SlideShare a Scribd company logo
KEDİLER
• Dünyada 33 farklı ırktan çoğalan 500 milyonun üzerinde evcil kedi
bulunmaktadır.
• Bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır.
• Kediler tüm memeliler arasında en uykucu hayvanlardır. Her gün ortalama 16
saati uyuyarak geçirirler. Bu açıdan bakıldığında, yedi yaşındaki bir kedi
hayatının sadece iki senesini uyanık geçirmektedir.
• Kedilerin köprücük kemikleri olmadığından kafalarının sığabildiği her yerden
geçebilirler.
• Bir kedi diğer bir kediye hemen hemen hiç "miyav" lamaz. Bu ses bu canlıların
insanlara ayırdıkları bir hitaptır.
• Kediler 185 derecelik bir görüş açısına sahiptirler.
• Kediler renkli görebilmekle birlikte kısmi renk körüdürler.
• Patilerindeki yumuşak bölgeler hariç (hani yürüdüklerinde iz bırakan yerler),
kedinin tüm ayakları tüyle kaplıdır. Bu, kedinin sessiz bir şekilde avlanabilmesini
sağlar.
• Kedilerin koku, duyma ve görme duyuları oldukça keskindir.
• Etçil olmalarından dolayı kedilerin güçlü çene yapıları ve ağızlarında 30 keskin
dişleri vardır.
• Kedilerin ön ayaklarında 5, arka ayaklarındaysa 4 tane parmakları vardır. Her
parmakta tırnak bulunur. Kediler istedikleri zaman pençelerindeki tırnakları
çıkarabilir, istediklerinde de geri çekebilirler.
KÖPEKLER
• Başı az uzun, üst çenede üç, alt çenede dört kesici diş bulunur.
• Ön ayakları beş, arka ayakları dört parmaklıdır.
• Tırnakları kedi gibi çekilebilme özelliğinden mahrumdur.
• Sevecen hayvanlardır.En sadık evcil hayvanların başında gelir.Bazı türleri ,
sahibini korumak uğruna herşeyi yapabilecek kadar sadıktır.
• Koku alma ve işitme duyuları keskindir. Görme mekanizması, sarı ve mavi
renkleri daha iyi algılayabilen yapıdadır.
• Zeki olduğundan kolayca terbiye edilebilir. Sahibine bağlılığı ile ün yapmıştır.
• Parmakları üstünde koşar ve iyi yüzer.
• Her köpek komşu köpeklerin kokulu işaretlerini tanır ve bölgelerine girmekten
çekinir.
• Köpeklerin koku hafızası son derece gelişmiştir ve yeni bir kokuyu aldıktan
hemen sonra, burnunu yalayarak bu kokuyu hafızasına alır.
• Köpeklerin ter bezleri pati yastıklarındadır. Yeterince ter atamadıkları için, ağız
ve salya yoluyla sıvı atarlar. Özellikle sıcak zamanlarda dillerini ağızlarından
sarkıtarak harâretlerini dışarı atarak serinlerler
ATLAR
• Atlar Tarihten Bu Güne Kadar İnsalar Tarafından Başta savaşlar Olmak Üzere
Günümüzdede Kullanılan Muhteşem Hayvanlardır.
• Köpeklerden sonra en sadık dostlarımızdır atlar. Evcil atlar, sahiplerini hiçbir
zaman terk etmezler.
• Atların ilginç özellikleri 25 ‘ten fazla türü olan bu sadık dostlarımız hiç yorulmadan
bizi kilometrelerce uzağa taşıyabilirler.
• Atların yaşı kesici dişlerinin aşınıp yıpranmasına göre anlaşılır.
• Atların tüyleri vücut ısılarının ayarlanması için termostat, yani ısı ayarlayıcısı
görevi görür. Vücutları her zaman 38 derece sıcaklıkta olmalıdır Bu ısının
korunması için soğuk kış günlerinde atın tüyleri uzar, sıcak mevsimlerde ise
dökülür ve vücut ısısının sabit kalmasını sağlar.
• Atlar ayakta uyurlar! Peki nasıl olur da uyurken yere hiç düşmezler biliyor
musunuz? Çünkü bacak kemiklerinin kilitlenebilme özelliği vardır.
• Atların bacaklarında hızlandıkça harcadıkları kuvveti düşüren buna karşın hareket
edebilme yeteneklerini artıran bir kemik-kas mekanizması vardır.
• Yorgunluğa bakmaksızın kendini çatlatmak pahasına da olsa olanca gayret ve
kuvvetini itaat uğruna sarf eder.
• Atlar 40-60 sene yaşar
KELEBEKLER
• 150.000 kadar türü bilinmektedir.
• Vücutları kiremit dizilişi şeklinde renkli gözle zor görülebilen pullarla örtülüdür.
• Pek az türde ve bazı türlerin dişilerinde kanat bulunmaz.
• Emici tipteki ağız parçaları hortum şeklindedir. Kullanılmadığı zamanlar bu
hortum başın alt tarafında helezon biçiminde kıvrılır.
• Tat alma cisimcikleri ayaklarına yerleşmiştir. Ayaklarıyla çiçeğin suyunu kontrol
ederler. Beğendikleri takdirde kıvrılı duran hortumlarını uzatarak emerler.
• Tüylü başlarında büyükçe iki petek göz ve çoğunda iki nokta (osel) göz bulunur.
• Bazı erginlerin ömrü 24 saat, bir kısmının 1-2 aydır. Hayatları birkaç mevsim
sürenler kış uykusuna yatar veya daha sıcak bölgelere göç ederler. Bunlar
yüzlerce kilometrelik yolu uçabilecek güçtedir.
• Bazı kelebekler zehirlidir. Bunlar çok yavaş uçar ve göz kamaştırıcı parlak renklere
sahiptir. Bu renkler düşmalarına karşı bir ikaz işaretidir. Böcekçil hayvanlar
bunları yemekten çekinirler.
• Bazı kelebekler de, sahte kafa işaretleri, kanatlarındaki göz işaretleriyle ve
antene benzeyen kuyruk uzantılarıyla düşmanlarını şaşırtarak kendilerini
korurlar. Bu işaretlere aldanan avcı hayvanlar, kelebeğin öldürücü olmayan
kısmına saldırır. Yırtık kanatlı bir kelebek hayatını sürdürebilir. Birçokları da
kondukları yerlerde tamamen kamufle olabilirler. Kuru yaprak görünümündeki
bazı kelebekleri kondukları yerden ayırdedebilmek çok zordur.
KUŞLAR
• Tüylere sahiptirler, ön ekstremiteleri kanat şeklini almıştır. Pul yapısı yoktur.
• Dişleri yoktur.
• İskelet tamamen kemikleşmiştir. Kemiklerin içleri hava ile doludur. Kaburgalar
oldukça küçüktür.
• Kalp dört odacıklıdır.
• Solunum akciğerlerle gerçekleşir.
• Beyinden 12 çift sinir çıkar.
• Vücut sıcaklığı çevre koşullarına bağlı olarak değişiklik göstermez
• Kuş tüyü, birbirinin içine girmiş küçük parçalardan oluşan karmaşık bir yapıya
sahiptir. Tüylerin sağlıklı olması, kuşun bunları gagasıyla düzenli olarak
taramasına bağlıdır.
• Canlılar dünyasında sadece kuşların tüyü vardır. En dıştaki tüyler uçmaya yarar ve
gövdenin ıslanmasına engel olur. Daha içtekiler ise vücudu sıcak tutar.
• Kuşların uçarken gösterdikleri çeviklik ve hız, kanat biçimlerine göre değişir. Hızlı
uçuşlar için uzun ve sivri kanatlar gerekirken havada uzun süre kalabilmek için
geniş olanlar yararlıdır.
TAVŞANLAR
• Ağırlığı 2-7 kg. arasında değişir. 10 cm. kadar bir kuyruğu olur.
• Kulakları çoğu kez arka ayakları kadar, bazen daha uzundur.
• Kulaklarını etrafa çevirebilirler.
• Yılda iki kez kıl değiştirirler.
• Yazın kahverengi ya da kahverengimsi gri, kışın daha açık ya da beyaz olurlar.
• Ortalama ömürleri 10-12 yıl kadardır.
• Tavşanlar arasında en çarpıcı özelliklere sahip olan beyaz tüylü sera tavşanı 21.
yüzyıla damgasını vurmuştur
• Ayrıca, bazı türlerin kulakları oldukça iyi duymaktadır. Her türlü sese şaşkınlıkla
tepki vermektedirler. Bu yüzden kendi türünden ya da başka canlıların
yaklaşması durumunda yabanî tavşanlar irkilirler.
• Tavşanlar büyüdüklerinde 50-70 cm. arasında bir boya ulaşırlar.
• Arka bacakları ön bacaklarından daha uzun ve güçlüdür. Bu özellikleri sayesinde
saatte 60-70 km hızla koşabilir ve bir seferde 6 metre ileriye sıçrayabilirler.
• Bir tavşan şehir içinde giden bir arabadan daha hızlı koşabilir.
• Tavşanların yeraltında kazdıkları yuvalarda yaşadıklarını, havuçların da tam
onların yerin altındaki yaşantılarına uygun şekilde yerin altına doğru
büyüdüklerini biliyor muydunuz?
SİNCAPLAR
• Vücudunun üst kısmı açık sarıdan kırmızımsı kahverengine ve siyaha kadar
