6. Sınıf Sosyal Bilimler 4. Ünite Ülkemizin Kaynakları
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
1.
2. CÜMLENİN ÖGELERİ
• YÜKLEM
Cümlede, gerçekleştirilen işi, oluşu, durumu, düşünceyi belirli bir yargı
ya da duyguyu ifade eden ögeye yüklem denilmektedir.
Olan ne?
…nedir?
…kimdir?
…neydi?
…kimdi?
…neymiş?
…kimmiş?
Sorularına verilecek cevap bize yüklemi buldurur.
Çocuklar, bahçeye fidan diktiler.
3. Not: Cümlenin yüklemi, daima eylem türünden bir
sözcükten oluşmaz. İsimler ya da isim soylu sözcükler de
cümlede yüklem göreviyle yer alabilir.
Gökhan’ın eniştesi, doktormuş.
*Yüklemsiz cümle olmaz.
*Cümlenin ögeleri bulunurken öncelikle bulunması
gereken öge, yüklemdir.
*Yüklem, cümlenin sonunda yer aldığı gibi başında ya da
ortasında da yer alabilir.
*Yüklem, tek bir sözcükten oluşmayabilir.
4. • ÖZNE
Cümledeki işi, oluşu, hareketi gerçekleştiren
varlığa «özne» denilmektedir. Her cümlede özne
yer almayabilir. Cümlede özneyi bulabilmek için
yükleme «Kim?» ve «Ne?» sorularını sorarız.
Aldığımız yanıt, bize özneyi verir.
Öğrenciler, dersi dikkatle dinledi. (Dersi kim
dinledi?)
5. • Tümleç
Cümledeki yüklemin anlamını «yer, zaman, durum,
miktar, nesne» bakımından tamamlayan kelime ya
da kelime gruplarına tümleç adı verilmektedir.
Tümleçler, kendi içerisinde üç grupta
incelenmektedir:
a) Nesne
b) Yer tamlayıcısı
c) Zarf tamlayıcısı
6. • A) Nesne
Cümlede, öznenin yaptığı işten etkilenen ögeye, nesne adı
verilmektedir. Yükleme sorulan «Kimi?», «Neyi?» ve «Ne?»
sorularına cevap verir.
Hafta sonu bağ evini onardı. (Neyi onardı?)
Bugün Seçil’i okulda gördüm. (Kimi gördüm?)
* Nesneyi tespit etmek için sorulan "ne" sorusunun özne
tespitinde kullanılan "ne" sorusu ile karıştırılmaması gerekir. Bu
karışıklığı önlemek için özne de soruya dahil edilebilir:
Kedi su içiyordu. (Ne su içiyordu? Kedi [özne])
Kedi su içiyordu (Kedi ne içiyordu?) Su [nesne])
7. • B) Yer Tamlayıcısı
Yüklemin bildirdiği işin, oluşun ya da hareketin
«nerede» gerçekleştiğini belirten ögedir.
Yükleme sorulan «Nerede?», «Nereye?»,
«Nereden?», «Kime?», «Kimde?», «Kimden?»,
«Neye?», «Neyde?», «Neyden?» sorularına
cevap verir.
Gözde’ye dün okulda rastladım. (Nerede
rastladım, kime rastladım?)
8. • C) Zaman Tamlayıcısı
Yüklemin bildirdiği işin, oluşun ya da hareketin
«ne zaman» gerçekleştiğini belirten ögedir.
Yükleme sorulan «Ne zaman?», «Niçin?»,
«Nasıl?», «Ne kadar?», «Neyle?», «Kimle?» gibi
sorulara cevap verir.
Seni yarın arayacağım. (Ne zaman arayacağım?)
9. •
• 1 )" Kitap" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne görevinde
kullanılmıştır?
• A) Kitap, insanı dinlendirir.
• B) Kitaplarımı çok seviyorum.
• C) Hayatın anlamı kitaplarda saklıdır.
• D) Yeni aldığım kitabı daha okumadım.
• 2 )"Sana sınavında başarılar dilerim." cümlesinde özne aşağıdakilerden
hangisidir?
• A) Sana B) Başarılar
• C) Sınavında D) Ben
• 3 )Kurallı cümlelerde özne ve yüklemin yeri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
doğrudur?
