Cerrahpaşa Göğüs Cerrahisi uzmanlık eğitim sürecinde hazırladığım trakeostomi endikasyonları, metodolojisi ve cerrahi teknikleri üzerine sunum.
Sunum Tarihi: 23 Mayıs 2017
--
Dr. İsmail Sarbay
Cerrahpaşa Thoracic Surgery
Cerrahpaşa Göğüs Cerrahisi uzmanlık eğitim sürecinde hazırladığım trakeostomi endikasyonları, metodolojisi ve cerrahi teknikleri üzerine sunum.
Sunum Tarihi: 23 Mayıs 2017
--
Dr. İsmail Sarbay
Cerrahpaşa Thoracic Surgery
10. OM: Tanım
AOM: Orta kulak boşluğunun bakteriyel enfeksiyonu
EOM: Orta kulak boşluğunda enfeksiyon tablosu olmadan
sıvı birikimi
ROM: 6 ayda 4’ten fazla AOM atağı geçirme veya 3 ayda
3’ten fazla iyileşmeden sonra AOM atağı geçirme
VOM(Viral Otitis Media): Genellikle soğuk algınlığına
eşlik eder. Burun mukozasındaki değişikliklerin orta kulağa
uzanımı sonucu mukoza kalın ve hiperemik olup seromukoid
sızıntı oluşur
KOM: Orta kulak ve mastoid boşlukların, kronik
enflamasyonu ve enfeksiyonu ile karakterize bir hastalığıdır
11. OM: Epidemiyoloji
Otitis media bütün dünyada, soğuk algınlığından
sonra en sık rastlanan çocukluk çağı hastalığıdır
12.
13. AOM: Patogenez
Küçük çocuklarda AOM’ nın daha sık görülmesinin
en önemli nedeni
Daha sık geçirilen ÜSYE’ları ve
Tuba östakideki gelişimsel farklılıklardır.
31. AOM: patogenez
AOM her ne kadar viral bir ÜSYE’nunu takiben ortaya
çıkarsa da, etken patojen mikroorganizmalar genellikle
bakterilerdir
Bazen virüsler saptanırsa da, olguların çoğunda
bakterilerle birliktedir
etkenin sadece virüs olduğu olgular çok azdır
32. OM: Patogenez
ÜSYE
Enflamasyon
Östaki disfonksiyonu
Orta kulakta seröz sıvı birikimi
Bakteri kolonizasyonu
33.
34. AOM:Mikrobiyoloji
S. pneumoniae 50-55% Strep.
pyogenes Diğer
H. influenzae 20-25% Moraxella
5% 6% Üreme yok
6%
M. catarrhalis 10-15% catarrhalis
14%
Group A strep 2-4%
S. Aureus ?
Virüsler tüm vakaların Strep.
pneumoniae
1/3’ünden sorumludur Haemophilus
influenzae 50%
19%
48. AOM: Otoskopi
Kulak zarı kızarık, kabarık, öne bombeleşmiş,
Sonraki dönemlerde toplu iğne başı büyüklüğünde
spontan perforasyonlar mümkündür, buradan pulse eden
pürülan sekresyon gelebilir.
Kulak zarında hareket azalması, zar renginde matlaşma,
sarımsı renk, hipervaskülarite, hava-sıvı seviyesi
49. OM: Sonuçları
Kronik
Akut Efüzyonlu OM
Nonsüpüratif sekeller
•Mukoid OM
Pürülan OM •Sekretuar OM • TM atelektazi
• Adheziv OM
• Kolesteatoma
Süpüratif komplikasyonlar • Ossiküler
• Kronik süpüratif OM erozyon/fiksasyon
• Mastoidit • İşitme kaybı
• Menenjit • İTİK
• Fasial sinir paralizi • SNİK
50. Kronik Otitis Media (KOM)
AOM komplikasyonudur
Kulak zarı perforedir
Pürülan akıntı vardır (6-12 haftadan fazla)
Orta kulak mukozası enflamedir
Kolesteatomlu olabilir
İşitme kaybı vardır
Ağrı-ateş nadirdir
61. OM: Önlemler
Anne sütünün özendirilmesi
Sık AOM geçirenlere influenza aşısı
Sık AOM geçirenlere konjuge pnömokok aşısı (2-5 yaş)
Biberonla beslenme önerilmiyor
62.
