1. İleri İstatistik ve Bilimsel
Araştırma Yöntemleri
Araştırmalarda Niceliksel ve Niteliksel Yöntemler: Emik
Çalışmadan Etik Çalışmaya Geçiş
2. Niteliksel Yöntem
Niteliksel metotlar, çevreyle alakalı gözlem veya yüz yüze mülakat tekniğiyle
yapıldığı için araştırmayı yapan kişinin yorumuyla ve öznel değerlendirmesiyle
sonuca ulaşılmaktadır (Danışman ve Özgen, 2003).
3. Niceliksel Yöntemler
Niceliksel metotlar daha önce geçerliliği ve güvenilirliği test edilmiş ölçeklerden
yararlanarak araştırma yapmayı gerekli kılmaktadır (Danışman ve Özgen, 2003).
4. Emik Yaklaşım
İncelenen konunun kendi içerisinde analiz edilmesi gerekliliğini ileri süren emik yaklaşım; incelenen
konunun yerel – kültürel olduğunu öngörmektedir. Bu yöntem; kültüre has ya da «içeriden bakış» olarak da
isimlendirilmektedir. Emik yaklaşım sınırları belli bir coğrafyada varlığını sürdüren davranış ve tutumların o
coğrafyanın nosyonlarıyla anlatılabilineceği altyapısını temel almaktadır. Bu görüş dayandığı temel gereği
evrenselciliği hiçe sayar ve başka coğrafyalarla karşılaştırma olanağı sağlamaz. Emik olarak yapılan
çalışmalar sayısal teknik ve metotlar yerine nitel betimlemelerden faydalanır (Erkenekli, 2012).
Özetle, bir çalışmada emik yaklaşım tercih edildiği vakit ele alınan konu o coğrafyada
yaşamlarını sürdüren bireylerim gözüyle incelenir, bir başka deyişle o coğrafyaya
üçüncü bir gözle değil o coğrafyada yaşıyormuşçasına ele alınır. O coğrafyada bulunan
bireylerin öznel normları baz alınarak sonuca ulaşılır (Dağıstan, 2016).
5. Etik Yaklaşım
İncelenen konuyu üçüncü bir gözle irdelemeye karşılık gelen etik yaklaşım çalışılan konunun evrensel
olduğunu ileri sürmektedir. Etik yaklaşım araştırılan konu ya da nosyonun aslında evrensel olma özelliğini
taşıdığını öngörmekte tüm coğrafyalarda ya da milletlerde farklılaşan seviyede olsa bile coğrafyadan ya da
toplumdan ayrı olarak evrensel standartların olabileceğini ileri sürmektedir. Özellikle karşılaştırma yapmaya
dayanan kültürle ilgili çalışmalarda «karşılaştırma» yapmak esas çıkış noktasıdır. Ancak farklı ya da benzer
tarafları açığa çıkarabilmek için temel nosyonların karşılaştırılan her iki tarafta da olması lazımdır
(Erkenekli, 2012).
Özetle, etik yaklaşımı tercih ederek araştırma yapan kişi genel geçer doğrulardan ve
standartlardan hareket ettiğini hesaba katarak incelemesini ve vardığı sonuçları kendi
kültürel geçmişini baz alarak analiz eder (Dağıstan, 2016).
6. Karşılaştırılmalı Olarak Emik – Etik Yaklaşım
Danışman, A. ve Özgen, H. (2003). Örgüt Kültürü Çalışmalarında Yöntem Tartışması: Niteliksel – Niceliksel Yöntem
İkileminde Niceliksel Ölçümler ve Bir Ölçek Önerisi. Yönetim Araştırmaları Dergisi, 2003, Cilt 3, Sayı 2, Sayfa 91 – 124.
7. Emik Çalışmadan Etik Çalışmaya Geçerken Bir
Kavram Olarak Türetilmiş Etik
Evrenselci yaklaşımı ve nomotetik yaklaşımı gerekli kılan ve alan yazınında ağırlıklı olarak
düzmece veya zorlama etik olarak da nitelendirilen yaklaşıma alternatif olarak her coğrafyada eş
değer nosyonların (bireyci – toplulukçu) farklı seviyelerde var olduğunu iddia eden türetilmiş
veya ulaşılmış etik yaklaşımı da değerlerle ilgili yapılan çalışmalarda baz alınmaktadır. Bu
yaklaşım coğrafyaların biricik veya bütünüyle kendine has özelliklerinin varlığını öne süren emik
yaklaşımı yok saymaz. Buna ek olarak karşılaştırma olanağı sağladığı için emik yaklaşıma göre
daha fonksiyonel sonuçlar elde edilebileceği ön görülmektedir.(Erkenekli, 2012).
