3. 1) DALTON ATOM MODELİ
• İngiliz bilim adamı John Dalton'un 1805 yılında
bugünkü atom modelinin ilk temellerini attığı
modelidir.
(John Dalton; kimyager, meterolog ve fizikçi.
Modern Atom Teorisi’yle ilgili öncü çalışmaları ve
renk körlüğü üzerine araştırmalarıyla bilinir.)
• Deneylerinden ve gözlemlerinden yararlanarak
John Dalton maddelerin çok küçük ve top
şeklindeki parçacıklardan oluştuğunu söylemiştir.
3
4. DALTON ATOM MODELİNE GÖRE:
1) Elementler bölünemez parçacıklardan (atomlardan)
oluşmuştur.
2) Bir elementin tüm atomları aynıdır, ancak farklı
elementlerin atomları farklıdır.
3) Kimyasal tepkimelerde atomlar bütünlüğünü korurlar,
parçalanamazlar.
4) Bileşikler, atomların birleşmesiyle oluşur. Bir bileşiği oluşturan
elementin miktarları arasında değişmez bir oran vardır. Bir bileşiğin
moleküllerinin tümü aynıdır.
* Dalton, sabit oranlar yasasındaki kütle ilişkilerinden yararlanarak,
atomların bağıl kütlelerini hesaplamıştır.
4
5. ** Aslında Dalton'un görüşlerinin bazıları günümüzde de
kullanışlıdır. Mesela; element, bileşik ve molekül kavramları bize
yardımcı olur. Elementlerin birbirinin aynı atomlardan
değil, izotoplarının karışımından meydana geldiğini biliyoruz.Fakat
elementi oluşturan parçacıkların tamamı aynı derken izotop
kavramını düşünememiştir. (İzotop: Atom numarası aynı, kütle
numarası farklı olan atomlara denir.) İzotop kavramını
düşünemez çünkü proton, nötron ve elektron kavramını bilmiyordur.
Ayrıca atomun parçalanamayacağını söyleyerek de yanlış yapmıştır.
**Dalton'un atom teorisi kimyasal reaksiyonların açıklanmasına,
maddenin anlaşılmasına ve atomun temel özelliklerinin ortaya
atılmasına oldukça büyük yararlar sağlamıştır. Bu sebeple ilk
bilimsel atom teorisi olarak kabul edilir.
5
7. 7
JOSEPH JOHN THOMSON
• 1897 yılında, İngiliz bilim adamı J. J.
Thomson, üzerinde çalıştığı deneyler ve
gözlemler sonucunda atomların eksi yüklü
elektronları ve bunları dengeleyecek artı
yüklü tanecikleri içerdiği sonucuna varmış ve
boşalma tüpü deneylerinden yararlanarak
kendi atom modelini önermiştir.
8. 8
• Thomson değişik gazlarda yapmış olduğu deneylerle her atomun
elektron yükünün kütlesine oranını hesaplayarak elektronu keşfetmiştir.
((Elektron=Elektron yükü /kütlesi))
• Elektron veren atomun artı (+, pozitif) yüklü olacağını ispatlamış,
atom içerisinde proton ve elektronun homojen olarak dağıldığını
tanımlamıştır. (Rutherford Atom Modeli ile proton ve elektronun
homojen dağıldığı ilkesi çürütülmüştür.)
• Thomson ’a göre atom ,
dışı tamamen pozitif yüklü
bir küredir . Negatif yüklü
olan elektronlar ise kek
içerisindeki gömülü
üzümler gibi bu küre
içerisine gömülmüş
haldedir.
9. 9
BU MODELE GÖRE;
• Bir atomda elektronların sayısı protonların sayısına eşittir. Bu nedenle
atom yüksüzdür.(Günümüzde geçerliliğini korur.)
• Elektronlar çok küçük taneciklerdir. Atoma ağırlığını veren protonlardır.
• Atom bir küre şeklindedir.
• Küre içerisinde protonlar ve elektronlar dağınık halde bulunur.
(Günümüzde bu geçersizdir.Çünkü pozitif çekirdekte,negatif yük
yörüngelerde bulunur.)
• Atomdan elektronlar kolayca kopabilir ve nötral bir atom dışarıdan
elektron alabilir.
** Yanlış ve eksik olan bu model, daha
sonra Rutherford, Bohr ve diğerlerince
değiştirilmiş; kuantum mekaniğinin
gelişimiyle de bugünkü hâlini almıştır.
