3. 3. Zihinsel Gelişim Dönemleri
* Duyu – Hareket (Duyusal – Motor) Dönem (0 – 2 Yaş)
* İşlem Öncesi Dönem (3 – 7 Yaş)
* Somut İşlemler Dönemi (7 – 11 Yaş)
* Soyut İşlemler Dönemi (11 + ….)
4. Kuram Üzerine Notlar
* Bilişsel gelişimi biyolojik ilkelere göre açıklamıştır.
* Bireyi bilgi kazanma sürecinde aktif olarak kabul etmiştir.
* Piaget ilk olarak zekanın tanımını yapmıştır.
Piaget, zekayı, çevreye uyum sağlama becerisi olarak açıklar ve ona
göre “Zeki İnsan” yaşadığı çevreye en iyi uyum sağlayan insandır.
* Piaget yaptığı çalışmalar sonrasında, çocukların yetişkinlerden
farklı, kendilerine özgü bir bilişsel yapı içinde olduklarını gözlemlemiş
ve kuramını buna göre oluşturmuştur.
* Piaget ‘ye göre bilişsel gelişim, beyin ve sinir sisteminin
olgunlaşması ve bireyin yaşantılarının sürekli etkileşimi ile meydana
gelir.
* Bireyde doğuştan getirilen ve yaşam boyunca görülen
değişmez işlevler: 1) Örgütleme ve 2) Adaptasyon(Uyum Sağlama).
* Bireyler, içlerine bilgi doldurulacak boş çuvallar değildir. Aksine
bilginin aktif yapıcıları ve kullanıcılarıdır.
5. Kuram Üzerine Notlar
* Piaget ‘in kuramına yapılan eleştiriler;
- Bilişsel gelişimi genetik ve biyolojik bir süreç olarak ele
alması ve
-Bilişsel gelişimde bireyin insiyatif alabileceğini
önemsememesidir.
* Bir çocuğun bilişsel yapısını büyük ölçüde biyolojik olgunluk
düzeyi belirler.
* Çocuk içinde bulunduğu zihinsel gelişim dönemine göre
zihinsel işlemler yürütür.
* Çocuğun bilişsel yapısı neyi, ne zaman özümleyebileceğini ve
neleri uyumsayabileceğini belirler.
6. 1. Temel Kavramlar
a) ŞEMA(Bilişsel Yapılar): Bilişsel yapı daha çok yetişkin zihinsel
süreçlerini açıklar. Çocuklar için “ŞEMA” kavramı kullanılır.
* Şemalar en temel bilişsel yapılardır.
* Şemalar yaşamın ilk yıllarında daha ilkel düzeydeyken, yaşantı
ve olgunlaşma neticesinde daha karmaşık hale gelir.
* Şema, çevreyle etkileşim sonucu oluşan, organize olmuş,
kolaylıkla tekrar edilebilen davranış ve düşünce kalıplarıdır.
* Şema hem davranışsal (balık tutmak) hem de bilişsel (balık
tutmayı bilmek) olabilir.
* Bebeklerin doğuştan getirdikleri emme ve yakalama refleksleri
ilk şemalardır. Bebekler bu şemaları kullanarak yeni şamalar
oluştururlar.
* Bebeklerin yaşam deneyimleri arttıkça refleks düzeyindeki
basit şemaların yerine karmaşık şemalar alır.
7. b) ADAPTASYON(Uyum Sağlama): Adaptasyon, organizmanın içinde
yaşadığı ortamla daha etkin ve olumlu bir ilişkiye girmesi, ortama
ayak uydurması – uyum sağlamasıdır.
* İki farklı süreci vardır: ÖZÜMLEME ve UYUMSAMA
* Bu iki süreç birbirini tamamlar niteliktedir.
Özümleme(Özümseme - Asimilasyon): Bireyin yeni karşılaştığı
durumları önceden var olan şemaların içine yerleştirmesidir.
* İlk kez karşılaşılan şeyler, bilinen şeylere benzetilerek açıklanır.
* Özümseme, şemada bir değişiklik meydana getirmediği için
şemanın ürettiği düşünce ve davranışta değişiklik olmaz.
ÖR:
* İlk kez görülen bir kaplana kedi demek.
* Künefeye peynirli kadayıf demek.
* Zebraya çizgili at demek.
* Yumurtaya top demek.
8. Uyumsama (Uyum Kurma - Akomodasyon): Önceden var olan
şemaların kapsam ve niteliklerini değiştirme veya yeni şemalar
oluşturmadır.
* Uyumsama şemada değişikliğe neden olduğu için şemanın
ürettiği davranış ya da düşüncede de değişikliğe neden olur.
ÖR:
* Zebra ayrı bir hayvan.
* Yumurta top değil, yere düşerse kırılır.
* Kaplan vahşi bir hayvan. Onunla kedi gibi oynanmaz.
9. UYARI: Uyumsama zaman zaman özümleme kavramı ile
karıştırılmaktadır.
* Özümlemede bilinenlerden yola çıkılarak bir nevi genelleme
yapılırken, uyumsamada eski ile yeni arasındaki farklılıkları fark
etme, bir nevi ayırt etme söz konusudur.
10. c) DENGELEME: Bilişsel gücün temelindeki itici güçtür.
* Bireyin özümseme ve uyumsama yoluyla çevreye uyum
sağlayarak dinamik bir dengeye ulaşması sürecidir.
* Birey yeni karşılaştığı bir bilgi yada durumla, kendisinde
önceden var olan bilgi ve deneyimler arasında ilişki kurar ve çelişki
olmasını istemez. Bir çelişki durumunda ise yeniden denge çabasına
girer.
* Denge – Dengesizlik – Yeniden Denge (Öğrenme)
* Çocuk için yeni olan her şey dengeyi bozar, özümleme ve uyum
süreçlerini ile bu denge yeniden sağlanır.
* Eğer yeni karşılaşılan durum özümseme veya uyumsama
yaparak açıklanamayacaksa YOK SAYMA dengeyi sağlamada diğer bir
yoldur. Bu durumda karşılaşılan yeni durum hiç yokmuş gibi
davranılır.
11. d) Örgütleme (Organizasyon): Çocuk birbirinden bağımsız olarak
öğrendiği bilgileri, birbirinden bağımsız bütünler olarak
bırakmadan, onları birbiri ile ilişkilendirip yeni bir bilgiye ulaşır.
* Böylece daha üst düzey ve daha dengeli zihinsel yapılar oluşur.
