Guvenlik yonetimi dergisi_99_low

ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
EYLÜL
2021
SAYI:
99
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
KAPAK:
ELEKTRONİK
GÜVENLİK
SİSTEMLERİNİN
ENTEGRE YÖNETİM
PROGRAMLARI
FOKUS:
OKUL ÖĞRENCİ
VE KAMPÜS
GÜVENLİĞİ
ÖZEL DOSYA
KONUSU:
GÜVENLİKTE
KABLO
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR EYLÜL 2021 SAYI: 99

4 n GüvenlikYönetimi Eylül 2021
6 BAŞKANDAN
8 EDİTÖR
10 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
24 KÖŞE / Hayata Bakış
KAPAK
26 Güvenlik ve bilişim üzerine
FOKUS
34 G4S ile okullarda maksimum güvenlik
38 ÖLÇSAN’la eğitim kurumlarında
üst düzey güvenlik
40 TAV Güvenlik 1997’den bu yana
havalimanlarında güven veriyor
ÖZEL DOSYA
44 Geliştirilmiş yangın alarm kablosu*
SEKTÖRDEN
52 “Türkiye’de ithal plaka tanıma sistemine
ihtiyaç yoktur”
56 “Ölçsan Günün şartlarına uygun hizmet
vermeye devam ediyor”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
60 Akıllı limanlar
68 Hırsız alarm sisteminde yerli kablosuz
çözüm: JANUS Hırsız Alarm Sistemi
26 44
i çindekiler
34

GÜVENLİK HİZMETİ
72 Fiziki güvenlikte etkili
iletişimin önemi
78 Editoryal takvim
79 Reklam indeksi
72
60
Eylül 2021
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Levent GÜLER
Alp SAUL
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlikyonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Umut Barış Uçan
umut@guvenlikyonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Prof. Dr. Gazi UÇKUN
Deniz GÜRKAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Ziya ÖNCEL
Görsel Yönetmen
Derya BOZKURT
derya@guvenlikyonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:6 No:672
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
Net Copy
444 0 708
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Gsm: (533) 413 78 08 - (542) 250 72 49
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR

BAŞKAN
g
Değerli sektör paydaşlarımız,
Gururlu, mutlu ve belki biraz da duygulu bir teşekkür yazısı olacak,
99.sayımızdaki yazım.
2004 yılında bir anda dört sektör dergisi yayınlamaya başladı. Güvenlik
sektörü açısından çok sevindiriciydi, ancak baktık ki amaç güvenlik
sektörüne hizmet değil, magazin kovalamakmış. Aylar geçtikçe teker teker
bir yıllarını doldurmadan yayın hayatlarını bitirdiler. Sektörün ihtiyacı
vardı, güvenlik sektörüne bilimsellik açısından yaklaşmak, destek olmak
amacı ile yola çıktık.
2012 yılında GÜVENLİK YÖNETİMİ Dergisi’nin ilk sayısına
hazırladığımız günleri tekrar yaşıyor gibiyim. Şimdi yine aynı heyecan,
aynı enerji, aynı sevinç… Sizinle dopdolu 99 sayıyı geride bıraktık.
Ekim 2021 de 100 sayıyı yayınlayacağız. Şimdiden planladığımız bir
yeniliği sizlerle paylaşmak isterim. 2000 yılında Coess’e (Avrupa Güvenlik
konfederasyon birliği) üye olan derneğimiz GÜSOD ve Özel Güvenlik
Federasyonumuza destek olması açısından, İngilizce bölüm ekleyerek,
dergimizi yurt dışına açmak istiyoruz. Ayrıca 100. sayımız için “Sektör
Duayenleri” kısmında ömrünü sektöre adamış deneyimli isimlerden
görüşlerini almak istiyoruz.
Bugün bu yazıyı kaleme alırken, takdirinizin, dostluğunuzun ve
kadirşinaslığınızın her türlü kazanımın üzerinde olduğunu hissediyor,
doğru olmanın ve doğru kalmanın, emeğin, gayretin, ayrıntılardaki
özenin, yenilenmenin, inancın ve motivasyonun başarıya yürümek için
yeterli olduğuna inanarak bu günlere ulaştığımızı belirtmek istiyorum.
Yaşadığım bu gurura mimarlık eden, Güvenlik Yönetimi dergimizin,
yayın kuruluna, yazılarıyla dergimize kalite sunan değerli akademisyen
ve uzman dostlarımıza, teknik ekibimize, grafikerimize, matbaamıza,
hizmetlerimizi yürüten takım arkadaşlarıma, reklamları ile bize katkıda
bulunan firmalarımıza ve bizi diri tutan tüm okurlarımıza, abonelerimize
en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Bundan sonra da nice başarılı işlere birlikte imza atacağımıza olan
inancımla, hepinizi selamlıyor, sevgilerimi sunuyorum.
Teşekkürler, sağlıklı günler.
100. sayıya girerken...
O. Oryal ÜNVER
GÜSOD - GESİDER ONURSAL
BAŞKANI
2012 yılında
GÜVENLİK
YÖNETİMİ Dergisi’nin
ilk sayısına hazırladığımız
günleri tekrar yaşıyor
gibiyim. Şimdi yine aynı
heyecan, aynı enerji, aynı
sevinç…

Eylül 2021 GüvenlikYönetimi n 7

Bu sayı ile
birlikte 99 sayıyı geride
bırakmaktan ve Ekim
sayısı ile dalya diyecek
olmaktan büyük
heyecan duyuyoruz.
EDİTÖR
y
Yazımızın başlığı sonbahar heyecanı ancak bizi
heyecanlandıran sonbaharın kendisi değil, bu sayı ile
99 sayıyı geride bırakmamız ve önümüzdeki sayı dalya
diyecek olmamız. Kendi payıma ben de son birkaç aydır
Güvenlik Yönetimi ailesinin bir parçası olmaktan ve 100.
sayıda görev alacak olmaktan gurur, mutluluk ve heyecan
duyuyorum.
Dergimizin içeriğine gelecek olursak; bu sayımızda
kapak konumuz elektronik güvenlik sistemlerinin entegre
yönetim programları. Yazılım alanına giren bu spesifik
başlıkta ülkemizde kullanılan programların önemli bir
bölümünde imzası bulunan Mehmet Haluk Cengiz, ufuk
açıcı makalesiyle dergimizde yer aldı.
Eylül sayımızda fokus konumuz ise okul, öğrenci ve
kampüs güvenliği oldu. Ülkemizde ilk ve orta dereceli
eğitim kurumları ve üniversitelerdeki toplam öğrenci ve
eğitimci nüfusu neredeyse ülke nüfusumuzun dörtte birine
denk geliyor. Bu alanda işleyişin sorunsuz devam etmesi
için de güvenlik büyük önem taşıyor. Pandemi koşulları
da göz önüne alındığında toplu halde bulunulan eğitim
kurumlarında güvenlik sektörüne çok daha fazla görev
düştüğü açık. Bu alanda uzman firmaların faaliyetlerini siz
değerli okurlarımız için bir araya getirmeye çalıştık.
Güvenlik ekipmanlarında kullanılan kablolar, bu
kabloların nitelikleri ve dayanıklılıkları ekipmanların
gelişkinliği kadar önemli. Özel dosya konumuz olan
güvenlikte kablo başlığında sizlere geliştirilmiş yangın
alarm kablolarını tanıtacak bir makale sunuyoruz.
100. sayıda görüşmek üzere sağlık ve
güvenlikle kalın.
Eylül’le gelen heyecan
Umut Barış Uçen

GÜNCEL
Apple’dan kritik zafiyete karşı acil
önlem
ABD’li teknoloji devi Apple, ürünlerine
hackerların sızarak saldırı düzenlemesi-
ne fırsat veren kritik bir zafiyet için acil
önlem aldı.
Firma tüm Mac, iPhone ve iPad’leri
etkileyen ve bu cihazların kullanıcı
hiçbir linke tıklamadan hacklenmesine
olanak sağlayan bir güvenlik açığını
kapamak için işletim sistemi güncelle-
mesi yayımladı.
Apple’dan kritik zafiyete karşı acil önlem
Toronto Üniversitesi’ndeki Citizen
Lab’den araştırmacı Bill Marczak,
“Cihazların hiçbir şeye tıklamadan
ele geçirilebileceğine dair kanıtlar
görmüştük fakat ilk defa bunun bir
örneğiyle karşılaştık” değerlendirme-
sinde bulundu. Zafiyet bilgisayar, tablet
ve telefonların yanı sıra Apple Watch’u
da etkiliyor. Citizen Lab, bu güvenlik
açığının bir Suudi aktivistin telefonu-
nun ele geçirilmesi için kullanıldığını,
bunun arkasında İsrail merkezli NSO
Group adlı şirketin olduğunu düşün-
düklerini ifade etti. Reuters haber
ajansına açıklama yapan NSO ise saldı-
rının arkasında olduğunu ne yalanladı
ne de teyit etti.
Kaynak: BBC Türkçe
100 milyar dolarlık manipülasyon
Kripto para piyasasında bugüne
kadar eşine az rastlanan çapta bir
manipülasyon yaşandı. Uluslararası
ajanslara Walmart’ın 1 Ekim’den
itibaren online mağazalarında Lite-
coin kabul edeceğini açıkladığı bir
bülten düştü. Litecoin fiyatı fırladı,
ancak basın bülteni sahte çıktı.
Uluslararası basın bülteni sunma
platformu GlobalNewswire’a
Walmart’ın 1 Ekim’den itibaren
online mağazalarında Litecoin ka-
bul edeceğini açıkladığı bir bülten
düştü.
Litecoin Twitter hesabında da bu
bülten paylaşılınca uluslararası
haber ajansları Walmart’ın Litecoin
kabul edeceğini dünya basınına
servis etti.
Ancak yaklaşık 25 dakika sonra
Walmart bu haberi yalanladı, söz
konusu tweet de silindi. O esnada
Litecoin 175 dolardan 17 dakikada
233 dolara çıktı, ardından yeniden
178 dolara düştü.
Haberin etkisiyle başta bitcoin
olmak üzere çoğu kripto parada
da önce yükseliş ardından düşüş
yaşandı. Bu dalgalanma esnasında
kripto paraların toplam piyasa
100 milyar dolarlık manipülasyon
değeri önce 2 trilyon 28 milyar do-
lardan 2 trilyon 124 milyar dolara
çıktı. Ardından 2 trilyon 4 milyar
dolara geriledi. Yani piyasada bu
yalan haberin etkisiyle 100-120
milyar dolarlık bir dalgalanma
yaşandı.
Kaynak: NTV Haber

GÜNCEL
2018 yılında Gökhan Önal tarafın-
dan hayata geçirilen LPS Bilişim
bünyesinde geliştirilen LpsChain,
blockchain tabanlı veri yönetimi,
transferi ve depolama hizmeti
sunuyor.
LpsChain, blockchain teknolojisi
ile dosyaları parçalara ayırarak
çift kriptolama uygulayan yeni bir
şifreleme modeline sahip. Verileri
farklı boyutlarda parçalama ve
veriyi istediği lokasyonda tutma
gibi fonksiyonları olan bu teknoloji,
talep edildiği takdirde verinin sade-
ce Türkiye’de kalmasını sağlıyor.
Gökhan Önal, LpsChain’de en
yüksek seviyede güvenlik için
dosyaların parçalara ayrılarak
şifrelendiğini, çift kriptolama
uygulandığını, yeni bir şifreleme
Blockchain tabanlı veri yönetimi, transferi ve
depolama hizmeti sunan ürün: LpsChain
modeli olan LpsKey anahtarının
kullanıldığını söylüyor. Verileri
sınırsız kapasite ve sürede sakla-
yıp aktarabilmek de mümkün.
Bloklarda veriyi tutan ve ölçek-
lenebilir yapısı ile LpsChain
teknolojisi, ticaret, finans, sigorta
gibi sektörlerin yanı sıra veri
gizliliğinin önem arz ettiği kamu
kurumları, savunma, eğitim, sağ-
lık, inşaat, Ar-Ge, tedarik zinciri,
gümrük işlemleri, finansman
gibi bütün sektörlerde rahatlıkla
kullanılabiliyor.
Kaynak: webrazzi.com – Gözde
Ulukan
Facebook’un basına sızan raporu,
Instagram’ın gençler üzerindeki
olumsuz etkilerinin bilindiğini
gösterdi. Facebook’un, uygulama-
nın etkilerini bilmesine rağmen,
çocuklar için Instragram projesi
üzerinde çalışması tepki çekti.
Facebook’un, sahibi olduğu Ins-
tagram fotoğraf aplikasyonunun,
ergenlik çağındaki gençler için za-
rarlı olduğunu bilmesine rağmen,
çocuklar için Instagram aplikasyo-
nu üzerinde çalıştığı bildirildi.
Facebook’un kurum içi raporla-
rına ulaşan Wall Street Journal
gazetesi, sosyal medya şirketinin
sahibi olduğu Instagram uygula-
masının, başta ergenlik çağındaki
kızlar olmak üzere, gençler üze-
rindeki zararlarının, bu raporlara
birden fazla kez yansıdığını ortaya
koydu.
Buna göre, söz konusu raporlardan
birinde, intiharı düşünen gençler
arasında İngiliz kullanıcıların
yüzde 13’ünün, Amerikalı kulla-
nıcıların ise yüzde 6’sının, sorunu
Instagram’a bağladığı bilgisi yer
aldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı
Facebook’un Instagram raporu
basına sızdı

