2. KONULAR
• A.YERKABUĞUNDA NELER VAR?
• a. Kayaçlar
• b. Yer altı kaynaklarımız ‘’madenlerimiz’’
• c. Geçmişin izleri fosiller
• d. Doğal miraslarımız ‘’ doğal anıtlar
• e.Doğal anıtların korunması
• B. EREZYON VE HEYELANIN YER KABUĞUNA ETKİSİ
• a. Erezyon ve heyelan
• b. Erezyondan korunalım
• C.YER KABUĞUNDAKİ YER ALTI VE YER ÜSTÜ SULARI
• a. Yer altı ve yer üstü suları
• D.HAVA, TOPRAK VE SU KİRLİLİĞİ
3. YERKABUĞUNDA NELER VAR?
KAYAÇLAR
• Yer kabuğu toprak ve kayaçlardan meydana gelmiştir. Yer kabuğunu oluşturan
kütlelere kayaç Dünyamızı saran ve yer kabuğunu oluşturan kayaçların tümü
değişik minerallerin bir araya gelmesiyle oluşur. Mineraller, doğal yollarla
oluşan katı maddelerdir. Kireç taşı, çakıl taşı, granit, sünger taşı, mermer bazalt,
kuvartz, andezit, obsidiyen ve şist yerkabuğunda bulunan bazı kayaçlara
örnektir.
4. Kayaçların çeşitleri vardır ve doğada sürekli olarak birbirlerine dönüşürler. Fakat
dönüşüm olması için çok uzun yıllar geçmesi gerekir. Bu yüzden de bu dönüşümü fark
edemeyiz. Yer kabuğundaki kayaçları günümüzde çok değişik amaçlarla kullanırız.
• Kumtaşı, bina yapımda kullanılır.
• Mermer inşaatlarda döşeme malzemesi olarak kullanılır.
• Mermer inşaatlarda döşeme malzemesi olarak kullanıldığı gibi anıtlarda, heykel
yapımında kullanılır.
• Granit kaliteli bir zemin ve duvar malzemesidir.
merme
r
kumtaşıgranit
5. YER ALTI KAYNAKLARIMIZ “MADENLERİMİZ”
• Ekonomik değeri olan kayaçlara maden denir. Örneğin granit bir çeşit kayaçtır.
Ekonomik değeri olduğu için maden olarak nitelendirilir. Hem bir kayaç hem de
maden olan granitin içinde çeşitli mineraller bulunur.
Madenler, sanayinin gelişimi ile
yaşantımıza hızla girmiştir. Ayrıca
madenler hammadde olarak
kullanıldıklarından teknolojinin
gelişiminde de büyük rol oynarlar.
6. BAZI MADENLER VE KULLANIM ALANLARINI ŞU ŞEKİLDE
SIRALAYABİLİRİZ:
• DEMİR: Otomotiv sanayinde, çeşitli çeliklerde, inşaatlarda, ray yapımında
kullanılır.
• BAKIR: Kablo yapımında, elektrikli cihazlarda kullanılır.
• CIVA: Boya ve ilaç sanayiinde, dişçilikte, termometre yapımında kullanılır.
• TALK: Kapı, pencere, seramik ve kauçuk yapımında, pudra üretiminde
kullanılır.
• KURŞUN: Ambalaj sanayisinde, akü yapımında kullanılır.
• MİKA: Elektronik ve elektrikli araçlarda yalıtkan olarak kullanılır.
7. GEÇMİŞİN İZLERİ “FOSİLLER”
• Canlıların milyonlarca yıl öncesinden günümüze kadar gelen kalıntı ya da
izlerine fosil denir.
Fosil nasıl oluşur?
• Ölen canlıların yumuşak kısımları diğer hayvanlar tarafından yenilir veya
bakteriler tarafından çürütülür. Bu canlıdan geriye kalan kemik gibi sert
kısımlardır. Her canlıda fosilleşme olmaz. Ölü canlının bulunduğu ortam
çürümeyi yapan bakterilerin yaşaması için uygun değilse, canlının çürümesi
gerçekleşmez. Yani canlı kalıntılarının hava ile teması kesilirse milyonlarca
yıl bu canlı kalıntıları ortamda kalır. Böylece fosilleşme meydana gelir.
8. • Fosilleşme en çok bazı kayaçlarda meydana
gelir. Ayrıca bir bataklık, bir nehrin kumlu
tabanı, buzullar, çam reçinesi, asfalt, deniz ve
göl gibi ortamlar fosilleşmenin en iyi yerleştiği
yerlerdir.
