2. Kurultaydan Meclise
İlk Türk Devletlerinde Devlet Yönetimi
1. İlk Türk devletlerinde ülkeyi kağan, han, hakan, kanyü, idikut gibi unvanlar kullanan
hükümdarlar yönetirdi. Hükümdarlar unvanlarını törenlerle alırlardı.
2. Hükümdarlar çok geniş yetkilere sahipti. Türk toplulukları hükümdarlarına Gök - Tanrı tarafından ülkeyi
yönetme yetkisi verildiğine inanırlardı.
Bu yetki “kut” olarak ifade edilirdi. Kut’un kan boyu ile babadan
oğula geçtiği inancı hakimdi.
(Hükümdar öldükten sonra çocukları arasında taht
mücadelelerinin çıkma nedeni bu anlayış olmuştur.)
3. Ülke toprakları hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı. (Bu gelenek devlet topraklarının
kısa sürede parçalanmasına neden olmuştur.)
4. Türkler, hükümdar eşlerine Katun (hatun) unvanı verirlerdi. Devlet yönetiminde söz sahibi olan hatunlar
hükümdarın yanında meclis toplantılarına katılırlar ve elçi kabul ederlerdi.
5. Türklerde devlet işleri “kurultay” adı verilen bir mecliste görüşülür ve karara bağlanırdı.
Kurultayın başkanı hükümdardı. Kurultaya hükümdar ailesi, boy beyleri, devlet ileri gelenleri ile hükümdarın eşi
(hatun) katılırlardı. (Kurultay üyelerine toygun adı verilirdi). Kurultayda siyasi askeri ve
ekonomik konular görüşülür, alınan kararlar hükümdar tarafından onaylanırsa yürürlüğe girerdi.
Çözüm
246
3. Örnek Sorular
İlk Türk devletlerinde hükümdara devleti yönetme yetkisinin Gök - Tanrı
tarafından verildiğine inanırlardı.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisine neden olduğu söylenebilir?
A) Türklerin uzak ülkelere göç etmelerine
B) Hükümdarın halk üzerindeki otoritesinin artmasına
C) Ülke içinde taht mücadelelerinin artmasına
D) Türklerin farklı dinleri kabul etmelerine
İlk Türk devletlerinde hükümdarın eşi, hatunun da yönetim alanında önemli
yetkileri vardı. Kurultaya katılan elçileri kabul eder ve yayımlanan emirlerde
hükümdarla birlikte ismi bulunurdu.
Yukarıdaki bilgiye bakarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Hükümdar eşlerinin yönetime katıldığı
B) Emirleri hatunun da onayladığı
C) Hatunun kurultay toplantılarına katıldığı
D) Hatunun hükümdardan daha yetkili olduğu
4. Türk - İslam Devletlerinde Devlet Yönetimi
Karahanlı’larda devletin başında han ya da hakan unvanlar hükümdarlar bulunurdu.
Karahanlı’larda hükümdarın eşi olan hatunlar da yönetimde söz sahibiydi.
Gazneliler Devleti’nde ülkeyi “sultan” yönetirdi
(Sultan unvanı ilk kez Gazneli Mahmut tarafından kullanılırdı). Sultan son derece geniş yetkilere
sahipti.
Büyük Selçuklu Devleti’nin başında da yetkilerini halifenin onayına göre Tanrı’dan alan hükümdar
bulunuyordu. Danışmanlar hükümdarın aldığı kararlarda oldukça etkiliydi.
Türkiye Selçuklularında ülkeyi “sultan” unvanı kullanan hükümdar yönetirdi.
Sultanın yetkileri sınırsız değildi.
Türk - İslam devletlerinde yönetim ve egemenlik anlayışı birbirine benzerlik gösteriyordu.
Devlet işlerinin görüldüğü Divan teşkilatı Karahanlılar’dan başlayarak bütün Türk devletlerinde
vardı .
