2. Son on yılda, dünyada birçok ülkede eğitim hizmetlerinin
kalitesinin artırılması ve geliştirilmesi amacıyla
yükseköğretimde kalite güvencesi ve akreditasyon sistemleri
kurulmuştur. Bu sistemler her bir ülkenin kendi
gereksinimlerine, kültürüne ve sahip olduğu eğitim
kurumlarının yapısına göre zaman içerisinde şekillenmiş, hatta
kurulan sistemler kalite güvencesi, akreditasyon, denetim,
değerlendirme, kalite değerlendirmesi, onaylama ve benzeri
farklı kavramlarlaifade edilmiştir.
3. Eğitim-öğretim faaliyetlerinde kaliteyisağlama çabaları
dünyada sadece örgün eğitimde değil, açık ve uzaktan öğrenme
alanında da yükseköğretim gündeminin ilk sıralarında yer alan
konulardan biridir.Uluslararası öğrenci hareketliliği, sınırlar ötesi
üniversiteler ve küreselleşen dünyada hizmetlerin serbest
dolaşımı nedeniyle, uzaktan eğitimde diplomaların tanınması,
kalite güvencesi ve akreditasyon uygulamaları ülkeler arasındaki
ikili veya çok taraflı ilişkilerde önemli gündem maddelerinden
biri haline gelmiştir.
4. Bazı ülkelerde bu alandaki uygulamalar belli bir geçmişe
sahip iken, bazı ülkelerde henüz gelişme aşamasındadır.
Başka bir deyişle,AvUÖ’de kalite güvencesi ve akreditasyon
uygulamalarının dünyada henüz yeni gelişmekte olduğu;
mevcut uygulamaların örgün eğitimdeki kadar yaygın
olmadığı söylenebilir.
5. Dünyada son yıllarda sosyal, ekonomik, teknolojik ve siyasi alanlarda
hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Bu değişiminhızlı olması, ülkelerin
birbirleriyleolan ilişkilerindekarmaşık sorunlar ortaya çıkarmaktadır.
Uluslararası ortamın giderek karmaşıklaştığı, dinamiklerin hızla
değiştiği, çatışmave bağımlılık süreçlerinin iç içe geçtiği, giderek
küreselleşen, bununla beraber çok daha fazla sorgulanmaya başlanan
uluslararası sistemlerin hızla dönüştüğü bir dönemin içinde
bulunulmaktadır (MEB, 2009).
6. Kalite güvencesi: Kalite ve kalite güvencesi kavramları
yükseköğretim kurumlarının sözcük dağarcığına sanayiden
geçmiştir (Anderson,Johnson ve Milligan, 2000). Kalite, genel
anlamda eğitim kurumunun ulaşmaya değer öğrenme
amaçları belirleyerek öğrencilerin bu amaçlara ulaşmasını
sağlamak olarak tanımlanabilir.
7. Hope’a (2005) göre öğrenenler için kaliteli bir eğitim, onların
beklentilerini karşılar veya beklentilerinin üzerinde olur ve
öğrenenlerin programı bitirdiklerinde daha önce bilmedikleri
bilgileri veya sahip olmadıkları becerileri sergilemelerini sağlar.
Kalite güvencesi kavramı akreditasyon, denetim,
değerlendirme, kalite değerlendirmesi, onaylama ve benzeri
uygulamaları kapsayan genel bir terim olarak düşünülebilir
(ENQA, 2005).
8. Uluslararasılaşma alanyazındaki yeni kavramlardan biridir.
Çoğunlukla öğrenci hareketliliğiyle ilişkilendirilir veya öğrenci
hareketliliğiyle eş anlamlı kullanılır. Fakat kavram sadece
öğrenci hareketliliğini değil, akademisyen hareketliliğini, ortak
programları (uzaktan eğitim üzerinden ortak programları da
dahil) ve ortak yükseköğretim kuruluşlarını içermeye
başlamıştır (Drooglever Fortuijn, 2002,Akt. Kondakçı, 2007).
9. Uluslararası eğitim, içerik olarak tek bir ülkenin milli
müfredatından fazla olarak kültürler arası öğeleri de
içeren, öğrencilerin uluslararası platformlarda
yaşayabilmelerini ve iş görebilmelerini sağlayacak
eğitimdir.
11. Kurumsal itibar; kurum hakkında görülen, duyulan, hatta farklı
çevreler tarafından edinilen tüm bilgiler kişi ya da kitleler
üzerinde bir algının oluşmasını sağlarken bu algının kişi ya da
kitlelerde olumlu anlamda yarattığı etki/sonuç olarak ifade
edilir. İtibar kısa sürede oluşmadığı gibi kısa sürede de etkisini
kaybetmez.
Farklı ülkelerde farklı kavramlar kullanılmış olsa da temel amaç, eğitimde kaliteyi sağlamak ve sistematik bir yaklaşımla sürekli geliştirmek olmuştur.
Bu gelişmelere paralel olarak, uzaktan eğitim kurumlarının ve bu kurumlarda eğitim gören öğrenci sayılarının hızlı bir şekilde artması, kalite konusunda endişelere yol açmıştır. Ancak, mevcut kalite güvencesi ve akreditasyon sistemleri içerisinde açık ve uzaktan öğrenmede kalite güvencesi ve akreditasyon faaliyetlerinin nasıl yürütüleceği tartışmalı bir konudur.
