6. 4 BAŞKANDAN
6 EDİTÖR
8 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
24 KÖŞE / Hayata Bakış
“Başarılı olabilmek”
KAPAK KONUSU
26 “Güvenlik hizmetleri etkin ve
bütüncül bir anlayışla yürütülmeli”
30 Özel güvenlik sektörünün vizyonu
AB ülkelerinde kamu ve özel
güvenlik işbirliği
32 Genel kolluk özel güvenlik
işbirliğinde gelişim alanları
SEKTÖRDEN
36 “Başarının en büyük kanıtı çözüm
ortağı olduğunuz projelerdir”
40 “Uzun bir süre daha IP sistemlerle
çalışacağız”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
44 Videonun geleceği gözlerinizi
kullanın!
48 EN50131’e göre hırsız alarm
sistemlerinde güvenlik dereceleri
52 Antalya Havalimanı acil anons ve
intercom sistemleri
56 Personel takibi ve puantaja yeni
yaklaşım
58 Yeni DSA E-Serisi iSCSI disk dizileri
BİLGİ GÜVENLİĞİ
60 Örgütlenme mevzuat ve standart
çalışmaları
24 56
44
i çindekiler
7. GÜVENLİK HİZMETİ
66 Tehlikeli madde kazasını
beklemek mi, önlem almak mı?
70 METPROM Projesi ve gelişmeler
74 Otel güvenliği
78 Özel güvenlik sempozyumu ve
Metek projesi
80 Özel güvenlik literatürü
82 4. Avrupa Özel Güvenlik Zirvesi’nin
düşündürdükleri
83 Üniversitelerde özel dedektiflik
eğitimi
YANGIN GÜVENLİĞİ
84 Akıllı adreslenebilir can güvenliği
sistemleri
88 Açık alan duman algılamasına
yeni yorum
90 IP geleceğin teknolojisi
92 Yangına neden olan faktörler akıllı
bir yöntemle ortadan kaldırılır
95 ABONE FORMU
96 SARI SAYFALAR
80
64
Nisan - Mayıs 2013
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrimbozkurtt@gmail.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Vehbi DALDA
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BARUTÇU
deryabarutcu@gmail.com
Çeviri
Füsun KOCAMAN
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
iki ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6
Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul
Tel: 0533 413 78 08
Baskı
SEÇİL OFSET MATBAACILIK, AMBALAJ
SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
Tel: (0212) 629 06 15
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir
şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 D: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul
Tel: 0533 413 78 08 Faks: 0212 627 47 67
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR
8. BAŞKAN
Kamu ve özel
güvenlik sektörünün
uyumlu çalışması ve
işbirliğine gitmeleri
ekonomik büyümeyi
sağladığı gibi sektörü;
kalite odaklı ve
standartları olan bir
sektör hüviyetine
kavuşturacaktır.
gGeçtiğimiz iki aylık dönemde sektörümüz için oldukça yoğun günler
yaşadık. TOBB Özel Güvenlik Sektörü meclis toplantısını icra ettik,
toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Emniyet Genel
Müdürlüğü’nden değerli katılımcılar ile birlikte, özellikle 6331
Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu konusunda bilgiler vererek
sorularımızı yanıtladılar. Federasyon olarak Antalya’da ki Akdeniz
Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği’ni ziyaret ettik. 45 katılımcı üye
ile sorunlarımızı paylaştık. Gaziantep’te 1-2 Mart 2013 tarihinde
düzenlenen III. Ulusal Özel Güvenlik Sempozyumu toplantısı icra
edildi. GÜSOD ve GESİDER’in 114 değerli üyesinin katılımıyla
gerçekleştirilen yemekte, bu faaliyetlerin devamı konusunda ortak
fikirler alındı. Son olarak, İsviçre’nin Malmö kentinden METPROM
kapsamında yapılan çalışma ile proje kapsamına alınacak eğitim ko-
nuları tartışıldı. Veri toplama işleminin 15 Mayıs 2013 tarihine kadar
bitirilerek bir daha ki toplantı için görev dağılımı yapıldı.
Dergimizin kapak konusuna da istinaden şunları belirtmek istiyo-
rum. Avrupa ülkelerinde özel güvenlik sektöründe hızlı bir değişim
ve gelişimle birlikte hizmet kalitesi artmakta, kamu/özel güvenlik
işbirliğinde de etkin ve gelişen uygulamaları görmekteyiz. Ülkemiz
milli politikası çerçevesinde Avrupa Birliği üyelik sürecinde Avrupa
özel güvenlik sektöründe oluşan değişim ve gelişimleri yakinen takip
etmek ve Avrupa ülkelerindeki kamu/özel güvenlik işbirliği uyumunu
referans alma zorunluluğumuz vardır. Her ne kadar Avrupa ülkeleri
halihazırda birlik şemsiyesi altında her ülke kendi değerlerine ve ulu-
sal kimliklerine uygun hareket etme politikası güdüyorlarsa da nihai
hedefin “Tek Avrupa Özel Güvenlik Sektörü” olduğu hususu göz
ardı edilmemelidir. Bu bağlamda mesleki eğitim, mesleğe erişim ve
standartlar konusunda yasalarımızı Avrupa ülkeleri ile uyumlu hale
getirme hususu önem arz etmektedir. Kamu ve özel güvenlik sektö-
rünün uyumlu çalışması ve işbirliğine gitmeleri ekonomik büyümeyi
sağladığı gibi, sektörü; kalite odaklı ve standartları olan bir sektör
hüviyetine kavuşturacaktır.
2 aylık dönemde sektörümüz için çok faydalı olduğunu düşündüğüm
bu faaliyetleri gerçekleştirdik. Bu faaliyetlerin daha değer kazanması,
için sizlerin katılımlarınızı, ayrıca çıkarttığımız dergiye yazılarınızı
beklemekteyim.
Son olarak oluşturduğumuz İFSEC İstanbul Seminer ve Fuarı’nda
yer almanız bizleri daha çok cesaretlendireceğini belirtmek isterim.
Değerli Özel Güvenlik
Sektör Paydaşlarım
O. Oryal ÜNVER
ÖGF ve GÜSOD Yönetim
Kurulu Başkanı
4 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
9.
10. EDİTÖR
h
Kamu ve özel
güvenlik kurumları
arasındaki karşılıklı
iletişim ve sağlıklı bir
yapıyla oluşturulan
ilişkiler, güvenlik
hizmetlerinde
sorunların azalmasına
katkı sağlayacağı gibi
ülke kalkınması için
de oldukça önem arz
ediyor.
Merhaba...
Devrim BOZKURT
devrimbozkurtt@gmail.com
Her sayısında çıtayı, biraz daha yükseltmek hedefi ve
azmiyle yola çıktığımız bu yolculukta hedefimize kararlı
adımlara yürüdüğümüzü belirtmek isterim. Öncelikle
desteklerini bizden esirgemeyen Sayın Oryal Ünver
şahsında danışma kurulu üyelerimize ve gerek yazı, gerek
ise ilanlarıyla bu yürüyüşte yanımızda olan tüm kişi ve
kuruluşlara teşekkürlerimi sunuyorum.
Avrupa ülkelerinde özel güvenlik sektöründe hızlı bir
değişim ve gelişim yaşanıyor. Bu gelişmelere paralel
sektörde; hizmet kalitesi artarken, kamu/özel güvenlik
işbirliğinde de önemli süreçler yaşanıyor. Kamu ve özel
güvenlik kurumları arasındaki karşılıklı iletişim ve sağlıklı
bir yapıyla oluşturulan ilişkiler, güvenlik hizmetlerinde
sorunların azalmasına katkı sağlayacağı gibi ülke kalkın-
ması için de oldukça önem arz ediyor.
3. sayımızda kapak konumuzu bu özel konuya; “kamu –
özel güvenlik işbirliği”ne ayırdık. Kamu tarafına ilişkin
tüm süreci ve gelişmeleri; Emniyet Genel Müdürlüğü
Özel Güvenlik Dairesi Başkan Yardımcısı Sayın İbrahim
Erbaba’dan dinledik. Önemli bilgilerin yer aldığı rö-
portajımızla birlikte özel güvenlik tarafına ilişkin önemli
tespitlerin yer aldığı yazılarımızı, ilgili disiplin başlığımız
altında bulabilirsiniz.
Sektörden sayfalarımıza ise bu sayıda; Han Elektronik
Genel Koordinatörü Sayın Şükran Mert ve Avigilon
Ürün Müdürü Sayın Rick Ramsay’ı konuk ettik. Diğer
disiplin başlıklarımızda yine teknik yazılar, makaleler,
çeviri yazıları ve sektörden haberlerle dolu…
4. sayımızda görüşmek dileğiyle…
Devrim Bozkurt
6 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
11.
12. GÜNCEL
2011-2013 dönemi GÜSOD’un
Sosyal Faaliyet Programı kapsamın-
da üyeleriyle birlikte olduğu yemekli
sohbet toplantılarının sekizincisi, 11
Nisan 2013 günü Tüzel Üye LOO-
MIS Güvenlik Hizmetleri A.Ş. ve Sarp
Tarhanacı’’nın ev sahipliğinde İstanbul
Vilayetler Evi’ nde gerçekleştirildi.
Yemekli toplantı ÖGF ve GÜSOD
Başkanı Oryal Ünver’in yaptığı açılış
konuşmasıyla başladı. Ünver; sürece
ilişkin değerlendirmelerin yanı sıra
NETPROM projesindeki gelişmelere
dair katılımcıları bilgilendirdi.
50’den fazla üyenin iştirak ettiği toplan-
tıya, konuk konuşmacı olarak Mesut
Yar katıldı. Mesut Yar’ın “Ayaküstü soh-
betler” konulu konuşması / sohbetinde
katılımcılar hoşça vakit geçirdi.
Organizasyona GESİDER üyeleri
de katıldı. GESİDER üyeleri için
ev sahipliğini Senkron Güvenlik ve
İletişim Sistemleri A.Ş. ve Bülent
Çobanoğlu yaptı. Sektörün güzide
iki derneği GÜSOD ve GESİDER’
in birlikte olduklarında yarattıkları
sinerji konusunda, katılımcıların aynı
görüşleri paylaştıkları, memnuniyetle
ifade edildi.
Keyifli ve güzel bir akşam geçiren katı-
lımcılar, bir sonraki yemek organizas-
yonunda yine GÜSOD ve GESİDER
birlikteliği ile yeniden biraraya gelme
sözü vererek ayrıldılar.
GÜSOD ve GESİDER üyeleri bir araya geldi
Yangın ve güvenlik endüstri-
sinin öncü markalarını Türki-
ye, Güneydoğu Avrupa, Orta
Asya ve Ortadoğu’daki sektörel
uzmanlar ve karar mercileri
ile buluşturacak olan IFSEC
Istanbul, bölgenin en önemli
güvenlik fuarı olma yolunda
hızla ilerliyor.
40 ülkede faaliyet gösteren 160
ofisi ile dünyanın lider fuar ve
etkinlik organizasyonu şirket-
lerinden olan UBM’in bu sene
Birmingham’da 40.sı düzenle-
necek IFSEC organizasyonu,
Türkiye ve bölge ülkelerin
ihtiyaçlarına daha yakından
cevap verebilmek adına bu sene
ilk defa İstanbul’da da düzenle-
niyor.
Özel Güvenlik Federasyonu,
GÜSOD, GESİDER, ASIS,
UKTI, BSIA COESS ve Ulusla-
rarası Özel Dedektif Dernekleri
Federasyonu gibi birçok saygın
yerli ve yabancı sivil toplum
örgütü ve kamu kuruluşu tara-
fından desteklenen IFSEC İs-
tanbul, 30 Eylül – 2 Ekim 2013
tarihleri arasında Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı’nda
gerçekleştirilecek.
Sensormatic, Y3K, Securitas,
Mobotix ve Sony gibi sektörün
lider markalarının şimdiden
yerlerini ayırdıkları IFSEC
Istanbul; izleme sistemleri, akıllı
trafik çözümleri, insanlı güvenlik
ve teknolojileri, güvenlik eğitimi
hizmetleri, CIT, giriş kontrol,
fiziksel güvenlik, havaalanı
güvenliği, kritik altyapı güvenliği
ve yangın koruma ve kontrol
gibi çok çeşitli alanlarda faaliyet
gösteren güvenlik firmalarına
ev sahipliği yapıyor olacak.
IFSEC İstanbul için hazırlıklar
hızla devam ediyor
Nemesis Elektronik
ile Alarmsis Güvenlik
güçlerini birleştirdi
Nemesis Elektronik’in zincir bölümü ile
Alarmsis Güvenlik, güçlerini birleştirme ka-
rarı aldı. Elektronik güvenlik sistemlerinde,
perakende ve finans sektörüne odaklanmış
olan Nemesis Alarmsis Teknoloji San ve
Tic. A.Ş. yola çıktı.
Bu birleşmenin temel hedefi; yurt çapında
yaygın hizmet ağına sahip, en iyi hizmeti
makul maliyetlerle sunabilecek, özellikle
finans ve perakende sektöründeki zincir
nitelikli projelere odaklanmış, sektörün bir
numaralı şirketi olmak.
Nemesis Elektronik, zayıf akım sistem
entegratörü kimliği ile sadece orta ve üst
segment pazarda faaliyetlerini sürdürmeye
devam edecek.
8 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
13.
14. GÜNCEL
4. Avrupa Özel Güvenlik Zirvesi,
14-15 Mart 2013 tarihleri arasında,
İspanya’nın başkenti Madrit’te, The
Confederation of European Security
Services (CoESS) koordinatörlüğün-
de gerçekleştirildi. Zirveye 27’si AB
üyesi, 7’si AB üyesi olmayan toplam
34 ülkeden yaklaşık 200 temsilci
katıldı. Türkiye’den zirveye ÖGF ve
GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı
Oryal Ünver, Securitas Ülke Başka-
nı Murat Kösereisoğlu, Tepe Savun-
ma ve Güvenlik Sistemleri Sanayi
A.Ş. Genel Müdürü Levent Güler
ve ISS Proser Güvenlik Operasyon
Direktörü Mustafa Altun iştirak etti.
Zirvenin amaçları; Avrupa’nın
yaşadığı ekonomik durgunluğun
Özel Güvenlik Sektörü üzerindeki
olumsuz etkilerini ortadan kaldır-
maya yönelik olarak neler yapıla-
bileceğinin saptanması, ülkelerin
sektördeki başarılı uygulamalarının
ortaya konması ve yaygınlaştırılması,
yeni iş fırsatlarının yaratılması, yerel
yönetimlerle güvenlik konusunda
işbirliği ve koordinasyonun sağlan-
ması olarak ifade edildi.
4. Avrupa Özel Güvenlik Zirvesi Gerçekleşti
ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu)
Yönetim Kurulu Toplantısı, 18 Mart
2013 günü, Akdeniz Özel Güven-
lik Hizmetleri Derneği Başkanı ve
ÖGF Yönetim Kurulu Üyesi İlhami
Beyhan’ın ev sahipliğinde Antalya
Aquarium’da gerçekleşti.
