SlideShare a Scribd company logo
1 of 44
ÇOCUKLARDA KRONIK HASTALıK*
GELIŞIMINI ÖNLEYICI BESIN ÖNERILERI
Stj.Dr.Oğuzhan Fatih Ay
*Kronik hastalık;DM,HT,obezite,KVS hastalık,hiperlipidemi
1.GİRİŞ
 Çocuklarda obezite,tip2 dm,hipertansiyon ve dislipidemi
gibi hastalıkların prevelansı artmaktadır.Bu tür hastalıkların
önlenmesinde fiziksel aktivitenin artırılması,sağlıklı ve dengeli
diyetlerin tüketilmesi anahtar rol oynamaktadır.
 Kronik hastalıklar ile ilgili yapılan çalışmalarda besin
oğelerinin, diyet uygulamalarının kronik hastalık oluşumunu
ve kronik hastalık görülme durumunu etkilediği gösterilmiştir
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
A)YAĞLAR
 Total diyet yağının ve doymuş yağın azaltılması;
kardiyovasküler hastalık ve ilişkili kronik hastalıkların riski
üzeride olumlu etkiye sahiptir.Diyette doymuş yağ asidini
azaltıp yerine doymamış yağ asitlerinin ((MUFA) (oleik
asit)) kullanılması; insülin duyarlılığını düzeltir ve LDL
kolestrol konsatrasyonunu azaltır.
 Omega 3 (n-3) yağları kendi aralarında kardiyovaskuler
hastalık uzerinde farklı etkiye sahiptir. Bir calışmada EPA
ve DHA azalmış kardiyovaskuler hastalık riski ile ilgili
bulunmuş, linolenik asit ise etki göstermemiştir.
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
A)YAĞLAR
 Çocuklarda farklı yağ asitlerinin insulin ve lipid
metabolizması üzerindeki etkisi üzerine, mevcut müdahale
çalışmalarındaki bilgiler sınırlıdır. Büyüme ve gelişme için
temel besin öğelerine çocukların yetişkinlerden daha fazla
gereksinmesinin olması diyetin bileşiminin dikkatli bir şekilde
ayarlanmasını gerektirmektedir.
 Tekli doymamış yağ asitleri (MUFA)’nın ve coklu
doymamış yağ asitlerinin (PUFA)’nın çocuklukta yararlı
etkileri olduğu görülmekte ve bu konuda daha fazla çalışma
yapılmasına gerek duyulmaktadır
AÇıKLAMA-YORUM
 Çocukları uzun vadede KVS ve
ilişkili diğer kronik
hastalıklardan korumak için
;çocukların günlük yediklerinde
toplam yağ ve doymuş yağ
oranının azaltılması
gerekmektedir.
 Yağ asitleri kimyasal yapılarına
göre doymuş, tekli doymamış ve
çoklu doymamış diye üçe ayrılır.
Çoklu doymamış yağ asitleri
ayrıca omega-3 ve omega-6 diye
ikiye ayrılır.
AÇıKLAMA-YORUM
 Yağ, içinde hangi yağ asidi grubu en çok
bulunuyorsa o grubun adıyla anılır. Örneğin
tereyağda doymuş yağ asidi grubu %70
dolayındadır, %20 oranında tekli doymamış
yağ asidi, %5 oranında omega-6, %1 oranında
omega-3 yağ asidi vardır. Buna göre tereyağı
doymuş yağlar sınıfına girmektedir .
 Tekli doymamış yağ asitlerinin
en önemli kaynağı zeytinyağıdır.
Omega-6 yağ asitlerini en çok
içeren yağlar ayçiçek
yağı, mısırözü yağı, fındık
yağı, soya yağı; omega-3 yağ
asitlerinden zengin başlıca yağlar ise
balık yağı ve keten tohumu
yağıdır.
AÇıKLAMA-YORUM
 Omega-6; yağlar kötü kolesterol ile
birlikte iyi kolesterolü de düşürür.
Sağlığımız için kötü kolesterolün iyi
kolesterole oranı önemli
olduğundan;ayçiçek yağı, fındık
yağı, soya yağı, mısırözü yağı kan
kolesterol düzeyi üzerine olumlu
etki gösterememektedir.
 Zeytinyağı kandaki kötü kolesterolü
(LDL) düşürürken iyi koleterol
(HDL) üzerine olumsuz etkisi olmaz.
Bu nedenle kalp-damar sağlığı için
kesinlikle zeytinyağı tercih
edilmelidir. Vücut için vazgeçilmez yağ
asitlerinden linoleik asit (omega-6)
vücut savunması (immünite), bazı
hormonların üretimi için gereklidir.
Zeytinyağının bileşiminde %8 oranında
omega-6 yağ asitleri olduğundan
zeytinyağı tüketimi ile bu yağ asidi
gereksinimi karşılanır. Ayrıca ayçiçek
yağı ve diğer omega-6 yağlardan
almamız gerekmez.
 Vazgeçilmez diğer yağ asitleri omega-3
yağ asitleridir. Bu yağ asitlerinin en
önemli yararı damar sertleşmesini
engellemeleri ve böylece kalp damar
hastalıklarını belirgin oranda
azaltmalarıdır. Ayrıca şeker hastalığı
gelişimini engeller veya geciktirirler.
Omega-6 yağ asitlerine göre besinlerde
nadir bulunurlar. Soğuk denizlerde
yaşayan yağlı balıklarda (somon
balığı, ton
balığı, uskumru, sardalya, lüfer) bol
miktarda, diğer balıklarda ise daha az
miktarlarda mevcuttur. Tatlı su
balıklarında hemen hemen hiç yoktur.
 Bu nedenle haftada
en az iki kez balık
yenmelidir.
AÇıKLAMA-YORUM
 Bitkilerde de omega-3 yağ asidi
bulunur. En başta keten tohumu
(salatalarımıza katabiliriz), koyu
yeşil yapraklı sebzeler
(ıspanak, marul, semiz otu), ceviz
ve yumurta omega-3 yağ asidi içerir.
 Doymuş yağlar damar
sertliği, kalp ve damar
hastalıkları, hatta kanser
gelişiminden sorumlu tutulurlar.
Doymuş yağların en önemli
kaynakları yağlı kırmızı et, süt ve
sütten yapılan
tereyağı, krema, dondurma gibi
besinlerdir.
 Bitkisel yağlardan margarin
üretilmesi sonucu da doymuş yağlar
oluşmaktadır
 Bu nedenle tüketilen doymuş yağ
miktarını azaltmak için çaba sarf
edilmelidir:
- Kırmızı et tüketildiğinde yağlar
görünmeyecek kadar az olmalı,
- Yağı azaltılmış ya da yağsız süt ve
sütlü ürünler tercih edilmelidir.
 İki yaşından sonra yağı
azaltılmış , beş yaşından sonra
yağsız süt ve sütlü ürünlerin
kullanılmasına başlanabilir.
AÇıKLAMA-YORUM
 Tereyağı,margarin gibi katı yağlar ve
bunları içeren börek, poğaça, açma
v.b. yerine tekli doymamış yağ olan
zeytinyağı yemeye alışın.
 Omega-3 yağ asitlerinden çok zengin
olan keten tohumu yağını da
mutfağımıza kazandırmalıyız.
 Yağda eriyen vitaminlerden
(A, D, E ve K) zengin besinlerin
vücuda kazandırılması için bu
besinlerle birlikte yağ alınmalıdır.
Örneğin, A vitamininden zengin
havuç salatasına zeytinyağı
eklenmelidir.
 Bitkisel yağların sertleştirilmesi ile
yapay bir şekilde elde edilen
margarin;bir kereden fazla
kızartmada kullanılan sıvı
yağlar, salam, sosis ve sucuk gibi
besinler trans yağ asitleri
içermektedir.
 Bu yağ asitleri damar
sertliği, karaciğer
yağlanması, yüksek tansiyon ve
kalp hastalığına neden
olmaktadır. Ayrıca kanser riski
yaratmaktadırlar.
AÇıKLAMA-YORUM
 Hayvansal besinlerden alınan
kolesterol de damar sertliğine neden
olmaktadır. Kolesterol içeren
besinler tüketilirken günlük alınan
kolesterol miktarı 300 mg’ı
aşmayacak tarzda beslenmemizi
dengelemeliyiz.
 Zeytinyağı tercih edilmeli çünkü;
1)Omega-6 yağlar kötü kolesterol
olan LDL’yi düşürürken iyi
kolesterol olan HDL’yi de düşürür.
Buna karşın zeytinyağı sadece
kötü kolesterolü düşürür, iyi
kolesterole olumsuz etkisi
olmaz.
2) Omega-6 ve omega-3 yağ
asitleri, vücudumuz tarafından
kullanılabilmek için aynı enzimlere
gereksinim duyarlar. Bu nedenle
fazla miktarda omega-6 yağ asidi
tüketildiğinde, besinlerle alınan
omega-3 yağ asitleri vücut
tarafından kullanılamaz.
Zeytinyağının ise omega-3 yağ
asitlerinin metabolizması için
gerekli enzimler üzerine olumsuz
etkisi yoktur.
AÇıKLAMA-YORUM
 SONUÇ:
- Yemek ve salatalarda zeytinyağı kullanın. Özellikle
salataları bir miktar keten tohumu yağı veya keten tohumu
ile zenginleştirin.
- Kahvaltıda 1-2 tatlı kaşığı tereyağı kullanılabilir.
- Trans yağ asitleri içerme riski nedeniyle margarin
kullanmayın.
- Omega-6 yağları çok dikkatli kullanın (günde en çok bir
tatlı kaşığı)
- Kızartmalardan kaçının.
- Peynir ve diğer sütlü ürünlerin çok az yağlı olanlarını
kullanın.
- Doymuş yağlar az tüketin. Her gün birden fazla
yumurta tüketmeyin, tavuğun derisini
çıkarın, kırmızı et aldığınızda görünen hiç yağ
olmamasına özen gösterin.
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
B)KARBONHİDRATLAR
 Son çalışmalarda; yüksek karbonhidratlı diyetlerin, düşük
karbonhidratlı diyetlere kıyasla yağ asit oksidasyonunu
azaltarak daha yuksek trigliserit konsantrasyonuna neden
oldukları gosterilmiştir.
 Bu konuda yapılan bir calışmada; 7-12 yaş arası cocuklarda
enerjinin karbonhidrattan gelen oranının yuksek
olması;
 daha yüksek bel cevresi,
 daha yüksek trigliserit konsantrasyonu
 daha yüksek kan glukozu ile ilişkili bulunmuştur
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
B) KARBONHİDRATLAR
 Kısa sureli düşük karbonhidratlı diyet uygulamalarının
metabolik sendrom bileşenlerinin (trigliserit ve HDL kolesterol)
yanı sıra ağırlık kaybında da etkili olduğu gorulmektedir. Uzun
sureli düşük karbonhidratlı diyet yapmanın güvenilirliği ise henüz
yeterince çalışılmamıştır.
 İnsulin direncinin belirleyici etkeni olarak basit şekerlerin
önemli rolü dikkat çekicidir. Basit şekerler ağırlık kazanımında
artışa yol açarak insulin duyarlılığının azalmasına neden
olabilmektedirler. Yaşları 6-13 yıl arasında değişen cocuklarda
yapılan bir calışmada, aşırı miktarda şekerli içecek
tüketimi, günlük enerji alımında artış ve daha fazla ağırlık
kazanımı ile ilgili bulunmuştur.
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
B)KARBONHİDRATLAR
 Adölesanlarda şekerli içecek tüketimindeki artış daha yuksek
serum ürik asit düzeyi ve daha yüksek sistolik kan basıncı ile
ilgilidir.
 Diyet posasının ağırlık kaybı, glukoz ve insulin yanıtı
kolesterol duzeyi ve kan basıncının duzeltilmesi uzerinde
yararlı etkileri vardır. Fazla kilolu 10-17 yaş arası, fazla
kilolu, 109 birey ile yapılan bir calışmada cozunebilir diyet
posası alımı ile bel cevresi arasında negatif ilişki
saptanmıştır.
 Bu konuda yapılan başka bir calışmada da toplam diyet
posası ve çözünmez posa alımındaki 3 g/1000 kal/gun
azalma viseral yağ dokusunda %21’lik artış ile ilgili
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
B)KARBONHİDRATLAR
 Yüksek glisemik indeksli diyet yükselmiş trigliserit yoğunluğu
ve düşük HDL kolesterolu gibi kronik hastalık bileşenleri ile
ilgilidir.
 Klinik çalışmalarda; düşük glisemik indeksli
