Este documento lista diferentes animales como perros, gatos, conejos, hamsters, pájaros, peces, ranas, tortugas, elefantes, pandas, jirafas, koalas, caballos, delfines, leones, monos, panteras y tigres.
3. Çevremizde, çıplak gözle bakıldığında göremeyeceğimiz kadar
küçük canlılar vardır. Bu canlıları mikroskop denilen araçlar
yardımıyla büyüterek görebiliriz. Mikroskobik canlılar; suda,
havada, toprakta ve diğer canlıların vücutlarında yaşayabilen
canlılardır.
Mikroskobik canlılar gelişmişlik özelliklerine göre
bakteri ve protozoa olarak incelenirler.
MİKROSKOBİK CANLILAR
4. Mikroskobik canlıların en basit yapılı
olanlarına bakteri denir. Bakteriler
birçok yerde yaşayabilirler. Öyle ki
Dünya üzerinde bulunmadıkları yer
yoktur. Ancak en çok atıkların
bulunduğu yerlerde ve sularda
yaşarlar. Bakteriler çok soğuk ve çok
sıcak ortamlarda yaşarlar. Bakterilerin
faydalı olanları ve zararlı olanları
vardır. Örneğin sütten yoğurt elde
edilmesinde yararlanılan bakteriler
faydalı iken, hastalıklara yol açan
bakteriler zararlıdır. Verem, zatürre,
kolera gibi hastalıklara bakteriler
neden olur.
5. Bakterilere göre daha gelişmiş olan ve mikroskobik
canlılara protozoa denir. Öglena, amip, terliksi
hayvan, sıtma mikrobu birer protozoadır. Protozoa
ların bir kısmı canlıların vücudunda bir kısmı da deniz
ve tatlı sularda yaşarlar
6. Silliler (Kirpikliler)
Hareketi sağlayan yapı,
hücre yüzeyini kaplamış
olan sillerdir. Hücre zarı
kalınlaşıp
sertleşerek pelikula adını
alır. Hepsi heterotroftur.
Kamçılılar
Hareketi sağlayan yapıları
kamçılarıdır. Hücreleri
çepersizdir. Bazıları
kloroplastlı olup fotosentez
yaparlar. Örnek; Öglena.
Ancak, bunlar karanlıkta
kaldıklarında heterotrof
olarak beslenirler.
7. Kök Ayaklılar
Belirgin bir hücre şekilleri
yoktur. Hücre zarının
uzantılarıyla geçici (yalancı)
ayaklar oluştururlar. Bunlar,
hem hareketi hem de besin
almayı (fagositozu) sağlar. En
tanınmış örnek amiptir.
Sporlular
Hepsi insanda, omurgalı ve
omurgasız hayvanlarda parazit
olarak yaşar. Besinlerini
sindirilmiş olarak alırlar. Spor
oluşturarak çok hızlı üremeyi
sağladıkları gibi; zaman zaman
gamet oluşturarak eşeyli üremeyi
de sağlarlar. Hareket organelleri
ve kontraktil kofulları yoktur
8. Mantarlar,
sitoplâzmalarında zarla
çevrili bir çekirdeğe sahip
olan ökaryot hücreli
canlılardır. Mantarlar
genellikle çok hücrelidir.
Klorofil içermeyen,
yaşamları için gerekli
olan besini hazır olarak
sağlayan heterotrof
canlılardır.
MANTARLAR
9. • Mantarların en önemli görevleri yeryüzündeki madde
dönüşümünde rol almalarıdır. Mantarlar, ölü bitki ve
hayvan kalıntılarının çürüyerek toprağa karışmasında
rol oynarlar. Bitkilerin sonbaharda dökülen yaprakları,
mantar ve bakteriler tarafından çürütülerek humuslu
organik maddelere dönüştürülür. Oluşan fosfat ve nitrat
gibi mineraller bitkiler tarafından alınarak yaşam
döngüsüne katılır.
10. Şapkalı
Mantarlar
• Şapkalı mantarlar
ormanlarda, bahçelerde
bulunur.
• Sap ve şapka olmak üzere
iki kısımdan oluşur.
• İnce, ipliksi bir yapıya
sahiptir.
• Sapın toprakla birleştiği
yerden besinleri alır
11. Maya
Mantarı
• Maya mantarları hamurun
mayalanması ve peynirin
yapımında rol oynayan
mantarlardır.
• Maya mantarları uygun sıcaklık
ve besin ortamında canlılık
özelliğini gösterir..
• Bazı türleri ekmek kabartmak,
alkollü içki fermantasyonu ve
hatta yakıt pillerinin
çalışmasında kullanılır.
