SlideShare a Scribd company logo
1 of 116
Download to read offline
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR HAZİRAN - TEMMUZ 2013 SAYI: 4
Genel kolluk özel güvenlik ilişki
Stadyum ve üniversitelerde
nihai çözüm
Davlumbaz ve pişirme
cihazlarında yangın riski
Yapısal kablolama
Avrupa Özel Güvenlik
Sektörü ve CoESS
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
HAZİRAN
-
TEMMUZ
2013
SAYI:
4
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR HAZİRAN - TEMMUZ 2013 SAYI: 4
Genel kolluk özel güvenlik ilişki
Stadyum ve üniversitelerde
nihai çözüm
Davlumbaz ve pişirme
cihazlarında yangın riski
Yapısal kablolama
Avrupa Özel Güvenlik
Sektörü ve CoESS
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
HAZİRAN
-
TEMMUZ
2013
SAYI:
4
4	 BAŞKANDAN
6	 EDİTÖR	
8	 GÜNCEL
	 Sektör ile ilgili kısa haberler
24	 KÖŞE / Hayata Bakış
	 Hedef belirlemek
	 KAPAK KONUSU
26	 CoESS | Avrupa Güvenlik 		
	 Hizmetleri Konfederasyonu
28	 “Uluslararası güvenlik bağını 		
	 CoESS oluşturacaktır”
	 SEKTÖRDEN
46	 “Fiyat ve hizmet kalitesi aynı yönde
	 hareket eder”
50	 “Pazar daha da büyüyecek”
	 ELEKTRONİK GÜVENLİK
52	 Yeni nesil perakende tabletleri
	 ve iDisplay Tower
54	 IP CCTV sistemlerinde kayıt 		
	 yöntemleri ve güncel teknolojiler
56	 Yeni profesyonel HD
	 IP kamera serisi
58	 Hırsızlara karşı akıllı koruma
60	 Yeni full-HD i-pro smartHD network 	
	 kamera
62	 Yeni WiseNetII işlemci ve full HD 		
	 kameralar
	 BİLGİ GÜVENLİĞİ
64	 Yapısal kablolama
26 72
66
i çindekiler
GÜVENLİK HİZMETİ
66	 Stadyum ve üniversitelerde
	 nihai çözüm
72	 Genel kolluk özel güvenlik ilişkisi
80	 6331 saylı İş Sağlığı ve Güvenliği
	 Yasası ve sıkıntılar
84	 Avrupa ülkeleri karşılaştırmalı özel 	
	 güvenlik mevzuat ve uygulamaları
88	 Özel güvenlik sektörüne hızlı bir 		
	 bakış
90	 Teröristleri kapana düşürmek
94	 Uluslararası terör
96	 Özel güvenlik kanununun
	 9. yıldönümü üzerine
	 YANGIN GÜVENLİĞİ
98	 Davlumbaz ve pişirme cihazlarında
	 yangın riski
102	 Otokar test ve simülasyon odası
	 yangın ve gaz algılama sistemi
106	 Mağazalardan havalimanlarına
	 yangın algılama çözümleri
	 FUARA DOĞRU
108	 IFSEC Istanbul’a geri sayım başladı
111	 ABONE FORMU
112	 SARI SAYFALAR
108
84
Haziran - Temmuz 2013
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrimbozkurtt@gmail.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Vehbi DALDA
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BARUTÇU
deryabarutcu@gmail.com
Çeviri
Füsun KOCAMAN
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
iki ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6
Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul
Tel: 0533 413 78 08
Baskı
Sanat Çevresi Matbaacılık
Yayıncılık Ltd. Şti.
info@sanatcevresi.com
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir
şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 D: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul
Tel: 0533 413 78 08 Faks: 0212 627 47 67
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR
BAŞKAN
CoESS üyesi
34 ülkeden 27’si
Avrupa Birliği
üyesidir. Aralarında
Türkiye’nin de
bulunduğu 23 üye ise
CoESS bünyesinde
aktif olarak görev
almaktadırlar.
d
Değerli okurlarımız;
Bu sayımızda sizlere Avrupa Özel Güvenlik Sektörünün en güçlü
sivil toplum kuruluşu olan CoESS (Confederation of European
Security Services) ve Avrupa Özel Güvenlik Sektörünü tanıtmak
istiyoruz. Hali hazırda CoESS üyesi 34 ülkeden 27’si Avrupa Birliği
üyesidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 üye ise CoESS
bünyesinde aktif olarak görev almaktadırlar.
GÜSOD; CoESS bünyesinde yer alma talebini Ekim 1999’da yap-
mış, bu talep sonrası çok kısa bir süre sonra da olumlu yanıt alarak
ve Ocak 2000 yılında da CoESS üyeliğine kabul edilmiştir.
Avrupa Özel Güvenlik Sektörünün yapılandırılması bağlamında
Ulusların kendi güvenlik politikaları ile global güvenlik yaklaşımları
arasındaki bağı oluşturan CoESS; Avrupa’ da 50.000 özel güvenlik
şirketi ile 34 Ülkede istihdam edilen 2 Milyon’dan fazla çalışanının
entegrasyonunu da ifade etmektedir. Bu organizasyonun başarılı ol-
masındaki en önemli kriterler; hiç şüphesiz dengeli, uyumlu ve etkin
Avrupa yasal düzenlemelerinin hayata geçirilmesi ile standartların
oluşturulmasından geçmektedir.
CoESS’in bu oluşum ve yapılanmanın merkezinde yer alarak hiç
şüphesiz Avrupa özel güvenlik sektörünün gelişimine; geçmişte
olduğu gibi bundan sonra da büyük katkılar sağlayacağına olan
inancımız tamdır.
CoESS’e üyelik sürecimizde Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat
Kösereisoğlu, Hakan Özyerli ve TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri
Meclis Başkanı Hasan Gazi Özer’in desteklerini, bu vesile ile bir kez
daha ifade etmek istiyorum.
2010 yılında CoESS üyeliğimizin 10.yılını CoESS Başkanı Marc
Pissens‘in de katılımı ile kutladık. Türkiye özel güvenlik sektörünün
temsilcileri olarak ülkemizde özel güvenlik sektörüne katkı sağlamak
üzere CoESS ile olan bağımızı kuvvetlendirerek sürdürmeye devam
edeceğiz.
CoESS ve GÜSOD
birlikteliği
O. Oryal ÜNVER
ÖGF ve GÜSOD Yönetim
Kurulu Başkanı
4 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
EDİTÖR
a
CoESS, Avrupa
Birliği’nin 18 üye
ülkesini ve toplam 25
Avrupa ülkesini temsil
etmektedir ki bu; 51,559
özel güvenlik firması
ve 2,085,021 personele
tekabül etmektedir.
Avrupa özel güvenlik
endüstrisi yıllık, yaklaşık
34,283.9 milyon Euro’luk
iş hacmine sahiptir.
Merhaba...
Devrim BOZKURT
devrimbozkurtt@gmail.com
Avrupa’daki özel güvenlik hizmetleri sektörünün menfaat-
lerini korumak üzere 1989 yılında kurulmuş olan CoESS
(Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu); 27 ulusal
özel güvenlik şirketleri derneklerini bünyesinde toplayan
tek şemsiye organizasyondur. Avrupa’da kurulmuş çok
uluslu büyük firmalar tarafından aktif olarak destekle-
nen ve aynı zamanda Avrupa Parlamento’su ve Avrupa
Birliği’ne bağlı diğer organizasyonlarla da yakın çalışan
CoESS; AB tarafından Avrupa Antlaşmaları doğrultusun-
da, sektördeki sosyal ortak olarak tanınmaktadır. CoESS,
Avrupa Birliği’nin 18 üye ülkesini ve toplam 25 Avrupa
ülkesini temsil etmektedir ki bu; 51,559 özel güvenlik
firması ve 2,085,021personele tekabül etmektedir. Avrupa
özel güvenlik endüstrisi yıllık, yaklaşık 34,283.9 milyon
Euro’luk iş hacmine sahiptir. Özel güvenlik hizmetleri, son
20-30 yılda küresel ve çok yönlü bir sektör haline gelmiştir.
Bu sayımızda kapak konumuzu CoESS’e ayırdık. CoESS
Başkanı Marc Pissens ve CoESS Genel Sekreteri Hilde De
Clerck ile CoESS hakkında bilginin yanı sıra; Avrupa’daki
özel güvenlik hizmetleri sektörünün durumu, ekonomik
durumun sektöre etkisi, yasal düzenlemeler, güvenlik
modelleri, personel kalitesi ve eğitim, yaşanılan sorunlar ve
önümüzdeki döneme ilişkin hedefler ve CoESS’in vizyonu-
nu konuştuk. Önemli tespitlerin ve değerlendirmelerin yer
aldığı bu röportajı ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
Sektörden sayfalarımıza ise bu sayıda; ISS Türkiye
CEO’su Cavit Habib ve Biges Güvenli Hayat Teknolo-
jileri A.Ş. Genel Müdürü Serkan Gökşen’i konuk ettik.
Bu röportajlarımızda da sektöre dair sıkıntılar ve çözüm
önerileri başta olmak üzere önemli tespitler yer alıyor.
Başta elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti, bilgi güvenliği
ve yangın güvenliği sayfalarımız olmak üzere diğer disiplin
başlıklarımız da her zaman olduğu gibi teknik yazılar,
makaleler, çeviri yazıları ve sektörden
haberlerle dolu…
Güvenli günler dileğiyle…
Devrim Bozkurt
6 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
Güvenlik Servisleri Organizasyon Bir-
liği Derneği’ nin Olağan Genel Kurul
toplantısı, 16 Mayıs 2013 Perşembe
günü saat 16.00’da Point Barbaros
Hotel’de gerçekleştirildi.
Yapılan seçimlerde;
• Yönetim Kurulu Asıl Üyeliklerine;
Murat Kösereisoğlu, Levent Güler,
Cavit Habib, Beri Koronyo, Sarp Tar-
hanacı, Onur Koca ve Oryal Ünver,
• Yönetim Kurulu Yedek Üyeliklerine;
Okan Doğramacılar, Alper Canpolat,
Levent Oskay, Kürşat Kurt ve Haluk
Ertan,
• Denetim Kurulu Asıl Üyeliklerine;
Hasan Gazi Özer, Taner Canko ve
Cevat Turan,
• Denetim Kurulu Yedek Üyeliklerine;
Bora Doğualp, Kurtuluş Dönmezler
ve Semih Yeşilbursa seçildi
GÜSOD Olağan Genel Kurul Toplantısı icra edildi
13-16 Mayıs tarihleri arasın-
da Birmingham’da gerçek-
leştirilen ve 28,992 ziyaretçisi
ile 2011 yılına oranla %3
büyüyen IFSEC Internati-
onal, yükselen başarısını bir
kez daha kanıtladı. IFSEC
International, yeni döne-
me Haziran 2014’te NEC
Birmingham’dan ExCel
Londra’ya taşınarak girecek.
Yeni ürünlerin, teknolojilerin,
hizmetlerin ve çözümlerin
tanıtıldığı, %32 oranında son
kullanıcı ve %68 oranında
ticari ziyaretçi ağırlayan
IFSEC International, 2014
yılında Londra’ya taşınmaya
hazırlanırken, stand alanları-
nın %87’den fazlası şimdiden
doldu.
Organizasyon yöneticisi
Charlie Cracknell; mevcut ka-
tılımcıların %87’sinin IFSEC
2014 Londra’ya katılımlarını
onayladıklarını ve IFSEC
International’ı dünyanın gü-
venlik merkezi yapmak adına
mükemmel bir konumda
bulunduklarını belirtti.
IFSEC International
2014’te Londra’da
“Özel Dedektiflik
Profesyonel
Araştırmalarda Yenilikler”
konferansı gerçekleşti
Özel Dedektifler Derneği tarafından “özel dedek-
tiflik mesleğinin” tanıtımı amacıyla Üniversitelerin
Özel Güvenlik ve Koruma Programlarında yürü-
tülmekte olan etkinliklerden bir yenisi 09.05.2013
tarihinde Gaziantep Üniversitesi Oğuzeli Meslek
Yüksek Okulunda “Özel Dedektiflik / Profesyonel
Araştırmalarda Yenilikler” konulu konferans düzen-
lendi.
Gaziantep Üniversitesi Oğuzeli MYO Öğretim
Görevlisi Bayram Karakurt’un organize ettiği ve
Oğuzeli Belediye Salonu’nda gerçekleşen konferansa
başta özel güvenlik bölümü öğrencileri olmak üzere
üniversitenin çeşitli bölümden toplam 180 katılım-
cıya çeşitli konularda bilgiler verildi. Açılışını MYO
Müdürü Yrd. Doç. Dr. Necip Fazil Yılmaz’ın yaptığı
konferansta Yusuf Vehbi Dalda, İsmail Yetimoğlu,
Esen Yücel ve Murat Sevinç “Türkiye’de Özel De-
dektiflik” alanında yapılan çalışmaları aktardı.
Özel Dedektifler Derneği ile Üniversiteler arasında
imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 2011
yılında Kocaeli Üniversitesinde başlatılan “Özel De-
dektiflik Eğitim ve bilgilendirme konferansları serisi
Karabük ve Uludağ Üniversitelerinde devam ediyor.
MYO’larında gelen yoğun talepleri doğrultusunda
bu tür etkinliklerin, önümüzdeki dönemde de yurdun
değişik yörelerinde sürdürüleceği belirtildi.
8 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
Emniyet Genel Müdürlüğü-Polis
Akademisi-Türk Patent Enstitüsü ve
UTSAM ((Uluslararası Terörizm ve
Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi)
işbirliğiyle düzenlenen “Fikri ve Sınaî
Mülkiyet Suçlarıyla Mücadele: Yeni
Trendler ve İşbirliği Çalıştayı 15-16 Mayıs
2013 tarihleri arasında Ankara Ramada
Plaza’da gerçekleşti.
Toplantıya, Emniyet Genel Müdürlüğü
ilgili daireler (Güvenlik, KOM ve Siber
Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı), Polis
Akademisi Başkanlığı, Kültür ve Turizm
Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdür-
lüğü, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı,
TOBB -Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör
Meclisi, Patent ve Marka Vekilleri Sektör
Meclisi temsilcileri, Cumhuriyet Savcısı-
Ankara (Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma
Bürosu),Yargıtay 7.Daire Tetkik Hâkimi,
Maliye Bakanlığı Masak, Vergi Dene-
tim Kurulu Başkanlığı ve Gelir İdaresi
Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gümrük
ve Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza
Müdürlüğü ve Gümrükler Genel Müdür-
lüğü, Adalet Bakanlığı-Avrupa Birliği Ge-
nel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvan-
cılık Müdürlüğü-AB ve Dış ilişkiler Genel
Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı-Türkiye
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı-Ha-
berleşme Genel Müdürlüğü, Jandarma
Genel Komutanlığı, Gıda ve Kontrol
Genel Müdürlüğü, ICC (Milletlerarası
Ticaret Odası)Türkiye Milli Komitesi,
YAYFED, Bursa, Ankara, İzmir, Samsun,
Antalya, Elazığ Güvenlik Şube Müdürleri
ve Utsam’dan 60 kişi katıldı.
Toplantı Utsam Başkanı Süleyman
Özer’in açılış konuşması ile başlarken; Po-
lis Akademisi Araştırma Merkezi Başkanı
Aytekin Geleri, TOBB Genel Sekreter
Yardımcısı Türkeş Özcan, Telif Hakları
Genel Müdür Yardımcısı Özgür Semiz,
Türk Patent Enstitüsü Başkan Yardımcısı
Ahmet Kocan, Emniyet Genel Müdür
Yardımcısı İsmail Baş konuyla ilgili konuş-
malar yaptı.
I. oturumda; Hülya Çetin - “Fikri
Mülkiyet Haklarının Korunması ve
Türk Yargısı, Meriç Kelleci - “Türkiye
Gümrüklerinde Fikri Mülkiyet Hakları
Uygulamaları”, Jn. Binbaşı Haydar İrban
- “Jandarma’nın bu alanda yaptığı çalış-
malar”, Servet Deniz Kalem - “Emniye-
tin bu alanda yaptığı çalışmalar” kurum
sunumları yapıldı.
II. oturumda; Fikri ve Mülki Hak
Suçlarındaki Yeni Trendler, III ve IV
.
oturumlarda; FSMS Türleri, Yöntemleri,
Kolaylaştıran Faktörler ve Potansiyel Risk-
ler, V
. oturumda; FSMS ile Mücadeleye
İlişkin Tespitler, VI. oturumda; FSMS ile
Mücadeleye İlişkin Öneriler ve kapanış
oturumunda da FSMS ile Mücadele Ala-
nında İşbirliğine İlişkin Öneriler tartışıldı.
Fikri ve Sinai Mülkiyet Suçlarıyla Mücadele
“Yeni Trendler ve İşbirliği Çalıştayı”
İtalya Özel Dedektifler Federasyonu
FEDERPOL’un 57. Ulusal Genel
Kongresi ve Uluslararası Özel Dedektif
Denekleri Federasyonu- IKD’nin Özel
Gündemli Toplantısı 24-27 Mayıs 2013
tarihleri arasında Grand Hotel Duca
d’Este Tivoli-Roma’da yapıldı.
Türkiye’den ÖDD - Özel Dedektifler
Derneği adına Onursal Başkan Yusuf
Vehbi Dalda’nın katıldı toplantıya IKD
üyesi 15 ülkeden delege ile İtalyan
Federpol’e üyesi toplam 125 delege
biraraya geldi.
24 Mayıs 20013 Perşembe günkü
açılış seansında yerli ve yabancı çeşitli
özel ve resmi kurumdan 15 seçkin kişi
özel dedektifliğin değişik alanlarında
konuşmalar yaptılar. Öğleden sonraki
IKD özel gündemli toplantıda IKD’nin
kuruluşundan bugüne kadar geçen sü-
rede yapılan çalışmalar, EPİC Projesi ve
Leonardo da Vinci Hayat Boyu eğitim
projesi hakkında detaylı bilgilendirme
yapıldı.
Diğer taraftan özel dedektifliğin gelişimi
ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında mev-
zuatın uyumlu hale getirilmesi ve tüm
ülkelerde uygulanacak ortak bir mesleki
eğitim rehberi hazırlanması, mesleğin
tanıtımı, yasal ve uygulamadan doğan
sıkıntıların giderilmesi için yapılacak ça-
lışma ve projeler tartışıldı. Özel dedek-
tifliğin , “Serbest profesyonel bir meslek
olduğu değerlendirilerek” Avrupa Birliği
direktiflerinde mesleğin tam tanımı ve
konumun net olarak belirlenmesi ama-
cıyla oluşturulan bir komite vasıtasıyla
Avrupa Birliği Parlamenterleri nezdinde
girişimde bulunulması kararlaştırıldı.
Kişisel verilerin korunması yasası
çerçevesinde özel dedektiflerin de
gazeteciler için olduğu üzere bilgi kay-
nağını açıklama zorunluluğu olmaması
gerektiği üzerinde duruldu ve Avrupa
Birliği bünyesinde bu alanda yapılacak
değişiklik çalışmalarında bu doğrultuda
girişimlerde bulunulmasının önemi dile
getirildi.
FEDERPOL’ün 57. Ulusal Genel
Kongresi gerçekleşti
10 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
Dünyanın dört bir köşesindeki özel de-
dektifler belli başlı bireysel ve kurum-
sal özel dedektif sivil toplum kuruluş-
ları; Dünya Özel Dedektifler Derneği
(WAD), Özel Dedektifler Konsülü ve
Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri
Federasyonu (IKD) şemsiyeleri altında
bu yıl, 24-28 Nisan 2013 tarihleri
arasında Londra’da toplantı.
Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri
Federasyonu yıllık genel kurulu 26
Nisan 2013 Cuma günü Sherlock Hol-
mes Oteli’nde gerçekleşti. Toplantıya
Türkiye’den Özel Dedektifler Dernek
Başkanı İsmail Yetimoğlu ve Onursal
Başkan Yusuf Vehbi Dalda’nın da
yer aldığı üye ülkelerden 30 delege
katıldı.
3 yıl süreli Federasyon yeni yönetim
kurulu seçimin yanı sıra sonraki yıl-
larda IKD toplantı yerlerinin, 2014
Fransa/Paris ve 2015 İspanya /
Barcelona’da olacağı kararlaştırıldı.
1913 yılında kurulmuş olan The
Association of British Investiga-
tors (İngiltere Özel Araştırmacılar
Derneğinin) 100. yılı kutlanırken, bu
münasebetle bu yılkı etkinliklere yu-
karıdaki kardeş dernekler de katıldı
ve özel gündemli çalışmalar gerçek-
leştirildi. Yine İngiliz-Londra Polis,
Milli Sahtekârlık İstihbarat Bölü-
münden Emniyet Amiri Dave Clark
misafir konuşmacı olarak ekonomik
suçlar konusunda bir sunum yaptığı
toplantıda, özel dedektiflik mesleki
gelişmesi ve eğitimleri konularında
çok sayıda konuşmacı sunumlar yap-
tı. Bu vesileyle etkinliklerin yapıldığı
mekânda
IKD – Uluslararası Özel Dedektifler Dernekleri
Federasyonu Toplantısı gerçekleşti
Güvenlik araştırması programının,
endüstri destekli projelerinin en
büyüklerinden biri, AB’nin Akdeniz
ve Güney Atlantik kıyılarında resmi
makamların AB güney deniz sınırla-
rında araştırma yapma kabiliyetini
test etme amaçlı olarak yürütülmek-
te olup, bu yıl içinde teknoloji göste-
rimleri için hazırlıklarını hızlandırdı.
Projenin amacı, bir “sistemler
sistemi” oluşturarak, üye ülkelerdeki
sahil güvenlik, çevre ve balıkçılık
kontrol ajansları, donanmalar, güm-
rük ve göçmen ofisleri gibi pek çok
değişik yapıda kamusal son kullanıcı
arasında veri ve işletme resimleri-
nin sorunsuz bir şekilde alışverişini
gerçekleştirmek.
PERSEUS (“Protection of Euro-
pean seas and borders through the
intelligent use of surveillance”) ola-
rak isimlendirilen “Avrupa Denizleri
ve Sınırlarının Yetenekli Gözetleme
Teknikleri Aracılığıyla Korunması”
projesinin toplam bütçesi 43.6 milyon
Euro’nun %62’si (27 milyon Euro)
AB tarafından sağlanıyor. Projenin 12
ülkeden 29 ortağı bulunuyor ve süreçte
yolun yarısına ulaşıldığı düşünülüyor.
İki yıllık araştırmadan sonra, projede
görev alan endüstri uzmanları, tüm
oyuncuları birbirine bağlayacak siste-
min tam olarak nasıl olması gerektiğini
iyi anladıklarını, dolayısıyla teknoloji-
lerini AB’nin güney sahilinde senaryo
bazlı tatbikatlar aracılığıyla sergilemeye
hazır olduklarını belirttiler. Mart
ayında Madrid’deki DG-ENTR çalış-
tayında PERSEUS’un proje koordi-
natörü Fernando Barbero Fernández,
“Yapmak istediğimiz tatbikatlara ilişkin
içerikleri, senaryo metinlerini, tarih ve
mekanları, ulusal varlıkların kullanı-
ma uygunluklarını da hesaba katarak
tanımladık. Böylece, “sistemlerin
sistemi”nin tam olarak nasıl işlemesi
gerektiğini biliyoruz.” demişti.
Hacmi, sisteme dahil olan oyuncuların
sayısı, teknolojik hedefler ve hepsin-
den önce birçok kamusal iştirakçi
için ortak bilgi ve operasyonel ortam
oluşturmayı amaçlayan uygulama-
ların potansiyel kapsamı açısından
bakıldığında PERSEUS çok iddialı
bir projedir. 22 üye ülkenin denize
kıyısı olduğu -üçte ikisinin AB sınır-
larını oluşturduğu– ve bunların 900
tanımlanmış deniz sınırı geçiş noktası
barındırdığı, AB nüfusunun %40’ının
deniz kıyısına yakın ikamet ettiği ve
denizciliğe ilişkin faaliyetlerin AB’nin
toplam ulusal gelirine (GDP) yaklaşık
500 milyar Euro’luk katkıda bulun-
duğu göz önüne alındığında, projenin
ekonomik ve demografik yönden de-
ğerinin büyüklüğü anlaşılabilmektedir.
Barbero, ilk teknik gösterimlerin
2013’ün ikinci yarısında gerçekleşe-
ceğini, üç tanesinin Kanarya Adaları,
İspanya’nın Cebelitarık bölgesi ve
Akdeniz’in merkez batısında farklı
senaryolarla yapılacağını bildirmiştir.
“Denizcilik Gözetleme Güvenlik Araştırması”
projesi tatbikata hazırlanıyor
12 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi toplandı
TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hiz-
metleri Meclisi 24.04.2013 tarihinde
TOBB İstanbul Hizmet Binası’nda
Meclis Başkan Yardımcısı Oryal
Ünver’in başkanlığında toplandı.
Toplantıda önceden belirlenmiş
gündem maddeleri ile Emniyet
Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ve
üzerinde halen çalışmaların sürdürdü-
ğü yeni Özel Güvenlik Yasa Tasarısı
görüşüldü.
Toplantıya Meclis üyelerinin yanı sıra
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Gü-
venlik Daire Başkanı Yusuf Karababa,
Özel Güvenlik Daire Başkan Yardım-
cısı İbrahim Erbaba, İstanbul Özel
Güvenlik Şube Müdürü Abdullah
Gül, Özel Güvenlik Hizmetleri Şube
Müdürü Mehmet Sarıbuva, Komiser
Yardımcısı Erhan Akkuzulu ve Polis
Memuru Çetin Tosun da katıldı. Em-
niyet Genel Müdürlüğü yetkilileri yeni
Özel Güvenlik Yasa Tasarısı hakkında
Meclis Üyelerine bilgilendirme sunu-
mu yaptılar ve ayrıca sektörün özellikle
genel kollukla ilişkilerinde yaşadıkları
sorunları dinleme ve çözüm yollarının
ne olacağı, neler yapılabileceği konu-
larında görüş alışverişinde bulundular.
Ayrıca dile getirilen sorunları çözmek
için gayret göstereceklerini ve kendi
konuları dışında kalan ama sorunlu
olan bazı uygulamaları da muhatapları
ile görüşerek çözmeye çalışacaklarını
bildirdiler.
Öte yandan toplantıda, Meclis Başkanı
Hasan Gazi Özer’in TBMM Haber-
leşme ve Özel Hayatın Gizliliğine İliş-
kin İhlalleri Araştırma Komisyonuna
davet edilmesi ve Komisyona yaptığı
sunum ve açıklamalarla ilgili Meclisin
bilgilendirmesi de söz konusu oldu.
Meclis Başkan yardımcısı Oryal Ünver
sektörün ileriye gidebilmesi, gelecekle
ilgili doğru kararların alınabilmesi
ve sektöre doğru yön verilebilmesi
için sağlıklı istatistiki bilgiye ihtiyaç
olduğunu ve mevcut durumda sadece
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından
tutulan istatistiki kayıtlara ulaşılabildi-
ğini ancak daha kapsamlı bir veri ban-
kasının oluşturulması gerektiğini, bunu
için de sektör tarafından bilgilerin
saklanmadan paylaşıma açılmasının
zorunlu olduğunu söyledi.
Toplantıda özellikle elektronik güvenlik
konusunda yaşanan sıkıntılar, ihlaller
vurgulandı. Meclis Üyesi İsmail Uzelli,
Türkiye’nin bu konuda bir gümrük
rejiminin olmadığını, özel güvenlik
sektörünün elektronik güvenlik ala-
nında kullanılan cihazların ithalinden,
satışına montajına, çalıştırılmasından
ve sürekliliğinin sağlanması için gerekli
servis hizmetine ve elektronik güvenlik
sayesinde elde edilen bilgilerin saklan-
ması, kimlere verilmesi veya verilme-
mesi gerektiğine kadar birçok konuda
belirsizlikler, denetimsizlikler ve kayıt
dışılık söz konusu olduğunu, sektörde
kaç firma kaç personel çalıştığının dahi
kesin olarak bilinemediğini dile getirdi.
Bu konularda mutlaka bir düzenleme
yapılması gerektiğini belirtti. Emniyet
Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik
Daire Başkanı Yusuf Karababa konu-
nun tüm tarafları ile ve her boyutuyla
inceleneceğini bildirdi. Sunumların
uzun sürmesi ve Yeni Yasa Tasarısının
her maddesi üzerinde görüş alışveri-
şinde bulunulması nedeniyle toplantı
gündem maddelerinden bazıları bir
sonraki toplantıya bırakıldı. Meclis
Başkan Yardımcısı Oryal Ünver’in
tüm katılımcılara teşekkür etmesi ile
toplantı sona erdi.
METPROM Projesi’nin 3.toplantısı,
Proje ortaklarının katılımı ile 15-17
Nisan 2013 tarihleri arasında World
Maritime University / Malmö – İsveç
ev sahipliğinde icra edildi. Toplantıya
GÜSOD temsilcileri olarak Yönetim
Kurulu Başkanı Oryal Ünver ve Füsun
Kocaman katıldılar.
METPROM, AB’nin Yaşam boyu
Öğrenme Programı kapsamında, Liman
Güvenliği konusunda mesleki eğitim ve
öğretimi geliştirmek amacıyla AB tara-
fından kaynak sağlanan bir Leonardo
Da Vinci Projesidir.
Toplantıda projenin ilerleme durumu-
nun değerlendirilmiş ve World Maritime
University (WMU) in konuya ilişkin uygu-
lama örnekleri yerinde incelenirken, Pro-
jenin bir sonraki toplantısı Almanya’da
Wismar University’de icra edilecek.
METPROM Projesi’nin 3. Toplantısı yapıldı
14 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