besinlerin, glisemik kontrolü ve lipid profilini düzelttiği
gösterilmiştir
AÇıKLAMA-YORUM
 Karbonhidratlar, vücudumuzda şekere dönüşen besinlerdir.
Ekmek, makarna, tahıllar, kuru baklagiller, meyveler
karbonhidrattan zengin besinlerdir.Diyette yüksek miktarda
karbonhidrat bulunması;kanda lipid (yağ) metabolizmasını
etkileyerek trigliserit düzeyini artırır,yararlı kolestrol (HDL)
düzeyini azaltır ki bu aynı zamanda kalp-damar riski artışı
demektir.
 Ayrıca yükselmiş basit şeker alımı insülin direncini artırabilir ki
bu tip 2 diabet demektir.
 Uzun dönem risklerin azaltılması,sağlıklı yaşam,kan basıncı ve
kan şeker düzeyinin sağlıklı seyri için posalı diyet tercih
edilmelidir.
AÇıKLAMA-YORUM
 Farklı besinlerdeki
karbonhidratların, yendikten
sonra, kan şekerini farklı oran ve hızda
yükseltme özellikleri vardır.
 Sağlıklı beslenme için kan şekerini en
yavaş ve en az yükselten
karbonhidratlar tercih edilmelidir
 Karbonhidratların kan şekerini
yükseltme dereceleri, kan şekerini
yükseltme indeksi “glisemik
indeks” (Gİ) diye adlandırılan bir
sayısal değer ile ifade edilir.
Örneğin, pirinç pilavımızın kan
şekerini yükseltme indeksi 139 iken
bulgurun GI’si 45’dir.
 O halde pirinç pilavı yerine bulgur
pilavını tercih etmeliyiz
 Aynı şekilde beyaz ekmeğin Gİ’si 85
iken tam buğday unundan elde
edilen esmer ekmeğin Gİ’si yaklaşık
60’tır
AÇıKLAMA-YORUM
 Bitkisel besinlerin diriliğini sağlayan
yapılar da karbonhidratlardan
meydana gelir. Bunlara genelde lif
(posa) adı verilmektedir.
Lifler, çözünür ve çözünmez diye ikiye
ayrılır.
 Çözünür olmayan
lifler suda çözünmez.
Tahıl, sebze, meyve hücre
duvarlarında mevcuttur.
Kabızlık, hemoroid, diğer
bazı bağırsak hastalıkları
ve bazı kanser tiplerini
önler.
 Çözünür lif ise su ile jel
oluşturur ve böylece emilir.
Yulaf, kırmızı fasulye cinsleri
(barbunya), çeşitli sebzelerde
bulunur. Doygunluk sağlar.
Kolesterol düzeyini
düşürücü, şeker
hastalarında kan şeker
düzeyini düzenleyici etki
yapar.
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
C)VİTAMİN ve MİNERALLER
 Son çalışmalarda D vitamininin ,insulin metabolizmasında rol oynadığı ve
kronik hastalık gelişimi ile ilgili olduğu gösterilmiştir.
 Yaşları 4-18 yıl arasında olan 85 çocuk ile yapılan bir çalışmada; daha düşük
serum 25-OH-D vitamini daha yüksek açlık kan glukozu ve insulini ile
ilgili bulunmuştur.
 1745 çocuk ile yapılan bir çalışmada da plazma 25(OH) Vit D düzeyindeki
her 10 mmol/L artışın ;daha düşük HOMA-IR(insülin direnci) ve kan
glukoz duzeyi ile ilgili olduğu gösterilmiştir.
 Çocukluk döneminde, insulin direncinin gelişiminde magnezyum
yetersizliğinin rolü net olarak tanımlanmamakla beraber; yetişkinlerde
azalmış magnezyum alımının ve serum düzeylerinin tip 2 diyabet, insulin
direnci, hipertansiyon, dislipidemi, kardiyovaskuler hastalık ile ilgili olduğu
gosterilmiştir.
 Bir çalışmada obez cocukların diyetle Mg alımlarının ve serum Mg duzeylerinin
daha duşuk olduğu, serum Mg düzeyinin açlık insulini ile zıt korelasyon
gösterdiği ortaya çıkmıştır.
2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK
ÜZERINE ETKISI
C)VİTAMİN ve MİNERALLER
 Daha yüksek süt ürünleri tüketiminin kronik hastalıkların bazı risk
etmenlerini azalttığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.
 6-18 yaş arası çocuklarda ;süt ürünleri tüketim sıklığının artmasının
kronik hastalık görülme oranını önemli şekilde azalttığı
bulunmuştur.
 Süt ürünleri tüketimi ile kronik hastalık arasındaki ilişkinin süt
ürünlerinin magnezyum ve kalsiyum gibi besin ögesi içeriği ile ilgili
olduğu düşünülmektedir.
 Bazı çalışmalarda kalsiyumun kronik hastalıklardan hipertansiyon ve
obezite riskini azalttığı gösterilmiştir.
AÇıKLAMA-YORUM
 Hücre büyümesi,kemik gelişimi,kalsiyum emilimi ve bağışıklık sisteminin
işlerliği ve iltihabi (otoimmun) hastalıkların tedavisinde öneme sahip D
vitamini ,diğer vitaminlere kıyasla doğal ortamda besinlerde daha az
bulunmaktadır.
 Yapılan çalışmalara göre ortalama bir kişi D vitamini ihtiyacının ancak
yüzde 20’sini besinlerden karşılayabilmektedir.Aşağıda sayılan besinlerle
birlikte,yeterli güneş ışığı alımı ,vücudda yeterli Dvitamini düzeyini
sağlamada etkili olacaktır;
 Balık yağı; Özellikle Morina balığının ciğerinin yağı D vitamini
eksikliğinde kullanılmaktadır.
 Balık; özellikle yağlı derin deniz balıkları ; ton ,uskumru,somon balıkları
 İstiridye;ülkemiz mutfağında bulunmayan istiridye sadece d vitamini için
değil;B 12 vitamini ve çinko açısından da zengindir.
 Tofu ve soya sütü
 Yumurta
 Süt,süt ürünleri
 Mantar | Patates
AÇıKLAMA-YORUM
 İskelet kas ve nöromotor sistem işlerliği için gerekli olan magnezyum;baş
ağrıları,kan glikoz düzeyi,kas spazmları ve çarpıntı tedavisi için önemlidir.
 Genel olarak magnezyum bakımından zengin besinlerin haşlanması ve
buharla pişirilmesi önerilmekle birlikte,bu işlemler bile magnezyum içeriğinin
%35 azalmasına neden olur.Bu nedenle ,magnezyumdan zengin besinlerin
özellikle sebzelerin çiğ tüketilmesi magnezyum alımını etkili kılar.
 Magnezyum içeren besinler ;
 Kepek
 Baharatlar; Baharatlar çeşitli vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak üzere
kullanılabilir; 1 çorba kaşığı kurutulmuş kişnik günlük magnezyum ihtiyacının
yüzde 3’ünü karşılar
 Ay ve kabak çekirdeği
 Kakao;Sıcak çikolata,bitter çikolatanın 100 gr günlük magnezyum ihtiyacının
yarısını karşılar
 Keten tohumu,Susam,Tahin
 Badem ve kaju fıstığı;100 gr. kaju fıstığı günlük magnezyum ihtiyacının yüzde
88’ini karşılayabilir.
AÇıKLAMA-YORUM
 Fazlasının böbrek taşı,ilaç etkileşimi,böbrek hastalığı yapan kalsiyum; kolon
kanser riskini düşürür,kalp,kas ve sinirlerin sağlıklı çalışması için gereklidir.
 Kalsiyum içeren besinler;
 Badem;Kavrulmuş 100 gr badem günlük gerekli kalsiyumun yüzde 27’sini içerir
 Keten tohumu
 Yeşil yapraklı sebzeler;
 Süt,yoğurt,diğer süt ürünleri
 Susam
OBEZITE ÖNLENMESI
 Bazı çalışmalarda obezitenin önlenmesinin kronik hastalıkların
önlenmesinde en doğrudan yol olduğu gösterilmiştir.
 Fazla kilolu çocuklarda ağırlığın düzeltilmesinde yaşam tarzı
değişikliklerine yönelik müdahale yapılmalı ve bu yapılırken çocukların
büyüme döneminde oldukları da dikkate alınmalıdır
 Fazla kilolu ve obez çocukların, daha zayıf yaşıtlarına kıyasla kahvaltı
öğünlerini daha sık atladıkları, kahvaltıda daha az besin tükettikleri ve gün
içinde birçok kez fazla miktarda besin atıştırdıkları gösterilmiştir. Gün içindeki
atıştırmaların da çocukların enerji alımına katkısı büyüktür. Atıştırma öğünleri
daha yüksek yağ, şeker ve kalori içerir ve çocuklarda obezite ile ilintilidir.
Mevcut çalışmalar ev dışında besin alımının özellikle de hazır hızlı besin
(fast-food) tarzı besinlerin çocuklarda kilo artışı ile ilgili olabileceğini
göstermektedir.
OBEZITE ÖNLENMESI
 Anne sütü ile beslenme cocuklukta fazla kilolu ve obez olma sıklığının
azalması ile ilgilidir. Sadece anne sütü ile beslenme suresi 3-5 ay olan
bebeklerin okula başladıklarında obez olma oranları %35 daha az bulunmuştur.
 Anne sütü ile beslenmenin obeziteyi önlemesi ile ilgili birkaç mekanizma
bulunmaktadır.
1) anne sütünün yağ içeriği emzirmenin sonuna doğru artmakta bu da tokluk
duygusu oluşturarak bebeğin memeyi bırakmasını sağlamaktadır.
2) anne sutu ile beslenmeye kıyasla mama ile beslenen bebeklerin insulin
konsantrasyonları daha yuksektir ve daha fazla uzamış insulin yanıtına
sahiptirler. Bu da yağ dokusunda depolanmayı uyararak vucut ağırlığında
artış, obezite ve tip 2 diyabete neden olabilmektedir.
3) leptin konsantrasyonunun anne sütü ile beslenmeden etkilenmesi ile
ilgilidir. Bu konuda yapılan bir çalışmada ;anne sütü alımı en yüksek olan
çocuk grubunun, yağ dokusuna göre, daha uygun leptin konsantrasyonlarının
olduğu gösterilmiştir.Leptin; peptidler sınıfından, tokluk duygusu yaratarak
organizma içindeki yağ stoklarını ve iştâhı düzenleyen bir endojen bir salgıdır.
OBEZITE ÖNLENMESI
 Obezitenin tedavisinde birincil hedef; kalıcı ve sağlıklı yaşam tarzı
değişiklikleri ile uzun süreli sağlığı ve yaşam kalitesini düzeltmektir. Bu
alışkanlıkların uygulanması çocukların bir kısmında ağırlığı düzenlerken bir
kısmında ise negatif enerji dengesine ulaşmak için ek çabalara gereksinim
duyulmaktadır .
 Çocuklarda kilo kaybının sağlanmasında uygulanan diyet yaklaşımlarının yeme
bozukluğu hastalıklarının alevlenmesi, vucut kas kitlesinin ve lineer
buyumenin azalması gibi negatif etkileri nedeni ile obez cocuklarda puberte
sonrasına kadar tedavide temel hedef kilo kaybı değil kilonun korunması ve
sağlıklı besin tüketiminin öğrenilmesi olmalıdır.
OBEZITE ÖNLENMESI
 Dengeli ve yeterli beslenmenin amaçlandığı birkaç
yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan biri yağ alımının ve
yüksek enerjili besin alımının azaltılmasının vurgulandığı
besin piramididir. Diğer bir yaklaşım olan trafik ışığı
diyetinde ise besinler yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere
üç gruba ayrılmaktadır. Yeşil; düşük enerjili, yüksek besin
öğesi içerikli besinlerden (sebze, meyve vb) sarı; orta
düzeyde enerji içeren besinlerden (tahıllar vb), kırmızı ise
yüksek enerjili, düşük besin öğesi içerikli besinlerden
(basit şekerler vb) oluşmaktadır.
 Kırmızı gruptaki besinlerin haftada 4 den fazla
tuketilmemesi önerilmektedir
OBEZITE ÖNLENMESI
 Makrobesin oğesi iceriği değiştirilmiş diyetler de cocuklarda obezitenin