12. Küf Mantarları
Binlerce çok küçük (mikroskobik)
mantarın bir araya gelmesiyle oluşur. Küf
yapmayı sağlarlar. Çevredeki atıkları
çürüterek doğaya katkıda bulunurlar.
Sütü ekşitirler, sirke yapımını sağlarlar.
Ekmek yapımında da maya olarak
kullanılırlar. Hastalık yapanları ise çok
çeşitli hastalıklara yol açar. Hatta bu
hastalıklar öldürücü olabilirler. Ayrıca küf
mantarları sayesinde antibiyotik
(penisiln) icat edilip milyonlarca insanın
hayatı kurtulmuştur. besinleri küflerken
besinlere tutunurlar. Bunu hif denilen
organlarıyla gerçekleştirirler. Bir kısmı
hayvanlar ve insanların üzerinde parazit
olarak yaşarlar
13. BİTKİLER
Bitkiler güneş ışığı yardımıyla kendi besinlerini
kendileri üretebilen canlılardır. Bitkiler aynı
zamanda diğer birçok canlı için de temel besin
kaynağıdır. Yani hem kendileri için besin
üretirler hem de diğer canlıların besin
ihtiyaçlarını karşılarlar.
Bitkiler genel olarak çiçeksiz ve çiçekli
bitkiler
olmak özere ikiye ayrılır.
14. Çiçeksiz Bitkiler;
• Çiçeği olmayan bitkilere “çiçeksiz bitkiler” denir.
• Çiçeksiz bitkilerde kök, gövde ve yaprak gibi organlar iyi
gelişmemiştir.
• Genellikle suda yaşarlar. Karada yaşayanlar da nemli
bölgeleri severler.
• Damarlı ve damarsız olanları vardır.
• Çiçekli bitkilere su yosunları, kara yosunları, eğrelti otları,
likenler, mantarlar, kibrit otları ve at kuyrukları örnek olarak
verilebilir
15. Su yosunları (Algler) :
• Denizlerde ve tatlı sularda yaşarlar.
• Kök, gövde ve yaprak gibi organları
yoktur.
• Köksü uzantılarla (rizoit) tutunurlar.
• Damarsızdırlar.
• Bir hücreli ve çok hücreli olabilirler.
• Çok hücreli olanlar “tal” adı verilen
hücre topluluğundan oluşurlar.
• Yapılarında klorofil bulunduğu için
fotosentez yaparak besinlerini sağlarlar.
• Yapısında bulundurduğu pigment
maddesinin türüne göre mavi, yeşil,
kırmızı ve esmer renkli su yosunları
vardır.
16. Kara yosunları :
• Nemli yerlerde, ağaç kabukları ve toprak üzerinde görülen
yeşil renkli küçük bir bitkidir.
• Küçük bir gövdeye ve köksü kısma sahiptirler.
• Damarsızdırlar.
• Kara yosununun hayatı boyunca bir eşeyli üremeyi bir
eşeysiz üreme takip eder. Buna “döl değişimi” veya
“döl almaşı” denir.
17. Eğrelti otları :
• En gelişmiş çiçeksiz bitkilerdir.
• Kök, gövde ve yapraklar bulunur.
• İletim boruları bulunduğundan damarlıdırlar.
• Eğrelti otları ormanlarda ağaç diplerinde, nemli yerlerde ve
dere kenarlarında yetişirler.
• Eğrelti otlarında da döl almaşı görülür.
18. At kuyrukları:
• Genellikle nemli yerlerde ve bataklıklarda görülür.
• Bu bitkinin gövdesinde düğümler ve bu düğümlerden
çıkan silisli çıkıntılar bulunur.
• Gövdesi yeşildir ve stoma içerir.
• Üremeleri sporla olur.
• At kuyruklarında döl almaşımı olayı görülür.
• At kuyruklarının bazıları kaynatılıp içilir.
• Böbrek taşlarını düşürmede, iç kanamalarda
kanamayı durdurmada ve idrar söktürücü olarak
kullanılır.
19. Çiçekli bitkiler ise çiçeksiz bitkilere göre daha
gelişmiş bir yapıya sahiptir. Kök, gövde,
yaprak ve çiçekten oluşurlar. Çam, papatya
,elma ve kiraz örnek olarak verilebilir.
20. HAYVANLAR
Bir diğer canlı gurubu olan hayvanlar mikroskobik
canlılar, mantarlar ve bitkilere göre daha gelişmiş
yapıdadır. Hayvanlar aktif hareket edebilir. Hayvanlar,
bitkiler gibi kendi besinlerini üretemedikleri için diğer
canlıları yiyerek beslenirler. Bazı hayvanlar sadece bitkisel
besinler bazıları sadece hayvansal bazıları ise hem bitkisel
hem de hayvansal besinler ile beslenirler.