* Örneğin: Amcasının babasının kardeşi olduğunu öğrenen çocuk
ikinci bir bilgiye ihtiyaç duymadan dedesinin amcasının babası
olduğunu bilir. Bu durum örgütlemenin ürünüdür.
13. 2) BİLİŞSEL GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
a) Olgunlaşma
* Piaget ‘e göre bilişsel gelişim, olgunlaşmaya dayalı bilişsel
süreçlerle oluşan bir gelişim türüdür.
* Olgunlaşma, insan organizmasında, biyolojik sistemin kendi
içinden gelen etkileri nedeni ile meydana gelen değişmelerdir.
* Biyolojik olgunlaşma olmadan deneyim, sosyal geçiş ve
dengeleme olmaz.
* Beyin ve sinir sistemi biyolojik olgunluğa eriştiği zaman bilişsel
süreçlerde ilerleme olur.
* Yeni doğan çocuk refleksleri ile tepki verirken beyin ve sinir
sisteki olgunlaştıkça daha bilinçli ve sistemli tepkiler verir.
14. b) Yaşantı(Deneyim)
*Zihin gelişimi kişinin geçirdiği yaşantı zenginliği ile ilgilidir.
* Deneyim nesneler ile doğrudan ilişki kurmaktır.
* Çocuklar yaşantıları ve çevre ile etkileşimleri sonucunda gelişir.
* Zengin uyarıcı varlığı bireyin daha çok özümseme ve
uyumsama yapmasını gerektirir. Bu da zihinsel gelişime olumlu katkı
yapar ve çocuk daha çok bilgiye sahip olur.
* Nesnelerle ilişki kurmak iki tür deneyim kazandırır.
- Fiziksel Deneyim: Nesnelerin fiziki özellikleri öğrenilir.
- Mantıksal – Matematiksel Deneyim: Kişi iç düzenleme yolu
ile bilgiye ulaşır.
* İnsan, deneyimler yolu ile kendine katkı sağlayan tek canlıdır.
15. c) Sosyal Geçiş (Toplumsal Aktarma)
* Çocuğun ana babadan, arkadaştan, öğretmenden, kitaptan
kısacası sosyal çevreden öğrendiklerini kapsar.
* Toplum ve topluma ait kültürün, herhangi bir konudaki
bilgisinin bireyle paylaşımı ile sosyal geçiş olur.
d) Dengeleme
* Olgunlaşma, deneyim ve sosyal geçişi birleştirir.
* Dengeleme, çocuğun karşılaştığı yeni nesne ve olayda daha
önce özümlediklerini kullanarak duruma uygun bir davranış düzeyine
erişme sürecidir.
* Denge durgun değil, dinamik bir süreçtir.
e) Örgütleme
* Uyumdan sonra yeni edinilen her şema daha önceki şemalar
arasına alınır ve tüm yapı yeniden organize edilir.
* Bilgiler, olaylar ve süreçler sistematik ve tutarlı hale getirilir.
* Hiçbir bilgi diğerinden kopuk ve ilgisiz değildir.
* Böylece daha üst düzeyde bilişsel yapılar kurar.
16. 3) BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ ve ÖZELLİKLERİ
* Piaget ‘e göre çocuk, basitten karmaşığa doğru bir sıra içinde
bilişsel gelişimini sürdürür.
Gelişim Sürecini Özellikleri
* Dönemlerin sırası değişmez.
* Gelişim dönemlerinden bireysel farklılıklar vardır.
* Dönemler arasında hiyerarşi vardır. Her dönem kendinden
önceki dönemin özelliklerine sahiptir.
* Her dönemin kendine özgü gelişim özelikleri vardır.
17. a) Duyuşsal – Motor Dönem (0 – 2 Yaş)
* Bebeğin zihinsel etkinlikleri duyusal uyarıcılar, refleksler ve
basit hareketlerle(gözle takip etme, emme ve ısırma) sınırlıdır.
* Bebek için her şey yeni baştan olur. Duyu organlarının
algıladığının dışında bir dünyanın varlığını kabul etmez.
* Dış dünyayı keşfetmede duyular ve motor beceriler kullanılır.
* Bu dönemde bebek birçok hareketi;
- Önce refleksif düzeyde,
- Sonra rastlantısal ve tekil olarak,
- Daha sonra ise ulaşmak istediği bazı amaçlara doğru eş
güdüm sağlayarak tekrarlar.
*Dönemin sonuna doğru basit zihinsel işlemler gerçekleştirmeye
başlar.
18. * Refleksif davranışlardan amaçlı davranışlara geçer (6 – 8. Aylar)
Buna bağlı olarak nesnelerin devamlılığı, dögüsel tepki, taklit ve
ertelenmiş taklit gibi düşünce biçimleri kzanılır.
* Bu dönemde taklit ve deneme – yanılma olmak üzere 2 tür
öğrenme yolu vardır.
*Nesne devamlılığı (sürekliliği) kazanılır. Nesne devamlılığı
bebeğin kendi görüş dışında kalsa dahi nesnelerin var olduğunu
bilmesidir. Nesne devamlılığının ilk belirtileri 10 – 12 aylar arasında
ortaya çıkar ve 18 aya kadar gelişir.
* Piaget ‘e göre nesne devamlılığı kazanma bebeğin belleğini
kullanmaya başladığına işarettir ve refleksten, bilinçli davranışa
geçişe ilk adımdır.
19. * TAKLİT: Bebek bir davranışı takip eder, model alır ve o
davranışın aynısını yapar.
- Böylece bebek gördüğü bir davranışla ilgili zihinsel şema
oluşturma yeteneği kazanır.
- Taklit bebeğin oyun yeteneğini geliştirmesine yardımcı olur ve
bu yetenek işlem öncesi dönemde yer alan “sembolik oyun”
özelliğine temel oluşturur.
* ERTELENMİŞ TAKLİT: Bebeğin gördüğü, model aldığı ve taklit
ettiği davranışı olay ortadan kalktıktan sonrada tekrarlamasıdır.
Bebek olayı zihninde kaydeder ve olay ortada olmasa da tekrar eder.
- Bu durum bebeklerin davranışı hayal etme, hatırlama ve taklit
edebilme yeteneğine eriştiklerini gösterir. Bu yetenek dil gelişimi ve
diğer pek çok davranış için önemlidir.