beslenme tedavisinde kullanılan diyet yaklaşımlarındandır.
 Adolesanlarda duşuk karbonhidratlı diyetin, duşuk yağlı diyete kıyasla daha
fazla ağırlık kaybı sağladığı gosterilmiştir. Bir calışmada obez cocuklara
calışmanın ilk iki haftası gunde 20 g’dan az karbonhidrat, sonraki 10 hafta
boyunca gunde 40 g’dan az karbonhidrat, sonraki 12 hafta suresince ise aclıkta
duşuk karbonhidratlı besin tuketilmesi sağlanmış, yine obez cocuklardan
oluşan diğer gruba ise 6 ay boyunca duşuk yağlı diyet programı uygulanmıştır.
Calışmada karbonhidrat alımı duşuk grupta ağırlık kaybının daha cok olduğu
gorulmuştur (9,9 kg'a karşılık 4,1 kg)
OBEZITE ÖNLENMESI
 İdeal vücut ağırlığının≥%175'ine sahip, 13-15 yaş
arasındaki çocuklar iki gruba ayrılarak bir gruba ≤
20 g karbonhidrat ve 2,0-2,5 g/kg protein
iceren, enerji ve yağın kısıtlanmadığı multivitamin-
mineralin ek olarak verildiği bir diyet, diğer gruba
ise ≤%30 oranında yağ içeren ve multivitamin-
mineralin ek olarak verildiği bir diyet 13 hafta
boyunca uygulanmıştır.
 Çalışmada yüksek protein, düşük karbonhidrat
içeren diyetin, yağ oranı azaltılmış diyete kıyasla
BKI’de daha fazla azalma sağladığı ve yan etkisi
olmadığı görülmüş ve her iki grupta da
kardiyovaskuler risk ve insulin direncinde düzelme
sağlanmıştır.
OBEZITE ÖNLENMESI
 Obez çocuklarda makro besin öğesi değiştirilmiş diyetler
ancak yaşam tarzı değişikliği etkili olmadığında ya
da obeziteye eşlik eden diğer hastalıkların
varlığında uygulanmalı ve bu tarz diyetlerle ilgili
araştırma sayısının yetersiz olması ve uzun sureli
uygulanmalarının etkisi konusunda bilgi eksikliği nedeni
ile dikkatli olunmalıdır.
OBEZITE ÖNLENMESI
 Bahsedilen sağlıklı ve dengeli diyet yaklaşımlarından başka obezitenin
tedavisinde şiddeti artan dört aşamalı tedavi yaklaşımı da önerilmektedir
1. Aşama:Bu aşamada obeziteden korunma stratejilerinden yola
cıkılarak, fazla kilolu ve obez cocuklar ve ailelerinde, beslenme ve fiziksel
aktivite gibi yaşam tarzı değişikliklerine odaklanılmakta, uc-altı ay arasında
BKI’nde duzelme sağlanamazsa diğer aşamaya gecilmektedir. Bu aşamada
uygulanan yaşam tarzı değişiklikleri şunlardır;
 Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir
 Soda, sporcu icecekleri, meyve suyu gibi şekerli içeceklerin tüketimi
azaltılmalıdır.
 Televizyon gunde 2 saatten az izlenmelidir
 Gunde en az 1 saat fiziksel aktivite yapılmalıdır
 Yemekler çoğunlukla evde hazırlanmış olmalıdır
 Haftada en az 5-6 kez masada aileyle beraber yemek yenmelidir
 Her gün kahvaltı yapılmalıdır
 Öneriler ailenin külturel özelliklerine göre uyarlanmalıdır
OBEZITE ÖNLENMESI
2.Aşama:Bu aşama hedeflenen davranış değişikliklerini sağlamak için daha
çok destek ve planlama yapmayı gerektirmekte olup içeriği şunlardır;
• Makro besin öğelerinden dengeli, enerji yoğunluğu düşük besinlerin
ağırlıkta olduğu bir diyetin planlanması
• Ana ve ara oğunlerin duzenlenmesi
• Televizyon gunde 1-2 saatten az izlenmesi
• Bu davranışların günlük kullanılarak kayıt edilmesi sağlanmalıdır.
3.Aşama:Bu aşamada davranış değişiklikleri yoğunlaştırılmalıdır.
Çocukluk obezitesi konusunda deneyimli multidisipliner bir ekibi
gerektirmektedir. Bu aşamanın içeriği;
• Kısa sureli diyet ve fiziksel aktivite hedefi belirleme
• Diyetin düzenlenmesi ve fiziksel aktivite değişikliği planlanarak negatif
enerji dengesinin oluşturulması
• En az 8-12 hafta boyunca haftada bir kontrol, daha sonra ayda bir
kontrol
• Ağırlık kaybı <85 persentil olana kadar diyete devam edilmelidir.
OBEZITE ÖNLENMESI
4. Aşama: BKI’i 95. persentilden büyük ve 11 yaş
üzeri çocuklarda, BKI >99 persentil olan ve 3.
aşamada başarılı olamayan cocuklarda bu
aşamaya gecilir. Çocukluk obezitesi konusunda
multidisipliner bir ekibin yer aldığı kilo yönetimi
merkezinde düşük kalorili diyet, fiziksel
aktivite, ilaç ve cerrahinin de dikkate alındığı bir
protokolün uygulandığı aşamadır.
DISLIPIDEMI ÖNLENMESI
 Cocuklarda total kolesterol ve LDL kolesterol ya da diğer kardiyovasküler
hastalık risk etmenleri var ise beslenme tedavisi uygulanmalıdır. Uygulanacak
beslenme tedavisinin ilkeleri şunlardır;
• Uygun ağırlığa ulaşmak için dengeli kalori alınması sağlanmalı,
• Sebze, meyve, tam tahıllar, balık ve az yağlı süt tüketimi arttırılmalıdır,
• Hazır meyve suyu, şekerli içecek ve besinlerin tüketi sınırlandırılmalıdır,
• Tuz alımı azaltılmalıdır
• Enerjinin yağdan gelen oranı %30 olmalı,
• Doymuş yağ oranı <%7 olmalı,
• Kolesterol <200 mg/gunden az olmalıdır.
 Bu tarz diyetlerin 2 yaş altı çocuklarda da güvenli olduğu, büyüme ve
gelişmeyi önlemediği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir .
HIPERTANSIYON ÖNLENMESI
 Hafif ve orta düzey hipertansiyonun tedavisinde başlangıç stratejisi yaşam
tarzı değişiklikleridir.
 Hem fazla kilo hem de obezite birincil hipertansiyon ve ikincil
hipertansiyonun kötüleşmesine neden olduğu için ağırlığın azaltılması
ya da korunması önemlidir.
 Ağırlık kaybı obez hipertansif çocuklarda sistolik ve diyastolik kan
basıncını düşürmektedir. Vücut yağındaki azalma lipid profillerini
düzeltmekte ve diyet tuzunun kan basıncı üzerindeki etkisini
azaltmaktadır.
HIPERTANSIYON ÖNLENMESI
 DASH (Dietary Approach to Stop Hypertension) diyetinin normal
tansiyonlu ve hipertansiyonlu bireylerde kan basıncında önemli
azalmalar sağladığı gösterilmiştir.
 DASH diyetinin son zamanlarda hipertansiyonlu adölesanlarda
da daha düşük sistolik kan basıncı ile ilgili olduğu
bildirilmiştir.
 DASH diyeti sebze, meyve, tam tahıllar, kabuklu
yemişler, düşük yağlı süt ürünleri, balık ve kanatlı hayvan
etlerinin tüketimini vurgularken, doymuş yağ, kolesterol ve
basit karbonhidrat alımının azaltılmasını önermektedir.
HIPERTANSIYON ÖNLENMESI
 Sodyum alımının azaltılması da
hipertansiyonu düşürme stratejisi olarak
desteklenmektedir. Sodyumun kısıtlanması
çocuklarda zordur. Fakat işlenmiş besinlerden
kaçınmak, besinler üzerindeki sodyum
içeriğine dikkat etmek, besinlere ek tuz
koymamak uygulanabilir davranışlardır. Bu
konuda çocuklarda yapılan bir çalışmada tuz
alımındaki ılımlı azalma hem sistolik hem de
diyastolik kan basıncında önemli düşme ile
ilintili bulunmuştur.
TIP 2 DM ÖNLENMESI
 Tip 2 Diyabetli çocuklarda beslenme yönetiminin amaçları ;
1. Normal glisemi ve HbA1C’ye ulaşmak
2. BKI 85-95 persentil olanlarda daha fazla ağırlık artışını
önlemek ve BKI>95 persentil olanlarda normal büyüme ile
birlikte ağırlık kaybını sağlamak
3. Hipertansiyon ve dislipidemi gibi eşlik eden hastalıkların
tedavisini sağlamaktır.
TIP 2 DM ÖNLENMESI
 Cocuklarda tip 2 diyabetin beslenme tedavisi konusu
önemlidir. Bu konuda yapılan öneriler ; tip 1 diyabetli
çocuklar, tip 2 diyabetli yetişkinler ve fazla kilolu ve obez
çocukların tedavisindeki deneyimlerden yararlanarak
geliştirilmiştir
 Tip 2 diyabetli çocukların coğu obez olduğundan
tedavide ağırlık artışını önleyici ve normal büyümeyi
sağlayarak ağırlık kaybını başaracak yaşam tarzı
değişikliklerine odaklanılması önerilmektedir
TIP 2 DM ÖNLENMESI
 Ailelere, çocuklarının enerji alımını azaltabilmeleri için sağlıklı besin
secimi, besinlerin porsiyon büyüklüklerini azaltma stratejileri, yüksek
enerji, yağ ve şeker içeren besinlerin alımının azaltılması konusunda bilgi
verilmelidir.
 Sadece yüksek miktarda enerji ve şeker içeren içecekler tüketilmeyerek
kan şekeri ve vücut ağırlığında düzelme sağlanabilmektedir. Günlük
fiziksel aktivite ile enerji harcaması arttırılmalıdır
 Yüksek glisemik indeksli besinlerin yerine, düşük glisemik indeksli besinler
kullanılmalıdır. Bu, Tip 2 diyabetli adölesanlarda iştah, ağırlık ve lipit
düzeylerinin denetimine yardımcı olabilmektedir
 Tip 2 diyabetli obez çocuklar iki gruba ayrılarak bir gruba düşük glisemik
indeksli diyet, diğer gruba yüksek glisemik indeksli diyet verilmiş ve calışmada
düşük glisemik indeksli diyet alan grubun kan glukoz düzeylerinin
önemli şekilde düşük olduğu görülmüştür
SONUÇ-ÖNERILER
 Kronik hastalıklardan korunmanda ilk adım; erken yaşlardan
itibaren sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerinin önerilmesi ve
uygulanmasıdır. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri sadece
çocukları değil tüm aile bireylerini de kapsamalı ve yaşam boyu
sürdürülmesi hedeflenmelidir
 Kronik hastalıkların önlenmesinde temel hedefler;
. 1. Ağırlık artış oranını stabilize etmek ya da ağırlık kaybını
sağlamak,
2. Kronik hastalıklarla ilgili risk etmenlerinin modifikasyonuna
yönelik yaşam kalitesinin düzeltilmesi olmalıdır. Bu yapılırken
çocukların büyüme ve gelişme döneminde oldukları da dikkate
alınmalıdır.
SONUÇ-ÖNERILER
 Cocuklarda kronik hastalık gelişimini önleme prensipleri kapsamında;
doymuş yağ, trans yağ, tuz, şekerli içecekler, fast-food yiyecekler
ve yüksek enerjili besinlerin alımının azaltılması; buna karşılık
sebze ve meyve, tam tahıllı yiyecekler, az yağlı süt ürünleri ve
balık tüketiminin arttırılması konusunda çocuklar desteklenmeli
ve bilinçlendirilmelidir.
 Çocukların beslenmesinde birinci derecede görevli olan anneler ve
diğer aile bireylerine ve öğretmenlere beslenme eğitimi verilmelidir.
Okul kantinlerinde çocukların sağlığı ve beslenmesine uygun
besinlerin satışı sağlanmalıdır, sağlık açısından risk oluşturan
yiyecek ve içeceklerin satışı sınırlandırılmalıdır
KAYNAKÇA
1) Derleme/Review Güncel Pediatri
DOI: 10.4274/Jcp.10.04
2) http://iyigelenyiyecekler.com
3)http://www.tgdf.org.tr/
YAYHYAYLE