Toplantı; ÖGF Yönetim Kurulu
Başkanı Oryal Ünver’in, 14-15 Mart
2013 tarihlerinde Madrit’te yapılan
4. Avrupa Özel Güvenlik Zirvesi
hakkında Yönetim Kurulu üyelerini
bilgilendirmesiyle başladı. Ünver
ayrıca, NETPROM projesindeki ge-
lişmelere dair katılımcıları bilgilen-
dirdi. Devamında 30 Eylül-2 Ekim
2013 tarihlerinde İstanbul Lütfi
Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi
Sarayı’nda düzenlenecek IFSEC
İstanbul Fuar Organizasyonu içinde
yer alacak etkinliklerin planlama ça-
lışmasındaki son gelişmeler ele alan-
dı. Yine Güvenlik Yönetimi Dergisi
ile ÖGF yayını kitaplar hakkında
Yönetim Kurulu Üyeleri bilgilen-
dirilirken önümüzdeki dönemlerde
sektör taraflarınca düzenlenecek özel
güvenlik sempozyum, seminer, vb.
etkinliklere ÖGF olarak katılım stra-
tejisi ve Özel Güvenlikte Standart
çalışmaları konuları istişare edildi.
Yönetim Kurulu Toplantısı sonrası
Antalya, Burdur, Isparta ve Fet-
hiye özel güvenlik şirket ve eğitim
kurumları temsilcileri, Antalya
İl Emniyet Müdür Yardımcısı ve
Özel Güvenlik Şube Müdürü ile
Antalya İl Teftiş Kurulu Başkanı
Suat Şimşek’in de dâhil olduğu 40
kişinin katılımıyla yemekli bir sohbet
toplantısı gerçekleştirildi. Yemek
öncesi; Akdeniz Özel Güvenlik
Hizmetleri Derneği Başkanı İlhami
Beyhan, Özel Güvenlik Federasyonu
Başkanı Oryal Ünver, TOBB Özel
Güvenlik Hizmetleri Meclis Başkanı
ve ÖGF Başkan Yardımcısı Hasan
Gazi Özer ile Antalya İl Emniyet
Müdür Yardımcısı birer kısa konuş-
ma yaptı. Ardından Antalya Bölgesi
İş Müfettişi Suat Şimşek, 2013
Ocak itibariyle uygulamaya giren
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile
ilgili olarak katılımcılara bilgi verip
sorularını yanıtladı.
Toplantı devamında; soru-cevap
şeklinde özel güvenlik sektörünün
değişik sorunları dile getirilirken,
TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri
Sektör Meclisi Başkanı Hasan Gazi
Özer, yapılan ve planlanan çalışma-
lar hakkında geniş bilgi sundu.
Katılımcılara ÖGF yayın organı
olan Güvenlik Yönetimi Dergisi ile
ÖGF yayınlarından özel güvenlik
terminolojisi içeren İngilizce-Türk-
çe-İngilizce Sözlüklerinin dağıtımı
yapılırken, sonrasında hep birlikte
Akvaryum gezisi yapıldı.
Özel Güvenlik Federasyonu Yönetim Kurulu
Toplantısı Antalya’da icra edildi
10 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
15.
16. GÜNCEL
Gaziantep Oğuzeli Meslek Yüksek
Okulu, Polis Meslek Yüksek Okulu,
Gaziantep Üniversitesi ve Hasan Kal-
yoncu Üniversitesi işbirliğiyle düzenle-
nen “Tüm boyutlarıyla özel güvenlik”
başlıklı “3. Ulusal Özel Güvenlik
Sempozyumu” 1-2 Mart 2013 tarihleri
arasında Gaziantep’te gerçekleşti.
Gaziantep Üniversitesi ve Hasan
Kalyoncu Üniversitesi yerleşkelerinde
gerçekleşen sempozyum; Sempozyum
Düzenleme Kurulu Başkanı MYO
Müdürü Yrd. Doç.Dr. Necip Fazıl Yıl-
maz, Oğuzeli Belediye Başkanı Bekir
Öztekin, Polis Akademisi Başkanı Prof
Dr. Remzi Fındıklı, Hasan Kalyoncu
Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim
Kalyoncu, Gaziantep Üniversitesi
Rektörü Prof.Dr. M.Yavuz Coşkun,
Gaziantep Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Dr. Asım Güzelbay, Gaziantep
Valisi Erdal Ata’nın yaptığı açılış ko-
nuşmalarıyla başladı. Sempozyumdaki
6 oturumda; Özel Güvenlik Felsefesi,
Ekonomisi, Tarihçesi ve Uygulama-
ları, Mevzuattaki Eksik ve Aksaklıklar
ile Bunların Giderilmesiyle İlgili
Öneriler, Özel Güvenlik Sektöründe
Çalışanlarla ilgili Eskişehir, Hatay,
Malatya ve Manisa illerinde Yapılan
Araştırma Sonuçları, Karşılaştırmalı
Avrupa Ülkeleri Mevzuat ve Uygula-
maları Araştırması, Özel Güvenlik ve
Koruma Programlarının Mevzuattan
Kaynaklanan Sorunları ve Çözüm
Önerileri, Özel Güvenlik Eğitimle-
ri, Özel Güvenlikte Meslek Etiği ve
Genel Kolluk Özel Güvenlik İlişkileri
konularında, 30 bildiri sunuldu.
Gerçekleştirilen 3 panelde de, “Özel
Güvenlik Sektörü-Özel Güvenliğin
Uygulama Boyutları”, “MYO Müdür-
leri: Özel Güvenliğin Eğitim Boyutu”,
“Özel Güvenlik Şube Müdürleri: Özel
Güvenliğin Emniyet Boyutu” konuları
tartışıldı.
Özel Güvenlik Federasyonu Yönetim
Kurulu Üyesi Y. Vehbi Dalda’nın da
ÖGF’yi temsilen yer aldığı sempoz-
yuma; 45 ilden gelen MYO Okulu
Müdürü, Özel Güvenlik Şube Müdür,
Polis Akademisi delegasyonu sektör
temsilcisi, özel güvenlik görevlisi ve
öğrenci olmak üzere oturumlara ve
panellere 1500 civarında kişi katılır-
ken, hazırlanan 410 sayfalık “Bildiriler
Kitabı” tüm katılımcılara dağıtıldı.
Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi
Devlet Konservatuarı THM Korosu
“Gaziantep Türküleri” konulu konser
programı ve sempozyum sonrası il
dışından gelen delegeler için yapılan
Gaziantep Panoramik Şehir Gezisi ile
ülkemizin güneyindeki bu büyük ve
güzel ilin tarih ve kültürü hakkında
genel bir bilgi edinildi.
3. Ulusal Özel Güvenlik Sempozyumu gerçekleşti
Bu yıl ikincisi düzenlenen Bosch Gü-
venlik Sistemleri İş Ortakları Gecesi
ve Ödül Töreni, ilgili firmaların satış
ve satış destek ekiplerinin de arala-
rında bulunduğu yaklaşık 100 kişiyi
buluşturdu.
Bosch Güvenlik Sistemleri,
2012’nin EN’lerini Ortaköy Feriye
Lokantası’nda gerçekleşen gecede
açıkladı. Bosch Güvenlik Sistemleri,
8 ayrı kategoride 2012’nin en iyi satış
performansını sergileyen şirketleri
ödüllendirdi.
“2012 yılı En yüksek satış perfor-
mansı ödülü” ile ürün gruplarından
CCTV ve seslendirme sistemlerinde
en yüksek satış performansı ödülleri-
ni Ateksis elde etti.
Ateksis 3 ayrı ödüle layık görüldü
12 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
17.
18. GÜNCEL
Bosch ve ARVOO bir araya geldi
EDS üretimi olan duman detektör-
leri, uluslararası kuruluş LPCB tara-
fından onaylandı. Ürünler; EN54-7
LPCP onayı aldı.
LPCB tarafından onaylanan 24V
optik detektörün genel özellikleri
şunlar;
• Çift LED gösterge,
• Kilitli reset,
• Optik algılama,
• Temizlenebilir optik hücre,
• Hat sonu direnci,
• Yüzey monta,
• Dahili ortam,
• Tüm yangın panelleriyle uyumlu,
• Koruyucu kapak,
• Montaj kilidi,
• Beyaz gövde,
• Uzak LED bağlantı desteği,
• 24VDC,
• 3 pimli/5 pimli model seçenekleri.
EDS ürünü duman detektörleri LPCB
tarafından onaylandı
Bosch Güvenlik Sistemleri ile
Hollanda firması ARVOO, EMEA
(Avrupa/Orta Doğu ve Afrika)
bölgesi için en son teknolojiye sahip
entegre bir otomatik plaka tanıma
(ANPR) çözümü sağlamak üzere iş
birliği yaptıklarını duyurdu. İşbirliği
kapsamında, Bosch’un güvenlik ka-
meraları yüksek kaliteli resimler sağ-
larken, ARVOO teknolojisi hızlı ve
doğru otomatik plaka tanıma analizi
sağlıyor. İşbirliği, aynı zamanda
ARVOO ANPR ile kayıt cihazla-
rının ve Bosch’un video yönetim
yazılımının özel entegrasyonunu da
içeriyor. Bu yeni birleşme, benzin
istasyonları, oteller, depolar, kamu
binaları, şehirlerdeki ücretli geçiş
gişeleri, vb uygulamalarda kullanı-
cılara tesislerinde veya yollarında
araçları izlemeleri için hepsi-bir-
arada, kullanımı kolay entegre bir
çözüm sunuyor.
Bosch DINION HD 1080p ka-
mera iki prestijli ödül aldı
Bosch Güvenlik Sistemleri’nin
DINION HD 1080p gündüz/gece
güvenlik kamerası, öne çıkan ürün
tasarımıyla Alman Tasarım Ödülü
ve Hollanda En İyi Endüstriyel
Tasarım Ödülü aldı. Ünlü tasarım
uzmanlarından oluşan her iki jüri
de lensler ve görüntü sensörlerinden
kasaya kadar tüm bileşenlerde ay-
rıntılara gösterilen özeni vurguladı.
Alman Tasarım Ödülü, Alman
Tasarım Konseyi’nin en yüksek
uluslararası takdir ödülü olup 15
Şubat 2013 tarihinde Frankfurt/
Main’de takdim edilirken, En İyi
Endüstriyel Tasarım Ödülü ise
her yıl Eindhoven’de düzenlenen
Hollanda Tasarım Haftası’nda
Design Cooperation Brainport
tarafından verildi. Bosch’un DINI-
ON HD 1080p Kamerası, Design
Cooperation Brainport tarafından
“Profesyonel Ürünler” kategorisinde
ödüllendirildi.
14 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
19.
20. GÜNCEL
Perakendecilerin mağaza hırsızlıkla-
rıyla savaşmak için daha fazla çaba
harcamaları gerekiyor. Yeni yayınlanan
“Perakendecilikte Karşılaşılan Suçlar”
konulu bir rapora göre küresel olarak
yılda 6 milyon mağaza hırsızının yaka-
landığı, ancak suçluların sürekli olarak
davranış biçimlerini değiştirdikleri
ifade ediliyor.
Perakende Araştırma Merkezi tarafın-
dan yayınlanan “Değişen Perakende,
Değişen Kayıp Önleme” raporuna
göre, 43 ülkede yapılan çalışma
göstermiştir ki 2001 ile 2011 yılları
arasındaki 10 yıllık sürede perakende-
cilerin kayıpları 119 milyar Amerikan
Doları’nı (79 milyar İngiliz Sterlini)
bulmaktadır. Promosyon hediyeleri en
çok çalınan ürünler olmakla birlikte,
araştırma göstermiştir ki son yıllarda
insanların standard ev ürünleri ve
yiyecek çalma oranları dikkat çekici
bir şekilde artmaktadır, en çok da
süpermarketlerden et çalındığı bildiril-
mektedir.
Perakende Araştırma Merke-
zi Müdürü Joshua Bamfield,
SecurityNewsDesk’e verdiği demeçte,
ekonomik krizin mağaza hırsızlığını
artırdığını, perakendecilerin polis
ile işbirliği içinde hareket ederek
bu büyüyen eğilime dur demeleri
gerektiğini belirtmiş ve şöyle söylemiş-
tir: “ Mağaza hırsızlıklarında azalma
görülen beş yıllık bir dönem, ekono-
mik krizle birlikte tersine dönmüştür.
Perakendecilerin bu durumdan hızlı
bir şekilde kurtulmaları pek mümkün
görünmüyor, çünkü insanlar bunu
yapmayı bir kere öğrenince ya da
vazgeçmişken geri dönünce, hırsızlık
yapmaya devam ederler. Dolayısıyla
gerek perakendecilerin gerekse Ceza
Hukuku sisteminin bu konuda önemli
adımlar atması gerekiyor.”
Rapora göre, Kayıp Önleme alanında
yapılan yatırımlar bu sorunun önüne
geçmedeki en önemli faktör, bu ne-
denle perakendecilerin hırsızlıktan en
büyük zarar görmeleri muhtemel alan-
lara yatırım yapmaları ve kendilerinin
“kolay hedef” olarak algılanmalarının
önüne geçmeleri elzemdir. Personel
eğitimi, yazılım ve donanım harcama-
ları, daha fazla personel istihdam etme
ve yeni CCTV gözetleme, kriz döne-
minde kayıp önleme departmanlarının
en çok başvurduğu çözümler olmuştur.
Ancak, finansal iklimi de gözönüne
alırsak, kayıp önleme çözümlerinin kü-
çük bütçelerle yüksek performans elde
edilmesini hedeflemesi gerekmektedir.
Bamfield’a göre dengenin sağlanması
ve perakendecilerin hazırlıklı olması
gerekmektedir, onlara “En büyük zara-
rı görmeniz muhtemel alanlara yatırım
yapmalısınız ki, günümüzde bunlardan
biri de siber suçlardır. Kayıp Önleme
teçhizatına ve personeline yatırım
yapmalısınız, ve her geçen gün daha
fazlasını yapmalısınız. Perakendecile-
rin daha az yatırımla daha fazla sonuç
almaları gerektiğinin farkındayım, bu
yüzden işe yarayan fikirleri deneyimle-
melisiniz.” diye seslenmektedir.
1996’da kurulan
ve yaklaşık
77,000 gizli belge
barındıran
gözlemci web
sitesi Cryptome,
istihbarat taktik-
leri, devlet sırları
ve yolsuzlukları
kamuya duyurmakla yakından ilgilenen
çevreler dışında pek de tanınmayan ve
ses getirmekten kaçınan bir site olmaya
devam ediyor.
WikiLeaks’e benzerliğine rağmen,
Cryptome’un kurucularından biri ve
ağ yöneticisi olan John Young, ken-
dilerini ünlü benzerlerinden ayıran
temel farklılıklarını, sitelerinin yıllık
bütçesinin 2000 dolar olması, şöhretten
kaçınması ve akademik yaklaşımı olarak
sıralıyor. “Tozlu ve loş bir kütüphane”
olarak yaratıldıklarını anlatan Young,
Cryptome’un uzun yaşamının siteye sü-
rekli malzeme sağlayan bir grup isimsiz
ancak kendilerini adamış katılımcının
sayesinde gerçekleştiğini belirtmektedir.
Yazı işlerinde kendisinin kullandığı tek
özgürlüğün, hangi dökümanın yayın-
lanacağına karar vermek olduğunu,
bunun dışında okuyucuların kendi gö-
rüşlerini oluşturmalarında onları serbest
bıraktığını söylüyor.