5. Osmanlı Devleti’nde Devlet Yönetimi
Osmanlı Devleti ilk dönemlerinden itibaren merkeziyetçi ve mutlak bir idare ile
yönetilmekteydi. Egemenlik kesin olarak padişaha aitti.
Osmanlı Devleti’nde diğer Türk devletlerinde olduğu gibi “ülke hanedan ailesinin
ortak malıdır.” anlayışı geçerliydi.
Osmanlı Devleti’nde egemenlik kesin bir otoriteye sahip olan hükümdara aitti.
Hükümdar ülkeyi töreye ve İslami kurallara göre yönetirdi.
NOT: 1)İlk Türk devletlerindeki Türk hakimiyet anlayışı İslamiyet sonrasında da
devam etmiştir. Buna göre; devlet ve iktidar hanedan üyelerinin ortak malı kabul edilmiştir.
2)Kut anlayışı İslamiyetin kabulünden sonraki Türk devletlerinde de kısmen
devam etmiştir.
Osmanlı hükümdarları bey, gazi, hünkar, sultan, han, padişah gibi unvanlar kullanırlardı.
I. Murat Dönemi’nde ülke topraklarında egemenlik hakkı hükümdar ve çocuklarına
verildi. Hükümdarlık babadan oğula geçmeye başladı.
Fatih Dönemi’nde devletin düzeni için hükümdarların kardeşlerini öldürebileceği
yasa haline getirildi. (Bu yasayla padişahların otoritesinin arttırılmasıyla ve taht kavgalarının
önlenmesi amaçlandı.)
Mutlakıyetle yönetilen Osmanlı Devleti Yavuz Sultan Selim’in halife olmasıyla
teokratik (dine dayalı yönetim) bir yapı kazanmıştır.
6. Divan-ı Hümayun
Divan-ı Hümayun, Osmanlı Devleti’nde, yönetim, askerlik maliye ve adalet işlerinin
görüşülüp karara varıldığı bir kuruldu.
Orhan Bey döneminde kurulan Divan-ı Hümayun’a Fatih dönemine kadar padişahlar
başkanlık etmiş daha sonrada veziriazam başkanlık etmeye başlamıştır.
Divan-ı Hümayun yaptığı işler açısından bugünkü Bakanlar Kurulu’na benzerdi.
Fakat alınan kararlar padişah tarafından onaylanırsa yürürlüğe girerdi.
II. Mahmut Dönemi’nde Divan-ı Hümayun kaldırılarak yerine “Nazırlar Heyeti”
kuruldu.
7. Osmanlı Devleti’nde Demokratikleşme Girişimleri
• 1839 Tanzimat Fermanı
• Padişahın yetkileri kısıtlandı ve kanunun üstünlüğü ilkesi kabul edildi.
• Bu ferman Osmanlı Devleti’nde demokratikleşmenin ve Avrupa
hukuk kurallarının geçerli olmasını sağladı.
• 1856 Islahat Fermanı
• Osmanlı Devleti’nde yaşayan azınlıklara ayrıcalıklar tanındı.
• Memur olma ve bedelli askerlik hakları verildi.
• 1876 yılında Meşrutiyet ilan edildi.
• Türk halkının batılı anlamda ilk anayasası olan “Kanun-i esasi” kabul edildi.
• Böylece Türk halkı ilk kez yönetime katıldı. Bu
dönem kısa sürdü. II. Abdülhamit meclisi kapatarak monarşiye geçti.
• Ancak, 1908 yılında meşrutiyet yönetimine yeniden geçildi.
8. Cumhuriyet’in İlanı
Osmanlı topraklarının işgalini Birinci
Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan
Mondros Ateşkes Antlaşması daha da
kolaylaştırdı.