More Related Content

What's hot

What's hot (13)

Pm international i̇ş sunumu 2015-ge
Pm international i̇ş sunumu 2015-gePm international i̇ş sunumu 2015-ge
Pm international i̇ş sunumu 2015-ge
 
Dengeli beslenme
Dengeli beslenmeDengeli beslenme
Dengeli beslenme
 
Prof.dr. Banu Çaycı sağlıklı beslenme izmit
Prof.dr. Banu Çaycı sağlıklı beslenme izmitProf.dr. Banu Çaycı sağlıklı beslenme izmit
Prof.dr. Banu Çaycı sağlıklı beslenme izmit
 
üRünler ne işe yarar
üRünler ne işe yararüRünler ne işe yarar
üRünler ne işe yarar
 
Obezi̇te
Obezi̇teObezi̇te
Obezi̇te
 
OBEZİTE
OBEZİTEOBEZİTE
OBEZİTE
 
Obezite
Obezite Obezite
Obezite
 
OBEZİTE VE REHABİLİTASYONU
OBEZİTE VE REHABİLİTASYONU OBEZİTE VE REHABİLİTASYONU
OBEZİTE VE REHABİLİTASYONU
 
Kalp Sağlığında Beslenmenin Önemi
Kalp Sağlığında Beslenmenin ÖnemiKalp Sağlığında Beslenmenin Önemi
Kalp Sağlığında Beslenmenin Önemi
 
Beslenme(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Beslenme(fazlası için www.tipfakultesi.org)Beslenme(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Beslenme(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
B9 ve B10 Vitamini
B9 ve B10 VitaminiB9 ve B10 Vitamini
B9 ve B10 Vitamini
 
Luigi gratton 2012_extravaganza_istanbul_egitim_sunumu
Luigi gratton 2012_extravaganza_istanbul_egitim_sunumuLuigi gratton 2012_extravaganza_istanbul_egitim_sunumu
Luigi gratton 2012_extravaganza_istanbul_egitim_sunumu
 
Diabetes mellitus
Diabetes mellitusDiabetes mellitus
Diabetes mellitus
 

Similar to Çocuklarda kronik hastalık gelişimini önleyici besin önerileri

Diyabet tedavisi
Diyabet tedavisiDiyabet tedavisi
Diyabet tedavisihibe kredi
 
Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)
Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)
Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)Berkan Taşçı
 
Sağlıklı Beslenme Sunu
Sağlıklı Beslenme SunuSağlıklı Beslenme Sunu
Sağlıklı Beslenme SunuDUYGU
 
Duygu sunum
Duygu sunumDuygu sunum
Duygu sunumDUYGU
 
Saglikli beslenme
Saglikli beslenmeSaglikli beslenme
Saglikli beslenmeNazmi Orman
 
Diyabet ve hemsirelik bakimi
Diyabet ve hemsirelik bakimiDiyabet ve hemsirelik bakimi
Diyabet ve hemsirelik bakimiKemal ASLAN
 
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇www.tipfakultesi. org
 
Saglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmali
Saglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmaliSaglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmali
Saglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmalihibe kredi
 
Cardiac health during postmenopausal period
Cardiac health during postmenopausal periodCardiac health during postmenopausal period
Cardiac health during postmenopausal periodTevfik Yoldemir
 
Diybet ve Egzersiza .pptx
Diybet ve Egzersiza .pptxDiybet ve Egzersiza .pptx
Diybet ve Egzersiza .pptxothman405047
 
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdfKilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdfSeyfettinColak
 
Geli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü genç
Geli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü   gençGeli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü   genç
Geli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü gençUğur Macit
 
Özel Diyabet Sunumu
Özel Diyabet SunumuÖzel Diyabet Sunumu
Özel Diyabet SunumuErkam Eksen
 
Guidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome prevention
Guidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome preventionGuidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome prevention
Guidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome preventionMarmara University School of Medicine
 

Similar to Çocuklarda kronik hastalık gelişimini önleyici besin önerileri (20)

Diyabet tedavisi
Diyabet tedavisiDiyabet tedavisi
Diyabet tedavisi
 
Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)
Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)
Kardiyovasküler hastalıklar ( kardiyo vasküler)
 
Sağlıklı Beslenme Sunu
Sağlıklı Beslenme SunuSağlıklı Beslenme Sunu
Sağlıklı Beslenme Sunu
 
Duygu sunum
Duygu sunumDuygu sunum
Duygu sunum
 
Saglikli beslenme
Saglikli beslenmeSaglikli beslenme
Saglikli beslenme
 
Diyabet ve hemsirelik bakimi
Diyabet ve hemsirelik bakimiDiyabet ve hemsirelik bakimi
Diyabet ve hemsirelik bakimi
 
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
 
Saglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmali
Saglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmaliSaglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmali
Saglikli kilo-vermek-icin-neler-yapilmali
 
2. lipitler 1
2. lipitler 12. lipitler 1
2. lipitler 1
 
Cardiac health during postmenopausal period
Cardiac health during postmenopausal periodCardiac health during postmenopausal period
Cardiac health during postmenopausal period
 
obesity medicinal plantsObesite 2012
obesity medicinal plantsObesite 2012obesity medicinal plantsObesite 2012
obesity medicinal plantsObesite 2012
 
Beslenme temel ilkeler 2014
Beslenme temel ilkeler 2014Beslenme temel ilkeler 2014
Beslenme temel ilkeler 2014
 
Diybet ve Egzersiza .pptx
Diybet ve Egzersiza .pptxDiybet ve Egzersiza .pptx
Diybet ve Egzersiza .pptx
 
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdfKilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 3.pdf
 
Geli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü genç
Geli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü   gençGeli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü   genç
Geli̇şi̇mi̇mi̇zde baklagi̇lleri̇n rolü genç
 
Özel Diyabet Sunumu
Özel Diyabet SunumuÖzel Diyabet Sunumu
Özel Diyabet Sunumu
 
Metaboli̇k sendrom kilavuzu
Metaboli̇k sendrom kilavuzuMetaboli̇k sendrom kilavuzu
Metaboli̇k sendrom kilavuzu
 
Öğr. Gör. Hayrettin Mutlu.... Diyetimizi Nasıl Düzenlemeliyiz?
Öğr. Gör. Hayrettin Mutlu.... Diyetimizi Nasıl Düzenlemeliyiz?Öğr. Gör. Hayrettin Mutlu.... Diyetimizi Nasıl Düzenlemeliyiz?
Öğr. Gör. Hayrettin Mutlu.... Diyetimizi Nasıl Düzenlemeliyiz?
 
Guidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome prevention
Guidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome preventionGuidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome prevention
Guidelines for the cardiovascular, diabetic and metabolic syndrome prevention
 
7.docx
7.docx7.docx
7.docx
 

More from Oğuzhan Ay

Merkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmaları
Merkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmalarıMerkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmaları
Merkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmalarıOğuzhan Ay
 
Merkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı Mekanizmaları
Merkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı MekanizmalarıMerkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı Mekanizmaları
Merkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı MekanizmalarıOğuzhan Ay
 
Erişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
Erişkin Lenfadenopatilerine YaklaşımErişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
Erişkin Lenfadenopatilerine YaklaşımOğuzhan Ay
 
Mesanenin Nadir Görülen Kanserleri
Mesanenin Nadir Görülen KanserleriMesanenin Nadir Görülen Kanserleri
Mesanenin Nadir Görülen KanserleriOğuzhan Ay
 
Peyroni Hastalığı
Peyroni HastalığıPeyroni Hastalığı
Peyroni HastalığıOğuzhan Ay
 
CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri
CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri
CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri Oğuzhan Ay
 
Parkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesi
Parkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesiParkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesi
Parkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesiOğuzhan Ay
 
IgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik Perspektif
IgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik PerspektifIgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik Perspektif
IgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik PerspektifOğuzhan Ay
 
Beningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPV
Beningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPVBeningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPV
Beningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPVOğuzhan Ay
 
Sistemik Lupus Eritematozus SLE
Sistemik Lupus Eritematozus SLESistemik Lupus Eritematozus SLE
Sistemik Lupus Eritematozus SLEOğuzhan Ay
 
(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendrom
(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendrom(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendrom
(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendromOğuzhan Ay
 
Meme kanseri ve Genetik
Meme kanseri ve GenetikMeme kanseri ve Genetik
Meme kanseri ve GenetikOğuzhan Ay
 
Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler
Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler
Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler Oğuzhan Ay
 
Ki̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-Tedavi
Ki̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-TedaviKi̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-Tedavi
Ki̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-TedaviOğuzhan Ay
 
Çocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışma
Çocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışmaÇocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışma
Çocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışmaOğuzhan Ay
 
Çocukluk çağı obezitesine genel bakış
Çocukluk çağı obezitesine genel bakışÇocukluk çağı obezitesine genel bakış
Çocukluk çağı obezitesine genel bakışOğuzhan Ay
 
Gastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya Yaklaşım
Gastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya YaklaşımGastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya Yaklaşım
Gastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya YaklaşımOğuzhan Ay
 
Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)
Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)
Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)Oğuzhan Ay
 

More from Oğuzhan Ay (18)

Merkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmaları
Merkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmalarıMerkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmaları
Merkezi sinir sisteminde zaman algısı mekanizmaları
 
Merkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı Mekanizmaları
Merkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı MekanizmalarıMerkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı Mekanizmaları
Merkezi Sinir Sisteminde Zaman Algı Mekanizmaları
 
Erişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
Erişkin Lenfadenopatilerine YaklaşımErişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
Erişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
 
Mesanenin Nadir Görülen Kanserleri
Mesanenin Nadir Görülen KanserleriMesanenin Nadir Görülen Kanserleri
Mesanenin Nadir Görülen Kanserleri
 
Peyroni Hastalığı
Peyroni HastalığıPeyroni Hastalığı
Peyroni Hastalığı
 
CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri
CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri
CIDP(Kronik İnflamatuar Demyelizan Polinöropati) Tanı Kriterleri
 
Parkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesi
Parkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesiParkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesi
Parkinson Hastalığında motor olmayan semptomların değerlendirilmesi
 
IgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik Perspektif
IgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik PerspektifIgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik Perspektif
IgG4 ilişkili hastalık: Nörooftalmolojik Perspektif
 
Beningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPV
Beningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPVBeningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPV
Beningn Paroksismal Periferik Vertigo BPPV
 
Sistemik Lupus Eritematozus SLE
Sistemik Lupus Eritematozus SLESistemik Lupus Eritematozus SLE
Sistemik Lupus Eritematozus SLE
 
(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendrom
(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendrom(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendrom
(Pediatrik) Siroz ve Hepatopulmoner sendrom
 
Meme kanseri ve Genetik
Meme kanseri ve GenetikMeme kanseri ve Genetik
Meme kanseri ve Genetik
 
Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler
Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler
Multi̇pl sklerozda akson dahi̇li̇nde mi̇tokondri̇al deği̇şi̇kli̇kler
 
Ki̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-Tedavi
Ki̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-TedaviKi̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-Tedavi
Ki̇sti̇k fi̇brozi̇s Patogenez-Tanı-Klinik-Tedavi
 
Çocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışma
Çocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışmaÇocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışma
Çocukluk çağı kanser sağkalanları BKİ üzerine toplum temelli çalışma
 
Çocukluk çağı obezitesine genel bakış
Çocukluk çağı obezitesine genel bakışÇocukluk çağı obezitesine genel bakış
Çocukluk çağı obezitesine genel bakış
 
Gastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya Yaklaşım
Gastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya YaklaşımGastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya Yaklaşım
Gastrointestinal Semiyoloji ve Karın Ağrısı ile Gelen Hastaya Yaklaşım
 
Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)
Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)
Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu- (OHSS)
 

