SlideShare a Scribd company logo
1 of 57
Otozomal Anöploidi
Mesut Akpunar
KROMOZOM BOZUKLUKLARI
SAYISAL
BOZUKLUKLAR
YAPISAL
BOZUKLUKLAR
Poliploidi
Anöploidi
Cinsiyet kromozomları anöploidisi
Otozomal kromozomların anöploidisi
Delesyon
Duplikasyon
İnversiyon
İnsersiyon
Ring kromozom
İzokromozom
Mozaisizm
Translokasyonlar
Robertsonian
Resiprokal
ÖPLOİDİ
İnsan eşey hücrelerinde 23 adet kromozom bulunur ve bu sayı haploid(n) dir.
 Haploid kromozom sayısının tam katlarına “öploid denir.
Hücrelerdeki kromozom sayısı o organizma türü için temel gametik sayının tam katı kadar
artmıştır.
Haploidi
Diploidi
Triploidi
Tetraploidi
( n=23)
(n= 46)
(n=69)
( n=92)
ANÖPLOİDİ
Temel kromozom sayısının tam katı kadar olamayan artma yada
azalmadır. (2n +1 veya 2n-1)
-Trizomi 21, monozomi X
İnsan kromozom bozuklukları içerisinde en sık görülen ve klinik
olarak en önemli tipidir.
Eğer bir kromozom parçasının artması veya azalması şeklinde ise
parsiyel anöploidi adını alır.
Mekanızması :
Kromozom ayrılmaması (non-disjunction)
Anafazda geri kalma (anaphase lagging)
Otozomal anöploidi: otozomal kromozom çiftinin veya çiftlerinin
ikiden eksik veya fazla sayıda olmasını tanımlamaktadır. Bu olay
sayısal olabileceği gibi yapısalda olabilir. Trizomilerin büyük
çoğunluğu sadece bazı hücrelerde (mosaic aneuploidy)
görülürken, diğer kısmı tüm hücrelerde (nonmosaic)
görülmektedir. Yeni doğanlardaki ozomal anöploidinin insidansı
%20. Birçok otozomal anöploidi yaşamla bağdaşmamakta ve
insidansı sppontan düşüklerde %27-30. Sitogenetik araştırmalar
tüm frekans içerisindeki anormalliklerin %20’sinin yumurta
kaynaklı olduğunu %10 kısmının ise sperm kaynaklı olduğunu
söylemekte. Sayısal olarak %90 dan daha fazla anormallik
yumurta hücresinde gözlemlenirken %50 den daha azı sperm
hücresinde görülmekte.
Otozomal Anöploidi
Bu çalışmalarda fluorescent in situ hybridization (FISH) veya
primed in situ labelling (PRINS) kullanılmakta ve otozomal
anöploidi sperm hücrelerindeki kromozomlarda (kromozom
3,7,8,9,10,11,13,16,17 ve 21) uniform olmakla beraber oranı
%26-34 arasında. Ayrıca FISH ile tanımlanan en yüksek
frekansa sahip anöploidi 21. kromozom ve görülme sıklığı
%29. Diğer kromozomlarda (kromozom 1,2,4,9,12,15,16,18
ve 20) görülme sıklığı ise %8-19 arasında. Genelde mayoz
bölmedeki rastgele ayrılmamaya (nondisjunction) bağlı
olarak gelişir dolayısıyla düşüklere sebep olur. Aynı zamanda
canlı doğumda olabilir.
Otozomlardaki tüm trizomilerde (1. kromozomda dahil olmak üzere)
hamileliğin 8-9 haftasında düşük rapor edilmiş. Klinik tanı IVF ile
hamileliğin 6 haftasında yapılabilir.
Her bir trizominin frekansı farklılık göstemekle birlikte ÖR. trizomi 16 her
bir trizomi içerisindeki düşüklerde %30’u teşkil etmekte.
Canlı doğumlarda, ‘’kromozom 1 ve 11’’ ile alakalı mosaiklik ve non
mosaiklik rapor edilmemiş çünkü 13,18 ve 21 kromozom dışındakiler
oldukça nadir.
Trizomi 21 dışındaki, diğer trizomilerin frekensı gebelik sırasında benzer
fakat düşük ile canlı doğum arasında oransal olarak büyük farklar var. Bu
olay kromozomlardaki yıkıcı dengesizlikle alakalı.
Pre-embriyonik safhada birçok otozomal anöploidi çok zararlı ve öldürücü,
bundan dolayı spontan düşüklerin nedenleri tanımlanmamış ve çalışılmamış.
Parsiyel otozomal anöploidideki ölüm kromozomun içerdiği gen içeriğiyle
bağlantılı.
Not: Gen bakımından zengin
kromozomlardaki trizomilerin yaşamla
bağdaşlaşması daha az. 13,18 ve 21.
kromozomlar gen içeriği bakımından
daha fakir olduklarından bu
kromozomlardaki trizomiler de hayatla
bağdaşma olur ve etkide hafiftir.
Mekanizma ve etiyolojisi
Mayozdaki hatalar (non-disjunction) sonucunda, gametler
anormal sayılarda kromozomlar içerirler buda döllenme sırasında
anöploidiye sebep olur.
DNA markırlar kulllanılarak ebeveyn orijinli ekstra kromozomlar
otozomal anöploidi içerisinde çalışılmış (trizomi
2,7,13,14,15,16,18,21 ve 22).
Tüm bu çalışmalar gösterdi ki birçok trizomi maternal kaynaklı
ama bu oran farklı kromozomlar arasında farklı oranlarda
gerçekleşmekte.
Kromozom 7 ve 18 maternal ayrılmama daha çok mayoz II
aşamasında görülüyor.
Table1: meiotic/mitotic origin of autosomal trisomies determined by molecular
studies (number of cases)
Otozomal anöploidi ile anne yaşı arasındaki ilişki uzun zaman
önce tanımlandı.
1933 te Penrose anne yaşının Down sendromlu doğmada kilit
faktör olduğunu belirtti.
Mekanizmasıyla alakalı mayoz I ve mayoz II deki
ayrılmamanın temel faktör olduğunu belirtti.
Bu ayrılmama iki şekilde olabilir; birincisi ayrılmamış
bivalent kromozomlar ile homolog kromozomların aynı kutba
gitmesi ve bu mekanizma Angell tarafından gösterilmiştir.
İkincisi ise, kardeş kromatitlerde ki erken ayrılmayla alakalı.
Fig. 1. Schematic representation
of meiosis I nondisjunction: (a)
prophase I, (b) metaphase I, (c)
anaphase I,
(d) telophase I, with both
homologs of one chromosome
pair segregating together, (e)
products of meiosis I,
(f) metaphase II, (g) anaphase II,
(h) meiotic products—two
gametes lack one chromosome
and two gametes
contain two copies of one
chromosome.
Fig. 2. Schematic representation of meiosis
I error resulting from premature sister
chromatid separation:
(a) prophase I, (b) metaphase I, (c)
anaphase I, with premature separation of
centromere of one chromosome,
(d) telophase I, with one prematurely
separated chromatid segregating with its
homologous chromosome, (e)
products of meiosis I, (f) metaphase II, (g)
anaphase II, (h) meiotic products—two
gametes with a normal
chromosome complement, one gamete
lacking one chromosome, and one gamete
containing two copies of one
chromosome.
Mayoz II de kardeş kromatitlerde ayrılma görülür.
Ayrılmama olayında ise bu kromatitler aynı kutba giderler
Fig. 3. Schematic representation
of meiosis II nondisjunction: (a)
prophase I, (b) metaphase I, (c)
anaphase I, (d) telophase I, (e)
products of meiosis I, (f)
metaphase II, (g) anaphase II,
with both sister chromatids
segregating together, (h) meiotic
products—two gametes with a
normal chromosome
complement, one gamete lacking
one chromosome, and one
gamete containing two copies of
one chromosome.
Eğer maternal mayoz I deki ayrılmama olayı ileri
yaşlarda artıyorsa buna ne sebep oluyordur?
Farklı mekanizmalardan bahsediliyor.
Bir tanesi production line hipotezi;
Buna göre oositlerin olgunlaşması yetişkinlerde benzer basamaklara göre ilerliyor
ve oogonia mayoza giriyor daha anne karnındayken (fetal life). Eğer oogonia
mayoza daha geç girerse kiazma yapılardaki gelişim bozuk oluyor böylece
ayrılmama gerçekleşiyor. Bu hipotezi destekleyen ilk sitogentik çalışma
ayrılmamış homolog kromozomların frekensının moyoz I deki pakiten ve
diploten kromozomlarına sahip oositlerin düşük materyalinden (13 ile 24.
haftalar arsındaki) alınması ve altı kromozomun (X, 7, 13, 16, 18 ve 21)
çalışılmasıyla belirlendi. Ayrılma hatalarının erken dönemdeki oogonialarda (0-
1.2 %) daha geç dönemde mayoza giren oogonyalarda ise (1.3-5.5 %) olduğu
görülmüş ve budaki önemli farkda gösterilmiş.
Yinede daha fazla araştırmaya ihtiyaç var bu hipotezi desteklemek için. Bir
diğer örnek sınırlı oosit havuzu (limited oocyte pool) modeli menstrual
döngünün antral basamağında, birçok folikül gelişiminin farklı aşamasında
bulunuyor.
Eğer yüksek miktarda bunlar FSH ile uyarılırlarsa, sadece bir folikül
muhtemelen optimal stage geçecek ve M I bitirip ovulasyon aşamasına
geçecek.
Maternal yaş arttıkça antral basamaktaki folikül sayısı azalacak, folikül sayısı
azaldıkça, tam tersi optimal stage erişmemiş oosit ovulasyon için
seçilemeyecek.
Eğer daha az optimal (less optimal) basamaktaki oosit mayoz I’e girerse
böylece ayrılmama gerçekleşir. Sonuç olarak yaş arttıkça ovulayondaki
oositler anöploidi için yüksek risk taşımış olacaklar.
Ama son araştırmalardaki datalar bu modeli desteklememekte!.. Bu olaydaki
muhtemel bir faktörde, ayrılmamaya uygun hale gelen gametlerin (predisposes
gametes) anormal rekombinasyonu.
Otozomal trizomiler
Trizomi 21
Trizomi 21 [47,XX veya XY, +21] insanda tanımlanan ilk
kromozomal anormalite.
Bu fenotip Jon Langdon Down tarafından 1866 da tanımlandı ve
Down sendromu ismini aldı.
Populasyon içerisindeki frekansı 1/700.
Bu sendromun erkeklerdeki frekansı daha fazla (male to female
ratio 1.2:1).
Multicolor FISH tekniğiyle yapılan çalışmalarda önemli miktarda
Y (X kromozomuna göre) taşındığı görülmüş, sperm disomicler
arasında kromozom 21 için.
Bu sonuçlar trizomi 21’in erkeklerde fazla olması parental
mayozdaki hatalardan kaynaklandığı sonucunu göstermekte.
Trisomy 21 Down syndrome female kayotype [47,X,+21]
95% Down sendromunda trizomi 21 görülmüş.
Mozaisizm ve Robertsonian translokasyon ise 5%’lik kısmını kaplamakta.
Down sendromunun fenotipi
Down sendromunun klinik fenotipi iyi tanımlanmıştır.
Bunlar;
Baş nispeten ufaktır, ense kısa ve geniştir. Burun kökü yassılaşmıştır, kulaklar kafada
normalden düşük bir seviyede durur ve gözler birbirinden ayrık ve çekik görünür. Dil
ağıza göre genellikle çok büyük olduğundan dışarı taşmış gözükür.
Ense cildi oldukça gevşek olduğundan ensede genellikle boğumlar vardır. Bu bebeklerin
tonusları (vücut gerginliği) düşüktür. Parmaklar kısa ve tombuldur ve sıklıkla
avuçiçlerin den birinde ya da ikisinde simian çizgisi adı verilen tek bir çizgi vardır.
Ellerin serçe parmakları genellikle içe doğru kıvrımlıdır. Bunun nedeni bu parmağın
orta falanksının az gelişmiş olmasıdır. Down sendromlu bebeklerde en sık kalp
hastalıkları (40-50% her hastada) ve sindirim sistemi hastalıkları görülür. Down
sendromlu bebeklerde yenidoğan ya da çocukluk çağında lösemi (kan kanseri) daha sık
gözlenir (10 ile 20 kat daha fazla).
Fig. 5. The hand of a Down
syndrome child showing
small hand, clinodactyly,
only one crease in the fifth
finger, and single palmar
crease.
Feet of a boy with Down
syndrome
Loose Nuchal Skin
Down sendromunun birçok aile için en üzücü özelliği bebek büyüdükçe barizleşen
zeka geriliğidir. Bunun şiddeti bebekler arasında önemli farklılıklar gösterir.
Mozaik down sendromlu hastalarda klinik fenotip daha hafif ama trizomi 21’li
hücreler ile klinik anlatımının ağırlığı arasında bir korralasyon yoktur. Fakat
nonmozaik trizomi 21’li bireyler kadar mozaik trizomi 21’li hastalarda da fenotip
ağır olabilir.
Çeşitli moleküler metodlar kullanarak bu sendromun çeşitli özellikleri açıklana
bilir.
Bu çalışmalar; CuZn-superoxide dismutase (SOD1) ve amiloid prekürsör
proteinlerin (APP) 21q22.1 proximal kısmına yerleşirler ve belirleyici olurlar
yinede 21q 22.2 ve 21q22.3 bantlar (D21S55 lokusunu içerirler) minimal bölge ve
çok önemli bir bölgedir Down sendromunun gelişiminde.
Korenberg ve ark, göre tek kritik bölge yerine birçok bölge, kromozom 21 de ki,
Down sendromun gelişimine neden olabilir.
Tekrarlama sıklığı (recurrence)
30 yaş altında deneysel tekrarlama riski trizomilerde (trizomi 21 hariç)
yaklaşık %1.
30 yaş üzerinde tekrarlama riski önemli değil (not significant), yaşa bağlı
spesifik riskten.
İki trizomi 21 çocuğu olan 13 ailede yapılan çalışmada, üç ebeveyn de
mosaik trizomi 21 olduğu belirlenmiş, iki ailede potansiyel olarak mozaiklik
belirlenmiş.
Üç trizomi 21’li çocuğu olan bir aile, Harris ve ark, tarfından çalışılmış
annenin lemfosit ve deri fibroblastları trizomi 21 için mozaik olduğu
belirlenmiş.
Bir diğer durumda dört trizomi 21’li çocuğu olan bir ailede, anneye
ovaryum biopsisi yapıldığında alınan hücre hatlarının trizomi 21’li olduğu
tespit edilmiş.
Sonuç olarak gonadal mozaiklik trizomi 21’in tekrarlama sıklığında çok
önemli olduğu anlaşılmış. Böylece tekrarlama riskinin gonadlarda trizomi
21’li hücre bulunmasına bağlı olarak daha yüksek risk taşıdığı açıklanmış.
Trizomi 18
Trizomi 18 ilk kez [47,XX or XY, +18] Edwards ve ark,
