Guvenlik yonetim 102

ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
ARALIK
2021
SAYI:
102
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
SEKTÖRE YÖN
VERENLER
FOKUS:
MAĞAZA
GÜVENLİK
SİSTEMLERİ
ÖZEL DOSYA
KONUSU:
ÇEVRE GÜVENLİĞİ
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR ARALIK 2021 SAYI: 102

4 n GüvenlikYönetimi Aralık 2021
6 BAŞKANDAN
8 EDİTÖR
10 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
20 KÖŞE / Hayata Bakış
KAPAK
22 SEKTÖRE YÖN VERENLER
FOKUS
38 Perakendede milyarlık kayıpları önleyen
teknolojiler
42 Mağaza güvenliğinde video analizlerin önemi
ÖZEL DOSYA
44 Tesislerin ve kuruluşların korunmasında
kritik husus: Çevre güvenliği

SEKTÖRDEN
40 “Müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayarak
katma değer sağlayacak çözümler
geliştirmekteyiz.”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
46 Ticari binalardaki dijitalleşmeye bir Bosch
yatırımı: GFR Otomasyon Sistemleri
50 İnsanı taklit eden insan!
DİJİTAL SOSYAL 1*
54 Dahua ARC3000 kablosuz alarm
sistemleriyle evler ve ofisler daima güvende
22 44
i çindekiler
38

GÜVENLİK HİZMETİ
56 Murat Kösereisoğlu: Özel güvenlik
sektörünün nitelikli personele ihtiyacı var
58 Liman tesislerini drone saldırılarından
nasıl koruruz?
BİLGİ GÜVENLİĞİ
64 Kurumların yüzde 66’sı iç
tehditlerden kaynaklı siber saldırılara
maruz kalıyor
66 Çocukların %69’u teknolojik
cihazları başında günde en az üç saat
harcıyor
YANGIN GÜVENLİĞİ
68 Tesise özel çözümler ile tüm riskleri
erken fark edin
70 Reklam indeksi
71 Editoryal takvim
64
56
Aralık 2021
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Levent GÜLER
Alp SAUL
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlikyonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Umut Barış Uçan
umut@guvenlikyonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Prof. Dr. Gazi UÇKUN
Deniz GÜRKAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Ziya ÖNCEL
Görsel Yönetmen
Derya BOZKURT
derya@guvenlikyonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:6 No:672
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
Net Copy
444 0 708
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Gsm: (533) 413 78 08 - (542) 250 72 49
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR

BAŞKAN
z
Değerli Dostlar,
Zamanı yenilemek mümkün mü?
O umudu taşıyoruz.
Yeni beklentiler...belki de bir aldatmacadır, beklentilere olan inancımızdır.
Hayatımızın ajandasını kapatıyoruz, yeni bir ajandanın ilk sayfasına not
düşüyoruz.
Anılar, içinde geçmişin hüznü ile geleceğin sevinci vardır. Anılar, en sadık
arkadaşımızdır.
Geçmişle hesaplaşmayı yapar mıyız?
Hepimiz o kapılardan kimi zaman geçtik, kimi zaman önünde kaldık.
“Her geçen gün ömürdendir”. Bu yazıyı okurken bile akıyor zaman, bir
sonraki yıla doğru
Doğan Hızlanın söylediği gibi Şarkılar, türküler hep geçen yıllara aittir.
Gelecek yıllara dair olanı var mı?
Gelecek günlerin Türkiye’mize sağlık, evrensel hukukun uygulanmaya
başladığı bir yıl olsun.
Bizler biliyoruz ki, 'Adalet mülkün temelidir' sözünün asılı olduğu her
mahkeme salonu, ATATÜRK ile buluştuğumuz yerdir.
Kişiye, zümreye, şanslı bir azınlığa ya da bir ailenin lütfuna terk edilmeyen
ve mavi gözlü bir çocuktan dünyanın hakları gasp edilmiş tüm halklarına
umut olan bir lideri çıkaran Cumhuriyet'in karış karış her toprağını
korumak bizim görevimizdir.
Modern hukukun, insan onurunun, eşitliğin, hakkaniyetin, adaletin,
bağımsız yargının ve evrensel hukuk ilkelerinin öğretildiği, egemen olduğu
bir yıl dilerim.
Güvenli ve sağlıklı günler dilerim.
Cumhuriyet’in her karış toprağını
korumak görevimizdir
O. Oryal ÜNVER
GÜSOD - GESİDER ONURSAL
BAŞKANI
Kişiye,
zümreye, şanslı bir
azınlığa ya da bir
ailenin lütfuna terk
edilmeyen ve mavi
gözlü bir çocuktan
dünyanın hakları
gasp edilmiş tüm
halklarına umut olan
bir lideri çıkaran
Cumhuriyet'in karış
karış her toprağını
korumak bizim
görevimizdir.

Aralık 2021 GüvenlikYönetimi n 7

2021’in bitişi
Güvenlik Yönetimi
açısından bir son ve
yeni bir başlangıcın
miladı olacak.
EDİTÖR
d
Dünya yaklaşık iki yıldır pandemi ile mücadele ediyor.
Ülkemiz ise 2021 yılı itibarı ile pandeminin yanı sıra ne yazık
ki ekonomik sıkıntılarla da karşı karşıya kaldı. Artan enflasyon,
kurdaki artış, yükselen fiyatlar ve alım gücünün düşmesi…
Böylesine sıkıntılı bir yılı geride bırakıyor ve 2022’de ülkemizin
ve dünyamızın mutlu, huzurlu bir yıl geçirmesini diliyoruz.
Güvenlik Yönetimi de 2022 yılına önemli bir yenilikle giriyor.
Dergimiz 2022 itibarı ile hem ülkemizin içinden geçtiği
ekonomik koşullar ve döviz kurunun mevcut durumundan,
hem de hayatın olağan işleyişinin yayıncılık faaliyetlerini
hızla dijital alana evriltmesinden kaynaklı basılı olarak
yayınlanmayıp sadece dijital platformda yer alacak. Bu
anlamda 2021’in bitişi Güvenlik Yönetimi açısından bir son ve
yeni bir başlangıcın miladı olacak.
Yılın son sayısına gelecek olursak; Aralık sayımızda kapak
konumuzda yine bir dosya çalışmamız yer alıyor. Sektöre Yön
Verenler başlıklı kapak konumuzda değerli paydaşlarımızın
2021 değerlendirmeleri ve 2022 beklentilerine yer verdik.
Fokus konumuzda mağaza güvenlik sistemlerini inceledik.
Perakende sektörünün sağlıklı işleyişi ve istenmeyen durumlar
yaşanmaması adına kritik bir işleve sahip olan bu sistemlerle
ilgili ufuk açıcı bir yazı yayınladık.
Özel dosya konumuz ise çevre güvenliği. Ülke, sınırlarından
kurum ve kuruluşların fiziksel güvenliğine kadar tüm alanları
kapsayan çevre güvenliği sınır/kurum/kuruluşların korunması
açısından büyük önem taşıyor. Bu konu başlığında da yerli
üretim yapan bir firmamızın faaliyetlerine yer verdik.
Konu başlıklarımızın dışında elektronik güvenlik, yangın
güvenliği, bilgi güvenliği ve güvenlik hizmeti başlıklarımızda
yayınladığımız yazılarla zengin bir içerik hazırladık.
2022’de iyi bir sene geçirmek dileğiyle sağlıkla kalın…
Bir son ve yeni bir başlangıç
Umut Barış Uçen

GÜNCEL
Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün
markası OPPO INNO DAY 2021 etkin-
liğinde OPPO Air Glass’ı resmi olarak
tanıttı. OPPO’nun kendi geliştirdiği
Spark Mikro Projektöre, son teknoloji
Mikro LED’e ve özel üretim ekrana
sahip, çığır açan aR (Assisted Reality)
ürünü, dokunma ve sesin yanında el ve
kafa hareketleri yoluyla dört farklı kulla-
nıcı etkileşimini destekliyor ve kullanı-
cıların, ihtiyaç duyacağı bilgilere daha
hızlı ve daha kolay erişmesini sağlıyor.
OPPO Başkan Yardımcısı ve OPPO
Araştırma Enstitüsü Başkanı Levin
Liu, ürünle ilgili olarak, “OPPO
uzun süredir XR/ Extended Reality
(Genişletilmiş Gerçeklik) imkanları
üzerine araştırmalar yapıyor. Şimdi
ise Air Glass ile tüketicilerin gerçekten
erişebileceği bir akıllı gözlük geliştirdik.
Fütüristik tasarımından da anlaşılacağı
gibi, OPPO Air Glass, bilgileri görün-
tüleme ve kullanma şeklimizde devrim
yaratmaya hazırlanıyor. Kullanımı
OPPO kendi geliştirdiği spark mikro
projektöre sahip Air Glass’ı tanıttı
kolay ekranı, ihtiyacımız olan önemli
mesajları gözümüzün önüne getiriyor.
OPPO Air Glass ile dünya bir daha
asla aynı görünmeyecek” dedi.
Yeni belirlenen asgari ücretin,
ülkemize hayırlı olması temennisinde
bulunan GÜSOD Başkanı Murat Kö-
sereisoğlu; çalışanların ücretlerindeki
bu artışın özel güvenlik sektörüne olan
yansımalarını da değerlendirdi
Ülkemizde ‘özel güvenlik sektör stan-
dartlarının gelişim sürecine katkı sağ-
lamayı hedefleyen Güvenlik Servisleri
Organizasyon Birliği Derneği’nin
(GÜSOD) Başkanı Murat Kösere-
isoğlu, asgari ücret zammı ile ilgili
açıklamalarda bulundu. GÜSOD
Başkanı Kösereisoğlu, 2022 yılında
uygulanacak asgari ücretin açıklan-
masıyla birlikte sektörde küçülme
yaşanabileceğini, işten çıkarmaların
olabileceğini ve maliyetlerde azaltma-
ya gidilebileceğini belirtti.
“Güçlü mali ve kurumsal yapısı
olan özel güvenlik şirketleri ile
çalışılmalı”
Ülke genelinde sektörde yaklaşık
1.300 özel güvenlik şirketinin faaliyet-
te bulunduğunu söyleyen GÜSOD
Başkanı Murat Kösereisoğlu, “As-
gari ücret açıklandı, herkese hayırlı
olmasını diliyorum. Belirlenen bu
asgari ücret sonrası işveren maliyetleri
yüzde 40’ı aşmaktadır, özel güvenlik
sektöründe küçülme olabilir, hizmet
satın alanlar maliyetlerinde azaltmaya
gidilebilirler. Bu bağlamda yapılacak
tasarruflar güvenlik zafiyetlerinin de
oluşmasına sebep olabilir. Bazı özel
güvenlik şirketleri, SGK ödemelerin-
de sıkıntı yaşayabilir. Hem sahada
çalışan özel güvenlik görevlileri hem
de hizmet satın alacak tarafların; bu
süreçte mali ve kurumsal yapıları
güçlü özel güvenlik şirketlerini seçme-
leri doğru bir hareket tarzı olacaktır.
GÜSOD üyesi özel güvenlik şirketleri;
güçlü kurumsal yapıları ile bu konuda
ön plana çıkmaktadırlar” dedi.
“Asgari ücretteki artış
sektördeki sirkülasyonu
değiştirmeyecek”
Ülkemizde geçerli özel güvenlik
kimlik kartına sahip kişi sayısının
700 binin üzerinde olduğunun altını
çizen GÜSOD Başkanı Kösereisoğlu,
sektörde 2021 yılı itibariyle 340 binin
üzerine özel güvenlik görevlisinin
istihdam edildiğini söyledi. Köserei-
soğlu, “Özel güvenlik kimlik kartına
GÜSOD Başkanı Murat Kösereisoğlu: Özel
güvenlik sektöründe küçülme yaşanabilir
sahip ancak sektörde çalışmayanlar
zaman zaman farklı iş kollarını
ve diğer sektörleri tercih ediyor.
Ayrıca ülke genelinde yeterli ve yeni
istihdam alanının oluşturulamaması
nedeniyle, üniversiteden yeni mezun
olanlar, özel güvenlik sektörünü kısa
süreli bir çalışma alanı olarak görü-
yor. Bu da sektörün gelişim süreci
için olumsuz bir durum yaratıyor.
Hızlı ve fazla sirkülasyon nedeniy-
le sektörde istikrar sağlanamıyor.
Bunun temel nedeni de özel güvenlik
sektöründe uygulanan düşük ücret
politikalarıdır. Yeni asgari ücret,
bunu belirli bir süre de olsa önleyebi-
lir” diye konuştu.

