Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
1. AKUT APANDİSİT
Prof.Dr.Yavuz İLHAN
Genel Cerrahi Anabilim Dalı
2.
3. Anatomi
– Kök;
çekumda üç tenyanın birleştiği yerde ve sabit
– Uç;
pelvik,
subçekal,
retroçekal,
preileal,
Retroileal,
sağ parakolik
– Superior mezenterik arter
– İleokolik arter
– Apandiküler arter
– Venleri arterlere eşlik ederek portal sisteme dökülür
4. Histoloji
Apendiksin başlıca histolojik özelliği ,
submukozal lenf , foliküllerinin varlığıdır.
Doğumdan 2 hafta sonra sayıları artmaya
başlayan lenf folikülleri 12-20 yaş arasında
en yüksek seviyeye ulaşır. 30 yaşından
sonra bir kısmı azalır. 40 yaşından sonra
kaybolur. Bu nedenle en sık 12-30 yaşları
arasında iltihaplanır
6. En sık karşılaşılan acil cerrahi patoloji
Basit bir cerrahi girişimle tam şifa
Perforasyon ve peritonit geliştiğinde fatal
Tüm hekimlerin akut apandisit konusunda
ayrıntılı bilgi sahibi olmaları şart
7. Birçok karın içi akut patolojiyi taklit edebilir
Her akut karın sendromlu hastanın ayırıcı
tanısında göz önünde bulundurulmalı
Bir klinikte akut apendisit tanısıyla ameliyat edilen
tüm hastalarda gerçekten akut apendisit
saptanıyor olması, o klinikte birkaç apendisit
olgusunun gözden kaçtığı anlamına gelebilir
Apendektomilerin %10-15’inde apendiks normal
8. Akut karın olguları arasında en sık rastlanan
hastalıktır.
Bebek ve yaşlılarda enderdir.
En sık 12-20 yaşlarında rastlanır.
Kadın/erkek oranı hemen hemen eşittir.
9.
10. The early inflammatory changes progress to suppuration and gangrene. In the normal individual, inflammatory products on the surface of the appendix cause adjacent omentum,
mesentery and loops of bowel to adhere to the appendix and wall it off.
These adherent structures constitute the mass that is sometimes felt. If perforation occurs, it may form an abscess if the walling off process is complete.
11. If free perforation occurs, peritoneal soilage raises the risk of later intra-abdominal abscess formation.
12. Etyopatogenez
%60 vakada neden submukozadaki lenf
foliküllerinin hiperplazisi (ÜSYE, kızamık........)
%35 vakada tıkanma nedeni fekalit ,yabancı
cisimler,
%4 vakada çekirdek , bitki lifleri, oksiyür, askaris,
tenyalar
%1 vakada ise apendiks duvarındaki darlık,
apendiks ve çekumun tümör ve karsinoid
tümörlerdir.
13. Etyopatogenez
– Lümen tıkanması
– mukoza salgısı devam eder
– lümende basınç artışı
– apendiksin distansiyonu
– sempatik sinir lifleri üzerinden iletilen visseral
ağrı
– venöz dönüş bozulur,
– ödem
– enflamasyon ve kısır döngü
14. Etyopatogenez
– Normal flora bakterileri de staz ile çoğalır (B.Fragilis ve
E.Coli)
– Arteryel dolaşım bozulur
– Enflamasyon serozaya kadar ulaşır
– Paryetal periton irritasyonu
– Sağ alt kadranda net olarak yerini tespit edebildiği bir
bölgeye lokalize olan, şiddetli bir ağrı
– Ağrıya ileride lokal kas gerginliği de eşlik edebilir
– Arteryel dolaşım bozulması + bakteriyel proliferasyon
duvarda yer yer infarkt alanları
– Perforasyon
15. Perfore olan apendiksin çevresinde koruyucu bir
tabaka varsa yayılmaz fokal apse gelişir. Yoksa
yayılarak generalize peritonit gelişir
olay yavaş gelişirse karın içi koruyucu
mekanizması harekete geçer. Omentum majus,
ince barsaklar, periton apendiksteki iltihabı
sınırlayarak organik bir baraj oluşturur. Yani
blastron oluşur.
