SlideShare a Scribd company logo
1 of 93
Bulantı ve Kusmaya
Yaklaşım
Kanıta Dayalı Değerlendirme
Prof. Dr. Vedat Köseoğlu
Gülhane Askeri Tıp Akademisi
Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı
Kanser tedavisinde kemoterapi ve
radyoterapinin intensifikasyonu hem
tedavinin etkinliğinin hem de yan
etkilerinin artmasına yol açmıştır .
Bulantı ve kusma neredeyse hemen bütün
kanser hastalarının tedavileri süresince
karşılaştıkları en önemli ve yaşam kalitesini
etkileyen yan etkilerden birisidir.
Tanımlar
Bulantı: Kaçınılmaz bir şekilde kusma
ihtiyacının hissedilmesidir.
Kusma: Mide içeriğinin zorlu bir şekilde
dışarı çıkartılmasıdır.
Tanımlar
Kusma medullar lateral retiküler formasyon
içerisinde yerleşmiş kusma merkezinin
uyarılması sonucunda orta çıkmaktadır.
Kusma fizyolojisi
Bu merkeze 5 ana merkezden afferent uyarılar
gelmektedir.
1. Kemoreseptör trigger zon (CTZ)
2. Organların vagal ve sempatik
afferentlerinden
3. İntrakranial basınç değişikliklerini
algılayan orta beyin reseptörlerinden
4. Hareket ve posizyonu saptayan labirintten
5. Yüksek SSS yapılarından (Limbik sistem)
Kusma fizyolojisi
•Medulladaki kusma merkezi ilaçlar,
patolojik durumlar veya radyasyon
tarafından uyarılabilir.
•Kortikal stimülasyonlar hoşlanılmayan
durumlar veya kokular gibi bazı psişik
faktörlerden de etkilenebilmektedir.
•Hareket, bulantı ve bazı gastrointestinal
bozukluklar da bu kompleks probleme
katkıda bulunabilmektedir.
Kusma fizyolojisi
Kusma merkezi aktive olduğunda bazı
efferent yollar aktive olmaktadır.
*Frenik sinir : Diaframı,
*Spinal sinirler : Abdominal kasları
*Visseral sinirler : Mide ve özefagusu
uyarırlar ve kusma eyleminin
gerçekleşmesini sağlarlar.
Kusma fizyolojisi
Antiemetik tedavinin amacı bulantı ve
kusmayı tamamen yok etmektir.
Kemoterapi ve radyoterapi alan pek çok
hastada bu amaca hemen hemen ulaşılmıştır.
Uzun yıllardır yapılan çalışmalara karşın hala
hastaların önemli bir kısmında bu sorun
önemini korumaktadır.
Amaç
 
