1. TARİHSEL
PERSPEKTİFTEN
VERGİLEME:
VERGİ, ZULÜM VE
İSYAN
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır:
C C Aktan, D Dileyici, Ö Saraç, Vergi Zulüm ve İsyan, Ankara: Phoenix yayınevi.
Sunumu Hazırlayan: Ahmet Hamdi Aktaş
PROF.DR.COŞKUN CAN AKTAN
2. Magna Carta (1215)
“Krallığımızda, Krallık Toplu Meclisi’nin izni
olmadıkça zorla koruma parası ya da
yardım parası tarhedilemez”
• Magda Carta İngiltere Kralı Yurtsuz John’a
karşı bazı derebeylerinin ilan etti
• Elimizde bulunan ilk yazılı özgürlük
bildirgesi
• İnsan hakları ve kişi hürriyetlerinin
hukuki ve siyasi bir düzen içinde
şekillenmesini sağlayan ilk belgedir
• Vergileme yetkisinin kralın elinden
alınarak kısmen parlamentoların
yetkisine bırakılmıştır.
3. Magna Carta’da kralın vergileme yetkisinin
sınırlandırılması ile ilgili üç madde
• 12.Madde
vergileme
yetkisinin
kral
tarafından
kullanımını
düzenler
• 14. Madde
vergileme
yetkisinin
kullanımınd
a genel
oylama
esaslarını
düzenler
•
• 15.Madde
vergileme
yetkisinin
baronlar
tarafından
kullanımını
düzenler.
4. „Temsilsiz
vergileme
olmaz“
Krallar ,
imparatorlar, krallar
Tanrı’dan aldıkları
vergileme yetkilerini
istismar etmiş ve
keyfi olarak
kullanmışlardır
Bu sebepten halkın
isyanına neden
olmuştur
Yüksek vergiler
altında ezilen
insanlar, vergilerin
ancak halkı temsil
eden
parlamentonun
rızasıyla yapılmaları
halinde adil ve
meşru olabileceğini
savundular
Mutlak
monarşilerin
yıkılması ve yerine
meşruti
monarşilerin
geçmesi ile birlikte
vergileme yetkisi
kralın elinden
alınarak kısmen
parlamentoların
yetkisine
bırakılmıştır
Bu gelismeler
neticesinde
demokrasi
mücadelerinin
başlangıcın
oluşturdu
Vergilerin yalnızca
halk temsilcilerinin
onayına ve iznine
göre alınması
gerektiği kabul
edilmektedir.
5. Bu sözler ile krala uyması gereken
ilkeler hatırlatılıyor ve ardından
vergilerin ancak temsilcilerin izni ve
onayı ile tarh edilebileceği belirtiliyordu
En yüce efendimiz kralımıza, biz
ruhani ve dünyevi lordlar ve
Parlamento’da bir araya gelmiş
olan topluluklar, Kral I. Edward
zamanında çıkarılıp yürürlüğe
konulmuş bir yasayı hakirane
anımsatırız. Bu İmparatorlukta,
kralın ya da varislerinin,
imparatorluk bünyesindeki
başpiskopos, şövalye ve
soyluların ve diğer özgür kişilerin
onayları ve rızaları alınmadan
hiçbir vergi ya da yardım parası
tarh edemeyeceği ya da
oranlarını yükseltemeyeceği
yolunda bir yasaydı bu.
6. Geçmişle bugün
• Geçmişle bugün arasında çok fazla
fark bulunmamaktadır
• Bugünün politikacilari eski çağların
kralları gibi vergileme keyfi bir şekilde
kullanabilmektedirler.
• Temsilcilerimizin vergileme yetkilerini
sınırlandıran hiç bir hukuki güvence
bulunmamaktadır.
• Temsilcilerimizin mevcut vergi
oranlarını parlamentonun değil -
Bakanlar kurulu´nun yetkisi indirmeye
ve yükseltmeye kendilerini yetkili
kılmışlardır.
• Anayasamızın 73. maddesinin
dördüncü fıkrasında “vergi, resim,
harç ve benzeri mali yükümlülüklerin
muaflık, istisna ve indirimleriyle
oranlarına ilişkin hükümlerinde
kanunun belirttiği yukarı ve aşağı
sınırla içinde değişiklik yapabilir.
7. Kısası
• Krallar , imparatorlar, krallar Tanrı’dan aldıkları vergileme
yetkilerini istismar etmiş ve keyfi olarak kullanmışlardır
• Halkın isyanına neden olmuştu
• Halk kendi temsilcilerinin onayı olmaksızın vergi
konulmasının doğru olmadığını ifade ederek mutlak
egemenliğe karşı mücadeleye başlamışlardır
• Halk kendi temsilcilerinin onayı olmaksızın
vergi konulmasının doğru olmadığını ifade
ederek mutlak egemenliğe karşı
mücadeleye başlamışlardır
8. „Vergilemeden harcama olmaz“
Bugün içinde yaşadığımız ekonomik sorunların en
önemli nedenlerinden birisi parlamentoların veya
siyasal iktidarların vergilemeden harcama yetkisine
sahip olmasıydı.