NOT: Türetilmiş etik metodunun daha iyi kavranması için düzmece veya zorlama etik
kavramı bilinmelidir (Erkenekli, 2012).
8. Düzmece (Zorlama veya Dayatma) Etik
Yaklaşımı
Bazı bilim insanları, olguların ve nosyonların yaşanılan coğrafyadan bağımsız
evrensel nitelikler taşıdığını ileri sürmektedir. Bir coğrafyada özellikle de Batı
ülkelerinde araştırmalar sonucunda ortaya çıkan teorilerin, nosyonların ve ölçme
araçlarının başka coğrafyalarda da geçerli olacağı öne sürümlerini diğer bilim
insanları düzmece etik olarak isimlendirmektedir (Erkenekli, 2012).
9. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
• Çalışmanın Adı: Bireycilik – Toplulukçuluk ve Güvenin İş Yerinde
Güçlendirmeye Olan Etkileri (Doktora Tezi)
• Yazarı: İbrahim Ayhan Ton – Danışman: Prof. Dr. Tülay Bozkurt
• Yer: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İngilizce İşletme
Anabilim Dalı Örgütsel Davranış Bilim Dalı, İstanbul
• Yıl: 2008
10. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
• Bireyci – Toplulukçu ölçeğinin hazırlanmasında emik yaklaşım olarak da
geçen yerel psikolojinin yönteminden faydalanılmıştır. Bireycilik –
Toplulukçuluk’un Türk toplumunda nasıl algılandığını daha iyi anlayabilmek
amacıyla Türk kültür bağlamının içinden türeyen veriye gereksinim
duyulmuştur. Bu yerel veri, Türk atasözlerinden karşılanmıştır. Bunun için
Türk atasözlerinin arasından Bireycilik – Toplulukçulukla alakalı olanlar
seçilmiş sonra bunlardan faydalanılarak Türk kültüründe Bireycilik –
Toplulukçuluk’a bakış açısını ölçmeye yarayan bir anket oluşturulmuştur.
11. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
Bireycilik – Toplulukçuluk Ölçeğinin Gelişim Aşamaları
12. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
İlk Eleme: İlk olarak 30.000 atasözünün içinde hangilerinin bireycilik ve toplulukçulukla ilgili olduğunu
belirlemek gerekiyordu. Öncelikle atasözü konusunda en yetkin ve kapsamlı kaynaklardan biri seçilmiş ve
sadece ondan yararlanılmıştır. Bu amaçla Yurtbaşı (1997)’ nın 30.000 atasözü içeren sözlüğünün elektronik
ortamdaki kopyası, eserin yazarından temin edilmiştir. Bu kaynakta yer alan atasözlerinin doğru ve yeterli
olduğu varsayılmıştır. Dolayısı ile açıklamada ne ifade edilmişse sadece onunla yetinilmesine, “aslında ne
ifade ettiği”, “geniş düşünülürse neleri kapsadığı”, “bugünün dünyasında neleri anlatmak istiyor
olabileceği” ile ilgili çıkarımlardan titizlikle kaçınılmasına önem verilmiştir. Atasözlerini bireycilik-
toplulukçuluğa uygun şekilde eşleştirmek için bu araştırmanın nesnelliğini sağlamak için mümkün
olduğunca kısa, basit, kapsayıcı ve değerlerden arınmış bir tanıma ihtiyaç duyuldu. Bunun için Markus ve
Kitayama (1991)’ da önerilen ve BT’ nin benlik psikolojisine uyarlanmış hali olan “bağımsız benlik” –
“karşılıklı bağımlı benlik” kavramlarından yararlanıldı.
13. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
Doğal Sınıflama: Bu aşamada 2.000 atasözü bu satırların yazarı tarafından defalarca baştan
sona okunmuştur. Bu yapılırken öncelikle BT literatürü ile ilgili bilinen her şey unutulmaya
çalışılmıştır. Atasözleri tekrar tekrar taranırken şu soruların cevabı arandı: Eğer bu sözleri
söyleyenin aynı insan olduğunu farz edersek, bu insan bize ne anlatmaya çalışıyor? Bunun için
hangi sembolleri kullanmış? Sözlerinde tekrar eden temalar, örüntüler var mı? Hangi konuları
çok sık tekrarlamış? Bu işlem sırasında birbiriyle benzeşen atasözleri ortaya çıkmaya başladı.
Böylece atasözleri 39 tane grubun altında toplanmış oldu. Sonraki aşamada görüldü ki, kimi
grupların içerdikleri atasözleri, birbiriyle alâkalı olabilecek anlamlara sahiptirler, dolayısı ile bu
grupları da bir araya toplamak mümkündür. Böylece birbirine yakın gözüken grupların bir araya
gelmesi ile oluşan ve burada “boyut” olarak adlandırılan 9 üst grup oluştu.
14. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
BT Yapısına Göre Sınıflama: Bu aşamada 1815 atasözü batılı BT yapısına göre yeniden tasnif edildi.
Tasnif kriteri olarak (Oyserman ve ark., 2002)’ ın önerdikleri yapı esas alındı. Bu yapı hem batılı BT
literatürünün bugüne kadar ürettiği ölçeklerin bir hülasası olduğu için, hem de BT’ yi teorize edildiği
şekliyle değil, ölçüldüğü şekli ile tarif ettiği için tercih edilmiştir. Çalışmada bireycilerin grup üyesi-yabancı
ayırımı yapmadığı, buna karşılık toplulukçuların kendi grup üyelerine karşı daha çok ilgi ve iltimas
gösterdiğine değinilmiştir. Bu sebeple BT yapısında Toplulukçuluk boyutları arasına “Yabancılara
Temkinli” de eklenmiştir. Böylece oluşan BT yapısında 9’ u Toplulukçuluk ve 7’ si Bireycilik olmak üzere
toplam 16 boyut yer almıştır. 1815 atasözü yeni baştan tek tek okunup değerlendirilmiş, bu boyutlardan
hangisinin altına girebilecekleri sorgulanmıştır. Atasözleri en çok hangi boyuta uyuyorsa, o boyutun altında
toplanmıştır. Sonuçta grup sayısı da 34’ e, atasözü sayısı 1659’ a inmiştir, ama 1659 atasözünün tamamı BT
yapısı altında bir boyutla ilişkilendirilebilmiştir.
15. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
Hakem Kurulu: Artık BT yapısı altındaki sınıflama şeklini uzmanların onayına sunmanın vakti gelmişti. Ancak 1659 atasözünü onaylatmak pratik olmayacağı
için, her grubu en iyi temsil eden atasözleri seçilmiştir. Bunu yapmak için atasözünün açıklamasının kapsayıcılığı ölçüt olarak alınmıştır. Öyle atasözleri seçilmeye
çalışılmıştır ki, açıklamalarıyla birlikte sunulduğu zaman, grubun içindeki diğer atasözlerinin mesajlarım da mümkün olduğunca kapsamlı bir şekilde ifade
edilebilmiş olsun. Kimi gruptan sadece bir atasözü bu görevi görmeye yeterli gelirken, kimisinde 7 atasözü seçilmeye ihtiyaç duyulmuştur. Bu işlemin sonucunda
9 Toplulukçuluk ve 7 Bireycilik boyutu ile 34 grup altında toplanabilen ve 1659 atasözünü temsil eden 104 atasözü örneği elde edilmiştir. Bu 104 örnek
atasözünün, doğru BT boyutları altında yerleştirilip yerleştirilmediğini onaylatmak için 25 kişilik bir hakem heyeti oluşturulmuştur. Hakem heyeti üyelerinin
Örgütsel Davranış eğitimi almış olmaları şart koşulmuştur. Üyelerin 5 tanesi Marmara Üniversitesi Örgütsel Davranış bölümünde akademisyen, 7 tanesi aynı
üniversitede Örgütsel Davranış doktora öğrencisi, 8 tanesi Örgütsel Davranış master öğrencisi ve 5 tanesi de İşletme öğrencisidir. Heyet üyelerine iki bölümden
oluşan bir anket dağıtılmıştır. İlk bölümde 104 örnek atasözü, yanlarında açıklamaları olmaksızın verilmiştir. Bu atasözlerinin her birinin kendilerine ne kadar
tanıdık geldiğini işaretlemeleri istenmiştir. Yanıtlar için 6’ lı likert ölçeği kullanılmıştır. Aşinalık seviyesi yüksek olan atasözlerinin toplumda kabul gören değerleri
ifade ettikleri varsayılmıştır. Anketin ikinci kısmında aynı 104 atasözü tekrar verilmiş, ancak bu sefer yanlarında açıklamaları da yer almıştır. Bu kısımda,
hakemlerin atasözlerini BT ile ne kadar ilgili buldukları sorulmuştur. Bunun için anketin başında BT’ nin kısa bir tanımı sunulmuştur. Bu değerlendirme için de
6’ lı likert ölçeği kullanılmıştır. Hakemlerin işaretlediği ilgililiğin ortalaması 4.51, standart sapması 1.33 olarak tespit edilmiştir. İlk aşamada, ilgililiği 4 ‘ ten düşük
olan tüm atasözleri elenmiştir. Sonraki aşamada, ilgiliği 4 ve 4’ ten yukarı olan 81 atasözünü kıyaslamak için bir endeks puanı hesaplanmasına karar verilmiştir.