değişir. Alt tarafı tamamen beyazdır.
• Kışın, kıl uçlarında siyah pigment miktarı artar. Bu nedenle kırmızı renkte olanlar,
kışın daha koyu görünür.
• Kuyruktaki tüyler uzundur ve kuyruklarını kıvırıp sırtlarına değdirebilirler.
• Ormanlık ve ağaçlık bölgeler, parklar ve korularda yaşarlar.
• Alarm vermek için çok-çuk-çuk,kru-kru-ru ve tro-tro-tro diye sesler çıkarırlar.
• Kış uykusuna yatmazlar ancak soğuk havalarda birkaç gün süren uyuşukluk
dönemleri olur.
• Çok iyi tırmanır ve sıçrarlar, hemen hemen bütün zamanlarını ağaçların üzerinde
geçirirler.
• Ağaç gövdesinde baş aşağı ve baş yukarı hızla inip çıkabilirler.
• Gündüzleri işlektirler, sabah ve ikindi vakti daha hareketlidir.0-3aylıkken eve
alınan sincaplar evcilleştrilebilr. Evcilleştiklerinde oldukça hareketli ev
arkadaşları olabilmektedirler.
• Meşe palamutları, ceviz, badem, fındık, tomurcuklar, mantarlar, taze ağaç
kabukları, böcekler, salyangozlar ve kuş yavruları ile beslenirler.
• Sincaplar, postları için avlanırlar ve (yasak olmasına karşın) avlanma nedeniyle
Türkiye’de sayıları hızla azalmaktadır.
CEYLANLAR
• Ceylanın yurdu eski Dünya’nın en sıcak ve en kurak bölgeleridir.
• Kızgın çöllerin, ağaçsız ovaların ve kumluk arazilerin hayvanıdır.
• Çita’dan daha hızlıdır. Çita koşuda ceylana yetişebilecek tek
memelidir. Fakat çita koştukça yorulup yavaşlayacağına göre,
ceylana yetişse yetişse koşunun ilk dakikalarında yetişebilir.
• Ceylanın postu sarıya kaçan bir kahverengidir. Bu renk ona çöllük
bölgelerde kamuflaj vazifesi görür.
• 10 yıl kadar yaşar
• Kolay evcilleşir
• Ceylan sürüleri sürekli hareket halindedir.
• Ceylanlar iri, parlak ve doğuştan "sürmeli" gözleriyle özellikle Arap,
İran ve Türk folklor ve edebiyatlarında göz güzelliğinin simgesi
olmuştur.
MAYMUNLAR
• Ağaçtaki yaşama uyum sağlamak için dört ellidir, bunun yanında kuyruklarını
denge ve fazladan tutunma için kullanan türleri bulunur.
• Elleri çok büyük hareket olanağı sağlar.
• Memelilerin en zekisidir.
• Sivrilmiş bir özellikleri (yırtıcılık, çeviklik, vb. gibi) bulunmamasına rağmen, yırtıcı
hayvanlara karşı zekâlarının getirmiş olduğu kurnazlıklarıyla mücadele
edebilirler
• Kuyruklarını, sarılma, kavrama, sallanma, tırmanma ve yiyecek toplamada
üçüncü bir el gibi kullanırlar.
• Düşen yavrularını kurtarmada ve bir ağaçtan diğerine geçmede kuyruklarından
maharetle istifade ederler. Bunun için bir ağacı elleriyle kavrarken diğerini de
ayakları ve kuyruğuyla kavrayarak bir köprü kurarlar. Yavrular da buradan
koşarak geçerler.
• Bazı türlerin kuyruk uzunluğu boylarından fazladır. İki beyin yarı küresinden biri
kuyruğu ötekisi de diğer vücut olaylarını yönetir.
KARINCALAR
• Bugün yaşayan tüm karıncaların, toplam ağırlığı, yaşayan tüm insanların ağırlığından daha
fazladır.Karıncalar, kendi vücut ağırlıklarının 20 katını kaldırabilirler.
• Dünya üzerinde, 35 bin karınca türü mevcuttur.
• Tüm böcekler arasında, en büyük beyin karıncanınkidir.
• Bir karıncanın ortalama ömrü, 45 ila 60 gündür.
• Karıncalar, sadece dokunmak değil, koku almak için de antenlerini kullanırlar.
• Bir karınca kolonisinin nüfusu, yüz binlerden, milyarlara varabilir.
• Karıncaların, akciğeri yoktur. Oksijen, vücutlarına tüm bedene yayılmış küçük deliklerden
girer; karbondioksit de, aynı deliklerden çıkar.
• Karıncalar, koloni denen büyük gruplar hâlinde yaşarlar. Her karıncanın, kolonide belirli bir
görevi vardır.
• İşçi karıncalar, yuvadan çöpü alıp, dışarıya, özel çöplüğe taşımakla görevlidirler.
• İşçi karıncalar, dişidir. Koloninin çoğunluğunu, dişi karıncalar oluşturur.
• Köle-Yapıcı karıncalar, başka karıncaların yuvalarına saldırır ve yumurtalarını çalar. Bu
yumurtalar kırılıp, yavru karıncalar çıktığında kolonide köle olarak çalışırlar.
• Her karınca kolonisinin, en az bir, bazen de birden fazla Kraliçe'si vardır.
• Kraliçe karınca, 15 yıla kadar yaşayabilir ve bir kez çiftleşmesi gerekir.
• Karıncaların başlıca düşmanı, insanlardır. Yuvalarını ve yaşam ortamlarını yok edip, böcek
ilaçlarıyla onları öldürüyor, hatta bazı yerlerde onları yiyor.
• Dünya'nın bilinen 100 milyon yıllık, en yaşlı karıncası, bir amberin içinde korunmuş şekilde
bulunmuştur. Adı Sphecomyrma freyi olan ve eşek arısına benzeyen bu karınca, Harvard
Üniversitesi, Zooloji müzesinde, sergilenmektedir.
YUNUS BALIKLARI
• Yunuslar ve balinalar diğer tüm memeliler gibi ciğerleri ile solunum yaparlar. Bu,
onların su içinde iken balıklar gibi nefes alıp veremeyecekleri anlamına gelir. Bu
nedenle nefes almak için düzenli olarak su yüzeyine çıkarlar.
• Başlarının üstünde hava alıp vermelerini sağlayan bir delik bulunur. Burası öyle
tasarlanmıştır ki hayvan suya daldığında delik bir kapak tarafından otomatik olarak
örtülür ve içeri su kaçması önlenir. Su yüzeyine çıkıldığında ise, kapak yine otomatik
olarak açılır.
• Yunuslar her nefes alışlarında ciğerlerinin % 80- 90′ını havayla doldururlar. Oysa çoğu
insan için bu oran ancak % 15′i bulur.Yunuslar için nefes almak insanlarda veya diğer
kara memelilerinde olduğu gibi bir refleks değildir, iradeli bir harekettir.
• Yani biz nasıl yürümeye karar veriyorsak, yunuslar da nefes almaya karar verir. Bu,
hayvanın suda uyurken boğularak ölmemesi için alınmış bir tedbirdir. Yunus uykusu
sırasında beyninin sağ ve sol yarım kürelerini yaklaşık on beş dakika arayla nöbetleşe
kullanır. Bir yarım küre uyurken, diğer yarım küre yüzeye çıkarak hayvanın nefes
almasını kontrol eder.
• Yunusların ağızlarındaki gagaya benzer çıkıntı ise sudaki hareketlerini kolaylaştıran bir
başka tasarımdır. Hayvan bu yapı sayesinde suyu daha iyi yarmakta ve daha az enerji
harcayarak, daha hızlı yüzebilmektedir. Modern gemilerin burunlarında da yunus
ağzına benzer bir çıkıntı vardır. Bu hidrodinamik tasarım, gemilerin hızını da aynen
yunuslarınki gibi artırmaktadır.
• Yunuslar çok büyük gruplar halinde yaşar. Güvenli bir koruma için dişiler ve yavrular
böyle bir grubun ortasında yer alır. Grubun hasta üyesi yalnız bırakılmaz, ölene kadar
grubun içinde tutulur. Bu güçlü dayanışma bağı, yeni bir yavru gruba katıldığı ilk
günden itibaren başlar.
LAMALAR
• Lama , devegiller (Camelidae) familyasından Güney Amerika’nın dağ ve
çayırlarında toplu halde yabani olarak yaşayan Guanako’dan evcilleştirilmiş
gevişgetiren bir otçul hayvan türü. Aslında koyuna çok benzer ama develerin
yakın akrabası olunduğu bilinmektedir.
• Lama genel olarak 1-2 m boyunda olup, 15 cm uzunluğunda bir kuyruğa sahiptir.
• Tükürmesi meşhurdur.
• Bütün devegiller gibi boynuzsuz safra kesesiz ve mideleri üç gözlü olup, kırkbayır
bulunmaz.
• Lama, deve gibi fazla su ve yiyecek istemez. Açlığa ve susuzluğa diğer
devegillerin hepsinden daha çok dayanıklıdır. İyi koşar ve pas verir gibi yürür.
• Narin ve sadık olup, çok çalıştığı zaman yorulduğunda kızar ve tükürür, bazen
inatçılığı tutar ve çalışmaz.
• Lamalar yalnızlıktan pek hoşlanmazlar bu yüzden sürüler halinde yaşamayı
severler.
• Tek başlarına uyumaktan da hiç hoşlanmazlar hatta bazen yalnız kalırlarsa