Blastron içinde apse gelişebilir. Veya karın
boşluğuna drene olur veya antibiyotikle zaman
içerisinde rezorbe olur.
16. Semptomlar
Ağrı
Göbek çevresinde,
Yeri tam olarak tanımlanamayan künt visseral ağrı
Sürekli ve zaman zaman intestinal kolik şeklinde
4-8 saat içerisinde somatik tip ağrı
Farklı lokalizasyonlarda
Klasik olarak sağ alt kadranda
17. Ağrı
Başlangıçta göbek çevresinde veya epigastriumdadır. Orta
şiddette , süreklidir. Zaman içerisinde artar. Olaydan 6-8
saat sonra sağ alt kadrana yerleşir. Gövde hareketleri,
öksürük, yürümekle artar.
Retroçekal bir apendiks söz konusu ise psoas kasının
tahrişi ile lumbal bölge ağrısı olabilir.
Apendiks pelvis içinde ise buradaki belirgin semptom
ağrıdan ziyade mesena ve rektumu örten pelvis peritonun
iritasyonundan doğan dizüri ve tenesmustur.
Retroilial apendikste ise a.spermatica ve üreterin
tahrişinden dolayı testis veya labiuma yansıyan ağrı olur.
18. İstahsızlık: Ağrılar başlamadan birkaç hatta 2-4
saat önce kendini gösterir. Eğer hastanın iştahı
yerinde ise akut apandisit tanısından kuşku
duyulmalıdır.
Bulantı-kusma: Apendiksin orta derecede şişmesi
ve gerilmesi ile refleks olarak bulantı, fazla
gerilmesi ile kusma ortaya çıkar. Kusmalar
çocuklarda daha erken ortaya çıkar.
Dışkılama ihtiyacı duyma: Hasta dışkılamak ister
fakat dışkılayamaz.
19. İnspeksiyon
Semptomların başlamasından birkaç saat
sonra karının solunum hareketlerine
yeterince katılmadığı gözlenir.
Hasta hareketsiz kalmak ister.
Sağ uyluğunu hafifçe karına çeker. Bu
şekilde karın ön duvarı kaslarını ve psoas
kasını gevşek tutmaya çalışır.
20. Palpasyon
Palpasyona olayın uzağından başlanır.
Sağ alt kadranın çok ağrılı olduğu,
kaslarda direnç olduğu ve direncin istemsiz
olduğu ,
Periton irritasyonu arttıkça direnç artar,
sonunda kontrakture dönüşür. (defans
muskuler) Perforasyon gelişmişse tüm
karına yayılır
21. Blumberg belirtisi, karın palpasyonu
sırasında , karın duvarına bastıran elin
aniden kaldırılması ile periton uyarılmasına
bağlı duyulan ağrıdır.
Procesin olduğu yere uygulanırsa direkt
rebound, karşı tarafa uygulanırsa indirekt
rebound denir.
22. Rowsing testi: Eli inen kolon boyunca aşağıdan
yukarı gezdirerek sol kolon gazlarını sağa
yollamak süretiyle çekumun gerdirip ağrı
uyandırmaktadır.
Mc Burney noktasında hassasiyet: (Göbek - SİAS
arasında dış kısımda),
Özellikle klinik yakınmaları birkaç gün veya daha
fazla süre devam eden hastalarda karının sağ alt
kadranında oldukça sert, mobil veya hareketsiz
kitle palpe (blastron) edilebilir
23. Psoas testi: Retroçekal konumlu akut
apandisit vakalarında değerlidir. Sol
tarafına yatmış; kalça ekleminden
fleksiyonda olan hastada sağ extremite
aniden extansiyona getirilirse sağ alt
kadranda şiddetli ağrı duyulur.
Obturator testi: Fleksiyon halindeki uyluğa
içe rotasyon ile abduktor kası çalıştırır.
Eğer iltihaplı apendiks ise ağrı uyandırır.
24. Perküsyon
Tüm batın duvarında hassasiyet olmakla
beraber sağ alt kadranda en belirgindir.