GÜNCEL
Cisco, 13 ülkeden 1.534 BT uzmanının
katıldığı bir anketle hazırlanan en yeni
Küresel Ağ Trendleri Raporu’nu ya-
yınladı. Bu yıl rapor Hizmet Olarak Ağ
(NaaS) çözümlerine yoğunlaşıyor.
Raporda 2021 yılında karşılaşılan en bü-
yük ağ zorlukları olarak sorunlara müda-
hale (%45) ve yeni iş ihtiyaçlarına uyum
sağlanması (%40) gösterildi. Katılımcıla-
rın %46’sı NaaS çözümlerinin en büyük
faydasının BT için ayrılan kaynakların
başka alanlara yönlendirilmesini sağlaya-
rak iş için kritik dönüşümleri destekleyen
stratejik olarak önemli çalışmalara daha
fazla zaman harcanmasını mümkün
kılması olduğunu düşünüyor.
Rapordan çıkan diğer bulgular:
1. En yeni teknolojiye erişim: Birçok
BT yöneticisi için ana motivasyon kay-
nağı, her zaman en yeni ağ olanaklarına
ve teknolojilerine erişimlerinin olacak ol-
ması (%35). NaaS kullanmaya başlayan
BT ekipleri artık tam teknoloji yenileme
döngüsünü beklemek zorunda değil.
2. Çalışanlara beceri kazandırma:
Dünya genelinde BT yöneticilerinin
çoğunluğu (%75) NaaS yaklaşımının
BT ekiplerine becerilerini geliştirme ve
yenilikçi olma fırsatı sunduğuna katılıyor
veya kesinlikle katılıyor.
3. NaaS için doğru zaman: BT
yöneticilerinin %49’u ve ağ uygula-
yıcılarının %57’si NaaS çözümlerini
kullanmaya başlamak için en uygun
zaman ve koşulların ağ altyapısının
yükseltildiği veya yenilendiği ve yeni-
likçi teknolojiler aradıkları zamanlar
olduğunu düşünüyor.
Cisco Küresel Ağ Trendleri Raporu’ndan
çarpıcı detaylar
4.Toparlanma ve büyümeye güç vere-
bilecek, yeni gelişen bir teknoloji: BT
yöneticilerinin üçte birinden fazlası (%36)
halihazırda NaaS çözümlerinin oldu-
ğunu belirtse de bu konuda kendilerine
daha fazla soru sorulduğunda, yaptıkları
tanımların çok geniş kapsamlı olduğu gö-
rülerek, yeni ortaya çıkan bu teknolojinin
henüz tam olarak anlaşılmadığı anlaşıldı.
Rapordan çıkan bulguları değerlendi-
ren Cisco Orta Doğu ve Afrika CTO’su
Osama Al-Zoubi konu hakkında şunları
söyledi: “Her yeni teknolojide olduğu
gibi, bu kaygılardan kurtulmanın en iyi
yolu, yeni çözümlerin belirli bir alana
uygulanması ve başarılı olduğunun
tespit edilmesi durumunda şirketin
tamamına yayılması olduğunu ifade
etti. Hizmet olarak ağ (NaaS) modeli,
yazılım, bulut ve UC gibi alanlarda şim-
diden kendini kanıtladı. Bu çözümlerin
ağların kullanıma sunulma şeklinde
devrim yapacağına inancım tam. 2022
ve sonrasında bu uygulamaları takip
etmek heyecan verici olacak.”
Kaspersky’nin Küresel Müdahale Acil
Durum Ekibi (GERT) tarafından mü-
dahale edilen neredeyse her iki güvenlik
olayından biri fidye yazılımlarına bağlandı
(tüm IR taleplerinin yaklaşık %50’si). Bu
2020’ye kıyasla yaklaşık yüzde 12’lik bir
artışa karşılık geliyor.
Siber güvenlik söz konusu olduğunda
fidye yazılımları gaz boru hatlarını ve
devlet sağlık hizmetlerini çökerterek
yılın tartışmasız en karanlık hikayesi
haline geldi. Fidye yazılımı operatörleri,
büyük ölçekli kuruluşlara yönelik daha
az saldırıya odaklanarak cephaneliklerini
geliştirdiler ve fidye yazılımı çetelerinin
çabalarını destekleyen devasa bir yeraltı
ekosistemi ortaya çıktı. Fidye yazılım-
larının en yaygın hedefleri hükümet ve
sanayi sektörü oldu. Bu iki sektöre yönelik
saldırılar, 2021’de fidye yazılımıyla ilgili tüm
IR isteklerinin yaklaşık %50’sini tehlikeye
attı. Diğer popüler hedefler arasında BT ve
finans kurumları vardı.
Bununla birlikte, fidye yazılımı opera-
törleri daha büyük fidye taleplerine ve
daha yüksek profilli hedeflere yöneldikçe,
politikacılar ve kolluk kuvvetlerinin artan
baskısıyla karşı karşıya kalıyorlar. Bu da
saldırıların verimliliğini kritik hale getiriyor.
Sonuç olarak Kaspersky uzmanları 2022’de
popülerlik kazanacak iki önemli eğilimi öne
çıkardılar. Birincisi, fidye yazılımı çetelerinin
saldırı yüzeylerini en üst düzeye çıkarmak
için Linux fidye yazılımı yapıları oluşturma-
sı muhtemel. Bu RansomExx ve DarkSide
gibi gruplarda zaten görülen bir şey. Ayrıca
fidye yazılımı operatörleri daha çok finansal
şantaja odaklanmaya başlayacak. Bu, ope-
ratörlerin, kritik finansal olaylar yaşarken
(yani bir birleşme veya satın alma yapmak
üzereyken, halka açılmayı planlarken) hisse
senedi fiyatlarını düşük değerlendirmek için
şirketler hakkında kritik bilgileri sızdırmakla
tehdit ettikleri zamanlara karşılık geliyor.
Şirketler bu kadar savunmasız bir mali
durumlar karşı karşıyayken, fidyeyi ödeme
olasılıkları daha yüksek.
Kaspersky’e göre neredeyse her iki güvenlik
olayından biri fidye yazılımına bağlı

GÜNCEL
BT altyapı ve güvenlik çözümleri
üreticisi Ivanti, Türkiye’de büyüme
kararı aldı. 1 Ocak 2022 itibarıyla
ülke ofisini faaliyete geçirecek olan
firma, kanal yapısını güçlendirmeyi
ve Ar-Ge faaliyetlerini Türkiye’ye
taşımayı hedefliyor.
ABD merkezli BT altyapı ve güvenlik
çözümleri üreticisi Ivanti, Ocak ayın-
da Türkiye ofisini faaliyete geçiriyor.
Kanal yapısını güçlendirmeye odak-
lanan firma, stratejik iş ortakları ile
büyümeyi hedefliyor. Yazılım şirketi
Ivanti, kurumların altyapı ve cihazlar
arasındaki tüm BT bağlantılarının
daha akıllı/verimli ve daha güvenli
çalışmasına olanak tanıyor. Ivanti
otomasyon çözümlerini kullanan
şirketler; uzaktan çalışanları nerede
olursa olsun; cihazlar ve sunucular
arasındaki kurumsal veri akışının
güvenli ve hızlı olmasını sağlarken, iş
Ivanti Türkiye ofisini faaliyete geçiriyor
verimliliğini de artırabiliyor.
“Ivanti ülke ofisinin, resmi olarak
1 Ocak 2022 tarihinde faaliyette
olacağını belirten Ivanti Türkiye ve
Balkanlar Bölge Direktörü Bilgin
Demir “Yeni yıla, yeni hedefler-
le giriyoruz ve çok heyecanlıyız.
Bugüne kadar iş ortaklarımız
kanalıyla Türkiye’de bankacılık ve
finans sektöründe birçok kurumun
dijitalleşme sürecine katkı sağladık.
Kamu, savunma sanayi, sağlık ve
turizm sektöründe yüzlerce kurum
ile iletişim halindeyiz. 2022 yılında
özellikle bilgi güvenliği, cihaz ve uy-
gulama güvenliği ve uzaktan güvenli
bağlantı çözümlerimiz ile ön planda
olmayı hedefliyoruz” dedi.
Ülke genelinde polis-özel güvenlik
ortaklığını artırmayı hedefleyen Ge-
nel Kolluk - Özel Güvenlik İş Birliği
ve Entegrasyonu Projesi (KAAN),
asayişin sağlanmasına önemli katkı
sundu. Güvenlik Servisleri Organi-
zasyon Birliği Derneği (GÜSOD)
Başkanı Murat Kösereisoğlu, asayişin
sağlanması adına özel güvenlik görev-
lilerinin proje kapsamında geliştirilen
mobil uygulama üzerinden bugüne
kadar 42 bin 400 bildirim gerçekleşti-
rildiğini ve bu bildirimler sonucunda
15 bin adli ve idari işlem yapıldığını
söyledi.
Gazetecilere konuşan Kösere-
isoğlu, proje ile alakalı olarak
şunları söyledi:
“KAAN, özel güvenlik görevlileri
ve kolluk kuvvetleri arasında etkili
iletişim ve koordinasyonu sağlamak,
kamu kaynaklarını daha etkili ve
verimli kullanarak mesleğe aidiyet
duygusunu geliştirmek, suç meydana
gelmeden önlemek, meydana gelen
olayların genel kolluğa seri şekilde
iletilmesini sağlamak, devam eden
olaylara etkin ve zamanında müda-
hale ederek delillerin sağlıklı şekilde
muhafazası ve teslimi gerçekleştir-
mek amacıyla 2018’in Kasım ayında
İçişleri Bakanlığınca alınan karar
sonrasında pilot olarak uygulanmaya
başladı. Projeye öncelikle özel gü-
venliğin aktif şekilde çalıştığı kamu
hastaneleri, eğitim kurumları, havali-
manları, alışveriş merkezleri ile toplu
taşıma alanları gibi stratejik noktalar
dahil edildi. Etkin, verimli özel
güvenlik hizmeti sunulması amaçlan-
dı. Pilot bölge olarak İstanbul’da baş-
layan ve başarılı olan KAAN Projesi
şimdi ise Adana, Antalya, Ankara,
Bursa ve İzmir başta olmak üzere
ülke geneline yayıldı.”
Şimdiye kadar emniyet ve özellik
güvenlik arasında doğrudan bir
köprü kurulmadığını ifade eden
Kösereisoğlu, “Bir olay gerçekleş-
tiğinde normal bir vatandaş gibi
155’i arar, bilgi verirdik. Emniyet
tarafından yapılan bir dizi çalışmayla
özel güvenlikle asayişin arasında bir
KAAN projesi ülke geneline yayıldı
köprü kuruldu ve KAAN Projesi ha-
yata geçti. Polis istihbarat ağına özel
güvenlik personelini de dahil etti”
değerlendirmesinde bulundu.
Kösereisoğlu, KAAN Projesi’nin
halen ülke genelinde özel güvenlik
izni verilen 19 bin hizmet noktasında
140 bin özel güvenlik görevlisi ve 21
bin 500 genel kolluk personelinin
katılımıyla aktif bir şekilde devam
ettiğini de belirtti.
Kaynak: Barış ŞİMŞEK - Sabah

GÜNCEL
Siber saldırılar IKEA e-posta sistemlerini vurdu
ÖZGÜDER’den LÖSEV’e destek
31 Ağustos 2021 Tarihinde Kasta-
monu merkez de kurularak çalışma-
ya başlayan Özel Güvenlik Görevli-
leri Derneği (ÖZGÜDER) anlamlı
bir projeye imza attı.
31 Ağustos 2021 Tarihinde Kasta-
monu merkez de kurularak çalış-
IKEA, tehdit aktörlerinin çalıntı
yanıt zinciri e-postalarını kullana-
rak dahili kimlik avı saldırılarında
çalışanları hedef aldığı süregelen
bir siber saldırıyla mücadele ediyor.
Yanıt zinciri e-posta saldırısı, tehdit
aktörlerinin kurumsal e-postaları
çalması ve ardından alıcıların
cihazlarına kötü amaçlı yazılım
yükleyen kötü amaçlı belgelere
bağlantılarla yanıt vermesidir.
Yanıt zinciri e-postaları bir şirketten
gelen yasal e-postalar olduğundan
ve genellikle güvenliği ihlal edilmiş
e-posta hesaplarından ve dahili
sunuculardan gönderildiğinden,
maya başlayan Özel Güvenlik
Görevlileri Derneği anlamlı bir
projeye imza attı.
Özel Güvenlik Görevlileri Derneği
Lösev’in başlatmış olduğu 2022
Takvim kampanyasına tam destek
verdi.
alıcılar e-postaya güvenecek ve kötü
amaçlı belgeleri açma olasılıkları
daha yüksek olacaktır.
BleepingComputer tarafından
görülen dahili e-postalarda , IKEA,
çalışanlarını posta kutularını hedef
alan yanıt zinciri kimlik avı (reply-
chain phishing ) siber saldırısı
konusunda uyarıyor. Bu e-postalar,
siber tehdit aktörleri tarafından
siber saldırıya uğramış diğer IKEA
kuruluşlarından ve iş ortaklarından
da gönderiliyor.
IKEA konuyla ilgili çalışanlarına
mesajı iletti: “E-posta filtrelerimiz
bazı kötü niyetli e-postaları tanım-
Özel Güvenlik Görevlileri Derneği
başkanı Burhan Kendirci yaptığı
açıklama da; “Lösemili Çocuklar
Vakfının (LÖSEV) Türkiye genelin-
de yapmış olduğu çalışmalar takdire
şayan, Lösemili Çocuklar Vakfı
Kastamonu il temsilcisi Sn. Şevket
Yılmaz beyinde Kastamonu’da LÖ-
SEV için yaptığı çalışmaları yıllardır
gurular takip ediyor ve izliyordum.
Sosyal medya hesabından yapmış
olduğu 2022 Takvim kampanyasını
gördüğüm zaman Özel Güvenlik
Görevlileri olarak bizimde bir şeyler
yapmamız gerektiğini düşündüm.
Meslektaşlarımız ve üyelerimiz her
ne kadar geçim sıkıntısı içinde olsa-
lar dahi bu projeye destek olacak-
larına adım gibi emindim. Dernek
üyelerimize ve derneğimizin sosyal
medya hesaplarından yaptığımız
paylaşımlar sonucunda gelen takvim
isteklerini ve bağışlarını tek tek not
aldık ve Lösemili Çocuklar Vakfı
Kastamonu İl temsilcisi Sn. Şevket
Yılmaz Bey’e teslim ettik” dedi.
Kaynak: ogghaber.net
layabilir ve karantinaya alabilir.
E-posta, devam eden bir sohbete
yanıt olabileceğinden, e-posta
filtresinin bir hata yaptığını ve
e-postayı karantinadan çıkardığını
düşünmek kolaydır. Bu nedenle,
Bir sonraki duyuruya kadar herke-
sin karantinadan e-posta yayınla-
ma olasılığını devre dışı bırakıyor.”
Kaynak: CyberArts

