Atom ve Evrenin oluşumu, Evrenin maddeleşmesi, Elementlerin sentezi, Evrenin Yaşı ve Elementlerin Sentezi, Elementlerin Sentezi: Füzyon, Nükleer Sentez, Basit Sanılan Evren, Boşluksuz evren, Thales ve Anaksimandros, Anaksimenes, Herakleitos, Varlık dinginliği değişimde bulur, Parmenides, Herakleitos, Empedokles, Anaksagoras, Leukippos, Demokritos ve Atomculuk, Platon’a Göre Madde, Aristoteles’e göre maddede değişimin nedeni, Ortaçağ İslamında Atomcu Düşünce, Ebu’l Huzeyl’in (752-841) Atomları, Cabir İbn Hayyan ve Nedensellik, Büyük Türk Düşünürü: El-Razi, El-Razi ve Atomlardaki Boşluk kavramı, Farabi ve Aristo Fiziği, Farabi ve Nedensellik, Farabi ve Bilim, İbni Sina ve İtıpla ilgili dev bir katip olan “Kanun”u, Mevlana, Nanoteknoloji ve Mevlana, Mevlana, 800 yıl önce atomu biliyor muydu?, Piri Reis ve Dünya atlası, Hadji Ahmed, Avrupa'da Arap Harfleri İle Basılan İlk HaritaHacı Ahmed’ aittir, Kaşgârlı Mahmud, Kaşgârlı Mahmud’un Dünya Haritası, İbrahim Hakkı Hazretleri, Heisenberg’in Heraklitos Hakkındaki Düşünceleri
24. Nükleer Sentez
• Silisyum ve kükürt kısmen Radyoaktif bir element
olan Ni-56’yı oluşturur.
• Ni 56 oluştuğunda yarı ömrü 6 gün olan bir
bozunmayla kobalta (Cobalt-56), kobaltta demire
dönüşür. Kobaltın demire dönüşmesinin yarı ömrü
79 gündür.
• Diğer katmanlarda oksijenin bir bölümü silisyum ve
kükürde dönüşür.
• Katmanın içinde ise neon ve mağnezyum ise
oksijene dönüşür.
Prof.Dr. İbrahim USLU
26. Atom Çekirdeği
• Atomun çekirdeği
kusursuz küre
biçimindedir.
• Bazı çekirdeklerin
içindeki protonların
kümelenişi tam küresel
olmayabilir. Bunların
şekli küreden biraz
sapsa da yine de
büyük eksenin küçüğe
oranı 1.2 den büyük
değildir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
27. Basit Sanılan Evren
• Bilimle uğraşanlar binlerce yıldır evreni oluşturan yapı
taşlarını ve onları yöneten yasaları bulmaya ve böylece
doğayı açıklamaya çalışmışlardır.
• Atomların maddenin en küçük parçaları olduğu geçen
yüzyılda bulunmuş ve sonrada atomların temel tanecik
sanılan ve artık bölünemeyecekleri varsayılan elektron ve
protondan oluştuğu düşünülmüştü.
Prof.Dr. İbrahim USLU
28. Doğa Ufağa Gidildikçe
Basitleşiyor mu?
• Daha sonra iki temel parçacığa Einstein tarafından foton olarak
adlandırılan üçüncüsü ilave dilmişti. Daha sonra (1932) kütlesi
hemen hemen proton kadar olan nötron bunlara ilave edildi.
• Artık evrenle ilgili tüm parçacıkların bulunduğu, Binlerce çeşit
molekülden, yüzün üzerinde farklı atoma ve onlarında oluşturduğu
birkaç temel parçacıkla evrenin temel yapısının açıklanabileceği
hissine kapılmıştı. Sanki doğa ufağa doğru gidildikçe
basitleşiyordu.
Prof.Dr. İbrahim USLU
29. Yeni Parçacıklar
• Kozmik ışın (uzaydan gelen elektromanyetik dalgalar)
incelemelerinde pionlardan sonra da sürekli olarak yeni
parçacıklar keşfedilmişti.
Prof.Dr. İbrahim USLU
30. Dipsiz kuyu
• Kozmik ışınlar atmosferin en üst katmanlarında atomlara
çarparak onları paramparça ederler. Böylece ortaya çıkan
parçacıklarda büyük hızlarla diğer atomlara çarparak onları
parçalar böylece adeta bir parçacık sağanağı ortaya çıkar.
Bu sağnağın incelenmesinden mezonlar ve diğer küçük
parçacıklar keşfedilmiştir.
• 1960‟lı yılarda parçacık avı başlamış ve parçacık sayısı
yüzleri bulmuştur.
• Laboratuarlarda tanecik hızlandırıcılarının keşfiyle parçacık
sayısı daha da artmıştır.
Prof.Dr. İbrahim USLU
34. Çekirdeği Bul
Çekirdeğin Çapı;~ 5.10-14 m
Atomun Çapı; ~ 5.10-11 m
Prof.Dr. İbrahim USLU
35. • Tüm gezegenler güneşin %1 kadar kütleye
sahip
• Merkür, Venüs, Dünya ve Mars kayadan
oluşmuşlar ancak Jupiter, Satürn, Uranus ve
Neptün gazdan oluşmuştur.
• Güneşin ancak %91.1 i hidrojendir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
36. Dünyanın hızı
• Dünyanın güneş etrafındaki hızı 30 km/saniye
olup yaklaşık ışık hızının 10-4'ü kadardır.
• Işık hızı 300 000 km/saniye dir.
• Yani Dünya güneş etrafında dönerken saatte 107
bin km hızla döner
• Dünya‟nın kendi ekseni etrafındaki hızı en fazla
Ekvator üzerindedir. Bu hız saatte 1670 km.dir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
37. Çekirdeğin Özkütlesi
• Bütün çekirdekler ayni öz kütleden
yapılmıştır.
3
• Denklemdeki ro sabiti 1.3 10-15 kadardır. r ro A
Bu sabit ayrıca hidrojenin yarıçapı
olarak adlandırılabilir.
• Bir çekirdeğin kütlesi hacmini doğrudan
belirlemektedir. Bütün çekirdekler ayni
öz kütleden yapılmıştır.
• Bu öz kütle 2.44 1014 kg/m3 kadardır.
• Bütün çekirdekler, çekirdek sıvısı
diyebileceğimiz proton-nötron karışımı
maddeden oluşmuş irili ufaklı
damlacıklardır.
Prof.Dr. İbrahim USLU
40. Boşluksuz evren
• içinde yaşadığımız evren, başlangıcı olan bir şey
olduğundan, onun içindeki “her yer” “var” olan
tek bir yerdi.
• Dolayısıyla “içinde hiçbir şey olmayan” bir yerin
bu evrende olması mümkün değildir.
• Denizin içinde kuru bir yer olmadığı gibi, varlık
denizinin içinde de, yokluk mânâsında (kuru) bir
boşluk yoktur.
• Kuantum bilimi, evreni yekpare bir bütün olarak
tanımlar, orada mutlak mânâda bir „boşluk‟
olmadığını söyler.
Prof.Dr. İbrahim USLU
41. Maddeleri katı ve sert yapan nedir?”
• “Eğer çevremizdeki her şey ve hattâ insanlar
bile büyük çoğunluğu boşluktan oluşan
atomlardan ibaretse, gerçekte maddî yapımız bu
kadar az ise, neden kapalı kapılardan,
duvarlardan çizgi roman kahramanları gibi geçip
gidemiyoruz? Maddeleri katı ve sert yapan
nedir?”
Prof.Dr. İbrahim USLU
42. Elektronların olağanüstü hızı
• Elektronlar olağanüstü büyüklükte
bir hızla saniyede yaklaşık 1.000
km gibi bir hızla hareket ederler.
(veya çekirdek etrafında bir
saniyede yaklaşık bir milyon tur
atar).
• Normal bir elektron, atom içinde bu
olağanüstü hız sonunda, atom katı
ve sert bir kütle görünümüne
bürünür.
