VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
ARAŞTIRMA PROFESÖRLÜĞÜ ÖNERİSİ
1. ARAŞTIRMAPROFESÖRLÜĞÜ ÖNERİSİ
PROF.DR. COŞKUN CAN AKTAN
Bu sunum aşağıdaki kitaplardan yararlanarak hazırlanmıştır:
Değişim Çağında Yüksek Öğretim, Global Trendler – Paradigmal Yönelimler-, İzmir: Yaşar
Üniversitesi Yayınları, 2007.
Özlenen Üniversite, Yaşanan Üniversite, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2003.
Sunumu Hazırlayan:Aybike Coşar
2.
3. SORUNU ORTAYA KOYMAK…
Türk yükseköğretim sisteminde profesörlük en yüksek akademik ünvandır.
Bu ünvanı elde edip kadroya ataması yapılanlar aynı üniversitede emekli
oluncaya dek sürekli iş garantisine sahip bulunurlar.
Halbuki ideal bir üniversite eğitim-öğretim yanısıra
araştırmaların yapıldığı, bilimin üretildiği mekanlar olmalıdır.
Maalesef, ülkemizde üniversiteler bilimin üretildiği değil
tüketildiği mekanlar durumuna getirilmiştir.
4. SORUNU ORTAYA KOYMAK…
Üniversitelerimizde maalesef performans değerlendirme ve ölçme sistemi
ve bu sisteme bağlı olarak işleyen bir takdir ve ödüllendirme sistemi
mevcut olmadığından profesör kadrosuna atananlar zaman içerisinde
bilimsel araştırmalardan giderek uzaklaşırlar.
Bunun dışında kimi üniversitelerde öğretim üyelerinin ders
yükünün fazla olması profesörlerin ve diğer akademisyenlerin
araştırmaya yönelme çabalarını olumsuz etkilemektedir.
5. SORUNU ORTAYA KOYMAK…
Profesörleri bilimsel araştırmalara yöneltecek
motivasyonel faktörler olmadığından tembellik, rehavet
ve atalet maalesef kaçınılmaz olmaktadır.
Araştırma çok zahmetli bir çabayı gerektirir. Motivasyonun,
takdir ve ödüllendirmenin oldukça yetersiz olduğu
üniversitelerimizde doğal olarak bilimsel araştırmalar ve yayınlar
da yetersiz kalmaktadır.
6. Türk yükseköğretim kurumları
halihazırda tamamen “eğitim-
öğretim” fonksiyonu üzerine
odaklanmıştır ve araştırma
fonksiyonuna yeterince önem
verilmemektedir.
Akademik dünyada düşük
performans ve düşük
verimlilik en ciddi
sorunlarından birisidir. Bu
sorun profesörler için tahmin
edildiğinden öteye oldukça
vahim bir duruma ulaşmıştır.
Üniversitede yeterli
motivasyon, takdir ve
ödüllendirmeyi bulamayanlar
ya üniversite dışında muhtelif
işlere yönelmekte, ya da
üniversitede rahatlık içinde
20-30 yıllarını adeta
“emeritus” pozisyonunda
heba etmektedirler.
7. Kimi suçlayalım acaba? Onca yıl bilimsel çalışmalar
yapıp profesörlük ünvanını kazandıktan sonra
verimlilikten uzak boşa geçirilen profesörlük yıllarının
hesabını kim yapıyor acaba? Haftanın birkaç günü aynı
dersin birinden çıkıp diğerine giren bir profesörün kime
ne yararı olur ki? Kendisi yaptığı işten ne kadar tatmin
olur ki? Öğrencilerine şevk ve heyecan içinde nasıl ders
anlatabilir ki?
Bir bilim insanın boşa geçirilen yıllarına yazık değil mi? İyi
de, “bu profesörler, bir asgari ücretlinin neredeyse kat
be kat üstünde maaş almıyorlar mı?” “O halde neden
fazla çalışmıyorlar” diye düşünebilirsiniz!...
8. Sorun maaş artışı ile çözümlenebilse
keşke.. Siz profesöre ayda 2 Milyar değil
de 5 milyar verseniz daha fazla
çalışacağını mı zannediyorsunuz..
Yanılıyorsunuz? Sorunun ana kaynağını
doğru tespit etmek lazım... Sorun,
sistemle alakalı... Oyuncuların
davranışlarını belirleyen oyunun
kurallarıdır... Siz oyunun kurallarını
değiştirin bakalım, o zaman profesörlerin
nasıl yüksek performansla çalışacaklarını
görürsünüz..