koyunlarla birlikte uyurlar. Onlarla uyumakla kalmaz onların güvenliğini bile
üstlenebilirler. Çobanlar onları sürüyü korumaları için çoban köpekleri yerine de
kullanırlar.
TAVUSKUŞU
• Tavus kuşu, hiç bir kuşun boy ölçüşemeyeceği güzellikteki üst kuyruk tüyleriyle
meşhurdur. Fakat bu güzel kuyruk kuşun yalnız erkeklerinde vardır. Dişi, erkeğe
kıyasla çirkindir. Görenler bunu başka bir kuş çeşidi sanırlar. Hindiye oldukça
benzer. Dişisi esmerimtrak, kül rengindedir.
• Erkek tavus kuşu çiftleşme mevsiminde, mavi gözlerle süslü sedefli altın ve yeşil
tüylerden meydana gelmiş kuyruğunu yelpaze gibi açarak göz önüne serer. Bu
güzel tüyler, aslında siyahımsı renkte olup yelpaze tüylerinin altında gizli bulunan
gerçek kuyruk tüyleri değildir. Kuşun kendi yaklaşık olarak 110-125 santim, kuyruğu
ise 120-130 santim uzunluğundadır. Kuyruğunun güzelliğine karşılık tavus kuşunun
çirkin ayakları ve tatsız bir çığlığı vardır. Özellikle erkeğin sesi çok çirkindir ve
kendine özgüdür.
• Kanatları kısa olduğundan kovalanınca dahi bir süre koşar ve ancak yüksekçe bir
yere varınca kendini havaya bırakır. Bununla beraber pek uzağa uçamaz. Nedense
insandan çok, köpeklerden ve başka iri dört ayaklı memelilerden korkar.
• Birçok dillerdeki tavus kuşu kadar kibirli, deyimi, bu kuşun, güzelliğinin farkında
olduğuna delildir. Bu hal zaten tavus kuşunun, kuyruğunu, sade renkli dişilerden
başka, kendisini seyreden insanlara yelpaze gibi açmasından bellidir.
• Erkeğinin rengi üçüncü senede tüy döktükten sonra tamamlanır. Dördüncü yılda
erginleşirler.
• Tavus kuşları, tavuklar gibi beslenirler, arpayı çok severler.
KANGURULAR
• Arka ayakları üzerine sıçrayarak yol alabilen otçul, keseli bir memeli. Arka ayakları ve kuyruğu
üzerine oturur.
• Evcilleştirilebilirler.
• Ömrü: 15 yıl.
• Kangurunun karnında “kese” denilen ve yavru kangurunun beslenmesinin, korunmasının ve
gelişmesinin sağlandığı bir bölüm bulunur.
• Yavru, o cebe henüz 1 cm. iken annesinin rahmini terk ederek, yani daha hiçbir organı gelişimini
tamamlamadan, 3 dakikalık bir yolculuk sonucunda ulaşır.
• Kanguru yavrusu 6,5 ayı özel kesesinden hiç çıkmadan geçirir. Ardından yaklaşık 8 ayı hem
kesenin içinde, hem de dışarıda dönüşümlü olarak geçirdikten sonra, sürekli dışarıda kalmaya
başlar.
• Kangurular cüsseleriyle de oldukça dikkat çeker; gövdeleri 1,5 m., kuyrukları ise 1 m.’dir.
Kanguru ailesi arka ayaklarının büyüklüğü sayesinde 8 metrelik mesafeyi bir anda katedebilir.
Hızlı koşarken dengelerini çok güçlü ve iri olan kuyruklarıyla sağlarlar.
• Kangurular, sürüler halinde dolaşarak otlarlar. Başlarında tecrübeli bir erkek lider bulunur. Zeka
seviyeleri koyundan aşağıdır. Sesleri yoktur. Tehlike anında güçlü arka ayaklarını hızla yere
vurarak arkadaşlarını uyarırlar. Çoğunun postu toprak rengindedir.
• Kangurular saatlerce birbiriyle boks maçı yaparlar. İki kanguru dövüşecekleri zaman karşı
karşıya gelerek, insan eline benzeyen beş parmaklı ön kollarını yumruk yaparak göğüsleri
hizasına kaldırırlar. Kuyruklarını destek yaparak bir müddet hareketsiz durur ve birbirlerini
süzerler. Ardından maça başlarlar. Karşılıklı boks yapan kangurular bir süre sanki raund
sonuymuş gibi maçı keserek geri çekilirler. Bir süre sonra tekrar başlarlar. Uzmanları şaşırtan
olay, dövüşme ve dinlenme sürelerinin hemen hemen eşit olmasıdır. Bu süreyi nasıl
ayarladıkları halen bir sırdır.
• Kangurular kazanmak için değil, spor için maç yaparlar. Saatlerce döğüşseler bile hiç
hiddetlenmezler. Kanguruların bu özelliğinden istifade edilerek sirklerde özel kanguru maçları
düzenlenir.
ZEBRALAR
• Zebra, atgiller familyasını oluşturan tek cins Equus'un Hippotigris alt cinsinde
sınıflanan canlı türlerinin ortak adıdır.
• Atın yakın akrabalarından olan zebralar siyah ve beyaz çizgili postlarından ötürü
kolayca tanınırlar.
• Zebralar, tıpkı atlarda olduğu gibi, yele denilen saçlara sahiptirler; vücut yapıları da
atlara benzer ve en az onlar kadar hızlı koşarlar.
• Zebraların düzenli çizgileri her zebrada farklıdır. Nasıl parmak izi her insanda farklıysa
zebraların üzerindeki çizgiler de her birinde farklıdır. Bir zebranın çizgileri sanki onun
kimlik kartı gibidir.
• Zebraların dikey çizgileri aynı zamanda önemli bir savunma unsurudur. Bir arada
durdukları zaman kendilerini avlamak isteyen kaplan ve aslanlar bu çizgilerden dolayı
sürüyü bir bütün olarak algılarlar. Bu durumda avcı, avlayacağı zebrayı seçmekte
güçlük çeker, bu da zebralar için bir korunma yoludur.
• Zebralar, yaşamlarını sürdürebilmek için su ve ot ile beslenirler. Fakat
unutulmamalidir ki zebralar arasinda guzide bir yer sahibi olmus banu zebrasi ki bu
tur istanbul`da bulunur etoburdur.
• Zebralar toz banyosunu çok severler. Çünkü, toz banyosu üzerlerindeki asalak
böcekleri temizler.
• Küçük zebralar doğduktan yarım saat sonra titreyerek de olsa kalkıp yürümeye
başlarlar.
• Zebralar sık sık su içme ihtiyacı hissederler. Suyun olmadığı bölgelerde ise koku
duyularını kullanarak çukur açacak bir yer bulurlar ve temiz suyu ortaya çıkarırlar.
• Herhangi bir tehlike anında yetişkin zebralar, sürüdeki yavruları koruyabilmek için
onları sürünün içine doğru iterler. Tüm zebra sürüsü koşarken yavrular daima
kalabalığın iç kısmındadır ve daha iyi korunmak için annelerine yakın hareket ederler.
BUKALEMUNLAR
• Bukalemunlar bulunduğu ortama göre renk değiştirirler. Zira bukalemun öylesine
üstün bir kamuflaj yeteneğine sahiptir ki, bu işi yapmaktaki çabukluğu ile insanı
hayrete düşürür. Diğer pek çok sürüngen de renk değiştirme yeteneğine sahip
olduğu halde hiçbiri bunu bukalemun kadar hızlı yapamaz.
• Dilediklerinde derilerinin rengi değiştirme özelliğine sahip olduklarından yüzyıllar
boyunca insanoğlunun ilgisini çeken ve çoğu toplumda büyülü güçler olduğuna
inanılan bukalemunlar, derilerinin rengini değiştirerek duygularını da göstermiş
olurlar.
• Bukalemunlar avlarını bir ok gibi fırlattıkları dilleri sayesinde yakalarlar. Hayvanın
neredeyse kendi boyu kadar fırlatabildiği bu dilin ucunda özel bir vantuz sistemi
bulunur. Bukalemun dili ağızdan ilk çıktığı anda ucu dışbükey haldedir. Avına
yaklaşmış ve iyice gerilmiş olduğunda dilin ucu şekil değiştirerek içbükey bir hal alır.
Böylece dilin ucunda oluşan dudaklar ava çarpar ve bir vantuz gibi yapışır.
• Mükemmel av mekanizmasıyla donatılmış olan bukalemunlar, oldukça ağır avları
bile dillerini kullanarak kendilerine doğru çekebilirler.
• Tüm bunlar insan gözünün takip edemeyeceği kadar kısa bir sürede gerçekleşir. Dilin
fırlaması, ava yapışması ve ağıza geri çekilmesi saniyenin yalnızca onda biri kadar bir
sürede gerçekleşir.
• Bukalemunun avını yakalamasını kare kare yavaşlatılmış çekimde izlediğimizde, dilin
herbir karede aldığı şekil farklı görünmektedir. Sinirlerden kaslara herbir şekil için
ayrı sinyaller ulaşır. Bu sinyaller kaslara iletilen birer emir gibidir. Kasların son anda
bir vantuz gibi kasılması da böyle bir emir sayesindedir. Oysa bukalemunun bu
emirlerden haberi bile yoktur. Bu sistem otomatik çalışacak biçimde tasarlanmıştır.