GÜNCEL
Güney Koreli yetkililer Android
işletim sistemi nedeniyle Google’a
177 milyon dolar ceza kesti. Ceza-
nın nedeni Google’ın uyarlanmış
Android versiyonlarını engellemesi.
Marka ve patentleriyle teknoloji
dünyasında önemli bir yere sahip
olan Güney Kore’de önemli bir
ceza kesildi.
Güney Koreli yetkililer Google’ın
üst kuruluşu Alphabet’e 207 milyar
won (177 milyon dolar) ceza verdi.
Cezanın sebebi ise Google’ın
android’in uyarlanmış versiyon-
larına izin vermemesi. Android,
dünya genelinde milyarlarca cihazı
çalıştıran bir mobil işletim sistemi.
Başta Samsung olmak üzere Güney
Koreli birçok firma da cihazlarında
bunu kullanıyor. Ancak iOS’a göre
daha açık olan bu sistemin uyarlan-
mış versiyonlarını engellediği için
Google’ın rekabet kurallarını ihlal
ettiğine hükmedildi.
177 milyon dolarlık para cezası
ülkedeki en yüksek 10 ceza miktarı
arasına da girdi.
Kaynak: ntv.com.tr
Güney Kore’den Google’a
177 milyon dolar ceza
Yapılan son araştırmalar, fidye
yazılım saldırılarının 2021’in
ilk yarısında yüzde 288 arttığını
gösteriyor. Bu artıştan en çok
etkilenenler arasında gıda ve tarım
şirketlerinin bulunduğuna dikkat
çeken Komtera Teknoloji Kanal
Satış Direktörü Gürsel Tursun,
fidye yazılım saldırılarından korun-
mak isteyenler için 5 etkili adımı
paylaşıyor.
Gıda ve tarım şirketleri hacker-
lerin hedefinde
Et devi JBS’in geçtiğimiz aylarda
karşılaştığı siber saldırıyı çözmek
için 11 milyon dolar fidye öde-
mesinin ardından hackerler gıda
ve tarım sektöründeki firmaları
öncelikli hedefi haline getiri-
yor. Güvenlik açıkları bulunan
kurumlar ise saldırılar karşısında
üretkenlik, itibar ve para kaybına
uğrayabiliyor.
Fidye yazılım saldırılarından
korunmanın 5 etkili yolu
Komtera Teknoloji Kanal Satış Di-
rektörü Gürsel Tursun’un şirketle-
rin fidye yazılımı saldırılarına karşı
uygulaması gereken 5 önemli siber
çözüm önerisi:
1. Uçtan uca güvenlik çözümlerini
kullanın.
2. Ağ geçidinin içinde ve dışında
e-posta güvenliğini sağlayın.
3. Web filtreleme ve izolasyon
teknolojilerini kullanın.
4. Çalışanlarınıza mutlaka siber
güvenlik eğitimi verin.
5. Verileri birden çok yerde yedek-
lemeyi ihmal etmeyin.
Fidye yazılım saldırıları yüzde 288 arttı

GÜNCEL
Güvenlik görevlileri hayat kurtardı
İŞKUR TYP kapsamında özel güvenlik
görevlisi alımı bekleniyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından
daha önceden yapılan açıklamada,
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan
pansiyonlarda hizmet kalitesini artır-
mak için 5 bin 872 aşçı ve yardımcı
destek personeli alınacağı duyurul-
muştu.
Karaman’da koronavirüs tedavisi
gördüğü sırada bunalıma girerek
intihara kalkışan Y.K.’ye hayat
eli güvenlik görevlileri tarafından
uzatıldı. Hastane penceresinden
atlamaya kalkışan şahıs, hastane
güvenlik görevlilerinin müdahale-
si ile kurtarıldı.
Sabah 09.30 sıralarında,
Karaman Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Kovid-19 servisinde
yaşanan olayda, iddiaya göre
koronavirüs tedavisi gören hasta,
sürekli sıcak çay ve kahve suyu
bulunmadığı, çok fazla eklem ağ-
rısı olduğu ve kimsenin kendisine
masaj yapmadığı gibi şikayetlerle
Şimdi de TYP kapsamında çalıştırı-
lacak temizlik ve güvenlik görevlisi
alımı vatandaşlar tarafından incelen-
meye başlandı. TYP kapsamında
MEB bünyesine alınacak personelle-
re ilişkin ilanlar henüz açıklanmaz-
ken söz konusu alımların Eylül ayı
sinirleri bozularak, 6. kattaki
odasının penceresinden aşağıya
atlayarak hayatına son vermek
istedi. Bu intihar girişimi hastane
içerisinde gerçekleştirilmesi beklen-
mekte.
TYP nedir?
İşsizliğin yoğun olduğu dönemlerde
veya yerlerde doğrudan veya yükle-
nici eli ile toplum yararına bir iş ya
da hizmetin gerçekleştirilmesi yoluyla
özellikle istihdamında zorluk çekilen
işsizlerin çalışma alışkanlık ve disipli-
ninden uzaklaşmalarını engelleyerek
işgücü piyasasına uyumlarını ger-
çekleştirmek ve bunlara geçici gelir
desteği sağlamak amacıyla İŞKUR
tarafından uygulanan programlardır.
Şartları nelerdir?
Kuruma kayıtlı işsiz olmak,
18 yaşını tamamlamış olmak,
Emekli ve malul aylığı almıyor olmak,
Öğrenci olmamak (açıköğretim ve
açık lise öğrencileri hariç)
Kaynak: Yeniçağ
özel güvenlik personeli tarafın-
dan engellenerek Y.K.’nin hayatı
kurtarıldı.
Kaynak: haberkaraman

GÜNCEL
İstanbul’da cinayetten 20 yıl hapis
yattıktan sonra pandemi izniyle ce-
zaevinden çıkıp, Antalya’da güvenlik
görevlisi Hakan Ökten’i (41) taban-
cayla öldüren Mevlüt Koyuncu’nun
(52), ömür boyu hapsi istendi.
Olay, 20 Mayıs’ta Kepez ilçesi Antal-
ya Bulvarı’nda meydana geldi. Ha-
kan Ökten ile Havva B., 42 CTB 54
plakalı araçla saat 20.30 sıralarında
ormana gitti. Araçta oturan Hakan
Ökten ile Havva B.’nin yanına gelen
Mevlüt Koyuncu, iddiaya göre sebep-
siz yere, üzerindeki tabancayı çıkartıp
3-4 el ateş etti. Hakan Ökten kanlar
içinde kalırken, Havva B., aracına
aldığı Ökten’i yolda kendisini karşı-
layan ambulansa teslim etti. Sağlık
ekipleri Hakan Ökten’i yakındaki özel
hastaneye götürdü. Ökten, burada
doktorların tüm çabasına rağmen
kurtarılamadı. Antalya Büyükşehir
Belediyesi’nde güvenlik görevlisi
olarak çalışan, evli ve 6 çocuk babası
Hakan Ökten’in cenazesi, Konya’nın
Doğanhisar ilçesinde toprağa verildi.
Olayla ilgili çalışma başlatan
polis, Mevlüt Koyuncu’nun Uncalı
Mahallesi’nde bir evde saklandığını
belirledi. Eve operasyon düzenleyen
polis, Koyuncu’yu gözaltına aldı.
Koyuncu’nun daha önce İstanbul’da
işlediği cinayetten 20 yıl hapis
yattığı ortaya çıktı. Polise, olay günü
ormanda alkol ve uyuşturucu aldığını
söyleyen Mevlüt Koyuncu, çıkarıldığı
mahkemece tutuklandı.
Tutuklu sanık Mevlüt Koyuncu’nun
ömür boyu hapis istemiyle yargılan-
masına ileriki günlerde başlanacak.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı /
Süleyman Ekin
Kaspersky uzmanları, BEC (Business
Email Compromise- İş E-postası Al-
datmacası) saldırılarını giderek daha
fazla gözlemlemeye başladı. Mayıs ve
Temmuz 2021 arasında Kaspersky
ürünleri havacılık, endüstri, pera-
kende, BT ve lojistik alanlarındaki
işletmelere yönelik olanlar dahil ol-
mak üzere 9 bin 500’den fazla BEC
saldırısını önledi
Kaspersky uzmanlarına göre BEC
saldırısı sırasında siber suçlular tara-
fından kullanılan ilk üç yöntem şöyle:
CEO Dolandırıcılığı
Bu senaryoda çalışan, daha kıdemli
meslektaşından sahte bir e-posta
alıyor. Saldırganlar bunu çalışanı
bilgi paylaşmaya ikna etmek için
kullanıyor ve gizli şirket verilerini
çalmaya çalışıyor.
Sahte Bordro Değişikliği
Bu durumda muhasebe depart-
manı bir çalışanın maaş ödeme
bilgilerini değiştirmesini isteyen
bir mesaj alıyor. Muhasebeci
bordro sisteminde kart bilgilerini
değiştirirse çalışanın maaşı dolan-
dırıcıya gidiyor.
Sahte Fatura
Muhasebe departmanına gelen e-posta,
bir faturanın ödenmesindeki gecikmeyle
ilgili olarak tedarikçiden veya üçüncü
şahıstan gelmiş gibi görünüyor. Muha-
sebeci hileye yenik düşerse para siber
suçlulara gidiyor.
Güvenlik görevlisini öldüren sanığa ömür
boyu hapis istemi
İş e-postası güvenliğinin ihlalinde
en yaygın üç yöntem

GÜNCEL
ABD’li siber güvenlik araştırmacısı
ve gazetecim Kim Zetter, İtalyan
siber güvenlik firmasının casus ya-
zılımının çeşitli kesimleri dinlemek
için kullanıldığını öne sürdü.
Zetter’in blog yazısına göre, Senti-
nelOne firmasında tehdit istihbara-
Ünlü NFT satış platformu
OpenSea’nin ürün müdürünün
NFT’leri satışa çıkmadan önce hileli
bir şekilde satın aldığı ortaya çıktı.
Şirketten yapılan açıklamayla bu
iddia doğrulandı.
NFT’ler 2021 yılına damga vurdu ve
NFT pazaryerlerinin işlem hacimleri
milyonlarca dolara ulaştı. Geride
bıraktığımız Ağustos ayında günlük
işlem hacminin 500 milyon doları
aştığını açıklayan OpenSea’den şok
eden bir açıklama geldi.
Zuwu adlı Twitter kullanıcısı yaptığı
paylaşımda OpenSea ürün müdürü
Nate Chastain’in anasayfada listele-
tı araştırmacısı Juan Andrés Guer-
rero-Saade, gazeteciyle 2013 yılında
bir oltalama saldıırısının kurbanı
olan bir kadınla ilgili yazısından
dolayı irtibata geçti. Harvard
Üniversitesinden bir meslektaşında
geldiğini zannettiği bir e-maildeki
necek olan NFT eserlerini listelen-
meden hemen önce satın alarak kısa
sürede büyük kazançlar elde ettiğini
iddia etti.
Kısa bir süre içerisinde iddiaların
doğru olduğu kanıtlandı. OpenSea
cephesinden bugün yayınlanan bir
blog gönderisiyle Nate Chastain’e
yönelik iddialar doğrulandı. Open-
Sea cephesinden yapılan açıklamada
Nate Chastain’in bu hamlesinin ha-
yal kırıklığı yarattığı ve OpenSea’nin
değerlerini temsil etmediği belirtildi.
OpenSea ayrıca olayla ilgili kap-
samlı bir inceleme başlattıklarını da
açıkladı.
linke tıklayan kadın, Remote
Control System (RCS) adlı İtalyan
firma Hacking Team’in ürettiği
bir casus yazılımın bilgisayarına
yüklendiğinden habersizdi.
Guerrero-Saade, “RAD” adı
verilen ve aynı amaçlarla kullanı-
lan başka bir yazılımın da Türkçe
konuşan biri tarafından gelişti-
rilmiş olduğuna ilişkin kanıtlara
sahip olduğunu aktardı. RAD
yazılımında, RCS’yle benzer
özelliklere sahipti ancak aynı kodu
kullanmıyordu.
Araştırmacının keşfettiği bir
başka yazılımın adı da Ahtapot.
Yazılım, daha önce gazeteci Barış
Pehlivan’ın bilgisayarında tespit
edilmişti. Bunun dışında Hortum
adlı başka bir yazılımın da adı
geçiyor.
Kaynak: siberbulten.com – Ergün
Varlık
Kaynak: Donanım Haber – Yusuf
Akbaş
İtalyan casus yazılımı Türkiye’de kimlere
karşı kullanıldı?
NFT pazaryeri OpenSea’nin Ürün
Müdürü’nden şaşırtan dolandırıclık

GÜNCEL
İstanbul’da Pendik Belediyesinden
sonra Eyüp Sultan Belediyesi de
Linux taban yerli işletim sistemi
Pardus‘a geçen belediyelerden
oldu.
Yazılım alanındaki bağımlılıktan
kurtulmak ve Çinli teknoloji devi
Askeri Radar ve Sınır Güvenliği
Zirvesi - MRBS, 5 Ekim’de kapılarını
açmaya hazırlanıyor. 3. yılında 4 kat
büyüyen MRBS, 22 ülkeden gelecek
alım heyetleriyle yerli ve milli savun-
ma sanayi temsilcilerini buluşturacak
İçişleri Bakanlığı himayelerinde, Milli
Savunma Bakanlığı ve T.C. Savunma
Sanayi Başkanlığı’nın destekleriyle
MÜSİAD Ankara tarafından hayata
geçirilen 3. Uluslararası Askeri Radar
ve Sınır Güvenliği Zirvesi (MRBS),
5-6 Ekim 2021 tarihlerinde Hacet-
tepe Beytepe Kongre Merkezi’nde
gerçekleştirilecek.
MÜSİAD Ankara Başkanı Hasan
Huawei firmasının uğradığı türden
bir ambargoyla karşılaşmamak için
kamu kurumlarında yeri yazılıma
geçmenin gerekliliği uzun süredir
konuşuluyordu. Hatta Barış Pınarı
Harekatı sonrası ambargo konu-
sunda ibrenin Türkiye’ye döndüğü
Fehmi Yılmaz, bu yıl üçüncüsü-
nü düzenledikleri MRBS’nin ilk
başladıkları güne kıyasla dört katı
büyüklüğe ulaştığına dikkat çekti.
Alanında uzman isimlerle askeri
radar ve sınır güvenliği konusunda
sektörün nabzını tutacak oturum
konularının MRBS’de tartışılacağını
açıklayan Yılmaz, fuar alanında
da karar vericilerle Türk savunma
sanayiyi buluşturacaklarını ifade etti.
Yılmaz, MRBS’de göçmen krizi,
sınır güvenliği, orman yangınları,
terörle mücadele gibi birçok konuda
yerli firmaların sunduğu çözümlerin
tanıtılacağını bildirdi.
değerlendirmeleri yapılıyordu.
Eyüp Sultan Belediyesi’nden önce
2017 yılında Pendik Belediyesi
ilk kez Pardus işletimine geçen
belediye olmuştu. Askere Alma
Genel Müdürlüğü (ASAL) de Par-
dus işletim sistemine geçen devlet
kurumları arasında yer almıştı.
Belediyedeki toplantılarda yazılım
lisanslarının önemli bir gider
kalemi olduğu tespiti yapılınca
Pardus projesi bir çözüm olarak
görüldü.
Projeye belediye yönetimini ikna
etmek için Tübitak’tan da destek
alan IT ekibi, ofis programı
olarak açık kaynaklı Libre Office
kullanarak kademeli olarak yeni
işletim sistemine geçişi tamam-
ladı. Ekip lideri Hüseyin Güç,
yerli işletim sistemine geçişlerinin
örnek olması için “Herkes için
Pardus” adlı bir kitap da yazdı.
Eyüp Sultan Belediyesi yerli işletim sistemi
Pardus’a geçti
Türk savunma sanayisinin
yeni ürünleri vitrine çıkacak