ÖDD 3. Olağan Genel Kurulu, 18 Ma-
yıs 2013 ÖDD Merkezi’nde gerçekleş-
tirildi. Kurulda; ÖDD’nin kuruluşun-
dan beri sürdürülen Özel Dedektiflik
Yasası’nın çıkartılması, Uluslararası
Meslek Standartları ve Etik Kuralları-
nın uygulanması, üniversitelerde özel
dedektiflik eğitimi, kamu kurum ve
kuruluşları ile yürütülen ortak projeler,
mesleki birlik faaliyetleri içerisinde
güvenlik amaçlı fuar organizasyonları,
ulusal ve uluslararası etkinliklerde dü-
zenlenen seminer ve konferanslar, IKD
faaliyetlerine katılım ve diğer ülkelerde
faaliyet gösteren “Özel Dedektifler
Dernekleri” ile ortak ilişkiler konula-
rında yapılan çalışmalar olumlu yönde
değerlendirilmiş olup devam ettirilmesi
yönünde kararlar alındı.
ÖDD 3. dönem yönetim kadrosu ise
aşağıdaki şekilde belirlendi.
•	 Yönetim Kurulu Başkanı:
	 İsmail Yetimoğlu,
•	 Başkan Yardımcısı:
	 Ayla Yorulmaz,
•	 Genel Sekreter:
	 Y. Murat Söylemez,
•	 Muhasip:
	 Serkan Koç,
•	 Hukuk Danışmanı:
	 R. Oya Söylemez.
•	 ÖDD Denetleme Kurulu:
Zeynel Karaca (D. Kurul Başkanı),
Ufuk Çekmeceliğil (Üye),
Zaide Çığırgan (Üye).
•	 ÖDD Etik Kurul:
Y. Murat Söylemez (Etik Kurul
Başkanı), Y. Vehbi Dalda (Üye),
C. Gazi Uçkun (Üye)
•	 Eğitim ve Planlama Kurulu:
Yusuf Vehbi Dalda (EPK Başkanı),
C. Gazi Uçkun, R. Oya Söylemez,
Ayla Yorulmaz, Kadir Yetimoğlu.
•	 IKD Delegesi: Y. Vehbi Dalda,
İsmail Yetimoğlu, Ayla Yorulmaz.
•	 ÖGF – Özel Güvenlik Federas-
yonu Delegeleri: Yusuf Vehbi Dalda,
İsmail Yetimoğlu, Ayla Yorulmaz,
Yusuf Murat Söylemez, Serkan Koç,
Ceylan Gazi Uçkun, Esen Yücel,
Murat Sevinç.
Romanya’nın Avrupa Parlementosu
üyesi Monica Macovei, üye ülkelerin
terörizm, para aklama ve diğer suç
eylemlerine son verebilmek için “parayı
izleme” konusuna ağırlık vermelerinin
önemini vurguladı. Parlementonun
suç gelirlerine el koyma ve dondurma
konulu dosyasında raportör olan Ma-
covei, vegi “cennet”lerinin kapatılması
konusunun ciddiyetine de değindi.
Bu konularda AB seviyesinde önlem
alınması gerektiğini, çünkü şu anda
üye ülkelerin her birinde yasaların
farklı olması nedeniyle paraya el koyma
konusunda yetersiz kaldıklarını belirten
Macovei, Birleşmiş Milletlere göre suç
gelirlerinin toplamının 2 trilyon Euro
olduğunun tahmin edildiğini ekledi.
“Aslında ben toplam rakamın daha
fazla olduğunu tahmin ediyorum ve biz
ancak %1 ini kurtarabildik. ‘Parayı izle”
prensibini daha etkili ve geniş çapta
uygulamalıyız ve yalnızca ceza muha-
kemeleri usulüyle sınırlı kalmamalıyız,
örneğin İrlanda, ABD ve İngiltere’de
olduğu gibi medeni usül hukuku
gereklerine göre de hareket etmeliyiz.”
diyen Macovei, şunları ekledi: “Paraya
el koyma yöntemi üç türlüdür, bunlar-
dan biri mahlemece hükme varılmış
suçlarda paraya el koyma şeklindedir ve
AB üyeleri bu yöntemi uygulamaktadır,
ancak burada miktar çok kısıtlı kalmak-
tadır çünkü paranın hiçbir kuşkuya
yer kalmaksızın suçta kullanıldığının
kanıtlanması gerekmektedir.”
Macovei, ikinci yöntemi genişletilmiş
el koyma olarak adlandırıyor ve bu
yöntem hakime suçlunun varlıklarının
yasadışı yollardan edinip edinmediğine
karar verme hakkı tanıyor. Macovei’nin
“Büyük Savaş” olarak adlandırdığı
sonuncu yöntem ise herhangi bir ceza
hükmü olmadan da el koymayı öneri-
yor ki üye ülkeler bu kadar ileri gitmeye
yanaşmıyorlar. Ancak Macovei’ye göre
organize suçlarla savaşmanın tek yolu
bu, çünkü onlar bu parayı kullanarak
daha fazla organize suç işliyorlar.
Macovei Der Spiegel’in Nisan sa-
yısında yayınlanan bir habere göre
16 ila 25 trilyon Euro’nun offshore
hesaplarda olduğuna dikkat çekerken,
Luxembourg’un bankacılıkta gizlilikten
vazgeçtiğini, İsviçre’nin daha duyarlı
hareket ettiğini ama Avusturya’nın
adeta bir duvar gibi davranıp işbirliğini
reddettiğini hatırlattı ve “Kirli paranın
nereye gittiğine dair yeterli kanıtı-
mız var ama biz kendi ülkelerimizde
gerekli tedbirleri almazsak AB dışındaki
ülkelere ve onların hükümetlerine baskı
yaparak vergi cennetlerinin önüne
geçemeyiz.” diye ekledi.
ÖDD 3. Olağan Genel Kurulu yapıldı
AB’ye organize suçlarda kullanılan
parayı izleme çağrısı
16 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
“Yolcu İsim Kaydı” (Passenger Name
Records -PNR) yolcuların beyan ettiği
ve hava taşıyıcıları tarafından rezer-
vasyon ve kayıt (check in) işlemleri
için kullanılan bir bilgidir. Bu bilgiler
yaklaşık 60 yıldır dünyanın her yerinde
gümrükler ve yetkili makamlarca
kullanılmaktadır. Ancak, günümüz
teknolojileri bu bilgilerin taşınmasını
kolaylaştırdığından, PNR daha da
yararlı bir bilgi haline gelmiş, terörizm
dahil pek çok suçla mücadelede kulla-
nılır olmuştur.
Avrupa Parlamentosu’nun Sivil
Özgürlükler Komitesi 24 Nisan 2013
tarihinde yaptığı oylamada, AB’nin
ABD uygulamasına benzer bir biçimde
havayolu yolcularının kişisel bilgilerinin
saklanması için önerdiği sistemi reddet-
miştir. Hava taşımacıları, AB’ye giriş ve
çıkışta rezervasyon ve kayıt (check in)
işlemleri için yolcuların isimlerini ya da
PNR’larını, adres, telefon numarası ve
kredi kartı detaylarını toplamaktadır.
2011 Şubat’ında, Komisyon hava
taşımacılarını yolcuların kişisel bilgi-
lerini AB ülkelerine vermeyi zorunlu
hale getirmek için bir girişimde
bulunmuş, bu yolla büyük suçların
ve terör saldırılarının önüne geçmek
ve suçluları tespit etmek, araştırmak
ve yargılamanın mümkün olacağı
görüşünü sunmuştur. Ancak, taslak
Parlemento’nun Sivil Özgürlükler
Komitesi’nce 30-25 oyla reddedilmiştir.
Yeşiller ve Avrupa Birleşmiş Sol/Kuzey
Yeşil Ortaklığı taslağın aleyhine oy ver-
mişler, Sosyalistler ve Demokratlar ve
Avrupa için Liberaller ve Demokratlar
Dayanışması üyeleri de kendilerine
destek vermiştir. Avrupa Halk Partisi ve
Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcu-
lar tasarıyı desteklemişlerdir.
Yeşiller adına, içişleri ve sivil özgür-
lükler sözcüsü Jan Philipp Albrecht
tasarı konusunda şöyle konuşmuştur:
“Parlamenterler bugün burada vatan-
daşların temel haklarını ve hukuku ön
plana koyarak AB’nin PNR sistemini
reddetmiştir. Bu kadar geniş kapsamlı
bir sistem, AB’nin mahremiyet ve veri
koruma prensiplerine rağmen yolcula-
rın zorunlu alıkonmalarının ve kişisel
bilgilerinin incelenmesinin önünü aça-
caktır.” Tasarıya red oyu verenler, AB
temsilcisine teklifi bir kez daha gözden
geçirmesini önermişlerdir.
Diğer yanda, raportör Timothy Kirk-
hope (ECR, İngiltere) ve bazı diğer
Parlamenterler, oylamanın AB terörle
mücadele politikasına zarar vermesi
ihtimalinden kaygı duyduklarını dile
getirmişler ve konunun tam oylama
için Parlamento Komisyonu’na götü-
rülmesini istemişlerdir.
Sivil Özgürlükler Komitesi başkanı
Juan Fernando López Aguilar (Sos-
yalistler and Demokratlar, İspanya),
bundan sonra izlenecek yola karar ve-
rilmesi için konunun Parlemento’nun
Başkanlar Divanı’na sunulması gerekti-
ğini savunmuştur.
Avrupa Parlamentosu üyeleri AB yolcularının verilerinin
depolanması düzenlemesine karşı çıktılar
2011 yılında kurulan Özel Güvenlik
Federasyonunun ikinci Olağan Genel
Kurul Toplantısı; 30 Nisan 2013
tarihinde gerçekleştirildi.
ÖGF Yönetim Kurulu Başkanlığı’na
Oryal Ünver, Yönetimi Kurulu
Üyelikleri’ne ise Hasan Gazi Özer,
İsmail Uzelli, Alp Saul, Yusuf Vehbi
Dalda, Ali Aslan ve İlhami Beyhan
seçildiler.
Özel Güvenlik Sektörünün yeniden
yapılandırılmasının, önemli bir ihtiyaç
olduğu fikrinden hareketle Sektörün
geleceğine yönelik olarak Olağan
Genel Kurul Toplantısında aşağıdaki
kararlar alındı.
• Sektör standartlarının oluşturulması,
• Avrupa Birliği Ülkelerindeki uy-
gulamalara paralel hareket edilmesi
çalışmalarının yapılması,
• Kamu ile ilişkilerde yeni yaklaşımla-
rın ortaya konulması,
• Eğitim konularında yeniden yapı-
landırma ihtiyaçları ve bu kapsamda
Özel Güvenliğin alt alanlarında ihti-
saslaşmaya yönelik eğitim modellerini
geliştirilmesi,
• Mevcut yasa ve yönetmeliğin günü-
müz şartlarına uygun olarak revize
edilmesi çalışmaları,
• Çalışanların hakları ile memnuniyet-
lerinin sağlanması konusunda çalışma
yapılması ihtiyacı,
• Emniyet Genel Müdürlüğü, diğer
kamu ve kuruluşları, üniversiteler ve
bu alandaki diğer sivil toplum örgüt-
leri ile ahenkli ve koordineli çalışma
ihtiyacı,
• Sektörde faaliyet gösteren tarafların
mümkün olduğunca birlik beraberlik
halinde hareket etmelerinin sağlanması.
ÖGF Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldı
18 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
Eupol’ün son stratejik analizin-
deki bulgulara göre -2013 AB
Terörizm Durumu ve Eğilimi
Raporu – AB’de terör saldırıla-
rının toplam sayısının ve buna
bağlı tutuklamaların daha önceki
yıllara kıyasla 2012 yılında dikkat
çekici ölçüde arttığını göstermek-
tedir. Rapordaki bu ve diğer ilgili
bulgular terör tehdidinin Avrupa
için hala gücünü ve çeşitliliğini
koruduğuna işaret etmektedir.
Organize gruplar ve ağlardan,
giderek daha küçük ve AB içinde
üslenmiş gruplara, tek kişilik
teröristlere doğru bir yöneliş
olduğu ve Internet’in halen terör
eylemlerine kilit araç olarak hiz-
Hollanda hükümeti resmi ma-
kamlara, vatandaşların bilgisa-
yar ve sunucularının güvenlik
duvarını aşma, casus yazılım
kurma, kişisel postalarını okuma
ve hatta dosya silme gibi sibersuç-
larla mücadele amaçlı faaliyetler
kapsamında yetki veren yeni bir
yasa tasarısı önerdi.
Hollanda Güvenlik ve Adalet
Bakanı Ivo Opstelten’in imzasını
taşıyan tasarı, hizmetlerin bloke
met ettiği gözlenmektedir.
Bulgaristan’daki Burgas havaa-
lanına yapılan bombalı saldırı ve
Fransa’daki tek bir adamın ateş
açması sonucu 2012 yılında
14 kişinin hayatını kaybetmiş
olması, terörizmin AB ülkeleri ve
vatandaşları için ciddi bir tehdit
oluşturduğu gerçeğini gözler önüne
sermektedir. 2012 de Belçika,
Fransa ve Kuzey İrlanda’daki farklı
terör eylemlerinde üç kişi daha
yaşamını yitirmiştir.
Bu arada, giderek artan sayıda
radikal görüşlü AB vatandaşının
çatışma bölgelerine kayarak terör
eylemlerine katıldıkları görülmekte-
dir. Europol direktörü Rob Wainw-
edilmesi amacıyla kullanılmaları
durumunda araştırmacıların yurt-
dışındaki bilgisayar ve sunuculara
da girmelerine imkan sağlayacak.
Tasarıyı eleştirenler, bu önlemlerin
gereksiz ve tehlikeli olduğunu dile
getiriyorlar, ayrıca dünyanın başka
kesimlerindeki baskıcı hükümetle-
rin de benzer şekilde Hollanda’daki
sistemlere sızmalarını haklı kılacak
örnek teşkil etmesinden çekindikle-
rini belirtiyorlar.
Ancak, Opstelten şifrelemenin polis
için giderek büyüyen bir sorun
haline geldiğini söylüyor. Gmail,
Facebook ve Twitter gibi çevrimiçi
hizmetlerin kullanıcıların güven-
liklerini artırmak için daha fazla
şifreleme yoluna gittiklerine dikkat
çekiyor. Bits of Freedom kuruluşun-
dan Simone Halink BBC’ye verdiği
demeçte: “Hükümetin sibersuçlarla
savaşması elbette önemli ancak
right, “Bu insanların AB’ne terör
eylemleri gerçekleştirmek amacıyla
geri dönme ihtimallerinin yarattığı
kaygı giderek artmaktadır.” demek-
tedir. Bu açıdan, Sahel bölgesindeki
gelişmeler AB güvenliği bakımın-
dan çok önemlidir.
amları şu şekildedir:
• AB üye ülkelerinde 219 terörist
saldırısı (2011 yılında bu rakam
174 idi)
• 537 kişi AB içinde terörle ilişkili
suçlardan tutuklandı (2011 yılında
bu rakam 484 idi)
• AB’de 17 kişi terör saldırıları
sonucu hayatını kaybetti.
• 400 kişi terörle ilgili suçlardan
mahkemeye sevkedildi.
bu tasarı aceleye getirilmiş ayrıca
gereksiz, üstelik vatandaşlar için
yeni güvenlik riskleri yaratacaktır.”
diyor.
Yasanın getirdiği yetkileri kullan-
mak öncelikle bir hakim tarafından
onaylanmalı ve polis soruşturması
sırasında şifreli dökümanların
şifrelerini çözmeye yanaşmayan
şüphelilere yasal yaptırımlar uygu-
lanmalıdır.
Ayrıca yasa tasarısı, çocuk por-
nografisi ve terörizmi iki kilit alan
olarak ele almaktadır, ve çalınmış
verilerin yayınlamasını da yasadışı
bir eylem olarak değerlendirecek-
tir. Opstelten, sunucuları hizmet
veremez hale getirmeyi amaçlayan
saldırıları da (denial of service
attacks) hedef almayı planlamak-
tadır. Yasa taslağının yıl sonuda
parlementoda tartışmaya açılması
beklenmektedir.
Avrupa’da 2012’de terör saldırıları arttı
Hollanda yasası polise bilgisayar korsanlığı
yapma yetkisi verecek
Ivo Opstelten,
Güvenlik ve Adalet Bakanı
20 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GÜNCEL
Bilişim konularında bütçe kesintilerine
gidilmesi AB’de endişe yaratıyor
GÜSOD ve GESİDER üyeleri yemekli
toplantıda bir araya geldi
AB diplomatik teşkilatında bilişim
güvenliği harcamalarında kesinti
planı, gizli belgelerle çalışan görevliler
arasında endişe yaratıyor. Avrupa Dış
Eylem Servisi’nin (European External
Action Service -EEAS) 2014 taslak
bütçesine göre güvenli iletişim için
ayrılan bütçe, bu yılki 10.8 milyon
Euro’dan 8.3 milyon Euro’ya inecek -
%23’lük bir düşüş söz konusu.
EEAS’ın Solan güvenli ağ için ayrılan
1.7 milyon Euro’luk bütçesi gelecek
yıl için sıfır olarak düşünülürken,
istihbarat paylaşım ofisinin kullandığı
Intcen güvenli bilişim sistemi için
ayrılan bütçenin de 700,000 Euro’dan
sıfıra indirilmesi planlanıyor. Güvenli
telefonlar ve yurtdışında görev yapan
AB diplomatlarının benzer kitleri için
ayrılan bütçe de 647,000 Euro’dan
487,000 Euro’ya indiriliyor.
Diğer tedbirlerin yanı sıra, Opswan
- Brüksel’deki EEAS’ı İspanya’da
Torrejon’daki uydu imaj merkezine
bağlayan ağ sistemi – için ayrılan
harcamalar da 1.5 milyon Euro’dan
774,000 Euro’ya iniyor. Bununla bera-
ber EEAS sözcüsü Michael Mann’ın
belirttiğine göre, özel sektör bilişim da-
nışmanlarına ödenen para 2.3 milyon
Euro daha artırılacak, Mann “Bilişim
yatırımları birkaç yıllık olup, yıldan
yıla değişim göstermektedir, 2014 için
önerilen bütçe masrafların kısıldığı
bir ortama işaret etmektedir, ayrıca
Solan’ın başka bir sistemle değiştiril-
mesi düşünülmektedir.” diye ekledi.
Mann’a göre bazı tedbirlerin gerekli,
örneğin Opswan nadiren kullanılan
bir yedekleme sistemi ve özel sektör
danışmanları AB sistemlerinin her gün
artan tehditlere karşı hazırlıklı olup
olmadığı konusunda yararlı tavsiyeler
ile destek veriyorlar.
Ancak bazı kararlar, gizli belgelerin
dağıtımını dört ayrı yolla yapan EEAS
çalışanlarını kaygılandırıyor. New
Communications Network’ü (NCN)
140 yabancı ülke elçiliklerine “kısıtlı”,
“gizli” ve “sır” dosyalarını elektronik
posta eklentisi şeklinde açık internet
üzerinden gönderirken şifreleme için
kullanıyorlar. Acid yazılımını, birbir-
lerine ya da AB Konsey’ine ya da üye
ülkelerin Brüksel ofislerine “kısıtlı”
belge elektronik posta ile gönderirken
şifreleme için kullanıyorlar. Solan
internetten fiziksel olarak koparılmış
bir sistem olarak “gizli” ve “sır” dos-
yaların AB başkentinde dağıtımında
kullanılıyor.
Bir AB çalışanı, EEAS’ın bütçeyi
kısmak yerine NCN’i iyileştirmesi
gerektiği görüşünde ve “NCN şifre-
leme standartları güncel değil ve hiç
bir zaman üye ülkelerin milli güvenlik
otoriteleri tarafından onaylanmadı.
Eğer EEAS yeni bir sistem ortaya
sürerse, yeni sistemin 27 üye ülke
tarafından onaylanması gerekir ki bu
da yıllar alır. Bu süre içinde EEAS
ve Konsey çalışanları gizli dosyaları
USB belleklerde ya da kağıt üzerinde
binadan binaya taşıyor olacaklardır.”
diye kaygısını dile getiriyor.
EEAS zaten en az bir kere
“hack”lendi ve bu yıl 14 Ocak’ta Rus
bilişim firması Kaspersky Lab, bir
siber-casusluk planını (Kırmızı Ekim)
ortaya çıkardı. Genel bilişim ortamına
da bakarsak, CERT EU’nun AB’ye
yapılan siber atakları izleyen 12 uz-
manı, ayda 50 den fazla alarm/uyarı
yayınlıyor.
2011-2013 dönemi GÜSOD Sosyal
Faaliyet Programı kapsamında
üyeleriyle birlikte olduğu yemekli
sohbet toplantılarının dokuzuncusu,
17 Haziran 2013 Pazartesi günü Le
Meridien Otel’de gerçekleştirildi.
BANTAŞ Nakit ve Kıymetli Mal
Taşıma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş.
ve Sensormatic Güvenlik Hizmetleri
A.Ş.’nin ev sahipliğinde gerçekleştiri-
len ve GESİDER üyelerinin de iştirak
ettiği toplantıya konuk konuşmacı
olarak Fortune Dergisi Genel Yayın
Yönetmeni Ali Ağaoğlu katıldı.
Ağaoğlu; “Türkiye’de ve Dünyada
Ekonomik Gelişmeler ” başlıklı bir
konuşma yaptı.
Keyifli ve güzel bir akşam geçi-
ren katılımcılar, bir sonraki yemek
organizasyonunda yine GÜSOD ve
GESİDER birlikteliği ile yeniden bir
araya gelme sözü vererek ayrıldılar.
22 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
tToplumumuzdaki mutsuzluğun
çoğu, insanların nereye gittiğini
bilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Yaşamlarının bir anlamı ve amacı
olmamasından dolayı keyifsiz, kız-
gın, yabancılaşmış ve düşmanca bir
hal takınmaktadırlar.
Dünyamızda olup bitenleri, bizim
için önemli olduğu oranda fark ede-
riz. Bakıp ta görmediğimiz, dikkat
etmediğimiz, bakıp ta önemseme-
diğimiz o kadar çok şey var ki. Hiç
dikkat ettiniz mi? Çocuklarınıza
veya eşinize bakıp ta söylediklerini
duymadığınız olmadı mı?
Hedefiniz yoksa tabii ki bakıp ta
görmeyebilirsiniz. Çok enteresandır
ki hedefiniz netleştiğinde ise ihti-
yacınız olanlar size doğru gelmeye
başlar.
Herhangi bir şeyi orada olduğu için
değil, onu görmek için bir sebebiniz
olduğunda görürsünüz. Örneğin;
bir araba almaya karar verdikten
sonra aynı arabadan yollarda ne ka-
dar çok olduğunu fark etmişsinizdir
değil mi? Elbette bu arabalar kendi
kendilerine çoğalmaya başlamadılar.
Yani farkındalık seviyenizden dolayı
onları görmeye başladınız.
Sadece günü kurtarmak için yaşar-
sanız elde edeceğiniz de o kadar
olur. Diğer yandan ise hayatınızın
bu şekilde geçmesini istemiyorsanız
tek yapmanız gereken şey görüş
açınızı biraz değiştirmek olacaktır.
Günlük telaşlar hiç önemsiz olur
mu? Ailenizin gelirini temin etmek,
faturaları ödemek, çocuklarınızın
ihtiyaçlarını karşılamak, onların iyi
bir eğitim almalarını sağlamak elbet-
te ki çok önemlidir ama hayata da
daha geniş bir pencereden bakmak
lazım. Hayal kurmalı, küllenmiş
ve geride kalmış olan isteklerinizi
tekrar düşünmeli, günlük koşturma-
nın içinden sıyrılıp biraz yukarıdan
bakmalısınız.
Amaçlarınız olursa hayat size heye-
can verir. Hedefleriniz hayatınıza bir
derinlik ve anlam kazandırır. Sev-
diklerinizle daha içten paylaşımlar
yaşarsınız. Doyumlu bir hayatınız
olur. Çünkü yaşama sevinci ile dolu
olursunuz.
Hedef; bir hayalin tarih belirleyip
planlarla desteklenip, harekete geçi-
rilmesidir. Baktığımızda görüyoruz
ki tüm başarılı insanlar mutlaka
hedefler belirleyip bu doğrultuda
çalışıyorlar.
Eğer kendinize hedefler belirlemez-
seniz hayatınız rutinleşir. Aştığınızı
zannettiğiniz zorlukların, karşınıza
tekrar tekrar geldiğini görürsünüz.
Hatta aynı sorunlarla boğuşmak-
tan yorgun düşersiniz. Kendinize
mutlaka yeni hedefler belirlemeli-
siniz. Bilmelisiniz ki bu sayede yeni
pencereler bulup değişik denizlere
yelken açabilirsiniz.
Yeni hedeflere yelken açmanız
dileğimle…
Hedef; bir
hayalin tarih belirleyip
planlarla desteklenip,
harekete geçirilmesidir.
Baktığımızda görüyoruz
ki tüm başarılı insanlar
mutlaka hedefler
belirleyip bu doğrultuda
çalışıyorlar.
HAYATA BAKIŞ
Hedef belirlemek
Oğuz GÜLAY
24 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
S
ayısal durum
v 31 ulusal üye fede-
rasyon,
v 2 mütekabil üye,
v ESTA (Avrupa Gü-
venli Taşımacılık Derneği),
v	 ASSA-I (Havacılık Güvenlik
Hizmetleri Derneği - Uluslararası),
v	 28 Avrupa ülkesi,
v	 21 AB üye devlet,
v	 50,000 özel güvenlik şirketi,
v	 1.7 milyon özel güvenlik
görevlisi,
v	 Yıllık 23 Milyar Euro iş hacmi.
CoESS’in yapısı
v	 Genel Kurul,
v	 İcra Kurulu,
v	 Yönetim Kurulu,
v	 Genel Sekreterlik.
CoESS’ in günlük çalışmaları se-
kiz çalışma kurulu çerçevesinde
yürütülür;
v	 İnsanlı Güvenlik Çalışma
Kurulu,
v	 Değerli Eşya Taşımacılığı
Çalışma Kurulu,
v	 Gözetleme ve Uzaktan İzleme
Çalışma Kurulu,
v	 Havaalanı Güvenliği Çalışma
Kurulu,
v	 Denizcilikte Güvenlik Çalışma
Kurulu,
v	 Kritik Altyapı Çalışma Kurulu,
v	 Uyum Çalışma Kurulu,
v	 Sosyal Diyalog Çalışma
Kurulu.
Bu yapıyla, CoESS endüstrinin
tüm dallarını içine almayı hedef-
lemektedir. Çalışma kurulları,
CoESS | Avrupa Güvenlik
Hizmetleri Konfederasyonu
CoESS ulusal özel güvenlik yasama ve düzenlemelerinin
uyumlaştırılması ve en üst profesyonellik ve kalite düzeyinde
yapılandırılması çalışmalarında çok güçlü bir yere sahiptir.
Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi
KAPAK KONUSU
26 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
ilgili alanlarda uzman kişilerden
oluşur ve sektörün ilgili kesimle-
rindeki güncel ve çözüm bekle-
yen sorunlarıyla uğraşırlar.
CoESS hakkında
Avrupa Güvenlik Hizmetleri Kon-
federasyonu CoESS, 31 ulusal
güvenlik işverenleri birliğinin şem-
siye organizasyonudur. 1989’da
kurulmuştur.
CoESS, özel güvenlik hizmetleri
endüstrisinin çıkarlarını temsil
eden tek Avrupa işverenler orga-
nizasyonudur. Avrupa Komisyonu
(DG İstihdam, Sosyal İşler ve
İhtiva) tarafından, Avrupa An-
laşmaları çerçevesinde Avrupa
sektörel sosyal ortak olarak
tanınmaktadır.
Hedefleri
CoESS’in birincil hedefi, ulusal
üye federasyonların ve onların
üyesi şirketlerin ortak menfaatle-
rini Avrupa çapında ve uluslara-
rası seviyede, korumak ve temsil
etmektir. Dolayısıyla, CoESS
ulusal özel güvenlik yasama ve
düzenlemelerinin uyumlaştırıl-
ması ve en üst profesyonellik ve
kalite düzeyinde yapılandırılması
çalışmalarında çok güçlü bir yere
sahiptir.
Kamu ve özel müşterilerle yakın
ortaklık çalışmalarıyla edinilen
20 yılı aşkın sektör deneyimi ile
CoESS geniş bir uzmanlık ve bilgi
birikimine sahiptir ve sektöre
ilişkin bilgiye ihtiyaç duyan AB
politika oluşturucuları ve politika
danışmanları için baş muhataptır.
Bu nedenle CoESS, endüstrinin
kısa ve orta vadeli menfaatlerini
etkileyecek AB politikaları ve
stratejileri konusunda sistematik
olarak danışmanlık yapmaktadır.
Özel güvenlik hizmetleri
CoESS’in ulusal üye federasyon-
ları çok çeşitli özel güvenlik hiz-
metlerini kapsamaktadır; ticari
insanlı güvenlik, düzenli devriye,
dahili insanlı güvenlik, etkinlik
güvenliği (kalabalık kontrolü),
kapı denetleme, koruma, para
taşımacılığı (CIT) ve değerli eşya
taşımacılığı, nakit işleme, mobil
alarm yanıtlama, yardım isteme/
yanıtlama hizmetleri, alarm ve
CCTV izleme, izleme merkezi
ve konsol operasyonları, takip
ve izleme, havacılık güvenliği,
perdeleme, köpek (K9) hizmet-
leri, denizcilik güvenliği, kritik
altyapı koruma, birleşik çözüm-
ler, kurumsal araştırma, acil tıp
teknisyeni (ilk yardım hizmetleri),
yangın önleme ve korunma,
kentsel güvenlik, kayıp önleme,
resepsiyonist/kapıcı hizmetleri,
güvenlik danışmalığı, ihtisas-
laşmış koruma, özel güvenlik
eğitimi ve daha başka pek çok
alan bu kapsamda örnek olarak
verilebilir.
Avrupa ortaklığı
CoESS, AB kurumları tarafından
resmi olarak tanınan tek konfe-
derasyondur, ayrıcalıklı ortaktır ve
birçok AB dosyasında CoESS’e
danışmanlık statüsü verilmiştir.
Avrupa’da, özel güvenlik hizmet-
leri sektörü adına endüstriye
sözcülük eden benzer bir temsilci
yoktur. CoESS, Avrupa Komisyo-
nu içerisindeki ilgili Genel Müdür-
lüklerle (İstihdam, Sosyal İşler
ve İhtiva, İç Pazar, İşletmeler ve
Endüstri, Eğitim ve Kültür, Adalet,
İç İşler, Mobilite ve Taşımacılık,
Büyüme, Ekonomik ve Finansal
İşler, Dış İlişkiler) ve Avrupa
Parlementosu ve Avrupa Konseyi
ile güçlü işbirlikleri tesis etmiş ve
sürdürmektedir.
CoESS ayrıca Avrupa Standardi-
zasyon Komitesi (CEN), Avrupa
Elektroteknik Standardizasyon
Komitesi (CENELEC), Avrupa
Güvenlik Organizasyonu (EOS),
Euroalarm, Avrupa Birleşik
Güvenlik Örgütü (ECSA), Avrupa
İş Dünyası Hizmetleri Yuvarlak
Masası (EBSRT), Avrupa İşveren-
ler Ağı (EEN) (BusinessEurope) ve
benzeri Avrupa organizasyonları
ve kurumları ile ortak ve ayrı-
calıklı muhatap konumundadır.
BusinessEurope, EuroCommer-
ce, HOSPEEM, EFCI, Eurociett,
CEMR-EP, FIEC, EFEE ve elbette
Avrupa ticaret odası mükabili UNI
Avrupa gibi başka Avrupa kon-