Kemoterapiye ilişkin bulantı ve kusmanın
gelişimini büyük ölçüde önleme şansı
bulunduğundan, bulanı ve kusma
deneyimini en aza indirme veya önleme
tedavisinde daha başlangıçta agresif bir
tedavi planına başlamak oldukça
önemlidir.
•Kemoterapiye bağlı kusmalar
•Radyoterapiye bağlı kusmalar
•Hastalığın kendisine bağlı kusmalar
Kusma nedenleri
Bulantı ve kusmanın kontrolünü net olarak
açıklayabilmek için tam bir kontrol tanımı
kullanılmalıdır.
Tanımlar
Değerlendirme genellikle kusma
epizotlarının sayısı ile ifade edilmektedir.
Tanımlar
Total kontrol : Bulantı ve kusma
olmaması
Major kontrol : 0-2 veya 1-2 kusma
epizotu
Minör kontrol : 3-5 kusma epizotu
Tanımlar
Kusmanın tam olarak kontrolü hiç kusma
epizotunun görülmemesi şeklinde
tanımlanmaktadır.
Bu düzeyde kontrol hastaların büyük
çoğunluğunda ilk 24 saatlik dönem
içerisinde sağlanmaktadır.
Tanımlar
Buna karşılık bulantının ortaya çıkışına yol
açan faktörler daha az açıklanabilmiştir.
Bulantı sadece hasta tarafından ifade
edilebilen bir semptomdur.
Bulantı görülme sıklığı, kusma sıklığı ile
korrelasyon göstermektedir. Ancak
kusmadan daha sık olarak ortaya
çıkmaktadır.
Pek çok kontrollü çalışmada kusmanın
bulantıdan daha iyi kontrol edilebildiği
gösterilmiştir.
Düzey Kanıt Tipi
I Kanıtlar, iyi dizayn edilmiş çok sayıda meta analizden ve
kontrollü çalışmadan elde edilmiştir.
II Kanıtlar, en az iyi dizayn edilmiş bir deneysel çalışmadan
elde edilmiştir.
III Kanıtlar iyi dizayn edilmiş non-randomize, kontrollü, tek-
grup, pre-post, kohort, zaman, eşleştirilmiş vaka kontrollü
deneysel çalışmalardan elde edilmiştir.
IV Kanıtlar iyi dizayn edilmiş karşılaştırmalı ve korrelasyon
tanımlı çalışmalar gibi deneysel olmayan çalışmalardan ve olgu
çalışmalarından elde edilmiştir.
V Kanıtlar olgu sunumlarından ve klinik deneyimlerden elde
edilmiştir.
Kanıta Dayalı Tıp
Derece
A Kanıtlar düzey I’ e dayalıdır veya II, III, IV düzeyde kanıt
sağlayan pek çok çalışma mevcuttur.
B Kanıtlar düzey II, III, IV’ e dayalıdır ve bulguları
genellikle tutarlıdır.
C Kanıtlar II, III, IV’ e dayalıdır ancak bulgular tutarlı
olmayabilir
D Çok düşük düzeyde veya hemen hiç olmayan ampirik
kanıtlar mevcuttur.
ÖNERİ DERECELERİ
Kanıta Dayalı Tıp
a. Akut kusma
b. Gecikmiş kusma
c. Beklenti kusmaları
d. Radyoterapiye bağlı kusmalar
e. Yüksek doz kemoterapide kusmalar
Kemoterapiden sonraki 0 ile 24.
saatler arasında ortaya çıkan kusmayı
tanımlamaktadır.
Akut Kusma
Antiemetikler –Yüksek terapötik indeks-
a. Serotonin reseptör antagonistleri
b. Kortikosteroidler
Akut Kusma
Serotonin Antagonistleri
Akut Kusma
Dolasetron
(Anzemet)
100 mg veya 1,8mg/kg
iv
Kemoterapiden önce, bir kez
Dolasetron
(Anzemet)
100 mg po Kemoterapiden önce, bir kez
Granisetron
(Kytril)
1 mg veya 0,01 mg/kg iv Kemoterapiden önce, bir kez
Granisetron
(Kytril)
2 mg po Kemoterapiden önce, bir kez
Ondansetron
(Zofran)
8 mg veya 0,15 mg/kg iv Kemoterapiden önce, bir kez
Ondansetron
(Zofran)
Oral doz değişiktir (12-
24 mg/dl)
Kemoterapiden önce, bir kez
(2-3 defa/gün gecikmiş kusmada
Tropisetron
(Novoban)
5 mg iv Kemoterapiden önce, bir kez
Tropisetron
(Novoban)
5 mg po Kemoterapiden önce, bir kez
Dozlar Serotonin Antagonistleri
İlaç eşdeğerliliği
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
Bu ajanlar etkilerini aynı mekanizma ile,
tip 3 serotonin reseptör antagonizmasıyla
göstermektedirler.
Bu reseptöre karşı yüksek selektivite
gösterirler.
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
Aynı düzeyde düşük yan etki oranlarına
sahiptirler.
Hafif baş ağrısı, geçici asemptomatik
transaminaz yükseklikleri, kabızlık en
sık rapor edilen yan etkileridir
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç eşdeğerliliği
Kanıt düzeyi: I
Önerilme derecesi: A
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç dozları
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç dozları
Dolasetron, granisetron ve
ondansetron sık olarak doz yönünden
araştırılmıştır. Tropisetron için ise az
sayıda çalışma mevcuttur. Genellikle
reseptörler bir kez doyurulduktan
sonra yüksek dozlarda daha yüksek
etki elde edilemez.
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç dozları
Kanıt düzeyi: I
Önerilme derecesi: A
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç uygulama şeması
İlaç uygulama şeması
Pek çok çalışmada multipl doz ve tek
doz uygulamaları karşılaştırılmıştır.
En düşük tam dozu kullanan tek doz
uygulama rejimleri ekonomik yararlar
ve az sayıda yan etki görülmesini
sağlamışlardır.
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
Ondansetron, granisetron, ve dolasetron
ile yapılan çalışmalarda tek doz
uygulamanın multipl doz uygulamaya
eşdeğer etki sağladığı gösterilmiştir.
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç uygulama şeması
Kanıt düzeyi: I
Önerilme derecesi: A
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç uygulama yolu
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç uygulama yolu
Oral ve intravenöz uygulama yolları
değişik çalışmalarda araştırılmıştır. Bu
ilaçlarda bioyararlanım %50-80 arasında
rapor edilmiştir.
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç uygulama yolu
5-HT3 reseptörler barsaklardaki
enterokromaffin hücrelerde yüksek
oranda bulunduğundan oral kullanımın bu
ilaçlar için daha uygun olabileceği
varsayılabilir.
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
İlaç uygulama yolu
Kanıt düzeyi: I
Önerilme derecesi: A
Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
Kortikosteroidler
Akut Kusma
Kortikosteroidler akut kusmada yüksek
terapötik indekse sahiptirler. Yaygın
olarak kullanımdadırlar. Yüksek derecede
emetojenik kemoterapilerde serotonin
antagonistleri ile birlikte
kullanıldıklarında daha değerlidirler.
KortikosteroidlerAkut Kusma
İlaç eşdeğerliliği ve
uygulama yolu
KortikosteroidlerAkut Kusma
İlaç eşdeğerliliği ve uygulama yolu
Deksametazon ve metilprednizolon en
çok araştırılan kortikosteroidlerdir.
Ancak karşılaştırmalı çalışmalar mevcut
değildir. Deksametazon değişik
formlarda bulunması ve yaygınlığı
nedeniyle avantajlıdır.
KortikosteroidlerAkut Kusma
İlaç eşdeğerliliği ve uygulama yolu
Kanıt düzeyi: IV
Önerilme derecesi: C
KortikosteroidlerAkut Kusma
İlaç dozları ve
uygulama şeması
KortikosteroidlerAkut Kusma
İlaç dozları ve uygulama şeması
Bu konuda bazı karşılaştırmalı çalışmalar
yapılmıştır. Bulgular tek doz
uygulamaların multipl dozlar kadar etkin
olduğunu göstermiştir. Yan etkileri az
görülen bu grup ilaçlarda kan şekerinde
yükselmeler ve uyku bozuklukları sık
görülen yan etkilerdendir.
KortikosteroidlerAkut Kusma
İlaç dozları ve uygulama şeması
Kanıt düzeyi: II
Önerilme derecesi: B
KortikosteroidlerAkut Kusma
Antiemetikler –Düşük terapötik indeks-
Dopamin antagonistleri,
