Üreme, Hamilelik ve Laktasyon Nöroendokrin Düzenlenmesi
1. Üreme, Hamilelik ve Laktasyonun
Nöroendokrin Düzenlenmesi
Özgün Özalay
Ege Üniversitesi – Sinirbilim
www.ozgunozalay.com
2. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Spermatogenez
Ön hipofiz Gonadotropik hormonların uyarısıyla, seminifer tübüllerde gerçekleşir.
13 yaşında başlar.
Spermatogonyumlar, seminifer tübülün merkezine Sertoli hücrelerinin arasına göç
ederler.
Sertoli hüc tabakasında primer spermatosit haline gelirler.
Her Primer spermatosit mayoz bölünmeye uğrar ve 2 adet Sekonder spermatosit
oluşturur.
Birkaç gün sonra bu hücreler de bölünerek Spermatozoa(sperm) haline
dönüşürler.
3. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Sperm Yapısı
Baş ve Kuyruk bölgelerinden oluşur.
Baş;
Yoğun hücre çekirdeği, ince bir sitoplazma ya sahiptir.
Ön 2/3 kısımda temelde golgi aygıtından oluşan, Akrozom adı verilen
kalın bir başlık bulunur. Dokuların;
Proteoglikanların filamentlerini sindirebilen Hyalürodinaz
Proteinleri sindirebilen Proteolitik enzimler bulunur.
Kuyruk(Flagellum);
Aksonem
İnce bir hücre zarı
Proksimal kısımda mitokondri topluluğu
4. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Spermatogenezi Uyaran Hormonlar
Testosteron: Testisin germinal hücrelerinin büyümesi ve bölünmesi için gereklidir.
Luteinizan Hormon(LH): Leydig hücrelerini testosteron salgılaması için uyarır.
Folikül Stimulan Hormon(FSH): Sertoli hücrelerini uyarır.
Östrojenler: Sertoli hücrelerinde testosterondan yapılır, spermiyogenez için
gerekli.
5. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Erkek Cinsiyet Hormonları - Androjenler
Testisler, testosteron, dihidrotestosteron, androstenedion gibi androjen hormaonlar
salgılar.
Testosteron;
Interstisyel Leydig hüc tarafından yapılır.
Yeni doğan erkek çocukta ilk birkaç ayda ve puberte sonrası bol miktarda
salgılanır.
Salgılandıktan sonra zayıf bağlarla plazma albümini ya da daha sıkı bir şekilde β
globüline(sex hormonu bağlayan globulin) bağlanırlar.
30-60 dk arasında aktiftir, sonrasında ya dokulara fikse edilir ya da inaktive edilip
vücuttan atılır.
Hücre içinde çoğunlukla dihidrotestosterona çevrilir(erişkinlerde prostat bezinde,
fetusta dış genital organda).
6.
7. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Testosteronun İşlevleri;
Erkek cinsiyet kromozumunda bulunan SRY geni, testis belirleyici faktör
adı verilen bir protein kodlar. SRY geni önce testosteron salgılayan
hücrelere daha sonra da testislere farklılaşmaya neden olur. Kadın
kromozomunda ise çıkıntı hücrelerini östrojen salgılayan hücrelere
dönüşmesine neden olur. Bu nedenle erkek vücut özelliklerinin
gelişmesinden testosteron sorumludur.
Gebeliğin son 2-3 ayında testisler, yüksek oranda testosteron
salgılanmasıyla skrotuma inerler.
8. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Testosteronun İşlevleri;
Testosteron vücut kıllarının büyümesine neden olur. Pubis çevresi, linea
alba boyunca, göbeğe ve daha yukarı doğru, yüzde, göğüste ve daha az
olarak sırtta.
Salgılanmasıyla larinx mukozasının hipertrofiye olmasına ve larinxin
genişlemesine neden olur. Bu da zamanla tipik erkek sesi karakterini alır.
Tüm vücutta deri kalınlığını ve deri altı dokusunun direncini arttırır.
Yüzdeki yağ bezlerinden fazla salgıya neden olarak aknelere neden olur.
Puberte sonrası erkeklerde kadınlara göre %50 daha fazla miktarda kas
gelişir. Bunun yanında tüm hücrelerde protein içeriğinin arttığı
görülmektedir.
Testosteron salgısının artmasıyla kemikler önemli ölçüde kalınlaşır ve
kalsiyum tuzları depolanır. Hem kemik matrisinin toplam miktarı artar hem
de kalsiyumun depolanmasını sağlar.
9. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Testosteronun İşlevleri;
Pelvisin dar ve uzun olmasını sağlar, kadındaki oval şeklin yerine huni
tarzında şekillenmesine neden olur. Bu da pelvisin yük taşıma direncini
arttırır.
Bazal metabolizma hızını %5-10 oranında arttırır. Protein
anabolizmasının artmış aktivitesi sonucu protein ve enzim artışı sonucu.
mm3 başına %15-20 oranında eritrosit sayısında artış olur. Kadından
mm3'te yaklaşık 700.000 fazladır. Artmış metabolizma hızı.
Kan ve hücre dışı sıvı hacmini arttırır(%5-10)
10. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Testosteronun Hücre İçi Mekanizması;
Salgılandıktan birkaç dakika sonra hücre içine girer.
Hücre içi bir enzim olan 5α-redüktaz enzimi ile dihidrotestosterona
dönüşür.
Sitoplazmadaki reseptör proteinine bağlanır ve çekirdeğe girer.
DNA-RNA transkripsiyonu uyarılır, RNA polimeraz aktifleşir ve RNA
konsantrosyonu artmaya başlar. Hücresel protein miktarı artar.
Testosteron genelde tüm vücutta protein yapımını arttırır ancak bu
etkisini daha çok ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişmesinden sorumlu hedef
organlarda gösterirler.
11. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Hipotalamus-Ön Hipofiz Bezi
Her iki cinste de cinsel işlevlerin kontrolü büyük oranda hipotalamustan
salgılanan Gonadotropin serbestleştirici hormon(GnRH) ile başlar.
GnRH, ön hipofiz bezini uyararak gonadotropik hormonlar adı verilen iki
hormonun salgılanmasına neden olur;
Luteinizan hormon(LH): Testislerden testosteron salgılanmasını uyarır.
Folikül uyarıcı hormon(FSH): Spermatogenezi uyarır.
12. Erkekte Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
GnRH
10 amino asitli bir peptit.
Aralıklı olarak 1-3 saatte bir birkaç dakika süre ile salgılanır.
Hipotalamusun Arkuat çekirdeğinde(Nuc. Arc) yer alan nöron
gövdelerinden salgılanır.
Hipotalamus-hipofiz portal sistemi damarlarına serbestlenir, portal kan
yoluyla ön hipofize taşınır ve FSH ve LH'ın salgılanmasını uyarır.
LH salgılanması GnRH salgısına çok bağımlı olduğu halde FSH salgısı
GnRH seviye değişikliklerine geç ve zayıf yanıtlar verir.
13. FSH ve LH
Glikoprotein yapısında hormonlardır.
Hedef dokular üzerinde cAMPII sistemini aktive
ederek özgül enzim sistemlerinin aktivite olmasını
sağlar.
LH
Testislerdeki Leydig hücrelerinden testosteron
salgılanmasını sağlar.
Puberte sırasında LH salgısının artması testiste,
intersitisyel hücrelerin işlevsel Leydig hücrelerine
dönüşmesine neden olur.
Testislerden salgılanan Testosteron LH ve FSH
salgısını aynı zamanda baskılar.
FSH
Seminifer tübüllerde, Sertoli hücrelerine bağlanır.
Hücrelerin büyümesine ve spermatojenik maddelerin
salgılanmasına neden olur.
Testosteron ile birlikte bulunduğunda spermatogenez
başlayabilir.
Yine Sertoli hücrelerinden salgılanan inhibin ile ön
hipofiz seviyesinde FSH salgılanmasını baskılar.
14. Hormonal Sistem
Erkekte olduğu gibi hiyerarşik
çalışan 3 hormondan oluşur;
1)GnRH
2)FSH ve LH
3)Östrojen ve Progesteron
Kadının aylık cinsel döngüsü
sırasında bu hormon
seviyeleri keskin değişimler
gösterir.
Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
15. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Bu hormonların aylık salgılanma oranındaki ritmik değişiklikler/kalıp,
kadında aylık cinsel döngü ya da menstrüel döngü olarak adlandırılır.
Ortalama 28 gündür.
Bu döngü sonucunda;
Overlerden her ay sadece tek bir ovum serbestlenir.
Uterus endometriyumu, ayın uygun zamanında döllenmiş ovumun
implante olabilmesi için önceden hazırlanmış olur.
16. Gonadotropik Hormonlar
GnRH serbestlenmesi erkeklerde olduğu gibi ortalama 90dk da bir
gerçekleşen kısa salınımlar şeklindedir.
Aylık cinsel döngü sürecinde meydana gelen over değişiklikleri tamamen
FSH ve LH'a bağlıdır.