HAYATA BAKIŞ
b
Bir yaratık dolaşıyor etrafımızda, her gün can alıyor. Annesi yok babası yok. Ama
hepimiz elbirliği ile besliyoruz. Her türlü güçlendirici vitaminler vererek, protein te-
min ediyoruz. Suyunu, sütünü, ekmeğini veriyoruz; en kalitelisinden, en pahalı ve en
güzelinden. Büyüdükçe büyüyor, e yani! Bu kadar beslenmeye büyümez mi? Sebep
olup ortaya çıkardığı görüntüler çok korkunç olduğu için “canavar” diyoruz. Ama
neyin canavarı? Ama nerede kol geziyor? Ama en çok nerede görülüyor?
Trafikte görüldüğü için kol gezdiği yerin adı ilave ediliyor. Oluyor trafik canavarı.
Aslında canavar filan yok. Bir canlı mahlûk değil. Direksiyona geçen her kişiyi cana-
var görmek lazım. Canavarlığa yöneldiği, özendiği zaman.
Kendimce gözledim, acaba kimler canavar? Acaba canavarı kimler besliyor? Acaba
kimler onun icraat yapmasına imkân veriyor? Kimler canavarla arkadaşlık etmek
istiyor? Kimler canavarla canciğer kuzu sarması?
Keşke gözlemeseydim. Keşke kalkmasaydım böyle bir işe. Kimler yok ki, bu cana-
varla arkadaş olan. Onu destekleyen, ona omuz veren. Onun daha fazla can alması
için gayret gösteren kimler, kimler yok ki.
Tedbirler zincirinde; para cezalarının artırılması da yer alıyor. Herkes için değil, ama
bazı kendini bilmezlerin direksiyonu eline aldığında olmayacak yerlerde, olmayacak
şeyler yapması içten değil. Bu durumda tabii, para cezası umurunda olmuyor. Ce-
zanın ağırlığı beyninde olmalı insanın. Cezanın büyüklüğünü vicdanında hissetmeli.
Aklı ile kalbinin birleşmesinde, cezayı insanca hissetmeli. Bir şişe büyük rakıyı,
bardak bardak viskiyi, şişelerle birayı içerek direksiyona geçenin aklı mı olur, bunları
düşünmek için?
Gazetede okuduğu, televizyonda gördüğü veya şahit olduğu trafik kazalarında sıkışıp
kalanları, ağır yaralı olanları, sakat kalanları, can verenleri, beyninde ve vicdanında
birleştirmiyor mu? Sakat kalanların yaşam zorluklarını, ölenlerin geride kalan aile
fertlerinin durumlarını hissedemeyecek kadar akıldan yoksun, vicdandan mahrum,
yürekten eksik kişiye ceza ne yazar?
Peki, bu trafik canavarını kimler besliyor? Belli bir ücret alıp karşılığında hiçbir şey
öğretmeden belge veren sürücü kursları, bunları uygun nitelikte denetlemeyen milli
eğitim yetkilileri, araba kullanamayacak durumda alkollü olmasına rağmen, ona
müsamaha gösteren yanındaki aile fertleri veya dost ve arkadaşları trafik canavarını
besliyor.
Direksiyondaki babanın, ağabeyin, dedenin kucağı ile direksiyon arasına oturtulmuş
dünyadan habersiz minicik yavru ile kullanılan araba; can almayacak bir kaza tü-
ründe dahi sadece bu çirkin fotoğraf yüzünden evladın, kardeşin, torunun hayatına
son verilmesi trafik canavarı değil de nedir?
18’ine girmemiş ehliyetsiz çocuklarına araba veren anne ve babalar, Şehirlerarası
otobüs kullanan, seferden henüz gelmiş uykusuz ve yorgun tekrar sefere çıkaran
şirket yetkilisi ve buna ekmek kavgası yüzünden uymak zorunda kalan otobüs şoförü;
ekmeğinden olmamak için gayret gösterirken hem canından oluyor, hem de canlara
kıyıyor. Seyir esnasında direksiyon başında uyuyan otobüs şoförünü gören ve mü-
dahale etmeyen yolcu. Bütün bunları ah ile vah ile konuşan, devletten, hükümetten,
yetkiliden şikayet eden. Diğer ülkelerden örnekler verip mangalda kül bırakmayan
en bir raconla bunu etrafındakilere, tenkit ederek anlatan, direksiyona geçince bütün
bunların hepsini unutan. Canavarı besleyen ve onu destekleyen ; “Akılsız - beyinsiz -
vicdansız” olarak direksiyona geçen “sürücü”. İşte canavar sensin.
Direksiyonda insan olman ve insanca davranman dileğimle…
Cezanın ağırlığı
beyninde olmalı insanın.
Cezanın büyüklüğünü
vicdanında hissetmeli. Aklı
ile kalbinin birleşmesinde,
cezayı insanca hissetmeli.
Bir şişe büyük rakıyı,
bardak bardak viskiyi,
şişelerle birayı içerek
direksiyona geçenin aklı
mı olur, bunları düşünmek
için?
“Canavar kim?”
Oğuz GÜLAY

Güvenlik ve bilişim üzerine
Pandemi ile birlikte ortaya çıkan ihtiyaçlar, dijital çözümler
üreten yazılımcıları aranan kişiler haline getirdi. Endüstriyel
çözümler üreten yazılım firmaları ve yazılımcılar bu
ihtiyaçlara hızlıca cevap verebildi.
G
üvenlik dediğimiz
kavram insanları
ve nesneleri kont-
rol etmek demek
olsa da gelişen
teknoloji ile işler değişiyor...
Bir çoğumuzun ilgi alanı ve
mesleği olan sektör yavaş
yavaş insanın rahatına hizmet
edecek hale geliyor. Bu
durumu her ne kadar çeşit
çeşit makine, cihaz, kontrol
mekanizmasına bağlasak da
aslında temelde başka bir şey
var; o da yazılım. Araçlarımızı
makinelerdeki yazılımlar tanı-
yıp içeri alıyor, akıllı cihazlar
ve entegre yazılımlar insanları
yüzlerinden parmaklarından
avuç içlerinden tanıyıp bir
yerden bir yere geçmelerine
izin veriyor, yazılımlar işte
çalıştığımız zamanları süreleri
gelip gitme saatlerimizden
anlıyor ve hesaplayıp maaşı-
mıza karar veriyor, evimizi,
işyerimizi çocuğumuzun oda-
sını bile artık elimizdeki cep
telefonlarından canlı izliyor
takip ediyoruz. Bu şekilde
gelişmeleri daha da sırala-
yabiliriz tabii ama başlangıç
için özet geçecek olursak;
hızla gelişen bir teknoloji ve
onu aynı hızda takip eden bir
sektör var.
Mehmet Haluk CENGİZ
MHC GÜVENLİK YAZILIM AR-GE HİZMETLERİ LTD. ŞTİ.
KAPAK ELEKTRONİK GÜVENLİK SİSTEMLERİNİN ENTEGRE
YÖNETİM PROGRAMLARI

Pandemi ile birlikte yazılım-
cılar “aranan kişiler” haline
geldi
2020 yılı hemen hemen birçok
sektör için, içinde bulunduğu-
muz ve çıkmaya çabaladığımız
pandemi dönemi ve öncesi kav-
ramını yarattı. Pandemi öncesi-
nin ihtiyaçları bir yana dursun,
pandemi ile birlikte ortaya çıkan
ihtiyaçlar özellikle sektörler için
dijital çözümler üreten yazılımcı-
ları aranan kişiler haline getirdi.
Endüstriyel çözümler üreten
yazılım firmaları ve yazılımcılar
bu ihtiyaçlara hızlıca cevap
verebildi. Az çok vizyon sahibi
olan firmalar ve kurumlar bu
yönde açıklarını ve pandemi
ile açılan yaralarını kapatmaya
yöneldi. Birçok sektörde elini
çabuk tutup bir nebze dijitalleş-
meye giden firmalar kayıplarını
bu şekilde azaltırken durumdan
etkilenen ve çözüm bulamayan
hatta kepenk kapatan birçok
firma da oldu. Bunların dışında
kapsamlarını genişleten, cirola-
rını kat kat arttıran tabir-i caizse
dijitalleşmenin kaymağını yiyen
firmalar da oldu haliyle. Bahsi
geçen sektörler az çok kafa-
nızda belirmiştir tabii, fakat
güvenlik sektörü ve sektör ile
paralel yazılım sektöründe de
bu konuda gelişmeler yaşandı.
Özellikle doğru hamleler ile
sektörün fiziki ağırlığını dijitale
kaydıranlar hem ilerisi için bir
atılım gerçekleştirmiş oldu
hem de diğerleri için önayak
olmuş oldu. Burada şunu be-
lirtmekte fayda var; sektördeki
bu durumu tamamen pandemi
dönemine bağlamak da çok
doğru olmaz aslında, çünkü
öncesinde bu birleşimi sağla-
yan hali hazırda bu tür hizmet-
leri olan firmalar da fazlaca
var. Ancak genel anlamda far-
kındalık yaratan tüm sektöre
yayılan bu durum beraberinde
genişlemeyi getirdi diyebiliriz.
Bütün sektörü ilgilendiren bu
durumla ilgili, her gelişmenin
ilerleyişin bir başlangıcı var
muhakkak. Konumuz dijital...
Dijital ise algıda yazılım diye-
biliriz aslında. O halde Biraz
daha öncesine 2000’li yıllara
gidelim ve oradan başlaya-
lım...
Güvenlik sektörü ve dijital
dünyanın birleşmesi yakla-
şık yirmi yıl önce başladı
Aslında o dönemin dijitalleş-
me açısından teknik anlamda
1997, 1984 hatta 1937 yılın-
dan çok da büyük bir farkı yok.
Sonuçta her buluş beraberinde
yeni buluşları getirir. 1937 de
olan elektronik devrelerin bu-
luşu ile 1984 teki Macintosh
bilgisayarların ve Microsoft’un
ortaya çıkışı ve sonrasında
olan teknik buluşlar bugünü
yarattı diyebiliriz. Özetle bu
iki kavram, güvenlik ve dijital
dünyanın birleşmesi için yirmi
yıl öncesine gitmek yeterli. En
azından Türkiye için. O dönem-
de teknolojik atılımların belir-
ginleştiği ve yayıldığı, küresel
kapsamda daha güvenilir ban-
ka işlemleri yapmak, kişilerin
binalara, kurumlara, İşyerleri-
ne, otoparklara, toplu kullanım
yerlerine ve bu gibi mekanlara
girişlerini ve çıkışlarını kont-
rol edebilmek, ticari anlamda
para akışını kontrol edebilmek,
konu bilgiye ulaşımı yaygın-
laştırmaksa da bunu kontrollü
yapabilmek gibi ihtiyaçlar için
makineler, otonomlar ve yazı-
lımlar devreye girmeye başladı.
Ülkemizde de aynı dönemde
bu yönde üretilmiş ürünlerle
tanıştık. Özellikle bankalar ve
kurumların işlem güvenliği ih-
tiyacını giderecek bu ürünlerle
sonrasında işyerleri ve işlet-
meler de tanıştı. Süreç devam
ederken makineler gelişmeye
devam etti. Mekanikten dijitale
Her buluş
beraberinde yeni
buluşları getirir.
1937'de olan elektronik
devrelerin buluşu ile
1984'teki Macintosh
bilgisayarların ve
Microsoft’un ortaya
çıkışı ve sonrasında
olan teknik buluşlar
bugünü yarattı
diyebiliriz.
Mehmet Haluk CENGİZ

geçiş yaşandı ve nihayet ma-
kineleri kontrol edecek daha
kapsamlı yazılımlara ihtiyaç
duyulmaya başlandı. Dünya
bu süreci oldukça iyi yönetir-
ken ülkemiz maalesef hem
izleyici hem de kullanıcı oldu
ve üretmek yerine kullanmayı
tercih etti. O dönemde yazılımcı
kavramı uzay teknolojisinin bir
parçası olarak benimsense
de hala bu şekilde düşünen-
lerimizin olduğunu rahatlıkla
görebiliyoruz. Oysa ki matema-
tik bilgisi olan kod yazmak için
başlangıç yapabilen herkes
kendini geliştirebilir ve çok da
uzun olmayan bir zamanda iyi
işler yapabilir hale gelebilir. Kı-
sacası, kulaktan kulağa yayılan
şehir efsanelerinde anlatılan
birçok şey doğru değil. Neyse
ki uyanış çok gecikmedi ve
biz 33k ve 56k modemlerimiz-
den sıyrılıp adsl ile tanıştık.
Ayrıca bir çoğumuz bu konuda
temelleri de atmıştık. Adobe
homepage, flash dreamwiewer
gibi programlarla web sayfaları
yapmayı öğrenmiştik. Microsoft
durumu öngörüp Windows 98’e
web sayfası yapma aracı bile
eklemişti. Bu şekilde bir süre
web sayfaları yaparak bazıla-
rımız kapıları açmış oldu ama
günün sonunda web sayfaları
yapmaya doyduk. Israr edenler
bunu meslek haline getirdi
ve yollarına devam etti tabii.
Bazılarımız daha derin endüst-
Mekanikten
dijitale geçişle
makineleri kontrol
edecek daha kapsamlı
yazılımlara ihtiyaç
duyulmaya başlandı.
Dünya bu süreci
oldukça iyi yönetirken
ülkemiz maalesef
izleyici oldu, üretmek
yerine kullanmayı
tercih etti.

riyel ve çağa uygun bir şeyler
ararken programlamaya, ihtiya-
ca yönelik programlar yazmaya
yöneldik. O dönemde aramızda
zaten cobol pearl java c gibi
dilleri bilen insanlar, prog-
ramlama yapan insanlarımız
da vardı fakat bunlar oldukça
az sayıdaydı. Programlamaya
meraklı kişiler arttıkça yelpa-
ze genişlemeye başladı. İthal
edilen küçük ve orta ölçekli
yazılımlar artık ülkemizde ufak
ufak üretilmeye başlandı. Bu
dönemde internet kafelerin de
yardımı ile kendini online geliş-
tiren kişilerin sayısı da arttı.
Güvenlik sektörü için üre-
tilen yazılımlar ülkemizde
2010’lu yıllarda ortaya çık-
maya başladı
2010’lara geldiğimizde yazılım
üretimimiz önceki on yıllık
sürece göre yüzde 275 artmış
oldu ve asıl konumuz olan
güvenlik sektörü için üreti-
len yazılımlar da aslında bu
dönemde kendini göstermeye
başladı. Geçiş kontrol, güven-
lik kameraları için uygulama-
lar, araçları ve insanları kont-
rol altına alan yazılımlar, bizler
geliştikçe üretilmeye ve ticari
anlamda kullanılmaya başlan-
dı. Aslında bu konuda da çok
geç kaldık diyebiliriz, çünkü bu
konuda bayrak tutan ülkeler ve
firmalar üstüne koyarken biz
onları çok daha geriden takip
ettik. Örnek verecek olursak
şu anda ülkemizde yaygın
2010’lara
geldiğimizde yazılım
üretimimiz önceki
on yıllık sürece göre
yüzde 275 artmış
oldu ve güvenlik
sektörü için üretilen
yazılımlar bu
dönemde kendini
göstermeye
başladı.