63. Otojen Komplikasyonlar
Antibiyotiklerin kullanılmaya başlanmasından sonra
AOM'ye bağlı otojen komplikasyonların görülme sıklığında
dramatik bir azalma meydana gelmiştir.
Akut ve kronik otitlerde antibiyotik kulanılmadan önce
intrakranial komplikasyon oranı %2.3 iken,
antibiyotiklerin kullanılması ile bu oran %0.15 ‘e
kadar düşmüştür.
Günümüzde otojen komplikasyonlar daha az görülür
olmuştur ancak bu komplikasyonların neden olduğu
morbidite ve mortalitede hala belirgin bir düzelme yoktur.
64. Otojen Komplikasyonlar
Otojen komplikasyonların oluşma nedenleri kesin olarak
bilinmemektedir.
Orta kulak infeksiyonlarına bağlı komplikasyonlar
denildiğinde, enfeksiyonun orta kulak boşluğunu döşeyen
mukozanın ve periosteumun dışına yayıldığı anlaşılır.
Otojen komplikasyonların en sık nedeni kronik otitis
medialardır.
65. Otojen Komplikasyonlar
Uygun olmayan antibiyotik kullanılması,
Antibiyotiklere karşı bakteriyel etkenlerin geliştirdikleri
rezistans,
Hastanın genel durumunun kötülüğü,
İmmün cevabındaki yetersizlikler,
Yetersiz beslenme komplikasyon oluşmasını
kolaylaştırabilir
66. Otojen komplikasyonlar
Yeni doğanlar ve çocuk hastalarda ASOM sonucu meydana
gelen menenjit hariç tüm diğer komplikasyonlar subakut ve
kronik OM ile birlikte meydana gelirler.
Subakut ve kronik enfeksiyonlarda başlangıç komplikasyonu
karekteristik olarak mastoidittir.
Petrozit hiçbir zaman mastoidit olmadan görülen bir
komplikasyon değildir.
Fasiyal paralizi ve labirent fistülü sıklıkla kolesteatoma ile
enfekte olmuş kulaklarda görülmektedir.
67. Orta kulak enfeksiyonunun kemik
sınırları aşması
Direkt yayılım
Oval pencere
Aquaductus cochlea
Meatus acusticus internus
Petromastoid, petrosquamöz sütürler
Doğuştan var olan yer yer kemik açıklıkları
Tromboflebit
Hematojen yayılım
Özellikle küçük çocuklarda menenjit hematojen yayılım
sonucu meydana gelmektedir
68. Komplikasyon: Klinik
Akut enfeksiyonun 2 haftadan uzun sürmesi veya
tekrarlaması
Başağrısı
Ateş
Şiddetli kulak ağrısı
Baş dönmesi
Letarji, mental durum değişiklikleri
Bulantı - kusma
72. Mikrobiyoloji
AOM mikrobiyolojisinde
S.Pneumoniae, H.İnfuenza ve M.Catarrhalis,
KOM'’da ise
P.Aeruginosa, S.Aureus, Proteus ve Difteroidler
ilk sıraları almaktadır.
Ancak komplikasyona yol açan bakterilerin
görülme sıklık sırası
primer enfeksiyon etiyolojisindekiler ile aynı değildir.