tarafından tanımlanmıştır 1960 yılında.
 Ayrıca Edward sendromu olarak da bilinir.
 Görülme sıklığı 1/6000-8000.
Bayanlarda daha sık görülüyor 1:3-4 (male to female ratio).
Maternal yaş arttıkça trizomi 18 riski de artar. Trizomi 21 den
sonra en sık görülen trizomi çeşididir.
Trizomi 18’in fenotipi
Doğan bebeklerin çoğunun ilk bakışta en dikkati çeken özellikleri normal
doğum kilolarından belirgin bir şekilde daha düşük kilolu olmaları,
mikrosefali, mikrognati, kulaklarda yapısal anomaliler ve kulakların
normalden daha aşağı konumda yer almaları gibi özelliklerdir.
Yapılan ayrıntılı incelemelerde bu bebeklerin %90’ından fazlasında kalp
anomalileri (ventriküler septal defekt (VSD)) ve yine önemli bir kısmında
böbrek ve sindirim sistemi anomalileri bulunduğu saptanmış. Yine
kriptorşidi sendromu taşıyan erkek bebeklerde sıklıkla gözlenen diğer bir
durumdur.
Trizomi 18’li vakaların en azından %87’sinde gelişme geriliği vardır.
Trizomi 18’de gözlenen el ve ayak anomalileri tipiktir (“clenched hand”,
yumru ayak ya da “rocker-bottom feet”), ve yapılan çalışmalarda en sık
dikkati çeken bulgu fetal parmakların anormal pozisyonudur.
Tekrarlama sıklığı
(recurrence)
Bu sendrom için yeterli
data yoktur. Tek durum
rapor edilmiş trizomi 18
için kardeşlerde ve abort
materyalde. Genetik
danışmanlık amaçlı, risk
durumu %1 den daha az.
Fig. 6. Profile of a trisomy 18 child showing
prominent occiput, low-set malformed ear, and
micrognathia
Bu anomalinin rastlandığı gebeliklerin % 95'i daha doğum aşamasına
gelmeden bebeğin ölümü ile sonuçlanırken, bir haftalık hayatta kalma
yüzdeleri %35-45 ve ortalama ömürleri 5 gün bir hafta içerisinde.
Doğan çocukların %10'un dan daha azı bir yılın üzerinde
yaşayabilmektedir ve çok azı on yaşını geçebiliyor.
Bazı istisnalarda var, yapılan çalışmalarda en az altı trizomi 18 hastasının
normal zekaya sahip olduğu ve uzun yaşadıkları saptanmış.
Son iki moleküler çalışmada toplamda on parsiyel trizomi 18’li hastada
18q12 kromozomunun proximal bandının bu semptom üzerinde etkisinin
olmadığı yinede iki kritik bölgenin, biri proximal (18q12.1 q21.2) ve
distal (18q22.3 qter) bölgelerinin birlikte çalışmasıyla trizomi 18
fenotipinin oluştuğu belirtilmiş.
Daha fazlası bu hastalardaki ağır mental retardasyonun
(18q112.3 q21.1)ile ilgili olduğu saptanmış.
Trizomi 13
Trizomi 13 [47,XX or XY,+13] ilk kez Patau ve ark, 1960’ta tanımlandı. Tahmin
edilen insidansı 1/12,000. bayanlarda erkeklere göre daha az görülüyor. Maternal yaş
arttıkça trizomi 13 riskide artıyor.
Fenotipi:
Normal gününde bile doğsa bu bebekler daha düşük kiloda doğarlar. Küçük baş
çevresi ve eğimli alın yapısı gözlenir. Genellikle doğumdan hemen sonra görülen
yapısal beyin problemleri vardır. Çoğunlukla beynin ön kısmı düzgün bir şekilde
ayrılmamıştır. Bu gözlerin yakınlığı, burun ve burun deliği gelişimi gibi bebeğin yüz
gelişiminde değişikliklere neden olur. Yarık dudak ve çene bu bebeklerde sıradandır.
Göz problemleri ve kulak pozisyonu ile şekli farklı olabilir. Deriye yakın ince kan
damarlarından dolayı hastalığa özel bir bir cilt rengi görülür.
Trizomi 13’lü bebeklerin bir çoğunda fazladan bir parmak görülebilir. Kalp (%80
hastada gözlenir) ve böbrek problemleri , erkeklerde inmemiş testis, kızlarda rahim
şekil bozukluğu diğer görülen anomalilerdir.
Ortalama hayatta kalmaları 2.5 gün ve 6 ay yaşama olasılığı %5. Ağır zeka geriliği,
gelişim bozukluğu ve nöbetler görülür yaşamları boyu.
Mozaik trizomi 13’lü bireyler daha az etkilenmişlerdir ama bunun derecesi de
çeşitlidir.
Yapılan çalışmalarda proximal segmenteki
(13pter q14) trizomi 13 üzerinde az etkisinin olduğu
bulunmuş bunun yerine distal segmentteki (tüm veya
bir parça 13q14 qter) trizomi 13’te ki ana neden
neden olduğu belirtilmiştir.
Tekrarlama sıklığı (recurrence)
Güvenilir bir data yok ama risk çok düşük (%1 den
daha az) ama genetik danışmanlıkta tırnak içine
alınmış.
ypical features of an infant with Trisomy 13. A. Midline defect with
cleft lip & palate. B. Clenched hand with overlapping fingers. C.
Postaxial polydactyly. D. Equinovarus deformity. E. Punched out
aplasia cutis scalp lesions. From http://health-7.com
Trizomi 8
Trizomi 8 [47,XX veya XY,+8] ilk kez Grouchy ve ark, tarafından 1971
yılında tanımlandı.
•Çok nadir ve insidansı da bilinmiyor.
•Literatürde rapor edilen 100 vaka var.
•Bunların büyük çoğunluğu mozaik [47,+8/46].
•Erkek ve bayandaki oran ise 2-3:1 (male to female ratio).
Fenotipi;
Mental retardasyon, kısa boy, kilo azlığı, vertebral anomaliler. Dismorfik kafa,
alın çıkıklığı, displazik kulaklar, strabismus, alt dudak sarkıklığı, yüksek
damak, yarık yumuşak damak, mikrognati. Konjenital kalp hastalığı. Üriner
yol anomalisi, dar pelvis. patellar displazi, eklem hareketlerinde kısıtlılık, el
ayası ve ayak tabanlarında derin fleksiyon katlantıları. Birkaç tane de
hematolojik malingnansi de rapor edilmiş.
Tekrarlama sıklığı (recurrence)
Bilinmiyor.
Fig. 1: Facial appearance of the patient: (A) the neonatal period, (B) at the age of six weeks,
(C) age of 14 months. Fig. 2 (A) Bifid tip of tongue and grooved uvula, deep palmar creases,
single flexion crease on the fifth finger. (B) Foot image - “hallmark “ sign of the syndrome.
Fig. 1
Fig. 2
Trizomi 9
İlk vakalar 1973 yılında rapor edilmiş trizomi 9 için hem nonmosaic [47,XX veya
XY, +9] hem de mozaik [47,+9/46].
•40’tan fazla trizomi 9 için canlı ve ölü doğum rapor edilmiş.
•Büyük çoğunluğu mozaik.
•Erkek bayan oranı 1:1
Fenotipi
Ağır mental retardasyon, mikrosefali, alın çıkıklığı, çıkıntılı kulaklar, sivri burun,
balık ağzı, mikrognati, Konjenital kalp hastalığı (%60 hastada görülüyor), böbrek
yapısındaki bozukluklar (%40 hastada görülüyor), Üriner yol anomalisi, konjenital
kalça/diz çıkıklığı, klinodaktili, dijital hipoplazi, tırnak hipoplazisi, sindaktili.
Not: Mozaik hastalar daha fazla yaşama eğilimindedirler fakat trizomi 9 hücrelerin
oranı yaşam uzunluğu ve semptomların ağırlığıyla ilgili tahmin vermez.
Ayrıca son çalışmalara göre maternal yaş arttıkça trizomi 9’lu bireylerin sayısında
genel populasyonda önemli bir artış var.
Ama tekrarlama sıklığı (recurrance)bilinmiyor.
Trizomi 16
Trizomi 16 spontan abortuslarda görülen en sık otozomal anöploidi. Hamileliğin 35.
haftasında bir ölü doğum vakası vardır. Nonmozaik trizomi 16 her zaman lethal
olmuştur erken embriyonik veya fötal gelişim boyunca.
Mozaik trizomi 16’lı fetüsler bazen hayatta kalırlar. 10’dan az rapor edilmiş böyle vaka
var.
Fenotipi;
Uterus içindeki büyüme gecikmeleri sabit. %50’den fazla vakada maternal serum hCG
(human chorionic gonadotropin) veya a-fetoprotein seviyesi hamilelik boyunca yüksek.
Konjenital kalp bozuklukları %60 hastada gözleniyor. Doğum sonrası büyüme geriliği,
hafif gelişimsel konuşma gecikmesi, yüzde asimetri, ptosis (organlarda sarkma), burun
kemiğinde yassılaşma, kulakların normalden aşşağıda konumlanması, skolyoz, tırnak
hipoplazisi….vb. yaklaşık olarak %50 hasta hayatlarının ilk bir yılında ölmekte.
Not: Uzun süreli bir takip bu hastalıkla alakalı yok ama Hajianpour ve Wang’in kişisel
gözlemlerinde 5 yıldan fazla yaşayan vakalarda görülmüş.
 Tekrarlama riski muhtemelen önemsiz!...
Trizomi 20
•Sık görülen otozomal bir anöploidi olasına rağmen, canlı doğumlarda oldukça nadir.
•Mozaik trizomi 20 ile ilgili çok az canlı doğum rapor edilmiş ve bunların hepsi fenotip
olarak normallermiş.
•Vakalar uzun süre takip edildiğinde üç vakada hipopigmentasyon görülmüş ama önemli
bir deformite ve zeka gerililiği görülmemiş.
•Nonmozaik trizomi 20 kaydedilmemiş.
Abort materyaldeki anormal fenotip ise;
Mikrosefali, yüz bozuklukları, kalp hasarları, üriner sistem anomalileri.
Trizomi 20 hücreleri çeşitli fötal dokuda görülmekte örneğin; böbrek, akciğer, özafagus,
ince bağırsak ve deride.
Deri fibroblastlarının ve idrar çöküntülerinin (urine sediment) kültüründen postanal
olarak belirlenmekte.
Göbek kordonundan alınan kanla da bir vaka tespit edilmiş ama daha sonraki çalışmalar
periferal kandan 4 aylıkken alınarak incelenmiş.
Bunlar dışında başka rapor yok !..
Terarlama riski önemsiz…
Trizomi 22
Trizomi 22 ilk 1971’de rapor edilmiş.
O günden sonra literatürde 20 canlı doğum var.
Fenotipi;
Mental-motor gerilik, mikrosefali, dış kulak kanalının olmayışı, lakrimal kanal
stenozu, ptozis, strabismus, kulak malformasyonu, yarık dudak, hipertelorizm,
mikrognata, yele boyun, konjenital kalp hastalığı (%80 hastada).
Deride hipopigmentasyon genellikle mozaik vakalarda görülmekte.
Birçok non mozaik hasta hayatının ilk yılında ölüyor. Raporlara geçen en
uzun yaşam süresi 3 yıl.
Mozaik hastalarda 20 yaş üzeri vaka var. Trizomi 22’li hücreler hem kan
lemfositlerinden hemde deri fibroblastların dan belirlenebilir.
Recurransı bilinmiyor.
Diğer nadir otozomal trizomiler
Başlangıçta da söylendiği gibi mozaik ve nonmozaik otozomal trizomiler
(1 ve 11 den başka) canlı doğumlarda rapor edilmiş.
Trizomilerin tespiti sıklıkla spontan abortlarda ve prenatal testlerden elde
edilmekte.
Sonuç olarak canlı doğumlarda trizomilerin görülmesi oldukça nadir
sadece izole vakalarda tespit edilmiş.
Mozaik trizomi 2 ile ilgili rapor edilen tek vaka var. 16 aylık bu çocukta
mikrosefali, kaslarda zayıflık, büyüme ve gelişme geriliği tespit edilmiş.
Üç vaka var trizomi 3 ile alakalı, bunlardan bir tanesi ağır mental
retardasyonu olan 32 yaşında bir bayan. Klinik özelliği üç vaka için de
farklı fakat benzer olan yüz anomalileri (göz ve kulak).
Mozaik trizomi 4 ve 5 için birer durum rapor edilmiş, her iki durumdada prenatal
amniyosentez yöntemi ile, trizomili hücreler kan lemfositlerinden ve deri
hücrelerinden belirlenmiş. Her iki vakanında konjenital anomalileri olduğu
belirlenmiş.
Bir durumda trizomi 6 ile ilgili, bu çocuk hamileliğin 25. haftasında doğuyor, klinik
özelliği kalp hasarları, büyük kulaklar, ayrık sağ el, sindaktili, düzensiz şekilde ve
uzunluktaki ayaklar, derideki kalınlaşma. Bu vakada büyüme yavaşlamasına rağmen
gelişme normal olarak ilerliyor 2 yaşına kadar. Trizomi 6 da deri fibrobllastlarından
tespit ediliyor.
En az altı tane trizomi 7 ile ilgili vaka var, trizomi 7’li hücreler deri fibroblastlarından
elde edilmiş. Tüm hastalar fenotipiksel olarak anormaller. Hepsinin ortak özelliği
büyüme ve gelişme geriliği, deri pigmentasyonunda kusur (hipopigmentasyon veya
hiperpigmentasyon), yüz ve vücutta asimetri. Bu vakayla ilgili bir örnek 18 yaşındaki
zeka geriliği olan bir erkek.
Birkaç vaka da mozaik trizomi 10 ile ilgili, bir vaka mozaik trizomi 10
idi. Deri fibroblastlarıda monozom X içeriyordu ve yine kan hücreleri
monozomi X içeriyordu. Bu vaka 7 haftalıkken kalp krizinden ölmüş.
Ortak klinik fenotip; büyüme hataları, yüz anormallikleri,
hipertelorizm, kalp hasarları, kısa ömür …vb.
En az 6 vaka da trizomi 12 için var, hepsi mozaik bir vaka kısır erkek,
bir diğeri birçok anormal kusur ve pigment bozukluğu ile doğuyor ve
2 aylıkken ölüyor. Fenotipik özelliği; yüz anormallikleri, skolyoz, kalp
hasarları, boy kısalığı ve zeka geriliği.
En az 15 vaka mozaik trizomi 15 ile ilgili, fenotipik abnormaliteler;
büyüme ve zeka geriliği, geniş burun, düşük kulak, küçük çene, kalp
hasarları. Yaşam şansları değişiyor 1 günden 29 yıla kadar.
Trizomi 14’lü hücreler hem lenfositlerden hemde fibroblastlardan belirlene bilir.
Vucut asimetrisi olan hastalarda trizomik hücreler atrofik bölgelerde sınırlıdır.
En az on vakada trizomi 15 için kaydedilmiştir, bunlardan iki tanesi nonmozaik.
Bazı vakalarda sadece trizomi 15 li hücreler deri hücrelerinde görünmüş fakat
kan lenfositlerinde görülmemiş. İki vakada ise maternal uniparental dizomi 15,
normal hücre hatlarının içerisinde bulunmuş ve bu vakalar çok ağır fenotiplere
