2. Dünya Sağlık Örgütüne göre: "Sağlık;
bedensel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik
halidir." Freud'a göre ruh sağlığı sevmek ve çalışmak
olarak tanımlanır. Ruh sağlığı iyi olan bireylerin genel
özellikleri:
Kendini ve çevreyi gerçekçi bir biçimde algılayabilen
ve değerlendirebilen, kendine güvenen, saygı duyan
ve seven ve kendisi ile barışık olan,
3.
4. Aynı şekilde başkalarını da anlayabilen, seven ve
sayan, çevresine gerçekçi biçimde güvenen, kişiler arası
ilişkilerden doğum sağlayabilen, gerektiğinde onlara ilişkin
sorumluluklar yüklenebilen,
Yaşadığı toplumun kültürel, sosyal ve ekonomik normlarına
uyabilen, uymadığında çevreyi rahatsız etmeden bunu çözmeyi
başarabilen,
Yaşama hevesi ile yaratıcı olabilen, kendisi için uygun
planlamalar yapan, uygun amaçlar belirleyen, onlara esnek
olarak eğilebilen,
Başarısızlıklarını, düş kırıklıklarını yani sınırlı yetilerini olumlu
biçimde kabul edebilen, problemlerini çözümleyebilen,
Değişen durumları değerlendirebilen, yani seçenekler
sunabilen, kendisi ve çevresi için en yararlıyı seçip
uygulayabilen,
5.
6. Yeniliklere açık olan, farlılıkları anlayışla karşılayan, esneklik ve saygı
gösterebilen,
Gerektiğinde çevreyi biçimlendiren, biçimlenmiş çevreye uyum
sağlayabilen,
Tutum ve davranış eylemleri ile kendisine ve çevresine rahatsızlık
değil huzur ve neşe verebilen,
Karşı cinsle anlaşmada saygı ve sevgiye dayanabilen; heteroseksüel
ilişki kurup onu sürdüren, kendisine ve eşine doyum sağlayabilen,
Güncel olaylardan zevk alabilen, yaptığından tat alan; gerektiğinde
üzülebilen, sevinebilen,
Uygun yer ve zamanda gereken kişilere bilgi, duygu, düşünce, inanç
ve tutumlarını aktarabilen bireyler ruhsal açıdan sağlıklıdır.
Kavrayışta, sevgide, çalışmada, başarmada ve eğlenmede yeterli olan
kişi ruh sağlığı iyi olan kişidir.
7.
8. Ruhsal yönden sağlıklı yaşama yollarını geliştiren, ruhsal
problemleri oluşmadan önleme yollarını gösteren bilgi koluna
"Koruyucu Ruh Sağlığı", ruh hastalıklarının
nedenleri, belirtileri, çeşitleri ve tedavisiyle uğraşan bilim dalına
da "Psikiyatri" denir. Piskiyatristler; 6 yıllık tıp fakültesini
bitirdikten sonra 5 yıl ruh sağlığı ve hastalıkları alanında
uzmanlık eğitimi görürüler. İlaç yazma yetkileri vardır.
Psikologlar; 4 yıllık psikoloji bölümü mezunudurlar ve ilaç yazma
yetkileri yoktur.
Ruhsal durum ve beden bir bütündür ve iç içe geçmiştir. Örneğin
utandığımızda yüzümüz kızarır, heyecanlanınca kalbimiz hızlı
çarpar. Birçok ruh hastalığında bedensel hastalıklarda olduğu
gibi ağrı, uyuşma, halsizlik, kasılma, felç, körlük gibi belirtiler
görülebilir.
9.
10. Doğum öncesi, Doğum, Doğum sonrası dönemi
Okul öncesi ve Okul çağı
Gençlik dönemi
Yetişkinlik dönemi
Yaşlılık dönemi
Doğum Öncesi, Doğum, Doğum Sonrası Dönemi
11.
12. Akraba evliliklerinden kaynaklanan genetik sorunlar
nedeniyle şizofreni ve madde bağımlılığı gibi
bozukluklara yakalanma riski artar. Doğum öncesi ve
sonrasında beslenme yetersizlikleri, bilgisizlik ve
fakirlikten dolayı oluşan enfeksiyonlar sonucu zeka
geriliği ve epilepsi gibi hastalıklar sık görülür.
Okul Öncesi ve Okul Çağı;
Aile içi, yuva ve okuldaki yetiştirme ile eğitim kusurları
çocuk ruh sağlığı için önemli sorun alanlarıdır.
Gençlik Dönemi;
Niteliksiz eğitim koşulları, gelecek kaygısı, spor
alanlarının ve serbest zaman etkinliklerinin kısıtlılığı
gençler için önemli stres kaynaklarıdır.
13.
14. Yetişkinlik Dönemi
Ekonomik sorunlar, iş olanaksızlıkları ve sosyal
güvence eksiklikleri olumsuz etkiler oluşturur.
Yaşlılık Dönemi
Yaşlı nüfusun hızla artması, aile içi değersizlik ve
yük olma kaygıları ve bakım-beslenme sorunları
sayılabilir.
15.
16. RUH HASTALIKLARINDA DAMGALANMA (YAFTALANMA,
ETİKETLENME, STİGMATİZASYON) SORUNU
Damgalanma; bir kişiye gerçeğe dayanmaksızın adını kötüye çıkaran
utanç verici bir özellik yüklenmesi olarak tanımlanır. Stigma sözcüğü
eski Yunancada bir suçlunun suçluluğunu ya da kölenin köleliğini
tanınır kılmak ve toplumda alçaltmak için kızgın demirle dağlamaktır.
Ruhsal bozukluklar damgalanmaya ilişkin tüm olumsuzluklara en üst
düzeyde maruz kalınan rahatsızlıklardır. Damgalanmanın hasta ve
ailesi üzerinde oluşturduğu yükler, başarılı bir ruhsal hastalık tedavisi
önündeki en önemli engelleri oluşturur.
Toplumda her dört kişiden birinde ruhsal sıkıntı belirtileri, her 6-7
kişiden birinde de ruh hastalığı bulunduğu bildirilmektedir. Ruh
hastalıkları bireye, aile ve topluma en çok acı veren rahatsızlıkları
kapsar.
İnsan yetisini ve gücünü ağır derecede ve uzun süre azaltması
nedeniyle büyük ekonomik kayıplara neden olur.