74. Komplikasyon gelişmesi olası durumlar
Akut enfeksiyonun 2 haftadan daha uzun sürmesi
Semptomların 2 hafta içinde tekrarlaması
Kronik enfeksiyonun kötü kokulu akıntı ile akut hecmesi
Tedavi sırasında kötü kokulu kulak akıntısı
H. influenzae tip B veya anerobik enfeksiyonun varlığı
75. Komplikasyonun erken semptomları
Kronik perforasyon ile birlikte ateş (intrakraniyel)
Kulak kepçesinin dışa ve aşağıya doğru yer değiştirmesi
veya dış kulak yolu arka üst duvarında ödem (Lateral
apse ile birlikte mastoidit)
Enfekte kulak tarafında retroorbital ağrı (petrozit)
Kulak enfeksiyonu olan hastada vertigo ve nistagmus ile
birlikte işitme kaybı (labirentit)
Başağrısı ve uykuya eğilim (intrakraniyel)
77. Mastoidit:Patogenez
Orta kulaktaki inflamasyon, aditusu döşeyen mukozada
ödem oluşturarak mastoid havalanmasını bozar.
Mastoidi döşeyen mukozada ödem, polimorf hücrelerde
artış ve seröz infiltrasyon görülür.
Bu durum düzelmez ve sürerse hiperemi, venöz
dolgunluk, kemik septalarda erime ve yer yer
tromboflebitler meydana gelir.
Bu tip kemik erimesiyle beraber olan mastoiditlere
koalesan mastodit denir.
78. Mastoidit:Klinik
Postaurikuler mastoid bölge ve DKY arka üst duvarında
ödem eritem ve özellikle ağrı en sık rastlanılan belirtidir.
Kulak zarında bombeleşme ve ağrı vardır.
Radyolojik incelemede mastoid pnömatizasyonunun
kaybolduğu görülmektedir.
79. Kronik mastoidit
Kötü kokulu pürülan kulak akıntısı
Rahatsız edici ağrı
Radyolojik olarak sigmoid sinüsün lateralinda hiperostotik
bir bir alan ile çevrelenmiş litik lezyonlar izlenebilir.
Arka üst duvarın düşmesi önemli bir belirtidir.
Dış kulak yolu daralmıştır.
Hastaların büyük bir çoğunluğunda perforasyon vardır.
Mastoid üzerine bası yapılırsa ağrı meydana gelir.
80. Kronik mastoidit
Ateşte hafif bir yükselme olabilir.
Nabız hızı yavaş yavaş artabilir.
Nabızın birdenbire azalması ateşin düşmesi ile
açıklanamıyorsa kafa içi komplikasyonu düşünülmelidir.
Mastoidit başlayınca kural olarak ya akıntı birden kesilir
veya artar.
Akıntının kesilmesi aditusu döşeyen mukozanın şişmesi ile
yolun kapandığını, süpürasyonun mastoid hücrelerinde
kapalı kaldığının delilidir.
81. Mastoidit
Antrum mastoideum üzerindeki kemik plak ince
olduğundan pürülan materyel kısa bir zamanda periost
altına çıkarak kulak kepçesini öne doğru itmektedir.
Bu sebepten dolayı çocuklarda kafa içi komplikasyonlar
nisbeten az olmaktadır.
Kolesteatoma olan mastoiditli hastaların %78.4 ünde
intrakraniyel komplikasyon görülmüştür.
Kolesteatoma olmayan hastalarda ise bu oran %23.2.
86. Maskelenmiş (masked) Mastoidit
Antibiyotik kullanan bazı hastalarda orta kulak
hastalığının tamamen iyileşmesine rağmen enfeksiyonun
mastoidde subklinik olarak sessiz bir şekilde devam
etmesidir.
Kulak zarı sağlamdır.
Orta kulak östaki tüpünden drene olmuştur.
Aditus ad antrum ödemli mukoza tarafından tıkanmıştır.
Mastoidit drene olamadan püy mastoid kemik içinde
hapsolmuştur.
87. Maskelenmiş (masked) Mastoidit
Klinik özellikleri koalesan mastodit gibi açık değildir.
Sağlam kulak zarı kemik erimesinin şiddetini saklar.
Komplikasyon riski yüksektir ve düz filmler ve BT'de
hastalığa özgü bulgular saptanmaz.
Kemik taraması ile mastoitte zedelenme görülebilir.
İşitme kaybı ve kulak arkasında hassasiyet en yaygın
bulgudur.
