12. 6 n GüvenlikYönetimi Ekim2020
8 BAŞKANDAN
10 EDİTÖR
12 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
KAPAK KONUSU
24 Yangından korunma uyarı sistemleri ve acil
anons sistemleri tasarımları
30 Acil anons ve seslendirme sisteminde
dağıtılmış sistem yapısının faydaları
FOKUS
32 Sanat eserlerinin güvenliği RFID teknolojisine
emanet
34 Müzelerdeki güvenlik teknolojileri
36 Tarihi bina ve müzelerde Tansa imzası
38 Müze güvenliği
ÖZEL DOSYA
42 Güvenlik amaçlı X-RAY tespit cihazlarında
mantıksal analiz yaklaşımı
48 Çevre güvenliğinde fiziki güvenliğin önemi
50 Çevre güvenliği
SEKTÖRDEN
52 "Türkiye tarihinde ilklere imza attığımız
projelerle yer alıyoruz."
32 42
i çindekiler
34
13. ELEKTRONİK GÜVENLİK
56 Sensormatic, kayıp önleme teknolojilerinde
ürün ailesini Essentials RF Serisi ile
güçlendirdi
58 Hikvision ile havalimanlarına entegre
sistemler
60 Akıllı şehirler ve IP video izleme sistemleri
GÜVENLİK HİZMETİ
64 Türkiye özel güvenlik sektörüne dönük
yeni bir hizmet stratejisi II
YANGIN GÜVENLİĞİ
70 Bosch’tan yenilikçi yangın alarm paneli
platformu
72 Yapı malzemeleri yönetmeliği (CPR) ve
kablolarda yangın güvenliği III
76 Abone Formu
77 Editöryel takvim
78 Reklam indeksi
70
56
Kasım 2020
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Levent Güler
Alp Saul
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlikyonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Ezgi ÖZCAN
ezgi@guvenlikyonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Deniz Gürkan
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Ziya ÖNCEL
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BOZKURT
derya@guvenlikyonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:6 No:672
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
Net Copy
444 0 708
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 6 No: 672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
GüvenlikYönetimiÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR
14. 8 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
BAŞKAN
ü
Değerli Dostlar,
Ülkemizde eski eserlere karşı ilk ilgi, XIX. yüzyıl ortalarına doğru başlamıştır. Avrupa'da
doğan ve gelişen modernite projesi, sanayi devrimini takiben 1840’lı yıllardan itibaren bu
ilgi gelişmeye başlamış, Osmanlıları da etkilemiş ancak bilgisizlik ve ilgisizlik, büyük değer
kayıplarına neden olmuştur.
Kültür ve doğa varlıklarının zenginliği açısından özel bir yere sahip olan ülkemizde, bu
değerlerin niteliklerini, sorun ve olanaklarını bilmek ve bunların kültürel kimliğimizin
ayrılmaz bir parçası olarak korunmasını sağlamak her bireyin sorumluluğudur. Oysa
günümüzde, bu sorumluluk, yalnızca devlet erki ve yasal, yönetsel kısıtlamalarla kamu
otoritesinin eliyle yürütülmeye çalışılmaktadır. Bu yaklaşım ise, söz konusu değerlerimizin
tahribatını ve giderek yitirilmelerini önlemekte yeterli olmamıştır. Osmanlılarda süre
gelen zaman diliminde değerli kültür varlıklarımzın nasıl kaçırıldığı ve ne değerleri
kaybettiğimiz konusuna girmeyeceğim. Sadece önemli 4 adedinin isimlerini yazarak
hatırlatacağım.
1. Milet Güney Agora Kuzey Kapısı - Berlin müzesi
2. Pergamon'daki Zeus Sunağı (Bergama) Berlin müzesi
3. Üç Güzeller Mozaiği - Paris Louvre müzesi
4. Dionysos Mozaiği (Antakya) Amerika Worcester Müzesi
Bir ulusun ait olduğu kültürel geçmiş, kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmalı, toplumsal
kimliğin oluşumuna bilinç ve heyecan vererek bunun içselleştirilmesini sağlamalıdır.
Kültürel ve doğal varlıklarımızın korunması ancak bugünkü anlayışın dışında gönüllü
olarak herkesin, her kurum ve kuruluşun, her meslek grubunun rol aldığı bir kamu
bilincinin yaratılmasıyla mümkün olacaktır. Müzeler, tarihi yerler için tek tehdit savaş
değildir. Değerlerini anlamayan veya bilmeden sadece kalıntıları toplayan insanlar,
tarihi objelerin korunması için büyük bir tehdit olmaktadır. Yerinde güvenlik ve
teknoloji sistemleri gibi önleyici tedbirlerin, ve bilinç eksikliği, kültürel varlıkları da riske
atılmaktadır. "Kültürel varlıkları iş, sağlık, zenginlik ve çevresindeki nüfus için daha iyi bir
yaşam yaratan sürdürülebilir bir endüstriye dönüştürürsek, mülkü koruyabiliriz. "Kültür
varlıklarımızı, çocuklarımıza aldığımızdan daha iyi durumda bırakmalıyız."
Her kültürel varlığın benzersizliğine dikkat etmenin önemini bunun herhangi bir risk
değerlendirmesi için en iyi uygulama olduğunu söyleyebiliriz, yerin kültürüne uymalı ve
toplumu bilinçlendirmelidir. Bence kültürel değerli varlıkların güvenliği kazı güvenliği ile
başlar, müze güvenliği ile devam eder.
Risk yönetimi, doğal ya da insan kaynaklı her türlü riske karşı zarar azaltma ve
baş edebilme kapasitesini arttırmak amacıyla alınan idari kararlar veya yapılan
düzenlemelerin, politikalar ve stratejiler uygulanarak sistematik bir biçimde
yönetilmesidir. Bir çok sektöründen sağlık sektörüne kadar pek çok alanda kullanılan
risk yönetimi metodolojisi, 1970’lerin başından itibaren kültür varlıklarının korunması
alanında da uygulanmaya başlandı. Risk yönetimi, tarihi çevreden anıtlara, ören
yerlerinden müze, kütüphane ve arşivlerdeki koleksiyonlara kadar tüm taşınır ve taşınmaz
kültür varlıklarına yönelik risklerin azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Müzelerin üç temel işlevlerinden biri “koruma”dır. Koleksiyonların sağlıklı koşullarda,
doğru yöntem ve malzemelerle depolarda / sergi salonlarında korunması için üç yöntem
kullanılmaktadır. Bunlar; “önleyici koruma”, “etkin koruma” ve “risk yönetimi”dir.
Sonuç olarak; özel güvenlik şirketleri bu konuda değerlendirilmeli ve uzmanlaştırılmalıdır.
Sağlıklı günler dilerim.
Değerli varlıkların korunması
O. Oryal ÜNVER
GÜSOD - GESİDER ONURSAL
BAŞKANI
Kültür
varlıklarımızı,
çocuklarımıza
aldığımızdan
daha iyi durumda
bırakmalıyız.
16. 10 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
Büyük binalar ve
geniş alanlarda merkezi
uyarıların yapılabilmesi
için genel seslendirme
donanımlarının
mutlaka kurulu olması
gerekmektedir.
EDİTÖR
kKapak konumuz; Acil Anons ve Seslendirme Sistemleri. Acil anons sistemleri;
acil durumlarda binalarda bulunan çalışanların ve konukların güvenli bir
şekilde tahliye edilebilmesi için kullanılan sistemlerdir. Bu sistemler meydana
gelebilecek her türlü tehlike anında yapılması gereken anons ve acil durum
mesajlarını belirlenen ana merkezden istenilen bölgelere hızlı bir şekilde
iletilmesini sağlayan sistemlerin tümüdür.
Büyük binalar ve geniş alanlarda merkezi uyarıların yapılabilmesi için genel
seslendirme donanımlarının mutlaka kurulu olması gerekmektedir. Bu sistemler
acil durum anlarında merkez ünitelerine kayıt edilmiş olan mesajlar sayesinde
iletişim kurularak insanların tahliye edilmesi kolaylaşmaktadır.
Genel seslendirme ve acil anons sistemi kurulduğu her işletmede olası tehlike
anında işletme içinde bulunan herkesin doğru ve seri şekilde tahliye edilmesi ve
bilgilendirilmesini sağlamak için müzik ve siren yayınlarının yapılmasına olanak
sağlayan sistemlerdir. Sistem kurucularının teknik yazı ve makalelerini Kapak
bölümümüzde okuyabilirsiniz.
Fokus konumuz ise; Tarihi Bina ve Müze Güvenliği. Dünyada bankalar
ve mücevher mağazalarından sonra maddi açıdan en değerli nesnelerin
bulunduğu yerler müzelerdir. Maddi değerin yanında müzelerde ülkelerin
tarihleri o topraklarda yaşamış tüm ulusların hatıraları, nadir nesneler ve
her biri milyonlarca doları bulan sanatçıların eserleri muhafaza edilmekte ve
sergilenmektedir. Bu eser ve nesnelerin kaybolmaları, çalınmaları veya kaza ile
ya da farklı sebeplerden zarar görmeleri sonucunda telafisi mümkün olmayacak
zararlar yaşanmaktadır. Müzeleri tehdit eden unsurlar düşünüldüğünde ilk akla
gelen hırsızlıktır fakat bu tehditlerden sadece birisidir. Hırsızlığın yanında nem,
küf, toz, yağ, terör tehditleri, yağmalar, yangınlar, su basmaları ve diğer afetler
öngörülemeyen tehditlerdir. Bunların yanında dikkatsizlik ve ihmalkârlık sebebi
ile müzelerde muhafaza edilen eserler ciddi zararlar görmektedir ve güvenlik
denince bu eserlerin gelecek nesillere mümkün olan en az zararla aktarılması
için çalışmak ta müze yönetimlerinin asli görevlerindendir. Tarihi bina ve müze
güvenliğine dair koruyucu projeler üreten uzmanların kalemlerinden teknik
yazı ya da makaleleri okuyabilirsiniz.
Özel Dosya Konusu; Çevre güvenliği: Tesislerin güvenlik ihtiyaçları,
temel olarak bakıldığında, doğru yapılacak risk analizi sonuçlarına göre
belirlenmektedir. Fiziki güvenlik tedbirleri güvenliği sağlanacak olan yerin
özelliği, stratejik önemi, konumu, çevresindeki sosyo-kültürel iklim gibi
faktörler dikkate alınarak azaltılabilir veya çoğaltılabilir. Buna göre belirlenen
riskleri ortadan kaldırmak için güvenlik çemberleri oluşturulmalıdır. Çevresel
faktörlerle şekillenen güvenlik sistemlerine dair makale ve teknik yazıları Özel
Dosya konumuzda bir araya getirdik.
İyi okumalar, sağlıklı günler dilerim.
Kasım sayımızdan merhaba
Ezgi ÖZCAN
17.
18. 12 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
GÜNCEL
Gazi Üniversitesi’nden, bina güvenliğini
test edecek mobil uygulama
Doğan Haber Ajansı’nın haberine
göre, Gazi Üniversitesi Deprem
Mühendisliği Uygulama ve Araştırma
Merkezi’nde (DEMAR), binaların
depreme karşı dayanıklı olup olmadı-
ğını tespit edebilecek mobil uygulama
sistemi geliştirildi. ‘Bina kontrol’ adı
verilen sistem, bina ve araziyle ilgili
bazı basit sorulara verilecek cevaplarla
yapıyı puanlandırıp, güvenli olup
olmadığını tespit edebilecek.
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında
cuma günü meydana gelen 6.6 büyük-
lüğündeki depremin ardından, bina
güvenliği yeniden gündeme geldi.
Gazi Üniversitesi bünyesindeki DE-
MAR, bina güvenliğini test edebilecek
mobil uygulama sistemi geliştirdi.
‘Bina kontrol’ adı verilen sistemde
kullanıcılar, binanın ve bulunduğu
arazinin özelliklerine ilişkin cevaplaya-
cakları birkaç basit soru ile evlerinin,
iş yerlerinin depreme karşı dayanıklı
olup olmadıklarını öğrenebilecek.
Çalışmaları devam eden mobil
uygulama projesi, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’na sunuldu. Proje, bakanlık
tarafından onaylandıktan sonra birkaç
yıl içinde tamamlanacak ve mobil
uygulama şeklinde hizmet vermeye
başlayacak.
‘Risklerin tamamını
tespit edecek’
DEMAR Müdürü Prof. Dr. Samet
Arslan, proje ile, mobil cihazlar üze-
rinden, yapılarda basit görsel inceleme
yöntemleri ile ön risk değerlendirmesi
yapılacağını söyledi. Prof. Dr. Arslan,
“2000 yılından önceki yapı stoğu ile
ilgili ciddi sıkıntımız var. Bunları teker
teker, kısa sürede uzman gözetiminde
incelemek imkansız. Bunu nasıl hız-
landırabiliriz? Teknolojiyi kullanarak
hızlandırabiliriz. Bu proje riskli bina-
ların tespiti, sadece deprem değil yol
çökmesi riski, sel dahil, etrafta yapılan
yanlış kazı gibi buna benzer risklerin
tamamını tespit edecek bir proje. Biz,
‘insanlardan çok bilgisayarı uzman
haline getirip, bilgisayar sistemleri-
ni kullanalım’ dedik. Böyle olunca
karşımıza yapay zeka sistemleri çıktı.
Bu işin çok uygun olabileceğine karar
verdik; ama bu işi yapabilmek için bü-
yük verilerin toplanması, stoklanması
lazım” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki ilk 3 aya dikkat!
Black Friday (Kara Cuma), Cyber
Monday (Siber Pazartesi), 11.11
indirimleri ve yılbaşı fırsatları gibi,
yüzlerce e-ticaret sitesi ve markanın
Kasım ayından itibaren kampan-
yalı satışlara başlayacağı 3 aylık
indirim çılgınlığı dönemine girmek
üzereyiz. Siber dolandırıcılar da
son hazırlıklarını yapıyor. Ticimax
E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk
Çiğdemli, sadece indirimli ürün
almak isteyen vatandaşın değil,
sahtekarların da bu özel indirim
günlerini fırsat olarak gördüğünü
hatırlatarak, indirim çılgınlığı gün-
lerinde siber dolandırıcılık vakaları-
na karşı uyarıda bulundu.
