12. 8 BAŞKANDAN
10 EDİTÖR
12 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
KAPAK KONUSU
24 Bina otomasyon sistemleri
28 Akıllı sistemlerde teknolojinin konumu
32 Sistemlerin kontrolü tek merkezde
34 Bina otomasyon sistemlerinin önemi
36 Yangınlara geçit yok
38 Bina Otomasyon Sistemleri
FOKUS
40 COVID – 19 Salgını nedeniyle Liman
tesislerinde alınması gereken tedbirler
44 Türkiye’de 5188 Sayılı Özel Güvenlik Kanunu
ile Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik
Kodu’nun (ISPS Kod) Entegre Edilmemesinden
Kaynaklanan Ticari Limanlardaki Güvenlik
Zafiyetleri
ÖZEL DOSYA
52 Hemşire çağrı sistemleri
54 Teknoloji sağlığın hizmetinde
SEKTÖRDEN
56 "Hem kamuda hem özel sektörde videonun
kullanıldığı her alanda varız."
ELEKTRONİK GÜVENLİK
60 "Pandemi sürecinde sağlıklı geçiş hizmeti
sunuyoruz"
62 Akıllı ulaşım sistemleri
68 Evden çalışanlar için Zyxel’den güvenli
bağlantı tavsiyeleri
28 52
i çindekiler
40
13. YANGIN GÜVENLİĞİ
72 Yapı malzemeleri yönetmeliği (CPR)
ve kablolarda yangın güvenliği 1
GÜVENLİK HİZMETİ
76 Önce güvenlik
77 Abone Formu
78 Reklam indeksi
79 Editöryel takvim
76
72
Ağustos 2020
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Levent Güler
Alp Saul
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlikyonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Ezgi ÖZCAN
ezgi@guvenlikyonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Deniz Gürkan
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Ziya ÖNCEL
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BOZKURT
derya@guvenlikyonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:6 No:672
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
Net Copy
444 0 708
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 6 No: 672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
GüvenlikYönetimiÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR
14. 8 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
BAŞKAN
4
Değerli Dostlar,
4 Ağustos günü Lübnan, Beyrut Limanı'ndaki bir depoda çıkan yangının
2 bin 750 ton amonyum nitratın bulunduğu depoya sıçramasıyla meydana
gelen patlama sonucu korkunç bir felaket yaşadı.150’den fazla insan hayatını
kaybetti 3 bin 500’den fazlası da yaralandı.
Beyrut limanı patlaması neden oldu?
Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre, Beyrut Limanı'nda patlayıcı
maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda yangın çıktı. Depoda daha sonra
şiddetli bir patlama meydana geldi.
Lübnan Emniyet Genel Müdürü Abbas İbrahim, olayın, daha önce el
konulan patlayıcıların tutulduğu bir depoda meydana geldiğini söyledi.
Uzun süredir ekonomik ve siyasi açıdan bir kaos yaşayan ülkede böyle bir
hadisenin yaşanması, bazı uzmanlara göre öldürücü darbe niteliğinde.
Lübnan kaynakları patlamadan dolayı oluşan maddi kaybın ise 3 ila 5 milyar
dolar olduğunu açıkladı.
Lübnan, patlamanın ihmaller zincirinin bir sonucu mu olduğu yoksa siyasi
hedefi olan bir sabotaj mı? Olduğunu araştırıyor. Her ne olursa olsun
bence‘Patlamada sorumluluk herkese ait.’ Öğrendiğimize göre Lübnan limanı
onarılana kadar, bölgeye yakın Mersin ve İskenderun Limanları kullanılacak.
Bu iki patlamadan çok büyük dersler çıkardım. Bizim limanlarımızda bu tip
olayların olmaması için tedbirler almamız gerekli olduğunu düşünüyorum.
Yerleşim bölgelerine yakın tehlikeli madde depolarının, gözden geçirilmesi ve
meskûn mahallere taşınması en önemli önlem olarak ortaya çıkmaktadır.
Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında dört kişinin hayatını
kaybettiği patlama olayının ve ertesi gün oluşan patlamada; İçişleri Bakanlığı,
2'si patlayıcı madde imha timinden olmak üzere 3 jandarma personelinin
şehit olduğunu, 6 personelin de yaralandığı belirterek şu ifadeleri kullandı:
‘’Sakarya-Hendek ilçesi Taşkısığı Mahallesinde faaliyet gösteren taş ocağında,
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı gereği havai fişek fabrikasına ait
patlayıcıların, kontrollü şekilde patlatılması maksadıyla kamyondan indirildiği
esnada, patlama meydana gelmiştir. Meydana gelen patlamada; 2'si patlayıcı
madde imha timinden olmak üzere 3 jandarma personelimiz şehit olmuş, 6
personelimiz yaralanmıştır.’’
Sonuç olarak: Bildiğiniz gibi tehlikeli maddeler sadece patlama ve ölümlere
neden olduğu gibi cevre sağlığı açısından da birçok kalıcı zararlara neden
olmaktadır.
Tehlikeli maddelerle uğraşan vatandaşlarımızın daha iyi eğitilmesi ve
uygulanması gerekli kaidelere tam olarak uygulamaları gerekmektedir. İhmal
ve dikkatsizlik, hayatlara mal olmaktadır.
Güvenli ve sağlıklı günler dilerim.
Neler oluyor?
O. Oryal ÜNVER
GÜSOD - GESİDER ONURSAL
BAŞKANI
Tehlikeli maddeler
sadece patlama ve
ölümlere neden olduğu
gibi cevre sağlığı
açısından da birçok
kalıcı zararlara neden
olmaktadır.
16. 10 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
Değişim
esnasında alınması
gereken güvenlik
tedbirleri neler?
EDİTÖR
aAğustos sayımızdan merhaba, teknoloji ve güvenlik alanında
gelişmeler yaşanırken, güvenlikle alakalı oluşabilecek
risk haritası da büyüyor. Kameralar, izleme merkezleri,
biyometrik sistemler, konumlar, takip sistemleri, geçiş kontrol
sistemleri derken teknoloji olmadan savunmasız ve yalnızız.
Bu haritada en önemli nokta ise, iki sene önceki gelişmelerin
çoktan eskimiş olması. Peki bu büyüme ve değişim esnasında
alınması gereken güvenlik tedbirleri neler?
Güvenliğin her alanında güncel konunun uzmanlarınca
kaleme alınan makale ve teknik yazı ve röportajlarımızla bu
soruların cevaplarını sizler için bir araya getirdik.
Kapağa taşıdığımız konu ise; Bina Otomasyon Sistemleri.
Teknolojinin gelişmesi ile bu yapıların tamamında hem
hayatı hem de iş gücünü kolaylaştıran, gerekli kontrol ile
müdahalelerin kontrol merkezinden yapılmasını sağlayan
sistemler. Bina otomasyon sistemleri yeni yapılan binaların
hemen hemen hepsinde kullanılmaktadır. Evlerimizde,
işyerlerinde, alışveriş merkezlerinde, üretim tesislerinde,
fabrikalarda, hayatında her alanında çözümler sunmaktadır.
Bina otomasyon sistemlerine dair birbirinden değerli teknik
yazıları Kapak Bölümümüzde bir araya getirdik.
Fokus bölümümüzdeki konumuz ise; Deniz ve Liman
Güvenliği, ülke giriş noktalarına yönelik olmakla birlikte
özellikle uluslararası faaliyette bulunan liman tesislerimizde
alınması gereken önlemlere dair konunun uzmanlarının
kaleme aldığı teknik yazı ve makaleleri okuyabilirsiniz.
Özel Dosya Konumuz; Hemşire Çağrı Sistemi, hastanenin
belli yerlerine yerleştirilmiş ekipmanlar sayesinde, acil
bir durumda ilgili kişilere haber verilmesini esas alan bir
sistemdir. Oda kontrol üniteleri ile hastane santralinin
entegrasyonu ise hastane sunucusu tarafından sağlamaktadır.
Hasta ve hemşireyi birbirine sağlıkla bağlayan kilit bir görev
üstlenen sistemleri mercek altına aldık.
İyi okumalar ve sağlıklı günler dileriz.
Yenilikçi önlemler
Ezgi ÖZCAN
17.
18. 12 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
GÜNCEL
Mandarin Oriental Bosphorus Otel
BTS Yangın’ı tercih etti
İstanbul Kuruçeşme’de yapımı devam
eden Mandarin Oriental Bosphorus Otel
Projesi’nde BTS Yangın / BASF (KBS
Passive Fire ProtectionSystem) yangın
durdurucu sistemleri tercih edilmiştir.
Otelin yangın bölümlerinde elektrik tesisat
geçişlerinin yangına karşı yalıtımı, KBS
PanelSeal INT, KBS FoamCoat ve KBS
FoamCoatHS malzemeleri ile yapılacaktır.
Pandemi döneminde kapalı kalan AVM’ler
yangın güvenliğini nasıl sağladı?
Pandemi sürecinde, kapalı alanda
barındırdığı insan yoğunluğundan
kaynaklanan riskiazaltmak üzere
kapatılan AVM’ler, Covidtedbirleri
eşliğinde yeniden faaliyete geçti.
Bunlardan biri olan Capacity AVM
“önce sağlık, sonra alışveriş” yaklaşı-
mı ve aldığı sıkı hijyen önlemleriyle
misafirlerine kapılarını açtı. Çatısı
altındaki1500 mağaza çalışanı ve
normalde günlük 50 bin kişiye varan
ziyaretçisiyle hareketli AVM’lerden
biri olan Capacity AVM, yangın
güvenliğini 11 yıldır EEC’ye emanet
ediyor.
Capacity AVM Operasyon Müdür
Yardımcısı Altan Karabulut, yangın
algılama sistemlerine yönelik “Bu
sistem, AVM’lerin can damarla-
rının başında ve olmazsa olmaz-
larımızdan biridir. İnsan sağlığı
kadar hiçbir şey önemli değildir.
Bunun farkında olarak oluşabilecek
olumsuzluklara her türlü önlemleri
almaktayız. Önceliğimiz; sistemin
her zaman çalışır olması, arızaların
görünür olması, yetkili personelin
işin ehli ve yaptığı işin öneminin
farkında olmasıdır” diyerek hassasi-
yetlerine dikkat çekti.
Karabulut, Capacity’de tercih et-
tikleri üründen gördükleri faydaları
aktarırken; “Kullanılan sistemin ge-
nişleme ve büyümeye uygun olması,
sürekli güncellenebilir olması bizi
memnun ediyor. Sistemden gelen
arızaların mahal veya bölge olarak
nokta atışı görülmesi, müdahale
etmemize hız kazandırıyor. Sistemin
görünebilir ve görünemeyen yerlere
kuruluyor olması, işin hassasiyetini
ve güvenirliliğini artıyor. Yaşana-
bilecek olumsuzlukları sistem anlık
yakalayarak, müdahale etmemizi
sağlıyor. Nokta atışı olması bizim için
çok önemli. Yangın İhbar Sistemi 24
saat aralıksız takip ediliyor ve anlık
müdahaleler tarafımızdan yapılıyor.
Gerek bakımların gerekse ihtiyaç-
larımızın sorunsuz ve hızlı olarak
temin edilebilmesi de bizi memnun
etmektedir” dedi.
Altan Karabulut yıllardır EEC’yi ter-
cih etmelerinin sebebini ise; “Çalışan
üst yönetim ekibinden sahadaki ekip
arkadaşlarına kadar kolay iletişim
kurabilmek işleyişimizi sağlamakta-
dır. İşlerinin ehli olarak, iyi niyetli ve
sorunu gidermeden bırakmamaları
bizim için önemlidir. AVM’de asla
piyasa malı bir şey kullanmadık, o
yüzden binaya EEC’den başka hiçbir
marka ve model ürün dâhil ettirme-
dik, bundan dolayı yangın algılama
ve güvenliği konusunda %100 bir
başarımız var” sözleriyle açıkladı.
19.
20. 14 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
GÜNCEL
(Sabah’ın haberine göre) MEB’in
Yenilik ve Eğitim Teknolojileri
Genel Müdürlüğü iş birliğiyle bu
alandaki uzman eksikliğinin gide-
rilmesi ve ulusal siber güvenliğin
sağlanmasına katkıda bulunmak
amacıyla İstanbul İl Millî Eğitim
Müdürlüğü’nce önemli çalışmalar
yapıldı. Dünyada yaşanan siber
savaşın Türkiye’ye olan etkisinin en
aza indirmek, kalıcı, sürdürülebilir
yerli ve millî çözümler sunabilmeyi
de içeren etkinlikler arasında şunlar
sayılabilir: 3 genişletilmiş çalıştay,
4 eğitim semineri ve ikincisi hem
ortaokul ve liselerde olmak üzere 2
Siber Güvenlik Yarışması. Ayrıca iki-
si Savunma Sanayi Başkanlığı Siber
Güvenlik Kümelenmesi ile 13 farklı
üniversiteden katılan akademisyen-
lerle 6 istişare toplantısı düzenlendi.
Edinilen bilgiye göre, yapılan ça-
lışmalara katılım göstererek eğitim
içeriklerinin oluşturulmasına birçok
kamu kurum ve kuruluşu destek ver-
di. İlgili Genel müdürlükler, üniver-
siteler ve İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü iş birliği ile yapılan çalıştaylar
sonucunda ortaya çıkan standart
eğitim programları Öğretmen Yetiş-
tirme Genel Müdürlüğüne sunuldu
ve kabul edilen 3 siber güvenlik
temalı öğretmen kursları hizmet içi
eğitim programları modülü üzerin-
den yayınlanarak Türkiye genelinde
uygulandı. Çalıştaylarda hazırlanan
örnek ders içerikleri 6 hafta boyunca
İstanbul’daki çeşitli okul türlerinde
pilot ders olarak da işlendi.
Alımlar nasıl olacak?
Teknopark İstanbul Mesleki ve Tek-
nik Anadolu Lisesi, Anadolu teknik
programında bilişim teknolojileri ağ
işletmenliği ve siber güvenlik dalında
yabancı dili İngilizce olarak eğitim
verecek.
Teknoloji geliştirme bölgesi statü-
sünde olan Teknopark İstanbul’un
bünyesinde yer alacak olan okul,
siber güvenlik dalında eğitim vere-
cek. Önümüzdeki eğitim öğretim
yılında eğitime başlayacak olan okul
öğrencilerini ortaöğretim merkezî
yerleştirme sınavı LGS puanına göre
alınacaktır.
Kaspersky, Windows işletim sisteminde
ve Internet Explorer’da hedefli saldırılarda
kullanılan bir sıfır gün açığı keşfetti
Kaspersky’nin otomatik tespit
teknolojileri Güney Koreli bir şir-
kete yönelik düzenlenen bir hedefli
saldırıyı engelledi. Yapılan analizler,
saldırının daha önceden bilinmeyen
iki sıfır gün açığından yararlandı-
ğını ortaya koydu. Bunlardan biri
Internet Explorer 11’de uzaktan
kod çalıştırmayı sağlarken diğeri ise
Windows’ta yetki artışı imkânı ve-
riyordu. İkinci açık Windows 10’un
en son sürümlerini hedef alıyordu.