88. Maskelenmiş Mastoidit
Radyolojik olarak hücreleri kaybolmuş veya erime
(koalasans) belirtili mastoidleri olan hastalarda
spesifik antibiyoterapiden 2 hafta sonra ağrının tekrar
etmesi ve sürekli olması
94. Fasiyal Paralizi
Antibiyotik öncesi AOM'un neden olduğu fasiyal paralizi
insidansının %0.5 olduğu tahmin edilirken, simdi %0.005'e
düşmüştür.
Fasiyal sinir Fallop kanalındaki dehisanslar aracılığıyla
etkilenir.
Akut norinit ve ödem dolayısıyla kanal içinde kompresyon
ve iskemi ortaya çıkar.
95. Fasiyal Paralizi
Fasiyal sinirin sıklıkla horizontal kısmı etkilenir
Özellikle konjenital kolestatomla birlikte görülür
Geç başlayıp, yavaş ilerler
Akut enfeksiyonlarda görülen paralizide
elektrodiagnostik testlere göre karar verilirken,
Kronik enfeksiyonlarla olan paralizide prognostik
testlerin önemi yoktur
96.
97. Fasiyal Paralizi
AOM olan olgularda:
Parenteral antibiyotik
Geniş miringotomi
Basit mastoidektomi
KOM olan olgularda:
Acil veya erken cerrahi
Mastoidektomi + Fasiyal dekompresyon
98. Labirent Fistülü
Labirent fistülü AOM sırasında çok nadir görülmektedir.
Labirent fistülünden daha çok KOM sorumludur
KOM olgularının %7.6’sında labirent fistülü görülmekte
%90 lateral semisirküler kanal etkilenir
Tamamına yakını kolestatom sonrası gelişir
99. Fistül Testi
Dış kulak yoluna 5 saniye süresince pozitif basınç
uygulanır
Pozitif fistül testinde basıncın artırılması ile gözler
karşı kulağa doğru deviye olabilir veya nistagmus
başlayabilir.
Nistagmusun hızlı fazı hasta kulağa doğru olmaktadır.
Bu fistülün horizontal kanalda olduğu durumlarda
doğrudur.
100. Labirentit
Labirentit daima komşu bölgelerin enfeksiyon hastalıkları
sonucu gelişmektedir.
Orta kulaktaki enfeksiyon iç kulağa iki şekilde ulaşabilir:
Birincisi küçük moleküllü toksinler ve enzimler hızlı bir
şekilde yuvarlak pencereden geçmektedirler.
Diğeri ise kolesteatomanın yaptığı labirent üzerindeki
kemik erozyonu (lateral ss fistülü) sonucu açılan
yollardır.
AOM sırasında görülen labirentitlerde daha çok yuvarlak
pencere yoluyla yayılım olmaktadır.
101. Labirentit
Patoloji bakımından labirentit iki kısma ayrılmaktadır;
Sınırlı labirentit
Yaygın labirentit
Seröz ve
pürülan tipleri vardır.
Başlıca belirtileri
İşitme kaybının (SNİK) artmasıyla birlikte
Şiddetli baş dönmesi,
Spontan nistagmus,
Bulantı ve kusmalardır.
102. Seröz-Toksik Labirentit
Çoğu zaman seröz ve pürülan labirentit arasında ayırıcı
tanı zor olmakla beraber hastanın bir şekilden diğerine
geçebilme olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır
Ani gelişen bir labirent disfonksiyonu sonrası ateşin
yükselmesi ise her zaman bir menenjitin habercisi olarak
kabul edilmelidir.
103. Seröz – Toksik Labirentit
Uyaran olmadan da vertigo vardır.
Nistagmus irritatiftir.
Menenjitle birlikteliği sıktır.
Bu yüzden menenjit semptomları yanında silik kalabilir.
İç kulakta kalıcı bir hasar yoktur.
Tedaviyle iç kulak fonksiyonları normale dönebilir.
Tedavisi antibiyoterapi ve semptomatik tedaviden oluşur.
Sekel bırakmadan iyileşir
104. Süpüratif Labirentit
Pürülan labirentit sonucu nistagmusun yönü sağlam
tarafa doğru döner (paralitik nistagmus).
