“Dijital reklamcılıkta gerçekten ilerleme
kaydediyoruz.”
“Bu yıl dijitali medya planımızda
önemli bir kol haline getirmeyi
amaçlıyoruz.”
Kulağa tanıdık geliyor mu?
Bu şu demek: “Bunu düşünüyoruz”…
“Bu konuyu konuşuyoruz.”
Dijital reklamcılık alanında 10 yıllık istikrarlı büyümenin ve
%50 oranında sıçrama gördüğümüz üç yılın ardından bile,
birçok pazarlama sorumlusu dijitali hayata geçirmek yerine
hala dijitali tartışıyor. İhtiyatlı davranmayı bırakmamız için
bu pazarın daha ne kadar olgunlaşması gerekiyor?
Vizyon ne?
Önümüzdeki 10 yıl içinde, gelişmiş dünyada hemen
herkesin birden çok cihazda yüksek hızlı geniş bant
İnternet erişimi olacak. En az %50’miz, rutin olarak
İnternet üzerinden alışveriş yapıyor olacağız. Çoğumuz,
televizyondan çok (hatta ailelerimizden çok) bilgisayarımız
başında vakit harcıyor olacağız… Aslında çoğumuz için
bilgisayar ve televizyon aynı şey haline gelecek. İnternet
yaşamımızın o kadar büyük bir parçası haline gelecek ki,
en az bir neslin zihninde İnternet’siz bir hayat kalmayacak.
Bu beş yıl içinde … Belki üç yıl içinde gerçekleşebilir. Her
ne olursa olsun, bu gelecek artık ihmal edilemeyecek veya
ertelenemeyecek kadar yakın. Belki bilgi eksikliğimizden,
belki bilinmeyene yönelik korkumuzdan, belki de en kolay
yolun dayanılmaz hafifliğinden, birçok reklamcı hala rahat
oldukları geleneksel medyayı tercih eder durumda – ve
her geçen gün daha da geride kalıyorlar.
Firmanın pazarlama faaliyetlerini yürüten kişi olarak
kendinize şunu sorun: Gerçekten dijital reklamcılığı
ciddiye almama lüksüne sahip misiniz?
Birçoğumuz, dijital kanalları pazara giden bir yol olarak
kullanıyoruz. Çoğumuz bu kanalları müşterilere bilgi
aktarmak için kullanıyoruz. Ama hala çok azımız dijital
reklamcılığı iletişim karışımının yerleşik bir parçası olarak
görüyor. Eminim hepimiz medya planlarımızda dijitale bir
şekilde yer veriyoruz ama bu genellikle sonradan aklımıza
geliyor, yapmış olmak için yapıyoruz ve hala bunu tam
entegre bir bileşen olarak veya dijital medya alanında
uzmanlaşmış birilerinin yöneteceği ve planlama sürecinin
geri kalanından ayrı bir olgu olarak görmekten çok uzağız.
“Dijital reklamcılıkta gerçekten ilerleme
kaydediyoruz.”
“Bu yıl dijitali medya planımızda
önemli bir kol haline getirmeyi
amaçlıyoruz.”
Kulağa tanıdık geliyor mu?
Bu şu demek: “Bunu düşünüyoruz”…
“Bu konuyu konuşuyoruz.”
Dijital reklamcılık alanında 10 yıllık istikrarlı büyümenin ve
%50 oranında sıçrama gördüğümüz üç yılın ardından bile,
birçok pazarlama sorumlusu dijitali hayata geçirmek yerine
hala dijitali tartışıyor. İhtiyatlı davranmayı bırakmamız için
bu pazarın daha ne kadar olgunlaşması gerekiyor?
Vizyon ne?
Önümüzdeki 10 yıl içinde, gelişmiş dünyada hemen
herkesin birden çok cihazda yüksek hızlı geniş bant
İnternet erişimi olacak. En az %50’miz, rutin olarak
İnternet üzerinden alışveriş yapıyor olacağız. Çoğumuz,
televizyondan çok (hatta ailelerimizden çok) bilgisayarımız
başında vakit harcıyor olacağız… Aslında çoğumuz için
bilgisayar ve televizyon aynı şey haline gelecek. İnternet
yaşamımızın o kadar büyük bir parçası haline gelecek ki,
en az bir neslin zihninde İnternet’siz bir hayat kalmayacak.
Bu beş yıl içinde … Belki üç yıl içinde gerçekleşebilir. Her
ne olursa olsun, bu gelecek artık ihmal edilemeyecek veya
ertelenemeyecek kadar yakın. Belki bilgi eksikliğimizden,
belki bilinmeyene yönelik korkumuzdan, belki de en kolay
yolun dayanılmaz hafifliğinden, birçok reklamcı hala rahat
oldukları geleneksel medyayı tercih eder durumda – ve
her geçen gün daha da geride kalıyorlar.
