2. univerist.com
■ Sağlıklı bir birey, günlük hayata ayak uydurabilendir.
Günlük hayatın gerektirdiği rutin işlerle baş edebilir.
■ Sağlıklı bir birey, çevresindekilerle iyi geçinebilen
insandır. Gerçeği anlayabilir ve onunla baş edebilir.
Mesleklerinin gerektirdiğini yerine getirirler ve toplumun
diğer ihtiyaçlarına da yanıt verebilirler.
■ Sağlıklı birey kendi içinde huzurludur ve kasıtlı
olarak diğerlerine ya da kendisine acı çektirmek amacı
gütmez. Kendi kimliği içinde huzurludur.
3. univerist.com
Duygu, düşünce ve davranışlarda değişik derecelerde
tutarsızlık, aşırılık, uygunsuzluk ve yetersizliğin olması.
Bu özelliklerin az çok sürekli ya da yineleyici olup, bireyin
verimli çalışmasını ve kişiler arası ilişkilerini bozmasıdır.
4. univerist.com
Psikodinamik yaklaşıma göre normal dışı davranışlar, çelişkinin ortaya
çıkardığı kaygıyı bilinçaltında tutmak için yapılan savunma
mekanizmalarıdır.
Yalnız bu savunma mekanizmaları bireyin kaygısını azaltmaz, aynı
zamanda bireyin gerçekle ilişkisini keser.
Bu tutum daha ileriye giderse başka ruh hastalıkları da ortaya çıkar.
5. univerist.com
• Davranışçı yaklaşım normal dışı davranışların aynen diğer davranışlar
gibi öğrenilmiş davranışlar olduğunu savunur.
• Normal dışı davranışların klasik koşullama, sosyal öğrenme ve
edimsel koşullama kavramlarıyla açıklanabileceğini vurgular.
• Varoluşçu-insancıl yaklaşıma göre birey arzu ve ihtiyaçlarını tutarlı bir
biçimde, kendi psikolojik gelişim ihtiyaçlarına göre ifade eder.
• Bu ifadeler kendini bazen saldırganlık, bazen cinsellik, bazen de
bağımsız olma biçiminde gösterir.
6. univerist.com
Bu yaklaşımı savunanlar normal dışı davranışın temelinde iki faktör
olduğunu ifade ederler.
Kalıtımsal faktör, genler yoluyla anne ve babadan geçen özellikleri
ifade eder.
Çevresel faktörler de, beslenme türü, ilaçlar, iklimde meydana gelen
değişiklikler ve diğer
çevresel etkiler altında bedende meydana gelen biyokimyasal
dengesizlikleri belirtir.
7. univerist.com
Bir davranışın normal ya da anormal
olduğuna karar verebilmek için o davranışı
değerlendirmek ve yargılamak gerekir.
Günümüzde,toplumumuzda,bireylerin normal
olup olmadığına
1. Toplum karar verebilir:
2. Kendi karar verir
3. Uzmanların karar vermesi
4. Psikolojik testlerle belirleme:
8. univerist.com
Günümüzde tedavi gören kişilerin çoğu nevrozdur. Nevroz nadiren
hastanede tedavi olmayı gerektirir.Buna karşılık bireylerin yaşamı üzerinde
de bozucu etkileri vardır.Normal ve nevrotik arasında kesin bir ayrım çizgisi
yoktur.
9. univerist.com
1.Duygusallık ve Onay Gereksinimi: Burada diğer insanların
beklentilerinden aşırı etkilenme, bunun sonucu olarak kendisi de dahil
hiç kimseden hoşlanmama vardır. Bu kişiler reddedilmeye karşı aşırı
duyarlı olup diğer insanlarla duygusal bağlantı kurmaktan korkarlar.
2. Yaşamda Güçlü Bir Eş Bulma : Bu kişiler yalnız ve terk edilmiş
olmaktan korkarlar. İncinmemek için aşırı itaatkar olurlar. Eğer diğer
insanlar onun yaşamına giriyorlarsa, onlardan kendisine bebek gibi
bakmalarını beklerler. Kendi isteklerini bastırırlar, kendi kimliklerinin
özelliğine önem vermezler.
3. Kişinin Yaşamını Dar Sınırlarla Çevirmesi : Çok dar sınırlar
içerisinde varlıklarını ortaya koyarlar. Kendilerini hiç riske etmezler. Yeni
kapılar açmazlar. Bir insan olarak kendilerini geliştirmezler. Onlar için
gelişmekten çok güvenlik önemlidir.