• A) Özne başta - yüklem sonda
• B) Yüklem ortada - özne sonda
• C) Yüklem başta - özne sonda
• D) Özne ortada - yüklem başta
10. • 4 )"Onu nerede görsem tanırım:" tümcesinde özne aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Ben B) Nerede C) Onu D) Görsem
• 5 )"Bahar gelince bütün ağaçlar yaprak açar?" cümlesinin öznesi, aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Bütün ağaçlar B) Bahar gelince
• C) Yaprak D) Bahar
• 5)"Vatanımızın en iyi suyu bu çeşmeden akarmış" cümlesinin tümleci aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Vatanımızın en iyi B) Bu çeşmeden
• C) En iyi suyu D) En iyi
• 6 )"Asırlık çınar ağacı evlerinin önündeydi." cümlesinin yüklemi hangisidir?
• A) Çınar
• B) Çınar ağacı
• C) Önündeydi
• D) Evlerinin önündeydi
• 7 )"Öğretmenimiz, matematik ödevlerimize baktı." cümlesinde yüklemin, zamanı ve şahsı
aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
• A) Şimdiki zaman - 3. tekil şahıs
• B) Gelecek zaman - 2. tekil şahıs
• C) Miş'li geçmiş zaman - 2. tekil şahıs
• D) Di'li geçmiş zaman - 3. tekil şahıs
11. Yazı (Metin) Türleri
Duygu, düşünce ve hayallerin sözlü ya da yazılı olarak,
etkileyici bir şekilde anlatma isteği edebiyatın doğmasına
neden olmuştur. Edebiyatın oluşumu içerisinde yazının
biçim ve içerik özelliklerine o yazının türü denmektedir.
12. Masal
Olağanüstü olaylarla süslü, olağanüstü kişilerin başından geçen, zaman
ve yer kavramları belirli olmayan hayalî olayların anlatıldığı yazılara masal
denir.
» Masalda eğiticilik ve öğreticilik esastır.
» Masallardaki olaylar gerçeğe uymaz.
» Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir.
» Olayın geçtiği yer ve zaman belirsizdir.
» Masallar tekerlemeyle başlar.
» Masaldaki karakterler; cinler, periler, devler ve hayvanlar olabilir.
» Masalların sonunda iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
13. Hikâye (Öykü)
Olmuş veya olabilecek olayları belli bir plan çerçevesi içinde yer ve zamana bağlı
olarak anlatan yazı türüne hikâye (öykü) denir.
» Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.
» Dar bir zaman dilimini kapsar.
» Olayla ilgili yer ve zaman bellidir.
» Romana göre kısa eserlerdir.
» Karakter sayısı azdır.
» Kısa soluklu eserlerdir.
14. Roman
Toplumların ve fertlerin başından geçmiş veya geçmesi mümkün olayları
geniş olarak, ayrıntılarıyla anlatan yazı türüne roman denir.
» Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.
» Geniş bir zaman dilimini kapsar.
» Olayla ilgili yer ve zaman bellidir.
» Hikâyeye göre uzun eserlerdir.
» Karakter sayısı fazladır.
15. Hikaye ile Roman Arasındaki Farklar:
» Hikâye türü, romandan daha kısadır.
» Hikâyede temel öge olaydır. Romanda ise temel öge karakter, yani kişidir.
Hikâyeler olay üzerine kurulur, romanlar ise kişi üzerine kurulur.
» Hikâyede tek olay bulunmasına karşılık romanda birbirine bağlı olaylar zinciri
vardır. Romandaki olaylardan her biri hikâyeye konu olabilir.
» Hikâyede kahramanların tanıtımında ayrıntıya girilmez, kahramanlar her yönüyle
tanıtılmaz. Romandan farklı olarak hikâyede kişiler sadece olayla ilgili yönleriyle
anlatılır. Bu yüzden hikâyelerdeki kişiler bir karakter olarak karşımıza çıkmaz.
» Öyküde, olayın geçtiği yer (çevre) sınırlıdır ve ayrıntılı olarak anlatılmaz.
Romanlarda olaylar çok olduğu için olayların geçtiği çevre de geniştir. Bu çevreler
çok ayrıntılı olarak anlatılır.
» Hikâyeler kısa olduğu için anlatım yalın, anlaşılır ve özlüdür. Romanlarda ise
anlatım daha ağır ve sanatlıdır.
16. Anı (Hatıra)
Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı yazı
türüne anı (hatıra) denir.
» Bir kişinin yaşadığı veya tanık olduğu olaylar anlatılır.
» Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır
» Geçmişe ışık tutar.
» Tarihsel olayların öğrenilmesine katkıda bulunur.
17. Günlük (Günce)
Düzenli bir biçimde yazılan, tarih atılan günlük notlara, bir yazarın
yaşamı boyunca günü gününe yazdığı yazılara günlük denir.
» Olaylar günü gününe, tarih belirtilerek yazılır.
» Kısa yazılardır.
» Kaleme alan kişinin yaşamından izler taşır.
» İçten ve sevecendir. Anlatımda “iç konuşma” yöntemi kullanılır.
Günlük ile Anı Arasındaki Farklar:
» Günlük adından anlaşılacağı üzere yaşanırken, günü gününe yazılır.
Anı ise geçmişe yöneliktir yani geçmişteki olaylar anlatılır.
18. Biyografi (Yaşam Öyküsü)
Tanınmış, eserler yazmış, ün bırakmış kişileri tanıtmak amacıyla yazılan
yazılara biyografi denir.
» Önemli şahısların hayatı başkası tarafından anlatılır.
» Anlatılan kişinin hayatı tarih sırasına göre ele alınır.
» Kurgusal değildir, gerçekçidir.
» Üçüncü kişinin ağzıyla anlatılır.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL, 18 Mayıs 1898 tarihinde İstanbul’da doğdu.
Kayseri, İstanbul ve Ankara’da öğretmenlik yaptı. İstanbul’dan
milletvekili seçildi. “Anayurt” adında bir dergi çıkardı. Türkçenin
gelişmesine büyük katkıları oldu. 8 Kasım 1973’te vefat etti.
Eserlerinden bazıları şunlardır: Çoban Çeşmesi, Han Duvarları…
19. Otobiyografi (Öz Yaşam Öyküsü)
Bir insanın, kendi hayatını kendisinin yazdığı eserlere otobiyografi denir.
Biyografilerde kişinin hayatı, çalışmaları başkası tarafından yazılırken
otobiyografilerde kişi kendisini anlatır, yazar.
» Kaynak olarak kişi kendisini ve aile büyüklerinden aldığı bilgiyi kullanır.
» Birinci kişinin ağzıyla anlatılır.
KENDİMİN POPÜLER TARİHİ
1960′larda 6′ncı ayın 16′sında saat 6′yı 56 geçe, 06 trafik kodlu şehirde
doğdum. Bu altılar hayatım boyunca peşimi bırakmadı. Bir ailenin tek
çocuğuyum. Can Bartu’dan ad koymuşlar bana. Dolayısıyla tutacağım
takımı seçme şansım kalmadı. 1964 yılında kreşe vermişler beni. Yedi
yaşıma geldiğimde okumayı öğrendim…
20. Mektup
Bir düşünce, duygu veya dileğin iletilmesi amacıyla yazılan yazılara mektup
denir.
Mektupta uyulması gerekenler:
Tarih: Kâğıdın sağ üst köşesine, hitapla aynı sıraya yazılır. Tarihten önce
mektubun yazıldığı yer yazılır.
Hitap: Hitap mektubun başlığıdır. Hitap bir iki sözcükten uzun olmamalı,
aradaki sevgi, saygı, içtenlik derecesi bu bir iki sözcükte toplanmış olmalıdır.
Hitaptan sonra virgül (,) işareti koymayı unutmamak gerekir.
Giriş: Mektubun yazılış nedeni bu bölümde belirtilir. Giriş birkaç cümleliktir.
Gelişme: Mektubun söyleşi bölümüdür. Verilecek haberler, sorulacak
sorular bu bölümde yer alır.
Sonuç: Bu bölümde mektup yazılan kimsenin ve tanıyorsak o ailedekilerin
durumu, sağlığı sorulur. Kendi durumumuzdan haber veriler. İyi dileklerle
mektup bitirilir. Mektubun sağ alt köşesine ad, soyad yazılıp imzalanır. Kâğıt
özenle katlanıp zarfa konularak zarf kapatılır.
21. Fabl
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insan özelliği verilerek başlarından geçen
olayların insanlara ibret dersi verecek şekilde anlatıldığı kısa yazılara fabl denir.
» Sonunda ders verme amacı güden yazılardır.
» Genellikle hayvanlar ve bitkiler konuşturulur.