Paravan sitelere dikkat
Sadece indirim günleri için kurulan
paravan sahte e-ticaret sitelerinin
reklam tuzağına düşülmemesi
gerektiğini vurgulayan Çiğdemli,
“Vatandaşı internet üzerinden veya
sms, e-posta aracılığıyla, örneğin
2 bin liralık elektronik ürünlerin
200 liraya düştüğü gibi gerçekdışı
kampanya reklamlarıyla kandırma-
ya çalışan paravan e-ticaret siteleri
olduğunu görüyoruz. Vatandaş fırsat
yakalayacağım derken dolandırıcıla-
rın tuzağına düşebiliyor. Bu konuda
herkes bilinçli olmalı. Gerçek ola-
mayacak kadar büyük indirimlere
kanmayın” dedi. Çiğdemli “Özel-
likle elektronikte gerçek olamayacak
kadar büyük indirimlere kanmayın.
Dolandırıcılar paravan sitelerin
arkasında fırsat kolluyor” uyarısında
bulundu.
19.
20. 14 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
GÜNCEL
50 bin ev güvenlik kamerasını ihlal
ettiğini duyuran bir bilgisayar korsan
grubu, elde ettiği görüntülerin bazıla-
rını online olarak yayınladı. Videoların
önemli bir kısmı Singapur’dan olsa
da bazı kişilerin Tayland’da, Güney
Kore’de hatta Kanada’da yaşadığı
belirtiliyor. Bir dakikadan 20 dakika-
ya kadar çeşitli uzunluklarda olan ve
insanların özel hallerinin bulunduğu
farklı yaşlardan kişileri içeren bazı
videoların yetişkin sitelerine yüklendiği
tespit edildi.
Kameralara erişimi satıyorlar
Haberi duyuran Singapur merkezli
“The New Paper“ haber sitesi, görün-
tülerin tümüne ömür boyu erişim sağla-
mak için 150 dolar istendiğini paylaştı.
Üyelik de isteyen siber hırsızlık çetesi
ayrıca, elinde görüntülerin bulunduğu-
nu kanıtlamak amacıyla 4 binden fazla
klip ve resimden oluşan 700 megabayt
büyüklüğünde veri içeren ücretsiz bir
örnek teklif ediyor. Bazı üyelere, ihlal
edilen tüm kameralara erişim vermeyi
önerdikleri de bildiriliyor. Hatta “VIP
üyelere” ihlal edilen kameraları nasıl
“keşfedebilecekleri, canlı izleyebilecekleri
ve kayıt edebilecekleri” ile ilgili bir kurs
verileceğinden bahsediliyor. Bu durum
özel videoların sayısının artacağını
gösteriyor.
Endişe verici bir durum
ESET Güvenlik Uzmanı Jake Moore,
konuyla ilgili şu yorumu yaptı: “Oldukça
endişe verici olan bu durum, kamerala-
rın güvenlik kuralları göz önünde bulun-
durularak kurulmuş olması gerektiğini
net bir şekilde gösteriyor. Ne yazık ki
cihazlar, gizlilik konusuna yeterince kafa
yorulmadan evdeki yerlerini alıyorlar.”
Moore bu olayın, akıllı kameraları ku-
rarken güvenlik önlemleri alma konusun-
da kişileri harekete geçireceğini umuyor.
Görüntülere nasıl ulaştılar?
Genellikle güvenliği artırmak veya evdeki
küçük çocukları izlemek için kullanılan
bu kameralara siber suçluların nasıl
eriştiğiyle ilgili çok fazla bilgi olmama-
sına rağmen kameraların nasıl ihlal
edildiğine ilişkin birkaç makul açıklama
bulunuyor. Diğer cihazlar gibi internete
bağlı kameralar da güvenlik açıklarına
sahiptir. Örneğin birkaç ay önce İngiliz
tüketici koruma örgütü Which, dünya
genelinde 3.5 milyon kameranın bir dizi
güvenlik açığı sebebiyle ihlal edilmeye
açık olduğunu belirtti. Geçen yıl da
ESET araştırmacıları, bir D-Link bulut
kamerasındaki güvenlik açığı sonucunda
saldırganların video akışına erişebilmesi-
nin mümkün olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Kaynak: Hürriyet
Kaspersky, BM İnternet Yönetim
Forumu 2020’de küresel siber güvenlik
sorunlarını ele alacak
2020 yılında internete bel bağlayan bi-
reylerde, işletmelerde ve kuruluşlarda
bir artış görüldü. Bu eğilim çevrimiçi
suç faaliyetlerindeki hızlı artışla birleş-
tiğinde, internetin hem güvenli hem de
sürdürülebilir olmasını sağlamak için
siber güvenliği her zamankinden daha
önemli hale getirdi. Kaspersky, daha
güvenli bir dünyaya odaklanan bir
şirket olarak, küresel dijital güven-
likte karşılaşılan zorlukları ortadan
kaldırmak için uluslararası işbirliğini
genişletme konusunda politika belir-
leyiciler dahil farklı paydaş grupları
arasında küresel sohbeti canlandırmayı
hedefliyor.Kaspersky CEO’su Eugene
Kaspersky, düzenlenecek forum kapsa-
mında 13 Kasım’da üst düzey liderlere
yönelik bir açılış konuşması yapacak
ve burada diğer konuların yanı sıra
küresel siber güvenlik politikalarında
uluslararası işbirliğinin önemine de-
ğinecek. Şirket ayrıca, Stalkerware’e
Karşı Koalisyon ile birlikte takip
yazılımları üzerine bir etkinlik düzen-
leyecek. Bilgi ve iletişim teknolojisi
(ICT) tedarik zinciri güvenliğinde
güvence ve şeffaflık üzerine bir
çalıştay da diğer paydaşlarla birlikte
düzenlenecek. Eugene Kaspersky,
konuya dair şunları söylüyor:“Siber
güvenlik, küresel salgın koşullarında
daha da önemli hale gelen başarılı ve
sürdürülebilir dijital dönüşümünger-
çekleşmesini mümkün kılan bir etken.
Bu nedenle, siber uzayın istikrarlı ve
güvenli bir şekilde gelişimini sağla-
mak için uluslararası işbirliği daha
fazla önem kazanıyor. Bu nedenle
siber uzayın karşı karşıya olduğu acil
sorunları tartışmak için çeşitli toplu-
lukları, bölgeleri ve liderleri bir araya
getiren, kamu ve özel sektörde karar
verme gücüne sahip kişilere ilham
veren IGF 2020’ye katılmaya karar
verdik. Bu uluslararası diyaloğun bir
parçası olmaktan, güvenli ve güvenilir
bir siber uzay oluşturmaya katkıda
bulunmaktan onur duyuyoruz.”
50 bin ev güvenlik kamerası hack’lendiği
ortaya çıktı
21.
22. 16 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
GÜNCEL
Akıllı şehirlerde yapay zeka ve merkezi yönetim
büyük önem taşıyor
Akıllı şehirlerde güvenlik için mobilite,
bağlantı ve yapay zeka büyük önem ta-
şıyor. Dünya nüfusunun yüzde 66’sının
şehirlerde yaşayacağı öngörülürken,
bu süreçte güvenlik güçlerinin verimli
çalışması de mobil, yapay zeka tabanlı
ve ağa bağlı ekipmanlar yardımıyla
sağlanacak.
Birbirinden habersiz çalışan sis-
temlerin dönemi kapanıyor
Bireysel çalışan, iletişim kabiliyeti
bulunmayan geleneksel çözümlerin
birbiriyle haberleşememesi, kapsamlı
bir şehir yönetimine geçişi yavaşlatıyor.
Buna ek olarak, sahada bireysel olarak
çalışan her bir sisteminin merkezi yö-
netim tarafında süreçleri takip eden bir
güvenlik ya da emniyet yetkilisi gibi bir
temsilcisi olmasına ihtiyaç duyuluyor.
Bu durum, manuel yönetilen, sürekli
takibe dayalı ve akıllı olmayan bir
şehir yönetimine sebebiyet veriyor.
Birbiriyle haberleşemeyen ekipman-
ların ve sistemlerin kullanımı, olay
ve suçluların tespitini yavaşlatıyor.
Entegre, bağlantı kurabilen yapay
zeka tabanlı çözümler ise şehir gü-
venliğine yeni bir yaklaşım getiriyor.
Dijital bir ağ üzerinden tam gözetim
gerçekleştirilmesine imkan sağlayan
yeni nesil teknolojiler, yapay zeka
ile birleştiğinde, sadece yerel değil,
küresel güvenlik tehditleri de bertaraf
edilebiliyor. Konuyu değerlendiren
Ekin Smart City Solutions Yönetim
Kurulu Başkanı Akif Ekin, “Bugün
karşı karşıya olduğumuz tehditlerin
neredeyse tamamı küresel bağlan-
tılar taşıyor. Yerel güvenlik güçleri-
nin, bölgesel, ulusal ve uluslararası
kurumlarla haberleşebilmesi için
akıllı ve güçlü gözetim sistemlerinin
olması artık bir zorunluluk haline
geldi. Bunu gerçekleştirebilmek için
birbirinden ayrı çalışan değil, merkezi
olarak yönetilebilen, kendi aralarında
haberleşebilen, yapay zeka tabanlı ve
bütünleşik çalışabilen dijital sistemle-
re ihtiyaç var” dedi.
Gazete Vatan’ın haberine göre: Ge-
liştirdiği siber savunma yazılımları
Türkiye’de ve dünyada, farklı sektör-
lerdeki kurumlarda kullanılan Keep-
net Labs, İzmir Bakırçay Üniversi-
tesi ile yaptığı işbirliği kapsamında
Veri Analitiği ve Mekansal Veri
Modelleme Uygulama ve Araştırma
Merkezi (VAM) bünyesinde ortak
çalışma grupları oluşturarak, siber
güvenlik odaklı yapay zeka çalışma-
ları yapacak. İş birliği, geleceğin iki
önemli teknoloji başlığı olan siber
güvenlik ve yapay zeka alanlarında
insan gücü yetişmesine de katkı
sağlayacak.
İngiltere’de kurulan ve tamamı Türk
AR-GE ekiplerinin ürünü siber gü-
venlik yazılımları geliştiren Keepnet
Labs, İzmir Bakırçay Üniversitesi
ile yapay zeka konusunda önemli
bir iş birliği protokolü imzaladığını
açıkladı. İş birliği kapsamında, üni-
versite bünyesindeki Veri Analitiği ve
Mekansal Veri Modelleme Uygula-
ma ve Araştırma Merkezi (VAM) ile
ortak çalışma grupları oluşturulması
ve siber güvenlik odaklı yapay zeka
çalışmaları yürütülmesi planlanıyor.
Ortaya çıkan ürün, İngiltere,
Fransa ve ABD’deki kullanıcılara
ulaşacak
Keepnet Labs, VAM ile siber güven-
lik başlığında ve e-posta güvenliği
gibi ilgili alt alanlarında, tanımlayıcı
ve kestirimci veri analitiği konuların-
da çalışma yürütecek. Bu çalışmalar
ile Türkiye’de üretilen ve yapay
zeka kullanan ürünler, Keepnet
Labs tarafından Türkiye’nin yanı
sıra, İngiltere, Fransa ve ABD’deki
müşterilerin kullanımına sunulacak.
İş birliği ile Türkiye’deki nitelikli
insan gücünün ve yüksek teknoloji
sahipliğinin artmasına katkı sağla-
nırken, İzmir Bakırçay Üniversitesi
de ürettiği bilgiyi ve sahip olduğu
tecrübeyi pratiğe dökerek, Keepnet
Labs vasıtasıyla dünyanın kullanımı-
na sunacak.
Siber güvenlik için yapay zeka Türkiye’de
üretilecek
23.
24. 18 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
GÜNCEL
Çin’de düzenlenen Tianfu Kupası bilgi-
sayar korsanlığı yarışmasında Apple’ın
yazılım güvenliği yenilgiye uğradı.
Safari ve iOS 14’te güvenlik açıklarını
gösteren katılımcılara binlerce dolar
değerinde ödül dağıtıldı.
iOS 14’te güvenlik açığı bulanlara
binlerce dolar ödül verildi!
Hafta sonları düzenlenen yarışmada
çeşitli yazılım açıklarını başarılı bir
şekilde göstermeye çalışan bilgisayar
uzmanları yer aldı. 2020 yılı yarışması
için Apple tarafından belirlenen özel
hedefler oldu. Bu hedefler arasında
MacBook Pro’da çalışan Safari ve iOS
14’ü çalıştıran iPhone 11 Pro yer aldı.
Tianfu kupası organizatörleri tarafın-
dan her cihaz için aşılması gereken
hedeflerin bulunduğu listeler oluştu-
rulmuştu. Tarayıcının veya Mac’in
kontrolünü ele geçirmek için Safari
kullanan bilgisayar uzmanlarına, ba-
şarılı bir uzaktan kod yürütme (RCE)
saldırı için 40.000 dolar teklif edildi.
Daha sonra bu teklif korumalı alan çı-
Dikkat güvenli sanılan iOS 14 kırıldı!
kışı olan bir RCE için 60.000 dolara
yükseltildi. iOS 14 için de ekiplerin
Safari üzerinde benzer gereksinimleri
vardı. Bilgisayar uzmanları RCE
(uzaktan kod yürütme) konusunda
başarılı olursalar 120.000 dolar
kazanacaklardı. Bu ödül daha sonra
korumalı alan çıkışı için 180.000
dolara yükseltildi. Cihaza uzaktan
‘’Jailbreak’’ işlemi yapabilene yani
iOS‘un kapalı sistemini kırabilene ise
300.000 dolar ödül verileceği açık-
landı. Paylaşılan sonuçlara göre, bir
ekip Safari’de korumalı alan kaçışını
yönetirken diğer ekip iOS 14’te iki
korumalı alan çıkışını gerçekleştirdi
ve toplam 420.000 dolarlık bir ödül
kazandılar. Kaynak: Teknolojioku
Türkiye’de özellikle kamu güven-
liği alanında çeşitli sorumluluklar
üstlenen AselsanNET, bu projelerdeki
başarıdan hareketle yeni teknolojiler
geliştirecek ve çözümlerini yurt dışına
taşıyacak.
ASELSAN’ın şirketi AselsanNET
5 ana faaliyet alanında çalışmalar
yürütüyor.
Haberleşme, güvenlik, IoT, coğrafi
bilgi ve bilişim sistemleri alanlarında
pek çok projeyi hayata geçiren şirket,
halihazırda kapsamlı bir dizi proje
için de çalışmalarını sürdürüyor.
Elektronik Beton İzleme Sistemi,
Kent Güvenlik ve Yönetim Siste-
mi, Mekansal Adres Kayıt Sistemi
projelerini Türkiye’nin kullanımına
sunan AselsanNET, ayrıca güvenlik
güçlerinin ihtiyaç duyduğu telsiz ve
haberleşme sistemlerinin temini ve
modüler üs bölgelerinin inşası gibi
hizmetleri yerine getiriyor.