10. univerist.com
4. Güç Gereksinimi : bu şu sözle ifade edilebilir: "Eğer güç sahibi
olursam diğer insanlar beni incitmez." Bu türde güç diğer insanları
dışlama, kontrol etme ve yönetme tutumlarını kapsar. Temelinde
yardımsızlık duygusu yatar.
5. Diğer İnsanları Kullanma : Kişinin kendi gereksinimleri için
başkalarını kullanma eğilimidir. Kişi kendi ego değerini arttırmak için
başka insanlarla ilişki kurar ve onları değil kendisini düşünerek ilişkiyi
düzenler.
6. Prestij Elde Etme : Prestij ve elde etme tek başına bir nevrotik
gereksinim değildir. Ancak kişi kendini değerli bulmayı, sahip olduğu
prestijle sınırlandırmışsa bu nevrotiktir. Sürekli olarak dışarıdan,
kendilerinin değerli olduğunun doğrulanmasını isterler.
11. univerist.com
7.Kişisel Hayranlık Gereksinimi:Sürekli olarak diğer insanlara hayranlık
uyandıracak bir tablo sunmaya çalışırlar. Böylece düşük benlik değerinin yarattığı acı
hissedilmez.
8.Kişisel Başarı Gereksinimi : Kişi kendisini kendisine kabul ettirmek ve
anksiyeteden korunmak için, kompulsif tarzda, aşırı bir dürtüyle başarı elde etmeye
çalışılır. Hiçbir başarı onları doyurmaz. Başka yolla edemedikleri sevgiyi böylelikle
kazanmaya çalışır.
9.Benlik Yeterliliği ve Bağımsızlık İçin Gereksinim : Bağımsızlık gereksinimi
nevrotik değildir. Ancak kendisini diğer insanlardan ayırma, doyumlu ilişkiler elde
edebilmek için sürekli bir arayış içinde ise nevrotiktir.
10.Mükemmel Olmak İçin Hata Yapma Korkusu ve Bundan Korkma Korkusu:
Bu kişiler "eğer ben mükemmel olursam kimse beni eleştiremez" diye düşünürler. Bu
kişiler sürekli kendi açıklarını ararlar. Aşırı hassasiyete sahip olup kendilerini
gizlemeye çalışırlar.
13. univerist.com
Obsesif - Kompulsif Bozukluklar:
Obsesif kişinin düşünce alanında, Kompulsif ise kişinin davranışlarında
görülen bir bozukluktur.
Bir düşünceye veya bir davranışa saplanma çoğu kez bir arada ortaya
çıkar ve böyle bozukluklara Obsesif - Kompulsif adı verilir.
Obsesif – Kompulsif bozukluklar olan bireylerde, devamlı olarak şüphe
etme, bulaşıcı hastalıklarla ilgili düşünceler ve bireyin kendine ya da
başkalarına zarar verme gibi kaygıları vardır.
14. univerist.com
Kompulsif davranışlar
Tekrar edilen, bir çeşit geleneğe bağlı
fakat mantıksal bir yanı olmayan
davranışlardan meydana gelir.
Hemen hemen herkesin bir çeşit
bastırılmış olan batıl inançları vardır.
Bu bireyler genellikle davranışlarının
anlam taşımadığının farkındadırlar, ama
onu kontrol edemezler.
Bu kişiler, her kapı tokmağını
ellediklerinde, ellerini yıkamak isteyebilirler.
Odalarındaki her eşyanın aynı yerde
durmasını isteyebilirler.
15. univerist.com
Akrofobi Yükseklik
Aerofobi Uçmak
Agorafobi Açık alan
Ailorofobi Kediler
Amaksofobi Araba sürmek
Anthofobi Çiçekler
Arakfobi Örümcekler
Astrafobi Şimşek gürültüsü
Brontofobi Gök gürültüsü
Klostrofobi Kapalı yerler
Sinofobi Köpekler
Demetofobi Delilik
Sefirofobi Köprüler
16. univerist.com
Kaygının neden olduğu bedensel
(somotoform) bozukluklar herhangi bir neden
olmadan kendini gösterir.
Bedensel hastalıkların oluşumunda duygusal
belirleyicilerin önemi büyüktür.
Bu tür hastalıklarda duyguların boşalımını
sağlayan yollar kapanmış olduğundan, gerilim
iç organlar yoluyla olur.