More Related Content

Viewers also liked

Canlılar Dünyası Slayt
Canlılar Dünyası SlaytCanlılar Dünyası Slayt
Canlılar Dünyası Slaytgamzec61
 
Hayvanlar alemi̇
Hayvanlar alemi̇Hayvanlar alemi̇
Hayvanlar alemi̇Enes Bakır
 
Antik dönem kıyafetleri slayyyyt
Antik dönem kıyafetleri slayyyytAntik dönem kıyafetleri slayyyyt
Antik dönem kıyafetleri slayyyytfrhckr
 
Fen 5 (5 unite)
Fen 5 (5 unite)Fen 5 (5 unite)
Fen 5 (5 unite)
Yeliz Özcan
 
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
enesulusoy
 
Hayvanlar ve yuvalari
Hayvanlar ve yuvalariHayvanlar ve yuvalari
Hayvanlar ve yuvalariMutlu
 
Canli ve cansiz varliklar
Canli ve cansiz varliklarCanli ve cansiz varliklar
Canli ve cansiz varliklarSerap Yıldız
 
Bilg ödevi
Bilg ödeviBilg ödevi
Bilg ödevigamzec61
 
Canlı türleri ve detayları
Canlı türleri ve detaylarıCanlı türleri ve detayları
Canlı türleri ve detayları
Selin Kajmer
 
Canlilarin siniflandirmasi
Canlilarin siniflandirmasiCanlilarin siniflandirmasi
ışıK sunum
ışıK sunumışıK sunum
ışıK sunum
ebru erkılıç
 
Vendors for packet optical
Vendors for packet opticalVendors for packet optical
Vendors for packet optical
Dogac Biceroglu
 
Preliminary Basics of Eglish Final
Preliminary Basics of Eglish FinalPreliminary Basics of Eglish Final
Preliminary Basics of Eglish Final
MagidTV
 
English for starters 12 Final
English for starters 12 FinalEnglish for starters 12 Final
English for starters 12 Final
MagidTV
 
5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum
5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum
5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum
enesulusoy
 
Niagara şelalesi
Niagara şelalesiNiagara şelalesi
Niagara şelalesifrhckr
 
5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası
5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası
5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası
enesulusoy
 
5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var
5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var
5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var
enesulusoy
 
5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre
5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre
5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre
enesulusoy
 
5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi
5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi
5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi
enesulusoy
 

Viewers also liked (20)

Canlılar Dünyası Slayt
Canlılar Dünyası SlaytCanlılar Dünyası Slayt
Canlılar Dünyası Slayt
 
Hayvanlar alemi̇
Hayvanlar alemi̇Hayvanlar alemi̇
Hayvanlar alemi̇
 
Antik dönem kıyafetleri slayyyyt
Antik dönem kıyafetleri slayyyytAntik dönem kıyafetleri slayyyyt
Antik dönem kıyafetleri slayyyyt
 
Fen 5 (5 unite)
Fen 5 (5 unite)Fen 5 (5 unite)
Fen 5 (5 unite)
 
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
 
Hayvanlar ve yuvalari
Hayvanlar ve yuvalariHayvanlar ve yuvalari
Hayvanlar ve yuvalari
 