» Fabl kahramanları insanlar gibi düşünür, insanlar gibi konuşur ve tıpkı insanlar
gibi davranır.
» Dünyanın en ünlü fabl yazarları Ezop, La Fontaine ve Beydeba’dır.
Örnek
» Yengeç ana, yavrusunu sürekli uyarıyormuş:
– Şunu böyle yapma, bunu böyle yapma! Öyle eğri büğrü yürüme, doğru dürüst
yürü!..
Canına tak eden yavru yengeç, anasına şöyle demiş:
– Peki, sen doğru dürüst yürü önümden de ben de yürümek nasılmış öğreneyim!
22. Gezi Yazısı (Seyahatname)
Gezilip görülen yerlerin ve o yerlerle ilgili izlenimlerin anlatıldığı yazılara gezi yazısı
denir.
» Yazarın duygu ve düşüncelerini içerebilir.
» Gözlem gücüne dayanır.
» Anlatılanlar gerçektir, hayal ürünü değildir.
Evliya Çelebi’nin Seyahatname ’sinde anlattığı Amasya’yı gezmeye gidiyorduk.
Yolculuğumuz on-on iki saat sürdü. Otobüs şoförü bizi şehrin göbeğinde indirdi.
Amasya, bütün güzelliğiyle gözümüzün önündeydi artık. Yeşilırmak, şehrin tam
ortasından geçiyor. Şehrin bir yanında Amasya Kalesi bir yanında Ferhat Dağı var.
Amasya Kalesi’nin eteklerinde Yeşilırmak boyunca uzanan Safranbolu evlerine
benzeyen tarihî Yalıboyu evleri var. Hemen arkasında ise Kral Kaya Mezarlıkları…
Şehir, sanki açık hava müzesi. Şehri kuş bakışı görmek için Çakallar Tepesi’ne
çıktık. Tarih kokan muhteşem bir şehir sanki ayaklarımızın altındaydı.
23. Tiyatro
Dram, komedi, trajedi gibi sahnede oynanmak üzere yazılan edebiyat türlerinin
ortak adına tiyatro denir. Ayrıca yazılan eserlerin sahnede oynanmasına ya da bu
tür eserlerin oynandığı binaya da tiyatro denir.
» Genellikle oynanmak için yazılır. Okunmak için yazılan tiyatro türleri de vardır.
» Olayları oluş hâlinde gösterir.
» Konuşma ve eyleme dayanan bir türdür.
» İnsana ders vermek, onu düşündürmek onu yorum yapmaya yönlendirmek amacı
taşır.
» Tiyatronun unsurları: “Yazar, eser, oyun ve seyirci”dir.
» Tiyatronun temel ögeleri: “Olay, yer, zaman ve kişiler”dir.
24. PEKİŞTİRMELERİN YAZIMI
» İlk hecenin sonuna “m, p, r, s” seslerinden birinin getirilmesiyle yapılan
pekiştirmeler daima bitişik yazılır.
» masmavi, tertemiz, apaçık, yemyeşil, apak, büsbütün, çepeçevre,
çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök, güpegündüz, kapkara, kupkuru,
mosmor, paramparça, sapasağlam, sapsarı, sırılsıklam, sırsıklam, sipsivri
vb.
25. İKİLEMELERİN YAZIMI
» İkilemeler ayrı yazılır.
» Oynaya oynaya gelin çocuklar.
» Onunla baş başa görüşmelisiniz.
» İkilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına herhangi bir noktalama işareti
konulmaz.
» Aşağı – yukarı üç senedir çalışıyorum. (yanlış)
» Olanları bana tek, tek anlatmalısın. (yanlış)
» Sözcüğün ilk sesi yerine “m” sesi getirilerek yapılan ikilemeler de daima
ayrı yazılır.
» Burada kitap mitap yok.
» Bizde akıl makıl kalmadı.
26. Uzun Çizgi (Konuşma Çizgisi) (—)
1. Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna
konuşma çizgisi de denir.
Kapıyı açtı ve dedi ki:
—Hoş geldiniz.
2. Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
Dede—Hani arkadaşlarınız neredeler?
UYARI!
Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kullanılmaz.
27. Eğik Çizgi ( / )
1. Dizeler yan yana yazıldığında aralarına konur:
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun
üstünde tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak /
O benimdir, o benim milletimindir ancak. (Mehmet Akif Ersoy)
2. Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve
semt ile şehir arasına konur:
Girne Mah. Menderes Bul. 1234 Sok. No.: 41/16
Merkez / AYDIN
3. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden
ayırmak için konur:
01/08/1987
28. 4. Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır:
-a /-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden vb.