21. Hayvanlar omurgasız ve omurgalı
olmak üzere ikiye ayrılır.
• Omurgasız hayvanlar;
Çoğunluğu sularda ve nemli bölgelerde yaşarlar.
• Hayvanların en basit bireylerini içerirler.
• Karada yaşayanları deri ve trake solunumu yaparken
sularda yaşayanları yüzey ve solungaç solunumu yaparlar.
• Altı gruba ayrılarak incelenirler.
22. • En ilkel hayvan grubudur.
• Sularda bir yere tutunarak
yaşarlar.
• Vücutlarında doku ve organ
farklılaşması yoktur.
• Sudaki besin parçacıklarıyla
beslenirler.
• Yumurta oluşumu ve
tomurcuklanma ile çoğalırlar.
SÜNGERLER
• Vücutlarında tam bir doku ve
organ farklılaşması görülmez.
• Basit bir sindirim kanalı ve
ağsı sinir yapılarını taşırlar.
• Sölenterlerin üç çeşidi bulunur.
Bunlar deniz adası, mercan ve
hidradır.
• Yumurta üretimi ve
tomurcuklanma ile çoğalabilirler.
SÖLENTERLER
23. • Doku ve organ farklılaşması
görülen ilk hayvan grubudur.
• Kasları yardımıyla aktif
hareket edebilirler.
• Yumurta ile çoğalırlar.
• Derileri ince ve nemli olup
deri solunumu yaparlar.
• Üç farklı çeşidi bulunur.
• Su ve nemli topaklarda
yaşarlar. Vücutları nemlidir.
• Karada yaşayanları deri
suda yaşayan solungaç
solunumu yapar.
• Vücutları çevresinde
kavkıları bulunur.
• Ahtapot, midye, salyangoz,
mürekkep balığı bu gruba
girer
SOLUCANLAR YUMUŞAKCALAR
24. • En fazla türe sahip
olan hayvan grubudur.
Vücutları çevresinde
kitin yapılı dış iskelet
bulunur.
• Karada yaşayanları
trake ve suda
yaşayanları solungaç
solunumu yapar.
EKLEM BACAKLILAR DERİSİ DİKENLİLER
• Vücut üzerinde dikensi sert
çıkıntılar korunmayı sağlar.
• Tamamı sularda yaşar.
• Solungaçlarıyla solunum
yaparlar.
• Deniz yıldızı, deniz kestanesi,
deniz hıyarı gibi canlılar bu gruba
girer
25. Omurgalı hayvanlar en gelişmiş canlı
gurubudur. Omurgalı hayvanlar; balıklar,
kurbağalar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler
olmak üzere beş ayrı gurup üzere incelenirler
HAYVANLARBalıklar
Kurbağalar
Sürüngenler
Kuşlar
Memeliler
26. BALIKLAR
• Balıklar genellikle tatlı ve tuzlu sularda yaşarlar,
• Solungaç solunumu yaparlar.
• Yüzgeçleriyle hareket ederler.
• Vücutları koruyucu pullarla kaplıdır.
• Genellikle yumurtayla çoğalırlar.
27. KURBAĞALAR
• Suda, karada, hem suda hem karada yaşayan
kurbağalar vardır.
• Yumurta ile çoğalırlar.
• Arka ayakları uzun ve perdelidir.
28. SÜRÜNGENLER
• Gövdeleri genellikle uzun olduğundan sürünerek
hareket ederler.
• Vücutlarının çevresi pul veya kemik tabakayla kaplıdır.
• Suda ve karada yaşarlar ve yumurta ile çoğalırlar.
29. Memeliler
• Hayvanlar dünyasının en ileri, en
gelişmiş yaratıklarıdır. İnsan da
memeli bir hayvandır. Memeliler’in
başlıca özellikleri,
• dişilerinin yavrularını doğurarak
dünyaya getirmeleri, memelerinden
salgıladıkları sütle emzirip
beslemeleridir.
• Derileri genellikle tüylerle kaplıdır.
• Çenelerinde, besin maddelerini
parçalayıp övütmek için dişleri
vardır.
• Hepsi akciğerleriyle solunum
yaparlar.
30. • Memeliler’in bir başka
özelliği de, kafataslarının
vücutlarına göre çok iri,
beyinlerinin çok büyük
olmasıdır. Bundan dolayı da,
öbür hayvanlardan daha
akıllı, daha zeki olurlar.
• Birçoğu toplu halde yaşarlar.
• Karada yaşayan memeliler,
çeşitli sesler çıkararak,
birbirleriyle anlaşabilirler.