Cilt hiperestezisi 11 ve 12 interkostal
sinirlerin dağıldığı alanda bulunur. Erken
dönemde %80 vakada bulunan bu bulgu
özellikle perforasyon geliştiğinde kaybolur
25. Oskültasyon
Barsak sesleri, normal veya azalmıştır.
Başlangıçta organizma olayı sağ alt
kadrana lokalize etmeye çalışırken bu
bölgeye ulaşan ince barsak urvelerinin
hareketinden dolayı sağ alt kadranda
peristaltizm artması gözlenebilir. Yaygın
peritonit geliştiğinde barsak seslerinde
azalma hatta kaybolma ile klendisi gösteren
paralitik ileus tablosu ortaya çıkar
26. Rektal tuşe: Douglasın özellikle sağda ağrılı
olması özellikle akut apandisit lehine bir
bulgudur.ç bu muayene ile aynı zamanda
douglasta birken sıvı , over ,tuba ve uterusa ait
patolojiler saptanabilir.
Vücut ısısı genellikle 38 derece dolaylarındadır.
Ancak önemli olan koltuk altı - rektal ısı farkının 1
dereceden daha yüksek olmasıdır. Nabız normal
sınırlardadır. Ancak perforasyon gelişirse ateş 40
dereceye , nabız 120 /dk kadar yükselir.
27. Laboratuvar bulguları
Akut apandisit teşhisinde laboratuvar
bulguları çok yardımcı olabilir. Ancak klinik
semptom ve bulgular daima ön planda
değerlendirilmelidir. Laboratuvar bulguları
kliniği desteklerse önemlidir
28. Laboratuvar bulguları
Lökositoz: ilk 2-3 saatte başlar 10.000
civarındadır. Ama her zaman olmaz. 15.000 ' i
aşarsa iltihabın büyüdüğünü, perforasyon veya
apseyi gösterir. Lökositoz formülünde %78 nötrofil
hakimiyeti göze çarpar.
İdrar muayenesi: apandisiti doğrulamaz ayrıca
tanıda önemlidir. (üriner taş, enfeksiyon...........)
Bazı pelvik ve retroçekal apandisitlerde 3-5
eritrosit akut apandisit lehinedir. Ancak hematüri
varsa üriner sisteme ait olay düşünürlü. (30 dan
yüksek eritrosit, 20 yüksek lökosit )
29. Radyolojik tetkikler
Akciğer Grafisi
Tüm akut karın sendromu olgularında çekilmeli
Bazal pnömoni
Ameliyat hazırlığı
Akut apandisit için direkt tanı değeri yok
Ayakta Direkt Batın Grafisi (ADBG)
Sağ alt kadranda kalsifikasyon (fekalit)
Çekumda hava-sıvı seviyesi ya da gaz stopajı
Yaygın peritonit; ince barsak seviyeleri
Çok nadir periton içi serbest hava
ADBG; akut karın sendromunun değerlendirilmesinde rutin olarak
uygulanır
30. Ultrasonografi
En güvenilir
Transvajinal ultrasonografi; başka bir pelvik patoloji
Bilgisayarlı Tomografi
Normalde gerekmez
Apse varlığında; apsenin drenajı öncesi görüntülenmesi
veya strateji belirlenmesi için
Ayırıcı tanı için
31. Çocuklarda akut apandisit
Tanı ender görülmesi, anamnez alınamaması, akut karın
ağrılarının bu yaşta sık olması nedeniyle zorluk
göstermektedir. Böylece tanıda gecikme mortalite ve
morbiditede artma görülür.
Apendiksin tabanı çocuklarda geniş bir koli şeklinde
olduğundan lümenin tıkanması güçtür. Süt çocukluğunun
ilk ayı içinde akut apandisit gelişirse megakolon
araştırılmalıdır.
Kusma, ateş, huzursuzluk, diyare, ilk semptom olabilir.
Çocuk bacaklarını karnına çekerek yatar. Fizik muayenede
distansiyon vardır. Bu tek fizik bulgu olabilir.