5. Genel Ağ adreslerinde kullanılır:
http://tdk.gov.tr
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
70/2=35
29. Tırnak İşareti ( “ ” )
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır-
nak içine alınır:
Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
UYARI!
Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti,
ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
“Damlaya damlaya göl olur. ” atasözü birikim yapmanın önemini
belirtmektedir.
2. Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır:
Başkalarının sana “özen ” mesi güzel bir şey!
30. 3. Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ile bölüm başlıkları tırnak içine
alınır:
“Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
Peyami Safa’nın “ Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” adlı kitabında karakterin ismi
yok.
UYARI!
Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti
kullanılmaz:
“ 10. Yıl Marşı ” nı dinledin mi?
Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ )
Tırnak içinde verilen cümlenin içinde yeniden tırnağa alınması gereken bir
sözü belirtmek için kullanılır:
“ Şairler içinde ‘ Atilla İlhan ’ çok farklıdır. ” derdi babam.
31. Denden İşareti (")
Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı
sözlerin, söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır:
Anlam konularımız:
a. Sözcükte Anlam
b. Cümlede "
c. Paragrafta " anlam olmak üzere üçe ayrılır.
Yay Ayraç ( )
1. Cümleyle doğrudan ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:
Dedem ( Kulakları çınlasın.) iyi biridir.
2. Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır:
Yunus Emre’nin (1240?-1320)...
32. 3. Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini,
durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır:
Uşak: —(Kapıyı çalar.) Merhaba, efendim!
Ev sahibi: —(Güler.) Günaydın!
4. Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
(Mehmet Akif Ersoy)
5. Alıntılarda, alınmayan kelime veya bölümlerin yerine konulan üç
nokta, yay ayraç içine alınabilir.
(…)bir süre sonra kapının açıldığını gördü.
33. 6. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem
işareti yay ayraç içine alınır:
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
7. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek için kullanılan
soru işareti yay ayraç içine alınır:
Amca, Samsun (?) doğumluymuş.
8. Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
I) 1) A) a)
II) 2) B) b)
9. Sözcüklerin eş anlamlıları ya da Latin dillerinden gelen sözcüklerin okunuşları ayraç
içinde gösterilir:
Akıl (us), talebe (öğrenci)…
Shakespeare (Şekspir)…
34. UYARI!
Yay ayraç içinde bulunan özel isimler ve yargı bildiren anlatımlar büyük harfle
başlar ve sonuna uygun noktalama işareti getirilir:
Armageddon (Bruce Wills’in oynadığı etkileyici bir filmdir.) gişe rekorları kırmış
filmlerden biridir.
Köşeli Ayraç [ ]
1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce
köşeli ayraç kullanılır:
Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini
Bodrum’da yazmıştır.
35. Kesme İşareti ( ’ )
1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ekleri kesme işaretiyle ayrılır:
Kurtuluş Savaşı’nı
Atatürk’üm
Türkiye’mizin
Fatih Sultan Mehmet’e
Medeni Kanun’un
Çanakkale Boğazı’nın
Eski Çağ’ın
Van Gölü’ne
1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. (Atatürk)
2. Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak
için konur:
Ayşe Hanım’dan
Av. Bülent Bey’i
Şükrü Paşa’ya
36. 3. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur:
TBMM’nin
TDK’nin
ABD’de
TV’ye
4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur:
2014’te
8’inci madde
2’nci kat
5. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur:
Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir.
1987 senesi Ağustos’unun 1’inci günü doğmuş.
37. 6. Şiirde seslerin ölçü dolayısıyla düştüğünü göstermek için kullanılır:
Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa (Âşık Veysel)
7. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur:
a’dan z’ye kadar
Türkçede -lık’la yapılmış sözler.
k’nin ğ’ye dönüşmesi
UYARI!
Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay
ayraçtan önce kullanılır:
Yunus Emre’nin (1240?-1320) vb.
38. UYARI!
Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler
kesmeyle ayrılmaz:
Türkiye Büyük Millet Meclisine
Türk Dil Kurumundan
UYARI!
Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer
ekler kesmeyle ayrılmaz:
Türklük
Türkçenin
Müslümanlık
Avrupalı
Aydınlı
Mehmetler
39. BİTİŞİK YAZILAN BİRLEŞİK KELİMELER
» Ses düşmesine uğrayan bileşik sözcükler bitişik yazılır.
» cumartesi (cuma ertesi), nasıl (ne asıl), niçin (ne için), kaynana (kayın
ana), birbiri (biri biri)…
» “Et-“ ve “ol-“ sözcükleriyle birleşirken ses düşmesine veya ses
türemesine uğrayan bileşik sözcükler bitişik yazılır.
» kaybolmak (kayıp olmak), hissetmek (his etmek), emretmek (emir
etmek), halletmek (hal etmek)…
» Bütün gün kendinden bahsetti.
» Ara yönleri belirten sözcükler bitişik yazılır.
» kuzeybatı, güneydoğu…
40. » Somut olarak yer bildirmeyen “alt, üst, üzeri” sözlerinin sona getirilmesiyle
oluşan birleşik sözcükler bitişik yazılır.
» ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı, akşamüzeri, suçüstü…
» Hırsız, akşamüstü suçüstü yakalanarak gözaltına alındı.
» “Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiçbiri, herhangi”
belirsizlik sıfatları ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.
» Ev sözcüğüyle kurulan bileşik sözcükler bitişik yazılır.
» aşevi, bakımevi, doğumevi, gözlemevi, orduevi, huzurevi, öğretmenevi…
NOT: “Eczahane, hastahane, pastahane, postahane” sözleri kullanımdaki yaygınlık
dolayısıyla “eczane, hastane, pastane, postane” biçiminde yazılmaktadır.
41. AYRI YAZILAN BİRLEŞİK KELİMELER
» “Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak” sözcükleriyle kurulan birleşik
fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa
ayrı yazılır.
» alt etmek, arz etmek, azat etmek, dans etmek, kul olmak, not etmek, terk etmek,
var olmak, yok etmek, yok olmak…
» Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır.
» açık mavi, açık yeşil, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil…
42. » Yer adlarında kullanılan “batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu,
kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak” kelimeleri ayrı yazılır.
» Batı Trakya, Doğu Anadolu, Güney Kutbu, Kuzey Amerika, Güneydoğu Anadolu, Aşağı
Ayrancı, Orta Asya, İç Anadolu, Yakın Doğu, Uzak Doğu…
» Türklerin ana yurdu Orta Asya‘dır.
» “Dış, iç, sıra” sözleriyle oluşturulan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
» çağ dışı, sıra dışı, yasa dışı, ceviz içi, hafta içi, yurt içi, aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı
sıra…
43. » “Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol,
peşin, bir, iki, tek, çok, çift” sözlerinin başa getirilmesiyle oluşturulan birleşik
kelime ve terimler ayrı yazılır.
» alt yazı, üst kat, ana bilim dalı, ön söz, ön yargı, art niyet, arka plan, yan etki,
karşı görüş, iç savaş, dış hat, orta oyunu, sağ bek, peşin hüküm, bir hücreli, iki
anlamlı, tek eşli…
» İyi dilek, karşılama ve uğurlama sözleri ayrı yazılır.
» hoşça kal, sağ ol, hoş geldin, güle güle, Allah’a ısmarladık, hoş bulduk…
NOT: “Günaydın, başsağlığı” sözleri istisnadır.
44. YAZIM YANLIŞLARI
Aşağıdaki paragraflarda yapılan yazım yanlışlarını bulup altını çiziniz ve yanlışın
sebebini açıklayınız.
1) Ağrıdağı yurdumuzun en yüksek dağı olmakla birlikte Kızılırmak da ülkemizden
doğan ve ülkemizde denize dökülen en uzun nehirdir. Manavgat çayı, bir şelale
yaptıktan sonra Akdeniz’e dökülür. Muson yağmurları genellikle Hint Okyanusunda
görülür.
2) Yalnız kalsanda doğru olduğuna inandığın yoldan dönmeyeceksin. Gelecek de seni bu
kararlılığın yükseltecektir. Karşına bir sorun çıkarsa, bu sorunda amma zormuş,
demeyeceksin. Her şeye rağmen direnecek, bakış açını genişleticek, karşıdakine
anlayış gösterceksin. Önce kaybetmeyi öğreniceksin. Bir kere daha kaybet te,
vazgeçmeden denemenin tadına var, sonra başarının peşini nasılda bırakmadığını gör.