Hipofiz 9-12 yaşlarında daha fazla FSH ve LH salgılamaya başlar. Bu da
11-15 yaşlarında normal aylık cinsel döngünün başlamasına neden olur.
İlk menstrüel döngünün başlama zamanına menarş adı verilir.
FSH ve LH overdeki hedef hücrelerdeki özgül reseptörlere bağlanarak
hücrenin salgı oranını ve büyüme/çoğalma hızını arttırır.
Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
17. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Bu hormonlar overde yaklaşık 8-12 yeni folikül gelişimini başlatır, ancak
bu foliküllerden sadece 1 tanesi olgunlaşır.
LH folikül büyümesinin son aşamalarında ve ovulasyonda gereklidir, tek
başına FSH varlığı yeterli değildir.
LH granüloza ve teka hücrelerinin progesteron salgılayan hücrelere
dönüştürür. Bu nedenle ovulasyondan yaklaşık 1 gün önce östrojen
salgısı azalırken progesteron salgısı artar.
Döngünün 14. gününde ovulasyon gerçekleşir.
Folikülden yumurtanın atılmasından birkaç saat sonra geride kalan
granüloza ve teka hücreleri hızla lutein hücrelere dönüşür, çapları 2 kat
artar ve içlerine lipidler çöker, bu sürece luteinizasyon toplam hücre
kütlesine de korpus luteum denir.
18. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Korpus Luteumda;
Granüloza hücreleri büyük miktrlarda kadın cinsiyet hormonlarını(östrojen
ve progesteron)
Teka hücreleri daha çok testosteron ve androstenedion gibi androjenleri
oluşturur. Ancak bu hormonlar granüloza hücrelerinde aromataz enzimi ile
östrojene çevrilir.
19. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Over Cinsiyet Hormonları
Östrojenler ve Progesteron olmak üzere 2 tipi mevcuttur.
Östrojenler, kadının ikincil cinsiyet özelliklerini sağlayan hücrelerin
çoğalma ve büyümesini sağlar
Progesteron işlevi esas olarak gebelik için uterusu ve laktasyon için
memeleri hazırlamaktır.
20. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Östrojenler
Kadın plazmasında belirgin 3 tip östrojen bulunur: β-östradiyol, östron ve
östriyol.
Bunlar arasında β-östradiyolun östrojenik kuvveti östrona göre 12 kat,
östriyole göre 80 kat fazladır. Bu nedenle β-östradiyol en önemli östrojen
olarak kabul edilmektedir.
Progesteron
Aynı etkiye sahip az miktarda salgılanan 17-α-hidroksiprogesteron
bulunmaktadır.
Normal gebe olmayan kadında her over döngüsünün ikinci yarısında
salgılanır.
Gebelik sırasında, özellikle 4. aydan sonra büyük miktarlarda plasentadan
da salgılanır.
21. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Östrojen ve Progesteronun Sentezi
22. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Östrojenlerin İşlevleri
Ergenlikle birlikte östrojen salgısı yaklaşık 20 kat artar. Bu süreçte kadın cinsel
organları çocukluk görüntüsünden erişkine dönüşür. Overler, fallop tüpleri, uterus
ve vajinanın boyutları birkaç kat artar.
Vajina epitelini kübik şeklinden, çok katlı epitele dönüştürerek travmalara karşı
daha dirençli hale getirir.
Uterusta, implante ovumun beslenmesine yardımcı olacak olan endometriyal
bezlerin gelişmesini sağlar.
Fallop tüplerinin iç tabakasındaki silyer epitel hücrelerinin sayısının ve silya
aktivitesinin artmasını sağlar.
Meme dokusunda büyümeyi ve süt oluşumunu sağlayan yapıların gelişimini
başlatır, erişkin memenin dış görünüşünde rol oynar ancak bezlerin süt veren
organlara dönüşmesinde rolü yoktur.
Kemiklerde osteoklastik aktiviteyi baskılayarak kemik gelişimini uyarır. Aynı
zamanda kemik gövdesi ile epifizlerin birleşmesine yol açan etkisi testosterondan
çok daha güçlü olduğu için kadında büyüme erkeğe göre birkaç yıl önce durur.
23. Östrojenlerin İşlevleri
Toplam vücut proteinlerinde ve metabolizma hızında hafifçe artışa neden
olur.
Meme ve deri altı dokularında yağ birikimini arttırmasının yanı sıra
kalçalara ve üst bacaklara da yağ toplanmasına ve tipik kadınsı
görüntünün oluşmasına yol açar.
Derinin yumuşak ve genellikle düzgün olmasını sağlar, normale göre
daha çok damarlanmasına neden olur.
Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
24. Kadında Üreme ve Nöroendokrin Düzenlenmesi
Progesteronun İşlevleri
Kadın aylık cinsel döngüsünün ikinci yarısında uterus endometriyumu ile
ilgili değişimleri başlatır. Uterus kasılmalarının şiddetini ve sıklığını arttırır,
implante ovumun atılmasını önlemeye yardımcı olur.
Fallop tüplerini döşeyen mukozada salgı artmasına katkıda bulunur.
Memelerde lobül ve alveol gelişimini sağlar, büyümeye neden olur. Süt
salgılanmasına neden olmaz.
25. Aylık Cinsel Döngünün Düzenlenmesi
Östrojenler ve progesteron ön hipofiz ve
hipotalamus üzerine hem (+) hem de (–) etki
yaparlar.
Granüloza hücrelerinden salgılanan inhibin, ön
hipofiz bezinden daha çok FSH olmak üzere
LH salgısı üzerinde baskılayıcı etkiye sahiptir.
Korpus Luteumun granüloza hücrelerinden
salgılanan inhibin, ön hipofizde FSH ve az
miktarda LH salgısını baskılar.
Ovulasyondan 24-48 saat önce, 1-2 gün
boyunca FSH ve LH salınımındaki azalma biter
ve daha çok LH(6-8 kat) olmak üzere FSH(2
kat) salgılarında artış görülür. Nedeni tam
olarak bilinmemekle birlikte ancak bu pozitif
geri bildirim sonucunda ovulasyon
gerçekleşebilir
26. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
Overde bulunan primer oosit çekirdeği mayoz bölünme geçirerek sekonder oosite
dönüşür. 100'den fazla granüloza hücesini de içeren korono radiyata ile birlikte
periton boşluğuna atılır. Yumurta bu aşamadan sonra hızla fallop tüplerinden
birinin fimbrialı ucundan içeri girer.
Ejakülasyon sonrasında vajinada depolanan milyonlarca spermden sadece birkaç
tanesi ovaryuma açılan ampulla bölgesine taşınır(oksitosin, prostoglandin).
Yumurtanın döllenmesi normalde ampullada gerçekleşir. Spermin ovuma
girebilmesi için spermin;
Korona radiyata tabakasına girmesi
Yumurtayı çevreleyen zona pellusidaya bağlanması ve penetre olması
gerekmektedir.
27. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
Gebelikte Hormonal Faktörler
Gebelikte plasentadan büyük miktarlarda;
- İnsan koriyonik gonadotropini (hCG)
- Östrojenler
- Progesteron
- İnsan koriyonik somatomamotropini (HCS)
salgılanır.
28. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
İnsan Koriyonik Gonadotropini (hCG)
Glikoprotein yapıdadır.
En önemli işlevi: Aylık kadın cinsel döngüsü sırasında korpus luteumun
bozulmasını engellemektir. Böylece korpus luteumdan birkaç ay daha yüksek
seviyede progesteron ve östrojen salgılanır ve sonuç olarak menstrüasyon
engellenir ve endometriyum büyüyüp besin depolamaya devam eder. Korpus
luteum gebeliğin 1. ayı sonrası bu etkiyle 2 kat büyür, 13-17. haftalardan itibaren
yavaşça küçülmeye başlar.
Erkek fetusun testislerinde intersitisyel hücreleri uyarıcı etki gösterir, az
miktarlarda da olsa testosteron salgılanmasını sağlar. Bu hormon erkek cinsel
organlarının gelişiminde ve testislerin skrotuma inmesinde görev alır.
29. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
Östrojen
Plasenta,sinsityal trofoblast hücrelerinden, korpus luteum gibi hem östrojen hem
de progesteron salgılar. Ancak plasentadan salgılanan östrojen overlerden
salgılanandan farklılık gösterir.
Plasentadan salgılanan östrojen temel substratlardan kendi kendine
sentezlenemezler, bunun yerine adrenal bezlerde bulunan androjenik
steroidlerden(dehidroepiandrosteron, 16-hidroksidehidroepiandrosteron) yapılırlar.
Annede;
uterusun gelişimine neden olur
memelerin büyümesini ve duktal yapıların gelişmesini sağlar.
dış genital organların gelişmesine yol açar.
pelvis ligamentlerini gevşetir
30. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
Progesteron
Uterus endometriyumunda, embriyonun beslenmesinde görevli desidual
hücrelerin gelişmesine neden olur.
Spotan düşüklere neden olan kasılmaları azaltır.
Implantasyondan önce uterus ve fallop tüplerinin salgısını arttırarak blastosistlerin
gelişmesi için gerekli besin maddelerini sağlar.
