1. GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1
ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
ARALIK
2012
-
OCAK
2013
SAYI:
1
Güvenlik standartlarına
uyum sancısı
Sorumlulukların gözler
önüne serilmesi
Yüksek riskli otellerin
güvenliğini sağlamak
Akıllı ve güvenilir
yangın algılama
Alarm izleme
merkezlerinin
dünü bugünü yarını
2.
3. GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1
ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
ARALIK
2012
-
OCAK
2013
SAYI:
1
Güvenlik standartlarına
uyum sancısı
Sorumlulukların gözler
önüne serilmesi
Yüksek riskli otellerin
güvenliğini sağlamak
Akıllı ve güvenilir
yangın algılama
Alarm izleme
merkezlerinin
dünü bugünü yarını
4.
5.
6. 4 BAŞKANDAN
6 EDİTÖR
8 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
Eğitim kültür ve insan
24 KAPAK KONUSU
Alarm merkezlerinin dünü
bugünü ve yarını
SEKTÖRDEN
32 “IFSEC Istanbul bölgesel
fuar olacak”
36 “Tüm sorunların çözüm odağı
olacağız”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
38 Sorumlulukların gözler önüne
serilmesi
44 iPAD entegrasyonu ile kartlı
geçiş sistemi ve entegre CCTV
46 Entegre geçiş kontrol çözümleri ile
kesintisiz maksimum koruma
48 Çift lensli hemisferik kamera
50 IP kameralar ve megapiksel video kayıt
sistemlerinde performans
52 Kameraya entegre dahili video analiz
yazılımı
54 Mega piksel Güvenlik Çözümleri
BİLGİ GÜVENLİĞİ
56 Güvenlik standartlarına uyum
sancısı
60 Güvenliğin maddi değeri nedir?
24 56
38
i çindekiler
7. GÜVENLİK HİZMETİ
62 Yüksek riskli otellerin güvenliğini
sağlamak
68 Kazalar olacaktır!
74 Özel güvenlik vizyonu
bir ufuk turu…
80 Güvenlik müdürünün görevleri ve
sahip olması gereken nitelikler
84 Türkiye ekonomisi
ve güvenlik sektörü
86 ISPS (Uluslararası gemi ve liman
güvenliği) tarihçesi
YANGIN GÜVENLİĞİ
88 Akıllı ve güvenilir yangın algılama
90 Gazlı söndürme sistemlerinde
sertifikasyon ve ülkemizde bazı
gerçekler
92 Yangın algılama ve alarm
sistemleri teknolojisinde yenilikler
95 SARI SAYFALAR
96 ABONE FORMU
92
62
Aralık 2012 - Ocak 2013
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrimbozkurtt@gmail.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Vehbi DALDA
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BARUTÇU
deryabarutcu@gmail.com
Çeviri
Füsun KOCAMAN
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
iki ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6
Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul
Tel: 0533 413 78 08
Baskı
SEÇİL OFSET MATBAACILIK, AMBALAJ
SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
Tel: (0212) 629 06 15
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir
şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 D: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul
Tel: 0533 413 78 08 Faks: 0212 627 47 67
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR
8. BAŞKAN
Güvenlik
yaklaşımlarında
meydana gelen
değişim ve gelişmeler;
günümüzde özel
güvenliğin yeniden
yapılandırılmasına
olan gereksinimi
etkin olarak
hissettirmektedir. Bu
bağlamda özel güvenlik
sektörüne yön verecek
olan yeni bir derginin
yayına başlaması
ihtiyacı kaçınılmaz
olmuştu.
öÖzel güvenlik sektörünün gelişim sürecine etkin bir katkı sağla-
mak ve üstlendiği misyona uygun olarak kendi alanında önemli
bir yayın organı olma hedefine erişmek ve bu bağlamda sektö-
rün vizyonunu oluşturarak özel güvenlik sektöründe yeniden
yapılanma sürecine katkı sağlamak maksadıyla çıkardığımız
Güvenlik Yönetimi dergimiz; Özel Güvenlik Federasyonu’nun
himayelerinde; Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği
Derneği (GÜSOD) ve Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İş
Adamları Derneği (GESİDER)’in yayın organı olarak okuyu-
cuları ile buluştu…
Neden Güvenlik Yönetimi Dergisi?
Türkiye’deki özel güvenlik sektörünün dinamik piyasa yapısı ile
bu alanda çalışan sayılarının hızla artması nedeniyle istihdam
politikalarının yeniden değerlendirilmesi ihtiyaçları, teknolojik
gelişmeler ve ülkemizde de dünyada olduğu gibi güvenlik yak-
laşımlarında meydana gelen değişim ve gelişmeler; günümüzde
özel güvenliğin yeniden yapılandırılmasına olan gereksinimi
etkin olarak hissettirmektedir. Bu bağlamda özel güvenlik
sektörüne yön verecek olan yeni bir derginin yayın hayatına
başlaması ihtiyacı kaçınılmaz olmuştu.
İkişer aylık periyotlarla çıkarılacak dergimizin; Yayın
Kurulu’nda özel güvenlik sektörümüzün sorunlarını yakından
bilen ve bu güne kadar yaptıkları çalışmalarla sektörümüzün
bu günkü seviyesine ulaşmasında önemli katkılar sağlamış
kişiler görev almaktadır. Derginin hazırlanmasında “CoESS
News Flash”, Security Management Dergisi’nden ve ASIS’den
makaleler yer alacaktır. Dergi dağıtımında; 81 ilimizin Özel
Güvenlik Şube Müdürlükleri ile özel güvenlik sektörüne perso-
nel yetiştiren üniversitelerin meslek yüksekokulları ve kütüpha-
nelerini de dikkate aldık. Derginin yayın hayatına başlaması ile
birlikte ülkemizde özel güvenlik sektörünün kurumsallaşmasına
önemli bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz.
5188 Sayılı Yasa’nın uygulamalarında devlet/sektör işbirli-
ği ile özel güvenlik sektöründeki tüm sorunların peyderpey
giderildiğini/giderilmeye çalışıldığını görüyoruz. Güvenlik
Yönetimi Dergisi; bu amaca uygun olarak üstlendiği misyonu
tesis ettiğinde, özel güvenlik sektörümüzün çıtasının daha da
yükseleceğine olan inancımızı ifade ederken destek ve katkıları-
nızı bekliyoruz.
Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin özel güvenlik
sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.
Güvenlik Yönetimi Dergisi
okuyucusu ile buluştu…
O. Oryal ÜNVER
ÖGF ve GÜSOD Yönetim
Kurulu Başkanı
4 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
9.
10. EDİTÖR
öÖzel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamak adına
sektörün sesi olarak üstleneceğimiz misyona uygun olarak
vizyonumuzu oluşturmak ve özel güvenlik sektöründeki yeniden
yapılanma sürecine katkı sağlamak amacıyla merhaba…
“Özel güvenlik sektörünün sesi” sloganıyla çıktığımız bu
yolculukta sektör standartlarının oluşturulması, özel güvenlik
alanında AB ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edil-
mesi ve gerekli çalışmaların yapılması, kamu ile ilişkilerde yeni
yaklaşımların ortaya konması, eğitim konularındaki yeniden
yapılandırma ihtiyaçlarının belirlenmesi ile bu kapsamda özel
güvenliğin alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik eğitim model-
leri geliştirme faaliyetlerine destek verilmesi, dünyadaki özel
güvenlik uygulamaları hakkında en hızlı şekilde bilgiye ulaşma
olanaklarının yaratılması, tüm dünyada özel güvenlik alanında
kullanılan teknolojik gelişmelerden sektörümüzün bilgilendi-
rilmesi, kullanılan altyapı ve ürünler konusunda gelişmelerin
duyurulması, ülkemizde özel güvenlik üzerine örnek projeler
geliştirerek yeni uygulamalara destek verilmesi, Avrupa özel
güvenlik sektöründe başta Avrupa Özel Güvenlik Federasyonu
CoESS nezdinde yürütülen projeler olmak üzere meydana ge-
len her türlü yenilikten ve buna ek olarak Türkiye özel güvenlik
sektöründe de meydana gelen tüm gelişmelerden / olaylardan
sektör çalışanlarının haberdar edilmesi misyonu ile yürüyeceğiz.
Bu heyecan ve coşkuyla hazırladığımız ilk sayımızda çeviri
yazıları ve sektör profesyonelleriyle yaptığımız röportajlara ek
olarak yeni ürün ve sistem anlatımlarıyla dolu bir içerikle amaç-
larımıza ulaşmanın küçük bir adımını attık. Sizlerin de deste-
ğiyle bu adımlarımızı daha da büyüteceğimize olan inancımız
tamdır.
Çalışmalarımızın ilk meyvesini aldığımız bu sayıda bize
verdikleri destekten ötürü başta Sayın O. Oryal Ünver, Sayın
İsmail Uzelli, Sayın Y. Vehbi Dalda, Sayın Alp Saul, Sayın
Murat Kösereisoğlu, Sayın Füsun Kocaman, Sayın H. Gazi
Özer, Sayın Hakan Özalp, Sayın Bülent Aksaray, Sayın Okyay
Şentürk, Sayın İsmail Yetimoğlu, Sayın Doç. Dr. Gazi Uçkun
olmak üzere adını burada anamadığımız ancak gerek önerileri
gerekse yazı ve ilanlarıyla yanımızda olan tüm kişi ve kurumla-
ra hem kendi şahsım hem de Özel Güvenlik Federasyonu adına
teşekkür ediyorum.
Yeni yılda yeni umutlarla yepyeni ufuklar
açmanız dileğiyle…
Özel güvenlik
sektörünün gelişim
sürecine katkı sağlamak
adına sektörün sesi
olarak üstleneceğimiz
misyona uygun
olarak vizyonumuzu
oluşturmak ve özel
güvenlik sektöründeki
yeniden yapılanma
sürecine katkı sağlamak
amacıyla merhaba…
Merhaba...
Devrim BOZKURT
devrimbozkurtt@gmail.com
6 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
11.
12. GÜNCEL
ASIS Türkiye Birimi’nin 2012
yıl son toplantısı 29 Kasım 2012
tarihinde Microsoft İstanbul Ofisin-
de yapıldı. Toplantıya ASIS üye
ve üye adayı ile İstanbul Emni-
yet Müdürlüğü Emniyet Müdür
Yardımcısı, Bilişim ve Bilgi İşlem
Şube Müdürlüğü Şube Müdürü ve
personel, toplam 85 kişi katıldı.
Toplantı ASIS Başkan Yardımcısı
Kürşad Sak ve ev sahibi temsilcisi
Hüseyin Bayraktar’ın açış ko-
nuşmalarıyla başladı. Microsoft
Global Güvenlik Genel Müdürü
Mike Howard’ın yaptığı konuşma-
nın ardından Microsoft Güvenlik
Biriminden Hüseyin Bayrakta’ın
“Microsoft Şirketinin Global Gü-
venliği” ve Dr. Alparslan Tekinel’in
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanunu hakkında yaptığı sunumla
devam etti. Kürşat Sak, üye adayla-
rına ASIS’i tanıtıp, sunduğu imkanlar
hakkında bilgi verirken ASIS Başkanı
İsmail Uzelli, toplantının kısaca genel
bir değerlendirmesini yaptı.
Toplantı sonunda artık bir gelenek ha-
line gelen ev sahibi tarafından sunulan
açık büfe yemekle gün “her yönden
doyuma” ulaşılmış olarak sona erdi.
ASIS yıl sonu toplantısı gerçekleşti
Avrupa Komisyonu Leonardo da
Vinci (LDV) Programı kapsamında
desteklenen, METPROM - Avrupa
Deniz Güvenlik Personeli (METP-
ROM) Modüler Gelişmiş Eğitim
Programı’na; 3-5 Aralık 2012
tarihleri arasında İstanbul ‘da yapılan
toplantı ile start verildi.
METPROM; Leonardo da Vinci
(LDV)’nin 2012’de onaylanan en
önemli projelerinden biridir. Dünya
ticaretinin %90’nından fazlası deniz
yoluyla gerçekleşmektedir. 24 ay sü-
recek olan proje; limanlarda giderek
karmaşık hale gelen operasyonel
faaliyetlerin güvenlik boşluklarını
doldurmak, deniz güvenliği eğitim
ve simülasyon tabanlı modüller için
yenilikler geliştirmek ve geliştirilmiş
teknolojik eğitim metotlarının projeye
transferi için tasarlandı.
METPROM, ortak ülkelerde stan-
dardize ve uyumlaştırılmış eğitim
programları yoluyla ayrıca liman
güvenlik prosedürleri AB çapında
standartlar oluşturmayı amaçlıyor.
Yeni eğitim modüllerinin, liman
güvenlik senaryoları, oyun tabanlı
teknolojisi, 3D modeller ve değer-
lendirme tesisleri ile uzaktan eğitim
(e-öğrenme) platformu ile simülas-
yon tabanlı modüllerini içermesi
planlanıyor.
Projenin ortakları; projenin koordina-
törü Piri Reis Üniversitesi (Türkiye),
GÜSOD Güvenlik Servisleri Orga-
nizasyon Birliği Derneği (Türkiye),
CoESS - Confederation of European
Security Services (Belçika), Borås
Üniversitesi (İsveç), WORLD MA-
RITIME Üniversitesi (İsveç), Wismar
Üniversitesi (Almanya) ve STC - Net-
herlands Maritime (Hollanda)’dan
oluşan eğitim ve öğretim kurum ve
sivil toplum kuruluşlarıdır. Pro-
jenin toplam bütçesi yaklaşık (€
294.368,00).
Toplantıda üyeler arasında iş bölümü,
proje yürütme takvimi yapılmış ve ko-
ordinasyon ilkeleri saptandı. Sonraki
toplantının Nisan 2013’de WORLD
MARITIME Üniversitesi Malmö-
İsveç’te yapılmasına karar verildi.
METPROM projesine start verildi
8 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
13.
14. GÜNCEL
Eurartiv’in bildirdiğine göre, ülkeyi ziyaret için orada bulunan Alman
Başbakanı Angela Merkel onuruna verdiği resepsiyondan dönerken,
Moldovya Başbakanı Vlad Filat’ın konvoyuna, bir adam molotof
kokteyli attı. Saldırı sırasında yaralanan olmadı.
Merkel, 22 Ağustosta Filat ve Cumhurbaşkanı Nicolae Timofti ile
başkentte görüştü. Avrupa Birliği’ne Entegrasyon için kurulan koalisyon
hükümetine başkanlık eden 43 yaşındaki Filat, resepsiyondan dönüyordu
ki 23 yaşındaki saşdırgan şişeyi arabasına fırlattı.
Moldovya’nın Rus Birliği’nden ayrılıp bağımsızlığını kazandığı 1991 den
bu yana gerçekleşen ilk Alman Başbakanı ziyaretinde, Merkel bir günlük
gezisi sırasında halkın tezahüratıyla karşılanmış ve ziyaret Alman ulusal
televizyonu Deutche Welle tarafından “dönüm noktası” olarak yorum-
lanmıştı.