sahiplerdi. Bu fenotipik anormallikler ise; hipotoni, çeşitli yüz anormalliği,
minör iskelet anomalisi, kalp hasarları ve kısa ömür.
Mozaik trizomi 17 ile alakalı iki vaka var. Trizomi hücreler lemfositlerde
görülmedi ama yüksek oranda deri fibroblastlarında görüldü. Bir hasta 8
yaşındaydı, zeka ve büyüme geriliği, mikrosefali, nöbet, duyma kaybı, dikkat
eksikliği ve hiperaktivite ve otistik davranışlar gösteriyordu.
Mozaik trizomi 19 ile ilgili literatürde iki vaka var bunlardan biri ölü doğmuş
erkek, diğeri ise 13. günde ölmüş. Klinik özellikleri çok çeşitli ama ana
kusurlarla ilgili bir rapor yok.
Otozomal monozomiler
Otozomal monozomiler oldukça nadirler hem canlıdoğumlarda
hemde düşüklerde.
Semptomlarının ağırlığı genetik dengesizlik den dolayı bir
kromozomun tamamen ortadan kalmasıyla bağlantılı.
Monosomi 20, 21 ve 22 rapor edilen monosomiler. 3,5 yaşında
mozaik monozomi 20 hastası bir erkek çocuğundaki fenotipik
özllikler; atipik konuşma, dil öğreniminin gecikmesi, davranış
problemleri, mikrosefali ve derideki pigmentasyon sorunları.
Monosomi 21
Mosaik monozomi 21 için literatürde dört canlı doğumda rapor edilmiş.
En sık görülen özellikler; uterustaki büyüme geriliği, postnatal büyüme ve zeka geriliği,
hipertoni, göz kapaklarının normalden aşşağı olaması, kulakların daha aşşağı konuma
yerleşmesi ve küçük çene. En son rapor edilen vaka 20 haftalık bir dişi fetüs, yukarıdaki
anormalliklere ek olarak kompleks kalp hasarları, bağırsaklardaki yanlış rotasyon, çift rahim,
küçük olgunlaşmamış ovaryumlar ve akciğer hasarları rapor edilmiş.
Canlı doğumlarda yaklaşık on vaka rapor edilmiş mozaik monozomi 21 için. Bu vakalardan
bazılarının sonradan parsiyel monosomi 21 olduğu anlaşılmış çok ince bir translokasyondan
dolayı.
Gözlemler mozaik monozomi 21in nonmozaik monozomi 21’e göre daha az yaygın olduğunu
göstemiş, tam monozomi 21’in ise hayatla bağdaşmadığı açıklanmış.
Bir erkek çocuğu 11 yaşına kadar yaşamasına rağmen bir çok hasta 2 yaşından önce ölmüş.
Fenotipik özellikler;
Diğer mozaikliklere benziyor. Ör, büyüme ve zeka geriliği, mikrosefali, çıkık burun, ayrık
dudak, küçük çene..vb. ayrıca anormal kas tonusu ve çoğunlukla hipertoni oldukça yaygın. Kalp
anormallikleride birkaç vakada görülmüş.
Monozomi 22
Mozaik monozomi 22 ile ilgili dört vaka rapor edilmiş canlı
doğumlarda.
Bir tanesi 34 haftalık premeture bebek, gastroşizis ile birlikte
doğmuş doğumdan kısa bir süre sonra beyin kanamasından
ölmüş.
Dismorfik özellikleri kaydedilmemiş ve otopsi de yapılmamış.
İki hastada büyüme ve gelişme geriliği, mikrosefali ve hafif
yüz dismofizimi görülmüş.
Dördüncü hasta ise 30 haftalık premeture, yüz özellikleri
DiGeorge sendromuna benziyor, yüksek tansiyon, ana
eklemlerde sınırlı gerilme ve tüm parmakların bükülmesi
gözlenen problemler.
Poliploidi
Poliploidiler toplam kromozom setindeki sayısal anormallikler. Genellikle hayatla
bağdaşmamasına rağmen nadiren de canlı doğumlar görülebilir.
Triploidi
Kromozom sayısının 3n=69 olması durumudur. Tahmin edilen görülme oranı %1.
Abortlarda ise %17-18 olduğu tespit edilmiş.
Hayatla bağdaşmaları çok nadir. İki farklı fenotip tanımlanmış. Bunlardan birisi iyi
büyümüş fetüs, diğer özellikleri; mikrosefali, anormal büyüklükte plesanta (ayrıca
plesantadaki kistler) ve molar gebelik.
Gebelik ürününün genetik yapısı hem anne hem baba orjinlidir. Bunun sonucu triploid
yapıdadır (en sık 69,XXY). Ebeveynlerden birinden 2n (diploid) sayıda kromozom
gelirken diğerinden n (haploid) sayıda kromozom gelmektedir.
Triploidi ile ilgili çalışmalar sitogenetik heteromorfizim ve DNA polimorfizim analizi ile
yapılmakta.
En son yapılan çalışmalarda, 87 triploidi vakasının hamileliğin 5-18 haftaları arası düşükle
sonuçlandığı tespit edilmiş.
Fig. 9. Karyotype of a triploid fetus (69,XXX).
•Sex kromozomlarında ki triploidi hem XXX hemde XXY çok nadir olarak
da XYY görülür. Yapılan iki çalışmada spontan abortus sayısı (XXX; XXY;
XYY- 82:92:2 (3)) & (XXX; XXY; XYY- 26:36:1).
• Bir çalışmada amniyon sıvısındaki hücrelerle yapılmış ve oran 6:8:0
olarak rapor edilmiş. Fenotipik özelliklerin ise parental orijine bağlı olduğu
belirtilmiş.
•Elliden fazla nonmozaik triploidi rapor edilmiş hem 69,XXX hem de 69,
XXY. Bunların büyük çoğunluğu doğumdan kısa süre sonra ölmüş. Sekiz
hasta 2 aydan daha fazla yaşamış ve en uzun yaşayan ise ancak 10. aya
erişebilmiş.
•Ekstra set kromozomun kaynağı sitogenetik polimorfizim veya insan
lökosit antijeni (HLA) ile maternal 3 vakada paternal 1 vakada tespit
edilmiş. Bir çalışma DNA polimorfizm ile yapılmış bu vaka 46 gün
yaşamış maternal mayoz II deki hata sonucu triploidi görülmüş.
•Bu bulgular (digynic) maternal kaynaklı triploidilerin, (diandric) paternal
kaynaklı triploidilere göre daha uzun yaşadıklarını göstermiş.
•En sık görülen anormallikler; büyüme geriliği, hipotoni, baş, yüz
anormallikleri, ektrimitelerdeki bozukluklar, kalp hasarları ve beyin
anomalileri.
Mozaik triploidi (diploid/triploid mixoploidy) yaklaşık 20 hastada tespit
edilmiş. Triploid hücreler hem lenfositler hemde fibroblastlarda
bulunmuş (fibroblastlarda nispeten daha az).
Bu hastalar nonmozaiklere göre daha az etkilenmişler ve 10 yıl
yaşadıkları gözlemlenmiş.
Genel klinik özellikleri büyüme geriliği, fizikomotor geriliği, asimetrik
büyüme, geniş burun, sindaktili, genital anomaliler, düzensiz deri
pigmentasyonu. Bazı hastalarda Truncal obezite görülmüş. Bu bireylerde
ayrıca mitotik ayrılmama görülmemiş.
Mekanizması;
Muhtemel mekanizamsı çift döllenme (bir ovumun iki ayrı spermle
döllenmesi). Bir sperm nukleusu ovum nukleusu ile birleştikten sonra
erken blastomer safhasında başka bir spermin daha döllemesiyle triploid
hücre oluşuyor. En az bir vaka için bu mekanizma kanıtlanmış.
Bir diğer mekanizmada moleküler olarak kanıtlanmıştır buna göre; erken
blastomer safhalarından birindeki ikinci polar body nin birleşmesinin
gecikmesi ile triploid hücre hatları oluşmaktadır (digynic).
Tetraploidi
Kromozom sayısı 4n=92. Triploidiye göre daha nadir. Spontan
abortuslardaki görülme sıklığı %6-7. Tetraploidinin muhtemel orijini,
zigotta kromozomların duplikasyonundan sonra sitoplazma
bölünmesinin olmaması.
En az sekiz nonmozaik canlı doğum rapor edilmiş. Sex kromozomları
bir birinin komplementi (XXXX veya XXYY). 92, XYYY veya XYYY
hiç görülmemiş.
En sık görülen anormalite büyüme ve gelişme geriliği, hipotoni, baş-yüz
anormallikleri, ektremite anormallikleri ve böbrek anormallikleri. Bir çok hasta 1
yaşını doldurmadan öldü. Raporlanan sadece bir kız 22 aya ulaşıyor.
Raporlanan mozaik tetraploidi (diploid/tetraploid mixoploid) vaka sayısı 12.
teetraploid hücreler periferal kan lemfositlerinde, deri fibroblastlarında ve kemik
iliğinde görülmüş (tetraploid hücreler kemik iliği hücrelerinin %95’de görülüyor).
Yaşları 11 ve 21 olan iki kız çocuğunda ise ağır zeka özürü ve deri
pigmentasyonu displazisi görülmüş. Tetraploid hücreler ise sadece deri
fibroblastlarında bulunmuş. Lemfositlerde tetraploidi görülmesi yaşa bağlı olarak
azalıyor.
Sonuç olarak klinik özellikleri aynı ama nonmozaik tetraploidiye göre daha hafif
ve tahmini yaşam süreleri daha uzun. Rapor edilen en uzun yaş, 6 olarak kayda
geçmiş.
Parsiyel otozomal anöploidiler
• Tetrazomi 5p
Tetrazomi 5p [47,XX veya XY, +i(5) (p10)] ekstra isokromozomun
olması 5. kromozomun kısa kolunda.
Oldukça nadir sadece üç canlı doğum var ve bunların hepsi mozaik.
Bu anormal hücre hatları lemfositler de, deri fibroblastlarında ve
kondrositlerde bulunmuş.
Fenotip trizomi 5p’ye çok benziyor. Hipotoni, nöbetler ve anormal
EEG, fizikomotor retardasyon, makrosefali, yüz anormallikleri ve
solunum zorlukları gözlemlenen bulgular. Bir hastada deride
hiperpigmentasyon görülmüş. Yaşam süreleri değişken bir hasta 6
aylıkken ölmüş, bir diğeri ise 5 yaşında ölmüş.
Tetrazomi 8p
Tetrazomi 8p [47,XX veya XY, +(8)(p10)] genellikle eksta
isokromozomun 8. kromozomun kısa kolundan köken alır.
Tüm vakaların mozaik olduğu rapor edilmiş. Bu anormal hücre
hatları lemfositlerde hemde deri fibroblastlarında bulunmuş.
11 vaka tespit edilmiş bunlardan bazıları hayatlarının 5. yılında
ölmüş ama 5 yılın üzeri yaygın değil.
Doğumda kilo ve baş circumference normaldi. Sıklıkla gözlenen
fenotipik özlliklerik ise; mental gerilik, konuşma ve motor
haretlerdeki yavaşlık, serebral ventriküllerin dilasyonu hafif yüz
anomalileri ve omurga anomalileri.
Tetrazomi 9p
• Tetrazomi 9p [47,XX veya XY, +i(9)(p10)] ekstra isokromozom
durumudur. 20 canlıdoğumda rapor edilmiştir.
• İzokromozom bazı durumlarda hem tüm kısa kolu içerdiği gibi, bazı
durumlardada kısa kolun hepsini ve uzun kolunda heterokromatin
bölgesini içere bilir.
• Bazı durumlardada yine uzun kolun ökromatin bölgesini içere bilir.
Gözlemlenen fenotipik özellikler üç çeşit.
• Hem mozaik hemde nonmozaik hastalar rapor edilmiş. Yine hücre
hatları deri fibroblastlarından b-ve lemfositlerden alına bilir.
• Yaşam şansları çeşitli birkaç saat ile 10 yıl arasında değişmekte. En sık
görülen fenotipik anormalite; düşük doğum kilosu, büyüme ve gelişme
gecikmesi, baş-yüz anomalileri, kısa boyun, iskelet anomalileri, eklem
kontraktürü, tırnak hipopalazisi, ürogenital anomaliler. Hastalrın
yarısında kalp hasarları vardı.
Tetrazomi 12p
• Tetrazomi 12p (Pallister-Killian syndrome) ekstra izokromozom sonucunda
görülür. 12. kromozomun tüm kısa kolunda [i(12)(p10) veya i(12p).
• İlk olarak 1977 yılında Pallister ve ark, tarafından 37 yaşında bir erkekte ve
19 yaşında bir bayanda tanımladı. 60’dan fazla vaka var ve bunalrın hepsi
mozaik.
• Maternal yaş arttıkça vakaların görülme sıklığı artmış. Bu gözlemler
mayozdaki hatalar sonucu izokromozomun arttığını göstermiş. i(12p) yüksek
oranda deri fibroblastlarında, amniositlerde ve nadirende lemfositlerde
bulunmuş.
• Ayrıca bu izokromozomun bulunma oranı yaş arttıkça azalmış. Bir çok hasta
doğumdan hemen sonra ölmüş.
• Genellikle büyüme parametreleri doğumda normal. Yenidoğanlarda şiddetli
hipotoni ve kontraktürlerin geç oluşması. Belirgin alın, büyük kulaklar,
hipertelorizm, epikantal katlanmalar, geniş, kısa ve yassılaşmış burun, kalkık
burun delikleri, ince üst dudak, yüksek damak. Birçok hastada hiper- ve
hipopigmentasyon. Diğer anormaliteler; kısa boyun, uzun dil, küçük çene ve
ürogenital anormaliteler. Ağır zeka geriliği ve nöbetler yaşam boyu görülen
durumlar. Tüm vakalar sporadik ve tekrarlama sıklığı önemsiz.
Tetrazomi 8p
Tetrazomi 18p [47,XX veya XY, +i(18)(p10)] kromozom 18’in kısa
kolunun hepsinin izokromozom olmasıyla alakalı.
Bu sendrom ilk kez Froland ve ark, tarafından 1963 yılında tanımlandı.
En az 50 vaka rapor edilmiş ve bunların çoğunluğu nonmozaik.
Tetrazomi 18 lemfositlerden kolaylıklar tespit edşle bilir.
En sık gözlenen klinik bulgular; düşük kilo, küçük kafa, beslenme
problemleri, çeşitli fizikomotor retardasyon, nöbetler, oval yüz, hilal
kaşlar, displazik kulaklar, üçgen ağız, yüksek damak, küçük çene,
dar omuzlar ve dar toraks, kalp hasarları, ürogenital anomaliler.
Tetrazomi 18’in anne yaşıyla olan ilişkisi bilinmemekte.
Diğer parsiyel anöploidi
Ekstra marker kromozom
Tetrazomilere ek olarak parsiyel otozomal anöploidiler, küçük ekstra
marker kromozomların varlığıyla alakalı.
Frekansı 1000 yenidoğumda yaklaşık 0.7. Sitogenetik orijinleri
bilinmemekte.
FISH tekniğiyle bu marker kromozomlar belirlenmekte. Mozaik
formlar içerisinde bu ekstra markır kromozomlar stallit ve non-
stallit diye sınıflandırılırlar.
Markır kromozomlar sadece heterokromatin bölgeleri içerirler.
Diğeryandan bu kromozomlar üzerindeki ökromatinler genellikle
iyi huylu değil ve fenotipik abnormalitelere sebep olur.
NOT: Markırlar tüm otozomal kromozomlarda rapor edilmiş. En
yaygın markır 15. kromozomdaki inversiyon duplikasyonu [inv
dup(15)].