Bu süreç bilinç dışında oluşur. Bu tür kişiler,
hiçbir belirti taşımayan bedensel
hastalıklardan yakınırlar.
Diğer bir deyişle, onların hiçbir bedensel
rahatsızlıkları yoktur. Bu tür rahatsızlıklarda
ortaya çıkan belirtiler, duygulara normal
olarak eşlik eden bedensel tepkilerin
abartılmış biçimleridir.
17. univerist.com
Dissosiyatif bozukluklar söz konusu
olduğunda birey stres ya da kaygıyı
azaltarak kendi kişiliğinden kaçar.
Bireyin bilinci bölümlere ayrılır ve
ilişkisiz biçimde işlemeye başlar. Üç
temel Dissosiyatif bozukluk vardır.
18. univerist.com
Amnezi: Bellek kaybıdır. Belleğin parçasal ya da tümden kaybı anlamına gelir.
Bireydeki bellek kayıpları ya beyinde oluşan organik bozukluklardan ya da
psikolojik nedenlerden oluşur. Psikolojik amnezi organik hiçbir nedeni
bulunmayan bellek kaybına verilen isimdir.
Fug (Tüm bellek kaybı): Bireyin bütün belleğini kaybetmesine verilen isimdir.
Birey nerde olduğunu, niçin orada olduğunu bilemez. Bu durum birkaç saat
veya en fazla bir ya da iki gün sürer. Çok ender durumlar da birkaç yıl sürebilir.
Çoklu kişilik: Genellikle erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür. Bireyler
birden fazla kişilik gösterirler. Temel kişilik kibar, sakin ve temkinli ise, ikinci
kişilik kaba, faal ve uçarı bir özellik gösterir. Bazı bireyler bir - iki - üç hatta dört
kişilik gösterir.
19. univerist.com
Nevrotik bozuklukların son tipidir. En yaygın
depresyon tipidir. Hemen hemen herkesin
kendisini bunalımda hissettiği anlar olabilir.
Bununla birlikte, kişi bu duygudan kurtulamıyorsa
ve bu durum hep devam ediyorsa bireyin nevrotik
olduğu düşünülür.
Örneğin aileden bir yakınımızı kaybedersek
normal olarak aylarca bunalımda olabiliriz, ama bu
süresiz devam ederse,kendi içimize kapanır,
suçluluk ve değersizlik duygularına tutsak düşer ve
gelecekten umudumuzu keseriz.
20. univerist.com
Psikoz önemli psikolojik bozukluklara verilen addır ve genellikle hastanede
tedavi görmeyi gerektirir.
Psikozlar fonksiyonel ve organik psikozlar diye ikiye ayrılır.
Psikoz herhangi bir beyin zedelenmesine veya bozukluğuna bağlanmadığı
zaman fonksiyonel psikoz adı verilir.
Fonksiyonel olanlar şizofren ve psikotik duygusal bozukluklardır. Beyin
zedelenmesi, beyin tümörü, ya da beynin çalışmasındaki aksaklıklardan doğan
psikozlara organik psikozlar adı verilir.
21. univerist.com
Paranoyak Şizofren
Büyüklük ya da eziyet etme hayalleri paranoyak şizofrenler için geçerlidir. Kendilerini
büyük görürler. Başkalarının kendilerine eziyet ettiklerinden, arkalarından
konuştuklarından kısacası aldatıldıklarından kuşku duyarlar.
Birey, çoğu zaman düşman, kuşkucu ya da saldırgan olabilir. Özellikle de saldırgan
davranış yaygındır.
22. univerist.com
Katatonik Şizofren
Burada her türlü devinim birden yitirilir ve kişi
belirli bir beden durumunu değiştirmeksizin, bir
heykel gibi, saatlerce hatta günlerce bulunduğu
yerde kalır.
Katatonik donmada gözler boş bakar, yüz
anlatımsızdır, tehditlere ve acı veren uyaranlara
tepki gösterilmez.
23. univerist.com
Basit şizofren:
Bu tür rahatsızlık yavaş biçimde gelişir. Erinlik döneminden sonra bireyde ilgisizlik
artar, çevresiyle bağlar kopmaya başlar ve okul başarısında düşme görülür.
Ailesiyle ve arkadaşlarıyla ilgilenmez. Karşı cinse ilgisiz kalır. Hiç bir şeye dikkatini
vermez.Çalışmak için çaba göstermez. Birey çok az konuşur.