Hasta kulakta tam işitme kaybı, sağlam tarafa doğru
nistagmus, şiddetli baş dönmesi, bulantı kusma ile denge
bozukluğu meydana gelmektedir.
Hasta labirent hiçbir uyarıma cevap vermez.
Hastanın etrafındaki eşya, nistagmusun hızlı hareketi
yönünde döner.
Hasta ayağa kaldırıldığında lezyon tarafına doğru düşme
eğilimi gösterir.
Başa verilen duruma göre de düşme yönü değişebilir.
105. Süpüratif Labirentit
Kalıcı iç kulak harabiyeti ile sonuçlanır.
İyileşme yeni kemik dokusu gelişimiyle olur ve bütün iç
kulak kemik dokusuyla kaplanır.
Tedavisi antibiyoterapi, parasentez ve semptomatik
tedaviden oluşur.
Nadiren de mastoidektomi gereklidir.
106. Postaurikular Apse
AOM sırasında enfeksiyon materyalinin hematojen yolla
veya kemik destrüksiyonuyla yayılarak retroaurikular
bölgede periost ile kemik arasında apse oluşturmasıdır.
KOM'a bağlı olan apselerden daha çok kolesteatoma
sorumludur.
Palpasyonla mastoid üzerinde fluktuasyon alınır.
Tedavisinde apse drenajı ve antibiyoterapi yapılır.
108. Bezold Apsesi
Orta kulaktaki infeksiyonunun mastoid apekse yayılarak
oradan sternokleidomastoid kasın yapıştığı yerden
boyuna doğru drene olmasıyla oluşur.
Bir derin boyun infeksiyonudur.
AOM ve KOM'da görülebilir.
Tedavide komplet mastoidektomi, uygun antibiyoterapi
yeterlidir.
Ayrıca servikal apsenin drene edilmesi gereklidir.
109.
110.
111. Zigomatik Apse
Temporal kemiğin zigomatik kısmındaki enfeksiyon
materyalinin kortikal kemiği erode ederek aurikulanın üst
ve ön kısmına ilerlemesi sonucu olur.
Nadiren de mandibular fossaya drene olabilir.
Tedavi lokal abse drenajı, antibiyoterapi ve komplet
mastoidektomidir.
112. Petrozit
Orta kulak enflamasyonunun petroz apeksteki havali
hücrelere yayılmasıyla ortaya çıkan durumdur.
Östaki tüpünün çevresinde bulunan havalı hücrelerin
enflamasyonu petroz apekse ulaşabilir, ayrıca temporal
kemikteki küçük damarların tromboflebiti ile de yayılabilir
Antibiyotiklerin kullanıma başlamasından sonra petrozit
nadir olarak görülmektedir.
113. Petrozit
Hastalığı 1907 yılında Gradenigo, petroz apeksin
enflamasyonuna bağlı olarak gelişen kulak ağrısı, baş
ağrısı ve diplopinin bir arada bulunduğu bir sendrom
olarak tanımladı (Gradenigo Sendromu).
Ağrı gözün arkasında, basın derinliklerinde V. Kraniyal
sinirin irritasyonuna bağlı olarak gelişir.
Ayrıca hastada SNİK, zaman zaman ortaya çıkan vertigo
ve ateş görülebilir.
İleri evrelerde geçici fasiyal paralizi de tabloya eklenir.
Tanı öykü, muayene, BT ve manyetik rezonans
görüntüleme (MR) bulgularıyla konur.
114. Petrozit
Enfeksiyonun kontrol altına alınması amacıyla topikal ve
sistemik, tercihan parenteral, antibiyotik tedavisi
uygulanır.
Bu tedavi ile sonuç alınamayan olgularda cerrahi girişim
yapılabilir.
Hastaya tam mastoidektomi yapılarak orta kulak ve
mastoidden petroz apekse uzanan bütün hücreler
sırasıyla açılır.
Çoğu zaman granulasvon dokusu izlenerek petroz
apeksteki enfekte hücrelere ulaşılabilir.