Vergilemeden harcamak, kamu harcamalarının
vergi-dışı finansman kaynakları ile karşılanmasıdır.
Vergilemeden harcamak demek, devletin
yaptığı harcamaları borçlanma ve para basma
vasıtasıyla yapmasıdır.
9. “Aşk-Nefret”
• Politikacilar secmeler icin vergi disi finansman
kaynaklarina basvurma gerek duyarlar ve
koltuklarini korumak icin
• Vatandaşlar devletin harcamalarını
artırmasından memnun olurken, bunun
karşılığında bir vergi ödemekten genellikle
hoşlanmayız
• Harcama – nimet
• Vergi- külfet
• Bunun neticesinde, politikacılar oy
kaybetmemek ve koltuklarını korumak için
harcamaları sürekli arttırırken, bunu vergileme
ile değil borçlanma ve para basma yoluyla
karşılamayı yeğleyebilmektedir
10. Woodrow
Wilson
• ABD 28. Başkanı Woodrow Wilson’un şu sözünün büyük
değer taşıdığına inanıyoruz:
• “Devletin parası vergilemeden harcanıyor, vergilemeden
harcamak, temsilsiz harcamak kadar kötüdür.”
11. Mali
disiplinin
kaybı ve
finansal
sorumluluk
etiği
vergilemeden harcama
kamu harcamalarını
arttırıyor
bütçe açıkları artıyor, iç
ve dış borç yükleri
gerekli bir sonuç haline
geliyor.
Devletin borç yükündeki
artış, faiz yükünü
gerektirir.
Para basılması
(emisyon) ise tamamen
enflasyonist bir etki
doğurmaktadır.
Bu netice olarak
bugünkü ve gelecek
kuşakların vergi yükünü
Vergilemeden
harcamak, mali ve
parasal disiplini
tamamen bozan kötü
bir politikadır.
Yapılması gereken
hükümetlerin sahip
olduğu maliye ve para
politikalarını
sınırlamaktır.
12. Zülüm ve isyan
• Tüm zamanlarda tarih, haksız, keyfi ve adaletsiz vergiler
altında ezilen, zulme maruz kalan insanların çaresizliğine ve
zaman zaman haykırışlarına tanıklık etmiştir..
• Vatandaşların rızası olmadan keyfi olarak konulan haksız
vergiler yürürlükteydi
• Halk, “temsilsiz vergileme olmaz” diye haykırdı
• Bu haykırış, hem halkın , hem de hakkın sesiydi
• Bu özgürlüğün, demokrasinin zaferiydi
• Magna Carta ile başlayan özgürlük hareketlerinde kralın
sınırsız ve keyfi vergileme yetkisi parlamentolara
devredilmeye başlandı
• Ve demokrasi icin mücadeleler başladı.
13. Amerikan aydınlanma
ve bağımsızlık hareketi
• Ağır, haksız ve keyfi vergiler ana rolü oynadi
• O dönemde İngilizler tarafından alınan
vergiler, dağınık haldeki koloniler arasında
birleştirici bir işlev yerine getirmiş
• Amerikan İhtilali’ne neden olmuştur
• Koloniler kendi aralarında birleşerek ağır ve
haksız vergilere karşı isyan başlatmışlar
• İngilizlere karşı silahlı mücadeleye girişerek
sonunda Amerika kıtasında bir devletin
doğuşuna kaynaklık etmişlerdir
14. Bugün çağdaş
demokrasilerde
Vergileme, egemenlik
hakkı ve kudretini millet
adına elinde bulunduran
devletin “yasal” bir
yetkisi olarak kabul
edilmektedir
Oysa vergilerin halkın
temsilcileri tarafından
konulması, vergilere
ancak “yasal olma”
özelliğini sağlar.
Vergilemenin yasalarla
konulması, bu vergilerin
meşru olduğu anlamına
da gelmez... “Yasallık”
ile “meşruiyet” aynı şey
demek değildir
Kanun koyma tekelini
elinde bulunduran her
parlamento vergi koyma
yetkisine de sahip
olabilir
Vergilerin kanunen
uygulanması,
parlamentoların vergi
yetkilerini kötüye
kullanmalarını
engelleyemez
15. Modern demokraside talep
• Bugün çağdaş demokrasilerde vergileme gücü ve
hakkını elinde bulunduran parlamentoların keyfi
ve haksız vergiler koymalarını engellemek için
mücadele etmeliyiz
• Bir zamanlar “temsilsiz vergileme olmaz” diye
bağıran halkın sesi, hakkın sesine dönüşmüştür
Bugün modern devletlerde keyfi , haksız ve
sınırsız vergilere karşı “sınırsız vergileme olmaz”
diye haykırmamız lazım
• Tarihi özgürlük tarihidir... Vergilemenin tarihi
demokrasinin tarihidir...
• Geçmişten ders alarak gerekli reformları yapmakta
daha fazla gecikmemeliyiz
• Vergileme yetkisini mutlaka anayasal-yasal-
kurumsal normlarla sınırlandırmalıyız
• Cünkü “Fazla vergi almak hırsızlık demektir.”-
Albert J. Nock