Butirofenonlar,
Fenotiazinler,
Kannabinoidler
Akut Kusma
Akut Kusma Düşük terapötik indeks
Özellikle yüksek kusma riski olan
kemoterapilerde bu gruptaki ilaçların
kullanımını yeterli bulan ve destekleyen
çalışmalar yoktur. Bu antiemetikler
serotonin antagonistlerine dirençli veya
intolere hastalar için bir seçenek olarak
değerlendirilebilirler.
Akut Kusma Benzodiazepinler-Antihistaminikler
Genellikle başka antiemetiklerle birlikte
kullanılmaları önerilmektedir. Tek ajan
olarak kullanılmaları önerilmez
Kanıt düzeyi: II
Önerilme derecesi: B
Akut Kusma Kombinasyon Antiemetikler
Serotonin antagonistlerinin
kortikosteroidlerle birlikte verilmesi
önerilmektedir.
Kanıt düzeyi: I
Önerilme derecesi: A
Hastaya ait özellikler
Bir önceki tedavi yetersiz kontrol
Kız cinsiyet
Genç yaş
Risk faktörleriAkut Kusma
Risk faktörleriAkut Kusma
Kemoterapötik ilaçlara ait özellikler
Emetojenik potansiyel farklılıkları
Yüksek risk-SisplatinAkut Kusma
Sisplatine bağlı kusmaya ilişkin önemli
sayıda bilgi vardır. Bu;
•Onkolojide yaygın kullanımı
•Hemen her hastada (>%99) kusma
oluşturması
•Antiemetik testlere model
oluşturmasından kaynaklanmaktadır.
Yüksek risk-SisplatinAkut Kusma
Genellikle bir antiemetik ilaç Sisplatine
bağlı kusmayı önlemede etkin ise diğer
kemoterapötiklere bağlı kusmalarda da
etkili olarak kabul edilmektedir.
Sisplatin dozu arttıkça erken ve geç
dönemdeki kusmanın kontrolü
zayıflamaktadır.
Yüksek risk-SisplatinAkut Kusma
Kemoterapi öncesinde bir reseptör
antagonisti ve bir kortikosteroid
preparatının birlikte uygulanması
önerilmektedir.
Kanıt düzeyi: I
Önerilme derecesi: A
Yüksek risk-Non-SisplatinAkut Kusma
Kemoterapi öncesinde bir reseptör
antagonisti ve bir kortikosteroid
preparatının birlikte uygulanması
önerilmektedir.
Kanıt düzeyi: I, II, III, “EC”
Önerilme derecesi: A-B
Yüksek risk-Non-SisplatinAkut Kusma
Bu grup için kusma riski %30’dan fazla
ancak sisplatinden daha düşüktür. Eğer
kusma sıklığına göre bakılacak olursa
yüksek doz siklofosfamid, dakarbazin,
nitrojen mustard yüksek riskli olarak
kabul edilebilir. Bunlarda %90’dan daha
sık kusma olabilir.
Bu gruptaki diğer ilaçlarda kusma
genellikle yüksek dozlarda kulalnıldığında
ortaya çıkmaktadır. (Antrasiklin,
nitrozoüre, sitarabin)
Bu gruptaki ilaçlarla oluşan kusmanın
önlenmesinde değişik derecede kanıtlar
mevcuttur.
Yüksek risk-Non-SisplatinAkut Kusma
Orta riskAkut Kusma
Bir kortikosteroid preparatının
uygulanması önerilmektedir.
Kanıt düzeyi: III, IV, “EC”
Önerilme derecesi: B-D
Düşük riskAkut Kusma
Kemoterapi öncesinde rutin bir antiemetik
tedavi uygulanması önerilmez.
Kanıt düzeyi: V, “EC”
Önerilme derecesi: D
Kombinasyon kemoterapisiAkut Kusma
Kombinasyon tedavisinde yer alan
kemoterapötiklerden en yüksek
emetojenik ilaç esas alınarak uygun
antiemetik tedavi planlanmalıdır.
Kanıt düzeyi: IV
Önerilme derecesi: D
Gecikmiş Kusma Tanım
Kemoterapi uygulamasından 24 saat
sonra ortaya çıkan kusma ataklarıdır.
Gecikmiş Kusma
Gecikmiş kusmada nörofizyolojik
mekanizmalar henüz tam olarak
anlaşılamamıştır. Dolayısıyla bu konudaki
korunma tedavilerinin pek çoğu ampirik
yaklaşımlara dayanmaktadır.
Çok az sayıda antiemetik bu grup kusma
atakları için denenmiş ve kullanılmıştır.
Gecikmiş Kusma
•Kortikosteroidler
•Serotonin antagonistleri
•Metoklopramid
Antiemetikler
Gecikmiş Kusma
En sık kullanılan ilaç grubudur. Oral forma
sahip olması, düşük maliyet, yaygın olarak
bulunabilmesi avantajlı kılmaktadır. Kısa
süre kullanıldığı için çok miktarda yan etki
ortaya çıkmamaktadır.
Kortikosteroidler
Gecikmiş Kusma
Akut kusma tedavisinde ve başka kullanım
alanlarında olduğu gibi doz ve uygulama
planları normal formal testlerle
gösterilmemiştir.
Kortikosteroidler
Gecikmiş Kusma
Genellikle 2 doz halinde kullanılırlar. En
çok kullanılan formu ise deksametazon
oluşturmaktadır. Oral kullanım
yaygındır. İntramusküler kullanıma ait
dökümanlar vardır, ancak oral kullanıma
karşı üstünlüğü gösterilememiştir.
Kortikosteroidler
Gecikmiş Kusma
Oral kortikosteroidlerle kullanıldığında
etkin olduğunu gösteren pek çok çalışma
vardır. Genellikle iyi tolere edilmekle
beraber bazen distonik reaksiyonlar
oluşturmaktadır.
Metoklopramid
Gecikmiş Kusma
Özellikle ondansetron ve granisetron’un tek
tek kullanımı veya kortikosteroidlerle
birlikte kullanıldığı pek çok çalışma vardır.
Fakat bu çalışmalarda elde edilen sonuçlar
değişkendir.
Serotonin Antagonistleri
Gecikmiş Kusma
Doz ve uygulama şemaları net olarak ortaya
konulamamıştır. Genellikle oral olarak
kullanılmaktadırlar. Yan etkileri akut kusma
tedavisinin kullanımında karşılaşılanlarla
aynıdır.
Serotonin Antagonistleri
Gecikmiş Kusma
Akut kusma ataklarında olduğu gibi
kombinasyon tedaviler gecikmiş kusmada da
etkin görünmektedir. Metoklopramid-
deksametazon, sisplatine tedavisine bağlı
gecikmiş kusmalarda etki bulunmuştur.
Ayrıca ondansetron ve deksametazon
kombinasyonunun metoklopramid-
deksametazon kombinasyonu kadar etkin
olduğu gösterilmiştir.
Kombinasyonlar
Gecikmiş Kusma
Hastaya ait özellikler
Akut kusmanın yetersiz kontrol
edilmiş olması
Kız cinsiyet
Önceki tedavi uygulamalarında
kusma
Risk faktörleri
Gecikmiş Kusma
Uygulanan kemoterapötikler
Sisplatin
Diğer ilaçlarla ortaya çıkan
gecikmiş kusmaya ait çok fazla bilgi
yoktur
Risk faktörleri
Gecikmiş Kusma
Kortikosteroidlerle beraber
metoklopramid veya 5HT3 antagonisti
verilebilir.
Kanıt düzeyi : I
Öneri derecesi: A
Yüksek risk-Sisplatin
Gecikmiş Kusma
Profilaktik kortikosteroid tek ajan olarak
kullanılabilir. Ayrıca kortikosteroid-
metoklopramid veya kortikosteroid-5HT3
antagonisti kombinasyonu verilebilir.
Kanıt düzeyi : III-V
Öneri derecesi: B-D
Yüksek risk-NonSisplatin
Gecikmiş Kusma
Bu grupta yer alan ilaçlarla uygulanan
tedaviler için belirli bir kusma önleyici
tedavi yaklaşımı bulunmamaktadır.
Kanıt düzeyi : V-”EC”
Öneri derecesi: D
Orta risk
Beklenti Kusmaları
Genellikle daha önceki tedavi uygulamalarında
yetersiz veya kötü kusma kontrolü sağlanmış
hastalarda görülmektedir. Özellikle hareket
hastalığı gibi öyküleri olanlarda daha
belirgindir.
Kanıt düzeyi : III-V
Öneri derecesi: B-D
Tanım
Beklenti Kusmaları
Kemoterapiye bağlı kusmanın engellenmesi
beklenti kusmaları için en önemli korunma
yöntemidir. Bu nedenle akut ve gecikmiş
kusma ataklarının önlenmesi için en aktif
yöntemler uygulanmalıdır.
Kanıt düzeyi : III
Öneri derecesi: D
Korunma
Beklenti Kusmaları
Eğer beklenti kusmaları ortaya çıkmışsa
desensitizasyon sağlayacak davranışsal
yaklaşımlar etkindir ve bu yönde çaba
gösterilmelidir.
Kanıt düzeyi : III
Öneri derecesi: B
Tedavi
Hastalara aşağıdaki yiyeceklerden
yemeleri önerilir.
       Temiz sıvılar/buz cips
       Tost, kraker
         Şerbet, yoğurt
        Meyveler ve sebzeler
         Derisi alınmış pişirilmiş tavuk
 