9. Önceki sayfada özetlemeye çalıştığım sorunu
ortadan kaldıracak çözüm önerilerinden birisi
“araştırma profesörlüğü” adı altında yeni bir
akademik unvan ve kadro yaratılmasıdır.
10. Halen mevcut sistemde profesör ünvanını taşıyan akademisyenler ileriye doğru üç
yıl içinde akademik performans değerlendirme kriterleri esas alınarak çok yüksek bir
performans gösterirlerse “araştırma profesörlüğü” ünvanı elde edebilmelidirler.
Araştırma profesörlüğü iki sistem dahilinde işletilebilir.
Araştırma profesörlüğü
Akademik Performans Değerlendirme Sistemi (APDS) ve Performansa Dayalı
Gelir Sistemi (PDGS)
Akademik Performans
Değerlendirme Sistemi
(APDS)
Performansa Dayalı Gelir
Sistemi (PDGS)
11. ◦ Takdir, motivasyonel araçlardan birisidir. Bir üniversitede çok çalışan ve üreten bir profesör, başkaca
motivasyonel araçlar (maddi ödüllendirme vs.) olmasa dahi hakettiği unvan dolayısıyla tatmin
olabilir.
Üniversitelerarası Kurul tüm akademik ünvanlar (araştırma görevlisi, yardımcı doçent,
doçent vs.) için asgari nesnel akademik performans kriterleri tespit etmelidir.
“Araştırma profesörlüğü”, ünvanın verilmesinden itibaren üç yıl için geçerli olmalıdır.
Araştırma profesörlüğü ünvanını elde etmek nesnel kriterler ve puanlar tespit edilmelidir.
Üç yıl içinde belirlenen asgari puanın üzerinde bir performans gösteren akademisyenlere
“araştırma profesörlüğü” ünvanı verilmelidir.
Bu süre içinde belirlenen asgari puanın altında performans gösterenler sadece “profesör”
ünvanını kullanabilmelidirler.
◦ . Takip eden üç yıl içinde belirlenen asgari performansın üzerinde bir performansı devam
ettirenler “araştırma profesörlüğü” ünvanını kullanmaya devam edebilirler.
12. İdeal bir insan kaynakları yönetimi takdir yanısıra ödüllendirme
sistemine de sahip olmalıdır. Kanaatimce, araştırma profesörleri,
diğer profesörlerden farklı olarak bazı hak ve imtiyazlara sahip
olmalıdırlar.
Araştırma profesörlüğü kadrosunda bulunanlar diğer
profesörlerden daha yüksek maaş almalıdırlar.
Performansa Dayalı Gelir Sistemi (PDGS) adı verilen bir sistem
dahilinde tüm akademisyenlere ve aynı zamanda araştırma
profesörlerine özel bazı teşvikler getirilmeldir.
Örneğin, uluslararası sitasyon indekslerine kayıtlı dergilerde
yayın yapanlar için her yayın başına maddi teşvikler
sağlanmalıdır.
ÖNERİLER
13. Araştırma profesörlerinin yılda en az iki kez
saygınlığı kabul edilmiş uluslararası kongre,
sempozyum, konferanslara katılımları
mümkün olabilmeli ve masraflarının
önemli bir kısmı ya da tamamı
karşılanmalıdır.
14. Araştırma profesörlüğü kadrosunda bulunanlar her altı-
yedi yılda bir arzu ettikleri takdirde en fazla 1 akademik yıl, ülke
içinde veya ülke dışında bir üniversitede “misafir araştırmacı”
statüsünde görev yapma imkanına sahip olmalıdırlar. Bu
uygulama gelişmiş ülkelerde “sabbatical year” adı altında
uygulanmaktadır. Yurt dışında görev yapacak araştırma
profesörleri aylık maaşları tutarında ek bir maaş hakkına sahip
olmalıdırlar. Bu konuda daha başka teşvik sistemleri üzerinde de
düşünülebilir.
17. Böylesine kurallar ve standartlar oluşturarak daha iyi bir
sisteme doğru yol alabiliriz.
Gelin, tükenişin, rehavet ve ataletin olduğu yerden
uzaklaşalım... Üretimin, bereketin, verimliliğin olduğu yola
doğru ilerleyelim...
Gelin aklın ve mantığın kolayca kabul edebileceği öneriler
bulup, bunları önerelim, uygulanması için çaba içinde
olalım..
Gelin bu yanlış profesörlük sisteminden kurtulalım.. Biz bilim
insanlarına bu yakışmaz mı?