GÜNCEL
NASA, uzay istasyonu yenileme çalışmaları
için Orbital Reef’i seçti
Türkiye’nin İHA’lar konusundaki başarısı
Avrupa’da takip ediliyor
Fransa merkezli SPAD’den AMT
ve Zırhlı Araç Uzman Mekanik Ta-
sarım Mühendisi Marc Chassillan,
Askeri Lojistik ve Destek Zirvesi’ne
katıldı.
Sınır Ötesi Operasyonlarda Fransız
Ordusunun Kara Araçları ile Lojis-
Alçak Dünya yörüngesinde (LEO),
Sierra Space ve Blue Origin ön-
cülüğünde ticari amaçla kurulup
işletilecek bir uzay istasyonu olarak
geliştirilmekte olan Orbital Reef,
bir sözleşme ile NASA’nın finansal
desteğini aldı. NASA’nın Ticari LEO
Geliştirme programı, Uluslararası
Uzay İstasyonu emekliye ayrılmadan
önce büyüyen uzay ekonomisini can-
landırmaya yardımcı olmak amacıyla
LEO’daki tüm araştırma ve keşif
faaliyetlerini özel uzay istasyonlarına
kaydırmayı amaçlıyor. Sierra Space,
Eren ve Fatih Özmen’e ait olan Sier-
ra Nevada Corporation’ın (SNC) yan
kuruluşudur. SNC, Sierra Space’in
çoğunluk hissesine sahiptir.
tik Çözümleri konulu bir sunum ya-
pan ve Lojistik Destek Paketlerinin
İhracat Kalemi Olarak Pazarlan-
ması konulu oturumu yöneten
Marc Chassillan, Türk savunma
sanayisi ve Askeri Lojistik ve Destek
Zirvesi hakkında değerlendirmeler-
de bulundu.
Türk savunma sanayisinin başarısı
dünyada yankı buluyor
Türk savunma sanayisini 1990’lı
yıllardan beri yakından takip etti-
ğini belirten Chassillan, sektörün
etkileyici bir gelişim izlediğini
bildirdi. Dünyada savunma sanayisi
alanında hırslı ve pozitif anlam-
da agresif bir büyüme stratejisi
sergileyen iki ülke olduğuna dikkat
çeken Chassillan, bu ülkelerden
birinin Türkiye diğerinin ise Güney
Kore olduğunu söyledi. Chassil-
lan, her iki ülkenin de neredeyse
Sierra Space Yönetim Kurulu
Başkanı ve SNC CEO’su Fatih Öz-
men, “NASA’nın, devrim nitelikli
bir yaklaşım ile farklı müşteriler ve
sektörler için uzayı daha ulaşılabilir
hâle getirmeyi amaçlayan Orbital
Reef’in geliştirilmesini desteklemesi
bizleri çok heyecanlandırıyor. Sier-
ra Space ve Blue Origin birlikteliği,
yeni nesil uzay istasyonu konusunda
benzersiz ve yaratıcı bir yaklaşım
sunacak.” diyerek konuyla ilgili
yorumlarını aktardı.
NASA’nın Orbital Reef’i seçmesi,
Uluslararası Uzay İstasyonu ben-
zeri bir ticari uzay istasyonu kurma
konusundaki ileri görüşlülüğünü
gözler önüne seriyor. Orbital Reef,
sıfır noktasından bugünkü başarılı
konuma gelmesinin tüm dünyada
ses getirdiğini de vurguladı. Chas-
sillan, Türkiye’nin özellikle İHA’lar
konusundaki başarısının Avrupa’nın
yakın merceğinde olduğuna dikkat
çekti.
“Alt tedarikçiler konusunda çok
avantajlısınız”
Türkiye’yi alt tedarikçiler ve küçük
parça bileşenleri konusunda avan-
tajlı gördüğünü belirten Chassillan,
“Türkiye’nin savunma sanayisi
alanında çalışan hem kaliteli hem de
çok sayıda alt tedarikçisi bulunuyor.
Yüksek kalitede düşük maliyetli üre-
tim yapabiliyorsunuz. Türkiye’nin
Avrupa’ya yakın konumu saye-
sindeki lojistik avantajı da buna
eklendiğinde ihracatta çok önemli
bir potansiyeliniz olduğunu düşünü-
yorum” diye konuştu.
mikro yerçekimi ortamından yararla-
namayan grupların, uzay araştırma-
larına erişim imkanlarını genişletecek.
Orbital Reef’te yürütülen mikro yer-
çekimi araştırma, geliştirme ve yeni
nesil üretim çalışmaları, gelecekte,
Ay ve Mars’ın ötesine yapılacak keşif
görevlerine olanak sağlayacak. Bu
çalışmalar aynı zamanda, dünyadaki
yaşamı önemli ölçüde iyileştirecek.

HAYATA BAKIŞ
Oğuz GÜLAY
b
Batıda ve refah toplumlarında boşanmalar arttı. Evliliklerin yarısı boşanma
ile sonlanıyor ve çocuklar bu ortamda büyümek zorunda kalıyor. Demek
ki evlilik sanıldığı kadar kolay değilmiş. Peki, geçmiş asırlarda yaşanan
evliliklerde bağlar niye daha güçlüydü? Sevgi ve aşklar böyle hüsranla
sonuçlanmıyordu. İnsanlar birbirlerine katlanıyorlar mıydı? Tarihte
boşanmalar hiç bu günkü kadar artmamıştı.“Bilinçli evlilik, bilinçli
ebeveynlik” olarak özetleyeceğimiz hayatı en iyi şekilde yürütmek, en
doğru kararları vermek, sonuçta mutlu ve başarı olmak. “Ben yerine
biz” olabilmeyi başarmak. Böyle bir başarı yolunda çeşitli sorunlarla
karşılaşıyoruz. Bu sorunlara iyi ve doğru çözümler üretebilmek için
donanıma sahip olmak gerekir.
Evlilik genelde romantik bir ilişki ile başlar ve giderek güç mücadelesine
dönüşür. Kişilikler çatışır, tarafların birisi hep verici olur, şiddet ortaya
çıkabilir. Sonuçta tarafların ruh sağlıkları zarar görür. En çok bedeli de
çocuklar öder. Aile dışından sorunu çözmek için yapılan müdahaleler
sorunu daha çok büyütebilir. Eğer taraflar akıllıysa veya şanslıysa
yaşadıklarını kazanç haline dönüştürürler ve bağlılık gelişir.
Çocukluk dönemlerinde, ebeveynlerimizle birlikteyken içselleştirdiğimiz
hayat senaryoları, düşünce ve davranış kalıpları vardır. Bu içselleştirdiğimiz
tecrübeleri, eşimiz ve çocuklarımızla beraberken bilinçdışı olarak yaşarız
ve tepki veririz. Eğer kendimizi tanıyorsak ileri yıllarda çocukluğumuzda
yazdığımız hayat senaryolarını ve tecrübelerimizi yeniden yazabiliriz. Bu
değişimi başarabilirsek hayat yolculuğunda başarılı oluruz. Bunun için
evliliğe yatırım yapmak gerekir ve başarılı evlilikler hep emek verilmiş
evliliklerdir.İlk şart kişinin kendini tanımasıdır. Güçlü yönlerini, zayıf
yönlerini, olumlu-olumsuz yönlerini, yeteneklerini, farklılıklarını bilen kişi
doğru kararlar verebilecektir. Kişi kendi duygusal özgeçmişini biliyorsa veya
ailesi ile etkileşim biçiminin farkında ise daha güçlü ve donanımlı olacaktır.
Olaylara kişisel tepkiler yerine ilişki merkezli tepkiler verebilmek için birlikte
yaşamayı öğrenmek gerekir. Birlikte yaşamayı öğrenmek, çoğu zaman
alışılmadık ve zor bir durumdur. İnatçı kişilerde bu durum daha da zorlaşır.
Bilinçli ilişki için şart inatçılığı terk etmektir. Bunun için değişimi talep eden
birey olmak gerekir.
Bilinçli birlikteliğin ödülü genelde kendi içerisindedir. İlk ödül içimizde
hissettiğimiz uyumdur. Bir orkestrada hiçbir enstrüman diğerinden üstün
değildir. Hepsi birbirini tamamlar. Dolayısıyla hiç kimse diğerlerinden üstün
değildir. Ama kendini geliştirmiş kişi daha ileridedir. Bilinçli evlilik özel
yetenek gerektirmez, özel çaba gerektirir.
İyi eş, iyi anne-baba olmak hayatımızda öncelikli bir yere sahip olmalı.
Sorunlarla karşılaştığımız zaman suçlamalarda bulunmak yerine ihtiyacımız
olan bilgiyi edindikten sonra değiştirilebilir olanı düzeltmek, eksiklerimizi
tamamlamak ve kendimizi gerçekleştirmek elimizdedir.
Yapabilmemiz dileğiyle…
Bilinçli evlilik
özel yetenek
gerektirmez, özel çaba
gerektirir.
Bilinçli evlilik

KAPAK SEKTÖRE YÖN VERENLER

Güvenlik sektörünün genel durumunu nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
Pandeminin de etkisi ile beraber tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de sağlık güvenliği konsep-
ti oldukça önem kazandı. Dijitalleşme, altyapı ve
üstyapı yatırımları, akıllı şehirler, mevcut sistemlerin
güncellenmeleri gibi konular üzerinden büyüyen
sektör ivmesine devam ediyor. Western Digital’in de
depolama tarafı ile dahil olduğu ekosistemdeki tüm
markalar, son kullanıcılara günümüzün gerektirdiği
yenilikçi teknolojilere yatırım yapmaya ve son kulla-
nıcılara en iyi teknolojileri en uygun fiyata ulaştırmak
için elinden geleni yapıyor.
Ülkemizdeki pazarı gelişmiş ülkelerle kıyasladığı-
mızda sektörün güçlü ve zayıf yanları nelerdir?
Gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye’de daha yapılacak
çok iş var. Hızla büyüyen bir ülke olmamız, kalabalık
nüfusumuz ve de nispeten henüz dokunulmamış
alanların çok olması sebebi ile potansiyelimiz diğer
ülkelere göre daha büyük. Ancak bunların yanında
yetişmiş iş gücümüzün arzu ettiğimiz seviyede olma-
yışı, ekonomik kırılganlığımız, teknolojilerin genellikle
dışardan ithal ediliyor olması da bizim geliştirmeye
ihtiyacımız olan bölgeler olarak göze çarpıyor. Eğer
şirketler finansallarını dikkatli yönetirlerse, teknoloji
inovasyonuna yatırım yaparlarsa ve insan kaynağına
değer katmaya devam ederlerse, Türkiye potansiyeli
ile öne çıkmaya devam edecektir.
2021 nasıl geçti, önümüzdeki döneme ilişkin
beklentileriniz ve hedefleriniz nelerdir?
2021 senesi bizim güvenlik sektöründe kullanılması-
nı önerdiğimiz, WD Purple, WD Purple Pro ve Ultras-
tar ürün gamlarında çok ciddi bir büyüme yakaladı-
ğımız bir sene oldu. Pandeminin etkisinin bu sene
aşılarla beraber biraz hafiflemesi de yardımcı oldu.
Bunun yanında diğer üreticilerle hem lokal hem
global ölçekte çok iyi bir beraberliğimiz var çünkü
özellikle kayıt cihazları ile hard disklerin uyumluluğu
büyük önem arz ediyor. Önümüzdeki dönemde ise
pandeminin daha da hafiflemesi ile sektörün daha
da hızlı yol almasını bekliyoruz. Burada makroe-
konomik faktörler ülkemiz için kritik olacaktır ama
bizler etkileyebileceğimiz konulara odaklanacağız ve
iş ortaklarımızın en rahat şekilde işlerini yapabilme-
leri için elimizden geleni yapacağız.
Hızlı gelişen teknolojiler ve yeni trendler hak-
kında neler düşünüyorsunuz. Yeni dönemde bizi
neler bekliyor?
Dünya çok hızlı değişiyor ve zamani yakalayabil-
mek çok önemli. Akıllı şehir konsepti, giyilebilir
teknolojiler, otonom kara/deniz/hava araçları,
sağlık güvenliği, yapay zeka gibi konuların önemi
güvenlik sektöründe gitgide artacaktır. Özellikle
5G ile beraber bu teknolojilerin kullanımında büyük
bir hızlanma göreceğiz. Verinin de aynı şekilde çok
hızlı şekilde işlenmesi ve çıktıya dönüştürülmesi,
dolayısı ile yapay zekadaki gelişmelerin de yardımı
ile verinin merkezde değil uçta işlenmesi büyük
bir ihtiyaç haline gelecektir. Western Digital olarak
biz de çıkardığımız üst kapasite yeni ürünlerimizde
yapay zekaya ciddi şekilde yer veriyoruz ve kame-
ra, kayıt cihazı, yazılımlarla 100% uyum içerisinde
çalışıyor olmalarına azami önemi veriyoruz.
Makroekonomik faktörler
ülkemiz için kritik olacaktır
ama bizler etkileyebileceğimiz
konulara odaklanacağız ve iş
ortaklarımızın en rahat şekilde
işlerini yapabilmeleri için
elimizden geleni yapacağız.
Arkın BALIKÇIOĞLU
Ülke Müdürü
WESTERN DIGITAL