Çocuklarda kronik hastalık gelişimini önleyici besin önerileri

  • 1. ÇOCUKLARDA KRONIK HASTALıK* GELIŞIMINI ÖNLEYICI BESIN ÖNERILERI Stj.Dr.Oğuzhan Fatih Ay *Kronik hastalık;DM,HT,obezite,KVS hastalık,hiperlipidemi
  • 2. 1.GİRİŞ  Çocuklarda obezite,tip2 dm,hipertansiyon ve dislipidemi gibi hastalıkların prevelansı artmaktadır.Bu tür hastalıkların önlenmesinde fiziksel aktivitenin artırılması,sağlıklı ve dengeli diyetlerin tüketilmesi anahtar rol oynamaktadır.  Kronik hastalıklar ile ilgili yapılan çalışmalarda besin oğelerinin, diyet uygulamalarının kronik hastalık oluşumunu ve kronik hastalık görülme durumunu etkilediği gösterilmiştir
  • 3. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI A)YAĞLAR  Total diyet yağının ve doymuş yağın azaltılması; kardiyovasküler hastalık ve ilişkili kronik hastalıkların riski üzeride olumlu etkiye sahiptir.Diyette doymuş yağ asidini azaltıp yerine doymamış yağ asitlerinin ((MUFA) (oleik asit)) kullanılması; insülin duyarlılığını düzeltir ve LDL kolestrol konsatrasyonunu azaltır.  Omega 3 (n-3) yağları kendi aralarında kardiyovaskuler hastalık uzerinde farklı etkiye sahiptir. Bir calışmada EPA ve DHA azalmış kardiyovaskuler hastalık riski ile ilgili bulunmuş, linolenik asit ise etki göstermemiştir.
  • 4. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI A)YAĞLAR  Çocuklarda farklı yağ asitlerinin insulin ve lipid metabolizması üzerindeki etkisi üzerine, mevcut müdahale çalışmalarındaki bilgiler sınırlıdır. Büyüme ve gelişme için temel besin öğelerine çocukların yetişkinlerden daha fazla gereksinmesinin olması diyetin bileşiminin dikkatli bir şekilde ayarlanmasını gerektirmektedir.  Tekli doymamış yağ asitleri (MUFA)’nın ve coklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA)’nın çocuklukta yararlı etkileri olduğu görülmekte ve bu konuda daha fazla çalışma yapılmasına gerek duyulmaktadır
  • 5. AÇıKLAMA-YORUM  Çocukları uzun vadede KVS ve ilişkili diğer kronik hastalıklardan korumak için ;çocukların günlük yediklerinde toplam yağ ve doymuş yağ oranının azaltılması gerekmektedir.  Yağ asitleri kimyasal yapılarına göre doymuş, tekli doymamış ve çoklu doymamış diye üçe ayrılır. Çoklu doymamış yağ asitleri ayrıca omega-3 ve omega-6 diye ikiye ayrılır.
  • 6. AÇıKLAMA-YORUM  Yağ, içinde hangi yağ asidi grubu en çok bulunuyorsa o grubun adıyla anılır. Örneğin tereyağda doymuş yağ asidi grubu %70 dolayındadır, %20 oranında tekli doymamış yağ asidi, %5 oranında omega-6, %1 oranında omega-3 yağ asidi vardır. Buna göre tereyağı doymuş yağlar sınıfına girmektedir .  Tekli doymamış yağ asitlerinin en önemli kaynağı zeytinyağıdır. Omega-6 yağ asitlerini en çok içeren yağlar ayçiçek yağı, mısırözü yağı, fındık yağı, soya yağı; omega-3 yağ asitlerinden zengin başlıca yağlar ise balık yağı ve keten tohumu yağıdır.
  • 7. AÇıKLAMA-YORUM  Omega-6; yağlar kötü kolesterol ile birlikte iyi kolesterolü de düşürür. Sağlığımız için kötü kolesterolün iyi kolesterole oranı önemli olduğundan;ayçiçek yağı, fındık yağı, soya yağı, mısırözü yağı kan kolesterol düzeyi üzerine olumlu etki gösterememektedir.  Zeytinyağı kandaki kötü kolesterolü (LDL) düşürürken iyi koleterol (HDL) üzerine olumsuz etkisi olmaz. Bu nedenle kalp-damar sağlığı için kesinlikle zeytinyağı tercih edilmelidir. Vücut için vazgeçilmez yağ asitlerinden linoleik asit (omega-6) vücut savunması (immünite), bazı hormonların üretimi için gereklidir. Zeytinyağının bileşiminde %8 oranında omega-6 yağ asitleri olduğundan zeytinyağı tüketimi ile bu yağ asidi gereksinimi karşılanır. Ayrıca ayçiçek yağı ve diğer omega-6 yağlardan almamız gerekmez.  Vazgeçilmez diğer yağ asitleri omega-3 yağ asitleridir. Bu yağ asitlerinin en önemli yararı damar sertleşmesini engellemeleri ve böylece kalp damar hastalıklarını belirgin oranda azaltmalarıdır. Ayrıca şeker hastalığı gelişimini engeller veya geciktirirler. Omega-6 yağ asitlerine göre besinlerde nadir bulunurlar. Soğuk denizlerde yaşayan yağlı balıklarda (somon balığı, ton balığı, uskumru, sardalya, lüfer) bol miktarda, diğer balıklarda ise daha az miktarlarda mevcuttur. Tatlı su balıklarında hemen hemen hiç yoktur.  Bu nedenle haftada en az iki kez balık yenmelidir.
  • 8. AÇıKLAMA-YORUM  Bitkilerde de omega-3 yağ asidi bulunur. En başta keten tohumu (salatalarımıza katabiliriz), koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, marul, semiz otu), ceviz ve yumurta omega-3 yağ asidi içerir.  Doymuş yağlar damar sertliği, kalp ve damar hastalıkları, hatta kanser gelişiminden sorumlu tutulurlar. Doymuş yağların en önemli kaynakları yağlı kırmızı et, süt ve sütten yapılan tereyağı, krema, dondurma gibi besinlerdir.  Bitkisel yağlardan margarin üretilmesi sonucu da doymuş yağlar oluşmaktadır  Bu nedenle tüketilen doymuş yağ miktarını azaltmak için çaba sarf edilmelidir: - Kırmızı et tüketildiğinde yağlar görünmeyecek kadar az olmalı, - Yağı azaltılmış ya da yağsız süt ve sütlü ürünler tercih edilmelidir.  İki yaşından sonra yağı azaltılmış , beş yaşından sonra yağsız süt ve sütlü ürünlerin kullanılmasına başlanabilir.
  • 9. AÇıKLAMA-YORUM  Tereyağı,margarin gibi katı yağlar ve bunları içeren börek, poğaça, açma v.b. yerine tekli doymamış yağ olan zeytinyağı yemeye alışın.  Omega-3 yağ asitlerinden çok zengin olan keten tohumu yağını da mutfağımıza kazandırmalıyız.  Yağda eriyen vitaminlerden (A, D, E ve K) zengin besinlerin vücuda kazandırılması için bu besinlerle birlikte yağ alınmalıdır. Örneğin, A vitamininden zengin havuç salatasına zeytinyağı eklenmelidir.  Bitkisel yağların sertleştirilmesi ile yapay bir şekilde elde edilen margarin;bir kereden fazla kızartmada kullanılan sıvı yağlar, salam, sosis ve sucuk gibi besinler trans yağ asitleri içermektedir.  Bu yağ asitleri damar sertliği, karaciğer yağlanması, yüksek tansiyon ve kalp hastalığına neden olmaktadır. Ayrıca kanser riski yaratmaktadırlar.
  • 10. AÇıKLAMA-YORUM  Hayvansal besinlerden alınan kolesterol de damar sertliğine neden olmaktadır. Kolesterol içeren besinler tüketilirken günlük alınan kolesterol miktarı 300 mg’ı aşmayacak tarzda beslenmemizi dengelemeliyiz.  Zeytinyağı tercih edilmeli çünkü; 1)Omega-6 yağlar kötü kolesterol olan LDL’yi düşürürken iyi kolesterol olan HDL’yi de düşürür. Buna karşın zeytinyağı sadece kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterole olumsuz etkisi olmaz. 2) Omega-6 ve omega-3 yağ asitleri, vücudumuz tarafından kullanılabilmek için aynı enzimlere gereksinim duyarlar. Bu nedenle fazla miktarda omega-6 yağ asidi tüketildiğinde, besinlerle alınan omega-3 yağ asitleri vücut tarafından kullanılamaz. Zeytinyağının ise omega-3 yağ asitlerinin metabolizması için gerekli enzimler üzerine olumsuz etkisi yoktur.
  • 11. AÇıKLAMA-YORUM  SONUÇ: - Yemek ve salatalarda zeytinyağı kullanın. Özellikle salataları bir miktar keten tohumu yağı veya keten tohumu ile zenginleştirin. - Kahvaltıda 1-2 tatlı kaşığı tereyağı kullanılabilir. - Trans yağ asitleri içerme riski nedeniyle margarin kullanmayın. - Omega-6 yağları çok dikkatli kullanın (günde en çok bir tatlı kaşığı) - Kızartmalardan kaçının. - Peynir ve diğer sütlü ürünlerin çok az yağlı olanlarını kullanın. - Doymuş yağlar az tüketin. Her gün birden fazla yumurta tüketmeyin, tavuğun derisini çıkarın, kırmızı et aldığınızda görünen hiç yağ olmamasına özen gösterin.
  • 12. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI B)KARBONHİDRATLAR  Son çalışmalarda; yüksek karbonhidratlı diyetlerin, düşük karbonhidratlı diyetlere kıyasla yağ asit oksidasyonunu azaltarak daha yuksek trigliserit konsantrasyonuna neden oldukları gosterilmiştir.  Bu konuda yapılan bir calışmada; 7-12 yaş arası cocuklarda enerjinin karbonhidrattan gelen oranının yuksek olması;  daha yüksek bel cevresi,  daha yüksek trigliserit konsantrasyonu  daha yüksek kan glukozu ile ilişkili bulunmuştur
  • 13. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI B) KARBONHİDRATLAR  Kısa sureli düşük karbonhidratlı diyet uygulamalarının metabolik sendrom bileşenlerinin (trigliserit ve HDL kolesterol) yanı sıra ağırlık kaybında da etkili olduğu gorulmektedir. Uzun sureli düşük karbonhidratlı diyet yapmanın güvenilirliği ise henüz yeterince çalışılmamıştır.  İnsulin direncinin belirleyici etkeni olarak basit şekerlerin önemli rolü dikkat çekicidir. Basit şekerler ağırlık kazanımında artışa yol açarak insulin duyarlılığının azalmasına neden olabilmektedirler. Yaşları 6-13 yıl arasında değişen cocuklarda yapılan bir calışmada, aşırı miktarda şekerli içecek tüketimi, günlük enerji alımında artış ve daha fazla ağırlık kazanımı ile ilgili bulunmuştur.
  • 14. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI B)KARBONHİDRATLAR  Adölesanlarda şekerli içecek tüketimindeki artış daha yuksek serum ürik asit düzeyi ve daha yüksek sistolik kan basıncı ile ilgilidir.  Diyet posasının ağırlık kaybı, glukoz ve insulin yanıtı kolesterol duzeyi ve kan basıncının duzeltilmesi uzerinde yararlı etkileri vardır. Fazla kilolu 10-17 yaş arası, fazla kilolu, 109 birey ile yapılan bir calışmada cozunebilir diyet posası alımı ile bel cevresi arasında negatif ilişki saptanmıştır.  Bu konuda yapılan başka bir calışmada da toplam diyet posası ve çözünmez posa alımındaki 3 g/1000 kal/gun azalma viseral yağ dokusunda %21’lik artış ile ilgili
  • 15. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI B)KARBONHİDRATLAR  Yüksek glisemik indeksli diyet yükselmiş trigliserit yoğunluğu ve düşük HDL kolesterolu gibi kronik hastalık bileşenleri ile ilgilidir.  Klinik çalışmalarda; düşük glisemik indeksli besinlerin, glisemik kontrolü ve lipid profilini düzelttiği gösterilmiştir