federasyonları ile yakın çalışma
sürdürmektedir.
Farkındalığı artırmak
CoESS, katma değer yaratmak
ve her türlü riski bertaraf etmek
ya da minimize etmek için, özel
güvenlik endüstrisini doğrudan
ya da dolaylı olarak etkileyen pek
çok AB politikaları ve stratejile-
rinin eşgüdümlü ve bütünleşik
olması gerektiğine şiddetle
inanmaktadır. Dolayısıyla CoESS,
AB karar vericilerine en öncelikle
küresel bir politika çerçevesi
oluşturmaları konusunda çağrıda
bulunmaktadır. Eğer çerçevenin
anahatları anlaşılabilir olursa,
AB’nin belirli stratejileri geliştir-
mesi daha kolay olacaktır.
Tehdit ve risklerin küresel oldu-
ğunu düşünürsek, AB politik, stra-
tejik ve uygulama düzeylerindeki
bu işbirliği rolünü üstlenmek için
ideal konumdadır.
CoESS, özel güvenlik konusunda
“AB-tek elden çözüm” yaklaşımını
savunmaktadır. Yalnızca böyle bir
yaklaşım işbirliğini, birleşmeyi ve
AB seviyesinde özel güvenlik ala-
nındaki yürürlükteki politikaların,
açılımların, araştırma ve program-
ların etkinliğini geliştirebilir.
Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 27
“Uluslararası güvenlik bağını
CoESS oluşturacaktır”
CoESS will compose the international
security interconnection
Ropörtaj, Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi
KAPAK KONUSU
CoESS (Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu) 27 ulusal özel
güvenlik şirketleri derneklerini bünyesinde toplayan bir Avrupa
kuruluşudur. 1989 yılında Avrupa’daki özel güvenlik hizmetleri
sektörünün menfaatlerini korumak üzere kurulmuş tek şemsiye
organizasyondur. CoESS Başkanı Marc Pissens ve CoESS Genel Sekreteri
Hilde De Clerck ile CoESS’in vizyonunu konuştuk.
28 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
C
oESS hakkında bilgi
verebilir misiniz?
MP: Avrupa Güvenlik
Hizmetleri Konfede-
rasyonu (CoESS), 27
ulusal özel güvenlik şirketleri
derneklerini bünyesinde toplayan
bir Avrupa kuruluşudur. 1989
yılında Avrupa’daki özel güvenlik
hizmetleri sektörünün menfaat-
lerini korumak üzere kurulmuş
tek şemsiye organizasyondur.
Avrupa’da kurulmuş çok uluslu
büyük firmalar tarafından da
aktif olarak desteklenmektedir.
AB tarafından Avrupa Antlaşma-
ları doğrultusunda, sektördeki
sosyal ortak olarak tanınmak-
tadır. Avrupa Komisyonu’ndaki
diğer departmanlar da CoESS’e
danışmaktadırlar. CoESS aynı
zamanda Avrupa Parlamento’su
ve Avrupa Birliği’ne bağlı diğer
organizasyonlarla da çok yakın
çalışmaktadır.
CoESS, Avrupa Birliği’nin 18 üye
ülkesini ve toplam 25 Avrupa
ülkesini temsil eder, bu da
51,559 özel güvenlik firması ve
2,085,021personele tekabül
etmektedir. Avrupa özel gü-
venlik endüstrisi yıllık yaklaşık
34,283.9 milyon Euro’luk iş
hacmine sahiptir.
Özel güvenlik hizmetleri son
birkaç on yılda küresel ve çok
yönlü bir sektöre haline gelmiştir.
Tedarikçiler geniş bir hizmet yel-
pazesi sunan gerçek uzmanlara
dönüşmüş ve üst düzey eğitimli
takımlar ve güvenlik görevlileri ile
çalışır olmuşlardır. Bu da onlara,
kamusal kurumlardan büyük şir-
ketlere ya da özel kişilere kadar
pek çok farklı alanda faaliyet gös-
teren müşterilere en iyi çözümleri
sunma becerisini kazandırmıştır.
CoESS’in yegane amacı üyeleri-
nin sesi olmak olsa da, Avrupa
özgürlük ve adalet prensiplerine
uygun ve etkili güvenlik seviyesini
sağlamayı da hedeflemektedir.
OÜ: Türkiye’nin Avrupa Birliği
üyeliği sürecinde GÜSOD, CoESS
çatısı içinde yer alma talebini
Ekim 1999’ da yapmış, çok kısa
bir süre sonra da olumlu yanıt
alarak, dinleyici üyeliğe, bilahare
Ocak 2000 yılında da asil üyeliğe
kabul edilmiştir.
Avrupa özel güvenlik sektörünün
yapılandırılması bağlamında
ulusların kendi güvenlik politi-
kaları ile global güvenlik yakla-
şımları arasındaki bağı CoESS’in
oluşturacağına olan inancımı
ifade etmek isterim. Geçen 14
yıl içinde beraberce, sektör için
faydalı adımlar atılmıştır.
Avrupa’daki özel güvenlik
hizmetleri sektörünün mevcut
durumu nedir?
MP: Yıllar içinde özel güvenlik
endüstrisi genel olarak küresel ve
ulusal güvenlik politikaları içinde
gerçek bir aktör ve ortak olmuş-
tur. Ayrı bir sektör olarak ortaya
çıkmasından sonra endüstri,
ulusal ya da uluslararası resmi
makamların giderek daha fazla
belirli görev ve misyonlara yönel-
diği “kendine özgü” diye tanımla-
nabilecek yeni bir statüye doğru
ilerlemiştir. Şu da bir gerçektir ki,
özel güvenlik firmalarının sağla-
dığı hizmetler giderek daha fazla
kamusal alanlarda kullanılmak-
tadır. Özel güvenlik hizmetleri ve
bu hizmetleri sağlayan personel,
uzun zaman toplumun demokratik
What is CoESS?
MP: The Confederation of European Security
Services (CoESS) is a European organisati-
on that groups together 27 national private
security companies’ associations. It was
founded in 1989 and is the only umbrella
organisation representing and defending pri-
vate security services interests in Europe. It
is also being very actively supported by the
major multinational companies established
in Europe. It is recognised by the European
Commission as the social partner in the
sector, in line with the European Treaties.
Other departments in the European Com-
mission also consult it. CoESS also works
closely with the European Parliament and
other organisations in the European Union.
CoESS represents 18 member states in the
European Union, and a total of 25 European
countries, which translates into 51,559
The Confederation of European Security Services (CoESS) is
a European organisation that groups together 27 national
private security companies’ associations. It was founded
in 1989 and is the only umbrella organisation representing
and defending private security services interests in Europe.
We talked about the vision of CoESS with the President Marc
Pissens and Secretary General Hilde De Clerck.
Marc Pissens
CoESS Başkanı CoESS with the President
Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 29
KAPAK KONUSU
haklarına karşı olası bir tehdit
olarak algılanmış olsa da, şimdi
toplumun güvenliğini sağlayan iyi
organize olmuş ve tanınmış pro-
fesyonel hizmetler ve temsilciler
olarak değerlendirilmektedirler.
CoESS inanmaktadır ki bizler bu
önemli gelişmenin sadece baş-
langıcına tanıklık ediyoruz ve de-
neyimleri ve başarılı uygulamaları
ile gelecekteki gelişmelerde kilit
oyuncu olmak temel bir görevdir.
Bugün Avrupa’daki özel güvenlik
şirketleri çok çeşitli hizmetler
vermektedirler. Hepsinin çekirdek
öğesi özel güvenlik personelinin
sağladığı insan kaynağı olmakla
beraber kendilerini teknoloji ve gü-
venlik ekipmanlarıyla donatarak, ti-
cari insanlı güvenlik, devriye, dahili
insanlı güvenlik, etkinlik güvenliği
(kalabalık kontrolü), kapı gözet-
leme, koruma görevlisi hizmeti,
mobil alarm cevaplama ve çağrı/
cevap hizmetleri, alarm ve kamera
kontrollü gözetleme, gözetleme
merkezi ve konsol operasyonları,
takip ve izleme, uçuş güvenliği,
arama, kurumsal araştırma, K9
köpek hizmeti, deniz güvenliği,
kritik altyapıların korunması, birle-
şik çözümler, acil tıbbi destek (ilk
yardım hizmetleri), yangın önleme
ve korunma hizmetleri, kentsel
güvenlik, kayıp önleme, resepsi-
yon/concierge hizmetleri, güvenlik
danışmanlığı, özel koruma, özel
güvenlik eğitimleri ve pek çok diğer
hizmeti verebilmektedirler.
Bu hizmetler yalnızca özel müşte-
rilere değil, giderek artan oranda
resmi makamlara ve organizas-
yonlara da verilmekte ve böyle-
likle özel güvenlik görevlilerinin
kamusal alanlardaki rolünü de
genişletmektedirler.
Ekonomideki sorunlar Avru-
pa kıtasındaki özel güvenlik
hizmetler sektörünü ne kadar
etkiliyor?
MP: CoESS sosyo-ekonomik
krizin etkilerini araştırdığında,
CoESS’e üye ulusal konfederas-
yonların çoğu, krizin etkisinin
çok yüksek olduğunu bildirdiler.
Araştırmaya bilgi sağlayanlar en
somut etkileri, fiyatlar üzerinde
baskı, nakit akışını sıkıntıya
sokan ödeme gecikmeleri, kar
marjlarında erime, azalan talep,
sözleşme iptalleri, daha sert
hatta haksız rekabet şeklinde
sıraladılar. Diğer yandan krizin
olumlu etkisi olarak da, personel
değişiminin azalması, gelişen
seçme yöntemleri, faaliyet ala-
nında yükselen seviye ve artan
suçlar nedeniyle özel güvenlik
hizmetlerine duyulan ihtiyacın
artması dile getiriliyor.
Krizin olumsuz etkilerinden kur-
tulmayı, tek bir ülke bile başa-
ramamıştır. Ancak, bazı ülkeler
diğerlerine göre çok daha iyi başa
çıkıyorlar. Bunun nedenleri: krizin
yarattığı sorunları iyi anlayan
sendikalarla iyi sosyal diyalog
ve bunun neticesinde aşırı ücret
artışlarının dayatılmaması, özel
güvenlik şirketlerinin kaliteyi
düşürmeye yanaşmayıp müşte-
riyi verilen hizmetlerin değerini
ödemeye ikna etmesi ve şirket
çapında maliyet etkinliği yüksek
akış sağlama ve gerekli tedbirleri
uygulama olarak özetlenebilir.
Krize rağmen, birçok ülkede özel
güvenlik şirketleri işe almak
üzere eleman arıyor ve istihdam
ediyor. Diğerlerine göre daha iyi
durumda olan ülkeleri isimlendir-
mek çok zor, ama açıkça görülü-
yor ki genel ekonomik ve finansal
durumu en ağır yara alan ülkele-
rin özel güvenlik pazarı da en çok
etkilenenler oluyor.
Ekonomik kriz kalite ve profes-
yonel eğitim gibi temel konula-
rı nasıl etkiliyor?
HC: Elbette ekonomik kriz durum-
larında kalite ve mesleki eğitim
çok sıkıntılı bir hal alıyor. Ne var
ki, bu durum kalite ile eğitim
arasındaki yalnızca yasal olmayan
bağları etkiliyor, aslında yasaya
her zaman uymak gerekiyor. Bu
teori… Birçok durumda yukarıda
bahsettiğimiz gibi, kalite ve kali-
teye ilişkin yatırımlar konusunda
bir ödün verme söz konusu oluyor
ki bu da uzun vadede durumun
daha da kötüleşmesine yol açı-
yor. Eğer kısa vadede olumlu bir
netice alınacaksa bile –şirketler
ekonomik krizi atlatmak ya da
olumsuz etkilerini azaltmak için
bu yolu seçebiliyorlar- uzun va-
dede profesyonellik ve kalite dü-
zeyini geri getirmek ve müşteriyi
doğru fiyatı ödemeye ikna etmek
için çok daha fazla yatırım -çok
daha yüksek maliyetlere- yapmak
gerekiyor. Mesleki Eğitim, iyi
servis temel bileşeni, dolayısıyla
bu konuda ödün verilmemelidir.
Daha iyi personel planlaması ve
geçici daha esnek düzenlemeler,
eğitimi azaltmamak için doğru
alternatif olabilir.
	 Özel güvenlik hizmetleri son birkaç on
yılda küresel ve çok yönlü bir sektöre haline
gelmiştir. Tedarikçiler geniş bir hizmet yelpazesi
sunan gerçek uzmanlara dönüşmüş ve üst düzey
eğitimli takımlar ve güvenlik görevlileri ile çalışır
olmuşlardır.
30 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
Ulusal özel güvenlik modelleri
arasındaki farklılıkları düşüne-
rek, özel güvenliğin ne olduğu-
na dair tek bir tanıma ihtiyaç
var mı?
HC: Bugün tüm dünyada özel
güvenlik belirli ulusal yasal ve
politik çerçeveler içerisinde
işliyor. Bu farklılıklar, ülkelerin
özel güvenlik şirketlerini ele alma
biçimlerini, onlara verilen roller ve
yetkileri belirleyen tarihsel, kültü-
rel, ekonomik ve politik geçmiş-
lerinden kaynaklanıyor. Bu durum
özellikle Avrupa için geçerli.
Ulusal mevzuat, ülkenin politik
iklimi, tarihi, kültürü, sosyal
gelenekleri ve ulusal toplumsal
güvenlik anlayışından oluşan
belirli ulusal bağlamdan ayrı
düşünülemez. Amaçları benzer
de olsa, ulusal mevzuat amaçla-
ra ulaşma yolunda uygulanacak
yol ve yöntemler konusunda çok
farklılıklar gösterebilir. Genel
olarak bir ulusal risk ve tehdit
değerlendirmesi sonucu ortaya
konmuşlardır.
Yönetmeliklerin sevileri de bir Av-
rupa ülkesinden diğerine değişik-
lik göstermektedir. Bazı ülkelerde
çok gelişmiş bir mevzuat mevcut-
ken, bazıları özel güvenlik endüst-
risine ait düzenlemeleri yapmaya
daha yeni başlamış durumdalar.
Birkaç ülkede ise, başlangıç
aşaması bile tamamlanmamış
durumda, ama tüm CoESS üyesi
ulusal federasyonlar, endüstri
içinde kalite ve profesyonel
davranış için gerekli koşulların
farkındalar ve bu yüzden devam-
lılığı garanti ediyorlar ve onları
cesaretlendirmek ve yakından
izlemek çok önemli.
Her ulusal yönetmeliğin en temel
hedefi, vatandaşı istismar ve
kötü muameleden korumak,
şeffaflığı sağlamak ve özel milis
kuvvetlerinden kaçınmaktır ve
bu hedef daima böyle kalma-
private security companies, providing
employment for 2,085,021 people.
The European private security industry
generates an annual turnover of appro-
ximately 34,283.9 million Euros.
Private security services have been
developing over the last few decades
into a global and multifaceted sec-
tor. The suppliers have become true
experts in providing a broad range
of services, often in conjunction with
some highly trained teams and secu-
rity guards. This allows them to offer
the best solutions to a broad range of
customers, from growing number of
public customers through to compani-
es and private individuals.
Although CoESS’s sole objective is to
lend a voice to its members, it also
aspires to achieve an appropriate and
effective level of security that is in
line with the European principles of
freedom, security and justice.
For further information on CoESS;
please visit: www.coess.eu
What is the current situation of the
private security services sector in
Europe?
MP: Over the years, the private secu-
rity industry in general has become
a real actor and partner in global
and national security policies. Once
reduced to a “particular” sector, the
industry has evolved towards a new
status that can best be described
as a “specific” sector, which public
authorities – international as well as
national ones - turn to more and more
often for specific tasks and missions.
It is also a fact that these tasks, and
in particular the services the priva-
te security companies provide, are
more and more situated in the public
domain. Private security services
and the guards and staff performing
these services, long time considered
a possible threat to citizens’ democ-
ratic rights, are now well established
and recognised professional services
and agents who protect the citizen’s
security. It is CoESS’ strong belief that
we are only witnessing the beginning
of this important development and
that it is its fundamental role to be a
key player, through its experience and
best practices, when future develop-
ments will take place.
Private security companies in Eu-
rope today provide a wide range of
services, which all have as a central
element the human input provided
by the private security guard, and ma-
nifest themselves in varying combi-
nations with technology and security
equipment: commercial manned guar-
ding, beat patrol, in-house manned
security, event security (crowd cont-
rol), door supervision, body-guarding,
mobile alarm response and call-out
services/response services, alarm
and CCTV monitoring, monitoring
centre and console operations, track
and trace, aviation security, scree-
ning, canine (K9) services, maritime
security, critical infrastructure protec-
tion, combined solutions, corporate
investigation, emergency medical
technician (first aid services), fire
prevention and protection services,
urban security, loss prevention, re-
ceptionist/concierge services, secu-
rity consulting, specialised guarding,
Hilde De Clerck
CoESS Genel Sekreteri Secretary General
Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 31
KAPAK KONUSU
lıdır. Aynı zamanda, minimum
kalite seviyesinin güvence altına
alınması, “kovboy” şirketlere
engel olarak pazarda istikrarın
korunması, sektörün imajının
iyileştirilmesi ve mesleğin güçlen-
dirilmesinin garanti edilebilmesi
için en vazgeçilmez araç ulusal
yönetmelik ve yasalardır.
Dolayısıyla, CoESS tüm Avru-
pa ülkelerinde minimum kalite
seviyesinin standardize edilmesi
gerektiği görüşündedir ve tüm Av-
rupa ülkelerinde kalite standart-
larının yerleştirilmesi konusunda
titiz bir çalışma yürütmektedir. Bu
çalışmalar aracılığıyla, CoESS ve
üye federasyonları kabul edilebilir
bir özel güvenlik tanımı oturtmaya
çalışmaktadırlar. CoESS 2 adet
CEN (Avrupa çapında standart)
başlattığı ve ortaya çıkardığı
için gurur duymaktadır: biri özel
güvenlik hizmetleri terminolo-
jisine ilişkin olup, diğeri 2011
yılında çıkarılan havaalanları ve
havacılık sektörü güvenlik hiz-
metleri standardıdır. Burada son
bulmuyor, geçen yıl CEN, yine
CoESS inisiyatifi ile denizcilik ve
liman güvenliği hizmetleri Avrupa
standardı için bir proje başlatma-
yı kabul etti. Biz standartları birer
zorunluluk, kalitenin teminatı,
müşteriye rehber ve gelecekteki
ulusal ve uluslararası bağlayıcı
kuralların oluşturulmasının ilk
adımı olarak görüyoruz.
Avrupa kuruluşları ve karar ve-
riciler özel güvenlik sektörüne
gerektiği kadar ilgi gösteriyor-
lar mı? Bu kuruluşlar sektörü
toplumu korumakta önemli
bir faktör olarak mı görüyorlar
yoksa tekil bir ürün ve hizmet
sağlayıcı olarak mı?
HC: Son yıllarda, güvenlik
konusu; ulusal ve hatta daha
çok AB seviyesinde birçok yeni
stratejinin, politikanın, araştırma
programının ve akademianın odak
noktası haline gelmiştir. Bu çok
olumlu bir gelişmedir. CoESS bu
duruma 2001 Eylül ayının trajik
olayından beri tanık olmaktadır
ve tüm gereken uzmanlık ve
girdisiyle mevcut bulunmuştur.
CoESS’in, tüm bunların katma
değer yaratarak ve her türlü riske
karşı koordine olarak ve birleşe-
rek ve gerçek gelişme göstererek
private security training and many others.
These services are not only delivered
to private clients, but to a rapidly
growing extent also to public bodies
and organisations, thus enhancing the
role of private security guards in the
public domain.
To what extent is the present economic
downtown affecting the private security
services sector across the European
continent?
MP: When CoESS surveyed the impact of
the socio-economic crisis, most national
CoESS member federations indicated that
the impact of the crisis was very high. Res-
pondents referred to the following elements
as the concrete effects of the crisis: pres-
sure on prices, payments delays resulting
in cash flow pressure, erosion of profit mar-
gins, decreased demand, loss of contracts,
more fierce competition and even unfair
competition. As positive consequences of
the crisis were mentioned a reduction in
staff turnover, improved selection proce-
dures, an improved level playing field and
an increased criminal activity leading to a
higher demand for certain private security
services.
Not a single country has really been able
to avoid the negative impact of the crisis.
However, some countries are dealing
(much) better with it than other countri-
es. This is due to several factors: a good
social dialogue with trade unions which
understand the problems caused by the
crisis and hence not push for exorbitant
wage demands, private security compani-
es not willing to lower quality but forcing
the customer to keep paying the right
price for the services delivered and cost-
effective streamlining and measures within
the companies itself. Notwithstanding the
crisis, in many countries private security
companies are still looking for personnel
and do hire them. It is difficult to put a
name on countries which are doing better
than others, but it is obvious that where
the overall economic and financial crisis
hit hardest, those will be the most affec-
ted private security markets.
32 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
How does the economic crisis
affects important aspects such as
quality and professional training?
HC: Of course quality and vocational
training come under strong pres-
sure in times of economic crisis.
However, this affects only the non-
legally binding aspects of quality and
training, as the law will always have
to be obeyed. That’s the theory...
In many cases though, as stated
above, a compromise on quality and
investments related to quality will
only make the situation worse in
the long run. If there can be some
sort of short term positive effect -
chosen by companies in order to
survive the economic crisis or make
its impact less negative – in the long
term, many more investments – at
a very high price – will be neces-
sary again to bring back the level of
professionalism and quality ánd to
convince the buyers to pay the right
price again. Vocational training is
a fundamental element of a good
service. It should therefore also not
be compromised. Better staff plan-
ning and temporary higher flexibility
schemes can be a good alternative
for not bringing down the training.
Diversity in national private security
models; is there a need for a single
definition of what private security is?
HC: It is true that today, all over the
world, private security operates in
specific national legal and political
frameworks. These differences arise
from varying historical, cultural,
economic and political backgrounds
which have shaped the way priva-
te security companies are being
considered, the role and competen-
ces given to them. This situation is
particularly true in Europe.
National regulations cannot be
considered separately from their
specific national context such as po-
litical climate, history, culture, social
tradition and national public security
considerations. Although similar as
far as their objectives are concer-
ned, national regulations vary widely
as to the means and modalities to
reach these objectives. They are ge-
nerally established after a national
(and thus specific) assessment of
risks and threats to security.
The level of regulation also consi-
derably varies from one European
country to another. Whereas some
countries have very advanced levels
of regulations, others have only
recently begun to regulate the pri-
vate security industry. And in a few
countries, the starting up phase has
not yet been finalized. But all natio-
nal CoESS member federations are
aware that the conditions necessary
to ensure quality and professional
conduct within the industry, hence
guaranteeing continuity, must be
encouraged and closely monitored.
The fundamental goal of every natio-
nal regulation is and always should
be to protect the citizen against
abuse and misuse, to safeguard the
necessary transparency and to avoid
private militias. At the same time,
national regulations are an indis-
pensable tool for guaranteeing a
minimum level of quality and profes-
sionalism, leading to stabilization of
the market by preventing “cowboy”
companies to enter into or to remain
on the market, improving the image
of the sector and strengthening the
profession.
CoESS is therefore of the opinion
that a minimum level of quality
standards should exist in all Euro-
pean countries. CoESS is working
diligently on promoting quality stan-
dards across all European countries.
Through these efforts, CoESS and
its member federations aim to arrive
at an acceptable common definition
of private security. CoESS is proud
to have already initiated and brought
to a good end two CEN (European
wide standards): one related to ter-
minology of private security services,
and in 2011, a European standard
for airport and aviation security ser-
vices. We are not stopping here; last
year, CEN also accepted to launch,
again at the initiative of CoESS, a
new project for the development of
a European standard for maritime
and port related security services.
We see standards as a must, as an
essential part of our work related
to quality, as a set of guidelines for
our customers and as a first step
towards future incorporation into
binding rules, either at national or at
European level.
Are the European institutions and
decision-makers paying enough at-
tention to the private security ser-
vices sector? Do these institutions
consider this sector as an impor-
tant factor to protect the society or
as a single provider of products and
services?
HC: Over the last years, security in
general has become the focus point
of many new strategies, policies,