Canli ve cansiz varliklar
Canli ve cansiz varliklarCanli ve cansiz varliklar
Canli ve cansiz varliklar
 
Bilg ödevi
Bilg ödeviBilg ödevi
Bilg ödevi
 
Canlı türleri ve detayları
Canlı türleri ve detaylarıCanlı türleri ve detayları
Canlı türleri ve detayları
 
Canlilarin siniflandirmasi
Canlilarin siniflandirmasiCanlilarin siniflandirmasi
Canlilarin siniflandirmasi
 
ışıK sunum
ışıK sunumışıK sunum
ışıK sunum
 
Vendors for packet optical
Vendors for packet opticalVendors for packet optical
Vendors for packet optical
 
Preliminary Basics of Eglish Final
Preliminary Basics of Eglish FinalPreliminary Basics of Eglish Final
Preliminary Basics of Eglish Final
 
English for starters 12 Final
English for starters 12 FinalEnglish for starters 12 Final
English for starters 12 Final
 
5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum
5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum
5. Sınıf Türkçe 1. Ünite Birey ve Toplum
 
Niagara şelalesi
Niagara şelalesiNiagara şelalesi
Niagara şelalesi
 
5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası
5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası
5. Sınıf Sosyal Silimler 8. Ünite Hepimizin Dünyası
 
5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var
5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var
5. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Yasalarımız Bizim İçin Var
 
5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre
5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre
5. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sağlık ve Çevre
 
5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi
5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi
5. Sınıf Fen Bilimleri 7. Ünite Yer Kabuğunun Gizemi
 

Similar to Hayvanlar

Kuslar
KuslarKuslar
Tembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.com
Tembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.comTembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.com
Tembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.com
BenimleYaz
 
Rehber /
Rehber / Rehber /
Rehber /
petsz
 
Doga
DogaDoga
Foto Van Kedi Can Akin
Foto Van Kedi Can AkinFoto Van Kedi Can Akin
Foto Van Kedi Can Akin
Can Akin
 
Sunuş teknikleri
Sunuş teknikleriSunuş teknikleri
Sunuş teknikleriayca kenan
 
Sultan papağanı özellikleri
Sultan papağanı özellikleriSultan papağanı özellikleri
Sultan papağanı özellikleri
papaganlarorg
 
keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Köpek Cinsleri ve Özellikleri
Köpek Cinsleri ve ÖzellikleriKöpek Cinsleri ve Özellikleri
Köpek Cinsleri ve Özellikleri
hacercengel
 
Dergi
DergiDergi
Ilginç bilgiler - ilgincbilgileri.com.tr
Ilginç bilgiler  -  ilgincbilgileri.com.trIlginç bilgiler  -  ilgincbilgileri.com.tr
Ilginç bilgiler - ilgincbilgileri.com.tr
aslana yılmaz
 
miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 

Similar to Hayvanlar (14)

Kuslar
KuslarKuslar
Kuslar
 
Tembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.com
Tembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.comTembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.com
Tembel hayvan (miskin hayvan) slayt - Benimleyaz.com
 
Rehber /
Rehber / Rehber /
Rehber /
 
Doga
DogaDoga
Doga
 
Foto Van Kedi Can Akin
Foto Van Kedi Can AkinFoto Van Kedi Can Akin
Foto Van Kedi Can Akin
 
Honamli sunu
Honamli sunuHonamli sunu
Honamli sunu
 
Sunuş teknikleri
Sunuş teknikleriSunuş teknikleri
Sunuş teknikleri
 
Sultan papağanı özellikleri
Sultan papağanı özellikleriSultan papağanı özellikleri
Sultan papağanı özellikleri
 
keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
keneler-ve-parazitlikleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pireler-vektörlükleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Köpek Cinsleri ve Özellikleri
Köpek Cinsleri ve ÖzellikleriKöpek Cinsleri ve Özellikleri
Köpek Cinsleri ve Özellikleri
 
Dergi
DergiDergi
Dergi
 
Ilginç bilgiler - ilgincbilgileri.com.tr
Ilginç bilgiler  -  ilgincbilgileri.com.trIlginç bilgiler  -  ilgincbilgileri.com.tr
Ilginç bilgiler - ilgincbilgileri.com.tr
 
miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
miyazlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 

