Medicine, innovation and entrepreneuship - Speech - TR - 2012
Loop and thiazide diuretics - Seminar - TR - 2011
1. B.Ü.T.F. Dönem IV Kardiyoloji Stajı
Öğrenci Semineri Sunumu
Oğuz Kızılkaya
Baskent University Medical Faculty
oguz@fikrikumbara.com
Kıvrım Diüretikleri ve
Tiazid Grubu Diüretikler
2. • Hem sistolik hem de diyastolik kan basıncını düşürürler
• Uzun süreli kullanımda hipertansiyon gelişimini yavaşlattığı kanıtlanmıştır
• Kalp yetmezliğinde kullanımları kalbin ön yükünü azalttıkları için faydalıdır
• Esansiyel hipertansiyon tedavisinde diğer antihipertansflerle kombine olarak kullanılırlar
• Günde 1 kere kullanımları genellikle yeterlidir
• Genellikle diğer antihipertansifler ile kombine olarak kullanılırlar ve onlara additif etki
gösterirler
• Diğer bazı antihipertansiflerin su ve tuz retansiyonunu önleyip psödorezistans gelişimini
engellerler
• Yaşlı hastalarda, genç hastalara göre kan basıncında genellikle daha fazla düşüşe sebep
olurlar
• Kullanılan dozun antihipertansif etki yapıp yapmadığına karar vermek için 3-4 hafta
beklemek gerekir
Diüretikler - 1
İdrar atılım hızını arttıran ilaçlara diüretik denir. Ana mekanizmaları böbrek tübülleri
üzerine etki ederek Na+ ve su atılımını arttırmaktır.
3. • Plazma renin düzeyini arttırabilirler
• Sağ ventrikülü etkileyen enfarktüs durumlarında kullanılmamalıdırlar
• Akut ve yüksek dozda kullanımda sıvı elektrolit dengesini ciddi şekilde bozarlar
• NSAID ler ile etkileşirler, etkileri azalır
Kronik kullanımda görülebilecek yan etkileri:
- Hipokalemi (K+
pl<3.5 mEq/L): Doza bağımlı gelişen bir yan etkidir
• Direkt K+ atılımı
• RAAS aktivasyonu ile K+ atılımı
• Diyette aşırı Na+ tüketimi
• Diyette çok az Na+ tüketimi sonucu gelişebilir
- Hiponatremi (Na+
pl<135 mEq/L): Na+ absorbsyonunun engellenmesi ve uzun dönem
kullanımda Na+ depolarının azalması sonucu gelişebilir
- Hiperglisemi (AKŞ>126mg/dL): Hipokalemiye bağlı insülin salgılanmasındaki azlık sonucu
gelişebilir
- Hiperürisemi (Plazma Üre Seviyesi>6mg/dL): Tiyazidlerin böbrekten atılırken ürik asit
taşıyıcılarını kullanmasına bağlıdır
Diüretikler - 2
5. • Na+ ve Cl- reabsorpsiyonunu engelleyerek diüretik etki oluşturur
• Primer etki yeri distal tübüller ve henle kulbunun çıkan kalın kolunun kortikal kısmıdır
• Tübüllerdeki Na+ miktarı arttığı için Ca2+ atılımı azalır ve K+ atılımı artar
• Vücuttaki fazla sodyumu atar, kısa dönemde depo sodyumu fazla etkilemez
• Oral kullanılır
• Etkisi alımdan 1-2 saat sonra başlar ~8-12 saat sürer
• t1/2= ~3-4 saattir
• Doz-yanıt eğrisi yatıktır belirli bir seviyeden sonra doz arttırımı diüretik yanıtı arttırmaz
ancak yan etkilerin sıklık ve şiddeti artar
• Diüretik etkisi kıvrım diüretiklerinden düşük, diğer diüretiklerden yüksektir
• Vücutta çok az metabolize edilir %95’i değişmeden böbrekten atılır
• Yarattığı hipovolemi sebebiyle böbrek kan akımını ve GFR’yi azaltırlar
6. • Hidroklorotiyazid’in Türkiyede tekli müstahzarı bulunmaz diğer ilaçlar ile kombine