CoESS’in (Avrupa Güvenlik
Servisleri Konfederasyonu) Yö-
netim Kurulu ve Genel Kurul
Toplantısı 11- 12 Ekim 2012
tarihlerinde Geneva-İsviçre’de
icra edildi. 12 Ekim 2012
tarihinde yapılan Genel Kurul
Toplantısı paralelinde aynı gün;
CoESS Working Committee
Guarding, CoESS Working
Committee Critical Infrastruc-
ture, CoESS Working Com-
mittee Monitoring & Remote
Surveillance ve CoESS Working
Committee Cash-In-Transit
Çalışma Komiteleri toplantıları
da gerçekleşti.
Tüm araçların e-Arama sistemiyle teçhiz edilmeleri durumunda, yılda
2,500 hayat kurtulabilir.
Avrupa Birliği Ulaşım ve İç Pazar Komiteleri’nin 19 Haziran 2012 tari-
hinde bağlayıcı olmayan ortak raporlarında bildirildiğine göre, 2015’ten
itibaren Avrupa Birliği ülkelerinde satılan tüm araçların, ağır bir kazaya
karışmaları durumunda acil servisleri otomatik olarak arayabilir şekilde
donatılmış olmaları istenecek.
Nasıl çalışacağına gelince, hasarlı bir araç, alıcıları (örneğin hava yastı-
ğı alıcıları) bir çarpma algıladığı anda, otomatik olarak 112 acil servise
e-Arama yapacak. Bu işlem, araçtaki özel bir butona basarak elle de yapı-
labilecek. Sistem otomatik olarak en yakın acil yardım servisine, çarpma
zamanını ve yerini bildirecek. Üye ülkelerden, altyapılarını bu e-Aramaları
acil servislere aktarabilecek şekilde revize etmeleri istenecek.
Şu anda, Avrupa Birliği’ndeki tüm binek araçların sadece % 0.7 sinde oto-
matik acil çağrı sistemi bulunmakta. Yeni bir araca e-Arama cihazı monte
maliyetinin 100 eurodan az olması bekleniyor. Yapılan hesaplara göre, bu
sistemin yılda 2,500 hayat kurtaracağı tahmin ediliyor.
Merkel ziyareti sırasında
Moldovya Başbakanı’na
molotof kokteyli
CoESS Yönetim
Kurulu ve
Genel Kurul
Toplantısı
gerçekleşti
Hayat kurtaran e-Arama sistemi
2015’te tüm arabalarda olacak
10 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
15.
16. GÜNCEL
ASIS 12. Avrupa Güvenlik Konferans ve Sergisi 14-16 Nisan 2013 tarihleri
arasında İsveç’in Gothenburg kentinde düzenlenecek.
Güvenlik konularına ilişkin geniş bir yelpazeyi kaplayacak şekilde 3 paralel
seride düzenlenecek ve üst seviye son kullanıcıyı hedef alan 33 eğitim semi-
nerine, 500 civarında deneyimli güvenlik profesyoneli, üst düzey yönetici,
danışman ve devlet görevlisinin katılımı bekleniyor.
ASIS; ilgilileri güvenlikle ilgili tüm konularda makale özetleri yazmaya
davet ediyor. Ancak, ilginin yoğun olduğu konular şunlar; kritik altyapı
koruması, tedarik zinciri güvenliği, kayıp önleme, otel güvenliği ve kolay
hedeflerin korunması, fikri mülkiyet, deniz korsanlığı, terörizm, yönetici
koruma, içeriden hırsızlık ve dolandırıcılık, rekabetçi bilgi toplama, marka
koruma, fiziksel güvenlik, siber güvenlik, soruşturmalar, yatırım denetim ve
değerlendirme (due diligence) ve küresel iş.
Son CoESS Genel Asamblesi 11-
12 Ekim 2012 tarihleri arasında
İsviçre’nin Cenevre kentinde
gerçekleşti. Bu olağan yıllık Genel
Asamble yine hem CoESS hem
de üyeler için önemli bir etkinlik
oldu. Asamble çerçevesinde; “11
Ekim 2012 CoESS Çalışma Komi-
tesi Uyum Toplantısı” ve “CoESS
Yönetim Kurulu Toplantısı”,
12 Ekim 2012 paralel “CoESS
Çalışma Komiteleri (CoESS
Korumacılık Çalışma Komitesi,
CoESS Kritik Altyapı Çalışma
Komitesi, CoESS İzleme ve Uzak-
tan Gözetleme Çalışma Komitesi,
CoESS Para Taşımacılığı Çalışma
Komitesi)” gibi ek toplantılar da
düzenlendi.
‘Siber Güvenlik’ ajansı ENISA,
güvenlik tedbirleri ve vaka bildirim
mevzuatının mevcut hali ve taslağı
üzerinde yaptıkları incelemeyi yayın-
ladı. Buna göre, bazı olumlu adımlar
atılmakla beraber, ulusal uygulama-
larda boşluklar olduğu ve vakaların
rapor edilmediği vurgulanıyor.
Siber güvenlik olayları toplumu ciddi
bir şekilde etkilemektedir. İyi bilinen
beş örneği sayarsak:
v
2012, milyonlarca ağ şifresi açığa
çıkarıldı,
v
2011, Dagmar fırtınası milyon-
larca İskandinav iletişim hattını
harap etti,
v
2011, İngiltere’deki bir veri
merkezindeki arıza dünya çapında
milyonlarca iş iletişimini kesintiye
uğrattı
v
2011, bir sertifika yetkilisi firma-
nın sistemine girilerek milyonlarca
kullanıcının haberleşmesi ortaya
döküldü
v
2010, bir Çin haberleşme sağlayı-
cısı dünya internet trafiğinin %15 ini
20 dakikalığına ele geçirdi.
Her defasında, milyonlarca vatandaş
ve işletme ciddi şekilde zarar görüyor.
Ancak, çoğu olay bildirilmiyor, hatta
tespit bile edilmiyor.
“Avrupa Birliği’nde Siber Olay
Bildirimi” adlı yeni rapor, mevcut
yönetmeliğin ve yapılması tasarlanan
değişikliklerin
bir genel değerlendirmesi niteliğinde.
Bu kapsamda, vaka bildirim mecburi-
yeti hükümleri, Telekom paketindeki
Madde 13a ve e-mahremiyet direk-
tifindeki Madde 4, önerilen e-kimlik
yönetmeliğindeki Madde 15, ve Veri
Koruma reformundaki Madde 30, 31
ve 32 vurgulanmaktadır.
Çalışma, söz konusu hükümlerle
Avrupa Birliği Siber Güvenlik Starte-
jisinin ileriye bakışı arasındaki ortak
faktörler ve farklılıkları göstermesi
açısından önemlidir.
ASIS 12. Avrupa Güvenlik
Konferans ve Sergisi’ne
geri sayım başladı
CoESS Genel
Asamblesi
gerçekleşti
ENISA;” Siber Güvenlik Mevzuatı ve uygulamadaki
boşluklar vakaların saptanması ya da bildirilmesi
konusundaki sıkıntıları gidermiyor”
12 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
17.
18. GÜNCEL
Kıyıları korumak zor, tehlikeli ve masraflı bir iştir ve yoğun
olarak devriye gemileri ve gözetleme uçuşları üzerine yapı-
landırılmıştır. Yakınlarda gerçekleştirilen bir 24/7 güvenlik
gözetleme araştırmasında, sahil güvenlik yetkililerine benzersiz
bir gözlem imkanı ve sularına şüpheli teknelerin girmesi halin-
de süratli bir şekilde harekete geçme fırsatı sunan bir çözüm
üretildi. Ancak, nihai fizibilitesi ve ticari bir ürüne dönüştürü-
lebilirliği konusunda sorular henüz cevaplanmış değil.
Otonom Deniz Gözetleme Sistemi (Autonomous Marine
Surveillance System – AMASS) adlı projeye, AB Güvenlik
Araştırma programı çerçevesinde fon tahsis edildi. Alman tek-
noloji firması Carl Zeiss Optronics liderliğinde dokuz Avrupalı
ortaktan oluşan bir takım tarafından geliştirilen AMASS, 2008
Mart ayından 2011 Ağustos ayına kadar sürdü ve toplamda
4.97 milyon Euro’luk bir bütçe ile gerçekleşti.
Projenin araştırma konsorsiyumu, bazı kritik kıyılarda yasa-
dışı göçü ve silah, uyuşturucu ve benzeri yasak maddelerin
kaçakçılığını önlemek amaçlı, gözlem yapacak ve mahkemede
kullanılabilecek türde veri temin edecek bir gözetleme sistemi
geliştirmeyi hedeflediler.
AMASS’ın kilit çalışmalarından biri, kıyıları izlemeye imkan
veren ancak sahilden epeyce uzakta sulara yerleştirilecek,
insansız yüzen platform tasarlamak ve prototip üretmekti.
Avrupa Komisyonu’nun 4 Haziranda yayınladığı,
Avrupa’da e-İmza ve e-Kimlik kullanımını taşvik
eden öneri, şirketlerden büyük övgü almasına rağ-
men, mahremiyetin ve kişisel bilgilerin güvenliğinin
korunması konusunda büyük bir tartışma başlattı.
Yeni bir tüzük taslağı ile
kapsamı güncellenecek
olan mevcut e-İmza Direk-
tifi, e-mühür veya e-kaşe
gibi, elektronik dökümanın
geldiği kaynağı ve bütün-
lüğünü tescil eden yeni
servisleri de içerecek.
AB üye ülkelerinde elektro-
nik kimlik kullanımında, bu açılımla birlikte büyük
bir artış olması bekleniyor, çünkü Komisyon açılımın
hedefini, AB vatandaşları ve şirketlerinin taşıdıkları
elektronik kimliklerin sınır ötesi gücünü maksimize
etmek olarak ifade ediyor. Taslak, Avrupa Parla-
mentosu ve Bakanlar Kurulu’ndaki yasa koyucular
tarafından onaylanırsa, vatandaşların e-Kimlikleri,
diğer AB üye ülkelerinde de hiçbir ekstra evrak işine
gerek olmadan, otomatik olarak tanınacak.
Ulaşımdan sorumlu AB Komisyon
üyesi, Başkan yardımcısı Kallas,
Avrupa Parlamentosu ve Konseyine,
karayolu araçlarının ağırlık ve boyut-
ları hakkındaki direktifin ve komşu
üye ülkelerin sınırlarını geçmesine izin
verdikleri uzun kamyonlara koştukları
şartların yorumunu sundu.
Karayolu araçlarının maksimum
ağırlık ve boyutları hakkındaki direktif
96/53, kamyonların maksimum
boyutlarında istisna yapılmasına
ilişkin üç durum belirtmektedir. Bir
istisna tanıyarak uzun kamyonlara
aralarındaki sınırlardan geçme izni
vermeyi düşünen komşu üye ülkeler,
bunu ancak özel koşullarda yapabilir-
ler. Birinci istisna, yükün bölünemez
olması halinde gündeme gelebilir.
Böyle bir durumda, ilgili üye ülkeler
özel izinlerle geçişe müsaade edebi-
lirler; ikinci istisna mevcut altyapının
uygun olduğu durumlarda sınırdan
modüler geçen araçları ilgilendirir.
Direktif, uluslararası rekabetin fazla
etkilenmeyeceği taşıma işlerinde ve iki
üye ülke arasında sınırlı kalacak bir
nakliyatta, bu yola gidilmesine karşı
çıkmamaktadır. Son olarak, üçüncü
istisna, bir davanın parçası olan bir
seyire ilişkindir. Dava yerel ve zaman
kısıtlı olmalıdır.
Komisyon, 2012 yılı sonunda karayolu
araçlarının maksimum ağırlık ve bo-
yutları hakkındaki direktifin başka bazı
yönlerine, sınırlı değişiklikler önermeyi
planlamaktadır (örneğin, kabin tasarı-
mının ve kamyonun aerodinamiğinin
iyileştirilmesi). Bu, eğer dilerlerse yasa
koyucularının araçların sınır geçişle-
rine ilişkin kuralları yeniden gözden
geçirmesine olanak verecektir.
24/7 gözetleme
projesi satışa çıkmaya
hazırlanıyor
Komisyon
e-Kimlik açılımını
başlatıyor
Komisyon uzun kamyonların
sınır geçişlerine açıklık getirdi
14 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
19.
20. GÜNCEL
2011-2013 dönemi faaliyetleri
kapsamında GÜSOD CIT Çalışma
Komitesi’nin her yıl Eylül-Ekim
aylarında GÜSOD çatısı altında
gerçekleştirdği geleneksel seminer/
panel organizasyonlarının üçüncü-
sü Finans Kulüp - Türkiye Finans
Yöneticileri Vakfı birlikteliği ile 16
Ekim 2012 tarihinde İstanbul Tek-
fen Tower Konferans Salonu’nda
icra edildi.
Açılış konuşmasını GÜSOD
Yönetim Kurulu Başkanı O. Oryal
Ünver ve Türkiye Finans Yöneti-
cileri Vakfı (Finans Kulüp) Başkanı
Tevfik Altanok’un yaptığı panelde;
Türkiye’de kamu ve özel sektör
işbirliğinden doğacak yatırımların
genel kuralları ve çerçeve yapısı
masaya yatırıldı.
Özelleştirme İdaresi Eski Başkanı
Tezcan Yaramazcı moderatörlü-
ğünde gerçekleşen panele, İngiltere
İçişleri Bakanlığı Ticari Direktörü
olarak görev yapmış Mr. John
Dodd, Ekonomist Atilla Yeşilada,
Özelleştirme İdaresinden Proje
Grup Başkanı ve International PPP
Platform Kurucu Başkanı Dr. Ayhan
Sarısu ile Kadir Has Üniversitesi
öğretim üyesi ve Finans Kulüp Yö-
netim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hasan
Eken panelist olarak katıldı.
Gerek kamu gerekse özel sektör
tarafında gerçekleştirilen işbirlikleri-
nin daha iyi anlaşılması ve uygulan-
masını sağlamak adına yapılması
gerekenlerin net bir şekilde ortaya
koyulduğu panelde, sektör öncü-
lerinin liderliğinde Kamu ve Özel
Sektör İşbirliği Modeli’nin PPP
(Public-Private Partnerships) Türk
ekonomisine sağlayacağı faydalar
aktarıldı.
“Kamu ve özel sektör
işbirliği modeli ile yatırım”
paneli gerçekleşti
Bulut Bilişim giderek büyümekte ve
AB’nin gelecek “Avrupa Bulut Bilişim
Stratejisi”nin, büyük miktarlarda
kamusal ve ticari veriyi, ülke ve AB
sınırları dışında yer alan sunucularda
depolama ve işlemenin yasal sonuçları-
nı aydınlatması bekleniyor.
Dökümanın amacı, bulut kullanıcıları
ve sağlayıcıları için mevcut belirsizlik-
leri ortadan kaldırmak… Strateji, 2011
yılında detaylı bir şekilde müzakere
edilmişti. Web tabanlı tartışmaların ya-
nısıra, Komisyon üst düzey yöneticilere
dönerek, onlara stratejinin kapsamı
ve yönelimi hakkında danışmış, ayrıca
bulut kullanıcıları, küçük ve orta öl-
çekli işletmelerle ve telekomünikasyon
sağlayıcılarla ilave oturumlar yapmıştı.