Özel güvenlik sektöründe verilen hizmet karmaşık
denklemlere sahiptir. Sektörde çalışan özel güvenlik
görevlileri çoğu zaman zor şartlarda görev yapıyorlar.
Bu zorluklar arasında görev yapılan yerlerin kritikliği,
çalışma saatleri ve hava koşulları bulunmaktadır.
Bunların yanı sıra yanı sıra Covid-19 gerçeği hayatı-
mıza girdikten sonra güvenlik görevlilerine HES kodu
sorgulama, ateş ölçme, sosyal mesafe kontrolü,
maske kontrolü gibi sorumluluklar da eklenmiştir.
Bu görevler özellikle alışveriş merkezleri gibi yoğun
girişi olan yerlerde hem ek iş yükü getirmekte hem
de personel kişilerle yakın temasta bulunduğundan
çalışanın hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır.
Özellikle pandemi döneminde özel güvenlik sek-
töründe görev yapan güvenlik görevlilerinin özlük
hakları ile ilgili bir iyileştirme gerçekleşmedi. 5188
sayılı yasa kapsamında görev yapan personel için
mesleki yıpranma payı, taban maaş ücretlerinin
iyileştirilmesi, yıllık izin sürelerinin iyileştirilmesi,
vazife malullüğü gibi hakların yasal olarak verilmesi
gerektiğini düşünüyoruz. Bu iyileştirmeler hem sektö-
re olan ilgiyi artıracak hem de insan kaynağı kalitesi-
ni yükseltecektir.
Ülkemizi pazarı gelişmiş ülkelerle kıyasladığımız-
da sektörün güçlü ve zayıf yanları nelerdir?
Dünyada da özel güvenliğin gelişim evreleri, her
ülkenin kendi siyasal, hukuksal ve kültürel yapısına
bağlı olarak farklılık göstermektedir. Türkiye’de özel
güvenlik hizmetleri, 22/7/1981 tarihinde çıkarılan
2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması
ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun ile
resmi bir anlam kazanmıştır. 2004 yılında çıkarılan
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun
özel güvenlik kanunu ile devam etmektedir.
Dünyada yaşanan çeşitli olaylar, iletişim araçları ile
insanlara ulaşmaktadır. Bu bilgi akışı da insanların
önceki yaşantılarına nazaran daha çok güvende
olmak, güvenli yaşam arzusunda olmalarına sebep
olmaktadır. Genel olarak bu durum güvenlik bilincini
artırmaktadır.
Güvenlik konusunda artan bilinç, ülkemizin sürekli
gelişmesi ve kendini yenilemesi, yapılaşma ile ilgili
değişimler, site hayatının yaygınlaşması, alışveriş
merkezlerinin artması, özel güvenlik hizmetleri
konusunda giderek büyüyen bir talep oluşturmak-
tadır. Büyüyen bu talep ülkemizin diğer ülkelere
göre güçlü yönü olarak değerlendirilebilir. Büyüyen
bu pazarda istihdam edilmesi için Özel Güvenlik ve
Koruma Meslek Yüksek Okulu mezunlarının sayısı-
nın artması, sektöre yabancı firmaların girmesi ve
rekabeti artırması, özel güvenlik görevlisi sayısının
artması güçlü yönler olarak sayılabilir.
Ülkemizde hizmet satın alma süreçleri çoğunlukla
maliyet odaklı oluşmaktadır. İhaleye çıkan firmalar
çoğunlukla kişi sayıları ve personel ücret maliyetleri
üzerinden değerlendirme yapmaktadırlar. Aslında
güvenlik hizmetinin toplam güvenlik çözümlerinden
oluşan bir paket halinde olması gerektiğini değer-
lendirmeliyiz. Atalian Güvenlik Hizmetleri A.Ş. olarak
müşterilerimize sadece personel faturalandırmak
yerine entegre güvenlik çözümleri sunuyoruz. Paza-
rın bu yöne doğru evrilmesi gerektiğini de biliyoruz.
Yukarıda bahsettiğimiz maliyet odaklı yaklaşım, kar-
Güvenlik konusunda artan
bilinç, ülkemizin sürekli gelişmesi
ve kendini yenilemesi, yapılaşma
ile ilgili değişimler, site hayatının
yaygınlaşması, alışveriş
merkezlerinin artması, özel güvenlik
hizmetleri konusunda giderek
büyüyen bir talep oluşturmaktadır.
Olcay PELİT
Güvenlik Müdürü
ATALIAN

şılığında nitelikli eleman bulunamamasına yol açar.
Büyük şehirlerde yaşam koşullarının zorluğu,
sektördeki ücretlerin düşüklüğü nedeni ile büyük
şehirlerde çalışmak isteyen özel güvenlik görevlileri
sayısının azalması ve dolayısıyla büyük şehirlerde
istihdam edilecek eleman bulunmasında yaşanan
sıkıntılar da sektörün ülkemizdeki zayıf yönleri ola-
rak sayılabilir.
Pandemi, hepimizin hayatında çeşitli değişiklikler
meydana getirdi. Bunların en başında kendimizi
ve ailemizi, kalabalık olan ortamlardan mümkün
olduğunca uzak tutarak sağlığımızı korumaya çalış-
mamız gösterilebilir. Çalışanlarımıza da aynı önem
ile yaklaşıyoruz. Bu doğrultuda onların da gereksiz
kalabalık ortamlarda olmamaları için çaba gösteri-
yoruz. Uzaktan eğitim platformumuz “Atalian Aca-
demy” 2020 yılında devreye alınmış ve 2021 yılında
yoğun olarak kullanılmıştır. Hizmet içi eğitimlerimi-
zin büyük çoğunluğu Atalian Academy ile çalışanla-
rımızın sağlığı riske atılmadan gerçekleştirilmiş ve
gerçekleştirilmeye devam edilmektedir.
Yine 2021 yılında Atalian Müşteri Portalı’nı haya-
ta geçirdik ve dijital ortamda raporlama hizmeti
sunmaya başladık. Bu uygulama ile çözüm ortakları-
mıza gerekli her türlü bilgi kolaylıkla raporlanıyor ve
arşivleniyor. Bu portal sayesinde çözüm ortaklarımız
performansımızı uzaktan şeffaf olarak izleyebiliyor
ve ölçebiliyor.
Daima en iyi hizmeti hedefleyen Atalian Güvenlik
Hizmetleri A.Ş. 2022 yılında; güvenlik çözümleri üret-
meye devam etmeyi, müşterilerinin taleplerine özel
ihtiyaçları belirleyerek müşterileri ile bütünleşmeyi,
teknolojik imkanları sürekli takip ederek ve kullana-
rak entegre güvenlik çözümleri sunmayı hedefliyor.
neler bekliyor?
Yukarıda da belirttiğimiz üzere Atalian Güvenlik
Hizmetleri A.Ş. olarak teknolojiyi yakından takip
ediyor ve şirketimizde vermiş olduğumuz hizmetle-
rimize dahil ediyoruz. Atalian Güvenlik Hizmetleri,
ATALIAN GLOBAL SERVICES grup şirketlerinden
birisidir. Grup şirketlerimiz içerisinde elektronik gü-
venlik ekipmanları satış, projelendirme, risk analiz
çalışmaları, enerji verimliliği ve birçok mühendislik
çözümleri geliştirilmekte ve müşterilerimize su-
nulmaktadır. Çağın gerekliliklerine uygun hizmet
ve çözüm sunabilmek için biz de diğer grup şirket-
lerimiz ile birlikte teknolojiyi takip ederek, sinerji
oluşturuyoruz.
Yeni dönemi teknolojik olarak değerlendirdiğimizde
bizleri nelerin beklediği kestirmek zor. Teknoloji ve
trendler oldukça hızlı gelişiyor. Bilimkurgu olarak
izlediğimiz birçok konunun sanal zekâ sayesinde
hayatımıza girdiğini görüyoruz. Kullanılabilecek ve
hizmetimize yansıtılabilecek olanları biz de tercih
ediyoruz. Sanal zekanın kullanıldığı en basit örnek
video analizi yapabilen, kendi kendine izlediği alanı
öğrenip zaman dilimine göre anormal bir durum algı-
layıp operatörü uyaran yazılımlar ve kameralar gös-
terilebilir. Drone ile devriye de hayatımıza giren bir
diğer yenilik. Dronelar da belli bir bölgeyi programlı
bir şekilde kendiliğinden devriye şeklinde gezerek
aynı zamanda görüntü kaydı yapabiliyor. Tekrar
gelip şarj ünitesine bağlanabiliyor. Bu ve bunun gibi
birçok yenilik her gün hayatımıza giriyor.

Güvenlik sektörünün genel durumunu nasıl değer-
lendiriyorsunuz?
Yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi, kurumsal, toplum-
sal ve kişisel güvenliğin sağlanması için dünyada
olduğu gibi ülkemizde de birçok hukuki ve teknik
düzenlemelerin çağın gereklerine uygun olarak dina-
mik bir şekilde geliştirildiği, yenilendiği veya tesis
edildiği açıkça görülmektedir. Buna mukabil, yasa
dışı faaliyetlerin de bu engeli aşabilmek için yeni tak-
tikler, teknikler ve yöntemler geliştireceğini, başarıya
ulaşmak için çağımızın teknolojik imkanlarını
olumsuz yönde kullanılabileceğini veya yasalarda
ya da düzenlemelerde bulunan gri alanları
istismar edebileceğini göz önünde bulundurmak
gerekmektedir.
Bu itibarla toplum düzen ve güvenliğinin sağlanmasın-
da genel kolluk güçlerinin varlığına olan tartışmasız
ihtiyaca ilave olarak, Özel Güvenlik sektörünün haya-
tımız içindeki vazgeçilmez rolü her geçen gün önemini
ve etkinliğini artırmaktadır. Bu nedenle Özel Güvenlik
Sektörünün görev aldığı alanlardaki gelişmelerin,
ihtiyaçların ve en iyi uygulamaların dinamik yöntem-
lerle periyodik olarak tespit edilerek, gerekli yasal
düzenlemelerin yapılmasının, iyileştirici tedbirlerin
sektör içerisinde yaygınlaştırılmasının faydalı olacağını
düşünüyorum.
Özel Güvenlik Sektörü açısından en güçlü yanımızın
diğer birçok sektörde olduğu gibi eğitimli ve genç iş
gücü olduğunu düşünüyorum. Böylelikle hem teknolojik
gerekliliklere hem de dünyadaki diğer çağdaş uygula-
malara daha kolay uyum sağlayarak sektöre dinamizm
getirdiğini değerlendiriyorum.
Zayıf yanların ise mevcut ücret politikaları ve buna
bağlı değişim (sirkülasyon) oranının yüksekliği ve
bunun sonucunda da nitelikli iş gücünün idamesi
olduğunu düşünüyorum.
COVID-19 salgınının 2021 yılında diğer tüm sektörler-
deki yarattığı olumsuz etki, Limancılık ve özel güvenlik
sektöründe de kendini gösterdi. Buna rağmen, Tepe
RSO olarak, Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği-
ISPS kapsamında sorumluluğumuzdaki tüm liman ve
gemilerin Değerlendirme, Plan, Denetleme, Eğitim,
Talim ve Tatbikat süreçlerinin, ilgili tesislerin IMDG
eğitimlerinin zamanında tamamlanmasını sağlayarak
hedeflerimize ulaştık. Bu süreçte teknolojinin sağladı-
ğı bütün imkanlar etkinlikle kullanarak, uzaktan erişim
uygulamaları üzerinden, interaktif yöntemlerle özellikle
eğitim, talim ve tatbikatlardan yüksek verim sağlan-
mış ve salgın riski minimize edilmiştir.
Önümüzdeki dönemde, salgının etkilerinin azalacağı
beklenmekle birlikte, bu süreçte kazanılan yetenek-
lerin geliştirilerek idame edilmesinin faydalı olacağı
değerlendirilmektedir. Ayrıca gelecek dönemde IMO
ve CoESS gibi uluslararası ve bölgesel/mesleki kurum
ve kuruluşların çalışmalarına gözlemci ve/veya aktif
olarak katılım sağlayarak gelişmelerden ulusal uygula-
malarımızda da faydalanılması hedeflenmektedir.
Hızlı gelişen teknolojiler ve yeni trendler hakkında
neler düşünüyorsunuz. Yeni dönemde bizi neler
bekliyor?
Yeni dönemde bilgi teknolojileri ve bununla ilgili teknoloji-
lerin sektörümüze yön vereceğini düşünüyorum. Bu çerçe-
vede özellikle akıllı limanların ana unsurlarından olacağı
anlaşılan Yapay Zeka (Artificial Intelligence), Nesnelerin
İnterneti (İoT), Büyük Veri (Big Data), Otonom Sistemler ve
Siber Güvenlik Sistemlerinin sektörümüzü etkileyebilecek
yeni teknoloji trendleri olacağını düşünüyorum.
Toplum düzen ve güvenliğinin
sağlanmasında genel kolluk
güçlerinin varlığına olan tartışmasız
ihtiyaca ilave olarak,
Özel Güvenlik sektörünün hayatımız
içindeki vazgeçilmez rolü her
geçen gün önemini ve etkinliğini
artırmaktadır.
Faruk DOĞAN
ISPS ve IMDG Yöneticisi
TEPE SAVUNMA VE GÜVENLİK A.Ş.

lendiriyorsunuz?
2021 tüm dünyada pandeminin etkisinin sürdüğü,
dönem dönem vakalardaki azalış/ artışlara göre kapan-
malarla birlikte ekonominin küçüldüğü ve yeniden can-
landığı bir sene oldu. Türkiye’de ise pandeminin yanı
sıra döviz kurlarındaki artış tüm sektörleri derinden
etkilemeye devam ediyor. Elbette güvenlik sektörü de
bu olumsuzluklardan etkilendi. Firmaların kapanması
ya da tesislerini küçültmeleri güvenlik ihtiyaçlarında da
değişimlere neden oldu; ancak bu dönemde uzaktan
çalışma şekline geçilmesi, dijitalizasyonun artması bir
bakıma olumlu bir etki de yarattı. Personel kadroların-
da dönemsel azalmalar görülse de elektronik güvenlik
çözümleri, yapay zeka uygulamaları ile güvenlik de
uzaktan sağlanabilir, kontrol edilebilir ve raporlanabilir
bir hal aldı.
Türkiye, teknoloji yatırımları ve özellikle yazılım
dünyasındaki atılımlarıyla diğer ülkelerle eş düzeyde
ancak özellikle personelli güvenlik alanında malesef
iyi bir konumda değil. Güvenlik personellerinin çalışma
şartlarının iyileştirilmesi ile bu mesleğe talebin artması
sağlanabilirse çok daha itibarlı bir konumda olacaktır.
Yabancı ülkelerde görev alanları da ülkemize kıyasla
daha yaygın. Türkiye’de kamu personellerine verilen
adalet hizmetleri, sınır güvenliği gibi hizmetlerin yaban-
cı ülkelerde özel güvenlik firmalarıyla da sağlanabildi-
ğini görüyoruz. Kurlardaki artış da elektronik güvenlik
çözümlerinde fiyatların artmasına neden oluyor.
2021 nasıl geçti, önümüzdeki döneme ilişkin bek-
lentileriniz ve hedefleriniz nelerdir?
Bu sene başında G4S, Allied Universal birleşmesi ile G4S
bu zamana kadar hizmet vermediği Güney Amerika’ya da
ulaştı ve resmi olarak 100’den fazla ülkede 800.000’in
üzerinde çalışan sayısı ve 20 Milyar dolarlık bütçesi ile
dünyanın en büyük güvenlik firması konumunu aldı. Bu
finansal büyüklük ve deneyimsel derinlik ile Türkiye’de
inovatif çalışmalarımıza devam etmeyi planlıyoruz. Biz,
değişen dünya düzenine en hızlı adaptasyon sağlayan,
gelenekçi çözümleri geride bırakan bir firmayız. Belirttiğim
gibi pandemi sonrası artan uzaktan güvenlik ihtiyacını
karşılama yöntemlerine biz G4S olarak birkaç yıl önce-
sinden geçiş yapmıştık. Örneğin; 2020 yılında güvenlikte
en fazla Drone kullanan güvenlik firması olduk. Bunun bir
sonraki aşaması olarak Otonom Drone Çözümlerimizi,
sektörlere, lokasyonlara özel uyarlanabilecek yapay zeka
yazılımlarımızı, tüm hizmetlerimizi yürütüp, şeffaf bir şekil-
de raporlayabildiğimiz Operasyon Yönetim Yazılımlarımızı
sürekli geliştirmeye devam ederken bir yandan Türkiye’de
geliştirdiğimiz bu fikirleri ihraç edecek noktaya gelmenin
de gururunu yaşıyoruz.
bekliyor?
2020 ve 2021 tüm sektörler için oldukça zorlu geçti.
Güvenlik sektörün teknoloji tabanlı çözümlere daha fazla
yöneleceği yılların bizi beklediğini düşünüyoruz. Bu dönü-
şümün; personellerin, bahsi geçen teknolojileri kullanmak
için yetkinliklerini de arttıracak bir itici güç olacağına
inanıyoruz.
G4S, Allied Universal birleşmesi
ile G4S bu zamana kadar hizmet
vermediği Güney Amerika’ya da
ulaştı ve resmi olarak 100’den fazla
ülkede 800.000’in üzerinde çalışan
sayısı ve 20 Milyar dolarlık bütçesi ile
dünyanın en büyük güvenlik firması
konumunu aldı.
Kağan GÜMÜŞ
Genel Müdür
G4S TÜRKİYE