Bu endeks puanının öncelikle yüksek derecede ilgili ve tanıdık olan atasözlerini ayırt etmeye yardımcı olması hedeflenmiştir. Bunun için, aşinalık ve ilgililik
ortalamalarının çarpımı alınmış, böylece hem ilgili, hem tanıdık olan atasözlerinin daha yüksek endeks puanı elde etmesi sağlanmıştır. Her grubu temsil eden
atasözleri içinden endeks puanı en yüksek olan bir tane atasözü alınıp gerisi elenmiştir. 29 grup olduğu, ve her gruptan en yüksek endekse sahip bir tane atasözü
alındığına göre elde 29 atasözü kalmıştır. Bunların 17’ si Toplulukçuluk, 12’ si Bireycilik ile ilgilidir. BT’ nin her boyutunu temsil eden en az 1 atasözü kalmıştır.
16. Emik Başlanan Çalışmanın Etik Çalışmaya
Çevrilme Süreci
Nihai Anketin Oluşturulması: Elimizde 29 tane BT ile ilgili olduğu düşünülen atasözü ve açıklaması vardı. İlk olarak bu atasözleri
anket haline getirilip kısa bir ön çalışma kapsamında denenmiştir. Pilot ankette 29 atasözü ve açıklaması yer almıştır; deneklerden her bir
atasözünün günümüzde ne derece geçerli ya da geçersiz olduğunu değerlendirmesi istenmiştir. Deneklerden elde edilen veriler
incelendiğinde, atasözlerini algılama süreçleri ile ilgili problemler olduğu görülmüştür. Ankette birbirine zıt sorular yer almasına rağmen,
deneklerin bunlar arasında ayırım yapmaksızın atasözlerini yüksek değerlendirmeye meylettikleri (yani atasözlerinin halen geçerli
olduğunu değerlendirmeye eğilimli oldukları) bulunmuştur. Varyansın böyle düşük olmasının sebebinin, deneklerin atasözlerini algılayış
biçimleriyle alâkalı olabileceği düşünülmüştür. Ancak bu araştırmanın amacı, deneklerin bir dizi atasözünü başkaları için ne kadar geçerli
bulduklarını ölçmekten ziyade, o atasözlerinin ifade ettiklerinin kendilerini ne kadar yansıttığını ölçmektir. Bu sebeple, 29 atasözünün
soruya dönüştürülmesine karar verilmiştir. Bunun için, her atasözünün açıklaması temel alınmıştır. Atasözlerinin açıklaması birinci tekil
şahıs ağzından yeniden yazılmıştır. BT ile ilgili oluşan bu 29 ifadenin, batı kaynaklı bir BT ölçeği ile birleştirilip tek bir anket haline
getirilmesine karar verilmiştir. Batı kaynaklı anket olarak, Ton (2004)’ un Oyserman, Coon ve Kemmelmeier (2002) yapısından tercüme
edip Türkiye’ deki üniversite öğrencileri üzerinde uyguladığı ölçek kullanıldı. Sonraki aşamada atasözlerinden derlenen 29 adet soru, batılı
BT yapısına uygun ölçekte yer alan 16 soru ile birleştirildi; 45 soruluk tek bir anket elde edildi. Tek bir yönerge hazırlanmış (“Aşağıdaki
ifadeleri sizi anlatması bakımından ne derece uygun ya da aykırı buluyorsunuz”), 6 ‘ lı cetvelle cevaplanması istenmiştir.
17. Kaynakça
• Dağıstan, U. (2016). Yönetim Biliminde Sosyo – Kültürel Bağlamın Önemi. C.Ü. İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi, Cilt 17, Sayı 1, 2016
• Danışman, A. ve Özgen, H. (2003). Örgüt Kültürü Çalışmalarında Yöntem Tartışması: Niteliksel –
Niceliksel Yöntem İkileminde Niceliksel Ölçümler ve Bir Ölçek Önerisi. Yönetim Araştırmaları
Dergisi, 2003, Cilt 3, Sayı 2, Sayfa 91 – 124.
• Erkenekli, M. (2012). Kültürel Değer Çalışmalarında Yöntem ve Sosyolojik Araştırmalar İçin Bir Model
Önerisi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 33, Ağustos 2012.
• Ton, İ. A. (2008). Bireycilik – Toplulukçuluk ve Güvenin İş Yerinde Güçlendirmeye Olan Etkileri.
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İngilizce İşletme Anabilim Dalı Örgütsel Davranış
Bilim Dalı, İstanbul