En basit tanımıyla, bulut bilişim uzak
sunuculardan oluşan bir ağ üzerinde
dağıtık veri depolama ve işleme anla-
mına gelmektedir ki, bunun sonucun-
da veriye her yerden gerçek zamanlı
olarak ulaşabilme olanağı elde edilir.
Küresel olarak depolanan veri hacmi-
nin giderek artması sonucu, AB veri
koruma yönetmeliğine uyumun sağlan-
ması ve bulut içinde dolaşan verinin
yaşam döngüsü boyunca güvenliğinin
korunması daha da karmaşık bir hal
almaktadır.
Bulut Bilişim’e
ilişkin konularda
AB stratejisi
GÜSOD; 2011-2013 dönemi “Sos-
yal Faaliyet Programı” kapsamında
üyeleriyle birlikte olduğu yemekli
sohbet toplantılarının altıncısını 26
Kasım 2012 tarihinde GÜSOD
Tüzel Üye’si ISS PROSER Koruma
ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş. ’nin ev
sahipliğinde, ISS TÜRKİYE – Ka-
ğıthane’ de yeni binasında gerçek-
leşti. 50’den fazla üyenin katıldığı
toplantıya konuk konuşmacı olarak
Mehmet Kocabaş katıldı. Kocabaş’ın
“Yöneticilik ve Yönetimde Kritik
Faktörler” konulu konuşması ilgi ile
dinlenirken, keyifli gecen gece akşam
yemeği ile sona erdi.
GÜSOD üyeleri ISS Proser’in
ev sahipliğinde bir araya geldi
16 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
21.
22. GÜNCEL
Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği - ÖGTM tarafından düzen-
lenen “Özel Güvenlik Görevlilerin Yetkileri ve Sorumlukları-Yetkilerin
Kullanış Koşulları ve Şartları, Özel Güvenlik Görevlilerinin Yetki İhlalleri ”
konulu seminer 10.11.2012 tarihinde Almina Toplantı Salonu’nda 12:30 –
15:00 saatleri arasında gerçekleşti.
Kamu ve özel sektör özel güvenlik temsilcileri, Eskişehir Emniyet Mü-
dürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürü, Özel İdare Eğitim Daire Başkanı,
Sivil Savunma Uzmanı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü, Dernek Avukatı,
Orhangazi Üniversitesi Güvenlik Müdürü ve Amirleri, Tepebaşı Belediyesi
Güvenlik Amiri, İl Sağlık Müdürlüğü Sivil Savunma Uzmanı, İl Sağlık Mü-
dürlüğü Eğitim Müdürü, Kanatlı AVM Güvenlik Müdürü, Acıbadem Has-
tanesi Güvenlik Müdürü, Yunus Emre Devlet Hastanesi Güvenlik Müdürü,
Orman Bölge Müdürü Güvenlik Müdürü ve özel güvenlik görevlilerinden
oluşan toplam 325 kişinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Yönetim
Kurulu Başkanı Cengiz Kıvılcım yaptı.
Seminer sunumu, Güvenlik ve Eğitim Uzmanı Yusuf Vehbi Dalda tara-
fından yapılırken, sunum sonrası gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde
sektörler ilgili bir sorunlar ve çözüm önerileri dile getirildi.
Eskişehir Özel Güvenlik Semineri gerçekleşti
Türkiye’nin ve EMEA Bölgesi’nin
en önemli fuarlarından biri olma
hedefiyle, önümüzdeki yıl ilki ger-
çekleştirilecek olan IFSEC İstanbul,
düzenlenen bir basın toplantısıyla
tanıtıldı. UBM İstanbul, özel güven-
lik hizmetleri sektöründe Türkiye’de
şimdiye kadar benzeri gerçekleşme-
miş bir fuara imza atmaya hazır-
lanıyor. 30 Eylül – 2 Ekim 2013
tarihlerinde Lütfi Kırdar Uluslara-
rası Kongre ve Sergi Sarayı’nda ger-
çekleştirilecek olan fuara sektörün
önde gelen sivil toplum kuruluşları;
TOBB, GÜSOD, GESİDER, ASIS
ve Özel Güvenlik Federasyonu tam
destek veriyor.
UBM İstanbul Genel Müdürü
Kerim Bertrand’ın açılış konuşma-
sıyla başlayan tanıtım toplantısında;
TOBB Türkiye Özel Güvenlik
Hizmetleri Sektör Meclis Başkanı
Hasan Gazi Özer; ÖGF ve GÜ-
SOD Yönetim Kurulu Başkanı
Oryal Ünver, GESİDER Yönetim
Kurulu Üyesi Bülent Çobanoğlu ve
ASIS International Türkiye Birimi
Başkan Yardımcısı Kürşad Sak
fuara ve sağlayacağı sinerjiye ilişkin
önemli tespitlerde bulundu.
IFSEC İstanbul Tanıtım Toplantısı,
soru - cevap bölümünün ardından
sona erdi.
IFSEC, 2013’te İstanbul’da
18 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
23.
24. Sensormatic, TYCO’nun güçlü mar-
kalarından MZX Yangın Algılama
Sistemleri’nin yetkili distribütörlüğünü
alarak, müşterilerine sunmuş olduğu
entegre çözümlerine bir yenisini daha
ekledi.
Yangın algılama ve ihbar projelerinde
uluslararası tecrübeye sahip MZX; yeni
nesil panel ve dedektörleri, kurulum ko-
laylığı ve çok yönlü entegrasyon seçenek-
leri ile öne çıkıyor.
MZX, istendiğinde tek bir mağazadan
oluşan küçük alanlar için, istendiğinde
ise havalimanları ya da gökdelenler
gibi büyük yapılar için uygun maliyetle
yangın algılama çözümleri sunabilecek
genişlikte bir ürün yelpazesi sunuyor.
Güçlü entegrasyon çözümlerine sahip
MZX ürünleri, özellikle video izleme,
geçiş kontrol, çevre güvenlik ve bina oto-
masyonu sistemlerinin de dahil olduğu
çok yönlü projelerde avantaj sağlıyor.
Örneğin, dünyaca ünlü Software House
Ccure 9000 geçiş kontrol sistemleri ile
ücretsiz entegrasyonu son kullanıcı için
seçkin bir fark yaratıyor.
MZX tarafından geliştirilen TXG arayüz
yazılımı, ister rutin kontroller esnasında
ister bir alarm durumunda diğer sistem-
lere erişilebiliyor; bina haritası üzerinde
ilgili alana dair lokasyon ile canlı ve
kayıtlı kamera görüntüleri gösterilebi-
liyor; bina otomasyon sistemine dahil
aygıtlar kontrol edilebiliyor. Bununla
birlikte, geçiş kontrol sistemindeki verileri
değerlendirerek, en efektif senaryonun
uygulanmasında da belirleyici oluyor.
GÜNCEL
Sensormatic, Tyco MZX Yangın
Algılama Sistemleri’nin yetkili
distribütörü oldu
IFSEC İstanbul
Tanıtım Toplantısı gerçekleşti
Elektronik güvenlik sektöründe
hizmet veren EDS’nin Kurumsal
Satış Müdürlüğü görevine Erkin
Güler getirildi.
Profesyonel iş hayatına 1994
yılında başlayan, elektroniğin
değişik kollarındaki sektörlerde
satış üzerine deneyim kazanan
Erkin Güler, EDS Elektronik’de
Kurumsal Satış Müdürlüğü göre-
vini yürütecek.
Geniş ürün yelpazesiyle, enteg-
ratörlere video izleme ve geçiş
kontrol sistemlerinde çeşitli
seçenekler sunan Y3K, müşteri-
lerine artık JVC marka analog ve
IP kameraları, güvenlik moni-
törleri ve IP kayıt cihazlarını da
sunacak.
Y3K
JVC’nin video
çözümlerinin
yetkili
distribütörü oldu
EDS satış
bölümünde
görev değişikliği
Bosch Güvenlik Sistemleri, 1
Kasım – 31 Aralık 2012 tarihleri
arasında AutoDome 600 Serisi
kamera alan kullanıcıları ödül-
lendiriyor. Bu tarihler arasında,
Bosch AutoDome 600 Serisi
kamera satın alan kullanıcılar,
eski Bosch G2/G3/G4 analog
dome kamerasını ya da belirle-
nen rakip marka kamerasını iade
etmesi durumunda 300 €’luk geri
ödeme alacaklar.
Bosch
kullanıcıları
ödüllendiriyor
Özel Güvenlik Sivil Toplum kuruluşlarından GÜSOD-
GESİDER-ASIS-ÖGF ile UBM - İstanbul arasında IFSEC
İstanbul Güvenlik Fuarı düzenlenmesiyle ilgili bir işbirliği/
protokolü imzalanmıştı. Konuya ilişkin olarak Türkiye’de
yürütülecek faaliyetler hakkında bilgi vermek üzere;
İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda; UBM İstanbul
tarafından 15 Kasım 2012 Perşembe günü bir tanıtım top-
lantısı gerçekleştirildi.
Yaklaşık 100’e yakın Özel Güvenlik Yöneticisi ve davetlinin
katıldığı toplantının açılış konuşmasını, İngiltere’nin İstanbul
Başkonsolosu Mr. Leigh Turner yaptı. Daha sonra İngiliz
Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği-BSİA Yönetim Kurulu
Başkanı Mr. James KELLY Derneği hakkında bilgi verirken,
UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Alain Bernard ise
İstanbul İFSEC hakkında özet bilgiler verdi.
20 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
25.
26. e
“Eğitim” kelime itibariyle bir
sadelik içindedir. Anlam ve amaç-
ları itibariyle seslendiği sonsuz
boyutları vardır. Eğitim geçmişten
bu güne gelmeyi sağlar. Eğitim
elde edildiği kadarıyla şimdiki
zamanda kullanılır. Eğitim, istik-
bale, yeni geleceğe bakmamızı,
nerede olabileceğimizi, nerelere
ulaşabileceğimizin boyutlarını
belirler.
“Eğitim” dünyaya bakar, devlete
bakar, insana bakar. Kısacası
insanı ilgilendiren her şeye bakan
boyuttadır. İnsani olan her şey
eğitimin içindedir. İnsanoğlunun
oluşturduğu kurumlardan biri
eğitim kurumlarıdır. Yaşadığımız
süreç içinde, bizden evvel ve
bizden sonra, yaşantımız içinde
mevcut tüm kurumların görevleri-
ni tam anlamıyla yerine getirme-
si, dolayısıyla insanlığın huzur
içinde yaşaması, başarılı olması,
çağdaş bir yaşam biçimi bulun-
ması, ulusal ve evrensel olabilmesi
lazımdır. Yanı sıra, sıraladığım
nitelikler içinde olabilmenin
yerine gelebilmesi, ancak eğitim
kurumlarının fonksiyonlarını tam
anlamıyla gerçekleştirmesi ile
mümkündür.
Eğitim nefes alırken, göz açıp
kaparken, yürürken, işitirken elde
edilebilen bir unsurdur. Eğitim,
toplumun temel taşlarını teşkil
edecek insanların yetişmesini ve
gelişmesini mümkün kılar. Şunu
da göz ardı etmemek gerekir ki;
eğitilmiş insanların dahi, toplum
içinde zaman zaman bir takım
olumsuzluklara, problemlere ne-
den oldukları da bir gerçektir.
Demek ki “Eğitim” bilgi yüklen-
mesi yanında, insanın birçok
manevi değerlerle bezenmesi,
ruh temizliği ve ruh eğitiminin
gerekliliğinin de yerine getirilme-
sini istemektedir. Tüm insanlar
doğdukları an temiz olarak
dünyaya gelmektedirler. İşte
insanların doğduklarındaki bu
temizliklerini ömür boyu sürdü-
rebilmeleri veya bunun tersine
birer hırsız, birer katil, birer
yolsuz insan olmalarında ailenin,
eğitim aldıkları okulun ve çevre-
lerinin fonksiyonel katkıları çok
büyüktür.
Toplum; insanları etkileyen ger-
çek ilişkilerin bütünüdür. Burada
gerçek ilişkiden kastettiğimiz;
insanlar arasındaki ekonomik,
duygusal, hukuksal, entelektüel
ve çıkar ilişkileridir. Dolayısıy-
la toplum özel bir sosyal yapı
biçimidir. Toplumsal yapı ise;
bireylerin sosyal ilişkilerinin bir
bütünüdür. Önemli olan ise bu
bütünlüğün parçalanmamasıdır.
Burada toplumun ve ilişkilerin
sağlıklı olabilmesi eğitime bağlı-
dır. Tarihsel ve toplumsal gelişme
süreci içerisinde oluşturulan
bütün maddi ve manevi değerler
ile bunları yaratmada ve gelecek
kuşaklara iletmede kullanılan
esasların tümüne “Kültür” den-
diğini de unutmamak gerekir.
İşte bu iki unsuru, tüm in-
sanlığın birlikte kullanması
gerekmektedir. Bu iki unsur
tencere kapak misali birbirini
tamamlarken,kendinden sonra
gelen nesillerin bundan yararlan-
masını sağlayan da “İnsan”dır.
“İnsan”ın eğitim ve kültürü bir-
likte kullanması dileğimle...
Toplum;
insanları etkileyen
gerçek ilişkilerin
bütünüdür. Burada
gerçek ilişkiden
kastettiğimiz;
insanlar arasındaki
ekonomik, duygusal,
hukuksal, entelektüel
ve çıkar ilişkileridir.
Dolayısıyla toplum
özel bir sosyal yapı
biçimidir. Toplumsal
yapı ise; bireylerin
sosyal ilişkilerinin bir
bütünüdür. Önemli
olan ise bu bütünlüğün
parçalanmamasıdır.
HAYATA BAKIŞ
Eğitim kültür ve insan
Oğuz GÜLAY
22 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
27.
28. Alarm
merkezlerinin
dünü bugünü
ve yarını...
Evlerimizde ve iş yerlerimizde kurmuş olduğumuz güvenlik
sistemlerinin bağlantılı oldukları merkezi alarm değerlendirme
istasyonları, huzurumuz için kesintisiz olarak hizmet vermektedir.
Ancak Türkiye’de son yıllardır mantar gibi çoğalan bu istasyonlar,
gerekli olan hizmetleri sağlıklı olarak yerine getiriyorlar mı?
H
er geçen gün hayatımı-
za güvenlik ve emniyet
tedbirleri daha fazla
önem kazanmakta-
dır. Hırsızlık, soygun,
gasp, kapkaç, yangın ve terör gibi
oluşumlar artık hayatımızda vaz-
geçilmez gerçekler olarak her gün
yaşantımıza şekil vermektedir. Bu
yüzden birçok kişi ve kurum gü-
venlik tedbirlerini almaktadır. Bu
tedbirler basit olarak bir kilit veya
kompleks otomasyon sistem-
leri olabilir. Ancak hepsi tek bir
amaca yönelik hizmet etmektedir:
Huzurumuz.