research programmes and academic
	 Private security services have been developing
over the last few decades into a global and multifac-
eted sector. The suppliers have become true experts
in providing a broad range of services, often in con-
junction with some highly trained teams and security
guards.
Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 33
KAPAK KONUSU
olacağına inancı tamdır. Bu neden-
ledir ki, CoESS sürekli AB karar
vericilerine, öncelikle genel ve
küresel bir çerçeve oluşturmak için
yatırım yapmaları konusunda çağrı-
da bulunmaktadır. Eğer ana hatlar
berrak olursa, belirli stratejileri ve
yaklaşımları geliştirmek çok daha
yararlı ve verimli olur. Tehditlerin
ve risklerin uluslararası ve küresel
boyut kazanmış olması nedeniyle,
AB’nin bu koordinasyon rolünü
oynamasının gerekliliği aşikardır.
Politik düzeyde, stratejik düzeyde,
destekleyici ve kontrol edici düzey-
lerdeki bu desteğin, işbirliği içinde
ve entegre bir şekilde, güvenlik gibi
hassas bir alanda faaliyet göste-
ren tüm oyunculara ve katılımcı-
lara (akademik, teknik, ve insan)
ulaşması çok önemlidir. Ancak tüm
bu uzmanlıkların, bilgi birikiminin,
başarılı uygulamaların, yatırımların
ve kalite adına gün be gün verilen
mücadelenin bir arada kullanımı ile
en doğru yaklaşım elde edilebilir.
Ayrıca, her aktör kendi sorumluluk-
larını üstlenmelidir: karar vericiler
sağlıklı ve bütünleşik politikalar ve
çerçeveler (bizim yatırımlarımızın ve
rolümüzün hakkı verilerek)vasıtasıy-
la, tedarikçiler sağlıklı ve bütün-
leşik hizmetler vasıtasıyla. Ancak
o zaman bir kazan-kazan durumu
ortaya çıkar ve bundan da sorum-
lu otoriteler, müşteriler, bireysel
vatandaş ve bütün olarak toplum
istifade eder.
Bununla beraber, Avrupa’nın her
tarafında sektörün bir bütün olarak
ele alınışında tek tip bir yaklaşım
benimsenmediği gerçeği hala sorun
teşkil etmektedir. Bu konuda,
inisiyatifi ele alacak ya da hedefi
belirleyecek Avrupa kurumların-
da özel güvenlik sektörü, ya üye
ülkelerin kendi iç yetkileri (örneğin
polisle özel güvenlik arasındaki
işbirliğine ilişkin konular) ya da
AB’nin münhasır yetkileri içinde
değerlendirilecek bir konu olarak
sınıflandırılmaktadır.
Bunlara ek olarak bilinmelidir ki,
sektörümüzün Avrupa çapında
düzenlendiği yerlerde de (daima
kısmen), Avrupa kurumları ve onla-
rın çeşitli sorumlu departmanları o
kadar az dahili istişarede bulun-
maktadırlar ki, buradan sektörel bir
yaklaşım ortaya çıkamamaktadır.
Tüm bunlar, Avrupa’da güçlü ve
ortak bir savunma ve lobicilik ge-
rektiren çok karmaşık bir durum ya-
ratmaktadır. Gerçekte, bu CoESS’in
temel uğraşlarından birini teşkil
etmektedir. Ne var ki, son yıllarda,
Avrupalı karar vericilerin tutumla-
rında gelişme gözlemlemekteyiz.
Güvenliği ilgilendiren konularda
bazı somut girişimler başlatılıyor,
özel güvenlik sektörünün rolü
giderek daha fazla anlaşılıyor ve
resmi-özel ortaklıkları vurgulanıyor
ve toplumun güvenlik sorunlarıyla
başetmekte etkili bir çözüm olarak
değerlendiriliyor.
Özel güvenliğin bazı alanlarında
Avrupa Birliği’nin tamamını bağ-
layan bazı yasal düzenlemeler
bulunmakta, bu noktada acaba
Avrupa hizmetlerin uyumlaştırıl-
ması ve teknolojilerin standart
hale getirilmesine mi odaklan-
malı?
MP: Şuna açıklık getirmeliyiz ki
günümüzde Avrupa çapında benim-
senen yönetmelikler sektörümüzün
yalnızca havaalanları ve havacılık
güvenliği, denizcilik güvenliği (tam
değil), Euro bölgesinde nakit para
transferi kesimlerini ve bir ölçüde
de güvenlik sistemlerini kapsamak-
tadır. Böyle olunca da, yukarıdaki-
ler dışında kalan genel özel güven-
lik hizmetleri 2006 İç Pazarlarda
Hizmetler konulu Avrupa Direktifi
tarafından kapsanmıyor. CoESS
bütün insan-temelli özel güvenlik
hizmetlerini bu direktifin kapsamı
dışında bıraktırabilmek için çok
yoğun lobi çalışması yapmıştır.
CoESS’in endişelendiren konu-
lardan biri de –ki bu endişe hala
sürmektedir- özel güvenlik hizmetle-
rinin Avrupa Hizmetler Direktifi kap-
samına dahil edilmesi, özellikle de
sınır-ötesi hizmet sağlayıcı olarak
ele alınması, en düşük ortak pay-
danın, yani engelleme ve koruma
seviyelerinde profesyonellik ve kali-
te konusunda gerekli en üst düzey
standartların sağlanması yolunda
ciddi bir tehlike teşkil edecektir.
Sonuç olarak, Avrupa uyumlaştır-
ması iyi bir şeydir, ama yalnızca
bugün ulusal yönetmelikler sa-
yesinde yakalanan yüksek kalite
seviyelerini garanti edecek ulusal
düzenleyici çerçevelerin AB’nin
ortak kurallarını oluşturacak düzeye
34 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
attention, at national level, and even
more at EU level. This is as such a
very positive development. CoESS
has been witnessing it since the
tragic events in September 2001,
CoESS has been there with the ne-
cessary expertise and input. CoESS
strongly believes that all these can
only create an added value and a
real progress in preventing risks
of all kinds IF AND WHEN COORDI-
NATED AND INTEGRATED. CoESS
therefore constantly appeals to all
EU decision makers to invest first
of all in establishing a more overall
and global framework. If the outli-
nes are clear, it will become much
more useful and efficient to develop
specific strategies and approaches.
It goes without saying that given the
internationalisation and globalisation
of threats and risks, the EU must
play this coordinating role. At a po-
litical level, at a strategic level, at a
supporting and at a controlling level.
This support must reach out, in a co-
ordinated and integrated way, to ALL
players in the delicate field of secu-
rity and to ALL contributors (whet-
her academic, technological, and
human). Only through a combination
and use of all the expertise, know-
ledge, best practices, investments
and daily strive for quality, can the
best approach be reached. Moreover
and again, every actor must take up
his responsibility: decision makers
through sound and integrated poli-
cies and frameworks (including the
rightful recognition and protection of
our role and investments) and the
providers through sound and integra-
ted services. Only then will a win-win
situation be reached to the benefit
of the responsible authorities, the
customers, the individual citizen and
society as whole.
Nevertheless, the great problem still
remains that there is still no uniform
approach throughout Europe for the
sector as a whole. According to the
subject matter, the European body
taking the initiative or the objective
to be attained, the private security
sector is classified either as a mat-
ter which falls within the exclusive
authority of the member states (such
as everything relating to the coope-
ration between police and private
sector), as being part of the exclusi-
ve authority of the EU.
In addition, where our sector is
(always partly) regulated at a Euro-
pean level, one must ascertain that
the European institutions and their
various responsible departments
have too few internal consultations
to lead to a uniform approach in our
sector.
All of this results in a very complex
situation, which demands a strong
and unified defence as well as lobb-
ying in Europe. This, in essence, is
one of the fundamental vocations of
CoESS
Over the last years nevertheless,
we are seeing some developments
in the attitude of the EU decision
makers. More concrete initiatives
regarding security are being taken,
the role of private security services
providers is being more and more
recognised and the importance of
public-private partnerships stressed
and recognised as an effective me-
ans to deal with security problems
in society. We are thus witnessing
– slowly but steadily – a shift in the
position and views of the European
institutions on our sector; more and
more we are being taken seriously
as a real partner in the whole set of
measures aimed at protecting soci-
ety at large. As CoESS, we need to
make sure that this shift continues,
deepens and evolves towards a full
recognition of our role.
Already there are some regulations
which affect to the whole of the Eu-
ropean Union in certain areas of pri-
vate security. Should Europe be more
focused in harmonization of services
and technologies standardization?
MP: It must be made clear that
today the only segments of our
industry which are already covered
by European wide regulations are
airport and aviation security, mariti-
me security (but still not fully), the
cross-border transport of cash within
the Euro-zone and, to some extents,
security systems. As such, general
private security services (others
than the ones mentioned above) are
NOT covered by the 2006 European
Directive on Services in the Internal
Market. CoESS has been lobbying
very hard to keep all man-related
private security services out of the
scope of that Directive.
CoESS was – and still is - very con-
cerned that a possible inclusion of
private security services in the scope
of the EU Directive on Services, in
particular in the context of the provi-
sion of cross-border services, might
result in the application of the lowest
common denominator seriously jeo-
pardising the much needed highest
possible standards, professionalism
and quality and hence the levels of
prevention and protection.
	 Over the last years, security in general has
become the focus point of many new strategies, poli-
cies, research programmes and academic attention, at
national level, and even more at EU level. This is as
such a very positive development.
Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 35
KAPAK KONUSU
Avrupa’da farklı özel güvenlik
modelleri mevcuttur; modern
tehditlerle baş etmek konusunda
en uygun model denilebilecek bir
model var mı?
MP: 11 Eylül 2001 olayları ve
Madrid ve Londra’daki iç karartıcı
artçıları, özel güvenlik konusunda
sağlıklı bir politika eksikliğinin
dramatik sonuçlarını gözler önüne
sermiştir. Bu durumu “Ne ekersen
onu biçersin” klişesinden daha
iyi açıklayan bir söz olamaz: yasal
çerçevenin var olmayışı ya da iyi
işlemiyor olması, aşırı düşük üc-
retler ve yetersiz eğitim kalitesi ile
birleşince medya ve toplumun ağır
eleştirilerine maruz kalındı. Haksız
da değil üstelik.
Diğer yandan Avrupa’da, biz daha
farklı ve bize göre daha iyi ve
verimli bir modele – ve pek çok
özel güvenlik şirketi günlük bazda
buna erişmek için ciddi gayret
göstermektedir- ulaşmak için çaba
sarfettik.
Bu nasıl bir model?
HC: Genel hatlarıyla, mevcut yasa-
lar, özel güvenlik uygulamaları ve
toplumsal kontrol arasında ustaca
ve etkili bir denge olarak tanımla-
nabilir.
CoESS’deki genel kanı, mevcut ve
gelecek güvenlik risklerini analiz
etmek ve güvenlik seviyesini belir-
lemek ve bu risklere karşı etkili bir
koruma sağlamak hükümetin görevi
olduğu şeklindedir. Dolayısıyla,
kamusal ve özel güvenlik organiz-
malarının faaliyet gösterebileceği
doğru yasal çerçeveyi oluşturmak
da hükümetin görevidir. Mantıksal
olarak, ciddi ve iyi tasarlanmış bir
yapı içerisinde, özel güvenlik şir-
ketlerine gerekli izinleri vermek ve
faaliyetlerin doğru, verimli ve hızlı
bir şekilde denetlenmesini sağla-
mak yine hükümetlerin sorumlulu-
ğundadır.
Ancak bu iki koşul yerine getirildi-
ulaşması halinde. Hedef asla
şirketler ve personel açısından
arama, araştırma ve giriş koşulları-
nın, eğitim zorunluluklarının, ulusal
yasaların kontrol mekanizmalarının
yumuşatıldığı geniş bir AB mevzuatı
olmamalıdır.
2006’daki AB Hizmetler
Direktifi’nin kabulünden bu yana,
CoESS’e üye federasyonlar –AB
içinde ve dışında- yasa, yönetmelik,
kalite standartları ve profesyonel-
leşme konusunda mümkün olan
en üst seviyeyi yakalamak ve bu
sayede tüm AB vatandaşlarının,
yerleşimlerinin, etkinliklerinin ve
işlemlerinin genel korunmasını
güvence altına almanın yanı sıra
çok hassas bir pazara girerken an-
laşılır olmayan herhangi bir unsur
bırakmamak için yoğun çalışmalar
yürütüyorlar. Ancak özel güvenlik
hizmetlerini düzenleyen özel güven-
lik yasası yine de Avrupa ülkeleri
arasında farklılıklar göstermektedir
ki, 2006’daki istisna tutulmanın
birincil amacı bu durumdur.
Bugünlerde, önemli sayıda Avrupa
ülkesinde özel güvenlik hizmetleri
ciddi ölçüde yasalarla bağlanmış,
yüksek standart seviyeleri belirlen-
miştir; diğerlerinde ise uygun ulusal
yasaların oluşturulması ve sektöre
ait iyi uygulamaların tanımlanması
çalışmaları devam etmektedir.
Örnek olarak, bir Macar güvenlik
görevlisi yasal olarak 300 saatlik
giriş ve temel eğitim almak ve
eğitim sonundaki sınavda başarılı
olmak zorundadır, diğer ülkelerde
temel eğitime ait bir zorunluluk bu-
lunmamaktadır. Personel geçmişi
araştırması ve talep edilen belge-
ler, lisans ve kontrol mekanizma-
ları konularında da farklılıklar çok
belirgindir.
CoESS, özel güvenlik hizmetleri
konusunda, AB uyumlaştırmasına
ya da AB Direktifine karşı değildir;
ancak yukarıda belirtilen nedenler-
den dolayı zamanlamayı doğru bul-
mamaktadır. Öncelikle, daha zayıf
olan ulusal yönetmeliklerin daha
üst bir düzeye taşınması gerektiği
kanaatindeyiz.
Endüstrinin özelliklerine dayalı gö-
nüllü kurallar olarak ele alındığında,
standardizasyon tamamen farklı
– ve çok olumlu – ve geleceğe yö-
nelik bir konudur. Ulusal yönetme-
liklerin yükseltilmesini beklerken ve
tüm ulusal düzeylerde gelecekte bir
uyumlaştırma yapmak üzere yoğun
bir çalışma yürütürken, endüstrinin
standartlarını oluşturmak bu süreci
hızlandıracaktır. Bu çok ülkedeki
kuruluşlarımız, davranış kurallarını,
kalite etiketlerini ve diğer bazı stan-
dartları benimsemişlerdir.
Yine de, CoESS her zaman gele-
cekte uygulanacak bir uyumlaş-
tırma seçeneğinin önemini göz
önünde bulundurmaktadır –tabii ki
doğru zaman geldiğinde– ve Avrupa
Komisyonu’nun dikey bir uyum-
laştırma kararı alması ve gelecek-
teki uyumlaştırmaya temel teşkil
edecek sınırlı AB uyumlaştırmasının
prensiplerinin taslağını ortaya
koyması halinde hazırlıklı olmak
için, öngörülü bir şekilde çalışmaya
devam etmektedir.
	 Son yıllarda, güvenlik konusu; ulusal
ve hatta daha çok AB seviyesinde birçok yeni
stratejinin, politikanın, araştırma programının ve
akademianın odak noktası haline gelmiştir. Bu
çok olumlu bir gelişmedir.
36 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
So, European harmonization is good,
but only when and if all the national
regulatory frameworks are of a suffi-
cient high level to establish common
EU rules which will continue to gua-
rantee the high levels of quality that
are today being guaranteed through
existing national frameworks. It can-
not and should not be the purpose
of a EU wide legislation to lower the
screening, vetting and entrance con-
ditions for both companies and staff,
training obligations, control mecha-
nisms of well- established national
laws such as the one you have in
Spain and in many other countries.
Since the adoption of the EU Direc-
tive on Services in 2006, CoESS’
member federations – both inside
and outside the EU - have continued
to work hard towards developing the
highest level of legislation, regulati-
on, quality standards and professi-
onalism in order to ensure not only
the overall protection of EU citizens,
sites, events and processes, but
also to prevent unclear elements
from entering this highly sensitive
market. Private security legislation
regulating private security services,
however, still differs greatly between
European countries, which was the
initial reason for which the derogati-
on was granted in 2006.
Nowadays, a considerable number
of European countries are heavily
regulated as far as private security
services are concerned and have
established high-level standards,
whilst others are still in the process
of developing adequate national
legislation and best practice for the
sector. By way of example, a Hunga-
rian security guard is obliged by law
to complete more than 300 hours of
initial and basic training followed by
a final examination; in other count-
ries, there is no legal obligation in
relation to basic training. Differences
are also still very significant in areas
such as background screening and
required documentation, licensing
and control mechanisms.
Again, CoESS is not against EU
harmonization or aginst a European
Directive on private security services;
only, because of the reasons explai-
ned above, the time is not right. We
first must bring teh weaker national
legislative frameworks to a higher
level.
Standardization, as industry-driven
voluntary rules, is a completely diffe-
rent – and very positive – matter and
way forward. While awaiting further
national uplifting of legislation and
intensively working with all the natio-
nal levels towards a future harmoni-
sation, this process can be sped up
through industry driven standards.
In many countries, our associati-
ons have already adopted Codes of
Conduct, Quality Labels and other
standards.
Nevertheless, CoESS has always ta-
ken into consideration the importan-
ce of the option of a future harmo-
nisation – again, when the time is
right - and is active in preparing, in
a proactive way, should the Europe-
an Commission decide to favour a
vertical harmonisation decision, a
draft set of principles as a basis for
future limited EU harmonisation.
Different models of private security
exist in Europe; is there a most app-
ropriate model to deal whit moderns
threats?
MP: The events of 11 September
2001, and their gloomy aftermath in
Madrid and London, have displayed
the dramatic consequences of the
lack of a sound policy with regard
to private security. The cliché “if
you pay peanuts, you get monkeys”
could not be more applicable: the
absence or the poor functioning of
a regulatory framework combined
with excessively low salaries and
a low-quality professional training
were severely criticised by the media
and the public opinion. Not without
reason, as a matter of fact.
In Europe on the other hand, we
have always strived towards - and
the great majority of private secu-
rity companies are making serious
efforts on a daily basis to attain this
- achieving a different, and according
to us, better and more efficient,
private security model.
What does this model look like?
HC: - In general, it can be best
described as a subtle but efficient
balance between government regu-
lations, private implementation and
public control.
Within CoESS, there is the strong
conviction that it is the task of the
government to analyse existing and
future security risks and to determi-
ne the level of security and protecti-
on necessary to face those risks as
effectively as possible. It is therefore
also the responsibility of the govern-
ment to establish the correct legal
framework within which both public
and private security organisms can
operate. As a logic consequence, it
is equally the responsibility of the
government to grant the necessary
Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 37
KAPAK KONUSU
ve çalışanların bağlılığı açısından
çok kritiktir. Özel güvenlik şirketleri
tarafından yöneticilere uygulanan
sınama politikaları, rehberlik ve
performans takdiri, istenilen güçlü
liderlik seviyesine ulaşmak ve
yöneticinin becerilerini artırmakta
çok yararlıdır.
Her seviyede güvenlik profesyonel-
leri ile talimatları iletmek için, geri
besleme vermek için, iyi perfor-
manslar için ödüllendirmek için
iletişim kurmak, çalışanın takım
üyesi olma duygusunu yaratır ve
motivasyonunu artırır. Kendilerine
değer verildiğini hisseden personel
kendini işine daha çok adar ve
müşteriye daha iyi hizmet verir.
Ulusal yasalar ve iş gücü anlaşma-
ları çerçevesinde güvenlik profes-
yonellerine doğru ücret ödeme,
sadakati ve motivasyonu geliştirir.
Güvenlik personelinin performans
sürelerinin otomatik kayıtlarının
optimize edilmesi, olumlu bir etki
yaratır ve ücret konusundaki tat-
minsizlikleri ortadan kaldırır.
Sürekli ve yapıcı sosyal diyalog an-
laşmazlıkları ortan kaldırır, sorunla-
rın işçi temsilcileri ile tutarlı diyalog
yoluyla çözümlenmesi iletişim
sürecinin bir parçasıdır ve çalışan-
lara saygı konusunda önemli bir
parametredir.
İşten ayrılma durumunda yöneti-
cinin yapacağı bir çıkış mülakatı
ya da son görüşme, yönetime çok
değerli bilgiler kazandırır. İşten
ayrılma nedenleri, özel güvenlik
hizmet sağlayıcısına, şirket içindeki
iyileştirilmeye muhtaç konular hak-
kında ipuçları sağlar.
Özel güvenlik sağlayıcısı tarafın-
dan, motivasyonu ve güvenlik
performansını artırmak amacıyla,
personeli elde tutma tedbirleri ve
politikaları geliştirilmeli ve uygulan-
malıdır.
Az eleman değişimi yaşayan özel
güvenlik şirketleri müşterilerine
daha kaliteli ve sürekli hizmet
ğinde, güvenlik şirketleri devletlerin
kendilerinden talep ettiği ve yetki
verdiği hizmetlerini sunabilirler. Di-
ğer bir deyişle, özel güvenlik şirket-
lerinin görevi, yasal düzenlemelere
göre uygulama yapmaktır. Ancak,
güvenlik şirketlerinin, verdikleri
hizmetlerin ve bu işleri gerçekleşti-
ren güvenlik elemanlarının üzerinde
hükümet kontrolleri olmadıkça,
model tamam olamaz.
Bir modelin yalnızca var olması
yeterli değildir. Başarısı ve somut
uygulaması tüm ilgili tarafların
profesyonellik ve kalite konularına
öncelik vermeleri ile olabilir. Sonuç
olarak, tüm ilgililer güvenliğe yatı-
rım yapmalıdırlar.
Özel güvenlik hizmetlerinde hala
yüksek bir personel değişimi var,
bu nasıl azaltılabilir?
HC: Özel güvenlik sektörü son
yıllarda çok sıkı bir iş gücü piyasası
ile karşı karşıya. Dolayısıyla, per-
sonelin elde tutulması çok önemli
bir konu. Uygun istihdam, seçim,
eğitim ve güvenlik personelinin
takip süreçleri, özel güvenlik hiz-
met sağlayıcılarının personellerini
ellerinde tutabilmeleri için en temel
konulardır.
Özel güvenlik şirketlerinin perso-
nellerini ellerinde tutabilmeleri için
birinci adım detaylı iş tanımları
hazırlamaktır, bunun yanında işve-
renin marka güvencesi, eleme sı-
navları ve doğru mülakat yöntemleri
ile eleman seçimi de çok etkilidir.
Profesyonellerin şirket içinde nasıl
muamele gördükleri de önemli
bir konudur, yapılacak işlerle ilgili
beklentilere dair doğru ve tam
bilgi verilmesi, hedeflerin ve kalite
standartlarının açık olması, çalışan-
ların tanınması ve saygı görmesi
açısından çok önemlidir ve moti-
vasyonun önemli bir parçasıdır. İşe
alma ve seçim işlemlerinin genel
değerlendirmesi ve araçları tüm
özel güvenlik sağlayıcılar için birer
zorunluluktur.
Çalışma ortamı ve yeri, profesyo-
neller arasındaki motivasyonun
kilit bileşenleridir. Kötü çalışma
koşulları, kötü planlama, yetersiz
araçlar ve işyerine zor ulaşım, kötü
üniformalar ve diğer bazı kötü işyeri
koşulları, profesyonellerin kendileri-
ni işlerine adamalarına engel teşkil
eder, işe gelmemeler ve işten
ayrılmaların sayısı artar.
Bu nedenle, özel güvenlik şirketleri
için politika oluşturmak ve süreç-
leri ve yöntemleri izlemek, çalış-
ma iklimini iyileştirmeye yönelik
önemli adımlardır. Profesyonellerin
motivasyonu büyük ölçüde liderliğe
ve başarılı insanların yöneticiliğine
dayalıdır. İnsan yönetimi işyerinde
hızlı ve yakın işbirliği açısından
çok önemli bir husustur. Yönetim
iyi olursa, karşılıklı saygı ve takdir
kendiliğinden oluşur.
Yöneticilerin seçimi ve silsilesinde,
elemanlar ve iş arkadaşlarıyla iyi
diyalog kurabilmesi bakımından
yöneticilerin sosyal ve iletişim
becerilerine özel dikkat sarfedil-
melidir. Liderlik faaliyetin başarısı
	 Bugünlerde, önemli sayıda Avrupa
ülkesinde özel güvenlik hizmetleri ciddi ölçüde
yasalarla bağlanmış, yüksek standart seviyeleri
belirlenmiştir; diğerlerinde ise uygun ulusal yasaların
oluşturulması ve sektöre ait iyi uygulamaların
tanımlanması çalışmaları devam etmektedir.
38 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf
GY 4.sayi.pdf