3) Sinop’da mı karşılaştım onunla yoksa Paris’demi hatırlamıyorum. Onu
anımsıyamadığımı da birtürlü söyliyemedim. Ne yapcağımı şaşırdım vallahi.
4) Öyle anlaşılıyorki bu konuyu tatlıya bağlayamıycaz. Madem ki kararlarına bu denli
bağlısın, bari Meralinkileri de hesaba kat ve birkez daha düşün.
45. NOKTALAMA İŞARETLERİ
Aşağıdaki paragraflarda kullanılması gereken noktalama işaretleri boş bırakılmıştır.
Doğru işaretleri siz yerleştirin.
1) Ben hiç sevmem kış mevsimini Tadım kaçar sıkılırım Sanki yazın yasını tutarım
bir daha hiç gelmeyecekmiş gibi Sabahları pencereden bakmak istemez canım
Yaz günlerinin engin denizini uçsuz bucaksız mavi göklerini yüzünü hiç
çekinmeden gösteren sarı sapsarı güneşini göremem
2) Eve döndük Anakaradakilere birkaç güzel şey de aldık ama benim keyfim iyice
kaçmıştı Büyük dayının Adanayı sevdin mi beğendin mi gibi sorularını sıradan
cevaplar ererek savuşturduğunu biliyorum
3) Bir sabah annem Hadi seninle çarşıya gidelim dedi İster misin İşte o çarşıyı
önünden geçtiğimiz dükkanları mağazaları satıcıları da anımsıyorum Camları
yere kadar inmiş büyük bir mağazanın önünden geçiyorduk Annem durdu ve
vitrinde müşteriye sunulan eşyayı seyretmeye başladı Ben de öyle
Buranın adı ne diye sordum anneme Annem sanki bana Orozdibak dedi gibi
geliyor Böyle kalmış aklımda nasıl kalmışsa Neyin bozmasıysa
46. YAZIM YANLIŞLARI
Aşağıdaki paragraflarda yapılan yazım yanlışlarının doğru yazılmış hali verilmiştir.
Yanlış yazımları doğrularıyla karşılaştırarak dikkatle inceleyin ve sebebini açıklayın.
1) Ağrı Dağı yurdumuzun en yüksek dağı olmakla birlikte Kızılırmak da ülkemizden
doğan ve ülkemizde denize dökülen en uzun nehirdir. Manavgat Çayı, bir şelale
yaptıktan sonra Akdeniz’e dökülür. Muson yağmurları genellikle Hint
Okyanusunda görülür.
2) Yalnız kalsan da doğru olduğuna inandığın yoldan dönmeyeceksin. Gelecek de
seni bu kararlılığın yükseltecektir. Karşına bir sorun çıkarsa, bu sorunda amma
zormuş, demeyeceksin. Her şeye rağmen direnecek, bakış açını genişletecek,
karşıdakine anlayış göstereceksin. Önce kaybetmeyi öğreneceksin. Bir kere daha
kaybet de, vazgeçmeden denemenin tadına var, sonra başarının peşini nasılda
bırakmadığını gör.
3) Sinop’ta mı karşılaştım onunla yoksa Paris’te mi hatırlamıyorum. Onu
anımsayamadığımı da bir türlü söyleyemedim. Ne yapacağımı şaşırdım vallahi.
4) Öyle anlaşılıyor ki bu konuyu tatlıya bağlayamayacağız. Mademki kararlarına
bu denli bağlısın, bari Meralinkileri de hesaba kat ve bir kez daha düşün.
47. NOKTALAMA İŞARETLERİ
Aşağıdaki paragraflarda kullanılması gereken noktalama işaretleri dikkat çekmek
için parantez içinde gösterilmiştir.
1) Ben hiç sevmem kış mevsimini(.) Tadım kaçar (,) sıkılırım(.) Sanki yazın
yasını tutarım(,) bir daha hiç gelmeyecekmiş gibi(...) Sabahları pencereden
bakmak istemez canım(.) Yaz günlerinin engin denizini (,)uçsuz bucaksız mavi
göklerini(,) yüzünü hiç çekinmeden gösteren sarı sapsarı güneşini göremem(...)
2) (...) Eve dödük (.)Anakara(’)dakilere birkaç güzel şey de aldık (;)ama benim
keyfim iyice kaçmıştı(.) Büyük dayının (“)Adana(‘)yı sevdin mi(,) beğendin
mi(?)(”) gibi sorularını sıradan cevaplar ererek savuşturduğunu biliyorum(.)