Daha önceden bilinmeyen yazılım
hatalarına sıfır gün açığı adı verili-
yor. Bu açıklar keşfedildiğinde ciddi
ve beklenmedik zararlar verilebilen
kötü amaçlı faaliyetler gizlice yürü-
tülebiliyor.
Kaspersky araştırmacıları yukarıda
bahsedilen saldırıyı incelerken iki
adet sıfır gün açığı tespit etti. In-
ternet Explorer’daki açık uzaktan
kod çalıştırma imkânı sunuyordu.
Bu açığa CVE-2020-1380 kodu
verildi. Ancak, Internet Explorer
izole bir ortamda kullanıldığın-
dan saldırganlar makinede daha
fazla yetkiye ihtiyaç duyuyordu.
Bu yüzden, Windows’un yazıcı
hizmetinde bulunan diğer açıktan
yararlandılar. Bu açık, saldırgan-
ların hedef bilgisayarda istediği
kodu çalıştırmasına olanak veriyor-
du. Yetki artışı sağlayan bu açığa
CVE-2020-0986 kodu verildi.
Kaspersky Güvenlik Uzmanı Boris
Larin, “Sıfır gün açıklarından
yararlanılarak gerçekleştirilen sal-
dırılar siber güvenlik dünyası için
büyük önem taşıyor. Bu açıkların
tespit edilmesi, markaları hızla bir
yama çıkarmaya ve kullanıcıları
gerekli tüm güncellemeleri yap-
maya zorluyor. Daha önce tespit
edilen açıklar genellikle yetki artışı
ile ilgili oluyordu. Bu saldırıda ise
ilginç bir durum görüldü. Bu vaka-
da tespit edilen açıklardan biri çok
daha tehlikeli sonuçlar doğurabile-
cek uzaktan kod çalıştırma imkanı
sunuyordu. En son Windows 10
sürümlerinde bile yer alan bu açık,
son dönemlerde pek görülmeyen
türdendi. Keşfedilen bu açıklar,
sağlam tehdit istihbaratına ve ba-
şarısı kanıtlanmış güvenlik teknolo-
jilerine yatırım yapmanın sıfır gün
tehditlerine karşı proaktif koruma
için ne kadar önemli olduğunu bir
kez daha hatırlattı.” dedi.
Türkiye’nin ilk siber güvenlik lisesi açıldı
21.
22. 16 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
GÜNCEL
Instagram’dan ABD başkanlık seçimi öncesi
yeni güvenlik önlemi
Bankalar, Big4 ve siber güvenlik şirketlerinin
üst düzey yöneticileri yeni BDDK yönetmeliğini
değerlendirdi
Bankalar ve finans kuruluşları Bilgi
Sistemleri ve Elektronik Bankacılık
alanında 2021 yılında yürürlüğe
girecek olan BDDK yönetmeliğine
uyum sağlamak için adımlarını hız-
landırırken, Innovera’nın düzenlediği
etkinlikte konu farklı boyutlarıyla ele
alındı.
Uzmanlar siber risklerin etkisiz bıra-
kılması için yönetmelikle kapsamlı dü-
zenlemeler yapıldığına dikkat çeker-
ken, çok değerli panelistler tartışmaya
açık birkaç konu olsa da yönetmeliğin
büyük fayda sağlayacağı ve özellikle
bilgi güvenliği sorumlusunun direkt
yönetim kuruluna veya genel müdüre
bağlanmasının, güvenliğe verilen öne-
mi artıracağı konularında birleşti. Öte
yandan güvenlik seviyelerini banka-
larla aynı seviyede tutmaları zorunlu
hale getirilen dış kaynak sağlayıcıların
yeni düzenlemeye uyum sağlaması
için zamana ihtiyaç duyacakları
vurgulandı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu’nun (BDDK), Bankaların
Bilgi Sistemleri ve Elektronik Ban-
kacılık Hizmetleri Hakkında Yönet-
meliğinin, 1 Temmuz 2020 olarak
belirlenen yürürlük tarihi, Kovid-19
salgını sebebiyle oluşan şartlar göz
önüne alınarak 6 ay ertelendi. Ancak
bankalar, bilgi sistemleri ve elektronik
bankacılık hizmetlerini, müşteri gü-
venliği ve hizmet kalitesini ön planda
tutarak, bddk’nın mevcut düzenle-
melerine uyumlu hale getirmek için
adımlarını hızlandırdı.
bu konudaki gelişmeler ve gelinen
son nokta, türkiye’nin lider siber
güvenlik sağlayıcılarından ınnovera
tarafından düzenlenen ‘siber güvenlik
süreç ve teknolojilerinin yeni bddk
yönetmeliğine entegrasyonu’ başlıklı
sanal toplantıda, bankalar ve Big4 Üst
Düzey Yöneticileri ve dünyaca ünlü
siber güvenlik uzmanlarının katılımıy-
la ele alındı.
Konferansın moderatörlüğünü ger-
çekleştiren Innovera CEO’su Gökhan
Say‘’VShield ‘’The New World’’ün
hemen ardından bir ay sonra
VShield‘’The New Regulation’’ı
düzenlemek oldukça zorlu oldu,
ancakYeni yönetmeliğin büyük fayda
sağlayacağı konusunda hepimiz
Sosyal medya devi Facebook’un
bünyesinde bulunan Instagram
platforma yeni güvenlik tedbirleri
getirdi. ABD basınında yer alan
haberlere göre, Instagram, şüpheli
hesaplardan kimlik doğrulaması
isteyecek. Aynı haberlere göre, bu
doğrulamayı gerçekleştirmeyen
hesaplar Instagram tarafından
kapatılacak. Instagram’dan konu ile
ilgili yapılan açıklamada, yeni dü-
zenlemenin sıradan kullanıcıları et-
kilemeyeceği vurgulandı. Yeni kural
kapsamında Instagram şüphelendiği
hesaplardan resmi bir kimlik belgesi
ile kim olduklarını doğrulamaları
isteyecek. Instagram 2020 yılındaki
ABD seçimleri öncesinde aldığı bu
karar ile platformdan trolleri ve
botları temizlemeyi planlıyor.
hem fikir olsak da yoruma açık bazı
hususların ve uygulamalarının net-
leştirilmesinin çok faydalı olacağını
düşünüyorduk ve bu kritik konuyu bu
kadar kapsamlı bir şekilde çok önemli
konuşmacılarla masaya yatırarak yine
bir ilke imza attık.’’ diye görüşlerini
ifade etti.
Etkinlikte, konuşmacılar, yeni düzen-
lemeye uyum konusunda görüşlerini
dile getirirken, uyumluluk açısından
ihtiyaç duyulan siber güvenlik tek-
nolojilerine yönelik düşüncelerini de
açıkladılar.
23.
24. 18 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
GÜNCEL
Şehir yönetiminin dijitalleşmiş hali
olan akıllı şehirler, vatandaşların
yaşam kalitelerini yükseltiyor. Ancak
mevcut hücresel ve Wi-Fi teknoloji-
leri uzun mesafede veri iletimi ya da
bu iletimin sürekliliği gibi ihtiyaçları
karşılamakta zorlanıyor ve donanım
ile operasyon maliyetlerini de berabe-
rinde getiriyor. Cisco’nun birçok akıllı
şehir projesinde tercih edilen LoRa-
WAN çözümü, bu güçlükleri çözerek,
akıllı şehir konseptinin yaygınlaşması-
nı sağlıyor.
Cisco Türkiye, Telcoset ve Armada iş
ortaklığıyla LoRaWAN (Long Range
Wide Area Network, Uzun Menzilli
Geniş Alan Ağı) çözümünü tanıttı.
Nesnelerin İnterneti (Internet of
Things, IoT) ile gelişen sistemlerin
sayısı ve çeşitliliği son yıllarda tüm
dünyada büyük hızla yayılıyor. Bu da
beraberinde verilerin uzak mesafeye
güvenilir ve düşük güç tüketimiyle
aktarılmasını gerektiriyor. Cisco’nun
yer aldığıLoRa Alliancedaburada
devreye girerek mesafe sınırlaması,
haberleşme maliyetleri ve yüksek
enerji kullanımıgibi zorlukları orta-
dan kaldırıyor.
Kentsel alanlarda 5km’ye, şehir
çevresindeki yerleşim alanlarında
ise 15km’ye kadar kapsam sağlayan
LoRaWAN çözümü, daha az güç
tükettiği için dahauzun pil ömrü
sunuyor. Wi-Fi ve hücresel iletişim
teknolojilerinin yapamadığını başa-
ran LoRaWAN’ın esnek ve güvenli
mimarisi sayesinde sistem altyapı-
ları daha uygun maliyetle devreye
alınabiliyor.
Farklı uygulamaları kolaylıkla
destekleyebilen LoRaWAN çözümü,
Cisco’nun LoRaWAN çözümü, akıllı şehirlerin
en önemli sorunlarını gideriyor
akıllı şehir projelerinde sıklıkla tercih
edilmesiyle öne çıkıyor. Su ve enerji
tüketimi, akıllı aydınlatma sistemle-
ri, park yeri yönetimi, akıllı sulama
sistemleri gibi şehirdeki birçok kritik
altyapı, LoRaWAN üzerinden takip
edilebiliyor.
Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem
Duru, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Günümüzde geleneksel olan her
şey, yerini dijitale bırakıyor. Dijital
dönüşümü beraberinde getiren bu
değişimde yeni teknolojiler sayesin-
de şirketlerin ve tüm iş ortaklarının
süreçleri ve iş yapış modelleri de
değişiyor.Aynı değişimi ve dönüşü-
mü akıllı şehir konsepti sayesinde
şehir yönetiminde de görüyoruz.
LoRaWAN çözümümüz, bir şehrin
yönetilebilmesi için gereken kritik
altyapıları kolaylıkla takip ederek yet-
kililerin gereken durumlarda hızlıca
aksiyon almasını ve kent yaşamında
karşılaşılan günlük sorunların önüne
geçebilmesini sağlıyor.”
Veri ihlallerinden maddi olarak en
çok zarar gören sektörler; finans,
hizmet ve teknoloji.
IBM Güvenlik İş Birimi, veri ihlalle-
rinin kuruluşlar üzerindeki maliyetini
inceleyen yıllık araştırmasını yayın-
ladı. Araştırmaya göre Türkiye’deki
her veri ihlalinin ortalama maliyeti,
bir yılda yüzde 10,3 oranında
artış gösterdi ve 12,3 milyon TL’ye
ulaştı. Araştırmaya göre veri ihlalleri;
Türkiye’deki kuruluşlara, kayıp veya
çalıntı kaydı başına ortalama 630
TL’ye mal oluyor. Bu ortalama,
ihlallerin maliyetinde 2019 yılından
itibaren yüzde 10,5 oranında bir
artış olduğunu gösteriyor. Araştırma
sonuçlarına göre kayıt başına veri
ihlalinin en yüksek olduğu sektör fi-
nansal hizmetler. Finansal hizmetleri
sırasıyla hizmet ve teknoloji sektörleri
takip ediyor.
Yapılan çalışma sonucu Türkiye’de
meydana gelen veri ihlallerinin
yüzde 50’sinin temel nedeninin kötü
amaçlı saldırılar olduğu ortaya çıktı.
Kötücül saldırıları, her ikisi de yüzde
25’lik orana sahip olmak üzere sistem
arızaları ve insan kaynaklı hatalar
takip ediyor. Türkiye’deki şirketler
için ortalama toplam maliyeti 12,98
milyon TL olan kötücül saldırılardan
kaynaklanan veri ihlallerinin yalnızca
en yaygın değil, aynı zamanda da en
maliyetli sorun olduğu gözlendi.
IBM Güvenlik İş Birimi ve Pone-
mon Institute tarafından gerçek-
leştirilen 2020 Veri İhlali Maliyeti
Raporu,geçtiğimiz yıl[1] veri ihlali
yaşamış kuruluşlarda çalışan 3200’den
fazla güvenlik uzmanıyla yapılan
kapsamlı mülakatlara dayanıyor.
2020 IBM Araştırması: Türkiye’de bir veri
ihlalinin ortalama maliyeti 12,3 Milyon TL
25.
26. 20 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
GÜNCEL
(Donanım Haber’in haberine göre)
LTE ağı üzerinden yapılan arama-
lar, şifrelenmiş olmasına rağmen
yine de izlenebiliyor. Bochum Ruhr
Üniversitesi’nden araştırmacılar, kur-
dukları yeni bir sistemle, baz istasyon-
larındaki bir hatayı kullanarak telefon
görüşmesinin içeriğine ulaşmayı
başardılar.
LTE alt yapısını kullanarak HD+
kalitede sesli ve görüntülü görüşme
imkânı sağlayan VoLTE teknolojisin-
de bulunan bir güvenlik açığı, yaklaşık
7.000 dolara kurulabilecek ReVoLTE
adı verilen bir sistemle kullanıcılar
arasındaki telefon görüşmelerine
ulaşabilmeye imkân tanıyor. Araş-
tırmacılar, güvenlik açığının nasıl
gerçekleştiğini anlattıkları bir gön-
derisinde: “ReVoLTE saldırıları, bir
radyo bağlantısında birbirini izleyen
iki çağrı için aynı anahtar akışının
yeniden kullanılmasını istismar ediyor.
Bu zayıflığa, baz istasyonundaki
(eNodeB) bir uygulama hatası neden
oluyor.” ifadelerine yer verdi.
ReVoLTE saldırısı nasıl
gerçekleşiyor?
Araştırmacılar, saldırının, savunmasız
şifreleme yöntemlerini kullanan bir
baz istasyonunun hücresinde birisinin
yaptığı bir aramanın şifrelenmiş
radyo trafiğini izleyerek mobil hücre
kulesinde şifreleme kullanımından
yararlandığını yazdı.
Bu saldırıdan kısa bir süre sonra sal-
dırgan, ele geçirilen aramayı yapan
kişiyi arayabilir ve onunla sohbet
edebilir. Bu, saldırının söz konusu
telefon görüşmesinin şifrelenmiş
radyo trafiğini izleyebilmesine ve şif-
relenmemiş sesi kaydetmesine olanak
tanıyor. Araştırmacılar, aramanın, sa-
vunmasız şifrelemeye sahip olan aynı
baz istasyonu kullanılarak yapılması
gerektiğini belirtti. Saldırgan daha
sonra iki aramayı karşılaştırabilir ve
şifrelemeyi kırabilir, bu da kurban ile
başka bir kişi arasındaki önceki ko-
nuşmayı kurtarmasına imkan veriyor.
Ancak araştırmacılar, eğer tüm konuş-
manın şifresi çözülecekse saldırganın
kurbanı hedefli bir aramanın uzunluğu
kadar telefonda tutması gerektiğini
söylüyorlar. Araştırmacılar: “Kurbanla
ne kadar uzun süre konuşursa, önceki
iletişimin içeriğini o kadar çok çözebi-
lir. Örneğin, saldırgan ve kurban beş
dakika boyunca konuşursa, saldırgan
daha sonra önceki konuşmanın beş
dakikasının kodunu çözebilir.”dedi.