More Related Content

What's hot

Genetik hastalıklar
Genetik hastalıklarGenetik hastalıklar
Genetik hastalıklarSema Atasever
 
Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
GK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınımGK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınımGoktan Kuspınar
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Semih Tan
 
JAK STAT Sinyal Yolağı
 JAK STAT Sinyal Yolağı JAK STAT Sinyal Yolağı
JAK STAT Sinyal YolağıBardia Farivar
 
Anormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.com
Anormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.comAnormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.com
Anormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.comjinekolojivegebelik.com
 
Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Emr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolüEmr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolüSumeyra Okur
 
Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Mikrodelesyon sendromları
Mikrodelesyon sendromlarıMikrodelesyon sendromları
Mikrodelesyon sendromları06AYDIN
 
Genetik çalışmalarda etik
Genetik çalışmalarda etikGenetik çalışmalarda etik
Genetik çalışmalarda etikFatih University
 
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 

What's hot (20)

Genetik hastalıklar
Genetik hastalıklarGenetik hastalıklar
Genetik hastalıklar
 
Epigenetik
EpigenetikEpigenetik
Epigenetik
 
Mendel Genetiği
Mendel GenetiğiMendel Genetiği
Mendel Genetiği
 
Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)
Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)
Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)
 
Translasyon
TranslasyonTranslasyon
Translasyon
 
Seher başaran (1)
Seher başaran (1)Seher başaran (1)
Seher başaran (1)
 
Dna dizi analizi ve klonlama
Dna dizi analizi ve klonlamaDna dizi analizi ve klonlama
Dna dizi analizi ve klonlama
 
Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Cinsiyeti belirleyen genler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
GK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınımGK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınım
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi
 
Genetiğe giriş
Genetiğe girişGenetiğe giriş
Genetiğe giriş
 
JAK STAT Sinyal Yolağı
 JAK STAT Sinyal Yolağı JAK STAT Sinyal Yolağı
JAK STAT Sinyal Yolağı
 
Anormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.com
Anormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.comAnormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.com
Anormal Uterin Kanamalar - www.jinekolojivegebelik.com
 
Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Periyodik ateş sendromlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Genetik sözlük
Genetik sözlükGenetik sözlük
Genetik sözlük
 
Emr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolüEmr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolü
 
Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Rna yapisi ve özellikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Mikrodelesyon sendromları
Mikrodelesyon sendromlarıMikrodelesyon sendromları
Mikrodelesyon sendromları
 
Genetik çalışmalarda etik
Genetik çalışmalarda etikGenetik çalışmalarda etik
Genetik çalışmalarda etik
 
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 

Viewers also liked

Viewers also liked (14)

Turner Sendromu
Turner SendromuTurner Sendromu
Turner Sendromu
 
Preimplantasyon Gebelik Tanı
Preimplantasyon Gebelik TanıPreimplantasyon Gebelik Tanı
Preimplantasyon Gebelik Tanı
 
Primer design
Primer designPrimer design
Primer design
 
Primer design task
Primer design taskPrimer design task
Primer design task
 
Mlpa (Multipleks PCR)
Mlpa (Multipleks PCR)Mlpa (Multipleks PCR)
Mlpa (Multipleks PCR)
 
Sperm test ( semen analysis ) report - a patient's guie
Sperm test ( semen analysis ) report - a patient's guieSperm test ( semen analysis ) report - a patient's guie
Sperm test ( semen analysis ) report - a patient's guie
 
Pcr primer design english version
Pcr primer design english versionPcr primer design english version
Pcr primer design english version
 
Genetik 1 ders notları
Genetik 1 ders notlarıGenetik 1 ders notları
Genetik 1 ders notları
 
Primer design
Primer designPrimer design
Primer design
 
Primer Designing
Primer DesigningPrimer Designing
Primer Designing
 
PCR Primer desining
PCR Primer desiningPCR Primer desining
PCR Primer desining
 
SEMEN ANALYSIS POWERPOINT
SEMEN ANALYSIS POWERPOINTSEMEN ANALYSIS POWERPOINT
SEMEN ANALYSIS POWERPOINT
 
SEMEN ANALYSIS (WHO 2010)
SEMEN ANALYSIS (WHO 2010)SEMEN ANALYSIS (WHO 2010)
SEMEN ANALYSIS (WHO 2010)
 
semen analysis
semen analysissemen analysis
semen analysis
 

Similar to Anöploi̇di̇

Kli̇nefelter sendromu
Kli̇nefelter sendromuKli̇nefelter sendromu
Kli̇nefelter sendromuRecep Turan
 
Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02
Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02
Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02TrkiyeMenopozVeOsteo
 
Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü
Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü
Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü www.tipfakultesi. org
 
Çocukluk Çağı Böbrek Tümörleri
Çocukluk Çağı Böbrek TümörleriÇocukluk Çağı Böbrek Tümörleri
Çocukluk Çağı Böbrek TümörleriBarış Yılmaz
 
Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.com
Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.comGestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.com
Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.comjinekolojivegebelik.com
 
Mayoz Bölünme Slaytı Fon Müzikli
Mayoz Bölünme Slaytı Fon MüzikliMayoz Bölünme Slaytı Fon Müzikli
Mayoz Bölünme Slaytı Fon MüzikliFrom Freedom
 
Klinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetikKlinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetikalp hat
 
Klinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetikKlinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetikalp hat
 
Mayoz Bölünme Slaytı Fontsuz
Mayoz Bölünme Slaytı FontsuzMayoz Bölünme Slaytı Fontsuz
Mayoz Bölünme Slaytı FontsuzFrom Freedom
 
Gebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.com
Gebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.comGebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.com
Gebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.comjinekolojivegebelik.com
 
Replikatif yaşlanma ve werner sendromu
Replikatif yaşlanma ve werner sendromuReplikatif yaşlanma ve werner sendromu
Replikatif yaşlanma ve werner sendromuRecep Turan
 
Mayoz bölünme slayt 2
Mayoz bölünme slayt 2Mayoz bölünme slayt 2
Mayoz bölünme slayt 2From Freedom
 
