2. İslamiyet Öncesi Türk Devletlerinde
Kültür ve Medeniyet
1) Devlet Yönetimi: İslamiyet öncesi Türk devletleri,
boyların bir araya gelmesi ile devlet (İl,El)
oluşturmaktaydılar. Kağan, Han, Hakan, İdikut,
İlteber, Şanyü gibi unvanları kullanan hükümdarlar,
yerleşik hayata geçmeden önce Otağ denilen büyük
çadırlarda, yerleşik hayata geçtikten sonra da sarayda
oturmaktaydılar.
3. Hükümdarlık yetkilerinin Tanrı tarafından verildiğine
inanılırdı. Bu yetkiye de Kut denilmektedir. Egemenlik
hakkı hükümdar ve ailesine aittir.
İslamiyet öncesi Türk devletleri hükümdarları, önceki
hükümdarların erkek soyundan olmak zorundaydı.
4. Hükümdarlar yazısız hukuk kurallarına (Töre) uyarak
ülkeyi yönetirlerdi. Bu bağlamda hükümdarın töreye
uygun olmayan kararları sorgulanabilmekteydi. Ayrıca
hükümdarlar adaleti, milletin huzurunu , güvenliğini
ve mutluluğunu sağlamak zorundaydı.
5. İslamiyet öncesi Türk devletleri ikili yönetim anlayışı
ile yönetilmekteydiler. Kutsal olan
Doğu Kağan tarafından, Batı da Yagbu unvanlı
yönetici tarafından yönetilirdi.
İslamiyet öncesi Türk devletleri ülke yönetiminde
Kağan başkanlığında toplanan Kurultayda (Toy-
Keneş), Vezir (Hükümdarın en büyük yardımcısı), boy
beyleri, Hatun (Katun) yani kağanın eşi
veBuyruklar (bakanlar) bulunurdu. Kurultayda
Kağan’ın belirlenmesi, savaş ve barış kararları, vergi
kararları gibi önemli konular karara bağlanırdı.
6. 2) Ordu: İslamiyet öncesi Türk Devletleri orduyu
devletin bağımsızlığı ve gücünün simgesi olarak
görürlerdi. Sürekli olarak dış tehditlerin var olması
orduya önemi arttırmıştır. Bu yüzden ordu teşkilatına
da önem verilmiştir.
İlk kez Mete Han tarafından onluk sisteme
geçilmiştir. Bu onluk sistemde en küçük birlik on
kişiden oluşmaktaydı ve başında onbaşı bulunurdu.
7. Ok, yay, mızrak, süngü, kılıç ve kalkan başlıca
kullanılan silahlardı. Savaşlarda kurt kapanı taktiği
bir diğer adıyla turan taktiği kullanılmaktaydı. Bu
taktikle İslamiyet öncesi Türk devletleri birçok başarı
elde etmişlerdir.
8. 3) Toplum Yapısı ve Ekonomik Hayat: Boylar halinde
yaşayan Türkler bağımsızlıklarına düşkün olduğu için
devlet otoritesi altına girmek istemezlerdi ve bu
yüzden devletler çabuk yıkılmışlardır. Orta Asya’da
tarıma elverişli alan sınırlı olduğu için eski Türkler
göçebe olarak yaşamışlardır.
Eski Türkler Oguş (Aile), Urug (Soy ya da
sülale), Bod(Boy), Budun (Boylar birliği) gibi
toplumsal bölümlerden oluşmaktaydı.
9. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde ekonomik hayatın
temelini hayvancılık oluşturmaktaydı. Avcılık,
toplayıcılık, balıkçılık, yağmacılık (talan etme),
yerleşik hayattan sonra tarım, ticaret, bunların
yanında dokumacılık, demircilik ve altın işlemeciliği
gibi ekonomik faaliyetlerle ilgilenmişlerdir.
10. 4) Din ve İnanış:
Gök Tanrı Dini: Eski Türklerde en yaygın dini inanç
sitemi olan bu dinde ahiret inancı mevcuttur. İyi
insanların uçmağ (cennete), kötü
insanların tamu (cehenneme) gideceği düşünülür.