LTE güvenlik açığı, hackerların mobil
çağrıları dinlemesine izin veriyor
(Stendistru.com.tr’nin haberine
göre) Fabrikalar proses kontrol
sistemlerine uzaktan ulaşmanın
ne kadar önemli olduğunu, içinde
bulunduğumuz dönemde fazlasıyla
deneyimledi. Kontrol sistemlerine
uzaktan ulaşırken en önemli nokta
ise bu bağlantının siber saldırılardan
korunuyor olması. Uzaktan kontrol
sağlayabilmek fabrikalara birçok
avantaj sunuyor. Kontrol sistemleri-
ne uzaktan ulaşmak için, o kontrol
sistemlerinin fabrika networklerine
bağlanması gerekiyor. Fabrika net-
worklerine bağlanıldığı zaman da IT
bölümünde, bilhassa son dönemde
giderek artan ve şirketler için tehdit
oluşturan siber saldırılar açısından
büyük endişeler oluşuyor.
OT ve IT siber güvenlik arasında
Yeni normal, firmaların siber güvenlik
talebini artırdı
farklar var PLC ve SCADA gibi
endüstriyel kontrol sistemlerinin
güvenliğini sağlayan OT (Operasyo-
nel Teknolojiler) siber güvenliği için
fabrikalarda çalışmalar ve talepler
hızlanmış durumda. OT ve IT siber
güvenlik uygulamaları birbirinden
oldukça farklı. IT siber güvenlik uy-
gulamaları OT tarafında çalışmıyor.
OT, yani endüstriyel kontrol sistem-
lerinin yaşadığı ağlardaki protokoller
ise IT dünyasından farklı. Kulla-
nılan siber güvenlik yazılımlarının
davranış biçimi de tamamen farklılık
gösteriyor.
27.
28. 22 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
HAYATA BAKIŞ
iİnsan dünyanın en değerli varlığıdır. İnsanın içyapısı ise tüm varlıkların
en mükemmel şeklidir. Günümüzde teknoloji ve bilim oldukça iyi
seviyededir. Ancak hayatın sırlarını açıklayabilecek durumdan henüz çok
uzaktadır. Bu durum ancak ve ancak Cenabı Hakkın lütfudur.
Bu sebeple bu gücün dışında bu tür yaratıcılığı; başka yerlerde aramak
ve bulmak mümkün değildir.
Öte yandan insanlar dünyada genellikle bir arada yaşamayı tercih
etmektedir. Toplulukların en küçüğünü ve çekirdeğini ise aileler
oluşturmaktadır. Kaldı ki aileler insanın en sıcak ve en samimi yuvalarını
temsil etmektedir. Çocuklar ailenin en küçük fertleridir. Ailelerin büyüklük
şekilleri özellikle çocuklar için önemlidir. Çocuklar kalabalık aileleri daha
çok benimserler çünkü o kalabalık ailelerde kendilerini koruyacak ve
sahiplenecek daha çok insan vardır. Kaldı ki çocuklar için aileler birlikte
paylaşılan sıcak bir yuvayı oluşturmaktadır. Öte yandan bu ailelerin içinde
çocuklar da sevgi ve güven içinde gelişmekte ve büyümektedir.
Bunun yanında çocuklar ilk bilgilerini aileden almaktadır. Kaldı ki
yaşamlarındaki ilk tecrübeleri de aile içinde başlamaktadır. Ailede anne
ve babalar kendi çocuklarına aynı zamanda ilk eğitimini de vermektedir.
Çocuklar; yani ülkenin geleceğini oluşturacak insanlar ailelerinden
aldıkları bu ilk manevi eğitimi ve bilgileri genellikle benliklerinin ve duygu
dünyalarının derinliklerinde hayatlarının sonuna kadar korumaktadır.
Öte yandan her insanın bir oluşum ve kimlik özelliği vardır. Ancak
insanların iç ve dış karakterleri ve davranışlarının büyük kesimi; erken
yaşta ailelerinden aldıkları terbiye ve eğitimle meydana gelmektedir. Bunun
dışında insanların yapısında ve davranışlarında tabi ki ailelerinden gelen
genlerin de önemli rolü olmaktadır. Ancak insanların tüm davranışlarını
ve özelliklerini sadece genlere yüklemek büyük haksızlık olur. Çünkü insan
formasyonlarında genlerin dışında çok daha büyük etkenler de oluşmakta ve
onlar insanları kendi etkileri altına almaktadır. Böylece aynı insanlar değişik
çevrelerde çok değişik özelliklerle
karşımıza çıkmaktadır.
Ancak tüm bunların yanında çocuklarımıza erken yaşlarda, özellikle “1 ile
6” yaşlarına kadar verilen eğitim ve öğrenimler hem çocukların zekâlarını
geliştirmekte hem de ilk bilgi ve davranışlarının temelini atmaktadır. Hatta
bu bilgiler onların belleklerine kalıcı olarak yerleşmektedir. Bunun yanında
bu eğitim ve bilgiler gelecekteki hayatlarını büyük çapta etkilemektedir.
Çünkü onlar kişilerin temel bilgileridir; kaldı ki bu bilgiler kalıcı ve yerleşik
durumdadır. Bu bilgiler en temel ve en güçlü bilgilerdir. Onlar kişilerin
kimliklerini etkilemekte ve onlara bir nevi kişilik rengini ve özelliğini de
vermektedir.
Bunun yanında ailede çocukların; anne ve babalarından, diğer aile
fertlerinden gördükleri davranışlar onlar için büyük çapta örnek teşkil
etmekte ve çocukların formasyonlarında birinci derecede rol almaktadır.
Bu devre çocuklar için çok önemlidir. Çünkü çocuklar büyük çapta onların
etkisi altında kalmaktadır.
İyi örnek olabilme dileği ile…
Ailelerin
büyüklük şekilleri
özellikle çocuklar için
önemlidir. Çocuklar
kalabalık aileleri daha
çok benimserler çünkü
o kalabalık ailelerde
kendilerini koruyacak
ve sahiplenecek daha
çok insan vardır.
“İnsan olmak”
Oğuz GÜLAY
29.
30. 24 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
D
ünyamızı daha yaşanılır kı-
labilmek için insan hayatına
ait her proje için teknoloji
sürekli kendini yenileyerek
hızla ilerlemektedir, duruma
sektörel yönden baktığımızda gelişen
bu yeni nesil teknolojiyi projelerimize
hızla ve doğru bir şekilde aktarmamızın
artık kaçınılmaz olduğu gözlenmek-
tedir. Akıllı bina sistemlerine ilişkin
zayıf akım ve otomasyon çözümlerinde
güvenlik ve konforun bir arada sağ-
lanması hedeflenmekte vebu çözüm-
ler, kullanıcı & doğa dostu ve hayatı
kolaylaştıran özellikleri ile gelişen
teknolojinin binalara yansıtılmasından
oluşmaktadır.
Bina otomasyon sistemlerinde güncel
gelişmeler artık hayaller ile sınırlı;
günümüzün en yeni isteği sistemler
arası entegrasyon yani binaya uygula-
nacak ne kadar sistem varsa bunların
hepsinin bir omurgada birleştirildikten
sonra çatı sistemi ile taçlandırılması
günümüzde ön planda durmaktadır.
Entegrasyon büyük yapılarda önemli
avantajlar sağlamaktadır, çok sayıda
personele gerek kalmaz, raporlama ko-
laylığı, dünyanın her yerinden ulaşılma
imkânı, kolay kontrol edilebilirlik, kul-
lanıcı istasyonları ile yerleşik düzene
hakimiyet, yetkilendirmeler ile riskleri
minimize etmek, açık protokol ile oluş-
turulan omurga ile peertopeer (uçtan
uca) haberleşme imkânı…vb kolaylıklar
güncel gelişmelerden bazılarıdır.
Bu arada yazılı ve görsel basında ülke-
mizde akıllı bina yada akıllı ev tanımı
şu şekilde aktarılmaktadır; telefonla
uzaktan musluk açmak- kapamak,
aydınlatma açıp kapamak, kombi kont-
rolü gibi algı aldanması yapılarak hem
yatırımcı hem de kullanıcılar bu konuda
kanaatimce kandırılmaktadır. Akıllı ev ya
da bina konsepti belli bir ürün kabiliyeti-
ni destekleyen üst seviyede mühendislik
tasarımıdır, bu konuda basit mantıklı
mühendislik değeri olmayan sistemlerin
tasarladığımız sistemler ile alakasız
olduğunu anlatma savaşını vermekteyiz.
Ayrıca tablete veya bilgisayara gerek
kalmadan telefonla bu sistemleri yaşa-
mımıza konfor katması için kullanmaya
adapte olduk, bu sistemi destekleyen
ama yeni olmayan temel unsurları
ekleyerek (varlık yönetimi, gün ışığı, dış
hava sıcaklığına göre ısı transferi, rüzgâr
ve güneş gibi hava koşullarına göre
perde panjur kontrolü…vb) güncel olan
gelişmeleri ve ilgili senaryoların uygula-
nacağı yeni ürünlerle projelendirebiliyo-
ruz. Ülkemizde önceleri yapılar için akıllı
bina sistemleri lüks olarak algılanırdı bu
yüzden yüzeysel olamayacak seviyede
sözde akıllı yapılar yapılıyordu. Şimdiler-
de yapıların akıllı sistemler ile donatılma
işlemi olmazsa olmazı olmuş durumda
bu sistemler, enerji sarfiyatınızı önlü-
yor, insan imkanına bırakılmış hataları
ortadan kaldırıyor, söz konusu güvenlik
ve konfor senaryolarını, optimizasyonu-
nu tamamlayarak yaşanılabilir bir ortam
sunmaktadır. Ne var ki söz konusu bu
gelişmeleri çeşitli nedenlerden dolayı
uygulayamıyoruz (en belirgin nedeni
ekonomik konjonktür).
Ülkemizde Otomasyon & güvenlik sek-
törünün belli yasa ve kanunlarca devlet
tarafından yaygınlaştırılıp kalıcı kılın-
maması halinde sektöre ait yurt içi ve
yurt dışı merdiven altı üretici diye tabir
ettiğimiz üreticilerin karmaşık ürünleri
ile daha karmaşık bir hal alarak sistem-
lerin amacından çok fiyatının konuşul-
duğu bir dönemin içine gireceğiz.
Biz Matriks olarak bu tarz kargaşadan
uzak durarak otomasyon & güvenlik
sistemleri entegratörü olduğumuz
Schneider, Pelco, Detnov, Detectomat
markalarımızla kendi kulvarımızda du-
raksamadan hızla koşuyoruz, bu mara-
tonun temposunu uyguladığımız yaşam
alanlarında aldığımız geri dönüşler ile
keyifle karşılıyoruz.
Otomasyon & güvenlik sektörü çok
hızlı ilerlemekte ve yeni teknolojilere
ayak uyduramadığınızda maalesef
ileriye gidemezsiniz, inovasyon (yenilik)
sektörün en temel değeridir. Konuya
en uygun örnek cctv sistemlerinde
analog sistemler 15 yıl önce altın çağını
yaşıyordu ama günümüzde artık üretimi
sonlandırılmış durumdadır.
İnsan hayatını kolaylaştıran ve hayatı-
mızı idame ettirdiğimiz bu yapılarda en-
tegre akıllı bina sistemleri artık keyfi bir
ihtiyaçtan öte yaşamsal zorunluluk ve
aynı anda maksimum konforu minimum
ekonomiye, en güvenli halde sağlayan
sistemler topluluğudur, her şeyden
önemlisi söz konusu sistemlerin doğru
projelendirilmesi sağlanmak şartıyla
insan hayatına konforu yaşatabilir aksi
halde sistemler doğru projelendirilip
uygulanmasa karmaşa, sarfiyat ve
konfor eksikliği ve hatta sağlığımıza
zarar olarak hayatımıza yansırlar. Bina-
Bina otomasyon sistemlerinin hayatımıza katmış olduğu
gereklilikler ve içinde bulunduğumuz yüzyılın getirmiş olduğu
yaşam standartları, buna eş zamanlı gelişen teknolojiyi,
beraberinde artan enerji maliyetlerini, işgücü maliyetinin
artışını, çevre kirliliğini, bütçe tutarsızlıklarını, insan sağlığını
olumsuz etkileyen nedenleri vb getirmektedir.
Umut Y. ŞENEL/ Proje Satış Yöneticisi
MATRIKS BİNA KONTROL SİSTEMLERİ
Bina otomasyon sistemleri
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
31. Ağustos 2020 GüvenlikYönetimi n 25
grafik ekranlar, detaylı raporlama, grafik
gösterim ekranları ve yazılım/donanım
arabirimlerine ihtiyaç duymadan native
network kontrolü.Aydınlatma otomasyo-
nu, enerji otomasyonu, HVAC mekanik
otomasyon, yangın-güvenlik sistemleri
entegrasyonu, audio/visual sistemler
entegrasyonu tek platformda çözülmek-
tedir. Kullanıcı ekranlarına dokunmatik
paneller, IPAD, akıllı telefon veya PC
üzerinden erişim sağlanabilmektedir.
Uzak erişim yetenekleri, log bazında
sms/email gönderebilme yetenekleri
de işletmede destekleyici fonksiyonlar
sağlamaktadır.
StruxureWare ile yapılandırılacak yüksek
performanslı çözümler kullanıcıya şu
avantajları sağlamaktadır:
Her sistem için ayrı touch paneller
larda minimum düzeyde de olsa aşağıdaki
sistemlerin olması içinde bulunduğumuz
yüzyıl itibari ile gerekmektedirönemli
olanları başlıklar halinde aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz.
HVAC(Heating, Ventilation, AirConditi-
oning) Isıtma-Soğutma Mekanik Otomas-
yon Sistemi yani BYS veya BOS diyerek
kısalttığımız sistemi projelerde, partneri
olduğumuz SchneiderElectric firmasının
yeni jenerasyon SmartStruxure Ware
Bina Yönetim platformu kullanmaktayız.
Sistem merkezi çeşitli animasyonları,
dahili kütüphanesine ek olarak eklenebilir
yeni iconlar, veri akışı, veri kontrolü ve
üst entegrasyon yapılabilen, grafik ekran
destekli, kullanıcı dostu ve kolay anlaşılır
olması sistemin özelliklerinden küçük bir
bölümüdür. Bu merkezi sistem ilepaket
tipi mekanik cihazlaryada paket olmayan
direkt bizim saha ekipmanları ile sisteme
I/O ünitelerinin bağlı olduğu DDC (Direct
Digital Controller) ile sisteme aktardığımız
cihazların(Chiller, EF, AHU, Boyler, Isı Pom-
paları, VRV, HRU, Jetfan…) açık protokol
haberleşme üzerinden (BACnet, Modbus,
LON ) native network entegrasyonunu-
sağlamaktadır. Sistemin native networke
dayalı olması arada bir gateway olmadan
direkt haberleşmesi anlamına gelmektedir,
mevcut uyguladığımız projelerimizde bu
yapıyı uygularken tecrübelerimizden dolayı
plugandplay yani tak çalıştır seviyesine
kadar indirmiş durumdayız.