Plasentanın ultrasonografik değerlendirilmesi
Plasentanın ultrasonografik değerlendirilmesiPlasentanın ultrasonografik değerlendirilmesi
Plasentanın ultrasonografik değerlendirilmesisbkavak
 
homolog kromozom
 homolog kromozom homolog kromozom
homolog kromozomeraygrgn
 
Kadin Dogum öZet
Kadin Dogum öZetKadin Dogum öZet
Kadin Dogum öZettturcica ff
 

Similar to Anöploi̇di̇ (20)

Kli̇nefelter sendromu
Kli̇nefelter sendromuKli̇nefelter sendromu
Kli̇nefelter sendromu
 
Seher başaran
Seher başaranSeher başaran
Seher başaran
 
Erkek infertilitesi kısırlık
Erkek infertilitesi kısırlıkErkek infertilitesi kısırlık
Erkek infertilitesi kısırlık
 
Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02
Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02
Lvnt ob&gyn zirve kongresi 2019 poi_pof_20191004_q&a_tr_all_hid02
 
Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü
Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü
Trombofilinin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü
 
Çocukluk Çağı Böbrek Tümörleri
Çocukluk Çağı Böbrek TümörleriÇocukluk Çağı Böbrek Tümörleri
Çocukluk Çağı Böbrek Tümörleri
 
Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.com
Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.comGestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.com
Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar - www.jinekolojivegebelik.com
 
Mayoz Bölünme Slaytı Fon Müzikli
Mayoz Bölünme Slaytı Fon MüzikliMayoz Bölünme Slaytı Fon Müzikli
Mayoz Bölünme Slaytı Fon Müzikli
 
Klinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetikKlinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetik
 
Klinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetikKlinisyen gozüyle-sitogenetik
Klinisyen gozüyle-sitogenetik
 
HÜCREDE YOLCULUK
HÜCREDE  YOLCULUKHÜCREDE  YOLCULUK
HÜCREDE YOLCULUK
 
Mitoz ve mayoz 2010
Mitoz ve mayoz 2010Mitoz ve mayoz 2010
Mitoz ve mayoz 2010
 
Mayoz Bölünme Slaytı Fontsuz
Mayoz Bölünme Slaytı FontsuzMayoz Bölünme Slaytı Fontsuz
Mayoz Bölünme Slaytı Fontsuz
 
Gebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.com
Gebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.comGebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.com
Gebelikte Tarama Testleri - www.jinekolojivegebelik.com
 
Pgd (1)
Pgd (1)Pgd (1)
Pgd (1)
 
Replikatif yaşlanma ve werner sendromu
Replikatif yaşlanma ve werner sendromuReplikatif yaşlanma ve werner sendromu
Replikatif yaşlanma ve werner sendromu
 
Mayoz bölünme slayt 2
Mayoz bölünme slayt 2Mayoz bölünme slayt 2
Mayoz bölünme slayt 2
 
Plasentanın ultrasonografik değerlendirilmesi
Plasentanın ultrasonografik değerlendirilmesiPlasentanın ultrasonografik değerlendirilmesi
Plasentanın ultrasonografik değerlendirilmesi
 
homolog kromozom
 homolog kromozom homolog kromozom
homolog kromozom
 
Kadin Dogum öZet
Kadin Dogum öZetKadin Dogum öZet
Kadin Dogum öZet
 

More from 06AYDIN

Mutation accumulation in adult stem celles
Mutation accumulation in adult stem cellesMutation accumulation in adult stem celles
Mutation accumulation in adult stem celles06AYDIN
 
Hücre ve Organelleri
Hücre ve OrganelleriHücre ve Organelleri
Hücre ve Organelleri06AYDIN
 
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre 06AYDIN
 
Evoluti̇on of eye & Pigmentation
Evoluti̇on of eye & PigmentationEvoluti̇on of eye & Pigmentation
Evoluti̇on of eye & Pigmentation06AYDIN
 
Agaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel Elektroforez
Agaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel ElektroforezAgaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel Elektroforez
Agaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel Elektroforez06AYDIN
 
Biodiesel production
Biodiesel productionBiodiesel production
Biodiesel production06AYDIN
 

More from 06AYDIN (6)

Mutation accumulation in adult stem celles
Mutation accumulation in adult stem cellesMutation accumulation in adult stem celles
Mutation accumulation in adult stem celles
 
Hücre ve Organelleri
Hücre ve OrganelleriHücre ve Organelleri
Hücre ve Organelleri
 
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
 
Evoluti̇on of eye & Pigmentation
Evoluti̇on of eye & PigmentationEvoluti̇on of eye & Pigmentation
Evoluti̇on of eye & Pigmentation
 
Agaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel Elektroforez
Agaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel ElektroforezAgaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel Elektroforez
Agaroz Jel Elektroforezi & İki Boyutlu Jel Elektroforez
 
Biodiesel production
Biodiesel productionBiodiesel production
Biodiesel production
 

