisini,
gündelik keyfî kararlarla
yöneten bir iktidar olarak
göremez. Aksine, bu otorite
adalet dağıtmakla; öznelerin
(vatandaşların) haklarına,
yayınlanmış sürekli kurallar ve
önceden bilinen yetkili
yargıçlarla karar vermekle
yükümlüdür.”
6. “Yönetim altındaki insanların
özgürlüğü o toplumdaki her bir
kişinin ortak olduğu ve o toplumda
kurulmuş yasama iktidarı tarafından
çıkarılan sürekli bir kurala sahip
olmaktır; kuralın emrinin olmadığı
her şeyde kendi irademe uyma ve
başka bir insanın değişken, belirli
olmayan, bilinmeyen, keyfî
iradesine tabii olmama hürriyetidir.
Doğal özgürlük, benzer biçimde,
doğa yasasından başka
sınırlamalara tabii olmamaktır.”
7. John Locke’ a
Göre Devletin
Ana Kuvvetleri
Yasama
Yürütme
Federatif
Kuvvetler
“Kuvvetler ayrılığı” ilkesini Montesquieu’dan daha önce formüle eden bir düşünür
olan Locke, iktidarın sınırlandırılması konusunda bu ilkenin önemine de vurgu
yapmıştır.
Yasama, devletin üstün gücüdür.
Yasama gücünü elinde bulunduranların yürütme
gücünü ya da kuvvetini ele geçirmeleri tehlikesi her
zaman mevcuttur ve bu nedenle yürütme gücünün
sınırları iyi tespit edilmelidir.
Federatif güç, yasama ve yürütme güçlerine
bağlı ve onların emrinde görev yapar.
8. Montesquieu’nun yasama, yürütme ve yargı
olarak belirttiği üç kuvvet Locke’da yasama,
yürütme ve federatif güç olarak ifade
edilmiştir. Locke her ne kadar Yargı’yı üçüncü
kuvvet olarak ifade etmemiş ise de eserinin
tamamında yargının önemi ve bağımsızlığına
dair pek çok vurgu mevcuttur.
John
Locke’
a
Göre
Devletin
Ana
Kuvvetleri
Yasama
Yürütme
Federatif
Kuvvetler
9. Locke, mülkiyetin doğal bir hak olduğunu ve iktidarların bu hakka saygı göstermeleri
gerektiğini oldukça etkileyici biçimde ve muhtelif örneklemelerle anlatır. Locke’a göre
insanların “siyasal toplum”a dahil olmadan yaşadıkları “doğal toplum” ortamında da
mülkiyetleri söz konusudur ve mülkiyet hakkı iktidarların bireylere bahşetmiş olduğu bir
lütuf değildir. Tam aksine insanların “siyasal toplum” adı altında bir araya gelmelerinin
nedeni mülkiyetlerinin korunmasıdır.
10. Locke, “sosyal sözleşme”’ felsefesinin
bütününde “rıza” kavramına büyük önem
verir ve eserinin pek çok bölümünde rıza
kavramına atıfta bulunur. Ona göre “Hiç
kimsenin bu malları ya da malların bir
bölümünü sahiplerinin rızası olmaksızın
sahiplerinden almaya hakkı yoktur.” Locke,
mülkiyet hakkının keyfî yönetimler altında
her zaman tehlike altında olduğunu belirtir
ve bu bakımdan mülkiyetin güvence altına
alınmasının önemi üzerinde durur.
11. Locke, mülkiyet hakkının korunması ve güvence altına alınmasının
karşılığı olarak bireylerin devlete vergi adı altında bir bedel ödemelerinin
“meşru” olduğunu ancak bunun hem rıza temelinde olmasını hem de keyfî
olmamasını savunur. Özetle, bireyler yaşam, özgürlük ve mülkiyet
haklarının güvence altına alınması için bir vergi ödemeye razı olmalıdırlar.
12. John Locke’ un eserinde savunduğu ana fikir halkın “rıza” ya dayalı olarak yönetilmesi
ve yönetimin güç ve yetkilerini ihlal etmemeleri için iktidarın sınırlandırılması görüşüdür.
Vergileme konusunda da bu temelden hareketle “temsil olmaksızın vergileme olmaz”
görüşünü savunmuştur.
13. John Locke eserinde keyfî
devleti sınırlayacak ilkeleri de
dört ayrı başlıkta ele alır ve bu
çerçevede iktidarın vergileme
yetkisinin keyfî olmamasına vurgu
yapar. Locke’a göre her devletin
özel durumlara göre değişen
yasalarla değil yerleşik daimi
yasalarla yönetilmesi gerekir. Söz
konusu yasalar bireylerin yararı
ve iyiliğini esas almalıdır. Devletin
çıkaracağı vergi yasalarının
mutlaka bireylerin rıza ve onayına
tabi olması gerekir. Yasama
organı yasa yapma hakkını başka
bir organa ya da kişiye
devredemez.
14. Keyfî Devleti Sınırlayacak İlkeler
1. Yasamacılar, özel durumlarda değişmeyen yayınlanmış kurumsallaşmış
yasalarla yönetmek; zengin ile yoksul için, mahkemedeki hatırı sayılır kişi
ile
pulluğundaki köylü için sadece tek kurala sahip olmak zorundadırlar.
2. Bu yasaların nihai olarak halkın yararı dışında bir amaçla
düzenlenmemeleri gerekir.
15. 3. Yasamacılar, halkın mülkiyetleri üzerindeki vergileri, halkın kendi ya da
vekilleri tarafından
verilen onayları olmaksızın artırmamalıdırlar. Ancak bu sınır, sadece
yasamanın her zaman
toplantı halinde olduğu ya da en azından halkın, yasamanın herhangi bir
parçasını zaman
zaman kendisi tarafından seçilecek vekiller için saklı tutmadığı yönetimleri
ilgilendirir.
4. Yasama, yasalar yapma İktidarını ne herhangi birine aktarmalıdır ne de
aktarabilir, ne de halkın
onu yerleştirdiği yerden başka herhangi bir yere yerleştirebilir.