AselsanNET, artan
ihtiyaçları dikkate alarak
yeni bir yatırımı haya-
ta geçirdi. Bu sayede
var olan kabiliyetlerde
bir dizi iyileştirme ve
kapasite artışına gidil-
di. Büyüyen kadro da
dikkate alınarak yeni bir
binaya taşınıldı. 33 ilde
34 bayiyle geniş bir satış
ve pazarlama ağına sahip
olan AselsanNET, yapılan yatırımla
bu ağı daha etkili yönetmeyi ve daha
etkin çözümler üretmeyi hedefliyor.
Şirket gelecek dönemde öncelikli
olarak devam eden projeleri tamam-
lamayı amaçlıyor. Bunun yanında
kuruluş, yeni teknoloji alanlarına
yoğunlaşarak çözüm önerileri geliştir-
meyi öngörüyor.
Yakın zamanda Türkiye’nin en bü-
yük kümelenmesi SAHA İstanbul’a
üye olan AselsanNET, bu sayede
savunma sanayisinin diğer paydaşla-
rıyla aynı platformda yer alacak, bilgi
ve tecrübesini şirketlerle paylaşacak.
Yurt dışı pazarlara açılmayı da önem-
li bir gündem maddesi olarak ele
alan şirket, gelecek dönemde ihracata
odaklanmayı ve Türkiye’de başarıyla
gerçekleştirdiği sistem çözümlerini
dünyaya açmayı planlıyor.
KAYNAK: AA
AselsanNET’te hedef yeni teknolojiler
ve ihracat
25.
26. 20 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
GÜNCEL
Teknopark İstanbul açıklama-
sına göre, araştırma kuruluşu
Reportlinker’in Kovid-19 sonrası se-
naryolarını kapsayan raporuna göre,
şu anda 15,8 milyar dolarlık büyük-
lüğe sahip olan küresel siber güvenlik
pazarının 2025’te 22,2 milyar dolara
yükselmesi bekleniyor. Pazarda star-
tuplar da önemli bir yer teşkil ediyor
ve bu şirketlere yönelik yatırımlar da
her geçen gün artıyor.
Şu an dünya genelinde 21 binden faz-
la siber güvenlik startupı bulunuyor.
Crunchbase verilerine göre, 2020’de
268 girişim ortalama 4,7 milyar
dolar yatırım aldı. Ülkeler bazında
değerlendirildiğinde ise Kuzey Ame-
rika yüzde 36,7’lik gelir payı ile siber
güvenlik pazarında lider konumda
bulunuyor. Kuzey Amerika’yı, Asya
Pasifik ülkeleri takip ediyor.
Öte yandan, sektörde nitelikli uzman
açığı da her geçen gün artıyor. 2021
yılına kadar 3,5 milyon siber güvenlik
işinin açığa çıkacağı öngörülüyor.
ISC araştırma verilerine göre, 4,7
milyon siber güvenlik personeline
ihtiyaç duyulurken, dünya genelinde
2,8 milyon siber güvenlik yazılımcısı
bulunuyor. Oluşan açığı tamamla-
mak için yüzde 145 oranında bir artış
sağlanması gerekiyor.
Türkiye’nin savunma sanayisi için
Ar-Ge üssü konumunda yer alan
Teknopark İstanbul da bu alanda
çalışmalar gerçekleştiriyor. 2020-
2021 eğitim sezonunda Türkiye’nin
ilk siber Güvenlik Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi’nin faaliyete geçtiği
Teknopark İstanbul’da 2021 yılında
da Türkiye’nin ilk siber güvenlik
kuluçka merkezi açılacak.
Teknopark İstanbul Mesleki ve
Teknik Anadolu Lisesi
2020-2021 sezonunda eğitim
faaliyetlerine Kovid-19 tedbirleri
çerçevesinde online olarak başlayan
Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi’nde yüz yüze eğitimler
de başladı.
Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü Ay-
tekin Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleşti-
rilen oryantasyon toplantısına katılan
veli ve öğrenciler okulla ilgili detaylı
bilgiler aldı.
0,47’lik dilimden öğrenci alan lisede
öğrenciler, bilişim teknolojileri, ağ
işletmenliği ve siber güvenlik dalında
eğitim alacak.
Lise; STM, HAVELSAN, ASELSAN
gibi Türkiye’nin lider savunma sanayi
kuruluşlarının desteğiyle nitelikli eği-
timler vermeye hazırlanıyor.
Kaynak: Hürriyet
Yerli siber güvenlik uzmanı açığının
kapatılması hedefleniyor
Yazılım Test ve Kalite Derneği (Turkish
Testing Board – TTB), Türkiye’de
yazılım testlerinin uluslararası standart-
larda gerçekleştirilmesi ve yazılım test
alanının gelişerek bilişim sektörü ve ülke
ekonomisine katkıda bulunması amacıy-
la faaliyet gösteren, kâr amacı gütme-
yen tek oluşum. Yazılım test ve kalite
alanında dünyanın en saygın gönüllü or-
ganizasyonu konumundaki ISTQB®’ye
(International Software Testing Qualifi-
cations Board) bağlı olarak çalışmalarını
yürüten Yazılım Test ve Kalite Derneği,
2006 yılından itibaren, Türkiye’deki
bilişim profesyonellerinin yazılım testi
alanında ISTQB® standartlarında eği-
tilmesi ve sertifikalandırılması amacıyla
faaliyetlerini sürdürüyor. Yazılım testi ve
kalite konusunda çok çeşitli yayınlar ve
etkinliklerle de sektörü destekliyor. Kâr
amacı gütmeyen dernek, etkinlikler ve
sertifikasyon sınavlarından elde edilen gelir
de Türkiye’deki üniversitelerde bilgisayar,
yazılım mühendisliği ve bilgisayar prog-
ramcılığı bölümlerinde okuyan başarılı
ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs vererek
kalifiye elemanların yetiştirilmesine katkıda
bulunuyor.
2 bin kişi uzmanlığını belgeledi
Her yıl dernek tarafından belirlenen
sıklıklarla gerçekleştirilen ISTQB®
Sertifikasyon Sınavları bilişim uzmanları
tarafından büyük ilgi görüyor. Pandemi
Yazılım testinde uluslararası rekabetin
anahtarı sertifikalar
nedeniyle bu yıl online ortama da
taşınan sınavlar, 6 farklı sertifikaya
yönelik gerçekleştiriliyor. Bu yıl eklenen
ISTQB® Test Otomasyon Mühendis-
liği Sertifikası da dahil olmak üzere 2’si
Foundation Level, 4’ü Advanced Level
olmak üzere ISTQB® Foundation Le-
vel Uluslararası Sertifikalı Yazılım Test
Uzmanı, ISTQB® Foundation Level
Agile Test Uzmanı, ISTQB® Advan-
ced Level Test Yöneticisi, ISTQB®
Advanced Level Test Analisti, ISTQB®
Advanced Level Teknik Test Analisti
sertifika sınavları, normal koşullarda da
offline olarak İstanbul, Ankara ve İzmir
olmak üzere üç büyük şehirde düzen-
leniyor.
27.
28. 22 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
HAYATA BAKIŞ
bBizi her yönü ile kuşatmış bulunan “zamanı nasıl değerlendirmeliyiz”
sorusuna cevap aramak insanın görevi olmalıdır. Evimizin önünden akıp
giden ırmaktan faydalanmak için nasıl acele etmiyor isek zamandan
faydalanmak konusunda da acele etmiyoruz çoğunlukla. Çünkü hayati
olmasına karşın hep böyle sürüp gideceğini zannettiğimiz zaman, aslında
çok hızlı tükenen ve tükendikçe aleyhimize dönebilecek bir varlık gibi tıpkı
günümüzde bitmez sandığımız su misali.
Her insanın kullanabileceği azami bir zamanı vardır; her insan sadece
kendi zamanını kullanır. Zamanın faydası, kullanılması amacına bağlıdır;
faydalı hale getirilemeyen zaman kaybedilmiş demektir. İnsanın yaptığı
her şey zamanı gerektirir. Zaman fark edilmemiş bile olsa çok pahalıdır.
Geçen zamanı döndürmek mümkün olmadığı gibi onun yerini başka bir şey
tutmaz.
İsteğin gerçekleşeceğine olan sarsılmaz bir inanç, gereken çalışma azmi ve
sabrını gösterecek performans, doğru yer, doğru ekip ve doğru malzeme için
iyi hazırlanmış plan, yapılan şeylerin doğruluk ve geçerliliğinin görüşüleceği
bir tecrübe… Geçmiş zaman artık geçti yakalamak imkânsız; gelecek
zaman kesinliği olmasa da hazırlık yapmamız ve planlamamız gereken
zaman, şimdiki zaman ise elimizden hızla kayıp giden şimdi ve burada olan
değerlendirirken tüm gücümüzle çalışmamız gereken zaman. Yaşadığımız
ve sahibi olduğumuz büyük zenginlik. Planladığımız ve planlamadığımız her
şeyi yapabilmemize imkân veren tek zaman.
İnsanlık tarihinin günümüze kadarki en büyük kazanımı olan bilgi ve
birikimin ürettiği teknolojik tüm araç, gereç ve imkânlar insan hayatını
kolaylaştırmak ve daha çok zaman kazanmamızı sağlamak içindir.
Ne için yaşıyorum; hayatımızın her anında bu soruyu cevaplayabilmek
elimizden hızla kayıp giden zamanı verimli kullanma isteğimizi
kamçılayacaktır. Her yapılan amaç için eğer hayatımıza bir gaye yüklemiş
isek yaptığımız hiçbir şeyin boşa gitmeyeceğini bilmek bizi daha çok ve
anlamlı işleri yapmaya heveslendirecektir. Kafamızda ya da masamızda
planlılık; elimizdekilerin verimli kullanılması ve karşılaşabileceğimiz
sürprizler karşısında şaşırmamak için uygulanır bir planımız olmalı. 24
saatimizin taksimi, yatış kalkış ve kimlere ne kadar vakit ayıracağımıza
mümkün olduğunca önceden karar vermeliyiz. Gerektiğinde kendi
isteklerimizi de sınırlandırmalıyız. Kimden öneri almalıyız; doğru
söylemeyip dürüst olmayan hiç kimsenin öneri ve vaatlerine kulak
asmamalıyız. Doğru iş; önemli olan işi doğru yapmaktan çok, doğru işi
yapmaktır.
Bilinen gerçek şudur ki sabahın erken saatlerinden öğlene kadar olan zaman
verimli sonuç alma olasılığı en yüksek vakitlerdir. Bu vakitleri boş şeylerle
geçirmek büyük kayıptır.
Uygulanması dileğimle…
İnsanlık tarihinin
günümüze kadarki
en büyük kazanımı
olan bilgi ve birikimin
ürettiği teknolojik
tüm araç, gereç
ve imkânlar insan
hayatını kolaylaştırmak
ve daha çok zaman
kazanmamızı sağlamak
içindir.
“Zaman yönetimi”
Oğuz GÜLAY
29.
30. 24 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
Y
angın algılama ve alarm
sistemleri; tesisler,
işletmeler ve binalar gibi
yapılarda olası yangın
riskine karşı yangınları
ilk safhasında tespit ederek, yapıda
bulunanları durumdan haber-
dar edecek, yangınla mücadele
stratejisi kapsamında yangının ve
dumanın yayılımını önleyecek ve
güvenli tahliye için gerekli mekanik
ve elektronik cihazları aktive ede-
cek ve güvenlik birimlerine haber
vermek amacıyla Türkiye yangından
korunma yönetmeliği ve TS CEN/
TS EN54-14 kılavuzuna göre hem
can hem de mal korumaya yönelik
tesis edilmesi zorunlu sistemlerdir.
Yangın algılama sistemleri, yürür-
lükteki Türkiye yangından korunma
yönetmeliği ve TS CEN/TS EN54-14
kılavuzuna uygun olarak tasarlan-
maktadır.
Yangın algılama ve uyarı sistemleri
yapılardaki risk sınıfı, insan yük
katsayısı, işletme prosesleri, yapı-
daki yaşam şekli, güvenli tahliye
süresi vb kriterler değerlendirilerek
oluşturulan yangınla mücadele stra-
tejisi kapsamında farklı ihtiyaçlara
cevap verebilecek şekilde planlanır
ve tasarlanır. Buna bağlı olarak
çok çeşitli uygulamalar yapılabil-
mektedir. Günümüzdeki teknolojik
yapılaşmada yüksek binalar, fabri-
kalar, iş merkezleri, hastaneler ve
insanların yoğun olarak bulunduğu
binalarda yangın algılama sistem-
leri ile diğer güvenlik ve kontrol
sistemleri arasında entegrasyon
ihtiyacı ve seviyesi her geçen gün
artmaktadır.
Firma olarak yerel veya uluslararası
standartlara uygun, itfaiye veya
belediyenin taleplerini tam olarak
karşılar, genişleyebilir esnek mima-
riye sahip sistemler tasarlıyor ve
müşterilerimize sunuyoruz.
Yapının tipi, risk sınıfı, kullanım
amacı, büyüklüğü ve mimari yapısı
sizin için önereceğimiz sistem için
belirleyici olacaktır.
Farklı kullanım amacı ve risklere
sahip binalar için Türkiye Yan-
gından Korunma Yönetmeliği ve
yönetmeliğin atıfta bulunduğu
standartlarda uyulması gereken
özel şartlar bulunmaktadır. Bunun-
la birlikte binalarınız yurt dışında
ise, uyulması gereken daha farklı
standartlar bulunabilir.
+SPOT2+
Sistem tasarımında Türkiye’de
TSE’nin kabul ettiği EN54-14 ve di-
ğer ülkelerde NFPA, GHOST BIS gibi
farklı standartlar kullanılmaktadır.
Ayrıca, kullanılacak ürünlerde çeşitli
sertifikasyonlar talep edilmektedir.
Bu nedenle önerilecek sistem ve
ürünlerin sizin için en doğru şekilde
seçilmiş olması gerekmektedir.
Yangın algılama sisteminin yönet-
meliklere ve standartlara uygun
olarak tasarlanması ve ihtiyaca en
uygun sistemin kullanılması bina-
larınızdaki can ve mal güvenliğinin
sağlanması ve yasal sorumlulukları-
nız açısından hayati bir önemdedir.
Yönetmelikler
Türkiye Yangından Korunma
Yönetmeliği
EN 54
Sunumun hazırlanmasında;
NFPA 72
standartlarından da faydalanıl-
mıştır.
MATRIKS BİNA KONT. SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ.