116. Menenjit
En sık intrakraniyal komplikasyon
Vakaların çoğu <2 yaş
En sık hematojen yayılıma bağlı oluşur
Temporal kemik kırığı, gelişimsel defekt, mondini
displazisi gibi altta yatan sebeplere bağlı BOS ile orta
kulak kavitesi arasında bağlantı varsa risk artar.
117. Menenjit : Semptom ve bulgular
Şiddetli baş ağrısı
Bulantı- kusma
Fotofobi
Ateş
Ense sertliği
Kernig, brudzinski
Papilödem
118. bacak karına doğru fleksiyon halinde iken tam
olarak ekstansiyona getirilemez.
120. Menenjit:Tanı
LP ile BOS örneklemesi:
Glukoz
Protein
Basınç ölçümü
Kültür, Gram
LP öncesi beyin apsesini ekarte etmek için BT
121. Menenjit:Tedavi
Miringotomi
Antibiyoterapi
Kontrol altına alınamayan durumlarda mastoidektomi
Menenjit sonucu ekstradural, subdural apse, multipl beyin
abseleri, sigmoid sinus tromboflebiti ve otitik hidrosefalus
meydana gelebilir.
122. Epidural apse
Temporal kemik ile dura mater arasında apse oluşumu
Granulasyon dokusuyla temas eden dura kısmında
kalınlaşma oluşması: Pakimenenjit
Beraberinde sıklıkla diğer intrakraniyal komplikasyonlar
görülür
123. Epidural apse
Tedavide mastoidektomi ve granülasyon dokusunun
temizlenmesi esastır
Granülasyon dokusuyla temas etmemiş duraya ulaşıncaya
kadar kemik dokusunu temizlemek gerekir
125. Subdural Ampiyem
Araknoid ile dura mater arasında püy birikmesi
Mortalite oranı: %5.5-16
Çoğunluğu 2. dekad hastalar
Travmatik bakteriyel kontaminasyon
Hızlı ilerler
Kortikal ven tromboflebiti, korteks enfarktı
Acil cerrahi endikasyonu
126. Subdural Ampiyem
Şiddetli başağrısı
Ense sertliği
Bilinç bulanıklığı
Ateş
Fokal nörolojik semptomlar
Papilödem
CT ve/veya MR ile ayırıcı atanı
LP kontrendikedir
127. Subdural Apse
Stupor veya koma
Hemiparezi
Konvulziyonlar
Ateş
Ense sertliği
En güvenilir tanı MRI ya da kontrastlı BT ile konur.
128. Beyin Apsesi
Beyin apseleri büyük bir çoğunlukla kronik orta kulak
süpürasyonunu takip ederler.
Bu vakaların çoğunda kolesteatom bulunur.
Arka kafa çukurunun apseleri sinüs lateralis veya labirent
yoluyla enfeksiyonun buraya varmasıyla meydana
gelirler.
Perisinüzal bir apsenin direkt yayılımı ile de beyincik
absesi oluşabilir.
Otojenik beyin apseleri daha çok venöz tromboflebitik
lezyonlardan kaynaklanmaktadır.
Dura yolu ile direk yayılım nadirdir.
Çünkü dura enfeksiyonlara oldukça dirençlidir.
129. Beyin Apsesi
Fakat duranın lokalize enflamasyonu sonucunda komşu
cerebral veya cerebellar venlerde tromboflebitler
meydana gelebilmektedir.
Bu olay daha sonra hızla beyaz cevhere doğru ilerler.
Burada ise enfeksiyona direnç en azdır.
Sonuçta likefaksiyon nekrozu meydana gelip apse
formasyonu oluşmaktadır.
En sık tutulan bölge temporal lob olup bunu beyincik
apsesi takip etmektedir.