Enerji otomasyonu bir binadaki;
elektrik, su, buhar, güneş, rüzgâr, gaz vb
maliyetlerinin gerçekçi bir şekilde hesap-
lanması neredeyse bir standart olmuş
durumdadır. Günümüzde artan rekabet,
maliyetler, çevre koşulları göz önüne
alındığında daha yaşanabilir bir yaşam
için olmazsa olmaz bir bütündür ve ayrıca
enerji otomasyon sistemi kayıpları, verim-
liliği, kontrolü, izlemeyi ve faturalandırma
işlemlerinin yapıldığı modüler bir sistemdir.
Aydınlatma otomasyonu ilk başlarda
konfor amaçlı uygulansa bile daha son-
ra bina ve tesislerde artan enerji mali-
yetleri, diğer giderler ve insana bırakılan
kontroller karşısında yeterli enerji tasar-
rufu sağlanamamıştır ancak sektörde
istenilen tasarruf noktasına ulaşmak
için ilgili yasa ve yönetmeliklerle destek
verilmiştir (Enerji Verimliliği Kanunu).
Bu nedenle bina ve tesislerde aydın-
latma otomasyonunun kullanılmasının
nedenleri kısaca şöyle özetlenebilir;
artan enerji ve sabit enerji maliyetlerine
ek olarak çalışanların giderleri, enerji
verimliliği kanuna bina ve tesislerin ilgili
yönetim kısımları tarafından yönlendiril-
mesi, yeşil binalar konseptinin bina ve
tesise katmış olduğu olumlu imaj…vb
sayılabilir.
Aydınlatma otomasyonunun on/off ve
oransal olmak üzere 2 şekilde kontrolü
yapılır, sistemin mimarisi yapı itibari
ile diğer sistemler ile entegrasyonu
oldukça kolay ve uygulanabilir düzeyde-
dir ve belli başlı protokolleri şunlardır;
(KNX,EIB,DALI,DMX…vb)
Özetlemek gerekirse;
StruxureWare platformu, merkezi kont-
rol ve olay yönetiminde yeni jenerasyon
scada yazılımıdır. Gelişmiş hareketli
32. 26 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
veya yazılımlar kullanılmasına gerek kal-
madığından hem ekonomi hem de tam
entegrasyon sağlamaktadır.
Enerji yönetimi ve tasarrufu için tek
elden yönetim sağlandığından daha
yüksek enerji tasarrufu ile amortisman
süreleri azaltılmaktadır.
İşletme senaryoları ve talep edilen
fonksiyonlar ek bir maliyet getirmeden
yazılım revizyonları ile kolaylıkla uyarla-
nabilir.
Entegrasyonda arabirim olarak
thirdparty donanım ve yazılımlar kulla-
nılmadığından olası versiyon değişiklik-
lerinde sistemin etkilenmesinin önüne
geçilmektedir.
Matriks belli hedefleri olan ve bu
hedeflere sağlam adımlar ile kurumsal
bir bakış açısı içerisinde ilerlemeye
çalışan bir mühendislik firmasıyız. Mev-
cut ekonomik konjonktür hedeflerimizi
belirleyen en temel etken, projelerimizde
en ileri teknolojiyi uyguladığımız için bir
projeye yaklaşırken veya ilgilenirken
finans durumunu incelemeden hedef
listemize almıyoruz. Sonuçta yatırımcıya,
son kullanıcıya veya müteahhit tarafına
yaptığımız projelerin bizlere maliyetleri
var ve biz bu maliyetleri karşı taraftan
alamadığımızda sorunlar yüzeye çıkmaya
başlıyor. Hedeflerimizi şöyle sıralayabi-
liriz entegrasyon amaçlı paket projeler,
nitelikli yaşam merkezleri, endüstriyel
üretim tesisleri, fabrikalar, yeni nesil A
plus konutlar ve A plus ofisler ve çok
yönlü AVM olarak adlandırılan yapılardır.
Matriks, 20 yılı aşan bilgi birikimi,
yenilikçi çözümleriyle ve akıllı bina pro-
jelerinde doğrudan ya da dolaylı olarak
içinde bulunduğu her projeye günümüz
ihtiyaçlarını ve standartları karşılaya-
cak doğrultuda projelendirme hizmeti
vermektedir ayrıca sektörde kendini
ispatlamış üst entegrasyon çözümleri ile
fark yaratmaktadır. Matriks, konusuna
hâkim kadrosu ile tasarım aşamasın-
dan, uygulamaya, sistem eğitimlerinden,
servis-bakım çalışmalarına kadar pro-
jelerin başından sonuna tüm süreçleri
yönetmektedir.
Matriks içinde bulunduğu projelerde aşa-
ğıdaki hizmetleri sağlayarak yatırımcıya
önemli faydalar sağlamaktadır:
Uygulama projelerinin
hazırlanması
Sistemler için optimizasyon ve
değer mühendisliği
Sektörel yeniliklerde hızlı adap-
tasyon sağlanması için mühendislik
çalışmaları
Sürdürülebilir can güvenliği, mal
güvenliği ve konfor şartları için ben-
zer proje deneyimlerinin yansıtılması
Enerji verimliliği için gerekli
tedbirler
Yerel ve uluslararası standartlara
göre acil durum kontrol fonksiyon-
larının belirlenmesi, cause&effect
tablolarının hazırlanması
Projedeki zayıf akım ve otomas-
yon sistemleri ile ilişkili disiplinlerin
koordinasyonu
Servis bakım hizmetlerinde stok-
tan yedek parça sağlanması ve hızlı
servis ile işletme sürekliliği.
Türkiye genelinde yaygın çözüm
ortağı yapısı ile hızlı ve ekonomik
servis-bakım hizmetleri
Tecrübelerimizi yansıttığımız refe-
ranslarımızdan bazıları aşağıdadır:
Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve
Araştırma Hastanesi KLKEAH
(1000 Yataklı)
Vadistanbul AVM
Ege Perla AVM-Konut-İş Merkezi
Özdilek Plaza & Otel & AVM –
Istanbul
Nidakule Levent İş Merkezi
Lionel Hotel Bayrampaşa --
Istanbul
Metsan Kartal Nexus
Garanti Koza – Kozapark
Watergarden Alışveriş ve Yaşam
Merkezi
Nidapark Seyrantepe
AllureTower – Istanbul
Palladium AVM - Antakya
Dedeman Hotel &Convention
Center - Bostancı/Istanbul
Wyndham Grand Hotel - Levent/
Istanbul
Le Meridien Hotel – Etiler/Istanbul
Divan Otel – Taksim – Pendik –
Çorlu
Hilton DoubleTree Hotel – Kuşada-
sı, Zeytinburnu, Beylikdüzü, Kurtköy
Crowne Plaza Hotel – Laleli, Bursa
Accor Hotels – Ibis Tuzla, Ibıs Kon-
ya, Novotel Konya, Mercure Topkapı
Titanic Otel Bayrampaşa
Jasmine Court Hotel Kıbrıs
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
33.
34. 28 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
K
ontrol & otomasyon
mühendisliği
Sanayi devriminden
sonra hızla gelişen
teknoloji ile üretimdeki
hızlı artış neticesinde oluşan
birtakım sorunlar, insanları daha
fazla verim alabilecekleri yeni
yollar aramaya yöneltmiştir.
Araştırmaların sonucunda ortaya
çıkan bilgilerin, endüstride ve
endüstriden hareketle üretim
yapan diğer sistemlerde kullanı-
mı yeni bir mühendislik dalının,
Kontrol ve Otomasyon Mühen-
disliğinin doğmasını sağlamıştır.
Elektrik, elektronik, mekanik ve
bilgisayar tabanlı tüm endüstriyel
üretim sistemlerinin amaçlanan
ve planlanan biçimde çalışmasını
sağlayan bilgi ve teknolojileri üre-
ten ve uygulayan bir mühendislik
dalıdır.
Türkiye’de günümüz pek çok
üniversitede yüksek lisans,
bazılarında ise lisans düzeyinde
mevcut olan Kontrol ve Otomas-
yon mühendisliğinin gelişimi,
İTÜ Elektrik Fakültesi, Elektriğin
Endüstride Tatbikatı Kürsüsü
Doçenti Dr. M. Münir Ülgür‘ün
1950’li yılların başında vermeye
başladığı “Servo mekanizma”
dersi ile başlayan, 40 yıla yakın
bir süreci kapsar. 1957 yılında
dünyadaki bilimsel gelişmelere
uygun olarak Servo mekaniz-
ma yerine “Otomatik Kontrol”
terimi kullanılmaya başlanmış
ve Uluslararası Otomatik Kontrol
Federasyonu’na (IFAC) üye olmak
üzere Otomatik Kontrol Türk Milli
Komitesi (TOK) İTÜ bünyesinde
kurulmuştur.
kontrol ve otomasyon sistemleri,
mevcut bir yapının veya sistemin
bir takım kontrol algoritmaları
tarafından, anlık geri besleme-
lerden gelen bilgiler ışığında
istenen sonuçlara ulaşması
amacını gütmektedir. Sistemin
otomatik çalışması kadar, belki
de daha bile önemlisi, sistemin
geri beslemeleri işleyebilmesi,
istenen sonuca varmak için anlık
duruma göre pozisyon alabilme-
sidir. Bu sebeple geri beslemeyi
bir şekilde ilk kullanan kişi olan
El-Cezeri, Kontrol ve Otomasyo-
nun öncüsü kabul edilmektedir.
Elektriğin olmadığı bir dönemde,
tamamen mekanik unsurlara
geliştirdiği icatları hala okullarda
otomatik kontrol, robotik ve si-
bernetik konularında ilk anlatılan
konulardır. Sanayi devriminden
sonra hızla gelişen teknoloji ile
üretim yapılmasının yanı sıra, bu
üretimden en fazla verim almayı
sağlayacak sistemlerin gereksi-
nimi de fark edilmiştir. Üretim
safhaları ve sistemleri karmaşık-
laştıkça verimlerde gözlemlenen
düşüş, yeni yollar bulmayı mec-
buri hale getirmiştir. Sanayide
üretim kalitesi ve verimliliğinin ar-
tırılması amacıyla ortaya çıkarılan
endüstriyel otomasyon, zamanla
elektrik-elektroniğin ve yazılım
da gelişmesiyle robotik, proses,
ölçme, enstrümantasyon, bulanık
kontrol, endüstriyel veri iletimi,
gerçek zamanlı kontrol sistemleri
ve akıllı bina gibi pek çok yeni alt
başlığın doğmasını sağlamıştır.
Kontrol ve otomasyon mühendisliği en genel anlamda bir
sistemi uygun yazılım ve donanımlarla istenilen duruma
yönlendirme problemiyle uğraşır.
KONTROLİST MÜHENDİSLİK
Akıllı sistemlerde teknolojinin
konumu
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
35. Ağustos 2020 GüvenlikYönetimi n 29
merik kontroller için analog çıkış
da olabilir. Otomasyon sisteminin
kendisi için çıkış olan bir nokta,
karşısındaki cihaz veya ekipman
için bir giriştir, aynı prensip tersi
için de geçerlidir. Ayrıca otomas-
yonda voltaj ve gerilimler çok
düşük değerlerdeyken kontrol
edilen sistemde yüksek akım
ve voltajlar olması muhtemeldir.
Bu sebeple elektriksel izolasyon
sağlamak adına genelde Dijital
çıkışlarda röle kullanılır. Giriş
ve çıkışlar (I/O) kontrol kartının
üzerinde olabileceği gibi ayrı bir
kart şeklinde de olabilir. Bazı
PLC’ler modüler yapıdadır, harici
I/O kartları mevcuttur ve sisteme
göre uygun kartlardan gerekli
adetlerde kullanılır.
Günümüzde, özellikle internetin
gelişimi ve bireylerin elektro-
nik ve yazılıma adaptasyonu
ile, kontrol ve otomasyon her
anlamda hayatımızın içerisinde
kendine yer bulur hale gelmiştir.
Kalite artışı ve verimliliğin üzerine
konfor olanaklarını da ekleyen
otomasyon sektörü, bugün
sanayi ile birlikte ekonomi, devlet
yönetimi, askeriye, şehircilik ve
bireysel kullanım alanlarında da
hızla yükselmektedir. Hem ticari
binalarda hem de dairelerde
ısıtma-soğutma ve aydınlatma
kontrolleri kullanıcılara otomatik,
tasarruflu ve konforlu bir yaşam
sunmaktadır.
Otomasyon sistemlerinin temel
taşları
Otomasyon sistemleri, bir siste-
min veya cihazın istenen şekilde
otomatik olarak çalışması için
tasarlanır ve kurulur. Sistemin
tasarımında dikkat edilmesi
gereken pek çok kriter var. Bu
tasarım aşamasına sistem mo-
delleme denir. Kimi zaman eldeki
girdiden istenen çıktının üretilme-
sinde tüm tasarım ve uygulama
otomasyon kapsamındayken kimi
zaman sadece eldeki cihazların
otomatize edilmesi istenebi-
lir. Ama her koşulda, istenen
sonuca ulaşmak için izlenmesi
gereken bir algoritma (belli bir
problemi çözmek veya belirli bir
amaca ulaşmak için tasarlanan
yol), izlenmesi gereken girişler ve
kontrol edilmesi gereken çıkışlar
mevcuttur. İzlenmesi gereken
yolu belirleyen algoritma, yarı-
iletken teknolojisinin gelişimiyle
günümüzde hep bir işlemciye
yazılır hale gelmiştir. Bu işlemci
(CPU) bazen bir bilgisayar, çoğu
zaman ise Programlanabilir Lojik
Kontrolör (PLC) içerisinde bulu-
nur. PLC’lerde bilgisayardan farklı
olarak “mikroişlemci” bulunur, bu
sebeple içlerinde bir işletim siste-
mi yoktur. Onun yerine PLC belli
bir işi yapmak için programlanır
ve sürekli olarak içine yüklenmiş
olan algoritmayı takip eder. En-
düstriyel ortamlarda kullanılabil-
meleri için genelde sıcaklık, nem,
titreşim ve elektriksel gürültüye
karşı dayanıklı olmak zorundadır-
lar. PLC’nin bir mikro denetleyici-
ye göre farkı ise kolaylık yeniden
programlanabilmesidir.
İçerisinde algoritma yüklü olan
kontrol kartı, izlemesi gereken
değerleri okuyabilmek için girişler
(Input) kullanır. Bu girişler elekt-
rikteki açık/kapalı kontağı okuyan
dijital girişler olabileceği gibi,
sıcaklık, nem, pozisyon, frekans,
seviye gibi nümerik karşılığı olan
değerleri anlamlandırabilmek için
analog girişler de olabilir. Analog
girişler genelde akım, voltaj veya
direnç okumak üzere tasarlan-
mıştır. Eğer sistemde kontrolörün
istediği bilgiyi veren bir cihaz
yoksa, gerekli bilgiyi okumak için
ona uygun bir sensör (algılayıcı)
eklenir. Ortam sıcaklığını öğren-
mek için bu bilgiyi mevcut klima-
dan almak veya içeriye bir sensör
takmak gerekir.