Anöploi̇di̇

  • 2. KROMOZOM BOZUKLUKLARI SAYISAL BOZUKLUKLAR YAPISAL BOZUKLUKLAR Poliploidi Anöploidi Cinsiyet kromozomları anöploidisi Otozomal kromozomların anöploidisi Delesyon Duplikasyon İnversiyon İnsersiyon Ring kromozom İzokromozom Mozaisizm Translokasyonlar Robertsonian Resiprokal
  • 3. ÖPLOİDİ İnsan eşey hücrelerinde 23 adet kromozom bulunur ve bu sayı haploid(n) dir.  Haploid kromozom sayısının tam katlarına “öploid denir. Hücrelerdeki kromozom sayısı o organizma türü için temel gametik sayının tam katı kadar artmıştır. Haploidi Diploidi Triploidi Tetraploidi ( n=23) (n= 46) (n=69) ( n=92)
  • 4. ANÖPLOİDİ Temel kromozom sayısının tam katı kadar olamayan artma yada azalmadır. (2n +1 veya 2n-1) -Trizomi 21, monozomi X İnsan kromozom bozuklukları içerisinde en sık görülen ve klinik olarak en önemli tipidir. Eğer bir kromozom parçasının artması veya azalması şeklinde ise parsiyel anöploidi adını alır. Mekanızması : Kromozom ayrılmaması (non-disjunction) Anafazda geri kalma (anaphase lagging)
  • 5. Otozomal anöploidi: otozomal kromozom çiftinin veya çiftlerinin ikiden eksik veya fazla sayıda olmasını tanımlamaktadır. Bu olay sayısal olabileceği gibi yapısalda olabilir. Trizomilerin büyük çoğunluğu sadece bazı hücrelerde (mosaic aneuploidy) görülürken, diğer kısmı tüm hücrelerde (nonmosaic) görülmektedir. Yeni doğanlardaki ozomal anöploidinin insidansı %20. Birçok otozomal anöploidi yaşamla bağdaşmamakta ve insidansı sppontan düşüklerde %27-30. Sitogenetik araştırmalar tüm frekans içerisindeki anormalliklerin %20’sinin yumurta kaynaklı olduğunu %10 kısmının ise sperm kaynaklı olduğunu söylemekte. Sayısal olarak %90 dan daha fazla anormallik yumurta hücresinde gözlemlenirken %50 den daha azı sperm hücresinde görülmekte. Otozomal Anöploidi
  • 6. Bu çalışmalarda fluorescent in situ hybridization (FISH) veya primed in situ labelling (PRINS) kullanılmakta ve otozomal anöploidi sperm hücrelerindeki kromozomlarda (kromozom 3,7,8,9,10,11,13,16,17 ve 21) uniform olmakla beraber oranı %26-34 arasında. Ayrıca FISH ile tanımlanan en yüksek frekansa sahip anöploidi 21. kromozom ve görülme sıklığı %29. Diğer kromozomlarda (kromozom 1,2,4,9,12,15,16,18 ve 20) görülme sıklığı ise %8-19 arasında. Genelde mayoz bölmedeki rastgele ayrılmamaya (nondisjunction) bağlı olarak gelişir dolayısıyla düşüklere sebep olur. Aynı zamanda canlı doğumda olabilir.
  • 7. Otozomlardaki tüm trizomilerde (1. kromozomda dahil olmak üzere) hamileliğin 8-9 haftasında düşük rapor edilmiş. Klinik tanı IVF ile hamileliğin 6 haftasında yapılabilir. Her bir trizominin frekansı farklılık göstemekle birlikte ÖR. trizomi 16 her bir trizomi içerisindeki düşüklerde %30’u teşkil etmekte. Canlı doğumlarda, ‘’kromozom 1 ve 11’’ ile alakalı mosaiklik ve non mosaiklik rapor edilmemiş çünkü 13,18 ve 21 kromozom dışındakiler oldukça nadir. Trizomi 21 dışındaki, diğer trizomilerin frekensı gebelik sırasında benzer fakat düşük ile canlı doğum arasında oransal olarak büyük farklar var. Bu olay kromozomlardaki yıkıcı dengesizlikle alakalı. Pre-embriyonik safhada birçok otozomal anöploidi çok zararlı ve öldürücü, bundan dolayı spontan düşüklerin nedenleri tanımlanmamış ve çalışılmamış. Parsiyel otozomal anöploidideki ölüm kromozomun içerdiği gen içeriğiyle bağlantılı.
  • 8.
  • 9. Not: Gen bakımından zengin kromozomlardaki trizomilerin yaşamla bağdaşlaşması daha az. 13,18 ve 21. kromozomlar gen içeriği bakımından daha fakir olduklarından bu kromozomlardaki trizomiler de hayatla bağdaşma olur ve etkide hafiftir.
  • 10. Mekanizma ve etiyolojisi Mayozdaki hatalar (non-disjunction) sonucunda, gametler anormal sayılarda kromozomlar içerirler buda döllenme sırasında anöploidiye sebep olur. DNA markırlar kulllanılarak ebeveyn orijinli ekstra kromozomlar otozomal anöploidi içerisinde çalışılmış (trizomi 2,7,13,14,15,16,18,21 ve 22). Tüm bu çalışmalar gösterdi ki birçok trizomi maternal kaynaklı ama bu oran farklı kromozomlar arasında farklı oranlarda gerçekleşmekte. Kromozom 7 ve 18 maternal ayrılmama daha çok mayoz II aşamasında görülüyor.
  • 11. Table1: meiotic/mitotic origin of autosomal trisomies determined by molecular studies (number of cases)
  • 12. Otozomal anöploidi ile anne yaşı arasındaki ilişki uzun zaman önce tanımlandı. 1933 te Penrose anne yaşının Down sendromlu doğmada kilit faktör olduğunu belirtti. Mekanizmasıyla alakalı mayoz I ve mayoz II deki ayrılmamanın temel faktör olduğunu belirtti. Bu ayrılmama iki şekilde olabilir; birincisi ayrılmamış bivalent kromozomlar ile homolog kromozomların aynı kutba gitmesi ve bu mekanizma Angell tarafından gösterilmiştir. İkincisi ise, kardeş kromatitlerde ki erken ayrılmayla alakalı.
  • 13. Fig. 1. Schematic representation of meiosis I nondisjunction: (a) prophase I, (b) metaphase I, (c) anaphase I, (d) telophase I, with both homologs of one chromosome pair segregating together, (e) products of meiosis I, (f) metaphase II, (g) anaphase II, (h) meiotic products—two gametes lack one chromosome and two gametes contain two copies of one chromosome.
  • 14. Fig. 2. Schematic representation of meiosis I error resulting from premature sister chromatid separation: (a) prophase I, (b) metaphase I, (c) anaphase I, with premature separation of centromere of one chromosome, (d) telophase I, with one prematurely separated chromatid segregating with its homologous chromosome, (e) products of meiosis I, (f) metaphase II, (g) anaphase II, (h) meiotic products—two gametes with a normal chromosome complement, one gamete lacking one chromosome, and one gamete containing two copies of one chromosome.
  • 15. Mayoz II de kardeş kromatitlerde ayrılma görülür. Ayrılmama olayında ise bu kromatitler aynı kutba giderler Fig. 3. Schematic representation of meiosis II nondisjunction: (a) prophase I, (b) metaphase I, (c) anaphase I, (d) telophase I, (e) products of meiosis I, (f) metaphase II, (g) anaphase II, with both sister chromatids segregating together, (h) meiotic products—two gametes with a normal chromosome complement, one gamete lacking one chromosome, and one gamete containing two copies of one chromosome.
  • 16. Eğer maternal mayoz I deki ayrılmama olayı ileri yaşlarda artıyorsa buna ne sebep oluyordur? Farklı mekanizmalardan bahsediliyor. Bir tanesi production line hipotezi; Buna göre oositlerin olgunlaşması yetişkinlerde benzer basamaklara göre ilerliyor ve oogonia mayoza giriyor daha anne karnındayken (fetal life). Eğer oogonia mayoza daha geç girerse kiazma yapılardaki gelişim bozuk oluyor böylece ayrılmama gerçekleşiyor. Bu hipotezi destekleyen ilk sitogentik çalışma ayrılmamış homolog kromozomların frekensının moyoz I deki pakiten ve diploten kromozomlarına sahip oositlerin düşük materyalinden (13 ile 24. haftalar arsındaki) alınması ve altı kromozomun (X, 7, 13, 16, 18 ve 21) çalışılmasıyla belirlendi. Ayrılma hatalarının erken dönemdeki oogonialarda (0- 1.2 %) daha geç dönemde mayoza giren oogonyalarda ise (1.3-5.5 %) olduğu görülmüş ve budaki önemli farkda gösterilmiş.
  • 17. Yinede daha fazla araştırmaya ihtiyaç var bu hipotezi desteklemek için. Bir diğer örnek sınırlı oosit havuzu (limited oocyte pool) modeli menstrual döngünün antral basamağında, birçok folikül gelişiminin farklı aşamasında bulunuyor. Eğer yüksek miktarda bunlar FSH ile uyarılırlarsa, sadece bir folikül muhtemelen optimal stage geçecek ve M I bitirip ovulasyon aşamasına geçecek. Maternal yaş arttıkça antral basamaktaki folikül sayısı azalacak, folikül sayısı azaldıkça, tam tersi optimal stage erişmemiş oosit ovulasyon için seçilemeyecek. Eğer daha az optimal (less optimal) basamaktaki oosit mayoz I’e girerse böylece ayrılmama gerçekleşir. Sonuç olarak yaş arttıkça ovulayondaki oositler anöploidi için yüksek risk taşımış olacaklar. Ama son araştırmalardaki datalar bu modeli desteklememekte!.. Bu olaydaki muhtemel bir faktörde, ayrılmamaya uygun hale gelen gametlerin (predisposes gametes) anormal rekombinasyonu.
  • 18. Otozomal trizomiler Trizomi 21 Trizomi 21 [47,XX veya XY, +21] insanda tanımlanan ilk kromozomal anormalite. Bu fenotip Jon Langdon Down tarafından 1866 da tanımlandı ve Down sendromu ismini aldı. Populasyon içerisindeki frekansı 1/700. Bu sendromun erkeklerdeki frekansı daha fazla (male to female ratio 1.2:1). Multicolor FISH tekniğiyle yapılan çalışmalarda önemli miktarda Y (X kromozomuna göre) taşındığı görülmüş, sperm disomicler arasında kromozom 21 için. Bu sonuçlar trizomi 21’in erkeklerde fazla olması parental mayozdaki hatalardan kaynaklandığı sonucunu göstermekte.
  • 19. Trisomy 21 Down syndrome female kayotype [47,X,+21]
  • 20. 95% Down sendromunda trizomi 21 görülmüş. Mozaisizm ve Robertsonian translokasyon ise 5%’lik kısmını kaplamakta. Down sendromunun fenotipi Down sendromunun klinik fenotipi iyi tanımlanmıştır. Bunlar; Baş nispeten ufaktır, ense kısa ve geniştir. Burun kökü yassılaşmıştır, kulaklar kafada normalden düşük bir seviyede durur ve gözler birbirinden ayrık ve çekik görünür. Dil ağıza göre genellikle çok büyük olduğundan dışarı taşmış gözükür. Ense cildi oldukça gevşek olduğundan ensede genellikle boğumlar vardır. Bu bebeklerin tonusları (vücut gerginliği) düşüktür. Parmaklar kısa ve tombuldur ve sıklıkla avuçiçlerin den birinde ya da ikisinde simian çizgisi adı verilen tek bir çizgi vardır. Ellerin serçe parmakları genellikle içe doğru kıvrımlıdır. Bunun nedeni bu parmağın orta falanksının az gelişmiş olmasıdır. Down sendromlu bebeklerde en sık kalp hastalıkları (40-50% her hastada) ve sindirim sistemi hastalıkları görülür. Down sendromlu bebeklerde yenidoğan ya da çocukluk çağında lösemi (kan kanseri) daha sık gözlenir (10 ile 20 kat daha fazla).
  • 21. Fig. 5. The hand of a Down syndrome child showing small hand, clinodactyly, only one crease in the fifth finger, and single palmar crease. Feet of a boy with Down syndrome Loose Nuchal Skin
  • 22. Down sendromunun birçok aile için en üzücü özelliği bebek büyüdükçe barizleşen zeka geriliğidir. Bunun şiddeti bebekler arasında önemli farklılıklar gösterir. Mozaik down sendromlu hastalarda klinik fenotip daha hafif ama trizomi 21’li hücreler ile klinik anlatımının ağırlığı arasında bir korralasyon yoktur. Fakat nonmozaik trizomi 21’li bireyler kadar mozaik trizomi 21’li hastalarda da fenotip ağır olabilir. Çeşitli moleküler metodlar kullanarak bu sendromun çeşitli özellikleri açıklana bilir. Bu çalışmalar; CuZn-superoxide dismutase (SOD1) ve amiloid prekürsör proteinlerin (APP) 21q22.1 proximal kısmına yerleşirler ve belirleyici olurlar yinede 21q 22.2 ve 21q22.3 bantlar (D21S55 lokusunu içerirler) minimal bölge ve çok önemli bir bölgedir Down sendromunun gelişiminde. Korenberg ve ark, göre tek kritik bölge yerine birçok bölge, kromozom 21 de ki, Down sendromun gelişimine neden olabilir.
  • 23. Tekrarlama sıklığı (recurrence) 30 yaş altında deneysel tekrarlama riski trizomilerde (trizomi 21 hariç) yaklaşık %1. 30 yaş üzerinde tekrarlama riski önemli değil (not significant), yaşa bağlı spesifik riskten. İki trizomi 21 çocuğu olan 13 ailede yapılan çalışmada, üç ebeveyn de mosaik trizomi 21 olduğu belirlenmiş, iki ailede potansiyel olarak mozaiklik belirlenmiş. Üç trizomi 21’li çocuğu olan bir aile, Harris ve ark, tarfından çalışılmış annenin lemfosit ve deri fibroblastları trizomi 21 için mozaik olduğu belirlenmiş. Bir diğer durumda dört trizomi 21’li çocuğu olan bir ailede, anneye ovaryum biopsisi yapıldığında alınan hücre hatlarının trizomi 21’li olduğu tespit edilmiş. Sonuç olarak gonadal mozaiklik trizomi 21’in tekrarlama sıklığında çok önemli olduğu anlaşılmış. Böylece tekrarlama riskinin gonadlarda trizomi 21’li hücre bulunmasına bağlı olarak daha yüksek risk taşıdığı açıklanmış.
  • 24.
  • 25. Trizomi 18 Trizomi 18 ilk kez [47,XX or XY, +18] Edwards ve ark, tarafından tanımlanmıştır 1960 yılında.  Ayrıca Edward sendromu olarak da bilinir.  Görülme sıklığı 1/6000-8000. Bayanlarda daha sık görülüyor 1:3-4 (male to female ratio). Maternal yaş arttıkça trizomi 18 riski de artar. Trizomi 21 den sonra en sık görülen trizomi çeşididir.
  • 26. Trizomi 18’in fenotipi Doğan bebeklerin çoğunun ilk bakışta en dikkati çeken özellikleri normal doğum kilolarından belirgin bir şekilde daha düşük kilolu olmaları, mikrosefali, mikrognati, kulaklarda yapısal anomaliler ve kulakların normalden daha aşağı konumda yer almaları gibi özelliklerdir. Yapılan ayrıntılı incelemelerde bu bebeklerin %90’ından fazlasında kalp anomalileri (ventriküler septal defekt (VSD)) ve yine önemli bir kısmında böbrek ve sindirim sistemi anomalileri bulunduğu saptanmış. Yine kriptorşidi sendromu taşıyan erkek bebeklerde sıklıkla gözlenen diğer bir durumdur. Trizomi 18’li vakaların en azından %87’sinde gelişme geriliği vardır. Trizomi 18’de gözlenen el ve ayak anomalileri tipiktir (“clenched hand”, yumru ayak ya da “rocker-bottom feet”), ve yapılan çalışmalarda en sık dikkati çeken bulgu fetal parmakların anormal pozisyonudur.
  • 27. Tekrarlama sıklığı (recurrence) Bu sendrom için yeterli data yoktur. Tek durum rapor edilmiş trizomi 18 için kardeşlerde ve abort materyalde. Genetik danışmanlık amaçlı, risk durumu %1 den daha az. Fig. 6. Profile of a trisomy 18 child showing prominent occiput, low-set malformed ear, and micrognathia
  • 28. Bu anomalinin rastlandığı gebeliklerin % 95'i daha doğum aşamasına gelmeden bebeğin ölümü ile sonuçlanırken, bir haftalık hayatta kalma yüzdeleri %35-45 ve ortalama ömürleri 5 gün bir hafta içerisinde. Doğan çocukların %10'un dan daha azı bir yılın üzerinde yaşayabilmektedir ve çok azı on yaşını geçebiliyor. Bazı istisnalarda var, yapılan çalışmalarda en az altı trizomi 18 hastasının normal zekaya sahip olduğu ve uzun yaşadıkları saptanmış. Son iki moleküler çalışmada toplamda on parsiyel trizomi 18’li hastada 18q12 kromozomunun proximal bandının bu semptom üzerinde etkisinin olmadığı yinede iki kritik bölgenin, biri proximal (18q12.1 q21.2) ve distal (18q22.3 qter) bölgelerinin birlikte çalışmasıyla trizomi 18 fenotipinin oluştuğu belirtilmiş. Daha fazlası bu hastalardaki ağır mental retardasyonun (18q112.3 q21.1)ile ilgili olduğu saptanmış.
  • 29. Trizomi 13 Trizomi 13 [47,XX or XY,+13] ilk kez Patau ve ark, 1960’ta tanımlandı. Tahmin edilen insidansı 1/12,000. bayanlarda erkeklere göre daha az görülüyor. Maternal yaş arttıkça trizomi 13 riskide artıyor. Fenotipi: Normal gününde bile doğsa bu bebekler daha düşük kiloda doğarlar. Küçük baş çevresi ve eğimli alın yapısı gözlenir. Genellikle doğumdan hemen sonra görülen yapısal beyin problemleri vardır. Çoğunlukla beynin ön kısmı düzgün bir şekilde ayrılmamıştır. Bu gözlerin yakınlığı, burun ve burun deliği gelişimi gibi bebeğin yüz gelişiminde değişikliklere neden olur. Yarık dudak ve çene bu bebeklerde sıradandır. Göz problemleri ve kulak pozisyonu ile şekli farklı olabilir. Deriye yakın ince kan damarlarından dolayı hastalığa özel bir bir cilt rengi görülür. Trizomi 13’lü bebeklerin bir çoğunda fazladan bir parmak görülebilir. Kalp (%80 hastada gözlenir) ve böbrek problemleri , erkeklerde inmemiş testis, kızlarda rahim şekil bozukluğu diğer görülen anomalilerdir. Ortalama hayatta kalmaları 2.5 gün ve 6 ay yaşama olasılığı %5. Ağır zeka geriliği, gelişim bozukluğu ve nöbetler görülür yaşamları boyu. Mozaik trizomi 13’lü bireyler daha az etkilenmişlerdir ama bunun derecesi de çeşitlidir.
  • 30. Yapılan çalışmalarda proximal segmenteki (13pter q14) trizomi 13 üzerinde az etkisinin olduğu bulunmuş bunun yerine distal segmentteki (tüm veya bir parça 13q14 qter) trizomi 13’te ki ana neden neden olduğu belirtilmiştir. Tekrarlama sıklığı (recurrence) Güvenilir bir data yok ama risk çok düşük (%1 den daha az) ama genetik danışmanlıkta tırnak içine alınmış.
  • 31. ypical features of an infant with Trisomy 13. A. Midline defect with cleft lip & palate. B. Clenched hand with overlapping fingers. C. Postaxial polydactyly. D. Equinovarus deformity. E. Punched out aplasia cutis scalp lesions. From http://health-7.com
  • 32. Trizomi 8 Trizomi 8 [47,XX veya XY,+8] ilk kez Grouchy ve ark, tarafından 1971 yılında tanımlandı. •Çok nadir ve insidansı da bilinmiyor. •Literatürde rapor edilen 100 vaka var. •Bunların büyük çoğunluğu mozaik [47,+8/46]. •Erkek ve bayandaki oran ise 2-3:1 (male to female ratio). Fenotipi; Mental retardasyon, kısa boy, kilo azlığı, vertebral anomaliler. Dismorfik kafa, alın çıkıklığı, displazik kulaklar, strabismus, alt dudak sarkıklığı, yüksek damak, yarık yumuşak damak, mikrognati. Konjenital kalp hastalığı. Üriner yol anomalisi, dar pelvis. patellar displazi, eklem hareketlerinde kısıtlılık, el ayası ve ayak tabanlarında derin fleksiyon katlantıları. Birkaç tane de hematolojik malingnansi de rapor edilmiş. Tekrarlama sıklığı (recurrence) Bilinmiyor.
  • 33. Fig. 1: Facial appearance of the patient: (A) the neonatal period, (B) at the age of six weeks, (C) age of 14 months. Fig. 2 (A) Bifid tip of tongue and grooved uvula, deep palmar creases, single flexion crease on the fifth finger. (B) Foot image - “hallmark “ sign of the syndrome. Fig. 1 Fig. 2
  • 34. Trizomi 9 İlk vakalar 1973 yılında rapor edilmiş trizomi 9 için hem nonmosaic [47,XX veya XY, +9] hem de mozaik [47,+9/46]. •40’tan fazla trizomi 9 için canlı ve ölü doğum rapor edilmiş. •Büyük çoğunluğu mozaik. •Erkek bayan oranı 1:1 Fenotipi Ağır mental retardasyon, mikrosefali, alın çıkıklığı, çıkıntılı kulaklar, sivri burun, balık ağzı, mikrognati, Konjenital kalp hastalığı (%60 hastada görülüyor), böbrek yapısındaki bozukluklar (%40 hastada görülüyor), Üriner yol anomalisi, konjenital kalça/diz çıkıklığı, klinodaktili, dijital hipoplazi, tırnak hipoplazisi, sindaktili. Not: Mozaik hastalar daha fazla yaşama eğilimindedirler fakat trizomi 9 hücrelerin oranı yaşam uzunluğu ve semptomların ağırlığıyla ilgili tahmin vermez. Ayrıca son çalışmalara göre maternal yaş arttıkça trizomi 9’lu bireylerin sayısında genel populasyonda önemli bir artış var. Ama tekrarlama sıklığı (recurrance)bilinmiyor.