20. * DÖNGÜSEL TEPKİLER: Çocuğun rastlantı sonucu bulduğu, zevk
aldığı ve başardığı hareketleri sürekli olarak yapmasıdır. Çocuk belirli
hareketleri ısrarlı bir şekilde tekrarlar.
- Bebek bu davranışlar ile yeni edindiği bilgi ve davranışı
özümleme ve şemalarına yerleştirme için yapılandırmaktadır.
- Döngüsel tepkiler 3 aşamada meydana gelir:
a) Birinci Döngüsel Tepki(0 – 6 Ay): Bebeğin başı ve elleri ile
yaptığı hareketlerdir. Bu tepkiler bebeğin bedeni üzerinde
odaklanmıştır.
b) İkinci Döngüsellik(6 – 12 Aylar): Çocuğun tepkisi vücudunun
dışındaki nesnelere yönelir. Bebek çevreyi tanımaya yönelik
hareketlerde bulunur ve bu hareketleri vücudu ile gerçekleştirir. Bu
tepkiler çevre üzerinde odaklanmıştır.
c) Üçüncü Döngüsellik(12 aydan sonrası): Çocuk amaçlarına
ulaşmak için deneme – yanılma yapar. Keşfetmeye yönelik tepkilerde
bulunur. Davranış vücut dışında araçlarla tekrarlanır.
21. * DEVRESEL TEPKİLER: Devresel tepkiler, döngüsel tepkileri de
kapsayan ve çocuğun 6 yaşına gelinceye kadar davranışları sürekli
yapmasını sağlayan bilişsel süreçtir.
- Davranışı tekrar etmekte ısrarcılardır.
- Bir çocuğun ilgili olayı özümlediğini gösterir.
- Döngüsel tepki, devresel tepkinin başlangıcını oluşturur.
* SES BULAŞMASI: Bir bebek ağladığında diğer bebeklerinde
ağlamasıdır. Bebek ağlama ile sıkıntılı durum arasında ilişki
kurmuştur.
- Ses bulaşması bebekte en basit düzeyde taklit ve öğrenme
yaşantısının meydana geldiğinin habercisidir.
23. b) İşlem Öncesi Dönem (2 – 7 Yaş)
* Bu dönemdeki çocukların, yetişkinlerden farklı olarak
kendilerine göre bir mantık ve akıl yürütme biçimleri vardır.
* Bu dönemde çocuğun öğrenmeleri çoğunlukla deneme –
yanılma ve model alma yolu ile gerçekleşir.
* Benlik kavramı gelişir.
* Olaylar ve nesneler arasında mantıksal ilişki kuramazlar.
* Piaget bu dönemi iki ayırmıştır. Sembolik Düşünme Evresi(2 – 4
Yaş ) ve Sezgisel Düşünme Evresi(4 – 7 Yaş)
•Sembolik Düşünme Evresi
* Sembolik düşünmede çocuklar, mevcut olmayan bir nesne
veya kişiyi temsil eden sözcük, sembol veya varlığı zihinsel olarak
ifade etme yeteneği geliştirirler.
* Sembolik işlemler gelişir ve temsili becerilerinin kullanımı artar.
* Sembolik Oyun: Çocuklar sembolik olarak oyunlar oynarlar.
Örneğin bir çubuğu at veya bir tahta parçasını tabanca gibi kullanırlar.
Gemiler yapıp bu gemileri suda yüzdürürler.
24. * Simgesel İşlev: Simgeleri anlama, oluşturma ve kullanma
yetilerine dayanır. Kavram gelişimi, dil, jestler, düşsel ve simgesel
oyun, resim yapma gibi özellikler simgesel işlev özelliğini kazanma ile
gelişir.
* Çocukta hayal gücü ve sihirli düşünceler gelişir. Hayal ile
gerçeği ayırt edemezler.
25. • Sezgisel Düşünme Evresi
* Bu dönemde çocuklar karşılaştıkları bütün problemlerin
çözümlerine ancak sezgisel düzeyde ulaşabilirler.
* Sezgisel düşünme, bir problemin, bir kavramın, olgunun
dikkatle incelenmeden; deneye, akla ve mantığa vurulmadan dolaysız
olarak kavranmaya çalışılmasıdır.
* Çocuklar sezgilerine göre hareket edip mantıklarını
kullanamadıklarından kararları sık sık değişmekte ve
yanılabilmektedirler.
* Düşünme ilkel düzeydedir. Bu nedenle nesneleri sınıflama ve
sıralama işlemleri yapamazlar. Ancak bir nesne ve olguyu çok basit
düzeyde sadece bir özelliğe göre sınıflayabilirler.
26. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Dil Gelişimi
* Bu dönemde dil gelişimi oldukça hızlıdır. Nesneleri, imgeler ve
sözcüklerle ifade edebilirler. Sözcük ve nesne arasındaki bağı kurarak
dünyayı daha iyi tanırlar.
* Dil gelişimine bağlı olarak çocukta MONOLOG ve TOPLU
MONOLOG özellikleri gelişir.
- MONOLOG: Çocuğun yanında biri olmadığı halde sanki
varmış gibi düşünmesidir. Monolog tarzı konuşmada kişi başkalarını
dinlemeden kendi konuşmalarına konsantre olur.
- TOPLU MONOLOG: Çocuklar bir araya geldiklerinde hep bir
ağızdan ve birbirlerini dinlemeden konuşurlar. Çocuk karşısındakini
dinlemez fakat onun kendisini dinlediğini varsayarak konuşur.
29. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Benmerkezci (Egosantrik Düşünme)
* Benmerkezci düşünmede çocuklar olayları başkalarının bakış
açısından değerlendirebilecek bilişsel düzeyde bulunmazlar.
Diğerlerinin dünyayı kendisini algıladığı gibi algıladığını düşünürler.
* Dünyanın merkezinde kendinin bulunduğunu düşünür.
* Çocuk kendi düşüncelerinden farklı düşüncelerin olduğunu
fark etmez.
* Paylaşması gerektiğini düşünmez.
* Çocuk kendisini bildiğini ve gördüğünü herkesin görüp, bildiğini
düşünür. ÖR: Telefondan konuşurken kendisinin gördüğünü
başkasının da gördüğünü düşünür.
* Çocuk hoşlandığı ve hoşlanmadığı bir şeyden diğerlerinin de
hoşlandığını ve hoşlanmadığını düşünür.
* Çevresindeki her şeyin kendisi için bulunduğunu düşünür.
* Çocuk çevresindeki her şeyin kendisine odaklı olduğunu
düşünür.
30. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Kalıp Yargılar
* Çocuklar sınırlı deneyimleri nedeni ile kalıp yargılar geliştirip
karmaşık bilgileri dar kavramalarla örgütlemeye çalışırlar.
* Çocuklar bir kavramı bir kez biçimlendirdikten ve ona duygusal
olarak bağlandıktan sonra, onunla uyuşan bilgileri özümleme,
uyuşmayanları ise görmezden gelme veya akla uydurma
eğilimindedirler.
* ÖR: Hemşire olmak isteyen bir kız çocuğunun, “Doktor olmaz
istemez misin?” diye sorulduğunda “kızlar doktor olmazlar, hemşire
olurlar” yanıtını verip, bu görüşü ısrarla savunması.
Paralel Oyun
* Ben merkezciliğin devamı olarak, çocukların aynı anda, bir
arada olmalarına rağmen birbirlerinden bağımsız olarak oyun
oynamalarıdır.
* Bu nedenle eşli oyunlar oynayamazlar.
31. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Döneme Ait 3 Tür İnanış
1) Animizm(Canlıcılık): Yaşayan ve yaşamayan nesneler arasında
ayrım yapamamadan dolayı ortaya çıkan durumdur.
* Çocuk cansız nesnelere canlılık özelliklerini verir diğer taraftan
da hayvanlara insan özellikleri yükler. Bu durumun bir neticesi olarak
da canlılara cansız özelikler yükler.
* Güneşin ve ayın canlı olduklarını ve kendini takip ettiklerini
düşünürler.
* Düşerek canının yanmasına neden olan sandalyeye vurması.
* Cansız nesnelerin düşündüğüne inanırlar.
UYARI: Animizm, Sembolik Oyun kavramı ile karıştırılmamalıdır.
32. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
2) Özelden Özele Akıl Yürütme
* Olayları sadece sadece geçirdiği yaşantılara dayanarak tek
yönlü düşünmedir. Bu nedenle tümevarım ve tümdengelim gibi
yöntemleri kullanamazlar.
* Çocuk genele dokunmadan bir özelden diğerine geçebilir. Bu
nedenle diğer noktalara dikkat etmeden sadece yaşantılarına
dayanarak akıl yürütür.
* ÖR: Akşam televizyon izleyen bir çocuk, TV izlemediğinde
akşam olmadığını düşünebilir.
34. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
3) Yapaycılık
* Çocuk doğal olguları (gece, gündüz, yağmur, deprem vb.)
birisini yaptığına veya birisini neden olduğuna inanır.
* Güneşin ateşi bir kibrit ile yakılmıştır.
* Yıldızlar ip ile birbirine bağlanmıştır.
* Denizlere insanların kovalarla su döktüğü için deniz suyunu
tükenmediğini düşünebilir.
35. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Tersine Çevirememe
* Çocuklar bir işlemi tersine düşünemezler.
* Çocukların nesne korunumu kazanmasına engel durumlardan
biridir.
* A = B ‘dir; fakat B = A değildir.
* Çocuk 5 + 1 ifadesine 6 yanıtını verirken; 1 + 5 ifadesine yanıt
veremeyebilir.
* İşlem öncesi dönemin en önemli özelliği TERSİNE
DÖNÜŞTÜREMEMEDİR.
* Değişen bir olayın sürecine yada dönüşümüne odaklanmak
yerine son haline odaklanırlar.
* İnce ve kalın bardakta yer alan aynı miktardaki suyun
hangisinin çok olduğu sorulduğunda ince bardaktaki yanıtını verir.
36. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Odaktan Uzaklaşamama / Odaklama Düşünce Biçimi
* Çocuklar, bu dönemde, dikkatlerini karşılaştıkları durumun
sadece bir yönüne veya ayrıntısına odaklayıp, diğer ayrıntılara ve
özelliklere odaklamazlar.
* Bu nedenle mantıklı düşünemezler ve korunumu
kazanamazlar.
* Bir düşünceye yoğunlaşırlar. Diğer düşüncelere
odakalanamazlar.
* Çocuk dikkatine nesne veya olayların sadece bir özelliğine
odaklarlar.
38. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Nesneleri sadece bir özelliğine göre sıralayabilir ve sınıflandırabilirler.
* Büyüklük, renk, biçim vb. tek bir özelliğe göre nesneleri
sıralayabilir ve sınıflayabilirler.
Korunum İlkesi Kazanılmamıştır.
* Korunum bir nesnenin şeklinin ya da fiziksel özelliğinin
görüntüsel değişiminin etkisinde kalmadan nesnenin aynı kaldığının
düşünülmesidir.
Büyüsel ve Doğa Üstü Düşünce.
*4 – 5 yaşındaki çocuklar, sıra dışı ve hatta doğa üstü olayların
gerçekleşmesindeki olanaksızlığı düşünemezler.
* Büyüyü, büyü kitaplarından, başka büyücülerden yada özel
büyü okulunda öğrenilen bir beceri olarak görürler.
39. •DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Soru Sorma
3 – 6 yaşlarında ilgi ve merak arttığı için sürekli olarak soru
sorarlar.
Ahlaki Bağımlılık
* Çocuk dıştan gelen(anne - baba) yasa ve kurallara göre
davranır.
Kişi Değişmezliğini (Sürekliliğini) Kazanma
40. c) Somut İşlemler Dönemi (7 – 11 Yaş)
* İlköğretimin birinci kademesine denk gelen dönemdir.
* Bu dönemde çocuk benmerkezcilikten uzaklaşır.
* Çocuğun işlemleri muhakeme edişi mantıklı hale gelir.
* Çocuk problem çözme ve muhakeme yapmayı öğrenir.
Dönemin Özellikleri
*Tersine Çevirebilme
- Tersine çevrilmesi mümkün olan herhangi bir işlemin tersine
çevrildiğinde sonucunun değişmeyeceğinin bilinmesidir.
- Bir işlemi son aşamasından başlangıç aşamasına götürebilme
yeteneğidir.
- ÖR: Matematikteki sağlama işlemleri. Suyun donduğunda buz
olduğunu, buzunda çözüldüğünde su olduğunu bilebilmedir.
41. Dönemin Özellikleri
*Korunumu Kavrama
- Herhangi bir nesnenin biçimi veya mekandaki konumu
değiştiğinde miktar ağırlık ve hacminde değişiklik olmayacağı ilkesidir.