İtilaf Devletleri 16 Mart1920’de başkent
İstanbul’u işgal ederek
Osmanlı Mebusan Meclisini dağıttı. Bu
gelişme Türkiye Büyük Millet Meclisinin
açılmasına ortam hazırladı. Mustafa Kemal
Paşa bu durum üzerine harekete
geçerek ulusal iradeyi esas alan Türkiye
Büyük Millet Meclisini açtý (23 Nisan
1920). TBMM 20 Ocak 1921’de Teşkilatı
Esasiye (Anayasa)’yi kabul etti. Anayasada
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
maddesi yer aldı. Bu madde
cumhuriyet rejiminin habercisiydi.
1 Kasım 1922’de Saltanatın kaldırılmasıyla
cumhuriyetin önündeki en önemli
engel ortadan kaldırıldı.
Ulusal egemenliğin tam anlamıyla gerçekleşmesini
isteyen Mustafa Kemal Paşa
ve Meclis üyeleri 29 Ekim 1923’te
cumhuriyetin ilanı kararını aldı.
9. Cumhuriyetin Bekçileri
Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme yargılama
güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını belirten temel
yasadır.
Anayasamızın ilk üç maddesi değiştirilemez.
Bu maddeler şöyledir:
Madde - 1. Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Madde - 2. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve
adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine
bağlı başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.
Madde - 3. Türkiye Devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Dili Türkçe’dir. Bayrağı şekli kanunda belirtilen beyaz ay yıldızlı
al bayraktır. Milli Marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.
10. Cumhuriyetin Temel Nitelikleri
Anayasamızın ikinci maddesinde belirtilen nitelikler şunlardır:
Demokratik Devlet
1. Demokrasi, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olmasıdır. Demokrasilerde
yapılan seçimlerle vatandaş temsilcilerini
belirler. Bu şekilde millet temsilcileri aracılılığıyla kendi kendini yönetir.
2. Vatandaşlar kanuna uygun olarak seçme ve seçilme hakkını kullanır.
3. Herkesin eşit oy hakkı vardır. Seçimlerde oy kullanma gizli, sayımı ise açık
yapılır. Demokrasilerde devleti yönetme
yetkisi asla bir kişi ya da belirli bir gruba bırakılamaz.
4. Millî egemenlik, eşitlik, hürriyet, çoğunluk
ve çoğulculuk demokrasinin temel ilkeleridir.
11. Hukuk Devleti
Hukuk, toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen
yasaların bütünüdür. Devlet bütün uygulamalarını bu kurallara göre
yürütür.
Hukuk devletinde bütün vatandaşlar yasa önünde eşittir.
Haksızlığa uğradığını düşünen herkes mahkemeler aracılığıyla hakkını
arar. Hukuk devletinde hiç kimse hukuka aykırı davranamaz. Vatandaş
devletin haksızlık yaptığını düşünürse mahkeme yoluyla hakkını isteyip
alabilir.
Hukuk devletinde mahkemeler bağımsız olmak zorundadır. Mahkemeler
de gücünü yasalardan alır.
12. Laik devlet
• Laiklik, devletin hukuk kurallarının dine değil akla, bilime ve
toplumun ihtiyaçlarına dayalı olmasıdır. Laik devletlerde din ve
devlet işleri birbirinden ayrılır, halka inanç ve ibadet özgürlüğü
tanınır.
• Ülkemizde de herkes istediği dine inanmakta, istediği ibadeti
yapıp yapmamakta özgürdür. Hiç kimse inancından veya yapmış
olduğu ibadetten dolayı kınanamaz, suçlanamaz. Hiç kimse laik
düzeni yıkmak için faaliyette bulunamaz. Bu durum
Anayasamızın 24. maddesi ile güvence altına alınmıştır.
13. Sosyal Devlet
Sosyal devlet, devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve
ekonomik hayata aktif olarak karışmasını gerekli ve hukuki gören anlayıştır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti de sosyal bir devlettir. Bunun için devlet, dil, din,
mezhep, ırk, cinsiyet farkı gözetmeksizin her vatandaşını eşit kabul eder ve
herkese hizmet götürmeye çalışır.