Yangından korunma uyarı
sistemleri ve acil anons sistemleri
tasarımları
KAPAK ACİL ANONS VE SESLENDİRME SİSTEMLERİ
Yangın algılama ve uyarı sistemleri yapılardaki risk sınıfı,
insan yük katsayısı, işletme prosesleri, yapıdaki yaşam şekli,
güvenli tahliye süresi vb kriterler değerlendirilerek oluşturulan
yangınla mücadele stratejisi kapsamında farklı ihtiyaçlara cevap
verebilecek şekilde planlanır ve tasarlanır.
31. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 25
ölçme birimi) hesabı:
L2=L1-20 log (R)
L2 Algılanan SPL
L1 Kaynaktan 1metre uzaklıktaki
SPL
R Algılama Noktası-Kaynak arası
mesafe (m)
SPL mesafe iki katına çıktıkça 6
dB düşer.
Not: Ses kaynağının gücü 2
katına çıkartılırsa ses seviyesinde
3dB artış olur.
1 m -------- 100 dB
2 m -------- 94 dB
3 m -------- 88 dB
6 m -------- 82 dB
12 m -------- 76 dB
18 m -------- 64 dB
24 m -------- 70 dB
SPL mesafe iki katına çıktıkça 6
dB düşer.
Kavramlar
Duyulabilirlik,
Sesin diğer seslere nazaran
duyulabilme özelliği.
Anlaşılabilirlik,
Sesli mesajın içeriğinin algıla-
nabilme oranı.
Belirginlik,
Sesin, bilgi içeren kısımlarının
dinleyici tarafından ayrılabilme
özelliği.
Acil durum anonslarının yuka-
rıdaki kavramlara uyması gerek-
mektedir. Sesin anlaşılabilirliği ve
Amaç
Anons sistemini acil durumlarda
uyarı vermek için kullanmak.
Ses sistemi aracılığı ile acil
durumlarda insanlara bilgi vererek,
panik olmasını önlemek, insanları
doğru şekilde bilgilendirmek, yön-
lendirmek ve tahliye etmek.
Neden İhtiyaç Duyulur
Yangın anında insanların alarm
uyarılarına verdiği tepki aşağıdaki
gibidir:
• İnsanların %13’ü siren sesine
zamanında tepki verir.
• İnsanların %45’i yazılı uyarılara
tepki verir.
• İnsanların %75’i sesli mesajlara
tepki verir.
Araştırmalar, acil bir durumda
insanların büyük çoğunluğunun,
binayı giriş yaptıkları kapılardan terk
etmeye çalıştıklarını göstermiştir.
Bu durumlarda sesli tahliye mesaj-
larının insanların dikkatini çekerek
en güvenli yerden tahliyeyi sağlaya-
bildiği saptanmıştır.
İşitme
Ses kulaklarımız ile algılayabildi-
ğimiz, havadaki titreşimdir.
Ses
Konuşma: Ses tellerimiz hava-
da hareketlenmeye neden olur.
Hoparlör: Koni havada hareket-
lenmeye neden olur.
Hoparlörün Çalişma Prensibi
Örnek Ses Seviyeleri
1m’de fısıldama : 30dB
1m’de karşılıklı konuşma: 60dB
Hafif sokak gürültüsü : 40-70dB
Yüksek sokak gürültüsü : 60-90dB
Ortalama ofis gürültüsü : 40-80dB
Pres çalışan atölye : 70-100dB
Kazan dairesi gürültüsü : 80-110dB
SPL-soundpressurelevel
Noktasal bir kaynak için SPL(Ses
Yapının tipi,
risk sınıfı, kullanım
amacı, büyüklüğü ve
mimari yapısı sizin
için önereceğimiz
sistem için belirleyici
olacaktır.
32. 26 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
belirginliği sesteki bozulmalardan
ve kirlilikten kaynaklanabilir.
Ses Bozulmasi
3 tip ses bozulması vardır:
Genlik Bozulması:
Elektronik cihazların ve çevi-
ricilerin doğrusal olmayan yapıda
olması.
Frekans Bozulması: Çeviricile-
rin farklı frekans aralıklarına farklı
tepki vermesi.
Zamansal Bozulmalar: Yansı-
ma ve yankılanmadan kaynaklanan
bozulmalar.
Sesli tahliye mesajlari ile uyarı
verilmesi zorunlu olan binalar
Binadaki yatak sayısı 200’den
fazla olan otel, motel ve yatakha-
nelerde,
Yapı inşaat alanı 5000 m2
’den
büyük olan veya toplam kullanıcı
sayısı 1000 kişiyi aşan topluma
açık binalarda, alışveriş merkezle-
rinde, süpermarketlerde, endüstri
tesislerinde vb,
Yapı yüksekliği (tüm katların
toplamı) 51,5 m’yi geçen tüm
binalarda, sesli tahliye mesajları
ile uyarı gerekmektedir.
Siren kullanımı
Acil anons sitemi kullanılıyorsa,
acil anons sistemi hoparlörü olan
hacimlerde ayrıca siren sistemi
konulması gerekli değildir.
Öncelikler
Alarm durumunda önceliği
alarma verip diğer tüm anons
fonksiyonlarını kapatabilmelidir.
Manuel Alarm, Uyarı
Otomatik Alarm
Otomatik Uyarı
Normal durum anonsları
Kablolar
Besleme için kullanılan tüm
kabloların,
Hoparlör hatlarına giden sinyal
kablolarının,
Amplifikatör ve routerlara
giden kabloların yangına dayanıklı
olması gerekmektedir.
Sağlık hizmeti amaçlı binalar-
da,
100’den fazla kişinin bulundu-
ğu konaklama amaçlı binalarda,
Kullanıcı sayısı 1000’i geçen
toplanma amaçlı binalarda,
Her türlü besleme ve dağıtım kab-
loları ve kablo muhafazalarında
kullanılan malzemelerin halojen-
den arındırılmış ve yangına maruz
kaldığında herhangi bir zehirli
gaz üretmeyen özellikte olması
gerekir.
Sistem beslemesi
Sistem 2 ayrı kaynaktan bes-
lenmelidir.
Alarm durumunda ana besle-
me kesildiğinde yedek besleme
sistemi, minimum 30 dakika ol-
mak üzere, bina tahliye süresinin
en az 2 katı kadar besleyebilmeli-
dir.
Normal durumda ana besleme
kesildiğinde yedek besleme siste-
mi 24 saat besleyebilmelidir. Acil
durum jeneratörü varsa bu süre 6
saate kadar indirilebilir.
Alarm durumunda sistemin
düzgün çalışması engellenecekse
yedek güç kaynağı kullanılarak
normal anons yapılmamalıdır.
Üretim ve kullanım özellikleri
Anons sistemi her zaman
açık konumda olmalıdır.
Sisteme enerji verildikten
10 saniye sonra çalışır duruma
gelebilmelidir.
Acil durum anonslarını 3
saniye içinde çalmaya başlayabil-
melidir.
Sistem süpervize olmalıdır,
otomatik olarak gözlenebilmeli,
açık ve anlaşılır göstergeler ile
belirtilmelidir:
Sistem çalışırlığı
Güç kaynağı durumu
Herhangi bir hata durumu
Alarm, anons durumu
Süpervizyonlar
Mikrofon kontrolü;
Elektriksel kontrol: Anons
mikrofonuna gelen enerji süpervi-
ze edilebilir ancak mikrofon diyaf-
ramı bozulduğunda anlaşılamaz.
Akustik kontrol: Mikrofon
çıkışı akustik ve elektriksel
olarak kontrol edilir. Güvenilir bir
yöntemdir.
Empedans izleme ile hoparlör
hatları kontrolü;
Sesin
anlaşılabilirliği
ve belirginliği
sesteki
bozulmalardan
ve kirlilikten
kaynaklanabilir.
KAPAK ACİL ANONS VE SESLENDİRME SİSTEMLERİ
33. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 27
İki hat 2 amplifikatör kullanımı;
İki hat, yedek amplifikatör
kullanımı;
Sesli uyarı mesajı özellikleri
Sesli uyarı 500 – 2000 Hz
arasında olmalıdır.
Tek bir ses cihazı ile istenilen
ses seviyesi sağlansa bile binada
en azından iki adet ses cihazı
olmalıdır.
Sesli uyarı başladığında siren-
ler, sesli uyarı yapan anons hopar-
lörleri dışındaki tüm ses girişlerinin
devreleri ayrılmalıdır.
Türk yönetmeliğine göre yerden
150 cm yükseklikte ölçülecek ses
seviyesi ortalama ortam gürültüsü-
nün 15 dB üstünde olmalıdır.
Uyuma maksatlı bölgelerde,
Farklı tiplerde 100V hoparlör kullanmak mümkündür.
Yıldız bağlantı mümkündür.
Eski sistemlerin büyültülmesi mümkündür.
Hattı geri getirerek hoparlör hatları kontrolü;
Hoparlör hatlarındaki kablo hataları, yangın dayanımı olmayan
hoparlör kullanılmasından kaynaklanabilir. Yangına dayanıklı hoparlör
kullanımı çok yaygın değildir fakat hoparlörlere yangın koruması için
“fire dome” takılabilir. İngiliz standardı BS 5839-8 ve EN 54-24’e göre
yangına dayanıklı hoparlör ve “fire dome” kullanılması mecburidir.
Standarttaki iki önemli kriter mekanik darbeye dayanım ve klemenslerin
yangına dayanımıdır.
Yayın devamlılığı
Sistemde tek bir kablo veya amplifikatör arızası olması durumunda
aynı zona anons yapan tüm hoparlörler devre dışı kalmamalıdır. En iyi
çözüm iki hat kullanarak sesi homojen şekilde dağıtmaktır.
Sistemde tek bir kablo veya amplifikatör arızası olması durumunda
iki ayrı zon bundan etkilenmemelidir.
Farklı tiplerde 100V hoparlör kullanmak mümkündür.
Hoparlörler seri şekilde bağlanmalıdır.
Hattın geri gelmesi gerekmektedir.
34. 28 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
Ses kalitesi
Acil anons yapılan noktalarda duyulabilirlik, anlaşılabilirlik ve belirginlik
kavramlarına dikkat edilmelidir.
Hoparlörler homojen olarak dağıtılmalı, istenilen ses seviyesi ve kalitesi
bu şekilde sağlanmalıdır.
Hoparlör tiplerine, montaj yüksekliğine dikkat edilmelidir.
Hoparlörden çıkan ses(frekansa göre değişebilir) ortalama 60°’lik açı
ile yayılır. Dolayısı ile yükseklik arttıkça hoparlörler arası mesafe arttırılabi-
lir.
Hoparlör
Yerleşimi
Hoparlör güç seçimi
Aşağıda tavan yüksekliği ve ortam
gürültüsü için hoparlör güç seçim
tablosu gösterilmiştir.
Ses Seviyeleri – Örnekler
-h = 2.5 mt, 6W hoparlör, tümü
devrede iken:
-h = 2.5 mt, 6W hoparlör, tek
hat kaybedilmiş iken:
Acil anons yapılan
noktalarda duyulabilirlik,
anlaşılabilirlik ve
belirginlik kavramlarına
dikkat edilmelidir.
KAPAK ACİL ANONS VE SESLENDİRME SİSTEMLERİ
banyo ve duşlarda en düşük ses seviyesi 75 dB olmalıdır.
Sesli uyarı cihazları 3 m uzaklıkta en az 75 dB, en çok 120 dB gücün-
de olmalıdır.
EN 60849 ve TS/EN 54’te ses seviyesi en düşük 65 dB, ortam gürül-
tüsünün 5-20 dB üstünde, uyunan yerlerde en düşük 75 dB, en yüksek
120 dB olmalıdır.
Akış Şeması
36. 30 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
Acil anons ve seslendirme sisteminde
dağıtılmış sistem yapısının faydaları
Can güvenliğini doğrudan ilgilendiren acil anons ve seslendirme
sisteminin daha en baştan doğru tasarlanması, ileride meydana
gelebilecek kayıpların önüne geçecektir.
A
cil anons ve seslendirme
sistemleri; tesisat to-
polojisi ve yangın alarm
sistemi entegrasyonu
şekline göre aşağıdaki
üç farklı yapıda kurulabilirler:
Merkezi acil anons sistemleri
Dağıtılmış acil anons sistemleri
Yangın alarm sistemi içinde
entegre dağıtılmış yapı
Acil anons ve seslendirme sistem-
leri tasarımında karşılaşılan en
büyük zorluklardan biri, yatay olarak
dağınık yapıdaki kısım veya bina-
lardan oluşan, büyük yüz ölçüme
sahip tesisler için uygun sistem
çözümünü sağlamaktır.
Merkezi acil anons sistemi:
Merkezi sistem yapısında anons
ünitesi, amplifikatörler gibi tüm
merkezi ekipmanlar tek bir noktada
toplanır ve tesisteki bütün hoparlör
hatları bu noktaya çekilir. Merkezi
yapı,yüksek binalar ve özel seslen-
dirme gereksinimleri olan havalima-
nı, stadyum, metro istasyonları gibi
tesisler için ekonomik bir çözüm-
dür. Ancak geniş yerleşim alanına
sahip ya da kampüs tipi birden
fazla binadan oluşan tesislerde
ciddi tesisat maliyetleri oluşmakta
ve toplam sahip olma maliyetleri
yükselmektedir. Özellikle geniş bir
alanına kurulu endüstriyel tesisler,
üniversite kampüsleri, sağlık komp-
leksleri, büyük alışveriş merkezleri,
otel ve tatil köyleri buna örnek
olarak verilebilir. Bu gibi tesislerde,
sistem merkezi tek bir noktada
olacak şekilde tasarlanan bir acil
anons ve seslendirme sistemi bazı
önemli sorunlara yol açabilir.
Öncelikle, tüm tesisteki hoparlör
hatlarının tek bir noktaya çekilmesi,
kablolamada malzeme ve işçilik
maliyetlerini ciddi ölçüde artıracağı
gibi, kablolama için harcanacak
işgücü/zaman kaynağı da daha
fazla olacaktır. Ayrıca, hoparlör hat-
larının uzun olması,gerilim düşümü
sonucu hat sonundaki hoparlörle-
rin çalışma gücünde azalmaya ve
sağladıkları ses şiddetinin (desibel)
düşmesine sebep olacaktır. Bunun
önüne geçmek için de merkezi
yapıda bir sistem tasarlanırken
bu gerilim düşümü öngörülerek,
sistem merkezinde yüksek amp-
lifikatör gücü sağlamak, hoparlör
hatları için yüksek kesitli kablo
kullanmak veya her hatta daha
az hoparlör bulunacak şekilde
hoparlör hattı sayısını artırmak-
gerekecektir. Ancak alınacak bu
önlemlerin hepsi de maliyet artışı
anlamına gelmektedir. Bununla
birlikte, merkezi yapıda hoparlör
hatlarının tek merkeze çekilmesi,
harici ortamdaki kablolamayı ar-
tıracak, bu da yıldırımdan etkilen-
meye bağlı olarak sistemin arızaya
geçme ihtimalini yükseltecektir.
