İnsanoğlu olarak artık mağarada, gün boyu avlanarak yaşamıyoruz, bunun yerine medeniyet dediğimiz sanal bir gerçeklik kurarak, şehirler, kasabalar ve hatta köyler inşaa edip bu alanlarda kendimizi doğa felaketlerine karşı korunmuş hissederek yaşıyoruz.
İnsanoğlu olarak artık mağarada, gün boyu avlanarak yaşamıyoruz, bunun yerine medeniyet dediğimiz sanal bir gerçeklik kurarak, şehirler, kasabalar ve hatta köyler inşaa edip bu alanlarda kendimizi doğa felaketlerine karşı korunmuş hissederek yaşıyoruz.
6. 1- Uzaktan gelen bir geminin önce dumanını,
sonra
bacasını veya bayrağını daha sonra da geminin
tamamını
görmemiz.
7. 2- Bir noktadan çıkıp hep aynı yönde gidersek başladığımız
noktaya geri dönmemiz de bir kanıttır.Örneğin
Ankara’dan havalanan bir uçak daima tek bir yönde
hareket ederse yine Ankara’ya gelir.
11. Çeşitli gazların karışımından oluşmuştur.
Yer küreyi sarar, çevresinden uzaklaşmaz.
Su buharı bu katmanda bulunur.
Güneş’ten gelen zararlı ışınları Ozon tabakası ile engeller.
Canlılar için gerekli gazları içerir.Bunlar; %78 Azot, %21
Oksijen, %1 ise diğer gazlar (Karbondioksit, su buharı…
vb.).
Hava Küre (Atmosferin) kalınlığı 100
km’dir.Rüzgar,Yağış,şimşek gibi hava olayları ilk 12 km’de
gerçekleşir.
Hava küre uzay boşluğunun başladığı yerde biter.
12. Dünyanın karalardan oluşan katmanına taş küre
ya da yer kabuğu denir.
Kalınlığı 6km ile 40 km arasında değişir.Okyanus
ve denizlerin tabanları da taş kürenin bir
bölümüdür.
İnsanlar bir çok bitki ve hayvanlar yaşamlarını taş
kürenin üzerinde sürdürür.
Taş küre kayaçlardan ve topraktan oluşur.
13. Taş küre ile iç içe olan katmandır.
Su küreyi; okyanuslar, denizler, iç
kesimlerindeki çukurlara suların birikmesiyle
oluşan göller, akarsular ve yeraltı suları
oluşturur.
Canlılar için çok önemli yaşam kaynağıdır. Su
kürenin yaklaşık % 1’i içme suyu olarak
kullanılabiliyor. Kullanılan bu suya tatlı su da
denilmektedir.
15. Taş Küre ve Ağır Küre arasında kalan katmandır.
Hamur kıvamında olduğundan bu katmana
magma denir.Yeryüzüne çıkan magmaya lav
denir.
Hareketlidir , akma özelliğine sahiptir.
• Kalınlığı 2900 km dolayındadır.
• Sıcaklığı 1000-4000 derece arasındadır.
• Volkan lavları bu katmandan gelir.
16. Yerkürenin en içte kalan katmanıdır.Bu nedenle çekirdek
olarak ta adlandırılır.
• Yapısında demir ve nikel gibi ağır metaller bulunur.
• 5000-6000 dereceyi bulan sıcaklığı vardır.
• Bu katmandaki maddeler yüksek basınç nedeniyle katı
haldedir.
17. ÇEKİRDEK
ATEŞ KÜRE
TAŞ KÜRE
Taş küre:İnce ve hafiftir.
Ateş küre:Daha sıcak ve daha kalın bir katmandır.Akışkandır.
Çekirdek:En kalın katmandır ve ağırdır.Sıcaklığı en yüksek
katmandır.
18. 1- Yer Kabuğunun Ana Maddesi Kayaçlar
2- Kabuktaki Hazineler: Mineraller Ve Madenler
3- Hayatı Toprak Besler
4- Erozyon
5- Kirli Çevrede Yaşamak Zor
B- YER KABUĞUNDA NELER VAR?
NELER YAŞANIYOR?