Sosyal devlet düşüncesinde devlet halk için vardır ve onun için çalışır.
Devlet, eğitim - öğretim, sağlık, yol, su elektrik, iletişim hizmetini ve din hizmetlerini
vatandaşlarına ayrım yapmaksızın ulaştırmak zorundadır.
14. Atatürk Milliyetçiliği
Atatürk’e göre milliyetçilik kendini aynı milletin üyeleri sayan kişilerin o milleti
yüceltme istekleridir.
Milliyetçilik bir duygu işidir. Dini, dili, mezhebi ne olursa olsun kendini Türk
sayan, Türk olarak yaşayan herkes Türk'tür. Atatürk “Ne mutlu Türküm diyene”
sözü ile milliyetçiliğin esasını belirtmiştir.
Atatürk milliyetçiliği birleştiricidir. Ülke sınırları içinde yaşayan bütün
vatandaşları kucaklayıcıdır. Irkçılığı reddeder.
15. Yukarıda ülkemizde gerçekleştirilen milletvekili
seçimlerinden temsilî bir resim
verilmiştir.
Bu uygulamanın cumhuriyetin hangi
niteliğinin doğrudan bir gereği olduğu
söylenebilir?
A) Laik Devlet
B) Sosyal Devlet
C) Demokratik Devlet
D) Hukuk Devleti
Türk Milleti kendini yönetecek kişileri
yine kendisi seçerek iş başına getirir.
Bunun için belli dönemlerde yerel ve
genel seçimler yapılmaktadır. Seçimlerde
oy kullanarak yurttaşlık görevini
yerine getiren halk yönetimde söz sahibi
olur.
Yukarıdaki paragrafta cumhuriyetimizin
hangi niteliği vurgulanmıştır?
A) Hukuk Devleti
B) Laik Devlet
C) Sosyal Devlet
D) Demokratik Devlet
16. Yönetimin Özü
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Yönetim yapısı;
1. Anayasamıza göre egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet egemenlik hakkını
Anayasada belirtilen ilkelere uygun olarak, yasama, yürütme yargı organları aracılığıyla
kullanır.
2. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yasama, yetki ve görevi Türkiye Büyük Millet
Meclisine, yürütme, yetki ve görevi hükümet (Bakanlar Kurulu) ve cumhur başkanına,
yargı görevi ve yetkisini de bağımsız mahkemelere verilmiştir. Bu faaliyetlerin
birbirinden bağımsız organlarca yürütülmesine “Güçler Ayrılığı İlkesi” denir.
17. Yasama, yasa yapma yasa koyma demektir.
Ülkede düzenin sağlanması için
kanunların yapılmasıdır. Anayasamız bu
görev ve yetkiyi milletin seçtiği temsilcilerden
oluşan Türkiye Büyük Millet
Meclisine vermiştir.
Yürütme, uygulama anlamına gelir. Yasalara
uygun olarak ülkenin yönetilmesidir.
Bu sayede halkın ihtiyacı olan hizmetler
sunulmuş olur. Anayasamız yürütme
görev ve yetkisini Cumhurbaşkanı
ve Bakanlar Kuruluna vermiştir.
Yargı, toplum içinde ortaya çıkan anlaşmazlıkları
yasalara uygun olarak çözüme
kavuşturan organdır. Anayasamız
yargı yetki ve görevini bağımsız mahkemelere
vermiştir.
18. Devletin Yasama Görevi
Türkiye Büyük Millet Meclisi, halkın genel
oyla seçtiği 550 milletvekilinden oluşur.
İlköğretimini tamamlayan ve 25 yaşını dolduran
her Türk vatandaşı anayasada belirtilen
diğer şartları taşıması halinde milletvekili
seçilebilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Görev ve
Yetkileri
Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak,
Hükümeti denetlemek (meclis araştırması,
gensoru, meclis soruşturması),
Para bastırılmasına karar vermek,
Savaş ilanına karar vermek,
Uluslararası antlaşmaları onaylamak,
Bütçe ve kesin hesap tasarılarını görüşmek
ve kabul etmek,
Genel ve özel af ilanına karar vermek,
TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,
19. NOT: Yasalar toplumun ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanır. İlgili komisyonlarda
incelenir. Anayasaya uygunluğu incelenir
(Çünkü yasalar Anayasaya uygun olmak zorundadır). Gerekli incelemeler yapılan
yasa TBMM Genel Kurulu’na sunulur. Milletvekillerinin oy çokluğuyla kabul edilen
yasa daha sonra cumhurbaşkanının onayına sunulur. Kabul edilirse resmi gazetede
yayınlanarak yürürlüğe girer.
Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmez ise tekrar TBMM’ye gönderilir.
Aynı yasa TBMM’de görüşülüp tekrar cumhurbaşkanına geldiğinde yasayı
onaylar. Ancak Anayasa mahkemesine başvurabilir.
20. Devletin Yürütme Görevi
Anayasamız, yürütme yetkisini cumhurbaşkanı
ve Bakanlar Kuruluna vermiştir.
Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanını halk seçer.
Cumhurbaşkanı devletin başıdır.
Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletini temsil eder.
Cumhurbaşkanının Görevleri
TBMM’yi gerektiğinde toplantıya çağırmak,
Yasaları tekrar görüşülmek üzere TBMM’ye göndermek,
Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,
Milletlerarası antlaşmaları onaylamak ve yayımlatmak,
Yabancı devletlere temsilciler göndermek ve yabancı devlet temsilcilerini kabul
etmek,
Anayasa değişikliğine ilişkin yasaları gerekli gördüğünde halk oylamasına sunmak.
21. Bakanlar Kurulu (Hükûmet )
Bakanlar Kurulu, başbakan ve bakanlardan
oluşur. Başbakan, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri arasından cumhurbaşkanı
tarafından atanır. Bakanlar da başbakan tarafından
TBMM üyeleri arasından ya da milletvekili
seçilme yeterliliğine sahip vatandaşlar
arasından seçilir ve cumhurbaşkanınca
atamaları onaylanır.
Başbakanın Görevleri
Bakanları seçmek ve cumhurbaşkanının onayına
sunmak,
Hükümet programının hazırlanmasını sağlamak,
Cumhurbaşkanının katılmadığı zamanlarda
MilliGüvenlik Kuruluna başkanlık etmek,
Bakanlıklar arası işbirliğini sağlamak,
Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı kararları onaylamak,
22. Yargı Görevi
Yargı görevini bağımsız mahkemeler yürütür.
Mahkemeler, kişiler arasındaki ve yönetenlerle yönetilenler
arasındaki uyuşmazlıkları yasalara uygun bir biçimde çözerler.
Anayasamıza göre yargı organları da denetlenebilmektedir.
Bunun için yargı organları;
Normal mahkemeler,
Yüksek mahkemeler olarak ayrılır.
Anayasamıza göre vatandaşlar mahkeme
kararına karşı bir üst mahkemeye başvurabilirler.
Anayasamıza göre yüksek mahkemeler:
Anayasa Mahkemesi
Yargıtay
Danıştay
Askeri Yargıtay
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
Uyuşmazlık Mahkemeleridir.
23. Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde
aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının
kanun maddesi üzerindeki
hak ve sorumluluklarından değildir?
A) Kanunu veto etmek
B) Kanunu onaylamak
C) Kanun yapmak
D) Kanunu resmi gazetede yayımlamak
24. Kamuoyu ve Kamuoyunu Oluşturan Etkenler
Kamuoyu, toplumu ilgilendiren olaylarda halkın büyük bir kesimince benimsenen düşüncedir.
Kamuoyunun oluşmasında gazete, televizyon dergi, dernek ve sendika gibi sivil toplum örgütleri etkilidir.
Kamuoyu, demokrasinin güçlenmesinde önemli bir toplumsal harekettir.
Kamuoyu egemenliğin asıl sahibi olan milletin düşüncelerini yansıtır.
Kamuoyu, halkın görüş ve düşüncelerinin yöneticilere ulaşmasını sağlayan bir araçtır.
25. Eğitsel ve Sosyal Kulüplerin Bize Kazandırdıkları
Okullardaki eğitsel ve sosyal faaliyetlerle öğrencilere;
İnsan haklarına ve demokrasiye saygı duyabilme,
Kendini tanıyabilme, bireysel hedeflerini
belirleyebilme, yeteneklerine geliştirebilme,
bunları kendisinin ve toplumun yararına kullanabilme,
Çevreyi koruma bilinciyle hareket edebilme,
Kendisine ve çevresindekilere güven duyabilme,
Planlı çalışabilme, serbest zamanlarını
etkin ve verimli değerlendirebilme,
Okullarda kurulan öğrenci kulüplerinden
bazıları şunlardır:
Çevre Koruma Kulübü
Çevre Tüketici Kulübü
Çocuk Hakları Kulübü
Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü
Engellilerle Dayanışma Kulübü
Folklor Kulübü
Gezi Tanıtım ve Turizm Kulübü
26. YAŞAYAN DEMOKRASİ ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI
Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanın başına “Y” yazınız.
( ) 1)İlk Türk devletlerinde siyasi, askeri, ve ekonomik kararların alındığı meclise “kut” denir.
( ) 2)Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde herkes istediği dine inanıp dilediği gibi ibadet etme hakkına sahiptir.
( ) 3)TBMM’de hazırlanan yasaları uygulama görevi mahkemelere aittir.
( ) 4)Çevremizde yaşanan olumsuz olaylara tepkimizi demokratik yollarla göstermeliyiz.
( ) 5)Sınıf başkanlığı seçimleri, çoğunluğun katılımı ile yapılır.
( ) 6)Osmanlı Devleti Monarşi ile yönetilmiştir.
( ) 7)Osmanlı Devletinde Meşrutiyetin ilanı ile halk yönetime katılmıştır.
( ) 8)Tanzimat Fermanı İle azınlıklara memur olma hakkı verilmiştir.
( ) 9)Islahat Fermanı azınlıklara bedelli askerlik hakkı verilmiştir.
( ) 10.Kanuni Esasi Türk Tarihinin ilk anayasasıdır.
( ) 11.II.Meşrutiyet 1908de ilan edilmiştir.
( ) 12.Yasama görevi bağımsız mahkemelere aittir.
( ) 13. Türkiye’de Cumhurbaşkanı olmak için lise mezunu olmak yeterlidir.
( ) 14. Cumhurbaşkanı’nın kanunlar veto etme yetkisi yoktur.
( ) 15. Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı birleştiricidir.
27. TEST SORULARI
1)İlk Türk devletlerinde hükümdara devleti yönetme
yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı.
Bu durumu, aşağıdakilerden hangisi daha çok
destekler?
A)Hükümdarın çok fazla toprak fethetmesi
B)Hükümdar eşlerinin de yönetime katılması
C)Ülkede insanların mutlu ve huzurlu yaşaması
D)Ülkenin hanedanın ortak malı sayılması
2)TBMM açıldığında Mustafa Kemal’in meclise verdiği
önergede,
Hükümet kurmak zorunludur.
TBMM’nin üstünde güç yoktur.
TBMM, yasama ve yürütme yetkilerini kendinde
toplamıştır.
ifadeleri yer almaktadır.
Bu önerge, aşağıdakilerden hangisinin
gerçekleştirileceğine işaret etmektedir?