Hayvanlar

  • 1.
  • 3. • Dünyada 33 farklı ırktan çoğalan 500 milyonun üzerinde evcil kedi bulunmaktadır. • Bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır. • Kediler tüm memeliler arasında en uykucu hayvanlardır. Her gün ortalama 16 saati uyuyarak geçirirler. Bu açıdan bakıldığında, yedi yaşındaki bir kedi hayatının sadece iki senesini uyanık geçirmektedir. • Kedilerin köprücük kemikleri olmadığından kafalarının sığabildiği her yerden geçebilirler. • Bir kedi diğer bir kediye hemen hemen hiç "miyav" lamaz. Bu ses bu canlıların insanlara ayırdıkları bir hitaptır. • Kediler 185 derecelik bir görüş açısına sahiptirler. • Kediler renkli görebilmekle birlikte kısmi renk körüdürler. • Patilerindeki yumuşak bölgeler hariç (hani yürüdüklerinde iz bırakan yerler), kedinin tüm ayakları tüyle kaplıdır. Bu, kedinin sessiz bir şekilde avlanabilmesini sağlar. • Kedilerin koku, duyma ve görme duyuları oldukça keskindir. • Etçil olmalarından dolayı kedilerin güçlü çene yapıları ve ağızlarında 30 keskin dişleri vardır. • Kedilerin ön ayaklarında 5, arka ayaklarındaysa 4 tane parmakları vardır. Her parmakta tırnak bulunur. Kediler istedikleri zaman pençelerindeki tırnakları çıkarabilir, istediklerinde de geri çekebilirler.
  • 5. • Başı az uzun, üst çenede üç, alt çenede dört kesici diş bulunur. • Ön ayakları beş, arka ayakları dört parmaklıdır. • Tırnakları kedi gibi çekilebilme özelliğinden mahrumdur. • Sevecen hayvanlardır.En sadık evcil hayvanların başında gelir.Bazı türleri , sahibini korumak uğruna herşeyi yapabilecek kadar sadıktır. • Koku alma ve işitme duyuları keskindir. Görme mekanizması, sarı ve mavi renkleri daha iyi algılayabilen yapıdadır. • Zeki olduğundan kolayca terbiye edilebilir. Sahibine bağlılığı ile ün yapmıştır. • Parmakları üstünde koşar ve iyi yüzer. • Her köpek komşu köpeklerin kokulu işaretlerini tanır ve bölgelerine girmekten çekinir. • Köpeklerin koku hafızası son derece gelişmiştir ve yeni bir kokuyu aldıktan hemen sonra, burnunu yalayarak bu kokuyu hafızasına alır. • Köpeklerin ter bezleri pati yastıklarındadır. Yeterince ter atamadıkları için, ağız ve salya yoluyla sıvı atarlar. Özellikle sıcak zamanlarda dillerini ağızlarından sarkıtarak harâretlerini dışarı atarak serinlerler
  • 7. • Atlar Tarihten Bu Güne Kadar İnsalar Tarafından Başta savaşlar Olmak Üzere Günümüzdede Kullanılan Muhteşem Hayvanlardır. • Köpeklerden sonra en sadık dostlarımızdır atlar. Evcil atlar, sahiplerini hiçbir zaman terk etmezler. • Atların ilginç özellikleri 25 ‘ten fazla türü olan bu sadık dostlarımız hiç yorulmadan bizi kilometrelerce uzağa taşıyabilirler. • Atların yaşı kesici dişlerinin aşınıp yıpranmasına göre anlaşılır. • Atların tüyleri vücut ısılarının ayarlanması için termostat, yani ısı ayarlayıcısı görevi görür. Vücutları her zaman 38 derece sıcaklıkta olmalıdır Bu ısının korunması için soğuk kış günlerinde atın tüyleri uzar, sıcak mevsimlerde ise dökülür ve vücut ısısının sabit kalmasını sağlar. • Atlar ayakta uyurlar! Peki nasıl olur da uyurken yere hiç düşmezler biliyor musunuz? Çünkü bacak kemiklerinin kilitlenebilme özelliği vardır. • Atların bacaklarında hızlandıkça harcadıkları kuvveti düşüren buna karşın hareket edebilme yeteneklerini artıran bir kemik-kas mekanizması vardır. • Yorgunluğa bakmaksızın kendini çatlatmak pahasına da olsa olanca gayret ve kuvvetini itaat uğruna sarf eder. • Atlar 40-60 sene yaşar
  • 9. • 150.000 kadar türü bilinmektedir. • Vücutları kiremit dizilişi şeklinde renkli gözle zor görülebilen pullarla örtülüdür. • Pek az türde ve bazı türlerin dişilerinde kanat bulunmaz. • Emici tipteki ağız parçaları hortum şeklindedir. Kullanılmadığı zamanlar bu hortum başın alt tarafında helezon biçiminde kıvrılır. • Tat alma cisimcikleri ayaklarına yerleşmiştir. Ayaklarıyla çiçeğin suyunu kontrol ederler. Beğendikleri takdirde kıvrılı duran hortumlarını uzatarak emerler. • Tüylü başlarında büyükçe iki petek göz ve çoğunda iki nokta (osel) göz bulunur. • Bazı erginlerin ömrü 24 saat, bir kısmının 1-2 aydır. Hayatları birkaç mevsim sürenler kış uykusuna yatar veya daha sıcak bölgelere göç ederler. Bunlar yüzlerce kilometrelik yolu uçabilecek güçtedir. • Bazı kelebekler zehirlidir. Bunlar çok yavaş uçar ve göz kamaştırıcı parlak renklere sahiptir. Bu renkler düşmalarına karşı bir ikaz işaretidir. Böcekçil hayvanlar bunları yemekten çekinirler. • Bazı kelebekler de, sahte kafa işaretleri, kanatlarındaki göz işaretleriyle ve antene benzeyen kuyruk uzantılarıyla düşmanlarını şaşırtarak kendilerini korurlar. Bu işaretlere aldanan avcı hayvanlar, kelebeğin öldürücü olmayan kısmına saldırır. Yırtık kanatlı bir kelebek hayatını sürdürebilir. Birçokları da kondukları yerlerde tamamen kamufle olabilirler. Kuru yaprak görünümündeki bazı kelebekleri kondukları yerden ayırdedebilmek çok zordur.
  • 11. • Tüylere sahiptirler, ön ekstremiteleri kanat şeklini almıştır. Pul yapısı yoktur. • Dişleri yoktur. • İskelet tamamen kemikleşmiştir. Kemiklerin içleri hava ile doludur. Kaburgalar oldukça küçüktür. • Kalp dört odacıklıdır. • Solunum akciğerlerle gerçekleşir. • Beyinden 12 çift sinir çıkar. • Vücut sıcaklığı çevre koşullarına bağlı olarak değişiklik göstermez • Kuş tüyü, birbirinin içine girmiş küçük parçalardan oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Tüylerin sağlıklı olması, kuşun bunları gagasıyla düzenli olarak taramasına bağlıdır. • Canlılar dünyasında sadece kuşların tüyü vardır. En dıştaki tüyler uçmaya yarar ve gövdenin ıslanmasına engel olur. Daha içtekiler ise vücudu sıcak tutar. • Kuşların uçarken gösterdikleri çeviklik ve hız, kanat biçimlerine göre değişir. Hızlı uçuşlar için uzun ve sivri kanatlar gerekirken havada uzun süre kalabilmek için geniş olanlar yararlıdır.
  • 13. • Ağırlığı 2-7 kg. arasında değişir. 10 cm. kadar bir kuyruğu olur. • Kulakları çoğu kez arka ayakları kadar, bazen daha uzundur. • Kulaklarını etrafa çevirebilirler. • Yılda iki kez kıl değiştirirler. • Yazın kahverengi ya da kahverengimsi gri, kışın daha açık ya da beyaz olurlar. • Ortalama ömürleri 10-12 yıl kadardır. • Tavşanlar arasında en çarpıcı özelliklere sahip olan beyaz tüylü sera tavşanı 21. yüzyıla damgasını vurmuştur • Ayrıca, bazı türlerin kulakları oldukça iyi duymaktadır. Her türlü sese şaşkınlıkla tepki vermektedirler. Bu yüzden kendi türünden ya da başka canlıların yaklaşması durumunda yabanî tavşanlar irkilirler. • Tavşanlar büyüdüklerinde 50-70 cm. arasında bir boya ulaşırlar. • Arka bacakları ön bacaklarından daha uzun ve güçlüdür. Bu özellikleri sayesinde saatte 60-70 km hızla koşabilir ve bir seferde 6 metre ileriye sıçrayabilirler. • Bir tavşan şehir içinde giden bir arabadan daha hızlı koşabilir. • Tavşanların yeraltında kazdıkları yuvalarda yaşadıklarını, havuçların da tam onların yerin altındaki yaşantılarına uygun şekilde yerin altına doğru büyüdüklerini biliyor muydunuz?