Beslenme Desteği
Aşağıdaki yiyeceklerden kaçınılması
önerilir.
      Yağlı,
Baharatlı ve acı,
   Kuvvetli kokusu olan,
 
Beslenme Desteği
Diğer tavsiyeler
Az miktarda ve sık beslenme, aşırı yemeden
kaçınma
Servis edilen yiyeceklerin oda ısısında olması
yeterlidir. Sıcak yemekler bulantıyı
arttırabilir.
Radyasyon tedavisi veya kemoterapiden 1-2
saat önce yemek yenilmemelidir.
Beslenme Desteği
5HT3 antagonistlerinin kortikosteroidlerle
beraber kombinasyonu önerilmektedir
Kanıt düzeyi : II-III
Öneri derecesi: C
Yüksek doz kemoterapi
•Radyoterapi uygulamasına bağlı olarak
kusmanın ortaya çıkışı değişkendir.
•Hastaların çok az bir kısmında radyoterapi
yüksek emetojenik özellik taşımaktadır.
•Genellikle radyoterapi alanı risk faktörü
olarak kabul edilmektedir.
•Ancak doz ve fraksinasyonun da birer risk
faktörü olabileceği düşünülmektedir.
Radyoterapiye bağlı kusma
Radyoterapiye bağlı kusma
Total vücut ışınlaması uygulanan
hastalar kusma açısından yüksek risk
taşıyan grubu oluşturmaktadırlar.
Yüksek risk
Radyoterapiye bağlı kusma
Bu grup hastalarda kortikosteroidlerle
beraber veya tek olarak 5HT3
antagonistlerinin kullanımı önerilmektedir.
Kanıt düzeyi : II-III
Öneri derecesi: B-C
Yüksek risk
Radyoterapiye bağlı kusma
Vücut yarısına, üst abdomene, abdomino-
pelvik alana yapılan radyoterapilerle
mantle ve kraniospinal radyoterapiler ve
kranial radyo-cerrahi uygulanan hastalar
kusma yönünden orta derecede risk grubun
oluştururlar.
Orta risk
Radyoterapiye bağlı kusma
5HT3 antagonistlerinin veya dopamin
reseptör antagonistlerinin her uygulama
öncesinde kullanımı önerilmektedir.
Kanıt düzeyi : II-III
Öneri derecesi: B
Orta risk
Radyoterapiye bağlı kusma
Sadece kranial, baş-boyun, pelvis ve
toraksa uygulanan radyoterapiler kusma
yönünden düşük risk oluşturmaktadır.
Düşük risk
Radyoterapiye bağlı kusma
Tedavi ihtiyaç duyulduğunda
planlanmalıdır. Rutin uygulama gerekli
değildir. Dopamin ve serotonin reseptör
antagonistleri kullanılabilir.
Kanıt düzeyi : IV-V
Öneri derecesi: B-D
Düşük risk
Nonfarmakolojik yöntemler
•Dikkati başka yöne çekme, düş kurma
•Gevşeme teknikleri
•“Biofeedback”
•Sistemik duyarsızlaştırma
•Hipnoz
•Masaj
Comparison of the efficacy and side-effects of ondansetron and metoclopramide-
diphenhydramine administered to control nausea and vomiting in children treated with
antineoplastic chemotherapy: a prospective randomized study
V. Köseoglu (2), A. E. Kürekçi (1), Ü. Sorici (1), A. A. Atay (1), O. Özcan (1)
(1) Department of Paediatrics, Gülhane Military Medical Academy and Medical School, 06018-Etlik, Ankara, Turkey
(2) Department of Paediatric Oncology, Gülhane Military Medical Academy and Medical School, 06018-Etlik, Ankara, Turkey, E-mail:
vedatnur@superonline.com, Tel.: +90-312-321 2426, Fax: +90-312-323 3322
Abstract Nausea and vomiting following antineoplastic therapy in patients receiving chemotherapy remains a problem. To prevent
nausea and vomiting due to antineoplastic therapy, many types of drugs have been used. Ondansetron and the combination
metoclopramide-diphenhydramine have been widely used in children. In this prospective randomized study these drugs were compared
both for their efficacy and side-effects in children treated with antineoplastic chemotherapy (with and without cisplatin) the number of
chemotherapy courses being equal in both groups. Ondansetron gave complete anti-emetic cover in five of nine courses in patients
treated with cisplatin. Metoclopramide-diphenhydramine gave complete anti-emetic cover in one out of nine courses, and 17 out of 23
courses in patients treated without cisplatin. Metoclopramide-diphenhydramine produced side effects in nine courses whereas
ondansetron produced side-effects in three courses.
Conclusion Ondansetron appeared to be superior to metoclopramide-diphenhydramine in the control of emesis induced by
chemotherapy regimens containing cisplatin. The results of the present prospective randomized study indicate that ondansetron is a
useful anti-emetic in the treatment of chemotherapy-induced emesis.
European Journal of Pediatrics Volume 157 Issue 10 (1998) pp 806-810

More Related Content

What's hot

Vakalarla subklinik hipotiroidi
Vakalarla subklinik hipotiroidiVakalarla subklinik hipotiroidi
Vakalarla subklinik hipotiroidi
Dilek Gogas Yavuz
 
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 

What's hot (19)

Endokrin Vakalar 3
Endokrin Vakalar 3Endokrin Vakalar 3
Endokrin Vakalar 3
 
endokrin vakalar- 2. sayı
endokrin vakalar- 2. sayıendokrin vakalar- 2. sayı
endokrin vakalar- 2. sayı
 
Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik
Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik
Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik
 
Gebelikte hipotiroidi
Gebelikte hipotiroidiGebelikte hipotiroidi
Gebelikte hipotiroidi
 
Contemporary Management of the Painful Bladder: A Systematic Review, itfuroloji
Contemporary Management of the Painful Bladder: A Systematic Review, itfurolojiContemporary Management of the Painful Bladder: A Systematic Review, itfuroloji
Contemporary Management of the Painful Bladder: A Systematic Review, itfuroloji
 
Vakalarla subklinik hipotiroidi
Vakalarla subklinik hipotiroidiVakalarla subklinik hipotiroidi
Vakalarla subklinik hipotiroidi
 
Management of menopausal symptoms
Management of menopausal symptomsManagement of menopausal symptoms
Management of menopausal symptoms
 
astım
astım astım
astım
 
Vakalarla hipotiroidi
Vakalarla hipotiroidiVakalarla hipotiroidi
Vakalarla hipotiroidi
 
Bas boyun Kanserlerinde Radyoimmunokemoterapi | Prof. Dr. Mustafa Esassolak
Bas boyun Kanserlerinde Radyoimmunokemoterapi | Prof. Dr. Mustafa EsassolakBas boyun Kanserlerinde Radyoimmunokemoterapi | Prof. Dr. Mustafa Esassolak
Bas boyun Kanserlerinde Radyoimmunokemoterapi | Prof. Dr. Mustafa Esassolak
 
Salon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğan
Salon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğanSalon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğan
Salon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğan
 
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 sai̇t karakurt-türkçe
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 sai̇t karakurt-türkçeSalon a 14 kasim 14.45 16.00 sai̇t karakurt-türkçe
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 sai̇t karakurt-türkçe
 
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Pregnancy and management of menopausal symptoms after breast cancer treatment
Pregnancy and management of menopausal symptoms after breast cancer treatmentPregnancy and management of menopausal symptoms after breast cancer treatment
Pregnancy and management of menopausal symptoms after breast cancer treatment
 
Sadece Progesteron İçeren Hormonal Kontraseptifler
Sadece Progesteron İçeren Hormonal KontraseptiflerSadece Progesteron İçeren Hormonal Kontraseptifler
Sadece Progesteron İçeren Hormonal Kontraseptifler
 
Endokrin vakalar 1. sayı
Endokrin vakalar 1. sayıEndokrin vakalar 1. sayı
Endokrin vakalar 1. sayı
 
2
22
2
 
Oral contraceptive pills
Oral contraceptive pillsOral contraceptive pills
Oral contraceptive pills
 
BPPV' de medikal tedavinin yeri ve D vitamini eksikliği ilişkisi
BPPV' de medikal tedavinin yeri ve D vitamini eksikliği ilişkisiBPPV' de medikal tedavinin yeri ve D vitamini eksikliği ilişkisi
BPPV' de medikal tedavinin yeri ve D vitamini eksikliği ilişkisi
 

Viewers also liked

Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımıCilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
www.tipfakultesi. org
 
Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Gastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleri
Gastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleriGastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleri
Gastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleri
Pınar Kalkışım
 

Viewers also liked (15)

Kardiyak Yan Etikler
Kardiyak Yan EtiklerKardiyak Yan Etikler
Kardiyak Yan Etikler
 
Karaciğer Tümor
Karaciğer TümorKaraciğer Tümor
Karaciğer Tümor
 
Bulantı ve Kusma
Bulantı ve KusmaBulantı ve Kusma
Bulantı ve Kusma
 
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut yara bakimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımıCilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
 
Çocuk ve Spor
Çocuk ve SporÇocuk ve Spor
Çocuk ve Spor
 
Tümor İmmunoloji
Tümor İmmunolojiTümor İmmunoloji
Tümor İmmunoloji
 
Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut kronik-pankreatit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Hemşi̇reli̇k Süreci
Hemşi̇reli̇k SüreciHemşi̇reli̇k Süreci
Hemşi̇reli̇k Süreci
 