On yıl
önce düşlenenin
belki de ötesini
yaşıyoruz, yaşamaya
da devam edeceğiz
gibi gözüküyor.
Ülkemizde meraklı,
araştıran, vizyon
sahibi ve en önemlisi
çalışmayı ve değer
katmayı bilen, seven
insanlar oldukça da
bu gelişim devam
edecek.
olarak kullanılan plaka tanıma
(OCR) işlemleri ABD’de 1997
yılında kullanılmaya başlandı.
2004 yılında polis departma-
nı resmi olarak bu sistemi
kullanıyordu bile. 2003 yılında
İngiltere’de Londra şehrinde
yirmi kilometrelik alanda 700
adet plaka tanıma kamerası iş-
leme alınmaktaydı. Bu gibi çok
fazla örnek mevcut. Kısacası
ülke olarak bir şeylerin farkına
geç varıyoruz ve çoğu zaman
treni kaçırıyoruz, fakat son
anda atladığımız da oluyor…
Telefonların bilgisayara
dönüşmesi ile web tabanlı
uygulamalar geliştirilmeye
başlandı
Ülkemizdeki durum değişme-
ye başladığında ben de bu
değişimin bir parçasıydım.
2008 yılında güvenlik sektörü
için çalışmaya başladığımda
bu sektörün ülkemiz için henüz
parlamadığını ama birkaç sene
içinde gelişmeye açık ve göz
önünde olacağını fark ettim.
Sektör için çalışmaya başla-
dığımda tecrübesizdim ama
zaman geçtikçe tecrübe kazan-
dım kendimi geliştirdim. Tabii
sadece ben yoktum durumu
fark eden, diğerleriyle birlikte
hem biz gelişiyor hem de sek-
töre katkı sağlıyorduk. Neyse ki
burada da süreç çok uzamadı
ve birkaç sene içinde teknolo-
jik gelişmeler hızlandı. Sektör
hareketlendi. Özellikle Çin men-
şeili güvenlik sağlayan cihazlar
ve kameralar ile birlikte yazılım-
ların birleşmesi sektörü birkaç
adım öteye taşıdı. Kart okuma,
yüz ve parmak tanıma cihazları
çok çabuk benimsendi, para-
lelinde güvenlik kameraları
ahd’den ip ye geçiş yaptı ve
bununla birlikte ülkemizde pla-
ka tanıma gibi görüntü işleme
programları yazılmaya başlan-
dı. Yine aynı zamanda hgs ogs
kullanımı yaygınlaştı, turnike
ve bariyer sistemleri, binalarda
yetki dahilinde çalışan akıllı
kapılar, cihazlar sayesinde
personel kontrolleri gibi bir
çok detay özellikle işyerlerinde
ve büyük yaşam yerlerinde
hayatımıza çoktan girmiş oldu.
Son evrede mobilitenin yaygın-
laşması elimizdeki telefonların
birer bilgisayara dönüşmesi ile
mobil kontroller, web tabanlı
uygulamalar geliştirilmeye baş-
landı ve şu anda yaygın olarak
kullanılmakta.
Birçok işi yazılımlar saye-
sinde makinelere yaptırabi-
liyoruz
Artık günümüze dönecek
olursak pandemi öncesi ya da
sonrası (pandemi ile bu biraz
daha hız kazandı aslında) gel-
diğimiz noktada, giriş kısmın-
da bahsettiğim gibi kontrolün
makinelere aktarılması ve
insanın kontrol mekanizmasın-
dan kurtulması sürecini yaşı-
yoruz. Şu anda birçok işi zaten
makinelere yaptırabiliyoruz.
Bugün üzerinizdeki gömleğin
yakasından, gözlüğünüzün
camında yazan markasından,
attığınız adımların sayısından,
aracınızla geçtiğiniz güzergah-
lardan kısacası gözünüzü kaç
kere kırpıp açtığınızdan bile
olasılık hesaplayabiliyor, belli
oranda tahmin yürütüp isteni-
len sonucu çıkarabiliyoruz ve
güvenlik açısından istenileni
verebiliyoruz. Tüm bunları

benim de uzmanlık alanım olan
yapay zeka ve görüntü işleme
teknolojisi ile hayata geçiriyo-
ruz. Firmamızın da imza attığı
yüzlerce projede bu teknolojiyi
kullanarak yazdığımız yazılımlar
ile birçok kontrolü bir kame-
ra ve bir bilgisayarla ya da
tabletle yapabiliyoruz. Başka
bir mekanizma, cihaz, fiziki
ekstra bir aparat kullanmadan
bu işlemleri yapabiliyoruz.
İnternet sayesinde kilometre-
lerce uzaktan bu sistemleri
kontrol edebiliyoruz. Yaptığımız
ihtiyaca yönelik programlarla
kullanıcıları sektör kapsamı
içinde hemen hemen birçok
hedefe ulaştırabiliyoruz. Apiler
sayesinde başka programlarla
konuşabiliyor haberleşebiliyo-
ruz. Veri paylaşımı yapıp karar
mekanizmalarını yönlendirebi-
liyoruz. On yıl önce düşlenenin
belki de ötesini yaşıyoruz.
Yaşamaya da devam edeceğiz
gibi gözüküyor. Ülkemizde me-
raklı, araştıran, vizyon sahibi
ve en önemlisi çalışmayı ve
değer katmayı bilen, seven
insanlar oldukça da bu gelişim
devam edecek.
Günümüzde
gelinen noktada,
kontrolün makinelere
aktarılması ve
insanın kontrol
mekanizmasından
soyutlanması sürecini
yaşıyoruz.

FOKUS OKUL ÖĞRENCİ VE KAMPÜS GÜVENLİĞİ
G4S ile okullarda maksimum
güvenlik
Okullarda nitelikli bir öğrenme ortamı oluşturabilmek için hem
öğrenciler hem de öğretmenler açısından güvenli bir ortam
yaratılması büyük önem taşımakta.
Tansu TEKTEN Türkiye Ticari Direktörü
G4S

G
üvenlik, insan yaşa-
mında hem fizyolojik
hem de psikolojik
boyutu olan bir
kavramdır. İhtiyaç-
lar açısından ele alındığında,
güvenlik Maslow’a göre yemek
ve içmek ve barınma gibi temel
ihtiyaçlardan hemen sonra gelir.
Bu bakımdan güvenlik, yaşam-
dan ve yaptığımız işten aldığımız
doyumu etkileyen önemli bir
faktör ve aynı zamanda başarı
ve verimliliğini etkileyen temel
etkenlerden biridir. Okullarda
nitelikli bir öğrenme ortamı oluş-
turabilmek için hem öğrenciler
hem de öğretmenler açısından
güvenli bir ortam yaratılması bü-
yük önem taşımaktadır. Güvenli
okullar ve okul güvenliği mev-
zubahis olduğunda konuya çok
farklı açılardan bakmak ve ta-
nımlamalar yapmak mümkündür.
Okul güvenliğinin özünü oluştu-
ran konular, okulun emniyeti ve
asayişinin temini, okulun olası
afetlere ve kriz durumlarına karşı
hazır bulunuşu, okulun fiziksel
çevresinin güvenliği, bina içi
güvenliği, pandemi ile birlikte hij-
yen ve pandemi tedbirleri, büyük
kampüslerde otopark ve ziyaretçi
yönetimi ile mümkündür.
Nüfusumuzun dörtte biri eği-
tim hayatına dahil
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
tarafından “Milli Eğitim İstatis-
tikleri-Örgün Eğitim 2019-2020”
verilerine göre, Türkiye’de okul
öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim
düzeyinde tüm özel ve devlet
okullarında 18 milyon 241 bin
881 öğrenci vardır. Toplam
öğretmen sayısı ise 1 milyon
117 bin 686. Eğitim öğretim
faaliyetleri 68 bin 589 okulda
sürdürülüyor.
Rakamlar bize, öğrenci ve eğitim
görevlileriyle birlikte toplam nü-
fusun %25’inin eğitim hayatında
olduğunu göstermektedir. Bu
büyüklükte bir nüfusun, eğitim
ve öğretimlerini tamamlamak
üzere her gün uzun bir zaman
geçirdiği okullarda, güvenlikleri
de ciddiyetle sağlanmalıdır.
Öğrenci güvenliği okul yolun-
da başlar
Öğrencilerin güvenliği ilk olarak
okul yolunda başlar. Servis
güvenliği çözümleriyle servis içi
kameraları sayesinde öğrenci-
lerin okula giderken güvenlikleri
izlenebilir, çizilen rotanın dışına
çıkılması halinde uyarı verilme-
siyle anlık haberdar olunabilir.
G4S Securekid uygulamasıyla
velilerin, gün boyu çocuklarından
haberdar olmaları da sağlanabil-
mektedir.
Okul güvenliği; öğrencilerin,
öğretmenlerin ve okuldaki diğer
personelin kendilerini fiziksel,
duygusal ve psikolojik bakımdan
özgür hissetmeleri, okulda bir
kriz ortamı yaratabilecek olağa-
nüstü hallerde can güvenliğinin
en üst düzeyde sağlanmasıdır.
Okul güvenliği sadece okul or-
tamıyla sınırlı değildir; çocuğun
ya da diğer okul personelinin
okula gitmek amacıyla evinden
ayrılması anından başlayarak
tekrar evine gelinceye kadarki
tüm aşamaları kapsar.
G4S güvenliği bir bütün
olarak ele alır ve buna uygun
çözümler sunar
Bilhassa dersliklerin yanı sıra
her türlü sportif ve kültürel
faaliyetlerini gerçekleştirdikleri,
hatta yaşamlarını sürdürdükleri
yurtların da yer aldığı geniş
sahada, üniversite kampüs-
lerinde güvenlik ihtiyacı daha
da artmaktadır. Hem yerleşke
arazilerinin genişliği hem giriş-
çıkış yapan öğrenci, personel,
ziyaretçi ve araç trafiğinin
sıklığı, oldukça farklı güvenlik
çözümlerini gerekli kılmaktadır.
Güvenliği bir bütün olarak ele
alıp, A’dan Z’ye 360 derece gü-
venlik çözümü tasarlamak, okul
ve kampüslerde de eşsiz güven-
lik çözümleri sunmak önemli.
G4S entegre çözümleri ile tek
noktadan tüm güvenlik ihtiyaçla-
rını karşılarken, güvenlik hizme-
Rakamlar bize,
öğrenci ve eğitim
görevlileriyle birlikte
toplam nüfusun
%25’inin eğitim
hayatında olduğunu
göstermekte.
Tansu TEKTEN

timizi eş zamanlı raporlamalarla
şeffaf ve ölçülebilir hale getiririz.
G4S Kokpit (Güvenlik Operas-
yonları Yönetim Yazılımı) ile dev-
riye gezerek oldukça geniş bir
sahanın güvenliğini sağlayabilir,
tamamen o sahanın, sektörün
ihtiyaçlarına yönelik oluşturulan
kriterlerle, istenilen güvenlik de-
netimlerini gerçekleştirir, devriye
tamamlandığında anlık ve şeffaf
raporlama sunabiliriz.
Kampüs güvenliği dıştan içe
bir güvenlik katmanı yaratıl-
masını gerektirir
Bu sıralama;
Kampüs Sınır Güvenliği
Kampüs İç Güvenliği
Okul & Bina güvenliği şeklin-
dedir.
Kampüs Sınır Güvenliği; kam-
püs alanını çevreleyen duvar ya
da çitle çevrili sınırın güvenlik
kameralarıyla yahut çizilebilecek
sanal çitler ile video analizli
kameralar sayesinde sağlanır.
Video analiz sistemleri aynı
zamanda Kampüs İç Güvenliği
için de kullanılarak, kampüs
içinde kriz yaratabilecek olası
tartışma, toplanma, izinsiz alan
ihlali, maskesiz olma gibi önce-
den belirlenen tüm senaryolarda
anında uyarı vererek güvenlik
ekiplerinin müdahalesine imkan
tanır.
Gelişen teknoloji ile birlikte
kampüs güvenliği; dış ortam gü-
venlik ve kontrol sistemleri olan
algılayıcı ve tespit edici cihazlar
ve kamera sistemleri yanında
yerden ve havadan çevre kont-
rolünü sağlayan G4S Secured-
rone çözümlerinden de destek
alınarak sağlanmaktadır. G4S
Securedrone ile otonom drone
hizmeti sunulmakta, drone ile
devriye 7/24 mümkün olmak-
tadır. Bahsi geçen video analiz
uygulamaları drone devriyesiyle
de tespitleri kolaylaştırmaktadır.
Ziyaretçi yönetimi de hem
kampüs hem bina girişleri için
ehemmiyet gerektirmektedir.
Araçların giriş/ çıkışı, kampüs
içi trafiğin ve otoparkların yöne-
timi, gelen ziyaretçilerin kayıt
ve raporlamaları da G4S Kokpit
yazılımı ile hızlı ve şeffaf olarak
gerçekleştirilmektedir.
Okul& Bina Güvenliğinde de
yine pandemi tedbirleri kapsa-
mında maskesiz kişi tespiti,
ateş ölçme gibi fonksiyonlara
sahip kamera yazılımları kulla-
nılmakta, bina içi özel yetkilen-
dirilen kartlı geçiş sistemleriyle
izinsiz alan girişlerinin önüne
geçilebilmektedir.
Güvenlik tedbirleri okul bile-
şenlerinin özgür hissetmeleri-
ni engellememelidir
Tüm bu güvenlik tedbirleri
alınırken öğrencilerin ve öğretim
görevlilerinin kendilerini güvende
hissetmeleri onlara verilecek tek
duygu olmalıdır. Güvenlik çözüm-
leri kendilerini fiziksel, duygusal
ve psikolojik bakımdan özgür his-
setmelerine engel olmamalıdır.
Okul güvenliği
sadece okul ortamıyla
sınırlı değildir;
çocuğun ya da diğer
okul personelinin
okula gitmek amacıyla
evinden ayrılması
anından başlayarak
tekrar evine gelinceye
kadarki tüm aşamaları
kapsar.

ÖLÇSAN’la eğitim kurumlarında
üst düzey güvenlik
Ü
lkemizde 18 milyonun
üstünde ilk ve ortaöğ-
retim öğrencisi var.
Toplam okul sayısı 68
binin üstünde, toplam
öğretmen sayısı ise 1 milyondan
fazla, buna 200’ü aşkın üniver-
sitemizde okuyan 7 milyonun
üzerinde üniversite öğrencimizi
eklediğimizde karşımıza oldukça
büyük insan ve yerleşke hacmi
çıkmaktadır.
Bu kadar büyük bir nüfusun ve
fiziksel yapının olduğu yerde
eğitimin niteliği kadar önemli olan
başka unsur da güvenlik olarak
karşımıza çıkmaktadır. Burada
yerleşkelerin güvenliğinden, servis
araçlarının güvenliğine ve hatta
bilginin güvenliğine kadar birçok
güvenlik başlığı sayılabilmektedir.
Ülkemizde eğitim alanında çok yüksek sayıda insan yer almakta ve
büyük bir yerleşke hacmi karşımıza çıkmakta. Haliyle bu kadar büyük
bir nüfusun ve fiziksel yapının olduğu yerde eğitimin niteliği kadar
önemli olan başka unsur da güvenlik oluyor.
Tunç PINAR / Satış Müdürü
ÖLÇSAN TEKNOLOJİ A.Ş.