Şamanizm: İyi ve kötü ruhların mücadelesi vardır.
Ruhlarla iletişim kuran ve ayini yöneten dini
görevliye Şaman, Kam ya da Baksı adı verilmektedir.
11. Totemizm: En eski inanç sistemlerinden biri olan
Totemizmde tabiat kuvvetleri (Naturizm) kutsal
sayılmaktaydı. Bu dinde kutsal sayılan
varlıklara ongun adı verilirdi.
Atalar Kültü: Ataların kendilerine yardım ettiğine
dair inanç vardır. Animizm denilen bu inanç türünde
ahiret inancı da mevcuttur.
Maniheizm: Uygurlar tarafından benimsenen bu
inanç, et yemeyi ve savaşmayı yasaklamıştır.
12. Budizm: Buddha’nın öğretilerine dayanan bu din de
Brahmanizm’e karşı tepki olarak Hindistan’da ortaya
çıkmıştır. Uygurlar arasında yayılmıştır.
Hristiyanlık: Macarlar, Bulgarlar ve Avarlar gibi
Avrupa’ya göç eden devletler bu dini benimsemişler ve
zamanla Milli benliklerini kaybetmişlerdir.
Musevilik: Hazarlar tarafından benimsenmiştir.
13. 5) Hukuk, Yazı, Dil ve Edebiyat: Eski Türklerde devlet
Töre adı verilen yazısız hukuk kurallarına göre
yönetilmiştir. Hukuk işlerine Yarguci bakmaktaydı. İlk
kez Uygurlar zamanında hukuk kuralları yazılı hale
getirilmiştir.
14. Ural – Altay dil grubuna mensup olan Türkçe önceleri
sözlü sonra da yazılı olarak gelişmiştir. Yazı ilk olarak
Göktürklerle başlamıştır. Ayrıca Türkler kendilerine ait
alfabeler oluşturmuşlardır. Bunlardan en önemlisi
olan Göktürk (Orhun) Alfabesi Göktürkler
tarafından 38 harfle meydana getirilmiştir. Bir diğer
kullanıla alfabe olan Uygur Alfabesi de Uygurlar
tarafından 18 harfle meydana getirilmiştir.
15. İslamiyet öncesi Türk devletleri yazıdan önce sözlü
edebiyatta önemli ürünler bırakmışlardır. Sagu ve
Savlar (Atasözleri ve özdeyişler),Koşuklar ( Çeşitli
etkinliklerde söylenen şiirler) ve Destanlar sözlü
edebi eserlerdir.
16. Hunlara ait olan Oğuz Kağan Destanı, İskitlere
(Sakalar) ait olan Alper Tunga ve Şu Destanı,
Göktürklere ait olan Ergenekon ve Bozkurt Destanı,
Uygurlara ait olan Türeyiş ve Göç Destanı, Kırgızlara
ait olan ve en uzun destan olarak bilinen Manas
Destanı en önemli destanlar arsında yer almaktadır.
17. 6) Bilim ve Sanat: İslamiyet öncesi Türk devletleri
bilim, kültür, sanat, ticaret, sözlü ve yazılı edebiyatta
önemli gelişmeler kaydetmişlerdir.
On İki Hayvanlı Türk Takvimi astronomi alanında
gelişildiğini göstermektedir. Uygurların hareketli harf
sistemi ile birlikte bugünkü modern matbaanın
temelleri atılmıştır.
18. Tezhip, resim, müzik, mimari, heykel, minyatür, fresk,
vitray, ciltçilik, maden ve dokuma sanatı İslamiyet
öncesi Türk devletlerinde gözüken sanat dallarıdır.
Tezhip: Kitap süsleme sanatıdır.
Minyatür: Pespektiften uzak , kitapların boşluklarına
çizilen küçük resimlerdir.
19. Fresk (Fresko): Duvar resmidir. Duvara sürülen yaş alçı
üzerine yapılan süslemelerdir.
Vitray: Renkli cam parçalarının birleştirilmesi ile oluşan
süsleme sanatıdır.