Dağıtılmış acil anons sistemi:
Dağıtılmış sistem yapısında, te-
sisteki farklı binalarda bulunacak
sistem merkezleri, binalar arası
network altyapısı üzerinden haber-
leşebileceklerdir. Sistem merkez-
leri kendi zon’larına lokal anonslar
yayınlayacak şekilde bağımsız
EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ
KAPAK ACİL ANONS VE SESLENDİRME SİSTEMLERİ
37. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 31
olarak çalışabilecekleri gibi, acil
durumlarda network haberleşmesi
sayesinde tüm sistem merkezleri-
nin aynı canlı veya kayıtlı anonsu
eşzamanlı yayınlayabilecekleri
şekilde tek merkezden kontrolü
de mümkün olacaktır. Bu sistem
yapısında hoparlörler kendi bulun-
dukları binadaki sistem merke-
zine bağlı olacağından, hoparlör
hattı mesafesi bir sorun olmaktan
çıkacaktır. Bu sayede mesafeden
kaynaklı gerilim düşümlerine bağlı
güç azalmalarının önüne geçe-
bilmek için yüksek amplifikatör
gücü sağlamak, hoparlör hatla-
rında yüksek kesitli kablo kullan-
mak veya hoparlör hattı sayısını
artırmak gibi maliyeti yükseltecek
uygulamalara gerek kalmayacak-
tır.Binalar arasında hoparlör hattı
olmayacak, sadece network kablo-
su çekilecektir. Bu durum kablola-
mada malzeme ve işçilik maliyeti
anlamında ciddi bir avantaj yarata-
caktır. Network kablolaması bakır
olabileceği gibi, sistem merkezleri
arasındaki mesafe fazla ise fiber
network çözümü de tercih edilebi-
lir. Özellikle EN 54 standartlarının
geçerli olduğu Avrupa ülkelerinde
gittikçe daha çok benimsenmekte
olan dağıtılmış yapıda acil anons
ve seslendirme sistemi çözümü,
merkezi sistem çözümüne kıyasla
kablo tesisat maliyetini düşür-
mesi, lokal anons gereksinimini
doğrudan sağlaması, ölçeklene-
bilir yapıda olması gibi avantajları
nedeniyle tercih edilmektedir.
Hem merkezi yapıdaki, hem de
dağıtılmış yapıdaki acil anons
sistemleri, yangın alarm sistemi
ile röle tabanlı entegrasyona sahip
olabilmektedir.
Yangın alarm sistemi içinde
entegre dağıtılmış yapı:
UL standartlarının geçerli olduğu
ABD ve Kanada’da ise, yangın
alarm sistemi ile entegre yapıda-
ki dağıtılmış acil anons sistemi
çözümü uygulanmaktadır. Bu
yapıda hem yangın alarm sistemi
hem de acil anons sistemi ortak
panellere sahiptir. Yangın alarm
sisteminin dedektör, buton,
modül gibi adresli cihazlarının
bağlandığı loop kartları ile acil
anons sisteminin hoparlör
hatlarının bağlandığı zon amplifi-
katörleri aynı panelin içerisinde
yer alır. Bu yüzden acil anons
sistemi için ilave dikili tip rack
kabinete ihtiyaç duyulmaz. Bu
yapıda farklı iki sistem olmadığın-
dan yangın alarm sisteminin ve
acil anons sisteminin yazılımsal
veya röle tabanlı entegrasyonuna
gerek yoktur.Dağıtılmış yapıda
olduğu gibi kontrol panelleri-
nin sahaya dağınık olmasına
bağlı olarak hoparlör zon hatları
kısalmakta,daha az kablo kulla-
nımı ile kablo ve montaj işçiliği
avantajı sağlanmaktadır. Kısa
hoparlör zon hattında daha az ge-
rilim düşümü olur, bu sayede bir
zon hattına daha fazla hoparlör
bağlanarak daha az sayıda zon
ile sistem çözümü oluşturulabilir.
Sahaya dağıtılmış panellerin, ilgili
personelin bulunacağı lokasyon-
larda veya elektrik odalarında
olma gereksinimi bulunmayıp
herhangi bir lokasyona montajı
yapılabilir. Tek merkezden tüm
sistem kontrol edilir.
Acil anons ve seslendirme
sistemi çözümleri incelendiğin-
de görülmektedir ki, büyük yüz
ölçümlü veya çok sa-
yıda binadan oluşan
tesisler için merkezi
yapıda değil, dağıtıl-
mış yapıdaki sistem
çözümlerinden birini
tercih etmek, daha
ekonomik olmasının
yanı sıra, daha esnek ve kararlı
çalışan bir acil anons ve seslen-
dirme sistemine sahip olmak
anlamına gelmektedir.
Can güvenliğini doğrudan ilgilen-
diren acil anons ve seslendirme
sisteminin daha en baştan
doğru tasarlanması, ileride
meydana gelebilecek kayıpların
önüne geçecektir. Aynı şekilde,
acil durumda yapılan bir tahliye
anonsunun hatalı bir tasarım
sonucu meydana gelen gerilim
düşümü sebebiyle duyulamama-
sı, telafisi olmayan can kayıpla-
rına sebep olabilir. Tesisinizde
standartlara uygun, tüm gerek-
sinimlerinizi karşılayabilecek,
optimum acil anons ve seslen-
dirme sistemi çözümüne sahip
olmak için, sistemi tasarlaya-
cak olan çözüm ortağınızın bu
alanda uzmanlığı ve uzun yıllara
dayalı mühendislik tecrübesi
olduğundan emin olmalısınız.
Unutulmamalıdır ki, doğru bir
çözüm ancak iyi bir mühendis-
likle mümkündür.
Yapıda
hem yangın alarm
sistemi hem de
acil anons sistemi
ortak panellere
sahiptir.
38. 32 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
FOKUS TARİHİ BİNA VE MÜZE GÜVENLİĞİ
Sanat eserlerinin güvenliği RFID
teknolojisine emanet
T
eknoloji dünyanın daha
güvenli bir yer haline
gelmesi için bugün en
büyük yardımcımız.
Bunu COVID-19 döne-
minde de yaşayarak deneyimliyo-
ruz. Sensormatic olarak sosyal
mesafeyi teknolojiyle ayarlıyor,
ateş ve maske kontrolünü temas-
sız şekilde teknolojiyle gerçekleş-
tiriyoruz. Güvenlikte teknolojinin
önemi yadsınamaz. Bugüne
kadar tarihi bina ve müzeleri de
akıllı teknolojilerimizle koruduk
korumaya da devam ediyoruz.
Öncelikle size bu alandaki gü-
venliğe bakış açısından bahset-
mek isterim.
Müze ve tarihi binalarımızı da
aynı hassasiyetle korumalıyız
Bugüne kadar havaalanları, tren
istasyonları, AVM’ler, adalet sa-
rayları ve çeşitli kamu binalarına
girişlerde alınan yüksek düzey
güvenlik önemlerine alışsak da bir
tarihi ören yeri ya da müzede bu
üst düzey güvenlikle karşılaştığı-
mızda bunu garip bulanlarımız var.
Ancak bu yeni teknolojik güvenlik
önlemleri günümüz dünyasında
artık tarihi bina ve müze güvenli-
ğinin en önemli parçası durumu-
na geldi. Kültürel alanlar, tarihi
yapılar ve müzeler, her ne kadar
ziyaretçileriyle var olsalar da
Yeni teknolojik güvenlik önlemleri günümüz dünyasında
artık tarihi bina ve müze güvenliğinin en önemli parçası
durumuna geldi.
Dr.Serdar İNCE/ Teknoloji Direktörü
SENSORMATIC GÜVENLİK HİZMETLERİ TİC. A.Ş.
39. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 33
kötü niyetli ziyaretçilerle yok da
olabiliyor.
Yeterince korunmayan eserler
kötü niyetli ziyaretçiler tarafından
uygulanan çeşitli yöntemlerle
zarar görüyor ve paha biçilmez
bu eserleri eski haline getirmek
mümkün olmuyor. Benzer şekilde
müzelerden eser çalınması ender
rastlanan olaylardan olsa da bu
tür vakalar önemli değerlerin
kaybına sebep oluyor. 2010
yılında Paris’teki Modern Sanat
Müzesi’nde gerçekleşen bir vaka-
da, yakalanan hırsızların arasında
‘Örümcek Adam’ VjeranTomic’in
de olduğu üç kişilik grup mü-
zeden beş paha biçilmez tablo
çaldıkları gerekçesiyle Şubat
2017’de cezaya çarptırılmışlardı.
Hırsızların davası, halk arasında
müze hırsızlığına duyulan ilgiyi
canlandırmış ve müze güvenliği-
nin önemli ölçüde eleştirilmesine
yol açmıştı.
RFID etiketiyle anlık takip
Keyifli bir sanat deneyimi için ter-
cih edilen mekânların başında ge-
len müzeler ve sanat merkezleri,
sergiledikleri nadide eserleri en
güncel teknolojilerle koruyabilir-
ler. Sunduğumuz uçtan uca RFID
çözümleri, müze ve sanat mer-
kezlerindeki güvenlik ihtiyaçlarına
yeni nesil teknolojik alt yapısı ile
yanıt veriyor. Hiçbir kablolamaya
gerek duymadan, esere zarar
vermeksizin eklenebilen akıllı
RFID etiketleri her eserin merkezi
bir kontrol sistemi tarafından
görüntülenmesini ve anlık olarak
takip edilmesini sağlıyor. Kab-
losuz kullanımı sayesinde farklı
dönemlerde mekânda farklı kon-
septler tasarlayıp, eserlerin yerini
değiştirmek de kolaylaşıyor.
Güvenlik sistemleriyle tam
entegre
Hem maddi hem de manevi değe-
ri yüksek olan sanat eserlerinin
narin ve kırılgan yapıları da bu
parçaların her türlü dış müdaha-
leye karşı güvenliğini sağlamayı
zorlaştırıyor. Hareket, titreşim, ısı
ve nem sensörlerini destekleyen
RFID etiketleri, müze ve sanat
merkezlerinde kullanılan kapsam-
lı kamera ve geçiş kontrol sis-
temleriyle entegre çalışarak, bina
içindeki her hareketi kör noktaya
yer bırakmadan kontrol ediyor.
Sensormatic portföyünde bulunan
RFID okuyucu ve antenleri sanat
merkezinin kapı ve pencere gibi
geçiş noktalarına yerleştirilerek
güvenli bir alan meydana getiri-
yoruz. Bakım odası ya da depo
gibi eserlerin olağan seyrinde
götürüleceği izinli rotaları sisteme
tanımlıyoruz.
Uçtan uca entegre bir güven-
lik mekanizması oluşturan bu
işlemin ardından, eser yerinden
hareket ettirildiği anda sistem ka-
mera ve geçiş noktaları üzerinden
takibe başlıyor. Hareket rotası
izinli bir doğrultuda devam ettiği
sürece bu olay bir günlük kaydı
olarak sisteme işleniyor. Çıkış
kapısı ya da pencere gibi yetkisiz
bir doğrultuya yöneldiği anda ise
alarm devreye giriyor.
Kıymetli eserler demirbaş sayı-
mında hasar görmüyor
Parçaların çabuk zedelenen
yapısı nedeniyle, müze ve sanat
merkezlerinde demirbaş sayımla-
rının da dikkatle gerçekleştirilme-
si gerekiyor. Sensormatic’in akıllı
etiketleri, bir RFID okuyucu tara-
fından temassız olarak okunup,
doğrulanabiliyor. Sayım sürecinin
bu kadar basit ve hızlı hale gel-
mesi sayesinde müze ve sanat
merkezlerinde günlük sayımlar
yapılarak her türlü olumsuzluk
engelleniyor.
Ziyaretçiler eserle ilgili bilgile-
re kolay ulaşıyor
Beacon teknolojisini destekle-
yen etiketler sayesinde müze
ve sanat galerileri, ziyaretçileri-
ne kullanıcı dostu bir deneyim
sunabiliyor. Eserlerin üzerine
yerleştirilen Beacon etiketleri,
kendileriyle eşleştirilmiş mobil
uygulamaları akıllı telefonlarına
indiren ziyaretçiler esere yaklaş-
tığında bunu algılıyor ve ilgili eser
hakkında detaylı bilgi ve içeriği
doğrudan ziyaretçinin mobil ciha-
zına yönlendiriyor.
Müzeler ve sanat
merkezleri, sergiledikleri
nadide eserleri en
güncel teknolojilerle
koruyabilirler.
40. 34 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
FOKUS TARİHİ BİNA VE MÜZE GÜVENLİĞİ
T
oplumsal kimliğimizin
ayrılmaz bir parçası
olan kültür varlıklarının
korunması ve kamusal
mirasa sahip çıkılma-
sı profesyonel bir bakış açısı
gerektirmektedir. Entegre şekilde
çalışan sistemler ve uzmanlar
tarafından yönetilen süreçle tarihi
bina ve müze güvenliği sağlanabil-
mektedir.
Teknolojinin gelişmesiylebirbirin-
den bağımsız çalışan güvenlik
sistemlerinin yerini birçok bile-
şenden oluşan tek bir platform
almaktadır. Platform günlük
hayatımıza entegre olarak hem
güvenlik için yorumlanabilir verileri
toplayan hem de alarm veren
süreci içinde barındırmaktadır.
Müzelerin ve tarihi binaların gü-
venliğinde; çevresel etkiler ve böl-
gesel yapının etkileri söz konusu
olmaktadır. Örneğin, müzeler ve
tarihi binalara kontrolsüz girişler,
güvenlik tehditlerini oluşturmakta-
dır. Alanlara kurulacak sistemler
ile giriş- çıkışlar tek platform
üzerinden takip edilebilmekte
ve yönetilmektedir. Otoparklara
kurulacak sistem ile de görün-
tüleme yapılabilmekte, güvenlik
görevlilerinin yetersiz olduğu
alanların güvenliği sağlanabil-
mektedir. Böylece, terör, hırsızlık
ve eser kaçakçılığı gibi olumsuz
durumların önüne geçilmektedir.
Ayrıca, kültür mirasımızın temsil
edildiği yerlere kurulan yüz tanıma
sistemleri ile yoğun kalabalıkla-
rın olduğu alanlarda dâhil olmak
üzere şüpheliler hızla tespit
edilmekte, oluşabilecek sorunlar
önlenmektedir.