More Related Content

Similar to GY 4.sayi.pdf

Guvermit_Yonetimi_46_low.pdf
Guvermit_Yonetimi_46_low.pdfGuvermit_Yonetimi_46_low.pdf
Guvermit_Yonetimi_46_low.pdfYunusEmreKK1
 
GY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdfGY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdfYunusEmreKK1
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)YunusEmreKK1
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 lowGüvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 lowYunusEmreKK1
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+YunusEmreKK1
 
Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86ezgi özcan
 
guvenlik_yonetim_73_low.pdf
guvenlik_yonetim_73_low.pdfguvenlik_yonetim_73_low.pdf
guvenlik_yonetim_73_low.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 109.pdf
guvenlik yonetim 109.pdfguvenlik yonetim 109.pdf
guvenlik yonetim 109.pdfYunusEmreKK1
 

Similar to GY 4.sayi.pdf (20)

GY 35 low.pdf
GY 35 low.pdfGY 35 low.pdf
GY 35 low.pdf
 
GY 5.sayi.pdf
GY 5.sayi.pdfGY 5.sayi.pdf
GY 5.sayi.pdf
 
Guvermit_Yonetimi_46_low.pdf
Guvermit_Yonetimi_46_low.pdfGuvermit_Yonetimi_46_low.pdf
Guvermit_Yonetimi_46_low.pdf
 
17 sayfalar.pdf
17 sayfalar.pdf17 sayfalar.pdf
17 sayfalar.pdf
 
GY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdfGY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdf
 
GY 6.sayi.pdf
GY 6.sayi.pdfGY 6.sayi.pdf
GY 6.sayi.pdf
 
19 sayfalar.pdf
19 sayfalar.pdf19 sayfalar.pdf
19 sayfalar.pdf
 
24 sayfalar.pdf
24 sayfalar.pdf24 sayfalar.pdf
24 sayfalar.pdf
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 lowGüvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
 
Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86
 
30 sayfalar.pdf
30 sayfalar.pdf30 sayfalar.pdf
30 sayfalar.pdf
 
23 sayfalar.pdf
23 sayfalar.pdf23 sayfalar.pdf
23 sayfalar.pdf
 
guvenlik_yonetim_73_low.pdf
guvenlik_yonetim_73_low.pdfguvenlik_yonetim_73_low.pdf
guvenlik_yonetim_73_low.pdf
 
Sayı 32.pdf
Sayı 32.pdfSayı 32.pdf
Sayı 32.pdf
 
GY 36 low.pdf
GY 36 low.pdfGY 36 low.pdf
GY 36 low.pdf
 
Sayı 40.pdf
Sayı 40.pdfSayı 40.pdf
Sayı 40.pdf
 
28 sayfalar.pdf
28 sayfalar.pdf28 sayfalar.pdf
28 sayfalar.pdf
 
guvenlik yonetim 109.pdf
guvenlik yonetim 109.pdfguvenlik yonetim 109.pdf
guvenlik yonetim 109.pdf
 

More from YunusEmreKK1

guvenlik yonetim 122 low.pdf
guvenlik yonetim 122 low.pdfguvenlik yonetim 122 low.pdf
guvenlik yonetim 122 low.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 121 low.pdf
guvenlik yonetim 121 low.pdfguvenlik yonetim 121 low.pdf
guvenlik yonetim 121 low.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 120 low.pdf
guvenlik yonetim 120 low.pdfguvenlik yonetim 120 low.pdf
guvenlik yonetim 120 low.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 119 low (2).pdf
guvenlik yonetim 119 low (2).pdfguvenlik yonetim 119 low (2).pdf
guvenlik yonetim 119 low (2).pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 118 (2).pdf
guvenlik yonetim 118 (2).pdfguvenlik yonetim 118 (2).pdf
guvenlik yonetim 118 (2).pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 119 low (1).pdf
guvenlik yonetim 119 low (1).pdfguvenlik yonetim 119 low (1).pdf
guvenlik yonetim 119 low (1).pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 118.pdf
guvenlik yonetim 118.pdfguvenlik yonetim 118.pdf
guvenlik yonetim 118.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 117 low (1).pdf
guvenlik yonetim 117 low (1).pdfguvenlik yonetim 117 low (1).pdf
guvenlik yonetim 117 low (1).pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 116.pdf
guvenlik yonetim 116.pdfguvenlik yonetim 116.pdf
guvenlik yonetim 116.pdfYunusEmreKK1
 
Guvenlik Yonetimi 115 (2).pdf
Guvenlik Yonetimi 115 (2).pdfGuvenlik Yonetimi 115 (2).pdf
Guvenlik Yonetimi 115 (2).pdfYunusEmreKK1
 
Guvenlik Yonetimi 115.pdf
Guvenlik Yonetimi 115.pdfGuvenlik Yonetimi 115.pdf
Guvenlik Yonetimi 115.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 114.pdf
guvenlik yonetim 114.pdfguvenlik yonetim 114.pdf
guvenlik yonetim 114.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdfguvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdfguvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 112.pdf
guvenlik yonetim 112.pdfguvenlik yonetim 112.pdf
guvenlik yonetim 112.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 111.pdf
guvenlik yonetim 111.pdfguvenlik yonetim 111.pdf
guvenlik yonetim 111.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdfguvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 108 low.pdf
guvenlik yonetim 108 low.pdfguvenlik yonetim 108 low.pdf
guvenlik yonetim 108 low.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 107-last.pdf
guvenlik yonetim 107-last.pdfguvenlik yonetim 107-last.pdf
guvenlik yonetim 107-last.pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 107.pdf
guvenlik yonetim 107.pdfguvenlik yonetim 107.pdf
guvenlik yonetim 107.pdfYunusEmreKK1
 

More from YunusEmreKK1 (20)

guvenlik yonetim 122 low.pdf
guvenlik yonetim 122 low.pdfguvenlik yonetim 122 low.pdf
guvenlik yonetim 122 low.pdf
 
guvenlik yonetim 121 low.pdf
guvenlik yonetim 121 low.pdfguvenlik yonetim 121 low.pdf
guvenlik yonetim 121 low.pdf
 
guvenlik yonetim 120 low.pdf
guvenlik yonetim 120 low.pdfguvenlik yonetim 120 low.pdf
guvenlik yonetim 120 low.pdf
 
guvenlik yonetim 119 low (2).pdf
guvenlik yonetim 119 low (2).pdfguvenlik yonetim 119 low (2).pdf
guvenlik yonetim 119 low (2).pdf
 
guvenlik yonetim 118 (2).pdf
guvenlik yonetim 118 (2).pdfguvenlik yonetim 118 (2).pdf
guvenlik yonetim 118 (2).pdf
 
guvenlik yonetim 119 low (1).pdf
guvenlik yonetim 119 low (1).pdfguvenlik yonetim 119 low (1).pdf
guvenlik yonetim 119 low (1).pdf
 
guvenlik yonetim 118.pdf
guvenlik yonetim 118.pdfguvenlik yonetim 118.pdf
guvenlik yonetim 118.pdf
 
guvenlik yonetim 117 low (1).pdf
guvenlik yonetim 117 low (1).pdfguvenlik yonetim 117 low (1).pdf
guvenlik yonetim 117 low (1).pdf
 
guvenlik yonetim 116.pdf
guvenlik yonetim 116.pdfguvenlik yonetim 116.pdf
guvenlik yonetim 116.pdf
 
Guvenlik Yonetimi 115 (2).pdf
Guvenlik Yonetimi 115 (2).pdfGuvenlik Yonetimi 115 (2).pdf
Guvenlik Yonetimi 115 (2).pdf
 
Guvenlik Yonetimi 115.pdf
Guvenlik Yonetimi 115.pdfGuvenlik Yonetimi 115.pdf
Guvenlik Yonetimi 115.pdf
 
guvenlik yonetim 114.pdf
guvenlik yonetim 114.pdfguvenlik yonetim 114.pdf
guvenlik yonetim 114.pdf
 
guvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdfguvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdf
 
guvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdfguvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdf
 
guvenlik yonetim 112.pdf
guvenlik yonetim 112.pdfguvenlik yonetim 112.pdf
guvenlik yonetim 112.pdf
 
guvenlik yonetim 111.pdf
guvenlik yonetim 111.pdfguvenlik yonetim 111.pdf
guvenlik yonetim 111.pdf
 
guvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdfguvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdf
 
guvenlik yonetim 108 low.pdf
guvenlik yonetim 108 low.pdfguvenlik yonetim 108 low.pdf
guvenlik yonetim 108 low.pdf
 
guvenlik yonetim 107-last.pdf
guvenlik yonetim 107-last.pdfguvenlik yonetim 107-last.pdf
guvenlik yonetim 107-last.pdf
 
guvenlik yonetim 107.pdf
guvenlik yonetim 107.pdfguvenlik yonetim 107.pdf
guvenlik yonetim 107.pdf
 