24. univerist.com
Hebefrenik şizofreni:
Çocuksu konuşma ve kıkırdama, bağlantısız konuşma, el ve kol hareketleri ve yüz
mimikleri, kendi kendine konuşma, nedensiz bir kahkahayı izleyen ağlama
nöbetleri vardır.
Dışkı ve idrara aşırı ilgi, dışkının elbisesine,
duvarlara silmesi ya da yemesi, utanç
duygusunun tümden ortadan kalkarak cinsel
organlarını göstermesi, öfke nöbetleri ve
saldırganlık Hebefrenik şizofreninin belirtileridir.
25. univerist.com
Bu dönemde kişi değersizlik, suçluluk ve umutsuzluk duyguları içindedir. Bazı
hastalar sık sık ağlar, bazıları hayal ürünü günahlarından sürekli söz ederler, bir
kısmı da yemekten içmekten kesilirler.
Normal yaşantılarıyla ilgileri kalmaz.
Genellikle giyinme ve temizlenme gibi
gündelik görevlerini yerine getiremezler.
Duygusal çöküntüler şiddetlenir ve kişi
kendi kendine bakamaz hale gelirse, bu
duruma psikotik depresyon adı verilir.
26. univerist.com
Depresyonun tam tersidir. Birey bu dönemde neşelidir. Kendine güveni vardır.
Kendisini devamlı olarak büyük görür ve gücünün yetemeyeceği işleri yapmaya
kalkar.
Geçmiş yaşantılar ya da gelecek projeler hakkında ayrıntılı fikirler geliştirir. Çok
konuşur ve konudan konuya atlar. Kendine göre bir süper stardır.
27. univerist.com
Duygusal çöküntü olan her 1000 kişiden biri intihar eder. Yapılan araştırmalara
göre intihar edenler çoğunlukla erkeklerdir.
İntihar bireyin içinde bulunduğu ruh halinin etkisiyle ortaya çıkar. Bu devre
kısadır. Birey bu dönemi, atlatabilirse intihar etmez.
İntiharın belirtileri genellikle duygusal çöküntü, sessizlik, kendini beğenmeme
ve küçük görme, kendini suçlama, yaşamı anlamsız görme biçimindedir.
28. univerist.com
Herhangi bir bireyin davranışları toplum düzenini bozucu nitelikte olup çok sayıda
kişiye zarar verdiği halde, birey bir suçluluk ve pişmanlık duygusu duymazsa,
bireyde kişilik bozukluğu vardır.
Kişilik bozukluğu, hatalı kişilik gelişmesinden meydana gelen davranış
bozukluğudur. Bu tür kişiler topluma ve diğer bireylere uyum sağlamada zorluk
çekerler.
Sorunları olgunlaşamama, toplumsallaşamamadır. Ben-merkezci; sorumsuz ve
düşüncesizce davranan bireylerdir.
29. univerist.com
Bazı yönlerden Şizoid kişiler şizofrenilere
benzerler, ancak sanrı geliştirmemişlerdir.
Şizoid diğer kişilerden uzaklaşması,
eksantrik düşünceler vardır.
Bunlar soğuk, mesafeli duygusal bağlardan
korkan, rekabeti sevmeyen, hayalleriyle
yaşayan kişiliklerdir.
30. univerist.com
Her birey psikolojik bütünlüğünü
sürdürmek ve benliğinin değerlerini
korumak amacıyla çeşitli savunma
mekanizmaları kullanır.
Savunma mekanizmaları kaygımızı
azaltmada gerçekten etkilidir ve
herkes tarafından kullanılır ve
normal bir davranış biçimi olarak
kabul edilir.
Sürekli olarak kullanılan savunma
mekanizmaları ise tam aksine
çevreye uyum yapmamızı bozar ve
sağlıksız sonuçlara sebep olur.
31. univerist.com
Bastırma
Konuşurken yerinde kullanılmayan sözcük düşlerde ortaya çıkan cinsel istekler,
beklenilmeyen bir davranış, bastırma sonucu engellenen dürtülerin biçim
değiştirerek bilinç alanına gelmesidir.
Mantığa Büründürme
Ders çalışmamayı baş ağrısına bağlamak gibi. Bir başka örnek, dişçiye
gitmekten korkan birisi, dişçiye olan randevusunu unutabilir.