Müze koleksiyonlarına bakıldı-
ğında, kaçırılma ve/veya hırsızlık
olayları için obje tanıma sistemle-
rinin kullanılması, eserlerin olduğu
alanın tanımlanmasını ve korun-
masını sağlayabilmektedir. Ayrıca,
ziyaretçiler tarafından bırakılan
eşyalarında hızla fark edilmesini
sağlayan sistem sayesinde şüphe-
li durumlar tespit edilerek müda-
hale edilmesi kolaylaşmaktadır.
Sistem, tanımladığı objenin yok-
luğunu ve alanda tanımlamadığı
objenin varlığını hızla değerlendire-
rek ilgili kişilere bildirim yapmakta-
dır. Böylece, hırsızlık ya da şüpheli
durumlar insan gözünün fark
etmesine gerek kalmadan hızla
tespit edilmekte ve ilgili mercilerin
müdahalesine fırsat vermektedir.
Ayrıca, uzaktan kumanda ile yöne-
tilen dronelar aracılığıyla havadan
oluşabilecek saldırıların önüne
geçilmesi, fiziksel güvenlik açısın-
dan kullanıcıyı uyaran modüllerin
yer aldığı sistemlerle mümkün
olmaktadır.
Müzelerin ve tarihi binaların güven-
liği denildiğinde sadece hırsızlık,
kaçakçılık gibi olaylar anlaşılma-
maktadır. Teknoloji yardımı ile
yapay zekâ farklı alanlardan veriler
toplamakta ve yorumlamaktadır.
Böylece, tarihi mirasımızı temsil
eden bina/alan/eserler için oluş-
turulan uygun saklama-depolama
ve sergileme alanları da korunabil-
mektedir.
Müzelerde sergileme alanlarında
ya da tarihi binalarda, veri topla-
maya yönelik özel sensör sis-
temleri ve bu sistemlerden gelen
verilerin bir platformda toplanarak
yorumlanması, değerlendirilmesi
süreci ile risk teşkil eden durumlar
ve eserlerin bozulmasına sebep
olan süreçler için müdahalefaali-
yetlerini üreten sistemlerle entegre
çalışanfarklı sistemlerin kurulması,
sürdürülebilir bir fiziksel güvenliğin
oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Müzede yer alan eserlerin bozulma
etkenlerini önlemek veya sınırlan-
dırmak amacıyla kullanılan önleyici
koruma teknikleri için tedbirler
alınmaktadır. Güvenlik platformu
içinde yer alan yangın, su sızması,
nem ölçme, ısı ve ışık ölçme ve yo-
rumlama sistemleri eserlerin uzun
zamanda daha doğru korunması
için fırsat vermektedir. Örneğin,
Teknolojinin gelişmesiyle birbirinden bağımsız çalışan
güvenlik sistemlerinin yerini birçok bileşenden oluşan tek
bir platform almaktadır.
Tunç PINAR/ Satış Müdürü
ÖLÇSAN TEKNOLOJİ A.Ş.
Müzelerdeki güvenlik teknolojileri
41. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 35
fiziksel şartları ölçen ve değerlen-
diren sistemlerden biri olan bağıl
nem ölçümü, eserlerin boyutlarında
ya da biyolojilerinde oluşabilecek
bozulmaların önlenmesini sağla-
maktadır. Sistem için veri topla-
yan sensörler aracılığıyla ortamın
neminin ölçülmesi ve değerlendiril-
mesi, sorun olduğunda ilgili kişilere
bildirilmesi hem müzede yer alan
eserler hem de tarihi binalar için
sürdürülebilir bir korumayı öngör-
mektedir.
Ayrıca müze binalarının fiziksel
yapısından kaynaklanan neden-
lerle, örneğin çatının akması ya
da pencerelerden su sızmasının
kurulan sistem aracılığıyla tespit
edilmesi ve değerlendirilmesinin
ardından ilgili kişilere bildirilmesi ile
bozulmaların önüne geçilmesi söz
konusu olmaktadır. Örneğin, tüm
gece yağmur suyundan etkilenebi-
lecek tarihi eserler, 7/24 çalışan
sistem sayesinde erken tespit
edilebilmekte ve tedbir alınması
sağlanabilmektedir.
Müze ziyaretlerinde, olası yangın
yaşandığında, kontrollü geçişi
sağlayan kapılar platform üzerinden
kolayca ve hızla açılmaktadır. Yan-
gın dedektörlerinden gelen bilgiyi
yorumlayan platform, kapıların hızla
açılmasını ve tahliyenin yapılma-
sını sağlamaktadır. Ayrıca müze
personeli için tahliye sonrasında el
terminalleriyle bilgi alınarak, içerde
kalan ya da eksik olan kişiler tespit
edilebilmektedir.
Çevresel koşulların kontrollerinin
yanında sistem ziyaretçilerden
kaynaklı tahribatı engelleyecek
önlemleri de barındırmaktadır.
Uygun olmayan ışıkların (morötesi
ve kızılötesi ışıklar) tespitini yapan
sistem, hızla bildirim yapmakta ve
kurallarını ihlal eden ziyaretçiye
uyarının yapılmasını kolaylaştırmak-
tadır. Böylece kalabalık alanlarda,
güvenlik görevlilerinin gözünden
kaçan fotoğraf çekme gibi eser-
leri olumsuz etkileyen durumların
önüne geçilerek, tarihi mirasların
korunması söz konusu olmaktadır.
Son zamanlarda pandemi ile iç
mekânlarda bulunacak kişi sayısı-
nın belirlenmesine ek olarak, müze-
lerde fazla sayıda ziyaretçi bulun-
ması ısının ve nemin değişmesini
sağlamakta ve olumsuz sonuçlara
neden olmaktadır. Bunun önüne
geçmek için dedektörler ve geçiş
kontrol sistemlerinin kullanılmasıy-
la hem ziyaretçilerin sağlığı hem de
tarihi miraslar korunmaktadır.
Müzelerde ve tarihi binalarda
kullanılan CCTV, alarm cihazları,
dedektörler ve bunlardan veri alan
ve yorumlayan platform, bir bütün
olarak tarihi mirasın korunmasına
yardımcı olmaktadır.
ÖLÇSAN’ın yerli ve milli olarak
ürettiği K!M STMS, bu süreçleri yö-
netebilen platformdur. K!M STMS,
geçiş kontrolleri, yangın, ışık, ısı
alarmları ve bunlar gibi farklı modül-
lerle farklı sistem yönetimlerini tek
platformdan gerçekleştirerek, farklı
sistemler hakkında bilgi edinme ve
yönetme kolaylığı sağlamaktadır.
Ayrıca, ÖLÇSAN’ın yerli ve milli
olarak ürettiği diğer yazılımı olan
K!M KIMO platformu hem geçiş
kontrol hem de personel devam
kontrol sistemi olarak müzelerde
inşaat-onarım-restorasyon gibi
faaliyetleringörülebileceği perso-
nelin alanda çalışmasını takip
ettiği gibi giriş-çıkış saatlerini de
yönetebilmekte ve gerekli güvenlik
tedbirlerinin alınmasını sağlamak-
tadır. Farklı alanlara farklı kişilerin
girişini yöneten KIMO, fiziksel
güvenlik açısından giriş-çıkışların
ekran üzerinden kontrolünü hızlı
ve kolay sağlamaktadır. Şüpheli
giriş ve çıkışlara izin vermeyen
ve tehdit algıladığında ilgili birime
bildiren platform sayesinde risk
ve tehditlerin önüne geçilebilmek-
tedir.
Tarihi bina ve müze güvenliğinde
yaşanılacak sorunlara çözüm
olarak,ÖLÇSAN’ın sahip olduğu
platformlar ile kullanıcı, tek bir
platformdan müzede ya da tarihi
binalarda yaşanabilecek güvenlik
ihlallerinin tespitinin ve tedbirinin
alınmasını sağlayabilecektir.
Müze
ziyaretlerinde, olası
yangın yaşandığında,
kontrollü geçişi sağlayan
kapılar, platform
üzerinden kolayca ve
hızla açılmaktadır.
Tunç PINAR
42. 36 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
FOKUS TARİHİ BİNA VE MÜZE GÜVENLİĞİ
Tarihi bina ve müzelerde Tansa imzası
H
epimizin bildiği
gibi bulunduğumuz
coğrafya geçmişte
birçok medeniyet ve
topluma ev sahipliği
yapmış, kültürel ve doğal miraslar
açısından çok zengin bir coğraf-
yadır. Dolayısıyla müze ve tarihi
binalar açısından oldukça zengin
bir ülkeyiz.
Özellikle müzeler her yaştan insa-
nı günlük olarak ağırlayan, halka
açık olarak faaliyet gösteren,
yoğun kullanımların olduğu ve
yüksek güvenlik ihtiyacı duyulan
alanlardır. Dolayısıyla giriş kontrol
aksiyonları bu tesislerde oldukça
önem teşkil eden noktalardır. Di-
ğer taraftan da bu tesislerin giriş
kontrol sistemleri aynı zamanda
da bir ödeme noktası ve gişe gö-
revini görmektedir. Müzekart gibi
ulusal çapta uygulanan ödeme
sistemlerinin yanı sıra bilet ve
barkod gibi ücret karşılığı satılan
giriş yöntemleri ile de turnikeler
üzerinden ödeme işlemi alınabil-
mektedir. Dolayısıyla bu alanlarda
kullanılacak turnikelerin çeşitli
ödeme sistemleriyle de entegre
ve haberleşebilir olması gerek-
mektedir.
Tansa ürünleri bugün birçok müze
ve kültürel tesis girişinde kulla-
nılmaktadır. Bunların içerisinde
kültürel miraslar olduğu gibi spor
kulüplerine ait müzeler, firma
ve kurum tarihi içerikli müzeler
gibi belirli bir kesime ve kitleye
yönelik hizmet veren müzelerde
mevcuttur. Hepimizin bildiği üze-
re Tansa, 2019 yılında bu alanda
çok büyük bir projeye imza attı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tara-
fından Türkiye’ de ki tüm müze
ve ören yerlerinin girişlerinde
Tansa’ nın ürünleri tercih edildi
ve 199 müzenin tamamında
toplamda 330 adet Tansa marka
turnike kullanıldı. Turnikelerin
tamamı, projeye özel olarak ta-
sarlandı ve imal edildi. Şu anda
Türkiye’ de en çok ziyaret edilen
Göbeklitepe’ den Efes’ e, Topka-
pı Sarayı’ ndan Mevlana Müzesi’
ne kadar tüm müzelerde Tansa’
nın ürünleri kullanılmaktadır. Aynı
şekilde yavru vatan KKTC’ de de
yine tüm müze girişlerinde Tansa
ürünleri tercih edilmiştir.
Her zaman belirtmekten gurur
duyduğumuz Tansa’ nın terzi
misali tasarım ve üretim kabiliye-
ti bu projelerde yer almasının en
büyük nedenlerinden bir tanesidir.
Bu ürünleri tasarlarken sıcak-so-
ğuk hava şartları, engelli vatandaş
kullanımı, anlık yoğun geçişe
uygunluk gibi birçok önemli detayı
göz önüne aldık. Ürünlerin tamamı
termostatlı ısıtıcılar ve soğutmalı
fanlar kullanılarak her türlü hava
şartında çalışmaya uygun hale
getirildi. Aynı zamanda ödeme
istasyonu ve gişe görevi gören bu
ürünlerden, Müzekart’ la giriş yapı-
labildiği gibi anlaşmalı banka kredi
kartları ve nfc modül kullanılarakta
giriş yapabilmektesiniz. Dolayısıyla
ödeme sistemiyle de tam uyum-
luluk içerisinde çalışmaktadır.
Ödeme sistemleri ile entegrasyon
konusunda Tansa’ nın bildiğiniz
üzere çok gelişmiş kabiliyetleri
var. Bugün stadyumlar, metro
ve ulaşım sistemleri, sinema
salonları gibi birçok ücretli giriş
sisteminde Tansa’ nın ürünlerini
görebilirsiniz. Dolayısıyla müzeler-
de de bu tecrübemizi her detayına
kadar kullanma ve aktarma şansı-
mız oldu.
Tansa Turnike olarak kültürel ve
doğal miras açısından oldukça
zengin olan bu topraklarda, bu
mirası korumak ve tarih severlerle
paylaşılmasında yer almak bizim
için en temel gurur ve mutluluk
kaynağıdır. Bu bilinçle hareket
ederek, bundan sonraki projeler-
de de tüm üretim kabiliyetimiz
ve marka gücümüzle bize düşen
görevleri yerine getiriyor olacağız.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’ deki tüm
müze ve ören yerlerinin girişlerinde Tansa’ nın ürünleri
tercih edildi ve 199 müzenin tamamında toplamda
330 adet Tansa marka turnike kullanıldı.
Murat DEMİRHAN/ Yurtiçi Satış Müdürü
TANSA TURNİKE
Murat DEMİRHAN
44. 38 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
FOKUS TARİHİ BİNA VE MÜZE GÜVENLİĞİ
D
ünyada bankalar ve
mücevher mağazala-
rından sonra maddi
açıdan en değerli
nesnelerin bulunduğu
yerler müzelerdir. Maddi değe-
rin yanında müzelerde ülkelerin
tarihleri o topraklarda yaşamış
tüm ulusların hatıraları, nadir
nesneler ve her biri milyonlarca
doları bulan sanatçıların eserleri
muhafaza edilmekte ve sergilen-
mektedir. Bu eser ve nesnelerin
kaybolmaları, çalınmaları veya
kaza ile ya da farklı sebeplerden
zarar görmeleri sonucunda tela-
fisi mümkün olmayacak zararlar
yaşanmaktadır.
Müzeleri tehdit eden unsurlar
düşünüldüğünde ilk akla gelen
hırsızlıktır fakat bu tehditler-
den sadece birisidir. Hırsızlığın
yanında nem, küf, toz, yağ, terör
tehditleri, yağmalar, yangınlar,
su basmaları ve diğer afetler
öngörülemeyen tehditlerdir.
Bunların yanında dikkatsizlik ve
ihmalkarlık sebebi ile müzelerde
muhafaza edilen eserler ciddi
zararlar görmektedir ve güvenlik
denince bu eserlerin gelecek
nesillere mümkün olan en az za-
rarla aktarılması için çalışmak da
müze yönetimlerinin asli görevle-
rindendir.
Tehdit sayısının bu kadar çok
olması müzelerde güvenliğin en
çok değer verilmesi gereken un-
sur olduğunu ortaya koymaktadır.