  • 35. Trizomi 16 Trizomi 16 spontan abortuslarda görülen en sık otozomal anöploidi. Hamileliğin 35. haftasında bir ölü doğum vakası vardır. Nonmozaik trizomi 16 her zaman lethal olmuştur erken embriyonik veya fötal gelişim boyunca. Mozaik trizomi 16’lı fetüsler bazen hayatta kalırlar. 10’dan az rapor edilmiş böyle vaka var. Fenotipi; Uterus içindeki büyüme gecikmeleri sabit. %50’den fazla vakada maternal serum hCG (human chorionic gonadotropin) veya a-fetoprotein seviyesi hamilelik boyunca yüksek. Konjenital kalp bozuklukları %60 hastada gözleniyor. Doğum sonrası büyüme geriliği, hafif gelişimsel konuşma gecikmesi, yüzde asimetri, ptosis (organlarda sarkma), burun kemiğinde yassılaşma, kulakların normalden aşşağıda konumlanması, skolyoz, tırnak hipoplazisi….vb. yaklaşık olarak %50 hasta hayatlarının ilk bir yılında ölmekte. Not: Uzun süreli bir takip bu hastalıkla alakalı yok ama Hajianpour ve Wang’in kişisel gözlemlerinde 5 yıldan fazla yaşayan vakalarda görülmüş.  Tekrarlama riski muhtemelen önemsiz!...
  • 36. Trizomi 20 •Sık görülen otozomal bir anöploidi olasına rağmen, canlı doğumlarda oldukça nadir. •Mozaik trizomi 20 ile ilgili çok az canlı doğum rapor edilmiş ve bunların hepsi fenotip olarak normallermiş. •Vakalar uzun süre takip edildiğinde üç vakada hipopigmentasyon görülmüş ama önemli bir deformite ve zeka gerililiği görülmemiş. •Nonmozaik trizomi 20 kaydedilmemiş. Abort materyaldeki anormal fenotip ise; Mikrosefali, yüz bozuklukları, kalp hasarları, üriner sistem anomalileri. Trizomi 20 hücreleri çeşitli fötal dokuda görülmekte örneğin; böbrek, akciğer, özafagus, ince bağırsak ve deride. Deri fibroblastlarının ve idrar çöküntülerinin (urine sediment) kültüründen postanal olarak belirlenmekte. Göbek kordonundan alınan kanla da bir vaka tespit edilmiş ama daha sonraki çalışmalar periferal kandan 4 aylıkken alınarak incelenmiş. Bunlar dışında başka rapor yok !.. Terarlama riski önemsiz…
  • 37. Trizomi 22 Trizomi 22 ilk 1971’de rapor edilmiş. O günden sonra literatürde 20 canlı doğum var. Fenotipi; Mental-motor gerilik, mikrosefali, dış kulak kanalının olmayışı, lakrimal kanal stenozu, ptozis, strabismus, kulak malformasyonu, yarık dudak, hipertelorizm, mikrognata, yele boyun, konjenital kalp hastalığı (%80 hastada). Deride hipopigmentasyon genellikle mozaik vakalarda görülmekte. Birçok non mozaik hasta hayatının ilk yılında ölüyor. Raporlara geçen en uzun yaşam süresi 3 yıl. Mozaik hastalarda 20 yaş üzeri vaka var. Trizomi 22’li hücreler hem kan lemfositlerinden hemde deri fibroblastların dan belirlenebilir. Recurransı bilinmiyor.
  • 38. Diğer nadir otozomal trizomiler Başlangıçta da söylendiği gibi mozaik ve nonmozaik otozomal trizomiler (1 ve 11 den başka) canlı doğumlarda rapor edilmiş. Trizomilerin tespiti sıklıkla spontan abortlarda ve prenatal testlerden elde edilmekte. Sonuç olarak canlı doğumlarda trizomilerin görülmesi oldukça nadir sadece izole vakalarda tespit edilmiş. Mozaik trizomi 2 ile ilgili rapor edilen tek vaka var. 16 aylık bu çocukta mikrosefali, kaslarda zayıflık, büyüme ve gelişme geriliği tespit edilmiş. Üç vaka var trizomi 3 ile alakalı, bunlardan bir tanesi ağır mental retardasyonu olan 32 yaşında bir bayan. Klinik özelliği üç vaka için de farklı fakat benzer olan yüz anomalileri (göz ve kulak).
  • 39. Mozaik trizomi 4 ve 5 için birer durum rapor edilmiş, her iki durumdada prenatal amniyosentez yöntemi ile, trizomili hücreler kan lemfositlerinden ve deri hücrelerinden belirlenmiş. Her iki vakanında konjenital anomalileri olduğu belirlenmiş. Bir durumda trizomi 6 ile ilgili, bu çocuk hamileliğin 25. haftasında doğuyor, klinik özelliği kalp hasarları, büyük kulaklar, ayrık sağ el, sindaktili, düzensiz şekilde ve uzunluktaki ayaklar, derideki kalınlaşma. Bu vakada büyüme yavaşlamasına rağmen gelişme normal olarak ilerliyor 2 yaşına kadar. Trizomi 6 da deri fibrobllastlarından tespit ediliyor. En az altı tane trizomi 7 ile ilgili vaka var, trizomi 7’li hücreler deri fibroblastlarından elde edilmiş. Tüm hastalar fenotipiksel olarak anormaller. Hepsinin ortak özelliği büyüme ve gelişme geriliği, deri pigmentasyonunda kusur (hipopigmentasyon veya hiperpigmentasyon), yüz ve vücutta asimetri. Bu vakayla ilgili bir örnek 18 yaşındaki zeka geriliği olan bir erkek.
  • 40. Birkaç vaka da mozaik trizomi 10 ile ilgili, bir vaka mozaik trizomi 10 idi. Deri fibroblastlarıda monozom X içeriyordu ve yine kan hücreleri monozomi X içeriyordu. Bu vaka 7 haftalıkken kalp krizinden ölmüş. Ortak klinik fenotip; büyüme hataları, yüz anormallikleri, hipertelorizm, kalp hasarları, kısa ömür …vb. En az 6 vaka da trizomi 12 için var, hepsi mozaik bir vaka kısır erkek, bir diğeri birçok anormal kusur ve pigment bozukluğu ile doğuyor ve 2 aylıkken ölüyor. Fenotipik özelliği; yüz anormallikleri, skolyoz, kalp hasarları, boy kısalığı ve zeka geriliği. En az 15 vaka mozaik trizomi 15 ile ilgili, fenotipik abnormaliteler; büyüme ve zeka geriliği, geniş burun, düşük kulak, küçük çene, kalp hasarları. Yaşam şansları değişiyor 1 günden 29 yıla kadar.
  • 41. Trizomi 14’lü hücreler hem lenfositlerden hemde fibroblastlardan belirlene bilir. Vucut asimetrisi olan hastalarda trizomik hücreler atrofik bölgelerde sınırlıdır. En az on vakada trizomi 15 için kaydedilmiştir, bunlardan iki tanesi nonmozaik. Bazı vakalarda sadece trizomi 15 li hücreler deri hücrelerinde görünmüş fakat kan lenfositlerinde görülmemiş. İki vakada ise maternal uniparental dizomi 15, normal hücre hatlarının içerisinde bulunmuş ve bu vakalar çok ağır fenotiplere sahiplerdi. Bu fenotipik anormallikler ise; hipotoni, çeşitli yüz anormalliği, minör iskelet anomalisi, kalp hasarları ve kısa ömür. Mozaik trizomi 17 ile alakalı iki vaka var. Trizomi hücreler lemfositlerde görülmedi ama yüksek oranda deri fibroblastlarında görüldü. Bir hasta 8 yaşındaydı, zeka ve büyüme geriliği, mikrosefali, nöbet, duyma kaybı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite ve otistik davranışlar gösteriyordu. Mozaik trizomi 19 ile ilgili literatürde iki vaka var bunlardan biri ölü doğmuş erkek, diğeri ise 13. günde ölmüş. Klinik özellikleri çok çeşitli ama ana kusurlarla ilgili bir rapor yok.
  • 42. Otozomal monozomiler Otozomal monozomiler oldukça nadirler hem canlıdoğumlarda hemde düşüklerde. Semptomlarının ağırlığı genetik dengesizlik den dolayı bir kromozomun tamamen ortadan kalmasıyla bağlantılı. Monosomi 20, 21 ve 22 rapor edilen monosomiler. 3,5 yaşında mozaik monozomi 20 hastası bir erkek çocuğundaki fenotipik özllikler; atipik konuşma, dil öğreniminin gecikmesi, davranış problemleri, mikrosefali ve derideki pigmentasyon sorunları.
  • 43. Monosomi 21 Mosaik monozomi 21 için literatürde dört canlı doğumda rapor edilmiş. En sık görülen özellikler; uterustaki büyüme geriliği, postnatal büyüme ve zeka geriliği, hipertoni, göz kapaklarının normalden aşşağı olaması, kulakların daha aşşağı konuma yerleşmesi ve küçük çene. En son rapor edilen vaka 20 haftalık bir dişi fetüs, yukarıdaki anormalliklere ek olarak kompleks kalp hasarları, bağırsaklardaki yanlış rotasyon, çift rahim, küçük olgunlaşmamış ovaryumlar ve akciğer hasarları rapor edilmiş. Canlı doğumlarda yaklaşık on vaka rapor edilmiş mozaik monozomi 21 için. Bu vakalardan bazılarının sonradan parsiyel monosomi 21 olduğu anlaşılmış çok ince bir translokasyondan dolayı. Gözlemler mozaik monozomi 21in nonmozaik monozomi 21’e göre daha az yaygın olduğunu göstemiş, tam monozomi 21’in ise hayatla bağdaşmadığı açıklanmış. Bir erkek çocuğu 11 yaşına kadar yaşamasına rağmen bir çok hasta 2 yaşından önce ölmüş. Fenotipik özellikler; Diğer mozaikliklere benziyor. Ör, büyüme ve zeka geriliği, mikrosefali, çıkık burun, ayrık dudak, küçük çene..vb. ayrıca anormal kas tonusu ve çoğunlukla hipertoni oldukça yaygın. Kalp anormallikleride birkaç vakada görülmüş.
  • 44. Monozomi 22 Mozaik monozomi 22 ile ilgili dört vaka rapor edilmiş canlı doğumlarda. Bir tanesi 34 haftalık premeture bebek, gastroşizis ile birlikte doğmuş doğumdan kısa bir süre sonra beyin kanamasından ölmüş. Dismorfik özellikleri kaydedilmemiş ve otopsi de yapılmamış. İki hastada büyüme ve gelişme geriliği, mikrosefali ve hafif yüz dismofizimi görülmüş. Dördüncü hasta ise 30 haftalık premeture, yüz özellikleri DiGeorge sendromuna benziyor, yüksek tansiyon, ana eklemlerde sınırlı gerilme ve tüm parmakların bükülmesi gözlenen problemler.
  • 45. Poliploidi Poliploidiler toplam kromozom setindeki sayısal anormallikler. Genellikle hayatla bağdaşmamasına rağmen nadiren de canlı doğumlar görülebilir. Triploidi Kromozom sayısının 3n=69 olması durumudur. Tahmin edilen görülme oranı %1. Abortlarda ise %17-18 olduğu tespit edilmiş. Hayatla bağdaşmaları çok nadir. İki farklı fenotip tanımlanmış. Bunlardan birisi iyi büyümüş fetüs, diğer özellikleri; mikrosefali, anormal büyüklükte plesanta (ayrıca plesantadaki kistler) ve molar gebelik. Gebelik ürününün genetik yapısı hem anne hem baba orjinlidir. Bunun sonucu triploid yapıdadır (en sık 69,XXY). Ebeveynlerden birinden 2n (diploid) sayıda kromozom gelirken diğerinden n (haploid) sayıda kromozom gelmektedir. Triploidi ile ilgili çalışmalar sitogenetik heteromorfizim ve DNA polimorfizim analizi ile yapılmakta. En son yapılan çalışmalarda, 87 triploidi vakasının hamileliğin 5-18 haftaları arası düşükle sonuçlandığı tespit edilmiş.
  • 46. Fig. 9. Karyotype of a triploid fetus (69,XXX).
  • 47. •Sex kromozomlarında ki triploidi hem XXX hemde XXY çok nadir olarak da XYY görülür. Yapılan iki çalışmada spontan abortus sayısı (XXX; XXY; XYY- 82:92:2 (3)) & (XXX; XXY; XYY- 26:36:1). • Bir çalışmada amniyon sıvısındaki hücrelerle yapılmış ve oran 6:8:0 olarak rapor edilmiş. Fenotipik özelliklerin ise parental orijine bağlı olduğu belirtilmiş. •Elliden fazla nonmozaik triploidi rapor edilmiş hem 69,XXX hem de 69, XXY. Bunların büyük çoğunluğu doğumdan kısa süre sonra ölmüş. Sekiz hasta 2 aydan daha fazla yaşamış ve en uzun yaşayan ise ancak 10. aya erişebilmiş. •Ekstra set kromozomun kaynağı sitogenetik polimorfizim veya insan lökosit antijeni (HLA) ile maternal 3 vakada paternal 1 vakada tespit edilmiş. Bir çalışma DNA polimorfizm ile yapılmış bu vaka 46 gün yaşamış maternal mayoz II deki hata sonucu triploidi görülmüş. •Bu bulgular (digynic) maternal kaynaklı triploidilerin, (diandric) paternal kaynaklı triploidilere göre daha uzun yaşadıklarını göstermiş. •En sık görülen anormallikler; büyüme geriliği, hipotoni, baş, yüz anormallikleri, ektrimitelerdeki bozukluklar, kalp hasarları ve beyin anomalileri.
  • 48. Mozaik triploidi (diploid/triploid mixoploidy) yaklaşık 20 hastada tespit edilmiş. Triploid hücreler hem lenfositler hemde fibroblastlarda bulunmuş (fibroblastlarda nispeten daha az). Bu hastalar nonmozaiklere göre daha az etkilenmişler ve 10 yıl yaşadıkları gözlemlenmiş. Genel klinik özellikleri büyüme geriliği, fizikomotor geriliği, asimetrik büyüme, geniş burun, sindaktili, genital anomaliler, düzensiz deri pigmentasyonu. Bazı hastalarda Truncal obezite görülmüş. Bu bireylerde ayrıca mitotik ayrılmama görülmemiş. Mekanizması; Muhtemel mekanizamsı çift döllenme (bir ovumun iki ayrı spermle döllenmesi). Bir sperm nukleusu ovum nukleusu ile birleştikten sonra erken blastomer safhasında başka bir spermin daha döllemesiyle triploid hücre oluşuyor. En az bir vaka için bu mekanizma kanıtlanmış. Bir diğer mekanizmada moleküler olarak kanıtlanmıştır buna göre; erken blastomer safhalarından birindeki ikinci polar body nin birleşmesinin gecikmesi ile triploid hücre hatları oluşmaktadır (digynic).
  • 49.
  • 50. Tetraploidi Kromozom sayısı 4n=92. Triploidiye göre daha nadir. Spontan abortuslardaki görülme sıklığı %6-7. Tetraploidinin muhtemel orijini, zigotta kromozomların duplikasyonundan sonra sitoplazma bölünmesinin olmaması. En az sekiz nonmozaik canlı doğum rapor edilmiş. Sex kromozomları bir birinin komplementi (XXXX veya XXYY). 92, XYYY veya XYYY hiç görülmemiş.
  • 51. En sık görülen anormalite büyüme ve gelişme geriliği, hipotoni, baş-yüz anormallikleri, ektremite anormallikleri ve böbrek anormallikleri. Bir çok hasta 1 yaşını doldurmadan öldü. Raporlanan sadece bir kız 22 aya ulaşıyor. Raporlanan mozaik tetraploidi (diploid/tetraploid mixoploid) vaka sayısı 12. teetraploid hücreler periferal kan lemfositlerinde, deri fibroblastlarında ve kemik iliğinde görülmüş (tetraploid hücreler kemik iliği hücrelerinin %95’de görülüyor). Yaşları 11 ve 21 olan iki kız çocuğunda ise ağır zeka özürü ve deri pigmentasyonu displazisi görülmüş. Tetraploid hücreler ise sadece deri fibroblastlarında bulunmuş. Lemfositlerde tetraploidi görülmesi yaşa bağlı olarak azalıyor. Sonuç olarak klinik özellikleri aynı ama nonmozaik tetraploidiye göre daha hafif ve tahmini yaşam süreleri daha uzun. Rapor edilen en uzun yaş, 6 olarak kayda geçmiş.
  • 52. Parsiyel otozomal anöploidiler • Tetrazomi 5p Tetrazomi 5p [47,XX veya XY, +i(5) (p10)] ekstra isokromozomun olması 5. kromozomun kısa kolunda. Oldukça nadir sadece üç canlı doğum var ve bunların hepsi mozaik. Bu anormal hücre hatları lemfositler de, deri fibroblastlarında ve kondrositlerde bulunmuş. Fenotip trizomi 5p’ye çok benziyor. Hipotoni, nöbetler ve anormal EEG, fizikomotor retardasyon, makrosefali, yüz anormallikleri ve solunum zorlukları gözlemlenen bulgular. Bir hastada deride hiperpigmentasyon görülmüş. Yaşam süreleri değişken bir hasta 6 aylıkken ölmüş, bir diğeri ise 5 yaşında ölmüş.
  • 53. Tetrazomi 8p Tetrazomi 8p [47,XX veya XY, +(8)(p10)] genellikle eksta isokromozomun 8. kromozomun kısa kolundan köken alır. Tüm vakaların mozaik olduğu rapor edilmiş. Bu anormal hücre hatları lemfositlerde hemde deri fibroblastlarında bulunmuş. 11 vaka tespit edilmiş bunlardan bazıları hayatlarının 5. yılında ölmüş ama 5 yılın üzeri yaygın değil. Doğumda kilo ve baş circumference normaldi. Sıklıkla gözlenen fenotipik özlliklerik ise; mental gerilik, konuşma ve motor haretlerdeki yavaşlık, serebral ventriküllerin dilasyonu hafif yüz anomalileri ve omurga anomalileri.
  • 54. Tetrazomi 9p • Tetrazomi 9p [47,XX veya XY, +i(9)(p10)] ekstra isokromozom durumudur. 20 canlıdoğumda rapor edilmiştir. • İzokromozom bazı durumlarda hem tüm kısa kolu içerdiği gibi, bazı durumlardada kısa kolun hepsini ve uzun kolunda heterokromatin bölgesini içere bilir. • Bazı durumlardada yine uzun kolun ökromatin bölgesini içere bilir. Gözlemlenen fenotipik özellikler üç çeşit. • Hem mozaik hemde nonmozaik hastalar rapor edilmiş. Yine hücre hatları deri fibroblastlarından b-ve lemfositlerden alına bilir. • Yaşam şansları çeşitli birkaç saat ile 10 yıl arasında değişmekte. En sık görülen fenotipik anormalite; düşük doğum kilosu, büyüme ve gelişme gecikmesi, baş-yüz anomalileri, kısa boyun, iskelet anomalileri, eklem kontraktürü, tırnak hipopalazisi, ürogenital anomaliler. Hastalrın yarısında kalp hasarları vardı.
  • 55. Tetrazomi 12p • Tetrazomi 12p (Pallister-Killian syndrome) ekstra izokromozom sonucunda görülür. 12. kromozomun tüm kısa kolunda [i(12)(p10) veya i(12p). • İlk olarak 1977 yılında Pallister ve ark, tarafından 37 yaşında bir erkekte ve 19 yaşında bir bayanda tanımladı. 60’dan fazla vaka var ve bunalrın hepsi mozaik. • Maternal yaş arttıkça vakaların görülme sıklığı artmış. Bu gözlemler mayozdaki hatalar sonucu izokromozomun arttığını göstermiş. i(12p) yüksek oranda deri fibroblastlarında, amniositlerde ve nadirende lemfositlerde bulunmuş. • Ayrıca bu izokromozomun bulunma oranı yaş arttıkça azalmış. Bir çok hasta doğumdan hemen sonra ölmüş. • Genellikle büyüme parametreleri doğumda normal. Yenidoğanlarda şiddetli hipotoni ve kontraktürlerin geç oluşması. Belirgin alın, büyük kulaklar, hipertelorizm, epikantal katlanmalar, geniş, kısa ve yassılaşmış burun, kalkık burun delikleri, ince üst dudak, yüksek damak. Birçok hastada hiper- ve hipopigmentasyon. Diğer anormaliteler; kısa boyun, uzun dil, küçük çene ve ürogenital anormaliteler. Ağır zeka geriliği ve nöbetler yaşam boyu görülen durumlar. Tüm vakalar sporadik ve tekrarlama sıklığı önemsiz.
  • 56. Tetrazomi 8p Tetrazomi 18p [47,XX veya XY, +i(18)(p10)] kromozom 18’in kısa kolunun hepsinin izokromozom olmasıyla alakalı. Bu sendrom ilk kez Froland ve ark, tarafından 1963 yılında tanımlandı. En az 50 vaka rapor edilmiş ve bunların çoğunluğu nonmozaik. Tetrazomi 18 lemfositlerden kolaylıklar tespit edşle bilir. En sık gözlenen klinik bulgular; düşük kilo, küçük kafa, beslenme problemleri, çeşitli fizikomotor retardasyon, nöbetler, oval yüz, hilal kaşlar, displazik kulaklar, üçgen ağız, yüksek damak, küçük çene, dar omuzlar ve dar toraks, kalp hasarları, ürogenital anomaliler. Tetrazomi 18’in anne yaşıyla olan ilişkisi bilinmemekte.
  • 57. Diğer parsiyel anöploidi Ekstra marker kromozom Tetrazomilere ek olarak parsiyel otozomal anöploidiler, küçük ekstra marker kromozomların varlığıyla alakalı. Frekansı 1000 yenidoğumda yaklaşık 0.7. Sitogenetik orijinleri bilinmemekte. FISH tekniğiyle bu marker kromozomlar belirlenmekte. Mozaik formlar içerisinde bu ekstra markır kromozomlar stallit ve non- stallit diye sınıflandırılırlar. Markır kromozomlar sadece heterokromatin bölgeleri içerirler. Diğeryandan bu kromozomlar üzerindeki ökromatinler genellikle iyi huylu değil ve fenotipik abnormalitelere sebep olur. NOT: Markırlar tüm otozomal kromozomlarda rapor edilmiş. En yaygın markır 15. kromozomdaki inversiyon duplikasyonu [inv dup(15)].