Fosillerin bazıları, canlıların
vücutlarının tümünden bazıları da
parçalarından oluşabilir. Bazı canlıların
ise hiçbir parçası kalmaz, ancak bu
parçalara ait izler korunarak fosil olur.
Fosilleri kendi içinde çeşitlilik gösterir.
Eğrelti otu fosili
Balık fosili
9. • Fosilleri kendi içinde çeşitlilik gösterir.
• Bitki Fosilleri: Genellikle sert tohumlular ve tahta kısımlar fosilleşirler.
Ancak bazı maddelerin etkisiyle de çiçek ve yapraklar en ince detaylarına
kadar korunabilir.
• Hayvan Fosilleri: Dişler, kabuklar, kemikler genellikle en sık rastlanan
kalıntılardır.
• Alaska gibi bazı soğuk bölgelerde donmuş hayvanlar fosil olarak tümüyle
milyonlarca yıl korunmuştur. Milyonlarca yıl önce denizlerle kaplı olan
bölgelerden su geri çekildiğinde kabuklu deniz canlıları çamur, balçık ve
kuma gömülmüşlerdir. Bu şekilde de milyonlarca yıl fosil olarak
korunmuşlardır. Gözle görülemeyecek kadar küçük canlıların da fosilleri
olabilir.
Bitki reçinesi arasında
kalmış bir böcek fosili
(vücut fosil örneği)
11. • Fosiller her yerde kolaylıkla bulunmazlar. Fosilleri arama ve çıkarma
çalışmaları oldukça dikkatli yapılmalıdır. Fosil çıkartma Fosilleri inceleyen
bilim dalına paleontoloji denir. Fosiller ile ilgili çalışmalar yapan bilim
insanlarına ise paleontolog adı verilir. Paleontologlar, çeşitli araçlar ve
değişik yöntemler kullanarak fosilleri bulmaktadırlar. Fosiller bize,
yerkabuğunun oluşumu ve geçmişte yaşamış canlı türleri hakkında bilgi
verir.
12. D.DOĞAL MİRASIMIZ “DOĞAL
ANITLAR”
• Yer kabuğunun oluşumu sürecinde ortaya çıkan yeryüzü şekillerine doğal
anıt adı verilir. Doğal anıtlar, çok uzun bir süreçte oluşan ve tüm insanlığa
ait olan değerlerdir. Peri bacaları, Pamukkale Travertenleri, Damlataş
Mağarası, İnkaya Çınarı, Karapınar Obruk Gölü, Karaca Mağarası
ülkemizdeki doğal anıtlardır.
• Doğal anıtlar, ülkenin başta gelen zenginlik kaynaklarıdır. Mağaralar;
jeologlar ve arkeologlar için çok zengin bir malzeme kaynağıdır. Bilim
adamları, ilk insanların yaşayışları, uygarlık düzeyleri hakkında bilgi
edinebilmek için mağaraları incelemişlerdir. Antalya'daki Karain Mağarası
insanoğlunun bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Burada Taş
Devrine ait hayvan fosilleri, insan kalıntıları ve o döneme ait araçlar
bulunmuştur.
14. • Erozyon ve heyelan birbirinden farklı kavramlardır.
Toprağın, su ve rüzgarın etkisiyle aşınıp başka yerlere
taşınmasına erozyon denir.
• Yeteri kadar bitki örtüsü olmayan açık ve düz araziler
rüzgar erozyonuna neden olur. Gevşek yapıda olan ince ve
kuru toprak rüzgar etkisiyle kolaylıkla başka yerlere
sürüklenebilir. Rüzgar erozyonu uzun bir zamanda yer yer
çukurlar oluşturur. Sürüklenen bu topraklar farklı yerlerde
tepeler meydana getirir.
• Yağan yağmur suları veya akan bir nehirdeki su, bitki
örtüsünün zayıf olduğu bölgelerde erozyona sebep olur.
B.EREZYON VE HEYELANIN YER KABUĞUNA ETKİSİ
Erezyon ve Heyelan
15. Erozyon, üç temel sebepten kaynaklanır. Bu sebepler;
• ormanların yok edilmesi,
• toprağın yanlış kullanımı
• meraların tahrip edilmesidir.
Erozyon; toprağın veriminin düşmesine, çölleşmeye, ürün kalitesinin düşmesine ve
suların kirlenmesine sebep olur.
Kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş parçaların, yer çekiminin
etkisi ile yerlerinden koparak yer değiştirmesine heyelan (toprak kayması) adı verilir.
Erozyon ve heyelan arasındaki fark nedir?