Değerli eserlerin sergileneceği
veya muhafaza edileceği mü-
zeler için mevcut binaları müze
haline getirmek yerine müzeye
uygun mimari ile yeni bina inşa
edilmesi tercih edilmektedir. Bu-
nun başlıca sebeplerinden birisi
ziyaretçilerin, ziyaret esnasında
bütün eserleri görebilecekleri
bir yol izleyerek müzeden azami
oranda faydalanmalarıdır. Yine
diğer önemli bir unsur deprem,
su basması gibi afetlere karşı
önlem almaktır. Müze mimari
projeleri oluşturulurken dikkat
edilen önemli faktörlerden birisi
de cam ve kapı gibi giriş ve
çıkışların mümkün olduğu kadar
az olmasıdır. Bu sayede giriş ve
çıkışların kontrolü daha verimli
bir şekilde yapılabilmektedir.
Aynı zamanda sergilenen eserle-
rin direk gelen güneş ışınlarına
maruz kalmamaları da eserlerin
kondisyonlarının korunması
açısından önemlidir.
Ülkemizde müzelerin fiziksel
güvenliği sağlansa da maale-
sef dijital verilerin güvenliği ve
envanter listelerinin güvenliği
konvansiyonel yöntemlerle
sağlanmaktadır. Dünya kültür
mirasları çeşitliliği açısından
ender ülkelerden birisi olan
ülkemizdeki en ihtişamlı müze-
lerin envanter yazılımı olarak
Müzeleri tehdit eden unsurlar düşünüldüğünde ilk akla
gelen hırsızlıktır fakat bu tehditlerden sadece birisidir.
ELERA YAZILIM VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ LTD.ŞTİ.
Müze güvenliği
45. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 39
Excel gibi yazılımlar kullanıldığını
duymak ve görmek maalesef
çok üzücü. Excel gibi her an her
türlü değişikliği yapmaya imkan
sağlayan yazılımlarda envanter
tutmak çağdışıdır ve envanteri-
niz iyi niyet çerçevesinde müze
çalışanlarına emanet etmek
maalesef defalarca yaşadığımız
çok değerli eserlerin yurt dışına
kaçırılması gibi hazin sonlara
sebep olmaktadır. İzlenimlerimiz
doğrultusunda Türkiye’deki mü-
zelerde en çok güvenilen envan-
ter yöntemi, üzerinde değişiklik
yapılamaması silinememesi gibi
sebeplerden dolayı envanter
defteridir. Bu defterlerin ortadan
kaybolması kasıtlı veya kaza ile
kullanılamayacak şekilde zarar
görmesi gibi etkenler göz ardı
edilmektedir. Ne Excel ne de
envanter defterleri müzelerde
muhafaza edilen ve paha biçile-
mez değerde olan eserlerimizi
yeteri kadar korumaya yetmeye-
cektir. Kültürel mirasımıza hak
ettiği değerin verilmesi ancak
yüksek teknoloji ürünü müze ve
koleksiyon yönetim yazılımları
ile sağlanabilecektir. %100 yerli
bir yazılım olan Muselera Müze
ve Koleksiyon Yönetim yazılımı
müzelere dijital güvenlik ve en-
vanter güvenliğini blockchain gibi
güncel teknolojiler kullanarak
sağlamaktadır.
Muselera müze ve koleksiyon
yazılımının müzelere sağladığı
güvenlik ve imkanları birkaç
madde ile özetleyelim.
Yazılıma kaydı yapılan eser ve
nesnelerin oluşturduğu envanter
listesi envanter numaralarının
oluşturduğu canlı bir mekaniz-
ma ile korunmaktadır. Her eser
kaydı yapılırken block chain
teknolojisi kullanılarak envan-
ter listesindeki tüm envanter
numaraları kullanılarak çözülmesi
mümkün olmayan bir algoritma
ile tekil id numaraları oluşmakta-
dır. Oluşturulan her envanter nu-
marası içerisinde önceden kaydı
yapılmış tüm eserlerin envanter
numaraları gizlenmiştir. Bu yapı
sayesinde yazılımın veritabanına
direk erişimi olan personel veya
yetkili kişilerin kötü niyetli olarak
yapacakları kayıt silme işlemleri
sistemin anında tepki vermesine
sebep olacaktır. Özet olarak her-
hangi birisi yazılımın veri tabanına
ulaşarak bir envanter kaydını sil-
diğinde yazılım bir uyarı mekaniz-
ması ile gerekli uyarıları yaparak
sistemin vakit kaybı olmadan
düzeltilmesini sağlayacaktır.
Yazılımdaki tüm eserlerin kondis-
yonları müzeye kabul gününde ve
bakım gibi durumlarda sisteme
fotoğrafları ile yüklenerek eserle-
rin replikaları ile değiştirilmesi du-
rumunda tespiti sağlanmaktadır.
Eserlerin zarar görmesi, satıl-
ması gibi durumlar sonucunda
deaccessioning yani envanterden
düşme işlemi sadece yetkili kulla-
nıcılar tarafından düzenlenip ıslak
imzalı formların sisteme yüklen-
mesi ile yapılabilmektedir.
Bakım veya sergi amacı ile müze
dışına çıkan eser ve nesnelerin
nakil işlemlerinin dijital olarak
yönetilmesini, gidiş ve gelişlerinin
sistem üzerinden kontrollü bir şe-
kilde yapılmasını sağlamaktadır.
Hızlı ve güncel teknoloji ile müze
yönetim personelinin ve ziyaretçi-
lerin verilere ulaşımını kolaylaştır-
maktadır.
Eser ve nesnelerin gelecek
nesillere minimum zararlarla ak-
tarılması amacı ile yapılan planlı
bakımların takibi ve otomatik
olarak hatırlatılarak unutulması
veya ihmal edilmesi gibi sorunla-
rın önüne geçilmektedir.
Müzelerdeki eserlerin güvenli-
ğinin sağlaması
Müzelerde %100 güvenlik için
gerekli unsurlar
Müze Mimarisi: Müze binasının
müze mimarisine uygun olma-
sı sayesinde giriş çıkışların ve
pencere gibi dışarıdan gelebile-
cek tehditleri önleyecek yapıda
olması.
Güvenlik ekipmanları: Yüksek
çözünürlüklü kamera ve izleme
sistemleri, hassas alarm sistem-
leri, gaz, nem gibi sensörler, gazlı
yangın söndürme sistemleri gibi
güvenlik ekipmanları ile 7/24
takibin yapılması.
Güvenlik Personeli: Müzelerde
güvenliğin sağlanması için özel
eğitimli güvenlik personelinin
istihdamı ve bu personelin periyo-
dik olarak eğitimi.
Eserlerin planlı bakımları: Eser-
lerin gelecek nesillere zararsız
olarak aktarılması amacı ile nem,
pas, oksidasyon, yağ, toz gibi dış
etkenlerden arındırılması amacı
ile bakımların planlanması ve
bu bakımların Muselera ile takip
edilmesi.
Kondisyon kayıtları: Düzenli ola-
rak her nesnenin Muselera’daki
kondisyon durumları ile karşılaştı-
rılması ve gerekli durumlarda yeni
kayıt yapılması.
Konservasyon: Eserlerin bakımla-
rı dışında bulunduğu ortam itibari
ile ışık, hava akımı, sıcaklık, nem
gibi dış etkenlerden etkilenmesi-
nin önlenmesi amacı ile konser-
Üzerinde
değişiklik yapılamaması
silinememesi gibi
sebeplerden dolayı
envanter defteridir.
46. 40 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
FOKUS TARİHİ BİNA VE MÜZE GÜVENLİĞİ
vasyon bilgilerinin yönetilmesi.
Envanter güvenliği: Müze en-
vanterinin yetkili veya yetkisiz
insanlar tarafından değiştirilmesi-
nin önlenmesi ancak güvenli bir
yazılım ve yedekleme sayesinde
mümkün olacaktır.
Muselera nedir?
Müzelerin dijital çağa ayak uydu-
rarak kolay ve güvenilir bir şekil-
de yönetilmesini sağlayan web
tabanlı bir yazılımdır. Muselera,
müzelerdeki eser veya nesne
ekleme, envanterden çıkarma,
bakım, görev, nakil, konservas-
yon gibi müzeye ait tüm envan-
terin güvenli ve kolay bir şekilde
yönetilmesini sağlar. Eser ve nes-
nelerin bakımlarının zamanında
ve prosedür ve kurallara uyularak
yapılması için kullanıcıları uyarır.
Muselera sayesinde müzeler
envanterlerini saniyeler içerisinde
alabilir, detaylı filtrelerle nokta
atışı istedikleri eserler veya
nesnelerin bilgilerine ulaşarak
kolayca yönetebilirler. Kullanıcılar
roller bazında yetkilendirilerek
sadece yetkileri dahilinde işlem
yapmaları sağlanır.
Muselera’nın önemli özellikleri
Nesne ve eserleri, eser tiple-
rinden oluşturma
Eser tiplerine göre veri alanla-
rı oluşturma
Özellik alanları için çoklu seçi-
lebilir alanlar
Eser Tipleri için şablon oluş-
turma ve kullanma
Eserler için periyodik bakım
planları oluşturma
Eserler ve nesneleri bağımsız
olarak gruplandırma
Benzer eser tipleri bazında
kategoriler oluşturma
Yetki bazlı ekleme, silme,
listeleme, görüntüleme
Bakım, sergi gibi amalarla
eserlerin nakil yönetimi
Benzer Eser Tipleri için şablon
kullanma imkanı
Eserler için pdf dosyaları oluş-
ruma ve gönderme
Arama sonuçları ve listeler
için excel oluşturma
Web tabanlı ara yüz sayesin-
den her yerden erişim
Responsive tasarım sayesin-
de her cihazla uyumlu
Eser ve nesneler için dış link
tanımlama imkânı
Eser ve nesneler için bibliyog-
rafya oluşturma
Muselera’nın avantajları
Konvansiyonel yöntemlerle yöne-
tilen müzelerdeki eser ve nesne-
lerin güvenliği ve konservasyon
durumları müze görevlilerinin
insiyatifine bırakılmaktadır. Bu
sebeple de eserlerin bakımları-
nın unutulması gibi sebeplerle
müzelerde sergilenen eserler ve
nesneler pas, nem, küf, toz gibi
sebeplerden dolayı özelliklerini
yitirmektedir. Müzelerin asli
amacı olan eserleri sonraki nesil-
lere aktarma misyonu eserlerin
zarar görmesi sebebi ile yerine
getirilememektedir. Ayrıca eser
ve nesnelerin kayıtlarının Excel
listeleri, envanter yazılımları veya
kağıt üzerinde tutulması eserlerin
güvenliğinin sağlanamaması se-
bebi ile eserlerin kaybolma veya
kötü niyetli sebeplerden dolayı
yok olmasına yol açmaktadır. Mu-
selera öncelikli olarak müzelerde
sergilenen eserlerin güvenliğini
sağlayarak ve periyodik bakımları-
nın zamanında gerçekleştirmesini
hatırlatıp ve kayıt altında tutarak
gelecek nesillere aktarılmasını
garanti altına alıyor. Bunların ya-
nında yazılımın esnek ve kullanış-
lı ara yüzü sayesinde personel ve
yönetim giderlerini azaltarak mü-
zelerin ayakta kalmasına destek
olmaktadır. Yazılımın web tabanlı
olması sayesinde sunucu tarafına
kurulum yapılıp kullanıcı bilgisa-
yarlarında herhangi bir kurulum
gerektirmez bu sayede en düşük
konfigürasyonlu bilgisayarlar ile
bile tüm işlemler kolayca yapıla-
bilir. Ayrıca mobil uyumlu yapısı
ile masaüstü, notebook, tablet
ve cep telefonu gibi cihazlardan
kolayca ve kısıtlama olmadan
kullanılabilir.
48. 42 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
X-ray detektörlerinin güvenlik uygulamalarındaki temel
tercih edilme nedeni hızlı ve güvenilir sonuçlar vermesidir.
1
960‘lı yılların ikinci
yarısından sonra
ortaya çıkan ve sıklıkla
yaşandığı görülen
uçak kaçırma olayları,
hava limanlarında sağlıklı ve hızlı
güvenlik uygulamalarının arayışı-
nı ortaya çıkmıştır. Bu noktada
ICAO (Internatinal Civil Aviation
Organization) tarafından öneri-
len endüstriyel x-ray cihazlarının
hava limanlarında kullanımına
başlanmış ve hızla yaygınlaşmış-
tır. Özellikle 11 Eylül 2001’de
Amerika Birleşik Devletleri dünya
ticaret merkezinde yaşanan terör
saldırılarından sonra kullanımı
daha da yaygınlaşmıştır. Cihaz-
ların ülkemizde yaygın olarak
kullanılmaya başlaması bu
tarihlere rastlamaktadır. Ağırlıklı
olarak önceleri hava limanların-
da kullanılmaya başlanan x-ray
detektörleri, büyük iş merkezleri,
alışveriş merkezlerinin çoğalması
ve buna bağlı yaya sirkülasyo-
nunun artması ile birçok tesis
tarafından güvenlik sistemleri
içerisine dahil edilmiş, vazgeçil-
mez bir parça halini almıştır.
X-ray detektörlerinin güvenlik
uygulamalarındaki temel tercih
edilme nedeni hızlı ve güvenilir
sonuçlar vermesidir. Önceleri
kullanılan cihazların teknolojik
olarak güvenlik uygulamalarına
yeterince hizmet etmemesi hata
payını artırmış olsa da ihtiyaca
göre gerçekleştirilen teknolojik
destek sayesinde günümüzde
kullanılan cihazlarda hata payı
en aza indirgenmiştir. Ancak tüm
güvenlik ekipmanlarında oldu-
ğu gibi, x-ray cihazları da sihirli
kutular değildir. Sadece güvenlik
uygulamalarına destek sağlayan
teknolojik ekipmanlardır.
Bu yaklaşım temel alınarak;
İyi bir güvenlik sistemi, yeterli
bilgi ve birikime sahip güvenlik
personeli ile inşa edilen bir yapı-
lanma ile mümkün olacaktır.
X-ray cihazlarının da faydası ope-
ratörünün bilgi, birikim ve analiz
yeteneği ile doğru orantılıdır.
Güvenlik uygulamalarında kullanı-
lan x-ray cihazları ihtiyaçların belir-
ginleşmesi ve teknolojik gelişme-
lere doğru orantılı olarak gelişim
göstermiştir. İlk zamanlar tıpta
da kullanılan x-ray cihazlarının
aynıları kullanılmaya başlanmış-
tır. Bu cihazlar röntgen ışınlarının
Erkan ENGİN / Güvenlik Takım Yöneticisi
SCHENKER ARKAS NAKLİYAT VE TİC. A.Ş.