GY 4.sayi.pdf

  • 1. GüvenlikYönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR HAZİRAN - TEMMUZ 2013 SAYI: 4 Genel kolluk özel güvenlik ilişki Stadyum ve üniversitelerde nihai çözüm Davlumbaz ve pişirme cihazlarında yangın riski Yapısal kablolama Avrupa Özel Güvenlik Sektörü ve CoESS ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ HAZİRAN - TEMMUZ 2013 SAYI: 4
  • 2. GüvenlikYönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR HAZİRAN - TEMMUZ 2013 SAYI: 4 Genel kolluk özel güvenlik ilişki Stadyum ve üniversitelerde nihai çözüm Davlumbaz ve pişirme cihazlarında yangın riski Yapısal kablolama Avrupa Özel Güvenlik Sektörü ve CoESS ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ HAZİRAN - TEMMUZ 2013 SAYI: 4
  • 3.
  • 4.
  • 5.
  • 6. 4 BAŞKANDAN 6 EDİTÖR 8 GÜNCEL Sektör ile ilgili kısa haberler 24 KÖŞE / Hayata Bakış Hedef belirlemek KAPAK KONUSU 26 CoESS | Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu 28 “Uluslararası güvenlik bağını CoESS oluşturacaktır” SEKTÖRDEN 46 “Fiyat ve hizmet kalitesi aynı yönde hareket eder” 50 “Pazar daha da büyüyecek” ELEKTRONİK GÜVENLİK 52 Yeni nesil perakende tabletleri ve iDisplay Tower 54 IP CCTV sistemlerinde kayıt yöntemleri ve güncel teknolojiler 56 Yeni profesyonel HD IP kamera serisi 58 Hırsızlara karşı akıllı koruma 60 Yeni full-HD i-pro smartHD network kamera 62 Yeni WiseNetII işlemci ve full HD kameralar BİLGİ GÜVENLİĞİ 64 Yapısal kablolama 26 72 66 i çindekiler
  • 7. GÜVENLİK HİZMETİ 66 Stadyum ve üniversitelerde nihai çözüm 72 Genel kolluk özel güvenlik ilişkisi 80 6331 saylı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ve sıkıntılar 84 Avrupa ülkeleri karşılaştırmalı özel güvenlik mevzuat ve uygulamaları 88 Özel güvenlik sektörüne hızlı bir bakış 90 Teröristleri kapana düşürmek 94 Uluslararası terör 96 Özel güvenlik kanununun 9. yıldönümü üzerine YANGIN GÜVENLİĞİ 98 Davlumbaz ve pişirme cihazlarında yangın riski 102 Otokar test ve simülasyon odası yangın ve gaz algılama sistemi 106 Mağazalardan havalimanlarına yangın algılama çözümleri FUARA DOĞRU 108 IFSEC Istanbul’a geri sayım başladı 111 ABONE FORMU 112 SARI SAYFALAR 108 84 Haziran - Temmuz 2013 Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrimbozkurtt@gmail.com Danışma Kurulu Alp SAUL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Vehbi DALDA Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BARUTÇU deryabarutcu@gmail.com Çeviri Füsun KOCAMAN Yayın Türü Yerel Süreli Yayın iki ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri 1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul Tel: 0533 413 78 08 Baskı Sanat Çevresi Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti. info@sanatcevresi.com Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz. tanıtım hizmetleri 1421/1 Sok. No: 42 D: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul Tel: 0533 413 78 08 Faks: 0212 627 47 67 GüvenlikYönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR
  • 8. BAŞKAN CoESS üyesi 34 ülkeden 27’si Avrupa Birliği üyesidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 üye ise CoESS bünyesinde aktif olarak görev almaktadırlar. d Değerli okurlarımız; Bu sayımızda sizlere Avrupa Özel Güvenlik Sektörünün en güçlü sivil toplum kuruluşu olan CoESS (Confederation of European Security Services) ve Avrupa Özel Güvenlik Sektörünü tanıtmak istiyoruz. Hali hazırda CoESS üyesi 34 ülkeden 27’si Avrupa Birliği üyesidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 üye ise CoESS bünyesinde aktif olarak görev almaktadırlar. GÜSOD; CoESS bünyesinde yer alma talebini Ekim 1999’da yap- mış, bu talep sonrası çok kısa bir süre sonra da olumlu yanıt alarak ve Ocak 2000 yılında da CoESS üyeliğine kabul edilmiştir. Avrupa Özel Güvenlik Sektörünün yapılandırılması bağlamında Ulusların kendi güvenlik politikaları ile global güvenlik yaklaşımları arasındaki bağı oluşturan CoESS; Avrupa’ da 50.000 özel güvenlik şirketi ile 34 Ülkede istihdam edilen 2 Milyon’dan fazla çalışanının entegrasyonunu da ifade etmektedir. Bu organizasyonun başarılı ol- masındaki en önemli kriterler; hiç şüphesiz dengeli, uyumlu ve etkin Avrupa yasal düzenlemelerinin hayata geçirilmesi ile standartların oluşturulmasından geçmektedir. CoESS’in bu oluşum ve yapılanmanın merkezinde yer alarak hiç şüphesiz Avrupa özel güvenlik sektörünün gelişimine; geçmişte olduğu gibi bundan sonra da büyük katkılar sağlayacağına olan inancımız tamdır. CoESS’e üyelik sürecimizde Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu, Hakan Özyerli ve TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Meclis Başkanı Hasan Gazi Özer’in desteklerini, bu vesile ile bir kez daha ifade etmek istiyorum. 2010 yılında CoESS üyeliğimizin 10.yılını CoESS Başkanı Marc Pissens‘in de katılımı ile kutladık. Türkiye özel güvenlik sektörünün temsilcileri olarak ülkemizde özel güvenlik sektörüne katkı sağlamak üzere CoESS ile olan bağımızı kuvvetlendirerek sürdürmeye devam edeceğiz. CoESS ve GÜSOD birlikteliği O. Oryal ÜNVER ÖGF ve GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı 4 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 9.
  • 10. EDİTÖR a CoESS, Avrupa Birliği’nin 18 üye ülkesini ve toplam 25 Avrupa ülkesini temsil etmektedir ki bu; 51,559 özel güvenlik firması ve 2,085,021 personele tekabül etmektedir. Avrupa özel güvenlik endüstrisi yıllık, yaklaşık 34,283.9 milyon Euro’luk iş hacmine sahiptir. Merhaba... Devrim BOZKURT devrimbozkurtt@gmail.com Avrupa’daki özel güvenlik hizmetleri sektörünün menfaat- lerini korumak üzere 1989 yılında kurulmuş olan CoESS (Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu); 27 ulusal özel güvenlik şirketleri derneklerini bünyesinde toplayan tek şemsiye organizasyondur. Avrupa’da kurulmuş çok uluslu büyük firmalar tarafından aktif olarak destekle- nen ve aynı zamanda Avrupa Parlamento’su ve Avrupa Birliği’ne bağlı diğer organizasyonlarla da yakın çalışan CoESS; AB tarafından Avrupa Antlaşmaları doğrultusun- da, sektördeki sosyal ortak olarak tanınmaktadır. CoESS, Avrupa Birliği’nin 18 üye ülkesini ve toplam 25 Avrupa ülkesini temsil etmektedir ki bu; 51,559 özel güvenlik firması ve 2,085,021personele tekabül etmektedir. Avrupa özel güvenlik endüstrisi yıllık, yaklaşık 34,283.9 milyon Euro’luk iş hacmine sahiptir. Özel güvenlik hizmetleri, son 20-30 yılda küresel ve çok yönlü bir sektör haline gelmiştir. Bu sayımızda kapak konumuzu CoESS’e ayırdık. CoESS Başkanı Marc Pissens ve CoESS Genel Sekreteri Hilde De Clerck ile CoESS hakkında bilginin yanı sıra; Avrupa’daki özel güvenlik hizmetleri sektörünün durumu, ekonomik durumun sektöre etkisi, yasal düzenlemeler, güvenlik modelleri, personel kalitesi ve eğitim, yaşanılan sorunlar ve önümüzdeki döneme ilişkin hedefler ve CoESS’in vizyonu- nu konuştuk. Önemli tespitlerin ve değerlendirmelerin yer aldığı bu röportajı ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum. Sektörden sayfalarımıza ise bu sayıda; ISS Türkiye CEO’su Cavit Habib ve Biges Güvenli Hayat Teknolo- jileri A.Ş. Genel Müdürü Serkan Gökşen’i konuk ettik. Bu röportajlarımızda da sektöre dair sıkıntılar ve çözüm önerileri başta olmak üzere önemli tespitler yer alıyor. Başta elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti, bilgi güvenliği ve yangın güvenliği sayfalarımız olmak üzere diğer disiplin başlıklarımız da her zaman olduğu gibi teknik yazılar, makaleler, çeviri yazıları ve sektörden haberlerle dolu… Güvenli günler dileğiyle… Devrim Bozkurt 6 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 11.
  • 12. GÜNCEL Güvenlik Servisleri Organizasyon Bir- liği Derneği’ nin Olağan Genel Kurul toplantısı, 16 Mayıs 2013 Perşembe günü saat 16.00’da Point Barbaros Hotel’de gerçekleştirildi. Yapılan seçimlerde; • Yönetim Kurulu Asıl Üyeliklerine; Murat Kösereisoğlu, Levent Güler, Cavit Habib, Beri Koronyo, Sarp Tar- hanacı, Onur Koca ve Oryal Ünver, • Yönetim Kurulu Yedek Üyeliklerine; Okan Doğramacılar, Alper Canpolat, Levent Oskay, Kürşat Kurt ve Haluk Ertan, • Denetim Kurulu Asıl Üyeliklerine; Hasan Gazi Özer, Taner Canko ve Cevat Turan, • Denetim Kurulu Yedek Üyeliklerine; Bora Doğualp, Kurtuluş Dönmezler ve Semih Yeşilbursa seçildi GÜSOD Olağan Genel Kurul Toplantısı icra edildi 13-16 Mayıs tarihleri arasın- da Birmingham’da gerçek- leştirilen ve 28,992 ziyaretçisi ile 2011 yılına oranla %3 büyüyen IFSEC Internati- onal, yükselen başarısını bir kez daha kanıtladı. IFSEC International, yeni döne- me Haziran 2014’te NEC Birmingham’dan ExCel Londra’ya taşınarak girecek. Yeni ürünlerin, teknolojilerin, hizmetlerin ve çözümlerin tanıtıldığı, %32 oranında son kullanıcı ve %68 oranında ticari ziyaretçi ağırlayan IFSEC International, 2014 yılında Londra’ya taşınmaya hazırlanırken, stand alanları- nın %87’den fazlası şimdiden doldu. Organizasyon yöneticisi Charlie Cracknell; mevcut ka- tılımcıların %87’sinin IFSEC 2014 Londra’ya katılımlarını onayladıklarını ve IFSEC International’ı dünyanın gü- venlik merkezi yapmak adına mükemmel bir konumda bulunduklarını belirtti. IFSEC International 2014’te Londra’da “Özel Dedektiflik Profesyonel Araştırmalarda Yenilikler” konferansı gerçekleşti Özel Dedektifler Derneği tarafından “özel dedek- tiflik mesleğinin” tanıtımı amacıyla Üniversitelerin Özel Güvenlik ve Koruma Programlarında yürü- tülmekte olan etkinliklerden bir yenisi 09.05.2013 tarihinde Gaziantep Üniversitesi Oğuzeli Meslek Yüksek Okulunda “Özel Dedektiflik / Profesyonel Araştırmalarda Yenilikler” konulu konferans düzen- lendi. Gaziantep Üniversitesi Oğuzeli MYO Öğretim Görevlisi Bayram Karakurt’un organize ettiği ve Oğuzeli Belediye Salonu’nda gerçekleşen konferansa başta özel güvenlik bölümü öğrencileri olmak üzere üniversitenin çeşitli bölümden toplam 180 katılım- cıya çeşitli konularda bilgiler verildi. Açılışını MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Necip Fazil Yılmaz’ın yaptığı konferansta Yusuf Vehbi Dalda, İsmail Yetimoğlu, Esen Yücel ve Murat Sevinç “Türkiye’de Özel De- dektiflik” alanında yapılan çalışmaları aktardı. Özel Dedektifler Derneği ile Üniversiteler arasında imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 2011 yılında Kocaeli Üniversitesinde başlatılan “Özel De- dektiflik Eğitim ve bilgilendirme konferansları serisi Karabük ve Uludağ Üniversitelerinde devam ediyor. MYO’larında gelen yoğun talepleri doğrultusunda bu tür etkinliklerin, önümüzdeki dönemde de yurdun değişik yörelerinde sürdürüleceği belirtildi. 8 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 13.
  • 14. GÜNCEL Emniyet Genel Müdürlüğü-Polis Akademisi-Türk Patent Enstitüsü ve UTSAM ((Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi) işbirliğiyle düzenlenen “Fikri ve Sınaî Mülkiyet Suçlarıyla Mücadele: Yeni Trendler ve İşbirliği Çalıştayı 15-16 Mayıs 2013 tarihleri arasında Ankara Ramada Plaza’da gerçekleşti. Toplantıya, Emniyet Genel Müdürlüğü ilgili daireler (Güvenlik, KOM ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı), Polis Akademisi Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdür- lüğü, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı, TOBB -Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi, Patent ve Marka Vekilleri Sektör Meclisi temsilcileri, Cumhuriyet Savcısı- Ankara (Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu),Yargıtay 7.Daire Tetkik Hâkimi, Maliye Bakanlığı Masak, Vergi Dene- tim Kurulu Başkanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ve Gümrükler Genel Müdür- lüğü, Adalet Bakanlığı-Avrupa Birliği Ge- nel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvan- cılık Müdürlüğü-AB ve Dış ilişkiler Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı-Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı-Ha- berleşme Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, ICC (Milletlerarası Ticaret Odası)Türkiye Milli Komitesi, YAYFED, Bursa, Ankara, İzmir, Samsun, Antalya, Elazığ Güvenlik Şube Müdürleri ve Utsam’dan 60 kişi katıldı. Toplantı Utsam Başkanı Süleyman Özer’in açılış konuşması ile başlarken; Po- lis Akademisi Araştırma Merkezi Başkanı Aytekin Geleri, TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Türkeş Özcan, Telif Hakları Genel Müdür Yardımcısı Özgür Semiz, Türk Patent Enstitüsü Başkan Yardımcısı Ahmet Kocan, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı İsmail Baş konuyla ilgili konuş- malar yaptı. I. oturumda; Hülya Çetin - “Fikri Mülkiyet Haklarının Korunması ve Türk Yargısı, Meriç Kelleci - “Türkiye Gümrüklerinde Fikri Mülkiyet Hakları Uygulamaları”, Jn. Binbaşı Haydar İrban - “Jandarma’nın bu alanda yaptığı çalış- malar”, Servet Deniz Kalem - “Emniye- tin bu alanda yaptığı çalışmalar” kurum sunumları yapıldı. II. oturumda; Fikri ve Mülki Hak Suçlarındaki Yeni Trendler, III ve IV . oturumlarda; FSMS Türleri, Yöntemleri, Kolaylaştıran Faktörler ve Potansiyel Risk- ler, V . oturumda; FSMS ile Mücadeleye İlişkin Tespitler, VI. oturumda; FSMS ile Mücadeleye İlişkin Öneriler ve kapanış oturumunda da FSMS ile Mücadele Ala- nında İşbirliğine İlişkin Öneriler tartışıldı. Fikri ve Sinai Mülkiyet Suçlarıyla Mücadele “Yeni Trendler ve İşbirliği Çalıştayı” İtalya Özel Dedektifler Federasyonu FEDERPOL’un 57. Ulusal Genel Kongresi ve Uluslararası Özel Dedektif Denekleri Federasyonu- IKD’nin Özel Gündemli Toplantısı 24-27 Mayıs 2013 tarihleri arasında Grand Hotel Duca d’Este Tivoli-Roma’da yapıldı. Türkiye’den ÖDD - Özel Dedektifler Derneği adına Onursal Başkan Yusuf Vehbi Dalda’nın katıldı toplantıya IKD üyesi 15 ülkeden delege ile İtalyan Federpol’e üyesi toplam 125 delege biraraya geldi. 24 Mayıs 20013 Perşembe günkü açılış seansında yerli ve yabancı çeşitli özel ve resmi kurumdan 15 seçkin kişi özel dedektifliğin değişik alanlarında konuşmalar yaptılar. Öğleden sonraki IKD özel gündemli toplantıda IKD’nin kuruluşundan bugüne kadar geçen sü- rede yapılan çalışmalar, EPİC Projesi ve Leonardo da Vinci Hayat Boyu eğitim projesi hakkında detaylı bilgilendirme yapıldı. Diğer taraftan özel dedektifliğin gelişimi ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında mev- zuatın uyumlu hale getirilmesi ve tüm ülkelerde uygulanacak ortak bir mesleki eğitim rehberi hazırlanması, mesleğin tanıtımı, yasal ve uygulamadan doğan sıkıntıların giderilmesi için yapılacak ça- lışma ve projeler tartışıldı. Özel dedek- tifliğin , “Serbest profesyonel bir meslek olduğu değerlendirilerek” Avrupa Birliği direktiflerinde mesleğin tam tanımı ve konumun net olarak belirlenmesi ama- cıyla oluşturulan bir komite vasıtasıyla Avrupa Birliği Parlamenterleri nezdinde girişimde bulunulması kararlaştırıldı. Kişisel verilerin korunması yasası çerçevesinde özel dedektiflerin de gazeteciler için olduğu üzere bilgi kay- nağını açıklama zorunluluğu olmaması gerektiği üzerinde duruldu ve Avrupa Birliği bünyesinde bu alanda yapılacak değişiklik çalışmalarında bu doğrultuda girişimlerde bulunulmasının önemi dile getirildi. FEDERPOL’ün 57. Ulusal Genel Kongresi gerçekleşti 10 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 15.
  • 16. GÜNCEL Dünyanın dört bir köşesindeki özel de- dektifler belli başlı bireysel ve kurum- sal özel dedektif sivil toplum kuruluş- ları; Dünya Özel Dedektifler Derneği (WAD), Özel Dedektifler Konsülü ve Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri Federasyonu (IKD) şemsiyeleri altında bu yıl, 24-28 Nisan 2013 tarihleri arasında Londra’da toplantı. Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri Federasyonu yıllık genel kurulu 26 Nisan 2013 Cuma günü Sherlock Hol- mes Oteli’nde gerçekleşti. Toplantıya Türkiye’den Özel Dedektifler Dernek Başkanı İsmail Yetimoğlu ve Onursal Başkan Yusuf Vehbi Dalda’nın da yer aldığı üye ülkelerden 30 delege katıldı. 3 yıl süreli Federasyon yeni yönetim kurulu seçimin yanı sıra sonraki yıl- larda IKD toplantı yerlerinin, 2014 Fransa/Paris ve 2015 İspanya / Barcelona’da olacağı kararlaştırıldı. 1913 yılında kurulmuş olan The Association of British Investiga- tors (İngiltere Özel Araştırmacılar Derneğinin) 100. yılı kutlanırken, bu münasebetle bu yılkı etkinliklere yu- karıdaki kardeş dernekler de katıldı ve özel gündemli çalışmalar gerçek- leştirildi. Yine İngiliz-Londra Polis, Milli Sahtekârlık İstihbarat Bölü- münden Emniyet Amiri Dave Clark misafir konuşmacı olarak ekonomik suçlar konusunda bir sunum yaptığı toplantıda, özel dedektiflik mesleki gelişmesi ve eğitimleri konularında çok sayıda konuşmacı sunumlar yap- tı. Bu vesileyle etkinliklerin yapıldığı mekânda IKD – Uluslararası Özel Dedektifler Dernekleri Federasyonu Toplantısı gerçekleşti Güvenlik araştırması programının, endüstri destekli projelerinin en büyüklerinden biri, AB’nin Akdeniz ve Güney Atlantik kıyılarında resmi makamların AB güney deniz sınırla- rında araştırma yapma kabiliyetini test etme amaçlı olarak yürütülmek- te olup, bu yıl içinde teknoloji göste- rimleri için hazırlıklarını hızlandırdı. Projenin amacı, bir “sistemler sistemi” oluşturarak, üye ülkelerdeki sahil güvenlik, çevre ve balıkçılık kontrol ajansları, donanmalar, güm- rük ve göçmen ofisleri gibi pek çok değişik yapıda kamusal son kullanıcı arasında veri ve işletme resimleri- nin sorunsuz bir şekilde alışverişini gerçekleştirmek. PERSEUS (“Protection of Euro- pean seas and borders through the intelligent use of surveillance”) ola- rak isimlendirilen “Avrupa Denizleri ve Sınırlarının Yetenekli Gözetleme Teknikleri Aracılığıyla Korunması” projesinin toplam bütçesi 43.6 milyon Euro’nun %62’si (27 milyon Euro) AB tarafından sağlanıyor. Projenin 12 ülkeden 29 ortağı bulunuyor ve süreçte yolun yarısına ulaşıldığı düşünülüyor. İki yıllık araştırmadan sonra, projede görev alan endüstri uzmanları, tüm oyuncuları birbirine bağlayacak siste- min tam olarak nasıl olması gerektiğini iyi anladıklarını, dolayısıyla teknoloji- lerini AB’nin güney sahilinde senaryo bazlı tatbikatlar aracılığıyla sergilemeye hazır olduklarını belirttiler. Mart ayında Madrid’deki DG-ENTR çalış- tayında PERSEUS’un proje koordi- natörü Fernando Barbero Fernández, “Yapmak istediğimiz tatbikatlara ilişkin içerikleri, senaryo metinlerini, tarih ve mekanları, ulusal varlıkların kullanı- ma uygunluklarını da hesaba katarak tanımladık. Böylece, “sistemlerin sistemi”nin tam olarak nasıl işlemesi gerektiğini biliyoruz.” demişti. Hacmi, sisteme dahil olan oyuncuların sayısı, teknolojik hedefler ve hepsin- den önce birçok kamusal iştirakçi için ortak bilgi ve operasyonel ortam oluşturmayı amaçlayan uygulama- ların potansiyel kapsamı açısından bakıldığında PERSEUS çok iddialı bir projedir. 22 üye ülkenin denize kıyısı olduğu -üçte ikisinin AB sınır- larını oluşturduğu– ve bunların 900 tanımlanmış deniz sınırı geçiş noktası barındırdığı, AB nüfusunun %40’ının deniz kıyısına yakın ikamet ettiği ve denizciliğe ilişkin faaliyetlerin AB’nin toplam ulusal gelirine (GDP) yaklaşık 500 milyar Euro’luk katkıda bulun- duğu göz önüne alındığında, projenin ekonomik ve demografik yönden de- ğerinin büyüklüğü anlaşılabilmektedir. Barbero, ilk teknik gösterimlerin 2013’ün ikinci yarısında gerçekleşe- ceğini, üç tanesinin Kanarya Adaları, İspanya’nın Cebelitarık bölgesi ve Akdeniz’in merkez batısında farklı senaryolarla yapılacağını bildirmiştir. “Denizcilik Gözetleme Güvenlik Araştırması” projesi tatbikata hazırlanıyor 12 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 17.
  • 18. GÜNCEL TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi toplandı TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hiz- metleri Meclisi 24.04.2013 tarihinde TOBB İstanbul Hizmet Binası’nda Meclis Başkan Yardımcısı Oryal Ünver’in başkanlığında toplandı. Toplantıda önceden belirlenmiş gündem maddeleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ve üzerinde halen çalışmaların sürdürdü- ğü yeni Özel Güvenlik Yasa Tasarısı görüşüldü. Toplantıya Meclis üyelerinin yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Gü- venlik Daire Başkanı Yusuf Karababa, Özel Güvenlik Daire Başkan Yardım- cısı İbrahim Erbaba, İstanbul Özel Güvenlik Şube Müdürü Abdullah Gül, Özel Güvenlik Hizmetleri Şube Müdürü Mehmet Sarıbuva, Komiser Yardımcısı Erhan Akkuzulu ve Polis Memuru Çetin Tosun da katıldı. Em- niyet Genel Müdürlüğü yetkilileri yeni Özel Güvenlik Yasa Tasarısı hakkında Meclis Üyelerine bilgilendirme sunu- mu yaptılar ve ayrıca sektörün özellikle genel kollukla ilişkilerinde yaşadıkları sorunları dinleme ve çözüm yollarının ne olacağı, neler yapılabileceği konu- larında görüş alışverişinde bulundular. Ayrıca dile getirilen sorunları çözmek için gayret göstereceklerini ve kendi konuları dışında kalan ama sorunlu olan bazı uygulamaları da muhatapları ile görüşerek çözmeye çalışacaklarını bildirdiler. Öte yandan toplantıda, Meclis Başkanı Hasan Gazi Özer’in TBMM Haber- leşme ve Özel Hayatın Gizliliğine İliş- kin İhlalleri Araştırma Komisyonuna davet edilmesi ve Komisyona yaptığı sunum ve açıklamalarla ilgili Meclisin bilgilendirmesi de söz konusu oldu. Meclis Başkan yardımcısı Oryal Ünver sektörün ileriye gidebilmesi, gelecekle ilgili doğru kararların alınabilmesi ve sektöre doğru yön verilebilmesi için sağlıklı istatistiki bilgiye ihtiyaç olduğunu ve mevcut durumda sadece Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tutulan istatistiki kayıtlara ulaşılabildi- ğini ancak daha kapsamlı bir veri ban- kasının oluşturulması gerektiğini, bunu için de sektör tarafından bilgilerin saklanmadan paylaşıma açılmasının zorunlu olduğunu söyledi. Toplantıda özellikle elektronik güvenlik konusunda yaşanan sıkıntılar, ihlaller vurgulandı. Meclis Üyesi İsmail Uzelli, Türkiye’nin bu konuda bir gümrük rejiminin olmadığını, özel güvenlik sektörünün elektronik güvenlik ala- nında kullanılan cihazların ithalinden, satışına montajına, çalıştırılmasından ve sürekliliğinin sağlanması için gerekli servis hizmetine ve elektronik güvenlik sayesinde elde edilen bilgilerin saklan- ması, kimlere verilmesi veya verilme- mesi gerektiğine kadar birçok konuda belirsizlikler, denetimsizlikler ve kayıt dışılık söz konusu olduğunu, sektörde kaç firma kaç personel çalıştığının dahi kesin olarak bilinemediğini dile getirdi. Bu konularda mutlaka bir düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanı Yusuf Karababa konu- nun tüm tarafları ile ve her boyutuyla inceleneceğini bildirdi. Sunumların uzun sürmesi ve Yeni Yasa Tasarısının her maddesi üzerinde görüş alışveri- şinde bulunulması nedeniyle toplantı gündem maddelerinden bazıları bir sonraki toplantıya bırakıldı. Meclis Başkan Yardımcısı Oryal Ünver’in tüm katılımcılara teşekkür etmesi ile toplantı sona erdi. METPROM Projesi’nin 3.toplantısı, Proje ortaklarının katılımı ile 15-17 Nisan 2013 tarihleri arasında World Maritime University / Malmö – İsveç ev sahipliğinde icra edildi. Toplantıya GÜSOD temsilcileri olarak Yönetim Kurulu Başkanı Oryal Ünver ve Füsun Kocaman katıldılar. METPROM, AB’nin Yaşam boyu Öğrenme Programı kapsamında, Liman Güvenliği konusunda mesleki eğitim ve öğretimi geliştirmek amacıyla AB tara- fından kaynak sağlanan bir Leonardo Da Vinci Projesidir. Toplantıda projenin ilerleme durumu- nun değerlendirilmiş ve World Maritime University (WMU) in konuya ilişkin uygu- lama örnekleri yerinde incelenirken, Pro- jenin bir sonraki toplantısı Almanya’da Wismar University’de icra edilecek. METPROM Projesi’nin 3. Toplantısı yapıldı 14 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 19.
  • 20. GÜNCEL ÖDD 3. Olağan Genel Kurulu, 18 Ma- yıs 2013 ÖDD Merkezi’nde gerçekleş- tirildi. Kurulda; ÖDD’nin kuruluşun- dan beri sürdürülen Özel Dedektiflik Yasası’nın çıkartılması, Uluslararası Meslek Standartları ve Etik Kuralları- nın uygulanması, üniversitelerde özel dedektiflik eğitimi, kamu kurum ve kuruluşları ile yürütülen ortak projeler, mesleki birlik faaliyetleri içerisinde güvenlik amaçlı fuar organizasyonları, ulusal ve uluslararası etkinliklerde dü- zenlenen seminer ve konferanslar, IKD faaliyetlerine katılım ve diğer ülkelerde faaliyet gösteren “Özel Dedektifler Dernekleri” ile ortak ilişkiler konula- rında yapılan çalışmalar olumlu yönde değerlendirilmiş olup devam ettirilmesi yönünde kararlar alındı. ÖDD 3. dönem yönetim kadrosu ise aşağıdaki şekilde belirlendi. • Yönetim Kurulu Başkanı: İsmail Yetimoğlu, • Başkan Yardımcısı: Ayla Yorulmaz, • Genel Sekreter: Y. Murat Söylemez, • Muhasip: Serkan Koç, • Hukuk Danışmanı: R. Oya Söylemez. • ÖDD Denetleme Kurulu: Zeynel Karaca (D. Kurul Başkanı), Ufuk Çekmeceliğil (Üye), Zaide Çığırgan (Üye). • ÖDD Etik Kurul: Y. Murat Söylemez (Etik Kurul Başkanı), Y. Vehbi Dalda (Üye), C. Gazi Uçkun (Üye) • Eğitim ve Planlama Kurulu: Yusuf Vehbi Dalda (EPK Başkanı), C. Gazi Uçkun, R. Oya Söylemez, Ayla Yorulmaz, Kadir Yetimoğlu. • IKD Delegesi: Y. Vehbi Dalda, İsmail Yetimoğlu, Ayla Yorulmaz. • ÖGF – Özel Güvenlik Federas- yonu Delegeleri: Yusuf Vehbi Dalda, İsmail Yetimoğlu, Ayla Yorulmaz, Yusuf Murat Söylemez, Serkan Koç, Ceylan Gazi Uçkun, Esen Yücel, Murat Sevinç. Romanya’nın Avrupa Parlementosu üyesi Monica Macovei, üye ülkelerin terörizm, para aklama ve diğer suç eylemlerine son verebilmek için “parayı izleme” konusuna ağırlık vermelerinin önemini vurguladı. Parlementonun suç gelirlerine el koyma ve dondurma konulu dosyasında raportör olan Ma- covei, vegi “cennet”lerinin kapatılması konusunun ciddiyetine de değindi. Bu konularda AB seviyesinde önlem alınması gerektiğini, çünkü şu anda üye ülkelerin her birinde yasaların farklı olması nedeniyle paraya el koyma konusunda yetersiz kaldıklarını belirten Macovei, Birleşmiş Milletlere göre suç gelirlerinin toplamının 2 trilyon Euro olduğunun tahmin edildiğini ekledi. “Aslında ben toplam rakamın daha fazla olduğunu tahmin ediyorum ve biz ancak %1 ini kurtarabildik. ‘Parayı izle” prensibini daha etkili ve geniş çapta uygulamalıyız ve yalnızca ceza muha- kemeleri usulüyle sınırlı kalmamalıyız, örneğin İrlanda, ABD ve İngiltere’de olduğu gibi medeni usül hukuku gereklerine göre de hareket etmeliyiz.” diyen Macovei, şunları ekledi: “Paraya el koyma yöntemi üç türlüdür, bunlar- dan biri mahlemece hükme varılmış suçlarda paraya el koyma şeklindedir ve AB üyeleri bu yöntemi uygulamaktadır, ancak burada miktar çok kısıtlı kalmak- tadır çünkü paranın hiçbir kuşkuya yer kalmaksızın suçta kullanıldığının kanıtlanması gerekmektedir.” Macovei, ikinci yöntemi genişletilmiş el koyma olarak adlandırıyor ve bu yöntem hakime suçlunun varlıklarının yasadışı yollardan edinip edinmediğine karar verme hakkı tanıyor. Macovei’nin “Büyük Savaş” olarak adlandırdığı sonuncu yöntem ise herhangi bir ceza hükmü olmadan da el koymayı öneri- yor ki üye ülkeler bu kadar ileri gitmeye yanaşmıyorlar. Ancak Macovei’ye göre organize suçlarla savaşmanın tek yolu bu, çünkü onlar bu parayı kullanarak daha fazla organize suç işliyorlar. Macovei Der Spiegel’in Nisan sa- yısında yayınlanan bir habere göre 16 ila 25 trilyon Euro’nun offshore hesaplarda olduğuna dikkat çekerken, Luxembourg’un bankacılıkta gizlilikten vazgeçtiğini, İsviçre’nin daha duyarlı hareket ettiğini ama Avusturya’nın adeta bir duvar gibi davranıp işbirliğini reddettiğini hatırlattı ve “Kirli paranın nereye gittiğine dair yeterli kanıtı- mız var ama biz kendi ülkelerimizde gerekli tedbirleri almazsak AB dışındaki ülkelere ve onların hükümetlerine baskı yaparak vergi cennetlerinin önüne geçemeyiz.” diye ekledi. ÖDD 3. Olağan Genel Kurulu yapıldı AB’ye organize suçlarda kullanılan parayı izleme çağrısı 16 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 21.
  • 22. GÜNCEL “Yolcu İsim Kaydı” (Passenger Name Records -PNR) yolcuların beyan ettiği ve hava taşıyıcıları tarafından rezer- vasyon ve kayıt (check in) işlemleri için kullanılan bir bilgidir. Bu bilgiler yaklaşık 60 yıldır dünyanın her yerinde gümrükler ve yetkili makamlarca kullanılmaktadır. Ancak, günümüz teknolojileri bu bilgilerin taşınmasını kolaylaştırdığından, PNR daha da yararlı bir bilgi haline gelmiş, terörizm dahil pek çok suçla mücadelede kulla- nılır olmuştur. Avrupa Parlamentosu’nun Sivil Özgürlükler Komitesi 24 Nisan 2013 tarihinde yaptığı oylamada, AB’nin ABD uygulamasına benzer bir biçimde havayolu yolcularının kişisel bilgilerinin saklanması için önerdiği sistemi reddet- miştir. Hava taşımacıları, AB’ye giriş ve çıkışta rezervasyon ve kayıt (check in) işlemleri için yolcuların isimlerini ya da PNR’larını, adres, telefon numarası ve kredi kartı detaylarını toplamaktadır. 2011 Şubat’ında, Komisyon hava taşımacılarını yolcuların kişisel bilgi- lerini AB ülkelerine vermeyi zorunlu hale getirmek için bir girişimde bulunmuş, bu yolla büyük suçların ve terör saldırılarının önüne geçmek ve suçluları tespit etmek, araştırmak ve yargılamanın mümkün olacağı görüşünü sunmuştur. Ancak, taslak Parlemento’nun Sivil Özgürlükler Komitesi’nce 30-25 oyla reddedilmiştir. Yeşiller ve Avrupa Birleşmiş Sol/Kuzey Yeşil Ortaklığı taslağın aleyhine oy ver- mişler, Sosyalistler ve Demokratlar ve Avrupa için Liberaller ve Demokratlar Dayanışması üyeleri de kendilerine destek vermiştir. Avrupa Halk Partisi ve Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcu- lar tasarıyı desteklemişlerdir. Yeşiller adına, içişleri ve sivil özgür- lükler sözcüsü Jan Philipp Albrecht tasarı konusunda şöyle konuşmuştur: “Parlamenterler bugün burada vatan- daşların temel haklarını ve hukuku ön plana koyarak AB’nin PNR sistemini reddetmiştir. Bu kadar geniş kapsamlı bir sistem, AB’nin mahremiyet ve veri koruma prensiplerine rağmen yolcula- rın zorunlu alıkonmalarının ve kişisel bilgilerinin incelenmesinin önünü aça- caktır.” Tasarıya red oyu verenler, AB temsilcisine teklifi bir kez daha gözden geçirmesini önermişlerdir. Diğer yanda, raportör Timothy Kirk- hope (ECR, İngiltere) ve bazı diğer Parlamenterler, oylamanın AB terörle mücadele politikasına zarar vermesi ihtimalinden kaygı duyduklarını dile getirmişler ve konunun tam oylama için Parlamento Komisyonu’na götü- rülmesini istemişlerdir. Sivil Özgürlükler Komitesi başkanı Juan Fernando López Aguilar (Sos- yalistler and Demokratlar, İspanya), bundan sonra izlenecek yola karar ve- rilmesi için konunun Parlemento’nun Başkanlar Divanı’na sunulması gerekti- ğini savunmuştur. Avrupa Parlamentosu üyeleri AB yolcularının verilerinin depolanması düzenlemesine karşı çıktılar 2011 yılında kurulan Özel Güvenlik Federasyonunun ikinci Olağan Genel Kurul Toplantısı; 30 Nisan 2013 tarihinde gerçekleştirildi. ÖGF Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Oryal Ünver, Yönetimi Kurulu Üyelikleri’ne ise Hasan Gazi Özer, İsmail Uzelli, Alp Saul, Yusuf Vehbi Dalda, Ali Aslan ve İlhami Beyhan seçildiler. Özel Güvenlik Sektörünün yeniden yapılandırılmasının, önemli bir ihtiyaç olduğu fikrinden hareketle Sektörün geleceğine yönelik olarak Olağan Genel Kurul Toplantısında aşağıdaki kararlar alındı. • Sektör standartlarının oluşturulması, • Avrupa Birliği Ülkelerindeki uy- gulamalara paralel hareket edilmesi çalışmalarının yapılması, • Kamu ile ilişkilerde yeni yaklaşımla- rın ortaya konulması, • Eğitim konularında yeniden yapı- landırma ihtiyaçları ve bu kapsamda Özel Güvenliğin alt alanlarında ihti- saslaşmaya yönelik eğitim modellerini geliştirilmesi, • Mevcut yasa ve yönetmeliğin günü- müz şartlarına uygun olarak revize edilmesi çalışmaları, • Çalışanların hakları ile memnuniyet- lerinin sağlanması konusunda çalışma yapılması ihtiyacı, • Emniyet Genel Müdürlüğü, diğer kamu ve kuruluşları, üniversiteler ve bu alandaki diğer sivil toplum örgüt- leri ile ahenkli ve koordineli çalışma ihtiyacı, • Sektörde faaliyet gösteren tarafların mümkün olduğunca birlik beraberlik halinde hareket etmelerinin sağlanması. ÖGF Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldı 18 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 23.