Yara iyilesmesi
Yara iyilesmesiYara iyilesmesi
Yara iyilesmesi
 
Yatağa Bağımlı, Terminal Dönem Ve Geriyatrik Hastada Hemşirelik Bakımı
Yatağa Bağımlı, Terminal Dönem Ve  Geriyatrik Hastada  Hemşirelik Bakımı Yatağa Bağımlı, Terminal Dönem Ve  Geriyatrik Hastada  Hemşirelik Bakımı
Yatağa Bağımlı, Terminal Dönem Ve Geriyatrik Hastada Hemşirelik Bakımı
 
Doku Bütünlüğünde Bozulma Sunum
Doku Bütünlüğünde Bozulma SunumDoku Bütünlüğünde Bozulma Sunum
Doku Bütünlüğünde Bozulma Sunum
 
Gastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleri
Gastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleriGastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleri
Gastroenteroloji tanı ve tedavi yöntemleri
 
Bası Yaraları ve Önleme Yolları
Bası Yaraları ve Önleme YollarıBası Yaraları ve Önleme Yolları
Bası Yaraları ve Önleme Yolları
 

Similar to Bulanti ve Kusma

postmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaç
postmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaçpostmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaç
postmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaç
ankaramhd
 
metastatik meme kanserinde sistemik tedavi
metastatik meme kanserinde sistemik tedavimetastatik meme kanserinde sistemik tedavi
metastatik meme kanserinde sistemik tedavi
ankaramhd
 
plevra metastazlarında sistemik tedavi
plevra metastazlarında sistemik tedaviplevra metastazlarında sistemik tedavi
plevra metastazlarında sistemik tedavi
ankaramhd
 

Similar to Bulanti ve Kusma (20)

Kontrasepsiyonda Yenilikler - www.jinekolojivegebelik.com
Kontrasepsiyonda Yenilikler - www.jinekolojivegebelik.comKontrasepsiyonda Yenilikler - www.jinekolojivegebelik.com
Kontrasepsiyonda Yenilikler - www.jinekolojivegebelik.com
 
Kontrasepsiyon Yöntemleri - www.jinekolojivegebelik.com
Kontrasepsiyon Yöntemleri - www.jinekolojivegebelik.comKontrasepsiyon Yöntemleri - www.jinekolojivegebelik.com
Kontrasepsiyon Yöntemleri - www.jinekolojivegebelik.com
 
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.comOral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.com
 
Hormonal Kontrasepsiyon - www.jinekolojivegebelik.com
Hormonal Kontrasepsiyon - www.jinekolojivegebelik.comHormonal Kontrasepsiyon - www.jinekolojivegebelik.com
Hormonal Kontrasepsiyon - www.jinekolojivegebelik.com
 
postmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaç
postmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaçpostmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaç
postmenapozal hastalarda endokrin tedavi - deniz yamaç
 
akupunktur ve migren.pptx
akupunktur ve migren.pptxakupunktur ve migren.pptx
akupunktur ve migren.pptx
 
Menopoz - www.jinekolojivegebelik.com
Menopoz - www.jinekolojivegebelik.comMenopoz - www.jinekolojivegebelik.com
Menopoz - www.jinekolojivegebelik.com
 
ANTENATAL KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ
ANTENATAL KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ ANTENATAL KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ
ANTENATAL KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ
 
Jinekolojik Onkolojide Kemoterapi - www.jinekolojivegebelik.com
Jinekolojik Onkolojide Kemoterapi - www.jinekolojivegebelik.comJinekolojik Onkolojide Kemoterapi - www.jinekolojivegebelik.com
Jinekolojik Onkolojide Kemoterapi - www.jinekolojivegebelik.com
 
metastatik meme kanserinde sistemik tedavi
metastatik meme kanserinde sistemik tedavimetastatik meme kanserinde sistemik tedavi
metastatik meme kanserinde sistemik tedavi
 
Management of postmenopausal symptoms after breast cancer
Management of postmenopausal symptoms after breast cancerManagement of postmenopausal symptoms after breast cancer
Management of postmenopausal symptoms after breast cancer
 
Medigram
MedigramMedigram
Medigram
 
Stress Urinary Incontinence in women: 2018 Update of EAU Guideline
Stress Urinary Incontinence in women: 2018 Update of EAU GuidelineStress Urinary Incontinence in women: 2018 Update of EAU Guideline
Stress Urinary Incontinence in women: 2018 Update of EAU Guideline
 
Akciger Kanseri Yenilikler
Akciger Kanseri YeniliklerAkciger Kanseri Yenilikler
Akciger Kanseri Yenilikler
 
Turkish language translated content
Turkish language translated  contentTurkish language translated  content
Turkish language translated content
 
Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...
Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...
Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...
 
Oral contraceptive Pills
Oral contraceptive PillsOral contraceptive Pills
Oral contraceptive Pills
 
Traneksamik asit total diz protezi sonrası kanama miktarını azaltıyor
Traneksamik asit total diz protezi sonrası kanama miktarını azaltıyorTraneksamik asit total diz protezi sonrası kanama miktarını azaltıyor
Traneksamik asit total diz protezi sonrası kanama miktarını azaltıyor
 
Asistan Eğitim Programı
Asistan Eğitim ProgramıAsistan Eğitim Programı
Asistan Eğitim Programı
 
plevra metastazlarında sistemik tedavi
plevra metastazlarında sistemik tedaviplevra metastazlarında sistemik tedavi
plevra metastazlarında sistemik tedavi
 