ÖZEL DOSYA ÇEVRE GÜVENLİĞİ
Güvenlik amaçlı X-RAY tespit
cihazları’nda mantıksal analiz
yaklaşımı
49. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 43
oluşturduğu gölgeleri görüntüle-
mekte ve sadece siyah-beyaz bir
görüntü vermekteydi. Daha sonra
yoğunluk oranlarını renklendirebi-
len cihazlar geliştirilmiş ve kullanı-
ma alınmıştır. Bu sayede güvenlik
anlamında risk teşkil eden yoğun
maddelerin diğer yoğun olmayan
maddelerle ayrımı sağlanabilmiş-
tir. Söz konusu gelişim sistemin
kullanılması ve görüntü analiz-
lerinde hız unsurunu bir nebze
artırsa da istenilen hız ve sağlıklı
analiz sonuçlarını yaratmamıştır.
Belirli bir aşamaya gelen tekno-
lojik destek bu aşamadan sonra
daha da hızlanmış ve ihtiyaçları
karşılamaya başlamıştır. Gelişme-
ler ışığında x ışınlarının hücrelerin
yapılarını algılama ve görüntüleye-
bilme özelliğinden faydalanarak,
organik-inorganik ayrımı yapabilen
cihazlar güvenlik sistemlerinde
kullanılmaya başlanmıştır. Cihaz-
ların gelişimi sürekli ve hızlı bir
şekilde devam etmiş, 3d görün-
tüleyiciler, işaretleme ve uyarı
sistemli görüntüleyiciler, içeri-
sinde eğitim modülü barındıran
cihazlar vb. birçok özellik sürekli
geliştirilerek kullanıma alınmıştır.
Özellikle cihazların PC ile des-
teklenmesi, mevcut yazılımların
güncellenmesi sayesinde hızlı
bir şekilde geliştirilen özelliklere
sahip olmayı kolaylaştırmış-
tır. Çeşitli gelişimler gösteren
cihazlar ihtiyaca göre güvenlikte
belirli kontrol amaçlarına hizmet
etmektedir. Ağırlıklı olarak bagaj,
posta, kargo, araç, şahıs kontrol-
leri için ve bomba imha uzmanları
tarafından kullanılmaktadır. Cihaz-
lar ağırlıklı olarak sabit kullanılsa
da seyyar ve portatif modelleri de
bulunmaktadır. Seyyar modeller
geçici ihtiyaçların karşılanması
(ör: konserler, maç organizasyon-
ları, gösteriler, davetler, tören
vb.) amacı ile kullanılır. Özellikle
askeri operasyonlarda da kullanıl-
dığı görülmektedir.
Portatif x-ray cihazları ise bomba
imha ekipleri tarafından kullanıl-
maktadır. Şüpheli görülen bir pa-
ket, çanta vb. objelerin öncelikle
gerçekten risk teşkil edebilecek
bir yapıya sahip olup olmadığı
kontrolünü sağlar, eğer bomba
unsurlarını içerisinde barındırıyor-
sa imha için düzenek detaylarının
görüntülenmesini sağlar. Bagaj,
posta ve kargo kontrolleri için kul-
lanılan cihazların özellikleri birbiri
ile hemen hemen aynı olmakla
beraber, kullanım amacına göre
büyüklük farklılıkları görülmekte-
dir. Büyüklüğün belirlenmesi tünel
genişliği ile doğru orantılı ilerler.
Cihazın tünelinden geçirilecek
objenin büyüklüğü tünel genişliği
ihtiyacını belirleyecektir. Hangi
büyüklükte cihazın kullanılacağı
belirlenirken bilinmesi gereken
önemli etken; cihazların tümünün
aynı işlevi gerçekleştirebilece-
ğidir. Yani ana giriş noktasında
bagaj kontrolü kullanılan cihaz,
kuruluş gelen posta ve kargoyu
da kontrol edebilecektir. Ancak
posta kontrolü için kullanılan
tünel genişliği kısıtlı bir cihazda
bagaj kontrolü istenilen düzeyde
yapılamayacaktır.
x-ray detektörleri sanıldığı üzere
“kapalı bir objenin iç düzeneğini
fotoğraf netliğinde“ karşımıza
çıkartmazlar. Elde edilen gö-
rüntü sanılanın aksine tespitte
uzmanlık isteyen bir veridir. Yani
röntgen filminde kırık veya çatlak
bir kemiği bu konu hakkında
eğitim almamış bir kişinin tespit
etmesi imkansıza yakınsa, x-ray
detektöründe elde edilen bir
görüntünün de risk teşkil edip et-
mediğinin konu hakkında eğitim
almamış bir kişi tarafından tespit
edilmesi neredeyse imkansızdır.
Bu nedenle x-ray cihazı kullanılan
güvenlik sistemlerinin kilit nokta-
sını operatörler oluşturmaktadır.
Görüntü analizlerinin istenilen
hız ve hassasiyette yapılabilmesi
için görsel algı yeteneğinin üst
seviyede olması gereklidir. Bu
yetenek zamanla doğru orantılı
aktiflik gösterecek, operatör
uzun süre cihaz başında görev
yaparsa, analiz kabiliyeti de
o kadar artacaktır. Bu durum
konsantrasyon seviyesi dahilinde
kişiden kişiye fark göstermek-
Portatif
x-ray cihazları
ise bomba imha
ekipleri tarafından
kullanılmaktadır.
Erkan ENGİN
50. 44 n GüvenlikYönetimi Kasım 2020
te olup, sağlıklı analiz normal
sirkülasyonda ortalama 30 (otuz)
dakika süre ile gerçekleştirile-
bilmektedir. Sağlıklı analizlerin
sürekliliğini sağlamak opera-
törlerin yeterli zaman ve sayıda
değişimlerini gerektirecektir.
Şüphecilik güvenlik mesleğinin
yapı taşını oluşturmaktadır. X-ray
operatörlüğü de bu temel üzerine
kurulmuştur. Örneğin sadece si-
lahın tetik tertibatı tespit edilmiş
ise, gerçekleştirilmek istenen
eylemin aşamalarından sadece
birinin tespit edildiği düşüncesi
operatörde hâkim olmalı ve bu
doğrultuda çalışmalarına yön
vermelidir.
Şüphenin artması veya azalması
yöneltilecek sorular ile belirginle-
şecektir. Soruların basın men-
suplarının da eğitiminde temel
kural olarak kullanılan 5n1k yön-
temi ile seçilmesi fayda sağlar.
Ne ? Nerede ? Ne zaman ? Nasıl
? Ne için ? Kim ?
Bu yöntem olağan ve olağan
olmayan arasındaki farkın fark
edilmesini sağlayacak, dolayısı
ile risklerin belirginleşmesine
olanak verecektir. X-ray operatör-
lerine düşen en önemli görev her
güvenlik görevlisi için de geçerli
olan bakmak-görmek arasındaki
ilişkiyi bilmek ve doğru şekilde
kullanmaktır.
X-ray detektörlerinin oluşturdu-
ğu görüntülerin risk teşkil edip
etmediğini tespit etmek için
temel kuralları biliyor ve uygu-
luyor olmak gerekir. Kuralların
temel mantığını “ne aradığını ve
aranan materyalin x-ray görüntü-
sünü bilmek “oluşturur. Anlam
veremediğin, tanımadığın veya
tanımlayamadığın, yanındaki di-
ğer objelerle ilişkilendiremediğin
tüm maddeler şüphelidir. Yeni
operatörler birçok maddenin x-ray
görüntüsünü bilmediğinden yanlış
algılama dolayısı ile folse alarm
olasılığı yüksektir. Bu durum ope-
ratörün cihaz başında geçirdiği
süre (tecrübe) ile doğru orantılı
olarak azalacaktır. Yani opera-
törün aldığı temel eğitim cihazın
aktif bir şekilde kullanılması için
yeterli olmayacak, tecrübe ile
desteklenmesi gerekecektir.
Öncelikle “ne arıyoruz?” sorusu-
nu cevaplayalım… Kesici-delici
silah ve Parçaları, ateşli silah ve
parçaları, bomba ve parçaları,
risk teşkil eden maddeler ve
unsurlarını da bu şekilde belirgin-
leşmiş oluyor. X-Ray cihazımızın
bize sağladığı en önemli özellik
maddelerin yapısal ayrımlarını
yapabiliyor olmasıdır. Yani gü-
venlik uygulamalarında kullanılan
birçok cihaz x ışınlarının madde
tarafından soğurulma özelliğini
kullanarak organik – metal- sen-
tetik ve tanımlanamayan olarak
birbirinden ayırır ve farklı şekilde
renklendirebilir. Bu özellikten
daha fazla yararlanabilmek için
riskli maddelerin ve unsurların
yapılarını inceleyelim.
Kesici delici silah ve parçaları –
Organik / Metal / Sentetik
Ateşli Silah ve Parçaları – Metal
Bomba
Patlayıcı Madde – Organik
Fünye (Kapsül) – Metal
Mekanizma (Ateşleme Tertiba-
tı) – Metal
X-Ray detektörleri maddelerin
yapılarına göre farklı renklerde
görüntüleme yapabilirler. Organik
(ekmek, kâğıt, tahta, ilaç vb.
günlük yaşantımızda kullandığımız
birçok medde) TURUCU renkte gö-
rülecektir. Metaller ise (İnorganik)
MAVİ renkte görüntülenir. Sente-
tik ve tanımlanamayan maddeler
ise YEŞİL renkte görülür.
X – Ray detektörleri maddelerin
yoğunluğuna (kalınlığına) göre
renkleri açık veya koyu renkte
gösterecektir. Detektörün algıla-
yamayacağı kalınlıkta olan cisim-
ler parlak yeşil olarak görülür. Bu
durum x ışınlarının bu maddeyi ta-
nımlayamadığı anlamına gelir. Bu
doğrultuda Kesici delici silahlar
tüm renklerde karşımıza çıkabilir.
Bu nedenle görüntüde – şekil
üzerine yoğunlaşmalıdır. Ateşli
silahlar yoğun metal içerdikleri
için ağırlıklı olarak mavi ve yer
yer parlak yeşil olarak görülecek-
tir. Silahın yapımında kullanılan
metalin yoğunluğuna göre siyaha
yakın bir mavi renk alması yüksek
ÖZEL DOSYA ÇEVRE GÜVENLİĞİ
51. Kasım 2020 GüvenlikYönetimi n 45
bir ihtimaldir.
x-ray cihazı tarafından operatö-
rün analizine sunulan görüntüle-
rin içeriği daha öncede bah-
settiğimiz gibi bir takım temel
kurallar çerçevesinde incelen-
mesi; analiz yeteneğinin geliş-
mesini ve kontrolde istenilen
hız seviyesine ulaşmayı sağla-
yacaktır. İlerleyen safhalarda
ele alacağımız kuralların içeriği
incelendiğinde aslında temel
kuralın bilgi ve mantığın kullanıl-
ması olduğunun ortaya çıktı-
ğını göreceksiniz. Elde edilen
görüntüdeki materyaller büyük
objeden küçük objeye doğru bir
sıralama ile kontrol edilmelidir.
Yöntem riskin daha hızlı ve net
olarak tespit edilmesini amaçla-
maktadır. Göz ardı edilmemelidir
ki cisimlerin vereceği zararlar
büyüklükleriyle doğru orantılı-
dır. Örneklendirmek gerekirse,
görüntü içerisinde tespit edilen
ve diğer objelere oranla daha
büyük ve koyu renkli bir organik
maddenin tespiti, bu maddenin
patlayıcı özelliğe sahip olma ihti-
malini doğuracaktır. Bu aşama-
dan sonra maddenin bir bomba
düzeneğine ait olup olmadığının
kontrolü gerekir. Burada sorul-
ması gereken soru maddeyi hare-
kete geçirecek bir fünye (kapsül)
bulunup bulunmadığı olmalı, son-
raki aşamada bir mekanizmaya
bağlanıp bağlanmadığının tespiti
olacaktır. Patlayıcı maddenin ha-
rekete geçirilebilmesi için fünye
(kapsül) ile etkileşiminin sağlan-
ması gerekmektedir. Bu nedenle
fünye (kapsül) patlayıcı maddenin
yakınında olmalıdır. Bu yöntemle
bir bombanın tespitinde öncelikle
fünye (kapsül)’ün görüntüdeki
tespiti için çaba sarf edersek
kontrolde gecikmelere sebebiyet
veririz. Ayrıca çanta veya paket
içerisinde fünye (kapsül) görü-
nümüne sahip birçok objenin de
bulunabileceği ihtimali yüksektir.
Bombaya ilişkin parçaların ilişki-
lendirmesini fünye (kapsül)’den
başlayarak yaparsak, hem sonu-
ca ulaşmamız nedeyse imkânsız
olur, hem de aslında güvenli ola-
rak adlandırmamız gereken birçok
objeyi dakikalarca incelememiz
gerekecektir. Ateşli silahlar ko-
nusunda da bahsettiğimiz üzere,
ateşli bir silahın tam anlamı ile
parçalanamayan tek bölümü tetik
tertibatıdır. Bu bölüm parçala-
namadığından görüntüde tespiti
diğer silah parçalarına oranla
daha mümkündür. Ayrıca diğer
parçalara benzer birçok görüntü
rutin yaşantımızda kullandığı-
mız birçok objeyle benzerlik
arz eder ve ayrımı neredeyse
imkansızdır. Elektronik eşyalar
ağırlıklı olarak metal ve sentetik
maddelerden imal edilmiştir.
İçerisinde yoğunluk arz eden
organik maddeler bulunmaz. Bu
tür bir organik maddenin tespiti
şüpheli belirti olarak değerlen-
dirilmelidir. Ayrıca elektronik
eşyaların özellikleri zamanlama
ve tetikleme unsurlarını içerisin-
de barındırır (dijital saat, krono-
metre, batarya vb.). Elektronik
bir eşya içerisindeki devreler
aslında bir bomba düzeneğinin
mekanizmasını kendi başına
rahatlıkla oluşturabilmekte ve
içerisindeki elektrik devrelerde-
ki dirençlerin görüntüleri fünye
(kapsül)’den ayırt edilemeyecek
şekillerdedir. Analiz yapılırken
elektronik bir cihazın güvenli
olup olmadığının tespiti, sadece
görüntüde organik yoğunluk
görüntülenmesi sayesinde
yapılabilir. Simetri günlük ya-
şantımızda kullandığımız birçok
objenin temelini oluşturur. Yani
yapısında herhangi bir değişik-
lik yapılmamış objeler simetrik
olur. Bir çantanın veya paketin
karşılıklı kenarları birbirinin
aynıdır. Eğer ki yapısında bir
değişiklik söz konusu ise bu
benzerlik söz konusu olmaya-
caktır. Ya da iki hoparlörü olan
bir kaset çaların, hoparlörleri
Operatörün
cihaz başında geçirdiği
süre, tecrübe ile
doğru orantılı olarak
azalacaktır.