Eğitim kurumu çevresel ve fizik-
sel açıdan koruma ve denetim
altında olmalı
Öncelikle “Fiziksel ve çevresel gü-
venliği” ele alırsak okulun, üniversi-
tenin yani kısaca eğitim kurumunun
bulunduğu yerin çevresel güvenliği
önemli olmaktadır. Bu ister ufak
bir okul olsun isterse çok büyük bir
kampüs olsun çevresel ve fiziksel
olarak koruma ve denetim altında
olması gerekmektedir.
Koruma, fiziksel kameralar, giriş
çıkışların kontrol edildiği turnikeli
geçişler gibi teknolojik ürünler ile
sağlanabilmektedir. Öğrenci ve
öğretmenin gerçek doğrulamasını
yapabilmek adına kart ve/veya biyo-
metrik geçiş kontrol sistemleri kulla-
nılmaktadır. Böylece doğru zamanda
doğru kişinin, doğru yerden giriş
yaptığını bilerek üst düzey güvenlik
sağlanmakta, yabancı ve tehdit
oluşturacak kişilerin bu alanlara
girmesi engellenmektedir. Yazılım,
donanım ve entegrasyonda yerli ve
milli tasarım / üretim ilkeleriyle 48.
yaşında olan ÖLÇSAN’ın geliştirdiği
yazılım “KIMO”, HID ve IDEMIA Kart-
lı ve biyometrik okuyucuları ile çö-
zümler sağlamaktadır. Fortune 500
Türkiye Araştırması verilerine göre
belirlenen Türkiye’nin en büyük ilk 3
şirketinden 2’si yerli ve milli ürünü
KIMO’yu kullanmaktadır. KIMO ile
büyük firmaların çözüm ortağı olan
ÖLÇSAN, bu ürün ile eğitim kurumla-
rına da hizmet vermektedir.
Yabancıların eğitim alanına gir-
meleri engellenmelidir
Geçiş kontrolünün sağlanması
dışında okul ve kampüs içinde yapı-
lacak görüntü analizi ile yabancıların
eğitim alanına girmesi ya da yabancı
bir madde bırakması engellen-
mektedir. Obje tespit sistemleri
aracılığıyla kampüs içinde olması
gereken malzemelerden farklı mal-
zemenin görülmesi ya da var olan
malzemenin yok olmasını insan
gözünden daha hızlı tespit eden
sistem, alarm vererek ilgililerin ha-
rekete geçmesini sağlamaktadır.
Ayrıca eğitim alanlarının çevrele-
rinde çocuklara ve gençlere zarar
verecek kişilerden korunması için
geliştirilen görüntü analiz sistemi
ile normalin dışında durum/kişiler
tespit edilerek yaşanılacak olası
güvenlik zaaflarının önüne geçil-
mektedir. ÖLÇSAN, bunlar için
kullanılan kameralar ve görüntü
analiz sistemleriyle güvenliğin
7/24 sağlanmasına yardımcı
olmaktadır.
Öğrencilerin servise binip
binmedikleri çeşitli sistem ve
yazılımlarla tespit edilmelidir
Okullarda yaşanılan problemler-
den biri de servis araçları konu-
sunda yaşanmaktadır. Çocukların
serviste oldukları veya servise
alınmayı unutulmaları gibi sürege-
len sorunlarla ilgili çözüm olarak
araç takip sistemlerinin yanı sıra
araç içerisinde öğrencinin indiğini
ve bindiğini tespit eden sensör
sistemleri ve yazılımları önemli
olmaktadır. Böylece anlık olarak
öğrencinin araçta olup olmadığın-
dan, indiği lokasyona kadar tüm
adımlarını takip edebilmek müm-
kündür. ÖLÇSAN, çözüm olarak
geliştirdiği yazılım ve donanım
ürünleriyle çalışmalarına devam
etmektedir.
Pandemi sürecinde toplu alan-
larda kişiler arası mesafenin
ölçümü gerekiyor
Kampüslerde ya da okullarda
toplu alanlarda kullanılacak sis-
temlerle kişiler arası mesafenin
ölçümü, alanda olması gereken
kişiden fazlası olduğunda alarm
üretilerek yetkililere bildirilmesi
ÖLÇSAN’ın pandemi sürecinde
verdiği hizmetler arasında yer
almaktadır.
Günümüzde bilgi güvenliğini
korumak büyük önem kazandı
Tüm bunlarla birlikte, kampüs-
lerde yine güvenlik adına sistem
odaları, üniversitenin bilgi ağı,
dekanlık ve rektörlükteki önemli
lokasyonlar gibi birçok alandan
söz edilmektedir. Bu alanların gü-
venliği için yine biyometrik kont-
rollü giriş çıkış ve yetkilendirme
takibi yapılmaktadır. Günümüzde
bilgi güvenliği, insan güvenliği
kadar önem arz etmektedir. Tüm
kampüsün yönetimini sağlayacak
özel kampüs uygulamaları ile
ÖLÇSAN ilgili kurumların çözüm
ortağı olmaktadır.
Teknoloji, güvenlikle beraber di-
ğer alanlarda da konfor getirmek-
tedir. ÖLÇSAN, kampüs yönetimi
yazılım ve entegrasyonlarıyla bir
kampüsün servislerinden baş-
layıp, giriş çıkış kontrolü, çevre
güvenliği kontrolünün yanı sıra
yemekhane, kütüphane, sınıflar,
anfiler, sistem odaları gibi alan-
ların da yönetimini sağlayan yerli
milli yazılımlarla faaliyet göster-
mektedir.
Tunç PINAR

Okul güvenliği hizmeti*
İ
nsan medeniyetinin gelişimi
doğal olarak insanın kümü-
latif bilgi birikimiyle paralel
olmuştur. Bu birikimin antik
çağlardan bu yana topluma
kazandırıldığı yerler ise eğitim
kurumlarıdır. Bu kurumlarda
işleyişin sağlıklı bir şekilde yürü-
yebilmesi için her şeyden önce
güvenliğin sağlanması gerekir.
Bu sayımızda fokus konumuzda
işleyeceğimiz okul, öğrenci ve
kampüs güvenliği hakkında AKL
VIP Güvenlik web sitesinden
aldığımız aşağıdaki makaleyi
beğeninize sunuyoruz.
Güvenlik, eğitimden sonra
okullarda en önemli husustur
Özel veya devlet okullarında
dikkat edilmesi gereken en
önemli hizmet okul güvenliği
hizmeti ihtiyacıdır. Okulların
güvenlik ihtiyacı asıl sunduğu
hizmet olan eğitimden sonraki
en önemli husustur. Günümüz-
de ana sınıfından başlayan ve
üniversite diploması ile son
bulan eğitim hayatı boyunca
tüm okullarda güvenlik ihtiyacı
bulunur. Bu ihtiyaçlar okullara
göreve bulundukları bölgelere
göre değişiklik gösterebilir.
Bazı okulların konumu güvenlik
ihtiyacını üst seviyede olmasını
gerekli kılabiliyor. Yine bazı
okullarda öğrencilerin yaşlarının
küçük olması veya birbirlerine
zıt karakterde öğrencilerin olma-
sı güvenlik ihtiyacını daha fazla
gerektirebilir.
Ana okullarında güvenlik
Ana okullar küçük çocukları
okul hayatına alıştırma ev-
resinin yaşandığı yerlerdir.
Bu kurumlar eğitimden çok
çocukları oyunlar oynatarak
uzun bir yolculuk olan okul
hayatına alıştırır. Bu kurumlar-
da en büyük güvenlik sorunu
çocukların daha alışmadığı okul-
larda durmak istememeleri ve
çocukları ebeveynlerine bizzat
teslim edilmesidir. Bu okullarda
çalışan güvenlik personelleri ve
bakıcı annelik yapan personel-
ler çocukları bizzat ebeveynleri-
ne teslim eder.
Okulda geçirdikleri süre içinde
de can güvenliğini tehlikeye
atabilecek tüm olumsuzluklar
güvenlik personeli ve bakıcı
anneler tarafından ortadan
kaldırılır. Tüm okullarda olduğu
gibi bu okulda da kamera sistemi
olması gereken en önemli güven-
lik sistemidir. Ana sınıfı faaliyeti
gösteren birçok okul velilere
verdikleri şifre ile çocuklarını
uzaktan kontrol etme fırsatı verir.
Bu sayede veliler okul güvenliği
konusunda gönül rahatlığı ile
çocuklarını bu kurumlara bıraka-
bilirler.
Üniversitelerde güvenlik
Yıllarca süren birçok aşama ve
sınavlardan geçen öğrencile-
rin öğrencilik hayatındaki son
aşama olan üniversite eğitimi,
aynı zamanda en büyük eğitimin
alındığı kurumlardır. Çoğu öğren-
cinin ailesinden uzakta okuduğu
üniversite sayesinde öğrenciler
kendi ayakları üzerinde durması
da öğreniyor.
Onlarca farklı şehirden binlerce
öğrencinin aynı kampüste toplan-
ması büyük bir güvenlik ihtiya-
cını da doğuruyor. Öğrenciler
arasında en büyük kavgaların ve
dışarıdan müdahalelerin en fazla
olduğu bu eğitim kurumlarının
en büyük problemi de güvenlik
sorunudur. Bu sorunu en aza
Günümüzde ana sınıfından başlayan ve üniversite
diploması ile son bulan eğitim hayatı boyunca tüm
okullarda güvenlik ihtiyacı bulunur.
AKL VIP KORUMA VE GÜVENLİK

indirmek için kampüsün büyük-
lüğüne ve öğrenci sayısına göre
çok sayıda güvenlik personeli
çalışır.
Üniversitelerde kampüs
güvenliği
Üniversitelerde güvenlik işlemi
kampüs girişinde başlar. Kam-
püs girişinde güvenlik kame-
raları eşliğinde birçok güvenlik
personeli bulunur. Bu perso-
neller kampüse girişte herkesi
kontrol ederek kampüse alır.
Kampüste olmaması gereken
kişiler bu personeller tarafın-
dan içeri alınmaz. Ayrıca araç
tanıma sistemleri ile kampüse
girişler kontrol altına alınıyor.
Kampüste görev yapan diğer
güvenlik görevlileri kampüs içini
ve okulları sürekli olarak kontrol
altında tutar. Bu görevlilerden
bazıları kamera kayıtlarını
sürekli olarak takip eder ve
oluşabilecek güvenlik risklerin-
de anında müdahale edilme-
sini sağlar. Kampüste görevli
onlarca güvenlik personeli telsiz
cihazları ile sürekli iletişim
halinde olurlar.
Okul güvenliğinde olması
gerekenler
Günümüzde güvenlik yaşantımız
için en önemli etmendir. Hemen
hemen her alanda güvenlik en
üst seviye de tutuluyor. Bunların
başında da geleceğimizi teşkil
eden çocuklarımızın eğitim ve
öğretim gördükleri okullar geli-
yor. Okullarda alınacak güvenlik
tedbirleri olarak deprem riskini
en aza indirmek için okulun
temelini en sağlam şekilde
yapılması gerekiyor. Okullara
dask raporu alınarak depreme
dayanıklılığı ölçülür. Okullarda
alınması gereken bir başka
güvenlik tedbiri de olası bir yan-
gına karşı alınacak tedbirdir.
Okulun her katına ve koyulabi-
lecek her yere yangın tüplerini
koymak gerekiyor. Olası bir
depremde ve olası bir yangında
okulun kademeli olarak bo-
şaltılması alınacak acil eylem
planlarında yer alır. Bu acil
eylem planı okulda çalışan her
personele anlatılmalı ve oluşabi-
lecek riskli durumlarda devreye
koyulmalıdır. Bunların yanı sıra
okullarda merdivenler de alına-
cak tedbirler arasında olmalı-
dır. Merdiven boşluğuna demir
parmaklık koyularak çocukların
merdiven boşluğuna düşmeleri
engellenmiş olacaktır.
Okul güvenliğinde alınması gere-
ken en önemli tedbir ise güvenlik
Öğrenciler
arasında en
büyük kavgaların
ve dışarıdan
müdahalelerin
en fazla olduğu
üniversitelerin
en büyük problemi
güvenlik
sorunudur.

personeli almak olacaktır. Günü-
müzde daha çok okul güvenliği
firmaları tarafından sağlanan
bu personeller okullarda oluşa-
bilecek tüm risklere ve olaylara
anında müdahale ederek okulun
güvenliğini sağlar.
Okul yönetiminin alması gere-
ken güvenlik tedbirleri
Okul yönetimi güvenli bir şe-
kilde eğitimin devam etmesini
sağlamakla yükümlü ve eğitimi
engelleyici tüm önlemleri almakla
yetkilidir. Bu amaçlara bazen bü-
yük bütçeler harcayarak ulaşırlar.
Okul yönetiminin alması gereken
bazı güvenlik tedbirleri bulunur.
Bu tedbirlerden bazıları şunlardır;
Okul yönetimi okulun fiziki şartla-
rına göre okul güvenlik personeli
bulundurmalıdır.
Okul yönetimi öğrencilerin sağlığı
için oluşabilecek yaralamalı ka-
zaların önüne geçecek tedbirler
almalıdır.
Okulda iyi ve etkili bir güvenlik
kamera sistemi kurmalıdır.
Akşam saatlerinde ve okulların
boş olduğu hafta sonları için
alarm istemleri kurulmalıdır.
Okul yönetimi bu önlemlerle sürek-
li ve sağlıklı bir eğitimin yürümesi-
ni amaçlar.
Okul güvenliğini sağlayacak
personelde olması gereken
özellikler
Okul güvenliğini sağlamada en et-
kili yöntem olan okul özel güvenlik
personellerinde olması gereken
bazı özellikler bulunur.
Bu özelliklerden bazıları şunlardır;
Güvenlik personeli eğitim kurum-
larının yapısına uygun bir personel
olmalıdır.
Güvenlik personeli okul yönetimi,
okul personeli ve öğrenciler ile
iletişimi güçlü olmalıdır.
Güvenlik personeli okulu zama-
nında açarak oluşabilecek tüm
riskleri ortadan kaldırmalıdır.
Kurumda bulunan kameraları sü-
rekli kontrol ederek oluşabilecek
olaylara karşı tedbirini almalıdır.
Okul dışında güvenlik riski oluştu-
rabilecek her türlü faktörü Emniyet
Müdürlüğüne bildirmelidir.
Eğitim bittikten ve okul boşal-
dıktan sonra kapı ve pencereler
dikkatle kontrol edilmeli ve açık
kalan yerler kapatmalıdır.
Okullarda çalışan güvenlik perso-
neli, en büyük amacı olan eğitimin
güvenli bir ortamda devam etmesi-
ni sağlamak için yukarıda sayılan
görevlerini en iyi şekilde yerine
getirmekle yükümlüdür.
Güvenlik personelinin yetki ve
sorumlulukları
Okullarda güvenli bir eğitimin
yapılması için çalıştırılan güven-
Okullarda
çalışan güvenlik
personeli, en
büyük amacı olan
eğitimin güvenli
bir ortamda devam
etmesini sağlamak
için görevlerini
en iyi şekilde
yerine getirmekle
yükümlüdür.