- Korunum görünüş değişse bile, herhangi bir şey ekleyip
çıkarılmadan, nesnelerin aynı kalacağının bilinmesidir.
- Korunumun kazanılmasına bağlı olarak, düşüncede önemli
ilişkiler kazanılır:
Çoklu Sınıflama: Bir nesne birden fazla farklı özelliğine göre
sıralanarak sınıflanabilir.
Döneşebilirlik: Bir nesnenin görüntüsünü değiştiği halde
tekrar önceki haline dönüşebilmedir.
Telafi/Ödünleme: Bir boyuttaki değişimin diğer boyutta da
değişim yarattığını bilmedir.
Ayniyet/Özdeşlik: Bir nesneye bir şey eklenip, çıkarıldığında
nesnenin değiştiğini; herhangi bir şey eklenmeyip, çıkarılmadığında
da değişmediğini bilmedir.
42. Dönemin Özellikleri
*Korunumu Kavrama
* Çocukların daha önce korunumu kazanamamalarının
nedenlerinden biri ALGIDA BASKINLIK ‘tır. Algıda baskınlık çocuğun o
anda gözlemlediği somut durumu algılayışının, başka işlem
yapmasına engel olacak kadar baskın olmasıdır.
* Farklı korunum türleri farklı yaşlarda öğrenilir.
*Yatay Kolaj
* Çocuğun bir korunum türü için öğrendiğini, başka bir korunum
türüne aktarma becerisi yoksunluğudur.
* Sıralama ve Sınılama
* Bu dönemde çocuklar nesneleri, birden fazla farklı özelliğe
göre sınıflayabilir, sıralayabilir. ÖR: 10 tane toplu renk büyüklük ve
ağırlıklarına göre sıralama.
43. Dönemin Özellikleri
* Geçişlilik: Somut işlemler döneminde korunum ilkesinin ve sıralama
yeteneğinin kazanılmasına ve daha önce yaptıkları karşılaştırmalara
bağlı olarak nesneleri birbirleri ile olan ilişkilerine göre ele alıp bu
doğrultuda sıralayabilirler.
* Çıkarsanan Gerçeklik
* Dolaylı gerçeği kavrayabilme.
* Somut işlemler döneminde çocuklar nesnelerin görünen
özelliklerinin, görünmeyen ve derinde kalan özelliklerinin
farkındadırlar.
* Gerçek gibi görünenlerin ötesini gidebilir ve eldeki kanıtlara
dayanarak neyin gerçekten doğru olduğunu fark edip, çıkarsanan
gerçekliğe ulabilirler.
* Gerçekliğe şahit olunmasa bile gerçeğin çıkarsanmasına
dayanan mantıksal problem çözme gelişmiştir.
44. Dönemin Özellikleri
* Odaktan Uzaklaşma
* Çocuk bu dönemde dikkatini bir işlemin tek bir boyutuna
yoğunlaştırmadan uzaklaşarak, odaktan uzaklaşma yeteneğini kazanır.
* Olayı oluşturan birden fazla boyutu dikkate alarak değerlendirmeler
yapar.
* Mantıklı Düşünme
* Somut özelliklerdeki problemler çözülebilir.
* Çocuk tümevarımsal ve tümdengelimsel düşünme görülür, ancak
yeterli değildir.
* Dönüşümsel Düşünme
* Çocuk, bir olay veya durumu çözümlemede geçmiş olayları ve
durumları zihninde kurgulayarak sonuçlar elde edebilir.
* Daha önce yaşanmış bir olayı kafasında olduğu gibi kurgulayabilir.
45. d) Soyut İşlemler Dönemi (11 – 18 Yaş)
* En üst bilişsel gelişim dönemidir.
* Bu dönemde bireyde soyut kavram ve düşünceler hakkında
mantık gelişir.
* Bu dönemde gözlem yapmadan, somut deneyim sağlamadan
hipotezlerden sonuç çıkarmak mümkün olmaktadır. Söz konusu
düşüncenin 4 özelliği vardır:
- Gerçek olan ile mümkün olabilecek olan arasındaki ilişkiyi
değerlendirebilme yeteneği.
- Bağdaştırarak analiz yapabilme yeteneği.
- Alternatifler (öneriler) getirebilme yeteneği.
- Hipotezlerle tümden gelimsel düşünebilme yeteneği.
46. Dönemin Özellikleri
*Üst Düzey Akıl Yürütme
* Bu dönemde tümevarımsal ve tümden gelimsel düşünce yolları
tam anlamı ile kullanılır. Bu düşünce yolları somut işlemler
döneminde gelişmeye başlar ve soyut işlemler döneminde tamamen
yerleşir.
* Tümevarım ve tümdengelim insan bilgilerinin temelini
oluşturur.
* Birey hipotezler kurup, test edebilir(Bilimsel Düşünme
Yeteneği)
* Karmaşık ve komplike olay ve durumlar değerlendirebilir;
gerçek ile olasılıkları karşılaştırabilir.
47. Dönemin Özellikleri
*Göreceli (Zamana, Mekana ve Kişiye) Göre Düşünme
* Birey kendine özgü ideal, değer, duygu, düşünce ve inançları
geliştirir.
* Çevresinden öğrendiklerinden yola çıkarak kendi orijinal
fikirlerini üretebilir.
* Hipotetik Düşünme
* Ergen herhangi bir problemle karşılaştığı zaman, sorunun
görünen boyutlarının ötesine geçip çözüme ilişkin olası yollar
belirleyebilmekte ve farklı seçenekler ortaya koyabilmektedir. Bu
hipotetik düşünme yeteneğidir.
* Olasılıklara dayalı düşünmedir.
* Test edilmeye değer fikirler üzerine fikir geliştirmedir.
ÖR: Marsta hayat var mı?
- Su ve oksijen varsa hayat vardır.
48. Dönemin Özellikleri
*Esnek Düşünme
* Hipotetik düşünme yeteneğine ulaşan ergenler sadece kendi
fikirlerine saplanıp kalmazlar.
* Başka fikirler ve ihtimaller olabileceğini düşünerek ona göre
davranırlar.
ÖR: Matematikte bir probleme ilişkin farklı çözüm yollarını fark
eder, sadece bir fikre takılıp kalmaz.
49. Dönemin Özellikleri
* Andırma (Anoloji)
* Bilinen bir benzerlikten yola çıkarak, bilinmeyenlerin elde
edilmesidir.
