2. Ayaklarda ve bacaklarda kanın
göllenmesi ile sonuçlanacak şekilde
bacak venlerinin yetersiz hale geldiği
bacak damar hastalıklarının ileri evresidir.
3. Post trombotik sendrom
Primer venöz kapak yetmezliği
Travma veya cerrahi
Venöz basıncı artıracak düzeyde obesite
Uzun süre hareketsiz ayakta durma
Doğumsal genetik eksiklikler
4. Bacaklarda ve ayak bileklerinde şişme
Bacaklarda uzun süreli kaşıntı ve ağrı
Ayakta kalış süresi ile artan dolgunluk hissi
Deri altı katmanların sertleşmesi (indurasyon)
Ayak bileği çevresinde pigmentasyon artışı
Deri inflamasyonu (dermatid)
Varisler
Staz ülserleri
5. CEAP Sınıflaması
C - Klinik Görünüm
C 0 : Venöz hastalık açısından görülebilen veya palpe edilebilen
bulgu yok;
C 1 : Telenjektazi veya retiküler venler;
C 2 : Variköz venler;
C 3 : Ödem;
C 4
› 4a: Venöz hastalığa bağlı cilt değişiklikleri: pigmentasyon, egzama;
› 4b: Venöz hastalığa bağlı cilt değişiklikleri: dermatosklerosis, beyaz
atrofi;
C 5: İyileşmiş ülser mevcut;
C 6: Aktif ülser mevcut
A: Asemptomatik, S: Semptomatik
6. E c: Konjenital → %5
E p: Primer → %15-25
E s: Sekonder (posttrombotik, travma sonrası) → %65-75
E n* : Venöz bir neden saptanmamış.
CEAP Sınıflaması
E - Etiyolojik Sınıflama
7. CEAP Sınıflaması
A - Anatomik Sınıflama
A s: Yüzeyel venöz sistem tutulumu
A d: Derin venöz sistem tutulumu
A p: Perforan venöz sistem tutulumu
A n: Venöz lokasyon belirlenememiş
8. CEAP Sınıflaması
P - Patofizyolojik Sınıflama
P r: Reflü
P o: Obstrüksiyon
P r-o: Reflü ve obstrüksiyon
P n : Venöz patofizyoloji saptanamamış
12. Hunterian , Dodd, Boyd
perforan venler, VSM ile derin
venöz sistem arasındaki
bağlantıyı sağlarken Cocket
I-II-III perforan venleri VSM nin
posterior arch dalı ile
posterior tibial ven arasında
bağlantıyı sağlar.
14. AÇIK CERRAHİ
Bacakta çok uzun ve ülserasyon olan kısma yakın
kesi alanı ( Lintonn Tekniği ) ile perforanların
bağlanması yöntemi
İnvaziv ve zor bir ameliyattır
ENDOSKOPİK CERRAHİ (SEPS)
Bacakta 1-1.5 cm’lik ve 0.5 cm’lik 2 küçük ve
ülserasyon olan kısma uzak kesi delikleri ile
endoskopik olarak perforanların ligasyonu
15. ENDOSKOPİK CERRAHİ
Endoskopik yaklaşımda yetersiz perforatör venlerin
(damarların) bağlanması için sadece 2 küçük kesi
yeterlidir.
Bu kesi yerleri ülserasyon alanından uzak bir alandadır.
Kesi sağlıklı hücrelere yapıldığından kısa sürede mükemmel
iyileşme görülür.
16. Spacemaker balon Disektörü ile
SEPS prosedürü-1
Yüseyel posterior kompartmanın medial
kısmına yapılan 10-15mm insizyon yapılır.
İnsizyon tibia medialinde 2 parmak,
popliteadan 5 parmak uzaklıkda olmalıdır.
17. Spacemaker balon Disektörü ile
SEPS prosedürü-2
Fasya belirlenene
kadar künt diseksiyon
yapılır. Fasya üzerine 1
cm insizyon yapılarak
kas görülür.
Retraktör ile fasya
altına girilerek subfasial
plan oluşturulur.
Disektör subfasyal
plana doğru
ilerletilerek balonun
tamamının bu düzleme
girmesi sağlanır.
18. Spacemaker balon Disektörü ile
SEPS prosedürü-3
Balon kılıfı geri çekilerek balonun subfasyal plana
yerleşmesi sağlanır. Balon kılıfı insizyondan dışarı
çıkarılır. Daha sonra balon önerilen miktarda SF ile
şişirilir.
19. Spacemaker balon Disektörü ile
SEPS prosedürü-4
İnsuflasyon için CO2
hattı trokara bağlanır
Primer trokardan
endoskop ilerletilir.
Ardından direk olarak
görüntülenen bölgede
sekonder port
yerleştirilir. Sekonder
port, ilk portun 3
parmak distali ve 2
parmak medialine
yerleştirilir.
20. Spacemaker balon Disektörü ile
SEPS prosedürü-5
Subfasyal düzleme
girilmesinin ardından
diseke edilen bölgede
perforan venler görülür.
Belirlenen perforan venler
endoskopik olarak
kliplenir.
21.