• Erozyon, rüzgar ve su gibi etkenlerle gerçekleşirken, heyelan yer çekiminin
etkisiyle gerçekleşir.
• Heyelan, genellikle kaya veya toprak parçalarının yer değiştirmesi ile olurken,
erozyon toprağın aşınıp taşınması ile meydana gelir.
17. EROZYONDAN KORUNALIM
Toprağı erozyonun olumsuz etkilerinden korumak için;
• Çıplak alanlar ağaçlandırılmalıdır.
• Bitki örtüsü korunmalıdır.
• Topraklar eğime dik olarak sürülmelidir.
• Ahır hayvancılığı yapılmalıdır.
• Eğimli arazilerde toprağın önüne basamaklı setler yapılmalıdır. Bu yönteme
taraçalama denir.
• Baraj göllerinin yamaçları ağaçlandırılmalıdır.
• Erozyonla mücadele çalışmalarında daha etkili olabilmek için bu alanda faaliyet
gösteren vakıf, kurum ve sivil toplum kuruluşlarına katılarak uzmanların
hazırladıkları projelerin hayata geçirilmesine katkı sağlamalıyız.
18. YER KABUĞUNDAKİ YER ALTI VE YER ÜSTÜ SULARI
• Sanayide, temizlikte, tarımda yani yaşamın her alanında kullanılan su yaşam
için çok önemlidir. Su; yeryüzü, yer altı ve atmosfer arasında katı, sıvı ve
gaz olmak üzere üç halde bulunur. Deniz, okyanus, göl, akarsular,
kutuplardaki buzullar, yer altı suları ve atmosferdeki su buharını su
kaynakları olarak sayabiliriz.
• Bu kaynaklardan okyanus, deniz, göl ve akarsular yer üstü sularıdır. Sıcak
ve soğuk su kaynakları da yer altı suları olarak adlandırılır. Yer altı ve yer
üstü sularının temel kaynağı yağışlarla yeryüzüne inen kar ve yağmur
sularıdır.
19. YER ALTI SULARI
• Su, yeryüzünün herhangi bir yerine kar veya yağmur olarak düşer. Bu suyun
bir kısmı doğrudan; bir kısmı da akarsu, göl, baraj gibi suların
tabanlarındaki boşluklardan süzülür. Bu sular yer altı sularını meydana
getirir.
• Yer altı suları farklı derinliklerde bulunur. Kazılan kuyularda yer altı
sularına ulaşılır ve bu sular yer üstüne pompalanarak değişik amaçlı
kullanılır. Eğer su kendiliğinden yer üstüne fışkırırsa bu tür kuyulara
artezyen kuyusu denir.
• Yer altı sularının doğal olarak yani kendiliğinden yeryüzüne çıktıkları yere
kaynak adı verilir.
20. • Kaynak sularının bir kısmı sıcak, bir kısmı
soğuk ve bir kısmı da ılıktır. Eğer sular ılık veya
sıcak ise bunlara termal su denir. Ülkemiz
termal kaynaklar bakımından oldukça zengindir.
• Kaplıca (ılıca) ve çamur kaynakları olmak
üzere pek çok sıcak su kaynakları vardır. Nadir
olarak yeraltından çıkan kaynak suları saf halde
bulunur. İçinde erimiş mineral bulunan sulara
maden suyu denir.
• Yer altı sularından içmeye elverişli olanlar içme
suyu olarak kullanılır. Ayrıca endüstri, tarım ve
hayvancılıkta da bu sulardan yararlanılır.
• İçmece olarak adlandırılan soğuk maden
sularından içecek olarak yararlanılır. Kaplıca ve
ılıcalardan ise insanlar yıkanma amaçlı
faydalanırlar.
kaplıca
maden suyu
21. • Yer üstü suları da yer altı suları gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.
Ulaşım, turizm, balıkçılık, enerji üretimi ve çeşitli spor faaliyetleri yer üstü
sularının kullanım alanlarından bazılarıdır. Fırat nehri üzerindeki Atatürk
Barajı'nda bulunan hidroelektrik santrali Türkiye'nin elektrik ihtiyacının
önemli bir kısmını karşılamaktadır. Ülkemizdeki plajlar turizmde önemli bir
yere sahiptir. Deniz ve nehir taşımacılığı ülkeler arası ticarette çok önemli
bir yere sahiptir.
22. HAVA, TOPRAK VE SU KIRLILIĞI
Hava Kirliliği
• Kalitesiz yakıt kullanılması sonucu ve araba egzozlarından çıkan
atıklar kirlenmenin en önemli sebeplerindendir. Kirli hava temel
olarak duman ve sisten meydana gelir. Sis su moleküllerinin
havada asılı halidir. Su molekülleri dumanları tutarak atmosferin
yüksek kesimlerine, dumanın çıkmasını engeller.