Cryptome’da Fukshima Dai-ichi enerji
santralının 2011 Mart ayında yaşadığı
tahribatın yüksek çözünürlüklü fotoğ-
rafları, CIA kaynağı olduğu bildirilen
insanların isim listesi, İngiltere’nin MI6
casusluk teşkilatının üyelerinin isim liste-
si ve Japon Kamu Güvenliği Araştırma
Kurumu’nda çalışan casusların isim lis-
tesi gibi konulara yer veriliyor. Tüm bu
hassas bilgilere rağmen, Young hiç bir
zaman site nedeniyle yargılanmağını ve
sitenin kapatılması çabalarının sonuçsuz
kaldığını bildirdi.
Perakendeciler gelişen suçlu davranışlarına
karşı hazırlıklı olmalılar
Cryptome azimle yoluna devam ediyor!
16 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
21.
22. GÜNCEL
Avrupa Birliğinin ekonomik gelişmesi yoğun olarak uluslarara-
sı ticarete dayanmaktadır, dolayısıyla bu ticaretin getirdiği can
emniyeti ve güvenlik tehditleri de çok önem kazanmaktadır.
Yasadışı uluslararası ticaret de, Avrupa Birliği’nin ekonomik ve
sosyal refahını tehdit etmektedir. Ürünlerin uluslararası tedarik
zinciri içindeki hareketlerinin risk yönetiminin etkili bir şekilde
yapılması, emniyet ve güvenlik açısından çok hayati önem taşı-
dığı gibi, yasal ticaretin kolaylaştırılması ve AB ve üye ülkelerin
finansal ve ekonomik menfaatlerinin korunması açısından da
zorunludur.
11 Eylül ve Avrupa’daki diğer terör saldırılarından bu yana,
güvenlik Avrupa gümrükleri için en öncelikli konu haline gel-
miştir. Avrupa Birliği ve üye devletlerin ve vatandaşlarının gü-
venliği, ürünlerin AB’e giriş yaptığı herbir noktanın güvenliği-
ne bağlıdır. Eğer AB’nin tüm dış sınırları boyunca, gümrükler
bu riskleri istikrarlı bir şekilde bertaraf etmeyi başaramazlarsa,
gümrük birliği ve AB ortak pazarı savunulamaz hale gelir.
Gümrük politikası bir AB yetkisidir: üye ülkeler ortak bir yak-
laşım izlerler. AB’nin, birliğin uluslararası ticaretini denetleme
ve gümrük risk yönetimi ve kontrolleri konusunda minimum
standardları belirleme sorumluluğu vardır. Pek çok yetki
alanında olduğu gibi, uluslararası standardlara paralel olarak,
AB risklere karşı müdahele ve yasal ticareti artırma konusun-
da ortak bir politika çerçevesine sahiptir. AB bünyesindeki
gümrük yönetimleri, ilgili yasal düzenlemeleri adapte etmenin
yanısıra, mevcut süreçleri, teknikleri ve kaynakları gözden
geçirmişlerdir.
Ekim 2010’daki Yemen vakası, gerek AB gerekse dünya
çapında hava kargosunda uygulanan güvenlik standardları ve
süreçlerde zaafiyet olduğunu göstermiştir. Olayın ardından ya-
pılan müzakereler, tüm nakliye şekillerinde uygulanan güvenlik
süreçlerinin ve gereksinimlerinin geniş çapta incelenmesi ge-
rektiğinin altını çizmiştir. Ele alınması gereken kritik zorluklar
vardır ve bunların tamamının üye ülkeler nezdinde çözülmesi
beklenemez, AB’nin ulusal düzeyde gösterilen çabaları bütün-
leyici ve zorlayıcı adımlar atmasını gerektirmektedir.
Duyurunun amacı;
• Gümrük risk yönetimi politikası uygulamalarının gözden
geçirmek,
• Önümüzdeki yıllara dair stratejik bir yaklaşım ortaya
koymak,
• Kaynakların verimli kullanımına odaklı hareket etme konu-
sunda önergelerde bulunmaktır.
Duyuruda, gümrüklerin güvenlikteki anahtar rolü, AB’nin
gümrük risk çerçevesi, risk yönetimi süreçleri ve mevcut
yapıdaki boşluklar ve ilgili daha pek çok konu detaylı olarak
anlatılmaktadır.
Avrupa Parlementosu
Komisyonu, Konsey ve
Avrupa Ekonomik ve Sosyal
Komitesi’nden duyuru
“Suriye’deki çatışma sivil
toplum için trajik ve vahşi
bir savaştır”
Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışmalar Kuruluşu
(UNRWA) Delegesi General Flippo Grandi, Birleşmiş
Milletler Haber Merkezinde yaptığı söyleşide Suriye’deki
krizin Filistinli mülteciler üzerindeki etkisini anlattı:
Gradi, Filistinli mültecilerin bu zor durumunun 1948’teki
Arap-İsrail çatışmasından bu yana sürmekte olduğunu ve
bu 65 yıllık diasporada Filistinlilerin, kuşatma altındaki
Gazze’den Batı kıyısına, Ürdün’e ve Lübnan’a – burada
UNRWA Yakın Doğudaki Filistinli mültecilerin temel ve
insani ihtiyaçlarını sağlamaktadır- kadar Ortadoğu’nun
çeşitli bölgelerine dağıldıklarını belirtti.
“Suriye’deki çatışma sivil toplum için trajik ve vahşi bir savaş olma-
sının yanısıra tam bir keşmekeş, bu nedenle insanlara erişmek bizim
en birinci önceliğimiz” diyen Grandi, hızla artan şiddetin Suriye’de
yaşayan 525,000 Filistinli mülteciyi sonu olmayan kanlı bir savaşın
içine çekmesi tehdidine karşı bu mültecilere daha da öncelik veril-
mesi gerektiğini vurguladı.
Savaşın normal yaşam görüntüsünü yoketmesi ve ekonomiyi harap
etmesinin, Suriye’de iş ve yiyeceğin giderek daha zor bulunur hale
gelmesine yol açtığını söyleyen Grandi, burada kapana kısılmış Filis-
tinlilere yardım konusunda UNRWA’nın rolünü şu şekilde açıkladı:
“UNRWA’nin rolü eğitim ve sağlık hizmetleri gibi gelişime ilişkin
hizmetlerden yavaş yavaş tehdit altındaki bir topluluğa acil ihtiyaçla-
rını temin etme şekline dönüşmektedir.”
Grandi, 2005 te UNRWA’ye katıldığını ve Suriye’deki savaşın o
tarihten bu yana Filistinlilerin yaşadığına tanık olduğu üçüncü
felaket olduğunu belirterek, “Suriye’de sıkışıp kalmış ve sınırlardan
taşan yarım milyon Filistinli mülteciye erişmek ve kaynak ulaştırmak
Birleşmiş Milletlerin “en acil” öncelikleri arasındadır, ancak bunlar
yalnızca uluslararası topluluğun yardımı ve gerekli finansal desteği
ile başarılabilir.” uyarısında bulundu.
Suriye’de herkesin savaştan etkilendiğini, direk can emniyetinin
tehlikede olması ya da göçe mecbur kalmak ya da fakirliğin artması
ya da bütün bunların karışımı gibi, bu korkunç savaşın ağır sonuç-
larından hiçbir sivilin kaçınmasının mümkün olmadığının altını
çizen Grandi, savaştan önce Suriye’de UNRWA‘ye kayıtlı Filistinli
mültecilerin de bu sonuçlardan herkes gibi etkilenmesinin doğal
olduğunu ekledi.
Grandi, Filistinli mültecilerin henüz politik olarak savaşa dahil
olmadıklarını, ancak her iki tarafta da savaşan gruplar olduğunu,
yine de nüfusun büyük çoğunluğunun bu korkunç çatışmada tarafsız
kalma konusundaki taahhütlerine sadık kaldıklarını söyledi ve ekledi:
“Filistin Devlet Başkanı Abbas da, UNRWA de bu konuda Filistinli-
lere çağrıda bulundu, ancak Filistinliler geçmişten biliyorlar ki başka
toplumların savaşlarına katılmak ne onlara ne de onları misafir eden
insanlara bir yarar getirmemektedir.”
18 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
Flippo Grandi
23.
24. GÜNCEL
Birleşmiş Milletler, 23 Mart’taki
Dünya Meteoroloji Günü’nde bu
yıl da,hava, iklim ve su hizmetle-
rinin, insanların can güvenliğini
artırma ve toplumu doğal fela-
ketlerden koruma konusundaki
önemli rolünü vurguladı. Dünya
Meteoroloji Organizasyonu’nun
(WMO) Genel Sekreteri Michel
Jarraud şunları söyledi: “Hava
şartlarındaki artan aşırılıklar
gözardı edilemez. Son 30 yılda,
Merkezi Endüstri Güvenlik Kuvveti
(CISF), potansiyel terör saldırılarına
karşı Delhi metro ağına 2012 sonuna
kadar 900 CCTV kamerası daha
ekledi.
Şubat ayında, birisi güney-batıdaki
Askeri Hastane ve ikisi kalabalık
marketler olmak üzere beş deği-
şik mahalde dört adet terkedilmiş
halde torba ve bir bisiklet bulununca
Delhi’de panik başgösterdi.
Bomba korkusu halkta, bunun birkaç
gün önce Hindistan’ın güney kentle-
rinden Haydarabat’ta yaşanan terör
saldırısının tekrarı olabileceği endişesi-
doğal afetler iki milyon kişinin
canını aldı ve 1.5 trilyon dolardan
fazla olduğu tahmin edilen ekono-
mik kayıplara neden oldular.”
60 yıldan fazladır, WMO yerkü-
reyi saran atmosferin durumu
ve hareketleri, okyanuslarla olan
etkileşimleri, yarattığı iklim ve
bunların sonucunda meydana gelen
su kaynakları dağılımı konusunda
Birleşmiş Milletler yapısının yetkili
sesi olmuştur. Bu yıl aynı zaman-
da Dünya Hava İzleme (World
Weather Watch) programının da
50. Yılıdır. Bu program, Genel
Kurulun talebi üzerine WMO ta-
rafından başlatılmıştır ve potansiyel
hava uydularının uzayın barışçıl
kullanımı açısından incelenmesini
amaçlamaktadır.
Bu program, ülkelerin hava tah-
minleri konusunda sahip oldukları
bilgileri paylaştıkları uluslararası iş-
ni yarattı. Söz konusu olayda bisitletle-
re bağlanmış iki bomba kalabalık bir
pazara ve arı kovanı gibi bir alışveriş
merkezini hedef alarak 16 kişinin
hayatını kaybetmesine ve 117 kişinin
de yaralanmasına sebep olmuştu.
Delhi Polis Komiseri Neeraj Kumar,
Delhi’de bulunan şüpheli maddelerin
çok ciddiye alındığını ve tüm kolluk
kuvvetlerinin potansiyel terör tehdit-
lerine karşı tetikte olmaları konusun-
da uyarıldıklarını belirtti.
Indo-Asian Haber Servisinin haberi-
ne göre, CISF gelecekteki terör saldı-
rılarının önüne geçebilmek amacıyla
birliğinin ve daha modern bilimsel
anlayışla bilgi işleme, telekomüni-
kasyon ve uydu kullanımının seçkin
bir örneği olarak göze çarpmak-
tadır. Modelleme tekniklerindeki
gelişmeler sayesinde, şimdi bilim
insanları Yerkürenin karmaşık kü-
resel hava ve iklim koşullarını daha
iyi anlayabilmekte ve mevsimsel ve
daha uzun vadeli hava tahminleri
yapabilmektedirler.
“Dünya, daha sağlıklı ve daha
uzun vadeli hava tahminleri, iklim
tahminleri ve insanların can ve mal
güvenliğini artırıcı erken uyarıları
yapabilmek için gerekli küresel
işbirliğine her zamankinden daha
fazla ihtiyaç duymaktadır.” diyen
Jarraud sözlerini şöyle tamamladı:
“2013 Dünya Meteoroloji Günü bu
mesajı vurgulamak ve 21. yüzyılın
mücadelelerine dikkat çekmek için
bir fırsattır.”
Delhi Metro’sundan mevcut CCTV
kamera ağını 6000 kameraya geniş-
letmesini ve mevcut kameralardan
300 ünü de değiştirmesini istedi.
CISF Direktörü general Rajiv, konu-
ya ilişkin olarak “Şüpheli maddelere
ve hareketlere karşı anında dikkat
çekmek amacıyla, Delhi Metro
Demiryolu İşletmesi ile görüşerek
metronun hassas alanlarına 900 tane
daha CCTV kamera monte ettik.”
dedi. Delhi metrosunun 6 hattı, 35 i
yeraltında olmak üzere 143 istasyonu
bulunmakta ve günde iki milyon
yolcu taşıyor.
BM meteorolojinin felaketlerden
korunmadaki rolüne dikkat çekti
Delhi Metrosu’na teröre karşı
900 CCTV kamerası ilave
20 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
25.
26. GÜNCEL
Uluslararası Bilgi
Sistemleri Güvenlik
Sertifikalandırma
Konsorsiyomu (ISC)2
Vakfı tarafından yapılan
bir araştırmaya göre,
pek çok organizasyon
güvenlik kaygılarına
rağmen, Kendi Cihazını
Getir (BYOD) akımına kucak açmaktalar.
Araştırma 145 ülkeden 12,000 kişiyle yapılmış ve katılımcılar-
dan %53’ünün çalıştıkları işyerlerinde, şirketlerinin çalışan-
ların ve iş ortaklarının kendi mobil cihazlarını kurumsal ağa
bağlamalarına izin verdiğini göstermiştir. Katılımcılar, BYOD
trendini işletmede sağladığı tasarruf imkanları ve sunduğu
kullanıcı deneyimleri nedeniyle kabul ettiklerini belirtmişle-
dir. Ancak, çalışma aynı zamanda göstermiştir ki, güvenlik
uzmanlarının %78’i BYOD’ın şirket sistemlerine az ya da
çok bir risk teşkil ettiğini düşünmektedirler. Bulut güvenliği-
nin hala büyük bir endişe konusu olduğu çalışmada ortaya
çıkmıştır. (ISC)2 Yönetim Kurulu üyesi Wim Remes, BYOD’a
izin veren organizasyonların hem varlıklarını korumak, hem
de kullanıcıların erişimini kolaylaştırmak için daha fazla çaba
sarfetmeleri gerektiğini söylemektedir.
Atina’nın kuzeyindeki bir alışveriş merkezinde
geçtiğimiz günlerde bir bomba patladı, iki güven-
lik görevlisi yaralandı ve küçük çaplı maddi hasar
oluştu. Yunanlı yetkililer, saldırının giderek aktif
hale gelen ülkenin
radikal sol kanadı ta-
rafından düzenlendiği
görüşündeler.
Patlamadan bir saat
önce polise ihbar
telefonları geldiği
için bina boşaltılmış
ve yakındaki tren
hatları kapatılmıştı. Bu tip önceden uyarmalar,
Yunan radikal sol saldırılarının tipik bir özelliği ve
sivillerin zarar görmesini engellemeyi amaçlıyor.