* Birbirine benzeyen iki durum arasındaki ortak bir özellikten
yola çıkarak biri için geçerli olanı diğer içinde geçerli kılmadır.
*Ulaşılan sonuçlar, gözlem ve deneyle kanıtlanmadıkça
ihtimaliyet düzeyinde kalır
ÖR: DEPREM - OK-YAY
Fay hattı - Yay
Toprak - Yayın İpi
Gerilim Enerjisi - Ok (3)
50. Dönemin Özellikleri
* Bütünleştirmeci (Kombinasyonel) Düşünme
* Bir problemin birden fazla alt problemi barındırabileceğini ve
dolayısıyla bir problemin birden fazla çözümün bir araya getirilerek
çözülebileceğini kavramadır.
ÖR: Doktorların teşhis koyarken izledikleri yol.
* İleriye ve Geriye Doğru Düşünme Yeteneği
* Zamanla ilgili perspektif kazanmadır.
* Bu sayede birey geçmiş, bugün ve gelecek bağlantılarını sağlıklı
bir şekilde kurabilir.
* Somut işlemler döneminde gelişmeye başlar ve soyut işlemler
döneminde tamamen kazanılır.
ÖR: “Kurtuluş savaşı olmasaydı ne olurdu? Bugün ve gelecekte
ne olurdu?” sorularına mantıklı cevaplar verilmesi.
51. Dönemin Özellikleri
*Metabiliş
* Bireyin öğrenme sürecindeki bilişsel etkinliklerini fark
etmesi, bu süreci kontrol etmesi ve denetlemesidir.
* Ergen başkalarının ne bildiğini ve nasıl bildiğini araştırabilir ve
böylece diğerlerinin stratejilerini anlama ve kullanma becerisi
geliştirebilir.
* Ergen Benmerkezciliği (Egosantrizim)
* Bu dönemde “tüm insanların dikkatini kendisine
yoğunlaştırdığı” ve “yaptıklarının hayali seyirciler tarafından
izlendiği” şeklinde iki tür benmerkezci düşünce vardır.
* Kendi düşünceleri en doğru düşüncelerdir.
* Kimse bir şey anlamıyor.
* Bu insanlar aptal.
52. Dönemin Özellikleri
- Hayali Seyirciler: Ergenler hayali izleyiciler tarafından sürekli
izlendiklerini düşünüler. Bu nedenle fiziksel görünüşlerine son derece
dikkat ederler.
- Kişisel Efsane: Ergenler, çeşitli riskler alırken kendilerine bir
zarar gelebileceğini pek düşünmezler. Kötü olaylar hep başkalarının
başına gelir, onların başına kötü bir şey gelmeyeceğine dair düşünce
tarzları vardır. Yani KENDİLERİ İÇİN OLUŞTURDUKLARI bir KİŞİSEL
EFSANALERİ vardır.
- Omnipotent Düşünme: Ergenlik döneminde, birey her şeyi
yapabilecek güçte olduğuna dair gerçek dışı düşüncelere sahip
olmaktadır. Bu tür düşüncelere OMNİPOTENT DÜŞÜNCE denir.
53. İşlem Öncesi Dönem (2 – 6 Yaş)
•Benim gördüğümü herkes görür.
• Benim bildiğimi herkes bilir.
•Başkalarının bakış açılarını anlayamama.
• Mülkiyet kavramı gelişmemiştir.
• Her şey kendisi için vardır.
Benmerkezci
Düşünce
Ergenlik Dönemi (11 – 18 Yaş)
•Kendi isteklerini düşüncelerinin en doğru olduğuna
inanma.
• Kimsenin kendini anlamadığını düşünme.
• Yaşadıklarının sadece kendi başına geldiğini düşünme
• Hayali İzleyiciler ve Kişisel Efsana
54. Dönemin Özellikleri
•Soyut Düşüncenin Gelişmesine Bağlı Olarak Ergen Kişiliği ve
Davranışlarındaki Değişmeler
•İdealizm: Olası olanı gerçekten ayırt etme yeteneği, ergene yetişkin
dünyasının ideal koşullar altında nasıl nasıl bir dünya olabileceğini hayal
etme olanağı verir. Bu nedenle bazı ergenler dünyayı ve olayları
değiştirmek için fanteziler kurarlar.
• Uyuşmazlık: Ergenin söyledikleri ve yaptıkları arasında zaman zaman
uyuşmazlık vardır.
• Kendilik Bilinci ve Benmerkezci Düşünce: Kendileri hakkında düşünme
yetkinlikleri ergenlere kendileri hakkında farkındalık geliştirme imkanı
sunar.
• Uyma: Ergenler içinde yaşadıkları toplumun ve arkadaşlarının baskıları
nedeni ile toplumsal uyum konusunda daha az yaratıcılardır.
• Yaşam Planı: Ergen gerçek bir yaşam planı yaptığında ve sosyal bir rol
benimsediğinde toplumla gerçek bir bütünleşme yolunda önemli bir
adım atmış olur.
55. Zihinsel Gelişim Aşamalarına İlişkin İlkeler
* Zihinsel gelişim yavaş ve aşamalıdır.
* Evreler hiyerarşiktir.
* Her birey, evreleri atlamadan sıra ile izler.
* Gelişimde bireysel ayrılıklar vardır.
56. Piaget ‘in Eğitim Sistemine İlişkin Görüşleri
* Öğrenme yaşantıları çocuğun bilişsel gelişimine uygun
olmalıdır.
* Okul, gerçek hayatın canlı ve dinamik bir kesiti olmalıdır.
* Öğrenme yaşantıları, çocuğun hazırbulunuşluk düzeyine uygun
olmalıdır.
* Program içeriklerinin belirlenmesinde, çocuğun beklenti ve
ihtiyaçlarının merkeze alınması gerekir.
* Öğretmenin görevi ders içeriğini öğretmek değil; öğrenme
yaşantılarına kılavuzluk etmektir.
57. 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
* Bilgi çözümlenerek kodlanır, işlenir, depolanır ve
değerlendirilir.
* Bilişsel gelişim bilgi işleme sürecinin, depolama sürecinin ve
depolama sisteminin gelişimine bağlıdır.
* Beruner, sarmal öğrenmenin kurucusudur.(Yeni öğrenilen
konular eski öğrenilen konular ile ilişkilendirilir. Böylece bilginin
yapılandırılması sağlanır.)
* Bilişsel gelişimde, bilginin yapılandırılıp bir bütün haline
getirilmesinde bire aktiftir. Bilgi keşfedilir.