Bulanti ve Kusma

  • 1. Bulantı ve Kusmaya Yaklaşım Kanıta Dayalı Değerlendirme Prof. Dr. Vedat Köseoğlu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı
  • 2. Kanser tedavisinde kemoterapi ve radyoterapinin intensifikasyonu hem tedavinin etkinliğinin hem de yan etkilerinin artmasına yol açmıştır .
  • 3. Bulantı ve kusma neredeyse hemen bütün kanser hastalarının tedavileri süresince karşılaştıkları en önemli ve yaşam kalitesini etkileyen yan etkilerden birisidir. Tanımlar
  • 4. Bulantı: Kaçınılmaz bir şekilde kusma ihtiyacının hissedilmesidir. Kusma: Mide içeriğinin zorlu bir şekilde dışarı çıkartılmasıdır. Tanımlar
  • 5. Kusma medullar lateral retiküler formasyon içerisinde yerleşmiş kusma merkezinin uyarılması sonucunda orta çıkmaktadır. Kusma fizyolojisi
  • 6. Bu merkeze 5 ana merkezden afferent uyarılar gelmektedir. 1. Kemoreseptör trigger zon (CTZ) 2. Organların vagal ve sempatik afferentlerinden 3. İntrakranial basınç değişikliklerini algılayan orta beyin reseptörlerinden 4. Hareket ve posizyonu saptayan labirintten 5. Yüksek SSS yapılarından (Limbik sistem) Kusma fizyolojisi
  • 7. •Medulladaki kusma merkezi ilaçlar, patolojik durumlar veya radyasyon tarafından uyarılabilir. •Kortikal stimülasyonlar hoşlanılmayan durumlar veya kokular gibi bazı psişik faktörlerden de etkilenebilmektedir. •Hareket, bulantı ve bazı gastrointestinal bozukluklar da bu kompleks probleme katkıda bulunabilmektedir. Kusma fizyolojisi
  • 8. Kusma merkezi aktive olduğunda bazı efferent yollar aktive olmaktadır. *Frenik sinir : Diaframı, *Spinal sinirler : Abdominal kasları *Visseral sinirler : Mide ve özefagusu uyarırlar ve kusma eyleminin gerçekleşmesini sağlarlar. Kusma fizyolojisi
  • 9. Antiemetik tedavinin amacı bulantı ve kusmayı tamamen yok etmektir. Kemoterapi ve radyoterapi alan pek çok hastada bu amaca hemen hemen ulaşılmıştır. Uzun yıllardır yapılan çalışmalara karşın hala hastaların önemli bir kısmında bu sorun önemini korumaktadır. Amaç
  • 10.   Kemoterapiye ilişkin bulantı ve kusmanın gelişimini büyük ölçüde önleme şansı bulunduğundan, bulanı ve kusma deneyimini en aza indirme veya önleme tedavisinde daha başlangıçta agresif bir tedavi planına başlamak oldukça önemlidir.
  • 11. •Kemoterapiye bağlı kusmalar •Radyoterapiye bağlı kusmalar •Hastalığın kendisine bağlı kusmalar Kusma nedenleri
  • 12. Bulantı ve kusmanın kontrolünü net olarak açıklayabilmek için tam bir kontrol tanımı kullanılmalıdır. Tanımlar
  • 13. Değerlendirme genellikle kusma epizotlarının sayısı ile ifade edilmektedir. Tanımlar
  • 14. Total kontrol : Bulantı ve kusma olmaması Major kontrol : 0-2 veya 1-2 kusma epizotu Minör kontrol : 3-5 kusma epizotu Tanımlar
  • 15. Kusmanın tam olarak kontrolü hiç kusma epizotunun görülmemesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu düzeyde kontrol hastaların büyük çoğunluğunda ilk 24 saatlik dönem içerisinde sağlanmaktadır. Tanımlar
  • 16. Buna karşılık bulantının ortaya çıkışına yol açan faktörler daha az açıklanabilmiştir. Bulantı sadece hasta tarafından ifade edilebilen bir semptomdur.
  • 17. Bulantı görülme sıklığı, kusma sıklığı ile korrelasyon göstermektedir. Ancak kusmadan daha sık olarak ortaya çıkmaktadır. Pek çok kontrollü çalışmada kusmanın bulantıdan daha iyi kontrol edilebildiği gösterilmiştir.
  • 18. Düzey Kanıt Tipi I Kanıtlar, iyi dizayn edilmiş çok sayıda meta analizden ve kontrollü çalışmadan elde edilmiştir. II Kanıtlar, en az iyi dizayn edilmiş bir deneysel çalışmadan elde edilmiştir. III Kanıtlar iyi dizayn edilmiş non-randomize, kontrollü, tek- grup, pre-post, kohort, zaman, eşleştirilmiş vaka kontrollü deneysel çalışmalardan elde edilmiştir. IV Kanıtlar iyi dizayn edilmiş karşılaştırmalı ve korrelasyon tanımlı çalışmalar gibi deneysel olmayan çalışmalardan ve olgu çalışmalarından elde edilmiştir. V Kanıtlar olgu sunumlarından ve klinik deneyimlerden elde edilmiştir. Kanıta Dayalı Tıp
  • 19. Derece A Kanıtlar düzey I’ e dayalıdır veya II, III, IV düzeyde kanıt sağlayan pek çok çalışma mevcuttur. B Kanıtlar düzey II, III, IV’ e dayalıdır ve bulguları genellikle tutarlıdır. C Kanıtlar II, III, IV’ e dayalıdır ancak bulgular tutarlı olmayabilir D Çok düşük düzeyde veya hemen hiç olmayan ampirik kanıtlar mevcuttur. ÖNERİ DERECELERİ Kanıta Dayalı Tıp
  • 20. a. Akut kusma b. Gecikmiş kusma c. Beklenti kusmaları d. Radyoterapiye bağlı kusmalar e. Yüksek doz kemoterapide kusmalar
  • 21. Kemoterapiden sonraki 0 ile 24. saatler arasında ortaya çıkan kusmayı tanımlamaktadır. Akut Kusma
  • 22. Antiemetikler –Yüksek terapötik indeks- a. Serotonin reseptör antagonistleri b. Kortikosteroidler Akut Kusma
  • 24. Dolasetron (Anzemet) 100 mg veya 1,8mg/kg iv Kemoterapiden önce, bir kez Dolasetron (Anzemet) 100 mg po Kemoterapiden önce, bir kez Granisetron (Kytril) 1 mg veya 0,01 mg/kg iv Kemoterapiden önce, bir kez Granisetron (Kytril) 2 mg po Kemoterapiden önce, bir kez Ondansetron (Zofran) 8 mg veya 0,15 mg/kg iv Kemoterapiden önce, bir kez Ondansetron (Zofran) Oral doz değişiktir (12- 24 mg/dl) Kemoterapiden önce, bir kez (2-3 defa/gün gecikmiş kusmada Tropisetron (Novoban) 5 mg iv Kemoterapiden önce, bir kez Tropisetron (Novoban) 5 mg po Kemoterapiden önce, bir kez Dozlar Serotonin Antagonistleri
  • 26. Bu ajanlar etkilerini aynı mekanizma ile, tip 3 serotonin reseptör antagonizmasıyla göstermektedirler. Bu reseptöre karşı yüksek selektivite gösterirler. Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 27. Aynı düzeyde düşük yan etki oranlarına sahiptirler. Hafif baş ağrısı, geçici asemptomatik transaminaz yükseklikleri, kabızlık en sık rapor edilen yan etkileridir Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 28. İlaç eşdeğerliliği Kanıt düzeyi: I Önerilme derecesi: A Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 30. İlaç dozları Dolasetron, granisetron ve ondansetron sık olarak doz yönünden araştırılmıştır. Tropisetron için ise az sayıda çalışma mevcuttur. Genellikle reseptörler bir kez doyurulduktan sonra yüksek dozlarda daha yüksek etki elde edilemez. Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 31. İlaç dozları Kanıt düzeyi: I Önerilme derecesi: A Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 33. İlaç uygulama şeması Pek çok çalışmada multipl doz ve tek doz uygulamaları karşılaştırılmıştır. En düşük tam dozu kullanan tek doz uygulama rejimleri ekonomik yararlar ve az sayıda yan etki görülmesini sağlamışlardır. Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 34. Ondansetron, granisetron, ve dolasetron ile yapılan çalışmalarda tek doz uygulamanın multipl doz uygulamaya eşdeğer etki sağladığı gösterilmiştir. Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 35. İlaç uygulama şeması Kanıt düzeyi: I Önerilme derecesi: A Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 36. İlaç uygulama yolu Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 37. İlaç uygulama yolu Oral ve intravenöz uygulama yolları değişik çalışmalarda araştırılmıştır. Bu ilaçlarda bioyararlanım %50-80 arasında rapor edilmiştir. Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 38. İlaç uygulama yolu 5-HT3 reseptörler barsaklardaki enterokromaffin hücrelerde yüksek oranda bulunduğundan oral kullanımın bu ilaçlar için daha uygun olabileceği varsayılabilir. Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 39. İlaç uygulama yolu Kanıt düzeyi: I Önerilme derecesi: A Serotonin AntagonistleriAkut Kusma