130. Beyin Apsesi
Ateş
Baş ağrısı
Kusma
Ense sertliği
Fokal motor epilepsi
Papil ödemi
Bilinç kaybı
131. Beyin Apsesi: Tedavi
Antiyoterapi
İlk 24 saat içerisinde apse drenajı ve mastoidektomi
Kolestatom varsa modifiye radikal, yoksa kortikal
mastoidektomi
Mortalite oranı günümüzde %10’a kadar gerilemiştir
Samuel 1984: %36
Singh 1993: %13
134. Lateral Sinüs Trombozu
Mastoiditte sinüs duvarına kadar kemiğin harap olması
sonucu ekstradural mesafedeki perisinüzal enflamasyon
lokalize bir flebit ile sonuçlanır.
Bu da mural bir trombüsün oluşmasına neden olmaktadır.
Mural trombus intraluminal olarak genişleyerek lümeni
kapatır ve enfekte olur.
Enfekte olmasa bile her iki yöne doğru ilerleyerek
organize olur.
135. Lateral Sinüs Trombozu
Eğer enfekte ise nekroz sonucu septik emboliler dolaşıma
katılırlar ve önemli bir klinik belirti olan bacaklı septik ateş
tablosunu meydana getirirler.
Akut veya kronik bir orta kulak enfeksiyonu veya
mastoidit varlığında hastada şiddetli titremelerle ateş
yükselir ve birdenbire düşerse derhal sinüs lateralis
tromboflebiti hatıra gelmelidir
Nabız hızı ateşin düşmesine karşın yine yüksek kalabilir ki
bu bakteriyel septisemiyi gösteren çok önemli bir
belirtidir.
Sıklıkla %30-40 başka komplikasyonlarla birlikte görülür
136. Lateral Sinüs Trombozu
Başağrısı
Genel düşkünlük
Sıçrayıcı ateş ( septik emboliler sonucu)
Tortikolis
Artmış kafa içi basıncı
Postauriküler ödem ve ağrı (Greisinger belirtisi;
emisser venlerin trombozuna bağlı)
137. Lateral Sinüs Trombozu
Ense ve boyun ağrısı (ense sertliğinden farklı)
Kernig ve brudzinski negatif
KİBAS
Ateş
Septik emboli (eklem, akciğer…)
CT: Delta işareti
MR: Eşlik eden komplikasyonları değerlendirmek için
140. Lateral Sinüs Trombozu
Parenteral antibiyoterapi
Sinüsün kan akımının düzeltilmesi amaç değildir.
Bu nedenle antikoagülan kullanılmaz.
Amaç enfeksiyonun kontrol altına alınmasıdır.
Trombüse yönelik girişimler:
Antikoagulasyon --tartışmalı
İnt. Jug. Ven ligasyonu
Mastoidektomi sırasında enfekte sinüsün açılması
141. Otitik Hidrosefalus
Menenjit ve beyin apsesinin bulunmadığı, pürülan kulak
hastalığı ile birlikte olan intrakranial basınç artışı var.
Bu nedenle "benign intrakraniyel hipertansiyon"
veya "pseudotumor cerebri" olarak da adlandırılır
Kranial boşlukların venöz drenajının ani olarak lateral
sinüslerin birinin trombozu ile obstrüksiyonu sonucu
meydana geldiği düşünülmektedir.
142. Otitik Hidrosefalus
Kulak hastalığı ile birlikte hastalarda başağrısı, uykuya
eğilim, görme de bulanıklık, bulantı, kusma ve diplopi
vardır.
Hastalık otitis media'yı takiben birkaç hafta içinde veya
kronik otitis media'ya bağlı olarak yıllar sonra
görülebilmektedir.
Tanı için yapılan tetkiklerde MRI da sinusun total
okluzyonu kolaylıkla ortaya konulmakta ve apse olup
olmadığı belirlenebilmektedir.
Hastalarda mutlaka papilödemi vardır.
143. Otitik Hidrosefalus
Lateral sinüs tromboflebiti tedavi edilir.
Görme fonksiyonu yakından takip edilmelidir.
İntrakraniyel hipertansiyon azaltılır.
Anti ödem tedavi
Tekrarlanan lomber ponksiyonlar
Uzun süreli Theco-Peritoneal şant uygulaması
gerekebilmektedir.