Yetkililer bu saldırının, tıpkı ünlü politikacılar ve
gazetecilerin evlerine yapılan bombalı saldırılar
gibi, Atina’da anarşistler ve diğer radikal solcular
tarafından kullanılan terkedilmiş binalara polisin
yaptığı baskınlara misilleme olarak gerçekleştirildi-
ğini düşünmektedir.
ABD yetkilileri, İslamcı militanlara
karşı yürütülen uluslararası kampan-
yaya destek amacıyla,
Mali’ye ekipman ve taşıt nakleden
Fransız askeri ikmal güçlerine hava
araçları yardımı sağlayacaklarını
açıkladı. Yine izleme amaçlı insansız
hava araçları ve hava araçlarına yakıt
ikmali yapmak için tankerlerle destek
verme konusunu da gözden geçirdik-
lerini eklediler. Avrupa’da, AB üyesi
ülkeler Mali ve Afrika birliklerinden
500 civarında askere 15 aylık eğitim
sözü verdiler ve Fransız Dışişleri
Bakanı Laurent Fabius bazı Avrupa
ülkelerinin operasyona daha geniş
çaplı lojistik destek vermek konu-
sunda kararlı olduklarını belirtti. Bu
arada, Batı Afrika’dan beklenen 3300
askerin ilk bölümü Mali’ye ulaştı.
Togo’dan küçük bir askeri güç baş-
kent Bamako’ya indi ve Nijerya’dan
da 900 kişilik bir askeri birliğin hafta-
sonuna kadar ulaşması bekleniyor.
Nijer ve Sierra Leone’nin de araların-
da bulunduğu diğer ülkeler askerlerini
Mali’yle aralarındaki sınır bölgele-
rine toplamaktalar. Fransız ve Mali
güçleri, militanlarla Diabally kasabası
yakınlarında çatıştılar, kasaba sakin-
lerinin bildirdiğine göre militanlar
bulundukları mevkilere Fransız hava
saldırıları yapılmasını engellemek
için yerel halkı insan kalkanı olarak
kullanmaktadırlar.
Son olarak Mali birlikleri, bir militan
konvoyunun görülmesi nedeniyle
Bamako kentinin 90 mil kuzeyindeki
Banamba kasabasına nakledildi.
Kendi cihazını getir ve
bulut güvenlik anahtarı
Yunanistan’da
AVM’deki bomba
iki kişiyi yaraladı
Mali’ye hava desteği taahhüdü ve
artan askeri güçler
22 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
27.
28. iİnsanlar, iyi biri olabilmek, kabul
görmek, mesleğinde gıpta edilir bir
noktada olabilmek için hayallerini
geliştirirler. Özellikle meslek haya-
tında başarılı olabilmek, çalışandan
ziyade aranılan kişi olabilmek gök-
ten paraşütle indirilerek elde edilen
meziyetler değildir.
Başarının değerlendirilmesi, kişinin
kendisi için vereceği karar değildir.
Başarı, kişinin kendi kendine vere-
ceği not olamaz. Başarı değerlen-
dirilmesi; üst ve astların, çevreden
gözlenenlerle ortaya koydukları
değerleme ile olabilir.
İster günlük hayatınızda, ister iş
hayatınızda sergilediğiniz davranış,
tutum ve gösterdiğiniz performans
sizi aranılan yapabilmektedir. Başa-
rı; yaşantınızın özel veya genel her
dakikasından alınan kesitlerle gös-
terdiğiniz verimlilikle ölçülmektedir.
İşte, başarı; günlük hayatta doğru,
isabetli, istikrarlı karar verme yete-
neklerine sahip olabilmek demektir.
Olayların özüne inebilen, sağduyu-
su yüksek olan, gereksiz detaylarla
uğraşmayan, gereksiz düşüncelerle
meşgul olmayan insanların sergile-
dikleri sonuçlar başarı olmaktadır.
Başarılı kişi, sevgi göstermeyi
bilmeli, sevmeyi becerebilmelidir.
Bu sevgi, yaptığı işi sevmek yanında
çevresel faktörleri, toplumla ilişkileri
sevmeye kadar sıralayabildiğimiz
sevgidir. Bu davranış, çevredeki
insanların güvenmelerini sağlar.
İtimat telkin eder. İnsanların inanç-
larını kötüye kullanmayacaklarını,
daima onların çıkarlarını gözetebi-
leceklerini hissettirir. Bu da güven
duygusunun perçinlenmesini sağlar.
Bilgiye ve teknolojik yeniliğe güncel,
değişim ve gelişmelere değer veren,
bunları uygulayan veya uygulanma-
sına önderlik edenler başarıyı daha
çabuk elde ederler. Güler yüzlü
olabilen, duyguları açığa vurabilen,
toplumsal münasebetlerde katkıda
bulunanlar daha sıcak kabul görürler.
Mizah duyguları gelişmiş, eleştiri ve
özeleştiriyi benimseyen kişiler başarı
faktörlerini ellerinde tutan kişilerdir.
Başarı faktörleri içinde, görüntü çok
önemli bir yer tutmaktadır. Başarının
sembolü, her zaman temiz, iş orta-
mına yakışır tarzda olmak, bakımlı
olmak, bulunulan noktayı benimse-
miş olmaktan kaynaklanmaktadır.
İşine ve başarılarına duyulan saygının
ötesinde, kimliğine duyduğu saygının
göstergesidir.
Başarı için gerekli olan enerji ve
motivasyon, özel yaşantıya dikkat
edilerek elde edilebilir. Düzenli, seve-
cen, saygınlık içeren bir özel hayat
başarılı olmada önemli ve birinci
sırada olan bir unsurdur. Eleştiride
yıkıcı olmadan, yapıcı eleştiriler
getirenler güven duygusuna daha çok
sahiptirler. Bu da başarı yolundaki
önemli tünellerden biridir.
Kendileri ile birlikte, çevrelerinin
bilgi sahibi olmasını isteyenler, bilgiyi
paylaşanlar daha çabuk başarıyı elde
ederler. Stres ve baskı ile değil, itidal
içinde paniksiz hareket edenler başa-
rılarından kuşku duymazlar.
Başarı, problemin çözümüne ulaş-
mak ve tekrarını yaşamamak için ge-
rekli deneyimin kazanılmış olması ve
tekrarının oluşmaması için gereğinin
yapılması demektir.
Başarı; söylenenden çok yapılanla
ölçülür. Yapılanlar içten, gösterişten
uzaksa başarıya ulaşılır.
Başarıyı elde etmeniz dileğimle...
Kendileri ile
birlikte, çevrelerinin
bilgi sahibi olmasını
isteyenler, bilgiyi
paylaşanlar daha
çabuk başarıyı elde
ederler. Stres ve
baskı ile değil, itidal
içinde paniksiz
hareket edenler,
başarılarından kuşku
duymazlar.
HAYATA BAKIŞ
“Başarılı olabilmek”
Oğuz GÜLAY
24 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
29.
30. Güvenliğin olmadığı bir yerde özgürlük, demokrasi ve insan
haklarından söz etmenin mümkün olmayacağını belirten
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Dairesi Başkan
Yardımcısı İbrahim Erbaba ile röportaj yaptık. Demokratik bir
yapıda, kişi hak ve özgürlükleri ile kamu güvenliği arasındaki
dengenin sağlanmasının büyük önem arz ettiğinin altını çizen
Erbaba; bu dengenin sağlanmasında, güvenlik hizmetlerinin
etkin ve bütüncül bir anlayışla yürütülmesinin temel unsur
olduğunu söyledi.
KAPAK KONUSU
“Güvenlik hizmetleri etkin
ve bütüncül bir anlayışla
yürütülmeli”
26 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
31. Ü
lkemizdeki özel güven-
lik uygulama süreci
hakkında bilgi verebi-
lir misiniz?
Güven ve güvenlik
olgusu insanlıkla yaşıttır. İnsanlı-
ğın varlığı ile birlikte ortaya çıkan
güvenlik ihtiyacı, bilimsel teorilerle
de desteklenmiştir. ABD’li psi-
kolog Abraham Maslow tarafın-
dan 1943 yılında ortaya konan
“İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi”nde,
gereksinimler kategorize edilirken
“güvenlik ihtiyacı”, fizyolojik gerek-
sinimlerden sonra en temel ikinci
ihtiyaç olarak belirtilmiştir.
Özel güvenlik hizmetleri yüzyıllardır
farklı şekilde yerine getirilmek-
tedir. Tarihimizde de örnekleri
bulunmaktadır. Kamu düzeninin
sağlanması, modern devletler ve
toplumlar için önemli bir ihtiyaçtır.
Ülkemizde, 1950’li yıllardan sonra
sanayileşmenin artması ve köyden
kente göçün yoğun olarak yaşan-
ması, “mülkün korunmasını” daha
önemli hale getirmiştir. Şehirleş-
meyle birlikte suç türü ve miktarın-
daki artış, suçun boyut değiştirme-
si, sınırları aşması, basit suçların
bile organize ve nitelikli işlenmesi,
devletin üretmiş olduğu güvenlik
hizmetinin yanı sıra özel sektörün
de bu alanda rol almasını gerekli
kılmıştır.
Ülkemizde de bu ihtiyaç, yasal
zemini ve çerçevesi belirlenmek-
sizin 1980’li yıllara kadar devam
etmiştir. İlk olarak 1981 yılında
yürürlüğe giren “2495 sayılı Bazı
Kurum ve Kuruluşların Korunması
ve Güvenliklerinin Sağlanması
Hakkında Kanun” ile özel güvenlik
hizmetlerine yasal zemin kazandı-
rılmıştır.
Özel güvenlik açısından önem-
li bir milat olan bu düzenleme
sonrası, gelişen şart ve koşullar
doğrultusunda ihtiyaçları karşıla-
mak amacıyla, “5188 sayılı Özel
Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun”
10.06.2004 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Bu yasal düzenlemeye
paralel yönetmelik ve genelgeler ile
hukuki zemin kuvvetlendirilmiştir.
Özel Güvenlik uygulama prose-
dürleri nelerdir? Bu hizmetleri
yerine getiren daireniz teşkilat-
lanması ve görevlerinden söz
edebilir misiniz?
Ülkemizde özel güvenlik hizmetle-
rinin yerine getirilmesinde usul ve
esasların belirlenmesi sorumlulu-
ğu “İçişleri Bakanlığına” verilmiş-
tir. Bakanlık adına sekretarya
görevi, sorumluluk bölgesine
göre Emniyet Genel Müdürlüğü
ile Jandarma Genel Komutanlığı
tarafından yerine getirilmekte-
dir. 81 ilimizde vali yardımcıları
başkanlığında “İl Özel Güvenlik
Komisyonları” oluşturulmuştur.
Özel güvenlik hizmetleri ile ilgili
tüm iş ve işlemler, valilikler adına
il emniyet müdürlüğü özel güvenlik
şube müdürlüğü; il jandarma ko-
mutanlığı özel güvenlik büro amirli-
ği vasıtasıyla yürütülmektedir.
Emniyet Genel Müdürlüğü, özel
güvenlik hizmetlerine dair tüm iş
ve işlemleri; 2000 yılına kadar
büro amirliği, 2001 yılından 2009
yılına kadar şube müdürlüğü,
2009 yılından itibaren Daire
Başkanlığı seviyesinde yürütmek-
tedir. Özel güvenlik hizmetlerinin
daha etkin ve nitelikli bir yapıya
kavuşturulması için münhasır gö-
revi denetleme olan Özel Güven-
lik Denetleme Başkanlığı 2012
yılında kurulmuştur.
Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı,
hâlihazırda Emniyet Genel Müdür-
lüğü Dikmen yerleşkesinde; Özel
Güvenlik Hizmetleri Şube Müdürlü-
ğü, Denetleme ve Bilgi Sistemleri
Şube Müdürlüğü, Eğitim ve İnsan
Kaynakları Şube Müdürlüğü, Silah
ve Patlayıcı Maddeler Şube Müdür-
lüğü, Strateji Geliştirme ve Destek
Şube Müdürlüğü olmak üzere
toplam 5 şube müdürlüğü ve 86
personel ile hizmet vermektedir.
Daire Başkanlığımız; 81 il ve bazı
ilçelerde özel güvenlik şube mü-
dürlüğü/büro amirliği olarak ülke
genelinde yaklaşık 634 personel
ile önemli bir misyon ifa etmekte-
dir. Bu çalışmalar şunlardır;
v Özel güvenlik şirketi ve eğitim
kurumlarının faaliyet izin/iptal
işlemleri,
v Denetleme faaliyetleri,
v Özel güvenlik eğitim müfredatı
ve sınavlarının düzenlenmesi,
v İhtiyaç duyulan yasal düzenle-
melerin hazırlanması,
v Kanunun uygulanması için
usul ve esasların belirlenmesi,
v Şube müdürlüğü, büro amirli-
ğinde çalışan personelin eğitimi,
v Görüş ve önerilerin değerlendi-
rilmesi,
v BİMER yoluyla gelen veya şah-
si dilekçe başvurularının cevaplan-
dırılması,
v Özel güvenlik izinlerinin veril-
mesi,
v Kurucu, yönetici ve çalışanların
güvenlik soruşturması işlemleri
v Özel güvenlik görevlilerine ait
kimlik işlemleri,
v Özel güvenlik izni verilen yerle-
re ait silah işlemleri,
İbrahim ERBABA
Nisan 2013 GüvenlikYönetimi n 27
32. Daireniz alanına giren işlerle
ilgili istatistiki veriler verebilir
misiniz?
Bu kapsamda 5188 Sayılı
Kanun’un yürürlüğe girdiği 2004
tarihinden 2013 yılı Nisan ayına
kadar Emniyet Genel Müdürlüğü
Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı-
mızca;
v 1.506 adet “özel güvenlik
şirketi faaliyet izin belgesi” 744
adet “özel güvenlik eğitim kurumu
faaliyet izin belgesi” tanzim edil-
miş;
v Tanzim edilen özel güvenlik
şirketi faaliyet izin belgelerinden
225’i, eğitim kurumu faaliyet izin
belgelerinden 159’u iptal edilmiş;
v 1.331.113 kişi katıldığı 44
temel eğitim sınavı yapılmış,
v 864.057 kişiye “özel güvenlik
temel eğitim sertifikası” verilmiş,
v 667.866 kişiye “özel güvenlik
kimlik kartı” düzenlenmiş,
v 204.637 kişinin katıldığı 20
yenileme eğitimi sınavı yapılmıştır.
Ayrıca Başkanlığımızın uzantısı
olarak görev yapan il özel güvenlik
şube müdürlüklerince;
v 273 adet “Alarm izleme
merkezi kurma ve işletme” izin
belgesi,
v 66.602 özel güvenlik izni ve
bu izinlere istinaden 470.982 özel
güvenlik görevlisi kadrosu verilmiş-
tir.
Verilen bu kadroda, 262.766
özel güvenlik görevlisi fiilen görev
yapmaktadır.
Güvenliğin olmadığı bir yerde
özgürlük, demokrasi ve insan
haklarından söz etmek mümkün
olmayacaktır. Demokratik bir
yapıda, kişi hak ve özgürlükleri ile
kamu güvenliği arasındaki denge-
nin sağlanması büyük önem arz
etmektedir. Bu dengenin sağlan-
masında, güvenlik hizmetlerinin
etkin ve bütüncül bir anlayışla
yürütülmesi temel unsurdur.