Sistemin istenen sonuca ulaşma-
sı için kontrol edilmesi gereken
cihazlar çıkışlar (Output) aracılı-
ğıyla kumanda edilir. Bu çıkışlar
açık/kapalı dijital çıkış olabileceği
gibi, miktar, hız, konum gibi nü-
Otomasyon
sistemleri, bir
sistemin veya
cihazın istenen
şekilde otomatik
olarak çalışması
için tasarlanır ve
kurulur.
36. 30 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
Detaylı ve karmaşık bilgileri
ı/o’lar aracılığıyla almak zorlu
ve maliyetlidir. Üzerinde pek çok
bilgi barındıran ve kendi içinde
işlemcisi olan bir cihazdan,
standart haberleşme protokol-
lerinden biriyle bilgi alınabilir.
Rs232, rs485 veya ethernet gibi
donanımlar cihazlar arasındaki
bağlantıyı sağlamak içindir.
Haberleşme protokolleri ise
bu donanım üzerinden karşı-
ya bilgiyi belli bir kod mantığı
çerçevesinde aktaran yazılım
tipleridir. Otomasyonda mod-
bus, bacnet, profibus, fieldbus,
ethercat, lon, meterbus, knx,
dalı, snmp gibi yüzlerce haber-
leşme protokolü vardır. Plc’ler
ve otomasyon yazılımları da
genelde kendi aralarında bu
protokolerden birini kullanarak
iletişim kurarlar. PLC’ler ve I/O
modülleri hassas ve önemli
cihazlar oldukları, ayrıca sigorta,
güç kaynağı, trafo, röle gibi ilave
şalt malzemelerine ihtiyaç duy-
dukları için sahada genelde DDC
(Direkt Dijital Kontrol) panoları
içerisinde bulunurlar. Sahadaki
ekipmanlardan, cihazlardan,
diğer pano ve sistemlerden DDC
panolarına çekilen kabloları doğ-
ru yere bağlanması kritik önem
arz etmektedir. Hatalı bağlantıda
sistem düzgün çalışmayacağı gibi
kuru kontak olan bir ucu voltaj
barındıran kablo bağlanması
cihazlara zarar verebilir.
Sistemin kullanıcı tarafından
takip edilebilmesi, arıza kay-
dı gibi bilgilerin alınabilmesi,
istenen değerlerin zaman zaman
değiştirilebilmesi, manuel müda-
hale yapılabilmesi veya zaman
programları oluşturulabilmesi için
HMI (Human-Machine Interface)
yani kullanıcı ekranları tanımlanır.
Bu ekranlar sistemin ihtiyacına
sahada bir cihazın veya panonun
üzerinde olabileceği, merkezde
kurulu bir bilgisayarda da olabilir.
Özellikle büyük sistemlerde bil-
gisayara kurulan SCADA (Super-
visory Control And Data Acqui-
sition) yazılımları ile hem efektif
kullanıcı ekranları tanımlanmakta
hem de veri iletişimleri ve kayıtla-
rı hızlı ve kalite şekilde organize
edilmektedir. Türkçeye “Uzaktan
Kontrol ve Veri Gözleme Sistemi”
olarak çevrilebilecek bu yazılımlar
günümüzde internet erişimine de
açık hale getirilmiş, böylece tesis
içinde veya dışarıdan takip ve
kumanda olanağı vermiştir.
Akıllı bina otomasyonu
Bina Yönetim Sistemleri (BMS)
akıllı binaların omurgasını oluş-
turmaktadır. Farklı otomasyon ve
zayıf akım disiplinlerinin tek bir
çatı altında toplanması ile sağ-
lanan entegrasyon hem verimli-
liği artırmakta hem de kullanım
kolaylığı sağlamaktadır. Ancak
akıllı bina hem ülkemizde hem
de dünyada nispeten yeni bir
kavramdır. Otomasyon gibi
yüksek teknolojilerin bireylerin
kullanımı ve konfor amaçlı yapıl-
ması son dönemde teknolojinin
gelişmesi, verimlilik ve tasarru-
fun önem kazanması, elektronik
ve yazılım maliyetlerinin azalma-
sı ile ortaya çıkmıştır.
Üretimde sıcaklık, nem, basınç,
debi gibi değerlerin kontrolünün
önemi büyüktür. Bu hammadde
veya üretilen malzemeler için
olduğu kadar, hem su ve buhar
için hem üretimin yapıldığı
ve depolandığı alandaki hava
koşulları için de geçerlidir.
Öncelikle üretim ve depolama
tesisleri ile steril alanlarda
ihtiyaç duyulan iklimlendirme
sistemlerinin otomasyonu,
zamanla tüm binalarda zorunlu-
luk haline gelmiştir. Binalarında
kritik noktalarında kurulmaya
başlayan otomasyon sistemleri,
verimliliği ve konforu artırmak
adına HVAC (Heating, Ventila-
ting and Air-Conditioning) olarak
adlandırılan binanın tüm ısıtma,
soğutma ve havalandırma sis-
temlerine hitap eder olmuştur.
Kullanım suyu, pis su ve yangın
tesisatlarının da izlendiği İklim-
lendirme otomasyonları artık
hastane, havaalanı, tünel ve
otoparklarda, otellerde, kamu
binaları ve konutlarda da yer
almaktadır.
Temel fonksiyonu gene kali-
te, enerji verimliliği ve konfor
olan aydınlatma otomasyonu
ülkemizde genelde BMS’ten
ayrı düşünülmektedir. İklimlen-
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Plc’ler
ve otomasyon
yazılımları da
genelde kendi
aralarında bu
protokolerden birini
kullanarak iletişim
kurarlar.
37. Ağustos 2020 GüvenlikYönetimi n 31
dirmeye göre daha dar bir alanı
kapsaması, kompleks program-
lardan ziyade kalıp fonksiyonları
desteklemesi ve ticari binalar
kadar evlerde de kullanılması
sebebiyle daha farklı bir noktada
konumlanır. Giriş çıkış modülle-
riyle birlikte ağırlıklı olarak kendi
ürün gamında bulunan haber-
leşme özelliğine sahip armatür,
anahtar, sensör vs ile doğrudan
iletişim kurar ve kontrol sağlar.
Kablolama açısından büyük
kolaylık sağlayan haberleşme
özelliği ile evler için geliştirilen
özel ürün ve çözümleriyle ev
otomasyonunu da bünyesine
katmıştır. En çok kullanılan
haberleşme tipleri olan KNX ve
DALI, sistemin marka bağımsız
çalışabilmesini sağlamaktadır.
PMS (Power Monitoring System)
da son dönemde akıllı binaların
önemli bir parçası haline gelmiş
durumda. Temelde güç ve enerji
değerlerinin izlenmesi, elektrik
tüketimiyle birlikte endüktif, ka-
pasitif ve reaktif güçlerin takibi
ve kompanzasyonu ile bu de-
ğerlerin kaydı ve raporlanmasını
içermektedir. Enerji analizörleri
ve reaktif güç rölelerinin bilgileri
haberleşme üzerinden SCADA
yazılımına aktarılır. Hem aktif
hem reaktif olarak voltaj, akım,
güç, enerji ve cosQ değerleri
kaydedilip raporlanır. Ayrıca
şalter ve sigortaların konumla-
rının takibi, trafo ve kesicilerin
izlenmesi, UPS ve jeneratörlerin
entegrasyonu da bu kapsamda
yer almaktadır. Kontrol kısmın-
da ise yük atma ve yük alma
konuları önem kazanır. Şebeke
veya trafolarda sorun yaşan-
ması halinde önce belirli yükler
atılarak acil noktaların korun-
ması sağlanır. Akabinde yeterli
kapasitenin olması halinde
ilave noktalara enerji verilerek
sıralı ve kontrollü bir şekilde
yük alınır.
Akıllı sayaçların okunması ve
aylık olarak faturalandırılma-
sı da bina otomasyonundan
beklenen konulardan biri haline
gelmiştir. Özellikle konut ve
Şebeke
veya trafolarda
sorun yaşanması
halinde önce belirli
yükler atılarak acil
noktaların korunması
sağlanır.
alışveriş merkezleri gibi pek çok
kiralanabilir alanları olan bina-
larda bu talep öne çıkmaktadır.
Hem sayaç okuma hem de enerji
izlemede bilgileri internete açıp
raporları ve faturaları bulut üze-
rindeki yazılımdan takip etmek de
sıklıkla uygulanan bir yöntemdir.
Bu çalışma binanın yazılımı satın
almak yerine kiralamaya gidebil-
mesi olanak tanır, merkezde tek
bir yazılım olması da uygulayıcı
firmaya hem kurulum hem bakım
hem de geliştirme anlamında
kolay sağlar.
İnternetin gelişimi ve yaygınlaş-
masıyla birlikte uzaktan erişim de
artık bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Bu sebeple pek çok projede IP ta-
banlı ürünler kullanılmakta, bina
içinde internete bağlanmakta ve
binaya erişim için sabit bir IP alı-
narak uzaktan sisteme erişilmek-
tedir. Elbette sistemin dışarıya
açık hale gelmesi, internetle
birlikte büyüyen siber tehditleri
de beraberinde getirmektedir. Bu
sebeple hem bilgi işlem ve net-
work firmaları hem de otomasyon
tedarikçileri güvenlik konusunda
önlemleri artırmakta, bu konuda
daha efektif çözümler geliştirmek
için çaba sarf etmektedir.
38. 32 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
G
ünümüzde birçok yapı-
nın akıllı bina otomas-
yon sistemlerine sahip
olduğunu görüyoruz. En
sade haliyle müstakil
bir bina da bile CCTV ve İnterkom
sistemlerini görmeniz mümkün.
Bizim de “Bina Otomasyon Sistem-
leri” alanında faaliyet gösteren bir-
çok firma ile çözüm ortaklıklarımız
ve üretici-bayi ilişkimiz bulunuyor.
Tansa olarak bu firmalarla birlikte
birçok entegre sistem projesinde
ürünlerimizle yer aldık.
Tansa turnike olarak birçok farklı
alanda birçok farklı amaçla kullanı-
lacak modele ürün gamımızda yer
veriyoruz. Ürünlerimizi tasarlarken
dikkat ettiğimiz en önemli detaylar-
dan biri ürünün kullanım amacı ve
niteliğidir. Çok iyi üretim imkanları-
na sahip olabilir, çok kaliteli turni-
keler tasarlayabilir ve üretebilirsiniz.
Ancak yaptığınız ürün bir plazanın
girişinde personel girişi için kullanı-
lırken bir havaalanı girişinde valizli
yolcu kullanımına uygun olmaya-
bilir. İşin özü sahanın ihtiyaçlarını
anlamaktan ve o ihtiyaca tamamen
cevap verecek nitelikteki ürünle-
ri sunmaktan geçiyor diyebiliriz.
Tansa’yı rakiplerinden ayıran en
büyük farklardan biri de bu aşa-
mada ortaya çıkıyor. Bugün havali-
manlarından raylı sistem hatlarına,
hastanelerden çok katlı ticaret ve
yaşam merkezlerine, stadyumlar-
dan veri merkezlerine kadar birçok
alana özel turnike ve geçiş kontrol
çözümünde Tansa’ nın imzası yer
alıyor. Dolayısıyla tüm bina ve tesis
otomasyonlarına entegre olabilen,
sistemin bütünüyle haberleşebilen
ve hepsinde ihtiyaca yönelik
eksiklikleri kusursuz şekilde
tamamlayabilen bir oyuncu haline
geliyorsunuz.
Tabi ki turnikelerin, bütün olarak
değerlendirdiğimiz bu siste-
min önemli bir parçası ve aynı
zamanda da kartlı geçiş ve fiziki
bina güvenliği açısından önemli
bir tamamlayıcı unsur olduğunu
belirtebiliriz. Bu tamamlayıcı
niteliğe gerekli elektronik ve
mekanik standartları yerine
getirerek estetik ve tasarımdan
ödün vermeden uyum sağlama-
mız gerekiyor. Sistemin bütününü
ele aldığınızda diğer otomas-
yon unsurları olan kartlı geçiş
sistemi, yangın algılama ve acil
durum panelleri ve hatta cctv ve
görüntüleme sistemleriyle bile ha-
berleşebiliyor olmanız gerekiyor.
Herkes için daha anlaşılır olması
için örneklendirmek gerekirse
acil durum panelinden gelen bir
kontakla turnikeyi tahliye amaçlı
serbest moda almanız ya da
kartını okutan bir personelin binaya
gerçekten giriş yapıp yapmadığını
anlamak için turnike üzerinden kol
döndü bilgisini sağlıyor olmanız
bunlara örnek olarak verilebilir. Tabi
ki bu fonksiyonlar talep ve ihtiyaçlar
doğrultusunda şekillendirilebilir.
Pandemi süreci öncesinde turnike-
kamera sistemlerinin haberleşme
ihtiyacı stadyumları bir kenarda
tutarsak çok yaygın değilken pan-
demi sürecinde ısıya duyarlı termal
kamera kullanımının yaygınlaşması
da yeni bir ihtiyacı ortaya çıkardı.
Artık bir çok lokasyonda termal
kameralarla alan özelinde vücut
ısısı taraması yapılıyor ve yüksek ısı
tespit edildiğinde turnikenin kilitli
konuma geçerek girişi engellemesi
senaryosu ugulanıyor. Kısacası yeni
bir ihtiyaç yeni bir çözüm uygula-
masının ortaya çıkmasına vesile
oluyor. Tabi burada sizin bu ihtiyaç
ve taleplere verdiğiniz reaksiyon ve
çözüm üretme hızı önem kazanıyor.
Tansa’ nın kendi bünyesinde faali-
yet gösteren Ar-Ge Tasarım Merkezi
ve Ür-Ge Mühendislik departmanı
ile bu durumlarda çok hızlı ve esnek
geri dönüş kabiliyetlerine sahip
olduğunu özellikle belirtmeliyiz.
Pandemi sürecine yönelik çözüm ve
ürünleri ortaya koyma sürecinde de
bukabiliyetlerinisergilediğini mem-
nuniyetle söyleyebiliriz. Tansa Turni-
ke olarak önümüzdeki dönemlerde
de gelişmiş ürün ve çözümlerimizle
sisteme katkı sunmaya, birçok niş
projede yer almaya devam edece-
ğiz. Amacımız her zaman olduğu
gibi bulunduğumuz her projeye de-
ğer katmak ve bu değeri daha üst
seviyelere taşımak olacaktır.
Ürünlerimizi tasarlarken dikkat ettiğimiz en önemli
detaylardan biri ürünün kullanım amacı ve niteliğidir.