  • 41. Kortikosteroidler akut kusmada yüksek terapötik indekse sahiptirler. Yaygın olarak kullanımdadırlar. Yüksek derecede emetojenik kemoterapilerde serotonin antagonistleri ile birlikte kullanıldıklarında daha değerlidirler. KortikosteroidlerAkut Kusma
  • 42. İlaç eşdeğerliliği ve uygulama yolu KortikosteroidlerAkut Kusma
  • 43. İlaç eşdeğerliliği ve uygulama yolu Deksametazon ve metilprednizolon en çok araştırılan kortikosteroidlerdir. Ancak karşılaştırmalı çalışmalar mevcut değildir. Deksametazon değişik formlarda bulunması ve yaygınlığı nedeniyle avantajlıdır. KortikosteroidlerAkut Kusma
  • 44. İlaç eşdeğerliliği ve uygulama yolu Kanıt düzeyi: IV Önerilme derecesi: C KortikosteroidlerAkut Kusma
  • 45. İlaç dozları ve uygulama şeması KortikosteroidlerAkut Kusma
  • 46. İlaç dozları ve uygulama şeması Bu konuda bazı karşılaştırmalı çalışmalar yapılmıştır. Bulgular tek doz uygulamaların multipl dozlar kadar etkin olduğunu göstermiştir. Yan etkileri az görülen bu grup ilaçlarda kan şekerinde yükselmeler ve uyku bozuklukları sık görülen yan etkilerdendir. KortikosteroidlerAkut Kusma
  • 47. İlaç dozları ve uygulama şeması Kanıt düzeyi: II Önerilme derecesi: B KortikosteroidlerAkut Kusma
  • 48. Antiemetikler –Düşük terapötik indeks- Dopamin antagonistleri, Butirofenonlar, Fenotiazinler, Kannabinoidler Akut Kusma
  • 49. Akut Kusma Düşük terapötik indeks Özellikle yüksek kusma riski olan kemoterapilerde bu gruptaki ilaçların kullanımını yeterli bulan ve destekleyen çalışmalar yoktur. Bu antiemetikler serotonin antagonistlerine dirençli veya intolere hastalar için bir seçenek olarak değerlendirilebilirler.
  • 50. Akut Kusma Benzodiazepinler-Antihistaminikler Genellikle başka antiemetiklerle birlikte kullanılmaları önerilmektedir. Tek ajan olarak kullanılmaları önerilmez Kanıt düzeyi: II Önerilme derecesi: B
  • 51. Akut Kusma Kombinasyon Antiemetikler Serotonin antagonistlerinin kortikosteroidlerle birlikte verilmesi önerilmektedir. Kanıt düzeyi: I Önerilme derecesi: A
  • 52. Hastaya ait özellikler Bir önceki tedavi yetersiz kontrol Kız cinsiyet Genç yaş Risk faktörleriAkut Kusma
  • 53. Risk faktörleriAkut Kusma Kemoterapötik ilaçlara ait özellikler Emetojenik potansiyel farklılıkları
  • 54. Yüksek risk-SisplatinAkut Kusma Sisplatine bağlı kusmaya ilişkin önemli sayıda bilgi vardır. Bu; •Onkolojide yaygın kullanımı •Hemen her hastada (>%99) kusma oluşturması •Antiemetik testlere model oluşturmasından kaynaklanmaktadır.
  • 55. Yüksek risk-SisplatinAkut Kusma Genellikle bir antiemetik ilaç Sisplatine bağlı kusmayı önlemede etkin ise diğer kemoterapötiklere bağlı kusmalarda da etkili olarak kabul edilmektedir. Sisplatin dozu arttıkça erken ve geç dönemdeki kusmanın kontrolü zayıflamaktadır.
  • 56. Yüksek risk-SisplatinAkut Kusma Kemoterapi öncesinde bir reseptör antagonisti ve bir kortikosteroid preparatının birlikte uygulanması önerilmektedir. Kanıt düzeyi: I Önerilme derecesi: A
  • 57. Yüksek risk-Non-SisplatinAkut Kusma Kemoterapi öncesinde bir reseptör antagonisti ve bir kortikosteroid preparatının birlikte uygulanması önerilmektedir. Kanıt düzeyi: I, II, III, “EC” Önerilme derecesi: A-B
  • 58. Yüksek risk-Non-SisplatinAkut Kusma Bu grup için kusma riski %30’dan fazla ancak sisplatinden daha düşüktür. Eğer kusma sıklığına göre bakılacak olursa yüksek doz siklofosfamid, dakarbazin, nitrojen mustard yüksek riskli olarak kabul edilebilir. Bunlarda %90’dan daha sık kusma olabilir.
  • 59. Bu gruptaki diğer ilaçlarda kusma genellikle yüksek dozlarda kulalnıldığında ortaya çıkmaktadır. (Antrasiklin, nitrozoüre, sitarabin) Bu gruptaki ilaçlarla oluşan kusmanın önlenmesinde değişik derecede kanıtlar mevcuttur. Yüksek risk-Non-SisplatinAkut Kusma
  • 60. Orta riskAkut Kusma Bir kortikosteroid preparatının uygulanması önerilmektedir. Kanıt düzeyi: III, IV, “EC” Önerilme derecesi: B-D
  • 61. Düşük riskAkut Kusma Kemoterapi öncesinde rutin bir antiemetik tedavi uygulanması önerilmez. Kanıt düzeyi: V, “EC” Önerilme derecesi: D
  • 62. Kombinasyon kemoterapisiAkut Kusma Kombinasyon tedavisinde yer alan kemoterapötiklerden en yüksek emetojenik ilaç esas alınarak uygun antiemetik tedavi planlanmalıdır. Kanıt düzeyi: IV Önerilme derecesi: D
  • 63. Gecikmiş Kusma Tanım Kemoterapi uygulamasından 24 saat sonra ortaya çıkan kusma ataklarıdır.
  • 64. Gecikmiş Kusma Gecikmiş kusmada nörofizyolojik mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Dolayısıyla bu konudaki korunma tedavilerinin pek çoğu ampirik yaklaşımlara dayanmaktadır. Çok az sayıda antiemetik bu grup kusma atakları için denenmiş ve kullanılmıştır.
  • 66. Gecikmiş Kusma En sık kullanılan ilaç grubudur. Oral forma sahip olması, düşük maliyet, yaygın olarak bulunabilmesi avantajlı kılmaktadır. Kısa süre kullanıldığı için çok miktarda yan etki ortaya çıkmamaktadır. Kortikosteroidler
  • 67. Gecikmiş Kusma Akut kusma tedavisinde ve başka kullanım alanlarında olduğu gibi doz ve uygulama planları normal formal testlerle gösterilmemiştir. Kortikosteroidler
  • 68. Gecikmiş Kusma Genellikle 2 doz halinde kullanılırlar. En çok kullanılan formu ise deksametazon oluşturmaktadır. Oral kullanım yaygındır. İntramusküler kullanıma ait dökümanlar vardır, ancak oral kullanıma karşı üstünlüğü gösterilememiştir. Kortikosteroidler
  • 69. Gecikmiş Kusma Oral kortikosteroidlerle kullanıldığında etkin olduğunu gösteren pek çok çalışma vardır. Genellikle iyi tolere edilmekle beraber bazen distonik reaksiyonlar oluşturmaktadır. Metoklopramid
  • 70. Gecikmiş Kusma Özellikle ondansetron ve granisetron’un tek tek kullanımı veya kortikosteroidlerle birlikte kullanıldığı pek çok çalışma vardır. Fakat bu çalışmalarda elde edilen sonuçlar değişkendir. Serotonin Antagonistleri