5188 Sayılı Kanun ne gibi ya-
rarlar sağlamıştır? Bu süreçte
Daireniz tarafından gerçekleş-
tirilen etkinlikler hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Kamu güvenliğini tamamlayıcı
mahiyetteki özel güvenlik uygula-
masının yaygınlaşması ve sağlam
temeller üzerine kurulması, genel
kolluğun iş yükünün hafifletilmesi
ve kolluğun asli görevi olan suç
ve suçluyla daha etkin mücadele
etmesine katkıda bulunacaktır.
Ayrıca bu alanda oluşturulan istih-
dam, işsizlik sorununun çözümüne
fayda sağlayacaktır.
Görev alanımıza giren tüm hizmet-
lerin etkin, verimli ve hızlı bir bi-
çimde yerine getirilmesi amacıyla;
v 2006 yılından itibaren özel
güvenlik şube müdürlüklerinde de-
netleme görevini yürüten persone-
le yönelik Adana, Antalya, Ankara,
Bursa, Kocaeli, İzmir ve İstanbul
illerinde toplam 17 seminer,
v 2009 ve 2012 yıllarında özel
güvenlik şube müdürlerinin katılımı
ile çalıştay,
v 2012 yılında, 81 il emniyet
müdürlüğü özel güvenlik şube
müdürlüğünde çalışan 438 perso-
nele yönelik interaktif olarak “Özel
Güvenlik Uygulamaları” eğitim
programı düzenlenmiştir.
Özel güvenlik mevzuatındaki
uygulamalara ilişkin 2004-2012
yılları arasında 200’den fazla emir
yazı, 8 adet genelge hazırlanarak
yayımlanmıştır. Uygulamada kolaylık
ve birliğin sağlanması amacıyla,
söz konusu emir yazı ve genelge-
ler Başkanlığımızca 8 ay süren bir
çalışma sonucunda güncellenerek
“Birleştirilmiş Genelge” adı altında
17.07.2012 tarihinde tek metin
haline getirilmiştir.
Özel güvenlik sektör temsilcilerinin,
çeşitli konulardaki görüş, öneri ve
sorun ihtiva eden 1000’den fazla
yazılı müracaatları değerlendirilmiş
veya çözüme kavuşturulmuştur.
Türk Standartları Enstitüsü
Kurumu’nun hazırlamış olduğu özel
güvenlik hizmetlerine ait terminoloji
standardı taslağına, Başkanlığımız-
ca ciddi bir çalışma yapılarak görüş
ve öneri şeklinde katkı sağlanmıştır.
Özel güvenlik hizmetlerinin yerine
getirilmesi sırasında; yararlanılan
mevzuat, özel güvenlik faaliyet izin
belgelerinin düzenlenmesi ile ilgili iş
ve işlemler, özel güvenlik görevlile-
rinin eğitim ve kimlik işlemleri, ya-
yımlanan emir yazı ve genelgelerin
sektör temsilcilerine duyurulması,
uygulamada karşılaşılan sorunların
giderilmesi, sıkça sorulan soruların
cevaplandırılması, özel güvenlik eği-
tim sınav sonuçlarının yayınlanması
amacıyla Başkanlığımız tarafından
“ozelguvenlik.pol.tr.” adresiyle bir
web sitesi hazırlanmıştır.
Özel güvenlik sektörünün denetlen-
mesinde usul ve esasların belirlen-
mesi, uygulamada yeknesaklığın
sağlanması amacıyla 2012 yılı
KAPAK KONUSU
Kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette-
ki özel güvenlik uygulamasının yaygınlaşması
ve sağlam temeller üzerine kurulması, genel
kolluğun iş yükünün hafifletilmesi ve kolluğun
asli görevi olan suç ve suçluyla daha etkin mü-
cadele etmesine katkıda bulunacaktır.
28 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
33. Aralık ayında Ankara İli Kızılca-
hamam ilçesinde Başkanlığımız
koordinesinde, 12 il özel güvenlik
şube müdürlüğünden 27 persone-
lin katılımı ile “Denetleme Eğitimi
Analizi Çalıştayı” düzenlenmiştir.
Çalıştay sonucunda oluşturulan
“Denetleme Eğitim Modeli” ve
“Denetleme Rehberi” ile denet-
lemelerde yaşanması muhtemel
sorunların önüne geçilmesi hedef-
lenmektedir.
Özel güvenlik sektöründeki
gelişmelerin takibi amacıyla sivil
toplum örgütlerinin, özel güvenlik
hizmetleri hakkında düzenlediği
birçok toplantıya da katılım sağ-
lanmıştır.
Yürütülmekte olan projeler hak-
kında bilgi alabilir miyiz?
Başkanlığımız özel güvenlik hiz-
metlerinin daha modern ve etkin
yürütülebilmesi için başta Avrupa
ülkeleri olmak üzere büyükelçilik-
lerimizdeki emniyet müşavirlikleri
vasıtasıyla diğer ülke uygulamaları
hakkında bilgiler temin edilmiştir.
Aynı amaç doğrultusunda İsveç,
Almanya, Hollanda, Fransa,
Romanya, İspanya, Bulgaristan
gibi ülkelere çalışma ziyaretleri
gerçekleştirilmiştir.
Bu ziyaretler sırasında ülkelerin;
özel güvenlik eğitimleri, havali-
manı ve toplu ulaşım güvenliği,
patlayıcı madde arama (dedektör)
köpeği, alarm izleme sevk/müda-
hale, para ve değerli eşya nakli,
kişi koruma, nükleer madde ve
tesis güvenliği, anahtar tutma/
muhafaza gibi konular başta
olmak üzere uygulama ve mevzu-
atları incelenmiştir.
Başkanlığımızın, özel güvenlik
hizmetlerini geliştirme ve kurum-
sallaştırmaya yönelik çalışmaları
2013 yılında da devam etmekte-
dir. Bu bağlamda “Özel Güvenlik
Bilgi Sistemi Otomasyon Projesi”
Başkanlığımızca önemle yürütül-
mektedir. Tamamlanmak üzere
olan proje ile yazılı olarak yapılan
bildirimler ve başvuruların dijital
alana taşınarak bürokrasinin en
büyük sorunu olan kırtasiyeciliğin,
hem özel güvenlik sektörüne hem
de uygulama birimlerine kaybettir-
diği zaman ve getirdiği iş yükünün
önüne geçilmiş olacaktır. Kırtasi-
yeciliğin sektöre yaşattığı adli ve
idari olumsuzluklara neden olan
iş ve işlemlerin elektronik alanda
çok kısa sürede ve çok daha az
maliyet ile yapılması, kişi inisi-
yatifinin yerine sistem endeksli,
güvenli bir ortam sağlayacaktır.
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel
Güvenlik Dairesi Başkanlığınca
otomasyon projesi kadar önemse-
nen ve özel güvenlik alanında bir
o kadar merakla beklenen özel gü-
venlik görevlileri ve yöneticilerinin
kullanacağı yeni nesil kimliklerle
ilgili alt yapı çalışmaları tamam-
lanmıştır. Estetik, muhafazası ve
taşınması kolay, yüksek güvenlik
öğeleri mevcut, modern bir tasarı-
ma sahip kimlik kartlarının 2013
yılında verilmesi planlanmaktadır.
2004 yılında yürürlüğe giren ve
hâlihazırda özel güvenlik hizmetle-
rinin yasal çerçevesini belirleyen
5188 Sayılı Kanun, günün ihtiyaç-
larına istinaden üç farklı tarihte
kısmi değişikliklere uğramıştır.
Ancak, yapılan bu değişikliklere
rağmen her geçen gün gelişen ve
yeniliklere açık olan özel güvenlik
hizmetlerinin, daha etkin ve fay-
dalı bir hale getirilmesi amacıyla
yeni bir kanun hazırlığı kaçınılmaz
olmuştur. Bunun üzerine; Gümrük
ve Ticaret, Ulaştırma, Denizci-
lik ve Haberleşme, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik, Maliye, Ada-
let, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlıkları, Danıştay, Kamu
İhale Kurumu, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği, Türkiye İş Kuru-
mu, Ankara Ticaret Odası başta
olmak üzere 27 farklı kurum ve
kuruluşun görüşlerine başvurul-
muş, özel güvenlik sektörü ve 81
il özel güvenlik şubelerinin görüş
ve önerileri de dikkate alınarak
yeni bir mevzuat çalışması yapıl-
mıştır. Son safhaya gelinen yasa
değişikliği hazırlığı ile özel güven-
lik hizmetlerinin hukuki zemini
kuvvetlendirilmiş olacaktır.
Nisan 2013 GüvenlikYönetimi n 29
“Özel güvenlik hizmetleri ile
ilgili politikalar oluşturmak,
uluslararası standartlara
ulaşmak” vizyonu ve “Evrensel
değerlerin ışığı altında kamu
güvenliğini tamamlayıcı mahi-
yetteki özel güvenlik hizmetle-
rine ilişkin faaliyetlerin etkin ve
verimli yürütülmesini sağla-
mak” misyonu gereği hizmet
üretmeye devam edecektir.
Emniyet Genel Müdürlüğü
Özel Güvenlik Dairesi
Başkanlığı
1968 Isparta doğumlu, evli ve 3
çocuk babası olan Sayın İbrahim
Erbaba, ilk, orta ve lise öğrenimi-
ni Isparta’da tamamladı. Konya
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bi-
limler Fakültesi Tarih Bölümü’nü
bitirdi. Daha sonra Polis Aka-
demisini bitirdi. Yüksek lisans
eğitimini İnönü Üniversitesi’nde
tamamladı. Kayseri, Malatya ve
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün
farklı birimlerinde görev yaptıktan
sonra 1 Ağustos 2011 tarihinden
itibaren Özel Güvenlik Dairesi
Başkan Yardımcısı görevini yürüt-
mektedir.
İbrahim ERBABA
2. Sınıf Emniyet Müdürü
Özel Güvenlik Dairesi
Başkan Yardımcısı
34. Ü
lke genelinde güvenli-
ğin sağlanması, asayiş
ve kolluk hizmetlerinin
etkin şekilde yürütül-
mesi ve denetlenmesi,
hiç şüphesiz devletlerin birincil
görevlerindendir. Ancak güvenlik
kavramının çağın değişen ve dina-
mik şartları nedeniyle yeni boyut
kazanması yani diğer bir ifade ile
güvenliğin özel hayatımız da dahil
yaşam alanlarımızın tümünde
var oluşu, bu kavramın ne kadar
geniş bir platformda değerlendi-
rilmesi gerektiği hususunu ortaya
koymaktadır.
Günümüzde asimetrik tehdit kav-
ramı ABD’deki 11 Eylül saldırıları
ile ön plana çıkmış ve etkinliği sü-
regelmektedir. Tehdit biçimindeki
bu değişiklikler, devlete ait “vatan-
daşın korunması” görevini daha
da karmaşık hale getirmiş, tehdit
değişikliğinin yanı sıra ülkelerdeki
siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel
gelişim ve değişimlerde güvenlik
anlayışında yeniden yapılanmaları
zorunlu kılmıştır.
Kamu düzeninin sağlanması
ve korunması kapsamında, bir
başka deyişle güvenliği sağlamaya
çalışan kolluk kuvvetleri, belirle-
nen bu amaçları gerçekleştirirken
bazen hak ve özgürlükleri de
sınırlayıcı etkilere sebebiyet vere-
bilmekte, ayrıca güvenlik tanımı
ve güvenlik alanlarındaki değişim
ve gelişmelere bağlı olarak zaman
zaman da yetersiz kalabilmekte-
dirler. Yetersizlik kavramı içinde
personel/sayısal yetersizliklerin
önemli bir unsur olduğunu belirt-
memiz gerekir.
Günümüzde kişilerinin güvenlikle-
rinin sağlanması ve korunma alan-
larının tesisine yönelik hizmetleri;
tüzel kişilerinin kendi bünyelerinde
tesis ettikleri özel güvenlik birim-
lerince veya özel güvenlik hizmeti
veren şirketlerce bu ihtiyacın karşı-
lanması kaçınılmaz olmuştur. Bu
sayede kamu güçleri, üzerindeki
daha fazla kaynak ve zaman ayır-
ma ihtiyacına yönelik sosyal baskı
da kalkmıştır.
Genel olarak kolluk kuvvetlerinin
görev alanında bulunan ancak özel
hukuk kişilerince sağlanabilecek
güvenlik ve koruma gereksinimleri
için etkin bir koordinasyon ve iş-
birliğine olan ihtiyaç bir dayanışma
modeliyle gerçekleştirilebilecektir.
Ülkemizdeki kamu ve özel güvenlik
işbirliği ile uygulamalarda karşıla-
şılan sorunlar sektör çalışanları-
mız ve tüm taraflar tarafından yaki-
nen izlenmekte ve bilinmektedir.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik
sürecinde yerine getirmesi gerekli
KAPAK KONUSU
Özel güvenlik
sektörünün vizyonu
AB ülkelerinde kamu ve özel güvenlik işbirliği
Avrupa ülkelerinde özel güvenlik sektöründe hızlı bir değişim ve
gelişimle birlikte hizmet kalitesi artmakta, kamu/özel güvenlik
işbirliğinde de etkin ve gelişen uygulamaları görmekteyiz.
30 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
35. olan yapısal değişim ile birlikte
kolluk faaliyetlerinin içeriğini ve
işleyişini de yeniden şekillendirme
zorunluluğumuz vardır. Bu bağ-
lamda Avrupa ülkelerinde genel
güvenliğin tesisinde özel güven-
liğin rolü ve kamu/özel güvenlik
işbirliğini mercek altına almamızın
doğru bir yaklaşım olduğunu söyle-
memiz mümkündür.
Halihazırda Avrupa Birliği ülkelerin-
de Avrupa özel güvenlik sektö-
rünün yapılandırılması çalışma-
larında ortaya konan vizyon tek
bir Avrupa özel güvenlik sektörü
olarak belirtilmişse de ülkelerin
güvenlik stratejilerinin tanımlama-
larında, üye ülkelerin kendi he-
defleri ve farklı inisiyatif kullanma
talepleri nedeni ile değişiklikler
göstermesine rağmen; kamu ve
özel güvenlik işbirliği uygulamala-
rını Avrupa Birliği ülkelerinde etkin
olarak görmekteyiz.
Avrupa Birliği ülkelerinde kamu ve
özel güvenlik işbirliği gelişiminde
en olumsuz hususlardan birisi
de her iki tarafında farklı işler
yaptığına ilişkin inançlarıdır. Kolluk
kuvvetlerinin konuya bakışları özel
güvenlik görevlilerinin görevlerinin
kolay olduğu yaklaşımıdır. Bazı
ülkelerdeki yasaların özel güvenlik
hizmetlerine ilişkin kamu güven-
liğine sadece yardım etme ve
bütünleme görevi vermiş olması
itimatsız atmosferi oluşturmuştur.
Bu durum yakın işbirliğinde olum-
suz bir faktör olarak değerlendi-
rilmektedir. Özel güvenlik sektö-
rünün yapısını tamamlamamış
olması devlet ile olan ilişkilerde
ortaklık ve işbirliği çalışmalarına
menfi tesir göstermektedir.