Murat DEMİRHAN/ Yurtiçi Satış Müdürü
TANSA TURNİKE
Sistemlerin kontrolü tek
merkezde
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Murat DEMİRHAN
40. 34 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
M
addi ve yönetimsel
operasyon anla-
mında çok büyük
getirileri olan bina
otomasyon sistem-
leri AVM’ler, stadyumlar, oteller,
gökdelenler, rezidans projeleri;
hastaneler, iş merkezleri, endüst-
riyel tesisler, havaalanları ve li-
manlar gibi birçok bina ve tesiste
hayati önem taşır.
Tüm güvenlik donanımlarını bir
çatı yazılım altında yöneten sis-
temler mevcuttur. Bu sistemlerin
ana amacı riski en aza indirmek,
yönetimsel kolaylık ve merkezi
bir yönetim anlayışı ile senkro-
nize çalışan elektronik güvenlik
sistemi tesis etmektir. Binalar
için otomasyon 3 ayrı kısımda
incelenmektedir. Bunlar meka-
nik sistem kontrolü, aydınlatma
sistemi kontrolü ve elektriksel
sistemin kontrolüdür.
Bina güvenliği dışında enerji
verimliliği de sağlayan bina
otomasyon sistemleri ile yangın,
doğalgaz kaçağı, sel ve buna
benzer tehlikeli durumlarda hem
binayı hem de bina içerisindeki
insanları en hızlı ve güvenilir bir
şekilde uyarmaktadır.
Daha az çalışan ile bütün sistem
kolayca kontrol edilebilmektedir.
Bu da personel giderlerinin azal-
masına yardımcı olmakta, insan
hatasını da en aza indirmektedir.
Son teknolojik bina otomasyon
sistemleri ile verimlilik maksi-
mum seviyeye çıkarılmaktadır.
Enerji maliyetlerinde meydana ge-
len artışların bina işletim masraf-
larını da artırdığı görülmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda
bu enerjilerin % 40’ının ticari ve
konut binalarında kullanıldığı
anlaşılmaktadır.
Bina otomasyonu için kurulan
çatı yazılım sistemlerinde hırsız
alarm sistemleri, çevre güvenlik
sistemleri, yangın algılama sis-
temleri, acil anons seslendirme
sistemleri, kapalı devre kamera
sistemleri, geçiş kontrol sistem-
leri bir arada çalışır ve tüm bu
sistemler merkezi olarak tek bir
ekrandan izlenebilir. Bu, bir arada
raporlama ve yönetme imkânı
sağlar.
Bu sistem 7/24 hizmet veren
alarm haber alma merkezine de
bağlanarak anlık olarak takip
edilebilir.
Olay veya alarm anında kullanıcı
tarafından önceden belirlenmiş
yetkililere; polis, itfaiye ve sağlık
ekiplerine gerekli yönlendirme ve
bilgilendirme yapılabilir.
Bu yönetim sistemi ile ilgili tesis,
bina veya alanda uygulanan tüm-
leşik elektronik güvenlik sistemle-
rinde oluşabilecek tüm arızaların
ve gerekli bakım vb. süreçlerin
de kolaylıkla görülmesine, gerekli
aksiyonun hızlıca alınabilmesine
de olanak sağlar.
Ayrıca bina yönetim sistemleri
ile elektronik güvenlik sistemle-
rini bina veya tesisteki asansör,
yürüyen merdiven, aydınlatma
otomasyonu, enerji otomasyonu;
HVAC (Isıtma-Soğutma-Hava-
landırma) Mekanik otomasyon
sistemlerini entegre çalıştırmak
mümkündür.
Olay veya alarm anında kullanıcı tarafından önceden
belirlenmiş yetkililere; polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine
gerekli yönlendirme ve bilgilendirme yapılabilir.
G4S TÜRKİYE
Bina otomasyon sistemlerinin önemi
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
42. 36 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
B
osch Bina
Teknolojileri’nin video
tabanlı yangın algılama
sistemi AVIOTEC IP
Starlight 8000’in yeni
versiyonu, sadece 2 lüx’lük bir
ortam aydınlatma seviyesinde
bile alev ve dumanıngüvenilir bir
şekilde tespit edilmesine imkân
veriyor. Bu amaçla Bosch, 20’den
fazla algoritmanın sonuçlarını işle-
yen ve buna göre bir alarm kararı
veren yapay zekayla kanıtlanmış
video analizlerini kamera üzerinde
genişletti. Bu, çözümün yanlış
alarmlara karşı sağlamlığından
ödün vermeden önemli ölçüde
geliştirilmiş bir duyarlılığa sahip
olduğunu gösteriyor.
Gece-gündüz ihtiyaçlarına göre
ayarlama imkanı
Yeni yazılım versiyonu 7.61
ile AVIOTEC IP Starlight 8000,
depolar ve üretim tesisleri gibi
geceleri çok az ışık alan alanlar-
daki uygulamalar için uygunluk su-
nuyor. Değişen çevresel koşullar
durumunda, hassasiyet program-
lanabilir çizelgeler kullanılarak
gereksinimlere göre uyarlanabili-
yor. Örneğin, yoğun gündüz saat-
lerindeki operasyonlar sırasında
yanlış alarmlara karşı sağlamlığı
optimize etmek mümkün olurken,
en hızlı tespitin gerekli olduğu ve
kimsenin bulunmadığı binalar,
geceleri yüksek hassasiyet özelli-
ğinden yararlanıyor.
Kurulum ve işletme maliyetle-
rinden tasarruf
Bosch’un yeni çözümü minimum
ortam ışığıyla da güvenilir bir
şekilde çalıştığından, aydınlat-
manın planlanması, kurulumu ve
çalışması için maliyetten tasarruf
sağlıyor. Ayrıca, bu düşük ışık
koşullarında yüksek yangın yükü
olan uygulamalar için riskleri
önemli ölçüde azaltıyor. Örneğin,
genellikle riskin oldukça yüksek
olduğu çok katlı otoparkların ope-
ratörlerine fayda sağlıyor. Burada
AVIOTEC IP Starlight 8000, araç-
ları ve elektrikli şarj istasyonlarını
korumak için güvenilir bir erken
algılamayı garanti ediyor.Çözüm,
tarihi binalarda, fazla kullanıl-
mayan ve küçük pencerelerden
çok az ışık alan yan odalara da
kurulabiliyor. Tüm ortamlarda
kurulu kameralar, yangın algılama
ve video gözetimi için aynı anda
kullanılabiliyor, bu da kurulum
ve işletim maliyetlerini daha da
azaltıyor.
Video tabanlı yangın algılama AVI-
OTEC IP Starlight 8000 yeni ürün
yazılımıyla gelirken, mevcut kuru-
lumlar ücretsiz bir ürün yazılımı
güncellemesiyle yeni teknolojiye
yükseltilebiliyor.
Bosch’tan düşük aydınlıkta bile alev ve dumanı algılayan
yeni video çözümü
BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ
Yangınlara geçit yok!
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
44. 38 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
T
eknolojinin gelişmesi
ile birlikte bu yapıla-
rın tamamında hem
hayatı hem de iş gücünü
kolaylaştıran, gerekli
kontrol ile müdahalelerin kontrol
merkezinden manuel ya da oto-
matik olarak yapılmasını sağlayan
yazılımdır bina otomasyonu… Hızlı
çalışma temposu içerisinde çalı-
şan bizler ; artık iş yerlerine ya da
evlerine giriş yapmadan, güvenlik
kameraları sayesinde iş yerlerinin
ve evlerin kontrolü yapılabilmek-
teyiz.. .Hırsızlık gibi durumlarda
da bilgisayar ya da cep telefonları
üzerinden anında bilgi alınarak
müdahale edilebilmektedir. Bina
otomasyonu ile hayatımızı verimli
kullanmaya ve yaşamaya başlıyo-
ruz.
Bina otomasyon sistemlerindeki
temel amaç; entegrasyon ile tek
bir merkezden bütün sistemin
izlenmesi ve kontrol edilebilmesi-
dir. Binalar için otomasyon 3 ayrı
kısımda incelenmektedir. Bunlar
mekanik sistem kontrolü, aydın-
latma sistemi kontrolü ve elektrik-
sel sistemin kontrolüdür.
Enerji verimliliğinin sağlanabilme-
si için bina otomasyonları olmaz-
sa olmazdır. Bina güvenliğinin
sağlanabilmesi için bina otomas-
yonunun önemi çok büyüktür.
Yangın, doğalgaz kaçağı, sel ve
buna benzer tehlikeli durumlarda
bina otomasyon sistemlerimiz
hem binanızı hem de bina içerisin-
deki insanları en hızlı ve güvenilir
bir şekilde uyarmaktadır. Bu da
bina sahiplerine zaman kazandırır.
Mesela bir binada meydana gelen
bir yangın ikazında; otomasyon ve
entegrasyon sayesinde; kame-
raları yangının olduğu bölgeye
zomlar; asansörleri kapatır; acil
anons kişileri doğru yönlendirme
yapacak şekilde anons yapar;
kartlı geçiş girilmemesi gereken
kapıları kilitli tutup acil çıkış kapı-
larının mekanizmalarını sıfırlaya-
rak kişilerin tahliyesini sağlar. Yu-
karıda size anlatmaya çalıştığım
senaryo gibi ‘bina otomasyonu’
insan güvenliği için büyük önem
arz etmektedir. Bazen hayatımızı
kolaylaştığı gibi; bazen de güvenli
ortamlarda yaşamamıza olanak
sağlamaktadır.
Daha az çalışan ile bütün sistem
kolayca kontrol edilebilmektedir.
Bu da personel giderlerinizin
azalmasına yardımcı olmaktadır.
Son teknolojik bina otomasyon
sistemleri ile verimlilik maksi-
mum seviyeye çıkarılmaktadır.
Bina otomasyonun kuru-
lum amacı; enerji tasarrufu
, enerji kontrolü, aydınlatma
kontrolü,sistemlere tek bir
merkezden yönetme kabiliyeti;
arıza ve alarm bilgilerinin rapor-
lanması; internetin olduğu her
yerden sistemlere uzaktan erişim
kolaylıdır.
Bina otomasyonu, bunları yanın-
da; binaların ısıtma ve soğutma
cihazlarının verimli ve kapasitesi
oranında çalışmasını yöneterek
enerji verimliliği ve tasarrufu
sağlar.
Bina otomasyonu neden
kullanılır?
1) Kullanılan ortamları kalite
standartını arttırır. Ortamı ısısı,
nemi, havalandırması, ışık kali-
tesi ve kullanılan suyun sıcaklığını
ayarlar.
2) Rutin işlem kontrollerinde; cihaz-
ların çalışması esasında yıpranma
ve arıza raporlarını verir
3) Aydınlatmanın şiddetini ayarlar,
ısı ve soğukluk kontrolü yapar,
açma – kapama zamanlarını otoma-
tik ayarlar, enerji sarfiyatı hesaplar,
sayaçların otomatik okumasını
yapar.
4) Elektronik mekanik sistemlerin,
bakım ve yıpranma ömürlerini takip
eder.
5) Sistemlerin tek bir merkezden
kontrolünü yaparak; insan kaynaklı
hataların önüne geçer, eleman mali-
yetini minimuma düşürür.
6) Enerji harcamalarını azaltır.
7) Otomasyon yazılımı sayesinde
tüm bu karmaşık yapı programla-
narak çalışabilir ve uygulanabilirliği
basitleşir.
8) Bu binalarda yaşayanların ihti-
yaçlarını hızlı ve en konforlu şekilde
yapar.
9) Uyarı ve arızaları anında bildirir.
Bu sayede bakım onarımı hızlanır.
10) Alınan alarm raporları sayesin-
de; yönetim tarafını yasal sorumlu-
luklar karşısında güçlü kılar.
Bina otomasyon sistemleri rezidanslarda, alışveriş
merkezlerinde, fabrikalarda, stadyumlarda, eğlence
merkezlerinde, otellerde ve plazalarda kullanılan sistemlerdir.
KALY BİLİŞİM REK. MAT. TELEKOMÜNİKASYON SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Bina Otomasyon Sistemleri
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
46. 40 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
U
luslararası Sağlık
Tüzüğü (IHR) isimli
bu dokümanın Mayıs
2005’te Dünya Sağlık
Asamblesi tarafından
kabul edilmesiyle taraf devletler,
IHR’de belirtilen havalimanları,
sınır kapıları ve limanlar gibi be-
lirli giriş noktalarında gözetim ve
müdahale ile ilgili halk sağlığına
yönelik kapasitelerini geliştirme-
yi, güçlendirmeyi ve sürdürmeyi
kabul etmişlerdir.
Covid 19 pandemisinin ülkemiz-
de tespit edilmesinin ilk resmi
açıklaması 11 Mart 2020 tarihin-
de Sağlık Bakanlığınca yapılmış-
tır. “Pandemi” nedeniyle alınan
önlemler kapsamında salgının
yayılma etkisini azaltmak üzere
insanların bir araya gelerek faali-
yette bulunmalarına kısıtlamalar
getirilmiştir. Pandemi sürecinde;
yaşam ve ekonominin bir gereği
olarak sağlık, güvenlik ve lojistik
hizmetlerinin yoğunluğunun arta-
rak sürdürülmesi bir zorunluluk
olarak karşımıza çıkmıştır.
Bu yazımız tüm ülke giriş nok-
talarına yönelik olmakla birlikte
özellikle uluslararası faaliyette
bulunan liman tesislerimizde alın-
ması gereken önlemlere dikkat
çekilmiştir. Liman tesislerimizde
ticari trafik ekonominin ihtiyaçları
doğrultusunda her geçen gün
artarak devam etmektedir. Liman
tesislerimizde henüz uluslararası
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Taraf Devletlere, gemilerde
veya limanlarda sağlık önlemlerinin beklenmedik durum
planlaması ve uygulanmasında yardımcı olmak için, tüm
halk sağlığı risklerini ve ilgili kural ve düzenlemeleri ele alan
bir genel rehber geliştirmiştir.
H. Sefa BAŞATLI/ RSO Müdürü
Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş.
COVID – 19 Salgını nedeniyle
Liman Tesislerinde alınması
gereken tedbirler
47. Ağustos 2020 GüvenlikYönetimi n 41
yolcu trafiği başlamamış olmakla
birlikte Kruvayzer şirketlerinin
önümüzdeki dönem için yaptık-
ları çalışmalarına paralel hazırlık
yapılması açısından yolculara yö-
nelik önlemlere de yer verilmiştir.
Denizden ülkeye girişlerde sağlık
kontrolleri,“Türkiye Hudut ve
Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü”
ve bağlısı birimler tarafından ya-
pılmaktadır. Liman tesislerimizin
de özellikle yolcu operasyonların-
da liman başkanlıkları ile birlikte
gemiler ile pandemi’nin kontrolü
ve bulaşmanın önlenmesi konu-
sunda yakın bir işbirliği içerisinde
olmaları gerekmektedir. Liman
tesisine gelecek gemi personeli
ve yolcuların pandemi dolayısı ile
alınan önlemler ve uygulamalar
konusunda önceden bildirimde
bulunulması hayati önemdedir.