• Bunu eski model uçakların
pervanelerinin, hızla dönerken
yuvarlak ve tam bir katı yüzeymiş
gibi görünmesine benzetebiliriz.
Prof.Dr. İbrahim USLU
43. Çin felsefesine göre maddenin temeli
Evrende her şeyin temeli Yin (– –) and Yang (--) adları
verilen iki temel kuvvettir. Tüm maddeler eninde sonunda
bu iki kuvvetten oluşmuştur. Her madde Yin ve Yang isimli
kuvvetlerin değişik oranlarından oluşmuştur
Prof.Dr. İbrahim USLU
44. Yin ve Yang evrendeki tüm maddenin temelidir. Yang
kesiksiz çizgi ile “–– “ Yin ise kesikli çizgi “- -” ile
gösterilmiştir. Ying ve Yang‟ın eşit şekilde karışımı 4 şeyi
oluşturur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
45. Thales ve Anaksimandros
• Filozofların ilki sayılan Thales Batı Anadolu’da Miletos’ta
yaşamış, İ.Ö. 585’teki güneş tutulmasını önceden hesaplamış
ve “her şeyin ilk ilkesi ve temel doğası sudur” demiştir.
• Su derken asıl anlaşılanın fiziksel varlığın sıvı durumunu
vurgulamak gerektiğidir.
• Fiziksel varlık hem sıvılaştırılabilir, hem de geçmişte önce sıvı
iken sonra katılaşmıştır. Dünyanın büyük bölümünün sıvı
olduğu, yanan nesnelerin buhar çıkardıkları, hayvanların büyük
ölçüde sıvıdan oluştuğu ve döllerinin de sıvı olduğunu
gözlemlemiştir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
46. Tales‟den öğütler
• En güç olan şey kendimizi tanımaktır
• En kolay şey başkalarına öğüt vermektir.
• Ancak başkalarında kınadığımız şeyleri yapmayarak iyi ahlaklı oluruz.
• Kötü yoldan zengin olma
• Zenginde olsan tembellik etme
• Acınmaktan çok gıpta edil
• Herkese güvenme
• Anne babana gösterdiğin sevgiyi yaşlılıkta çocuklarından bekle
Prof.Dr. İbrahim USLU
48. Anaksimandros
• Tales’in öğrencisi Anaksimandros “Bütün her şey
Apeirondan (belirsiz, sınırsız) gelir. Var olan şeylerin ilk
ilkesidir.
• Nesne ve nitelikler varlığa bundan gelir ve yok
olduklarında da buna dönerler” demiştir.
• Apairon niteliksel anlamda sınırsız ve belirsiz olan bu ilk
varlık, onun felsefesinde niteliklerin ve dolayısıyla varlığın
sakınımı işlevini yerine getirmekteydi.
Prof.Dr. İbrahim USLU
50. Milet Şehri
• İÖ 650 yılında Ege kıyılarında büyük bir teknoloji
doğmuştu. Burada insanlar yıldızlar aracılığı ile
yollarını bulabiliyorlardı.
• Üstün aletler, ince dokumalar, zarifçe biçimlendirilmiş
süslenmiş kapkacaklar kullanıyorlardı.
• Milet kenti
Thales, Anaksimenes, Anaksimendros, Leukippos
gibi doğa filozoflarının şehriydi.
• Bu şehir Büyük İskender‟in seferi sırasında direnişi
ile de ün yapmıştı.
Prof.Dr. İbrahim USLU
53. Anaksimenes
Anaksimenes‟te hocası Anaksimandros gibi düşünüyor ancak
yok olurken kendisine döndükleri ve varlığa gelirken de
kendisinden türedikleri şeyin hocasının söylediği gibi belirsiz bir
varlık değil somut bir varlık olduğunu ve bunun hava olduğunu
belirtiyor.
Anaksimenes “sıkışan hava buluta, suya dönüşür, Onu
daha da sıkıştırınca toprak olur, olanaklı en sıkışmış
durumda ise taştır. Öğeler seyrekleşmiş ve
yoğunlaşmış havadan başka bir şey değildir” demiştir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
54. Herakleitos
• Yapıtlarını yüzyıl dönümünde veren İlk Çağ‟ın iki
önemli düşünürü, Herakleitos ve Parmenides‟tir.
• Herakleitos‟un düşüncesinde değişim, evrenin ve
evren içindeki her şeyin zorunlu olarak uyduğu en
temel bir yasa konumunu kazanır.
• “Her şey akar ve hiçbir şey buna karşı duramaz;
Ayni nehre iki kere giremeyiz, her şey bir yönde
yol alır ve kalıcı olan hiçbir şey yoktur”.
• “Varlık dinginliği değişimde bulur”.
• “Her şey karşıtlık yoluyla doğar, hepsi bir nehir
gibi akış içindedir”
• “soğuk nesneler sıcak olur, sıcak olanlar soğur,
nemli olan kurur, kuru olan nemlenir”.
Prof.Dr. İbrahim USLU
55. Varlık dinginliği değişimde bulur
• Sadece bir soluk almada 1022 atomu vücudumuza alırız.
• Sadece soluk almakla her saniye vücudumuzdan
astronomik miktarda atomu dışarı atar ve astronomik
miktarda yeni atomu vücudumuza alırız.
• Bir yılda vücudumuzdaki atomları %98‟i değişmiş olur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
56. Varlık dinginliği değişimde bulur
• Bir saniye önceki biz biz miyiz? hele hele bir yıl sonraki
biz KİMİZ?
• Belki de vücudumuzda Einstein‟ın atomları var yoksa
Atatürk‟ün mü acaba?
Prof.Dr. İbrahim USLU
57. Bedeninizin yaş haritası ne?
• 38 yaşındasınız... Ama kaslarınız 15
yaşında, cildiniz ise kendini iki haftada bir
yeniliyor.
• Kaç yaşındasınız?
• Yanıt vermeden önce dikkatli düşünün. Çünkü
sorunun yanıtı tahmininizden çok daha karmaşık
olabilir.
• Peki organlarımızın çoğu genç ise neden
yaşlanıyoruz?
Prof.Dr. İbrahim USLU
58. Organlarımız kendini
yenileyebiliyor
• İsveç‟in başkenti Stokholm‟deki Karolinska
Enstitüsü‟nden nörolog Jonas Frisen ve ekibi farklı bir
yol bulana kadar.
• Ekibin, radyoaktif karbon tarihleme tekniği kullanılarak
gerçekleştirdiği araştırma, vücuttaki pek çok organın
kendini yenileme özelliğine sahip olduğunu ortaya
koydu.
Prof.Dr. İbrahim USLU
59. Hücre Yenilenmesi
• Hücre yenilenmesiyle ilgili sorular ilk kez 100 yıl önce
ortaya atıldı.
• 1960’lı yıllarda fareler ve kediler üzerinde yapılan
araştırmalarda bu hayvanların yeni hücreler üretebildikleri
keşfedildi.
• Günümüzde ise insanlar üzerinde deneyler yapılmaya
başlandı
Prof.Dr. İbrahim USLU
60. Hangi Organ Ne Sıklıkla
Yenileniyor
• Mide Duvarı 3-5 Gün
Midedeki hücrelerin asite dirençli olmadığını belirten İsveç-
Karolinska Enstitüsü‟nden Jonas Frisen, hücrelerin üç ila
beş günde yenilendiğini vurguladı. Ancak nikotin,
hücrelerin yenilenmesini ağırlaştırıyor.
Bağırsak 2-5 Gün
Midedeki gibi bağırsaklarda da hücrelerin zor şartlar altında
olduğunu söyleyen Dr. Frisen, bu hücrelerin hızla
yenilendiklerini ve bu sürenin iki ila beş günde değiştiğini
ifade etti.
Dil 10 Gün
Tat moleküllerini sinirler yoluyla beyne ileten dilde bulunan
10 bin tomurcuğun her birinde 50 hücre bulunuyor ve bu
hücreler her 10 günde bir kendini yeniliyor.