Tanı gecikmesi süt çocuğunun %100 , 2 yaş altında %75,
5 yaş ve üstünde %50 kadardır. Bu yüksek gecikme oranı
nedeniyle akut apandisit mortalitesi %10 civarındadır.
32. Yaşlılarda akut apandisit
Klasik akut apandisitin klinik tablosunda
bulunan ağrı, bulantı, kusma, çoğunlukla
vardır. Ancak genç hastalara nazaran daha
az belirgindir. Distansiyon ön plandadır.
Perforasyon varlığında dahi vücut ısısı
normal veya normalin altındadır.
Semptom ve bulgular mekanik ileus
tablosuna uyar. Geç teşhis nedeniyle %30
vakada perforasyonla karşılaşılır
33. Gebelerde akut apandisit
Acil cerrahi girişim gerektiren jinekoloji dışı
en sık patolojidir.
İlk 6 ayda , son 3 aya nazaran daha sık iken
mortalite son 3 ayda tanı gecikmeleri ile
artar.
Semptom ve bulgular aynı iken son 3 ayda
apendiksin yukarı ve dışa doğru yer
değiştirmiş olması fizik muayene
bulgularının yerini değiştirir.
34. Komplikasyonlar
1. Perforasyon:plastron (omentum, çevre dokular, bağlar,
parietal periton) gelip appediksi sınırlar ve perforasyonu
önler. Bu mekanizma, çocukta yetersizdir.
2. Jeneralize peritonit: Adinamik ileus ve yapışmaya bağlı
mekanik obsrüktif ileus.
3. Abse formasyonu: Plaston formasyonu, bazen akut
apandisit perforasyonu ve ilerlemesini önler; fakat, burada
abse teşekkül edebilir. Fakat ileride bu abse rüptüre olursa,
klinik çok daha ağır seyreder.
4. Pyeloflebit: Portal venlerin tromboflebitidir. Bunun
sonucu karaciğerde milier abseler görülebilir.
35. Ayırıcı Tanı
Akut karın sendromunda hekimi ilgilendiren
asıl soru, tanının ne olduğu değil, hastanın
acil bir cerrahi girişime ihtiyaç duyup
duymadığıdır
Aslında akut karın sendromunun ayırıcı
tanısını içerir
Kesin tanı bu girişimde konur ve patolojiye
yönelik cerrahi işlem uygulanır
38. TEDAVİ
Çok az hastalıkta tedavi seçimi konusunda akut
apandisitte olduğu kadar rahat olunur
Çünkü tedavi apendektomi
Apendektomi hemen uygulanmalı
Apendektomi klasik olarak açık yöntemle
yapılabilir
Laparoskopik apendektomi
Ayırıcı tanı amacıyla laparoskopi yapılıp da akut
apendisit saptandığında, aynı seansta
laparoskopik apendektomi
39. Perfore Olmamış Akut Apandisit
apendektomi
Perfore Apandisit ve Lokalize Peritonit
Apendektomi+antibiotik
Perfore Apendisit Ve Yaygın (Jeneralize) Peritonit
Apendektomi+antibiotik+Drenaj
Plastrone Apendisit
Gecikmiş ise yoğun antibiyotik ve destek tedavisi
Apseler perkütan yolla BT veya US ile drene edilir
Akut dönem atlatılabilirse 6-8 hafta sonra elektif koşullarda apendektomi
49. KARSİNOİD TÜMÖR
Subepitelial nöroendokrin hücrelerden köken alırlar
Appendiks gastrointestinal karsinoid tümörler içerisinde en
sık yerleşim yeridir
Appendiks malignitelerinin % 80’inden sorumludurlar
Sıklıkla genç erişkinlerde görülürler (30–40 yaş)
Klasik karsinoid tümörler prognozu da en iyi olanıdır (5
yıllık yaşam şansı > %90)
51. Tedavi
Büyüklüğü < 2 cm ise
Appendiks adventisyası ve ötesinde tutulum yok ise
10’luk büyütme alanında 2’den fazla mitoz yok ise
Cerrahi sınırlarda tümör yok ise appendektomi yeterlidir
Bunun dışındaki koşullarda sağ hemikolektomi
uygulanması gereklidir.