  • 24. GÜNCEL Eupol’ün son stratejik analizin- deki bulgulara göre -2013 AB Terörizm Durumu ve Eğilimi Raporu – AB’de terör saldırıla- rının toplam sayısının ve buna bağlı tutuklamaların daha önceki yıllara kıyasla 2012 yılında dikkat çekici ölçüde arttığını göstermek- tedir. Rapordaki bu ve diğer ilgili bulgular terör tehdidinin Avrupa için hala gücünü ve çeşitliliğini koruduğuna işaret etmektedir. Organize gruplar ve ağlardan, giderek daha küçük ve AB içinde üslenmiş gruplara, tek kişilik teröristlere doğru bir yöneliş olduğu ve Internet’in halen terör eylemlerine kilit araç olarak hiz- Hollanda hükümeti resmi ma- kamlara, vatandaşların bilgisa- yar ve sunucularının güvenlik duvarını aşma, casus yazılım kurma, kişisel postalarını okuma ve hatta dosya silme gibi sibersuç- larla mücadele amaçlı faaliyetler kapsamında yetki veren yeni bir yasa tasarısı önerdi. Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Ivo Opstelten’in imzasını taşıyan tasarı, hizmetlerin bloke met ettiği gözlenmektedir. Bulgaristan’daki Burgas havaa- lanına yapılan bombalı saldırı ve Fransa’daki tek bir adamın ateş açması sonucu 2012 yılında 14 kişinin hayatını kaybetmiş olması, terörizmin AB ülkeleri ve vatandaşları için ciddi bir tehdit oluşturduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. 2012 de Belçika, Fransa ve Kuzey İrlanda’daki farklı terör eylemlerinde üç kişi daha yaşamını yitirmiştir. Bu arada, giderek artan sayıda radikal görüşlü AB vatandaşının çatışma bölgelerine kayarak terör eylemlerine katıldıkları görülmekte- dir. Europol direktörü Rob Wainw- edilmesi amacıyla kullanılmaları durumunda araştırmacıların yurt- dışındaki bilgisayar ve sunuculara da girmelerine imkan sağlayacak. Tasarıyı eleştirenler, bu önlemlerin gereksiz ve tehlikeli olduğunu dile getiriyorlar, ayrıca dünyanın başka kesimlerindeki baskıcı hükümetle- rin de benzer şekilde Hollanda’daki sistemlere sızmalarını haklı kılacak örnek teşkil etmesinden çekindikle- rini belirtiyorlar. Ancak, Opstelten şifrelemenin polis için giderek büyüyen bir sorun haline geldiğini söylüyor. Gmail, Facebook ve Twitter gibi çevrimiçi hizmetlerin kullanıcıların güven- liklerini artırmak için daha fazla şifreleme yoluna gittiklerine dikkat çekiyor. Bits of Freedom kuruluşun- dan Simone Halink BBC’ye verdiği demeçte: “Hükümetin sibersuçlarla savaşması elbette önemli ancak right, “Bu insanların AB’ne terör eylemleri gerçekleştirmek amacıyla geri dönme ihtimallerinin yarattığı kaygı giderek artmaktadır.” demek- tedir. Bu açıdan, Sahel bölgesindeki gelişmeler AB güvenliği bakımın- dan çok önemlidir. amları şu şekildedir: • AB üye ülkelerinde 219 terörist saldırısı (2011 yılında bu rakam 174 idi) • 537 kişi AB içinde terörle ilişkili suçlardan tutuklandı (2011 yılında bu rakam 484 idi) • AB’de 17 kişi terör saldırıları sonucu hayatını kaybetti. • 400 kişi terörle ilgili suçlardan mahkemeye sevkedildi. bu tasarı aceleye getirilmiş ayrıca gereksiz, üstelik vatandaşlar için yeni güvenlik riskleri yaratacaktır.” diyor. Yasanın getirdiği yetkileri kullan- mak öncelikle bir hakim tarafından onaylanmalı ve polis soruşturması sırasında şifreli dökümanların şifrelerini çözmeye yanaşmayan şüphelilere yasal yaptırımlar uygu- lanmalıdır. Ayrıca yasa tasarısı, çocuk por- nografisi ve terörizmi iki kilit alan olarak ele almaktadır, ve çalınmış verilerin yayınlamasını da yasadışı bir eylem olarak değerlendirecek- tir. Opstelten, sunucuları hizmet veremez hale getirmeyi amaçlayan saldırıları da (denial of service attacks) hedef almayı planlamak- tadır. Yasa taslağının yıl sonuda parlementoda tartışmaya açılması beklenmektedir. Avrupa’da 2012’de terör saldırıları arttı Hollanda yasası polise bilgisayar korsanlığı yapma yetkisi verecek Ivo Opstelten, Güvenlik ve Adalet Bakanı 20 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 25.
  • 26. GÜNCEL Bilişim konularında bütçe kesintilerine gidilmesi AB’de endişe yaratıyor GÜSOD ve GESİDER üyeleri yemekli toplantıda bir araya geldi AB diplomatik teşkilatında bilişim güvenliği harcamalarında kesinti planı, gizli belgelerle çalışan görevliler arasında endişe yaratıyor. Avrupa Dış Eylem Servisi’nin (European External Action Service -EEAS) 2014 taslak bütçesine göre güvenli iletişim için ayrılan bütçe, bu yılki 10.8 milyon Euro’dan 8.3 milyon Euro’ya inecek - %23’lük bir düşüş söz konusu. EEAS’ın Solan güvenli ağ için ayrılan 1.7 milyon Euro’luk bütçesi gelecek yıl için sıfır olarak düşünülürken, istihbarat paylaşım ofisinin kullandığı Intcen güvenli bilişim sistemi için ayrılan bütçenin de 700,000 Euro’dan sıfıra indirilmesi planlanıyor. Güvenli telefonlar ve yurtdışında görev yapan AB diplomatlarının benzer kitleri için ayrılan bütçe de 647,000 Euro’dan 487,000 Euro’ya indiriliyor. Diğer tedbirlerin yanı sıra, Opswan - Brüksel’deki EEAS’ı İspanya’da Torrejon’daki uydu imaj merkezine bağlayan ağ sistemi – için ayrılan harcamalar da 1.5 milyon Euro’dan 774,000 Euro’ya iniyor. Bununla bera- ber EEAS sözcüsü Michael Mann’ın belirttiğine göre, özel sektör bilişim da- nışmanlarına ödenen para 2.3 milyon Euro daha artırılacak, Mann “Bilişim yatırımları birkaç yıllık olup, yıldan yıla değişim göstermektedir, 2014 için önerilen bütçe masrafların kısıldığı bir ortama işaret etmektedir, ayrıca Solan’ın başka bir sistemle değiştiril- mesi düşünülmektedir.” diye ekledi. Mann’a göre bazı tedbirlerin gerekli, örneğin Opswan nadiren kullanılan bir yedekleme sistemi ve özel sektör danışmanları AB sistemlerinin her gün artan tehditlere karşı hazırlıklı olup olmadığı konusunda yararlı tavsiyeler ile destek veriyorlar. Ancak bazı kararlar, gizli belgelerin dağıtımını dört ayrı yolla yapan EEAS çalışanlarını kaygılandırıyor. New Communications Network’ü (NCN) 140 yabancı ülke elçiliklerine “kısıtlı”, “gizli” ve “sır” dosyalarını elektronik posta eklentisi şeklinde açık internet üzerinden gönderirken şifreleme için kullanıyorlar. Acid yazılımını, birbir- lerine ya da AB Konsey’ine ya da üye ülkelerin Brüksel ofislerine “kısıtlı” belge elektronik posta ile gönderirken şifreleme için kullanıyorlar. Solan internetten fiziksel olarak koparılmış bir sistem olarak “gizli” ve “sır” dos- yaların AB başkentinde dağıtımında kullanılıyor. Bir AB çalışanı, EEAS’ın bütçeyi kısmak yerine NCN’i iyileştirmesi gerektiği görüşünde ve “NCN şifre- leme standartları güncel değil ve hiç bir zaman üye ülkelerin milli güvenlik otoriteleri tarafından onaylanmadı. Eğer EEAS yeni bir sistem ortaya sürerse, yeni sistemin 27 üye ülke tarafından onaylanması gerekir ki bu da yıllar alır. Bu süre içinde EEAS ve Konsey çalışanları gizli dosyaları USB belleklerde ya da kağıt üzerinde binadan binaya taşıyor olacaklardır.” diye kaygısını dile getiriyor. EEAS zaten en az bir kere “hack”lendi ve bu yıl 14 Ocak’ta Rus bilişim firması Kaspersky Lab, bir siber-casusluk planını (Kırmızı Ekim) ortaya çıkardı. Genel bilişim ortamına da bakarsak, CERT EU’nun AB’ye yapılan siber atakları izleyen 12 uz- manı, ayda 50 den fazla alarm/uyarı yayınlıyor. 2011-2013 dönemi GÜSOD Sosyal Faaliyet Programı kapsamında üyeleriyle birlikte olduğu yemekli sohbet toplantılarının dokuzuncusu, 17 Haziran 2013 Pazartesi günü Le Meridien Otel’de gerçekleştirildi. BANTAŞ Nakit ve Kıymetli Mal Taşıma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş. ve Sensormatic Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’nin ev sahipliğinde gerçekleştiri- len ve GESİDER üyelerinin de iştirak ettiği toplantıya konuk konuşmacı olarak Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali Ağaoğlu katıldı. Ağaoğlu; “Türkiye’de ve Dünyada Ekonomik Gelişmeler ” başlıklı bir konuşma yaptı. Keyifli ve güzel bir akşam geçi- ren katılımcılar, bir sonraki yemek organizasyonunda yine GÜSOD ve GESİDER birlikteliği ile yeniden bir araya gelme sözü vererek ayrıldılar. 22 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 27.
  • 28. tToplumumuzdaki mutsuzluğun çoğu, insanların nereye gittiğini bilmemesinden kaynaklanmaktadır. Yaşamlarının bir anlamı ve amacı olmamasından dolayı keyifsiz, kız- gın, yabancılaşmış ve düşmanca bir hal takınmaktadırlar. Dünyamızda olup bitenleri, bizim için önemli olduğu oranda fark ede- riz. Bakıp ta görmediğimiz, dikkat etmediğimiz, bakıp ta önemseme- diğimiz o kadar çok şey var ki. Hiç dikkat ettiniz mi? Çocuklarınıza veya eşinize bakıp ta söylediklerini duymadığınız olmadı mı? Hedefiniz yoksa tabii ki bakıp ta görmeyebilirsiniz. Çok enteresandır ki hedefiniz netleştiğinde ise ihti- yacınız olanlar size doğru gelmeye başlar. Herhangi bir şeyi orada olduğu için değil, onu görmek için bir sebebiniz olduğunda görürsünüz. Örneğin; bir araba almaya karar verdikten sonra aynı arabadan yollarda ne ka- dar çok olduğunu fark etmişsinizdir değil mi? Elbette bu arabalar kendi kendilerine çoğalmaya başlamadılar. Yani farkındalık seviyenizden dolayı onları görmeye başladınız. Sadece günü kurtarmak için yaşar- sanız elde edeceğiniz de o kadar olur. Diğer yandan ise hayatınızın bu şekilde geçmesini istemiyorsanız tek yapmanız gereken şey görüş açınızı biraz değiştirmek olacaktır. Günlük telaşlar hiç önemsiz olur mu? Ailenizin gelirini temin etmek, faturaları ödemek, çocuklarınızın ihtiyaçlarını karşılamak, onların iyi bir eğitim almalarını sağlamak elbet- te ki çok önemlidir ama hayata da daha geniş bir pencereden bakmak lazım. Hayal kurmalı, küllenmiş ve geride kalmış olan isteklerinizi tekrar düşünmeli, günlük koşturma- nın içinden sıyrılıp biraz yukarıdan bakmalısınız. Amaçlarınız olursa hayat size heye- can verir. Hedefleriniz hayatınıza bir derinlik ve anlam kazandırır. Sev- diklerinizle daha içten paylaşımlar yaşarsınız. Doyumlu bir hayatınız olur. Çünkü yaşama sevinci ile dolu olursunuz. Hedef; bir hayalin tarih belirleyip planlarla desteklenip, harekete geçi- rilmesidir. Baktığımızda görüyoruz ki tüm başarılı insanlar mutlaka hedefler belirleyip bu doğrultuda çalışıyorlar. Eğer kendinize hedefler belirlemez- seniz hayatınız rutinleşir. Aştığınızı zannettiğiniz zorlukların, karşınıza tekrar tekrar geldiğini görürsünüz. Hatta aynı sorunlarla boğuşmak- tan yorgun düşersiniz. Kendinize mutlaka yeni hedefler belirlemeli- siniz. Bilmelisiniz ki bu sayede yeni pencereler bulup değişik denizlere yelken açabilirsiniz. Yeni hedeflere yelken açmanız dileğimle… Hedef; bir hayalin tarih belirleyip planlarla desteklenip, harekete geçirilmesidir. Baktığımızda görüyoruz ki tüm başarılı insanlar mutlaka hedefler belirleyip bu doğrultuda çalışıyorlar. HAYATA BAKIŞ Hedef belirlemek Oğuz GÜLAY 24 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 29.
  • 30. S ayısal durum v 31 ulusal üye fede- rasyon, v 2 mütekabil üye, v ESTA (Avrupa Gü- venli Taşımacılık Derneği), v ASSA-I (Havacılık Güvenlik Hizmetleri Derneği - Uluslararası), v 28 Avrupa ülkesi, v 21 AB üye devlet, v 50,000 özel güvenlik şirketi, v 1.7 milyon özel güvenlik görevlisi, v Yıllık 23 Milyar Euro iş hacmi. CoESS’in yapısı v Genel Kurul, v İcra Kurulu, v Yönetim Kurulu, v Genel Sekreterlik. CoESS’ in günlük çalışmaları se- kiz çalışma kurulu çerçevesinde yürütülür; v İnsanlı Güvenlik Çalışma Kurulu, v Değerli Eşya Taşımacılığı Çalışma Kurulu, v Gözetleme ve Uzaktan İzleme Çalışma Kurulu, v Havaalanı Güvenliği Çalışma Kurulu, v Denizcilikte Güvenlik Çalışma Kurulu, v Kritik Altyapı Çalışma Kurulu, v Uyum Çalışma Kurulu, v Sosyal Diyalog Çalışma Kurulu. Bu yapıyla, CoESS endüstrinin tüm dallarını içine almayı hedef- lemektedir. Çalışma kurulları, CoESS | Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu CoESS ulusal özel güvenlik yasama ve düzenlemelerinin uyumlaştırılması ve en üst profesyonellik ve kalite düzeyinde yapılandırılması çalışmalarında çok güçlü bir yere sahiptir. Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi KAPAK KONUSU 26 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 31. ilgili alanlarda uzman kişilerden oluşur ve sektörün ilgili kesimle- rindeki güncel ve çözüm bekle- yen sorunlarıyla uğraşırlar. CoESS hakkında Avrupa Güvenlik Hizmetleri Kon- federasyonu CoESS, 31 ulusal güvenlik işverenleri birliğinin şem- siye organizasyonudur. 1989’da kurulmuştur. CoESS, özel güvenlik hizmetleri endüstrisinin çıkarlarını temsil eden tek Avrupa işverenler orga- nizasyonudur. Avrupa Komisyonu (DG İstihdam, Sosyal İşler ve İhtiva) tarafından, Avrupa An- laşmaları çerçevesinde Avrupa sektörel sosyal ortak olarak tanınmaktadır. Hedefleri CoESS’in birincil hedefi, ulusal üye federasyonların ve onların üyesi şirketlerin ortak menfaatle- rini Avrupa çapında ve uluslara- rası seviyede, korumak ve temsil etmektir. Dolayısıyla, CoESS ulusal özel güvenlik yasama ve düzenlemelerinin uyumlaştırıl- ması ve en üst profesyonellik ve kalite düzeyinde yapılandırılması çalışmalarında çok güçlü bir yere sahiptir. Kamu ve özel müşterilerle yakın ortaklık çalışmalarıyla edinilen 20 yılı aşkın sektör deneyimi ile CoESS geniş bir uzmanlık ve bilgi birikimine sahiptir ve sektöre ilişkin bilgiye ihtiyaç duyan AB politika oluşturucuları ve politika danışmanları için baş muhataptır. Bu nedenle CoESS, endüstrinin kısa ve orta vadeli menfaatlerini etkileyecek AB politikaları ve stratejileri konusunda sistematik olarak danışmanlık yapmaktadır. Özel güvenlik hizmetleri CoESS’in ulusal üye federasyon- ları çok çeşitli özel güvenlik hiz- metlerini kapsamaktadır; ticari insanlı güvenlik, düzenli devriye, dahili insanlı güvenlik, etkinlik güvenliği (kalabalık kontrolü), kapı denetleme, koruma, para taşımacılığı (CIT) ve değerli eşya taşımacılığı, nakit işleme, mobil alarm yanıtlama, yardım isteme/ yanıtlama hizmetleri, alarm ve CCTV izleme, izleme merkezi ve konsol operasyonları, takip ve izleme, havacılık güvenliği, perdeleme, köpek (K9) hizmet- leri, denizcilik güvenliği, kritik altyapı koruma, birleşik çözüm- ler, kurumsal araştırma, acil tıp teknisyeni (ilk yardım hizmetleri), yangın önleme ve korunma, kentsel güvenlik, kayıp önleme, resepsiyonist/kapıcı hizmetleri, güvenlik danışmalığı, ihtisas- laşmış koruma, özel güvenlik eğitimi ve daha başka pek çok alan bu kapsamda örnek olarak verilebilir. Avrupa ortaklığı CoESS, AB kurumları tarafından resmi olarak tanınan tek konfe- derasyondur, ayrıcalıklı ortaktır ve birçok AB dosyasında CoESS’e danışmanlık statüsü verilmiştir. Avrupa’da, özel güvenlik hizmet- leri sektörü adına endüstriye sözcülük eden benzer bir temsilci yoktur. CoESS, Avrupa Komisyo- nu içerisindeki ilgili Genel Müdür- lüklerle (İstihdam, Sosyal İşler ve İhtiva, İç Pazar, İşletmeler ve Endüstri, Eğitim ve Kültür, Adalet, İç İşler, Mobilite ve Taşımacılık, Büyüme, Ekonomik ve Finansal İşler, Dış İlişkiler) ve Avrupa Parlementosu ve Avrupa Konseyi ile güçlü işbirlikleri tesis etmiş ve sürdürmektedir. CoESS ayrıca Avrupa Standardi- zasyon Komitesi (CEN), Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi (CENELEC), Avrupa Güvenlik Organizasyonu (EOS), Euroalarm, Avrupa Birleşik Güvenlik Örgütü (ECSA), Avrupa İş Dünyası Hizmetleri Yuvarlak Masası (EBSRT), Avrupa İşveren- ler Ağı (EEN) (BusinessEurope) ve benzeri Avrupa organizasyonları ve kurumları ile ortak ve ayrı- calıklı muhatap konumundadır. BusinessEurope, EuroCommer- ce, HOSPEEM, EFCI, Eurociett, CEMR-EP, FIEC, EFEE ve elbette Avrupa ticaret odası mükabili UNI Avrupa gibi başka Avrupa kon- federasyonları ile yakın çalışma sürdürmektedir. Farkındalığı artırmak CoESS, katma değer yaratmak ve her türlü riski bertaraf etmek ya da minimize etmek için, özel güvenlik endüstrisini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen pek çok AB politikaları ve stratejile- rinin eşgüdümlü ve bütünleşik olması gerektiğine şiddetle inanmaktadır. Dolayısıyla CoESS, AB karar vericilerine en öncelikle küresel bir politika çerçevesi oluşturmaları konusunda çağrıda bulunmaktadır. Eğer çerçevenin anahatları anlaşılabilir olursa, AB’nin belirli stratejileri geliştir- mesi daha kolay olacaktır. Tehdit ve risklerin küresel oldu- ğunu düşünürsek, AB politik, stra- tejik ve uygulama düzeylerindeki bu işbirliği rolünü üstlenmek için ideal konumdadır. CoESS, özel güvenlik konusunda “AB-tek elden çözüm” yaklaşımını savunmaktadır. Yalnızca böyle bir yaklaşım işbirliğini, birleşmeyi ve AB seviyesinde özel güvenlik ala- nındaki yürürlükteki politikaların, açılımların, araştırma ve program- ların etkinliğini geliştirebilir. Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 27
  • 32. “Uluslararası güvenlik bağını CoESS oluşturacaktır” CoESS will compose the international security interconnection Ropörtaj, Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi KAPAK KONUSU CoESS (Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu) 27 ulusal özel güvenlik şirketleri derneklerini bünyesinde toplayan bir Avrupa kuruluşudur. 1989 yılında Avrupa’daki özel güvenlik hizmetleri sektörünün menfaatlerini korumak üzere kurulmuş tek şemsiye organizasyondur. CoESS Başkanı Marc Pissens ve CoESS Genel Sekreteri Hilde De Clerck ile CoESS’in vizyonunu konuştuk. 28 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 33. C oESS hakkında bilgi verebilir misiniz? MP: Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfede- rasyonu (CoESS), 27 ulusal özel güvenlik şirketleri derneklerini bünyesinde toplayan bir Avrupa kuruluşudur. 1989 yılında Avrupa’daki özel güvenlik hizmetleri sektörünün menfaat- lerini korumak üzere kurulmuş tek şemsiye organizasyondur. Avrupa’da kurulmuş çok uluslu büyük firmalar tarafından da aktif olarak desteklenmektedir. AB tarafından Avrupa Antlaşma- ları doğrultusunda, sektördeki sosyal ortak olarak tanınmak- tadır. Avrupa Komisyonu’ndaki diğer departmanlar da CoESS’e danışmaktadırlar. CoESS aynı zamanda Avrupa Parlamento’su ve Avrupa Birliği’ne bağlı diğer organizasyonlarla da çok yakın çalışmaktadır. CoESS, Avrupa Birliği’nin 18 üye ülkesini ve toplam 25 Avrupa ülkesini temsil eder, bu da 51,559 özel güvenlik firması ve 2,085,021personele tekabül etmektedir. Avrupa özel gü- venlik endüstrisi yıllık yaklaşık 34,283.9 milyon Euro’luk iş hacmine sahiptir. Özel güvenlik hizmetleri son birkaç on yılda küresel ve çok yönlü bir sektöre haline gelmiştir. Tedarikçiler geniş bir hizmet yel- pazesi sunan gerçek uzmanlara dönüşmüş ve üst düzey eğitimli takımlar ve güvenlik görevlileri ile çalışır olmuşlardır. Bu da onlara, kamusal kurumlardan büyük şir- ketlere ya da özel kişilere kadar pek çok farklı alanda faaliyet gös- teren müşterilere en iyi çözümleri sunma becerisini kazandırmıştır. CoESS’in yegane amacı üyeleri- nin sesi olmak olsa da, Avrupa özgürlük ve adalet prensiplerine uygun ve etkili güvenlik seviyesini sağlamayı da hedeflemektedir. OÜ: Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinde GÜSOD, CoESS çatısı içinde yer alma talebini Ekim 1999’ da yapmış, çok kısa bir süre sonra da olumlu yanıt alarak, dinleyici üyeliğe, bilahare Ocak 2000 yılında da asil üyeliğe kabul edilmiştir. Avrupa özel güvenlik sektörünün yapılandırılması bağlamında ulusların kendi güvenlik politi- kaları ile global güvenlik yakla- şımları arasındaki bağı CoESS’in oluşturacağına olan inancımı ifade etmek isterim. Geçen 14 yıl içinde beraberce, sektör için faydalı adımlar atılmıştır. Avrupa’daki özel güvenlik hizmetleri sektörünün mevcut durumu nedir? MP: Yıllar içinde özel güvenlik endüstrisi genel olarak küresel ve ulusal güvenlik politikaları içinde gerçek bir aktör ve ortak olmuş- tur. Ayrı bir sektör olarak ortaya çıkmasından sonra endüstri, ulusal ya da uluslararası resmi makamların giderek daha fazla belirli görev ve misyonlara yönel- diği “kendine özgü” diye tanımla- nabilecek yeni bir statüye doğru ilerlemiştir. Şu da bir gerçektir ki, özel güvenlik firmalarının sağla- dığı hizmetler giderek daha fazla kamusal alanlarda kullanılmak- tadır. Özel güvenlik hizmetleri ve bu hizmetleri sağlayan personel, uzun zaman toplumun demokratik What is CoESS? MP: The Confederation of European Security Services (CoESS) is a European organisati- on that groups together 27 national private security companies’ associations. It was founded in 1989 and is the only umbrella organisation representing and defending pri- vate security services interests in Europe. It is also being very actively supported by the major multinational companies established in Europe. It is recognised by the European Commission as the social partner in the sector, in line with the European Treaties. Other departments in the European Com- mission also consult it. CoESS also works closely with the European Parliament and other organisations in the European Union. CoESS represents 18 member states in the European Union, and a total of 25 European countries, which translates into 51,559 The Confederation of European Security Services (CoESS) is a European organisation that groups together 27 national private security companies’ associations. It was founded in 1989 and is the only umbrella organisation representing and defending private security services interests in Europe. We talked about the vision of CoESS with the President Marc Pissens and Secretary General Hilde De Clerck. Marc Pissens CoESS Başkanı CoESS with the President Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 29
  • 34. KAPAK KONUSU haklarına karşı olası bir tehdit olarak algılanmış olsa da, şimdi toplumun güvenliğini sağlayan iyi organize olmuş ve tanınmış pro- fesyonel hizmetler ve temsilciler olarak değerlendirilmektedirler. CoESS inanmaktadır ki bizler bu önemli gelişmenin sadece baş- langıcına tanıklık ediyoruz ve de- neyimleri ve başarılı uygulamaları ile gelecekteki gelişmelerde kilit oyuncu olmak temel bir görevdir. Bugün Avrupa’daki özel güvenlik şirketleri çok çeşitli hizmetler vermektedirler. Hepsinin çekirdek öğesi özel güvenlik personelinin sağladığı insan kaynağı olmakla beraber kendilerini teknoloji ve gü- venlik ekipmanlarıyla donatarak, ti- cari insanlı güvenlik, devriye, dahili insanlı güvenlik, etkinlik güvenliği (kalabalık kontrolü), kapı gözet- leme, koruma görevlisi hizmeti, mobil alarm cevaplama ve çağrı/ cevap hizmetleri, alarm ve kamera kontrollü gözetleme, gözetleme merkezi ve konsol operasyonları, takip ve izleme, uçuş güvenliği, arama, kurumsal araştırma, K9 köpek hizmeti, deniz güvenliği, kritik altyapıların korunması, birle- şik çözümler, acil tıbbi destek (ilk yardım hizmetleri), yangın önleme ve korunma hizmetleri, kentsel güvenlik, kayıp önleme, resepsi- yon/concierge hizmetleri, güvenlik danışmanlığı, özel koruma, özel güvenlik eğitimleri ve pek çok diğer hizmeti verebilmektedirler. Bu hizmetler yalnızca özel müşte- rilere değil, giderek artan oranda resmi makamlara ve organizas- yonlara da verilmekte ve böyle- likle özel güvenlik görevlilerinin kamusal alanlardaki rolünü de genişletmektedirler. Ekonomideki sorunlar Avru- pa kıtasındaki özel güvenlik hizmetler sektörünü ne kadar etkiliyor? MP: CoESS sosyo-ekonomik krizin etkilerini araştırdığında, CoESS’e üye ulusal konfederas- yonların çoğu, krizin etkisinin çok yüksek olduğunu bildirdiler. Araştırmaya bilgi sağlayanlar en somut etkileri, fiyatlar üzerinde baskı, nakit akışını sıkıntıya sokan ödeme gecikmeleri, kar marjlarında erime, azalan talep, sözleşme iptalleri, daha sert hatta haksız rekabet şeklinde sıraladılar. Diğer yandan krizin olumlu etkisi olarak da, personel değişiminin azalması, gelişen seçme yöntemleri, faaliyet ala- nında yükselen seviye ve artan suçlar nedeniyle özel güvenlik hizmetlerine duyulan ihtiyacın artması dile getiriliyor. Krizin olumsuz etkilerinden kur- tulmayı, tek bir ülke bile başa- ramamıştır. Ancak, bazı ülkeler diğerlerine göre çok daha iyi başa çıkıyorlar. Bunun nedenleri: krizin yarattığı sorunları iyi anlayan sendikalarla iyi sosyal diyalog ve bunun neticesinde aşırı ücret artışlarının dayatılmaması, özel güvenlik şirketlerinin kaliteyi düşürmeye yanaşmayıp müşte- riyi verilen hizmetlerin değerini ödemeye ikna etmesi ve şirket çapında maliyet etkinliği yüksek akış sağlama ve gerekli tedbirleri uygulama olarak özetlenebilir. Krize rağmen, birçok ülkede özel güvenlik şirketleri işe almak üzere eleman arıyor ve istihdam ediyor. Diğerlerine göre daha iyi durumda olan ülkeleri isimlendir- mek çok zor, ama açıkça görülü- yor ki genel ekonomik ve finansal durumu en ağır yara alan ülkele- rin özel güvenlik pazarı da en çok etkilenenler oluyor. Ekonomik kriz kalite ve profes- yonel eğitim gibi temel konula- rı nasıl etkiliyor? HC: Elbette ekonomik kriz durum- larında kalite ve mesleki eğitim çok sıkıntılı bir hal alıyor. Ne var ki, bu durum kalite ile eğitim arasındaki yalnızca yasal olmayan bağları etkiliyor, aslında yasaya her zaman uymak gerekiyor. Bu teori… Birçok durumda yukarıda bahsettiğimiz gibi, kalite ve kali- teye ilişkin yatırımlar konusunda bir ödün verme söz konusu oluyor ki bu da uzun vadede durumun daha da kötüleşmesine yol açı- yor. Eğer kısa vadede olumlu bir netice alınacaksa bile –şirketler ekonomik krizi atlatmak ya da olumsuz etkilerini azaltmak için bu yolu seçebiliyorlar- uzun va- dede profesyonellik ve kalite dü- zeyini geri getirmek ve müşteriyi doğru fiyatı ödemeye ikna etmek için çok daha fazla yatırım -çok daha yüksek maliyetlere- yapmak gerekiyor. Mesleki Eğitim, iyi servis temel bileşeni, dolayısıyla bu konuda ödün verilmemelidir. Daha iyi personel planlaması ve geçici daha esnek düzenlemeler, eğitimi azaltmamak için doğru alternatif olabilir. Özel güvenlik hizmetleri son birkaç on yılda küresel ve çok yönlü bir sektöre haline gelmiştir. Tedarikçiler geniş bir hizmet yelpazesi sunan gerçek uzmanlara dönüşmüş ve üst düzey eğitimli takımlar ve güvenlik görevlileri ile çalışır olmuşlardır. 30 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 35. Ulusal özel güvenlik modelleri arasındaki farklılıkları düşüne- rek, özel güvenliğin ne olduğu- na dair tek bir tanıma ihtiyaç var mı? HC: Bugün tüm dünyada özel güvenlik belirli ulusal yasal ve politik çerçeveler içerisinde işliyor. Bu farklılıklar, ülkelerin özel güvenlik şirketlerini ele alma biçimlerini, onlara verilen roller ve yetkileri belirleyen tarihsel, kültü- rel, ekonomik ve politik geçmiş- lerinden kaynaklanıyor. Bu durum özellikle Avrupa için geçerli. Ulusal mevzuat, ülkenin politik iklimi, tarihi, kültürü, sosyal gelenekleri ve ulusal toplumsal güvenlik anlayışından oluşan belirli ulusal bağlamdan ayrı düşünülemez. Amaçları benzer de olsa, ulusal mevzuat amaçla- ra ulaşma yolunda uygulanacak yol ve yöntemler konusunda çok farklılıklar gösterebilir. Genel olarak bir ulusal risk ve tehdit değerlendirmesi sonucu ortaya konmuşlardır. Yönetmeliklerin sevileri de bir Av- rupa ülkesinden diğerine değişik- lik göstermektedir. Bazı ülkelerde çok gelişmiş bir mevzuat mevcut- ken, bazıları özel güvenlik endüst- risine ait düzenlemeleri yapmaya daha yeni başlamış durumdalar. Birkaç ülkede ise, başlangıç aşaması bile tamamlanmamış durumda, ama tüm CoESS üyesi ulusal federasyonlar, endüstri içinde kalite ve profesyonel davranış için gerekli koşulların farkındalar ve bu yüzden devam- lılığı garanti ediyorlar ve onları cesaretlendirmek ve yakından izlemek çok önemli. Her ulusal yönetmeliğin en temel hedefi, vatandaşı istismar ve kötü muameleden korumak, şeffaflığı sağlamak ve özel milis kuvvetlerinden kaçınmaktır ve bu hedef daima böyle kalma- private security companies, providing employment for 2,085,021 people. The European private security industry generates an annual turnover of appro- ximately 34,283.9 million Euros. Private security services have been developing over the last few decades into a global and multifaceted sec- tor. The suppliers have become true experts in providing a broad range of services, often in conjunction with some highly trained teams and secu- rity guards. This allows them to offer the best solutions to a broad range of customers, from growing number of public customers through to compani- es and private individuals. Although CoESS’s sole objective is to lend a voice to its members, it also aspires to achieve an appropriate and effective level of security that is in line with the European principles of freedom, security and justice. For further information on CoESS; please visit: www.coess.eu What is the current situation of the private security services sector in Europe? MP: Over the years, the private secu- rity industry in general has become a real actor and partner in global and national security policies. Once reduced to a “particular” sector, the industry has evolved towards a new status that can best be described as a “specific” sector, which public authorities – international as well as national ones - turn to more and more often for specific tasks and missions. It is also a fact that these tasks, and in particular the services the priva- te security companies provide, are more and more situated in the public domain. Private security services and the guards and staff performing these services, long time considered a possible threat to citizens’ democ- ratic rights, are now well established and recognised professional services and agents who protect the citizen’s security. It is CoESS’ strong belief that we are only witnessing the beginning of this important development and that it is its fundamental role to be a key player, through its experience and best practices, when future develop- ments will take place. Private security companies in Eu- rope today provide a wide range of services, which all have as a central element the human input provided by the private security guard, and ma- nifest themselves in varying combi- nations with technology and security equipment: commercial manned guar- ding, beat patrol, in-house manned security, event security (crowd cont- rol), door supervision, body-guarding, mobile alarm response and call-out services/response services, alarm and CCTV monitoring, monitoring centre and console operations, track and trace, aviation security, scree- ning, canine (K9) services, maritime security, critical infrastructure protec- tion, combined solutions, corporate investigation, emergency medical technician (first aid services), fire prevention and protection services, urban security, loss prevention, re- ceptionist/concierge services, secu- rity consulting, specialised guarding, Hilde De Clerck CoESS Genel Sekreteri Secretary General Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 31