Prof.Dr. İbrahim USLU
61. Hangi Organ Ne Sıklıkla
Yenileniyor
• Karaciğer 6 Ay
Yağ, protein, şeker ve kan yapımı için gerekli maddeleri depolayan karaciğer
vücudun en güçlü organlarından biri. İngiltere Karaciğer Vakfı tarafından
yapılan açıklamaya göre karaciğerin kendini yenileme süresi altı ay.
Akciğer 1 Yıl
Akciğerde hücreler farklı periyotlarda yenileniyor. Bu da havanın
temizliğine, sigara içilip içilmemesine göre değişiyor. Yenilenme süresi ise altı
ayla bir yıl arasında.
Saçlar 3-6 Yıl
Yaklaşık 100 bin adet seç telinin her biri ayda 1.25 cm uzuyor. Dolayısıyla
saçların kaç yaşında olduğu da saçın uzunluğuna göre değişiyor.
Kalp 20 Yıl
Yıllarca kalp hücrelerinin doğduktan sonra değişmediği sanıldı. Ancak, New
York Üniversitesi‟nden Dr. Piero Anversa tersini ispatladı ve kalbin kendini 20
yılda yenilediğini belirtti.
Prof.Dr. İbrahim USLU
62. Hücre Yenileniyor Ama
Yaşlanıyoruz
• Örneğin cildimiz bizden daha genç ise,
yaşlandığımızda niçin daha diri ve düzgün bir
cilde sahip olmuyoruz?
• Bunun yanıtı mitokondriyal DNA‟da yatıyor.
• Mitokondriyal DNA, mutasyonları çekirdekteki
DNA‟dan daha hızlı biriktiriyor.
• Hücreleriniz yaşınızın üçte biri bile olsa,
mitokondriyanız sizinle aynı yaşta. Örneğin deride
mutasyonlar olduğu zaman, cilt diriliğini
koruyamıyor ve kırışıklıklar başlıyor.
Prof.Dr. İbrahim USLU
63. İyi haberler de var!
• Bilim dünyasında mitokondriyal DNA‟yı koruma ve
onarmaya yönelik çalışmalar var.
• Belki de kısa bir süre sonra insanlar "Kaç yaşındasınız?"
sorusuna yanıt vermekte gerçekten zorlanacak !!
Prof.Dr. İbrahim USLU
64. İbrahim USLU
• O halde 2012 ve 2007 Model İbrahim
USLU‟lar, 1955 Modele ne kadar benziyor acaba?
Prof.Dr. İbrahim USLU
65. Yaşlanma göreceli bir kavramdır
• Yaşlanma lastik gibidir. Kişiye göre değişir. Uzar
yada kısalır, hızlanır yada yavaşlar hatta geriye
gider.
• Bugünden itibaren kendiniz için bir şeyler
yapın, yaşlanmanızı durdurun.
• Yaşlanmamak için çaba gösterin ve sizi
yaşlandıran faktörler nelerse onların listesi yapın ve o
faktörlerden yaşamınızı arındırın.
• Genç, sağlıklı ve mutlu kalmaya çalışın.
Prof.Dr. İbrahim USLU
67. Arılar ve ölümsüzlük
• Eğer kovanda arılar bölünmeye karar verirlerse
genç arı sayısının azlığından dolayı yaşlı arılar
gençlik hormonlarını artırarak kendilerini
gençleştirebiliyorlar.
• Bizler arı kadar olamayacak mıyız?
Prof.Dr. İbrahim USLU
69. Yaşlanmayı hızlandıran faktörler
• Sigara içmek
• Güneş ışınlarına maruz kalmak
• İş veya hastalanma nedeni ile radyasyona maruz kalmak
• Depresyon
• Yalnız yaşamak
• Yakın arkadaşlıklar kuramamak
• Gün içi rutin bir hayat kuramamak
• Düzenli iş hayatı kuramamak
• İş tatminsizliği
• Haftada 40 saatten fazla çalışmak
• Finansal sıkıntılar
• Aşırı vesvese
• Çabuk kızmak ve kızgınlığını süratle belirtmeye engel olamamak
• Kendini veya başkalarını devamlı eleştirmek
• Bol su içmemek, fast foodla beslenmek, bol sebze ve meyve
yememek, derimize yeteri özen göstermemek.
Prof.Dr. İbrahim USLU
70. Genç tutan faktörler
• Sigara içilmeyen bir ortamda bulunmak
• Mutlu bir evlilik
• İş tatmini
• Kolaylıkla gülebilmek ve güleç yüzlü olmak
• Yakın arkadaşlıklar kurabilmek
• Günlük hayatını düzene sokmak
• Düzenli bir iş hayatı
• Yılda en az bir hafta tatil
• Boş zamanlarında hobilerle uğraşmak
• Dertlerini içine atmamak ve kolaylıkla başkalarıyla
paylaşabilmek
• Geleceğe karşı umutlu olmak
• Ekonomik açıdan kendini güvende hissetmek güneş
ışınlarından ve radyasyondan korunmak
• Beslenmeye dikkat etmek (zeytin yağı, antioksidan
yiyecekler vb). Prof.Dr. İbrahim USLU
71. Herakleitos –Ana madde ateş
• Herakleitos, nesnelerin kendisinden
gelip, kendisine gittikleri ilk maddenin ateş
olduğunu söylemiştir.
• Ona göre dünyamız sonsuz canlı ateşten
değişmeyle meydana gelmiştir ve bir vakit
gelecek sonunda tüm-ateşe
girecektir, böylece akış yeniden
başlayacaktır:
• Ona göre ateş ihtiyaç ve tokluktur. Çünkü
ihtiyaç veya açlık, ateşin kozmik düzenine
işaret eder; tokluk ise bir nesnenin
ölümü, ateşe dönüşmesi anlamına gelir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
72. Herakleitos –Ana madde ateş
• Herakleitos'a göre herşey ateşten geldi ve yok
olup tekrar ateşe dönecek.
• Ateşin gelip her şeyi yargılayıp mahkum
edeceğini söyler.
• Ateşin kendisinden meydana gelen şey
değiştiği halde, ateşin kendisi değişmez. O
hep varolan ateştir.
• Belli bir ölçü içerisinde ateş ile maddeler
karşılıklı olarak birbirlerine dönüşürler. Bu
dönüşümler kozmik düzeni meydana getirir:
• "Her şey ateşle takas olur, ateş de her şeyle;
tıpkı altın ile malların ve mallar ile altının takas
edilmesi gibi"
Prof.Dr. İbrahim USLU
73. Herakleitos–
Her şeyden bir, bir'den her şey.
• Evren zıt unsurlardan meydana gelmiştir. Bu zıtlıklar
arkasında ise “bir olan” ve hep var olan tek şey, tanrı adıyla
anılır.
• "Bağlanışlar; bütünler ve bütün olmayanlar, bir arada
duran ve ayrı duran, birlikte söylenen ve ayrı söylenen. Her
şeyden bir, bir'den her şey oluşur"
• Ölümsüzler ölümlü, ölümlüler ölümsüz. Biri diğerinin
ölümünü yaşar, diğeri de ötekinin yaşamını ölür."
Prof.Dr. İbrahim USLU
74. Herakleitos – Her şey Ateşin
(Enerjinin) Dönüşümüdür
• Herakleitos ateşi varlığın temel doğası olarak saptıyor.
• Çevremizde gördüğümüz varlıkların, ateşin dönüşümleri
olduklarını, her şeyin ateşten gelip sonunda yine ateşe
döneceğini öne sürüyor.
• “Altın nasıl mala, mal da altına karşılıksa, her şey
ateşe, ateşte her şeye karşılıktır,
• Ateş yoğunlaşınca nem olur, daha da yoğunlaştığında su
olur, yoğunlaşan su ise toprağa dönüşür, öte yandan
toprak da sıvılaşır ve ondan su oluşur, su dan öbürleri
doğar” diyor.
Prof.Dr. İbrahim USLU
75. Herakleitos
• Soğuk şeyler, ısınır ve sıcak şeyler
soğur. Islak olan kurur ve kuru
olan ıslanır.