Evlerimizde ve iş yerlerimizde kur-
muş olduğumuz güvenlik sistem-
lerinin bağlantılı oldukları merkezi
alarm değerlendirme istasyonları
bu huzuru vermek için kesintisiz
KAPAK KONUSU
Okyay ŞENTÜRK
COMON PROFESSIONALS
24 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
29. olarak hizmet vermektedir. Ancak
Türkiye’de son yıllardır mantar
gibi çoğalan bu istasyonlar gerek-
li olan hizmetleri sağlıklı olarak
yerine getiriyorlar mı? Panel
programlamalarda gerekli bilgiler
doğru ve eksiksiz giriliyor mu?
Önümüzdeki sayılarda, bir
istasyonun gerek duyduğu tüm
altyapı çalışmaları ve sağlıklı bir
hizmet için gerekli prosedürlerin
üzerinden mümkün olduğu kadar
detaylı geçmeye çalışacağız.
Altyapı
En önemli sorunlarımızdan bir
tanesi; kurumsal olarak merkezi
alarm değerlendirme istasyonu
işletmeye hazır olup olmadığımızı
anlamak. Bir merkezin işletilmesi
için kurumsal çalışmalar yapılma-
sı gerekiyor. Baştan bir çalışma
yapılmadan bir istasyon işletmek
aşağı yukarı 5000 aboneden son-
ra sistemde çok ciddi bir hizmet
kaybına yol açacaktır.
v Verilecek hizmet paketlerini
belirleyin: Yani açılış/kapanış ta-
kibi, sağlık, panik, yangın, PDKS
(Personel Devam Kontrol Sistemi)
hizmeti, vb. hizmetlerin ücretleri,
hangi sistemde (satış, kiralık,
leasing, bayii kanalı gibi) geçerli
olacağının listesini kesin olarak
belirlemeniz gerekmektedir. Hatta
ödeme çeşitlerine göre (kredi kar-
tı, peşin, vadeli ödeme gibi) ne
tür fiyat politikaların izleneceğinin
belirlenmesi gerekmektedir. Satış
ve pazarlama ekibi bu fiyatlar-
dan ve politikalardan haberdar
olmalıdır.
Aslında bu hizmetlerin neler
olabileceği konusunda çalışmalar
mevcut veya potansiyel müşteri-
lerle yapılan anketler sonucu da
belirlenebilir. Pazar araştırmaları,
fiyat ve hizmet çeşitliliğini belirle-
mede etkileyici olabilir.
Teknik açıdan alarm panelleri-
niz kusursuz olmalı. Kullanmak
istediğiniz protokoller belirlenmiş,
hizmet paketlerin doğrultusun-
da programlar hazırlanmış ve
hatayı en aza indirmek için lokal
“Upload/download” modülleri
ile set edilmeleri gerekmekte-
dir. Alarm panellerinin ve apa-
ratlarının kurulumu için teknik
açıdan prosedürler hazırlanması
gerekmektedir. Bir teknik ser-
vis elemanına mümkün olduğu
kadar en az bir değerlendirme
fırsatı bırakarak sistem kurulma
teknikleri önceden belirlenmeli-
dir. Her türlü kurulum, çizimlerle
ve detaylı olarak arşivlenmelidir.
Sistem kurulduktan 10 yıl sonra
bile “…Jason bu sistemi daha
iyi biliyordu, o servise gitsin…”
kesinlikle olmamalı. Eğer bir
sistemin kurulumu çok detaylı
bir şekilde arşivlenirse, personel
bağımlılığınız azalır (dolayısıyla
“…Eğer Jason giderse biterim,
yanarım. Bu yüzden ona daha çok
para vereyim…”’e meydan verme-
miş oluyorsunuz).
Muhasebe açısından firmanız
tam olarak hazır olmalı. Kredili
satışlar, kiralık sistemler, depo
takipleri kusursuz ve eksiksiz
yapılmalı.
Merkezi alarm değerlendirme
istasyonun elemanları eğitilmeli
ve bu birim için tüm prosedürler
hazırlanmalı. Tabii bir de yerel
kolluklardan yetki belgeleri alın-
malı.
Bir merkezin ideal çalışma ortamı
aşağıdaki gibidir.
v Değerlendirme odası: Alarm
değerlendirme odası geniş rahat
ve mümkünse yüksek tavanlı ol-
malıdır. Operatörlerin şefi ile aynı
mekanı paylaşmalı. Duvardaki
operatör durum ekranı (plazma,
projektör) tüm yetkililere gerekli
bilgileri verebilmelidir. Arşiv do-
lapları acil durumlara karşı güncel
olmalıdır.
v Dinlenme odası: Operatörle-
rin dinlenmesi ve stres atması
için gerekli bir oda. Soğuk/sıcak
içerecek servisi, rahat kanapeler,
bitkiler/akvaryumlar, boks çuvalı
ve yemek masası operatörlerin
daha verimli çalışmasını sağlaya-
caktır.
v Server ve receiver odası:
Teknolojik olarak tüm bilgisayar
ve telefon hatların bağlı olduğu
oda. İlave soğutucuya ihtiyacı var-
dır. Tüm malzeme 19” racklarda
monte edilmelidir. Tüm kablo-
lamalar antistatik yükseltilmiş
tabanların altından kanal içerisin-
de çekilmelidir.
v Yazıcı ve posta odası: Tüm
yazdırma ve postalama işlemleri
bu odadan gerçekleştirilmelidir.
Mutlaka çift çelik kapı ve elekt-
ronik erişim denetimi yapılmalı.
Merkezin şefi bu tür aktiviteleri
kontrol etmelidir. Değerlendirme
odasındaki cam, firma çalışan-
larının odaya bakmasını sağla-
malıdır. Gelen ziyaretçilerinizi
operasyonları göstererek etkile-
yebilirsiniz. Ancak dikkat dağıt-
mamak için operatörlerin dışarıyı
görmemesi gerekmektedir. Bu
yüzden bu cam aynalı olursa iyi
olacaktır.
Böyle bir yapı çok rahat bir şe-
Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 25
30. kilde 200,000 aboneyi destek-
leyebilmektedir. Bazı firmalar
1970’lerin modası olan duvar
kenarında ahşap veya metal
dolap yaptırarak daha etkileyici
gözükmeye çalışmaktadır. Oysa
bir müşterinin sizin merkezinizin
görüntüsü ile değil, verebileceği-
niz hizmetlerle etkilendiğinin bi-
linmesi gerekmektedir. Bu hizmet
ancak operatörlerinizin müşteri-
lere neşeli bir sesle yaklaşması
ve gerçek olaylara kusursuzca ve
soğuk kanlılıkla müdahale etme-
siyle gerçekleştirilir. Müşteriler,
ücretleri merkezinizin güzelliği için
vermemektedir. Onlar için önemli
olan, yaptıkları ödemenin karşılı-
ğını ne ölçüde geri alabildikleridir.
Bu yüzden “Altyapı” bölümünde
bahsedilen “hizmetlerinizi belirle-
yin” başlığının önemi bir kez daha
vurgulanması gerekmektedir.
Çevre birimleri
En önemli kaynağınızı iyi
yönetin: İnsan
Bazı ülkeler haricinde uluslara-
rası olarak hemen tüm alarm
değerlendirme istasyonlarında
kolluk dışı (polis, asker olmayan)
elemanlar kullanılmaktadır. Emek-
li kolluk veya devlet bünyesinde
çalıştıran ülkeler de operatörleri-
ne polis inisiyatiflerle donattıkları
için özel sektör elemanları kullan-
mamaktadır.
Operatörler genelde sadece
sistemin son kullanıcısı ile gö-
rüştüğünden daha rahatlatıcı ve
huzurlu konuşmaları son kulla-
nıcıların alarm anında yaşamış
olduğu stresi azaltabilmektedir.
Bir bankacılık çağrı merkezinin
aksine, operatör zamanı çok
iyi değerlendirmeli, kısa ve öz
sorularla sorunu hemen algılama
ve gerekli çözümü üretebilmesi
gerekmektedir. Oysa bir banka-
cılık çağrı merkezinde müşteri
mümkün olduğu kadar sistemi
kullandırmayı özendirmek, uzun
ve doyurucu bilgiler verilmelidir.
Ancak bu tip operatörlerin kendin-
den çağrıya bir şey katmalarına
olanak yok.
Kısacası merkezi alarm değerlen-
dirme istasyonunuzda barındıra-
cağınız personel, bir banka çağrı
merkezi personelinden çok daha
fazla işlem yapabilecek ve bu
personellere göre çok daha fazla
pratik zekaya sahip olmalıdırlar.
Dolayısıyla “ucuz personel” kavra-
mı merkezi alarm değerlendirme
istasyonları için olmayacaktır.
Türkiye’de internet insan kaynak-
ları sitelerinden alınan bilgiler
doğrultusunda normal bir çağrı
merkezi için gerekli personelin
özellikleri aşağıda sentezlenerek
sıralanmıştır:
• En az lise mezunu,
• Ses tonu ve diksiyonu düzgün,
• İletişim becerileri gelişmiş,
takım çalışmasına yatkın,
• Vardiyalı düzeninde keyif ala-
bilecek,
• 20 – 27 yaş arası,
• Microsoft Office programları
kullanabilen.
Buna ilave olarak merkezinize
alınacak personelinizde:
• Güvenlik sistemleri dona-
nımları ve programlanmasında
deneyimli,
• Teknik altyapısı olan,
• Analitik düşünebilme yetene-
ği, vb. özellikler olmalıdır,
• 5188 sayılı yasanın eğitim
şartını yerine getirmiş.
Bazı ülkelerde operatörler telsiz
ile ekip yönlendirmesi yaptığı için
telsiz kullanım veya telsiz opera-
törlük belgesini de istemektedir.
Yönlendirilen ekipler firmanın
kendi bünyesindeki güvenlik per-
soneli veya devlete bağlı kolluk
mensupları olabilir. Her iki durum-
da da profesyonel telsiz kullanımı
ulusların kendi bünyelerindeki
kurallara ve izinlere bağlıdır. Bazı
merkez uygulamalarında opera-
törler gerçek bir vukuat ile karşı
karşıya geldiğinde olayı derhal
daha yetkili olan birime olayı
aktarmaktadırlar.
30,000 ve üstü aboneye sahip
olan merkezler daha standart
bir hizmet vermeye başladıkları
için aradıkları personel özellikleri
çok daha az özellikli olacaktır.
30,000’nin altındaki merkezler
için abonelerin merkeze bağlı
kalması için her türlü ayrıntılı
hizmeti sunmuş olacaklardır. Bu
operatörlere ek külfet getirdiğin-
den operatörleri daha nitelikli
alınmasına gerek duyulacaktır.
Bazı merkezlerin uygulamış
oldukları “aktif-pasif” sistemi
sayesinde saha teknisyenliği
yapan personel bazen merkezi
alarm değerlendirme istasyon-
larda çalıştırılmaktadır. Böylece
teknisyenler sorunları daha iyi
görmekte ve uygulama esnasın-
da daha dikkatli çalışmaktadır.
UL (Underwriters Laboratories)
standartlarında montajı yapılan
alarm sistemlerde hata yokmuş
gibi görünse de, merkezi alarm
değerlendirme istasyon opera-
törleri sizlere gün içinde nelerle
karşılaştıklarını anlatsınlar! Bir
operatörün de sahada çalıştırıl-
ması, abonelerin sorun anında
nasıl yardımcı olabileceklerini
görmek için çok akılcı bir çözüm-
KAPAK KONUSU
26 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
31. Merkezi alarm değerlendirme
istasyonunuzda barındıracağınız personel, bir
banka çağrı merkezi personelinden çok daha fazla
işlem yapabilecek ve bu personellere göre çok
daha fazla pratik zekaya sahip olmalıdırlar.
dür. Bu uygulama teknisyen veya
operatörlerinize bir ödül olarak da
kullanılabilir.
Merkezimizin ana kumanda ve
veri işleme odası hiçbir masraf-
tan kaçınılmadan yapılmalıdır.
Bir operatör terminali bozulabilir,
kapanabilir ama bir sinyalin kaçı-
rılması asla kabul edilmemelidir.
Zemin yükseltilmiş ve anti statik
kaplama ile korunmuş olmalıdır.
Tüm topraklamalar ayrı olarak
yapılmalıdır. Zemin altı kullanı-
lan tüm alçak gerilim kabloların
tiplerine uygun kablo kanalları
ile sabitlenmelidir. Zemin altının
tozlanmaması için izole edilmesi
gerekmektedir. Yinede tozlan-
maya karşı periyodik olarak
temizlik yapılması ve bu temizlik
bir zaman çizelgesi ile tutulması
gerekmektedir.
Odanın iklimlendirmesi mev-
cut mekanik sisteminden ayrı
olmalı veya ayrı filtrelenmelidir.
Oda için gerekli olan soğutma
kapasitesi, tüm ürünlerin BTU
cinsinden toplamının en az ¼’ü
eklenerek soğutma kapasitesi
hesaplanmalı-dır. Bir sunucu
aşağı yukarı 2180 BTU/saat,
bir alıcı aşağı yukarı 550 BTU/
saat vermektedir. Odanın camı
olmaması tavsiye edilir. Böylece
odadaki havayı ısıtabilecek güneş
ışınları hesabımızı şaşırtmaması
isabetli olacaktır. Odada nem ve
ısı kontrolü olmalıdır. Nem oranı
deniz seviyesi için hiçbir zaman
%20’nin altına ve %80’nin üstüne
çıkmaması gerekmektedir.
Odanın güç sistemi ayrı bir UPS
ile kontrol edilmelidir. UPS’in
odanın dışında olması tavsiye
edilmektedir. Böylece odayı ge-
reksiz ısıtmamış oluruz. UPS bir
terminal ile takip edilmeli veya
paralel bir gösteri tablosu ile
harici olarak kontrol edilmelidir.
Aküler zamanında değiştirilme-
lidir. Her cihaz için ayrı sigorta
kullanılmalıdır. Bu sigortalar bağlı
bulundukları cihazların yakınında
olmalı ve işaretli olmalıdır. UPS
kapasite hesabı sigorta değerleri
üzerinden yapılmalı ve en az 30
dakika elektrik kesintisine karşı
koruma sağlanmalıdır.
Tüm cihazlar 19” rack kabinlerde
muhafaza edilmelidir. Dört tarafı
açılabilen, termostat kontrollü en
az 4 fan, tümleşik kablo kanallı,
alt ve arka izolasyonlu kablo giriş
bölmesi, menteşesi sökülebilen
pleksiglas/akrilik/camlı kapı
(tek veya çift kanat) ve tekerlekli
olmayan sabit ayaklı modeller
tercih edilmelidir. Kabinin tüm
parçaları topraklanmalıdır. Kabin
kapatıldığında dışarıdan herhangi
bir kablo görülmemesi gerek-
mektedir. Her bir kabin yangın
algılama sistemine bağlı ısı algı-
layıcıları ile korunmalıdır.
Kullanılacak alıcılar ve/veya hat
ilave modülleri sistematik olarak
kabinlere yerleştirilmeli ve tüm
etiketlemelerin en ince detaya
kadar yapılması gerekmektedir.
Telefon hatların kabinlerde kurulu
“kep-kep”lerle alıcılara dağıtılma-
lı. Kablolar mümkün olduğu kadar
kısaltılmalı ve fazlalık bırakılma-
malıdır. Fazla kablolar şekildeki
gibi toplanmalıdır.