lendiriyorsunuz?
Güvenlik sektörü gittikçe gelişen ve gelişmeye sürekli
açık bir sektör. Güvenlik kavramının kendisi baştanbaşa
bir olaylar bütününü kapsamakta. Gelişen ve değişen
insan ihtiyaçları, bazı zorunluluklar ve oluşan güvenlik
açıkları bizleri ve tüm kullanıcıları bu noktada yüksek
ölçüde etkiliyor. Pandemi dönemi ise kuşkusuz en büyük
etkenlerden biri oldu. Termal kameralar ve optik kamera-
ların uyumlu çalışmalarının önemi ile beraber ateş ölçme
konusundaki becerileri tartışıldı. Bu durum sosyal haya-
tımızdaki güvenlik yönüne olan ihtiyaçlar ile birleşince
sektör çok daha rekabetçi bir hal aldı. Dünya üzerindeki
rekabetin her an arttığı bir gerçek ancak güvenlik sektö-
ründeki bu artış hızının belirginliği ise aşikâr. Güvenlik
sektörünün geleceği boyutlar ileriki zamanlarda çok daha
fazla şekil değiştirecektir. Özetle biz güvenliği sağlayan
ana unsurlardan biri olan güvenlik kameralarının artık
yapay zeka konusunda çok daha ustalaşacağının ve
teknolojinin vazgeçilmez parçalarından biri olacağının
öngörüsü içindeyiz.
Sektörel olarak ne kadar çok gelişmeye açık bir sektör
olsa da, ülke bazlı olarak pazar alanı ve talep oranları
değişkenlik göstermekte. Bu konuda inceleme yaptığımız
zaman sektörün bir anlamda gücünü görmüş oluyorsu-
nuz. Değişen rekabetçi ortam, bazen hızlı düşüş ve çıkış-
lar olması, talep oranlarının değişkenliğine dayalı olarak
üretim ve tedarik seviyesindeki hızlı uyum değişimleri ve
tabikide sosyal hayat içerisinde artan güvenlik ihtiyacı
güvenliğin ne derece mühim bir başlık olduğunu bizlere
göstermekte. Tüm bu noktalar sektörün güçlü ve sağlam
olduğu ispat eder nitelikte. Negatif, yani zayıf yanlarına
gelecek olursak, ülkece bazı noktalarda güvenlik ihtiyacı
olduğu bilincindeyiz evet ancak çözüm noktasında tam
verimli olamadığımız anlar oluyor. Tek tip bir çözüm
olmadığından ötürü her bir müşteri ya da her bir birim icin
farklı çözümler gerekiyor. Beklenen talebin tam anlamda
yerine getirilememesinden dolayı Pazar alanı konusunda
bazı bölge ve ülkelerden daha fazla olan eksiklerimiz
ortaya çıkıyor. Biz bu noktada, tüm bu zayıf noktaları ka-
patma adına kullanıcı bazlı, her talebe özel ayrı çözümler
geliştirmeye çalışıyoruz. Asıl olan ise bu çalışmaları her
aşamada yapmaya çalışırken ülkemizdeki artı ve eksi
yönleri doğru görüp, yönetebilmek.
2021 nasıl geçti, önümüzdeki döneme ilişkin bek-
lentileriniz ve hedefleriniz nelerdir?
2021 yılı tıpkı 2020 yılında olduğu gibi hareketliydi. Bu
noktayı açmamız gerekirse rekabetçi ortam güvenlik
pazarında yine bir artış gösterdi. Günden güne güvenlik-
ten beklenti ve talepler değişti. Uygun ortam arayışları
doğdu, tedarikçiler pandemi krizinden ötürü bazı zamanlar
problemli bir durum içerisinde kendilerini bulsalar da biz
ve bizim ile aynı rotasyonda iş yapan firmalar bu duru-
mun üstesinden gelmeye çalıştılar, başardılar. Bu durum
2021’de ki talepleri ve rekabetçi ortamı artırdı. Termal
kamera teknolojileri araştırıldı, sunum taleplerinde artış
oldu. Müşteri tarafındaki her bir birey güvenlik noktası
konusunda daha meraklı ve istekli hale geldi. Talep artışı
bizleri daha da heyecanlandırırken aynı noktada bir o ka-
dar çalışmaya istekli hale getirdi. Önümüzdeki dönemden
de bu durum ile ilgili beklentilerimiz son derece yükseklik
kazandı, artık daha istekli, rekabetçi ve keyifli çalışma
ortamı bizleri bekliyor. Bu yönde çalışmalarımızda da artış
elbette olmak zorunda. Bu konuda da kendimizi her an
hazır hissetmekteyiz.
bekliyor?
Şu ana dek beklentilerden, taleplerden ve genel güvenlik
yapısından bahsettik. Her geçen günün ardından değişen
ve ilerleyen teknoloji bizim sektörümüze yani güvenlik
kavramına da fazlasıyla etki etmiş durumda. 4K görün-
tü veren sensör teknolojileri, kamera üzerinde sensör
sayısının fazlaca artması, kamera yazılımı tarafındaki
ilerlemelerde bunlara birer örnek olarak verilebilir. Biz
firma olarak bu yenilikleri yüksek ölçütte takip ediyor ve
müşterilerimize sunumlarını en iyi bicimde yapmaya çalışı-
yoruz. İlerleyen talep ve doğru orantılarla artan teknolojik
adımlardan dolayı heyecan içerisindeyiz. Termal kamera
kullanımın artık bir ihtiyaç haline gelmesi, bu konuda
ayrıca bir pazar alanının oluşması ise sektörümüz adına
güzel bir gelişme. Yeni dönemde beklentimiz taleplerin
ve özellikle güvenlik kameralarındaki gelişmelerin pozitif
anlamda artması olacaktır. Bu noktada bizler her an hem
müşterimizin hizmetinde olacağız, hem de kullanıcılar için
son trendlerin takipçisi olacağız.
Metin SARAÇ
Genel Müdür
GTM TEKNOLOJİ

Güvenlik sektörü pazarı büyümeye ve gelişime
açık bir pazar. Pandemi etkisi ve tedarik zincirinde
meydana gelen değişimler nedeniyle potansiyelini
tam gösteremese de önümüzdeki dönemlerde hızlı
büyümesini sürdürecek. Bunda artan güvenlik ihtiya-
cı gibi sosyolojik olgular kadar teknolojilerdeki hızlı
değişimlerin yarattığı kontrol imkanlarının da etkisi
büyük olacaktır. Sektörde avantajlılar, sadece ürün
alıp satan değil, yazılım ve donanım bazlı geliştir-
me yapıp üretenler, projelendiren, yeni teknolojiyi
barındıran entegrasyonlarla katma değeri artıranlar
oldu. Bu ayrışmayı önümüzdeki dönemde daha da
net göreceğiz.
Ülkemizde deprem riskinin de etkisiyle gerek özel
gerek kamu binalarının kentsel dönüşümü sürmek-
te. Öte yandan şehirleşmenin devam etmesiyle,
kalabalık nüfuslu kent merkezlerinin yapılanması
artmakta. Ülkemizin içinde bulunduğu terör riskleri
de göz önünde bulundurulunca, yeni teknoloji güven-
lik sistemleri ihtiyaçlarımızın ve bunun doğurduğu iç
pazar talebinin, gelişmiş ülkelere göre daha yüksek
bir potansiyele sahip olduğu görülür.
Öte yandan yerli üretimin ve katma değerin ülkemiz-
de gelişmiş ülkelere göre az olması ise dezavanta-
jımızdır. Ancak dünyada tedarik zincirlerinin yeniden
yapılanması Türkiye adına önemli fırsatlar yarat-
maktadır. Bu fırsatları iyi değerlendirebilir, içeride
elektronik yatırımlarını artırıp, yazılım katma değe-
rini doğru kullanabilirsek sektörde avantajlı hale
gelebileceğimizi söylemek mümkündür. Bu da büyük
bir pazardan alacağımız yüksek ve nitelikli bir paya
karşılık gelecektir.
Karel olarak 2021 yılı olumlu ve büyüdüğümüz bir
yıldı. 3500’ü aşkın çalışanımızla, 2022 yılı da bizim
açımızdan Ar-Ge ve üretimi artırarak, büyümeye
devam edeceğimiz bir dönemi işaret ediyor.
neler bekliyor?
Teknolojik ilerlemeler, dijital dönüşüm ve iş-insan
ilişkisini kontrol ve koruma altına almayı amaçlayan
düzenlemelere adapte oluyor, gelişiyor ve çeşitle-
niyor. Öte yandan nesnelerin interneti, yapay zeka
ve siber güvenlik gibi her bir teknoloji diğer teknolo-
jiler nezdinde katalizör etkisi yaratıyor. Anahtar bir
yatırım olan nesnelerin İnternetine evrilen mevcut
iletişim, güvenlik, geçiş kontrolü, yangın kontrolü
gibi sistemlerle, üretilecek büyük miktarda verinin
saklanması, ilişkilendirilmesi ve anlamlandırılarak
değer katacak aksiyonlara dönüştürülmesi ise veri
toplama, entegrasyon ve analitik araçlarını içeren
ileri depolama ve yapay zeka teknolojileri sayesinde
olacak görünüyor. Bina güvenlik ve geçiş kontrol
sistemleri, güvenlik nedeniyle video kayıt, yüz tanı-
ma, iris, parmak izi vb. verilerin kişisel veri kapsa-
mında değerlendirilerek saklanması ve işlenmesi
de önemli başlıklar. IP altyapıların, bulut ve mobil
teknolojilerin yaygınlaşması ve sağladığı kolaylık-
ların ağ içi ve ağ dışı tehditlere karşı korunması
için siber güvenlik alanına yatırımlar yapılması da
kaçınılmaz bir durum olarak özetlenebilir.
Ülkemizin içinde bulunduğu
terör riskleri de göz önünde
bulundurulunca, yeni teknoloji
güvenlik sistemleri ihtiyaçlarımızın
ve bunun doğurduğu iç pazar
talebinin, gelişmiş ülkelere göre
daha yüksek bir potansiyele sahip
olduğu görülür.
Nurşen YILDIRIM
Yönetim Danışmanı
KAREL