19. Taş küre karalar, kayaçlar ve
topraktan oluşmuştur.
Ateş küredeki magmanın yer
kabuğuna yerleşmesi veya yüzeye
çıkıp soğumasıyla kayaçlar oluşur.
Üzerinde yaşadığımız kara parçası
kayaçlardan meydana gelmiştir.
Kayaçlar yer kabuğunun yapı
maddeleridir ve yer kabuğunda büyük
yer kaplarlar.
20. Kayaç, kaya ,taş, çakıl, kum nedir ?
KAYAÇLAR
KAYA
TAŞ
ÇAKIL
KUM
21. İnsanlar taşları çok eskiden beri günlük hayatta
kullanmaktadır.
İlk insanlar taşları yontarak kendilerine çekiç,mızrak ve
balta yapmışlardır.
Günümüzde de insanlar evleri, yolları , heykelleri taştan
yapmaktadır.
22. Kayaçlar minerallerden yada önceden
var olan kaya parçalarından oluşur.
Taşlar mineralleri içerir ve taşın rengini mineraller
belirler.
Mineral:Cansız maddelerden doğal yollar ile
oluşan, kendine özgü özelliklere sahip katı
maddelerdir.
Taşlar bazen ufalanıp taşınmış küçük parçacıkların
birleşmesi ile de oluşabilir.
Bir taşı oluşturan minerallerin hepsi aynı
olabileceği gibi farklı farklı da olabilir.
23. Renk : Aynı minerallerden oluşmuş taşlar tek renklidir.
Farklı minerallerden oluşan taşlardaysa birden fazla
renk gözlemleyebiliriz.
Sertlik : Bir taşta bulunan mineraller o taşın sertliğini
veya yumuşaklığını belirler.
24. Ekonomik değeri olan mineral ve kayaçlara MADEN denir.
Altın, bakır , krom, bor bazı madenlerdir.
Minerallerin yeryüzüne çıkarılması uzmanlık isteyen bir iştir.Bu
nedenle Jeoloji ve Maden Mühendisliği gibi bilim dalları ortaya
çıkmıştır.Ülkemizde de Madencilik işlerini Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü (MTA) yapmaktadır.Bu kurum ülkemizin bir çok
yerinde madenler bulmuş ve ülke ekonomisine büyük katkılarda
bulunmuştur.
25. TOPRAK NEDEN ÇOK DEĞERLİDİR ?
1) Canlıların yaşadığı toprak ve suda hava bulunmaktadır.
2) Toprak içinde bulunan canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için
gerekli olan yaşam kaynakları hava ve suyu rahatça
bulabilmektedirler.
3) Bazı canlılar toprakta yaşar ve yuvalarını toprağa yaparlar.
4) Bitkiler toprağa tutunarak yaşar.
5) Yediğimiz tahıl , sebze ve meyveler toprakta yetişir.
6) 1 santimetrekare toprağın oluşması için 100-400 yıl geçmesi
gerekiyor. Bu toprağın verimli bir yapıya kavuşması için is 3 bin ile 12
bin yıl geçmesi gerekiyor.
Toprak, taş küre üzerinde bulunan en dış örtüdür.
26. KAYAÇLAR
Suyun Etkisi
1) Akarsular
taşları
sürükleyerek
birbirine çarpıp
parçalanmasına
neden olur.
2) Kayaçlardaki
çatlaklar giren
su donar ve
kayaçları
parçalar.
Rüzgârın Etkisi
Rüzgârın
etkisiyle
kayaçlar
kopar,
parçalanır ve
aşınır. PERİ
BACALARI
bu şekilde
oluşmuştur.
İklim Şartlarının Etkisi Bitkilerin Etkisi
Güneş’in
etkisiyle kayaçlar
gündüz ısınır ve
genişler. Gece
hava soğuyunca
kayalar büzüşür.
Genişleme ve
büzüşme
kayaları çatlatır
ve ufaltır.
Kayaçların
çatlaklarına
giren kökler
burada
büyüyüp
kayaçların
parçalanm
asına
neden olur.
Toprak Nasıl Oluşur ?
Bütün bu oluşumların yanında bitki ve hayvan atıkları da bu parçalara
karışarak toprağı oluşturur.