* Öğrenme, çevre uyaranlarının çocukta merak duygusu
oluşturması ve belirsizlik durumu yaratması ile gerçekleşir.
* Buluş yolu ile öğrenme vardır.(Öğretmen bir konunun
öğrenilmesinde ipuçları, örnekler ve mantık yürütmeyi sağlayan
sorularla; tümevarımsal bir anlayışla öğrenmeyi sağlar.)
58. 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
* Öğrenme sürecinde, öğrencinin aktif olmasına ve bir bilgiyi
keşfetmesine izin verilir.
* Küçük ayrıntıların ezberlenmesi yerine, öğrencinin büyük resmi
keşfetmesine imkan verecek yönergeler kullanılır.
* Öğrencinin “AHA” veya “BULDUM” yaşantısı yaşaması sağlanır.
* Öğretmen destekleyici, yanlışlar konusunda geri bildirim veren
ve öğrencinin keşfetmesine sağlayan bir rehber konumundadır.
* Aristocu bir sorgulamayı gerektirir.
* Öğretmenin görevi temel konu ile ilerleyen konu arasındaki
benzerlikler arasındaki ilişkinin kurulmasını sağlamaktır.
* Bruner, bilişsel gelişimi 3 dönem halinde incelemiştir. Bunlar:
- Eylemsel Dönem (0 – 3 Yaş)
- İmgesel (İkonik) Dönem (4 – 6 Yaş)
- Sembolik Dönem (7 – 18 Yaş)
59. 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
a) Eylemsel Dönem
* Çocuk çevreyi eylemler ile anlar ve bilgi toplar.
* Çevredi nesnelere dokunarak, vurarak, ısırarak ve hareket
ettirerek tanır.
* Nesnelerle doğrudan etkileşim söz konusudur.
* Bilgi eylemle temsil edilir.
* Devinim – Duyusal zekayı ilgilendirir.
* Bilgiler nesnelerle doğrudan temas ile, duyu organları ile
kazanılır.
* Öğrenmeler yaparak – yaşayarak gerçekleşir.
60. 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
b) İmgesel(İkonik) Dönem
* Bilgi imgelerle elde edilir.
* Bilgi sözcükler ve kavramlar yolu ile elde edilir.
* Gelişen dilsel ve görsel algılar yolu ile farklı durum ve yaşantılar
imgeler halinde formüle edilir.
* Görsel bellek gelişmiştir.
* Algı önemlidir. Bir nesne ve olay zihinde algılandığı şekli ile
temsel edilir.
* Çocuk, bir olayı ve nesneyi görmeden resmedebilir.
* Mekansal zeka ile ilgilidir.
* Öğrenme görsel yolla sağlanır.
61. 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
c) Sembolik Dönem
* Çocuk yaptıklarını ve anladıklarını sembollerle açıklar.
* Yaşam mecazlar, grafikler, formüller ve simgeler yolu ile
kavranır.
* Dil, mantık, matematik ve müzik alanlarında semboller
kullanılır.
* Bilgiye yazılı ve sözel sembollerle ulaşılır.
* Öğrenmeler sembollere bağlı gerçekleşir.
62. 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
Kurama İlişkin Karakteristik Özellikler
* Bilişsel gelişimin ilk başında uyarıcı tepki bağı söz
konusudur.Ancak zihinsel gelişime bağlı olarak uyarcılar kontrol
edilir, sınıflanır ve böylece birey kendine özgü davranışlar geliştirir.
* Bilişsel gelişim, birçok alandaki artışın kümülatif(birikimli –
gittikçe artan) ürünüdür.
* Gelişim, sorunun anlaşılması, bilginin
çözümlenmesi, işlenmesi, depolanması ve değerlendirilmesi şeklinde
helozonik(sarmal) bir sıra izler.
* Bireyin kişisel farkındalığı önemlidir. Kişisel farkındalık, bireyin
kendi kapasitesi hakkındaki nesnel yargısıdır.
* Bilişsel gelişimde, sosyal farkındalık önemlidir.Sosyal farkındalık
bireyin belli bir sosyokültürel yapıya uygun davranma yeterliliğidir.
63. 3. Gagne ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı
* Birey doğuştan öğrenmeye hazırıdır.
* Zihinsel gelişim de doğuştan gelen bu donanımla elde ettiği
deneyimlerinin birikimi ile ortaya çıkar.
* Deneyim tüm bilgilerin kaynağıdır.
* Birey deneyimler ve problem çözme ile aktif bir şekilde öğrenir.
* Zihinsel gelişim 8 aşamada meydana gelir.
1) İşaret Öğrenme: Tepkisel koşullanma düzeyindeki basit
öğrenmelerdir. Uyarıcı tepki bağı öğrenilmiştir.
2) Uyarıcı – Davranım İlişkisini Öğrenme: Edimsel koşullanma yolu
ile öğrenme söz konusudur. Uyarıcı ve davranım arasında bağ
kurarak öğrenir.
3) Zincirleme: Uyarıcı davranım arasındaki ilişki belli bir sıra ile
öğrenilir.
4) Sözel Bağ Kurma: Kelimeler ve onların anlamları öğrenilir.
64. 3. Gagne ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı
5) Ayırt Etmeyi Öğrenme: Çeşitli uyarıcılar arasındaki farkı öğrenme
ve buna bağlı olarak farklı uyarıcılara farklı tepki verme.
6) Kavram Öğrenme: Belli ölçülere göre obje, nesne ve olayları
gruplayabilme temeldir.
7) İlke Öğrenme: Yol gösterici olan ve problem çözmeyi kolaylaştıran
bilgileri edinme.
8) Problem Çözme: Öğrenilen ilkeleri kullanarak karşılaşılan
problemleri çözme.
65. 3. Gagne ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı
Gagne ‘nin Öğrenme Hiyerarşisi
* Öğrenme sürecini daha iyi anlaşılabilmesi için öğrenme sonucu
açığa çıkan öğrenme ürünlerini incelemiş ve yeni bir sınıflama
geliştirmiştir.
* Bu sınıflamaya göre öğrenme ürünleri basitten karmaşığa
doğru 4 farklı kategoriye ayrılabilir.
1) Problem Çözme
a) Karmaşığa
2) İlke Öğrenme
b) Basitten
3) Kavram Öğrenme
4) Ayırt Etmeyi Öğrenme
66. 4) Vygotsky ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı
* Vygotsky ‘nin en önemli katkısı zihinsel gelişimde sosyo
kültürel çevrenin etkisini vurgulamasıdır.