Özel güvenlik sektöründeki haksız
rekabet ve kayıt dışı çalışma aynı
zamanda kaliteyi düşürmekte ve
bu bağlamda verilen hizmetlerin
verimsizliği kamu ile işbirliğine
olumsuz olarak yansımaktadır.
Özel güvenlik görevlilerine uygu-
lanan düşük ücret politikaları ve
kariyer fırsatlarının olmadığı bir
sektörde çalışıyor olmaları istih-
dam edilen personelin kalitesini
ve yetersizliğini de beraberinde
gündeme getirmektedir. Bu husus
ise kamu ile işbirliğini menfi yönde
etkileyen diğer bir faktör olarak
değerlendirilmektedir.
Avrupa Birliği ülkelerinde kamu
müşterisi hüviyetindeki devletin
alacağı hizmetler konusunda
zaman zaman belirsiz tavrı veya
düşük ücret politikası gütmesi
kamu ve özel güvenlik işbirliğine
olumsuz yansımaktadır.
Avrupa ülkeleri arasında para ve
kıymetli eşya nakli yapan özel
güvenlik şirketlerinin standartlar
konusunda sebebiyet verdiği
olumsuz görüntüler kamu ve özel
güvenlik işbirliği gelişimine mani
bir başka husus olarak tanımlan-
maktadır.
Avrupa ülkelerinde gerek iç hukuk-
tan kaynaklanan gerekse teamül
uygulamaları nedeniyle kamu ve
özel güvenlik işbirliği/organizas-
yonun yeterli seviyede olmadığı
değerlendirilmekle birlikte güçlü
ortak faaliyet ve işbirliği alanları
da vardır.
Özetle; Avrupa ülkelerinde özel gü-
venlik sektöründe hızlı bir değişim
ve gelişimle birlikte hizmet kalitesi
artmakta, kamu/özel güvenlik
işbirliğinde de etkin ve gelişen
uygulamaları görmekteyiz.
Sonuç olarak;
Devletin güvenlik konusunda asli
görevini icra ederken özel güven-
lik şirketleri tarafından sunulan
güvenlik hizmetlerinden azami
oranda yararlanması asli görevine
odaklanmasını kolaylaştıracaktır.
Güvenlik sektöründe yer alan
şirketlerin tamamen ticari faaliyet
icra ediyorlar şeklinde algılan-
mamaları sağlandığında iş birliği
ve koordinasyonda yüksek verim
sağlanacaktır.
Ülkemiz milli politikası çerçevesin-
de Avrupa Birliği üyelik sürecinde
Avrupa özel güvenlik sektöründe
oluşan değişim ve gelişimleri
yakinen takip etmek ve Avrupa
ülkelerindeki kamu/özel güvenlik
işbirliği uyumunu referans alma
zorunluluğumuz vardır. Her ne
kadar Avrupa ülkeleri halihazır-
da birlik şemsiyesi altında her
ülke kendi değerlerine ve ulusal
kimliklerine uygun hareket etme
politikası güdüyorlarsa da nihai
hedefin “Tek Avrupa Özel Güven-
lik Sektörü” olduğu hususu göz
ardı edilmemelidir. Bu bağlamda
mesleki eğitim, mesleğe erişim
ve standartlar konusunda yasala-
rımızı Avrupa ülkeleri ile uyumlu
hale getirme hususu önem arz
etmektedir.
Kamu ve özel güvenlik sektörünün
uyumlu çalışması ve işbirliğine
gitmeleri ekonomik büyümeyi sağ-
ladığı gibi, sektörü; kalite odaklı
ve standartları olan bir sektör
hüviyetine kavuşturacaktır.
O. Oryal ÜNVER
ÖGF ve GÜSOD Yönetim
Kurulu Başkanı
Nisan 2013 GüvenlikYönetimi n 31
36. H
er şeyden önce; ülke-
mizdeki özel güvenlik
hizmetlerinin durumu-
nun sürekli geliştiği
gerçeğini kabul etme-
miz gerekiyor. Evet, sorunlarımız
var; hem de büyük sorunlarımız
var ama birçok açıdan bu sorun-
ların çözümü için çaba gösteren
kurumlarımız ve kuruluşlarımız da
var.
Bu gün, Emniyet Genel Müdürlü-
ğü Özel Güvenlik Dairesi’nin özel
güvenlik mevzuatını geliştirme
çabaları, başta yeni kurulan Özel
Güvenlik Federasyonu olmak üze-
re sektörel derneklerin mesleğe
sahip çıkma iradeleri, özellikle
Gaziantep sempozyumlarında
akademik formasyonlu meslek-
taşlarımızın sorunlara çözüm
arayışları, şu anda okuyor olduğu-
nuz Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin
misyonu, her türlü takdire şayan-
dır ki; aslında bu liste bu yazıya
sığmayacak kadar uzundur.
Diğer taraftan, çağdaş ülkelerde-
KAPAK KONUSU
Genel kolluk özel
güvenlik işbirliğinde
gelişim alanları
Çağdaş ülkelerdeki özel güvenlik uygulamalarına
baktığımızda ülkemizdeki uygulamaların, bazı yerel
ihtiyaçlardan kaynaklanan farklılıklar hariç, nispeten daha
ustalıkla yürütüldüğü açıkça görülmektedir. Şüphesiz,
diğer ülkelerle karşılıklı olarak kuvvetli ve zayıf taraflarımız
mevcuttur ama Türkiye’nin özel güvenlik sektörü, bölgesel
düzeyde örnek olmak yolunda ilerlemektedir.
32 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
37. ki özel güvenlik uygulamalarına
baktığımızda ülkemizdeki uygula-
maların, bazı yerel ihtiyaçlardan
kaynaklanan farklılıklar hariç,
nispeten daha ustalıkla yürü-
tüldüğü açıkça görülmektedir.
Şüphesiz, diğer ülkelerle karşılıklı
olarak kuvvetli ve zayıf tarafları-
mız mevcuttur ama Türkiye’nin
özel güvenlik sektörü, en azından
bölgesel düzeyde örnek olmak
yolunda ilerlemektedir.
Sürekli gelişimi sağlamak ve
mükemmele ulaşmak için çözüm
bekleyen sorunlarımızın olduğunu
her zaman kabul etmeliyiz ve
doğru çözümler için sektör olarak
çok çaba sarfetmeliyiz. Bu yazıda
sadece derginin kapak konusuy-
la ilgili olan genel kolluk - özel
güvenlik işbirliği konusundaki
gelişim alanları üzerinde fikir
paylaşımı yapılacaktır.
Öncelikle; özel güvenliğin
önündeki en büyük sorunlardan
birisi genel kolluk güçlerinin özel
güvenliğe yönelik bakış açısıdır.
Yakın tarihimizde özel güvenli-
ğin gelişimi iki aşamada ger-
çekleşmiştir; özel güvenliğin
genel kolluğun emrinde ve sıkı
denetiminde olduğu 2495 Sayılı
Kanun dönemi ve özel güvenliğin,
güvenliğe ihtiyaç duyan özel kişi-
ler tarafından yürütüldüğü 5188
Sayılı Kanun dönemleridir.
Her ne kadar akademik çalışma-
larda bu dönemlere bir de bekçi-
lik dönemi eklense de, tamamen
devlet kontrolünde olan bekçilik
kurumunun özel güvenlik tarih-
çesine dâhil edilmesi, aslında
devlet kurumlarının özel güvenli-
ğe bakış açısı hakkında ipuçları
vermektedir.
Özel güvenlik, özel sektör tarafın-
dan, özel sektörün ihtiyaçlarına
bağlı olarak yürütülen bir ticari
faaliyettir ve ihtiyaç devam ettiği
sürece kendi varlığını sürdürebilir.
Özel güvenliğin varlığını sürdürme
şansı, onun verimliliğini devam
ettirme süresi ile doğrudan ilintili-
dir ve verimlilik düştüğünde veya
özel güvenlik işverene yük olduğu
anda varlığı tartışmalı hale gel-
mektedir. Nihayetinde, işletmeler
ticareten yaşayabilmek için her
türlü maliyetlerini kontrol altında
tutmak ve toplam kârlılıklarını
artırmak zorundadırlar.
Ancak, 5188 Sayılı Özel Güven-
lik Hizmetleri Kanunu ve 5142
Sayılı İl İdaresi Kanunu’nun bazı
maddelerini yanlış yorumlayarak,
gönüllü olarak kendi güvenliğini
sağlamaya soyunmuş işletmele-
re, ilave yük yaratacak taleplerde
bulunulması sıkça karşılaşılan bir
durumdur. Genel kolluk tarafın-
dan özel güvenliğe sağlanacak
en büyük destek, özel güvenliğin
varlık sebebinin özel şirketlere
anlamlı kılınmasına yardımcı
olunmasıdır.
Özel güvenlik, devletin kanunları-
na uygun olarak kişilerin korunma
ihtiyaçlarını süratle karşılayan
bir sistemdir ve başı sıkışanlara,
kendini güvende hissetmeyenle-
re, genel kolluktan yardım alana
kadar geçecek sürede çare olan
bir sistemdir. Özel güvenliğin
her daim hazır olan bu faydası-
nın genel kolluğun iş yükünü ne
kadar hafiflettiğini hesaplamak
mümkün değildir.
Örnek olarak; özel güvenliğin
kendi ekonomisiyle yine kanunla-
ra uygun olarak oluşturduğu giriş
kontrol noktaları, suç aletlerinin
ve suçluların serbestçe dolaşımı-
nı oldukça kısıtlamaktadır. Birçok
kişi, farkında olmadan kamuya
açık alanlardaki özel güvenlik
uygulamalarının kendilerine
sağladığı güvenlik hissinin keyfini
yaşamakta ve bu his kaybolduğu
anda özel güvenliği yanıbaşında
bulabilmektedir.
Yine, özel güvenliğin kendi
bütçesi ile tedarik ettiği CCTV
ekipmanları suçluların tespit ve
teşhisinde kamu güvenliğinin hiz-
metindedir. Son yıllarda oldukça
yaygınlaşan MOBESE sistemlerini
destekleyen CCTV kameraları
Özel güvenlik, özel sektör tarafından, özel
sektörün ihtiyaçlarına bağlı olarak yürütülen bir
ticari faaliyettir ve ihtiyaç devam ettiği sürece
kendi varlığını sürdürebilir. Özel güvenliğin
varlığını sürdürme şansı, onun verimliliğini de-
vam ettirme süresi ile doğrudan ilintilidir.
Hakan ÖZALP
CPP Özel Güvenlik
Yöneticisi
Nisan 2013 GüvenlikYönetimi n 33
38. potansiyel suçlar ve eylemler ko-
nusunda bilgi paylaşımı yapılması
olacaktır. Özel güvenlik görev-
lileri, sahip oldukları güvenlik
bakış açısı ile potansiyel suç ve
suçlular hakkında genel kolluğun
haber alma ağını inanılmaz bir
şekilde artıracaktır.
Hiç unutmam; bir bankanın
güvenlik müdürüyken, dönemin
jandarma komutanından yakın
geçmişte bir takım kişilerin elle-
rinde benzin bidonlarıyla şehrin
bir ilçesindeki banka şubelerini
yakmak üzereyken yakalandıkları-
nı duymuştum. Aldıkları istihba-
ratı kullanan ekipler, suçluları suç
mahallinin yakınlarında kıskıvrak
yakalamışlardı. Acaba, bu olayın
öncesinde haberimiz olsaydı ve
biz de bazı koruyucu tedbirleri ar-
tırabilseydik, bu kişilerin yakalan-
madan suç mahalline erişebilme
ihtimaline hazırlıklı olsaydık iyi
olmaz mıydı?
Yine unutamadığım bir olay ise;
aynı yıllarda, yan yana 8-10
banka şubesinin olduğu bir böl-
gede iki hafta içinde 4-5 banka
soygunu yaşanmıştı ve biz aynı
anda devam eden özel güven-
lik denetimlerinde bir belgemiz
eksik olduğu için ikaz almıştık.
Acaba, soygunlar devam ederken
belge kontrolü mü yapılmalıydı,
yoksa güvenlik görevlilerine olaya
nasıl müdahale edecekleri veya
emniyet güçlerine nasıl süratle
haber vereceklerinin eğitimi mi
verilmeliydi?
Halen çalıştığım yerde ise, özel
KAPAK KONUSU
Bir bölgede açılan her yeni banka şubesi,
alışveriş merkezi veya nakit merkezi genel kol-
luk için yeni bir risk noktası, dolayısıyla yeni bir
iş yüküdür. Bu riski yönetmenin ve iş yükünü
hafifletmenin en ucuz yolu, bu iş yerlerinde görev-
lendirilecek özel güvenlik birimleriyle etkili iş
birliği yapmaktan geçmektedir.
kamu güvenliğine devlet bütçesi-
nin kesinlikle izin veremeyeceği
kadar büyük bir yatırımdır ve ta-
mamen özel güvenliğin sağladığı
bir kaynaktır.
Bu düşünceler ışığı altında,
hiç şüphe yok ki; genel kolluk
kuvvetlerinin en önemli fonksiyon-
larından birisi olan önleyici kolluk
hizmetleri, özel güvenlikten sağ-
lam bir destek almaktadır. Genel
kolluk-özel güvenlik işbirliğindeki
en büyük gelişim alanlarından bi-
risi, özel güvenliğin bu faydasının
farkına varılması ve bu faydanın
karşılıklı olarak nasıl artırılması
gerektiği üzerine çalışılmasıdır.
Ancak mevcut uygulamalarda bu
hususun çoğu zaman dikkate
alınmadığı ve özel güvenliğin
sadece “kontrol edilmesi gere-
ken bir iş kolu olduğu” fikrini
yansıtan ve sadece özel güvenli-
ğin imkânlarından faydalanmayı
ön planda tutan uygulamaların
olduğu görülmektedir. Evet, özel
güvenlik uygun şekilde kontrol
edilmelidir ama aynı zamanda
işini yapabilmesi ve kamu güven-
liğine daha çok faydalı olması için
gerekli imkânların sağlanması da
gerekmektedir.
Bu konuda özel güvenliğe sağla-
nabilecek desteklerin başında;
34 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
39. güvenlik-genel kolluk işbirliğinin
en güzel örneklerini yaşamakta-
yız. Emniyetin huzur timleri ile
özel güvenlik ekipleri gayet verim-
li çalışmalarla toplum güvenliğine
ve suçla mücadeleye yadsınamaz
katkılar yapmaktadır.
Bu alandaki bilgi paylaşımı, önce-
likle aranan kişilerle ilgili bilgile-
rin, çalıntı-kayıp araç bilgileri gibi
alanlarda olabilir. Bunun gerçek-
leşmesi halinde, özel güvenliğin
sahip olduğu CCTV sistemlerine
yüz tanıma ve plaka tanıma
sistemlerinin dâhil edilmesiyle,
suçluların süratle yakalanması ve
kamu güvenliğinde bir üst sınıfa
taşınmamız mümkün olabilecek-
tir.
Diğer bir gelişim alanı ise; suç
istatistiklerinin paylaşımı ala-
nındadır. Özel güvenlik, güvenlik
tedbirlerindeki maliyet/etkinlik
oranını optimum seviyede tutmak
için risk analizleri yaparak, bu
riskleri karşılayacak tedbirleri
almak zorundadır. Risk analizle-
rinde en çok ihtiyaç duyulan bilgi
ise çevredeki suç ve suçlu istatis-
tikleri olmaktadır. Ne yazık ki, bu
bilgiye resmî yoldan ulaşmanın
bir yolu bulunmamaktadır.