lendiriyorsunuz?
Güvenlik sektörü içinde barındırdığı değişik bileşenle-
ri ile can güvenliği, mal güvenliği, konfor kontrolü gibi
modern hayatın gereği olan birçok ihtiyacı karşıladığı
için popülaritesini daima korumaktadır. Teknolojinin
hayatımızda daha fazla yer aldığı son yıllarda güvenlik
sektörü de doğal olarak daha fazla gündeme gelmek-
tedir. Bu nedenle güvenlik sektörü kendini sürekli
güncelleyen ve yenileyen dinamik bir yapıya sahiptir.
Ülkemizde güvenlik sektörü ağırlıklı olarak Avrupa
normlarını kullanmaktadır. Bu konudaki standartlar
ve yönetmelikler belirli periyodlarda güncellenmekte-
dir. Gelişmiş ülkelerle ülkemizi kıyasladığımızda bu
standartların uygulanmasındaki denetim mekanizma-
sının ülkemizde yeterince oturmadığını söyleyebiliriz.
Gerek uygulama firmalarının yeterlilikleri gerekse
standartların uygulamalardaki karşılıkları yeterince
denetlenmediğinden günün sonunda elde edilen
sonuçlar her zaman istenilen düzeyde performansa
ulaşamamaktadır.
Ülkemizdeki yetişmiş insan kaynağı ve genç nüfus,
teknoloji gerekleri yüksek olan güvenlik sektörü için
bir avantaj teşkil etmektedir.
Gelişmiş teknolojilerin uygulanması ve projelerde
hayata geçirilmesi konusunda ülkemiz oldukça hızlı
hareket eden bir potansiyele sahiptir.
2021 yılı başında, bu yıla ilişkin beklentiler mev-
cut pandemi koşulları düşünülerek daha mütevazi
seviyelerde tutulduğundan beklenenden daha iyi
bir yıl geçirildiği söylenebilir. Bu yıl her anlamda bir
sıkılaşma yılı oldu diyebiliriz, kaynakların verimli kul-
lanımı ve operasyonel süreçlerin sağlıklı yürütülmesi
anlamında adımlar atıldı. Süreçlerin değerlendirmesi
ve iyileştirilmesi anlamında da bir fırsat oldu. İnşaat
sektöründeki yavaşlama 2021 yılında etkisini önemli
ölçüde hissettirse de endüstriyel alandaki yatırımlar,
mevcut tesislerdeki retrofit ve iyileştirme çalışmaları
gibi fırsatlar güvenlik sektöründeki iş potansiyelini
desteklemiştir. 2021 yılından devredecek işler dışın-
da pandeminin başlangıcı olan 2020 yılı ve ekono-
mik problemlerden dolayı 2019 yılından devreden
projelerin hayata geçmesi durumunda, 2022 yılının
daha yüksek bir iş hacmine sahip olacağı beklenti-
leri ağır basmaktadır. Bizim görüşümüz, 2022 ikinci
çeyrekten başlayarak özellikle 3. ve 4. çeyrekte daha
iyi sonuçlar bekliyoruz. 2022 hedeflerimizi de bu
doğrultuda oluşturuyoruz. Pandemi sürecindeki se-
yahat kısıtlamaları da iş potansiyelini önemli ölçüde
azaltan bir faktör. Türk müteahhitleri uzun yıllardır
değişik kıtalarda çok miktarda farklı ülkede projeler
gerçekleştiriyor ve beraberinde güvenlik sektörü
firmalarına da önemli bir potansiyel iş hacmi sağlı-
yordu. Pandemi sürecinin ve getirdiği kısıtlamaların
2022 yılının ortalarından itibaren etkisini azaltacağı
öngörülüyor. Bu öngörünün gerçeklemesi durumunda
iç pazar dışında uzun yıllardır iş yapılan çok miktarda
ülkeden de önemli bir iş potansiyelinin hayata geçir-
mesini ve sektörel olarak ciddi bir büyümeyi berabe-
rinde getirmesini bekliyoruz.
bekliyor?
Güvenlik sektörü yüksek teknoloji ürünlerini barındır-
dığından yazılım ve elektronik alanındaki gelişmeler-
den en önce payını alan sektörlerden biridir.
Son yılların gündemdeki teknolojik unsurları olan
bulut teknolojisi, IOT, gömülü web tabanlı çözümler
hızlı bir şekilde güvenlik sektöründe uygulanmaya
başlayan ve geliştirilmeye devam eden teknolojiler-
den bazılarıdır.
Gelişmiş teknolojilerin
uygulanması ve projelerde hayata
geçirilmesi konusunda ülkemiz
oldukça hızlı hareket eden bir
potansiyele sahiptir.
Akın ALTIN
Genel Müdür
MATRİKS BİNA KONTROL SİSTEMLERİ

Güvenlik sektörünün genel durumunu nasıl değerlen-
diriyorsunuz?
Günümüzde fiziksel ve siber güvenlik daha da önemli
hale gelmiştir. Pandemi ile mesafe ve ateş ölçümünün
yapılması fiziksel güvenliğin sunduğu bileşenler sayesinde
hızlı ve kolay ölçümlenip değerlendiriliyor. Ayrıca temassız
geçişlerin yapıldığı cihazlar, iş yerlerindeki çalışmalar için
sağlığı koruyan bir önlem olarak görülüyor.
Eğitimin, çalışmanın ve alışverişin dijital ortamda yapılma-
sının yaygınlaştığı bu dönemde, siber güvenlik ağ bağlan-
tılarının ve akıllı cihazların güvenliğini ön plana çıkarıyor.
Kişisel verilerin paylaşıldığı dijital dünyada bu bilgilerin
kötü niyetli kişiler tarafından kullanılmasının engellenmesi
ve iş sürecinin durmasının önüne geçilmesi için siber
güvenlik bileşenlerinin hem bireyler hem de kurumlar
tarafından kullanılması kaçınılmaz gözüküyor.
Tüm bunlar değerlendirildiğinde, güvenlik sektörü ve pay-
daşları dünyanın geldiği ortam da kişilerin refah seviyele-
rinin yükselmesi için gerekli AR-GE çalışmalarını yapıyor,
gerekli ürünleri geliştirmede, üretmede hızlı davranıyorlar
diyebiliriz.
Ülkemizdeki pazarı gelişmiş ülkelerle kıyasladığımız-
da sektörün güçlü ve zayıf yanları nelerdir?
Güçlü yanlarımıza baktığımızda hem yurt dışından
donanımların hem de yerli ve milli yazılımların başarılı
bir şekilde pazara sunulduğunu görebiliriz. Ancak piyasa
açısından baktığımızda zayıf yönümüzün güvenlik algısı
olduğunu söyleyebiliriz. Fiziksel güvenlik ya da siber
güvenlik için yeterli bilincin olmaması, sadece başımı-
za kötü olaylar gelince önem veriliyor olması, güvenlik
açısından gerekli çalışmaların zamanında yapılmasının
önüne geçiyor. Örneğin yurt dışında bazı ülkelerde şirket
kurulumunda diğer standart prosedürler gibi güvenlik için-
de alınması gereken bileşenler bulunuyor. Bu durumun
tersine ülkemizde önlem almak yerine başa gelince, ders
çıkararak güvenliğin önemi anlaşılıyor.
Güvenlik algısı ile gerekli çalışmaları yaparak önlem al-
mak için uzman firma ve yetkililerden danışmanlık hizmet-
leri almak, ilgili yatırımların boşa gitmesini engellemede
önemli bir adım olacaktır.
2021 nasıl geçti, önümüzdeki döneme ilişkin beklen-
tileriniz ve hedefleriniz nelerdir?
2021 yılının sektöre pozitif ve negatif yansımaları oldu.
Pandeminin getirdiği özel durumlar ve şartlarının bir
nebzede olsa rahatlatılması sektörün hareketlenmesini
sağlasa da kullanılan donanımların ithalata bağlı olması
sebebiyle döviz kurlarının artması güvenlik sektörü ürünle-
rinin piyasadaki durumunu olumsuz etkiliyor. Ekonominin
yansımalarında, daha önce de bahsettiğimiz gibi güvenlik
algısı sebebiyle maliyetlerin kısılmasında güvenlik yatırım-
ları akla ilk gelenlerden oluyor.
Pozitif açıdan bakıldığında ise Covid-19’dan korunmak için
gereken çözümler de sektörde yeni ürünler ve yazılımla-
rın öne çıkmasını sağlıyor. Örneğin, ateş ölçümü yapan
termal kameralar, video konferans için oluşturulan yerli/
milli platformlar, siber güvenliğin öne çıkması sebebiyle
geliştirilen çalışmalar sektöre hareketlilik getiriyor.
Önümüzdeki dönem için beklentilerimize baktığımızda
farklı senaryolardan bahsetmenin mümkün olduğunu
görüyoruz. Örneğin yeni varyantlarla dünyayı bekleyen yeni
riskler olabilir. Bu kötü senaryo tedarik zincirini de olum-
suz etkileyecek bir yapıda. Bu süreçte güvenlik daha da
önemli hale gelse de ekonomik daralmanın geleceğinden
bahsedilebilir.
Aşı, ilaç gibi gelişmelerle dünyanın hastalıktan korun-
ması ile ekonomik bir ferahlama bekleniyor. Piyasaların
hareketlenmesi işletmelerin güvenlik ile ilgili algılarını ve
yatırımlarını olumlu etkileyebilir.
Bununla birlikte, siber güvenlik sadece işletmeler
ve kişiler açısından bir risk olarak görülmüyor artık.
Örneğin Hollanda’dan gelen açıklamada kendi firmalarına
yapılan siber saldırıların olması durumunda bunu yapan
hackerların ülkesi neresi ise o ülkeyi sorumlu tutacağı ve
aynı şekilde karşılık verileceği belirtildi. Bu durum, küresel
savaşın siber saldırılar üzerinden yapıldığını anlatıyor bize.
Bir de şöyle bakalım, ülkenizde yeteri kadar savaş ekip-
manı, hava savunma sistemleri olsa da, siber saldırıyla
bu sistemler bir anda kullanılamaz hale gelebiliyor. Tam
bu sebeple ÖLÇSAN olarak, yerli ve milli çözümler için
çalışıyor ve bunların önemini her fırsatta dile getiriyoruz.
Hızlı gelişen teknolojiler ve yeni trendler
hakkında neler düşünüyorsunuz. Yeni dönemde
bizi neler bekliyor?
Dijitalleşmenin giderek artığı günümüzde bazı iş kolların-
da uzaktan çalışmanın sürdürülebilir olduğu görüldü. Bu
durum, kontrol edilmesi gereken fiziksel ve siber güvenlik
zafiyetlerini de beraberinde getiriyor. Özellikle fiziksel ve
siber güvenlik bileşenlerinin entegre çalıştığı çözümler gü-
venlik kapsamında gerekli önlemlerin alınmasını sağlıyor
ve olumsuz sonuçların yaşanmasının önüne geçiyor.
ÖLÇSAN sunduğu entegre çözümler ile olası güvenlik
açığı senaryolarını düşünerek fiziksel ve siber güvenlik
alanında gerekli önlemleri almak için çalışmalarına
devam ediyor.
Nedim Burak SONDAL Genel Müdür
Zikri ARSLAN – Yönetim Kurulu Üyesi
ÖLÇSAN TEKNOLOJİ A.Ş.

Güvenlik sektörünün genel durumunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Yaşamsal önemde bir ihtiyacı karşıladığı için gü-
venlik sektörü var ve var olmaya da devam edecek.
Teknolojik gelişmeler, sosyal ve kişisel değişimler,
güvenlik ihtiyacını karşılayan unsurların da gelişme-
sine, değişmesine ve çeşitlenmesine sebep olu-
yor. Güvenlik ihtiyaçlarındaki gelişim yönünü doğru
gözlemleyip, zamanında doğru pozisyon alabilen
sektör firmaları hizmete ve varlıklarını büyüterek
sürdürmeye devam edeceklerdir.
Ülkemizdeki pazarı gelişmiş ülkelerle kıyasladı-
ğımızda sektörün güçlü ve zayıf yanları neler-
dir?
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin yüksek veya
daha düşük olarak tanımlanması, çok kapsamlı
bir tarif gerektiriyor. Kastedilen, güvenlik için çok
daha fazla para harcama gücüne sahip ülkelerse;
benzer ihtiyaçların benzer ürün ve hizmetlerle
karşılanması gerektiği, ülkeden, ülkeye değişen
bir konu olmasa gerek. Ticari karlılık oranları ve ya
hizmet bedellerinin değişkenliği bilinen bir du-
rum. Ancak güvenlik sektörünün hitap ettiği genel
müşteri kitlesi açısından büyük farklılıklar yok.
Çünkü tüm ülkelerde, güvenlik ihtiyacını, Güvenlik
sektöründen karşılayacak olan kurum ve kişiler
zaten bütçe ayırmakta zorlanacak bir kesim değil.
Güvenlik ihtiyacını, doğru ürün, doğru hizmet ve
doğru bütçelerle karşılama bilgi, beceri ve potan-
siyeline sahip her sektör oyuncusu, güçlü olmaya
devam edecektir.
Okisan olarak; öngörülü, planlı, gerçekçi, muhte-
mel risk ve fırsatlara hazırlıklı bir ekibiz. 28 yıldır
büyüyerek gelişen başarı grafiğimiz, akılcı adımlarla
yürümemizin bir ödülüdür. 2021’de de başarılıyız,
mutluyuz. Güçlü, güvenli ürünler sunma prensibi-
mizi ve onurla taşıdığımız adımıza yakışan hizmet
çizgimizi korumakta kararlı olduğumuz sürece
önümüzdeki ve daha sonraki dönemlerde hedefleri-
mize ulaşacağımıza inanıyoruz.
neler bekliyor?
Gelişen teknoloji; Elektronik güvenlik alanındaki
ürünleri daha nitelikli hale getirirken, eş zamanlı
olarak üretim hızını da artırdığından her geçen yıl,
daha uygun fiyatlarla nitelikli ürünlere ulaşılabiliyor.
Pandemi nedeniyle bazı üreticilerin fiyat yükseltme-
si ve eş zamanlı döviz artışları yaşamamız, uzun
yıllardır devam eden bu çizgide istisna tutulabilir.
Teknolojik gelişim ve artan üretim hızı bu geçici
engeli aşacaktır. Günümüzde, ürünlerin donanım-
sal üstünlüklerinin, değişken müşteri ihtiyaçlarına
cevap vermesi için yazılımsal özelliklerle desteklen-
mesi artarak devam edecektir. İnsan zaaflarını en
aza indiren ve değişken ihtiyaçlara uyarlanabilen
akıllı donanım + yazılım konfigürasyonları sektörü-
müzün geleceğini şekillendirecektir.
Bu röportaj vesilesiyle 100. Sayınıza ulaşmanızı
tekrar kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
Günümüzde, ürünlerin donanımsal
üstünlüklerinin, değişken müşteri
ihtiyaçlarına cevap vermesi için
yazılımsal özelliklerle desteklenmesi
artarak devam edecektir.
Ekrem ÖZKARA
Yönetim Kurulu Başkanı
OKİSAN GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ SAN. ve TİC. A.Ş.