Asit Yağmurları:
• Asit yağmurları fabrika bacalarındaki ve egzozlardan çıkan sülfür
dioksit ve azot oksit gazları sonucu oluşur. Bu gazlar havada su ve
oksijenle reaksiyona girip sülfürik asit ve nitrik asite (kezzap)
dönüşür.Bu asitler yağmurla yere indiğinde canlılar ve çevre için
felakete neden olur.
23. Hava Kirliliği Nasıl Önlenir?
1- Hava kirliliğine en çok neden olan fosil yakıtlar az kullanılması
gerekmektedir. Fosil yakıt yerine doğalgaz ve güneş enerjisi gibi enerjilerin
kullanılması gerekiyor.
2- Karayolu taşımacılığı yerine demiryolu ve deniz taşımacılığı tercih
edilmeidir. Büyük şehirlerde toplu taşıma tercih edilmelidir. Böylece egzoz
gazları en aza iner.
3- Fabrikalardaki atıkların havaya gitmesi önlenmelidir.
4- Ülkede yeşil anlanların arttırılması ve orman yangınlarının engellenmesi
gerekiyor.
5- Ozon tabakasına zarar veren maddelerin kullanılmaması gerekiyor.
24. Su Kirliliği
• Su canlıların temel gereksinimlerindendir. İçme sularımızın temiz
olması sağlığımız açısından oldukça önemlidir.Akarsu ve göl
kenarlarında kurulmuş fabrikaların artıkları maalesef sularımızı kirlet-
mektedir. Su kirlenmesi su ekosistemlerinin bozulmasına, canlıların
azalmasına ve insanların sağlıklarını yitirmelerine sebep olmaktadır.
• Marmara Denizi, İzmit ve İzmir körfezleri, Haliç ve Porsuk çayı
endüstriyel kirlenmeden en fazla etkilenmiş doğal zenginliklerimizdir.
• Orman yangınları, kaçak yapılaşma ve arazi açmak için ağaçların
kesilmesi ormanları tahrip etmektedir. Ormanların azalması hem içinde
yaşayan canlıların azalmasına hem de hava kirliliğinin artmasına sebep
olmaktadır
25. Su Kirliliği Nasıl Önlenir?
1- Su kirliliğiyle ilgili insanların bilgilendirilmesi gerekiyor.
2- Bazı bölgelerde nüfus artışının önüne geçilmesi gerekiyor.
3- Arıtma tesislerinin kurulması gereklidir. Özenli bir biçimde kurulan
tesislerin işletilmesi gerekiyor.
4- Su kaynaklarının korunabilmesi için plan ve programlar yapılması
gerekiyor.
5- Hava ve toprağın kirlenmesine sebep olan durumların ortadan kaldırılması
gerekiyor.
26. Toprak Kirliliği
• Toprak da kirlilikten nasibini almıştır. İnsan kaynaklı atıklar, bazı
kimyasallar ve sanayi atıkları toprak kirliliğine sebep olmaktadır.
• Böcek öldürücü ilaçlar, ağır metaller (civa, kurşun) içerir. Bu ilaçların
atıklarının besinlere geçmesi durumunda hayvan ve insanlar
zehirlenmektedir.
• Orman yangınları, kaçak yapılaşma ve arazi açmak için ağaçların
kesilmesi ormanları tahrip etmektedir. Ormanların azalması hem içinde
yaşayan canlıların azalmasına hem de hava kirliliğinin artmasına sebep
olmaktadır.
• Toprakta suni gübre kullanılması, toprak kalitesini azaltır ve toprağın
daha kolay erozyona uğramasına sebep olur.
27. • Toprak Kirliliği Nasıl Önlenir?
1- Nükleer enerji bilinçli ve az kullanılmalıdır.
2- Yapay gübrelerde ve tarım ilaçlarında yanlış kullanımın önüne
geçilmelidir.
3- Ev ve sanayideki atıklar toprağa zarar vermeden atılmalıdır
4- Verimli olan topraklara yerleşim yerleri ve fabrikalar
kurulmamalıdır. Yeşil alanlar çoğalmalıdır.
28. KAYNAKÇA
• Palme yayıncılık, 6.sınıf Fen ve Teknoloji
PDF
• http://www.fenokulu.net/
• http://www.fenbilimleri.org/tum-
konular/itemlist/category/19-%C3%BCnite-7-
yer-kabu%C4%9Funun-gizemi.html