3) Bir sabah annem (:)(“)Hadi seninle çarşıya gidelim(.) (”)dedi(.) (“)İster
misin(?)(”) İşte o çarşıyı(,) önünden geçtiğimiz dükkanları(,) mağazaları(,)
satıcıları da anımsıyorum(:) Camları yere kadar inmiş büyük bir mağazanın
önünden geçiyorduk (.)Annem durdu ve vitrinde müşteriye sunulan eşyayı
seyretmeye başladı (.)Ben de öyle(.)
(“)Buranın adı ne(?)(”) diye sordum anneme (.)Annem sanki bana
(“) Orozdibak(”) dedi gibi geliyor(.) Böyle kalmış aklımda(,) nasıl kalmışsa(.)
Neyin bozmasıysa(...)
49. 11 Eylül 2011
Bugün okuldaki ilk günümdü. Sınıfa girerken o
kadar heyecanlıydım ki neredeyse kalbim duracaktı.
Öğretmenlerin ve arkadaşlarımın yardımları
sayesinde ilk günümü hiç zorlanmadan geçirdim.
Yarını iple çekiyorum.
Yukarıdaki parça hangi yazı türüne örnek
olabilir?
A) Anı B) Günlük
C) Otobiyografi D) Deneme
50. Türk güreşinin en büyük şampiyonlarından Yaşar
Doğu, 8 Ocak 1961′de kalp krizi sonucu Ankara’da
vefat etmiştir. 1915 yılında Samsun’un Kavak ilçesine
bağlı Karlı köyünde doğan Yaşar Doğu, güreşe on altı
yaşında başlayıp 1940′ta Balkan; 1946, 1947,
1949’da Avrupa; 1948′de olimpiyat ve 1951′de de
dünya şampiyonluklarını kazanmıştı. Yaptığı kırk yedi
millî maçın otuz üçünü tuşla olmak üzere kırk altısını
kazandı. Sadece, 1939′da sayı ile bir yenilgisi vardır.
Yukarıdaki parça aşağıdaki edebî türlerden
hangisine aittir?
A) Hatıra B) Biyografi
C) Otobiyografi D) Günlük
51. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. Çok
ihtiyar ve geniş bir ağaç, Ata’nın geçeceği yolu
kapatıyordu. Ağacın bir yanında dik bir sırt, diğer yanında
suyu çekilmiş bir havuz vardı. Ata, havuz tarafındaki kısma
yaslanarak karşıya geçti.
Derhal atıldım:
- Emrederseniz derhal keselim Paşam!
Bir an yüzüme baktı, sonra Ulu Önder şöyle dedi:
- Sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin!
Yukarıdaki parça hangi yazı türünden alınmış olabilir?
A) Biyografi B) Masal
C) Günlük D) Anı
52. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemelerin
yazımında yanlışlık yapılmıştır?
A) Savcı, suçluya peş peşe sorular sordu.
B) Patika yolda ağır aksak ilerliyorduk.
C) Gazete yalan yanlış haberlerle doluydu.
D) Dağ köyüne eğri büğrü yollardan geçerek vardık.
53. "Çember biçiminde sıralanan dağlar, gün doğarken basamak basamak yükseliyordu.
cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Ne ? B) Nasıl ? C) Nerede ? D) Ne zaman ?
"Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı."
cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Ne zaman ? B) Ne ? C) Neyi ? D) Nereden ?
Avcılar, kuş sesleriyle erkenden uyanmışlardı.
Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Kimler ? B) Ne zaman ? C) Neyi ? D) Ne ile ?
54. Verdiğin sözleri ne çabuk unuttun!
Bu cümlenin öznesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Verdiğin sözleri
B) Ne çabuk
C) Sözleri
D) Sen
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öznesi gizlidir?
A) Herkes annesini sever.
B) Yarın okulda piyes seyredeceğiz.
C) Bahçede amcamlar kiraz topladılar.
D) Irmak kıyısında kardeşim sizi görmüş.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “nasıl” sorusunun cevabı vardır?
A) Bu işi akşama bitirmesi gerekiyordu.
B) Bundan sonra buraya gelmesin.
C) Yorgun olduğundan işine gitmedi.
D) Babasına gülümseyerek sordu.