Aynı şekilde gemilerden potan-
siyel şüpheli veya kesinleşmiş
hastalar ile ilgili bildirimler ve bu
kişilere yönelik yapılacak işlem-
lerin önceden belirlenmiş olması
(ilgili kişi/ler, irtibat bilgileri,
ulaşım ve taşıma araçları, geçici
bekleme/konaklama yerlerinin
belirlenmiş olması, bu kişiler ile
temas etmiş kişilerin kaydının
tutulması ve rapor edilmesi vb.),
risk analizlerinin yapılması, bölge
müdahale imkânları gibi birçok
faktörün önceden değerlendiril-
mesini gerektirmektedir.
Ülkemizi ve insanlarımızı tehdit
eden salgını önlemek, yayılmasını
durdurmak üzere liman tesisle-
rimizde alınması ve uygulanma-
sı gereken önlemleri 3 başlık
altında; fiziki önlemler, prosedü-
rel önlemler ve kişisel koruyucu
tedbirler şeklinde inceleyeceğiz.
Bu önlemlerin bir çoğu halen
uygulanmakla birlikte aksak-
lıkların takip edilmesi, kişisel
koruyucu malzeme desteğinin
sürdürülmesi, görevli personelin
bilgilerinin sürekli eğitim, talim ve
tatbikatlarla güncellenmesi de bir
o kadar önemli olduğunu unutma-
mak gerekir.
Liman tesislerinde salgına yöne-
lik fiziki önlemler;
1. Sosyal mesafe; Liman gö-
revlileri ve çalışanlar ile yolcular
arasında sürekli en az 1.5 mt’lik
fiziki mesafe sağlanmasına özen
gösterilmelidir.
2. Vücut ısı ölçümleri: Liman
tesisine giriş yapacak tüm kişi-
lerin vücut ısıları aksatılmadan
alınmalı ve kayıt edilmelidir.
3. Hijyen noktaları: Özellikle
kişilerin giriş noktalarında, büfe
ve dinlenme yerlerinde, tuvalet
lavobave benzeri temizlik yerlerin-
de kolayca ulaşılabilecek görünür
noktalarda dezenfektan el sıvıları,
sabun ve benzeri temizlik madde-
leri bulundurulmalıdır.
4. Limana giriş/çıkış noktaları;
Limana giriş/çıkış kontrollerinin
yapıldığı merkezler, işlem yerleri,
bekleme yerleri, büfeler vb. iç
alanda bulunabilecek kişi sayısı
belirlenmeli ve bu alanlara girişler
gerektiğinde kişi sayısı ile sınır-
landırılmalıdır.
5. Uyarı işaretleri; Kişilerin
yoğunluk yaratacakları bekleme
noktaları, işlem yerleri, giriş çıkış
yerleri, yemek, dinlenme, büfe vb.
yerlerde yer mesafe İşaretlemele-
ri, görseller, uyarılar ve talimatlar
yer almalıdır.
6. Merdiven/turnikeler; perso-
nel, çalışan ve yolcuların kul-
landıkları merdiven, turnike ve
benzeri geçiş yerlerinin kullanım
sonrası ve peryodik olarak hijye-
nik temizliğinin yapılmasına özen
gösterilmelidir.
7. Korunmalı alanlar; Kişiler ile
çok yoğun ilişkisi olacak gişe,
büfe, evrak kontrolü gibi yerlerde
görev yapan personeli korumak
üzere pleksiglass/cam dan
yapılmış koruyucu muhafazalar
yapılmalıdır.
8. Perdeler; Tesiste kullanılan
tekstil veya diğer ürünlerden
mamul perdeler sürekli havalandı-
rılmalı ve peryodik olarak hijyenik
temizliği yapılmalıdır.
9. A/C kullanımı: A/C’lar dışarı-
dan alınan havanın soğutulması
prensibine göre çalıştırılmalı bu
özelliği bulunmayan A/C’lar müm-
kün olduğunca çalıştırılmamalı
filtreler anti bakteriyal ve müm-
künse anti virüs özellikliler ile
yenilenmeli ve çok sık peryotlarla
hijyenik olarak temizliği yapılmalı-
dır.
10. Havalandırma; Tüm kapalı
alanların olabildiğince çok sık do-
ğal yöntemlerle havalandırılmaları
sağlanmalıdır.
11. Servis, yemekhane, soyun-
ma odaları: Buraları kullanacak
personel sayısı vardiya yöntemleri
Liman tesisine
giriş yapacak tüm
kişilerin vücut ısıları
aksatılmadan alınmalı ve
kayıt edilmelidir.
H. Sefa BAŞATLI
48. 42 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
ile kısıtlanmalı araç ve masalar-
da oturma yerleri belirlenmeli,
kullanım öncesi ve sonrası
hijyen uygulamaları yapılmalıdır.
12. Şüpheli/hasta kabul yerleri;
Potansiyel kişilerin tespit veya
teslim edilmesi durumunda ilgili
kuruluşa teslim etmek üzere
korunmalı bekleme odalarının
belirlenmesi, donatılması faydalı
olacaktır.
13. Dezenfeksiyon; Ofisler,
çalışma yerleri, sosyal alanlar,
servis/taşıt/vinç vb. araçlar ile
kişilerin kullanımındaki tüm ekip-
manlar peryodik olarak dezen-
fekte edilmeli, çok sık kullanılan
yerlerin periyodu daha sık olacak
şekilde düzenlenmelidir.
14. Tıbbi atık toplanması; Gün-
lük kullanılan maske eldiven vb.
koruyucu ekipman için özel top-
lama çöp kutuları ve buralardan
toplanan atıkların biriktirileceği
merkezler oluşturulmalı, alınma-
sı için tıbbi atık toplama araçları
kullanılmalıdır.
15. Giriş paspasları; Çok yoğun
kullanılan hassas bölgelerde
sterilizasyon sağlayacak pas-
pasların kullanılması da dikkate
alınmalıdır.
16. Malzeme kullanımı; Pan-
demi sürecinde tek kullanımlık
(tabak, bardak, çatal, kaşık,
havlu vb.) ürünlerin kullanımı
teşvik edilmelidir.
Prosedürel önlemler
Liman Tesislerinde uygulanmak
üzere pandemi ile mücadelede
başvurulacak prosedürler oluştu-
rulmalıdır. Aşağıdakiler ile sınırlı
olmamak üzere birkaç örnek
verilmiştir.
1. Yazılı talimatlar; Giriş çıkışı
düzenleyici, vücut ısısı ölçüm-
leri, kayıtlar, davranış şekilleri,
uygulanacak koruyucu tedbirlere
ilişkin talimatlar, gelen kişilerin
kontrollerinin nasıl yapılacağı,
potansiyel hasta ile karşılaşıldı-
ğında hareket tarzları, denetim-
ler ve raporları kapsayan yazılı
talimatlar oluşturulmalıdır.
2. Bilgilendirme ve uyarı pano-
ları: Özellikle giriş noktalarında
kişilerin rahatça okuyabilecekleri
Türkçe ve İngilizce bilgilendirme
panoları bulundurulmalı, TV ve
benzeri araçlar ile görsel yayınlar
sesli anonslarla uyarılar yapıl-
malı, Web sayfalarında pandemi
uygulamalarına yönelik uyarı ve
bilgilendirme notları yayınlanma-
lıdır.
3. Kısıtlama panoları: Özellik-
le girilmemesi, geçilmemesi,
asansörler gibi kullanılmaması
gereken yerlerde uyarı panoları
bulundurulması veya sabit nöbet
noktaları tesis edilerek bu yerle-
rin kullanılmaması veya kısıtlan-
ması sağlanmalıdır.
4. Acil durum prosedürü: Bir
şüpheli veya hasta ile karşılaşıl-
dığında veya Gemilerden hasta
kişi/lerinlimana teslim edilmesi
gerektiğindeki hareket tarzları
belirlenmiş olmalıdır. Bu kişi-
lerin bekletilecekleri veya sevk
edilecekleri yerler, kullanılacak
araçlar, alınacak tedbirler, hasta
veya şüpheliler ile doğrudan
ilgilenecek görevliler belirlenmiş,
irtibat bilgileri ulaşım yöntemleri
yazılı güncel ve her an kullanıla-
bilir olmalıdır. Şüpheli veya hasta
kişi ile temas etmiş kişilerin
kaydının alınması, bu kişilerin
irtibatta bulundukları kişiler de
filasyon uygulamaları için son
derece önemli olduğu bilinmelidir.
5. Basın ve halkla ilişkiler
Salgın hastalık ile ilgili olayların
toplumdaki son derece olumsuz
etkileri dikkate alındığında olası
bir vakanın profesyonel bir yak-
laşımla yönetilmesi bu konuda
eğitim görmüş ve tecrübeli bir eki-
bin görevlendirilmesi ile toplumla
paylaşılması Kurumların öncelikli
hedeflerinden olmalıdır. Vaka-
nın açıkça ve gerektiği şekilde
duyurulması, olayın saklanması,
Kapalı
alanların çok sık
doğal yöntemlerle
havalandırılmaları
sağlanmalıdır.
49. Ağustos 2020 GüvenlikYönetimi n 43
gizlenmesinden çok daha doğru
bir yönetim şeklidir. Aksi takdirde
sosyal medyanın yaygın kullanımın-
da çok abartılı, yanlış, kurumları
itham altında bırakan örnekleri
azımsanmayacak sayıdadır.Profes-
yonel bir ekip verilmesi gereken
bilgiyi doğru bir şekilde yönetecek-
tir.
6. Eğitim, talim, tatbikatlar
PANDEMİ’ye yönelik eğitim toplan-
tıları yapılarak tüm personelin bu
konudaki gelişmeler, uygulamalar,
alınacak önlemlerdeki değişiklikle-
re ilişkin bilgilendirmeleri sağlan-
malıdır. Ayrıca sahada doğrudan
uygulama yapan Güvenlik persone-
li gibi personelin küçük senaryolar
kapsamında talimlerle becerileri
arttırılmalıdır.Yılda 1 -2 kez ilgili
tüm personelin katılacağı (özellikle
yolcu limanları için önemlidir.) bir
tatbikatın yapılmasının da faydalı
olacağı değerlendirilmektedir.
Kişisel koruyucu tedbirler
Salgından korunmak üzere istis-
nasız tüm personelin özellikle
güvenlik ekibinin kişisel koruyucu
tedbirleri hiç aksatmadan uygula-
masının önemi açıktır. Her bireyin
öncelikli görevi önce kendi sağlığı-
nı bunun yanı sıra birlikte çalıştığı
arkadaşlarını ve irtibatta olduğu
çalışan ziyaretçi vb. kişilerin sağ-
lığını korumasıdır. Bunun içinde
aşağıdakiler ile sınırlı olmamak
üzere alınması istenen ve iste-
necek her türlü koruyucu tedbiri
kullanmak, uygulamak ve kontrol
etmek öncelikli görevdir.
1. Maske kullanımı; maske
ağız ve burunu tam kapatacak
şekilde, yemek yemek su içmek
gibi zorunlu haller dışında sürekli
takılmalıdır. Çalışılan görev yerinin
özelliğine bağlı olarak çok sık
değiştirilmeli, kirlenen maske tıbbi
atık toplama kaplarına atılmalıdır.
2. Eldiven Kullanımı; eldiven kul-
lanımının zorunlu olduğu yerlerde
(Ekipman, doküman teslimatının
yapıldığı ofisler) uygun eldiven-
lerin kullanılması gerekmekte-
dir. Son açıklamalarda eldiven
kullanımının zorunlu olmadığı
yerlerde uygun olmayan eldivenle-
rin olumsuz etkilerin oluşacağına
dair açıklamalar da dikkatle takip
edilmelidir.
3. Galoş kullanımı; bulaş riskinin
yüksek olduğu alanlara girişte
galoş kullanımı zorunlu tutulabil-
mektedir. Uygun tek kullanımlık
galoşların usulüne uygun giyilip
çıkarılması kullanım sonrası tıbbi
atık toplama istasyonlarına bıra-
kılması önemlidir.
4. Koruyucu kıyafet; bulaş riski-
nin yüksek olduğu alanlara girişte
koruyucu kıyafet kullanımı zorunlu
tutulabilmektedir. Uygun tek
kullanımlık kıyafetlerin usulüne
uygun giyilip çıkarılması kullanım
sonrası tıbbi atık toplama istas-
yonlarına bırakılması önemlidir.
5. Hijyen; el, yüz ve vücut hijyeni
konusunda çok titiz davranılmalı
bilhassa eller çok sık sabun, ihti-
yaca göre dezenfektan vb. sıvılar
ile iyice yıkanmalıdır. Kurulama
için olabildiğince tek kullanımlık
kağıt mendiller, peçeteler kulla-
nılmalı, fanlı kurutma sistemlerini
kullanmaktan kaçınmalıdır.
6. Gözlük, tam yüz maske; bazı
çalışma yerlerinde (Liman sağlık
ofisleri vb.) çalışanların gözlük,
tam yüz maske ve koruyucu kıya-
fet gibi ekipmanları kullanmaları
gerekebilecektir.
Sonuç olarak; pandemide önce-
likli hedefimiz kendi sağlığımızın
korunmasıdır. Alınması istenen
tedbirlerin uygulanması ve kişisel
koruyucu ekipmanların doğru kul-
lanılmasıyla bu hedefi büyük ölçü-
de gerçekleştirebiliriz. Kendimizi
koruyabildiğimiz sürece işyerimizi,
çalışma arkadaşlarımızı, ziyaretçi
ve gelecek yolcuları da büyük
ölçüde korumuş olacağız, sağlıklı
çalışma dileklerimle.
Pandemide
öncelikli hedefimiz
kendi sağlığımızın
korunmasıdır.
50. 44 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
Türkiye’de 5188 Sayılı Özel Güvenlik
Kanunu ile Uluslararası Gemi ve Liman
Tesisi Güvenlik Kodu’nun (ISPS Kod) entegre
edilmemesinden kaynaklanan ticari
limanlardaki güvenlik zafiyetleri
1
Deniz ticaretinin
önemi
“M.Ö. 3200’de deniz
taşımacılığının ilk ör-
nekleri olarak belirtilen,
Mısırlıların kullandıkları sahil
botlarından bu güne deniz yolu
taşımacılığı, teknolojik gelişme-
lere paralel olarak gelişmiş ve
her dönemde ticaretin en önemli
unsuru olmuştur.1
Tarih boyunca
devletler, uzak bölgelere deniz
yoluyla savaş gücünü taşıma
kabiliyetinden dolayı deniz kuv-
vetlerine her zaman ayrı bir önem
vermiştir. “Stratejik hava harbiyle
taş üstünde taş bırakılmayan
Alman şehirleri ve Nagasaki ile
Hiroşima’ya atılan atom bomba-
ları düşmanın yok edilmesi için
göklerin sınırsızlığını kullanan
bir savaş stratejisinin ifadesidir.