• Hastalık, sağlığın değerini
bilmemizi sağlar.
• Kötülükle ölçüldüğünde iyiliğin
değeri anlaşılır.
• Dirim ve ölüm, uyanıklık ve
uyku, gençlik ve yaşlılık, bütün
bunlar özdeştir, çünkü biri ötekine
ve öteki öncekine döner.
• Karşıtlar birbirine aittir ve uyum
uyumsuzluktan doğar ve her şey
çatışma ile gelişir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
76. Herakleitos
• “Şeyler bir arada hem bütündür, hem değildir;
hem uyumlu hem de uyumsuz olarak, bir arada ve
dağınıktır. Bütün her şeyden bir birlik ve birlikten
de her şey oluşur.
• Denizin suyu hem çok saydam hem de çok
bulanıktır, balıklar için içilebilir, olup sağlık
verirken, insan için içilmez ve yok edicidir.
• Kalemin çizdiği çizgi hem doğru hem de kıvrıktır.
• Çember üzerinde başlangıç ve son birdir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
77. Herakleitos
• Evren belli ölçülerde yanan belli ölçülerde
sönen, ancak hep var olan bir ateştir.
• Yaşam ile ölüm, uyanıklık ile uyku, genç ile yaşlı
içimizde aynı şeydirler. Çünkü öncekiler
değişir, sonrakilere dönüşür ve sonrakiler de
öncekilere dönüşürler.” demiştir.
• “Görünüşte olmayan uyum, görünüşte olandan daha
güçlüdür. Nesnelerin gerçek doğası kendini
saklamaya yatkındır”.
Prof.Dr. İbrahim USLU
78. Herakleitos‟tan bazı sözler
• Eşekler samanı altına yeğ tutarlar.
• Yetkin bir kişi benim için binlerce
kişiye bedeldir.
• Aptal insan her söz karşısında hep
şaşkın bakınır. Onların aklı ve
düşünceleri nedir ki. Çokların kötü
azların iyi olduğunu bilmeyerek, halk
ozonlarına kanıyorlar ve yığını
öğretmen ediniyorlar.
• Her hayvan dövülerek götürülür
çayıra.
Prof.Dr. İbrahim USLU
79. Parmenides
• Heakleitos‟tan yirmi yaş kadar küçüktü.
(D.T. 515 İ.Ö)
• Parmenides‟e göre insanların sıradan
deneyimleri, algıları ile ulaştıkları
inançları yalnızca sanı ve görünüştür.
Doğruluğa ancak usla ulaşılabilir.
Dolayısıyla duyumların bize verdiği
görünüşü, sanıyı, usumuzla ulaştığımız
inançlardan ayırt etmeliyiz.
Prof.Dr. İbrahim USLU
80. Parmenides
• Parmenides “var olmayanı ne
bilebilirsin, ne de dile
getirebilirsin. Var olan vardır
ve var olmayan da
yoktur, hiçbir şey yoktan var
olmaz ve hiçbir varlık da
bütünüyle yok olmaz”
inancına sahipti.
Prof.Dr. İbrahim USLU
81. Parmenides: Var olan her zaman vardır!
• Parmenides “bir kez var olan her zaman vardır
ve bir kez var olan, yok olamaz demektedir.
• “Varlık ve yokluğun nesnede birleşmesi
olanaksız, çünkü bir kez var olanın artık var bir
şey olarak var olmaması olanaksız. Var olan
vardır, var olmayan da yoktur. Şimdi var olan
sonra yok olamaz veya geçmişte de yok olmuş
olamaz.
Prof.Dr. İbrahim USLU
82. Parmenides: Özet
Parmenides‟in kullandığı temel uslamlamayı özetlersek:
•Eğer varolan varlığa gelmiş olsaydı, ya var
olmayandan, ya da varolandan kaynaklanmış olacaktı,
•Eğer varolmayandan kaynaklandıysa, yoktan varoldu:
oysa bu olanaksız bir şey.
•Öte yandan eğer varolandan kaynaklandıysa, kendi
kendinden kaynaklandı, yani kendi kendisiyle hem
sürekli hem de özdeş demektir; dolaysıyla da varlık
varlığa gelmiş değildir.
•Demek ki var olan (şimdiki zamanda olan) her zaman
vardır ve varlığa gelmemiştir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
83. Herakleitos - Parmenides
Herakleitos: “ Her şey akar ve hiçbir şey buna karşı duramaz; her
şey bir yönde yol alır ve kalıcı olan hiçbir şey yoktur. Varlık dinginliği
değişimde bulur. Her şeyin ateşten gelip sonunda yine ateşe döner”
Parmenides: Bir kez var olan her zaman vardır ve bir kez var
olan, yok olamaz. Varolan sürekli değilse varlıkta herhangi bir yerde bir
kesinti var demektir. Oysa kesinti ya bir varlıktır ya da değildir. Eğer
kesinti bir varlıksa, o zaman kesinti varlıkla doludur ve dolayısıyla var
olan sürekli demektir. Öte yandan kesinti varlık değilse, o var olmayandır.
Oysa var olmayan olanaksız olduğundan, böyle bir kesinti de olamaz.
Dolayısıyla, var olan yine sürekli demektir. Şu halde, var olan her yerde
süreklidir ve bundan dolayı da birdir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
84. Empedokles
Empedokles: 5. Yy ortalarında etkin Parmenides hayranıdır.
“Önceleri var olmayanın varlığa
gelebileceğine, ya da herhangi bir
şeyin yitirilip bütünüyle yok
olabileceğine inanan budalaların
akılları bir türlü ermiyor.”
Prof.Dr. İbrahim USLU
85. Empedokles
• Bütünün hiçbir bölümü ne boş, ne de
fazla dolu olabilir.
• Öğelerin bir araya gelip ayrılması
sevgi ve nefret (çekiş ve itiş) ile
açıklanır.
• Bir nesnenin doğması bir
bileşimken, yok olması da bileşik
durumdaki öğelerin ayrışmasından
başka bir şey değildir.
• Nesnelerin geçirdikleri değişimlerse
bileşik durumundaki öğelerin karşılıklı
olarak oranlarının değişmesidir”
demiştir.
• Aman Tanrım!!!!!
Prof.Dr. İbrahim USLU
86. Anaksagoras
İzmir‟in batısında Urla‟nın
yakınlarında doğmuştur.
Anaksagoras‟ın düşünceleri:
“Hiçbir şey varlığa gelmez ve
yitirilmez. Söz konusu olan, var
olanın birleşip karışması ve
dağılmasıdır.
Dolayısıyla varolmayı “bir araya
gelmek (karışmak) ve yok oluşu
ise “dağılmak” diye adlandırmak
gerekir.
Anaksagoras: “görünür şeyler
görünmeyenin görüntüsüdür”
der.
Prof.Dr. İbrahim USLU
87. Anaksagoras
Onu düşünce tarihinde ünlü
kılan, şu üç savıdır:
•Varolan her bir (değişik)
şey, baştan beri (her zaman) vardı
ve yok olamaz (önsüz ve
sonsuzdur).
•Her şeyde her şeyden bir parça
vardır. Nesneleri oluşturan değişik
öğeler sayıca sonsuzdur.
Cisimlerin görünümü onlarda
çoğunlukta olan parçalarınkine
benzer.
•Varlık sonsuza değin bölünebilir.
Sonsuza değin birleşebilir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
88. Anaksagoras‟ın düşünceleri
• En küçük parçanın varolması söz
konusu olmayacağından hiçbir şey tek
başına yalıtılmaz ve kendiliğinden
varlığa gelemez.
• Hiçbir şey salt veya yalın kara, beyaz
değildir. Her şeyin doğası, içinde en çok
bulunanla belirlenir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
89. Anaksagoras‟ın düşünceleri
• Küçüğün en küçüğü yoktur;
her zaman bir daha küçük
vardır; çünkü var olanın yok
olması söz konusu değildir.