lik personellerinin uygulaması
gereken yetki ve sorumlulukları
bulunur. Okul güvenlik görevlisi
kendi yetki alanları dahilinde
oluşabilecek güvenlik risklerini
ortadan kaldırmakta yetkili ve
sorumludur. Fakat kendi yetki
alanları dahilinde olmayan fakat
güvenliği riske edebilecek tüm
unsurları yönetime bildirmeleri
gerekiyor. Özellikle okulun fiziki
şartlarından dolayı oluşabilecek
riskleri tespit ederek yönetime
rapor sunmalıdır.
Okul güvenlik personeli ve
emniyet müdürlüğü iletişimi
Okullarda ve diğer kurumlarda
çalışan tüm güvenlik personelleri
kurumlara olduğu kadar emniyet
müdürlüğüne de bağlı çalışırlar.
Emniyet müdürlükleri bu per-
sonelleri sürekli olarak kontrol
altında tutar ve oluşabilecek olay-
larda rapor ister.
Okullarda güvenlik kameraları
Okulların güvenliği için mutlaka
olması gereken kamera sistemin-
de olması gereken bazı özellikler
şunlardır;
Kameraların kurulumu yapılırken
kör nokta kalmayacak şekilde
planlanmalıdır.
Kameraların çözünürlüğü yüksek
olmalıdır.
Kameralar sınıf dışındaki her yere
hakim olmalıdır.
Kameralar okul çevresini de kont-
rol altında tutmalıdır.
Kameralar günün 24 saati kayıt
almalı ve bu görüntüler internet
ortamına aktarılmalıdır.
Bu özelliklerde kurulan kamera
sistemi sayesinde okullarda daha
güvenli eğitim verilebilir.
Okul güvenliğinde kamera
kayıt cihazı
Okullardaki kameraların bağlı
olduğu kayıt cihazının kapasi-
tesi yüksek olmalıdır. Ayrıca bu
sistem internet üzerinden de
bağlanabilen bir sistem olması
okul yönetiminin kontrolü açısın-
dan önemlidir. Kamera sayısına
göre kanal sayısı olmalı ve kaliteli
kayıt almalıdır.
Okullarda güvenlik alarm
sistemi
Okullarda kimsenin olmadığı
zamanlar ve güvenlik persone-
linin en az olduğu zamanlar en
riskli olduğu zamanlardır. Hırsızlık
olaylarının en yoğun yaşandığı bu
günlerde bazen güvenlik perso-
nelleri ve güvenlik kameraları
yeterli olmayabiliyor. Bu durumda
daha etkili yöntem olan alarm
sistemi kullanılabilir. Bu sayede
dışarıdan gelebilecek tüm tehdit-
ler en aza indirilir. Alarm sistemi
okula girilebilecek yerler olan
kapı ve pencerelere kurulur. Her-
kes çıktıktan sonra devreye konu-
larak kamera sistemi ve güvenlik
personeli ile birlikte maksimum
güvenlik sağlanmış olur.
Okulların çevresinin kontrol
altında tutulması
Okullarda oluşabilecek güvenlik
riskleri içeriden olduğu kadar
dışarıdan da kaynaklanabilir.
Bunun için okul çevresinde de
oluşabilecek tüm okul çevresi
güvenliği önlemleri alınarak emni-
yet müdürlüğü ile sürekli iletişim
halinde olunmalıdır.
*Bu makale AKL VIP Güvenlik
web sitesinden aşağıdaki linkten
alınmıştır:
https://aklvipguvenlik.com/okul-
guvenligi-hizmeti/

arındırılmış kablolar konutlar-
da, iş yerlerinde, altyapıda ve
endüstride yoğunlukla kullanıl-
maktadır. Kullanım alanı günden
güne daha da artan yangına
dayanıklı bu kablolar sayesinde
daha güvenli ve sağlıklı yaşam
alanları oluşturulmaktadır. Yan-
gın durumunda can ve mal ka-
yıplarının önüne geçmek için bu
kabloların kullanımı büyük önem
taşımaktadır. Yangına dayanıklı
kabloların kullanımının artması,
kablo üreticilerini kabloyu daha
Zekeriya ŞİRİN, Can ALTINGÖZ, Barış SÖNMEZ, Ahmet Eren DEMİREL TÜRK
PRYSMIAN KABLO
Geliştirilmiş yangın alarm kablosu*
G
ünümüzde yangın
ortamında işlevini
sürdüren, alevin ya-
yılmasını önleyen, ze-
hirli gaz çıkarmayan,
düşük duman yoğunluklu, korozif
ortam oluşturmayan, halojenden
ÖZEL DOSYA GÜVENLİKTE KABLO
Yangın alarm kabloları, alev altında çalışmasını sürdürecek
özelliklere sahip, duman çıkarmayan, zehirli gaz ihtiva etmeyen,
sinyal iletiminde kullanılan iç ortam kablolarıdır.

Bu sistemlerde kullanılan yangın
alarm kablolarının yangın altında
devre bütünlüğünü sürdürmesi
önem taşımaktadır.
Yangının yayılmasını önlemek de
yangının tespiti ve ihbar süresi
kadar önemli bir parametredir.
Gelişen teknolojiyle birlikte bina
içlerinde kullanılan kablo çeşit-
liliği ve miktarları artmaktadır.
Kabloların yangının yayılmasında
aracılık yaptığı düşünüldüğünden,
son yıllarda bina içi kabloların alev
iletmeme özellikte olması aranan
bir standart halini almıştır.
Alınan tüm önlemlere rağmen
yangının çıkması durumunda,
yangının hızlıca söndürülmesi
istenmektedir. Bunun için gelişti-
rilen elektronik kontrollü, sensör-
lü yangın söndürme sistemleri
insan gücünden bağımsız, risk
taşımayan sistemler olarak gü-
venli çözüm sunmaktadırlar. Bu
sistemlerde çok sayıda elektronik
cihaz birbiriyle kablolar aracılığı ile
bağlantılıdır.
Yangın alarm kablosunun
kalitesi kurulu sistem kadar
önem taşır
Bu noktada yangın alarm kablo-
su olarak kullanılan kabloların
kalitesi kurulu sistemler kadar
hayati öneme sahiptir. Yangın
alarm sistemlerinin yanında,
yangın söndürme sistemlerinin
de yaygınlaşması alarm sistem-
lerinde kullanılan kablolarda
da farklılaşma ihtiyacı oluştur-
da güvenli hale getirmek için
çalışmalara yöneltmiştir. Yangın
koşulları düşünüldüğünde yangın
alarm kablolarının, alevlerin yanı
sıra suya ve darbeye dayanımı
tartışmasız büyük önem taşımak-
tadır. Bu çalışmada geliştirilmiş
yangın alarm kablosunun yapısı
ve uygulanan testler anlatılmak-
tadır. Geliştirilen kablo, yangına
karşı dayanımın yüksek seviyede
istendiği alanlarda kullanıma
uygun olup, sektörün en zorlayıcı
yangın test standartlarına karşı
başarılı sonuçlar vermektedir.
Yangın alarm kablolarının yan-
gın anında devre bütünlüğünü
sürdürmesi çok önemli
Çeşitli nedenlerle meydana
çıkan yangınlar hem can hem
mal kayıplarına yol açmaktadır.
Yangınlar çoğu zaman bir kıvılcım
ile başlayıp, hızlıca yayılarak
büyümektedir. Günlük hayatta
kullanılan birçok ürünün ana mal-
zemelerinin alevi iletici özellikte
olmasının, yangının yayılmasını
kolaylaştırıcı bir etkiye sahip
olduğu da bilinmektedir.
Yangınla mücadele farklı şekiller-
de olmaktadır. Yangının tespiti
ve ihbar süresi yangını söndür-
mek için önemli parametrelerdir.
İhbar süresinin kritik olduğu
öncelerden beri bilinmekte olup
geleneksel yangın alarm buton-
ları ve yangın söndürme aparat-
ları okul, hastane vb. kalabalık
ortamlarda yıllarca çözüm olarak
düşünülmüştür. Geleneksel
yangın alarm butonlarının yerini
ısı, duman ve çeşitli sensörler
aracılığı ile erken uyarıcı görevi
gören yenilikçi elektronik yangın
alarm sistemleri almaktadır.
Elektronik yangın alarm sistem-
leri ile ihbar süresinin minimuma
indirilmesi hedeflenmektedir.
Kullanım alanı
günden güne daha da
artan yangına dayanıklı
kablolar sayesinde
daha güvenli ve
sağlıklı yaşam alanları
oluşturulmaktadır.

ile daha zorlu yangın ortamında
çalışabilecek, daha güvenli kablo
üretimi hedeflenmiştir.
JE-H(St)H FE180 kablo rumuzu
ile bilinen yangın alarm kablola-
rının yanında bina içi sinyal ve
kontrol kabloları olarak kullanılan
LiHCH FE180, LiHH FE180 gibi
kablolarda da yangına dayanım
performansı önem kazanmıştır.
JE-H(St)H FE180 yangın alarm
kablosunun yapısında, iç or-
tamda kullanıma uygun olarak
izolasyon ve kılıf malzemeleri için
duman ve zehirli gaz çıkarmayan
LS0H malzeme kullanımı tercih
edilmiştir. Bakır telden oluşan
iletken üzerine alev bariyeri göre-
vi üstlenen özel bant helisel ola-
rak sarılır. Alev bariyeri üzerine
folyo sarıldıktan sonra elektriksel
muştur. Yangın ortamı simüle
edildiğinde alevlerin dışında
ortamda devrilen, düşen cisim-
lerin varlığı, yangın söndürme
sistemleri tarafından püskürtü-
len suyun olduğu bilinmektedir.
Bu koşullarda ortam kabloları-
nın sinyal iletimini alev altında,
hatta darbeli ve sulu ortamda
da gerçekleştirmesi gerekmek-
tedir.
Geliştirilmiş yangın alarm kab-
loları olarak adlandırılan yeni
nesil yangın alarm kabloları,
daha güvenli yaşam alanlarının
oluşturulmasında önemli yere
sahiptirler. Darbeye ve suya
dayanıklı olmayan kabloların
yangın ve yangın söndürme
esnasında iletimi sağlayama-
dığı, kısa devre arızalarının
oluşmasına neden olabildiği
yaşanan üzücü olaylar ile tespit
edilmiştir.
Yeni nesil yangın söndürme
sistemleri yangın anında görül-
düğü gibi yangını söndürmeye
yönelik aktif olmaktadır.
Yangın alarm kablolarında
aranan diğer özellikler de alev
altında duman ve zehirli gaz
çıkarmayan, halojensiz yapıda
olmalarıdır. Yangın anındaki
ölümlerin birçoğunun boğulma
ve zehirlenmelerden kaynaklı
olduğu bilinmektedir. Yangın
anında oluşan duman ve alevler
Şekil 1’de görülmektedir.
Kablo dizayn
Yangın alarm kabloları yangın
alarm sistemlerinde kullanıl-
maktadırlar. Bu kablolar alev
altında çalışmasını sürdüre-
cek özelliklere sahip, duman
çıkarmayan, zehirli gaz ihtiva
etmeyen, sinyal iletiminde kul-
lanılan iç ortam kablolarıdır. Ge-
liştirilmiş yangın alarm kabloları
Günlük
hayatta kullanılan
birçok ürünün ana
malzemelerinin
alevi iletici özellikte
olmasının, yangının
yayılmasını
kolaylaştırıcı bir
etkiye sahip olduğu da
bilinmektedir.

nır. Kablo katmanları Şekil 2’de
gösterilmektedir.
Kablonun fiziki görünümü Şekil
3’te verilmiştir. Burada iletken-
ler, damarlar, topraklama teli,
alüminyum folyo ve kılıf katman-
ları detaylı görülebilmektedir.
Yanma testleri
Standart yangın alarm kablo-
larına uygulanan; IEC 60754-
1/2 halojen asit gaz testi,
IEC 61034-1/2 düşük duman
yoğunluğu testi, IEC 60332-1-2
alev yayılma testi, IEC 60331-
21 yangına dayanıklılık testi, EN
50200 darbeli yangına dayanık-
lılık testinin yanında ilaveten EN
50200 test standardının ek E’si
uygulanmıştır. Uygulanan testler
aşağıda anlatılmaktadır:
IEC 60754-1/2: Yanma
esnasında açığa çıkan gazla-
rın korozifliği, pH ve iletkenlik
değerlerini ölçmek için yapılır.
Olması gereken değerler: HCl
< 0.5 % , pH ≥ 4.3 , c ≤ 10μS/
mm
IEC 61034-1/2: IEC 61034-
1/2 test standartı 1 metre
boyundaki kablonun 3x3x3m
(27m3) kübik kapalı test odasın-
da %90 etanol, %4 methanol ve
% 6 su karışımı yakıt ile yanma-
sı ile açığa çıkan dumanın ışık
geçirgenliğinin ölçümüne daya-
nır. Işık geçirgenliği minimum
%60 olmalıdır.
IEC 60332-1-2: Yangın orta-
mında alev yayılmasını simüle
eden bu testte, 25 mm’den dü-
şük kablo çapı için alev, kabloya
45 derece açı ile 60 sn boyunca
uygulanır. Yanan kısmın üst
destek noktasının alt kısmından
en az 50 mm mesafeyi koruma-
sı gerekmektedir. Aynı şekilde,
alev ilerlemesi 540 mm’den
fazla olmamalıdır.
IEC 60331-21: Yangın ko-
şullarında devre bütünlüğünün
test edildiği standart testtir.
Bu testte en az 750 derecelik
bir ortamda 90 dakika boyunca
iletimin devamlılığı istenmekte-
dir. Bu test Prysmian standardı
olarak 180 dakika boyunca
gerçekleştirilmiştir.
EN 50200: Bu standard,
özellikleri karşılayacak kalınlık-
ta LSOH izolasyon malzemesi
püskürtülerek damarlar elde
edilir. 2 çift kablo için damarla-
rın birlikte yıldız dörtlü şeklinde
bükülmesiyle, 4 çift ve üzeri
kablo için üniteler oluşturulması
ve demetler halinde bükülmesi
ile kablo çekirdeği oluşturulur.
Bu çekirdek üzerine tutucu ve
koruyucu özellikte polyester bant
(opsiyonel) sarıldıktan sonra
üzerine, ekranın devamlılığını
sağlamak üzere boylamasına
kalay kaplı bakır toprak teli ve
1 kat metal kısmı içe dönük,
alüminyum kaplı polyester bant
ekran sarılır. Ekran üzerine
turuncu renkli LSOH kılıf kapla-
Yangın
ortamında alevlerin
dışında ortamda
devrilen, düşen
cisimlerin varlığı,
yangın söndürme
sistemleri tarafından
püskürtülen suyun
olduğu bilinmektedir.
Bu koşullarda
kabloların sinyal
iletimini alev altında,
hatta darbeli ve
sulu ortamda da
gerçekleştirmesi
gerekmektedir.

