2. TERMİNOLOJİ
– Anafilaktik terimi…..IgE aracılı reaksiyonlar
– Anafilaktoid terimi…..IgE aracılı olmayan reaksiyonlar
Daha onceden bir alerjene maruz kalmak gerekmez)
– Hipersensitivite….. antijenlere karşı gelişen uygunsuz
bir immun yanıt
Anafilaksi, ani hipersensitivite reaksiyonunun en
dramatik ve en şiddetli formudur.
3.
4. Epidemiyoloji
Anafilaksi olgularının büyük bir bölümünde herhangi bir neden
bulunamaz (idiyopatik anafilaksi).
B-Laktam antibiyotiklerin, her 10.000 maruziyette 1 sistemik alerjik
reaksiyon oluşmaktadır.
ABD’de her yıl 400-800 ex
Arı (Hymenoptera) sokmaları, sonraki en yaygın anafilaksi
nedenidir.
ABD’de her yıl 100 ex
Çocuklarda en sık karşılaşılan anafilaksi nedeni:
Besin allerjileri
12. REKÜRRENS
• İlk reaksiyon…. 0-60 dk
• Rekürrens....
– Bifazik Fenomen
– %3-20
– 4-8. saatte pik yapar
– İlk klinik belirtiler ortadan kalktıktan 3-4 saat sonra
klinik olarak kendini gosterir.
– Sorumlu ajan: SİSTEİNİL LÖKOTRİENLER
13. LABORATUVAR
• Triptaz;
– Sadece mast hücre granüllerinde
– Nötral bir proteaz
– Serum düzeyleri birkaç saat süreyle yüksek kalır.
16. POZOLOJİ
• Epinefrin dozu, 0.3-0.5 mg (1:1000 dilüsyondan 0.3-0.5 mL)
IM olarak her 5-10 dakikada bir olmak üzere yanıt ya da
nüks durumuna göre tekrarlanır.
• Epinefrin:
– EpiPen
Yerişkinler için 0.3 mg epinefrin
– EpiPen Junior
<30kg çocuklar için 0.15 mg epinefrin
• Beta bloker kullanan hastalarda dikkatli olmak gerekir,
çünkü epinefrin kullanılması beta adrenerjik stimulasyona
karşı koyulamamasına sekonder ciddi hipertansiyonla
sonuçlanabilir.
17. POZOLOJİ-2
• Tedaviye dirençli veya kardiyovasküler risk ya da kollaps
bulguları varsa;
– IV epinefrin başlangıç bolus infuzyonu: 0.1 mg IV, 1:100,000
dilüsyonla verilmelidir. Bunun için, 10 mL SF içinde 0.1 mg
epinefrin (1:1000 dilüsyondan 0.1 mL) 5-10 dakikalık infüzyon
(1-2 mL/dak) şeklinde verilebilir.
• Başlangıç bolus uygulamasına da dirençli ise;
– İV Epinefrin infüzyonu: 1 mg epinefrin (1:1000 dilüsyondan 1.0
mL) 500 ml SF içinde 0,001-0,004 mg/dak (0.5-2mL/dak) olacak
şekilde etkisi gözlenerek verilir.
18. 2. BASAMAK TEDAVİ
• Birinci basamak tedaviye dirençli veya komplikasyon gelişen
olgularda ve ayrıca tekrarlamaların önlenmesinde
kullanılırlar.
– Metilprednizolon; 80-125 mg IV (çocuklarda 2 mg/kg max:125
mg)
veya
– Hidrokortizon; 250-500 mg IV (çocuklarda 5-10mg/kg max: 500
mg)
Metilprednizolon, hidrokortizona kıyasla daha az sıvı retansiyonuna
neden olur ve yaşlılarda veya sıvı retansiyonu sorun
yaratabilecek hastalarda (orn.renal ve kardiyak yetmezlikte)
tercih edilir.
19. 2. BASAMAK TEDAVİ
ANTİHİSTAMİNİK
• Difenhidramin benzeri H-1
blokeri;
– 25-50 mg IV dozunda
almalıdır.
• Dirençli anafilakside;
ranitidin veya simetidin
benzeri H-2 blokerleri
verilebilir.
BRONKODİLATÖR
• Antikolinerjik ajanlar
nebulize;
– ipratropium bromid; 250-500
mg/doz).
• Magnezyum sulfat;
– Erişkinlerde 2 gr IV 20-30
dakika içinde
– Çocuklarda 25-50 mg/kg
olarak tek doz
20. 2. BASAMAK TEDAVİ
• Glukagon;
– Sıvı tedavisi ve epinefrine dirençli hipotansiyon
– Beta bloker alan hastalarda
– Hipotansiyon düzelene kadar
– Her beş dakikada 1 mg İV
– Ardından 0,005-0,015 mg/dk infüzyon
– Bulantı,kusma, hipokalemi, baş dönmesi, ve
hiperglisemi başlıca yan etkileridir.
21.
22. • Olguların %4’ü yatış
• Tedaviye dirençli unstabil hastalar YBÜ
• En az 4 saatlik gözlem
• Geçmişte şiddetli reaksiyon öyküsü olanlarda ve beta-
bloker kullananlarda gözlem süresi uzatılmalıdır.
(REKÜRRENS DAHA SIK)
• Beta bloker almakta olan herhangi bir anafilaksi
hastasına başka bir antihipertansif
• İdiyopatik anafilaksili hastalarda agresif daha uzun
sureli steroid yaklaşımı nükslerin sıklığını azaltır.