Ancak büyüğün de her
zaman bir “daha büyüğü”
bulunur. “Her şey kendine
göre hem büyüktür hem de
küçüktür”.
Prof.Dr. İbrahim USLU
90. Leukippos:
Atomculuk‟u ilk ortaya atan kişi
Miletos‟lu Leukippos, somut
anlamda Atomculuk‟u ilk
ortaya atan kişidir.
Ona göre atomlar önsüz ve
sonsuzdur ve bölünemezlar.
Prof.Dr. İbrahim USLU
91. Demokritos ve Atomculuk
• Demokritos İ.Ö. 460 ta Batı
Trakya‟da doğmuştur.
Hocası Leukippos‟un
izinden gitmiştir.
• Demokritos‟a göre evren
bölünemeyen atomlardan
oluşmuştur. Sonsuz
sayıdaki atomlar sonsuz
boşlukta hareket ederler.
Atomların
büyüklükleri, biçimleri, kütl
eleri değişiktir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
92. Demokritos ve atomlar
• Atomlar yeniden yaratılamaz ve yok
edilemezler. Devinirler ve devindikçe de
çarpışırlar. Kimileri belirsiz yönlere
savrulurken, başkaları
da, biçimlerinin, büyüklük, konum ve
düzenlerinin uyumuna göre, karşılıklı
kenetlenirler. Böylece çarpışan kimi
atomlar bir arada kalırlar ve sıkı sıkıya
yapışırlar ve böylece insan ruhu ve
zekasına varıncaya kadar her şeyi
oluştururlar.
• Çevreden gelen daha güçlü bir
zorunluluk onları sarsıp dağıtana
değin, öylece kalırlar. Bütün bu oluşumlar
devinen atomların birbirlerine
değme, itme ve çarpışmasıyla Prof.Dr. İbrahim USLU
93. Demokritos- Bal Kokulu İncir
• Demokritos sofrasına gelen incirleri yerken bir bal kokusu almış ve
hemen bir araştırmadır başlamış kafasında, o güne dek incirlerinden
almadığı bu koku nerden gelebilir diye. Merakını gidermek için
kalkmış sofradan, incirlerin toplandığı yeri görmeye gitmek istemiş.
Sofradan niçin kalktığını duyan hizmetçi kadın gülmüş: Boşuna
zaman kaybetmeyin, demiş; incirleri bal çanağına koymuştum
toplarken.
• Demokritos'un canı sıkılmış bu araştırma fırsatını kaçırdığı,
bir merak konusu elinden alındığı için. Hadi be sen de, demiş
hizmetçi
kadına, keyfimi kaçırdın; ama ben yine de bal kokusu incirde
kendiliğinden varmış gibi nedenini araştıracağım. Böyle demiş ve
yanlış, kendi varsaydığı bir etkiye doğru nedenler bulmaktan geri
kalmamış.
• Ünlü ve büyük bir filozofun bu hikayesi, sonunda bir kazanç umudu
olmaksızın, bizi seve seve bir şeylerin ardına düşüren araştırma
tutkumuzu apaçık anlatıyor.
Prof.Dr. İbrahim USLU
94. Demokritos - Platon
Demokritos‟un ölümüyle Atomculuk tasfiye olmuş, ve yeniden
dirilmesi için iki bin yıla yakın bir süre geçmiştir. Atomculuk‟u asıl
gölgeleyen ve arka plana iten, sonuçta da, Hıristiyanlık üzerindeki
etkisi dolayısıyla Rönesans‟a değin “gömdüren”, Demokritos‟un
kendisinden otuz yaş kadar genç olan çağdaşı Platon‟dur.
Öğrencisi Aristotales‟in geliştirdiği felsefe üzerinde de derin izler
bırakmıştır.
Platon Parmenides‟i benimsediği gibi onun karşıtı herakleitos‟uda
benimser.
Prof.Dr. İbrahim USLU
95. Platon‟a Göre Madde
Toprak Su
Ateş Hava
(Ether)
5 düzenli (Platonik) oluşum.
Prof.Dr. İbrahim USLU
96. Aristoteles‟e göre maddede değişimin
nedeni
Toprak Su
Soğuk
Kuru Islak
Sıcak
Ateş Hava
Prof.Dr. İbrahim USLU
97. Ortaçağ İslamında Atomcu Düşünce
• Atomcu düşünce Ortaçağ‟da İslam bilginlerince yaşatıldı. İslam
bilginlerinin ilk çağ bilginlerine göre bilimde akıl yürütmenin yanı
sıra deney ve ölçüm sokma çabaları da olmuştur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
98. Ebu‟l Huzeyl‟in (752-841) Atomları
• Ebu‟l Huzeyl nin görüşü: “cevher, yani bölünmez ilk öğe, atom,
evrenin temelidir” cümlesiyle özetlenebilir.
• “Her atom bir hacim kaplar ve her hacim sınırlıdır” demiştir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
99. Cabir İbn Hayyan (720-813) ve
Nedensellik
• “Cevherin (özün) nedensiz ve esersiz
olması mümkün değildir.
• Bazı şeylerin, bazı şeylerden çıkması
nedensellik yoluyladır”
• Ona göre bilgi duyularla elde edilir;
ama duyulara ait bilgiden derece
derece akla ulaşılır.
• Akıl bilimlerinin öğrenilmesi
için, eskiden beri bilimler arasında
kurulmuş ilişkileri bilmek ve en aşağı
olan hayvani dereceden en yüksek
olan ilahi dereceye yükselmek gerekir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
100. Büyük Türk Düşünürü: El-Razi (864-930)
• Razi‟ye göre evrenin oluşumu beş unsurdan
ibaretti: Toprak, su, hava, ateş ve semavi
unsur. Toprak ve su gibi yoğun
maddeler, yeryüzünün merkezine doğru
gitmeye çalışır; oysa içlerinde boşluğun
olduğu hava ile ateş yukarı hareket eder.
Semavi unsura gelince dairesel hareket ona
özgüdür.
• “Demir ve taşın çarpışmasında ateş çıkar;
uzay, evrenin sınırlarının ötesine kadar
uzanır.” demektedir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
101. El-Razi ve Atomlardaki Boşluk kavramı
• Kitab-ı hey‟et-ül-ilmi kitabinda
Dünyanın yuvarlaklığı, Güneş‟in
Dünya‟dan büyük, Ay‟ın küçük
olduğunu söylemektedir.
• Razi “atomlar çeşitli oranlarda
boşluğun (boşluğu gerçek varlık
saymaktadır) küçük cüzleri ile
karışarak unsurları oluşturduğunu”
belirtmektedir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
102. El-Razi
• İlk göz ameliyatı, sülfürik
asitin keşfi, alkol ve tıpta
kullanımı (Antiseptik
kavramının keşfi), su çiçeği
ve kızamığın ilmi esaslarla
birbirinden ayrılması,
modern kimya ile kimya
mühendisliğinin arasındaki
geçişin kurulması, allerjik
astım üzerine yazılan ilk
makale gibi bir çok
çalışmayla tanınır
Prof.Dr. İbrahim USLU
103. Farabi (870-950)
• Farabi‟nin ana dili Türkçe‟dir. 70 dil
bildiği söylenir. Yüzden fazla kitap
yazmıştır. Hekimliğin yanı sıra geometri
vb tüm ilimlerle uğraşmış, müziği de
ihmal etmemiştir. İslam Türk Müsikisinin
temellerini o kurmuştur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
104. Farabi ve Aristo Fiziği
• Farabi‟ye göre, “Eğer bir tas veya şişe, su dolu bir kabın içersine,
ağzı aşağıda olacak şekilde batırılırsa, tasın içine su girmez. Bu
demektir ki, hava bir cisimdir ve tasın tamamını doldurmaktadır.
• Buna karşılık, bir şişe ağzından bir miktar hava emildikten sonra
suya batırılırsa, suyun şişe içinde yükseldiği görülmektedir.