Oysaki bir bölgede açılan her yeni
banka şubesi, alışveriş merkezi
veya nakit merkezi genel kolluk
için yeni bir risk noktası, dola-
yısıyla yeni bir iş yüküdür. Bu
riski yönetmenin ve iş yükünü
hafifletmenin en ucuz yolu, bu iş
yerlerinde görevlendirilecek özel
güvenlik birimleriyle etkili iş birliği
yapmaktan geçmektedir.
Bu iş birliğinin ilk adımı, iş yeri
açılmadan önce özel güvenliğin
yaptığı risk analizleri için gerekli
bilgileri vermek, böylece özel gü-
venliğin mevcut riskleri yönetmek
üzere en etkin ve doğru tedbir-
lerin alınmasını sağlamaktır.
Başta ABD olmak üzere birçok
ülkede, bir bölgeden ev satın
almak isteyenlere dahi verilen bu
bilgilerin, ülkemizde banka veya
AVM koruyacak bir özel güvenlik
birimine verilmemesi düzeltilmesi
gereken bir konudur.
Genel kolluk kuvvetlerinin özel
güvenlikle işbirliği alanında sağ-
layacakları başka bir gelişim ise,
özel güvenlik birimlerinin arasın-
da sektörel işbirliğine öncülük
edilmesidir. Aynı sektörde çalışan
ve yan yana duran iki işyeri,
aynı risklere maruz kalmalarına
rağmen genellikle hiç bir konuda
iş birliğine yanaşmamaktadır.
Hâlbuki genel kolluk bu konuda
öncülük yaparak özel güvenlik hiz-
metlerinin ilave yatırımlara gerek
kalmadan tedbirlerini iyileştirme-
sini sağlayabilir.
Genel kolluk-özel güvenlik işbirliği
alanında başka bir gelişim alanı
ise denetimlerdir. Bilindiği üzere
özel güvenliğin denetim yetkisi
5188 Sayılı Kanun’a göre İçişleri
Bakanlığı ve valiliklere verilmiş-
tir, ayrıntılar için yönetmeliğe
atıf yapılmıştır. Uygulamada ise,
denetimler polis ve jandarma
personeli tarafından yapılmakta
ve denetimin kapsamı kanunun
uygulanma derecesiyle sınırlandı-
rılmaktadır. Ancak, başta da dile
getirdiğimiz gibi aslında ticari fa-
aliyet olan özel güvenlik sektörü-
nün kamunun kısıtlı kaynaklarıyla
denetlenmesinin uygun olmadığı-
nı düşünüyorum.
Ülkemizde yeminli malî müşavir-
lik, yapı denetim firmaları, fahri
trafik müfettişi gibi kavramlar
varken, polis ve jandarma gibi
pahalı kaynakların özel güvenliği
denetlemeye tahsis edilmesi ne
derece doğrudur?
Bir yandan devletin güvenlik
güçlerinin üzerindeki koruma
görevleri yükünü 5188 Sayılı
Kanun’la hafifletmeye çalışırken,
diğer yandan bürokratik işlemler
ve denetimlerle bu yükü ofis orta-
mına taşımak doğru mudur?
Sahadaki denetim işleri “yeminli
özel güvenlik denetçilerine” veya
sektörel derneklere bırakılsa, her
birimin/şirketin periyodik olarak
denetlenmesi zorunlu kılınsa
daha ekonomik ve etkin olmaz
mı? Sanırım, beş yüz bin kişinin
geçimini sağladığı bu mesleğe
sahip çıkacak denetçiler bulmak
zor olmayacaktır.
Denetimlerin kapsamına sadece
5188 Sayılı Kanun’a uyum yeri-
ne, meslek standartlarına ve özel
güvenlik etik kurallarına uyum
denetiminin dâhil edilmesi, mes-
leğin kalitesini yükseltmez mi?
Başta da vurguladığımız gibi,
kronikleşmiş tüm sorunlarına
rağmen, özel güvenlik sektörü bu
sorunları çözme iradesine sahip
olduğu sürece gelişimine devam
edecektir.
Bir yandan devletin güvenlik güçlerinin
üzerindeki koruma görevleri yükünü 5188 Sayılı
Kanun’la hafifletmeye çalışırken, diğer yandan
bürokratik işlemler ve denetimlerle bu yükü ofis
ortamına taşımak doğru mudur?
Nisan 2013 GüvenlikYönetimi n 35
40. Başarının
büyük ka
ortağı old
projelerd
Han Elektronik Genel Koordinatörü Şükran Mert, Perpa’dan yeni hizmet
binalarına giden sürecin yanı sıra sunmuş oldukları hizmet ve çözümleri
dergimizle paylaştı. Amaçlarının bundan sonraki dönemde de daha
yukarılara çıkmak olduğunu belirten Mert; başarının en büyük kanıtının
çözüm ortağı olarak yer aldıkları projeler olduğunu söyledi.
“Başarının en büyük
kanıtı çözüm ortağı
olduğunuz projelerdir”
Öncelikle yeni yerinizin size ve
sektöre hayırlı olmasını temen-
ni ediyoruz. Bize taşınma süre-
cinizden bahsedebilir misiniz?
Uzun yıllar Perpa Ticaret
Merkezi’nde müşterilerimize hiz-
met verdik. Ancak Perpa hem me-
kan, hem de kalite anlamında bizi
rahatsız etmeye başladı. Ciddi bir
yatırımla Basın Ekspres yolundaki
kendi binamızı tamamladık ve
2013 Ocak ayı itibariyle yerimize
taşındık. Amacımız bundan sonra-
ki dönemde de Han Elektronik’in
hak ederek kazandığı ismini koru-
mak ve daha yukarılara çıkarmak
olacak.
Her şey aşama aşama gelişiyor.
Bizim kendi binamızı bu bölgede
seçmemizin en önemli sebebi;
sanayi bölgesine lokasyon olarak
yakın olması. Bu lokasyonu önü-
müzdeki dönemler için planladı-
ğımız bir takım projelerimizi daha
rahat hayata geçirebilmek için
seçtik. Ayrıca bu bölge havaalanı
yakınlığı açısından yurtdışı ve yurt
içi misafirlerimizi daha iyi ağırla-
yabileceğimiz bir mekan hem de
ürünlerimizi yolsuz firmalardan
uzakta daha rahat sergileyebile-
ceğimiz bir ortam. Perpa bizim
gibi firmaların ürünlerinin düşük
kalitede kopyalanması için rahat
bir ortamdı. Ne yazık ki yaptığınız
işler ve kaliteniz örnek alınmıyor.
Vergi nerede yüksekse kaçak
orada fazla oluyor. Maalesef bi-
zim sektörümüzdeki yüksek vergi
oranı; bazı firmaların ürünlerini
yolsuz ithalat biçimi ve düşük
beyanla ülkemize sokup, sonra
faturasız satarak haksız kazanç
elde etmesine sebep oluyor.
Bu haksız rekabet ortamından
uzaklaşmak adına Perpa’dan
ayrılıp doğru yere doğru zamanda
geçtik.
Sunmuş olduğunuz ürün ve sis-
temler hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Giriş seviyesinden orta seviyeye,
üst segmentten en üst seviye iha-
SEKTÖRDEN
36 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
41. n en
anıtı çöz
duğunuz
dir”
Şükran
Mert
Han
Elektronik
Genel
Koordinatörü
le ürünlerine kadar çeşitli dünya
markalarının ürünlerini bünyemiz-
de bulunduruyoruz. İthal ettiğimiz
ürünlerin en büyük artısını bu
çeşitlilik oluşturuyor ve elbette
çalıştığımız firmalar ve ürün
seçimindeki titiz yaklaşımımız.
SPY markamızın giriş seviyesin-
deki bazı modelleri 2 yıl garantili.
SPY Extreme, Aver ve Averdigi
markalarımız orta ve üst seviyede
5 yıl garantili ürün gamını teşkil
eder. SPYVPlus Aver ve Everfocus
markalarımız ise ihale ürünleridir
ve bunlar da yine 5 yıl garantilidir.
Han Elektronik güvencesinde;
satışımızdaki tüm ürünler üst
düzeyde teknik servis ve garanti
süreçlerini ciddi bir memnuniyetle
tamamlar. Biz yurtdışı partnerle-
rimizi ve ürünleri ciddi Ar-Ge ça-
lışmaları ve araştırmalar sonucu
seçiyor, en iyi kalitedeki firmalar
ve ürünlerle çalışmayı tercih
ediyoruz. İthal ettiğimiz ürün-
leri kendi bünyemizdeki teknik
ekibimizle 6 ay çeşitli ortamlarda
deneyerek testi başarıyla geçen
sahaya uygun denenmiş ürünlerle
ithalat sürecine başlıyoruz. Kalite-
sinden emin olduktan sonra ithal
ediliyoruz.
Projeleriniz hakkında bilgi vere-
bilir misiniz?
Başarının en büyük kanıtı şüphe-
siz çözüm ortağı olarak yer aldı-
ğınız projelerdir. İstanbul Büyük
Şehir Belediyesi ihale kapsamın-
da 8 bölgesi, THY’nin antrepoları,
Askeriye’nin birçok departmanı,
Askeri Deniz Komutanlığı, butik
siteler ve Türkiye genelinde daha
birçok başarılı projede Han Elekt-
ronik imzasını görebilirsiniz.
İstanbul’da Bilek Otel, Söz-bir
Otel, Güneş Otel gibi birçok
uygulama projesinde bizzat
bulundum. Mesela Galata
Köprüsü’nden her geçişimde
Ever-Focus markasını sped dome-
larda görmekten ve emeklerimizi
izlemekten gurur duyuyorum.
Şu anda da birçok proje devam
ediyor. Yurtiçi çalışmalarımızın
yanı sıra yurtdışı çalışmalarımıza
da teknik ekibimizle beraber de-
vam ediyoruz. Kıbrıs’ta Vodafone
projesini bitirdik. Azerbaycan ve
Bakü’de başarılı işler yaptık. Bu
arada 2 bini aşkın bayi ağımız-
la Türkiye genelinde daha nice
başarı öykülerimiz mevcut. Ancak
elbette bunca başarı kolay elde
edilmiyor. Sektörün sıkıntı ve
zorlukları ile mücadele etmek
gerekiyor…
Güvenlik hizmetinin sorunsuzca
sağlanması konusunda neler
yapıyorsunuz?
Residence, AVM, vb. yerlerin ta-
mamında teknik ekipler çalışıyor.
Bu teknik ekiplerin bu konularda
eğitimli olması gerekiyor. Yine
hem ürünü tanımaları hem de
teknik donanıma sahip olma-
ları gerekiyor. Çünkü ürünlerde
kullanım alanına göre iyi tercih
yapmaları gerekiyor. Ülkemizde
bu alanlarda IP ye ve HD CCTV ye
dönüyor sistemler. Yeni tekno-
lojiyi takip ettikleri sürece ileriye
yönelik işler yapabilirler. Tekno-
lojiyi takip etmek ve işi kaliteli
yapmak lazım... Dolayısıyla bizde
bu entegretör firmaları yönlendiri-
yoruz. Kurum ve kuruluşlar ihtiyaç
duydukları ürünlerde teknik şart-
namelerine göre ihale açıyorlar ve
Büyük sıkıntılardan biri bilinçsiz kullanıcı;
çünkü elektronik güvenlik sisteminin ne demek
olduğunu başına ciddi bir güvenlik problemi gel-
meden maalesef bilmiyor. Düşük fiyata göre ürün
alıyor. İşine göre ya da alması gereken hizmete
göre, çözüme göre ürün almıyor.
Nisan 2013 GüvenlikYönetimi n 37
42. leri de Han Elektronik’le beraber
gelişmeye devam edecekler.
Gelişmiş bayilerde son kullanı-
cıyı geliştirmeye devam edecek.
Bizim en büyük hedefimiz yüzde
yüz memnun kullanıcılar.
Pazardaki konumunuza ilişkin
bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’de güvenlik sektöründe
sadece ithalatçı olan; resmi ve
düzgün olarak çalışan 5 büyük
isim var. İthalat yapıp hiç uygula-
ma ve yolsuzluk yapmadan uygu-
layıcı firmalara malları ithal edip
hizmet veren bu 5 firma içerisin-
de yer almaktan gurur duyuyoruz.
Han Elektronik olarak “Gülen Yüz
Projesi”ni hayata geçirdik. Bu
proje kapsamında garanti dışı ve
garantisi bitmiş olan ürünlerde
küçük entegre değişimlerini her
hangi bir servis ücreti almadan
yapıyoruz. Biz kullanıcıların yüzde
yüz memnuniyeti için Han Elektro-
nik olarak hep gelişmeye devam
edeceğiz. Han Elektronik bayileri
de Han Elektronik’le beraber
gelişmeye devam edecekler.
Gelişmiş bayilerde son kullanı-
cıyı geliştirmeye devam edecek.
Bizim en büyük hedefimiz yüzde
yüz memnun kullanıcılar.
Sektör hakkındaki görüşleri-
nizi alabilir miyiz? Yaşanılan
sorunlar ve çözüm önerileriniz
nelerdir?
En büyük sıkıntı son kullanıcı;
çünkü son kullanıcı elektronik
güvenlik sisteminin ne demek
olduğunu başına ciddi bir güven-
lik problemi gelmeden maalesef
bilmiyor. Bununla ilgili emniyet
birimleri uzun süredir çok güzel
tanıtımlar yapmaya başladı. Çün-
kü son kullanıcı düşük fiyata göre
ürün alıyor. İşine göre ya da alma-
sı gereken hizmete göre, çözüme
göre ürün almıyor. Tabii ki bilinçli
müşteriler de var. Onlar zaten
kaliteye geliyor. Bilinçsiz kullanı-
cı ‘Görüntü olsun da kur’ diyor.
Bilinçsizce isteklerde bulunuyor.
Neyse ki profesyonel bayilerimiz,
kullanıcıları bilgilendirilerek ihtiya-
ca uygun ürünlere yönlendiriyor.
Biz eğitimlerle, fuardaki tanıtım-
larla, tekniğimizdeki toplantılarla,
kataloglarla mevcut bayilerimizi,
yeni bayilerimizi ve kendi ekibimi-
zi sürekli geliştiriyoruz.
SEKTÖRDEN
bizde bu yerlerde bayilerimizle
birlikte partner ve çözüm ortağı
olarak iş yapıyoruz.
Teknik servis hizmetleriniz-
den bahsedebilir misiniz?
Bünyemizdeki 40 kişilik ekibin
10 kişilik kadrosu teknik servis
birimi ve bunların tamamı
bayiler üzerinden son kullanıcı-
ya kadar ciddi destek veriyor.
Han Elektronik’te önce her şey
satışta başlıyor. Satış ekibimiz-
de eğitime çok önem veriyoruz.
Satış ekibimiz öncelikle bayinin
isteklerini en iyi şekilde anlayıp,
fiyat performans oranı en iyi
ürünü belirlemektedir. İhtiyacı
satış ekibi belirleyip sunuyor
sonrasın da teknik servis ekibi-
miz devreye giriyor.