Yansıtma(suçlama)
Örneğin okulda başarısız olan çocuk, bu
durumundan ana, babasını veya
öğretmenini suçlar. Ya evde ona çalışma
olanağı verilmediğini, ya da öğretmeninin
onu sevmediğini ileri sürer.
32. univerist.com
Hayal Kurma
Örneğin sekreterlikten hiç hoşlanmayan bayan kendini hayal dünyasında
başarılı bir müdür gibi düşünerek, sekreterliğin verdiği kaygıdan kurtulur.
Gerileme
Arzularımız engellendiğinde veya kızdığımız zaman mantık dışı ve fevri
davranışlar gösteririz. Sıkıntılı durumlarda yetişkin bir insan kekeler, kızarır,
yaşının altında bir genç gibi davranır.
Örneğin, altmış yaşındaki bir ihtiyar, gerilim karşısında 25 yaşında bir delikanlı
gibi tepki gösterebilir.
33. univerist.com
Saplanma
Çocukluk yaşantısında, iz bırakmış bir
dönemde, bir bireye, nesneye, duruma
bağlı kalmaktır.
Freud’a göre, ego gelişimi sırasında geçtiği
basamaklardan birine saplanan birey o
dönemi atlatamaz, o dönem özelliklerini bir
sonraki döneme taşır.
Örnek, uzun süre parmak emme, altına
ıslatma ,sigara, çok konuşma gibi.
Yer değiştirme
Ofisteki müdüre kızan sekreter, kızgınlığını
evde bulunan kardeşinden alır
34. univerist.com
Özdeşim Kurma
Örneğin Galatasaray’ın ünlü teknik direktörü Fatih Terim’e duyulan hayranlık
nedeniyle, onun tanıtımını yaptığı ürünü satın alarak kendisini Fatih Terim gibi
hissetme.
Yüceltme
Erkeklerin ilgisini çekemeyen çirkin bir kadın,
yaratıcı bir artist ya da sanatçı olabilir;
böylece cinsel dürtüleri yüceltmiş olur.
Ödünleme
Karşı cinsten ilgisini çekemeyip tatmin
olamaması, onun spora yönelerek bu alanda
başarılı olmaya çabalaması buna örnektir.
Bir başka örnek, kısa boylu bir adam,
siyasetle uğraşarak erkekliğini gösterme
çabasına girebilir.
35. univerist.com
Soyut Kavramlara Bürünme
Yakını ölen birey, bu kimseyi bir daha hiç göremeyeceğini bildiği halde, ölümü son
derece soyut bir olay yaparak duyduğu acıyı bastırmaya çalışır.
Karşı-Tepki Geliştirme
Bu durumda, saldırgan ve olumsuz duygular daima sevgi örtüsü altında kalırlar.
Bazı üvey anneler, eşlerinin eski çocuklarına, yapmacık ve gösterişle bir sevgi
gösterirler. Bazen görülen bu davranışlar, karşı tepki geliştirmeye örnektir.
36. univerist.com
Telafi
Örneğin, zihinsel yetenekleri kısıtlı olan bir
kimse spor alanında büyük başarılar
kazanarak bu eksikliğini giderebilir.
Kadınların dikkatini çekemeyen çirkin bir erkek
başarılı bir ressam ya da heykeltıraş olarak ilgi
çekebilir.
İnkar
Çirkin bir davranışta bulunan birey, “Hayır ben
hiçbir zaman o kişiye kaba davranmadım,
sürekli saygılı davrandım” diyerek daha önceki
davranışı inkar eder.
38. univerist.com
• BALTAŞ, A., (1997), Ekip Oluşturma ve Geliştirme El Kitabı, İstanbul: Remzi
Kitabevi, Barutçu, 2008
• BARUTÇU, E. ve ÖZBAY, Ö., (2010) Koçluk Yaklaşımının Yönetici ve İşgören
Üzerine Etkilerine İlişkin Bir Araştırma, Kilis 7 Aralık Üniversitesi, İİBF Dergisi,
Vol. 1, Sayı: 1, s.47-62
• CANNON-BOWERS, J.A., SALAS, E., (1993). Shared Mental Models in
Expert Team Decision Making. (ed) John Castellan, Individual and Group
Decision Making, NewJersey: Lawrance-Erlbaum
• CARTON, A.M., CUMMINGS, J.N., (2012), A Theory of Subgroups in Work
Teams. Academy of Managment Review, Vol.37, No: 3, s. 441-470