• Aristo fiziğine göre suyun doğal yerinde kalması ve yükselmemesi
gerekirdi. Boşlukta olanaksız olduğuna göre bu durum Aristo
Fiziğiyle açıklanamaz diyerek Aristo Fiziğinin yetersizliğini
vurgulayan Farabi, hem boşluğun varlığını kabul etmemiş, hem de
bu olayı açıklayabilen bir varsayım oluşturmuştur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
105. Farabi ve Nedensellik
• Farabi: “hava esnektir, bulunduğu mekanın
tamamını doldurur. “hava ve su arasında
komşuluk ilişkisi vardır ve nerede su biterse
hava orada başlar”. “Değişen her dünyada her
varlığın bir sebebi vardır ve bu sebeb başka bir
eserin sebebidir” demektedir.
• “Nedenler ya yakın ya da uzak olur. Yakın
nedenler bilinir, uzak nedenler bazen
bilinir, bazen bilinmez. Alemde sebepleri pek
uzak olaylar vardır. Bu nedenler
bilinmediğinde, bu işler tesadüf sayılır.”
sözleriyle Farabi doğa görüşünde tümüyle
belirlenimcidir (determinist).
Prof.Dr. İbrahim USLU
106. Farabi ve Nedensellik
• "Hiç bir şey kendi kendisinin nedeni olamaz. Çünkü,
nedenin kendisi, oluşandan öncedir."
• "Hiç bir şey kendiliğinden yok olmaz, böyle olsaydı, var
olmazdı."
• "Erdemlerin en büyüğü bilimdir."
• "İnsan, bazen bir tesadüfle güzel işler yapar. Bazen de
bu güzel işleri isteyerek değil, herhangi bir baskı altında
yapmış olur. Böyle yapılan işler, mutluluk getirmez."
Prof.Dr. İbrahim USLU
107. Farabi ve Gezegenler
• Farabi‟ye göre bütün gezegenler
sonludur. Ortasında ne doluluk ne
de boşluk vardır.
• Gezegenler bilfiil vardır ve bilfiil
var olan şey sonludur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
108. Farabi ve Bilim
• Bilim erdemlerin en büyüdür.
• Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru bilinirse yanlış da
bilinir.
• Ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz.
(Farabi)
Prof.Dr. İbrahim USLU
109. İbni Sina (970 – 1037)
• Türk filozofu İbni Sina, Farabinin
öğrencilerindendir. Tıp ve
felsefedeki yapıtlarından dolayı
“Büyük Öğretmen” olarak
tanındı. İbni Sina tıpla ilgili dev
bir katip olan “Kanun”u yazdı.
• Atomculuğa karşı çıkan İbni
Sina, maddelerin sonsuzca
bölünebilirliğinin savunmuştur.
Zaman, ancak hareketle tasavvur
edilebilir, hareketin
hissedilmediği yerde zaman da
yoktur” sözü çok önemlidir. İbni
Sina boşluğu reddeder.
• “Her cismin tek ve ayni doğal
hacmi vardır, kendi haline
bırakılan her cisim, ayni hacme
doğru meyleder, basit cismin
doğal şekli küredir” sözleri çok
önemlidir. Prof.Dr. İbrahim USLU
110. İbni Sina tıpla ilgili dev bir katip olan
“Kanun”u
Prof.Dr. İbrahim USLU
111. İbni Sina tıpla ilgili katibı “Kanun”,
pek çok dile çevrilmişti ve
geçen yüzyıllara kadar tıp fakültelerinde okutulmaktaydı
Prof.Dr. İbrahim USLU
112. İbni Sina tıpla ilgili dev katibı
“Kanun”u İbranice dilinde
Prof.Dr. İbrahim USLU
115. Mevlana (1207 - 1273)
• Mevlana bir bakıma Herakleitos‟un felsefesindeki her an
evrenin değiştiğini kavrayarak, “Dünya (evren) her
nefeste, yeniden yeniye yaratılmada, yenilenmededir. Fakat
biz dünyayı öylece durur gördüğümüzden bu yenilenmeden
haberdar değiliz” demiştir.
• Bir damla değilim ben, koca bir denizim.
Şaşı bakıp, gurura kapılmış değilim.
Her zerre “ben evrenim” diye haykırıyor;
Damla da olsam, o zerrelerden biriyim.
Hiç sorma ki o yar, gönlüme nasıl sığar,
Bir tek bedende kaç binlerin canı yaşar
Bir buğday tanesinde bir harman savrulur
Bir iğne deliğinde binlerce evren var.
Prof.Dr. İbrahim USLU
116. Nanoteknoloji ve Mevlana
• “Bir iğne deliğinde binlerce evren var.” Demiş yüce
Mevlana‟mız.
• Feynman ne demiş, Nanoteknoloji ile ilgili 21. yüzyılda:
• “There is a plenty of rooms at the bottom”
• Halbuki Mevlana onu 800 yıl önce söylemiş.
Prof.Dr. İbrahim USLU
117. Mevlana, 800 yıl önce atomu biliyor muydu?
• ''Eğer bir zerreyi (atomu)
kesersen, ortasında bir güneş ve güneş
etrafında durmadan dönen gezegenler
bulursun''
Prof.Dr. İbrahim USLU
118. Mevlana
• Her nefeste dünya yenilenir. Fakat biz dünyayı öylece
durur gördüğümüzden, bu yenilenmeden haberdar
değiliz.
Prof.Dr. İbrahim USLU
119. Mevlana
• Neyzen ney üfler. Fakat bu nefes ve nefesten çıkan ses
neyin midir, neyzenin mi? Bu ses neyin marifeti mi,
neyzenin marifeti mi?
Prof.Dr. İbrahim USLU
120. Mevlana
Peyda olurum, saklanırım, işte buyum,
Müslüman, Hıristiyan, Musevi olurum,
Kalbim, yerleşsin diye bir yüreğe,
Ben kendime her gün yeni bir yüz bulurum.
Bir yerde konaklayıp da, yola koyulmak, ne güzel,
Hiç donmadan bulanmadan, böyle durulmak; ne güzel,
Dün geçmiş ola, onunla gitti gider; dünkü sözün;
Her yepyeni gün için, bir taze söz bulmak ne güzel.
Prof.Dr. İbrahim USLU
121. Mevlana
• Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiklerin,
karşındakinin anlayabileceği kadardır.
(Mevlana)
Prof.Dr. İbrahim USLU
122. Mevlana
• Ayni dili konuşan değil, ayni duyguları paylaşanlar
anlaşabilir
Prof.Dr. İbrahim USLU
123. Mevlana
• Lakin her lafa verilecek cevabım var. Bir lafa bakarım laf
mı diye; bir de söyleyene bakarım adam mı diye
Prof.Dr. İbrahim USLU
124. Mevlana
• Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol,
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol,
Hoşgörülükte deniz gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol."
Prof.Dr. İbrahim USLU
125. Mevlana‟mızın Tekamül (Evrim) şiiri
• Taş olarak ölmüştüm, bitki oldum.
• Bitki olarak öldüm ve hayvan oldum.
• Hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum.
• Öyleyse ölümden korkmak niye?
• Hiçbir sefer kötüye dönüştüğüm,
• Ya da alçaldığım görüldü mü?
• Bir gün insan olarak ölüp,
• ışıktan bir yaratık,
• rüyaların meleği olacağım.
• Fakat yolum devam edecek,
• Allah‟tan başka her şey kaybolacak.
• Hiç kimsenin görüp duymadığı birşey olacağım.
• Yıldızların üstünde bir yıldız olup,
• Doğum ve ölüm üzerinde parlayacağım.
Prof.Dr. İbrahim USLU
126. Uydu fotoğrafı kadar kusursuz
• Piri Reis'in haritaları Rusları da şaşkına
uğrattı. 'Bunlar uydu fotoğrafları kadar
kusursuz' diyen Rus uzmanlar, Antarktika
ve takımada çizimlerine ise akıl sır
erdiremedi.
• Hürriyet 20 Eylül 2006
Prof.Dr. İbrahim USLU
128. You do not need to go into space to do it.
Prof.Dr. İbrahim USLU
129. • Rus uzmanlar,not Osmanlı denizcisi into space to do it.