loya uygulanacak, yatay monte
edilmiş alev kaynağı düzeneği.
d) Ani darbe üreten bir cihaz.
e) Su püskürtme düzeneği.
Şekil 4’te deney düzeneği göste-
rilmektedir.
Test edilecek numune en az
1200 mm uzunlukta olup, elekt-
riksel bağlantı için her iki ucun-
dan 100’er mm kadar açılmış
olması gerekmektedir. Sembolik
olarak “U” şekline getirilen kab-
loda büküm noktalarında, kablo
için deklare edilmiş en düşük
bükme yarıçapı esas alınır.
Kablonun dikey kısımları ara-
sındaki mesafe yaklaşık olarak
475 mm olacak şekilde kablo
deney düzeneğine monte edilir.
842°C’lik sabit sıcaklıkta alev
veren propan alev kaynağı
düzeneği aktif edildikten sonra
elektrik besleme kaynağı devreye
alınmalı, ani darbe üreten cihaz
çalıştırılmalı ve deney süresi za-
manlayıcısı başlatılmalıdır. 25 ±
0,2 kg’lık ani darbe üreten cihaz
çalıştırma işleminden 5 dakika
± 10 saniye sonra ve ardından
5 dakika ± 10 saniye aralıklarla
deney duvarına darbe vurma-
lıdır.
Performans kriteri güç besle-
mesinin veya işaretin sürekli-
liğidir. Kablonun fonksiyonunu
sürdürdüğü süre, (örnek olarak;
alarm, aydınlatma ve haber-
leşme amaçları için acil durum
devreleri olarak kullanılması
amaçlanan ve yangına kar-
şı dayanıklılığa sahip olarak
tasarlanmış kablolar için deney
metodunu kapsar. Bu deney me-
todu, iletken boyutları en fazla
2,5 mm²’ye kadar olan metalik
iletkenli, dış çapı 20 mm’yi ve
beyan gerilimi 600/1000 V’u
geçmeyen kablolara uygulana-
bilmektedir. Deney sırasında
ortam sıcaklığı 25 ± 15 °C
olmalıdır.
Deney düzeneği beş temel
kısımdan oluşur:
a) Çelik desteklere bağlanmış
ısıya dayanıklı tutuşmayan mal-
zemeden imal edilmiş, kablonun
üzerine monte edildiği düşey bir
duvar.
b) Deney sırasında sürekliliği
kontrol etmek için uygulanan
akımın kaynağı olan transfor-
matör.
c) Deney sırasında numune kab-
Kabloların
yangının yayılmasında
aracılık yaptığı
düşünüldüğünden,
son yıllarda bina
içi kabloların alev
iletmeme özellikte
olması aranan bir
standart halini
almıştır.

Sonuç
Can ve mal güvenliğinin sağlan-
ması adına yangına karşı alınan
önlemler günümüzde boyut
değiştirmiştir. Yangın alarm ve
yangın söndürme sistemlerinde-
ki gelişmeler, yangına dayanıklı
kablo ihtiyacını artırmıştır.
Özellikle alarm sistemleri gibi
kritik öneme sahip alanlarda
kullanılacak kabloların, yangın
ortamındaki etkiler göz önüne
alındığında, tam bir uyumluluk
içinde güvenle çalışması bek-
lenmektedir.
Mevcut yangın alarm kabloları
EN 50200 standardına uy-
gun yapılan darbeli, yangına
dayanım testlerinde 120 dakika
boyunca devre bütünlüğünü
korumaktadır. Geliştirilen yeni
ürün, standart yangın alarm
kablolarının yanma performans-
larının üzerinde, EN 50200
Ek E koşullarına da dayanım
sağlamaktadır. Yangın ve
darbe etkilerine ilave olarak
yanma sırasında kablo üzerine
su efekti uygulanmış, böylece
15 dakika boyunca darbe ve
15 dakika boyunca da darbe
ve sulu ortamda toplamda 30
dakika devre bütünlüğü korun-
muştur. Yangın ortamında itfa-
iyeci hortumlarından ve yangın
söndürme sistemlerinden
püskürtülen sular, kablonun
alev ve darbenin yanında su
ile temasına neden olmakta-
dır. Su efektlerine karşı çözüm
olarak geliştirilen bu kablo,
standart yangın alarm kab-
lolarına kıyasla daha güvenli
çözüm sunmaktadır.
*Bu makale Prysmian Group
web sayfasından aşağıdaki
linkten alınmıştır:
https://tr.prysmiangroup.com/
tr/gelistirilmis-yangin-alarm-
kablosu
15, 30, 60, 90 veya 120
dakika gibi) kablo sınıfının be-
lirlenmesini sağlamaktadır. Bu
test sonucunda kablolar PH30,
PH60, PH90 veya PH120 ola-
rak sınıflandırılmaktadır.
Darbe altında yangın testine
ilave olarak EK E’de anlatılan
kabloya su püskürtülmesi testi,
kablonun sağlamlığını ve güve-
nilirliğini ileri seviyeye taşıyan
bir testtir. Standarda göre alev
ile ani darbe 15 dakika boyun-
ca uygulandıktan sonra, 0,8 ±
0,05 l/dk. debi ile su püs-
kürtme başlatılmalıdır. Suyun
uygulanması deneyin son nok-
tasına kadar devam etmelidir.
Bu şekilde toplam 30 dakika
olduğunda, kablo fonksiyonu-
nu sürdürüyorsa testi geçiyor
anlamına gelmektedir. Testin
grafiksel açıklaması Şekil 5’te
gösterilmektedir.
Geliştirilmiş
yangın alarm
kabloları ile daha
zorlu yangın
ortamında
çalışabilecek,
daha güvenli
kablo üretimi
hedeflenmiştir.

SEKTÖRDEN
SEKTÖRDEN
S
ektörden bölüm
başlığımızda Eylül
sayımızda konuğu-
muz Hobi Bilişim
Genel Koordinatörü
Ozan Darendeli oldu. Ozan Da-
rendeli, plaka tanıma sistemleri
alanında dünya standartlarında
faaliyet yürüten Hobi Bilişim ve
bu sistemler hakkında merak
ettiklerimizi yanıtladı.
Hobi Bilişim’den söz eder
misiniz?
Hobi Bilişim 2011 yılında ku-
rulmuştur. Şirketin ana faaliyet
alanı plaka tanıma sistemleri-
dir.
Şirketimiz Plaka Tanıma Sis-
temleri üzerine (AR-GE) yazılım
ve donanım geliştirmekle birlik-
te bu alanda projeler geliştire-
rek uygulamalarda yapmaktadır.
Genç ve dinamik ekibimizle
yolumuza devam ederken,
araştırma ve geliştirmeye bü-
yük önem vermekteyiz. Her yıl
genişleyen ve büyüyen kadro-
muz içerisinde bilgi paylaşımını
ve sürekli öğrenme mantığıyla
yenilenme ruhunu ayakta tuta-
rak büyümemizi sürdürüyoruz.
Plaka tanıma sistemi nedir?
Plaka tanıma sistemi kamera-
lardan elde edilen araç görün-
tüsünün üzerinde plaka bölgesi
tespit edilerek ve ayrıştırılarak,
plaka üzerinde bulunan karak-
terlerin optik karakter tanıma
(Görüntü İşleme) yöntemleri ile
okunması işlemidir.
Projeye göre değişik uygula-
maları olup, uygulamaya özel
algoritma ve donanım yapısının
bir araya getirilmesi ile oluştu-
rulan bir sistemdir.
Günümüzde plaka tanıma
sistemleri çok yaygın bir şe-
kilde kullanılır hale gelmiştir.
Güvenlik amaçlı kullanımının
yanı sıra kontrollü geçiş nokta-
larında, otomasyon uygulama-
larında hayatı kolaylaştıran ve
hızlandıran bir özelliği vardır.
Bu sistemlerin kullanım alan-
ları nelerdir?
Plaka tanıma sistemlerinin
başlıca kullanım alanlarını
şöyle listeleyebiliriz:
Otoyol üzerinde şehirlerin
Giriş ve Çıkış Noktaları, Köprü-
ler ve Gişeler
Kontrollü Araç Geçişinin
ihtiyaç Duyulduğu Yerler
Havalimanları, Alış Veriş
Merkezleri, Otogar ve Terminal-
ler Otoparklar, Siteler, Nizami-
yeler,
Depolar ve Antrepolar, Üni-
versiteler, Hastaneler, Oteller,
Kantarlar, Okullar, Fabrikalar
rkiye’de
tanıma
Her yıl genişleyen ve büyüyen kadromuz içerisinde bilgi paylaşımını
ve sürekli öğrenme mantığıyla yenilenme ruhunu ayakta tutarak
büyümemizi sürdürüyoruz.
“Türkiye’de ithal plaka
tanıma sistemine ihtiyaç
yoktur”

güvenlik amaçlı kullanımının
yanı sıra kontrollü geçiş
noktalarında, otomasyon
uygulamalarında hayatı
kolaylaştıran ve hızlandıran bir
özelliği vardır.
lerini azaltır
Trafik sıkışıklığını önler
Giriş ve çıkışlarda güvenliği
Kontrollü geçiş noktaları (oto-
parklar) için faydaları:
Giriş – Çıkış / bekleme süre-
ve Sanayi Tesisler, Sınır Kapı-
ları.
hayatımıza faydalarından bah-
seder misiniz?
Plaka tanıma sisteminin baş-
lıca faydalarını ise şu şekilde
sıralayabiliriz:
Otoyollar için faydaları:
Şehir giriş ve çıkışlarının
kontrol altında tutulması, şehir
güvenliği
Çalıntı veya aranan araçla-
rın takibi ve sorgulanması
Karayollarının araç yoğun-
luk ölçümleri
Karayollarının stratejik
ulaşım analizlerinin yapılması
Akıllı trafik sistemlerinin
kurulması
Trafik düzenlemeleri
İki nokta arasında araçların
ulaşım süresinin belirlenmesi,
bilgi panosuna aktarılması
e Ozan
DARENDELİ

SEKTÖRDEN
SEKTÖRDEN
sağlar
Giriş kartları, araç etiketleri,
uzaktan kumanda vs. kullanım
ihtiyaçlarını ortadan kaldırır
İşletim maliyeti yoktur
Gerektiğinde bariyer ve buna
benzer geçiş kontrol sistemleri
ile entegre olabilir
Kayıtlı olan ve ya geçiş
yetkisi bulunan araçlar için
otomatik bariyer devreye girer
Kayıtlı olmayan ve geçiş
yetkisi kısıtlanan araçlar için
istenirse sesli ve görsel alarm
üretilir
Firmanızın AR-GE çalışmaları
ve teknik alt yapı oluşturma
sürecinden söz eder misiniz?
Hobi Bilişim plaka tanıma
sistemi yazılımını durmaksızın
geliştirmektedir. Günümüzde
araçların sadece plakalarını
tanımakla kalmayarak aracın ti-
pini (türünü), markasını, rengini
tespit edebilen bir yazılımımız
mevcuttur. Bu yazılım sayesin-
de kolluk kuvvetlerine aranan
araçların yakalanmasında daha
fazla fayda sağlamanın yanı sıra
farklı kurum ve kuruluşlara çe-
şitli trafik analizlerinin ve ticari
otopark analizlerinin yapılabil-
mesi imkanı sağlanmıştır.
Plaka tanıma sistemi sadece
yazılımdan ibaret bir unsur olma-
dığı için Hobi Bilişim sistemin
diğer unsurları olan kamera,
lens, infrared (IR) projektör gibi
donanım ürünlerinin de dünya-
da ki gelişimini ve yeni çıkan
ürünleri de sıkı bir şekilde takip
etmektedir.
Türkiye’deki plaka tanıma
sistemlerinin dünyadaki konu-
mundan söz eder misiniz?
Türkiye’de plaka tanıma sis-
temleri son yıllarda çok yaygın
kullanılmaya başlamıştır. Bunun
sebebi gelişen yazılım ve kame-
ra teknolojisiyle beraber maliyet-
lerin aşağıya düşebilmesidir.
Bizler Hobi Bilişim’in kurucu
Hobi Bilişim
plaka tanıma
sistemi yazılımını
durmaksızın
geliştirmektedir.
Günümüzde
araçların sadece
plakalarını tanımakla
kalmayarak aracın
tipini (türünü),
markasını, rengini
tespit edebilen
bir yazılımımız
mevcuttur.

ma sistemi geliştirmenin önü
açılmış oldu.
Dünya’ya baktığımızda plaka
tanıma sistemlerinin durumu
Türkiye ile aynı seviyelerdedir.
Türkiye bu konuda hiç geri
kalmamıştır ve Türkiye’de
geliştirdiğimiz plaka tanıma
sistemlerimiz çevre ülkelerden
de talep görmektedir. Buna
karşılık Türkiye’de ithal plaka
tanıma sistemine hiç ihtiyaç
yoktur. İthal plaka tanıma siste-
mi kullanımı Türkiye’de çok az
miktarlardadır.
Hobi Bilişim plaka tanıma yazılı-
mı %100 yerli bir üründür. Tüm
desteği Türkiye’den sağlanmak-
tadır.
ortakları olarak 2004 yılından
bu yana plaka tanıma sistem-
leri üzerine yazılım ve donanım
geliştirmekteyiz. Bu işe ilk
başladığımız yıllarda kameralar
günümüzdeki gibi HD, FULL
HD gibi yüksek çözünürlüklü
görüntüler veremiyordu. İlk
geliştirdiğimiz yazılım analog
kameralardan alınan 352x288
gibi düşük bir çözünürlükte
çalışmaktaydı. Günümüzde IP
kamera olarak tanımlanan yeni
nesil dijital kameraların yaygın-
laşmasıyla birlikte 1280x720
(HD), 1920x1080 (FULL HD)
çözünürlükler üzerinde çok daha
iyi sonuçlar elde edilebildik ve
yüksek performanslı plaka tanı-