Bizim birde gülen yüz proje-
miz var. Bu proje kapsamında
garanti dışı ve garantisi bitmiş
olan ürünlerde küçük enteg-
re değişimlerini her hangi bir
servis ücreti almadan yapıyo-
ruz. Biz kullanıcıların yüzde yüz
memnuniyeti için Han Elektronik
olarak hep gelişmeye devam
edeceğiz. Han elektronik bayi-
38 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
43.
44. “Uzun bi
daha isi
çalışacağ
Video izleme sistemlerinin artık IP tabanlı olacağını belirten Avigilon
Ürün Müdürü Rick Ramsay ile röportaj yaptık. Kanada’nın en hızlı
büyüyen teknoloji firması Avigilon’un yanı sıra sunmuş oldukları
ürün ve çözümlere ilişkin görüşlerini aldık. Hali hazırda IP’nin yeterli
bir çözüm sunduğunu belirten Ramsay; çok uzun bir süre daha IP
sistemlerle çalışılacağını söyledi.
“Uzun bir süre daha IP
sistemlerle çalışacağız”
Avigilon hakkında kısa bilgi
verebilir misiniz?
Avigilon; 2004 yılında kuruldu ve
2006 yılından itibaren de üre-
tim yapıyor. Uzmanlık alanımız;
yüksek çözünürlüklü IP tabanlı
kameralar. Bunun yanı sıra
geliştirdiğimiz Avigilon Kontrol
Merkezi isimli bir video yönetim
yazılımımız var. Kameradan yazı-
lıma kadar uçtan uca çözümler
sunuyoruz. Güvenlik yazılımının
ve kameraların yanı sıra kayıt
cihazları, network ekipmanları gibi
birçok ürünü de müşterilerimize
sunarak, kullanıcıların bir güvenlik
sisteminin sahip olması gereken
tüm ürünlerine tek bir noktadan
ulaşmasını sağlıyoruz.
Çok hızlı bir şekilde büyüyoruz.
Şu anda 80 ülkede yaklaşık 17
bin müşterimiz var. Geçtiğimiz
yıl Kanada’nın en hızlı büyüyen
teknoloji firması ödülünün sahibi
olduk. Ayrıca Kuzey Amerika’nın
yazılım bazında en hızlı büyüyen
firmasıyız. Bununla birlikte geçen
yıl halka arzedildik. Bu büyümeyi
sürdürmek de en büyük amacı-
mız.
Kısa bir zaman olmasına karşın
bu hızlı büyümedeki başarınızı
nasıl açıklıyorsunuz?
Hızlı büyümemizin en büyük
sebebi, en iyi kalitede yüksek
çözünürlüklü kameraları, en iyi
yazılımla birlikte vererek, uçtan
uça video izleme çözümü suna-
biliyor olmamız. Yüksek görüntü
kalitesinin müşteri gözünde fark
yarattığını biliyoruz. Hedefimiz,
sürekli olarak daha iyi görüntü ka-
litesi, daha iyi kullanıcı ara yüzü
ve kullanım kolaylığı oldu. Hızlı
büyümemizin bir başka sebebi
ise; en küçük perakende dükka-
nında birkaç kameradan oluşan
bir sistemden, büyük bir hava
limanınaki yüzlerce kameradan
oluşan sistemi oluşturabilecek
genişlikte bir ürün yelpazesine
SEKTÖRDEN
40 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
45. ir süre
isteml e
ğız”
Rick
Ramsay
Avigilon
Ürün
Müdürü
sahip olmamız. Bu vesile ile her
türlü müşteri potansiyeline hitap
edebiliyoruz.
Pazar paylarınız hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Bundan bahsetmek çok güç, çün-
kü hem bölge bazında farklılıklar
söz konusu hem de kamera ve
yazılım ürettiğimiz için farklı böl-
gelerde farklı alanlarda güçlüyüz.
Bununla birlikte, son 5 yıl içerisin-
de şirketimiz %34000 büyüdü. Bu
gerçekten çok ciddi bir rakam.
Bölgesel bazda bakarsak nere-
lerde daha aktifsiniz?
Öncelikle tabii ki Kuzey Amerika.
Şirketimiz büyüdükçe diğer bölge-
lerde de ciddi açılımlar sağladık
ki bunlardan biri de Türkiye. Za-
manla bu büyüme diğer bölgeler-
de de aynı şekilde sürecek.
2004 yılında pazara girdiği-
nizi söylediniz. Pazara dahil
olduğunuzda karşınızda ciddi
uluslararası markalar vardı.
Buna rağmen yer alma isteği-
niz ve bu şekilde bir büyüme
kaydetmeniz gerçekten büyük
bir başarı. O süreci dinleyebilir
miyiz?
Büyümemizin sebebi sadece ka-
mera değil, daha doğrusu sadece
kameraya odaklanmadık. Kame-
radan alınan görüntü kesinlikle
önemli ama bu görüntüyü izleye-
miyorsanız bir fark yaratamazsı-
nız. Avigilon Kontrol Merkezi adını
verdiğimiz ve çok büyük yatırım
yaptığımız bir yazılım var. Bu yazı-
lım sayesinde çok sayıdan kame-
radan alınan görüntülere birçok
farklı platformdan ulaşabiliyorsu-
nuz. Bununla birlikte, patenti bize
ait olan HDSM adında çok önem
verdiğimiz ve çok enerji harca-
dığımız bir teknolojimiz var. Bu
teknoloji şunu sağlıyor; normalde
yüksek çözünürlük görüntüleri
iletebilmeniz için çok yüksek
data transferine ihtiyacınız var.
Dolayısıyla görüntüyü yüksek
çözünürlük kaydettiğimiz için izle-
yebilmeniz için aslında çok büyük
bir bant genişliğine ihtiyacınız var
ki bu da ciddi bir zorluk yaratı-
yor. Normalde kullanıcılar ekranı
bölünmüş olarak kullandıkları için
görüntüyü sürekli en yüksek çö-
zünürlükte izlemiyorlar. Sadece
gerektiği zaman bir kameradaki
bazı noktalara yaklaşıp oradaki
detayı almaya çalışıyorsunuz. Biz
bu teknolojiyi kullanarak, kullanı-
cıya sadece ilgilenilen alanın gö-
rüntüsünü iletiyoruz. Yani sadece
şu bölgeyi istiyorum dediğinizde,
yazılım görmek istemediğiniz
detayları size vermiyor. Kayıt yine
en yüksek kalitede yapılıyor ama
bu sayede çok az bant genişliği
ve data transferi yaparak net bir
görüntü izleyebiliyorsunuz. Ya
da büyük bir görüntüyü küçük bir
ekranda izliyorsunuz örneğin; cep
telefonundan. Bu sefer de ara
yüz size o küçük ekranı en verimli
şekilde kullanacağınız bilgiyi akta-
rıyor. Yani ihtiyacınız kadar bant
genişliği kullanıyorsunuz ki bu
da ciddi bir fark yaratıyor. Özetle
hem kamera, hem de yazılıma
gereken önemi gösterdiğimiz için
bu büyümeyi sağladık.
Yeni ürünleriniz hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Yakın zamanda Avigilon Kontrol
Merkezi yazılımının yeni versiyonu
çıkacak. Çok daha büyük sis-
temleri, kolay kontrol edebilmek
mümkün olacak. Yani yüzlerce
sunucuyu tek bir arayüzden izle-
meye fırsat sağlayacak. Kullanıcı
arayüzü de yenilendi ve kullanı-
cının beğeneceği, entegrasyon
yeteneği daha fazla bir arayüz
oluşturuldu.
Bununla birlikte, piyasaya İki yeni
Yakın zamanda Avigilon Kontrol Merkezi
yazılımının yeni versiyonu çıkacak. Çok daha büyük
sistemleri, kolay kontrol edebilmek mümkün olacak.
Yani yüzlerce sunucuyu tek bir arayüzden izlemeye
fırsat sağlayacak. Kullanıcı arayüzü de yenilendi ve
kullanıcının beğeneceği, entegrasyon yeteneği daha
fazla bir arayüz oluşturuldu.
Nisan 2013 GüvenlikYönetimi n 41
46. model kamara sürdük. Bunlardan
biri çok hızlı hareket edebilen PTZ
kamera. Diğeri ise “bullet” dedi-
ğimiz, üzerinde hem kamera, hem
lens, hem de ortam aydınlatması
sağlayan kızılötesi ışığı bulunan
kamera. Ürünümüzün en önemli
farkı, bu ışığın kameranın baktığı
açıya göre değişebilmesi. Piya-
sadaki diğer “bullet” kameralar
gibi tek sabit ışık ile bir bölgeyi
aydınlatmıyor. Yani görüntü geniş
açı ise ışıklar geniş açıyı, dar
açıysa dar açıyı aydınlatabiliyor.
Kameranın aldığı açıya göre ışık-
lar kendini belirliyor. Bu ve benzer
yenilikleriniz daha da artarak
devam edecek, zira Ar-Ge’ye ve
satış ekiplerimize önemli yatırım-
lar yapıyoruz.
Yeni trendler hakkında görüşle-
rinizi alabilir miyiz?
Gelecekte de halihazırdaki trend
devam edecek, yani daha yüksek
çözünürlük, daha yüksek görüntü
kalitesi ve daha iyi kullanıcı de-
neyimi. Bununla birlikte, yüksek
çözünürlük ve görüntü kalitesi art-
tıkça artık kullanıcılar, görüntüleri
başka amaçlar için de kullana-
caklar. Mesela iş zekası bilgileri,
çalışanların sağlığı vb. gibi.
Başka ürünleriniz olacak mı
örneğin biyometrik çözümler
gibi?
Kısa vadede bu konulara dair
çözümümüz olmayacak. Uzmanlık
alanımız video izleme çözümleri
sunmak ve mevcut bilgi biriki-
mimizi bu alanda kullanmak
istiyoruz. Bununla birlikte, en-
tegrasyon konusu çok önemli ve
bu anlamda iş yaptığımız yirmi-
den fazla partnerimiz var. Video
analiz, kartlı geçiş, yangın alarm
gibi konularda çok iyi çözümler
sunan firmalar var. Dolayısıyla,
entegrasyonun sağlanması nok-
tasında bu firmalarla partnerliğin
sürdürülmesi kullanıcı açısından
da daha doğru.
Proje bazında baktığımızda
farklı farklı markalar oluyor
malumunuz. Dolayısıyla sizi ter-
cih edip etmemeleri de projeyi
alan firmanın inisiyatifine kalı-
yor. Bu konuda neler söylemek
istersiniz?
Sistemlerin birbirine açık olması
çok önemli. Avigilon yazılımı-
na kendi üretimimiz olmayan
600’den farklı kamerayı bağlaya-
biliyoruz. Az önce söylediğim gibi,
doğru ve çözüm odaklı entegras-
yon sağlanabilmesi için doğru
partnerlerle çalışmak da çok
önemli. Biz bunu başarıyoruz.
Genel olarak sektör hakkında
görüşlerinizi alabilir miyiz?
Yani bir doyum söz konusu
mudur?
Video izleme sistemlerinin artık
IP tabanlı olacağına inanıyoruz.
Öte yandan bu iş, kablosuz
tarafta da ilerliyor. Kablosuz
altyapı daha da ilerledikçe
ve kameralar daha az bant
genişliği kullandıkça, kablosuz
iletişimin olduğu yerlere gidiyo-
ruz ama hali hazırda IP, yeterli
bir çözüm sunuyor. Çok uzun bir
süre IP sistemlerle çalışılacağı-
nı öngörüyoruz.
Türkiye pazarına ilişkin görüş-
lerinizi alabilir miyiz?
Yerel partnerlerimiz sayesinde
büyüyebiliyoruz. Türkiye pazarı
da bizim için önemli. Y3K ile
olan partnerlik ilişkimizin şu ana
kadar çok başarılı geçtiğini söy-
leyebilirim, dolayısı ile kendileri
ile olan partnerlik ilişkimiz bizim
için bu anlamda çok önemli.
Bize ciddi projelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Halka arzedildiğimiz için sadece
birkaç proje ismi verebilirim.
Örnek olarak Chelsea Stadyu-
mu, Suudi Arabistan’daki King
Abdulaziz Hava Limanı, Sydney
Üniversitesi.
SEKTÖRDEN
Gelecekte de halihazırdaki trend devam
edecek, yani daha yüksek çözünürlük, daha yüksek
görüntü kalitesi ve daha iyi kullanıcı deneyimi.
Bununla birlikte, yüksek çözünürlük ve görüntü
kalitesi arttıkça artık kullanıcılar, görüntüleri başka
amaçlar için de kullanacaklar. Mesela iş zekası
bilgileri, çalışanların sağlığı vb. gibi.
42 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013
47.
48. IP video dünyasında, kameralar görebilen bilgisayarlardır.
Bilgisayarlardan söz ettiğimizde, yapay zekadan söz ediyoruz.
Bellekten söz ediyoruz. Bugün bir IP video sistemini,
insan gözü ve beyni ile karşılaştırabiliriz.
İ
lk analog video kameranın
icadından bu yana, bu cihazlar
doğal insan gözüyle karşılaştı-
rıldı. Örneğin; odak, ışık duyar-
lılığı, iris, lens, odak uzunluğu
ve apertür hem bir göz hem de bir
kamerayı tarif ederken kullanılan
ortak terimlerdir. Güvenlik kame-
raları, biz insanların göremediğini
görmek için geliştirildi. Ancak,
analog kamera dünyasında
yapılan karşılaştırmalar görme ile
sınırlıydı.
IP video dünyasında, kameralar
görebilen bilgisayarlardır. Bilgisa-
yarlardan söz ettiğimizde, yapay
zekadan söz ediyoruz. Bellekten
söz ediyoruz. Bugün bir IP video
sistemini, insan gözü ve beyni ile
karşılaştırabiliriz.
Günümüzde IP kameraların
insanlara ait yetenekleri de aşan
bazı özellikleri var, ancak aynı
zamanda bir güvenlik kamerası
sistemi hiçbir zaman insan zekası
ve sezgisinin yerini alamayacak
özelliklere sahip. Bugün IP video
cihazlarımızı nasıl kullanıyoruz
ve gelecekte ne kadar geride
kalacağız?
Görmek inanmaktır
Kaçınılmaz bir karşılaştırma ile
başlayalım: IP kamera ve insan
gözü. Bu konuda mükemmel bir
hesaplama olamaz ama gözün ta-
mamının toplam çözünürlüğünün
100 megapikselden fazla olduğu
söyleniyor, ancak bu izleme için
yeterli değil ve beynimizin hesap-
ladığı (VMS) gerçek bir çözünürlük
değil.
Genel çözünürlükte insan gözü
üstünlük sağlarken, korneanın
kullanılabilir çözünürlüğünün ya
da belirli bir sürede beynin hesap-
ladığının büyük oranda değiş-
kenlik gösterdiği iddia edilebilir,
ancak kişinin görme yeteneğine
bağlı olarak yaklaşık 5-10 me-
gapiksel arasında olduğu düşü-
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Videonun geleceği
gözlerinizi kullanın!
Martin GREN
AXIS COMMUNICATIONS
44 n GüvenlikYönetimi Nisan 2013