You do ünlü need to go ve alimi Piri Reis'in yaklaşık
500 yıl önce hazırladığı haritasının dünyanın uydudan çekilen
fotoğrafları kadar eksiksiz ve mükemmel olduğunu söyledi.
• Pravda gazetesi, onun haritasından yola çıkarak 10 bin yıl önce
Antarktika'da insanların yaşadığını yazdı.
• Gazete, haritada Şili kıyıları, And Dağları ve Afrika'nın o döneme
kadar eşi görülmemiş şekilde ayrıntılı haritasının yer aldığını
belirterek, "Türk amiralin haritasında, keşfinden 300 yıl önce
Antarktika ile ancak 1958'de bulunan takımadalar da var" ifadesini
kullandı.
Prof.Dr. İbrahim USLU
130. Trigonometri bilmecesi
• Rus tarihçi Sergey Manukov ise Piri Reis'in
1513'te çizdiği haritasının benzerini hazırlamanın
ancak dünyanın uydudan çekilmiş fotoğraflarıyla
mümkün olduğunu söyledi.
• Rus uzman, "Aslında harita da fotoğrafa çok
benziyor. Sanki, bir uydu aracı çizimi yapılan
bölgenin üzerinde dolaşarak fotoğrafını çekmiş.
Özellikle güney yarımküre inanılmaz ayrıntılı"
dedi.
Prof.Dr. İbrahim USLU
131. Trigonometri bilmecesi
• Manukov, Piri Reis'in trigonometri bilmeden böyle bir
harita hazırlamasının mümkün olmadığını, ancak
trigonometrinin 18'inci yüzyılda kullanılmaya
başlanmasının şaşırtıcı bir durum olduğunu söyledi.
• Komsomolskaya Pravda, "Günümüzde bazı haritalardaki
yanlışların Piri Reis'in haritasına bakılarak düzeltildiği
biliniyor. Türk amiral ölümünden yüzyıllar sonra hâlâ
konuşuluyor" diye yazdı.
Prof.Dr. İbrahim USLU
132. İngiltere'de Piri Reis modası
• Londra Moda Haftası'nın yapıldığı "Natural
History Museum"da 2007 yaz koleksiyonunu
tanıtan modacı Arzu Kaprol, giysilerinin ana
konsepti olarak Piri Reis'in haritasını seçti. Piri
Reis'in bugün sadece uzay teknolojisiyle tespit
edilebilen harita çiziminin mükemmelliğine dikkat
çeken Kaprol, "Buna hayranlık duymamak elde
değil. Ben de koleksiyonumda Osmanlı
denizciliğinden esin aldım" dedi.
Prof.Dr. İbrahim USLU
136. Airplanes Should be Used
• In 1953, a Turkish naval officer sent the Piri Reis map to the U.S.
Navy Hydrographic Bureau.
• To evaluate it, M.I. Walters, called for help Arlington H. Mallery, an
authority on ancient maps.
• After a long study, to check out the accuracy of the map, he made a
grid and transferred the Piri Reis map onto a globe: the map was
totally accurate.
• He stated that the only way to draw map of such accuracy was the
aerial surveying: but who, 6000 years ago, could have used
airplanes to map the earth??
Prof.Dr. İbrahim USLU
137. The ice did cover it
• The official science has been saying all along that the ice-cap which
covers the Antarctic is million years old.
The Piri Reis map shows that the northern part of that continent has
been mapped before the ice did cover it. That should make think it
has been mapped million years ago, but that's impossible since
mankind did not exist at that time.
Prof.Dr. İbrahim USLU
138. To draw a map of Antarctic region 300
years before it was discovered
• The Piri Reis map shows the western coast of Africa, the eastern
coast of South America, and the northern coast of Antarctica.
• The northern coastline of Antarctica is perfectly detailed.
• The most puzzling however is not so much how Piri Reis managed
to draw such an accurate map of the Antarctic region 300 years
before it was discovered.
• The map also shows the coastline under the ice. Geological
evidence confirms that the latest date Queen Maud Land could have
been charted in an ice-free state is 4000 BC.
www.world-mysteries.com/sar_1.htm
Prof.Dr. İbrahim USLU
139. Spheroid Trigonometry
• The Hydrographic Office of USA couldn't believe what they saw:
they were even able to correct some errors in the present days
maps!!
The precision on determining the longitudinal coordinates, on the
other hand, shows that to draw the map it was necessary to use the
spheroid trigonometry, a process supposedly not know until the
middle of 18th century.
Prof.Dr. İbrahim USLU
140. Hadji Ahmed
• Another amazing chart is the one drawn by the Turkish
Hadji Ahmed, year 1559, in which he shows a land
stripe, about 1600 Km. wide, that joins Alaska and
Siberia.
Prof.Dr. İbrahim USLU
141. Avrupa'da Arap Harfleri İle Basılan İlk Harita
Hacı Ahmed‟ aittir
• Avrupa'da Arap harfleri ile basılan ilk harita Hacı Ahmed'e
ait olan Dünya Haritasıdır. Hacı Ahmed'in, 967'de (1559)
elma ağacı tahtası üzerine çizdiği, kalp şeklindeki
düzlemküre dünya haritasının kenarlarında, satırlar halinde
Türkçe yazılar bulunmaktadır. Harita 115 x 111 cm.
boyutundadır.
• Venedik'te San Marco Kütüphanesi'nde bulunan Hacı
Ahmed'in Dünya Haritası, 16. yüzyıl kaynaklı Osmanlı
haritaları içinde çok tartışılan bir yapıt olma özelliğini
taşımaktadır. Harita altı parça halinde elma ağacı tahta
kalıbı üzerine çizilmiştir.
• Haritanın 1559'da basılmış örnekleri mevcut değildir. Ancak
1795'de kalıplardan 24 baskı alınmış ve bugün elde bulunan
örnekleri ortaya çıkartılmıştır. Yürek şeklindeki dünya
haritası üzerinde, Türkçe ilginç bilgiler de yer almaktadır.
• Haritada güneyde çok büyük bir alanı kaplayan Antarktika
bulunmaktadır.
Prof.Dr. İbrahim USLU
144. There also appears to be a land bridge
connecting North America to Asia. This
feature existed only during the ice
age, 10,000 years ago when the sea levels
were lower due to the ice locked up on the
northeastern American continent. Prof.Dr. İbrahim USLU
145. • Where then did Hadji Ahmed obtain the information to
so accurately show the western coast of either North
America or South America?
Prof.Dr. İbrahim USLU
146. Kaşgârlı Mahmud
• Kaşgârlı Mahmud (1077) kuvvetli bir medrese öğrenimi
görmüş, devrinin İslam ilimlerini, oradaki Türk bilginlerinden
öğrenip icazet almıştır. Kaşgârlı Mahmud‟u yalnız bir dil bilimci
değil, Türk tarih, coğrafya, etnografya, folklor ve halk edebiyatı
alanlarında ve Türkoloji alanında ansiklopedik bilgilerle donatılmış
bir Türk bilginidir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
149. Kaşgârlı Mahmud‟un Dünya Haritası
• Kaşgârlı Mahmud‟un Divan-ü Lugat‟t-Türk adlı eserine ilave ettiği ilk
Türk Dünya Haritasında, Türklerin yaşadığı bölgeler ile, bunların
ilişkide bulundukları bazı ulus ve ülkeler gösterilmiştir. Bu harita
Orta Asya‟nın büyük bir kısmını, Çin ve kuzey Afrika‟yı içermektedir.
Batı yönünde Volga Nehri‟ne dayanmaktadır.
• Haritada dağlar kırmızı, denizler yeşil, kumluk sahalar sarı, ırmaklar
mavi renklerle gösterilmiştir. Haritanın ana merkez noktasını Türk
hükümdarlarının oturdukları Balasagun şehri teşkil etmektedir.
Şehrin yakınında gösterilerek adı belirtilmeyen göl ise Isıg-gölüdür.