Firmanın pazarlama faaliyetlerini yürüten kişi olarak
kendinize şunu sorun: Gerçekten dijital reklamcılığı
ciddiye almama lüksüne sahip misiniz?
Birçoğumuz, dijital kanalları pazara giden bir yol olarak
kullanıyoruz. Çoğumuz bu kanalları müşterilere bilgi
aktarmak için kullanıyoruz. Ama hala çok azımız dijital
reklamcılığı iletişim karışımının yerleşik bir parçası olarak
görüyor. Eminim hepimiz medya planlarımızda dijitale bir
şekilde yer veriyoruz ama bu genellikle sonradan aklımıza
geliyor, yapmış olmak için yapıyoruz ve hala bunu tam
entegre bir bileşen olarak veya dijital medya alanında
uzmanlaşmış birilerinin yöneteceği ve planlama sürecinin
geri kalanından ayrı bir olgu olarak görmekten çok uzağız.
Halkla İlişkiler ve Yeni İletişim Teknolojileri kapsamındaki 4. sunumdur. Bu sunumda sosyal medyada reklam planlamasının nasıl yapılması gerektiği anlatılmaktadır.
SEM GRUP tarafından hazırlanan Temel AdWords Eğitimi 1. Ders. Arama Motoru Pazarlamacılığı, Çevrimiçi Reklamcılık ve AdWords'e giriş konularını içermektedir.
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü HiT117 Yeni İletişim Teknolojileri dersi "Dijital Reklamcılık ve Hukuki Boyutu" konulu ders notudur. Hazırlayan Mustafa Cıngı
2. Cost Per Mille (CPM) Nedir?
"Bin Gösterim Başına Maliyet"
İnternet reklamı, kullanıcılar tarafından 1000
kez görüntülendiğinde, bu görüntüleme başına
ödeme yapılan bir sistemdir.
3. Örneğin; Display Advertising olarak da
adlandırılan Banner’lar ve Zenginleştirilmiş
Medya Uygulamaları ( Rich media ads ) CPM
üzerinden ücretlendirilir.
4. Gösterim başına maliyet uygulaması yeni bir
marka veya ürün tanıtımında farkındalık
yaratmak adına avantajlıdır. Tıklanma
oranlarının düşük olması ve siteye önemli bir
trafik sağlamaması açısından uzun vadede
kullanılmalıdır.
5. Cost Per Click (CPC) Nedir?
"Tıklama Başına Maliyet"
Bu yöntem gösterimden bir adım öteye giderek,
ilgili kullanıcıya yönelir. Banner veya sponsorlu
arama listesine yapılan tıklama başına
fiyatlandırma uygulanan sistemdir.
6. Örneğin; Google Adwords Reklamları,
Facebook Reklamları, Akıllı linkler (Intellitxt)
vb reklam formatları genel olarak “tıklama
başına maliyet” üzerinden fiyatlandırılır.
7. Tıklama başına maliyet, yeni bir marka veya
ürünün tanıtımında ve performans bazlı
kampanyalarda hızlı trafik sağlamak adına
faydalıdır. Bu uygulamalar, bütçeyle paralel
performans sağlar ve reklam daha yayına
girmeden bütçe karşılığında yaklaşık olarak ne
kadar trafik alınacağı bilinir. Ancak dönüşüm
oranı düşükse kampanyanın içeriği ve reklam
araçları gözden geçirilmelidir.
8. Cost Per Lead (CPL) Nedir?
"Yönlendirme Başına Maliyet"
Bir affiliate tarafından siteye yapılan her
yönlendirme başına reklam verenin ödemede
bulunduğu yöntemdir.
9. Cost Per Action or Sale (CPA / CPS) Nedir?
"Eylem veya Satış Başına Maliyet"
Reklam verenin belirli bir hedef (satış,eylem)
belirlediği ve site ziyaretçisi tarafından
gerçekleştirilen hedef başına ödeme talep
edilen fiyatlandırma yöntemidir.
10. Bu yöntemde, reklam aracıyla bağımsız
olarak trafik hangi kaynaktan gelirse gelsin,
sadece belirlediğiniz satış gerçekleştiğinde
fiyatlandırma yapılır ancak satışın ne zaman
gerçekleşeceği bilinmediğinden uzun vadeli
veya dönemsel bir reklam stratejisi dahilinde
kullanılmalıdır.