Embriyo gelişiminin erken evrelerinde hücre bölünmesi üzerinde etkilidir.
Gebelik sonrası emzirme için annenin memelerini laktasyona hazırlayan
östrojene yardım eder.
31. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
Insan Koriyonik Somatomamotropini (HCS)
Görece yeni keşfedilmiştir, protein yapıdadır. Gebeliğin 5. haftasında salgılanmaya
başlar ve fetusun ağırlığıyla orantılı olarak artar. Diğer gebelik hormonlarının
hepsinden daha fazla salgılanır.
Önceleri prolaktine benzer olduğu düşünülmüştür ancak laktasyonu arttırmada
başarısız olunmuştur.
Büyüme hormonu benzer, zayıf(1/100) etkileri olduğu düşünülmektedir. Annede
glikoz kullanımını azaltarak ve yağ depolarından serbest yağ asitlerini harekete
geçirerek alternatif enerji kaynağı yarattığı gözlemlenmiştir. Bu nedenlerle anne ve
fetusun beslenmesinde özel önem taşıyan genel bir metabolik hormon olduğuna
inanılmaktadır.
32. Östrojenler memenin kanal sisteminin büyümesini ve dallanmasını sağlar ancak
aynı zamanda bu olayda büyüme hormonu, prolaktin, adrenal glikokortikoidler ve
insülinin de rolleri vardır.
Memenin süt salgılayabilir hale gelmesi için progesteron, östrojenle birlikte çalışır
ve lobüllerin büyümesini, alveollerin tomurcuklanmasını ve alveol hücrelerinin
salgı özelliklerinin gelişmesini sağlar.
Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
33. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
Süt Salgılanması
Östrojen ve progesteron süt salgılanmasını baskılamaktadır. Prolaktin hormonu
ise bunun tam tersi bir etki gösterir.
Prolaktin hormonu annenin ön hipofizinden salgılanır, konsantrasyonu gebeliğin
5. haftasından doğuma kadar artarak normal düzeyin 10-20 katına yükselir.
HCS'nin de laktojenik özelliği vardır.
Bebek doğuncaya kadar baskılayıcı etki yüzünden salgı oluşum hızı 1/100
kadardır. Doğumdan önce ve sonrasındaki birkaç günde salgılanan hiç yağ
içermeyen salgıya kolostrum adı verilir. Doğum sonrası plasentanın östrojen ve
progesteron salgısı kesildiğinden prolaktin baskılanması kalkar ve laktojenik
etkisini 1-7 gün içerisinde memelerden kolostrum yerine süt salgılamaya
başlatarak gösterir.
Süt salgısı olması için prolaktinin yanı sıra büyüme hormonu , kortizol, paratiroid
hormon ve insüline ihtiyaç vardır.
Doğumdan birkaç hafta sonra prolaktin bazal seviyesine geri döner ancak
annenin bebeği emzirmesiyle uyarılan hipotalamus yaklaşık 1 saatlik bir süre için
prolaktin salgısını 10-20 kat arttırır. Bu şekilde meme bir sonraki emzirme
dönemine hazır hale gelir.
34.
35. Prolaktin İnhibitör Hormon
Hipotalamusun prolaktin sentezini kontrolünde ayrıcalıklı bir durum vardır.
Hipotalamus tüm diğer hormonların yapımını uyarırken, prolaktin oluşumunu
baskılar.
Bu baskılayıcı faktöre prolaktin inhibitör hormon denmektedir.
Hipotalamusun arkuat çekirdeğinden salgılanır ve prolaktin salgısını yaklaşık 10
kat azaltabilir.
Neredeyse dopamin ile aynı yapıdadır.
Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
36. Gebelik ve Emzirmenin Nöroendokrin Düzenlenmesi
Süt Salgısını Akıtmada Oksitosinin İşlevi
Süt meme alveollerinde sürekli salgılanmasına rağmen buradan kanallara geçişi
kolay olmaz. Süt bu kanallara emzirmeden hemen önce akıtılmalıdır.
Bebek memeyi emmeye başladığında bu duyusal sinyaller hipotalamusa taşınır ve
buradan oksitosin ve prolaktin salgılanmasına neden olur.
Oksitosin kan yoluyla memeye geldiğinde dış duvarı çevreleyen miyoepitel
hücrelerinin kasılmasını ve sütün kanallara yaklaşık 10-20mmHg basınçla
geçmesini sağlar.Bebek emmeye başladıktan 30-60sn sonra süt gelmeye başlar.
Sadece emme ile değil, bebeğin ağlaması, kucağa alınması gidi duygusal
sinyaller gönderilmesi de bu olaya neden olabilir.