Editor's Notes

  1. Molar gebelik veya mol hidatiform, gebeliğin anormal bir formudur. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar içinde en sık görülen formdur. Yumurtanın döllenmesindeki bazı hatalar sonucu rahim içinde cansız bir organizma oluşur ve böylece normal gebelik süreci devam ederken patolojik bir süreç başlar.[1] Molar gebelik parsiyel ve komplet olarak iki kategoriye ayrılır. Molar gebelik veya mol hidatiform, gebeliğin anormal bir formudur. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar içinde en sık görülen formdur. Yumurtanın döllenmesindeki bazı hatalar sonucu rahim içinde cansız bir organizma oluşur ve böylece normal gebelik süreci devam ederken patolojik bir süreç başlar.[1] Molar gebelik parsiyel ve komplet olarak iki kategoriye ayrılır. Molar gebelik veya mol hidatiform, gebeliğin anormal bir formudur. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar içinde en sık görülen formdur. Yumurtanın döllenmesindeki bazı hatalar sonucu rahim içinde cansız bir organizma oluşur ve böylece normal gebelik süreci devam ederken patolojik bir süreç başlar.[1] Molar gebelik parsiyel ve komplet olarak iki kategoriye ayrılır. Molar gebelik veya mol hidatiform, gebeliğin anormal bir formudur. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar içinde en sık görülen formdur. Yumurtanın döllenmesindeki bazı hatalar sonucu rahim içinde cansız bir organizma oluşur ve böylece normal gebelik süreci devam ederken patolojik bir süreç başlar.[1] Molar gebelik parsiyel ve komplet olarak iki kategoriye ayrılır. Molar gebelik veya mol hidatiform, gebeliğin anormal bir formudur. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar içinde en sık görülen formdur. Yumurtanın döllenmesindeki bazı hatalar sonucu rahim içinde cansız bir organizma oluşur ve böylece normal gebelik süreci devam ederken patolojik bir süreç başlar.[1] Molar gebelik parsiyel ve komplet olarak iki kategoriye ayrılır. Molar gebelik veya mol hidatiform, gebeliğin anormal bir formudur. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar içinde en sık görülen formdur. Yumurtanın döllenmesindeki bazı hatalar sonucu rahim içinde cansız bir organizma oluşur ve böylece normal gebelik süreci devam ederken patolojik bir süreç başlar.[1] Molar gebelik parsiyel ve komplet olarak iki kategoriye ayrılır.