* Çocuğunun bilişsel gelişimini öğrendiği dile ve çevresinden
aldığı sosyal desteğe bağlamıştır.
1) İşbirlikli Öğrenme: Birey tek başına öğrenebileceğinden daha
fazlasını yakınsal alanı ile (Proximal Zone) ile işbirliği yaparak
işbirlikli öğrenme yolu ile, yakın çevredeki bireylerin rehberliği ile
öğrenir.
2) Yakınsal(Proximal Zone) Gelişim Alanı: Vygotsky zihinsel gelişimin
sosyal yönüne dikkat çekmiştir. Birey kendi başına birşeyler
öğrenebilir ancak sosyal çevrede öğrenebileceğinden daha azdır
bu öğrenmeler. Bu iki durum arasındaki fark yakınsak gelişim
alanından kaynaklanır. Birey bu çevredeki insanlar ile dili
kullanarak iletişim kurar.
67. 4) Vygotsky ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı
3. İçsel Konuşma: Vygotsky ‘nin dille ilgili olarak vurguladığı bir başka
kavram ise benmerkezci konuşmadan sonra gelişen ve çocuğun akıl
yürütme sürecinde dili kullanmaya başladığını gösteren İÇSEL
konuşmadır.
* Üst düzet zihinsel ve psikolojik işlevler, kişiler arası ilişkiden
kaynaklanmaktadır ve aşağıdaki aşamalarda gerçekleşir;
- Önce dışsal bir etkinliğin göstergesi olan bir işlem yeniden
yapılandırılır ve içsel olarak yeniden ortaya çıkmaya başlar.
- Kişilerarası süreç içsel bir sürece dönüşür. Bireyin kendi
kendisi ile konuştuğu süreçtir.
- Kişilerarası sürecin içsel bir sürece dönüşmesi bir takım
gelişimsel olayın sonuçlanmasını sağlar.
*İçsel konuşma ile bire kendi kendine konuşarak farkındalık
yaratır, kendini anlar, durumu değerlendirir ve böylece zihinsel
gelişim sürecine katkı sağlar.
68. 4) Vygotsky ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı
Gelişimi Etkileyen Faktörler
* Sosyal çevre
* Çocuk yetişkin ilişkisi
* Dil gelişimi
* Nesne, olay, olgular ve kişiler ile somut yaşantılar.
69. 5. Zeka Kuramları
a) Geleneksel Yaklaşımlar
I) Tek Faktör Yaklaşımları
* Zeka, öğrenme gücüdür.
*Zeka farklılıkları duyumlardan ve duyu organlardaki
farklılıklardan kaynaklanır.
* Zekanın iyiliği duyu organlarının iyiliğine ve keskinliğine bağlıdır.
II) Çift Faktör Yaklaşımlar
* Zeka, genel ve özel olmak üzere iki faktörlüdür.
* Zeka akışkan ve kristalize olmak üzere iki faktörlüdür. Akışkan
zeka yetenek kavramı gibi işlerken; kristalleşmiş zeka, öğrenme ve
yaşantılar sonucu biçimlendirilmiş bilişsel becerilere karşılık gelir.
70. 5. Zeka Kuramları
b) Çok Faktörlü Yaklaşımlar
I) Üçlü Kuram (Strenberg)
* Zekayı anlamaya yönelik bilişsel süreç yaklaşımıdır.
Zeka, analitik, yaratıcı ve pratik zeka olmak üzere üç bölümde
incelenir.
Analitik Zeka: Bireyin az yada çok zeki davranmasına yol açan
süreçlerdir. Metabilişler, performans bileşenleri ve bilgi.
Yaratıcı Zeka: İçgörü ve otomatiklik yeteneğine dayalı olarak yeni
yaşantılar ile başa çıkmayı içerir.
Pratik Zeka: Bir kişinin bir işi başarabileceği çerçeveyi çizmesidir.
II) Çoklu Zeka Kuramı (Gardner)
* İnsanlar birden fazla zeka türünü taşımaktadırlar.
* 8 zeka türü vardır.
71. 5. Zeka Kuramları
b) Çok Faktörlü Yaklaşımlar
* Dilsel,
* Mantıksal – Matematiksel
* Uzaysal
* Müziksel
* Kinestetik
* Doğasal
* Kişisel
* Kişilerarası
* Varoluşsal
72. 5. Zeka Kuramları
c) Duygusal Zeka
* Gardner ‘ın kuramı temel alınarak oluşturulmuştur.
* Kuram, insanın insan olma özelliğinin, duygu ve bilişsel yapısının
birlikteliğinden geçtiğini savunur.
* Duygular insan yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır.
* Daniel Goleman ‘na göre duysal zeka: Kişinin kendi duygularını
anlayabilme, başkalarına karşı empati geliştirebilme ve duygularını, yaşamı
zenginleştirebilecek şekilde düzenleyebilme yeteneğidir.
Duygusal Zekanın Temel Öğeleri
* Beyin gelişiminde duygu merkezleri, düşünen beyin merkezlerinden
sonra oluşmaktadır. Yanı düşünen beyin bölgeleri, duygu merkezlerinden
oluşur.
* Bilinç kimi zaman duygular tarafından yönlendirilebilmektedir.
* Duyguları ayırt edebilme duygusal zekanın temelidir.
* Duyguları yönetme ve düzenleme bilincin görevidir.
* Duygusal özdenetim.
* Başarıya yönelik güdülenme.
* Kendini başkalarının yerine koyabilme anlamına gelen empati.
73. 5. Zeka Kuramları
c) Duygusal Zeka
Duygusal zekası gelişmiş bireylerin özellikleri
* İlgi, yetenek ve kapasiteni bilme ve etkili kullanabilme.
* Özsaygı ve özgüveni gelişmiş olma.
* Olumlu ve olumsuz duyguların farkında olma ve olumsuzlarla baş
edebilme.
* Kendi kendini güdüleme.
* Hedefler koyma ve bunlar için çaba gösterme.
* Empati kurabilme.
* Risk alma.
* Bireysel kararlar alma.
* Kendini açma.
* Yaşam felsefesi geliştirme.
*Problem çözebilme.
* Engellerle baş edebilme.
* İçgörü geliştirme.
* Güvenilir, anlayışlı ve hoş görülü olma.