Atom bombası gibi üst seviyede
öldürücü bir silahın kullanılması
tamamiyle ada konumuna sahip
ve çok büyük uzaklıklardan askeri
operasyonlar yapabilen denizci
devletlerin durumuna uygundur.2
Devletlerin savaş gücü haricinde
ekonomik yönden de deniz yolları-
na hâkim olma isteği tarih boyun-
ca devam etmiştir. Dünya toplam
510.072.000 kilometrekare
yüzölçümüne sahiptir. Toplam
alanın 361.132.000 kilomet-
rekaresi sularla, 148.940.000
kilometrekaresi kara parçala-
rıyla çevrilidir. Dünyanın toplam
%70,9’u sular ve %29,1’i kara-
lardan oluşmaktadır.3
Dünyanın
3/2’sinin denizler ve okyanus-
larla çevrili olması insanoğlunun
tarih boyunca denizyoluyla taşı-
macılık yapmasını zorunlu hale
getirmiştir. Ticaret ise insanoğlu-
nun hayatında her zaman önemli
bir yere sahip olmuştur.
Batı felsefesinin kurucu filozof-
larından Aristo, Atina’nın özel-
liklerini incelerken bir devletin
gelişmesi için muhtemel dış
saldırılara karşı doğal engellerle
korunan bir coğrafyada kurulması
ve denizaşırı ticaretin getirilerin-
den istifade etmek için de iyi bir
limana yakın bulunması gerektiği-
ni4
dile getirmiştir. Denizin bütün
bilinen ve bilinmeyen tehlikele-
rine karşı, suyoluyla yolculuk ve
ticaret her zaman için karadan
daha kolay ve ucuz olmuştur.5
Küreselleşen dünyada üretilen
malın hasarsız ve en ucuz şekliyle
uzak pazarlara sunulması üretilen
malın fiyatı ve kalitesiyle birlikte
önemli bir durum haline gelmiştir.
Üretilen malın ucuz fiyatla kısa sü-
rede piyasaya taşınması rekabet
edilebilirlik açısından önem arz
etmektedir.
1 “TheGeography of Transport systems”, https://transportge-
ography.org/?page_id=1762 (Erişim: 15.10.2018).
2 Dan Diner, Yüzyılı Anlamak, İletişim Yayınları, İstanbul, 2015.
3 “World Geography. Review of Maritime Transport:”, https://
www.cia.gov/librarypublications/the-world-factbook/geos/
xx.html (Erişim: 15.10.2018).
4 Cenk Özgen, Rota Deniz Kuvvetleri ve Enerji Güvenliği, Gece
Kitaplığı, İstanbul, 2015.
5 AlfredThayerMahan,Deniz Harbi Üzerine, Doruk Yayımcılık,
İstanbul, 2013.
Denizyolu taşımacılığı, insanların ve malların denizde
hareket eden araçlar vasıtasıyla bir yerden diğer bir yere
taşınması olarak tanımlanabilir. Deniz yolu taşımacılığının,
tarihi çok eskilere dayanmaktadır.
Özgür Köksal TOHUMCU /RSO Koordinatörü
OYAK SAVUNMA VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ A.Ş.
51. Ağustos 2020 GüvenlikYönetimi n 45
6 Enis Kayserilioğlu, Deniz Taşımacılığı Sektör Profili, İstanbul
Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi, İstanbul, 2004.
7 Tülin Şendur, Lojistik Sektöründe Denizyolu Taşımacılığı,
Türkiye’de Kuru Yük Taşımacılığında Gemi İşletmeciliği Sorun-
larının Tespitine Yönelik Sektörel Bir Araştırma, Yüksek Lisans
Tezi, İstanbul, 2015.
8 “Review of Maritime Transport”, https://unctad.org/:
https://unctad.org/en/PublicationsLibrary/rmt2017_en.pdf
(Erişim: 15.10.2018).
9 Sertaç Başeren, Terörizm: Kavramsal Bir Değerlendirme ve
Mücadele, Cilt: 1, No:4, Ankara, 1994, s. 164.
10 Hüseyin Kazan, Türkiye’de 1980 Sonrası Bölücü Terör Faali-
yetleri ve Basında Yer Alış Biçimi, Doktora Tezi, İstanbul, 2015.
11 Gus Martin, Terörizm Kavramlar ve Kuramlar, Adres Yayınla-
rı, Ankara, 2017, Çeviri: İhsan ÇAPÇIOĞLU, Bahadır Metin.
Bu durum özellikle dış ticarette
önemli bir boyut kazanmıştır. De-
niz Hâkimiyeti Kuramının sahibi
olan Amerikalı Amiral AlfredTha-
yerMahan (1840 – 1914), bir
devletin gelişmesi ve güçlenmesi
için ekonomik açıdan zengin-
leşmesi gerektiği ve bunun ise
ihtiyaçtan fazla mal üretip ihracat
rakamlarını artırarak sağlanabi-
leceğini savunmuştur. Mahan’a
göre ihracat yolunun deniz ticaret
filoları ile gerçekleşebileceği ve
bu nedenle deniz ticaretinin ve
deniz ticaret yollarına yönelik
güvenliğin sağlanmasının çok
önemli olduğu belirtilmiştir.
Dünya deniz ticareti incelendi-
ğinde tarih boyunca denizlerde
belli rotaların oluştuğu ve ticaret
yollarının da bu rotalar üzerinden
yürütüldüğü görülmektedir. Deniz
ticaret yollarının sürekli olarak
açık ve güvenilir tutulması ise
ticari faaliyetlerin devamı açısın-
dan hayati önem taşımaktadır.
Denizyolu taşımacılığı demiryolu
kadar büyük altyapı harcaması
gerektirmese de sermaye yoğun
bir sektördür. Denizyoluyla taşı-
macılık; havayoluna göre on dört
kat, karayoluna göre yedi kat, de-
miryoluna göre ise üç buçuk kat
daha ucuza gerçekleşmektedir.6
Deniz taşımacılığının ülkelerin
ekonomisine katkıları incelen-
diğinde ise; ulusal ambarlar ve
gemi işletmecilerinin yurt dışında
elde ettikleri navlun gelirleri, yurt-
dışına deniz sigortacılığı hizmeti
sunan ulusal sigorta şirketlerinin
gelirleri, ulusal limanlara yabancı
gemilerin ödedikleri liman hizmet
gelirleri, ulusal gemi sahiplerinin
gemilerini kiralayan yabancı de-
nizcilik şirketlerinin ödedikleri kira
gelirleri ve ulusal tersanelerin
yabancı gemilerden elde ettikleri
inşa, bakım, onarım vs gelirle-
ri7
olduğu görülmektedir. Deniz
taşımacılığı özellikle yurt dışından
elde edilen gelirler kapsamında
ülkelerin ekonomilerine önemli
katkı sağlamaktadır. Her yıl ya-
yımlanan BM (Birleşmiş Milletler)
ticaret geliştirme konferansında
deniz taşımacılığı; petrol ve gaz
taşımacılığı, temel dökme kuru
yükler ve diğer kuru yük taşıma-
cılığı olarak gruplandırılmaktadır.
BM tarafından yayımlanan rapor-
lara göre denizyolu taşımacılığının
gruplandırma ölçeğinde ilerleyişi
her geçen gün artmaktadır. Top-
lam elleçleme istatistiğine göre
uluslararası deniz ticaret hacmi
2018 yılında tüm zamanların en
yüksek seviyesi olan 11 milyar
tona ulaşmıştır.8
2. Deniz haydutluğu ve deniz
terörizmi
Deniz güvenliğinin yanında en
önemli bir diğer olgu da terörizm-
dir. Terörizm, sistemli bir biçimde
siyasal amaçlar adına, örgütlü ve
sürekli terör içeren ve terör olgu-
sunu da içine alan bir kavramdır.9
Modern terör Fransız Devrimi’yle
birlikte başlatılsa da aslında terör
çok daha eski neredeyse insanlık
tarihi kadar gerilere götürülecek
bir süreçtir. Şiddetin olduğu her
yerde terör ve terörizm de döne-
min mevcut siyasi ve ekonomik
şartlarına göre kendisini göster-
miştir. Kimi zaman siyasi otorite-
nin baskıcı uygulamalarına karşı,
kimi zaman dinsel sebeplerle,
kimi zaman da fakirlik ve yoksul-
luğun tetiklediği sosyal patla-
malarla ayaklanan halk içindeki
radikal gruplar şiddetin dozunu
artırıp bir çeşit terör uygulamala-
rı yapmışlardır.10
Dünyada terörün tanımı birçok
kurum ve kuruluşlar tarafından
yapılmış olmakla birlikte üye
devletlerin anlaşamamasından
dolayı BM’de ortak bir tanım
ortaya konulamamıştır. Tanımları
farklı olsa da ülkeler terörün
“şiddet içerikli ve sürekli olduğu,
belli bir amacı gerçekleştirmek
için bireyler ve kitleler üzerin-
de baskı ve korku uyandırdığı
tanımında mutabık oldukları
görülmektedir. Terörizm nasıl
tanımlanırsa tanımlansın her
zaman toplumların istikrarına
ve sıradan insanların barışına
meydan okumuştur.11
Deniz terörizminin başlangıcı
tarihte deniz korsanlığı ile başla-
maktadır. Antik çağda Trakyalılar
(Thracians) Ege denizinde ki
Deniz ticaret
yollarının açık ve
güvenilir tutulması, ticari
faaliyetlerin devamı
açısından hayati önem
taşımaktadır.
Özgür Köksal TOHUMCU
52. 46 n GüvenlikYönetimi Ağustos 2020
ticaret gemilerine saldırarak ilk
deniz haydutluğu eylemlerini orta-
ya koymuştur. Zaman içerisinde
devletler rakip devletlerin ticaret
gemilerine saldıran korsanları
görmezden gelmiş ve hatta bu
anlamda destek bile vermişlerdir.
İngiltere Kraliçesi Elizabeth
(1533-1603), İspanyolların
deniz ticaretini engellemek üzere
hükümet izniyle korsanlık yapma
yetki belgesini İngiliz korsanları-
na düzenli bir şekilde vermiştir.
Bu şekilde korsanlar yarı resmi
bir statü kazanmış ve Kraliyet
Donanmasının bir parçası gibi
sayılmışlardır.12
18. Yüzyılın son-
larına doğru korsanların aldıkları
yarı resmi statüyü kötüye kullan-
maları ve deniz ticaretini sekteye
uğratarak ülkelere zarar vermeye
başlamaları neticesinde devletler
korsanlara verdikleri desteklerini
çekmeye başlamışlardır.
“Yirmibirinci yüzyılın sonlarına
doğru denizde şiddet olayları-
na yeni bir kategori daha ilave
edilmiştir. Deniz terörizmi olarak
ifade edilen bu kavram ayrılıkçı
silahlı grupların eylemlerini denize
taşımaları neticesinde korsanlık
ve haydutluk eylemlerinin yanı
sıra terör eylemleri de uluslara-
rası hukukun gündemine girmiş-
tir. Deniz terörünün başlangıç
noktası olarak Filistin Kurtuluş
Örgütü’nce 1985 yılında ger-
çekleştirilen Achille Lauro yolcu
gemisinin kaçırılması ve 400
yolcusunun 3 gün süre ile rehin
tutulması olayıdır. Bu olaydan
sonra devletler gemilerin seyir
güvenliğinin sağlanması için
bir dizi tedbirler almak yoluna
gitmişlerdir. “Denizde Şiddet”
başlığı altında toplanabilecek
bu eylemler tarihte kalmış gibi
görünse de günümüzde halen
dünyanın bazı bölgelerinde
karşılaşılabilen eylemler olarak
varlıklarını sürdürmektedirler.13
Deniz Korsanlığı uluslararası
antlaşmalarda ilk kez 1856
yılında imzalanan Paris Dek-
larasyonu ile yasaklanmıştır.
İlerleyen zamanlarda terör
örgütleri denizlerde de silahlı
eylemler içerisine girmişlerdir.
Bu durum denizcilik faaliyetleri-
nin, deniz haydutluğu ve deniz
korsanlığı tanımlarının haricinde
deniz terörizmi ile de tanışması-
na neden olmuştur. Günümüzde
de deniz haydutluğu olayları
Uluslararası Denizcilik Bürosu
ICC-IMB (International Chamber
of Commerce – International
MaritimeBureau) tarafından
takip edilmekte ve rapor olarak
yayımlanmaktadır. Bu raporlar
incelendiğinde dünya ülkelerin-
de alınan önlemler neticesinde
deniz haydutluğu hususunda
saldırılarda düşme olduğu göz-
lemlenmektedir.
Terör, dünyada masum insan-
larla birlikte ülkelerin ekonomi-
lerini de hedef almaktadırlar.
Özellikle deniz taşımacılığının
ticaretteki öneminin her geçen
gün artması terör örgütlerinin
hedefi olmasına neden olmakta-
dır. Özellikle 3 tarafı denizlerle
çevrili 8.333km’lik kıyı şeridine
sahip olan ülkemizde deniz
taşımacılığı ve ticari limanların
güvenliğinin önemi her geçen gün
artmaktadır.
3. ISPS Kod
Amerika’da 11 Eylül 2001’de
gerçekleşen terör saldırısı
sonrası aynı yılın Kasım ayın-
da Türkiye’nin de üye olduğu
IMO’nun 22. Genel Kurulunda
bu konu gündeme alınmıştır.
Yapılan görüşmelerde havadan
gelen terör saldırısının denizden
gelme ihtimaline karşı tedbirler
alınması gerektiği belirtilmiştir.
Bu nedenle denizden gerçekleşe-
cek muhtemel terör eylemlerine
karşı alınması öngörülen tedbirler
hususunda yeni bir düzenleme
getirilmesi teklif edilmiştir.
Denizden gelebilecek muhtemel
terör eylemlerine karşı alınacak
tedbirlere yönelik çalışma yapma-
sı maksadıyla IMO’nun alt kurulu
olan Deniz Güvenlik Komitesi
(MaritimeSafetyCommittee) gö-
revlendirilmiştir. Bu konuda De-
niz Güvenlik Komitesi denizden
gerçekleşecek muhtemel terör
saldırılarına karşı alınacak tedbir-
lerin neler olabileceği hususunda
yoğun çalışmalar yapmıştır.
Deniz Güvenlik Komitesi, yaptığı
çalışmalar sonucunda gemilerde
ve gemilere hizmet veren liman
tesislerinde alınacak güvenlik
önlemlerinin belirlenmesi, hayata
geçirilmesi ve bir standart çerçe-
vesinde sürdürülmesi amacıyla
ISPS Kod’u (International Shi-
pand Port Security Code - Ulus-
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
Deniz
terörizminin başlangıcı
tarihte deniz korsanlığı
ile başlamaktadır.
12 Bekir Evin, Uluslararası Hukukta Deniz Haydutluğu Kavramı ve Şiddet Faktörü, Güvenlik Bilimleri
Dergisi,Ankara, 2012.
13 Kerem Batır, Yirmi birinci Yüzyılda Deniz Haydutluğu ve Uluslararası Hukuk, Usak Yayınları,Ankara,
2011.