  • 15. • Vücudunun üst kısmı açık sarıdan kırmızımsı kahverengine ve siyaha kadar değişir. Alt tarafı tamamen beyazdır. • Kışın, kıl uçlarında siyah pigment miktarı artar. Bu nedenle kırmızı renkte olanlar, kışın daha koyu görünür. • Kuyruktaki tüyler uzundur ve kuyruklarını kıvırıp sırtlarına değdirebilirler. • Ormanlık ve ağaçlık bölgeler, parklar ve korularda yaşarlar. • Alarm vermek için çok-çuk-çuk,kru-kru-ru ve tro-tro-tro diye sesler çıkarırlar. • Kış uykusuna yatmazlar ancak soğuk havalarda birkaç gün süren uyuşukluk dönemleri olur. • Çok iyi tırmanır ve sıçrarlar, hemen hemen bütün zamanlarını ağaçların üzerinde geçirirler. • Ağaç gövdesinde baş aşağı ve baş yukarı hızla inip çıkabilirler. • Gündüzleri işlektirler, sabah ve ikindi vakti daha hareketlidir.0-3aylıkken eve alınan sincaplar evcilleştrilebilr. Evcilleştiklerinde oldukça hareketli ev arkadaşları olabilmektedirler. • Meşe palamutları, ceviz, badem, fındık, tomurcuklar, mantarlar, taze ağaç kabukları, böcekler, salyangozlar ve kuş yavruları ile beslenirler. • Sincaplar, postları için avlanırlar ve (yasak olmasına karşın) avlanma nedeniyle Türkiye’de sayıları hızla azalmaktadır.
  • 17. • Ceylanın yurdu eski Dünya’nın en sıcak ve en kurak bölgeleridir. • Kızgın çöllerin, ağaçsız ovaların ve kumluk arazilerin hayvanıdır. • Çita’dan daha hızlıdır. Çita koşuda ceylana yetişebilecek tek memelidir. Fakat çita koştukça yorulup yavaşlayacağına göre, ceylana yetişse yetişse koşunun ilk dakikalarında yetişebilir. • Ceylanın postu sarıya kaçan bir kahverengidir. Bu renk ona çöllük bölgelerde kamuflaj vazifesi görür. • 10 yıl kadar yaşar • Kolay evcilleşir • Ceylan sürüleri sürekli hareket halindedir. • Ceylanlar iri, parlak ve doğuştan "sürmeli" gözleriyle özellikle Arap, İran ve Türk folklor ve edebiyatlarında göz güzelliğinin simgesi olmuştur.
  • 19. • Ağaçtaki yaşama uyum sağlamak için dört ellidir, bunun yanında kuyruklarını denge ve fazladan tutunma için kullanan türleri bulunur. • Elleri çok büyük hareket olanağı sağlar. • Memelilerin en zekisidir. • Sivrilmiş bir özellikleri (yırtıcılık, çeviklik, vb. gibi) bulunmamasına rağmen, yırtıcı hayvanlara karşı zekâlarının getirmiş olduğu kurnazlıklarıyla mücadele edebilirler • Kuyruklarını, sarılma, kavrama, sallanma, tırmanma ve yiyecek toplamada üçüncü bir el gibi kullanırlar. • Düşen yavrularını kurtarmada ve bir ağaçtan diğerine geçmede kuyruklarından maharetle istifade ederler. Bunun için bir ağacı elleriyle kavrarken diğerini de ayakları ve kuyruğuyla kavrayarak bir köprü kurarlar. Yavrular da buradan koşarak geçerler. • Bazı türlerin kuyruk uzunluğu boylarından fazladır. İki beyin yarı küresinden biri kuyruğu ötekisi de diğer vücut olaylarını yönetir.
  • 21. • Bugün yaşayan tüm karıncaların, toplam ağırlığı, yaşayan tüm insanların ağırlığından daha fazladır.Karıncalar, kendi vücut ağırlıklarının 20 katını kaldırabilirler. • Dünya üzerinde, 35 bin karınca türü mevcuttur. • Tüm böcekler arasında, en büyük beyin karıncanınkidir. • Bir karıncanın ortalama ömrü, 45 ila 60 gündür. • Karıncalar, sadece dokunmak değil, koku almak için de antenlerini kullanırlar. • Bir karınca kolonisinin nüfusu, yüz binlerden, milyarlara varabilir. • Karıncaların, akciğeri yoktur. Oksijen, vücutlarına tüm bedene yayılmış küçük deliklerden girer; karbondioksit de, aynı deliklerden çıkar. • Karıncalar, koloni denen büyük gruplar hâlinde yaşarlar. Her karıncanın, kolonide belirli bir görevi vardır. • İşçi karıncalar, yuvadan çöpü alıp, dışarıya, özel çöplüğe taşımakla görevlidirler. • İşçi karıncalar, dişidir. Koloninin çoğunluğunu, dişi karıncalar oluşturur. • Köle-Yapıcı karıncalar, başka karıncaların yuvalarına saldırır ve yumurtalarını çalar. Bu yumurtalar kırılıp, yavru karıncalar çıktığında kolonide köle olarak çalışırlar. • Her karınca kolonisinin, en az bir, bazen de birden fazla Kraliçe'si vardır. • Kraliçe karınca, 15 yıla kadar yaşayabilir ve bir kez çiftleşmesi gerekir. • Karıncaların başlıca düşmanı, insanlardır. Yuvalarını ve yaşam ortamlarını yok edip, böcek ilaçlarıyla onları öldürüyor, hatta bazı yerlerde onları yiyor. • Dünya'nın bilinen 100 milyon yıllık, en yaşlı karıncası, bir amberin içinde korunmuş şekilde bulunmuştur. Adı Sphecomyrma freyi olan ve eşek arısına benzeyen bu karınca, Harvard Üniversitesi, Zooloji müzesinde, sergilenmektedir.
  • 23. • Yunuslar ve balinalar diğer tüm memeliler gibi ciğerleri ile solunum yaparlar. Bu, onların su içinde iken balıklar gibi nefes alıp veremeyecekleri anlamına gelir. Bu nedenle nefes almak için düzenli olarak su yüzeyine çıkarlar. • Başlarının üstünde hava alıp vermelerini sağlayan bir delik bulunur. Burası öyle tasarlanmıştır ki hayvan suya daldığında delik bir kapak tarafından otomatik olarak örtülür ve içeri su kaçması önlenir. Su yüzeyine çıkıldığında ise, kapak yine otomatik olarak açılır. • Yunuslar her nefes alışlarında ciğerlerinin % 80- 90′ını havayla doldururlar. Oysa çoğu insan için bu oran ancak % 15′i bulur.Yunuslar için nefes almak insanlarda veya diğer kara memelilerinde olduğu gibi bir refleks değildir, iradeli bir harekettir. • Yani biz nasıl yürümeye karar veriyorsak, yunuslar da nefes almaya karar verir. Bu, hayvanın suda uyurken boğularak ölmemesi için alınmış bir tedbirdir. Yunus uykusu sırasında beyninin sağ ve sol yarım kürelerini yaklaşık on beş dakika arayla nöbetleşe kullanır. Bir yarım küre uyurken, diğer yarım küre yüzeye çıkarak hayvanın nefes almasını kontrol eder. • Yunusların ağızlarındaki gagaya benzer çıkıntı ise sudaki hareketlerini kolaylaştıran bir başka tasarımdır. Hayvan bu yapı sayesinde suyu daha iyi yarmakta ve daha az enerji harcayarak, daha hızlı yüzebilmektedir. Modern gemilerin burunlarında da yunus ağzına benzer bir çıkıntı vardır. Bu hidrodinamik tasarım, gemilerin hızını da aynen yunuslarınki gibi artırmaktadır. • Yunuslar çok büyük gruplar halinde yaşar. Güvenli bir koruma için dişiler ve yavrular böyle bir grubun ortasında yer alır. Grubun hasta üyesi yalnız bırakılmaz, ölene kadar grubun içinde tutulur. Bu güçlü dayanışma bağı, yeni bir yavru gruba katıldığı ilk günden itibaren başlar.
  • 25. • Lama , devegiller (Camelidae) familyasından Güney Amerika’nın dağ ve çayırlarında toplu halde yabani olarak yaşayan Guanako’dan evcilleştirilmiş gevişgetiren bir otçul hayvan türü. Aslında koyuna çok benzer ama develerin yakın akrabası olunduğu bilinmektedir. • Lama genel olarak 1-2 m boyunda olup, 15 cm uzunluğunda bir kuyruğa sahiptir. • Tükürmesi meşhurdur. • Bütün devegiller gibi boynuzsuz safra kesesiz ve mideleri üç gözlü olup, kırkbayır bulunmaz. • Lama, deve gibi fazla su ve yiyecek istemez. Açlığa ve susuzluğa diğer devegillerin hepsinden daha çok dayanıklıdır. İyi koşar ve pas verir gibi yürür. • Narin ve sadık olup, çok çalıştığı zaman yorulduğunda kızar ve tükürür, bazen inatçılığı tutar ve çalışmaz. • Lamalar yalnızlıktan pek hoşlanmazlar bu yüzden sürüler halinde yaşamayı severler. • Tek başlarına uyumaktan da hiç hoşlanmazlar hatta bazen yalnız kalırlarsa koyunlarla birlikte uyurlar. Onlarla uyumakla kalmaz onların güvenliğini bile üstlenebilirler. Çobanlar onları sürüyü korumaları için çoban köpekleri yerine de kullanırlar.