25. • Eritema multiforme;
– Ürtikerin daha belirgin bir
varyasyonu
– Tipik hedef tahtası şeklinde
– Dermiste ödem
– Daha derin bir reaksiyon
– Sıklıkla yüz, boyun ve
distal ekstremiteler
27. ANJİOÖDEM
• Ace inhibitörleri!! (%0,1-0,7)
Antihistaminikler ve kortikosteroidler gibi tipik allerjik reaksiyon
ilaçları faydasız, çünkü ACE-inhibitor anjiyoödemi IgE artışıyla ilişkili
değildir.
• Orta veya ağır düzeyde şişme, disfaji veya solunumsal distres
gorulen hastaların yakın gözlem için yatırılması en iyisidir.
28. Herediter Anjioödem
• Kompleman yolunda defekt
• Otozomal dominant
• C1 esteraz inhibitörü duzeyleri düşük veya
disfonksiyonel C1 esteraz inhibitörü düzeyleri
yuksek
• Akut ataklar arası dönemde C4 duzeyleri düşük
• Sıklıkla üst solunum sistemi ve GİS i tutar.
• Birkaç saat ile 1-2 gün
29. Herediter Anjioödem-2
• Çoğunlukla minor travma reaksiyonu hızlandırabilir.
• Epinefrin, steroidler ve antihistaminikler gibi tipik alerjik
reaksiyonların tedavisinde kullanılan ajanların çoğu etkisizdir.
• Akut atakların profilaksileri;
– stanozolol 2mg/gun veya
– Danazol 200 mg/gun olacak şekilde zayıf androjenler ile mumkun
olabilir.
• Akut atakların süresi, C1 esteraz inhibitoru konsantresi replasmanı
ile kısaltılabilir.
• Taze donmuş plazma
30. SIK RASTLANAN DİĞER ALLERJİK
PROBLEMLER
• Besin allerjisi reaksiyonları
• Böcek sokmaları allerjik reaksiyonları
• Allerjik ilaç reaksiyonları
31. Besin Allerjisi Reaksiyonları
• Besin proteinlerine karşı IgE aracılı reaksiyonlar
• GİS lümende dizilmiş olan IgE-kaplı mast hucreleri
• Günlük ürünler, yumurta, fındık ve kabuklu deniz ürünleri
• Alerjik belirtilerin ortaya çıkmasından önceki 24 saat içindeki
ayrıntılı diyet öyküsü
• Dudaklarda, ağız ve farinkste kaşıntı ve şişme, bulantı, karında
kramplar, kusma, ishal
• Anjiyoodem ve urtiker gibi deri lezyonları, yanı sıra anafilaksi
gelişebilir.
32. Böcek Sokmaları Allerjik Reaksiyonları
• Hymenoptera (arı) üç aileyi içerir:
– Apidae (bal arıları),
– Formicidae (ateş karıncaları)
– Vespidae (yabanarıları, sarı ceketler, ve eşek arıları)
• Toksin-aracılı reaksiyonlar içinde lokalize ağrı, kaşıntı, şişme
ve kızarıklık(sellülit ile karışır)
• Buz uygulama ve oral antihistaminikler
• Daha yaygın reaksiyonlar veya baş ve boyun bolgesindeki
lokal reaksiyonlar kısa sureli kortikosteroid tedavisinden
fayda gorebilir.
• Ciddi reaksiyonlarda ek olarak epinefrin reçete edilebilir.
33. Allerjik İlaç Reaksiyonları
• Penisilinler (% 90 sorumlu)
• Fatal anaflaktik ilac reaksiyonu geciren hastaların yaklaşık %75’i
penisilin nedenlidir.
• Parenteral penisilin uygulaması, oral tedaviye kıyasla iki kat daha
yüksek fatal alerjik reaksiyon riski taşır.
• Penisilin allerjisinin sefalosporinler ile capraz reaksiyon oranı
yaklaşık %7’dir.
• Penisilinle daha önce yaşamı tehdit eden veya anafilaktik
reaksiyonlu hastalara sefalosporinler verilmemelidir.
(en allerjik sefaclor)
• Sulfonamid antibiyotiklerine karşı alerjisi olan hastalara sulfa-içeren
bileşikler verilmemelidir.
34.
35. Serum Hastalığı
– Genellikle ilac verilmesinden sonraki birinci veya ikinci haftada
başlar ve hastalığın hafiflemesi ilac kesildikten sonra birkac
haftayı bulabilir.
– Genel keyifsizlik, artralji, artrit, kaşınma, urtikeryal dokuntuler,
ateş, adenopati ve hepatosplenomegali sık gorulen bulgu ve
belirtilerdir.
– İlac ateşi, diğer ilişkili klinik bulgular ve immunolojik bir temel
olmaksızın ortaya cıkabilir.
– Dolaşımdaki immun kompleksler muhtemelen bazı ilaclar
nedeniyle oluşan lupus-benzeri reaksiyonların sorumlusudur.
– Hemolitik anemi gibi sitotoksik reaksiyonlar ortaya cıkabilir.
– Eritem, kaşıntı, urtiker, anjiyoodem, eritema multiforme, ve
fotosensitivite gibi deri dokuntuleri olabilir.
– Bronkospazm ve havayolu tıkanması gibi pulmoner
komplikasyonlar gelişebilir.
36. • Topikal uygulanan ilaclara bağlı olarak,
gecikmiş tip hipersensitivite reaksiyonları
kontakt dermatit şeklinde ortaya cıkabilir.
• Oral ya da parenteral antihistaminikler ve
kortikosteroidler kullanılır.
• İlacların hemen kesilmesi onemlidir, fakat ilac
kullanılmayan donemde de reaksiyonlar
devam edebilir ya da tekrarlayabilir.