Güvenlik sektörünün genel durumunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Dünya’nın geneli gibi güvenlik sektörü de covid 19
sürecinden olumsuz olarak etkilendi. 2021 yılının
ikinci yarısı itibari ile sektörde bu etkiler kademeli
olarak azalmaya başladı. Tabii ki covid 19 süre-
cinin sonlanmaması ve durmadan yeni varyantlar
çıkması herkesin önünü görmesini engelliyor.
Avrupa ülkeleri genel olarak önlemleri almaya baş-
ladı. Umarım bu süreç pozitif ivmelenen sektörün
tekrar yavaşlamasına ve geri gitmesine sebep
olmaz.
Ülkemizdeki pazarı gelişmiş ülkelerle
kıyasladığımızda sektörün güçlü ve zayıf
yanları nelerdir?
Gelişmiş ülkelerde özellikle yangın algılama
sisetmleri konusunda çok katı denetlemeler ve
güçlü bir sigorta sistemi mevcut. İlgili binanın
yangın algılama sistemleri sadece sistem aktifliği
için değil ayrıca yangın durumu senaryosu için de
ilgili birimler tarafından test ediliyor. Ancak herşey
%100 çalışıyor ise binanın faaliyetine başlaması-
na önem veriyor. Ayrıca bina sigortalanırken yan-
gın algılama sisteminin faal olması, ilgili periyodik
bakımlarının yapılıyor olması ve senaryoların doğru
olarak çalışması işletmeciye büyük prim indirimi
sağlıyor. Ülkemizde de sektör artık bu detaylara
önem vermeye başladı. Bu bizim için çok pozitif
bir gelişme. Süreç bu sekilde devam eder ise sek-
tör ve pazar bundan çok pozitif etkilenecektir.
Tabii ki diğer taraftan da Türkiye hem nüfusu hem
büyüklüğü ile Avrupa’daki çoğu ülkeden çok daha
büyük. Bu da ülkemizi firmalar için öenmli bir hedef
pazar haline getiriyor.
2021 yılını genel olarak değerlendirirsek 2018 krizi
ve 2020’deki covid 19 salgınının başlangıcından
sonra 2021 yılında pazar tekrar yukarı ivmelenmeye
başladı. 2022 yılında aynı hızla olmasa da bu yukarı
ivmenin devam etmesini bekliyoruz. Tabii ki dünya-
dan bağımsız olarak ülkemizdeki ekonomik koşullar
sebebi ile bazı duraksamalar olacaktır. 2022 yılı için
kadromuzu genişletip daha da güçlenme ve büyüme
hedefimiz bizim için hala geçerlidir.
neler bekliyor?
Firmamız teknoloji gelişimi konusunda yangın
algılama sistemlerinde her zaman öncü olmuştur.
Bu kapsamda 2021 yılının içerisinde yeni Integral
EvoxX yangın algılama sistemini pazara sunduk.
Bu ürün ile mevcut bütün özelliklerimizin yanına
çok daha güçlü ve hızlı çalışan mikro işlemci ve
ayrıca entegre bluetooth üzelliklerini müşterileri-
mize sunduk. Ayrıca yeni cloud uygulamız ile son
kullanıcıların periyodik bakım hariç her türlü sorun
için teknik sorun için anında uzaktan online bağ-
lantı ile destek almasına ve sistem ile ilgili bütün
geçmiş bilgilere erişmesine olanak sağlamaktayız.
Biz artık kullanıcıların ve partnerlerimizin daha hızlı
veriye ulaşma ve daha hızlı hizmet odaklı bir yapı
olacağını düşünüyoruz
2021 yılını genel olarak
değerlendirirsek 2018 krizi ve
2020’deki covid 19 salgınının
başlangıcından sonra 2021 yılında
pazar tekrar yukarı ivmelenmeye
başladı. 2022 yılında aynı hızla
olmasa da bu yukarı ivmenin devam
etmesini bekliyoruz.
Utku YÜKSEK
Ülke Müdürü SCHRACK SECONET

Covid-19 salgınının getirdiği ekonomik şartlar, birçok
sektörde olduğu gibi güvenlik sektöründe de devam
eden projelerin durmasına ve yeni projelerin ertelen-
mesine yol açtı. Bu nedenle pandeminin ilk yılı olan
2020’de, dünyada elektronik güvenlik sektörü yüzde
8-10 oranında daraldı. Bu daralmanın getirdiği baz
etkisiyle globalde sektörümüz 2021’de yüzde 6-8
arasında büyüyebildi. Bu yıl işlerin daha normal bir
duruma döndüğünü görmeye başladık, bu da sektö-
rümüzün büyüme yolculuğuna devam edeceğine dair
umut veriyor. Önümüzdeki 4 yıl boyunca da dolar
bazında yüzde 3,5-4,5 arası bir oranda büyümesini
devam ettireceğini öngörüyoruz.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de salgın nede-
niyle geleneksel güvenlik çözümleri pazarı yavaşladı,
devam ettirilebilen proje sayısı sınırlı kaldı. Fakat
pandemi döneminde müşterilerimizin ihtiyaçlarına
göre uyarladığımız ateş, maske ve yoğunluk ölçüm
gibi çözümler yoğun talep gördü. 2020 yılındaki yüz-
de 35 daralmanın ardından, bu yıl sektörümüz dolar
bazında yüzde 10 büyüme kaydetti.
Sektör her ne kadar Covid-19 nedeniyle duraklama-
ya girmiş olsa da güvenlik ihtiyacı artmaya devam
ediyor. Önümüzdeki yıl beklemeye alınan ihtiyaçların
gündeme gelmesiyle sektörümüzün gideceği yol
da şekillenecek. Covid-19’un getirdiği yeni çalışma
düzeni, yeni lojistik süreçler nedeniyle halihazırda
birçok firmanın kurulu sistemlerinin revizyonu, yeni
düzene adapte edilmesi, 2022 yılında öne çıkacak
konuların başında yer alacak. Sektörümüzün önü-
müzdeki yıllarda yüzde 6 ila 8 arasında büyümesini
devam ettireceğini düşünüyorum.
Ülkemizdeki pazarı gelişmiş ülkelerle kıyasladı-
ğımızda sektörün güçlü ve zayıf yanları nelerdir?
Gelişmeye devam eden ülke olmamız, iç pazarın
henüz doygunluğa ulaşmaması, genç nüfusumuz,
pazarın gelecek vadetmesini sağlıyor. Sektördeki
bilgi birikimi ve deneyimimiz, ürün çeşitliliği ve üre-
tim kapasitemiz, en önemli artılarımız arasında yer
alıyor. Tüm bu üstünlüklere coğrafi konum avanta-
jını da ekleyecek olursak bölgesel üretim ve bilgi
merkezi olma potansiyeli taşıdığımızı söyleyebilirim.
Pazarımızın zayıf yönlerini ise yüksek girdi maliyeti
ve nitelikli ara eleman eksikliği olarak sıralayabili-
rim. Tabi ki bunlar tek başına yeterli ortamı sağlamı-
yor. Birçok farklı alanda daha gelişimimizi sürdür-
meye devam etmeliyiz.
Şirket olarak zorlu pandemi koşullarına rağmen
2021 yılında da büyümemizi sürdürdük. Dijitalleş-
me, sürdürülebilirlik, karbon emisyonu azaltımı,
çeşitlilik ve kapsayıcılık, bizim için daha fazla
öne çıkan konular arasında yer aldı. Bu alanlarda
kendimizi geliştirmeye odaklandık ve eksiklerimizi
tamamlamaya devam ettik.
Şirketimiz, 2021 yılında Covid-19 ortamında dahi
yatırımlarına devam etti. 29 yıldır sektöre hizmet
veren ve değerli bir marka olan Tepe Güvenlik’i
10 milyon Euro’luk yatırımla bünyemize kattık. Bu
güç birliği sayesinde halihazırda Türkiye’de 12
farklı sektöre sunduğumuz Akıllı Önleyici Güvenlik
hizmetlerimizi, küçük ve orta ölçekli işletmelere de
sunabilecek bir yapıya sahip olduk.
Yine bu belirsizlik döneminde AR-GE Merkezi sta-
İki yıl önce tohumları
atılan projenin ilk bölümü
aralık ayında başladı,
önümüzdeki yıl da tüm
hızıyla devam edecek.
İsmail UZELLİ
CEO
SENSORMATIC

tüsü kazandık. Bu alandaki yatırımlarımız 2022’de
de devam edecek. Yazılım ekibimizi genişleterek
daha büyük projelere imza atmayı amaçlıyoruz.
Önümüzdeki dönemde teknoloji şirketleri arasında
daha üst sıralarda yer almayı hedefliyoruz. Sektörün
lider şirketi olarak yeni teknolojileri bulmaya ve bu
teknolojileri müşterilerimizle buluşturmaya devam
edeceğiz. Bulut çözümlerindeki yenilikleri, farklı
çözüm ve yaklaşımları inceleyeceğiz. Bulut hizmetle-
ri, Uzaktan Video İzleme (RVS) temeline dayalı akıllı
önleyici güvenlik hizmetleri, yapay zekâ algoritmala-
rının kullanıldığı güvenlik kameraları, hizmet olarak
güvenlik ve temassız geçiş kontrol sistemleri de
yatırımlarımıza yön veren en güçlü trendler olacak.
Müşterilerimizin verimliliklerini de artıracak çözüm-
lerimizin satış faaliyetlerine ağırlık vereceğiz. Kendi
geliştirdiğimiz Passlogic (Personel Devam Kontrol
ve Ziyaretçi Takip Sistemi), Countware Inventory
(Perakende Envanter Yönetim Çözümü) ve Countwa-
re Trafik (Ziyaretçi Trafiği Analiz Platformu) çözümle-
rine farklı kullanım senaryolarını ekleyip daha fazla
kurumsal müşterimizin süreçlerine değer katacağız.
Güvenlik teknolojilerinde yönetilen hizmetler alanın-
da öncüyüz. Bu alanda daha fazla müşterimizin gü-
venlik süreçlerini onlar için yönetmeyi hedefliyoruz.
Bu esnada bünyesinde yer aldığımız Securitas’ta,
North Star adı verilen Avrupa çapında büyük bir
projeyle dönüşüm başladı. Bu projeyle 2022 yılında
operasyondan dijitalleşmeye kadar pek çok ana
alanda geleceğin Securitas’ı olma yolunda adımlar
atacağız. İki yıl önce tohumları atılan projenin ilk
bölümü aralık ayında başladı, önümüzdeki yıl da
tüm hızıyla devam edecek.
kında neler düşünüyorsunuz? Yeni dönemde bizi
neler bekliyor?
Teknolojinin gelişimine paralel olarak önümüzde-
ki dönemde daha akıllı teknolojilerin gündemde
olacağına kesin gözüyle bakıyorum. Bulut Depola-
ma hizmetleri öne çıkacak ve Yapay Zeka önemini
katlayacak. Yapay Zeka algoritmalarının kullanıldığı
güvenlik kameraları, 2022 yılı ve ötesinde, proaktif
güvenlik sunarak, erken uyarıyla pek çok olayı ger-
çekleşmeden önlemeye devam edecek.
Siber güvenlik de daha fazla ön plana çıkacak.
2022’nin tüm dünyada ‘COVID güvenlik temizliği
yılı (COVID security cleanup)’ olacağı öngörülüyor.
Pandeminin başlamasıyla bir gecede iş modelle-
rini dönüştürmek zorunda kalan pek çok şirkette
güvenlik ekipleri, önümüzdeki yıl dijital dönüşüme
girme telaşının ortaya çıkardığı tüm güvenlik açıkla-
rını kapatmakla uğraşacak. Bizim de çözümlerimizi
buna göre tasarlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Ürünleri doğru seçmeli, sistemlerin networkünü
sürekli güvenliği izleyecek şekilde yapmalıyız.
Güvenlik sektörü için yükselişe geçecek bir diğer
konu da hizmet olarak güvenlik. Güvenlik teknoloji-
lerine ilişkin tüm ihtiyaçları kapsayan hizmet olarak
güvenlikte, ürün tedariğinden montaja, 7/24 servis-
ten bakıma, uzaktan alarm izleme merkeziyle alarm
müdahaleden raporlamaya kadar tüm güvenlik
ihtiyaçlarını karşılayan çözümler bulunuyor.
Sensormatic olarak böyle bir gelecekte; nesnelerin
interneti, bulut, 5G, yapay zeka, uzaktan izleme gibi
yeni teknolojilerle güçlendirilmiş güvenlik persone-
li ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel hizmetler
sunan bir şirket olarak yerimizi alacağız.
Son olarak şunu eklemek isterim: Sürdürülebilirlik,
hemen tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörü-
müzde de önemli bir gündem maddesi. Bu bir trend
değil, yaptığımız her şeye dahil etmemiz, hatta iş
modelimizin odağına yerleştirmemiz gereken bir
yaklaşım. Bir kamerada kullanılan, hatta yeniden
kullanılan malzemelerin nerede ve nasıl üretildiği ve
teslim edildiğinden yeni teknolojilerin ve iş uygula-
malarının etik etkilerine kadar sorgulamak zorunda
olduğumuz pek çok nokta var.

FOKUS MAĞAZA GÜVENLİK SİSTEMLERİ
Perakendede milyarlık kayıpları
önleyen teknolojiler
P
erakende sektörü pan-
demiye rağmen büyü-
me ivmesini artırarak
devam ettiriyor. 2021
yılında Türkiye’de çift
haneli büyümesi beklenen sektör,
globalde de aynı hareketi yaşıyor.
Research and Market’e göre
globalde 2020 itibarıyla 20,3
trilyon dolar olan sektör hacmi,
2025 yılında 29,4 trilyon dolara
ulaşacak.
Perakende sektörü büyürken
sektörde hizmet veren şirketle-
rinin güvenlik ihtiyacı da giderek
artıyor. Çünkü insan odaklı olan
perakende sektörü, iş modeli
gereği istenmeyen kayıplara çok
fazla maruz kalıyor. 2020 yılı
verileriyle sektörde istenmeyen
kayıplar 100 milyar dolara yaklaş-
tı. Kayıpların büyük çoğunluğu da
kötü niyetli müşteri ve çalışanlar-
dan kaynaklanıyor. Ayrıca, teda-
rikçi ve işleyişteki insani hatalar
nedeniyle de kayıp oluşabiliyor.
Bu noktada teknoloji ihtiyaca
göre bazen ödemesi yapılmadan
mağazadan çıkartılmak istenen
ürünleri bazen amaçsız dolaşan
şüpheli kişileri tespit ederek
kayıp önlemede aktif rol oynuyor.
Korunacak olan alan neresi olur-
sa olsun sistemlerin en önemli
görevi ise ilk aşamada caydırıcı
olmak ve suçu gerçekleşmeden
engellemek. Sensormatic olarak
perakende sektöründe edindiği-
miz 27 yıllık deneyimimiz bize bu
sektöre farklı bakmayı öğretti.
İşletmelerin cirolarından önemli
ölçüde pay alan iç ve dış kayıpları
önlemeye yönelik çözümlerimizi
tasarlarken sadece kayıp ön-
leme değil karlılığa, verimliliğe
ve müşteri deneyimine de katkı
sağlamasına özen gösteriyoruz.
Bu bakış açısı ile perakende
Perakende sektörü büyürken sektörde hizmet veren şirketlerinin
güvenlik ihtiyacı da giderek artıyor. İnsan odaklı olan perakende
sektörü, iş modeli gereği istenmeyen kayıplara çok fazla maruz
kalıyor.
Pelin YELKENCİOĞLI – Pazarlama Direktörü
SENSORMATIC