10. 10
3) RUTHERFORD ATOM MODELİ
(ÇEKİRDEKLİ ATOM MODELİ)
* Rutherford atom modeli, ERNEST
RUTHERFORD tarafından 1911 yılında ortaya
konan fiziksel modeldir. Rutherford radyo aktif
bir maddeden elde ettiği Alfa ışınlarını ince altın
bir levha üzerine göndermiş ve ışınların durumunu
incelemiştir. Bu deney sonucunda gönderilen alfa
ışınlarının çoğu levhayı geçerken çok azı sapmaya
uğramıştır
11. 11
Deney sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır:
* Atomda büyük boşluklar vardır.
* Işınların küçük bir kısmının kırıldığı ve çok küçük bir kısmının
yansıdığı görülmüştür. Öyleyse, atomda + (pozitif) yükler çekirdek adı
verilen küçük bir hacimde toplanmıştır.
* Atomda pozitif yük ,kütle merkezinde çekirdek diye adlandırılan çok
küçük bir hacimde toplanmıştır.
* Atomda pozitif yüklü tanecikler kadar elektron, çekirdeğin
etrafında bulunur ve atom hacminin büyük bir bölümünü elektronlar
kaplar.
12. 12
Rutherford 1911’de bu deney sonuçlarına bir açıklama getirmiştir. Bu
atom modeli şu özelliklere sahiptir:
1) Bir atom kütlesinin çok büyük bir kısmı ve pozitif yükün tamamı,
çekirdek denen çok küçük hacimli bir bölgede yoğunlaşmıştır. Atomik
hacmin büyük kısmı boş uzaydır.
2) Pozitif yükün büyüklüğü elementten elemente değişir ve elementin
atom kütlesinin yaklaşık yarısıdır.
3) Çekirdek dışında çekirdek yüküne eşit sayıda elektron bulunur.
Atomun kendisi elektrik yükü bakımından nötrdür.
** Rutherford atom modeli Güneş Sistemi’ne benzetilmektedir.Bu
yüzden Gezegen Modeli de denir. Güneş, içi gönderilen ışınların büyük
bir bölümü levhadan doğrudan geçmiştir. Proton dolu bir çekirdeğe ve
etrafında dönen gezegenlerde elektronlara benzetilmiştir.
** Rutherford atom modeli ile Modern Atom Teorisi ve Bohr Atom
Modelinin temelleri atılmıştır.
13. 13
• Günümüzde kullanılan atom modeli, modern atom teorisi sonucu
ortaya konmuştur. Bu teoriye göre elektronlar çok hızlı hareket
ettikleri için belirli bir yerleri yoktur. Yani elektronların bulunduğu
kabuk kavramı yanlış bir kavramdır. Elektronların sadece bulunma
ihtimalinin olduğu bölgeler bilinebilir ve elektronların bulunma
ihtimalinin olduğu bölgelere elektron bulutu denir. (Elektronların
yörüngeleri kesin olarak belli değildir).
4) MODERN ATOM MODELİ :
14. 14
• Modern atom teorisinin oluşumunda kuantum mekaniği ve
rölativitenin büyük etkisi görülür.
n = 1,2,3,4,…….gibi tamsayılarla belirtilen belirli enerji düzeylerinde
bulunurlar. Bu tamsayılara baş kuantum sayısı denir.
• Modern atom teorisi, atomların elektronlarının çembersel mutlak
yörüngeler üzerinde hareket etmediğini savunur.
• Modern atom teorisine göre, bu yörüngeler yerine; elektronlar
çekirdek etrafında çok hızlı dönerek bir elektron bulutu
oluştururlar.
15. 15
•Atomlarda, temel enerji düzeyleri bulunmaktadır.
•Her enerji düzeyinde n kadar alt enerji seviyesi bulunur.Alt enerji
seviyeleri s,p,d,f alt tabakalarıdır.
•Elektronların bulunma olasılığı en fazla olan alt enerji düzeylerine
orbital denir. Orbitallerin bulunduğu alt enerji tabakasının adını alır.
a) Çok elektronlu atomlarda enerji düzeylerindeki orbitallerin
sayısı farklıdır.
b) Baş kuantum sayısı aynı olan farklı orbitallerin şekli ve
enerjileri farklı olabilir.
Modern Atom Teorisine Göre: