1. AKADEMİK REKABET
VE
AKADEMİK
HAREKETLİLİK
Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır: Coşkun Can Aktan,
Özlenen Üniversite,Yaşanan Üniversite, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları , 2003
Sunumu Hazırlayan: Cansu Şahin
PROF. DR. COŞKUN CAN AKTAN
2. “Bir at, eğer arkasında onu
takip eden ve yakalayacak
başka atlar yoksa, hiçbir
zaman çok hızlı koşmaz.”
OVİD
3. Usta
Fozhi
dedi ki:
Bir at hızlı
koşabilir, fakat
gem ve yularından
dolayı serbestçe
dörtnala koşmaya
cesaret edemez.”
Zen Dersleri
4. İktisadi anlamda rekabet, herhangi bir kişi veya
teşebbüsün yürüttüğü iktisadi faaliyetlerin başka kişi
veya teşebbüslerce sınırlanmadığı veya tamamen
engellenmediği ve iktisadi faaliyetlerin etkin bir şekilde
gerçekleştirilebildiği ideal ortamı ifade eder
5. İktisadi anlamda rekabet, etkinliği
sağlayabilmenin temel şartlarından
birisidir.
İktisadi etkinlik kıt kaynakların azami
faydayı sağlayacak şekilde
kullanılmasıdır.
Bu anlamda rekabet, kaynakları israf etmeksizin
en verimli bir biçimde ve teknikte üretime tahsis
edilmesini, tüketicilerin ihtiyacı olan mal ve
hizmetlerin, o mal ve hizmete atfettikleri iktisadi
değere uygun dağılımının gerçekleştirilmesini ve
sınırsız ihtiyaç ve farklı zevkleri karşılamak için
teknoloji, ürün ve üretim süreçlerinde sürekli
iyileştirmelerde bulunmayı sağlar.
8. Üniversiteler için de hedefler farklı değildir.Üniversiteler açısından
karlılık amacı dışındaki diğer amaçlara ulaşılması önem taşır.
Öğretim elemanları arasında rekabet ortamının yaratılması için bazı
şartlar vardır:
*Öğretim
elemanlarının
üniversitelere
“giriş-çıkış”
imkanları
sınırlandırılm
amalıdır.
*Üniversitelerde
“saydamlık”
mevcut
olmalıdır.
Üniversitelerin
öğretim elamanı
ihtiyacı herkesin
bilgisine açık
olmalıdır.
*Üniversitelerde
“akademik
mobilite” tesis
edilmelidir.Herh
angi bir öğretim
elemanı,başka
bir üniversitede
çalışabilme
hakkına sahip
olmalıdır.
9. Rekabet, öğretim elemanlarının
üniversitelere giriş ve
çıkışlarında özgür olmalarına
yol açmaktadır.
Rekabet, gücün tek bir elde
toplanmasını önleyerek demokratik
katılımcılığı ve çoğulculuğu artırır.
Rekabet, eğer etkin bir performans
yönetimi, takdir ve ödüllendirme
sistemi mevcut ise o takdirde öğretim
elemanlarının çaba ve başarılarını
kamçılar.
Rekabet, üniversitelerde yenilik ve
yaratıcılığın gelişmesini sağlar.
Yenilik ve yaratıcılık ise ekonomik
gelişmenin ve nihai olarak
ekonomik refahın artmasını sağlar.
Üniversitelerde rekabetin ne derece önemli olduğunu
kavramak için rekabetin sağlayacağı yararları şunlardır:
10. TÜRK ÜNIVERSITELERINDE DURUM…
•Ülkemizde üniversiteler arasında ve aynı zamanda öğretim
elemanları arasında rekabetçi ortam hiçbir şekilde mevcut
değildir.
•Akademik kariyerin ilk aşamasında araştırma görevlisi
sınavlarında ideal bir yarışma imkanı sağlayacak
olanaklar (sınavların herkesin bilgi sahibi olacak şekilde
duyurulmaması, sınavların üniversitelerce nesnel
kurallardan tamamen uzak takdiri ve keyfi sınavlar
yapılması vs.) mevcut değildir. Akademik kariyerin diğer
aşamalarında ise gazetelere hukuki prosedür gereği
zorunlu olarak ilanlar verilir. Ancak bu ilan edilen
kadrolara çoğunlukla o üniversitede görev yapan öğretim
elemanlarına tahsis edilir. Deyim yerindeyse bu “ahlaksız
teklif” tüm üniversite camiasının bildiği bir durumdur!...
11. •Evrensel ölçüde kabul edilen yüksek akademik
performansa sahip kişilerin bir başka üniversitede
kadroya atanmaları –güçlü bir torpil mevcut değilse-
hemen hemen olanaksızdır.
•Ülkemiz üniversitelerinde ve öğretim elemanları
arasında akademik rekabet ve akademik mobiliteyi
sağlayacak kuralların daha fazla gecikmeden
oluşturulması gereklidir. Bu konuda somut
tekliflerimiz bu kitap içerisinde APDS adını
verdiğimiz reform önerimizde yer almaktadır.
12. AKADEMİK MAKAM VE
MEVKİİLERDE KALMA SÜRESİ
“Tecrübe
göstermektedir
ki, güç sahibi
her insan
sahip olduğu
gücü kötüye
kullanmaya
eğilimlidir.”
Montesquie
13. Üniversitelerde hangi makam ve mevkii olursa olsun
görevde kalma süresi mutlaka yükseköğretim ile
ilgili yasada açık olarak belirlenmeli ve
sınırlandırılmalıdır. Sadece üniversitelerde değil
seçilmiş ve atanmış tüm yöneticilik makam ve
mevkilerde görev süresinin sınırlandırılması (term
limitation) artık evrensel düzeyde kabul gören bir
uygulamadır
Bugün uygar devletlerde “sınırsız demokrasi” anlayışı şiddetle
eleştirilmekte ve halkın seçtiği temsilcilerin görevde
kalabileceği azami süre anayasalar ve yasalarda güvence
altına alınmaktadır. Demokrasi düşüncesine büyük katkılarda
bulunan büyük filozofların vurguladığı gibi sınırsız güç
tehlikelidir ve daima kötüye kullanılması muhtemeldir. Güç ve
yetkiler, makam ve mevkiiler sınırlandırılmadığı takdirde
istismar ve suiistimal edilebilir.
14. Üniversiteler, uygarlık yolunda diğer kurumlara öncü olmak
durumundadır. Üniversitede idari kadroları, yöneticilik
pozisyonlarını uzun süre işgal eden kişiler, bir süre sonra
“kadrolaşma”, “kayırma”, “kollama” vs. istenmeyen yönlere
kayabilmektedirler
Öte yandan, uzun yıllarını bilimsel araştırmalar yaparak
geçirmiş bir akademisyenin tamamen idari işlerle meşgul
olması onu mesleğinden uzaklaştırmakta ve yeni bilgiler
öğrenmekten alıkoymaktadır. Bilime katkılarda bulunmuş ya
da bilime ciddi katkılarda bulunma potansiyeli olan bir tıp
doktorunun yönetici olması durumunda “fırsat maliyeti” nin
dikkate alınması gerekmez mi?
Uygar toplumların demokrasi anlayışı sınırsız değil, “sınırlı
demokrasi” anlayışıdır.
15. NE YAPMALı?
Bölüm başkanlığı görevi için öneri 1:
“Bölüm başkanı görev süresi iki
yıldır.Süresi sona erenler yeniden
seçilebilirler. Ancak iki dönemden fazla
bölüm başkanlığı yapılamaz.”
Bunun dışında ikinci alternatif
önerimiz şudur:
“…Dekanlık(bölüm başkanlığı)
görev süresi iki yıldır.Süresi sona
erenler yeniden
seçilebilirler.Ancak üst üste iki
dönemden fazla dekanlık (bölüm
başkanlığı) yapılamaz.Aradan bir
dönem geçtikten sonra tekrar
aday olunabilir”
Dekanlık görevi için öneri 1:
“…Dekanlık görev süresi iki
yıldır.Süresi sona erenler yeniden
seçilebilirler. Ancak iki dönemden
fazla dekanlık yapılamaz.”
Yükseköğretim ile ilgili kanunda
çok açık olarak görev süresi ve
yeniden atama ile ilgili kural
belirlenmelidir. Bu konuda bizim
Dekan ve Bölüm Başkanı
makamları konusunda iki
alternatif önerimiz
bulunmaktadır: