SlideShare a Scribd company logo
ELEKTROENSEFALOGRAM (EEG)
VE UYARILMIŞ
POTANSİYEL İŞARETLERİNİN
ÖLÇÜLMESİ
Unipolar vs Bipolar
EEG
• Beynin sinirsel faaliyeti sonucu elde edilen biyoelektrik işaretlere
Elektroensefalogram (EEG) adı verilir.
• EEG'nin çok karmaşık bir değişim şekli vardır ve yorumlanması
zordur.
• Yüzeyden ölçülen EEG potansiyelleri, alttaki birçok noktadan ve
serebral korteksin oldukça geniş bir bölgesinden gelen
potansiyellerin toplamından oluşur.
• Deneyler, EEG frekansının kişinin zihin faaliyeti ile değiştiğini
göstermiştir.
• Bu durum, beynin tabii ve boşta çalışma frekansı gibi bir
senkronizasyon durumunu gösterir.
• Kişi uyanır uyanmaz veya düşünmeye başlarken alfa ritmi kaybolur
ve yerine senkronize olmayan biçimde, genellikle beta bandında bir
ritim oluşur.
EEG
• EEG işaretinin frekans bileşenleri son derece önemli olduğu gibi,
farklı bölgelerden alınan benzer EEG işaretleri arasındaki faz
ilişkileri de oldukça ilginçtir.
• Bu tip bilgiler, EEG'nin kaynağının incelenmesinde çok faydalı olup,
beynin çalışması ile ilgili ilave bilgiler elde edilmesini sağlar.
• Kafa üzerinden algılanan EEG'lerin genliği tepeden tepeye 1-100 uV
ve frekans bandı ise 0.5-100 Hz'dir.
• Ölçümler, beyin üzerinden doğrudan alındığı takdirde, genlik 10 kat
kadar artar.
EEG
• EEG, EKG ve EMG işaretlerinde olduğu
gibi şekil bakımından değil, kapsadığı
frekanslara göre değerlendirilmektedir.
• EEG işaretleri periyodik değildir; genlik,
faz ve frekansları sürekli değişir. Bu
nedenle, anlamlı bir data elde edebilmek
için, ölçümlerin oldukça uzun bir sürede
yapılması gerekir.
EEG
• EEG işaretlerinin kapsadıkları bandlar
(Hz olarak)
• Delta (5) 0.5 - 3.5
• Teta (0) 4 - 7
• Alfa (a) 8 - 12
• Beta (B) 12 - 22
• Gamma (y) 22 - 30
EEG'nin Kullanım Alanı
• Nöroloji: EMG, ekokardiogram ve nörolojik kontrollar ile birlikte
hastanın beyin patolojisinin belirlenmesinde,
• Beyin Cerrahisi ("Neurosurgery"): Beyinden ameliyatla
çıkartılacak tümör gibi anormal patolojik dokuların yerinin
belirlenmesinde,
• Anestezi: Anestesi altındaki hastanın anestezi seviyesinin
belirlenmesinde,
• Pediatri: Ortalaması alınmış uyarılmış potansiyeller ("Averaged
evoked potentials") gibi diğer test yöntemleriyle birlikte, yeni doğmuş
çocukların duyma ve görme problemlerinin belirlenmesinde,
• Psikiyatri: Zihinsel bir bozukluğun daha kesin bir şekilde
belirlenmesi amacıyla, organik bir beyin hastalığının var olup
olmadığının belirlenmesinde kullanılmaktadır.
EEG
• EEG işaretlerindeki ana bileşenin frekansı yaşla birlikte artar,
genlikleri ise azalır. Bir çocuğun EEG'nin genliği büyük, frekansı
düşüktür. Yetişkinlerde genlik düşer, frekans artar.
• Şuur durumu da, EEG üzerinde etkilidir. Uykudaki yetişkinde
EEG'nin genliği artar, frekansı ise azalır.
• Sonraki şekilde normal bir insanın EEG kaydı gösterilmiştir. Kayıtlar
üzerindeki harfler, kaydın hangi elektrodlar arasında yapıldığını
göstermektedir.
EEG
Beynin Lobları
EEG Dalgaları
• Alfa Dalgaları: 8-12 Hz arasındaki beyin dalgalandır. Uyanık, normal ve
sakin kimselerde görülür. Yoğun şekilde oksipital bölgede ortaya çıkar,
genlikleri 50uV kadardır.
• Uyku durumunda yok olurlar. Uyanık kişi dikkatini özel bir faaliyete
yöneltirse a dalgalan yerine, daha yüksek frekanslı, fakat düşük genlikli
EEG işaretleri (P dalgaları) meydana gelir.
• Şekilde, parlak ışıkta gözleri açma ve sonra kapatma durumunda EEG
işaretlerindeki değişim gösterilmiştir
EEG Dalgaları
• Beta Dalgaları: Frekansları 12 Hz'in üzerindeki beyin dalgalandır.
25 Hz'e ve nadir hallerde de 50 Hz'e kadar uzanırlar.
• Saçlı derinin parietal ve frontal bölgelerinde belirgin olarak
kaydedilebilir.
• Beta-I (BI) ve beta-II (Bu) diye ikiye ayrılırlar.
• Bu dalgalarının frekansı, BI'ninkinin iki mislidir ve a dalgalarında
olduğu gibi zihinsel aktivitenin artması ile ortadan kalkarlar ve
yerlerine düşük genlikli asenkron işaretler oluşur.
• Bu dalgalar, merkezi sinir sisteminin kuvvetli aktivasyonunda veya
gerginlik hallerinde ortaya çıkar.
EEG Dalgaları
• Teta Dalgaları: 4-7 Hz arasındaki dalgalardır, özellikle, çocuklarda
parietal ve temporal bölgelerde ortaya çıkarlar.
– Yetişkinlerde de, emosyonel gerginlik,düş kırıklığı durumlarında ortaya
çıkarlar. Genlikleri, 100 uV (p-p)'den küçüktür.
• Delta Dalgaları: 3.5 Hz'in altındaki beyin dalgalandır. Bazı
durumlarda 1Hz'in altına da düşer.
– Süt çocuklarında ve ağır organik beyin hastalıklarında görülür. Genlikleri,
100 uV (p-p)'den küçüktür.
• Gamma Dalgaları: Bazı araştırmacılar tarafından kullanılmaktadır.
Bazı araştırmacılar da bu dalgaların yerine, beta-II dalgalarını
kullanmaktadır.
– Genlikleri, 2 uV (p-p)'den daha küçüktür. Kafanın merkezinde, genlikleri
daha büyüktür. Uykunun karakteristik belirtisini taşırlar.
Beyin Aklivitesi ile EEG Arasındaki
İlişki
• EEG işaretlerinin ana frekansı ile beyin aktivitesi
yakından ilişkilidir. Aktivite ile frekans birlikte
yükselir.
EEG Elektrodlarının Bağlanış Şekli
• EEG ölçümlerinde, beş farklı tipte elektrod kullanılmakla beraber,
en yaygın olanı yeniden kullanılabilir scalp disk tipi elektrodlardır.
• Bunlar, uygun bir iletken krem yardımıyla deriye temas ettirilirler,
önce, elektrod temas direnci 10 kOhm'un altında olacak şekilde
temas bölgeleri temizlenir.
• Elektrodların bağlantısında, milletlerarası standartlar kullanılır. En
çok kullanılanı 10-20 EEG elektrod sistemidir.
• Bu yerleşme şeklinde, baş dört Standard noktayla işaretlenmiştir.
• "Nasion", burun; "inion", kafanın arka kısmı; sol ve sağ
"Preauricular", kulak anlamına gelmektedir. Böylece 19 elektrod kafa
üzerine yerleştirilmiş olur. Kulak memesine yerleştirilen 20. elektrod
ise toprak elektrodu olarak kullanılır.
EEG Elektrodlarının Bağlanış Şekli
EEG Kayıt modları: a)Unipolar,
b)Ortalama ve c)Bipolar
Uyku durumunun EEG üzerine
etkisi
Yaşın EEG üzerine etkisi
UYARILMIŞ POTANSİYELLER
• Beş duyudan bir tanesinin yokluğu veya yeterli seviyede olmaması, normal yaşamı
güçleştirir. Yapılan araştırmalar, normal bir insanın algıladığı tam enformasyonun %
70'ini görme, % 15'ini işitme ve % 10'unu da dokunma duyusu ile elde ettiğini
göstermiştir.
• Duyular ile ilgili bozuklukların (özellikle yeni doğan çocuklarda) mümkün mertebe
erken belirlenmesi, tedavinin erken başlamasını ve dolayısıyla basan şansını
artırmaktadır.
• Uyarılmış Potansiyellerin ölçülmesiyle, görme, işitme ve dokunma duyularının
normallik seviyeleri belirlenebilmektedir.
• Beynin, görsel, duysal ve elektriksel uyarmaya karşı cevabının normal olup
olmaması, uyarmanın beyne ulaştığını gösteren UP'deki tepe ve vadilerin oluşma
sürelerinin, normal değerlerden olan farklılıklarının ölçülmesiyle belirlenir.
• UP'lerin ölçülmesiyle, sinir sisteminin fonksiyonları, invasive olmayan objektif bir
yöntemle belirlenmiş olur. Kanama, tümör, "multiple sclerosis" gibi sinir sistemiyle ilgili
bozuklukların erken teşhisi mümkün olmaktadır.
• UP'ler elektrodlar yardımıyla algılanır. Algılanan işaretin gürültü içerisine gömülü
olması nedeniyle, İşaret/Gürültü Oranını artıracak bir işlemden (averajlama) sonra
teşhis için kullanılabilmektedir.
Uyarılmış Potansiyel Ölçüm Sistemi
• Hastanın başına uygulanmış EEG elektrodlarından seçilen üçlü bir grup,
bir EEG kanalını oluşturur.
• Hastadan algılanan işaret kuvvetlendirildikten ve çentik (notch) filtreden
geçirildikten sonra Uyarılmış Potansiyel Averajlama Bilgisayarı'na
uygulanır, işlenmemiş EEG işaretleri, filtre çıkışında görüntülenmektedir.
• Bilgisayar, istenilen zaman aralıklarında uyarı düzenlerini tetiklemektedir.
Her bir uyarı sonucu oluşan ve beynin cevabını karakterize eden işaretler
senkron bir şekilde bilgisayarda toplanır ve ölçüm sayısına bölünür.
• Böylece İşaret-Gürültü Oranı, N ölçüm sayısını göstermek üzere N kadar
artırılmakta ve uV'lar mertebesinde oluşan bu işaretlerin sağlıklı bir şekilde
kaydı mümkün olmaktadır.
• Bu ölçümlerde, uyarıya cevap olarak elde edilen işaretlerin dışındaki tüm
işaretler gürültüdür. Başka bir deyişle, normal EEG işaretleri de gürültüdür.
• b) ve c)'de sırasıyla 8 uyarımın ve 64 uyarımın ortalaması
alınmasıyla(averajlanmasıyla) elde edilmiş, kısmen EEG gürültüsünden
temizlenmiş, UP cevapları gösterilmektedir.
Uyarılmış Potansiyel Ölçüm Sistemi
Uyarılmış Potansiyel Ölçüm Sistemi
• Görsel UP ler; a) işlenmemiş işaret, b) 8 cevabın ve c) 64 cevabın ortalamaları
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
• SEP'lerin algılanmasından, somatik duysal sistemin fonksiyonunun
incelenmesinde faydalanılır.
• Bu tür bir sistemin kaynağı, temel olarak, uyarıyı sinirlerde impulslara
dönüştüren reseptörlerdir (deri-, kas-, eklem-reseptörleri).
• Bu impuls dizisi, çevre (periferik) afferent sinir lifleri üzerinden omuriliğin arka
köklerine gelir ve birtakım işlemlerden sonra da beyin kabuğuna (kortekse)
ulaşır.
• SEP'ler, kalın, ilik içeren duyarlı liflerin mekanik ve elektriksel uyarımı sonucu
meydana gelir.
• Bu lifler, derinin, kasların ve eklemlerin mekanik reseptörlerinden çıkar. Uyarı,
sinir yolu boyunca olmak şartıyla, vücudun herhangi bir yerine uygulanabilir.
• SEP’ler, uyarma bölgesinin (sinir yolu boyunca) birkaç cm uzağından,
omurilikten veya korteksten ölçülebilir.
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
• Her ölçümde, bipolar veya unipolar bir ölçüm sisteminin
kullanılacağı; ölçüm elektrodlarının yeri, büyüklüğü ve uzaklığı özel
olarak düşünülüp önceden bir karara bağlanmalıdır.
• Çevresel sinirlerin kaynaklarının etkili olduğu alanların sınırlı
büyüklükte oluşu nedeniyle, diğer biyolojik işaretlerin karışımını
önlemek amacıyla elektrodlar arası uzaklığın, ölçümde küçük
tutulması gerekir.
• Kafa derisinden SEP'lerin algılanmasında, unipolar ölçüm
yöntemlerine başvurulur. Bu ölçümde, different elektrodlar,
korteksteki somatik duysal alan üzerinden C ölçüm noktası civarına
(beyinde "central" bölgeye); indifferent elektrodlar ise Fz civarına
("frontal" bölgeye) yerleştirilir.
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
• Senkron uyarılmış olan bölgelerin ölçümünde, ölçüm bölgesinin
yerine ve büyüklüğüne göre SEP'in maksimum genlik değeri, birkaç
mikrovolt mertebesine ulaşır.
• Bu, her SEP'in, diğer biyolojik işaretler ve ölçüm düzeninin gürültü
işaretleri tarafından başarılabileceği anlamına gelir.
• Ortamda, uyarıdan bağımsız olan ve rastgele bir karaktere sahip
olan gürültü işaretleri söz konusu olduğundan işaret/gürültü oranını
iyileştirmek amacıyla, senkron uyarılar için SEP'in ortalamasının
alınması (averajlama) yöntemi kullanılır.
• Bu şekilde, işaret/gürültü oranının, 30 katı değerine kadar
yükseltilmesi mümkündür.
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
• Bu alandaki en önemli parametre, uyarı ile ortalama SEP bileşenleri
arasındaki gecikmelerin ölçülmesiyle elde edilir.
• SEP'lerin genliklerine bakılarak, somatik duysal bir kanalda hastalıklı bir
değişimin varlığı tespit edilebileceğinden, bu işaretlerin ortaya çıkış anları
yanında genlikleri de büyük önem taşımaktadır.
• Sözü edilen parametrelerin belirli bir uyarı ve ölçüm durumu için elde edilen
normal değerleriyle yapılan karşılaştırma sonuçlarından yola çıkılarak bir
tanı konulabilir.
• Küçük genlikli oluşları nedeniyle, SEP'lerin algılanmasında, 103- 104
oranında bir kuvvetlendirme yapılmalıdır.
• Gerekli kuvvetlendiricinin üst kesim frekansı 2kHz civarında olmalıdır; alt
kesim frekansı ise duruma göre belirlenir.
• Gecikmiş, yavaş SEP bileşenleri için bu frekans değerinin 0.5-l Hz arasında
olması yeterlidir, daha hızlı bileşenler için ise alt kesim frekansı lOO Hz
civarında tutulmalıdır
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
• SEP ölçümleri, vücudun somatik duysal sisteminin, objektif ve nicel bir
değerlendirmesinin yapılmasına imkan verir. Somatik duysal yol boyunca
birçok uyarma ve ölçüm yeri seçilerek, gecikme miktarları belirlenebilir;
(çevresel) ve merkezi uyarı iletim hızları hesaplanabilir.
• Bir veya birkaç bölgede, uyarı iletim hızında normal değerlerine göre
gözlenen sapma, periferik veya merkezi sinir sisteminde hastalıklı bir
durumun var olduğunun göstergesidir.
• Böyle bir durumda hastalıklı bölgenin yeri tespit edilebilir ve ilgili kısmın
uzunluğu belirlenebilir.
• Bu şekilde tedavide de daha iyi bir başarı sağlanması mümkün olur.
• Bunun dışında, fizyolojide ve psikolojide (örneğin; duyu sistemlerinin
gelişimini inceleyen çalışmalarda) de SEP ölçümlerinden faydalanılmaktadır.
Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller
(SUP, SEP)
Transkraniyal Elektriksel Stimulasyon-
Motor Uyarılmış Potansiyeller (MEP)
• Motor fonksiyonların korunması sinir sistemi
cerrahilerinde en önem verilen konudur. Aynı zamanda
tümör cerrahilerinde en radikal cerrahi rezeksiyonu
yapabilmek postoperatif hayat kalitesi açısından da
önemlidir. Günümüzde ameliyat öncesi ve esnasında
uygulanan fonksiyonel görüntüleme yöntemleri ile cerrah
için anatomik yapıları belirlemede büyük kolaylık
sağlansa da, intraoperatif sürekli fonksiyonel
değerlendirme için kullanılamamaktadır.
• Omurilik MEP monitorizasyonu, yapılan birçok çalışma
bulunması nedeniyle teknik ve klinik anlamda kuralları
yerleşmiş omurga ile ilgili ve aortik cerrahi
prosedürlerinde rutin kullanılan bir yöntemdir.
• Merton ve Morton, kafa yüzeyine uygulanan yüksek voltaj akımın beyine
ulaştığını ve motor korteks ile kortikospinal yolu aktive edebildiğini
göstermişlerdir (76). Transkraniyal manyetik motor korteks uyarımı ve
yanıtların omurilikten ve kastan kaydedilmesi kullanılmaya başlandıktan
sonra bu tekniklerin intraoperatif kullanımı için özellikle de omurilik
ameliyatlarında çalışmalar başlamıştır (4, 7, 9, 23, 47, 62, 139, 140).
• Kortikospinal yolu intraoperatif takip edebilmek için iki metod geliştirilmiştir.
Bunlar tekli uyarım ve çoklu uyarımdır. Tekli uyarım, tek bir elektriksel
uyarının transkraniyal olarak verilmesi ve omurilikten doğrudan yanıtın (D
dalgası) elde edilmesidir.
Transkraniyal Elektriksel Stimulasyon-
Motor Uyarılmış Potansiyeller (MEP)
• Çoklu uyarım tekniği, 5 ile 7 arasında elektriksel uyarının art arda
transkraniyal olarak uygulanması ve ekstremite kaslarındaki elektrotlardan
motor uyarılmış potansiyellerin (veya compund muscle action potantials
CMAP da denir) kaydedilmesidir. 1993 yılına kadar intraoperatif miyojenik
MEP yanıtlarını kaydetmek genel anestezi uygulamasından dolayı mümkün
değildi.
• 1993 yılında Taniguchi ve arkadaşları genel anestezi altında hem direkt
kortikal hem de transkraniyal uygulanabilecek farklı bir uyarım paradigması
geliştirdiler (127). Anestezinin alfa motor nöronlar üzerindeki baskılayıcı
etkisini, eksitatör postsinaptik potansiyellerin zamansal toplanması ile
yenebileceğini görmüştür. Kastan motor aktivite ancak bu güçlendirme etkisi
ile kaydedilebilmiştir. Çoklu uyarım tekniği bu şekilde gelişmeye başlamıştır.
Teknik
• Monopolar kortikal uyarım en etkin kortikal uyarım tekniğidir (3,11). Anodal
uyarımda akım apikal dendritlerden girer ve kortikospinal yolun proksimal
Ranvier düğümlerinde depolarizasyona yol açar (3). Katodal uyarı ise
tersine hiperpolarizasyona yol açar ve uyarılmayı baskılar. Ancak pratikte
katodal uyarının da yüksek şiddette uygulanırsa motor aktivasyona yol
açtığı, tıpkı uyarıcı bir elektrot gibi davrandığı görülür. Kafatası uygulanan
elektrik akımına karşı yüksek dirençli bir bariyer gibi davranır. Zayıf
elektriksel uyarının korteks ve subkortekse kadar, orta şiddette elektriksel
uyarının internal kapsüle kadar, yüksek şiddette elektriksel uyarının ise
beyinsapı foramen magnuma kadar ulaştığı kabul edilmektedir. Selektif
uyarı ancak düşük elektriksel uyarım ile korteks seviyesinde mümkündür.
MEP yanıtları oluşumu ve kastan bu yanıtı elde edebilmemiz motor
korteksin uyarılabilirliğine, kortikospinal yol aksonlarının iletimine, alfa motor
nöron havuzunun uyarılabilirliğine, omuriliği destekleyici sistemlere ve motor
sinirlerin, motor son plağın ve kasların sağlamlığına bağlıdır.
Uyarı
• Kafa yüzeyinde elektrot yerleşimi uluslararası 10-20 sistemine göre yapılır.
Transkraniyal uyarı için tirbuşon elektrotlar kullanılır. Bu elektrotlar hem daha sağlam
yerleşir hem de düşük impedanslıdırlar. Alternatif olarak iğne elektrotlar kullanılabilir
ancak kap elektrotlar tavsiye edilmez. Hem kullanımı zor, yerinden kolayca çıkabilir
hem de zaman kaybettirir. Tek istisna henüz fontaneli kapanmamış küçük
çocuklardır. Standart elektrot montajı üst ekstremite için, C3/C4, alt ekstremite için ise
C1/C2 noktalarıdır. Önce yazılan anod elektrotun yerleştirildiği yerdir. Toprak elektrot
uyarı bölgelerine yakın fazla kas hareketi olmayacak (omuz gibi) bir bölgeye
yerleştirilir. C3/C4 elektrotlarından uyarı verildiğinde üst ekstremitelerden MEP yanıtı
elde edilir ancak aynı elektrotlardan alt ekstremiteden yanıt elde edebilmek için
yüksek şiddette uyarı vermek gerekir (alt ekstremitenin anatomik olarak kortekste
interhemisferik fissürde bulunmasından dolayı). Yeterli şiddette uyarı ile 4 ekstremite
de uyarılabilir.
Uyarı Parametreleri:
• Transkraniyal uyarım ile uygulanan elektriksel akımın %10-20‘si
kadarı motor kortekse ulaşır (1). 50-150 mA arasında akım şiddeti
genellikle yeterli olur. Çoklu uyarım için 5 ile 7 arasında uyarı art
arda verilir. Bu şekilde alfa motor nöronlarda daha çok EPSP
(eksitatör postsinaptik potansiyel) toplanır ve daha iyi motor yanıt
alınabilir.
• Çoklu uyarımın tercih edilmesinin bir diğer sebebi daha düşük
elektriksel akım yeterli olmakta ve kas aktivitesi daha yumuşak
olmaktadır. Bir uyarı darbesinin süresi 50-500 µs arasında
değişebilir. Uyarı darbeleri arası 2-4 ms olarak kullanılabilir. Gerekli
uyarı süresi kişiden kişiye değişecektir.
Kayıt:
• MEP yanıtları hedef kaslardan elde edilir. Kaslarda kullanılan elektrotlar
iğne elektrotlardır. Standart olarak ekstremitelerdeki distal kaslar kullanılır.
Üst ekstremite için küçük el kaslarından olan abduktor pollicis brevis tercih
edilir. Önkol uzun fleksörleri de iyi alternatiflerdir. Bu kaslar kortikospinal yol
innervasyonu fazla olduğu için ve kortekste temsili daha geniş olduğu için
tercih edilir. Alt ekstremite için abduktor hallucis brevis ve tibialis anterior
kasları tercih edilir. Monitorize edilen kas sayısının fazla olmasının
monitorizasyon açısından bir fayda sağlamadığı görülmüştür (16).
• Kas yanıtları yüksek frekanslı aktiviteler olduğundan filtre geniş tutulur. Bant
geçiren filtre 10 Hz ile 3-10 kHz arasında kullanılır. Elde edilen sinyaller
10000 kere yükseltilir.
Değerlendirme:
• MEP yanıtları çok değişken yanıtlardır. Bu nedenle genlik veya
latans değerlendirmesi yapılması doğru değildir. Monitorizasyon
parametresi olarak MEP yanıtını oluşturan eşik şiddeti kullanmak da
doğru gözükmemektedir (10). Bu konuda çalışanların ortak görüşü
MEP yanıtlarının varlığı veya yokluğunun değerlendirilmesidir.
Yapılan çalışmalarda kastan elde edilen MEP yanıtlarının
kaybolması durumunda motor hasarın görüldüğü bulunmuştur (46,
55, 139).
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
• Uyarılmış Potansiyeller, işitme duyusunun elektriksel aktivitesi
sonucu meydana gelirler.
• Dış ve orta kulak bölümlerinin, ses uyarısını mekanik titreşimlere
dönüştürdüğü akustik işaretlerden elde edilirler.
• Daha sonra, dalgalar şeklinde ana membran üzerinden salyangoz
("cochlea") içinde dağılmış olan iç ve dış tüy hücrelerine kadar
yayılırlar.
• Esas işitme duyusu hücreleri, sayısı yaklaşık 25000 olan ve gelen
mekanik dalgaları elektriksel reseptör potansiyellerine çeviren bu
saç (kıl) hücreleridir.
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
• Salyangozun (kohleanın) akustik özelliği nedeniyle, burada bulunan
saç hücreleri, ses dalgalarını frekansa çevirir.
• Şiddetli ses dalgaları, bu hücrelerin reseptör potansiyellerinde
düşüşlere neden olur; bu ise ilgili sinir liflerindeki aksiyon
potansiyellerinin oluşum frekansını arttırır.
• İşitme siniri yaklaşık olarak 30000 sinir lifinden oluşur, beyin sapı,
orta beyin ve beyin kabuğu ile birlikte merkezi işitme yolunu
oluşturur.
• Beyin kabuğunun elektriksel aktivitesi; toplam şeklinde, duysal
uyarılmış potansiyel olarak ölçülür.
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
• AEP'lerin elde edilmesi için, geniş bandlı ses uyarıları (100 Hz’ den
8 kHz’ e kadar ) uygulanır. Böylece bütün koklea uyarılmış olur.
• "Click"- ses uyarıları olarak bilinen uyarılar, geniş bandlı oluşları
nedeniyle, yüksek genlikli AEP'ler üretirler ve işaret/gürültü oranını
iyileştirirler; ölçüm süresinin kısalmasını da sağlarlar.
• Akustik uyarı, bir kulaklık aracılığıyla her iki kulağa birden aynı anda
uygulanır, ölçüm; yüzey elektrodları ile ya da korteksteki aktif akustik
bölgenin üzerine veya dış kulak yolu üzerine yerleştirilen iğne
elektrodlar yardımıyla yapılır.
• Different elektrod, 10-20 ölçüm sistemine göre A1, A2 (sol ve sağ
kulaklar) üzerine, indifferent elektrod ise Cz ("central" bölgesi)
üzerine yerleştirilir.
• Referans elektrod, bileğe veya alına yerleştirilir.
AEP
• http://www.cochlea.eu
/en/cochlea/function
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
• AEP'lerin geniş band genişliğine (100Hz-2kHz) sahip olmaları ve
maksimum genliklerinin 20 nV-20 uV arasında oluşu nedeniyle,
ölçüm düzenlerinin de bu özel koşullara uygun olması gerekir.
• Yeterli bir işaret kalitesini elde edebilmek için (senkron uyarım
halinde) yaklaşık 6000 AEP cevabı alınmalıdır.
• AEP'lerin genlikleri ve genel şekilleri, kullanılan ses uyarısının
cinsine ve ses seviyesine bağlıdır.
• İşitilir bölge civarlarındaki ses seviyelerinde, AEP'nin tek tek bütün
bileşenlerinin açık bir şekilde fark edilmesi mümkün olmaz.
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
• Şekilde 70dB'lik bir "click"-ses
uyarısı sonucu oluşan tipik AEP
bileşenler görülmektedir, l'den 7'ye
kadar olan erken potansiyeller,
uyarılmadan sonraki ilk
milisaniyelerde gözlenen
elektriksel cevabın; saç
hücrelerinde, işitme sinirinde ve
beyin sapında yayılmasına karşılık
gelir.
• Pa'ya kadar olan dalgalar,
korteksin hızlı aktiviteleri sonucu;
N1, P2 ve N2 ise yavaş aktiviteleri
sonucu meydana gelirler. AEP
parametreleri olarak belirli bir ses
seviyesinde, oluşan dalgaların
genlikleri ve gecikmeleri ölçülür.
Duysal (Akustik) Uyarılmış
Potansiyeller (AEP)
• Duyu organlarıyla ilgilenen fizyologlar, otologlar, nörologlar ve psikiyatristler,
akustik uyarılmış potansiyellerden tanı koymaya yönelik değerli bilgiler elde
ederler.
• Tanı koymada; erken, ortalama (normal) ve gecikmiş uyarı cevapları,
kararda etkili olur.
• Duyu organlarıyla ilgilenen fizyoloji dalında, işitme yolunun sinir hücrelerinin
iletim özellikleri sonucu meydana gelen, erken bileşenlerin genlikleri ve
gecikmeleri anlam taşımaktadır.
• Sağ ve sol kulaktan alınan AEP'lerin karşılaştırılmasıyla, hastalığın türü ve
yeri belirlenebilir.
• Otologlar ve çocuk doktorları, akustik sistemin fonksiyon yeterliliğinin, ses
şiddetine duyarlığın ve frekansa duyarlığın incelenmesinde erken, ortalama
ve gecikmiş AEP'lerden faydalanırlar.
• Bunun dışında, AEP'lerden tüm nörolojik sistemin fonksiyonunun
denetlenmesinde ve incelenmesinde (örneğin; akustik sinirlerde oluşmuş
olan bir tümör tespit edilebilir) faydalanılır
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• Görsel uyarılmış potansiyeller denince, görme sinirlerinin toplam elektriksel
aktivitesi ve görsel bir uyarı karşısında korteksteki görme merkezinde oluşan
cevap anlaşılır.
• Görsel bir uyarı, gözün dış tabakası, mercek ve göz yuvarlağının içini
dolduran esas madde üzerinden, gözün iç yüzeyini çevreleyen retinaya (ağ
tabaka) ulaşır.
• Retinada; ışık reseptörleri, gelen ışığı biyokimyasal yollarla membran
gerilimine dönüştüren ve homojen olmayan bir dağılıma sahip koni ve çubuk
hücreleri bulunmaktadır.
• Uyarı sonucu bu hücrelerde oluşan potansiyel değişimlerini, bu hücreleri
takiben retinada yer alan gangliyon hücreleri, görme sinirlerine göndermeden
önce işlemeye tabi tutarlar.
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• Elde edilen görsel bilgi, görme
sinirleri üzerinden, yine bir
takım işleme olaylarının
gerçekleştirildiği korteksteki
görme merkezine ulaşır.
• Diğer duyu kanallarından farklı
olarak görme sinirlerinde,
işaretin karakterine göre
önemli ölçüde farklılıklar
gösteren, komplex bir bilgi
taşınması söz konusudur. Bu
nedenle; her VEP şekli,
kullanılan görsel uyarının
özellikleri ile doğrudan ilgilidir.
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• VEPlerin elde edilmesinde genellikle; şimşeğimsi, çok kısa süreli parlak ışık
uyaranları ve kontrast uyaran olarak da satranç tahtası modeli kullanılır.
• Kontrast uyaran olarak, vertikal veya horizontal yönlendirilmiş sinüs
dalgaları türünde bir takım işaret katarları da kullanılmaktadır.
• Kontrast uyaranlar hastaya genellikle bir ekran üzerinde sunulur.
• VEP'ler, görsel korteks bölgesinde, yukarıda belirtilen türde parlaklık ve
kontrast uyaranlarına karşı bir cevap olarak oluşur.
• Bu işaretlerin elde edilmesi için, örneğin; belirli zaman aralıklarında, satranç
tahtası modelinde siyah ve beyaz alanların yerleri değiştirilir.
• Bu yer değişimin frekansına göre çeşitli VEP şekilleri elde edilir. Bu amaçla
kullanılan uyarının parametreleri olarak aşağıdaki maddeler sıralanabilir:
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• Model üzerindeki açık ve koyu bölgelerin yer değişim frekansı
• Modelin büyüklüğü,
• Modelin üzerindeki bölgeler arasındaki kontrastlık derecesi,
• Ekranın ışık şiddeti yoğunluğu,
• Deney ortamının aydınlığı,
• Model üzerinde yapılan değişimlerde izlenen yol
• VEP'lerin değerlendirilmesindeki, bir diğer parametre de ölçüm
yeridir, ölçüm elektrodları olarak iğne veya yüzey elektrodları
kullanılabilir.
• Elektrodların yerleşim düzeni ile ilgili herhangi bir standart yoktur.
Ancak bipolar ölçümlerde genellikle, indifferent elektrodlar sagital
düzleme (O1 ve O2 noktalarına); yüzey elektrod kullanılması halinde
de Fz bölgesine (10-20 ölçüm sistemine göre) yerleştirilir.
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• Uyarı cevaplarının ortalanmasıyla VEP'in elde edilişi ve b) işleme katılan
cevap sayısının bir fonksiyonu olarak isaret/gürültü oranının iyileştirilmesi.
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• Elektromagnetik ve elektrostatik alanlar, diğer biyolojik kaynaklar, elektrod
ve ölçme düzenlerinden v.s. kaynaklanan bozucu faktörlere (gürültülere) ek
olarak VEP'lerin ölçümünde, yine mümkün olduğunca önlenmesi gereken bir
takım etkiler daha mevcuttur.
• VEP'lerin genlik değeri, bakış yönüne büyük ölçüde bağımlıdır. Bakış
yönünün uygunluğunun kontrol edilmesiyle işaret/gürültü oranının
iyileştirilmesi sağlanabilir.
• Bir diğer istenmeyen olay da bilinçsizce gerçekleşen, gözün açılıp kapanma
hareketleridir.
• VEP'lerin frekans spektrumu, 1-5OHz arasındadır ve maksimum genlik
değeri de 10 uVun altındadır. Sağlıklı bir VEP şeklinin elde edilebilmesi için
60 civarında (veya daha fazla) senkron uyarım cevabının ortalaması
alınmalıdır.
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• Elde edilen uyarılmış
potansiyeller, birçok negatif ve
pozitif dalgalara sahip olabilir.
Tıbbi tanımına göre pozitif
olanlar aşağı doğru; negatif
olanlar ise yukarı doğru
gösterilir. N1-, N2-, P1- ve P2-
dalgalarının gecikmeleri ve
negatif ve pozitif uçlar
arasındaki, tepeden tepeye
genlik değerleri elde edilir. Bu
parametreler uyaranı özellikleri
ile doğrudan ilgilidir ve birlikte
göz önüne alınmalıdır.
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• VEP'ler gözlerin ve optik sinir sisteminin incelenmesi amacıyla
kullanılır.
• Bu şekilde, uygun uyaranlar kullanılarak, hastalık veya yaşa bağlı
olarak meydana gelmiş olabilen görüş alanı ile ilgili bozukluklar, çift
görme ve renk körlüğü gibi durumlar teşhis edilebilir.
• Bunların dışında, skleroz (kireçlenme) gibi bir takım hastalıklar da
VEP şekillerinde bozukluklara neden olabilir.
• VEP parametrelerinin bu kadar çok etkiye bağımlı oluşu nedeniyle,
tanı koyarken başka bir takım ek yöntemlerle kararın kontrol
edilmesi gereklidir.
• Şekilde, görsel şekilde uyarılmış bir hastadan, iki ayrı deneme
sonucu olarak, elde edilen Uyarılmış Potansiyel eğrileri gösterilmiştir
Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller
(VEP)
• Sol göze uygulanan uyarım sonucunda (OS) normal bir cevap elde
edilmiştir.
• Ana pozitif dalganın (şekildeki büyük genlikli negatif değişimin), latens
gecikmesi 100 ms dir.
• Aynı şekilde sağ gözün cevabında (OD), ana pozitif dalgasının latens
gecikmesi uzamış olarak 150 ms dir. Bu kişide doku sertleşmesi olması
mümkündür. Sağ gözde sinir iltihabı belirli bir dereceye yükselmiş olabilir.

More Related Content

What's hot

Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Textbook of electroencephalography
Textbook of electroencephalographyTextbook of electroencephalography
Textbook of electroencephalography
Professor Yasser Metwally
 
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Peroksi̇zomal hastaliklar
Peroksi̇zomal hastaliklarPeroksi̇zomal hastaliklar
Peroksi̇zomal hastaliklar
Burak Başer
 
Enfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzitEnfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzit
enisalpinguneri
 
Ozefagus atrezisi
Ozefagus atrezisiOzefagus atrezisi
Ozefagus atrezisicanberkay
 
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan AğaoğluParkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Canan Ağaoğlu
 
EEG artifacts
EEG  artifactsEEG  artifacts
EEG artifacts
Srirama Anjaneyulu
 
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...www.tipfakultesi. org
 
Genomik Imprinting
Genomik ImprintingGenomik Imprinting
Genomik Imprinting
Burak Küçük
 
Hipotiroidi
HipotiroidiHipotiroidi
Hipotiroidi
Dilek Gogas Yavuz
 
EEG artefacts
EEG artefactsEEG artefacts
EEG artefacts
ManchesterEEG
 
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
EEG basic to practice 1
EEG basic to practice 1EEG basic to practice 1
EEG basic to practice 1
Mohamed Mahdy
 
Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
bakterial ve fungal deri enfeksionları
bakterial ve fungal deri enfeksionlarıbakterial ve fungal deri enfeksionları
bakterial ve fungal deri enfeksionları
anttab
 

What's hot (20)

Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Textbook of electroencephalography
Textbook of electroencephalographyTextbook of electroencephalography
Textbook of electroencephalography
 
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Osas (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Peroksi̇zomal hastaliklar
Peroksi̇zomal hastaliklarPeroksi̇zomal hastaliklar
Peroksi̇zomal hastaliklar
 
Enfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzitEnfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzit
 
Ozefagus atrezisi
Ozefagus atrezisiOzefagus atrezisi
Ozefagus atrezisi
 
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan AğaoğluParkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
 
EEG artifacts
EEG  artifactsEEG  artifacts
EEG artifacts
 
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
 
Genomik Imprinting
Genomik ImprintingGenomik Imprinting
Genomik Imprinting
 
Hipotiroidi
HipotiroidiHipotiroidi
Hipotiroidi
 
EEG artefacts
EEG artefactsEEG artefacts
EEG artefacts
 
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Siyanotik yenidogana yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epistaksis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
EEG basic to practice 1
EEG basic to practice 1EEG basic to practice 1
EEG basic to practice 1
 
Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Siyanotik yenidogana yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Stridorlu cocuga yaklasim(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
bakterial ve fungal deri enfeksionları
bakterial ve fungal deri enfeksionlarıbakterial ve fungal deri enfeksionları
bakterial ve fungal deri enfeksionları
 

Similar to EEG.ppt

Medulla Spinalis.pdf
Medulla Spinalis.pdfMedulla Spinalis.pdf
Medulla Spinalis.pdf
YukselAydar
 
ANATOMİ sinir sistemi
ANATOMİ sinir sistemiANATOMİ sinir sistemi
ANATOMİ sinir sistemiSemih Tan
 
Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
AASM 2007 Version 2
AASM 2007 Version 2AASM 2007 Version 2
AASM 2007 Version 2
Hakan Kaynak
 
Beynin gizemi - horozz.net
Beynin gizemi - horozz.netBeynin gizemi - horozz.net
Beynin gizemi - horozz.net
Adnan Dan
 
Tıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji Terimleri
Tıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji TerimleriTıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji Terimleri
Tıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji Terimleri
rgnksz
 
Pelvik kavernozal sinir stimülasyonu
Pelvik kavernozal sinir stimülasyonuPelvik kavernozal sinir stimülasyonu
Pelvik kavernozal sinir stimülasyonu
Ege Can Serefoglu MD FECSM
 
Beyin Görüntüleme Teknikleri
Beyin Görüntüleme TeknikleriBeyin Görüntüleme Teknikleri
Beyin Görüntüleme Teknikleri
ozlemik
 
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-201510 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
Cagatay Barut
 
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi
enesulusoy
 
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçe
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçeSalon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçe
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçe
tyfngnc
 
BEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTU
BEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTUBEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTU
BEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTU
izzetonder
 
Özel duyular.ppt
Özel duyular.pptÖzel duyular.ppt
Özel duyular.ppt
duygu28
 
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıçSalon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıç
tyfngnc
 
Beyi̇n ölümü
Beyi̇n ölümüBeyi̇n ölümü
Beyi̇n ölümü
SULE AKIN
 
Di̇kkat nörobiyolojisi
Di̇kkat nörobiyolojisiDi̇kkat nörobiyolojisi
Di̇kkat nörobiyolojisi
Melih Nuri Karakurt
 
FETAL NÖROSONOGRAFİ 9 kasım dr.bahri yıldız.pptx
FETAL NÖROSONOGRAFİ  9 kasım dr.bahri yıldız.pptxFETAL NÖROSONOGRAFİ  9 kasım dr.bahri yıldız.pptx
FETAL NÖROSONOGRAFİ 9 kasım dr.bahri yıldız.pptx
BAHRİ YILDIZ
 

Similar to EEG.ppt (20)

Medulla Spinalis.pdf
Medulla Spinalis.pdfMedulla Spinalis.pdf
Medulla Spinalis.pdf
 
ANATOMİ sinir sistemi
ANATOMİ sinir sistemiANATOMİ sinir sistemi
ANATOMİ sinir sistemi
 
Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Davranisin norobiyolojik kokenleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
AASM 2007 Version 2
AASM 2007 Version 2AASM 2007 Version 2
AASM 2007 Version 2
 
Epilepsi
Epilepsi Epilepsi
Epilepsi
 
93
9393
93
 
Beynin gizemi - horozz.net
Beynin gizemi - horozz.netBeynin gizemi - horozz.net
Beynin gizemi - horozz.net
 
Tıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji Terimleri
Tıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji TerimleriTıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji Terimleri
Tıbbi Terminoloji 11 - Nöroloji Terimleri
 
Pelvik kavernozal sinir stimülasyonu
Pelvik kavernozal sinir stimülasyonuPelvik kavernozal sinir stimülasyonu
Pelvik kavernozal sinir stimülasyonu
 
Beyin Görüntüleme Teknikleri
Beyin Görüntüleme TeknikleriBeyin Görüntüleme Teknikleri
Beyin Görüntüleme Teknikleri
 
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-201510 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
 
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 3. Konu Sinir Sistemi
 
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçe
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçeSalon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçe
Salon a 14 kasim 14.45 16.00 ebru ortaç türkçe
 
BEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTU
BEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTUBEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTU
BEYİN ÖLÜMÜ DERS NOTU
 
Özel duyular.ppt
Özel duyular.pptÖzel duyular.ppt
Özel duyular.ppt
 
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıçSalon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıç
 
Beyi̇n ölümü
Beyi̇n ölümüBeyi̇n ölümü
Beyi̇n ölümü
 
Di̇kkat nörobiyolojisi
Di̇kkat nörobiyolojisiDi̇kkat nörobiyolojisi
Di̇kkat nörobiyolojisi
 
FETAL NÖROSONOGRAFİ 9 kasım dr.bahri yıldız.pptx
FETAL NÖROSONOGRAFİ  9 kasım dr.bahri yıldız.pptxFETAL NÖROSONOGRAFİ  9 kasım dr.bahri yıldız.pptx
FETAL NÖROSONOGRAFİ 9 kasım dr.bahri yıldız.pptx
 

EEG.ppt

  • 1. ELEKTROENSEFALOGRAM (EEG) VE UYARILMIŞ POTANSİYEL İŞARETLERİNİN ÖLÇÜLMESİ
  • 3. EEG • Beynin sinirsel faaliyeti sonucu elde edilen biyoelektrik işaretlere Elektroensefalogram (EEG) adı verilir. • EEG'nin çok karmaşık bir değişim şekli vardır ve yorumlanması zordur. • Yüzeyden ölçülen EEG potansiyelleri, alttaki birçok noktadan ve serebral korteksin oldukça geniş bir bölgesinden gelen potansiyellerin toplamından oluşur. • Deneyler, EEG frekansının kişinin zihin faaliyeti ile değiştiğini göstermiştir. • Bu durum, beynin tabii ve boşta çalışma frekansı gibi bir senkronizasyon durumunu gösterir. • Kişi uyanır uyanmaz veya düşünmeye başlarken alfa ritmi kaybolur ve yerine senkronize olmayan biçimde, genellikle beta bandında bir ritim oluşur.
  • 4. EEG • EEG işaretinin frekans bileşenleri son derece önemli olduğu gibi, farklı bölgelerden alınan benzer EEG işaretleri arasındaki faz ilişkileri de oldukça ilginçtir. • Bu tip bilgiler, EEG'nin kaynağının incelenmesinde çok faydalı olup, beynin çalışması ile ilgili ilave bilgiler elde edilmesini sağlar. • Kafa üzerinden algılanan EEG'lerin genliği tepeden tepeye 1-100 uV ve frekans bandı ise 0.5-100 Hz'dir. • Ölçümler, beyin üzerinden doğrudan alındığı takdirde, genlik 10 kat kadar artar.
  • 5. EEG • EEG, EKG ve EMG işaretlerinde olduğu gibi şekil bakımından değil, kapsadığı frekanslara göre değerlendirilmektedir. • EEG işaretleri periyodik değildir; genlik, faz ve frekansları sürekli değişir. Bu nedenle, anlamlı bir data elde edebilmek için, ölçümlerin oldukça uzun bir sürede yapılması gerekir.
  • 6. EEG • EEG işaretlerinin kapsadıkları bandlar (Hz olarak) • Delta (5) 0.5 - 3.5 • Teta (0) 4 - 7 • Alfa (a) 8 - 12 • Beta (B) 12 - 22 • Gamma (y) 22 - 30
  • 7. EEG'nin Kullanım Alanı • Nöroloji: EMG, ekokardiogram ve nörolojik kontrollar ile birlikte hastanın beyin patolojisinin belirlenmesinde, • Beyin Cerrahisi ("Neurosurgery"): Beyinden ameliyatla çıkartılacak tümör gibi anormal patolojik dokuların yerinin belirlenmesinde, • Anestezi: Anestesi altındaki hastanın anestezi seviyesinin belirlenmesinde, • Pediatri: Ortalaması alınmış uyarılmış potansiyeller ("Averaged evoked potentials") gibi diğer test yöntemleriyle birlikte, yeni doğmuş çocukların duyma ve görme problemlerinin belirlenmesinde, • Psikiyatri: Zihinsel bir bozukluğun daha kesin bir şekilde belirlenmesi amacıyla, organik bir beyin hastalığının var olup olmadığının belirlenmesinde kullanılmaktadır.
  • 8. EEG • EEG işaretlerindeki ana bileşenin frekansı yaşla birlikte artar, genlikleri ise azalır. Bir çocuğun EEG'nin genliği büyük, frekansı düşüktür. Yetişkinlerde genlik düşer, frekans artar. • Şuur durumu da, EEG üzerinde etkilidir. Uykudaki yetişkinde EEG'nin genliği artar, frekansı ise azalır. • Sonraki şekilde normal bir insanın EEG kaydı gösterilmiştir. Kayıtlar üzerindeki harfler, kaydın hangi elektrodlar arasında yapıldığını göstermektedir.
  • 9. EEG
  • 11. EEG Dalgaları • Alfa Dalgaları: 8-12 Hz arasındaki beyin dalgalandır. Uyanık, normal ve sakin kimselerde görülür. Yoğun şekilde oksipital bölgede ortaya çıkar, genlikleri 50uV kadardır. • Uyku durumunda yok olurlar. Uyanık kişi dikkatini özel bir faaliyete yöneltirse a dalgalan yerine, daha yüksek frekanslı, fakat düşük genlikli EEG işaretleri (P dalgaları) meydana gelir. • Şekilde, parlak ışıkta gözleri açma ve sonra kapatma durumunda EEG işaretlerindeki değişim gösterilmiştir
  • 12. EEG Dalgaları • Beta Dalgaları: Frekansları 12 Hz'in üzerindeki beyin dalgalandır. 25 Hz'e ve nadir hallerde de 50 Hz'e kadar uzanırlar. • Saçlı derinin parietal ve frontal bölgelerinde belirgin olarak kaydedilebilir. • Beta-I (BI) ve beta-II (Bu) diye ikiye ayrılırlar. • Bu dalgalarının frekansı, BI'ninkinin iki mislidir ve a dalgalarında olduğu gibi zihinsel aktivitenin artması ile ortadan kalkarlar ve yerlerine düşük genlikli asenkron işaretler oluşur. • Bu dalgalar, merkezi sinir sisteminin kuvvetli aktivasyonunda veya gerginlik hallerinde ortaya çıkar.
  • 13. EEG Dalgaları • Teta Dalgaları: 4-7 Hz arasındaki dalgalardır, özellikle, çocuklarda parietal ve temporal bölgelerde ortaya çıkarlar. – Yetişkinlerde de, emosyonel gerginlik,düş kırıklığı durumlarında ortaya çıkarlar. Genlikleri, 100 uV (p-p)'den küçüktür. • Delta Dalgaları: 3.5 Hz'in altındaki beyin dalgalandır. Bazı durumlarda 1Hz'in altına da düşer. – Süt çocuklarında ve ağır organik beyin hastalıklarında görülür. Genlikleri, 100 uV (p-p)'den küçüktür. • Gamma Dalgaları: Bazı araştırmacılar tarafından kullanılmaktadır. Bazı araştırmacılar da bu dalgaların yerine, beta-II dalgalarını kullanmaktadır. – Genlikleri, 2 uV (p-p)'den daha küçüktür. Kafanın merkezinde, genlikleri daha büyüktür. Uykunun karakteristik belirtisini taşırlar.
  • 14. Beyin Aklivitesi ile EEG Arasındaki İlişki • EEG işaretlerinin ana frekansı ile beyin aktivitesi yakından ilişkilidir. Aktivite ile frekans birlikte yükselir.
  • 15. EEG Elektrodlarının Bağlanış Şekli • EEG ölçümlerinde, beş farklı tipte elektrod kullanılmakla beraber, en yaygın olanı yeniden kullanılabilir scalp disk tipi elektrodlardır. • Bunlar, uygun bir iletken krem yardımıyla deriye temas ettirilirler, önce, elektrod temas direnci 10 kOhm'un altında olacak şekilde temas bölgeleri temizlenir. • Elektrodların bağlantısında, milletlerarası standartlar kullanılır. En çok kullanılanı 10-20 EEG elektrod sistemidir. • Bu yerleşme şeklinde, baş dört Standard noktayla işaretlenmiştir. • "Nasion", burun; "inion", kafanın arka kısmı; sol ve sağ "Preauricular", kulak anlamına gelmektedir. Böylece 19 elektrod kafa üzerine yerleştirilmiş olur. Kulak memesine yerleştirilen 20. elektrod ise toprak elektrodu olarak kullanılır.
  • 17. EEG Kayıt modları: a)Unipolar, b)Ortalama ve c)Bipolar
  • 18. Uyku durumunun EEG üzerine etkisi
  • 20. UYARILMIŞ POTANSİYELLER • Beş duyudan bir tanesinin yokluğu veya yeterli seviyede olmaması, normal yaşamı güçleştirir. Yapılan araştırmalar, normal bir insanın algıladığı tam enformasyonun % 70'ini görme, % 15'ini işitme ve % 10'unu da dokunma duyusu ile elde ettiğini göstermiştir. • Duyular ile ilgili bozuklukların (özellikle yeni doğan çocuklarda) mümkün mertebe erken belirlenmesi, tedavinin erken başlamasını ve dolayısıyla basan şansını artırmaktadır. • Uyarılmış Potansiyellerin ölçülmesiyle, görme, işitme ve dokunma duyularının normallik seviyeleri belirlenebilmektedir. • Beynin, görsel, duysal ve elektriksel uyarmaya karşı cevabının normal olup olmaması, uyarmanın beyne ulaştığını gösteren UP'deki tepe ve vadilerin oluşma sürelerinin, normal değerlerden olan farklılıklarının ölçülmesiyle belirlenir. • UP'lerin ölçülmesiyle, sinir sisteminin fonksiyonları, invasive olmayan objektif bir yöntemle belirlenmiş olur. Kanama, tümör, "multiple sclerosis" gibi sinir sistemiyle ilgili bozuklukların erken teşhisi mümkün olmaktadır. • UP'ler elektrodlar yardımıyla algılanır. Algılanan işaretin gürültü içerisine gömülü olması nedeniyle, İşaret/Gürültü Oranını artıracak bir işlemden (averajlama) sonra teşhis için kullanılabilmektedir.
  • 21. Uyarılmış Potansiyel Ölçüm Sistemi • Hastanın başına uygulanmış EEG elektrodlarından seçilen üçlü bir grup, bir EEG kanalını oluşturur. • Hastadan algılanan işaret kuvvetlendirildikten ve çentik (notch) filtreden geçirildikten sonra Uyarılmış Potansiyel Averajlama Bilgisayarı'na uygulanır, işlenmemiş EEG işaretleri, filtre çıkışında görüntülenmektedir. • Bilgisayar, istenilen zaman aralıklarında uyarı düzenlerini tetiklemektedir. Her bir uyarı sonucu oluşan ve beynin cevabını karakterize eden işaretler senkron bir şekilde bilgisayarda toplanır ve ölçüm sayısına bölünür. • Böylece İşaret-Gürültü Oranı, N ölçüm sayısını göstermek üzere N kadar artırılmakta ve uV'lar mertebesinde oluşan bu işaretlerin sağlıklı bir şekilde kaydı mümkün olmaktadır. • Bu ölçümlerde, uyarıya cevap olarak elde edilen işaretlerin dışındaki tüm işaretler gürültüdür. Başka bir deyişle, normal EEG işaretleri de gürültüdür. • b) ve c)'de sırasıyla 8 uyarımın ve 64 uyarımın ortalaması alınmasıyla(averajlanmasıyla) elde edilmiş, kısmen EEG gürültüsünden temizlenmiş, UP cevapları gösterilmektedir.
  • 23. Uyarılmış Potansiyel Ölçüm Sistemi • Görsel UP ler; a) işlenmemiş işaret, b) 8 cevabın ve c) 64 cevabın ortalamaları
  • 24. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP) • SEP'lerin algılanmasından, somatik duysal sistemin fonksiyonunun incelenmesinde faydalanılır. • Bu tür bir sistemin kaynağı, temel olarak, uyarıyı sinirlerde impulslara dönüştüren reseptörlerdir (deri-, kas-, eklem-reseptörleri). • Bu impuls dizisi, çevre (periferik) afferent sinir lifleri üzerinden omuriliğin arka köklerine gelir ve birtakım işlemlerden sonra da beyin kabuğuna (kortekse) ulaşır. • SEP'ler, kalın, ilik içeren duyarlı liflerin mekanik ve elektriksel uyarımı sonucu meydana gelir. • Bu lifler, derinin, kasların ve eklemlerin mekanik reseptörlerinden çıkar. Uyarı, sinir yolu boyunca olmak şartıyla, vücudun herhangi bir yerine uygulanabilir. • SEP’ler, uyarma bölgesinin (sinir yolu boyunca) birkaç cm uzağından, omurilikten veya korteksten ölçülebilir.
  • 25. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP)
  • 26. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP)
  • 27. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP) • Her ölçümde, bipolar veya unipolar bir ölçüm sisteminin kullanılacağı; ölçüm elektrodlarının yeri, büyüklüğü ve uzaklığı özel olarak düşünülüp önceden bir karara bağlanmalıdır. • Çevresel sinirlerin kaynaklarının etkili olduğu alanların sınırlı büyüklükte oluşu nedeniyle, diğer biyolojik işaretlerin karışımını önlemek amacıyla elektrodlar arası uzaklığın, ölçümde küçük tutulması gerekir. • Kafa derisinden SEP'lerin algılanmasında, unipolar ölçüm yöntemlerine başvurulur. Bu ölçümde, different elektrodlar, korteksteki somatik duysal alan üzerinden C ölçüm noktası civarına (beyinde "central" bölgeye); indifferent elektrodlar ise Fz civarına ("frontal" bölgeye) yerleştirilir.
  • 28. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP) • Senkron uyarılmış olan bölgelerin ölçümünde, ölçüm bölgesinin yerine ve büyüklüğüne göre SEP'in maksimum genlik değeri, birkaç mikrovolt mertebesine ulaşır. • Bu, her SEP'in, diğer biyolojik işaretler ve ölçüm düzeninin gürültü işaretleri tarafından başarılabileceği anlamına gelir. • Ortamda, uyarıdan bağımsız olan ve rastgele bir karaktere sahip olan gürültü işaretleri söz konusu olduğundan işaret/gürültü oranını iyileştirmek amacıyla, senkron uyarılar için SEP'in ortalamasının alınması (averajlama) yöntemi kullanılır. • Bu şekilde, işaret/gürültü oranının, 30 katı değerine kadar yükseltilmesi mümkündür.
  • 29. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP) • Bu alandaki en önemli parametre, uyarı ile ortalama SEP bileşenleri arasındaki gecikmelerin ölçülmesiyle elde edilir. • SEP'lerin genliklerine bakılarak, somatik duysal bir kanalda hastalıklı bir değişimin varlığı tespit edilebileceğinden, bu işaretlerin ortaya çıkış anları yanında genlikleri de büyük önem taşımaktadır. • Sözü edilen parametrelerin belirli bir uyarı ve ölçüm durumu için elde edilen normal değerleriyle yapılan karşılaştırma sonuçlarından yola çıkılarak bir tanı konulabilir. • Küçük genlikli oluşları nedeniyle, SEP'lerin algılanmasında, 103- 104 oranında bir kuvvetlendirme yapılmalıdır. • Gerekli kuvvetlendiricinin üst kesim frekansı 2kHz civarında olmalıdır; alt kesim frekansı ise duruma göre belirlenir. • Gecikmiş, yavaş SEP bileşenleri için bu frekans değerinin 0.5-l Hz arasında olması yeterlidir, daha hızlı bileşenler için ise alt kesim frekansı lOO Hz civarında tutulmalıdır
  • 30. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP)
  • 31. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP) • SEP ölçümleri, vücudun somatik duysal sisteminin, objektif ve nicel bir değerlendirmesinin yapılmasına imkan verir. Somatik duysal yol boyunca birçok uyarma ve ölçüm yeri seçilerek, gecikme miktarları belirlenebilir; (çevresel) ve merkezi uyarı iletim hızları hesaplanabilir. • Bir veya birkaç bölgede, uyarı iletim hızında normal değerlerine göre gözlenen sapma, periferik veya merkezi sinir sisteminde hastalıklı bir durumun var olduğunun göstergesidir. • Böyle bir durumda hastalıklı bölgenin yeri tespit edilebilir ve ilgili kısmın uzunluğu belirlenebilir. • Bu şekilde tedavide de daha iyi bir başarı sağlanması mümkün olur. • Bunun dışında, fizyolojide ve psikolojide (örneğin; duyu sistemlerinin gelişimini inceleyen çalışmalarda) de SEP ölçümlerinden faydalanılmaktadır.
  • 32. Somatik Duysal Uyarılmış Potansiyeller (SUP, SEP)
  • 33. Transkraniyal Elektriksel Stimulasyon- Motor Uyarılmış Potansiyeller (MEP) • Motor fonksiyonların korunması sinir sistemi cerrahilerinde en önem verilen konudur. Aynı zamanda tümör cerrahilerinde en radikal cerrahi rezeksiyonu yapabilmek postoperatif hayat kalitesi açısından da önemlidir. Günümüzde ameliyat öncesi ve esnasında uygulanan fonksiyonel görüntüleme yöntemleri ile cerrah için anatomik yapıları belirlemede büyük kolaylık sağlansa da, intraoperatif sürekli fonksiyonel değerlendirme için kullanılamamaktadır. • Omurilik MEP monitorizasyonu, yapılan birçok çalışma bulunması nedeniyle teknik ve klinik anlamda kuralları yerleşmiş omurga ile ilgili ve aortik cerrahi prosedürlerinde rutin kullanılan bir yöntemdir.
  • 34. • Merton ve Morton, kafa yüzeyine uygulanan yüksek voltaj akımın beyine ulaştığını ve motor korteks ile kortikospinal yolu aktive edebildiğini göstermişlerdir (76). Transkraniyal manyetik motor korteks uyarımı ve yanıtların omurilikten ve kastan kaydedilmesi kullanılmaya başlandıktan sonra bu tekniklerin intraoperatif kullanımı için özellikle de omurilik ameliyatlarında çalışmalar başlamıştır (4, 7, 9, 23, 47, 62, 139, 140). • Kortikospinal yolu intraoperatif takip edebilmek için iki metod geliştirilmiştir. Bunlar tekli uyarım ve çoklu uyarımdır. Tekli uyarım, tek bir elektriksel uyarının transkraniyal olarak verilmesi ve omurilikten doğrudan yanıtın (D dalgası) elde edilmesidir. Transkraniyal Elektriksel Stimulasyon- Motor Uyarılmış Potansiyeller (MEP)
  • 35. • Çoklu uyarım tekniği, 5 ile 7 arasında elektriksel uyarının art arda transkraniyal olarak uygulanması ve ekstremite kaslarındaki elektrotlardan motor uyarılmış potansiyellerin (veya compund muscle action potantials CMAP da denir) kaydedilmesidir. 1993 yılına kadar intraoperatif miyojenik MEP yanıtlarını kaydetmek genel anestezi uygulamasından dolayı mümkün değildi. • 1993 yılında Taniguchi ve arkadaşları genel anestezi altında hem direkt kortikal hem de transkraniyal uygulanabilecek farklı bir uyarım paradigması geliştirdiler (127). Anestezinin alfa motor nöronlar üzerindeki baskılayıcı etkisini, eksitatör postsinaptik potansiyellerin zamansal toplanması ile yenebileceğini görmüştür. Kastan motor aktivite ancak bu güçlendirme etkisi ile kaydedilebilmiştir. Çoklu uyarım tekniği bu şekilde gelişmeye başlamıştır.
  • 36. Teknik • Monopolar kortikal uyarım en etkin kortikal uyarım tekniğidir (3,11). Anodal uyarımda akım apikal dendritlerden girer ve kortikospinal yolun proksimal Ranvier düğümlerinde depolarizasyona yol açar (3). Katodal uyarı ise tersine hiperpolarizasyona yol açar ve uyarılmayı baskılar. Ancak pratikte katodal uyarının da yüksek şiddette uygulanırsa motor aktivasyona yol açtığı, tıpkı uyarıcı bir elektrot gibi davrandığı görülür. Kafatası uygulanan elektrik akımına karşı yüksek dirençli bir bariyer gibi davranır. Zayıf elektriksel uyarının korteks ve subkortekse kadar, orta şiddette elektriksel uyarının internal kapsüle kadar, yüksek şiddette elektriksel uyarının ise beyinsapı foramen magnuma kadar ulaştığı kabul edilmektedir. Selektif uyarı ancak düşük elektriksel uyarım ile korteks seviyesinde mümkündür. MEP yanıtları oluşumu ve kastan bu yanıtı elde edebilmemiz motor korteksin uyarılabilirliğine, kortikospinal yol aksonlarının iletimine, alfa motor nöron havuzunun uyarılabilirliğine, omuriliği destekleyici sistemlere ve motor sinirlerin, motor son plağın ve kasların sağlamlığına bağlıdır.
  • 37. Uyarı • Kafa yüzeyinde elektrot yerleşimi uluslararası 10-20 sistemine göre yapılır. Transkraniyal uyarı için tirbuşon elektrotlar kullanılır. Bu elektrotlar hem daha sağlam yerleşir hem de düşük impedanslıdırlar. Alternatif olarak iğne elektrotlar kullanılabilir ancak kap elektrotlar tavsiye edilmez. Hem kullanımı zor, yerinden kolayca çıkabilir hem de zaman kaybettirir. Tek istisna henüz fontaneli kapanmamış küçük çocuklardır. Standart elektrot montajı üst ekstremite için, C3/C4, alt ekstremite için ise C1/C2 noktalarıdır. Önce yazılan anod elektrotun yerleştirildiği yerdir. Toprak elektrot uyarı bölgelerine yakın fazla kas hareketi olmayacak (omuz gibi) bir bölgeye yerleştirilir. C3/C4 elektrotlarından uyarı verildiğinde üst ekstremitelerden MEP yanıtı elde edilir ancak aynı elektrotlardan alt ekstremiteden yanıt elde edebilmek için yüksek şiddette uyarı vermek gerekir (alt ekstremitenin anatomik olarak kortekste interhemisferik fissürde bulunmasından dolayı). Yeterli şiddette uyarı ile 4 ekstremite de uyarılabilir.
  • 38. Uyarı Parametreleri: • Transkraniyal uyarım ile uygulanan elektriksel akımın %10-20‘si kadarı motor kortekse ulaşır (1). 50-150 mA arasında akım şiddeti genellikle yeterli olur. Çoklu uyarım için 5 ile 7 arasında uyarı art arda verilir. Bu şekilde alfa motor nöronlarda daha çok EPSP (eksitatör postsinaptik potansiyel) toplanır ve daha iyi motor yanıt alınabilir. • Çoklu uyarımın tercih edilmesinin bir diğer sebebi daha düşük elektriksel akım yeterli olmakta ve kas aktivitesi daha yumuşak olmaktadır. Bir uyarı darbesinin süresi 50-500 µs arasında değişebilir. Uyarı darbeleri arası 2-4 ms olarak kullanılabilir. Gerekli uyarı süresi kişiden kişiye değişecektir.
  • 39. Kayıt: • MEP yanıtları hedef kaslardan elde edilir. Kaslarda kullanılan elektrotlar iğne elektrotlardır. Standart olarak ekstremitelerdeki distal kaslar kullanılır. Üst ekstremite için küçük el kaslarından olan abduktor pollicis brevis tercih edilir. Önkol uzun fleksörleri de iyi alternatiflerdir. Bu kaslar kortikospinal yol innervasyonu fazla olduğu için ve kortekste temsili daha geniş olduğu için tercih edilir. Alt ekstremite için abduktor hallucis brevis ve tibialis anterior kasları tercih edilir. Monitorize edilen kas sayısının fazla olmasının monitorizasyon açısından bir fayda sağlamadığı görülmüştür (16). • Kas yanıtları yüksek frekanslı aktiviteler olduğundan filtre geniş tutulur. Bant geçiren filtre 10 Hz ile 3-10 kHz arasında kullanılır. Elde edilen sinyaller 10000 kere yükseltilir.
  • 40. Değerlendirme: • MEP yanıtları çok değişken yanıtlardır. Bu nedenle genlik veya latans değerlendirmesi yapılması doğru değildir. Monitorizasyon parametresi olarak MEP yanıtını oluşturan eşik şiddeti kullanmak da doğru gözükmemektedir (10). Bu konuda çalışanların ortak görüşü MEP yanıtlarının varlığı veya yokluğunun değerlendirilmesidir. Yapılan çalışmalarda kastan elde edilen MEP yanıtlarının kaybolması durumunda motor hasarın görüldüğü bulunmuştur (46, 55, 139).
  • 41. Duysal (Akustik) Uyarılmış Potansiyeller (AEP) • Uyarılmış Potansiyeller, işitme duyusunun elektriksel aktivitesi sonucu meydana gelirler. • Dış ve orta kulak bölümlerinin, ses uyarısını mekanik titreşimlere dönüştürdüğü akustik işaretlerden elde edilirler. • Daha sonra, dalgalar şeklinde ana membran üzerinden salyangoz ("cochlea") içinde dağılmış olan iç ve dış tüy hücrelerine kadar yayılırlar. • Esas işitme duyusu hücreleri, sayısı yaklaşık 25000 olan ve gelen mekanik dalgaları elektriksel reseptör potansiyellerine çeviren bu saç (kıl) hücreleridir.
  • 42. Duysal (Akustik) Uyarılmış Potansiyeller (AEP) • Salyangozun (kohleanın) akustik özelliği nedeniyle, burada bulunan saç hücreleri, ses dalgalarını frekansa çevirir. • Şiddetli ses dalgaları, bu hücrelerin reseptör potansiyellerinde düşüşlere neden olur; bu ise ilgili sinir liflerindeki aksiyon potansiyellerinin oluşum frekansını arttırır. • İşitme siniri yaklaşık olarak 30000 sinir lifinden oluşur, beyin sapı, orta beyin ve beyin kabuğu ile birlikte merkezi işitme yolunu oluşturur. • Beyin kabuğunun elektriksel aktivitesi; toplam şeklinde, duysal uyarılmış potansiyel olarak ölçülür.
  • 45. Duysal (Akustik) Uyarılmış Potansiyeller (AEP) • AEP'lerin elde edilmesi için, geniş bandlı ses uyarıları (100 Hz’ den 8 kHz’ e kadar ) uygulanır. Böylece bütün koklea uyarılmış olur. • "Click"- ses uyarıları olarak bilinen uyarılar, geniş bandlı oluşları nedeniyle, yüksek genlikli AEP'ler üretirler ve işaret/gürültü oranını iyileştirirler; ölçüm süresinin kısalmasını da sağlarlar. • Akustik uyarı, bir kulaklık aracılığıyla her iki kulağa birden aynı anda uygulanır, ölçüm; yüzey elektrodları ile ya da korteksteki aktif akustik bölgenin üzerine veya dış kulak yolu üzerine yerleştirilen iğne elektrodlar yardımıyla yapılır. • Different elektrod, 10-20 ölçüm sistemine göre A1, A2 (sol ve sağ kulaklar) üzerine, indifferent elektrod ise Cz ("central" bölgesi) üzerine yerleştirilir. • Referans elektrod, bileğe veya alına yerleştirilir.
  • 48. Duysal (Akustik) Uyarılmış Potansiyeller (AEP) • AEP'lerin geniş band genişliğine (100Hz-2kHz) sahip olmaları ve maksimum genliklerinin 20 nV-20 uV arasında oluşu nedeniyle, ölçüm düzenlerinin de bu özel koşullara uygun olması gerekir. • Yeterli bir işaret kalitesini elde edebilmek için (senkron uyarım halinde) yaklaşık 6000 AEP cevabı alınmalıdır. • AEP'lerin genlikleri ve genel şekilleri, kullanılan ses uyarısının cinsine ve ses seviyesine bağlıdır. • İşitilir bölge civarlarındaki ses seviyelerinde, AEP'nin tek tek bütün bileşenlerinin açık bir şekilde fark edilmesi mümkün olmaz.
  • 49. Duysal (Akustik) Uyarılmış Potansiyeller (AEP) • Şekilde 70dB'lik bir "click"-ses uyarısı sonucu oluşan tipik AEP bileşenler görülmektedir, l'den 7'ye kadar olan erken potansiyeller, uyarılmadan sonraki ilk milisaniyelerde gözlenen elektriksel cevabın; saç hücrelerinde, işitme sinirinde ve beyin sapında yayılmasına karşılık gelir. • Pa'ya kadar olan dalgalar, korteksin hızlı aktiviteleri sonucu; N1, P2 ve N2 ise yavaş aktiviteleri sonucu meydana gelirler. AEP parametreleri olarak belirli bir ses seviyesinde, oluşan dalgaların genlikleri ve gecikmeleri ölçülür.
  • 50. Duysal (Akustik) Uyarılmış Potansiyeller (AEP) • Duyu organlarıyla ilgilenen fizyologlar, otologlar, nörologlar ve psikiyatristler, akustik uyarılmış potansiyellerden tanı koymaya yönelik değerli bilgiler elde ederler. • Tanı koymada; erken, ortalama (normal) ve gecikmiş uyarı cevapları, kararda etkili olur. • Duyu organlarıyla ilgilenen fizyoloji dalında, işitme yolunun sinir hücrelerinin iletim özellikleri sonucu meydana gelen, erken bileşenlerin genlikleri ve gecikmeleri anlam taşımaktadır. • Sağ ve sol kulaktan alınan AEP'lerin karşılaştırılmasıyla, hastalığın türü ve yeri belirlenebilir. • Otologlar ve çocuk doktorları, akustik sistemin fonksiyon yeterliliğinin, ses şiddetine duyarlığın ve frekansa duyarlığın incelenmesinde erken, ortalama ve gecikmiş AEP'lerden faydalanırlar. • Bunun dışında, AEP'lerden tüm nörolojik sistemin fonksiyonunun denetlenmesinde ve incelenmesinde (örneğin; akustik sinirlerde oluşmuş olan bir tümör tespit edilebilir) faydalanılır
  • 51. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • Görsel uyarılmış potansiyeller denince, görme sinirlerinin toplam elektriksel aktivitesi ve görsel bir uyarı karşısında korteksteki görme merkezinde oluşan cevap anlaşılır. • Görsel bir uyarı, gözün dış tabakası, mercek ve göz yuvarlağının içini dolduran esas madde üzerinden, gözün iç yüzeyini çevreleyen retinaya (ağ tabaka) ulaşır. • Retinada; ışık reseptörleri, gelen ışığı biyokimyasal yollarla membran gerilimine dönüştüren ve homojen olmayan bir dağılıma sahip koni ve çubuk hücreleri bulunmaktadır. • Uyarı sonucu bu hücrelerde oluşan potansiyel değişimlerini, bu hücreleri takiben retinada yer alan gangliyon hücreleri, görme sinirlerine göndermeden önce işlemeye tabi tutarlar.
  • 52. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP)
  • 53. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • Elde edilen görsel bilgi, görme sinirleri üzerinden, yine bir takım işleme olaylarının gerçekleştirildiği korteksteki görme merkezine ulaşır. • Diğer duyu kanallarından farklı olarak görme sinirlerinde, işaretin karakterine göre önemli ölçüde farklılıklar gösteren, komplex bir bilgi taşınması söz konusudur. Bu nedenle; her VEP şekli, kullanılan görsel uyarının özellikleri ile doğrudan ilgilidir.
  • 54. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • VEPlerin elde edilmesinde genellikle; şimşeğimsi, çok kısa süreli parlak ışık uyaranları ve kontrast uyaran olarak da satranç tahtası modeli kullanılır. • Kontrast uyaran olarak, vertikal veya horizontal yönlendirilmiş sinüs dalgaları türünde bir takım işaret katarları da kullanılmaktadır. • Kontrast uyaranlar hastaya genellikle bir ekran üzerinde sunulur. • VEP'ler, görsel korteks bölgesinde, yukarıda belirtilen türde parlaklık ve kontrast uyaranlarına karşı bir cevap olarak oluşur. • Bu işaretlerin elde edilmesi için, örneğin; belirli zaman aralıklarında, satranç tahtası modelinde siyah ve beyaz alanların yerleri değiştirilir. • Bu yer değişimin frekansına göre çeşitli VEP şekilleri elde edilir. Bu amaçla kullanılan uyarının parametreleri olarak aşağıdaki maddeler sıralanabilir:
  • 55. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP)
  • 56. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • Model üzerindeki açık ve koyu bölgelerin yer değişim frekansı • Modelin büyüklüğü, • Modelin üzerindeki bölgeler arasındaki kontrastlık derecesi, • Ekranın ışık şiddeti yoğunluğu, • Deney ortamının aydınlığı, • Model üzerinde yapılan değişimlerde izlenen yol • VEP'lerin değerlendirilmesindeki, bir diğer parametre de ölçüm yeridir, ölçüm elektrodları olarak iğne veya yüzey elektrodları kullanılabilir. • Elektrodların yerleşim düzeni ile ilgili herhangi bir standart yoktur. Ancak bipolar ölçümlerde genellikle, indifferent elektrodlar sagital düzleme (O1 ve O2 noktalarına); yüzey elektrod kullanılması halinde de Fz bölgesine (10-20 ölçüm sistemine göre) yerleştirilir.
  • 57. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • Uyarı cevaplarının ortalanmasıyla VEP'in elde edilişi ve b) işleme katılan cevap sayısının bir fonksiyonu olarak isaret/gürültü oranının iyileştirilmesi.
  • 58. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • Elektromagnetik ve elektrostatik alanlar, diğer biyolojik kaynaklar, elektrod ve ölçme düzenlerinden v.s. kaynaklanan bozucu faktörlere (gürültülere) ek olarak VEP'lerin ölçümünde, yine mümkün olduğunca önlenmesi gereken bir takım etkiler daha mevcuttur. • VEP'lerin genlik değeri, bakış yönüne büyük ölçüde bağımlıdır. Bakış yönünün uygunluğunun kontrol edilmesiyle işaret/gürültü oranının iyileştirilmesi sağlanabilir. • Bir diğer istenmeyen olay da bilinçsizce gerçekleşen, gözün açılıp kapanma hareketleridir. • VEP'lerin frekans spektrumu, 1-5OHz arasındadır ve maksimum genlik değeri de 10 uVun altındadır. Sağlıklı bir VEP şeklinin elde edilebilmesi için 60 civarında (veya daha fazla) senkron uyarım cevabının ortalaması alınmalıdır.
  • 59. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • Elde edilen uyarılmış potansiyeller, birçok negatif ve pozitif dalgalara sahip olabilir. Tıbbi tanımına göre pozitif olanlar aşağı doğru; negatif olanlar ise yukarı doğru gösterilir. N1-, N2-, P1- ve P2- dalgalarının gecikmeleri ve negatif ve pozitif uçlar arasındaki, tepeden tepeye genlik değerleri elde edilir. Bu parametreler uyaranı özellikleri ile doğrudan ilgilidir ve birlikte göz önüne alınmalıdır.
  • 60. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • VEP'ler gözlerin ve optik sinir sisteminin incelenmesi amacıyla kullanılır. • Bu şekilde, uygun uyaranlar kullanılarak, hastalık veya yaşa bağlı olarak meydana gelmiş olabilen görüş alanı ile ilgili bozukluklar, çift görme ve renk körlüğü gibi durumlar teşhis edilebilir. • Bunların dışında, skleroz (kireçlenme) gibi bir takım hastalıklar da VEP şekillerinde bozukluklara neden olabilir. • VEP parametrelerinin bu kadar çok etkiye bağımlı oluşu nedeniyle, tanı koyarken başka bir takım ek yöntemlerle kararın kontrol edilmesi gereklidir. • Şekilde, görsel şekilde uyarılmış bir hastadan, iki ayrı deneme sonucu olarak, elde edilen Uyarılmış Potansiyel eğrileri gösterilmiştir
  • 61. Görsel (Visual) Uyarılmış Potansiyeller (VEP) • Sol göze uygulanan uyarım sonucunda (OS) normal bir cevap elde edilmiştir. • Ana pozitif dalganın (şekildeki büyük genlikli negatif değişimin), latens gecikmesi 100 ms dir. • Aynı şekilde sağ gözün cevabında (OD), ana pozitif dalgasının latens gecikmesi uzamış olarak 150 ms dir. Bu kişide doku sertleşmesi olması mümkündür. Sağ gözde sinir iltihabı belirli bir dereceye yükselmiş olabilir.