Prof.Dr. İbrahim USLU
150. Galileo Galilei (1564-1642)
1589'da yazdığı katı cisimlerin ağırlık
merkezlerine ilişkin inceleme Pisaa
Üniversite'sinde matematik dalında öğretim
üyeliğine getirilmesini sağladı. Burada
hareket üzerine araştırmalara başlayan
Galilei ilk olarak ağırlıkları farklı cisimlerin
farklı hızlarda düşeceklerine ilişkin
Aristoteles‟ci görüşü çürüttü.
Galileo Demokritos‟ton olumlu dille söz eder. deneysel yöntemi ve
doğrudan gözlem yöntemini kullanarak, yaklaşık iki bin yıldır kabul
gören (ancak tümüyle yanlış olan) Aristo‟ya ait fizik yasalarını
değiştirmiş oldu.
Prof.Dr. İbrahim USLU
152. Galileo ve Serbest Düşme
Havada serbest bırakılan cisimlerin aşağıya doğru düşmesi
etrafımızda her zaman gördüğümüz ve alışageldiğimiz bir
olaydır. Cisimlerin düşmesi her devirde bilim adamlarının ilgisini
çekmiş ve araştırma konusu olmuştur.
Bu konuda sistemli olarak çalışma yapan ilk fizikçinin Galileo
Galilei olduğu söylenir.
Galileo'dan önce, ağır olan cisimlerin yere daha çabuk ve daha
hızlı düştüğü zannediliyordu.
Galileo'nin, eğik olan Pisa Kulesi'nin tepesinden farklı cisimleri
serbest bırakarak düşmelerini gözlediği bilinmektedir.
Galileo yaptığı çalışmalar sonunda, yeryüzü yakınlarında aynı
yükseklikten düşmeye bırakılan cisimlerin aynı zamanda olmasa
bile yakın zamanlarda yere düştüğü sonucuna varmıştı.
Prof.Dr. İbrahim USLU
154. Apollo 15
• Galilei'nin altın ve kurşun karışımı topları Pisa Kulesi'nden aşağıya
atarak gerçekleştirdiği ileri sürülen deney, bilim adına bir efsane
kabul ediliyor.
• Bu deney yıllar sonra 2 Ağustos 1971'de, Apollo 15'in komutanı
Dave Scott tarafından gerçekleştirildi. Scott bir çekiçle kuş tüyünü
aynı anda bıraktı. Ay'ın havasız ortamında, iki cisim de aynı anda
hızla yere düştüler.
Prof.Dr. İbrahim USLU
156. Yer Çekimi
Aynı zamanda bırakılmalarına rağmen madeni para kağıttan daha önce yere
düşer. Bunun sebebi madeni paranın kağıttan daha ağır olması zannedilebilir.
Oysa, özdeş ilk kağıttan biri buruşturulup diğeri buruşturulmadan fotoğraf
daki g gibi aynı yükseklikten aynı anda serbest bırakıldığında buruşturulmuş
olan kağıdın daha önce yere düştüğü görülür.
Ağırlıkları aynı olmasına rağmen kağıtların farklı zamanlarda yere düşmeleri
düşme süresinin ağırlığa bağlı olmadığını gösterir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
157. Serbest Bırakılan Cisimler
Havası alınmış bir ortamda aynı deneyi tekrarladığımızda
madeni para buruşturulmuş kağıt ve buruşturulmamış
kağıdın, üçünün de aynı anda yere düştüğü görülür.
Düşme sürelerinin boşlukta aynı olmasına rağmen havada
farklı olması, havanın, düşen cisimlere hareketlerinin zıt
yönüne uyguladığı dirençten kaynaklanır, uygulanan hava
direncinin büyüklüğü hareket eden cisimlerin hızları, hareket
doğrultusundaki en geniş yüzeyleri gibi bazı faktörlere göre
değişir.
Havasız bir ortamda hava direnci olmadığından aynı
yükseklikten aynı anda serbest bırakılan cisimler aynı ivme
ile aynı anda yere düşerler.
Prof.Dr. İbrahim USLU
158. Yer Çekimi
Serbest bırakılan cisimlerin düşmelerine sebep olan etken yer
çekimdir.Yer çekiminin etkisinde olan bütün cisimler aynı yönlü
(aşağı yönlü ) sabit bir ivmeyle hareket ederler. Dış etkenlerden
korunmuş havasız bir ortamda (boşlukta) yer çekimi etkisiyle olan
bu harekete serbest düşme hareketi denir. Serbest düşme hareketi
yapan cisimlerin sahip öldükle ivmeye ise yer çekimi ivmesi denir
ve g ile gösterilir.
Yer çekimi ivmesinin büyüklüğü, yeryüzünde bulunulan yere, sahip
olunan yüksekliğe göre farklılıklar gösterir. Yerin merkezinden olan
uzaklık la ters orantılıdır.
Dünya'nın yarıçapına göre küçük olan yükseklikler iç g 'nin
büyüklüğü yaklaşık olarak 9,80 m/s2 kabul edilir, g 'nin yönü her
zaman yerin merkezine doğrudur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
164. Descartes
• Demokritos‟un düşünceleri 17. yy‟daki Descartes gibi filozofları da
etkilemiştir. Descartes‟e göre, iki varlık (örneğin iki atom) arasında boşluk
bulunduğunu öne sürmek, bu ikisi arasında bir şey olmadığını söylemektir.
Oysa iki varlık arasında gerçekten hiçbir şey yoksa, bunların birbirine
değmesi gerekir. Değmediklerine göre, aralarının dolu olması zorunludur.
• Gassendi, molekül kavramını ortaya atmak dışında pek de büyük yenilik
getirmeden Leukippos ve Demokritos‟u benimser.
Prof.Dr. İbrahim USLU
165. Robert Boyle (1627-1691) gazları incelemeye
başlayınca bunların dört oluşumdan meydana
gelmediğini gördü ve bildiğimiz anlamdaki
“element” tanımını ilk kez yaptı.
Bu tanıma göre eğer bir madde daha basit
maddelerden meydana gelmiyorsa, ona
element denir.
Prof.Dr. İbrahim USLU
166. Isaac Newton 1642-1727
• Işığın çok küçük
madde
taneciklerinden
oluştuğunu
varsaymıştır.
Prof.Dr. İbrahim USLU
167. SENECA
Gaye - Hedef
• Hayatta bir gayesi olmayan insanlar, bir nehir üzerinde
akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar
gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar. (Seneca)
Prof.Dr. İbrahim USLU
169. İbrahim Hakkı Hazretleri
• Allah‟ın emriyle felekler ve yıldızlar
hareket edip dört
unsur, (ateş, hava, su ve toprak)
birbirlerine karışır ve birleşir. Bu
karışım ve birleşmeden önce
madenler meydana gelir. Bundan
da bitkiler, maden ve bitkilerin Marifetname
birleşmesinden de hayvanlar
meydana gelir ve hayvan soyu
kemalini, en uygun şeklini bulunca
insan hasıl olur.
Prof.Dr. İbrahim USLU
172. Heisenberg‟in Heraklitos Hakkındaki
Düşünceleri
Heisenberg çağdaş bilim ile ilk çağ
düşüncesinde hayret uyandıracak benzerlikler
ve yakınlıklar bulunduğunu ancak bu durumun
abartılmaması gerektiğini belirtiyor.
Ona göre enerji ile madde arasındaki dönüşüm
de herekleitos‟un ateş ile öbür öğeler arasındaki
dönüşüme koşut bir anlamda kavranabilir.
Modern fizik kimi yönleri ile herekleitos‟un
öğretisine son derece yakındır. Öyle ki onun
“ateş” dediği yerde “fizikçi “enerji” diyerek,
Herakleitos‟un söylediklerini kendi açısından
hemen sözcüğü sözcüğüne yinelemektedir.
Heisenberg, geçmişte tüm varlığın enerji olmuş
olduğu bir aşama öne sürmektedir.
Prof.Dr. İbrahim USLU