  • 27.
  • 28. • Tavus kuşu, hiç bir kuşun boy ölçüşemeyeceği güzellikteki üst kuyruk tüyleriyle meşhurdur. Fakat bu güzel kuyruk kuşun yalnız erkeklerinde vardır. Dişi, erkeğe kıyasla çirkindir. Görenler bunu başka bir kuş çeşidi sanırlar. Hindiye oldukça benzer. Dişisi esmerimtrak, kül rengindedir. • Erkek tavus kuşu çiftleşme mevsiminde, mavi gözlerle süslü sedefli altın ve yeşil tüylerden meydana gelmiş kuyruğunu yelpaze gibi açarak göz önüne serer. Bu güzel tüyler, aslında siyahımsı renkte olup yelpaze tüylerinin altında gizli bulunan gerçek kuyruk tüyleri değildir. Kuşun kendi yaklaşık olarak 110-125 santim, kuyruğu ise 120-130 santim uzunluğundadır. Kuyruğunun güzelliğine karşılık tavus kuşunun çirkin ayakları ve tatsız bir çığlığı vardır. Özellikle erkeğin sesi çok çirkindir ve kendine özgüdür. • Kanatları kısa olduğundan kovalanınca dahi bir süre koşar ve ancak yüksekçe bir yere varınca kendini havaya bırakır. Bununla beraber pek uzağa uçamaz. Nedense insandan çok, köpeklerden ve başka iri dört ayaklı memelilerden korkar. • Birçok dillerdeki tavus kuşu kadar kibirli, deyimi, bu kuşun, güzelliğinin farkında olduğuna delildir. Bu hal zaten tavus kuşunun, kuyruğunu, sade renkli dişilerden başka, kendisini seyreden insanlara yelpaze gibi açmasından bellidir. • Erkeğinin rengi üçüncü senede tüy döktükten sonra tamamlanır. Dördüncü yılda erginleşirler. • Tavus kuşları, tavuklar gibi beslenirler, arpayı çok severler.
  • 30. • Arka ayakları üzerine sıçrayarak yol alabilen otçul, keseli bir memeli. Arka ayakları ve kuyruğu üzerine oturur. • Evcilleştirilebilirler. • Ömrü: 15 yıl. • Kangurunun karnında “kese” denilen ve yavru kangurunun beslenmesinin, korunmasının ve gelişmesinin sağlandığı bir bölüm bulunur. • Yavru, o cebe henüz 1 cm. iken annesinin rahmini terk ederek, yani daha hiçbir organı gelişimini tamamlamadan, 3 dakikalık bir yolculuk sonucunda ulaşır. • Kanguru yavrusu 6,5 ayı özel kesesinden hiç çıkmadan geçirir. Ardından yaklaşık 8 ayı hem kesenin içinde, hem de dışarıda dönüşümlü olarak geçirdikten sonra, sürekli dışarıda kalmaya başlar. • Kangurular cüsseleriyle de oldukça dikkat çeker; gövdeleri 1,5 m., kuyrukları ise 1 m.’dir. Kanguru ailesi arka ayaklarının büyüklüğü sayesinde 8 metrelik mesafeyi bir anda katedebilir. Hızlı koşarken dengelerini çok güçlü ve iri olan kuyruklarıyla sağlarlar. • Kangurular, sürüler halinde dolaşarak otlarlar. Başlarında tecrübeli bir erkek lider bulunur. Zeka seviyeleri koyundan aşağıdır. Sesleri yoktur. Tehlike anında güçlü arka ayaklarını hızla yere vurarak arkadaşlarını uyarırlar. Çoğunun postu toprak rengindedir. • Kangurular saatlerce birbiriyle boks maçı yaparlar. İki kanguru dövüşecekleri zaman karşı karşıya gelerek, insan eline benzeyen beş parmaklı ön kollarını yumruk yaparak göğüsleri hizasına kaldırırlar. Kuyruklarını destek yaparak bir müddet hareketsiz durur ve birbirlerini süzerler. Ardından maça başlarlar. Karşılıklı boks yapan kangurular bir süre sanki raund sonuymuş gibi maçı keserek geri çekilirler. Bir süre sonra tekrar başlarlar. Uzmanları şaşırtan olay, dövüşme ve dinlenme sürelerinin hemen hemen eşit olmasıdır. Bu süreyi nasıl ayarladıkları halen bir sırdır. • Kangurular kazanmak için değil, spor için maç yaparlar. Saatlerce döğüşseler bile hiç hiddetlenmezler. Kanguruların bu özelliğinden istifade edilerek sirklerde özel kanguru maçları düzenlenir.
  • 32. • Zebra, atgiller familyasını oluşturan tek cins Equus'un Hippotigris alt cinsinde sınıflanan canlı türlerinin ortak adıdır. • Atın yakın akrabalarından olan zebralar siyah ve beyaz çizgili postlarından ötürü kolayca tanınırlar. • Zebralar, tıpkı atlarda olduğu gibi, yele denilen saçlara sahiptirler; vücut yapıları da atlara benzer ve en az onlar kadar hızlı koşarlar. • Zebraların düzenli çizgileri her zebrada farklıdır. Nasıl parmak izi her insanda farklıysa zebraların üzerindeki çizgiler de her birinde farklıdır. Bir zebranın çizgileri sanki onun kimlik kartı gibidir. • Zebraların dikey çizgileri aynı zamanda önemli bir savunma unsurudur. Bir arada durdukları zaman kendilerini avlamak isteyen kaplan ve aslanlar bu çizgilerden dolayı sürüyü bir bütün olarak algılarlar. Bu durumda avcı, avlayacağı zebrayı seçmekte güçlük çeker, bu da zebralar için bir korunma yoludur. • Zebralar, yaşamlarını sürdürebilmek için su ve ot ile beslenirler. Fakat unutulmamalidir ki zebralar arasinda guzide bir yer sahibi olmus banu zebrasi ki bu tur istanbul`da bulunur etoburdur. • Zebralar toz banyosunu çok severler. Çünkü, toz banyosu üzerlerindeki asalak böcekleri temizler. • Küçük zebralar doğduktan yarım saat sonra titreyerek de olsa kalkıp yürümeye başlarlar. • Zebralar sık sık su içme ihtiyacı hissederler. Suyun olmadığı bölgelerde ise koku duyularını kullanarak çukur açacak bir yer bulurlar ve temiz suyu ortaya çıkarırlar. • Herhangi bir tehlike anında yetişkin zebralar, sürüdeki yavruları koruyabilmek için onları sürünün içine doğru iterler. Tüm zebra sürüsü koşarken yavrular daima kalabalığın iç kısmındadır ve daha iyi korunmak için annelerine yakın hareket ederler.
  • 34. • Bukalemunlar bulunduğu ortama göre renk değiştirirler. Zira bukalemun öylesine üstün bir kamuflaj yeteneğine sahiptir ki, bu işi yapmaktaki çabukluğu ile insanı hayrete düşürür. Diğer pek çok sürüngen de renk değiştirme yeteneğine sahip olduğu halde hiçbiri bunu bukalemun kadar hızlı yapamaz. • Dilediklerinde derilerinin rengi değiştirme özelliğine sahip olduklarından yüzyıllar boyunca insanoğlunun ilgisini çeken ve çoğu toplumda büyülü güçler olduğuna inanılan bukalemunlar, derilerinin rengini değiştirerek duygularını da göstermiş olurlar. • Bukalemunlar avlarını bir ok gibi fırlattıkları dilleri sayesinde yakalarlar. Hayvanın neredeyse kendi boyu kadar fırlatabildiği bu dilin ucunda özel bir vantuz sistemi bulunur. Bukalemun dili ağızdan ilk çıktığı anda ucu dışbükey haldedir. Avına yaklaşmış ve iyice gerilmiş olduğunda dilin ucu şekil değiştirerek içbükey bir hal alır. Böylece dilin ucunda oluşan dudaklar ava çarpar ve bir vantuz gibi yapışır. • Mükemmel av mekanizmasıyla donatılmış olan bukalemunlar, oldukça ağır avları bile dillerini kullanarak kendilerine doğru çekebilirler. • Tüm bunlar insan gözünün takip edemeyeceği kadar kısa bir sürede gerçekleşir. Dilin fırlaması, ava yapışması ve ağıza geri çekilmesi saniyenin yalnızca onda biri kadar bir sürede gerçekleşir. • Bukalemunun avını yakalamasını kare kare yavaşlatılmış çekimde izlediğimizde, dilin herbir karede aldığı şekil farklı görünmektedir. Sinirlerden kaslara herbir şekil için ayrı sinyaller ulaşır. Bu sinyaller kaslara iletilen birer emir gibidir. Kasların son anda bir vantuz gibi kasılması da böyle bir emir sayesindedir. Oysa bukalemunun bu emirlerden haberi bile yoktur. Bu sistem otomatik çalışacak biçimde tasarlanmıştır.