Tüm alıcıların programları ve-
rilecek hizmet ve kullanılacak
yazılım doğrultusunda yapılmalı
ve periyodik olarak denetlenme-
lidir. Alıcılarla birlikte ilave hat
Merkezin ana beyni
Üstten rack odası Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 27
32. modülleri kullanılıyor ise, tüm
bağlantılar detaylı etiketlenmeli,
gerekli ayarlar eksiksiz yapılmalı
ve periyodik olarak denetlenme-
lidir. Alıcıların içerisindeki yedek
aküler, elektrik kesintisine karşı
korumaya yönelik bir tedbir olma-
sından daha ziyade bakım için
sökülüp takılma esnasında sinyal
kaybı olmaması için uygulanması
tavsiye edilmektedir.
Sunucular
Odada kullanacağınız sunucular
çok özenle seçilmeli ve aşağıdaki
özelliklere sahip olmaları tavsiye
edilir:
v 30,000 aboneye kadar:
• Tek veya çift işlemcili sunucu
altyapısı
• 4 adet Raid 5 uyumlu sabit
sürücü
• Seri port yükselticisi (8 adet
Com Port olması için)
- Yedekleme ünitesi
v 30,000 abonenin üstünde her
sunucu için:
• Çift veya dört işlemcili sunucu
altyapısı
• 19” kabin uyumlu yapı
• Opsiyonlu tümleşik ekran
• 4 adet Raid 5 uyumlu sabit
sürücü
• Seri port yükselticisi (8 adet
Com Port olması için)
• Yedekleme ünitesi
Her sunucuya ayrı işletim sistemi
ve yazılımlar doğrultusunda verita-
banı yüklenmesi ve periyodik ola-
rak denetlenmesi gerekmektedir.
Yedekleme üniteleri periyodik ola-
rak kullanılmalı ve düzenli arşivler
yapılmalı. Veritabanını çok fazla
yormamak için yedekleme süre-
lerinin düzenli ve yetkili kişilerce
yapılması gerekmektedir. Bazı
ülkelerde yedekleme ve veritaba-
nı konusunda devlet tarafından
yasaların olması bu konunun ne
kadar önemli olduğunu bir kez
daha altını çizmektedir. Türkiye
bu ülkelerden bir tanesidir.
Diğer çevre birimleri
Tüm sunucuların ve terminallerin
bağlı bulundukları ağa için HUB
veya SWITCH ünitelerin kullanıl-
ması gerekmektedir.
Abone sayılarına göre kullanıl-
ması optimum sayı olan çevre
birimleri şöyle sıralayabiliriz:
Operatör terminalleri
Operatörler tarafından kullanıla-
cak terminaller üstün özelliklere
sahip olmalarına gerek yoktur.
Hemen tüm yazılımlar terminalle-
re çok yüklenmemektedir. İyi ya-
pılandırılmış bir terminal sistemin
işleyiş hızını artıracaktır.
Bir operatör terminali için gerekli
olan minimum konfigürasyon yazı-
lımınız ile birlikte gelir. Tavsiyemiz
“En az tavsiye edilen yapı”yı değil
de “Tavsiye edilen yapı”yı uygula-
manızdır.
Yazıcılar
Raporlamalarda veya istatistik
çalışmalarında kullanacağınız
yazıcının seçimi çok önemli.
Halen dünyanın bir çok ülkesinde
uygulanan kağıt basım raporlama-
sı, merkezi alarm değerlendirme
işletmenin en önemli kalemlerin-
de bir tanesidir. Zamanında yapa-
cağınız kaliteli raporlama sizlere
çok fazla getirisi olacaktır.
Seçeceğiniz yazıcıyı ayda 1 veya
iki kere kullanacaksınız. Her
basım 1 ile 3 gün arası sürmesi
tavsiye edilmektedir. Almayı dü-
şündüğünüz yazıcı için, tedarikçi
firmadan gerekli taahhütlerin
alınması ihmal edilmemelidir.
Yazıcı Merkezin ayrı bir odasında
olmalıdır. Bu oda aynı zamanda
postalamaya hazırlık odası ola-
cağından, posta arabasının rahat
hareket edebileceği bir alana
sahip olmalıdır.
Yazıcılar hiçbir şekilde doğru-
dan bir terminal veya başka bir
bilgisayara bağlı olmamalıdır.
Yazıcılar mutlaka ağa üzerinde
doğrudan SWITCH veya HUB’a
bağlantısı olması gerekmektedir.
Hafıza yüksekliği, kağıt kapasi-
KAPAK KONUSU
<500 - En az iki terminal
- Bir HUB ünitesi
500 - 2,000 - En az üç terminal
- Bir SWITCH ünitesi
- Bir sunucu
2,000 - 30,000 - En az 4 terminal
- Bir SWITCH ünitesi
- En az iki sunucu
>30,000 - Hizmetler doğrultusunda terminal sayısı
- Üç ayrı veritabanı sunucusu
- Her 100,000 aboneye bir veritabanı
sunucusu
- 100Mbit Ağa yapısı
Abone Sayısı Gerekliler
28 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
33. Bir alarm merkezinin müşterilerine
vereceği hizmeti en çok belirleyen unsur;
muhakkak ki kullandığı yazılımdır. Yazılım
sayesinde alarm ya da arıza anında gerekli ve
doğru yerlere bilgiler iletilir ve birçok rapor
müşteri isteklerine göre üretilir.
tesi, çift taraflı baskı ve basım
hızı yazıcımızın işi hangi sürede
bitirebileceğini gösteren önemli
etkenlerdir.
Yazılım gereksinimleri
Bir alarm merkezinin müşteri-
lerine vereceği hizmeti en çok
belirleyen unsur; muhakkak ki
kullandığı yazılımdır. Yazılım sa-
yesinde alarm ya da arıza anında
gerekli ve doğru yerlere bilgiler
iletilir ve birçok rapor müşteri
isteklerine göre üretilir.
Bir yazılım almadan önce mutlaka
merkezinizin sağlayacak olduğu
hizmetleri incelikle belirlemeli
ve bu hizmetleri sağlayabilecek
en “uygun” yazılımı seçmeli-
siniz. Bu “uygun” kelimesinin
içinde hem sizin istediğiniz tüm
özelliklere sahip olması hem de
finanssal açıdan sizi zor durumda
bırakmayacak bir yazılım olması
yer almaktadır. Bu planlamayı
yaparken sadece bugünü değil
geleceği de düşünerek adımlar
atmanızda yarar vardır.
Bir alarm merkezi
yazılımında neler aranmalı
Öncelikle en önemli unsur stan-
dartlaşmadır. Yazılım mutlaka
ulusal ve uluslararası standartla-
ra uygun olmalıdır. Sadece belli
panel ve receiverlarla (alıcılarla)
çalışan özel yazılımlar ileride sizin
esnekliğinizi kısıtlayabilecek en
önemli engeli oluşturabilirler. Bir
yazılımın mutlaka birden fazla
uluslararası ve yerli receiver
markasını desteklemesi beklen-
melidir. Aksi takdirde herhangi
bir receiverın üretiminin bitmesi
durumunda alarm merkeziniz
büyüyemeyecek ve tüm sistemi-
nizin blokesi söz konusu olabile-
cektir. Binlerce abone kaydınız ile
birlikte bir yazılımdan bir yazılıma
geçmenin ne kadar zor olabilece-
ğini şimdiden düşünerek yazılımı-
nızı seçmelisiniz.
Diğer önemli unsurlardan biri de
kayıtlarınızın tutulduğu veritabanı
sistemidir. Yazılımın kullandığı
veritabanı sistemi mutlaka bu
alanda uzmanlaşmış uluslara-
rası veritabanı sistemlerinden
(MS-SQL, MySQL, Oracle vb. gibi)
birini kullanmalıdır. Bu veritabanı
sistemleri onlarca yıldır sadece
veri depolamak için üretilmiş olup
kayıtlarınızı en güvenli ve sağlıklı
şekilde saklamanızı sağlayacak-
tır. Piyasada dolaşan çoğu alarm
merkezi yazılımının kendine ait
veritabanı sistemleri vardır ve
bu yazılımlar alarm merkezleri
için ciddi riskler taşımaktadır. Bu
tür bir yazılım kullanıyorsanız bir
gün kalktığınızda tüm verilerinizin
birbirine girdiği veya sistemin
gitgide yavaş çalıştığı durumlarla
karşılaşabilirsiniz ve en kötüsü
bu konuda size yardım edebile-
cek kimse olmayacaktır. Yüzlerce
kişilik yazılım ekipleri tarafından
yıllar süresince üretilen uluslara-
rası veri saklama sistemlerinin
yanında sadece bir alarm merkezi
yazılımı için bir iki ayda üretilmiş
veritabanı sistemlerinin efektif-
lik, performans ve en önemlisi
güvenirlilik problemleri vardır. Bir
önemli dezavantajı da bu tür veri-
tabanı sistemlerinden verilerinizi
başka sistemlere transferiniz,
elle tek tek girilmediği takdirde
söz konusu değildir.
En önemli unsurlardan bir diğeri
de destektir. Bir alarm merkezi-
nin birkaç saat alarm değerlen-
dirememesi olabilecek en kötü
senaryolardan biridir. Hangi yazı-
lım olursa olsun yardıma ihtiyaç
duyduğunuz zamanlar olacaktır.
Bu nedenle böyle zamanlarda en
kısa sürede ulaşabileceğiniz bir
destek sisteminin bulunması bir
alarm merkezi yazılımında mutla-
ka aranmalıdır. 24 saat arayarak
her türlü yardım ve teknik bilgi
alabileceğiniz bir telefon işinizi
büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.
Bir alarm merkezi yazılımında
aranması gerekli özelliklerden
bir diğeri de yazılımın mutlaka
network (ağ) tabanlı olmasıdır.
Günümüzün gelişen network
teknolojisinden yararlanarak
bir alarmın ya da uyarının tüm
operatör ekranlarına düşmesi ve
o an müsait olan operatörün o
olayı değerlendirebilmesi sağlan-
malıdır. Aksi takdirde 2. operatör
sadece 1. operatörün yedeği
olacak ve hiçbir zaman efektif
olarak görev yapamayacaktır.
Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 29
34. Bazı alarm merkezlerinde görüldü-
ğü gibi aboneleri 2 ayrı makineye
bölme sistemi de aslında hiç
profesyonel bir yaklaşım değildir.
Aboneleri dağıtmak alarmları ve
uyarıları eşit dağıtmak anlamına
gelmemektedir. Bir makinedeki
abonelerden birden fazla alarm
geldiği durumlarda o makinede-
ki alarmlar operatörün ilgisini
beklerken diğer operatör hiçbir
iş yapmadan oturmak zorunda
kalacaktır. Daha da kötüsü bir
müşteriniz aradığı takdirde “sizin
kayıtlarınız diğer bilgisayarda ve
şu an meşgul sizi biraz beklete-
ceğim” demekte uygunsuz bir
durumdur. Abone sayınız arttıkça
makine sayınız ve abone dağılımı-
nız artacak ve bu durum tam bir
kaosa dönüşecektir.
Bu durumu önlemek için şim-
diden network(ağ) tabanlı bir
yazılımı seçmeniz uygun olacaktır.
Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi
tüm receiverlar (alıcılar) bir verita-
banı sunucusuna bağlanmakta ve
bu sunucudaki yazılım receiverlar-
dan aldığı sinyalleri veritabanına
aktarmaktadır. Veritabanındaki
bilgilere de network aracılığı ile
tüm terminallerden aynı anda
ulaşılabilmektedir.
Bu sistem sayesinde satış
personeliniz abone kaydederken,
teknik servisiniz arıza kayıtları
yapabilecek belki bir başka bina-
daki yöneticileriniz alarm merkezi
ile ilgili raporları izleyebilecek
ve tüm operatörleriniz aynı anda
alarmları değerlendirebilecek ve
tüm müşteri bilgilerine hangi ma-
kine olursa olsun ulaşabilecektir.
Böyle bir sistemin bir avantajı da
herhangi bir makinenin bozulma-
sından etkilenmeyecek olmasıdır.
Bilgiler sadece veritabanı sunu-
cusunda tutulduğu için sadece o
makinenin bir yedeğini bulundur-
manız yetecektir. Diğer network
tabanlı olmayan yazılım sistemle-
rinde ise mutlaka her makinenin
bir yedeği olması gerekmektedir.
Bir alarm merkezi yazılımından
beklenebilecek yararlı özellikler-
den biri de operatör işlemlerinin
tek tek kayıt altında tutulmasıdır.
Böyle bir yazılımda her operatö-
rün kendine ait programa giriş
şifresi bulunacaktır ve bu sayede
o operatörün gerçekleştirdiği
tüm işlemler kaydedilebilecektir.
Bu kayıt altına alınan bilgilerle
geçmişe dönük işlemleri kimlerin
yaptığı rahatlıkla görülebileceği
gibi operatörler için çalışma
istatistikleri de elde edilerek prim
sistemleri geliştirilebilir.
Diğer bir yararlı özellik ise prog-
ramın otomatik olarak aramalar
gerçekleştire-bilmesi, faks ve
e-posta gönderebilmesi olacak-
tır. Otomatik arama ile yazılım
aranması gereken numarayı ope-
ratörün elle çevirmesine ihtiyaç
duymadan çevirecek ve operatö-
rün telefon hattına bağlayacaktır.
Yazılımın direkt bilgisayardan
raporları fakslayabilmesi (manual
olarak çıktı alarak faks makine-
si ile göndermek yerine) ya da
e-posta ile gönderebilmesi alarm
merkezi maliyetlerinizi düşürebile-
cek önemli bir unsurdur.
Kullanılacak olan yazılımda
bulunması gereken önemli
özelliklerden biri de açılış kapa-
nış takiplerini otomatik olarak
Günümüzde alarm merkezlerinden
rekabetçi piyasa koşullarında sadece en iyilerin
ayakta kalacağı açıktır. En iyi olabilmenin en
önemli ilkelerinden biri de müşterilerine en iyi,
en kaliteli hizmeti sunabilmektir. Bunun için
operatör seçiminden, yazılım seçimine, mekan
seçiminden, mobilya seçimlerine kadar her şeye
en ince ayrıntısına kadar dikkat etmeli ve en
uygun seçimleri yapmalısınız.
KAPAK KONUSU
30 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
35. gerçekleştirebilmesidir. Açılış
kapanış takibini erken açılış /
geç açılış / erken kapanış / geç
kapanış gibi 4 ayrı tolerans ile
kontrol edilmesi müşteri çeşitlili-
ğinizden kaynaklanacak farklılık-
ları rahatlıkla karşılayabilmenizi
sağlayacaktır. Günümüzde alarm
merkezleri telefon aramalarının
%75’i açılış ve kapanış problem-
leriyle ilgilidir. Alarm merkezleri,
açılış kapanış takibi isteyen bir
müşteriyi yılda ortalama 60-70
sefer ararken normal bir müşteri-
yi en fazla 20 sefer aramaktadır.