A)Türk Medeni Kanunu’nu kabul etme
B)Saltanatı kaldırma
C)Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu kabul etme
D)Halifeliği kaldırma
28. 3)Demokratik devletlerde, otoritenin kaynağı millet
egemenliğidir. Devlet otoritesi, gücünü milletten alır,
millet yararına çalışır. Milletin varlığını ve geleceğini
güvence altına alır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi, devlet otoritesinin
ulusal egemenliğe dayanmasından kaynaklanmaz?
A)Milletin, yönetimde söz sahibi olması
B)Yöneticilerin, sınırsız özgürlüğe sahip olması
C)Yöneticilerin, milletin çıkarlarını ön planda tutması
D)Bireylerin, hak ve özgürlüklerini kullanmalarına fırsat
tanınması
4)Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sına göre, hiçbir devlet
organı, makam, kurum veya kişi, mahkemelere emir
veremez, kararlarına müdahale edemez.
Anayasanın bu ilkesiyle, aşağıdakilerden hangisi
vurgulanmak istenmiştir?
A)Millet egemenliği
B)Yürütme yetkisi
C)Yargı bağımsızlığı
D)Yasama dokunulmazlığı
29. 5)Bir toplumda yaşayan bireyler;
Demokratik yönetimin gereği olan eşitlik ve özgürlük gibi
değerleri benimsiyor,
Haklarının ve sorumluluklarının bilinci içinde, yasalara
titizlikle uyuyor ve her türlü ayrımcılığa karşı çıkıyor
İnsanlara saygılı ve hoşgörülü davranıyorlar.
Bu durum aşağıdakilerden öncelikle hangisinin bir
sonucudur?
A)Bilimsel ve teknolojik ilerlemenin
B)Toplumsal dayanışmanın
C)Vatandaşlık bilincine sahip olmanın
D)Ekonomik ve sosyal gelişmenin
6)Demokratik bir yönetim biçiminde; insanın doğuştan sahip
olduğu kabul edilen temel hak ve özgürlüklerinin, devlet
tarafından güvence altına alınıp korunabilmesi öncelikle
aşağıdakilerden hangisiyle mümkündür?
A)Sivil toplum örgütleriyle
B)Sosyal güvenlik kuruluşlarıyla
C)Yasalarla
D)Emniyet güçleriyle
30. 7) “Ulusal oy ve isteğine dayanan her işin sonucunda,
ulus için iyilik ve mutluluk olacağı kesindir.”
Atatürk bu sözüyle, aşağıdakilerden hangisinin
önemini vurgulamak istemiştir?
A)Kültürel gelişmenin
B)Halk egemenliğinin
C)Ülke savunmasının
D)İlerlemenin ve kalkınmanın
8)Yasalar toplumun huzuru içindir. Toplumsal yaşamın
düzenlenmesi ve devam etmesi yasaların işlemesine
bağlıdır. Yasaların çiğnenmesi durumunda, toplumda
karışıklık ve huzursuzluk meydana gelir.
Parçaya göre, aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılamaz?
A)Toplumsal mutluluk, yasalara uymakla sağlanır.
B)Yaslar, insan davranışlarına biçim verir.
C)Toplumların sürekliliği yasların uygulanmasına
bağlıdır.
D)İnsan ilişkilerinin düzenlenmesinde yasların rolü
yoktur.
31. 9)İlk Türk devletlerinde egemenlik anlayışı ve ülke yönetimi
ile ilgili aşağıdaki verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Hükümdarlara, egemenlik hakkının Tanrı tarafından
verildiğine inanılırdı.
B) Ülke hükümdar ve ailesinin ortak malı sayılırdı.
C) Hükümdarlara yönetim işlerinde, halkın seçtiği
temsilcilerden oluşan kurultay yardımcı olmuştur.
D) Ülke hükümdar ailesi arasında paylaşılarak yönetilmiştir.
10)Tanzimat Fermanında yer alan,
I. Bütün vatandaşların can ve mal güvenliği devlet tarafından
sağlanacaktır.
II. Hiç kimse yargılanmadan cezalandırılmayacaktır.
III. Askerlik vatan görevi olacaktır.
Kararlarından hangisi ya da hangileri demokrasi anlayışı
ile bağdaşmaktadır?
A)Yalnız I B)I ve II C)I ve III D)II ve III
32. 11)İlk Türk devletlerinde,
Hükümdarlara, egemenlik hakkının Tanrı tarafından
verildiğine inanılması
Ülkenin hükümdar ve ailesinin ortak malı sayılması
Hükümdarların emirlerinin kanun sayılması
Durumları aşağıdakilerden hangisini
kolaylaştırmıştır?
A) Göçebe yaşam tarzını
B) Demokrasi yönetiminin kurulmasını
C) Tarım ve ticaretin gelişmesini
D) Merkezi otoritenin güçlü tutulması
12)Türk devletlerinde egemenliği elinde tutan kişiler soylarının
Oğuz Kağan’dan geldiğini ispatlamaya yönelik şecereler
hazırlatmıştır.
Bu durum Türk devletlerinde aşağıdakilerden hangisini
göstermektedir?
A) Egemenlik hakkının belli bir aileye ait olduğunun
B) Oğuz Kağan’ın ilk Türk hükümdarı olduğunu
C) Oğuz Kağan’ın en başarılı Türk hükümdarı olduğunu
D) Oğuz Kağan’ın dini lider olarak kabul edildiğini
33. 13)İlk Türk devletlerinde yönetim işlerinde
hükümdara yardımcı olan kurultay üyeleri arasında
aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A)Boy beyleri
B)Hükümdarın eşi
C)Din adamları
D)İleri gelen devlet adamları
14)Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devletinin ilk
anayasası olarak kabul edilir?
A)Tanzimat Fermanı
B) Kanun-u Esasi
C)Teşkilat-ı Esasi
D)1924 Anayasası
34. 15)Aşağıdakilerden hangisi anayasanın özelliklerinden
değildir?
A)Kanunlar anayasaya uygun olmalıdır.
B)Bütün kanunların özüdür.
C)Bütün kanunlardan üstündür.
D)Değiştirilmesi mümkün değildir.
16)Aşağıdakilerden hangisi ile millet egemenliğine
dayalı yeni Türk Devletinin kurulmasını sağlamıştır?
A)Amasya Genelgesi’nin yayınlanması
B)Sivas Kongresinin toplanması
C)TBMM’nin açılması
D)Osmanlı Mebuslar Meclisinin toplanması
35. 17)Aşağıdakilerden hangisi devlet otoritesinin ulusal
egemenliğine dayanmasından kaynaklanmaz?
A)Yöneticilerin halkın seçmesi
B)Anayasanın halk oylaması ile kabul edilmesi
C)Vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin yasalarca
güvenceye alınması
D)Geleneklere bağlılığın güçlü olması
18)Anayasamızın 6. maddesinde “Egemenliğin
kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya
sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını
Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.”
denilmiştir.
Bu madde ile aşağıdakilerden hangisinin korunması
amaçlanmıştır?
A)Millet egemenliğinin
B)Geleneklerin
C))Yöneticilerin çıkarlarının
D)Siyasi ve ekonomik gücün
36. 19)Ülkemizde;
Bütün vatandaşlar din ve inancında serbesttir.
Devlet bütün dinlere eşit mesafededir.
Hiç kimse dinsel ayrımcılığa tabi tutulamaz.
Bu durum devletimizin temel niteliklerinden
hangisinin bir gereğidir?
A)Sosyal devlet olma
B)Laik devlet olma
C)Hukuk devleti olma
D)Atatürk milliyetçiliğine bağlı olma
20)Yasa teklifi aşağıdakilerden hangisi tarafından
verilir?
A)Cumhurbaşkanı
B)Milletvekilleri
C)Anayasa Mahkemesi
D)Siyasi parti başkanları