  • 36. KAPAK KONUSU lıdır. Aynı zamanda, minimum kalite seviyesinin güvence altına alınması, “kovboy” şirketlere engel olarak pazarda istikrarın korunması, sektörün imajının iyileştirilmesi ve mesleğin güçlen- dirilmesinin garanti edilebilmesi için en vazgeçilmez araç ulusal yönetmelik ve yasalardır. Dolayısıyla, CoESS tüm Avru- pa ülkelerinde minimum kalite seviyesinin standardize edilmesi gerektiği görüşündedir ve tüm Av- rupa ülkelerinde kalite standart- larının yerleştirilmesi konusunda titiz bir çalışma yürütmektedir. Bu çalışmalar aracılığıyla, CoESS ve üye federasyonları kabul edilebilir bir özel güvenlik tanımı oturtmaya çalışmaktadırlar. CoESS 2 adet CEN (Avrupa çapında standart) başlattığı ve ortaya çıkardığı için gurur duymaktadır: biri özel güvenlik hizmetleri terminolo- jisine ilişkin olup, diğeri 2011 yılında çıkarılan havaalanları ve havacılık sektörü güvenlik hiz- metleri standardıdır. Burada son bulmuyor, geçen yıl CEN, yine CoESS inisiyatifi ile denizcilik ve liman güvenliği hizmetleri Avrupa standardı için bir proje başlatma- yı kabul etti. Biz standartları birer zorunluluk, kalitenin teminatı, müşteriye rehber ve gelecekteki ulusal ve uluslararası bağlayıcı kuralların oluşturulmasının ilk adımı olarak görüyoruz. Avrupa kuruluşları ve karar ve- riciler özel güvenlik sektörüne gerektiği kadar ilgi gösteriyor- lar mı? Bu kuruluşlar sektörü toplumu korumakta önemli bir faktör olarak mı görüyorlar yoksa tekil bir ürün ve hizmet sağlayıcı olarak mı? HC: Son yıllarda, güvenlik konusu; ulusal ve hatta daha çok AB seviyesinde birçok yeni stratejinin, politikanın, araştırma programının ve akademianın odak noktası haline gelmiştir. Bu çok olumlu bir gelişmedir. CoESS bu duruma 2001 Eylül ayının trajik olayından beri tanık olmaktadır ve tüm gereken uzmanlık ve girdisiyle mevcut bulunmuştur. CoESS’in, tüm bunların katma değer yaratarak ve her türlü riske karşı koordine olarak ve birleşe- rek ve gerçek gelişme göstererek private security training and many others. These services are not only delivered to private clients, but to a rapidly growing extent also to public bodies and organisations, thus enhancing the role of private security guards in the public domain. To what extent is the present economic downtown affecting the private security services sector across the European continent? MP: When CoESS surveyed the impact of the socio-economic crisis, most national CoESS member federations indicated that the impact of the crisis was very high. Res- pondents referred to the following elements as the concrete effects of the crisis: pres- sure on prices, payments delays resulting in cash flow pressure, erosion of profit mar- gins, decreased demand, loss of contracts, more fierce competition and even unfair competition. As positive consequences of the crisis were mentioned a reduction in staff turnover, improved selection proce- dures, an improved level playing field and an increased criminal activity leading to a higher demand for certain private security services. Not a single country has really been able to avoid the negative impact of the crisis. However, some countries are dealing (much) better with it than other countri- es. This is due to several factors: a good social dialogue with trade unions which understand the problems caused by the crisis and hence not push for exorbitant wage demands, private security compani- es not willing to lower quality but forcing the customer to keep paying the right price for the services delivered and cost- effective streamlining and measures within the companies itself. Notwithstanding the crisis, in many countries private security companies are still looking for personnel and do hire them. It is difficult to put a name on countries which are doing better than others, but it is obvious that where the overall economic and financial crisis hit hardest, those will be the most affec- ted private security markets. 32 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 37. How does the economic crisis affects important aspects such as quality and professional training? HC: Of course quality and vocational training come under strong pres- sure in times of economic crisis. However, this affects only the non- legally binding aspects of quality and training, as the law will always have to be obeyed. That’s the theory... In many cases though, as stated above, a compromise on quality and investments related to quality will only make the situation worse in the long run. If there can be some sort of short term positive effect - chosen by companies in order to survive the economic crisis or make its impact less negative – in the long term, many more investments – at a very high price – will be neces- sary again to bring back the level of professionalism and quality ánd to convince the buyers to pay the right price again. Vocational training is a fundamental element of a good service. It should therefore also not be compromised. Better staff plan- ning and temporary higher flexibility schemes can be a good alternative for not bringing down the training. Diversity in national private security models; is there a need for a single definition of what private security is? HC: It is true that today, all over the world, private security operates in specific national legal and political frameworks. These differences arise from varying historical, cultural, economic and political backgrounds which have shaped the way priva- te security companies are being considered, the role and competen- ces given to them. This situation is particularly true in Europe. National regulations cannot be considered separately from their specific national context such as po- litical climate, history, culture, social tradition and national public security considerations. Although similar as far as their objectives are concer- ned, national regulations vary widely as to the means and modalities to reach these objectives. They are ge- nerally established after a national (and thus specific) assessment of risks and threats to security. The level of regulation also consi- derably varies from one European country to another. Whereas some countries have very advanced levels of regulations, others have only recently begun to regulate the pri- vate security industry. And in a few countries, the starting up phase has not yet been finalized. But all natio- nal CoESS member federations are aware that the conditions necessary to ensure quality and professional conduct within the industry, hence guaranteeing continuity, must be encouraged and closely monitored. The fundamental goal of every natio- nal regulation is and always should be to protect the citizen against abuse and misuse, to safeguard the necessary transparency and to avoid private militias. At the same time, national regulations are an indis- pensable tool for guaranteeing a minimum level of quality and profes- sionalism, leading to stabilization of the market by preventing “cowboy” companies to enter into or to remain on the market, improving the image of the sector and strengthening the profession. CoESS is therefore of the opinion that a minimum level of quality standards should exist in all Euro- pean countries. CoESS is working diligently on promoting quality stan- dards across all European countries. Through these efforts, CoESS and its member federations aim to arrive at an acceptable common definition of private security. CoESS is proud to have already initiated and brought to a good end two CEN (European wide standards): one related to ter- minology of private security services, and in 2011, a European standard for airport and aviation security ser- vices. We are not stopping here; last year, CEN also accepted to launch, again at the initiative of CoESS, a new project for the development of a European standard for maritime and port related security services. We see standards as a must, as an essential part of our work related to quality, as a set of guidelines for our customers and as a first step towards future incorporation into binding rules, either at national or at European level. Are the European institutions and decision-makers paying enough at- tention to the private security ser- vices sector? Do these institutions consider this sector as an impor- tant factor to protect the society or as a single provider of products and services? HC: Over the last years, security in general has become the focus point of many new strategies, policies, research programmes and academic Private security services have been developing over the last few decades into a global and multifac- eted sector. The suppliers have become true experts in providing a broad range of services, often in con- junction with some highly trained teams and security guards. Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 33
  • 38. KAPAK KONUSU olacağına inancı tamdır. Bu neden- ledir ki, CoESS sürekli AB karar vericilerine, öncelikle genel ve küresel bir çerçeve oluşturmak için yatırım yapmaları konusunda çağrı- da bulunmaktadır. Eğer ana hatlar berrak olursa, belirli stratejileri ve yaklaşımları geliştirmek çok daha yararlı ve verimli olur. Tehditlerin ve risklerin uluslararası ve küresel boyut kazanmış olması nedeniyle, AB’nin bu koordinasyon rolünü oynamasının gerekliliği aşikardır. Politik düzeyde, stratejik düzeyde, destekleyici ve kontrol edici düzey- lerdeki bu desteğin, işbirliği içinde ve entegre bir şekilde, güvenlik gibi hassas bir alanda faaliyet göste- ren tüm oyunculara ve katılımcı- lara (akademik, teknik, ve insan) ulaşması çok önemlidir. Ancak tüm bu uzmanlıkların, bilgi birikiminin, başarılı uygulamaların, yatırımların ve kalite adına gün be gün verilen mücadelenin bir arada kullanımı ile en doğru yaklaşım elde edilebilir. Ayrıca, her aktör kendi sorumluluk- larını üstlenmelidir: karar vericiler sağlıklı ve bütünleşik politikalar ve çerçeveler (bizim yatırımlarımızın ve rolümüzün hakkı verilerek)vasıtasıy- la, tedarikçiler sağlıklı ve bütün- leşik hizmetler vasıtasıyla. Ancak o zaman bir kazan-kazan durumu ortaya çıkar ve bundan da sorum- lu otoriteler, müşteriler, bireysel vatandaş ve bütün olarak toplum istifade eder. Bununla beraber, Avrupa’nın her tarafında sektörün bir bütün olarak ele alınışında tek tip bir yaklaşım benimsenmediği gerçeği hala sorun teşkil etmektedir. Bu konuda, inisiyatifi ele alacak ya da hedefi belirleyecek Avrupa kurumların- da özel güvenlik sektörü, ya üye ülkelerin kendi iç yetkileri (örneğin polisle özel güvenlik arasındaki işbirliğine ilişkin konular) ya da AB’nin münhasır yetkileri içinde değerlendirilecek bir konu olarak sınıflandırılmaktadır. Bunlara ek olarak bilinmelidir ki, sektörümüzün Avrupa çapında düzenlendiği yerlerde de (daima kısmen), Avrupa kurumları ve onla- rın çeşitli sorumlu departmanları o kadar az dahili istişarede bulun- maktadırlar ki, buradan sektörel bir yaklaşım ortaya çıkamamaktadır. Tüm bunlar, Avrupa’da güçlü ve ortak bir savunma ve lobicilik ge- rektiren çok karmaşık bir durum ya- ratmaktadır. Gerçekte, bu CoESS’in temel uğraşlarından birini teşkil etmektedir. Ne var ki, son yıllarda, Avrupalı karar vericilerin tutumla- rında gelişme gözlemlemekteyiz. Güvenliği ilgilendiren konularda bazı somut girişimler başlatılıyor, özel güvenlik sektörünün rolü giderek daha fazla anlaşılıyor ve resmi-özel ortaklıkları vurgulanıyor ve toplumun güvenlik sorunlarıyla başetmekte etkili bir çözüm olarak değerlendiriliyor. Özel güvenliğin bazı alanlarında Avrupa Birliği’nin tamamını bağ- layan bazı yasal düzenlemeler bulunmakta, bu noktada acaba Avrupa hizmetlerin uyumlaştırıl- ması ve teknolojilerin standart hale getirilmesine mi odaklan- malı? MP: Şuna açıklık getirmeliyiz ki günümüzde Avrupa çapında benim- senen yönetmelikler sektörümüzün yalnızca havaalanları ve havacılık güvenliği, denizcilik güvenliği (tam değil), Euro bölgesinde nakit para transferi kesimlerini ve bir ölçüde de güvenlik sistemlerini kapsamak- tadır. Böyle olunca da, yukarıdaki- ler dışında kalan genel özel güven- lik hizmetleri 2006 İç Pazarlarda Hizmetler konulu Avrupa Direktifi tarafından kapsanmıyor. CoESS bütün insan-temelli özel güvenlik hizmetlerini bu direktifin kapsamı dışında bıraktırabilmek için çok yoğun lobi çalışması yapmıştır. CoESS’in endişelendiren konu- lardan biri de –ki bu endişe hala sürmektedir- özel güvenlik hizmetle- rinin Avrupa Hizmetler Direktifi kap- samına dahil edilmesi, özellikle de sınır-ötesi hizmet sağlayıcı olarak ele alınması, en düşük ortak pay- danın, yani engelleme ve koruma seviyelerinde profesyonellik ve kali- te konusunda gerekli en üst düzey standartların sağlanması yolunda ciddi bir tehlike teşkil edecektir. Sonuç olarak, Avrupa uyumlaştır- ması iyi bir şeydir, ama yalnızca bugün ulusal yönetmelikler sa- yesinde yakalanan yüksek kalite seviyelerini garanti edecek ulusal düzenleyici çerçevelerin AB’nin ortak kurallarını oluşturacak düzeye 34 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 39. attention, at national level, and even more at EU level. This is as such a very positive development. CoESS has been witnessing it since the tragic events in September 2001, CoESS has been there with the ne- cessary expertise and input. CoESS strongly believes that all these can only create an added value and a real progress in preventing risks of all kinds IF AND WHEN COORDI- NATED AND INTEGRATED. CoESS therefore constantly appeals to all EU decision makers to invest first of all in establishing a more overall and global framework. If the outli- nes are clear, it will become much more useful and efficient to develop specific strategies and approaches. It goes without saying that given the internationalisation and globalisation of threats and risks, the EU must play this coordinating role. At a po- litical level, at a strategic level, at a supporting and at a controlling level. This support must reach out, in a co- ordinated and integrated way, to ALL players in the delicate field of secu- rity and to ALL contributors (whet- her academic, technological, and human). Only through a combination and use of all the expertise, know- ledge, best practices, investments and daily strive for quality, can the best approach be reached. Moreover and again, every actor must take up his responsibility: decision makers through sound and integrated poli- cies and frameworks (including the rightful recognition and protection of our role and investments) and the providers through sound and integra- ted services. Only then will a win-win situation be reached to the benefit of the responsible authorities, the customers, the individual citizen and society as whole. Nevertheless, the great problem still remains that there is still no uniform approach throughout Europe for the sector as a whole. According to the subject matter, the European body taking the initiative or the objective to be attained, the private security sector is classified either as a mat- ter which falls within the exclusive authority of the member states (such as everything relating to the coope- ration between police and private sector), as being part of the exclusi- ve authority of the EU. In addition, where our sector is (always partly) regulated at a Euro- pean level, one must ascertain that the European institutions and their various responsible departments have too few internal consultations to lead to a uniform approach in our sector. All of this results in a very complex situation, which demands a strong and unified defence as well as lobb- ying in Europe. This, in essence, is one of the fundamental vocations of CoESS Over the last years nevertheless, we are seeing some developments in the attitude of the EU decision makers. More concrete initiatives regarding security are being taken, the role of private security services providers is being more and more recognised and the importance of public-private partnerships stressed and recognised as an effective me- ans to deal with security problems in society. We are thus witnessing – slowly but steadily – a shift in the position and views of the European institutions on our sector; more and more we are being taken seriously as a real partner in the whole set of measures aimed at protecting soci- ety at large. As CoESS, we need to make sure that this shift continues, deepens and evolves towards a full recognition of our role. Already there are some regulations which affect to the whole of the Eu- ropean Union in certain areas of pri- vate security. Should Europe be more focused in harmonization of services and technologies standardization? MP: It must be made clear that today the only segments of our industry which are already covered by European wide regulations are airport and aviation security, mariti- me security (but still not fully), the cross-border transport of cash within the Euro-zone and, to some extents, security systems. As such, general private security services (others than the ones mentioned above) are NOT covered by the 2006 European Directive on Services in the Internal Market. CoESS has been lobbying very hard to keep all man-related private security services out of the scope of that Directive. CoESS was – and still is - very con- cerned that a possible inclusion of private security services in the scope of the EU Directive on Services, in particular in the context of the provi- sion of cross-border services, might result in the application of the lowest common denominator seriously jeo- pardising the much needed highest possible standards, professionalism and quality and hence the levels of prevention and protection. Over the last years, security in general has become the focus point of many new strategies, poli- cies, research programmes and academic attention, at national level, and even more at EU level. This is as such a very positive development. Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 35
  • 40. KAPAK KONUSU Avrupa’da farklı özel güvenlik modelleri mevcuttur; modern tehditlerle baş etmek konusunda en uygun model denilebilecek bir model var mı? MP: 11 Eylül 2001 olayları ve Madrid ve Londra’daki iç karartıcı artçıları, özel güvenlik konusunda sağlıklı bir politika eksikliğinin dramatik sonuçlarını gözler önüne sermiştir. Bu durumu “Ne ekersen onu biçersin” klişesinden daha iyi açıklayan bir söz olamaz: yasal çerçevenin var olmayışı ya da iyi işlemiyor olması, aşırı düşük üc- retler ve yetersiz eğitim kalitesi ile birleşince medya ve toplumun ağır eleştirilerine maruz kalındı. Haksız da değil üstelik. Diğer yandan Avrupa’da, biz daha farklı ve bize göre daha iyi ve verimli bir modele – ve pek çok özel güvenlik şirketi günlük bazda buna erişmek için ciddi gayret göstermektedir- ulaşmak için çaba sarfettik. Bu nasıl bir model? HC: Genel hatlarıyla, mevcut yasa- lar, özel güvenlik uygulamaları ve toplumsal kontrol arasında ustaca ve etkili bir denge olarak tanımla- nabilir. CoESS’deki genel kanı, mevcut ve gelecek güvenlik risklerini analiz etmek ve güvenlik seviyesini belir- lemek ve bu risklere karşı etkili bir koruma sağlamak hükümetin görevi olduğu şeklindedir. Dolayısıyla, kamusal ve özel güvenlik organiz- malarının faaliyet gösterebileceği doğru yasal çerçeveyi oluşturmak da hükümetin görevidir. Mantıksal olarak, ciddi ve iyi tasarlanmış bir yapı içerisinde, özel güvenlik şir- ketlerine gerekli izinleri vermek ve faaliyetlerin doğru, verimli ve hızlı bir şekilde denetlenmesini sağla- mak yine hükümetlerin sorumlulu- ğundadır. Ancak bu iki koşul yerine getirildi- ulaşması halinde. Hedef asla şirketler ve personel açısından arama, araştırma ve giriş koşulları- nın, eğitim zorunluluklarının, ulusal yasaların kontrol mekanizmalarının yumuşatıldığı geniş bir AB mevzuatı olmamalıdır. 2006’daki AB Hizmetler Direktifi’nin kabulünden bu yana, CoESS’e üye federasyonlar –AB içinde ve dışında- yasa, yönetmelik, kalite standartları ve profesyonel- leşme konusunda mümkün olan en üst seviyeyi yakalamak ve bu sayede tüm AB vatandaşlarının, yerleşimlerinin, etkinliklerinin ve işlemlerinin genel korunmasını güvence altına almanın yanı sıra çok hassas bir pazara girerken an- laşılır olmayan herhangi bir unsur bırakmamak için yoğun çalışmalar yürütüyorlar. Ancak özel güvenlik hizmetlerini düzenleyen özel güven- lik yasası yine de Avrupa ülkeleri arasında farklılıklar göstermektedir ki, 2006’daki istisna tutulmanın birincil amacı bu durumdur. Bugünlerde, önemli sayıda Avrupa ülkesinde özel güvenlik hizmetleri ciddi ölçüde yasalarla bağlanmış, yüksek standart seviyeleri belirlen- miştir; diğerlerinde ise uygun ulusal yasaların oluşturulması ve sektöre ait iyi uygulamaların tanımlanması çalışmaları devam etmektedir. Örnek olarak, bir Macar güvenlik görevlisi yasal olarak 300 saatlik giriş ve temel eğitim almak ve eğitim sonundaki sınavda başarılı olmak zorundadır, diğer ülkelerde temel eğitime ait bir zorunluluk bu- lunmamaktadır. Personel geçmişi araştırması ve talep edilen belge- ler, lisans ve kontrol mekanizma- ları konularında da farklılıklar çok belirgindir. CoESS, özel güvenlik hizmetleri konusunda, AB uyumlaştırmasına ya da AB Direktifine karşı değildir; ancak yukarıda belirtilen nedenler- den dolayı zamanlamayı doğru bul- mamaktadır. Öncelikle, daha zayıf olan ulusal yönetmeliklerin daha üst bir düzeye taşınması gerektiği kanaatindeyiz. Endüstrinin özelliklerine dayalı gö- nüllü kurallar olarak ele alındığında, standardizasyon tamamen farklı – ve çok olumlu – ve geleceğe yö- nelik bir konudur. Ulusal yönetme- liklerin yükseltilmesini beklerken ve tüm ulusal düzeylerde gelecekte bir uyumlaştırma yapmak üzere yoğun bir çalışma yürütürken, endüstrinin standartlarını oluşturmak bu süreci hızlandıracaktır. Bu çok ülkedeki kuruluşlarımız, davranış kurallarını, kalite etiketlerini ve diğer bazı stan- dartları benimsemişlerdir. Yine de, CoESS her zaman gele- cekte uygulanacak bir uyumlaş- tırma seçeneğinin önemini göz önünde bulundurmaktadır –tabii ki doğru zaman geldiğinde– ve Avrupa Komisyonu’nun dikey bir uyum- laştırma kararı alması ve gelecek- teki uyumlaştırmaya temel teşkil edecek sınırlı AB uyumlaştırmasının prensiplerinin taslağını ortaya koyması halinde hazırlıklı olmak için, öngörülü bir şekilde çalışmaya devam etmektedir. Son yıllarda, güvenlik konusu; ulusal ve hatta daha çok AB seviyesinde birçok yeni stratejinin, politikanın, araştırma programının ve akademianın odak noktası haline gelmiştir. Bu çok olumlu bir gelişmedir. 36 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013
  • 41. So, European harmonization is good, but only when and if all the national regulatory frameworks are of a suffi- cient high level to establish common EU rules which will continue to gua- rantee the high levels of quality that are today being guaranteed through existing national frameworks. It can- not and should not be the purpose of a EU wide legislation to lower the screening, vetting and entrance con- ditions for both companies and staff, training obligations, control mecha- nisms of well- established national laws such as the one you have in Spain and in many other countries. Since the adoption of the EU Direc- tive on Services in 2006, CoESS’ member federations – both inside and outside the EU - have continued to work hard towards developing the highest level of legislation, regulati- on, quality standards and professi- onalism in order to ensure not only the overall protection of EU citizens, sites, events and processes, but also to prevent unclear elements from entering this highly sensitive market. Private security legislation regulating private security services, however, still differs greatly between European countries, which was the initial reason for which the derogati- on was granted in 2006. Nowadays, a considerable number of European countries are heavily regulated as far as private security services are concerned and have established high-level standards, whilst others are still in the process of developing adequate national legislation and best practice for the sector. By way of example, a Hunga- rian security guard is obliged by law to complete more than 300 hours of initial and basic training followed by a final examination; in other count- ries, there is no legal obligation in relation to basic training. Differences are also still very significant in areas such as background screening and required documentation, licensing and control mechanisms. Again, CoESS is not against EU harmonization or aginst a European Directive on private security services; only, because of the reasons explai- ned above, the time is not right. We first must bring teh weaker national legislative frameworks to a higher level. Standardization, as industry-driven voluntary rules, is a completely diffe- rent – and very positive – matter and way forward. While awaiting further national uplifting of legislation and intensively working with all the natio- nal levels towards a future harmoni- sation, this process can be sped up through industry driven standards. In many countries, our associati- ons have already adopted Codes of Conduct, Quality Labels and other standards. Nevertheless, CoESS has always ta- ken into consideration the importan- ce of the option of a future harmo- nisation – again, when the time is right - and is active in preparing, in a proactive way, should the Europe- an Commission decide to favour a vertical harmonisation decision, a draft set of principles as a basis for future limited EU harmonisation. Different models of private security exist in Europe; is there a most app- ropriate model to deal whit moderns threats? MP: The events of 11 September 2001, and their gloomy aftermath in Madrid and London, have displayed the dramatic consequences of the lack of a sound policy with regard to private security. The cliché “if you pay peanuts, you get monkeys” could not be more applicable: the absence or the poor functioning of a regulatory framework combined with excessively low salaries and a low-quality professional training were severely criticised by the media and the public opinion. Not without reason, as a matter of fact. In Europe on the other hand, we have always strived towards - and the great majority of private secu- rity companies are making serious efforts on a daily basis to attain this - achieving a different, and according to us, better and more efficient, private security model. What does this model look like? HC: - In general, it can be best described as a subtle but efficient balance between government regu- lations, private implementation and public control. Within CoESS, there is the strong conviction that it is the task of the government to analyse existing and future security risks and to determi- ne the level of security and protecti- on necessary to face those risks as effectively as possible. It is therefore also the responsibility of the govern- ment to establish the correct legal framework within which both public and private security organisms can operate. As a logic consequence, it is equally the responsibility of the government to grant the necessary Haziran 2013 GüvenlikYönetimi n 37
  • 42. KAPAK KONUSU ve çalışanların bağlılığı açısından çok kritiktir. Özel güvenlik şirketleri tarafından yöneticilere uygulanan sınama politikaları, rehberlik ve performans takdiri, istenilen güçlü liderlik seviyesine ulaşmak ve yöneticinin becerilerini artırmakta çok yararlıdır. Her seviyede güvenlik profesyonel- leri ile talimatları iletmek için, geri besleme vermek için, iyi perfor- manslar için ödüllendirmek için iletişim kurmak, çalışanın takım üyesi olma duygusunu yaratır ve motivasyonunu artırır. Kendilerine değer verildiğini hisseden personel kendini işine daha çok adar ve müşteriye daha iyi hizmet verir. Ulusal yasalar ve iş gücü anlaşma- ları çerçevesinde güvenlik profes- yonellerine doğru ücret ödeme, sadakati ve motivasyonu geliştirir. Güvenlik personelinin performans sürelerinin otomatik kayıtlarının optimize edilmesi, olumlu bir etki yaratır ve ücret konusundaki tat- minsizlikleri ortadan kaldırır. Sürekli ve yapıcı sosyal diyalog an- laşmazlıkları ortan kaldırır, sorunla- rın işçi temsilcileri ile tutarlı diyalog yoluyla çözümlenmesi iletişim sürecinin bir parçasıdır ve çalışan- lara saygı konusunda önemli bir parametredir. İşten ayrılma durumunda yöneti- cinin yapacağı bir çıkış mülakatı ya da son görüşme, yönetime çok değerli bilgiler kazandırır. İşten ayrılma nedenleri, özel güvenlik hizmet sağlayıcısına, şirket içindeki iyileştirilmeye muhtaç konular hak- kında ipuçları sağlar. Özel güvenlik sağlayıcısı tarafın- dan, motivasyonu ve güvenlik performansını artırmak amacıyla, personeli elde tutma tedbirleri ve politikaları geliştirilmeli ve uygulan- malıdır. Az eleman değişimi yaşayan özel güvenlik şirketleri müşterilerine daha kaliteli ve sürekli hizmet ğinde, güvenlik şirketleri devletlerin kendilerinden talep ettiği ve yetki verdiği hizmetlerini sunabilirler. Di- ğer bir deyişle, özel güvenlik şirket- lerinin görevi, yasal düzenlemelere göre uygulama yapmaktır. Ancak, güvenlik şirketlerinin, verdikleri hizmetlerin ve bu işleri gerçekleşti- ren güvenlik elemanlarının üzerinde hükümet kontrolleri olmadıkça, model tamam olamaz. Bir modelin yalnızca var olması yeterli değildir. Başarısı ve somut uygulaması tüm ilgili tarafların profesyonellik ve kalite konularına öncelik vermeleri ile olabilir. Sonuç olarak, tüm ilgililer güvenliğe yatı- rım yapmalıdırlar. Özel güvenlik hizmetlerinde hala yüksek bir personel değişimi var, bu nasıl azaltılabilir? HC: Özel güvenlik sektörü son yıllarda çok sıkı bir iş gücü piyasası ile karşı karşıya. Dolayısıyla, per- sonelin elde tutulması çok önemli bir konu. Uygun istihdam, seçim, eğitim ve güvenlik personelinin takip süreçleri, özel güvenlik hiz- met sağlayıcılarının personellerini ellerinde tutabilmeleri için en temel konulardır. Özel güvenlik şirketlerinin perso- nellerini ellerinde tutabilmeleri için birinci adım detaylı iş tanımları hazırlamaktır, bunun yanında işve- renin marka güvencesi, eleme sı- navları ve doğru mülakat yöntemleri ile eleman seçimi de çok etkilidir. Profesyonellerin şirket içinde nasıl muamele gördükleri de önemli bir konudur, yapılacak işlerle ilgili beklentilere dair doğru ve tam bilgi verilmesi, hedeflerin ve kalite standartlarının açık olması, çalışan- ların tanınması ve saygı görmesi açısından çok önemlidir ve moti- vasyonun önemli bir parçasıdır. İşe alma ve seçim işlemlerinin genel değerlendirmesi ve araçları tüm özel güvenlik sağlayıcılar için birer zorunluluktur. Çalışma ortamı ve yeri, profesyo- neller arasındaki motivasyonun kilit bileşenleridir. Kötü çalışma koşulları, kötü planlama, yetersiz araçlar ve işyerine zor ulaşım, kötü üniformalar ve diğer bazı kötü işyeri koşulları, profesyonellerin kendileri- ni işlerine adamalarına engel teşkil eder, işe gelmemeler ve işten ayrılmaların sayısı artar. Bu nedenle, özel güvenlik şirketleri için politika oluşturmak ve süreç- leri ve yöntemleri izlemek, çalış- ma iklimini iyileştirmeye yönelik önemli adımlardır. Profesyonellerin motivasyonu büyük ölçüde liderliğe ve başarılı insanların yöneticiliğine dayalıdır. İnsan yönetimi işyerinde hızlı ve yakın işbirliği açısından çok önemli bir husustur. Yönetim iyi olursa, karşılıklı saygı ve takdir kendiliğinden oluşur. Yöneticilerin seçimi ve silsilesinde, elemanlar ve iş arkadaşlarıyla iyi diyalog kurabilmesi bakımından yöneticilerin sosyal ve iletişim becerilerine özel dikkat sarfedil- melidir. Liderlik faaliyetin başarısı Bugünlerde, önemli sayıda Avrupa ülkesinde özel güvenlik hizmetleri ciddi ölçüde yasalarla bağlanmış, yüksek standart seviyeleri belirlenmiştir; diğerlerinde ise uygun ulusal yasaların oluşturulması ve sektöre ait iyi uygulamaların tanımlanması çalışmaları devam etmektedir. 38 n GüvenlikYönetimi Haziran 2013