Bu nedenle açılış kapanış takibi
isteyen müşteriler için ayrı bir
tarife uygulanması maliyetlerinizi
düzenleyebilecek önemli bir adım
olacaktır.
Yazılımda aranabilecek bir diğer
güzel özellik ise PDKS (personel
devam kontrol sistemi) raporları
üretebilmesi olacaktır. Yazılımı-
nızın bu özelliği sayesinde zincir
mağazalara sahip müşterilerinize
çok daha kaliteli hizmet suna-
bilirken bu tür müşterileri alarm
merkezinize bağlamanız da kolay-
laşacaktır.
Yazımızın ilk başında belirttiği-
miz gibi kullanacağımız yazılımı
mutlaka geleceğe yönelik olarak
seçmelisiniz. Öncelikle 5 ve 10
yıllık planlarınızı ve hedeflerinizi
çıkararak ulaşacağınız abone
sayısını tespit edin ve daha
sonra bu abone yoğunluğunu
kaldırabilecek bir yazılımı tercih
edin. Yazılımınız mutlaka alarm
merkezinizle büyüyebilen modüler
ve sağlam bir yapıda olmalıdır.
Bir yazılımdan bekleyeceğiniz bir
diğer özellik ise sizi alarm merke-
ziniz ile ilgili istatistiki raporlarla
yönlendirebilmesidir. Yazılım yeni
bir linecard’a ne zaman ihtiyaç
duyacağınızı size bildirebilmeli-
dir. Hangi saatler arasında daha
yoğun sinyaller aldığınızı, recei-
verlarınıza ve line cardlarınıza bu
sinyallerin eşit dağılıp dağılma-
dığını gösterebilmelidir. Bunun
yanında hangi ilde kaç aboneniz
olduğu, varsa 3.parti satıcı
firmalarınızın abone sayılarını, bir
ildeki abonelerinizin hangi semt-
lere göre dağılım gösterdiğini, en
çok sinyal gönderen abonelerdeki
muhtemel arıza durumunu göste-
rebilen istatistiki görsel rapor-
lara sahip olmalıdır. Ay bazında
dağılmış sisteme bağlanan ve
kesilen aboneleri gösteren görsel
istatistiki raporlarda alarm merke-
zinizi yönetmekte size kolaylıklar
sağlayacaktır.
Günümüzün web teknolojilerini
de artık alarm merkezi yazılım-
larına taşımanın zamanı çoktan
gelmiştir. Artık her abone internet
üzerinden tüm raporlarını izleye-
bilmeli ve kendinle ilgili bilgileri
güncelleyebilmelidir. Bu tür
yaklaşımlarla geliştirebileceğiniz
hizmetlerinizi çok daha kolay pa-
zarlamanız mümkün olacaktır.
Gelecekteki alarm
merkezi yazılımlarının
içereceği özellikler
Geleceğe yönelik alarm merkezi
yazılımları günümüzdekilerden
çok daha kapsamlı olacak ve
alarm merkezlerinin işini oldukça
kolaylaştırabilecektir. Santral-
lerle yazılımların entegrasyonu
sayesinde istenilen durumlarda
müşteriler sistem tarafından
otomatik olarak aranarak bildirim
yapılacaktır. Müşteri doğru şifreyi
girerse sistem mesajın iletildiğini
onaylayacak aksi takdirde diğer
kişileri bilgilendirmeye devam
edecektir. SMS modülleriyle
istenilen abonelere istenilen
mesajlar otomatik olarak sistem
tarafından gönderilecek, aran-
maya ihtiyaç duyulmayacaktır.
Örneğin bir mağaza sahibi tatilde
iken “Ataköy’deki mağazanız saat
9.35’te Ahmet Çınar tarafından
açıldı” şeklinde cep telefonuna
bir mesajla bilgi alabilecek ya da
dijital santral bu mesajı kendisini
arayarak bildirebilecektir.
Günümüzde mantar gibi çoğalan
alarm merkezlerinden rekabetçi
piyasa koşullarında sadece en
iyilerin ayakta kalacağı açıktır. En
iyi olabilmenin en önemli ilkele-
rinden biri de müşterilerine en iyi,
en kaliteli hizmeti sunabilmektir.
Bunun için operatör seçiminden,
yazılım seçimine, mekan seçimin-
den, mobilya seçimlerine kadar
her şeye en ince ayrıntısına kadar
dikkat etmeli ve en uygun seçim-
leri yapmalısınız.
Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 31
36. “IFSEC Ist
bölgesel
UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Alain Bertrand ile önümüzdeki yıl
düzenlenecek olan IFSEC İstanbul fuarı üzerine röportaj yaptık. Bugüne kadar
Türkiye’de bu alanda organize edilmiş olan fuarların; elektronik güvenlik
sektörüne ivme kazandırmada, yeni teknolojilerin ülkeye girmesinde
ve yurtdışı pazar fırsatlarını açarak sektöre katkı sağlamasında yetersiz
kaldıklarını belirten Bertrand; “IFSEC Istanbul fuarını sektöre, şimdiye kadar
elde edemediği ivmeyi kazandırmak ve Türkiye’deki güvenlik sektörünün
oyuncularını birer bölgesel pazar liderleri haline getirmek üzere 2013
senesinde ilkini gerçekleştirmek kaydıyla Türkiye’ye kazandırdıklarını söyledi.
“IFSEC Istanbul
bölgesel fuar olacak”
SEKTÖRDEN
32 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
37. tanbul
l fuar ol
Kerim
Alain
Bertrand
UBM
İstanbul
Genel
Müdürü
IFSEC hakkında bilgi
verebilir misiniz?
IFSEC, güvenlik sektörüne
yönelik, uluslararası alanda en
yaygın, en kapsamlı ve en eski
ihtisas fuarı. IFSEC International
olarak geçen ve ana etkinlik olan
Birmingham’da her sene düzen-
lenen fuarımız örneğin, 2013
yılında 40’ıncı yılını kutluyor ola-
cak. Sektörün %60’ının IFSEC’in
en tercih edilen ve sevilen fuar
olduğunu dile getiriyor olması
bizleri gelecekle de ilgili en çok
ümitlendiren unsurlardan birisi.
IFSEC International, her yıl yakla-
şık 25,000 ziyaretçiyi çeken, 650
katılımcının yeraldığı ve geçiş
kontrol, kamera, yangın ve can
güvenliği, alarmlar, IP ağları ve
entegre çözümlerden oluşan yak-
laşık 1,000’in üzerinde ürünün
ve teknolojinin sergilendiği bir
fuar. Bugün IFSEC, İngiltere’deki
uluslararası ölçekte tüm dünyaya
hitap eden ana fuar ile birlikte
ayrıca, Güney Afrika, Nijerya, Su-
udi Arabistan, Malezya ve Şimdi
Türkiye’de de güvenlik sektörü-
nün beklentilerine cevap vermek
üzere yerleşmiş bir marka. Bazı
sayılarla sizlere IFSEC markasının
gücünü aktarmak istersek, IFSEC
Birmingham’a 2012 yılında tam
24,933 ziyaretçi gelmiş. Dikey
pazarlardan bir önceki yıla naza-
ran %25 daha fazla nihai kullanıcı
ziyareti sağlanmış. Ziyaretçilerin
%20’si 1.5 milyon dolar’ın üzerin-
de bütçe yönetiyor. Toplam 108
ülkeden ziyaretçi katılımı sağlan-
mış (yani dünyanın hemen hemen
yarısından). Ziyaretçilerin %22’si
güvenlik cihazları montajı yapan-
lar, %18’i tedarikçi, distribütör
ve toptancı, %15’i üretici, %13’ü
yangın cihazları montajı yapan-
lar, %9’u güvenlik danışmanları,
%9’u sistem entegratörleri, %7’si
sanayici, %4’ü elektrik/taahhüt/
mühendisler vs. olarak dağılmak-
tadır. Bu size IFSEC’in ne kadar
geniş bir yelpaze kitleyi kendisine
çektiğini görebilirsiniz.
Nihayi ziyaretçi açısından
durum nedir?
Nihai kullanıcıya bakarsak da
%20 IT/ağ/telekom, %12 insanlı
güvenlik, %8 perakende, %7
merkezi/bölgesel yönetim, %7
hizmet sektörü, %6 havaalanı/
liman/terminal/transit bölge, %5
inşaat sektörü, %4 depolama/
lojistik, %4 eğitim/sağlık, %4
bina/yapı yönetimi, %4 basın/
dernek, %4 bankacılık/finans, %3
eğitim/coaching, %3 ilkyardım ve
kurtarma, %2 otel/eğlence, %2
data merkezleri, %1 mimarlar,
%1 su elektrik gaz şebekeleri, %1
sigorta, %1 hapishaneler olarak
dağılmaktadır.
Neden Türkiye’de bir
fuar düzenlemek istediniz?
Hedefleriniz hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Bugüne kadar Türkiye’de bu
alanda organize edilmiş olan
fuarlar genel olarak distribütör ve
sistem entegratörlerinin potansi-
yel yerel alıcılar ile tanıştığı, her
sene bir gelenek haline gelen bir
buluşma noktası olma konu-
sunda son derece faydalı olmuş
olmalarına rağmen, elektronik
güvenlik sektörüne ivme kazandır-
mada, yeni teknolojilerin ülkeye
girmesinde ve yurtdışı pazar
fırsatlarını açarak sektöre katkıda
bulunmada yetersiz kalmıştırlar.
IFSEC Istanbul fuarını işte bu
temel eksiklikler üzerine, sektöre
şimdiye kadar elde edemediği iv-
meyi kazandırmak ve Türkiye’deki
güvenlik sektörünün oyuncularını
birer bölgesel pazar liderleri hali-
ne getirmek üzere 2013 senesin-
de ilkini gerçekleştirmek kaydıyla
Türkiye’ye kazandırdık. Elbette
her fuar için olduğu kadar bizim
için de IFSEC Istanbul hedefleri-
mizde Lütfi Kırdar’da en yüksek
katılımcı ve ziyaretçi sayısına
ulaşmak var. Ancak esas hede-
fimiz, IFSEC Istanbul’u ilk yıldan
itibaren güvenlik teknolojileri
sektöründe, bölgesel ve örnek
bir etkinlik, Türk üretici firmaları
için somut ihracat fırsatları sunan
ve Türkiye pazarını en gelişmiş
teknolojilere açan, en yeni ve
gelişmiş ürünlerin sunulduğu,
destek veren ÖGF, GESİDER,
Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 33
38. GÜSOD ve TOBB gibi kurumların
özel güvenlik sektöründe görmeyi
arzuladıkları gelişim ve değişimi
yaratan yegane etkinlik olması.
Fuar organizasyonunun
yanı sıra başka etkinlikler
olacak mı? Olacaksa bunlar
hakkında bilgi verebilir misiniz?
Fuar öncesinde ve sırasında çe-
şitli panel ve seminer formatında
sektör firmalarının, kurumlarının
teknolojilerini sunabilecekleri,
bir takım güvenlik meselelerini
ve çözümlerini tartışabilecekleri,
mevzuat eksiklikleri, yenilikleri ve
fırsatları üzerine eğilebilecekleri
ve yurtdışından gelen kurum/
kuruluşlarla deneyimlerini payla-
şabilecekleri bir takım etkinlikler
IFSEC konseptinin ayrılmaz bir
parçası olarak IFSEC İstanbul’da
da yeralacaktır. Birçok başka
fuarda farkedilen, eğitim ve
konferanslara katılmak isteyen
dinleyicilerin fuar alanından kopu-
yor olmaları ve bu nedenle fuar
alanındaki katılımcı firmaların
potansiyel ziyaretçilerinde azalma
yaşamaları. Biz diğer fuarlarımız-
da olduğu gibi eğitim, paylaşım
ve teşhiri tek bir çatı altında yani
fuar alanında, akılcı çözümlerle
ziyaretçilere hiç unutamayacakları
bir deneyim olarak sunuyoruz.
IFSEC Istanbul fuarı bundan farklı
olmayacak.
Fuara yurtdışından
firmalar, ziyaretçiler, yada sek-
törde yer alan kişiler gelecek
mi?
Elbette. Bu etkinliğin esas gücü,
UBM grubunun IFSEC markası
sayesinde oluşturmuş olduğu
küresel bağlantılar, firma ve
kurum ağı. Bu firmaların Güneydo-
ğu Avrupa, Kafkasya, Orta Doğu
ve Kuzey Afrika bölgelerine ilgi
gösterenlerin hepsinin katılması
gereken bir fuar. Ayrıca tüm bu
bölgelerden IFSEC markasına
güvenen ve yıllardır dünyanın
farklı yerlerinde organize ettiğimiz
etkinliklerimizi ziyaret eden kitleyi
de Türkiye’ye çekecek bir fuar
olacak.
Sonraki organizasyonu-
nuz ne zaman olacak?
IFSEC Istanbul fuarımız senede
bir özel güvenlik sektörünün müş-
terileri ve çözüm ortaklarıyla bir
araya geldiği referans buluşma
noktası. Ancak UBM grubu olarak
sektöre sunacağımız fayda,
destek ve katma değer birkaç
günle sınırlı kalmayıp, tüm sene-
ye yayılan bir çalışma olacaktır.
Toplantılar, seminerler, paylaşım-
lar ve aynı zamanda diğer IFSEC
etkinliklerinde Türk firmalarının
boy göstermesiyle, gerçek bir
bütünleşme söz konusu olacaktır,
olmaya başlamıştır bile. Amaç
sadece sektörün en dinamik
firmalarını geniş bir ziyaretçi kit-
lesiyle birkaç içerisinde bir araya
getirmek değil, bu firmaların
pazarlarını genişletirken yanların-
da olmak, onların sorun olarak
gördüğü unsurları fırsata döndür-
mede destek olmak, yeni pazar
fırsatları, yeni teknolojiler, yeni
ortaklıklar ve yeni bir bakış suna-
bilmek. Bunu bir nevi uzun süreli
bir ortaklık olarak düşünebilirsi-
niz. Yıllardır bu sektörü yakından
takip etmiş, sektörün nabzını
çok iyi alabilen ve sektöre hizmet
olarak kendisini adamış çok
yetkin ve uzmanlaşmış bir kadro
ile yola çıkıyoruz. Türkiye’de
bulunan çalışanlarımıza ek olarak
ayrıca IFSEC Istanbul projesinde,
merkez ofisimizde bulunan tüm
IFSEC kadrosu da canla başla
çalışmaya başladı.
Dünyadaki IFSEC ile
Türkiye’deki IFSEC’i karşılaş-
tırabilirsek neler söylemek
istersiniz?