sektörüne kayıp önleme konusun-
da ışık tutacak birkaç çözümden
bahsetmek isterim.
Kayıp önlemede 3 ana halka
Elektronik Ürün Takip Sistemleri,
özellikle hırsızlık kaynaklı kayıp-
ların önlenmesinde maksimum
fayda sağlıyor. Ancak bu sistemler
yalnızca doğru teknoloji, doğru
etiket kullanımı ve doğru süreç ta-
nımı ile hayata geçirildiğinde mak-
simum fayda sağlıyor. Mağaza içi
ürün koruması, giriş çıkış ürün
algılaması ve personel etkileşimi
olmak üzere mağaza performans
zincirindeki 3 ana halka eksiksiz
çalıştığında, Elektronik Ürün Takip
çözümleri güvenlik konusunda
maksimum caydırıcılık sağlıyor.
Böylece mağaza içi verimlilik
artarken, kayıpların da önüne ge-
çiliyor ve kârlılık yüksek rakamlara
ulaşıyor.
Mağazaya giren ürünlere doğru
alarm etiketini uygulamak, ürün-
lerin korunmasındaki ilk aşamayı
oluşturuyor. Doğru etiketlerin se-
çilmesi, doğru şekilde uygulanma-
sı sistemin performans zincirinin
ilk halkası olarak öne çıkıyor ve
caydırıcı bir rol üstleniyor. Zinci-
rin ikinci halkası ise mağazadan
çıkan ürünlerin etkili bir şekilde
algılanması ve güvenli bir şekilde
kontrol edilmesi. Bu, verimlilikte
düşüş olmaması adına önemli
bir adım. Elektronik ürün takip
sistemi teknolojisi, ürünlerin
üzerine yerleştirilen bir verici ve
sinyallere duyarlı bir alıcı saye-
sinde mağazaya giren ve çıkan
tüm ürünleri kusursuz bir şekilde
takip ediyor, takip alanına giren
bir ürün olması durumunda sesli
ya da görsel bir alarm veriyor.
Personelin sistemi iyi takip etme-
si, mağaza içi ürün takibi ve gü-
venliğinin son halkasını oluşturu-
yor. Toplam verimlilikte en önemli
etkeni, zincirin son halkası olan
mağaza personelinin sisteme
olan güveni oluştururken, yanlış
alarm sayısının ve ihtimalinin
düşmesi, sistemin toplam verimli-
liğinin artmasını sağlıyor.
Elektronik ürün takip sistem-
leri ile kayıp önlemede Akusto
Manyetik (AM) öne çıkan en etkin
teknolojilerden biri. AM sistemleri
öne çıkaran noktaysa, teknolojik
olarak mümkün olan en geniş
algılama mesafesine sahip olu-
şu. Bu özellik, yanlış alarmlara
karşı yüksek direnç ve kalkan-
lamaya karşı daha güçlü bir
algılama performansı sağlıyor.
Video izleme sistemleri ile
usulsüzlükler kolayca tespit
edilebiliyor
Video İzleme Çözümleri de pe-
rakendede güvenlikte en kritik
teknolojilerden bir diğeri. Ma-
ğaza ¬içi¬ne konumlandırılan
kameralar ve kayıt c¬ihazları
ortamda meydana gelen tüm
hareketler¬i kaydederken,
ihtiyaç hali¬nde, ¬internet
üzer¬inden merkez¬i izleme
ve yönet¬im imkanı sağlıyor.
Video İzleme Çözümleri mağa-
zalarda müşteri ya da personel
kaynaklı istenmeyen bir durum
yaşandığında kanıt niteliğin-
deki görüntü merkezden ya da
uzaktan bağlantı ile indirilip,
talep edilmesi durumunda
Elektronik Ürün Takip Sistemleri,
özellikle hırsızlık kaynaklı kayıpların
önlenmesinde maksimum fayda sağlıyor.
Pelin YELKENCİOĞLI

güvenlik güçleri ile paylaşılıyor.
Bu çözüm, istenmeyen bir durum
yaşanmaması için de caydırıcı
etkiye sahip.
Bununla birlikte, yazar kasa,
POS cihazı gibi cihazları, video
kayıtlarıyla entegre ederek,
işlemler esnek ve kolay biçimde
incelenebiliyor. Bu entegrasyon
sayesinde kasadan geçen ürünle
ona ait video görüntüleri eşleşti-
riliyor, belirtilen tarih aralığıyla ya
da ürüne ait işlemlerin görüntüsü
hızla ekrana taşınıyor. Bu şekilde
iade ya da iptal işlemleri sırasın-
da olası usulsüzlükler ve hatalı
işlemler kolayca tespit edilebili-
yor.
İç kayıpları %80 düşürüyor
Sensormatic olarak sunduğumuz
en yüksek güvenlik sağlayan
çözümlerden bir diğeri de video
kamera aracılığıyla vücut ısısını
algılayan temassız görüntüle-
me teknolojisi. Temassız gö-
rüntüleme teknolojisi, ekranın
önüne gelen kişileri 12 saniye
içinde 4 farklı duruşta tarıyor.
Video kamera, vücutta bulunan
ve vücut ısısından farklı ısıya
sahip tüm cisimleri tespit ediyor
ve ekranda görüntülenmesini
sağlıyor. Patentli pasif terahertz
teknolojisiyle çalışan temassız
görüntüleme teknolojisi, giysile-
rin altına gizlenmiş metal veya
metalik olmayan nesneleri 3 ila 4
metre gibi güvenli bir mesafeden
algılayabiliyor. 5 cm.’ye kadar
metal, plastik, silikon gibi her tür
materyali tespit edebiliyor.
Bu çözümler sadece mağaza-
larda değil perakende operas-
yonlarının yürütüldüğü en kritik
bölgeler olan depo ve dağıtım
merkezi gibi yerlerde de kayıpları
önlüyor. Yapılan çalışmalar ilk
uygulamayla beraber yüksek cay-
dırıcılık etkisi nedeniyle temassız
görüntülüme çözümünü kullanan
şirketlerde iç kayıpların yüzde 80
oranında düşüş sağladığını ortaya
koyuyor.
Kayıp önlemede geçiş kontro-
lün rolü büyük
Perakendeye özel olarak gelişti-
rilen fiziksel, biyometrik ve mobil
geçiş kontrol sistemleri sektörde
güvenlik ve verimliliği bir arada
sunan teknolojiler arasında yer
alıyor. Sistem, mağaza, depo,
ofis alanlarında giriş-çıkışların
kontrolüne, özel güvenlik ge-
rektiren alanlara yetkilendirme
yapılmasına, gerçekleşen tüm
hareketlerin kayıt altına alınıp,
raporlanmasına olanak tanıyor.
Bu sayede olası kayıpların tespiti
ya da önlenmesi mümkün oluyor.
Örneğin biyometrik geçiş kontrol
sistemleriyle perakendede yoğun
satış dönemlerinde mağazalarda,
lojistik merkezleri ve depolarda
çalışanların hem güvenli hem
de hızlı şekilde giriş-çıkış yapa-
bilmelerini mümkün oluyor. Bu
sistemler kişiye özel olan parmak
izi, iris, göz ve yüz gibi özellikleri
kullanarak giriş-çıkış yapılmasına
olanak sunuyor. Sensormatic’in
Yüz Tanıma Sistemi de kişiye ait
yüzü 256 basamaklı, değiştirile-
mez bir kodla tanımlıyor. Sistem,
insan yüzünde yer alan dudak ve
burun gibi noktaların algoritma-
sını işleyerek doğruluk oranını
en üst seviyeye çıkartıyor. Hızlı
eşleşme sağlamak için ortama ve
uzaklığa uygun olan çözünürlük-
teki kamera ile donatılan sistem,
farklı aydınlatma koşullarında
dahi en üst düzey doğruluğun ve
güvenliğin elde edilmesine olanak
tanıyor.
Son dönemde önemi giderek
artan uzaktan İzleme
Uzaktan İzleme Çözümü (RVS)
de perakendede kayıpların önüne
geçen etkin çözümlerden biri.
Güvenlik kameraları mağaza
içindeki olayları kesintisiz şekilde
kayıt altına alırken, operatörlerse
bu kayıtların yalnızca yüzde 4’ünü
izleyebiliyor. Bu noktada Uzaktan
İzleme Çözümleri operatörlerin
gözden kaçırabileceği tüm detay-
ları yakalıyor. Akıllı yazılım kulla-
nan çözüm, yetkisiz girişleri ya da
amaçsızca dolaşan şüpheli şahıs-
ları anında belirleyerek Uzaktan
İzleme Merkezi’ne (UIM) raporlu-
yor. Bu sayede insan gözünden
kaçabilecek detaylar anlık olarak
operatörlerle paylaşılarak proaktif
şekilde önlem alınması ya da mü-
dahale edilmesi sağlanıyor. Erken
uyarıyla da pek çok olay henüz
gerçekleşmeden önleniyor.

Mağaza güvenliğinde
video analizlerin önemi
Her ne kadar video analiz sistemlerinin hırsızlık ve kayıpları önlemek
için olduğu düşünülse de günümüzde bu sistemler başka pek çok
alanda da mağaza sahiplerine yardımcı oluyor.
GÜVENLİK YÖNETİMİ

U
zun zamandan bu yana
video analizi ve IP
kamera teknolojisi, hır-
sızlık, dolandırıcılık vb.
kötü niyetli faaliyetleri
engellemeye dönük kullanılmakta.
Bununla birlikte yapay zeka ve
video analizlerinde yaşanan hızlı
dönüşümle beraber, video analizi
sadece kayıp önlemek maksadıyla
değil, aynı zamanda işletmenin
başarısı açısından da kullanılan
bir sistem oldu.
Müşteri davranışlarını
incelemek
Perakendeciler açısından ürünle-
rin mağazaya yerleşimi satışların
başarısını ya da başarısızlığını
belirleyen en önemli faktörlerden-
dir. Burada devreye giren video
analizleri müşteri davranışlarını
inceleyerek en doğru ürün yerleşi-
minin hayata geçirilmesini sağlar.
Müşterilerin farklı markada
ürünleri birbirleriyle karşılaştırıp
karşılaştırmadıkları, hangi ürün-
lerle ilgilenirken ne kadar zaman
harcadıkları, hangi ürünün hangi
reyonda ne hızla satıldığı gibi
soruların cevapları bu analizler
sayesinde bulunabilir.
Mağaza işletmecileri, video analiz
sistemleri sayesinde her müşteri-
nin davranışını analiz edebilir. Bu
sayede müşterilerin satın alma
konusunda istekli olup olmadık-
larını anlayabilir, gerekli gördüğü
durumlarda personeli müşteriye
yönlendirebilir. Bununla birlikte,
e-ticaret uygulamalarına veya web
sitelerine sahip perakendeciler
ellerindeki veriyi sistemlerine
entegre edebilirler.
Müşterilere daha kaliteli bir
deneyim sunmak
Video analiz uygulamaları, mağa-
zadaki müşterilere daha kaliteli
bir deneyim sunmak için de işlev-
seldir. Videolardan veri toplamak
ve analiz etmek, mağazanın zirve
zamanlarını, trafik modellerini ve
yüksek doluluk alanlarının konu-
munu tanımlamayı mümkün kılar.
Ayrıca video analizleri mağaza
personelinin karar verme sürecini
desteklemesi ve doğru yaklaşım-
ları geliştirmesini sağlamak için
geçmiş verileri kullanarak müşteri
deneyimi açısından yine önemli
bir işlev daha görürler.
Mağaza işletmecileri, gerçek za-
manlı video analizler sayesinde,
müşteri eğilimlerini belirleyebilir
ve bu eğilimler ışığında çeşitli
stratejiler oluşturabilir. Video
analizler, alarm sistemlerinin kul-
lanımında da etkili bir enstrüman
olabilirler. Mesela bir müşterinin
mağazanın belli bir bölümünde
mağaza yönetiminin belirlediği
zaman dilimini aşan bir süre kal-
ması durumunda alarm sistemi
tetiklenip yöneticilere sinyal gön-
derir ve bu sayede o müşteriye
personel yönlendirilebilir.
Ziyaretçi sayma
Video analizlerinin en yoğun kul-
lanım alanı müşterileri izlemektir
denilebilir. Video analizlerinin
en önemli ayaklarından biri olan
sayım uygulamaları ile mağazaya
kaç kişinin girip çıktığı ve mağa-
zadaki herhangi bir zamanda kaç
kişinin bulunduğu tespit edilebi-
lir. İnsan sayma ve ısı haritası
özellikleri ile belirli bir saatte,
belirli bir konumdaki kişi sayısı
gibi ayrıntılara dayalı görüntülü
reklamları yerleştirmek için uygun
alanlar belirlenebilir.
İnsan sayma verileri, elde edilen
rakamların satışa dönüşümü izle-
mek için POS verileriyle entegre
şekilde kullanılabilir. Aynı şekilde
masğaza yöneticileri, görüntülü
reklam etkinliğini, mağazada
gerçekleşen işlemlerle karşılaştı-
rarak haritalayabilir. Tüm bunların
yanında video analizleri kuyruk
uzunluğunu ve kalıplarını temel
alarak destek personelini ayarla-
maya yönelik uyarılar da sunar.
Elde edilen tüm bu veriler,
işletmecilerin mağaza dizaynını
oluşturmak ve geliştirmek için
kullanabilecekleri önemli veriler-
dir ve ürün yerleşimi için stratejik
önemde bilgiler sağlarlar. Aynı
şekilde personel planlaması ve
yerleşimi için de ısı haritası uygu-
lamaları kullanılabilir.

Guvenlik yonetim 102

Recommended

Recommended

More Related Content

What's hot

What's hot (19)

Similar to Guvenlik yonetim 102

Similar to Guvenlik yonetim 102 (20)

More from YunusEmreKK1

More from YunusEmreKK1 (20)

Guvenlik yonetim 102