  • 16. AÇıKLAMA-YORUM  Karbonhidratlar, vücudumuzda şekere dönüşen besinlerdir. Ekmek, makarna, tahıllar, kuru baklagiller, meyveler karbonhidrattan zengin besinlerdir.Diyette yüksek miktarda karbonhidrat bulunması;kanda lipid (yağ) metabolizmasını etkileyerek trigliserit düzeyini artırır,yararlı kolestrol (HDL) düzeyini azaltır ki bu aynı zamanda kalp-damar riski artışı demektir.  Ayrıca yükselmiş basit şeker alımı insülin direncini artırabilir ki bu tip 2 diabet demektir.  Uzun dönem risklerin azaltılması,sağlıklı yaşam,kan basıncı ve kan şeker düzeyinin sağlıklı seyri için posalı diyet tercih edilmelidir.
  • 17. AÇıKLAMA-YORUM  Farklı besinlerdeki karbonhidratların, yendikten sonra, kan şekerini farklı oran ve hızda yükseltme özellikleri vardır.  Sağlıklı beslenme için kan şekerini en yavaş ve en az yükselten karbonhidratlar tercih edilmelidir  Karbonhidratların kan şekerini yükseltme dereceleri, kan şekerini yükseltme indeksi “glisemik indeks” (Gİ) diye adlandırılan bir sayısal değer ile ifade edilir. Örneğin, pirinç pilavımızın kan şekerini yükseltme indeksi 139 iken bulgurun GI’si 45’dir.  O halde pirinç pilavı yerine bulgur pilavını tercih etmeliyiz  Aynı şekilde beyaz ekmeğin Gİ’si 85 iken tam buğday unundan elde edilen esmer ekmeğin Gİ’si yaklaşık 60’tır
  • 18. AÇıKLAMA-YORUM  Bitkisel besinlerin diriliğini sağlayan yapılar da karbonhidratlardan meydana gelir. Bunlara genelde lif (posa) adı verilmektedir. Lifler, çözünür ve çözünmez diye ikiye ayrılır.  Çözünür olmayan lifler suda çözünmez. Tahıl, sebze, meyve hücre duvarlarında mevcuttur. Kabızlık, hemoroid, diğer bazı bağırsak hastalıkları ve bazı kanser tiplerini önler.  Çözünür lif ise su ile jel oluşturur ve böylece emilir. Yulaf, kırmızı fasulye cinsleri (barbunya), çeşitli sebzelerde bulunur. Doygunluk sağlar. Kolesterol düzeyini düşürücü, şeker hastalarında kan şeker düzeyini düzenleyici etki yapar.
  • 19. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI C)VİTAMİN ve MİNERALLER  Son çalışmalarda D vitamininin ,insulin metabolizmasında rol oynadığı ve kronik hastalık gelişimi ile ilgili olduğu gösterilmiştir.  Yaşları 4-18 yıl arasında olan 85 çocuk ile yapılan bir çalışmada; daha düşük serum 25-OH-D vitamini daha yüksek açlık kan glukozu ve insulini ile ilgili bulunmuştur.  1745 çocuk ile yapılan bir çalışmada da plazma 25(OH) Vit D düzeyindeki her 10 mmol/L artışın ;daha düşük HOMA-IR(insülin direnci) ve kan glukoz duzeyi ile ilgili olduğu gösterilmiştir.  Çocukluk döneminde, insulin direncinin gelişiminde magnezyum yetersizliğinin rolü net olarak tanımlanmamakla beraber; yetişkinlerde azalmış magnezyum alımının ve serum düzeylerinin tip 2 diyabet, insulin direnci, hipertansiyon, dislipidemi, kardiyovaskuler hastalık ile ilgili olduğu gosterilmiştir.  Bir çalışmada obez cocukların diyetle Mg alımlarının ve serum Mg duzeylerinin daha duşuk olduğu, serum Mg düzeyinin açlık insulini ile zıt korelasyon gösterdiği ortaya çıkmıştır.
  • 20. 2. BESIN OĞELERININ KRONIK HASTALıK ÜZERINE ETKISI C)VİTAMİN ve MİNERALLER  Daha yüksek süt ürünleri tüketiminin kronik hastalıkların bazı risk etmenlerini azalttığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.  6-18 yaş arası çocuklarda ;süt ürünleri tüketim sıklığının artmasının kronik hastalık görülme oranını önemli şekilde azalttığı bulunmuştur.  Süt ürünleri tüketimi ile kronik hastalık arasındaki ilişkinin süt ürünlerinin magnezyum ve kalsiyum gibi besin ögesi içeriği ile ilgili olduğu düşünülmektedir.  Bazı çalışmalarda kalsiyumun kronik hastalıklardan hipertansiyon ve obezite riskini azalttığı gösterilmiştir.
  • 21. AÇıKLAMA-YORUM  Hücre büyümesi,kemik gelişimi,kalsiyum emilimi ve bağışıklık sisteminin işlerliği ve iltihabi (otoimmun) hastalıkların tedavisinde öneme sahip D vitamini ,diğer vitaminlere kıyasla doğal ortamda besinlerde daha az bulunmaktadır.  Yapılan çalışmalara göre ortalama bir kişi D vitamini ihtiyacının ancak yüzde 20’sini besinlerden karşılayabilmektedir.Aşağıda sayılan besinlerle birlikte,yeterli güneş ışığı alımı ,vücudda yeterli Dvitamini düzeyini sağlamada etkili olacaktır;  Balık yağı; Özellikle Morina balığının ciğerinin yağı D vitamini eksikliğinde kullanılmaktadır.  Balık; özellikle yağlı derin deniz balıkları ; ton ,uskumru,somon balıkları  İstiridye;ülkemiz mutfağında bulunmayan istiridye sadece d vitamini için değil;B 12 vitamini ve çinko açısından da zengindir.  Tofu ve soya sütü  Yumurta  Süt,süt ürünleri  Mantar | Patates
  • 22. AÇıKLAMA-YORUM  İskelet kas ve nöromotor sistem işlerliği için gerekli olan magnezyum;baş ağrıları,kan glikoz düzeyi,kas spazmları ve çarpıntı tedavisi için önemlidir.  Genel olarak magnezyum bakımından zengin besinlerin haşlanması ve buharla pişirilmesi önerilmekle birlikte,bu işlemler bile magnezyum içeriğinin %35 azalmasına neden olur.Bu nedenle ,magnezyumdan zengin besinlerin özellikle sebzelerin çiğ tüketilmesi magnezyum alımını etkili kılar.  Magnezyum içeren besinler ;  Kepek  Baharatlar; Baharatlar çeşitli vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak üzere kullanılabilir; 1 çorba kaşığı kurutulmuş kişnik günlük magnezyum ihtiyacının yüzde 3’ünü karşılar  Ay ve kabak çekirdeği  Kakao;Sıcak çikolata,bitter çikolatanın 100 gr günlük magnezyum ihtiyacının yarısını karşılar  Keten tohumu,Susam,Tahin  Badem ve kaju fıstığı;100 gr. kaju fıstığı günlük magnezyum ihtiyacının yüzde 88’ini karşılayabilir.
  • 23. AÇıKLAMA-YORUM  Fazlasının böbrek taşı,ilaç etkileşimi,böbrek hastalığı yapan kalsiyum; kolon kanser riskini düşürür,kalp,kas ve sinirlerin sağlıklı çalışması için gereklidir.  Kalsiyum içeren besinler;  Badem;Kavrulmuş 100 gr badem günlük gerekli kalsiyumun yüzde 27’sini içerir  Keten tohumu  Yeşil yapraklı sebzeler;  Süt,yoğurt,diğer süt ürünleri  Susam
  • 24. OBEZITE ÖNLENMESI  Bazı çalışmalarda obezitenin önlenmesinin kronik hastalıkların önlenmesinde en doğrudan yol olduğu gösterilmiştir.  Fazla kilolu çocuklarda ağırlığın düzeltilmesinde yaşam tarzı değişikliklerine yönelik müdahale yapılmalı ve bu yapılırken çocukların büyüme döneminde oldukları da dikkate alınmalıdır  Fazla kilolu ve obez çocukların, daha zayıf yaşıtlarına kıyasla kahvaltı öğünlerini daha sık atladıkları, kahvaltıda daha az besin tükettikleri ve gün içinde birçok kez fazla miktarda besin atıştırdıkları gösterilmiştir. Gün içindeki atıştırmaların da çocukların enerji alımına katkısı büyüktür. Atıştırma öğünleri daha yüksek yağ, şeker ve kalori içerir ve çocuklarda obezite ile ilintilidir. Mevcut çalışmalar ev dışında besin alımının özellikle de hazır hızlı besin (fast-food) tarzı besinlerin çocuklarda kilo artışı ile ilgili olabileceğini göstermektedir.
  • 25. OBEZITE ÖNLENMESI  Anne sütü ile beslenme cocuklukta fazla kilolu ve obez olma sıklığının azalması ile ilgilidir. Sadece anne sütü ile beslenme suresi 3-5 ay olan bebeklerin okula başladıklarında obez olma oranları %35 daha az bulunmuştur.  Anne sütü ile beslenmenin obeziteyi önlemesi ile ilgili birkaç mekanizma bulunmaktadır. 1) anne sütünün yağ içeriği emzirmenin sonuna doğru artmakta bu da tokluk duygusu oluşturarak bebeğin memeyi bırakmasını sağlamaktadır. 2) anne sutu ile beslenmeye kıyasla mama ile beslenen bebeklerin insulin konsantrasyonları daha yuksektir ve daha fazla uzamış insulin yanıtına sahiptirler. Bu da yağ dokusunda depolanmayı uyararak vucut ağırlığında artış, obezite ve tip 2 diyabete neden olabilmektedir. 3) leptin konsantrasyonunun anne sütü ile beslenmeden etkilenmesi ile ilgilidir. Bu konuda yapılan bir çalışmada ;anne sütü alımı en yüksek olan çocuk grubunun, yağ dokusuna göre, daha uygun leptin konsantrasyonlarının olduğu gösterilmiştir.Leptin; peptidler sınıfından, tokluk duygusu yaratarak organizma içindeki yağ stoklarını ve iştâhı düzenleyen bir endojen bir salgıdır.
  • 26. OBEZITE ÖNLENMESI  Obezitenin tedavisinde birincil hedef; kalıcı ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile uzun süreli sağlığı ve yaşam kalitesini düzeltmektir. Bu alışkanlıkların uygulanması çocukların bir kısmında ağırlığı düzenlerken bir kısmında ise negatif enerji dengesine ulaşmak için ek çabalara gereksinim duyulmaktadır .  Çocuklarda kilo kaybının sağlanmasında uygulanan diyet yaklaşımlarının yeme bozukluğu hastalıklarının alevlenmesi, vucut kas kitlesinin ve lineer buyumenin azalması gibi negatif etkileri nedeni ile obez cocuklarda puberte sonrasına kadar tedavide temel hedef kilo kaybı değil kilonun korunması ve sağlıklı besin tüketiminin öğrenilmesi olmalıdır.
  • 27. OBEZITE ÖNLENMESI  Dengeli ve yeterli beslenmenin amaçlandığı birkaç yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan biri yağ alımının ve yüksek enerjili besin alımının azaltılmasının vurgulandığı besin piramididir. Diğer bir yaklaşım olan trafik ışığı diyetinde ise besinler yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Yeşil; düşük enerjili, yüksek besin öğesi içerikli besinlerden (sebze, meyve vb) sarı; orta düzeyde enerji içeren besinlerden (tahıllar vb), kırmızı ise yüksek enerjili, düşük besin öğesi içerikli besinlerden (basit şekerler vb) oluşmaktadır.  Kırmızı gruptaki besinlerin haftada 4 den fazla tuketilmemesi önerilmektedir