22. Lipodermosklerotik bölgeden uzakta
küçük innsizyonlarla yapılabilmesi
Daha az invaziv
Ayaktan hasta tedavisi mümkün
Kanamasız bir ameliyat sahası
Nüks ve enfeksiyon riskinin açık
tekniğe(Linton ameliyatı) göre düşük
olması
23. Ülser nüksü(%1-13)
Yara enfeksiyonları(%6)
Hematom(%9)
Nevralji veya sinir hasarı (%7)
Venöz tromboemboli (%1)
Subkutan amfizem
Posterior tibial arter ve sinir yaralanması
24. Rekanalize olmamış akut veya kronik
DVT
Aterosklerozis obliterans
Aktif enfeksiyon varlığı
Medikal olarak yüksek riskli hastalar
Anatomik deformasyon
Diabetes mellitus
Morbid obesite
Büyük doku kaybı
25. Endoscopic, versus open subfacial
division of incompetent perforating veins
in the treatment of venous leg
ulceration:a randomized trial
26. Yara enfeksiyonu ve sinir yaralanması açık teknikte anlamlı olarak fazla
bulunmuştur.
27. Açık teknikte ortalama kan kaybı ve hastanede kalış süresi anlamlı olarak
daha fazla bulunmuş.
28. Endoscopic versus open subfascial
division of incompetent perforating veins
in the treatment of venous leg
ulceration: Long-term follow-up
29.
30. Açık teknikte ortalama kan kaybı ve hastanede kalış süresi anlamlı olarak
daha fazla bulunmuş.
Yara enfeksiyonu ve sinir yaralanması açık teknikte anlamlı olarak fazla
bulunmuştur.
33. SEPS tekniğiyle (eş zamanlı safen ven ablasyonu %73) ise ; yara
komplikasyonları %6 ya inmiş, ülser iyileşmesi %90 a yükselmiş, rekürrens ise
%10 olarak saptanmış.
34. True Long Term Healing and Recurrence
of Venous Leg Ulcers Following SEPS
Combined with Superficial Venous
Surgery: A Prospective Study
35. Superfisyal ven cerrahisi ile birlikte
uygulandığında SEPS, açık ve iyileşmiş
venöz ülserlerin düşük rekürrens riski ile
iyileşmesini sağlamaktadır.
Önceden geçirilmiş ven cerrahisinin
ülserlerin rekürrensinde önemli bir risk
faktörü olduğu görülmüştür.
36. Bu sonuç, bacak ülserleri bulunan
hastalarda perforatör ven cerrahisinin,
variköz ven cerrahisindeki önemini
vurgulamaktadır.
37. Meta-analysis of subfascial
endoscopic perforator vein
surgery (SEPS) for chronic
venous insufficiency
38. SEPS ve Linton grupları arasında; yara yeri
infeksiyonlarının SEPS yapılan hastalarda
belirgin olarak daha düşük oranda
görüldüğü ve hastanede yatış süresinin
SEPS uygulanan hastalarda belirgin
olarak düşük olduğu görülmüş;
Ek olarak SEPS, ülser rekürrensinde belirgin
bir azalma sağlamıştır.
39. Gruplar arasında tekrar hastaneye
başvuru, altı aylık ölüm oranları, ilk dört
ay içindeki ülser iyileşmesi, ve derin
ven trombozu oranları açısından
anlamlı fark bulunamamıştır.
40. Şu anki kanıt dercelerine göre
görülmektedir ki, SEPS ciddi kronik venöz
yetmezliklerin tedavi rejiminde birçok
hastaya kısa dönemde ülser
iyileşmesinde ve ülserlerin
tekrarlanmasının önlenmesinde önemli
bir fayda sağlamaktadır.
41. Erken dönem postoperatif
komplikasyonlarının daha az olması
nedeniyle Linton prosedürü ile
karşılaştırıldığında güvenle uygulanabilir.
SEPS’in uzun dönemde hastalara
getireceği faydalar ileride yapılacak
prospektif çalışmalarla belirlenebilir.
42. SONUÇ
Primer kapak yetmezliğinden
kaynaklanan venöz ülser tedavisinde;
yüzeyel venöz yetmezlik +perforan ven
yetmezliği +/- derin venöz yetmezliği olan
hastalar SEPS tekniğinden belirgin şekilde
fayda görürler.
Ancak yalnızca SEPS ve SEPS +safen ven
ablasyonunu karşılaştıran prospektif
randomize çalışmalara gerek vardır.
43. Venöz ülserli hastalardan SEPS
uygulananların %80-90 ında ülserde
iyileşme görülürken,
Tedaviye dirençli ülserli hastaların; %50
sini posttrombotik sendrom nedeni ile
oluşan venöz yetmezlik hastalar, geri
kalan %50 sinide rezidü perforan ven
yetmezliği olan hastalar oluşturmaktadır.
44. Yapılan vaka sayısı : 82
E : 45, K : 37
11 vaka daha önce başka merkezlerde
dizüstü stripping + pake eksizyonu ameliyatı
olmuştu. Bu vakalarda perforan ven
yetersizliğine yönelik çalışma yapılmamıştı.
Nüks varis ve/veya staz ülseri nedeniyle
merkezimize başvurmuşlardı.