Bizim IFSEC markası altında
organize ettiğimiz fuarlar arasında
sancak gemimiz IFSEC Internatio-
nal elbette. Ancak Ortadoğu’nun
lider, referans ve örnek fuarı
olmaya aday ve İstanbul’u
Dubai’nin önüne geçirecek yega-
ne bölgesel fuar IFSEC Istanbul
olacak. Ayrıca IFSEC haliyle
oturmuş ve özel güvenlik camiası
tarafından iyi tanınan bir marka
oldu. Bu markayı yine bir coğraf-
yaya taşırken, bir taraftan IFSEC
markasıyla beraber gelen içerik
zenginliği ve katılımcı çeşitliliği ile
beraber fuarcılıkta ulaşılmış en
son yenilikleri, en yeni çözümleri,
en alışılmamış hizmetleri sunma-
yı da amaçlamaktayız. Bu alanda
UBM grubunun bir parçası olan
bazı dijital pazarlama hizmetlerini
de katılımcılarımıza sunmayı ve
bu sayede ürünlerini fuarımız
ile ulaşabildiklerinden çok daha
geniş bir kitleye tanıtabilmelerine
destek olacağız. Bu tip çözüm-
lerle ilgili ayrıntıları dilerseniz
ileriki bir sayınızda daha kapsamlı
anlatabiliriz.
SEKTÖRDEN
34 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
39.
40. Tüm sor
özüm od
olacağız”
TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclis Başkanı Hasan Gazi
Özer ile Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi üzerine röportaj
yaptık. Sektör meclislerinin; ülkemiz ekonomisi ve istihdamına önemli katkı
veren sektörlerin ve bu sektörlerde faaliyet gösteren firma, dernek ve
federasyonların TOBB çatısı altında sektör sorunlarının tespit edilmesi ve bu
sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretilmesi amacıyla kurulduğunu belirten
Özer; tüm sorunların çözüm odağı olacaklarını söyledi.
“Tüm sorunların çözüm
odağı olacağız”
SEKTÖRDEN
36 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
41. runların
dağı
”
Hasan
Gazi
Özer
TOBB
Türkiye
Özel
Güvenlik
Hizmetleri
Sektör
Meclis
Başkanı
Türkiye Özel Güvenlik
Hizmetleri Sektör Meclisi’nin
kuruluş amacı hakkında bilgi
alabilir miyiz?
Sektör Meclisleri, 5174 sayılı
TOBB Kanunu ve sektör meclisle-
ri kuruluşu hakkında yönetmelik
gereğince kurulmuştur. Türkiye
Özel Güvenlik Hizmetleri sektör
meclisimiz dahil olmak üzere
halen 57 sektör meclisi vardır.
Sektör meclislerinin asıl kuruluş
amacı, ülkemiz ekonomisi ve
istihdamına önemli katkı veren
sektörlerin ve bu sektörlerde
faaliyet gösteren firma, dernek
ve federasyonların (tüm sektörel
STK’lar diyebiliriz) TOBB çatısı
altında sektör sorunlarının tespit
edilmesi ve bu sorunlara ilişkin
çözüm önerileri üretilmesine
yöneliktir.
Sektör meclislerinin doğal üyesi
olan ilgili Bakanlık ve ilgili kamu
kurumlarının temsilcileri bu faa-
liyetlerin içerisinde yer almakta,
gerekli mevzuat çalışmaları ortak
akıl ile yapılmaktadır.
Sektör meclisimizin doğal üyeleri,
İç İşleri Bakanlığı, EGM Özel Gü-
venlik Daire Başkanlığı, Jandarma
Genel Komutanlığı Özel Güvenlik
Dairesi ve Sanayi Bakanlığı tem-
silcileridir.
5188 Sayılı Özel Güvenlik Hiz-
metlerine Dair Kanun’da yapılan
değişiklikler ile yönetmelik ve
genelgelerde yapılan değişikle-
rin tamamı sektör meclisimizin
kararlarına uygun olarak gerçek-
leşmiştir.
Türkiye Özel Güvenlik Hizmet-
leri Meclisi’nin önümüzdeki dö-
neme ilişkin hedefleri nelerdir?
Önümüzdeki döneme ilişkin he-
deflerimizi şöyle sıralayabilirim.
v Sektörel İş Kanunu’nu hayata
geçirmek, (Basın iş kanunu,
denizcilik iş kanunu gibi)
v Kamu ihalelerinde, kıdem taz-
minatı ve yıllık izin maliyetlerinin
asgari işçilik maliyet hesabına
dahil edilmesi,
v İllerde bulunan özel güvenlik
şubeleri arasındaki uygulama
farklılıklarının giderilmesi konu-
sunda çalışmalar yapılması,
v Mali Mesuliyet Sigortası’nın
anlaşılabilir, net ve sektör ihti-
yaçlarına cevap verebilecek bir
poliçe haline getirilmesi.
Bunlar öncelikli hedeflerimiz olup,
süreç içerisinde meydana gele-
cek tüm sorun ve problemlerin
çözüm odağı olacağız.
TOBB’un sektöre katkısı hak-
kında bilgi verebilir misiniz?
TOBB, öncelikle güvenlik sektö-
rümüzün algısının en üst düzeye
çıkmasını sağlamıştır. Her yıl
yapılan Başbakanlık Sektör Mec-
lisleri Şura toplantılarına katılı-
mımız gerçekleşmiş, hükümet ve
bürokrasinin en üst temsilcilerine
sorun ve çözüm önerilerimizi
sunma imkanı sağlanmıştır. En
önemli katkı, sektörümüzde birlik
ve beraberliğin tesis edilmesi
olmuştur.
Özel Güvenlik Federas-
yonu ile ilişkiler ve projeleriniz
hakkında bilgi verebilir misi-
niz?
Sektör Meclisimiz tüm çalışmala-
rımızda Federasyonumuz ile ortak
hareket etmekte, tüm projeler
birlikte yönetilmektedir. Ortak-
laşa katılımla kurulan çalışma
komitelerimiz ile Ar-Ge faaliyetleri
birlikte yürütülmektedir.
Avrupa veya dünya ile yürütü-
len bir takım organizasyonlar
veya projeler var mı?
Bilindiği üzere, Coess ve ASIS
ile ortak çalışmalar ve projeler
yapılmakta olup önümüzdeki en
önemli projemiz ülkemizde bir
güvenlik fuarı yapılmasıdır.
Bu konuda süreç başlamış ve Fe-
derasyonumuz, GÜSOD, GESİDER
ve ASIS işbirliği ile IFSEC İstanbul
Fuar ve Seminer programı için
stard verilmiştir. Ekim 2013’de
bu program gerçekleşecektir…
Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 37
42. Doğru projelendirilir ve uygun güvenlik
aygıtları ile birlikte çalıştırılırlarsa,
gözetleme sistemleri can ve mal
güvenliğini korumak konusunda çok
başarılı sonuçlar verirler, ancak iş
görmediklerinde ise onların sahibi olan
firmalara çok ağır hükümler
getirebilirler.
İ
ki kadın, büyük mağazalar
zincirlerinden birinde alışve-
riş yapmış, sohbet ederek
otoparktaki arabalarına
doğru gidiyorlardı. Birden hızlı
adımlar duydular ve hırpani bir
adam kadınlardan birini yakaladı.
Hiç uyarmadan, bıçak çekti ve
kadının boynuna iki kez sapladı.
Kadın şiddetli bir kanama ile
yere düştü, saldırgan otoparktan
koşarak uzaklaştı.
Davanın mahkemede görülmesi
sırasında, durumu ağır bir biçim-
de malsahibinin aleyhine çeviren
konu şu oldu; otoparktaki hare-
ketleri izlemek amacıyla çatıya
gözetleme kameraları kurulmuştu
ama gerçek zamanda izlenmiyor-
lardı. Bu kritik ama bir o kadar da
sık rastlanan bir hata, bir firma-
nın mülkü içinde insanların zarar
görmesi durumunda, malsahibi-
nin sorumluluğunu artıran dokuz
ana faktörden birisi.
Bu olay, ne zaman bir güvenlik
zaafı gerçekleşse ve birileri bu
nedenle zarar görse, işletmelerin
aleyhlerine dava açılacağının
yalnızca bir örneği. İstisnasız her
olayda, keşif safhasında gözetle-
me sistemi ve departmanının rolü
ayrıntılı bir şekilde incelenecek,
değerlendirilecek ve daha sonra
davalının aleyhine kullanılacaktır.
Yazar, işletme ya da personelin
sorumluluğunu ağırlaştırma ya da
hafifletme amacıyla, gözetleme
sistemleri ve onların çalışma
biçimlerinin delil olarak kullanıl-
dığı davalarda hem davacı hem
davalı tarafında bilirkişi olarak
görev almıştır. Doğru projelendi-
rilir ve uygun güvenlik aygıtları ile
birlikte çalıştırılırlarsa, gözetleme
sistemleri can ve mal güvenliğini
korumak konusunda çok başa-
rılı sonuçlar verirler, ancak iş
görmediklerinde ise onların sahibi
olan firmalara çok ağır hükümler
getirebilirler.
Kusurların hiyerarşisi
Davalarda, hatalı tasarlanmış
ekipmanlardan, yerleştirmelerin-
den, montajlarından veya işlevle-
rinden kaynaklanan yükümlülükler
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Sorumlulukların gözler
önüne serilmesi
D. Anthony NICHTER / CPP
Çeviri: Füsun KOCAMAN
38 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
43. doğabilir. Örneğin, kameralar
yeterli ışık olmadığından resimleri
görüntüleyemeyecek yerlere ya da
arkadan gelen ışığın çok yoğun
ve baskılanamaz olduğu yerlere
yerleştirilmişlerse ya da sistemler
yoğun parazit sıkıntısı yaşıyorsa,
görüntü kalitesi çok düşer ve
yükümlülük sorun olarak baş gös-
terebilir. Hatalı yönetim kararla-
rına, yetersiz idari uygulamalara,
eğitim kusurlarına veya işletmeci-
nin hatalarına dayalı operasyonel
kusurlar ortaya çıkabilir.
Kusurlu ya da ihmalkar gözet-
leme operasyonlarından doğan
ve kurumun potansiyel yüküm-
lülüklere açık hale gelmesine
neden olan işletme hataları ya da
“kusurlar”, davacılar tarafından
bir ölçüt olarak kullanılırlar. Enaz
ciddi olandan en ciddi olana doğ-
ru sıralama şu şekilde yapılabilir.
Personel tecrübesizliği
Birinci kusur, teknik ve işletme
açısından yetersiz elemanlara
sahip olmaktır. Bunun nedeni,
düşük ücretler ya da yetersiz sos-
yal haklar sonucu yüksek eleman
sirkülasyonu veya insani becerile-
ri zayıf yöneticiler olabilir.
Yetersiz eğitim
Bir sonraki kusur, elemanların
eğitim ya da deneyim eksikliği ne-
deniyle, görüntülerin davranışsal
ya da yasal sonuçlarını anlayama-
maları olabilir. Birinci kusurdan
(deneyimsiz eleman) mustarip
olan firmalar, bu ikincisinden
de sıkıntı yaşayacaklardır, fakat
eleman sirkülasyonu yüksek
olmayan firmalar bile, yeterli
eğitimi veremezlerse bu sorunla
karşılaşırlar.
Nevada’da bir kumarhanede
gözetleme operatörleri, şüpheli
davranışlar sergileyen bazı müş-
terileri alıkoymak üzere, kattaki
güvenlik personelini sevkettiler.
Hareket, gözetlemenin yasal
statüleri yanlış yorumlayan eski
müdürü tarafından başlatıldı.
Eski müdür, kumarhane dahilinde
herhangi bir kişiyi, herhangi bir
şüphe üzerine yasal olarak alı-
koyabileceğini düşünüyordu. Bu
düşünce, hatalı alıkoyma gerek-
çesiyle peşpeşe açılacak birkaç
davanın yolunu açtı.
Başka bir kumarhanede, perso-
nele oyunda yapılan hilelerle,
dolandırıcılık arasındaki fark
öğretilmemişti. Bu fark çok önem-
lidir, çünkü yasa hile yapılması
durumunda tutuklamanın yasal
olmasını, bunun içinde tutuklayan
kişinin suça bizzat tanık olmasını
şart koşar. Bu eğitim eksikliği de,
birden fazla davanın açılmasına
neden oldu. Çoğunda, mahke-
Canlı gözetlemenin yapılmayıp, ihtiyaç
halinde sonradan izlemek için yalnızca kayıt
yapılması üzerine kurulu bir sistem de
yükümlülük piramidinin bir sonraki adımıdır.
Güvenlik işkolunda bu yaklaşımın hikmeti
üzerinde tartışmalar sürüp giderken, jürilerde
böyle bir tereddüt görülmemektedir.
meye gidilmeden anlaşma yolu
seçildi, ama birinde mahkeme
açıldı ve hatalı tutuklama kararı
verildi.
Yetersiz personel
Yasal yükümlükleri artıran bir
diğer kusur, şirketin tesis bo-
yutlarına oranla yetersiz sayıda
personel çalıştırmasıdır.
Kendini aile mekanı olarak tanım-
layan bir kumarhanede, özellikle
çocuklar ve gençlere hizmet eden
bir oyun alanı vardı. Alana bir
erkek girdi ve bir genç kızı ayarta-
rak aile bireylerinden uzaklaştırdı.
Genç kızı bir yan çıkıştan dışarı
çıkarıp, kumarhanenin önünden
bir taksiye bindirmeye çalıştı.
Gözetleme personeli durumu
farketmedi. Şans eseri, başka bir
konuk durumu güvenlik görevli-
lerine bildirdi ve görevliler derhal
müdahale ettiler. Adam tutuk-
landı ve genç kız ailesine teslim
edildi.
Birbirini izleyen davalar sırasında,
gözetleme departmanının bu oyun
alanının yanısıra kumarhane,
büyük bir otel, tesisin arka planı,
otopark alanları, garajlar, ve tüm
açık alanları izlemekle sorumlu
oldukları ortaya çıktı. Departman
ayrıca konuklardan, departman
şeflerinden ve güvenlik görevlile-
rinden gelen tüm aramalara da
cevap vermek ve yönlendirmek-
le görevliydi. Tüm bu görevleri
yerine getirmek için her vardiyada
ortalama iki ya da üç personel
ile çalışıyordu. Kamera görüntü-
leri izlendiğinde açıkça görüldü
ki, adam güvenlik görevlilerini
ve diğer oyun alanı çalışanlarını
atlatmak için, başka çocukları
da sohbete ve atyarışına çekmek
gibi, bilinçli taktikler uygulamıştı.
İyi eğitilmiş ve gözlemci bir gö-
zetleme elemanı, bu davranışları
farkeder ve bunların bir pedofile
Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 39
44. işaret ettiğini anlardı, ama ciddi
miktarda eleman eksikliği nede-
niyle kimsenin bu uyarıları tespit
etmeye vakti yoktu.
Yerine geçme
Uygun bir gözetleme sisteminin,
diğer gerekli güvenlik önlemlerine
destek olacağı gerçeğinin unu-
tulup, onların yerini alabileceği
düşüncesi; yükümlülük piramidin-
deki bir başka hatadır. Bu hata
“bilgisayarlar hasta olmuyorlar
ve kameralar zam istemiyorlar”
zihniyetiyle, insanların yerine
teknolojiyi yerleştirmeye çalı-
şan yöneticilerin tipik tavrından
kaynaklanmaktadır, ki yazar bu
düşüncenin dile getirildiğine biz-
zat tanık olmuştur.