  • 28. OBEZITE ÖNLENMESI  Makrobesin oğesi iceriği değiştirilmiş diyetler de cocuklarda obezitenin beslenme tedavisinde kullanılan diyet yaklaşımlarındandır.  Adolesanlarda duşuk karbonhidratlı diyetin, duşuk yağlı diyete kıyasla daha fazla ağırlık kaybı sağladığı gosterilmiştir. Bir calışmada obez cocuklara calışmanın ilk iki haftası gunde 20 g’dan az karbonhidrat, sonraki 10 hafta boyunca gunde 40 g’dan az karbonhidrat, sonraki 12 hafta suresince ise aclıkta duşuk karbonhidratlı besin tuketilmesi sağlanmış, yine obez cocuklardan oluşan diğer gruba ise 6 ay boyunca duşuk yağlı diyet programı uygulanmıştır. Calışmada karbonhidrat alımı duşuk grupta ağırlık kaybının daha cok olduğu gorulmuştur (9,9 kg'a karşılık 4,1 kg)
  • 29. OBEZITE ÖNLENMESI  İdeal vücut ağırlığının≥%175'ine sahip, 13-15 yaş arasındaki çocuklar iki gruba ayrılarak bir gruba ≤ 20 g karbonhidrat ve 2,0-2,5 g/kg protein iceren, enerji ve yağın kısıtlanmadığı multivitamin- mineralin ek olarak verildiği bir diyet, diğer gruba ise ≤%30 oranında yağ içeren ve multivitamin- mineralin ek olarak verildiği bir diyet 13 hafta boyunca uygulanmıştır.  Çalışmada yüksek protein, düşük karbonhidrat içeren diyetin, yağ oranı azaltılmış diyete kıyasla BKI’de daha fazla azalma sağladığı ve yan etkisi olmadığı görülmüş ve her iki grupta da kardiyovaskuler risk ve insulin direncinde düzelme sağlanmıştır.
  • 30. OBEZITE ÖNLENMESI  Obez çocuklarda makro besin öğesi değiştirilmiş diyetler ancak yaşam tarzı değişikliği etkili olmadığında ya da obeziteye eşlik eden diğer hastalıkların varlığında uygulanmalı ve bu tarz diyetlerle ilgili araştırma sayısının yetersiz olması ve uzun sureli uygulanmalarının etkisi konusunda bilgi eksikliği nedeni ile dikkatli olunmalıdır.
  • 31. OBEZITE ÖNLENMESI  Bahsedilen sağlıklı ve dengeli diyet yaklaşımlarından başka obezitenin tedavisinde şiddeti artan dört aşamalı tedavi yaklaşımı da önerilmektedir 1. Aşama:Bu aşamada obeziteden korunma stratejilerinden yola cıkılarak, fazla kilolu ve obez cocuklar ve ailelerinde, beslenme ve fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı değişikliklerine odaklanılmakta, uc-altı ay arasında BKI’nde duzelme sağlanamazsa diğer aşamaya gecilmektedir. Bu aşamada uygulanan yaşam tarzı değişiklikleri şunlardır;  Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir  Soda, sporcu icecekleri, meyve suyu gibi şekerli içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır.  Televizyon gunde 2 saatten az izlenmelidir  Gunde en az 1 saat fiziksel aktivite yapılmalıdır  Yemekler çoğunlukla evde hazırlanmış olmalıdır  Haftada en az 5-6 kez masada aileyle beraber yemek yenmelidir  Her gün kahvaltı yapılmalıdır  Öneriler ailenin külturel özelliklerine göre uyarlanmalıdır
  • 32. OBEZITE ÖNLENMESI 2.Aşama:Bu aşama hedeflenen davranış değişikliklerini sağlamak için daha çok destek ve planlama yapmayı gerektirmekte olup içeriği şunlardır; • Makro besin öğelerinden dengeli, enerji yoğunluğu düşük besinlerin ağırlıkta olduğu bir diyetin planlanması • Ana ve ara oğunlerin duzenlenmesi • Televizyon gunde 1-2 saatten az izlenmesi • Bu davranışların günlük kullanılarak kayıt edilmesi sağlanmalıdır. 3.Aşama:Bu aşamada davranış değişiklikleri yoğunlaştırılmalıdır. Çocukluk obezitesi konusunda deneyimli multidisipliner bir ekibi gerektirmektedir. Bu aşamanın içeriği; • Kısa sureli diyet ve fiziksel aktivite hedefi belirleme • Diyetin düzenlenmesi ve fiziksel aktivite değişikliği planlanarak negatif enerji dengesinin oluşturulması • En az 8-12 hafta boyunca haftada bir kontrol, daha sonra ayda bir kontrol • Ağırlık kaybı <85 persentil olana kadar diyete devam edilmelidir.
  • 33. OBEZITE ÖNLENMESI 4. Aşama: BKI’i 95. persentilden büyük ve 11 yaş üzeri çocuklarda, BKI >99 persentil olan ve 3. aşamada başarılı olamayan cocuklarda bu aşamaya gecilir. Çocukluk obezitesi konusunda multidisipliner bir ekibin yer aldığı kilo yönetimi merkezinde düşük kalorili diyet, fiziksel aktivite, ilaç ve cerrahinin de dikkate alındığı bir protokolün uygulandığı aşamadır.
  • 34. DISLIPIDEMI ÖNLENMESI  Cocuklarda total kolesterol ve LDL kolesterol ya da diğer kardiyovasküler hastalık risk etmenleri var ise beslenme tedavisi uygulanmalıdır. Uygulanacak beslenme tedavisinin ilkeleri şunlardır; • Uygun ağırlığa ulaşmak için dengeli kalori alınması sağlanmalı, • Sebze, meyve, tam tahıllar, balık ve az yağlı süt tüketimi arttırılmalıdır, • Hazır meyve suyu, şekerli içecek ve besinlerin tüketi sınırlandırılmalıdır, • Tuz alımı azaltılmalıdır • Enerjinin yağdan gelen oranı %30 olmalı, • Doymuş yağ oranı <%7 olmalı, • Kolesterol <200 mg/gunden az olmalıdır.  Bu tarz diyetlerin 2 yaş altı çocuklarda da güvenli olduğu, büyüme ve gelişmeyi önlemediği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir .
  • 35. HIPERTANSIYON ÖNLENMESI  Hafif ve orta düzey hipertansiyonun tedavisinde başlangıç stratejisi yaşam tarzı değişiklikleridir.  Hem fazla kilo hem de obezite birincil hipertansiyon ve ikincil hipertansiyonun kötüleşmesine neden olduğu için ağırlığın azaltılması ya da korunması önemlidir.  Ağırlık kaybı obez hipertansif çocuklarda sistolik ve diyastolik kan basıncını düşürmektedir. Vücut yağındaki azalma lipid profillerini düzeltmekte ve diyet tuzunun kan basıncı üzerindeki etkisini azaltmaktadır.
  • 36. HIPERTANSIYON ÖNLENMESI  DASH (Dietary Approach to Stop Hypertension) diyetinin normal tansiyonlu ve hipertansiyonlu bireylerde kan basıncında önemli azalmalar sağladığı gösterilmiştir.  DASH diyetinin son zamanlarda hipertansiyonlu adölesanlarda da daha düşük sistolik kan basıncı ile ilgili olduğu bildirilmiştir.  DASH diyeti sebze, meyve, tam tahıllar, kabuklu yemişler, düşük yağlı süt ürünleri, balık ve kanatlı hayvan etlerinin tüketimini vurgularken, doymuş yağ, kolesterol ve basit karbonhidrat alımının azaltılmasını önermektedir.
  • 37. HIPERTANSIYON ÖNLENMESI  Sodyum alımının azaltılması da hipertansiyonu düşürme stratejisi olarak desteklenmektedir. Sodyumun kısıtlanması çocuklarda zordur. Fakat işlenmiş besinlerden kaçınmak, besinler üzerindeki sodyum içeriğine dikkat etmek, besinlere ek tuz koymamak uygulanabilir davranışlardır. Bu konuda çocuklarda yapılan bir çalışmada tuz alımındaki ılımlı azalma hem sistolik hem de diyastolik kan basıncında önemli düşme ile ilintili bulunmuştur.
  • 38. TIP 2 DM ÖNLENMESI  Tip 2 Diyabetli çocuklarda beslenme yönetiminin amaçları ; 1. Normal glisemi ve HbA1C’ye ulaşmak 2. BKI 85-95 persentil olanlarda daha fazla ağırlık artışını önlemek ve BKI>95 persentil olanlarda normal büyüme ile birlikte ağırlık kaybını sağlamak 3. Hipertansiyon ve dislipidemi gibi eşlik eden hastalıkların tedavisini sağlamaktır.
  • 39. TIP 2 DM ÖNLENMESI  Cocuklarda tip 2 diyabetin beslenme tedavisi konusu önemlidir. Bu konuda yapılan öneriler ; tip 1 diyabetli çocuklar, tip 2 diyabetli yetişkinler ve fazla kilolu ve obez çocukların tedavisindeki deneyimlerden yararlanarak geliştirilmiştir  Tip 2 diyabetli çocukların coğu obez olduğundan tedavide ağırlık artışını önleyici ve normal büyümeyi sağlayarak ağırlık kaybını başaracak yaşam tarzı değişikliklerine odaklanılması önerilmektedir
  • 40. TIP 2 DM ÖNLENMESI  Ailelere, çocuklarının enerji alımını azaltabilmeleri için sağlıklı besin secimi, besinlerin porsiyon büyüklüklerini azaltma stratejileri, yüksek enerji, yağ ve şeker içeren besinlerin alımının azaltılması konusunda bilgi verilmelidir.  Sadece yüksek miktarda enerji ve şeker içeren içecekler tüketilmeyerek kan şekeri ve vücut ağırlığında düzelme sağlanabilmektedir. Günlük fiziksel aktivite ile enerji harcaması arttırılmalıdır  Yüksek glisemik indeksli besinlerin yerine, düşük glisemik indeksli besinler kullanılmalıdır. Bu, Tip 2 diyabetli adölesanlarda iştah, ağırlık ve lipit düzeylerinin denetimine yardımcı olabilmektedir  Tip 2 diyabetli obez çocuklar iki gruba ayrılarak bir gruba düşük glisemik indeksli diyet, diğer gruba yüksek glisemik indeksli diyet verilmiş ve calışmada düşük glisemik indeksli diyet alan grubun kan glukoz düzeylerinin önemli şekilde düşük olduğu görülmüştür
  • 41. SONUÇ-ÖNERILER  Kronik hastalıklardan korunmanda ilk adım; erken yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerinin önerilmesi ve uygulanmasıdır. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri sadece çocukları değil tüm aile bireylerini de kapsamalı ve yaşam boyu sürdürülmesi hedeflenmelidir  Kronik hastalıkların önlenmesinde temel hedefler; . 1. Ağırlık artış oranını stabilize etmek ya da ağırlık kaybını sağlamak, 2. Kronik hastalıklarla ilgili risk etmenlerinin modifikasyonuna yönelik yaşam kalitesinin düzeltilmesi olmalıdır. Bu yapılırken çocukların büyüme ve gelişme döneminde oldukları da dikkate alınmalıdır.
  • 42. SONUÇ-ÖNERILER  Cocuklarda kronik hastalık gelişimini önleme prensipleri kapsamında; doymuş yağ, trans yağ, tuz, şekerli içecekler, fast-food yiyecekler ve yüksek enerjili besinlerin alımının azaltılması; buna karşılık sebze ve meyve, tam tahıllı yiyecekler, az yağlı süt ürünleri ve balık tüketiminin arttırılması konusunda çocuklar desteklenmeli ve bilinçlendirilmelidir.  Çocukların beslenmesinde birinci derecede görevli olan anneler ve diğer aile bireylerine ve öğretmenlere beslenme eğitimi verilmelidir. Okul kantinlerinde çocukların sağlığı ve beslenmesine uygun besinlerin satışı sağlanmalıdır, sağlık açısından risk oluşturan yiyecek ve içeceklerin satışı sınırlandırılmalıdır
  • 43. KAYNAKÇA 1) Derleme/Review Güncel Pediatri DOI: 10.4274/Jcp.10.04 2) http://iyigelenyiyecekler.com 3)http://www.tgdf.org.tr/