hâlde bulunur
• Diüretik etki amaçlı 2 x 25-50 mg/gün , antihipertansif olarak 1 x 6,25-12,5 mg/gün
kullanılır
• Noktüri yaptığından sabah kullanılması tavsiye edilir
• En sık görülen yan etkisi sıvı – elektrolit dengesini bozmasıdır
• Uzun süreli kullanımlarda hiperglisemi, hiperürisemi ve hiperlipidemi etkisi belirginleşir
• Dikkat edilmesi gereken durum dijitalize veya iskemik kalp hastalığı olan hastada K+
seviyesinin düşmesi ile ciddi aritmilerin oluşabileceğidir. K+ tutucu diüretiklerle birlikte
verilmesi gerektiğidir
• Gebelik kategorisi D dir. Anne sütüne geçtiği gösterilmiştir
8. • Na+ ,K+ ,Cl- reabsorbsiyonunu engelleyerek diüretik etki gösterir
• Primer etki yeri Henle kıvrımının çıkan kolunun kalın kısmıdır
• Natriüretik etkisi en fazla olan diüretiktir
• Lümendeki pozitif potansiyeli değiştirerek Ca2+ ve Mg2+ atılımını arttırır
• Böbrekte PGE2 sentezini uyararak uzun dönemde vazodilatasyon yaratır
• Renal venlerin/venüllerin vazodilatasyonu ile böbrek kan akımını ve GFR’yi arttırır
• Periferik venülleri genişleterek venöz dönüşü azaltırlar ve pulmoner kapiller basıncı
düşürürler, bu sebeple akut sol ventrikül yetmezliğinde kullanılır
• Yarattığı hipovolemiyle RAAS’i indirekt olarak aktive eder
• t1/2=~1 saattir
• Doz-yanıt eğrisi kademeli bir diüretik yanıt vermeye uygundur
• IV kullanım için elverişlidir
• Oral kullanımda 1 x 20-40 mg şeklinde verilir, etki 60 dakikada başlar 4-6 saat sürer,
ilaca duyarlılık kişiden kişiye fazlaca değişir, doz ayarlaması yapılır
• Günde iki kere yüksek doz uygulanmasının en iyi etkiyi yarattığı gözlemlenmiştir
9. • Böbrek yetmezliği gibi furosemidin etkisini azaltan durumlarda günde IV infüzyonla
500 - 1000 mg doza kadar çıkılabilir
• Akut akciğer ödeminde 40 mg dozda IV enjeksiyonla verilebilir, etki 10-15 dakikada
başlar yaklaşık 2 saat sürer, yeterli yanıt alınamadığı durumlarda uygulamadan 1 saat
sonra doz tekrarlanabilir
• Tedaviye bağlı aşırı hipovolemi olursa refleks sempatik aktivite ile böbrek kan akımı
azalıp prerenal azotemi gelişebilir
• Böbrek tübüllerindeki proteinlere özellikle albumine bağlanıp etkisini kaybeder, bu
yüzden albuminürili hastalarda daha düşük bir etki yaratabilir
• Furosemid ileri derecede dehidratasyon ve elektrolit bozukluğuna sebep olabilir, bu
sebeple yaşlılarda dolaşım kollapsı görülebilir
• Hiponatremi, Hipokalemi, Hiperürisemi, Hiperglisemi, Hipokloremi yapabilir
• Ototoksik etkileri özellikle aminoglikozidler ile birlikte kullanıldığında görülür
• Gebelik kategorisi C dir, Anne sütüne geçtiği gösterilmiştir
10. Kıvrım Diüretiği ve Tiyazid Kombinasyonu:
En yüksek doz furosemide yanıt vermeyen hastalarda furosemid+tiyazid kombinasyonu
denenebilir, bu iki ilaç birbirinin proksimal tübüldeki etkilerini arttırıcı etki göstererek
ödemin çözülmesini sağlar
Torasemid:
Furosemid’in uzun etkili türevidir. Yarılanma ömrü yaklaşık 3-4 saattir. Oral ve parenteral
dozları aynıdır. Furosemid endikasyonlarında günde 1 kere 5-10 mg verilir