Bu taktik aslında şirketin tüm
işletme birim ve departmanla-
rında asgari personelle çalışma
stratejisinin bir parçasıdır. İronik
olan, bu şirketlerin bunun yanlış
olduğunu daha sonra çok daha
acı bir şekilde öğrenmeleri ve be-
delini çok daha ağır ödemeleridir,
çünkü gözetleme sistemleri tara-
fından tespit edilen ve görevliler
tarafından şahit olunan vakalara
müdahale edebilme becerisi bu
yaklaşım tarafından kısıtlanmak-
tadır.
Bunun güzel bir örneği, Nevada
kumarhane bölgesinin yanındaki
büyük bir perakende alışveriş
merkezinde yaşandı. Alışveriş
merkezinin içinde bir sürü bağım-
sız mağaza, restoranlar, salonlar
ve bir de gece kulübü vardı.
Alışveriş merkezi kendi güvenlik
ekibi ve oldukça iyi tasarlanmış
ve etkili bir gözetleme sistemi-
ne – ancak güvenlik kadrosunun
başedebileceğinden fazla alarm
üretiyordu – sahipti.
Bir gece, birkaç taşkın müşteri
gece kulübünden atıldı ve bu kişi-
ler binayı terk etmediler, aksine
merkezin ortak alanlarında agre-
sif ve kışkırtıcı tavırlar sergileme-
ye başladılar. Kameraları izleyen
personel bunu farketti ve güvenlik
görevlilerine müdahale etmelerini
söyledi. Güvenlik personeli hali
hazırda başka üç ciddi suçla ve
bir acil sağlık problemiyle uğraş-
makta idiler. Yerel polise haber
verildi, fakat onların da ellerinde
gönderecek kimse yoktu. Sonuç-
ta, kulüpten atılanlar, bir genç
kıza hakaret ettiler ve genç kızın
erkek arkadaşı ile aralarında
kavga başladı. Kavga sırasında,
delikanlı ciddi şekilde yaralandı.
Saldırganlar olay yerini terkettiler
ama kamera kayıtlarından izleri
sürülerek tutuklandılar.
Açılan davalarda alışveriş merkezi
yönetimi ve malsahibi, yetersiz
güvenlik hizmeti sunmaktan
yargılandılar. Alışveriş merkezinin
kendi gözetleme sistemi, ihma-
lin kanıtı olarak kendi aleyhine
kullanıldı.
Seçerek izleme
Bir sonraki yükümlülük tipi, orga-
nizasyonun, diğerlerini dışarıda
bırakacak şekilde seçilmiş bir ala-
nı, bölümü veya cepheyi izlemeyi
seçmiş olması durumunda ortaya
çıkar. İzlenmeyen bölümün,
güvenlik ve korunma seviyesi
başka alternatif yönetim metodla-
rı kullanılarak izlenen alanınkiyle
aynı düzeye getiriliyor ise, sorun
çıkmaz.
Nevada’da meydana gelen bir
olayda, büyük bir mağazanın
önceleri 800 araçlık park yerini,
kameralarla canlı izleme ve dev-
riye yöntemleriyle koruduğu ama
daha sonra canlı izlemeye son ve-
rip yalnızca kamera görüntülerini
kaydetme yoluna gittiği anlaşıldı.
Ayrıca kendi personelinin park ye-
rinde devriye gezmesi uygulama-
sını da iptal edip, bunun yerine
tüm otoparkı bir araçla dolaşacak
tek bir bekçiyle sözleşme yaptı.
Bu protokol değişikliğinden son-
ra, otoparkta bir müşteri öldü-
rüldü. Mahkemede jüri öğrendi
ki, sözleşmeli güvenlik firması
ve elemanları, açık alanların
çatıya monte edilmiş kameralar
vasıtasıyla alınan görüntülerinin
kaydedildiğinin ancak gerçek
zamanlı izlenmediğinin farkında
değillerdi. Ayrıca, içeride 50 den
fazla kameranın, mağazanın
büyük bir bölümünü izlemekte
olduğu da mahkemede ortaya
çıktı. Mağazanın gözetleme
ofisinde görevli elemanlar, satış
şefleri ve kattaki kayıp-önleme
görevlileri ile sürekli temas
halindeydi. Eğitimli operatörler,
kamera ekipmanından azami
yararlanma yöntemlerini biliyor-
Hasarlı ya da çalışmayan bir gözetleme
sistemine sahip olmak bir sonraki yüksek
maliyetli kusurdur. Bu sorun, yönetimin sistem
bakımına ve personele ayırdığı bütçeyi, devam
ettirmeme kararı aldığında ortaya çıkmaktadır.
Suçlular kameraları hedef aldığında durum daha
da beter olmaktadır.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
40 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012
45. lardı. Bir hırsızlığı bildirmek ve
hırsızı mağazayı terketmeden
yakalamak için kayıp-önleme gö-
revlileri ile ustaca haberleşmeyi
de biliyorlardı.
Buna mukabil, dış alana sağla-
nan tek gözetim, sözleşmeli tek
bir bekçinin alanı araçla dolaşma-
sı idi, bu kişinin içerideki güvenlik
gücüyle direk bir telsiz teması
olmadığı gibi, dışarısının da içeri-
si gibi görevliler tarafından canlı
olarak izlendiği yanılgısına sahip-
ti. Jüri, şirketin dahili güvenlik
sisteminin kabul edilebilir sınırlar
içinde olduğu, ama dışarıdaki mo-
delin standardların önemli ölçüde
altında olduğuna ve kurbanın
ailesine yaklaşık 1 milyon dolar
tazminat ödenmesine karar verdi.
Makalenin başında bahsedilen
olayda, boynundan bıçaklanan
kadın neredeyse ölüyordu.
Mahkemede ortaya çıkan –tıpkı
yukarıdaki olaydaki gibi – mağaza
içinde devriye ve izleme yapıldığı
ama neredeyse bir futbol sahası
büyüklüğündeki dış otoparkta tek
bir sözleşmeli bekçinin bulundu-
ğu ve kamera desteği kullanıl-
madığıydı. Mağaza birkaç yüz bin
dolar ödeyerek anlaşma sağladı.
İzleme yapılmaması
Canlı gözetlemenin yapılmayıp,
ihtiyaç halinde sonradan izle-
mek için yalnızca kayıt yapılması
üzerine kurulu bir sistem de yü-
kümlülük piramidinin bir sonraki
adımıdır. Güvenlik işkolunda bu
yaklaşımın hikmeti üzerinde tar-
tışmalar sürüp giderken, jürilerde
böyle bir tereddüt görülmemekte-
dir. Suç oranının yüksek olduğu
çevrelerde canlı gözetleme siste-
mi bulunmaması halinde, giderek
artan oranda, alışveriş merkezle-
ri, büyük perakende mağazaları,
otoparklar ve eğitim alanları gibi
büyük işletmelerin aleyhinde
kararlar vermektedirler.
Jürilerin kararlarının gerekçesi,
gözetleme sisteminin görülebilir
olduğu alanları kullanan insan-
ların doğal ve haklı olarak bu
kamera görüntülerini bir kişinin
gerçekte izliyor olduğunu varsay-
malarıdır. Bu varsayım sıkça “Ka-
mera Kullanımda” veya “Bu alan
gözetleme altındadır” gibi muğlak
işaretlerle daha da güçlendiril-
mektedir.
Nevada’da erkeklere hizmet
veren bir eğlence kulübünde, bir
olayda olası kavgalara müdahale
etmek için hem fedailer hem de
güvenlik görevlileri görevdeydi. Bir
gece, bir ağız dalaşı sonucunda
kavga çıktı ve bir gurup erkek, tek
bir müşteriye saldırdılar. Kavga,
fedailer ya da güvenlik görevlileri-
nin görüş sahası dışında gerçek-
leşti. Saldırıya uğrayan kişi ciddi
şekilde yaralandı.
Hazırlık tahkikatı sırasında
görüldü ki, kulübün tüm tesisi
kapsayan oldukça gelişmiş bir
gözetleme sistemi vardı ama
izlenmiyordu. Ayrıca yapılan ince-
lemede, tesis dahilinde bir izleme
odası yapıldığı, bir dönem orada
bir personel bulunduğu ama bu
kişi işten ayrılınca yerine bir daha
kimsenin işe alınmadığı da ortaya
çıktı. Kayıtlar incelendiğinde, eğer
canlı izleme yapılmış olsaydı, per-
sonelin kavganın çıkışını farkede-
bileceği ve güvenlik görevlilerini
olay yerine sevkedebilecek yeterli
zamana sahip olacağı açıkça
görüldü. Kulüp, önemli miktar-
da bir tazminat ödeyerek olayı
mahkemeye taşımadan anlaşma
yoluna gitti.
Faal ama etkisiz
Listenin üçüncü sırasında, faal
bir kamera gözetleme sistemine
sahip olmak ama sistemin çevre
koşullarına uygunluğunu yitirmiş
olması yer almaktadır. Bu durum,
bazan geçici ya da mevsimsel
çevre değişikliklerinden kaynak-
lanabilir.
Örneğin, Kaliforniya’daki bir
alışveriş merkezinin pazarlama
yönetimi noel döneminde tavan-
dan sarkan büyük pankartlar ve
Aralık 2012 GüvenlikYönetimi n 41
46. süslemeler astı. Maalesef bunlar
alışveriş merkezinin gözetleme
kameralarından birçoğunun
görüntüsünü engelledi. Güvenlik
müdürü bu durumdan şikayet
ettiğinde, üst yönetim pazarlama
departmanını destekler bir tavır
aldı. Sonuç olarak, gözetleme
ekibi birbirine rakip iki gençlik çe-
tesinin yemek alanında kavgaya
tutuştuklarını göremedi. Çatışma
sırasında, alışveriş için orada
bulunan birkaç kişi yaralandı,
medya alışveriş merkezi yöne-
timini topa tuttu ve pahalı dava
süreçlerinin yolu açıldı.
Başka bir örnek de, Nevada’da
bir kumarhane oyun alanında bü-
yücek bir tadilata giriştiği sırada
meydana geldi. Daha önce gözet-
leme sistemi, girişlerden birinin
yanındaki tuvaletlerin girişini net
bir şekilde görebiliyordu. Hariçten
insanlar sıklıkla buradan yararla-
nıyorlar, hata çete, uyuşturucu ve
fuhuş gibi işleri için burayı kulla-
nıyorlardı. Gözetleme odasından
şüpheli kişilerin bu tuvaletlere
girdiği görüldüğünde, güvenlik
görevlileri oraya yönlendiriliyor ve
bu şahısların binayı terketmeleri
isteniyordu.
Tadilattan sonra, gözetleme
ekibi tuvaletlerin girişini göremez
oldular. Güvenlik müdürü, duru-
mu telafi edecek ilave kamera
talebinde bulundu ama talebi
gerekli önceliği alamadı, oysa
kumarhane tuvaletlerinde yaşlı
ve çocukların saldırıya uğradıkları
ve bazılarının öldükleri basında
yoğun bir şekilde yer almaktaydı.
Birkeç ay sonra, yaşlı bir kadın
tuvaletten çıkarken, çete üyesi
iki kadının saldırısına uğradı.
Kurbanın kocası olaya müdahale
etmeye çalıştığında, kadınların
suç ortağı olan bir adam da ona
saldırdı. Güvenlik görevlileri,
ancak bir müşteri kendi cep
telefonundan önbüroyu aradı-
ğında olaydan haberdar oldular.
Olaydan haftalar sonra, yönetim
ilave kameralar için bütçe tahsis
etti. Kurbanlar kumarhaneye dava
açarak teselli buldular.
Arızalı
Hasarlı ya da çalışmayan bir
gözetleme sistemine sahip olmak
bir sonraki yüksek maliyetli kusur-
dur. Bu sorun, yönetimin sistem
bakımına ve personele ayırdığı
bütçeyi, devam ettirmeme kararı
aldığında ortaya çıkmaktadır. Suç-
lular kameraları hedef aldığında
durum daha da beter olmaktadır.
Bunun bir örneği bir kumarhane-
nin ototprkında meydana geldi.
Yerel bir çete otoparkın üst
katını ele geçirdi, oranın kendi
alanları olduğunu ilan ederek
güvenlik kameralarını kırdılar ve
duvarları grafiti ile kapladılar.
Kumarhane kameraları tamir
ettirip grafitinin üzerini boyadığın-
da, çete tekrar aynı şeyleri yaptı.
Bu durum birkaç kez yinelendi,
sonunda masrafından bunalan
kumarhane, tamir ettirmeyi
bıraktı. Birgün, üst kata parke-
den bir müşteri çete üyelerince
vahşice dövüldü ve ağır şekilde
yaralandı. Kameralar çalışmadığı
için, güvenlik personeli saldırıyı
göremedi. Jüri, kumarhaneyi ta-
mir ve bakım masrafının kat kat
üstünde bir tazminatı ödemeye
mahkum etti.
Sistem yok
Son olarak, yükümlülükler konu-
sunda en büyük kusur, mevcut
şartlarda sağduyunun kameralı
gözetleme sistemini gerektirdiği
durumlarda, böyle bir sisteme
sahip olmamaktır. Bu şartlar, söz
konusu çevrenin cana ve mala
karşı kökleşmiş bir suç geçmişi-
ne sahip olması; alanı kapsaya-
cak çapta bir güvenlik gücünün
mevcut olmaması; kameraların
yerini alacak başka güvenlik me-
todları ya da taktiklerin bulunma-
ması şeklinde oluşabilir.
700 ünite ve 23 bina ile 18 dö-
nüm arazi üzerine kurulu, haftalık
ödenip uzun süre kalmak amaçlı
tasarlanmış, motel ve apart
daire bileşenli bir tesis, buna bir
örnektir. Site, basit vukuatlardan
en ağır suçlara kadar tüm suç
yelpazesi ile boğuşmak zorunday-
dı. Bu muazzam alanın güvenliğini
sağlamak için şirket yönetimi,
tek bir bekçi görevlendirmiş ve
kiralık ofisin dışında hiçbir yere
kamera koymamıştı… Bir sabah
dışarı sigara içmeye çıkan bir site
sakini kadın, vahşi bir saldırıya
uğradı ve beyninde kalıcı bir
hasar meydana geldi. Mahkeme-
nin kararı, site yönetiminin 3.5
milyon dolardan fazla tazminat
ödemesi şeklindeydi…
Bütün bu örnekler, uygulayıcılar,
avukatlar, montajcılar ve risk
yöneticileri için hayati dersler
içeriyor. Akıllı şirketler bu paha-
lı dersleri mahkemede almayı
beklemeyip, proaktif özdeğerlen-
dirmeler yapacaklar, tesislerin-
de herhangi birine zarar gelme
potansiyelini araştıracaklar ve
kazayla bir olay vuku bulduğunda
ise yükümlülüklerini minimize
edecek gerekli tedbirleri alacak-
lardır.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
D. Anthony Nichter, CPP Nevada,
Las Vegas’ta Institute for Strategic
Executive Development’da kıdemli
analist ve eğitmen; aynı zamanda
Colorado’nun Uluslararası Güvenlik
yetkilisidir. ASIS International üye-
sidir ve ASIS Oyun ve Bahis Koruma
Konseyi’nin eski başkanıdır.
D. Anthony Nichter
42 n GüvenlikYönetimi Aralık 2012