SEKTÖRDEN
SEKTÖRDEN
E
ylül sayımızın sek-
törden başlığımızda
değerli konuklarımız-
dan birisi de ÖLÇSAN
Teknoloji Genel Mü-
dürü Burak Sondal oldu. Burak
Sondal bizlere güvenlik ve yö-
netim platformları başlıklarında
pek çok alanda hizmet veren
ve çözümler üreten ÖLÇSAN’ın
faaliyetleri, ürün ve çözümleri
ve yakın zamanda katıldıkları
IDEF 2021 Fuarı hakkında
değerli bilgiler verdi.
Firmanız hakkında kısaca
bilgi verir misiniz?
Bilişim sektöründe özgün
yaklaşımımızla 48 yıldır, günün
gerekliliklerini tespit ediyor,
teknolojideki gelişmeleri takip
ederek çalışmalarımıza yön
veriyoruz. Kurulduğumuz yıldan
bu yana ÖLÇSAN, yaptığı AR-GE
çalışmalarıyla günün şartlarına
uygun hizmet vermeye devam
ediyor. Öncelliğimiz müşteri
odaklı ürün ve çözümler sun-
mak.
Ürün segmentinizden bahse-
der misiniz?
Müşterilerimizin ihtiyaçlarını
uzman kadromuzla doğru
tespit ederek, hızlı çözümler
üretiyoruz. Güvenlik başlığı
altında Geçiş Kontrol Sis-
temi (GKS) alanında KIMO,
STMS ve FalconEYE, Perso-
nel Devam Kontrol Sistemi
(PDKS) alanında KIMO, Siber
Güvenlik alanında EagleEYE,
SAA, STMS, Fiziksel Güvenlik
(Güvenli, darbeye ve kurşuna
karşı üst düzey dayanıklı Cam
Teknolojileri), Çevre Sınır ve
Kritik Altyapı Güvenliği alanın-
da SmartDEF (Sanal Gözlerle
ve Lazer çitlerle bina, kampüs,
sınır kontrolü) ürünlerimizi
sayabiliriz. Günümüzde mevcut
teknolojilerle hayatı kolaylaştı-
ran ve yönetimi tek bir merkez-
den yapmayı sağlayan yönetim
platformlarında Akıllı Şehir
Yönetimi, Akıllı Genel Aydın-
latma Yönetimi, Veri Merkezi
Yönetimi (Datacenter) ile ülke-
mizde ve yakın coğrafyamızda
çözümler sağlamaktayız.
En çok talep gören ürününüz
nedir?
Türkiye’de yerli ve milli yazılım-
da tek olan K!M KIMO (Geçiş
Kontrol ve PDKS Yazılımı),
ülkemizin en büyük 500 şirke-
tinin belirlendiği Fortune 500’e
göre ilk üç firmanın ikisinin
tercihi oldu ve halen başarıyla
çalışmalarına devam ediyor.
Kurumların tüm geçişlerinin
Günün
şartların
“Kurulduğumuz yıldan bu yana ÖLÇSAN, yaptığı AR-GE çalışmalarıyla
günün şartlarına uygun hizmet vermeye devam ediyor. Öncelliğimiz
müşteri odaklı ürün ve çözümler sunmak.”
“Ölçsan Günün şartlarına
uygun hizmet vermeye
devam ediyor”

Türkiye’de yerli ve
milli yazılımda tek olan K!M
KIMO (Geçiş Kontrol ve PDKS
Yazılımı), ülkemizin en büyük
500 şirketinin belirlendiği
Fortune 500'e göre ilk üç
firmanın ikisinin tercihi oldu
ve halen başarıyla çalışmalarına
devam ediyor.
ÖLÇSAN’ı tercih ediyorlar.
Daha öncede bahsettiğimiz
gibi, KİMO, Fortune 500
Türkiye Araştırması verilerine
göre belirlenen Türkiye’nin en
büyük ilk 3 şirketinden 2’sinin
tercihi oldu.
Çevreye ve doğaya saygılı
bir firma olarak akıllı şehirler
projeleri çalışmalarımıza da
önem veriyoruz. Türkiye’nin
ilk, dünyanın dördüncü Akıllı
Şehir stratejisi ve eylem planı
olan 2020-2023 Ulusal Akıllı
Şehirler Stratejisi ve Eylem
Planı içinde referans Avru-
pa Birliği projesi olarak yer
alan, REMOURBAN projesi-
nin paydaşlarından biriyiz.
Proje çıktılarından, Akıllı şehir
uygulamaları yönetim platfor-
mu, “City on CLOUD (CoC)”
ve “Akıllı Genel Aydınlatma
Sistem Yönetimi” (AGASY) ile
Android marketlerden ücretsiz
indirilme özelliğine de sahiptir.
Ürün ve çözümlerimizin yerli ve
milli olması ilkesiyle AR-GE çalış-
malarımızı İTÜ ARI Teknokent’te
gerçekleştiriyor ve K!M markası
altında üretilen ürünlerimiz ile
ülkemize ve uluslararası pazara
teknoloji sağlamaya devam
ediyoruz.
Türkiye’de faaliyet gösterdi-
ğiniz sektörler ve referansları-
nızla ilgili bilgi alabilir miyiz?
ÖLÇSAN, bilişim ve yazılım sek-
töründe sunduğu farklı çözüm
ve ürünleriyle; birçok Bakanlık,
Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet
Müdürlükleri, büyük kurumsal
sanayi ve ticaret firmaları başta
olmak üzere çeşitli kamu ve özel
kuruluşa hizmet veriyor. Ayrıca,
havacılık ve enerji sektörünün
lider firmaları yazılım alanında
güvenli olmasını sağlayan ve
İnsan Kaynakları birimini de
modülleriyle destekleyen K!M
KIMO, büyük kurumsal firmalar-
ca tercih ediliyor.
Yine yerli ve milli mühendis
kadromuzla geliştirdiğimiz Kim-
lik yönetimi, şifre yönetimi ve
ayrıcalıklı erişim yönetimlerini
kapsayan K!M EagleEYE ürünü-
müz, siber güvenlik alanında;
güvenli bilgisayar ve uygulama
erişimi ile ekran güvenliğinin
sağlanması için tasarlanmış
özgün bir entegre yerli yazılım-
dır. Geçiş Kontrolün çok daha
güvenli olmasını sağlayan yer-
leşkeler için tasarladığımız K!M
FalconEYE 3D ise herhangi bir
lokasyona sızma ve kontrolsüz
alanların denetimi için kullanılı-
yor. Yazılımlarımız mobil olarak
çalışabildiği gibi, özel geliştiri-
len bazı mobil modülleri iOS ve
na
Burak
SONDAL

SEKTÖRDEN
SEKTÖRDEN
zümleri anlatmayı daha sonra
ürünleri tanıtmayı planlıyoruz.
Fuarda öncelikle, Türk yazılım-
cı ve mühendisleri tarafından
üretimi gerçekleşen EagleEYE
tanıtıldı. K!M EagleEYE, tüm
Geçiş Kontrol noktalarından ba-
şarı ile geçtikten sonra bilgisa-
yarın başına gelen kullanıcıya,
yetkileri doğrultusunda bilgiye
erişiminin güvenli şekilde
sağlanması için tasarlanmış
bir yerli yazılımdır. Bilgisa-
yara biyometrik bir unsurla
giriş yapıldıktan sonra arkada
çalışan yazılım, webcam veya
bilgisayarın kamerasından kul-
lanıcıyı izler, doğru yüz ekrana
baktıkça kullanıcıya erişim için
izin verir. Eğer ekranın başın-
dan kalkılırsa ya da tanımlı
olmayan başka bir yüz ekrana
bakarsa ekran güvenli moda
alınarak kapatılır. Bu erişim
Geçiş Kontrol Sistemlerinde ar-
tık son noktaya gelinip bilgiye
erişilme aşamasında kullanı-
larak GKS ile tam bir bütünlük
oluşturan uçtan uca güvenliği
sağlar. Ayrıca kolayca kırılan
şifreler, çökertilen bilgisayar-
lar, oturum açıldıktan sonra
kontrol edilemeyen durumlar
söz konusu olmaktan çıkar.
Akıllı şehir
uygulamaları
yönetim platformu,
“City on CLOUD
(CoC)” ve “Akıllı
Genel Aydınlatma
Sistem Yönetimi”
(AGASY) ile
şehir yönetiminin
dijitalleşmesini
sağlıyoruz.
şehir yönetiminin dijitalleşmesini
sağlıyoruz.
2021 Ağustos ayında
IDEF Fuarı’na katıldığınızı
biliyoruz. Hangi ürünlerle
katılım sağladınız?
Sektörün sahip olduğu dinamik-
ler ve müşterilerin ihtiyaçları doğ-
rultusunda IDEF’te öncelikle çö-

ELEKTRONİK GÜVENLİK
Faruk DOĞAN – ISPS ve IMDG Yöneticisi
TEPE SAVUNMA VE GÜVENLİK A.Ş.
İ
lk dijital bilgisayarın 1943
yılında İngiltere’de icat edil-
mesi sonrasında1
, bilginin iki
bilgisayar arasında transferi
1969’da2
, bilginin ağ sistem-
leri üzerinden transferine olanak
sağlayan internetin resmen icadı
ise 1983 yılında mümkün oldu3
.
Bilgi teknolojilerinin birbirine
entegre olarak kullanılma süreci
40 yıllık bir süreç gerektirse de
10 yıllık bir süreçte neredeyse
hayatımızın her aşamasında yer
almaya başladı.
Bilişim teknolojilerinin ilk olarak
1 https://www.britannica.com/technology/Atanasoff-Berry-Computer
2 https://www.welivesecurity.com/2015/10/28/internet-started-transfer-two-letters-today-changing-millions-lives/
3 https://www.vistacollege.edu/blog/careers/history-information-technology-evolution-jobs/
Akıllı limanlar
“Akıllı liman”, yapısal çerçeve olarak siber-fiziksel
sisteme dayalı ileri teknolojilerin yenilikçi uygulamasıyla
desteklenen, tam entegre ulaşım sistemine sahip, yeni bir
liman türü olarak tanımlanır.

Geleneksel limanlardan farklı ola-
rak akıllı liman; akıllı yönetişim,
akıllı ticari işlem, akıllı işletme
ve otonom yükleme ve boşaltma
dahil olmak üzere akıllı hizmetler
sunma yeteneğine sahiptir8
.
“Akıllı Liman” konsepti tasarımı
üç modüler alanda dijital dönü-
şüm gerektirir9
. Bunlar;
Akıllı altyapı,
Akıllı trafik ve
Akıllı ticarettir.
Akıllı altyapı
Akıllı altyapı binalar, depolama
alanları, kreynler, demir yolları ve
yollar gibi sabit değerlere odak-
4 https://www.verdict.co.uk/smart-cities-timeline/
5 https://www2.deloitte.com/content/dam/Deloitte/nl/Documents/energy-resources/deloitte-nl-er-port-services-smart-ports.pdf
6 https://www.researchgate.net/publication/325701742_Smart_port_Design_and_perspectives
7 Baltic-Exhchange-Xinhua-ISCD-Index-Report.pdf
8 https://safety4sea.com/building-global-intelligent-ports/
9 https://www.slideshare.net/LOGITEXCo/smart-port-framewrok?from_action=save
uygulandığı akıllı şehir örneği ise
1994’te Amsterdam’da sanal bir
dijital şehrin yaratılması ile ger-
çekleşti. 2000’lerin ortalarına
gelindiğinde, Silikon Vadisi’ndeki
öncü bilişim şirketlerinin ayrı
ayrı girişimler başlatmasıyla işler
hızlandı.
Akıllı şehirlerin fonksiyonel
olarak yaşamımızın içinde daha
etkin bir şekilde yer alması,
2011 yılında Barselona’da ger-
çekleştirilen ilk Akıllı Şehir Expo
Dünya Kongresi sonrasında hız
kazandı4
. Böylelikle bilgi tekno-
lojisi, eğitim, iletişim, iş, ticaret,
tedavi, bankacılık, ulaşım ve
lojistik gibi hayatın her alanında
kullanılır hale geldi.
Dijital teknolojilerinin gelişmesi
ile bağlantılı olarak, uluslarara-
sı rekabetin artması, küresel
pazarın duyarlılığı, kişiselleşti-
rilmiş ürünlere yönelik talep ve
ürünlerin yaşam döngülerinin
kısalması, 21’inci yüzyılın başın-
da dördüncü sanayi devrimini
başlatan temel nedenlerini
oluşturdu. “Endüstri 4.0” olarak
da adlandırılan bu yeni oluşum
“Akıllı Lojistik” adıyla Lojistik
sektöründe geniş uygulama
alanları buldu. Küresel ekono-
mik büyümenin eşlik ettiği “Akıllı
Lojistik” kavramının, tedarik
zincirinde önemli bir arayüz
oluşturan ve karmaşıklığı ile ye-
niden yapılandırılmasına ihtiyaç
duyulan limanları da kapsaması
kaçınılmaz bir süreç oldu.
Bu süreçte teknolojinin liman-
lara uygulanmasına neden olan
temel zorlukları5
;
Coğrafi üretim, dağıtım ve
tüketimdeki yapısal değişiklikler,
Operasyonel mükemmellik
ihtiyacı,
Uluslararası ticarette serbest
dolaşımdan kaynaklanan yapısal
değişiklikler, yeni iş fırsatları ve
ticaret anlaşmaları,
Çevre limanlarda artan
rekabet,
Terör saldırıları ve yasadışı
kontrolsüz göç başta olmak
üzere diğer güvenlik sorunları,
Doğal afetler ve diğer çev-
resel kaygılar, başlıkları altında
toplamak mümkündür6
.
Tedarik zincirini daha az esnek
ve daha az verimli hale getiren
bu zorlukların üstesinden gelin-
mesi, teknolojinin tüm imkanla-
rını kullanarak, limanları günün
ihtiyaçlarına karşılık verebilen,
akıllı limanlara dönüştürmekle
mümkün olmuştur. Böylelikle
yeniden yapılandırılan “akıllı
limanlar”, rekabet gücü ve
işbirliğini kolaylaştırma, farklı
liman paydaşları arasında yatay
ve tüm tedarik zincirlerinin dikey
entegrasyonunu iyileştirmeye
odaklanmıştır7
.
“Akıllı liman”, yapısal çerçeve
olarak siber-fiziksel sisteme
dayalı ileri teknolojilerin yenilik-
çi uygulamasıyla desteklenen,
tam entegre ulaşım sistemine
sahip, yeni bir liman türü olarak
tanımlanmıştır.
Akıllı
sensörler, limanın
fiziksel altyapı ve
tesislerin izlenmesine,
işletilmesine ve
bakımına yardımcı
olur.

Guvenlik yonetimi dergisi_99_low

Guvenlik yonetimi dergisi_99_low

Recommended

Recommended

More Related Content

What's hot

What's hot (19)

Similar to Guvenlik yonetimi dergisi_99_low

Similar to Guvenlik yonetimi dergisi_99_low (20)

More from YunusEmreKK1

More from YunusEmreKK1 (20)

Guvenlik yonetimi dergisi_99_low