27. Toprağın oluşumu yüzyıllarca sürmesine karşın yok olması bir anda
gerçekleşir.
Verimli toprakların su ve rüzgar etkisiyle çukur yerlere taşınmasına
EROZYON denir.Böylece verimli tarım arazileri sel suları ile
sürüklenerek deniz ve göl gibi yerlere taşınır.Bu yolla toprak yok olur.
28. Ülkemizde her yıl ortalama 500 milyon ton verimli toprağımız
erozyonla kaybolmaktadır.Verimli kısmı yok olan toprakta bir şey
yetişmez toprak çoraklaşır.Bunun ne kadar önemli bir konu olduğunu
gören Hayrettin Karaca ülkemizi karış karış gezer ve 1992 Yılında
TEMA vakfının kurulmasında öncülük eder.TEMA, erozyonun önlenmesi
ve toprağın ağaçlandırılması için mücadele eden sivil toplum
örgütlerinin başında gelmektedir.
Arazi eğimi, bitki örtüsü, toprak özelliklerinin olumsuz etkileşimi
sonucu erozyon oluşur. Erozyon ile mücadele etmek için yapmamız
gerekenlerden başlıcaları;
1) Yamaçlık yerler suyun yağmur yağdıktan sonraki toprak kaymasını
önlemek için sürülmelidir.
2) Dik tepe yamaçlarında geniş düzlükler oluşturulmalıdır.
3) Ağaçlandırma yapılmalıdır.
Erozyonla Mücadele
29. Çevremizde bulunan katı,sıvı ve gaz halindeki maddeler
çevre kirliliğine sebep olmaktadır. Bu maddelerden
bazıları, çevreye bırakıldıktan kısa bir süre sonra gözle
görülmeyecek kadar küçük canlılar tarafından zararsız hale
getirilir. Ancak pet şişeler, naylon torbalar, ısınmak
amacıyla yakılan kömür vb. maddeler kalıcı kirliliğe neden
olur.
Kullanıldıktan sonra atılan zararlı maddelere ATIK denir.
30. Hava kirliliği, canlıların sağlığını olumsuz yönde
etkileyen ve/veya maddi zararlar meydana getiren
havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerindeki
miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır.
Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz
şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı
hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar,
yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların
çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve
tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava
tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz
yönde etkilenmektedir.
31. Hava kirliliğini kaynaklarına göre 3'e ayırabiliriz;
1) Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği
Ülkemizde özellikle ısınma amaçlı, düşük kalorili ve kükürt oranı
yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma
tekniklerinin uygulanması hava kirliliğine yol açmaktadır.
2) Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği
Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı
hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde
önemli bir faktör oluşturmaktadır.
3) Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği
Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması
açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi, arıtma
tesisi olmaması vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji
üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürtlü yakıtların
kullanılması, hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında
gelmektedir.
32.
33. Fabrika ve evlerden çıkan pis suların olduğu gibi akarsu yada
denizlere bırakılmasıyla su kirliliği meydana gelir.
Su kirliliğini önlemek için bu atık suların arıtma tesislerinde
arıtılması gerekir.
34. Topraktan daha çok ürün almak için kullanılan gübreler ve kimyasal
ilaçlar toprağı kirletebilir.
Toprağı temizlemek uygulamada mümkün değildir. Tamamen
kirlenmiş toprak bir daha kullanılamaz hale gelir.
35. Hava, Su ve Toprağın kirlenmesini önlemek için kirlenmeye yol açan
etkenleri ortadan kaldırmamız gerekir.Bunlar;
• Bireylerin çevre bilinci olması gerekir.
• Nüfus artış hızı azaltılmalıdır.
• Çarpık kentleşme önlenmelidir.
• Sanayi planlı olmalıdır.
• Nükleer denemeler ve savaşlar sona ermelidir.
• Ormanlık alanlar genişletilmelidir.
• Organik tarım kullanılmalıdır.
• Rüzgar, Güneş, su enerjisi kullanılmalıdır.(Bunlar havayı
kirletmezler)
• Geri dönüşümlü ürünle kullanılmalıdır.