  • 71. Gecikmiş Kusma Doz ve uygulama şemaları net olarak ortaya konulamamıştır. Genellikle oral olarak kullanılmaktadırlar. Yan etkileri akut kusma tedavisinin kullanımında karşılaşılanlarla aynıdır. Serotonin Antagonistleri
  • 72. Gecikmiş Kusma Akut kusma ataklarında olduğu gibi kombinasyon tedaviler gecikmiş kusmada da etkin görünmektedir. Metoklopramid- deksametazon, sisplatine tedavisine bağlı gecikmiş kusmalarda etki bulunmuştur. Ayrıca ondansetron ve deksametazon kombinasyonunun metoklopramid- deksametazon kombinasyonu kadar etkin olduğu gösterilmiştir. Kombinasyonlar
  • 73. Gecikmiş Kusma Hastaya ait özellikler Akut kusmanın yetersiz kontrol edilmiş olması Kız cinsiyet Önceki tedavi uygulamalarında kusma Risk faktörleri
  • 74. Gecikmiş Kusma Uygulanan kemoterapötikler Sisplatin Diğer ilaçlarla ortaya çıkan gecikmiş kusmaya ait çok fazla bilgi yoktur Risk faktörleri
  • 75. Gecikmiş Kusma Kortikosteroidlerle beraber metoklopramid veya 5HT3 antagonisti verilebilir. Kanıt düzeyi : I Öneri derecesi: A Yüksek risk-Sisplatin
  • 76. Gecikmiş Kusma Profilaktik kortikosteroid tek ajan olarak kullanılabilir. Ayrıca kortikosteroid- metoklopramid veya kortikosteroid-5HT3 antagonisti kombinasyonu verilebilir. Kanıt düzeyi : III-V Öneri derecesi: B-D Yüksek risk-NonSisplatin
  • 77. Gecikmiş Kusma Bu grupta yer alan ilaçlarla uygulanan tedaviler için belirli bir kusma önleyici tedavi yaklaşımı bulunmamaktadır. Kanıt düzeyi : V-”EC” Öneri derecesi: D Orta risk
  • 78. Beklenti Kusmaları Genellikle daha önceki tedavi uygulamalarında yetersiz veya kötü kusma kontrolü sağlanmış hastalarda görülmektedir. Özellikle hareket hastalığı gibi öyküleri olanlarda daha belirgindir. Kanıt düzeyi : III-V Öneri derecesi: B-D Tanım
  • 79. Beklenti Kusmaları Kemoterapiye bağlı kusmanın engellenmesi beklenti kusmaları için en önemli korunma yöntemidir. Bu nedenle akut ve gecikmiş kusma ataklarının önlenmesi için en aktif yöntemler uygulanmalıdır. Kanıt düzeyi : III Öneri derecesi: D Korunma
  • 80. Beklenti Kusmaları Eğer beklenti kusmaları ortaya çıkmışsa desensitizasyon sağlayacak davranışsal yaklaşımlar etkindir ve bu yönde çaba gösterilmelidir. Kanıt düzeyi : III Öneri derecesi: B Tedavi
  • 81. Hastalara aşağıdaki yiyeceklerden yemeleri önerilir.        Temiz sıvılar/buz cips        Tost, kraker          Şerbet, yoğurt         Meyveler ve sebzeler          Derisi alınmış pişirilmiş tavuk   Beslenme Desteği
  • 82. Aşağıdaki yiyeceklerden kaçınılması önerilir.       Yağlı, Baharatlı ve acı,    Kuvvetli kokusu olan,   Beslenme Desteği
  • 83. Diğer tavsiyeler Az miktarda ve sık beslenme, aşırı yemeden kaçınma Servis edilen yiyeceklerin oda ısısında olması yeterlidir. Sıcak yemekler bulantıyı arttırabilir. Radyasyon tedavisi veya kemoterapiden 1-2 saat önce yemek yenilmemelidir. Beslenme Desteği
  • 84. 5HT3 antagonistlerinin kortikosteroidlerle beraber kombinasyonu önerilmektedir Kanıt düzeyi : II-III Öneri derecesi: C Yüksek doz kemoterapi
  • 85. •Radyoterapi uygulamasına bağlı olarak kusmanın ortaya çıkışı değişkendir. •Hastaların çok az bir kısmında radyoterapi yüksek emetojenik özellik taşımaktadır. •Genellikle radyoterapi alanı risk faktörü olarak kabul edilmektedir. •Ancak doz ve fraksinasyonun da birer risk faktörü olabileceği düşünülmektedir. Radyoterapiye bağlı kusma
  • 86. Radyoterapiye bağlı kusma Total vücut ışınlaması uygulanan hastalar kusma açısından yüksek risk taşıyan grubu oluşturmaktadırlar. Yüksek risk
  • 87. Radyoterapiye bağlı kusma Bu grup hastalarda kortikosteroidlerle beraber veya tek olarak 5HT3 antagonistlerinin kullanımı önerilmektedir. Kanıt düzeyi : II-III Öneri derecesi: B-C Yüksek risk
  • 88. Radyoterapiye bağlı kusma Vücut yarısına, üst abdomene, abdomino- pelvik alana yapılan radyoterapilerle mantle ve kraniospinal radyoterapiler ve kranial radyo-cerrahi uygulanan hastalar kusma yönünden orta derecede risk grubun oluştururlar. Orta risk
  • 89. Radyoterapiye bağlı kusma 5HT3 antagonistlerinin veya dopamin reseptör antagonistlerinin her uygulama öncesinde kullanımı önerilmektedir. Kanıt düzeyi : II-III Öneri derecesi: B Orta risk
  • 90. Radyoterapiye bağlı kusma Sadece kranial, baş-boyun, pelvis ve toraksa uygulanan radyoterapiler kusma yönünden düşük risk oluşturmaktadır. Düşük risk
  • 91. Radyoterapiye bağlı kusma Tedavi ihtiyaç duyulduğunda planlanmalıdır. Rutin uygulama gerekli değildir. Dopamin ve serotonin reseptör antagonistleri kullanılabilir. Kanıt düzeyi : IV-V Öneri derecesi: B-D Düşük risk
  • 92. Nonfarmakolojik yöntemler •Dikkati başka yöne çekme, düş kurma •Gevşeme teknikleri •“Biofeedback” •Sistemik duyarsızlaştırma •Hipnoz •Masaj
  • 93. Comparison of the efficacy and side-effects of ondansetron and metoclopramide- diphenhydramine administered to control nausea and vomiting in children treated with antineoplastic chemotherapy: a prospective randomized study V. Köseoglu (2), A. E. Kürekçi (1), Ü. Sorici (1), A. A. Atay (1), O. Özcan (1) (1) Department of Paediatrics, Gülhane Military Medical Academy and Medical School, 06018-Etlik, Ankara, Turkey (2) Department of Paediatric Oncology, Gülhane Military Medical Academy and Medical School, 06018-Etlik, Ankara, Turkey, E-mail: vedatnur@superonline.com, Tel.: +90-312-321 2426, Fax: +90-312-323 3322 Abstract Nausea and vomiting following antineoplastic therapy in patients receiving chemotherapy remains a problem. To prevent nausea and vomiting due to antineoplastic therapy, many types of drugs have been used. Ondansetron and the combination metoclopramide-diphenhydramine have been widely used in children. In this prospective randomized study these drugs were compared both for their efficacy and side-effects in children treated with antineoplastic chemotherapy (with and without cisplatin) the number of chemotherapy courses being equal in both groups. Ondansetron gave complete anti-emetic cover in five of nine courses in patients treated with cisplatin. Metoclopramide-diphenhydramine gave complete anti-emetic cover in one out of nine courses, and 17 out of 23 courses in patients treated without cisplatin. Metoclopramide-diphenhydramine produced side effects in nine courses whereas ondansetron produced side-effects in three courses. Conclusion Ondansetron appeared to be superior to metoclopramide-diphenhydramine in the control of emesis induced by chemotherapy regimens containing cisplatin. The results of the present prospective randomized study indicate that ondansetron is a useful anti-emetic in the treatment of chemotherapy-induced emesis. European Journal of Pediatrics Volume 157 Issue 10 (1998) pp 806-810