Uzaktan eğitimde geliştirilen araçlar ve mekanizmalar akreditasyondan daha çok kalitenin geliştirilmesine yönelik olarak yol gösterici ilkeler niteliğinde olup, bu ilkelerin akreditasyon mekanizmasında olduğu gibi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu nedenle, alanyazında akreditasyon kavramından çok, kalite güvencesi kavramı ile karşılaşılmaktadır. Ancak son yıllarda AvUÖ faaliyetlerinin çoğalmasıyla birlikte kalite konusundaki endişelerin artmasıyla kaliteyi sağlamada daha bağlayıcı olan akreditasyon mekanizmasına doğru bir yönelme olduğu ve bu kavramın da sıkça kullanılmaya başlandığı söylenebilir. Hatta bazı uygulamalarda bu iki kavramın iç içe geçtiği ve birlikte kullanıldığı gözlenmektedir.
Bu dönemde küreselleşmenin etkisiyle uluslararası boyut kazanan sistemlerden biri de eğitim sistemidir. Küreselleşme, eğitimde uluslararası alanda büyük bir standartlaşma etkisi yaratmıştır. Bu durum, uluslararası yaşama uyum sağlayan sivil toplumun oluşturulması, yükseköğretimde kalitenin arttırılması ve mezunlar için yurt dışında çalışma ortamlarının sağlanması gibi olanaklar sağlamaktadır (Phillips ve Schweisfurth, 2007).
Ulaşmaya değer amaçlar, akademik standartlara, toplumun beklentilerine, öğrencilerin isteklerine, sanayinin ve diğer işverenlerin taleplerine, profesyonel kurumların gereksinimlerine ve üzerinde çalışılan konunun temel ilkelerine özen göstermeyi içermektedir (Gola, 2004).
Başka bir deyişle, bu uygulamaların her biri kalite güvencesini sağlamanın birer yoludur. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi Ara Raporu’nda kalite güvencesini, “Bir yükseköğretim kurumunun ve/veya eğitim program/programlarının Yükseköğretimde Avrupa Kalite Güvencesi İlke ve Standartları kapsamında tanımlanmış iç ve dış kalite standartları ile uyumlu kalite/performans süreçlerini tam olarak yerine getirdiğine dair güvence sağlayabilmek için yapılan tüm planlı ve sistemli işlemler” olarak tanımlamıştır (YÖK, 2009:9)
Uluslararasılaşma; artan uluslararası faaliyetlere girme yöntemi olarak tanımlanabilir (Mutlu, 2008). Uluslararasılaşma, herkesin yararına olacak bir uluslararası işbirliği ve uluslararası niteliği ya da eğitimde kaliteyi değerlendirebilme olarak anılmaktadır. Bir prensip ya da değer olarak Uluslararasılaşma, insanların etraflarındaki durumu kendi görüş açılarından görmelerine engel olmaktadır. (Özerdem, F., Demirkıran, S. 2011).
Uluslararası eğitimin genel amacı; tüm bireylerin gereksinimlerine yanıt verebilme, bireyler arasındaki benzerlikler kadar farklılıkları da kabul ederek bu anlayışı benimsetecek bilgi, beceri ve anlayışları kazandırmaktır. Uluslararası programların görevi ise; öğrencilerin kendi ulusal programlarının verdiğinden farklı hedeflere ulaşabilmeleri için sahip olmaları gereken yetenekleri kazanmalarına yardımcı olma ve dünyayı daha geniş açıdan görmelerini sağlamaktır .
Ülkeleri ve yükseköğretim kurumlarını uluslararasılaşmaya yönelten farklı nedenler bulunmaktadır. Knight (1999) birbiriyle ilişkili politik, ekonomik, akademik ve sosyal nedenler olmak üzere dört farklı ana neden olduğu beyan etmiştir.
Politik neden ulusal düzeydeki yükseköğretim politikalarıyla ilgilidir. Uluslararası eğitim ülkelerin dış politikalarını güçlendirmek için kullandıkları bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkeler bunu ülkelerarası diyalog kurma, ülkelerarası güvenlik ve barışın bir aracı olarak görmektedirler. Öğrenci, araştırmacı ve akademisyen hareketliliğinin ülkelerarası iletişim ve diplomatik ilişkileri canlı tutulmasına katkıda bulunacağına inanılmaktadır.
Ekonomik neden uluslararasılaşmanın kurumsal düzeyde bir gelir kaynağı olduğunu ifade eder. Ulusal düzeydeyse uluslararasılaşmanın toplumların ihtiyaç duydukları rekabetçi bir ekonomi ve bunu sağlayabilecek yetişmiş insan gücünün geliştirilmesine katkıda bulunduğuna inanılmaktadır (Denman, 2001, Akt. Kondakçı, 2007).
Akademik neden kişi ve kurum düzeyinde geçerlidir. Bireyler uluslararasılaşma sayesinde kampüs içerisinde uluslararası bir anlayış geliştirebilirler. Araştırmacıların hareketliliği bu anlayışın geliştirilmesine katkıda bulunan bir durumdur. Uluslararasılaşma öğretim ve araştırma alanında kurumlara uluslararası standartları yakalamada katkı sağlar. Akademisyenler bu sayede başarılı uygulamaları toplama ve paylaşma, uygulayıcılara ulaşma ve birbirleriyle diyalog kurma ve ortak programlar geliştirme fırsatını yakalamaktadır (Droogleever Fortuijn, 2002, akt. Kondakçı, 2007).
Kültürel ve sosyal nedenler ulusal, kurum ve kişi düzeyinde geçerlidir. Farklı kültürden insanlarla karşılaşmanın farklılıkları tanıma fırsatı verdiğini, farklı kültürlere karşı saygı ve anlayışın geliştirilmesine katkıda bulunduğu, yerel bir anlayış yerine uluslararası bir anlayışın geliştirilmesine yardımcı olduğu söylenebilir (Callan, 2000; Yelland, 2000, Akt. Kondakçı, 2007).